16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 AĞUSTOS 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13 TEK'e yeni genel müdür • ANKARA (ANKA) — Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) Genel Müdürlüğü'ne TCDD Genel Müdüıü Birkan Erdal atandı. Sağlık Bakanlığı Musteşarhğı'na da Başbakanlık emekli müşavirlerinden Tandoğan Tokgöz getirildi. AJtm ithalinde patlama • ANKARA (ANKA) — Merkez Bankası'nın döviz ve efektif piyasalannda bankalar ve yetkili kuruluşlara döviz karşılığı altın satma uygulaması altın ithalatının patlamasına yol açtı. Türkiye'ye 1989 ve 1990 yıllannın tamamı ile bu yıhn ilk 5 ayında toplam 250 tona yakın altın ithal edildi. Sözleşmelide yanıltmaca • Iş-Sendika Servisi— Maliye Bakanlığı'nın sözleşmelilere ilişkin açıklaroa niteliğindeki tebliği, sözleşmeliler arasında yeni zam haberi zannıyla kargaşa yarattı. Kadro karşılığı çalışan sözleşmelilerde ücret tavanının 6 railyondan 7 milyon 200 bin liraya çıkanlması, kamu kuruluşlarında çalışan asıl sözleşmeli kitlesi için eş görevdeki memurun ücretini %25 aşmamak koşulu ile <%20'ye kadar zam yapılabilmesi için KlT'lerde de %20'ye kadar zam yapma konusunda işletmelerin serbest bırakılması şeklindeki genel uygulamada bir değişiklik olmadı. Ingilizce cep yakacak • ANKARA (ANKA) — Ingilizce dil kursları yeni öğretim yılına zamlı ücretlerle girecekler. Edinilen bilgiye göre Ingilizce dil kurslarında 1991-1992 öğretim dönemi için belirlenen ücretlerde geçen yıla oranla yüzde 76'ya varan artışlar görülecek. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1989 yılında özel okullarda olduğu gibi özel dil kurslarında da ücretleri serbest bıralcması, her ktırsun farkh Ucret belirlemesine yol açtı. Adidas yine satışta • Ekonomi Servisi — Ünlii spor ayakkabıları ve spor malzemeleri üreticisi Adidas'ın yeni sahibi Fransız işadamı Bernard Tapie, bu firmayı satın alabilmek için aldığı kredileri geri ödeyebilmek amacıyla hisselerinin yüzde 45'ini satıyor. Almanya'nın dünyaca ünlü Adidas fırmasının hisselerinin yüzde 95'ini geçen yıl satın alarak rırmayı ele geçiren Fransız işadamı ve siyasi hayatın da tanınmış siması Bernard Tapie, Adidas hisselerinin yüzde 45'ini elinden çıkarmakla birlikte, yine de çoğunluk hissesini elinde tutacak. Tunus'a kredi • ANKARA (AA) — Türk Eximbank, Tunus'a, Türkiye'den alacağı işlenmiş tanm ürünii, tüketim ve sermaye mallannın fınansmanında kullanmak Uzere 40 milyon dolarlık ihracat kredisi açtı. Krediye ilişkin anlaşma bugün Ankara'da Türk Eximbank Genel Müdürü Turgay Özkan ve krediyi kullandıracak Bank International Arabe de Tunisie, Societe Tunisienne de Banque ve Banque National Agricole temsilcileri arasında imzalandı. Hisse senetleri dün de yüzde 2.72 arttı Borsa,yoluna devam ediyorHazine ihalesine bankalann düşük faiz önerdiklerinin anlaşılması ve dövize müdahale edildiği yolundaki haberler, rekor işlem hacminden sonra hisselerin yükselmesini sağladı. Ekonomi Servisi — Hükümetin des- tek veren açıklamalan ve uygulamaların- dan sonra yükseliş trendine giren bor- sa, önceki günkü rekor işlem hacminden sonra dün yükselmeye devam etti. His- se senetleri dün de yüzde 2.72 değer kazandı. Hisselerin dünkü değer kazanmasın- da Hazine Bonosu ihalesine bankalann düşük faiz önerdiklerinin öğrenilmesi ile Merkez Bankası'nın dolara müdahale ettiğinin seans içinde yayüması haberi et- kili oldu. Haftaya yüzde 9.7'lik bir artışla giren borsa önceki gün kâr realizasyonuyla karşılaşmış, ama yoğun satışlar aynı dü- zeyde yoğun alışlarda karşılanınca IMKB endeksi sadece 10 puan kaybet- mişti. Dünkü seansın hem ihaleden do- layı hem de erken seçim konusunda mu- halefetle iktidar partisi arasında görüş aynlıklarının çıkması nedeniyle yoğun satışlarla başlaması bekleniyordu. Ama bunun tersi oldu. Seansın ilk yansında 3709 IMKB Endeksi 24Temmuz-14Aiııstos 2893 3236 24- 25 26 29 Temmuz 30 31 6 7 8 Ağustos 12 13 yükselen Fıyatlar ikinci yansında düşme- ye başladı. Bu arada bankalann Hazi- ne ihalesine düşük faiz önerdiklerinin anlaşılması ve Merkez Bankası'nın dö- vize müdahale ettigine ilişkin haber, se- ansın son yanm saatinde ahmlan yeni- den yoğunlaştırdı. İMKB endeksi kapa- nışta 98 puan artış kaydederek 3709.44'e yükseldi. Bileşik endeks yüzde 2.72 de- ğer kazanırken mali endeksin artışı yüz- de 1.25'te kaldı. Mali endeks uzun bir aradan sonra yeniden 3 bin puanın üs- tüne çıktı ve kapamşta 3O15'e vardı. Sa- nayi endeksi artışı ise yüzde 3.28'e var- dı. 130.88 puan artış kaydeden sanayi endeksi de uzun bir ara daha sonra 4 bin puanı geride bıraktı ve seansı 4120.72'den kapadı. Sermaye Piyasası Kunılu (SPK), bor- sada hisse senedi piyasasında yaşanan fi- yat dalgalanmalarını, küçük yatınmcı agırhklı talep yapısına bağladı. SPK tarafından yapılan değerlendir- mede, borsada yaşanan fıyat dalgalan- malanna değinilirken bugün özellikle hisse senedi piyasasında yaşanmakta olan sorunlann temelde 'piyasadaki ta- lep yapısından" kaynaklandığı belirtildi. Pöviz Erken seçim olay.nın patlak verdiği cuma gunünden bu yana dolann tırma- nışı durdurulamıyor. Erken seçim poli- tikasımn ağır bastığı bugünlerde piyasa- da Turk Lirası'nın bollaşması liranın de- ğer kaybına neden oldu. Türk Lirası son üç gün içinde dolar karşısında 120 lira değer yitirdi. Erken seçim olasılığının gündeme gel- mesiyle emisyonun giderek büyümesi do- lara gaz verdi. Bunun yanı sıra Türk Li- rası'nda bankalararası interbank faizinin düşük olması da doları daha cazip kılı- yor. tktisat Bankası Dealing Room Yö- neticisi Tayfua Öztiirk, piyasada Türk Lirası'nın bol olduğunu söylüyor. Öz- türk, "İhracatçı uzun zamandır bektet- tigi ihracat dövizini dolar yüksekken bozduruyor. lthalatçı eger elinde teşvik bordrosu varsa panik içinde bir an önce bunu elinden çıkarmaya bakıyor. Ve ne 'kadar az zarar edersem kârdır' diyerek bemen bozduruyor" diye belirtiyor. Merkez Bankası ile Tahtakale piyasa- sı arasındaki makas da giderek açılıyor. Yüzde 2'lere kadar çıkan fıyat farkının Merkez Bankası müdahalesiyle önlene- ceği söyleniyor. Dün öğle saaûerinde do- lar Tahtakale*de 4565 liraya kadar yük- seldi. Mark ise 2625 liraya çıktı. Pavarotti kazandınyor...Dünya müzik piyasası kan ağlarken, popüler opera sanatçısı Luciano Pavarotti başta olmak üzere, Domingo, Carreras, Mozart ve Sting gibi ölü ya da diri sanatçılann plak yayıncısı Polygram bu yıhn ilk yansı için yüzde 24.6 net kâr açıkladı. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Başta Luciano Pavarotti olmak üzere, Domin- go ve Carreras gibi 'halka fazla mal olmuş' opera sanatçılanmn plak yayıncısı 'Polygram', bu yıhn ilk yansı için yüzde 24,6 net kâr açıkladı. Hollanda'nın uluslararası dev holdingi 'Phi- lips'in yüzde 80 hissedan oldu- ğu merkezi Londra'da bulunan 'Polygram' böylece özellikle 'pop-opera' merakı sayesinde net 79 milyon sterlin kazanmış oluyor. Şirketin cirosu da yüz- de 24.5 artarak 821,5 milyon plaklan' listesinde birinci sıra- da. Mozart yılı nedeniyle beste- cinin 'kolay dinienen ve çok melodik' eserlerüıin bir araya getirildiği 'Complete Mozart' takımı da 3 milyon sattı. 'Çevreci' pop sanatçısı 'Sting'- in son uzunçaları Amerika lis- telerinde ikinci sırada. Şirketle çalışan diğer pop sanatçılan 'Amy Grant' ve 'Extreme' birer milyon sattı. Şirketin, ölü ya da diri sanatçılara bu *başarüı ve v % verimli' yatınmı ile kâ- nnı yıl sonuna kadar atlayacağı bekleniyor. sterline yükseldi. Batıh sanayi ülkelerinde gözlenen ekonomik durgunluk hâlâ atlatılamamış- ken ve Ingiliz müzik tüketici pi- yasası bir yılda yüzde 10, Ame- rikan piyasası da yüzde 5 daral- mışken 'Polygram'ın kân dik- kat çekti. Geçen yüki Dünya Kupası sı- rasında Pavarotti-Domingo- Carreras'ın birlikte verdikleri Roma Konseri uzunçalannın 6 milyon, videosunun ise 1 milyon sattığı açıklandı. Pavarotti'nin 1964 yılından beri aralıksız ça- hşüğı 'Polygram', o tarihten bu yana tenorun şirkete kaç para kazandırdığını hesaplayamıyor. Şirket, son olarak Pavarotti'nin 'en sevüen' aryalarını 'Essenti- al Pavarotti 2' başlığı altında topladı. tngiltere'de üç hafta önce satışa çıkartılan uzuncalar, üç haftadır 'en sevilen pop 'Philips' tarafından hisseleri- nin yüzde 20'si New York ve Amsterdam borsalannda iki yü- dır kote olan 'Polygram', yan- yıl temettüsü dağıtmadı. Şirke- tin başkanı Levy, şirketin yakın- da Londra Borsası'nda da kote olacağmı açıkladı. DFTartık "istişari" bir kuruluş Ekonomide yeni düzenlemelerYapılan son değişiklikle DPT'nin yetkileri kısıtlanarak istişari bir kuruluş haline getirildi. DPT'nin bünyesindeki Teşvik Uygulama, Yabancı Sermaye ve Serbest Bölgeler genel müdürlükleri Hazine ve Dış Ticaret Musteşarhğı'na bağlandı. ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) — Devlet Planiama Teşkilatı'nın uygula- maya yönelik yetenekleri elinden alındı. DPT bünyesindeki Yabancı Sermaye, Serbest Bölgeler ve Teşvik Uygulama ge- nel müdürlükleri aynlarak Hazine ve Dış Ticaret MüsteşarlığYna bağlandı. Hazi- ne ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın dış ti- caretle ilgili birimleriyle DPT'nin uygu- lamaya dönük birimlerini ayrılarak ay- rı bir müsteşarhk kurulması planından da şimdilik vazgeçildi. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı ile Devlet Planiama Teşkilau'nın görevle- ri hakkındaki kanunlarda değişiklik ya- pan kanun hükmünde kararnameler Resmi Gazete'de yayımlandı. Söz. konu- su kararnamelerle, her iki müsteşarhğın kuruluş amaçlan değiş:irildi. Yeni dü- zenlemeyle ekonomi, dış ticaret, yatınm ve teşvik politikalannın belirlenmesi, uy- gulanması, uygulamanın izlenmesi, de- netlenmesi ve geliştirihnesi tümüyle Ha- zine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın gö- rev alanına geçti. DPT ise, ülkenin do- ğal, insani ve iktisadi her türlü kaynak ve olanağmı belirlemek, ekonomik, sos- yal ve kültürel politikayı ve hedefleri be- lirtmekte hükümete "müşaviriik" yap- mak, hükümetçe kabul edilen hedefleri gerçekleştirebilmek için kalkınma plan- lan ile yıllık programlan hazırlamakla görevlendirildi. Bu düzenlemeyle DPT bünyesinde sa- dece tktisadi Planiama, Sosyal Plania- ma, Koordinasyon, Kallunmada Önce- likli Yöreler ve Bölgesel Kalkınma ile Avnıpa Topluluğu ile tlişkiler genel mü- dürlükleri kaldı. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı bünyesindeki üç müsteşar yardımcılığı dörde çıkarıldı. Müsteşar- hk bünyesindeki birimler ise Dış Ekono- mik tlişkiler, Banka ve Kambiyo, İhra- cat Ithalat, Anlaşmalar, Teşvik ve Uy- gulama, Yabancı Sermaye, Serbest Böl- geler, Ekonomik Araştırmalar ve Değer- lendirme ile Avrupa Topluluğu Koordi- nasyon genei müdürlükleri olarak belir- lendi. DPT'den alınarak Hazine'ye bağla- nan birimlerin vizeli personeli başka bir KlSA KISA ~ • ANTEN üreten Elsa Elektronik, 8 aydan beri zam yapmamasına rağmen satışlannı 1990'ın üzerine çıkaıdığını açıkladı. Elsa elektronik yetkilileri, kârlüığı makul bir seviyede tutarak bu sonuca ulaştıklarını belirttiler. • GÜNEŞ Sigorta tarafından yapılan açıklamada, Manisa'daki teyp ve video kaseti fabrikası yanan Raks'a, ekspertiz raporunu beklemeden, 500 milyon lira ödendiği beürtildi. • AVIS Otomobil kiralama ,;irketi, Kuzeydoğu ' i unerika'da kuracağı bilgisayar iş istasyonlannın 100 partilik ilk bölümü için Koç-Unisys ile aniaşu. • YAPI KREDİ, kredi kartlarının hesap bildirim cetvellerine, hesap kesim tarihi, son ödeme tarihi, ödenmesi gereken asgari tutar ve toplam borç bilgilerini de ekledi.' NETBANK'A GEUN 3ay% 7 0 3 aylık % 70 brüt faizin yıllık v» # 9*9 getirisinden yararlanın. 133 03 50 Cunfcıny* Cod 3)1 Emodo^ H M S İ T I H 0 W r - 134 34 36 Cumhunvd Cod 271 C A 4 M A 4 U J Turgul Soy»< 511 40 05 Nuruosmanyc Cod 89 Em.r-fru AN1A1T* D M Hopo^ı^ 17:4 11 Aloturk Cod 73 K U I A M M «Aı Erdeç 19498 8o<borO! Hoyrmn PQ»O Cod 2o/6 işleme gerek kalmadan Hazine ve Dış Ti- caret Müsteşarlığı'na devredilmiş sayı- lacaklar. Diğer personelin devri ise iki müsteşar arasında yapılacak protokol- le beürlenecek. DPT'den aynlan birimlerle, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın dış tica- retle ilgüi birimlerinin aynlarak "Dış Ti- caret Müsteşarhğı" adı altında üçüncü bir müsteşarhk kurulması karanndan Cumhurbaşkarn Özal'ın önerisiyle vaz- geçildiği bildirildi. Konuyla ilgili karar- nameler Bakanlar Kurulu'nda kabul edildiği halde, özal'ın "seçimlere kısa bir süre kala devlet yönetiminde bu tür operasyonlara gidilmesini uygun bulmadığı" bu nedenle de ayn bir müs- teşarhk kurmak yerine, DPT'nin uygu- lamayla ilgili birimlerinin Hazine ve Dış Ticaret Musteşarhğı'na bağlanmasının uygun bulunduğu öne sürüldü. Tercüman'da lOOkişinin işine son İSTANBUL (AA) — Ter- cüman gazetesinde, görevlerini yapmadıkları ve işyerindeki çalışmalara engel olduklan ge- rekçesiyle, 100 kadar çalışamn işine son verildiği bildirildi. Gazetenin çıkmasına engel Gazeteden yapılan açıkla- mada, işveren tarafından 100 kadar personele 8. Noter ara- cılığıyla gönderilen bildiride, 5 Ağustos 1991 tarihinde, tüm uyarılara rağmen görevlerini yapmayarak gazetenin çıkma- sına engel olduklan belirtildi. Bu nedenle Tercüman gaze- tesinin, telafisi imkânsız mad- di ve manevi büyük bir zara- ra uğradığı vurgulanarak dav- ranışın iyi niyet ve yasa hü- kümlerine aykırı olduğu ve bu nedenle 12 ağustos tarihinden geçerli olmak üzere yaklaşık 100 kadar kişinin işine tazmi- natsız olarak son verildiği kay- dedildi. IŞÇININ EVREN1NDEN ŞUKRAN KETENO 'Aşevi Değil, Işyeri' Cam Holding'in Genel Müdürü Adnan Çağlayan'ın Hürri- yet'ten arkadaşımız Zeynep Göğüş'e söyledikleri, sermaye- nin işçi çıkarmalarına bakışını çok net bir biçimde sergiliyor: "500 trilyon ciroya gidiyorum, iki sendikacı bizi oynatıyor. Ta- pulu arsamı satsam yılda 600 milyar kazanırım. Burası aşe- vi değil, işyeri.. Milyonlarca insan asgari ücretle çalışmaya razı... Her yerde tensikat var, olay olmuyor.." Paşabahçe cam işçisi, hele de kadınları, başlarına gelen- den Çağlayan'ı sorumlu görüyor. Kendi tepkilerinin, yaratıcı- lıklarının ürünü protesto pankartlarında en çok onun adı yer alıyor: 'Havalanma Çağlayan, deveden büyük fil var' Doğrusu biraz duygusal davranıyor, haksızlık ediyorlar. Sa- yın Adnan Çağlayan'ın yerinde Cam Holding'de bir başkası olsaydı durum çok değişir miydi? Sayın Çağlayan aynı şekil- de işten atılan yüzbinler varken, ilk ciddi direnişi Paşabah- çe işçisi koyduğu için öne çıktı. işçi çıkarmalarına karşı bü- tün sermaye temsilcilerinin Türkiye'de geçerli görüşünü açık bir dille söylediği için de işçisinin tepkisıni aldı. Haklı olarak 'sermaye her yerde sermayedir, çıkarını gözetir' diye itiraz edeceksıniz. Biz de size yanıt verirken, sermaye- nin Türkiye'de düşünüp gerçekleştirdiklerini, kolay kolay baş- ka ülkelerde deneme-ye bile kalkışamayacağını, aklından ge- çiremeyeceğini, düzenin böyle düşünüp davranmalarına en- gel olduğunu anlatmaya çalışacağız işverenlerimize soralım, lütfen yanrtlasınlar: Sürekli örnek aldıklannı söyledikleri Batı demokrasilerinde şimdi pek mo- da olan Japonya modelinde işverenlere canları istediğinde, canlarının istediği sayıda işçi atmaya olanak veren, sınırsız özgürlük tanıyan hukuk düzeni var mı? Gerçekten zorunlu bir hal olmadan, kâra kâr katmak, toplusözleşmelerle veri- lenleri geri almak, ücretleri aşağı çekmek üzere keyfi işçi çı- karılabilir mi? Sorun sadece, İş Yasası'nın keyfi işçi çıkarmaya izin ve- ren 13 ve 17 maddelerinde değil elbette. Asıl sorun kitlesel işçi atmış, işçileri bu nedenle direnişte olan bir işleimenin başındaki kişiye 'Burası aşevi değil, işyeri' deme cesaretini veren toplumsal düzende.. Ülkenin tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı kamu söz- leşmelerinin imzalanmasının ardından olayı edepsizlik' ola- rak değerlendirir, işçi çıkarmasına 'fetva' verirse, sermaye temsilcileri niye düşündüklerini açıklamaktan korkup gere- ğini yerine getimnesinler ki? Son günlerde gündeme gelen erken seçimle birlikte, ba- şarılı 'medya' oyunları ile cumhurbaşkanından bağımsız bir başbakan ve bakanlar imajı işleniyor. Halkın, emeği ile geçi- nenlerin, işçi sınıfının oylarının alınması programlanıyor. Pa- şabahçe'den işçilerin ilk çıkanldığı günlerde, yetkili bakan Pakdemirli, isadamları ile basınla, kapalı salon 'off the record' toplantılarında aynı konulann altını çıziyordu. işçilerin son top- lusözleşmelerle çok fazla ücret aldıklannı söyleyerek, işçi çı- karılmasının kamu işyerleri de dahil kaçınılmaz olduğunu söy- lüyor, çıkarmaları savunuyordu. Biz Sayın Pakdemirli'yi 12 Eylül'ün hemen ardından as- keri hükümete yol gösteren ekonomik içerikli kapalı toplan- tılarda da dinlemiştik. Oralarda da ücretlerde piramidin bo- zulduğundan, düzeltilmesi zorunluluğundan söz ediyorlar- dı. Daha açık bir anlatımla, üstte çok az insanın çok yüksek ücret, en altta da çok büyük çoğunluğun çok düşük ücret alması gerektiğini savunuyorlardı. 12 Eylül düzeninde, sadece askeri dönemde değil, daha ağırlıklı ANAP iktidarlannda pi- ramidi istedıkleri ç,ıbi düzelttiler. Arkasında siyasi iktidar desteği, onayı olursa, sermaye da- ha kolay, daha rahat, çok azı belki zorunlu ve kaçınılmaz, bü- yük çoğunluğu keyfi, sadece işçilik maliyetlerini aşağı çek- mek üzere bol bol işçi çıkarmaz mı? İşverenin barajı düşeceğini, toplusözleşme yetkisini kay- bedeceğini söylediği Kristal-İş Şendikası, direnen işçi ile iş- veren arasında sıkışıp kalmış. bütün sendikalara, işçilere yar- dım, destek, dayanışma çağrısı yapıyor. Gelenler genel mer- kez düzeyinde parmakla sayılı Genel Maden-lş, Deri-İş, Belediye-lş, Tüm-Tis, Hava-İş. Onlardan gelen destek ve da- yanışma da ziyaret, yürüyüşüne katılmak çerçevesınde sem- bolik. Şubeler, işçiler açısından da tablo hiç daha yüz ağar- tıcı değil. Sendika liderleri için boylesine duyarsızhğın nedeni çok açık: Bugüne kadar sadece toplusözleşmeler sendikal gö- rev ve işlev olarak görülmüş. İşten çıkarılma sendikaların gö- rev ve sorumluluk alanına girerse, zaten çok zor yapılabilen sendikacılık daha da güçleşecek. Bir yandan ücretleri yük- settme mücadelesi verecek, diğer yandan çalışanlardan daha çok işsizin olduğu bir ülkede bu ücretlerin korunması sava- şımını vereceksiniz. O kadar zor ki. En iyisi bu işe bulaşma- mak. Hem sonra hangi yüzle bulaşacaksınız? Toplusözleş- melerin ardından yüz binlerin atılmasına seyirci kalmış, kendi sendikasının üyesi 40 bin işçinin atıtmasını saklamış lider kad- roları, hangi yüzle Paşabahçe işçisine dayanışma göstere- cek? Paşabahçe işçisi için dün geç saatlerde, sendikanın bul- duğu çözüm çerçevesınde bir anlaşma oldu. Direniş nedeni ile atılanlar tümüyle, işverenin ilk çıkardıkları ise önemli bir çoğunluğu ile işe dönüyor. Paşabahçe işçisi, sermayeye, si- yasi iktidara, sendikal dayanışma ve işçi desteğinin zayıflı- ğına rağmen, kendi kararlılığı, aileleri ve özellikle kadınları- nın, Beykoz halkının desteği ile gücünü, kendinı kanıtladı. Bu düzenin hep böyle sürüp gidemeyeceğini, işçiye, sendi- kacıya, politikacıya, işverene gösterdi. Tabii ders almak iste- yenlere, ders alabileceklere.. BCCI skandalı ^ashîngtorfu sardı BCCI'nın ABD'deki uzantısı olmakla suçlanan bankanın başkan ve genel müdürü istifa etti. VVASHINGTON (AA) — Adı skandaliara karışan BCCI bankasının ABD'deki uzantısı olmakla suçlanan First Ameri- can Bank'ın başkanı ünlu po- litikacı Clark Clifford ve ban- kanın Genel Müdürü Robert Altman istifa ettiler. Istifalar, BCCI (Bank of Credit and Commerce Interna- tional) skandalınm Washing- ton'u "sUkelemeye başladığı- na" işaret sayıldı. 84 yaşında olan ve Demok- rat Parti'nin ağır toplanndan sayılan Clifford, Harry Tru- man'dan bu yana bütün de- mokrat başkanlara danışman- lık yaptı. Clifford, başından beri BCCI'nın First American ile bağlantısını bilmediğini söyle- di. Amerikan kongresinde ge- çen hafta ifade veren ve ölüm tehditleri aldığını söyleyen es- ki bir BCCI yetkilisi ise Clif- ford ve Altman'ın 1984'te BCCI toplantılanna katıldıkla- rını bildirdi. l%8-69 arası savunma ba- kanlığı da yapan Clifford, is- tifa açıklamasında kendisi ve Altman'ın yanlış yere suçlan- dıklarını öne sürdü. ABD sarsıhyor BCCI skandalı, son istifalar- la ABD'yi sarsacak boyutlara geldi. BCCI skaiidahnın içinde ABD yönünden Iran-kontra operasyonunun izleri ve CIA bağlantısı bulunuyor. BCCI olayının, ABD'nin en ünlü iki skandalı Watergate ve Irangate'i "soldasıfır" bıraka- cağı söylenirken olayın Bush'- un CIA başkan adayı Robert Gates'in "başını yiyebilecegi" vurgulandı. Iran-kontra olayı sırasında CIA'nın Başkan Yardımcısı olan Gates'in bu operasyondan haberi olmadığını söylemesi inandıncı bulunmuyor. CIA'- nın, BCCI'nın karanlık işleri- ni bildiği halde bu banka ile ça- hştığının anlaşılması, yine Ga- tes'i ortaya getirdi. Yarbay Oliver Nort'un Iran'a silah satışından gelen parayı BCCI aracıhğıyla Nika- ragua'daki kontra gerillalanna havale ettiği biliniyor. Aynı dönemde bankanın Mi- ami şubesini de Manuel Nori- ega kullanıyordu. Teröristler ve silah kaçakçı- larına çalışan BCCI'nın, ken- di adına da uyuşturucu kaçak- çılığı, silah ticareti ve askeri- endüstriyel sır satışı yaptığı be- lirlendi. ABD'deki "marifetleri" he- nüz tamamen bihnmeyen ban- kanın, Washington'da çok miktarda rüşvet dağıttığı sanı- lıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle