Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 AĞUSTOS 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11
Kıbrrs için
ikinci tur
I WASHINGTON (AA)
— BM Genel Sekreteri
Perez de Cuellar'ın Kıbns
konusundaki
gjrişimlerinden sorumlu
siyasi işler müdürü Gustave
"Seissel'in, hafta sonunda
<.\nkara, Atina ve Kıbns'ı
zıyaret etmesinin beklendiği
bıldirildi. Gustave Feissel'in
önce Atina'ya, ardından
Ankara'ya gideceği, daha
sonra Atina'ya dönerek
buradan Kıbns Rum
kesimine geçeceği
kaydedildi. Bu arada
Feissel'in geçen hafta gizli
bir Washington âyareti
yaptığı ve ABD Dışişleri
BakanlığYnda Kıbns
konusunda ust duzeyde
görüşmelerde bulunduğu
öğrenildi.
Mücahit-SSCB
anlaşması
• İSLAMABAD (AA) —
Afgan mücahitler Ue SSCB
arasında, mücahitlenn
SSCB'nin Müslüman
cumhuriyetlerinin sınırlarını
ihlal etmelerini önlemeyi
amaçlayan bir sınırlara
saygı anlaşması imzalandığı
bildirildi. Mücahit
kaynaklan, SSCB ile Afgan
mücahitler arasında ilk
resmi ilişki olan bu
anlaşmanın, üç kişiden
oluşan mücahit heyeti ile
•Sovyet sınır güvenliği
komisyonu üyeleri arasında,
Afganistan'ın Badakaşhan
f sdetindeki Eskaşim
Oprüsü'nde gerçekleşen
göruşmelerden sonra
imzalandığını kaydetüler.
Aynı kaynaklar, anlaşma Ue
Amu Derya nehrinin ortak
srnır olmasma karar
verildiğini belirttiler.
Çernobil
çocukları
• WASHINGTON (AA)
— Çernobil'deki
radyasyonlu bölgede
yaşayan 35 Sovyet genci,
Alaska'ya tatile geldi.
Çernobıl'deki niikleer
kazanın ardından
radyasyona tutulan çocuk
ve gençler, her yaz SSCB
dışında tatile yollanıyor.
Satranç şampiyonu Anatoly
Karpov'un oluşturduğu
grup, şimdiye kadar
binlerce genci Fransa,
Italya, Almanya ve
Avustralya'ya yollamıştı.
Karpov'un grubunun ilk
kez ABD'ye ekip yolladıği
bildirildi.
ABD'nin yeni
politikası
• viENNEBUNKPORT
(AA) — ABD, soğuk savaş
sonrası ulusal güvenlik
politikasını açıklayarak
komünizm tehdidini
önlemekten daha öteye
gitmek gerekirse, bölgesel
anlaşmazlıklara, hatta
SSCB ile karşı karşıya
gelme tehlikesine karşı
hazırlıklı olmak gerektiğini
belirtti. Ulusal Güvenlik
Konseyi tarafından
hazırlanan 'ABD'nin Ulusal
Güvenlik Stratejisi' adlı
raporda, "Yeni çağ, büyuk
umutlar veriyor, ancak bu
umutlar karşılaşacağımız
belirsizlik ortamından
etkilenecektir" denildi.
Habbaş'tan
boykot çagnsı
• ŞAM (AA) — Filistin
halkının radikal
partilerinden 'Filistin
Ozgürlüğü tçin Marksist
Ha
!
k Cephesi'nin lideri
G<x ,ge Habbaş, ABD
öncülüğünde sonbaharda
düzenlenmesi için çalışılan
Ortadoğu Banş
Konferansı'na FKÖ'nun
tam katıhmı engellendiği
takdirde, tüm Arap
devletlerinin hükümetlerine
boykota gidilmesi
çağrısmda bulundu. George
Habbaş, bu yöndeki
talebini, Filistin Kurtuluş
Örgütü'nün eylül ayında
toplanacak Ulusal
Meclisi'ne sunacağını
belirtti.
Körfez savaşı
için tazminat
• BtRLEŞMlŞ
MİLLETLER (AA) — BM
Tazminat Komisyonu'nun
Cenevre'deki yürütme
kurulu, Irak'ın Kuveyt'i
işgali sırasında yakınlarını
yitirenlerin 100 bin dolara
kadar tazminat hakkına
sahip olabileceklerini
belirledi. Yayımlanan
hükümler gereği, BM
Güvenlik Konseyi'nin bu
hafr i içinde onaylanması
beks -nen karar tasansı
çerçevesinde, savaştan zarar
görenler, 1.6 milyar dolar
tutanndaki Irak petrol
dışsatım gelirlerinin yüzde
otuzluk bölümünden,
uyruğu bulundukları
devletlerin hükümetleri,
şirketleri veya enstitüleri
kanalıyla tazminat
alabilecekler.
Dışişleri Bakanı Safa Giray, dörtlü zirvenin genelseçim sonrasına ertelenebileceğini söyledi
Kıbrıs zirvesine 'seçim' rötarıGiray, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Başbakan Derviş
Eroğlu ile bir araya geldi. Giray, dörtlü zirve önerisine atıfta
bulunarak "Bir yolda ilerliyoruz, varmak istediğimiz noktayı
biliyoruz. Önemli olan yolu açık tutmaktır" dedi. Giray, siyasi
eşitlik konusunda KKTC'ye verilen desteği de vurguladı.
SEMtHtDİZ
LEFKOŞA— Dışişleri Bakanı Safa Giray,
Kıbns için "dörtlü zirve" önerisinin Türkiye ta-
rafından ortaya konduğunu hatırlatarak "Bir
yolda ilerliyonız. Varmak istediğimiz noktayı
biliyoruz. Önemli olan yohı açık rutmakür" de-
di. Bu zirveden olumlu sonuç elde edilmesi için
çok iyi hazırlık yapılması gerektiğini kaydeden
Giray, Kıbns'ta kalıcı bir çözüm için her şeyden
önce iki taraf arasında güven ortamının kurul-
masımn önemini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Giray, KKTC Cumhurbaş-
kanı Rauf Denktaş ile Dışişleri ve SavunmaBa-
kanı Kenan Atakol'un davetlisi olarak üç gün-
lük resmi bir ziyaret için dün geldiği Lefkoşa-
da, Türkiye'de erken seçim olması durumunda
"döıHii zjrvenin" seçim sonrasına ertelenebile-
ceğini de söyledi. Giray bu açıklamasını, KKTC
Başbakanı Eroğlu ile dün öğleden sonragerçek-
leştirdiği görüşmede, Eroğlu'nun seçime ilişkin
Türkiye'deki gelişmeleri sorması üzerine yaptı.
Giray bu durumda zirvenin ekim ayında yapı-
labüeceğini sandığını belirttL Bilindiği gibi
"dörtlü zirve" için şu andaeylül tarihi üzerinde
dunıluyor.
Giray, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş ile Dışişleri ve Savunma Bakanı Ke-
nan Atakol'un davetlisi olarak üç günlük res-
mi bir ziyaret için dün Lefkoşa'ya geldi.
Giray, Lefkoşa'ya vanşından kısa bir sü-
re sonra Cumhurbaşkanı Denktaş tarafından
kabul edildi. Giray dün aynca Başbakan
Derviş Eroghı ve KKTC Meclisi Başkanı
Hakkı Atun ile bir.araya geldi. Giray ve Ata-
kol başkanlığındaki resmi heyetlerarası go-
rüşmeler de dün gerçekleşti.
Giray, "KKTC Ue dayanışmayı" sergile-
meyi ve eylül zirvesinden önce "ortak poli-
tikalan pekiştinneyi" amaçladığı bildirilen
ziyareti için Ankara'dan ayrümadan önce
Esenboğa Havaalanı'nda bir açıklama yap-
tı. Giray, "Geniş kabul gören dörtlü zirve"
önerisinin Tıirkiye tarafından ortaya atıldı-
ğıru hatırlatarak "Bu zirveden olumlu sonuç
elde edilmesi için çok iyi hazırlık yapılması
gereğine inanıyonız" dedi.
Kıbrıs Türk halkının siyasal eşitliğinin,
kendi geleceğini belirleme hakkımn, güven-
liğinin, meşru hak ve çıkarlarının korunma-
sına Türkiye'nin verdiği desteği vurgulayan
Giray şöyle konuştu:
"Kıbns Türk tarafuun, 649 sayılı BM Gü-
venlik Konseyi karanna uygun olarak BM
sekreteryası ile çerçeve anlasmasını olustu-
racak sekiz ana konu üzerinde uzun süredir
yiiruttüğiı görüşmeleri aktif bir şekilde des-
teklemiş bulunuyoruz. Kıbns Turk tarafının
bu yapıcı çabalarına mukabele edilmelidir.
Bu ancak, karşı tarafın siyasi eşitliğe daya-
nan ve etkin biçimde garanti edilecek yeni bir
ortaklık arayışına ciddi biçimde katkıda bu-
lunması ile mümkün olabilir. Aynı zaman-
da iki taraf arasuıdaki derin güvensizliği gi-
derecek ciddi ve ivedi adımlar atılmasına bü-
yük ibtiyaç bulunduğu inancındayız. 649 sa-
yılı kararın karşı tarafca da samimiyetle be-
nimsenerek uzlaşıcı ve Kıbns Türk tarafına
saygılı bir tutum içine vakit geçirmeden gir-
mesi gerektiği duşüncesindeyiz".
Giray, KKTC'nin sadece Türkiye tarafın-
dan, Kıbns Rum tarafının ise uluslararası dü-
zeyde tanınmasının "gözardı edilemeye-
cegini" de kaydederek müzakere masasına
"iki toplum olarak otunılacagını" söyledi.
"Ancak önemli olan o masadan nası) kalkı-
lacagıdır" dedi.
Giray Lefîcoşa'mn Ercan Havaalanı'nda
Dışişleri ve Savunma Bakanı Atakol tarafın-
dan karşılandı. Atakol, resmi torensiz ger-
çekleşen karşılamada yapüğı kısa açıklama-
da, Kıbrıs konusunun Kıbrıslı Türklerin ve
Türkiye'nin müşterek davası olduğunu
söyledi.
Giray ise 649 sayılı Güvenlik Konseyi ka-
ranna uygun olarak Kıbns sorununa kap-
samlı bir çerçeve oluşturacak sekiz konu
üzerinde Kıbns Türk tarafının BM sekretar-
yası ile yürüttüğü görüşmelerin Türkiye ta-
rafından desteklendiğini kaydetti.
Havaalanından Lefkoşa'daki Türkiye Bü-
yükelçiliği'ne giden Giray daha sonra Şehit-
İer Anıtı'na çelenk koydu. Ardmdan Dr. Fa-
zıl Küçük'ün Amttepe'deki kabrini ziyaret
eden Giray buradan Dışişleri BakanlığVna
geçerek Atakol ile bir araya geldi. Türk ve
KKTC heyetleri arasındaki resmi görüşme-
lerden sonra Cumhurbaşkanı Denktaş tara-
fından kabul edilen Giray öğleden sonra da
sırasıyla, KKTC Meclisi Başkanı Hakkı Atun
ve Başbakan Derviş Eroğlu'nu ziyaret etti.
FoREIGNREPOKT
Saddam'ın 'gizli
polisi' diriliyor
Irak gizli polisinin Saddam'ın çabalan sonucu
yeniden oluştuğu ve ülkedeki terör
egemenliğini yeniden kurduğu bildiriliyor.
Dış Haberier Servisi — Ingi-
liz The Economist dergisinin
yan kuruluşu Foreign Report
bülteni, Saddam HUseyin'in,
Irak gizli polisini yeniden oluş-
turduğunu ve ülkede terör ege-
menliğini yeniden kurduğunu
öne sürdü.
Foreign Report'un verdiği
bilgiye göre Irak'ta Şiilerin ço-
ğunlukta bulunduğu güney yö-
releri ile Kürtlerin çoğunlukta
bulunduğu kuzey yörelerinde
yaşanan hareketler sırasında du-
rulan terör rüzgârlan yeniden
esmeye başladı. Kısa bir süre
için Saddam'ı eleştirme olana-
ğı bulan Irakhlar artık susuyor-
lar.
Körfez savaşı sırasında Sad-
dam'ın iletişim ağının müttefik
güçlerin bomba ve füze saldınsı
sonucunda çökmesi terör hava-
sını belli ölçüde dindirmişti. Şii
ve Kürt azınlıklann başkaldırı
hareketleri sırasında gizli polis
merkezleri başlıca hedeflerdi.
Binlerce gizli polis üyesinin öl-
dürüldüğü sanıhyor. Bir çoğu
yurtdışına çıktı. Gizli polis mer-
kezlerine baskınlar düzenlendi
ve binlerce dosya yakıldı. Tüm
bunlara karşın gizli polis örgü-
tü yeniden canlandı.
Foreign Report kaynaklan
Saddam Hüseyin'in yaklaşık
200.000 gizli polisi bulunduğu-
nu bildiriyor. Saddam'a, gizli
polisin çalışmalanna ilişkin gün-
lük raporlar sunuluyor. Sad-
dam'ın kişisel denetiminde bu-
lunan gizli polis örgütü dört ana
bölümden oluşuyor.
Kamu güvenliği: tç güvenlik-
ten ve rejim karşıtlanmn etkin-
liklerinden sorumlu. Bölüm
başkanı, Saddam'ın kardeş gö-
züyle baktığı Sibawi al-Tikriti.
Kendi içinde 20 alt bölüme ay-
rılan kamu güvenliği bölümü
komünistler, milliyetçiler, Baas-
çılar, Şiiler, Kürtler ve rejim
karşıtı diğer gruplan gözaltında
tutuyor. Gizli polisin en eski ve
en çok korkulan bölümü. Sor-
gu ve işkence uzmanlan yetişti-
ren ulusal güvenlik kolejinin yö-
neticiliğini sürdürüyor. Bölüm
giderek güçleniyor. Birçok su-
bay kamu güvenliği bölümüne
alındı.
tstihbarat ve enformasyon:
Irak'ta bulunan yabancüa-
n gözetleyen, iç güvenlik ve dış
ülkelere ilişkin politik, ekono-
mik ve askeri bilgi toplayan dış
güvenlik bölümleri var. Ajanla-
nnı diplomat, turist ya da işa-
damı kimliğiyle özellikle kom-
şu ülkelere gönderiyor.
Askeri istihbarat: Birinci alt
bölüm Türkiye'ye ilişkin aske-
ri, ekonomik ve politik bilgi
topluyor. tkinci alt bölümün
odak noktalan Kuveyt, Suudi
Arabistan ve Körfez. Üçüncü
ah bölüm Suriye ve Ürdûn,
Dördüncü alt bölüm ise Iran
üzerine yoğunlaşıyor. Her biri-
nin yirmi kolu var. Ayn bir alt
bölüm de ordu içindeki hareket-
leri gözlüyor. Bölümün başka-
nı, Genenü Ahmed Hüseyin al-
Samarrai.
Özel güvenlik: Çalışanlan ço-
ğunlukla Saddam'ın memleke-
ti Tikrit'ten seçihyor. 1000 ki-
şilik taburlardan kurulu 35.000
kişilik iyi eğitilmiş bir gücü var.
Saddam'ın yanı sıra, ailesini,
saraylannı, Bağdat Havaalanı'-
m, önde gelen bakanlıklan, rad-
yo ve televizyon istasyonlannı
da korumakla görevli.
2
-
J e a n P a u l > v a t a n d s |
Ş
1 o l d t t
t
n
*°-
, o n y a
,„, ^ p t l ğ i g e r i
çe^^ıiııde önceu
gün Krakow kentini ziyaret etti. Papa'yı gönnek ve onun tarafından kutsanmak isteyen Kra-
kow)ular kentin merkezinde toplanarak sevinç gösterisinde bulundular. Kalabalık içinde en çok
dikat çeken ise, elinde, üzerine Papa'nın fotoğrafı basılmış balonlarta annesinin omzunda töre-
ne katılan kız çocuğu oldu. (Fotograf: AP)
'MlTSOTAKIS:
yukarı doğr
akar mı?
Evet! Bir Demirdöküm Hidroforunuz
varsa en üst kata da en alt kattaki kadar
basınçlı, gürül gürül su alırsınız.
• Aynca Demirdöküm santrifüjpompa
özelligiyle sessiz çalışıyor...
• Demirdöküm'ün yine çok önemli
bir başka üstünlügü daha \ar: Temizlik,
mevcut suyun sac depo ile teması
önlediginden paslanma olmuyor.
• Elektrik Kumanda Panosu grııp
üzerine monte edilerek mükemmel
bir pratikliğe kavuşmuş Demirdöküm.
Üstelikfîyatın içinde. ekstra ücret
ödemiyorsunuz.
• Boyutları küçük, uzun ömürlü. t
1 daireden 150 daireye kadar...
basınçlı su, sessiz su istediğiniz her
yerde tek alîernaîifvar.
Demirdöküm Hidrofor.
Yaygın ve uzman Demirdöküm
Servisinin güvencesi, Doğalgaz ve
Isı Danışma Merkezlerinin ücretsiz
danışmanlığıyla...
(X) DemirdökümH İ D R O F O R
Hesaplı Fiyat + Taksit Kolaylığı
Türk Demir Dökum FabrikaUn A.Ş.
Pazariama ıv Satış (Jrnhtı TaUt Pası Cıd H-ırmjnu V>k
iv, \tutlurtu$u Tt-I (1» 1fı9 "2 <ıl ICM 02 48 Fjks (1) Ift8 m>
\ 92
Doğalgaz ve Ist Damtfma MerherlerL
l 2-» *Ankara: f-ı) H>~ H" "H-UH 21 Oft
(2-1)2^ 10s>9 •Safl»uni(36» 1S 10 "52
Ankara'nın eşitlik
isteği mantıklı
Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis
bir dergiye verdiği demeçte, Türkiye'nin Kıbrıs
sorununda siyasi eşitlik ve garantiler
konularına gösterdiği ilgiyi mantıklı
bulduğunu ve anlayışla karşıladığını söyledi.
ATİNA (AA) — Yunanistan
Başbakanı Konstantin Mitsota-
kis Türkiye'nin Kıbns sorunun-
da siyasi eşitlik ve garantiler ko-
nularına gösterdiği ilgiyi "Man-
tıklı bulduğunu ve anlayışla
karşıladığını" söyledi.
Mitsotakis, haftalık "Iko-
nomikos" dergisine verdiği de-
meçte, Kıbns'ta kurulacak "fe-
dere bir devlette" iki toplumun
siyasi eşitliğe sahip olmalannı
"gayet olagan" saydığını belir-
terek "Kıbns'ta eşitlik yeni bir
anayasa çerçevesinde dile geti-
rümelidir" dedi.
Yunanistan'ı, Rum göçmen-
ler açısından önemli olan toprak
dağılınu ile Kıbns sorununa bu-
lunacak çöztlmun "islerliginin"
ilgüendirdiğini kaydeden Mitso-
takis, "Kıbns'ta daha ilk adım-
lanndan itibaren başagnlanna
ve sorunlara yol açacak bir dev-
let kunılmamalıdır" şeklinde
konuştu.
Yunanistan Başbakanı, Kıb-
rıs'taki Türk göçmenler konu-
sunun da gündemde bulundu-
rulduğunu ifade ederek toprak
dağılımı konusunun adil bir şe-
kilde halledilmesiyle Kıbns so-
rununun çözülebileceğine inan-
dığını, bunu da ABD Başkanı
George Bush'a anlattığmı belirt-
ti.
"Türk göçmenler ve 1974 yı-
lındaki olaylarda kaybolan
Rumlarla da ilgileniyoruz, an-
cak dikkatimizi toprak dağılımı
ile çözümün işler olması konu-
lanna verdik" diyen Mitsotakis,
Atina'nın, Kıbrıs Rum kesimi
ile anlaşmadan önce kendi ba-
şına bir harekette bulunmasının
söz konusu olmadığını söyledi.
Mitsotakis, "Vasiliu'nun ka-
bul edecegi bir çözümü destek-
leyecegim. Aksi takdirde bu iş
hiçbir zaman bitme>ecek. Kıb-
ns Rum kesiminin isteyecegi bir
çözüme Atina'nın hayır demesi
mümkün degüdir." dedi.
Yılmaz'ın mektubu
Bu arada Yunanistan hüküme-
ti, Başbakan Mesut Yılmaz'ın
Yunanistan Başbakanı Konstantin
Mitsotakis'e ilettigi mektubunu
'Türkiye'nin iç siyaseti için tn-
ketim malzemesi' şeklinde de-
ğerlendirdi. Hükümet sözcüsü
Viron Polidoras, Yılmaz'ın Mit-
sotakis'e ilettigi bu mektubun
aynı gün Türk basınında yayım-
lanmasından bu sonuca vanldı-
ğını sözlerine ekledi. Ancak Yıl-
maz'ın getirdiği öneriler üzerin-
de de bir değerlendirmeyap-
maktan kaçmmayan Polidoras'-
ın Mesut Yılmaz'ın mektubun-
da sözü edilen "toplumlararası
siyasi eşit hakların kabul
edilmesinden" çok, 'Türkiye'-
nin toprak ve yerlerinden edilen
Rum göçmenlerin durumu ile D-
gili Türkiye'nin mantıklı oneri-
ler getirmesinin daha önemli
olduğunu" belirtmesi dikkat
çekti. Mesut Yılmaz bu mektu-
bunda Yunan ve Rum tarafının
adadaki siyasi eşitlik haklarıru
kabul etmelerini ve özellikle
BM'nin 649 sayılı karan çerçe-
vesinde hareket edilmesi için
Atina'nın Kıbns Rum yönetimi-
ni ikna etmeye çalışmasının ya-
rarh olacağından söz etmişti.
INGILTERE
Iktidar partisine
muhalefet taktiği
Muhafazakâr Parti'ye akıl veren 'beyin
takımı' seçimlere bir yıl süre olmasına karşın
daha şimdiden muhalefet stratejisi
hazırlamaya başladı.
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — lktidardaki
Muhafazakâr Parti, erken se-
çimden kaçarak hazırlarurken
Thatcher döneminden beri par-
tiye "akıl veren" beyin takımı
daha şimdiden muhalefet stra-
tejilerini çizmeye başladı. Mu-
hafazakâr Parti'nin belli başlı
üç büyük "siyaset araşürma
merkezi", başta Avrupa Toplu-
luğu siyaseti olmak üzere, kelle
vergisi, sağlık hizmetleri, eğitim
ve ulaştırma gibi lngiliz iç ve dış
siyasetinin "en baş ağntan" ko-
nulannda, "Parti seçimi kaybe-
der ve muhalefete düşerse, da-
ha ilk günden nasıl bir muhale-
fet stratejisi izlenecegini"
saptıyor.
"Ekonomik Araştırmalar
Enstitösü", "Adam Smith
Enstitüsü" ve Siyaset Araştır-
malan Enstitüsü" gibi Thatche-
rizmin ekonomik ve siyasal ide-
olojisini "perde arkasından" şe-
killendiren üç kurumun yöneti-
cileri arasında yapılan toplantı
sonunda, Ekonomik Araştırma-
lar EnstitüsU (İEA) Başkanı
Graham Mather, "Elimiz bög-
rümüzde bekleyecek değiliz.
Muhalfete düşme olasüıgına iki
yddır hazırlanıyoruz' dedi. Par-
tinin liberal kanadından ve Av-
rupa Topluluğu ile ilişkileri art-
tırmaktan yana olan Maliye Ba-
kanı Nigel Lawson"ın 1989'da
fırtınalı bir şekilde görevinden
istifasıyla parti içinde başlayan
çalkantı, bir yıl sonra Başbakan
Yardımcısı Sir Geoffrey Howe'-
in istifasıyla artmış, sonuçta
Başbakan Thatcher de istifa zo-
runda kalmıştı.
Hükümetten bağımsız, ancak
tam bir eşgüdüm içinde çalışan
"beyin takınu"nın, partiden
kaçmaya başlayan seçmeni ye-
niden kazanmak ve partiyi
1992'de dördüncü kez iktidara
getirmek amacıyla "Thatcher'i
bir iç darbe Ue uzaklaştırma"
senaryosunda faal rol oynadığı
da öne sürülmüştü. Üç büyük
kunımda örgütlenen, aynca irili
- ufaklı birkaç küçük enstitüde
de faaliyet gösteren "beyin ta-
kımı", partiye "yarardan çok
zarar" vermeye başlayan Thatc-
her'dan bu şekilde "kurtuldnk-
tan" sonra, Başbakan Major'ı
desteklemeye çalışıyor. IEA Baş-
kanı Mather, Thatcher'ı kaste-
derek "Her konuda onun görüş
ve fikri önemliydi. ama giderek
görüş alanımızı daraltmaya baş-
lamıştı. Belli konularda ortaya
konacak yeni görüş kalmamıs-
tı. Şimdi ise yeni bir isim ve ye-
ni bir olanak var" dedi.
Thatcher tarafından 1974 yı-
lında henüz parti liderliğine bi-
le seçilmeden önce, dönemin
muhafazakâr Başbakanı Ed-
ward Heath'ın "altını oymak
amacıyla" kurulan "Siyaset
Araştırmalan Enstitüsü" ile ser-
best piyasa ekonomisinin bütün
girdi-çıktısı üzerinde çalışan
"Adam Smith Enstitüsü" ve
"EKonomik Araştırmalar
Enstitüsü" arasında, fikir ve si-
yaset üretimi konusunda tam
Thatcherci bir rekabet de var.