15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 AĞUSTOS 1991**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 İçimizdeki gülü soldurmayahnı Seçim ekimde &ERCEKiaftarafi 1. Sayfada) " Fransız reklamcı Segue'la ne ser bilemeyiz; ama, bu manev- ı Sayın Yılmaz'ın yaratılmak is- '• men "imajına" ters düşüyor. i Şimdi ANAP'a "baskın ; manındır" diyerek erken seçi- "e gitmek kalıyor. Hatta kasım- ; a değil, ekimde bir seçimle bu maca uygurt bir zamanlama \ ypılmış olur ki bunu da iktida- ; i hak mı sayalım?.. ; Elinde devletin olanaklanyla eken seçime giden ANAP'ın iki • sievizyortu var Birisi "baba'nın, aeki 'oğul'un elinde. Ülkedeki ', elevizyon tekeli -resmi ve özel- \ «tidarın avucundadır. Seçim ; iısası da yine iktidann yülar- • an beri kesip biçtiği kendi be- ' amine göre diktiği maddelerden ', ouşuyor. Bir de bu Seçim Yasa- ; s'nı da az görüp daha ötesini \ hsaplıyorsa, buyrun cenaze na- \ ırazına!.. Ancak kimin cenaze namazt- I K? İşte orası belli değildir. Ne ; kıdar çırpınırsa çırpınsın, böy- \ lebir iktidann milletin başında • ûi seçim dönemi kalabildiği gö- \ rilmüş işitilmiş midir? Iktidar, \ nı yaparsa yapsm, yaptıklan \ ayıkianna dolanabilir. Burada ; üzicü olan, 21'inciyüzyıla 9 ka- I la, Türkiye'de adaletli bir seçim '< içm gerekli iyi niyetin ANAP- I ta hâlâ tohumlanamamış ol- ! masıdır. Sayın Yılmaz'ın önünde şim- di bir fırsat kalıyor: Seçim Ya- ! scsı'nı adaletsizliği daha da de- ! rir.leştirecek biçimde değiştir- \ mekten kaçmmak; bu yoldaki \ tekinlere karşı durmak. Eğer bu > sınavı da iyi veremezse, kendi- ! sine vazık etmiş olacaktır. : * * * * (Baftarafı 1. Sayfada) sesierini duyurmak, topluma bu konuda duyarlı hale getirmek' gibi amaçlarla çok az sayıda da olsa dergiler yayımlanıyor. Bun- lar, kendisi de bir özürlü olan Faruk Öztimur'un çıkardığı 'Ya- şama Sevinci', Türkiye Körler Vakfı tarafından yayımlanan 'Gören EUer", Ankara öğretile- bilir Çocukları Koruma Derne- ği'nce çıkarılan 'Uyanış.' Ayrıca Türkiye Sakatlar Derneği'nce de ayhk bir derginjn hazırlığı ya- pılıyor. Hem tüm özür gruplanna hem de özürlü olmayanlara yö- nelik olarak haarlanan ayhk 'Yaşama Sevinci'nin logosu kı- rık bir gül. "Gül, kırık da olsa güldiir. İnsan, sakat da olsa in- sandır." Faruk Öztimur, 'kırık güTün anlamını böyle açıklıyor. Yaşama Sevincı'nde, Avru- pa'daki ülkelerde özürlülere saglanan olanaklar, sakat işçi ve memurların kaç yılda emekli olabilecekleri, nasıl otomobil it- hal edilebileceği gibi konularda bilgiler veriliyor, özürlülerin ya- samlannı kolaylaştıracak tekno- lojik yenilikler tanıtıbyor, ünlü- lerle, çeşitli alanlarda etkinlik- ler gerçekleştiren özürlülerle rö- portajlar yapılıyor, koltuk değ- nekleriyle yürüyebilmesine kar- şın bir dans grubunda dans eden Mehmet Topçu'nun öyküsünün yer aidığı Haydi Sakatlar Dan- sa', 1887-1911 yılları arasında yaşamış 'tek kollu piyanist' Pa- ul VVittegenstein'ın yaşamımn anlatıldığı 'Sol El lçin Konçer- to', özürlülerin spor etkinlikle- rinin artmasını, özürlü izleyici- Ier için tribünlerde düzenleme- ler yapılmasıru içeren 'özürlü se- >irciler tribünlerde. özürlü spor- cular sahalarda' gibi başlıklar altında yazılan röportaj ve ha- berlerle özürlülerin her alanda başanlı olabilecekleri vurgulanı- yor. BA§KENTTENAHMETTAIV (Baftarafı 1. Sayfada) nıyor. Bu kez yaptıgı. ekimi te- laffuz ederek, elde hucum bay- ra|ı, sandıga dogru gerçekten kosması. "Savas hiledir" sözü ise, siya- seti savaş gibi görmenin sonucu. Doşmanı yenmek için hile dahil her tür silah nasıl ki savaşta meşnı ise, siyasette de öyle. İki boçnk yıi oyalayıp, sonra seçimi 7-8 haftaya sıkıştırmak. karşı taraf için elbette, çok ma- sum bir hile. Asıl hile, on bin- terce, vüz binlerce, hatta milyon- larca seçmenin oyunun, pratik- te sonuçsuz kalması için vapıla- cak düzenlemeler. Hiç kuşku yok ki, temel for- miilün yaratıcısı, çalışmalannı şo sınüarda deniz seviyesinde ve- ya içinde sürdüren, fahri doktor, son otttz yılın ilk sivil Cumhur- başkanı ve "hacı" türiinden sı- fallar da taşıyan Sayın Özal'dır. Özal, diin ögleden sonra Mar- maris'le Turizm Başdanışmanı Can Pulak'ın kullandıgı lastik botla gezinti yaparken, gazete- cilerin erken seçimle ilgili soru- lanna iğne batmaz yanıtlar ver- di. AA'nın haberine göre, Cum- hurbaşkam aynen şöyle demiş: "Erken seçim ne kadar erken olursa, o kadar iyi olur... Erken seçim Türkiye için hayırlı olur. 1 ' Cumhurbaşkanı'nın, "Ne ka- dar erken, o kadar iyi" fonnü- lanün hayıriı otacaguu iki buçuk yıl sonra da olsa söylemesi, yi- ne de sevindirici... Tıpkı, Sayın Akbulut'un Baş- bakanlık'tan aynldıktan sonra Özal için "Be adam, sen Cum- hurbaşkanı olmuşsun, otur oturduğun yerde" demesindeki hakhlık ve dognıluk gibi. Nitekim Özal, Akbulut'un bu sözünü tnttu ve o günden beri Marmaris'te otunıp duruyor. Şimdi de Mesut Yılmaz, Özal'ın sözünü tutacak ve "ekimde erken seçimi yaparak hayıriı sonuç alacak." Alacak mı? Tüm baskınlarda, hücumlar- *a ve savaşlarda sonı işaretleri kaçınılmazdır. Kurmayların görevi ise, bun- lan yok etmektir. Dün 9 saat boyunca ANAP üst yönetimi bu konuda kafa . patlattı durdu. Muhalefetten çok, kendi milletvekiUerinin ola- sı tepkileri ölçttlttp biçildi. BURSA HJPODROMIPNDAN 2. KOŞU: F:(5) Selin, P:(7) Ne- sibe, P:(2) Şahin 116, S:(l) Ceylan 336. 3. KOŞU: F:(3) Perçem, P:(5) Şeyda 6, P:(6) Koçum, S:(13) Maizer. 4. KOŞU: F:(4) Gemlik Güze- li, P:(7) Üçümüz, P:(3) Leyla 456, S:(ll) Soylu. 5. KOŞU: F:(7) Melike 13, P:(5) NasruUah, P:(l) Sonba- tur, S:(3) Kuruşbey. 6. KOŞU: F:(l) Değerli, P:(12) Duygu, P:(18) Seher 23, S:(7) Ülgenbey, S:(2) Demirefe. 7. KOŞU: F:(7) Tankut, P:(4) Nurbey, P:(2) Çekebey, S:(5) Panter 2. Ama şu soruya yanıt aranma- dı: "ANAP olarak halen Meclis^ te yüzde 62 çogunluğumuz var. Seçimlere, anayasaya göre, daha bir yıldan fada zaman var. 276 gibi çok yiiksek bir iktidar ço- gunluguaa sahip oldugumuz halde seçimleri erkene almak zonında kalıyoruz. Acaba, kaç milletvekili çıkarmayı düşünü- yoruz ki, bu baskın seçime yö- neliyoruz? 276 milletvekili ve Cumhurbaşkanı destegine rag- men seçim karan almak zonın- da kalan partimiz, eger bu se- çimde 276'nın alüna düşerse na- sıl ayakta kalacak?" Seçimde hile, her zaman; san- dık kaçırmak, sahte seçmen kar- tı kullanmak, oy sayım tutana- gını yok etmek degil. Seçim ku- raUarmı işine geldigi gibi düzen- lemek de bir anlamda hiledir. Ama muhalefete göre hile olan, iktidara göre işbiliriik ve işbitirirlik... Nitekim, partisinin seçime ha- zır olduğunu yineleyen SHP Ge- nel Sekreteri Hikmet Çetin, dün baskın seçim için bize "Bu. hile-i şeriye bile degil. Hem hile, hem şerdir" derken, Başbakan'ın si- vasi sag kolu gibi çalısan Yaşar Okuyan da telefonda keyifle, "Seçim otobüsünün marsına bastık bile. Başbakan ile birlik- te vatan sathına açılacağız. Mu- halefet isterse latile devam etsin" diyordu. ANAP'ın ince hesaplan var: — Milletvekili adaylannı iki katına çıkartmak. Böylece seç- mene tercih olanagı veriyor gö- rüntüsü varatmak. Ancak bu, barajla sınıriı olacağından, pra- tikte yüriimesi çok zor. — Olanak olursa il sayısını arttırmak. — Seçim bölgelerini daralt- mak. Ayrıca; seçim gününü me- murlann maaş almalarının he- men ertesine denk düsünnekten köylüye yapılan ödemeleri yine bu gunlere rasllatmaya, "Şimdi seçim yapıyomz" diyerek Kıbns dörtlü zirvesi için gelebilecek dıs baskılan hafifletmekten muha- lefetin Magic Box türii bir açık- gözlülük yapmasını önJemeye dek başka irili ufaklı bir dolu hesap... ANAP, siyaseti savaş gibi al- gıladığı için her seyi göze almış göriinüyor. Cumhurbaşkanı'nı TBMM'de tek başına seçtigi gi- bi, genel seçimi de 7-8 haftaya sıkışüracak. Bakalım, "hücum en iyi savunma" olacak mı? Dergide, özürlülerden gelen mektuplar da yayımlanıyor. Bu mektuplarda genellikle özürlu olmaktan kavnaklanan sorun- lar, 'yaşamm içine girememenin' verdiği huzun düe getiriliyor. Bu hüzün dolu mektupların hemen hepsi geleceğe yönelik iyi dilek- lerle, umutla bitiyor. Işte bunlar- dan birkaç örnek: "Günumüz Türkiyesi'nde özüriuler kendi kaderierine terk edilmiş durumdalar. Bu anlaşıl- maz zihniyeti ortadan kaldır- mak için bize düşen görev, özürlülerin sorunlannı ve top- lum içindeki sosy al yapısını çok iyi bir şekilde irdelemek ve ko- nunun evrenselligi ölçüsünde kamuoyunun gözieri önüne ser- mek." "Benim gibi özürlü olan bü- tün arkadaşlara sesleniyorum: Umudunuzu hiçbir zaman kes- meyin. Mücadele edin. Bir gün mutlaka istediginiz seyi gerçek- leştireceksiniz." "Biz özürlüysek, bunun so- nımlusu biz degiBz. Mevlana'- nın insanı dünyaya benzetme- sinden yola çıkarak, toplum ko- ca bir insan ve özürlü, bu koca insanın elinde, ayagında ya da herhangi bir yerindeki yaradır. O koca insan, bunu kabuUenmi- yorsa, içinde yaşayan canlüıgı ölmüş demektjr. Ve bu ölıi ta- rafı buyüdükçe, bütünün canlı- lıgını tebdit eder duruma gele- cekür." Yaşama Sevinci'ni, özürlüler ve özürlü olmayanlar birlikte çı- kartıyorlar. Aylık olarak yayım- lanan derginin sahibi Faruk öz- timur, "Asıl amaç, balık ver- mek degil balık tutmasını ögret- mek olmalı" diyor. özürlülerin sorunlannı en doğnı biçimde vermeyi amaçla- dıklarını belirten öztimur, der- gilerinin hem dört özür grubu- nun tamamına, hem de özürlü olmayanlara yönelik olduğunu söylüyor. Oztimur, "Yaşama Sevincı'nde sakat-sağlam bir arada bir şeyler yapmaya çalı- şıyoruz. Her konuda yazılara yer veriyonız. Özürlü olmayan- lann bizi tanımalannı istiyoruz. Samyorum Yaşama Sevinci ile bu konuda bir kıpırtı meydana getirdik" diye konuşuyor. Türkiye Sakatlar Konfederas- yonu Genel Sekreteri Aziz Kürkçü, özürlülerle ilgili yayın- lara çok ihtiyaç bulunduğunu vurguluyor. Kürkçü'nün bu ko- nudaki görüşleri şöyle: "Türkiye Körler Vakfı'nca 1984'ten bu yana aylık olarak 'Gören Eller' adlı bir dergi çı- kanlıyor. Körler Federasyonu günlük gazeteleri kasete okuya- rak, görmeyenlerin aktüaliteyi izlemesini sağlamaya çalışıyor. Ankara Öğretilebilir Çocukları Koruma Derneği'nce zihinsel özüriülere yönelik duzensiz ola- rak 'Uyanış' adlı bir dergi çıkar- tılıyor. Bunlar son derece yeter- siz. Geniş boyutlu, her özür gnı- bundan, her yaştan, her egitim düzeyinden kişilere yönelik, ge- niş kitlelere hizmet verebilecek yayınlann çıkanlması gerekli. Bu sorunun çözümü için özel statülü bir yayın organizasyonu- na, koordinasyona ihtiyaç var." Aziz Kurkçu, günluk gazete- lerde özürlüler için bir ek ya da köşe hazırlanmasını öneriyor. Türkiye Sakatlar Derneği'nce de tüm özür gruplanna ve özur- lü olmayanlara yönelik ayhk bir derginin hazırhk çahşmalan sür- dürülüyor. Türkiye Sakatlar Derneği Istanbul Şube Başkanı Cemil Şener, "Türkiye'de sa- katlar ikinci, üçüncü sınıf insan muamelesi görüyor. Herkesin okuyabileceği bir dergi çıkarta- rak sağlamlara sonınlanmızı anlatmak istiyoruz. 8 bin üye- mize yazı yazdık, onlardan bu konuda bize yardım etmelerini istedik" diyor. Demîr^çelik ürünlerîne yüzde 8 zam ANKARA (AA) — Demır- Çelik ürünlerinin fiyatlanna or- talama yüzde 8 oranında zam yapıldı. Türkiye Demir ve Çelik Işlet- meleri Genel Müdürü Sencer Imer imzasıyla dün yapılan açıklamada, TDÇİ Genel Mü- dürluğü'ne bağh Karabük Ue Is- kenderun Demir Çelik Fabrika- lan'nda üretilen kütük demir, düz ve nervürlü yuvarlak demir- ler, köşebent ve profîl demirler, pik ve kok, kok yan ürünlerinin fiyatlanrun, "üretim girdilerin- deki artıslar nedeniyle" yeniden ayarlandığı bildirildi. Belirlenen fiyatlarla satışlara yarından itibaren başlanacak. Bazı ürünlerin eski ve yeni fıyat- ları şöyle: MamülClRSİ EskJRyat (TL-Ton) YeıiRyat (TL-Too) Kütük demirler Dûz yuvarlak demir Nervûrlü demirler Profıl demirler Köşebent demirler Pik demir 1.340.000-1.440.000 1.560.000-1.660.000 1.630.000-1.680.000 "1.780.000-1.970.000 1.580.000-1.890.000 730.000- 850.000 1.447 000-1.555.000 1.685.000-1.728 000 1.760.000-1.814.000 1 922.000-2 128 CKHT 1.706.000-2.041.000 788.000- 918.000 Karne heyecanı tarîh (Baftarafı 1. Sayfada) için ağustos ayı boyunca semi- nerler düzenleneceğini açıkladı. Bu amaçla bir icra planı hazır- lattıklannı anlatan Bilgen, 'sınıf geçme-kredi sistemi' ile ilgili yö- netmelik taslağının da olusturul- duğunu belirtti. Taslakta bakan Avni Akyol'- un daha önce açıkladığı, zorun- lu ve seçmeli dersler, sömestr sistemi, bir ders saatinin bir kre- di olacağı, öğrencinin başara- mayacağı dersi isterse tekrar alabileceği, isterse yerine başka ders seçebilme olanagı, uygula- manın kolaylaştınlması için 'egitim bölgeleri' oluşturulma- sı gibi ilkelerin korunduğu öğ- renildi. Milli Egitim Bakanhğı Müs- teşarı Nitaat Bilgen imzasıyla ders geçme kredi sisteminin merkez teşkilatından başlayarak il ilçe milli egitim müdürlükleri ile okul müdürlükleri ve öğret- menlere tanıtılması amacıyla toplantılar düzenlenmesi için bir genelge yayunlandı. Genelgede, bakanlığm sisteme geçişte uygu- layacağı plan da yer aldı. Pla- na göre Talim ve Terbiye Kuru- lu Başkanlığı, ders geçme ve kredi sistemlerinin tanıtılması, okul bölgelerinin oluşturuhna- sı, çok programlı hse uygulama- sı, standart sınavlar, ilköğretim- de ölçme ve değerlendirme ko- nulanmn ele alınacağı toplantı- lar yapacak. Ankara'da 17-18 ağustosta bakanlık merkez teş- ktlatınm katılımıyla yapılacak toplantılar, 22-23 ağustos tarih- Beş dakika ve işin içindesinlz. lerinde Adana, Ankara, Diyar- bakır, Istanbul, tzmir, Samsun ve Van bölge müdürlüklerinde devam edecek. Tanıtım toplan- tıları, 26-27 ağustos tarihlerin- de 73 il milli egitim müdürlük- lerinin organizasyonu ve ilçe milli egitim müdurleri, okul mü- dürleri ve öğretmenlerin katılı- mıyla sürecek. Toplantıların ardından, Ta- lim ve Terbiye Kurulu Başkan- lığı standart sınavlarla ilgili il- kelerin belirlenmesi ile program ve ders kitaplannın yeniden dü- zenlenmesinin 3'er aylık çalış- malarla tamamlannıasını esas aldı. Buna göre lise ve dengi okulların programları ile ders kitaplan birer dönemlik hale ge- tirilecek. Daha sonra da ders geçme ve kredi sisteminde öğ- rencilerin notlannın bilgisayar- la izlenilmesine ilişkin yazılım sistemleri hazırlanacak. Bakan- lık bir yandan da sistemin tanı- tımına yönelik kılavuz kitaplar hazırlayacak. Uygulamaları yönlendirecek rehberlerin yetiş- tirilmesi için l'er aylık kurslar düzenlenecek. Öte yandan İçişleri Bakanh- ğı, 'trafik ve ilk yardım' dersle- rinin seçmeli yerine zorunlu ders haline getirilmesini istedi. İçiş- leri Bakanhğı, konuyu bir yazıy- la Milli Egitim Bakaru Avni Ak- yol'a iletti. Yazıda trafik kaza- lannın azaltılması için eğitimin zorunlu olduğu bildirildi. "Tra- fik konusunda bilgili, becerili ve karşıhklı haklara saygılı bir ne- sil yetişmesini sağlamak için ilk ve orta dereceli okullarda trafik ve ilk yardım derskrinin seçmeli yerine zorunlu hale getirilmesi istenmiştir" görüşüne yer veril- di. Milli Egitim Bakanhğı çev- releri, trafik ve ilk yardım ko- nusunda, başka derslerin içinde gerekü' bilgilerin verildiğini, bu nedenle zorunlu ders konusuna sıcak bakılmadığını belirttiler. GULERYUZLÜ CİDDİLİK Vedat Günyol 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlart Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gönderilmez. SOYLEV (Cilt 1-2) Hıfzı V. Velidedeoglu 20. bası 15.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaytnlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gönderilmez. (Baftarafı 1. Sayfada) diyerek tasfiye endişesi taşıyan ANAP'ın muhalefet grubunu rahatlattı. MKYK'da Seçim Ya- sası'nın tercihli oy kullanılma- sına ilişkin maddesinin, bu se- çimde barajı yüzde 25'ten yüz- de 10'a düşürerek uygulanması yonünde değişiklik yapılması görüşü ağır bastı. Erken seçim tarihi olarak ise 20 ekim ağırhk kazandı. ANAP MKYK, Ydmaz Baş- kanhğında 10.30'da toplandı. Yılmaz başkanhk divamnın bu yılın ekim ayında seçim yapıl- ması görüşünde olduğunu belir- terek milletvekih' sayısının 600'e çıkanlması ve seçmen yaşının 18'e indirilmesine yönelik ana- yasa değişildiklerinin muhalefet partililerine götürüldüğünü, an- cak SHP'nin erken seçim konu- sunda engel çıkardığını, DYP'nin de SHP'yi destekledi- ğini anlattı. Yıknaz, hükümetin siyasi ve ekonomik programının bu yıl içerisinde erken seçime gi- dilmesine göre düzenlendiğini belirterek anayasa değişikliği yapılmadan da seçime gidilme- si kararhğında olduklarını kay- detti. Yılmaz'ın, "Mümkün olabilen en kısa sürede erken se- çime gitme kararlılıgındayız. Muhalefet ile uzlaşarak seçime gitmeyi tercih ederiz. Ancak, muhalefet anayasa degişikligine yanaşsa da yanaşmasa da bu yı- lın ekim ayında seçime gitmeye kararlıyız. Baskın basanındır" biçiminde konuştuğu öğrenildi. Yılmaz, daha sonra başkanhk divamnın anayasa değişikliği ya- pılmasa da bu yılın ekim ayın- da seçime gidilmesine ilişkin onergesini okudu ve görüşmeye açtı. MKYK üyesi Semra özal, Yılmaz'ın ANAP'a taze kan ka- zandırdığını belirterek yeni di- namizmle seçime gidilmesinde yarar gördüğünü anlattı. Sem- ra Özal'ın konuşmasını yazılı bir kâğıttan yapması dikkati çekti. Diğer MKYK üyeleri de başkanhk divamnın bu karan- nı desteklediklerini bildirdiler. MKYK'nın erken seçim karan almasından sonra Başbakan Mesut Yılmaz, gazetecileri top- lantı salonuna çağırarak şu açıklamayı yaptı: "Merkez Karar Yönetim Ku- nılumuz, yaptıgı toplantıda, önümüzdeki ekim ayında erken seçim yapılması onerisini Mec- lis grubuna götürmeye oybirli- giyle karar vermiştir. Merkez Karar Yönetim kumlumuz, bu konuda parlamentoda grubu buiunan muhalefet partileri ile uzlaşma aranmasını ve bu uzlaş- manın muhalefet partikrinin bi- linen tutumlan nedeniyle kısa bir sürede mümkün olmaması halimle anayasa değisiklikJerin- den sarfınazar edilerek ve mev- cut seçim sisteminde zaruri de- gişiklikler dışmda hiçbir değişik- lik yapılmaksızın, ANAP gru- bunun erken seçim karan alma- sını önermiştir." Başbakan Yılmaz, bir soru üzerine, seçimin mümkün olan en erken tarihte yapılacağını be- lirterek "Seçim takvimi henüz belirlenmedigi için bu konuda baglayıcı bir tarih öneremiyo- ruz" dedi. Yılmaz, bir gazete- cinin, "Paketten söz ediyordu- nuz" biçimindeki sözleri uzeri- ne de "Paket gitti, bavol geldi" diye espri yaptı. Yılmaz, açıklamasını bitirdik- ten sonra MKYK üyeleri, uzun süre kendisini alkışladılar. ANAP Gnıp Başkanveküi Onu- ral Şeref Bozkurt da ANAP grubunun yann saat 15.00'te olağanüstü toplantıya çağrıldı- ğını bildirdi. 15 dakika yemek molası ve- rilmesinden sonra yeniden çahş- malannı sürdüren MKYK, ana- yasa değişikliği yapümadığı tak- dirde Seçim Yasası'nda yapıl- ması gereken zorunlu düzenle- meler üzerinde çalıştı. Yılmaz, erken seçim karan alacak mil- letvekillerinin fedakârhkta bu- lunmuş olacağmı belirterek "Karan alacak milletvekiUeri- nin bu fedakârhklannı göz ar- dı etmeyecegiz. Milletvekili aday listelerinde yer alacaklar- dır. Başkanhk divanı, seçim sis- teminin tercihli yapılmasım uy- gun bulmuştur. Bunun üzerin- de göriişlerinizi açıklayın" diye- rek MKYK üyelerine söz verdi. Kongrede Akbulut'u destek- leyen Mehmet Keçeciler, aday- ların önseçim ile belirlenmesi görüşünde olduğunu belirterek "Ancak madem başkanlık diva- nı tercibli sistem öneriyor. Ben ahnacak karara uyanm" diye konuştu. Keçeciler ayrıca çok sayıda il yapıhrıasının yanhş olacağını vurgulayarak "Seçim öncesi ge- reksiz spekülasyonlara yol aç- mış oluruz. Partimize zarar ve- rir" dedi. Hüsnü Dogan da tercihli sis- teme karşı olduğunu, bu siste- min 12 Eylül döneminde hazır- lanan Seçim Yasası'nda yer al- dığını, ancak hiçbir şekilde uy- gulanmadığını belirterek "Bu- nun üzerinde iyi düşünmeliyiz ve Anayasa Mahkemesi'nden dönmeyecek bir biçimde hazırlamalıyız" dedi. Doğan, tercihli sistemin benimsenmesi halinde adayların teşkilatlann görüşü almarak MKYK tarafın- dan belirlenmesinin uygun ola- cağını söyledi. Yasada tercih sis- teminin geçerli ohnası için ön- görülen yüzde 25'lik barajm sa- kıncalarına da değinen Doğan, özellikle Doğu ve Güneydoğu'- da etnik ve dinsel aday tercih- lerinin sakıncalı sonuçlar doğu- rabileceğini bildirdi. Akbulut'u destekleyen eski Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, sistemin ilk kez uygulanacağmı ifade ederek "Anlaşılıyor ki tercihli sistemi uygulamaktan yanasmız. Ma- dem bu sistem uygulanacak, o zaman baraj kaldınlsın. Aday- lardan bir tercih fazla yapılan seçilmiş olur. Böylece onseçimi de bir anlama yeni seçmen kit- lesi yapmış olur" diye konuştu. Başbakan Yılmaz ise önce tercih sisteminin, o seçim bölge- sinde partinin aidığı toplam oy- lann yüzde 10'u oranında tercih yapılması halinde geçerli sayıl- masını, aksi halde yapılacak sı- ralamaya göre milletvekili çıka- nlmasını uygun gördüğünü bil- dirdi. Yılmaz'ın, "Eğer muha- lefet anayasa degişikligine yana- şırsa, yani milletvekili sayısı 600'e çıkarsa bu seçimde tercihli uygulamadan vazgeçebiliriz" göruşünü de dile getirdiği öğre- nildi. Ancak MKYK üyeleri, milletvekili sayısının 450'de ka- lacağı ve tercihli sistemin uygu- lanacağı olasüığı üzerinde tartış- malan sürdürdüler. Başkanhk divanı üyelerinin çoğunluğu her seçim bölgesinde çıkarılacak milletvekili sayısının iki katı aday gösterilmesini, milletvekil- leri de dahil olmak üzere sırala- manın MKYK tarafından yapıl- ması ve tercihte yüzde 10 baraj uygulanması göruşünü savun- dular. Baraj uygulamasının sa- kıncalannın dile getirilmesi üze- rine görüş birliği sağlanamadı ve 9.5 saat süren MKYK'da tercihli oy kullanma sisteminde yapıla- cak değişiklıkler için başkanlık divanına yetki verilmesi karar- laştınldı. MKYK'da ayrıca Seçim Ya- sası'nda oy kullanmayacaklara verilecek para cezasının 30 bin liradan 50 bin liraya çıkarılmas yönünde değişiklik yapılması görüşü benimsendi. Seçim Ya- sası'nda ayrıca partilerin tüzük değişikliği yapabilmeleri için merkez kurullanna üç ayhk yet- ki verildi. Böylece partilerin merkez kurullan, milletvekili adaylannı uygun gördükleri yöntemle saptayabilecekler. ANAP, MKYK aynci, millet- vekili adaylarının merkez yok- lamasıyla sıralanması görüşünü benimsedi. Bu arada, seçim ko- misyonunun yasada yer alan sü- relerin kısaltılması yönünde de değişiklikler yapması kararlaş- tınldı. Adalet Bakanı Şakir Şe- ker, Yüksek Seçim Kurulu'nun 60 gün süreyi uygun bulduğunu, ancak bu surenin indirümesi için çalışacaklannı ifade etti. MKYK üyesi Semra Özal, sa- at 17.00'de, "dişi agndığı" ge- rekçesiyle MKYK'dan ayrıldı. Ancak Özal, genel merkezin alt katındaki toplantı salonunu dolduran Şereflikoçhisarh par- tililere hitaben bir konuşma yaptı. özal'ın il olmak isteyen Şereflikoçhisarlılara, "tl olma- nız için elimden gelen çabayı gosterecegim" demesi, "Semra Ozal genel başkan gibi" yorum- larına yol açtı. Öte yandan ANAP il başkan- ları hafta sonu Ankara'ya çağ- rıldılar. Yılmaz, il başkanlany- la toplanarak aday belirleme yöntemi ve erken seçim konu- sunda il başkanlannı ikna etme- yeçahşacak. G O Z L E M UĞUR MUMCU (Baftarafı 1. Sayfada) sı önerilerinden de vazgeçmiş bulunuyor. Yürürlükteki adaletsiz Seçim Yasası ile seçimlere gi- dilecek. Demokrasi bir "uzlaşma rejimi"d\r. Bu uzlaşmanın ana metinleri, anayasalardır; siyasi par- tiler yasalarıdır; sendikalar yasalarıdır; seçim yasalarıdır. ANAP, oldum olası, hertürlü uzlaşma yolunu kapayarak "dediğim d&dik" diyor. Demokrasi "uzlaşma rejimi" ise bu uzlaşmada taraflar is- ter istemez özveride bulunacaklar, ödün vereceklerdir. Uzlaşma ve uygarlık, metro projeleri önünde belediye başkanları ile poz poz fotoğraf çektirerek değil, anayasa- larda ve temel yasalarda demokratik uzlaşma sağlanarak olur. Bu uzlaşma anayasa ve seçim yasasında sağlanabilir; yürürlükteki anti-demokratik hükümler, partilerarası uzlaş- ma ile kaldırılabilir, böylece Türkiye'de demokratikleşmenin ve şivil toplumun yolu açılabilirdi. Öyle anlaşılıyor ki Mesut Yılmaz, 1983 genel seçimlerin- de cunta işlemleri ile kazandıkları ayrıcalıklara dayanarak "ANAP'ın istediği olur" demek istiyor. Anayasada ve Seçim Yasası'nda ANAP'ın dedikleri ola- cak, buna da "uzlaşma" denecek. ANAP, sosyal demokrat oyların bir parti çatısı altında top- lanmasından tedirgindir. Bu yüzden SHP-DSP çelişkisinin derinleşerek sürmesini ister. Yine bu yüzden HEP'in en azından Güneydoğu'da sosyal demokrat oyları bölmesini arzuiar. İyi ama bugünkü yasal engeller, HEP'in seçimlere katıl- masını yasaklıyor. HEP, illerin yarısında örgütlenmiş değil... HER kurultayını, genel seçimlerden altı ay önce topla- mış da değil. ANAP, bu engelleri aşabilir. Bu engellerin aşılması yasadaki bu maddelerin kaldırıl- masına bağlıdır. Maddeler değiştirilirse HEP'e de seçim yolu açılabilir. ANAP, durup dururken mi yasada değişiklik yapıp HEP'e milyarlarca liralık Hazine yardımı sağladı? ANAP varlığını 12 Eylül generallerine; HEP de malvarlı- ğını ANAP'a borçludur!.. Diyelim kı yasada gereken değişiklikler yapılmadı ve HEP seçimlere katılmadı. ANAP'ın bu olasılık için elindeki reçete "dar bölge" sis- temidir. Bu sistemde, yerel ağalar ya da etnik köken seçi- mi belirler. Bugün, sağda ve solda çeşitli partiler var. Bunlardan bir kısmı yürürlükteki baraj koşulları nedeniyle sandıkları aşıp TBMM'ye ulaşamayacaklar. Sistem, bugün parlamentoda temsilcisi buiunan üç bü- yük partiye prim sağlıyor. Sağın bölünmüşlüğü sosyal demokrat partilere; sosyal demokrat partilerin bölünmüşlükleri de sağ partilere şans sağlıyor. SHP-DSP birleşseler, sosyal demokratlar, büyük bir ço- ğunlukla -300 ya da 350 milletvekili ile- iktidar olacaklar. Bir- leşmedikleri için bakın göreceksiniz, örneğin Zonguldak : ta sosyal demokrat oylar, yüzde elliyi aşacak, ancak Zon- guldak'tan bir tek sosyal demokrat milletvekili seçile- meyecek. Seçim Yasası, bölünmeyi işte böyle cezalandırıyor. 1987 genel seçimlerinde SHP ve DSP'nin ayrı ayn seçim- lere girmelerının sosyal demokrat kesime faturası en az 70 milletvekilliğidir. Evet, seçim ekimde. Baksanıza Efe Öıal da durup dururken askerlik karan al- dırdı. Belli olmaz, 1992de belki babası Cumhurbaşkanlı- ğı'nda kalmaz. Sultan Süleyman'a kalmayan bu dünya Özal'a kalır mı hiç? Çatışma 1 astsubay, 2 er jşehit BtTLtS (Cumhuriyet) — Baykan-Bitlis karayolunu kesen PKK militanlan ile güvenlik güç- leri arasında çıkan çatışmada 1 astsubay ile 2 er şehit oldu, bir yolcu otobüsünün şoförü de öldü. Dün 18.45 sıralanndaka- rayolunun Buzpınar kesiminde iki yolcu otobüsü ve bazı araçla- n durduran PKK militanlan,-yol- culara kimlik sorduktan sonra propaganda yaptılar. Bu sırada devriye görevi yapan bir askeri aracın olay yerine gehnesi üzeri- ne teröristlerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Yolculann ikiateş arasında kaldıklan çatış- ma sırasında astsubay çavuş Dnr- sun Şahin, jandarma erleri Ah- met Dogangün ve Hasan Yıldız ile Vangölü fırmasınaait otobüsün şoförü Meh mel Şirin yaşamım yi- tirdi. Bazı erler de yaralandı. Te- roristler, güvenlik gttçleriyle çatı- şarak Çeltikli kesimine kactılarve izlerini kaybettirdiler. Bölgede operasyonların sürdüğü bil- dirildi. Cumhuriyet Kitap Kulübü Beyoğlu Merkezi'nde okur, yazarıyla buluşuyor YAYINLARI YAZARLARIİMZALIYOR B U G U N 15AĞUSTOS 17.00-20.00 İ!İ Hilmi Yavuz Y A R I N 16AĞUSTOS 17.00-20.00 Selim lleri Nedim Gürsel FÜRUZAN ÜLKÜTAMER FERİDE ÇİÇEKOĞLU ZEYYAT SELİMOĞLU MELİSA GÜRPINAR ADNAN ÖZYALÇINER CUMHURİYET KİTAP KULUBU. ZAMBAK SOKAK, 4/1, BEYOĞLU ÜYELERE İNDIRIM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle