22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 AĞUSTOS 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 Kitap şenliği sürüyor • Istanbul Haber Servisi — Cumhuriyet Kitap Kulubu'nun Kadıköy Belediyesi işbirliği ile duzenlediği 2. Kitap Şenliği'ne dün 'Gerçek Sanat Yayınevi'nden kitaplan yayımlanan yazarlardan Müştak Erenus, Ömer Nida, Gungör Gençay, îsmet Kemal Karadayı, Ruşen Hakkı, Füruzan Toprak ve Bedrettin Aykın katıldı. Okurları ile söyleşen yazarlar kitaplanm imzaladı. Bugvin ise Tarık Dursun K., Tevfık Akdağ, Ipek Ongun, öner Yağcı ve Rıza Zelyut katıhyor. SİMEMA Antalya'da 4 8İnema market' • ANTALYA (AA)— Antalya Altın Portakal Film Festivali Yurütme Kurulu Başkanvekili Huseyin Sanlı, Turkiye'de ilk kez "sinema market" olayının Antalya'da gerçekleştirilebileceğini söyledi. Bu yıl 23-29 eylül tarihlen arasında yapılacak olan 28. Altın Portakal Antalya Film Festivali'ne 21 ülkenin katılacağını bildiren Hüseyin Sanlı, "Festivale bu yıl çok önem veriyoruz. Dört üniversiteden sinema öğrenimi yapan 40 öğrenci, Antalya'ya gelecek. Bu yıl sinema senaryosu yarışması da düzenlenecek. Bu yanşmada, büyük parasal ödüller de verilecek" dedi. MÜZİK Heavy tnetalciye tııtuklanıa • Kültür Servisi — Amerikan heavy metal topluluğu "Gunsn' Roses"ın şarkıcısı Axl Rose hakkında tutuklama kararı çıkartıldı. Geçen ay St. Louis kentindeki bir konserde olaylar çıkmış ve olaylara 29 yaşındaki Axl Rose'un da karıştığı öne surülmüştu. Gerçek adı William Bailey olan Axl Rose, konser salonuna 200 bin dolarlık hasar vermek ve saldırganlıkta bulunmakla suçlanıyor. 17 bin izleyicinin katıldığı konserde çıkan taşkınhklar sonucu 25'i polis olmak üzere 65 kişi yaralanmıştı. "Gunsn' Roses" adh ünlü heavy metal grubu üyeleri, kendilerini "dünyanın en tehlikeli müzik topluluğu" olarak tanımlamalanyla da tanınıyorlardı. TİYATRO Yeni sezonda Devlet Tıyatroları • ANKARA (AA) — Devlet Tiyatroları 1991-92 sezonu programı belli oldu. Perdelerinı ekım ayı içinde Ankara'da Brecht'in "Galıleo Galilei" adlı eseri ile açacak olan Devlet Tiyatroları ilk turda 18'ı yeni sahneye konulacak 47 eser sergileyecek. Devlet Tiyatrolan Genel Muduru Prof. Bozkurt Kuruç yaptığı açıiclamada, ilk turda yeni eserlere ağırlık verdıklerini söyledi. Bu yıl DT tarafından ilk kez sahnelenecek eserlerden Aziz Nesin'in "Hadi Öldursene Canikom", Sevim Burak'ın "Sahibinin Sesı", Refık Erduran'ın "Tamirci" adlı oyunlan Ankara'da; genç yazarlardan Mıkail Burak Uçar'ın "Umut Cinayeti", Mehmet Baydur'un "Düdüklü'de Kıymalı Bamya"sı lstanbul'da seyirci karşısına çıkacak. SATRANÇ ~ Tbrnuvada "akıllı bilgisayarlar' • Kültür Servisi — Dünya Bilgisayar Oyunları lideri Uzakdoğu kökenli Saitek fırması tarafından üretilen ve Türkiye'ye Karimpeks AŞ tarafından ithal edilen Kasparov satranç bilgisayarlan, Türkiye Gençler Satranç Şampiyonası'nın başlamasıyla birlikte turnuvaya katılan oyunculara ve satranç meraklılanna tanmldı. Her yaşta ve her seviyede kullanım gereksinimlerine karşıhk verebilecek şekilde çeşitli modelleri olan Kasparov satranç bilgisayarlan, standart açıhşlan hafızasmda bulunduruyor, yeni başlayanlara satranç kurallarını öğretiyor, problem çözüyor, yanlış pozisyonlarda karşıdaki oyuncuyu uyarıyor ve yapılması gereken en iyi hamleleri öneriyor. Satranç oyunculan ve hatta satranç ustalan için guçlü bir rakip olabilen Kasparov satranç bilgisayarlan 1990 yılııfla Avrupa ve Amerika'da en fazla satan urünler unvanına sahip. Ote yandan 1975'ten, bu yana her yıl düzenli olarak yapılan Türkiye Gençler Satranç Şampiyonası'na bu yıl 21 yaşm altında 39 oyuncu katılıyor. ADANA ASLİYE ALTINCI HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1990/668 Davacı Celal Mermertaş vekih Av. Şahin Vural Atal tarafından davalılar Yuksel Inşaat A.Ş , Mehmet Ali Atıcı ve Şeker Sigorta A.Ş. aleyhıne açılan tazminat davasının ara kararı gereğince Davalı Mehmet Alı Atıcı'nın bılınen Denızcıler Cad. No 18 Yuk- selhan Ulus/Ankara adresıne çıkartılan davetıve teblığ edılememış, emnıyetçe bıldırılen adrese de tebligat yapılamadığından bu kere da- va dılekçesinin ılanı tebliğı tensıp kılınmış olduğundan davalı Meh- met Alı Atıcı'nın duruşmanın bırakıldığı 20 9.1991 gunu saat 9'da bızzat duruşmada hazır bulunması veya kendısinı bir vekılle temsıl ettırmesı, bizzat duruşmada hazır bulunmaz veya kendısinı bir ve- kılle temsil ettirmediğı takdırde >argılamaya yokluğunda devam olu- nacağı ve karar venleceğı hususu dava düekçesı yenne geçerlı olmak üzere davalı Mehmet Alı Atıcı adına ılanen teblığ olunur 7 8.1991 Basın- 33200 Rembrandt tablolarını inceleyen kurul ağır eleştiriler aldı Ressama X ışınlı sorgıılamaAmsterdam'daki Rembrandt Araştırma Projesi üyeleri, X ışınlanyla inceleyerek ünlü ressamın bazı yapıtlannın öğrencilerine ait olduğunu belirledi. Bu işe çok kızan Nigel Konstam da "Rembrandt'ı Uzmanlardan Kurtarma Derneği" kurdu. Kültür Servisi — Avrupa'run üç büyük kentini kapsayacak Rembrandt sergileri maratonu 12 eylülde Berlin'de başlaya- cak. Amsterdam'daki Rembrandt Araş- tırma Projesi'nin (RAP) yülardır sürdür- düğü çalışmalann ürünleri bu sergiler- de bütün açıklığıyla ortaya çıkacak. Ama birçok Rembrandt tablosunun ünlü res- sama ajt olmadığmı, bunlann Hollandalı sanatçmın öğrencileri tarafından yapıl- dığını ortaya atan RAP uyelerinin katı bilimsel yaklaşımı kımilerince ağu" bir bi- çimde eleştiriliyor. Berlin'deki "Altın Tolga" tablosu, Rembrandt'uı olmadığı ortaya çıkanlan yapıtlar arasında. New York'taki Frick koleksiyonu'nda bulunan "Polonyalı Süvari" gibi başyapıtlar uzerinde de cid- di kuşku bulutlan dolaşıyor. The Guar- dian'ın Europe ekmden Madaleine Bun- ting'in yaptığı araştırmaya bakıhrsa, Rembrandt hayranlarının öfkesi bir ya- na, tablolarla ilgili yargılar kimi zaman milyonlarca dolan havaya savurmasına karşm tablo değerlendirme hiç de şaşmaz bir bilim değil. Gerçi sanat tarihçileri bu gerçeği itiraf etmeye yanaşmıyorlar, ama bazıları da uzmanların vardığı sonuçla- ra meydan okumadan edemiyor. Heykeltıraş Nigel Konstam bu işe o kadar kızmış ki, RAP'a karşı bir kam- panya yürütmek amacıyla 'Rembrandt'ı Uzmanlardan Kurtarma Derneği' kur- muş. Konstam, dar kafalı sanat tarihçi- lcrinin, Rembrandt'ın dehasınm olağa- nüstü, ama değişken niteliğini değerlen- dirmekten yoksun olduklarını ileri sürüyor. Rembrandt ustüne bir yaşamöyküsü çalışması bulunan yazar Anthony Bai- ley de aynı kanıda: "Vardıkları bazı so- nuçlar doğru olabilir" diyor Bailey, "ama kullandıklan yontemlere katılmıyorum. Bu tur >ontemler oniarı yanıltabüir. Oy- sa kendüerinden çok eminler, bazı du- nımlarda resim ya da desenin Remb- randt'ın olup olmadığının bilinemeyece- gini kabul etmiyortar." RAP'ın 20 yıldır sürdürdüğü çalışma- lar sonunda, Rembrandt'ın tablolarının üçte birinin, desenlerinin ise uçte ikisi- nin gerçekte ünlü ressamın elinden çık- madığı anlaşıldı. Bu yüzden, 12 eylülde Berlin'de açılacak sergide 50 tartışmasu Rembrandt tablosunun yanı sıra, ressa- mın öğrencilerinin olduğu belirlenen 40 yapıt da sunulacak. Yapıtlarının kendisine ait olup olma- dığı tartışılan Rembrant kadar pek az ressam var. Rembrandt uzmanı Daniel Daulby, daha 1796'da, böyle bir sorun olduğunu fark etmiş. Şöyle yazmış: REMBRANDT TARTIŞMASINA FOTOMONTAJ— Rembrandt Araştırma Projesi'nden Pieter Van Thiel (sagda) ile lngiliz uzman Peter Schatborn, Rembrandt'lan aynntıh bir biçimde inceleyerek gerçek olup olmadıklarını araştınyor- lar. Ancak bazı Rembrandt tutkunları, biümin onları kör ettiğini savunuyorlar. Fotoğrafçı Peter Clark, bu tartışmalarla ilgili olarak ünlü sanatçının oloportresinden yola çıkarak bir fotomontaj hazuiadı. "Eğer bir tabloda Rembrandt'ın üslu- bundan herhangi bir iz göriilürse resim öna yakıştınlıyor. Bundan amaç, ya tab- lonun değerini >ukseltmek ya da tablo- nun sahibine yaranmak!" Sanat tarihçileri ise Rembrandt'ın, üs- lubunu aynen taklit eden ve aynı model- leri kullanan çok sayıda öğrencisi oldu- ğunu belirtiyorlar. Aynca Rembrandt'- ın, fiyatlannı arttırmak amacıyla zaman zaman öğrencilerinin yapıtlanna da im- za atmış olabileceğini söylüyorlar. Rijksmuseum'un Resim Bölumu Mü- düru ve RAP üyesi Pieter Van Thiel, kendisinin sanat tarihçiliğinin doktorlu- ğa benzediği kanısında. Van Thiel, Rembrandtlar'ı incelerken, bir sanat tut- kununun duygusal tepkilerinden uzak durması, bir doktor gibi soğuk ve nes- nel davranması gerektiğine inanıyor. Oerçi, kuşaklardır suregelen hayranlaıı- na esin lcaynakhğı eden, Rembrandt'ın psikolojik derinliği ve buyuleyici gucu ol- muş. Ama Van Thiel, butun bunları bir kenara itiyor: Tablolan değerlendirirken, gözlerde- ki anlatıma değil, daha kuçük a>nntı)a- ra, sözgelimi goz çukunınun nasıl boyan- dığına dikkat ediyonız. Ömegin, tırnak- lan nasıl boyadıgı gibi küçük verilerden sonuca gidiyonız." RAP üyelerinin Rembrandt'ların ha- kikiliğini araştırırken kullandıklan ödünsüz bilimsel yöntemler eleştinlere hedef oluyor. Ama RAP'ta 20 yıldır ça- Uşan Van Thiel, Berlin, Amsterdam ve Londra'da açılacak Rembrandt sergile- rinde bu yöntemlerin doğruluğunun bu- tün açıklığıyla gorüleceği inancında: "Yeni bilimsel çözümleme avgıtların- dan çok yarariandık. Rontgen ışınlan ve kızüötesi ışmlarla çekilen fotoğraflar bo- yanın altındakini ve fırça darbelerinin ni- teligini açıga çıkartabiliyor." Ama Van Thiel, bilimin her şeyi ya- nıtlayamayacağmı da kabul ediyor. "Çünkü diyor, "Rembrandt'ın öğrenci- leri, ustalanyla aynı malzemeyi, aynı tür- den tuvalleri kullanmış, onun fırça dar- belerini a>nen taklit etmiş olabilirler." Bıyografı yazan Bailey ise sanat tari- hini nesnel bilime dönuştürmenin tehli- kelerine dikkati çekiyor: "Rembrandt tablolan izleyiciyk duygusal bir Uişki ku- rar. Işte, bir resmin Rembrandt'ın olup olmadığı konusundaki ölçut bu olmalı- dır." Bazıları na bakılırsa, Rembrandtlar'ın hakikiliği ya da sahteliği tartışmalannın temelinde "deha sorunu" yatıyor. Eski- den beri Rembrandt'a yakıştırılan bazı resim ve desenler çok kuşkulu nitelikler taşıyor. Bir dahinin "kotti günleri" ola- maz mı? Bailey, RAP'ın "deha"nın özel- liklerini "tutarlılık" ve "yetkinlik" ola- rak tanımlandığını, bu yuzden de kötu resimlere "Rembrandt degil!" dediğini ileri suruyor. Nitekim, RAP uyesi Van Thiel de bu- nu doğruluyor: "Eger bir resim bizi düş- kınklıgına uğrauyorsa, nitelik ve kişilik- ten yoksunsa, onun Remürandt oldu- ğundan kuşkulanmamız için her tiırlü neden var demektir. Bir buyük ustanın kötü regim yapması olanaksızdır." Buna karşıhk Bailey, Rembrandt'ın ça- lışmalannda çok çeşitli lislup ve fikir de- nediğini öne sürüyor. Heykeltıraş Kons- tam da bilime yaslanan uzmanların, Rembrandt'ı kendi kafalanna göre bi- çimlendirdiklerini, ustanın, kafalanna uymayan, ters düşen yanlannı bir kena- ra attıklannı soylüyor: "Sonuçta, Remb- randt'ın dehasını kendilerinin çözumle- yebilecekleri bir şeye indirgiyoriar. Bu da sanaün yoksıülaştınlmasuıdan başka bir şey degildir!" Ender Güzey tstanbul, Ankara ve Izmir'de 'kış sergileri' düzenleyecek Geçmişine iskele atan sanatçıÇalışmalannı 1970'lerden bu yana Almanya'da sürdüren Ender Güzey'in resimlerindeki iskele ve köprüler, insanı özüne döndüren yollar. Güzey, "Gerçek mutluluk özümüzde" diyor. Sanatçmın ilk sergisi 16 aralıkta İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde. ASU KAYABAL 1970'li yıllardan beri yaşamı- ru Munih'te surduren Ender Gü- zey geçen hafta tstanbul'daydı. Sanatçı guz döneminde İstan- bul, Ankara ve İzmir'de açaca- ğı "Kış Sergileri"nin hazırlıkla- rıyla uğraşıyor. Güzey'in "Kış Sergileri"nın ilk durağı istanbul olacak. Her üç kentte açılacak sergi- ler retrospektif nitelikte, sanat- çmın birkaç yıllık çalışmalannın ürunü orneklerden oluşacak. Resimlerinde iskeleler ve "hiç"- e giden kopruleri çizen Guzey, "Kış Resimleri" uzerine şunları söyluyor: "Bu sergiler kapsamında 20 resim ve 20 obje yer alacak. Re- simler çoğunlukla tuval uzerine yağhboya tablolar. Çalışmala- rımda sıkça >alnızlığı kucakla- yan köpruler ve iskeleler var. Fi- gurler ise cinselliği belirsız, &ay- dam ornekler". Sanatçmın resimlerinde yer alan köpru ve iskeleler çeşitli yerlere açılan yollar. Guzey "Hersey bir dönüş. Gerçek mut- luluk özümüzde. Kişinin özüne dönmesi, geldiği yerlere dönme- si ile olası. Çizdiğim iskeleler o yollara bir cağn. Mantığın sınır- ladığı dünyanın dışına bakmak için bir çagrı" diyor. Ender Güzey resim çahşmala- n yanında performanslar ve ah- şap nesneler de gerçekleştiriyor. Sanatçıya göre performanslar, uçüncü ve dordüncü boyutlar kazanmak açısından ilginç. Bunlar herhangi bir objenin çe- şitli türde malzemeden gelişme- sini sağlayan performanslar: Müzik, dans, ateş, kum... Gu- zey'ın mekân duzenlemesi ile butunleşen performanslarına bazen kişiler de katılıyor. Böy- lece sanatçıya göre izleyici o ob- jenin içine girebiliyor ve onun- la butunleşiyor. Ahşaf objeler... Ender Guzey özellikle suda kalmış ağacı kul- lanıyor. Yaşamdaki "dönıiş" olayı Güzey'in çalışmalarına doğrudan yansımış. Bir ağaç ke- sildikten sonra bir başka kultu- re aktarüıyor. Bu aktarım sure- cinde sanatçı objeleri kısmen ya- kıyor. Komurleşen ve toprakla- şan ahşap yeniden ağaç oluyor ve dönuş gerçekleşiyor. tlki 16 aralık günu tstanbul- da Devlet Guzel Sanatlar Gale- risi'nde açılacak "Kış Sergileri'' nin hazırlıklarını sürdüren En- der Guzey bu aralar "Sınır" ko- nulu bir sanat sempozyumuna davet edildiğini aktarıyor. Sem- pozyum Avusturya-Almanya sı- nınnda, Salsa Nehri yakınındaki Timoning kentinde gerçekleşe- cek. Her sanatçı sempozyuma çevre duzenlemesi ve heykel ko- nusunda bir proje sunacak. Gü- zey'in projesinde yine bir kop- ru var. Köprünün yüksekliği 3-4 metre, uzunluğu 7-8 metre ola- rak tasarlanmış. Bu, ağaçtan bir köpru. Kısmen suda devam edi- yor. Karşı tarafta bir eşi daha var. En ait basamak su altında. Burada ışıkla bir bağlantı kur- muş Güzey. Objenin kendinden yansıyan ışıkla kurulan bir köp- ru bu. 20 sanatcının "Sınır" ko- nulu çe\Te duzenlemeleri kalıcı olacak ve açıkhava sergisi düze- ninde izleyiciler tarafından go- rulebilecek. 1951 doğumlu Güzey, 1975 yı- hnda Munih Guzel Sanatlar Akademısi'nın resim, heykel ve grafik bolumlerini bitirmiş. 1975-78 yıllan arasında aym akademıde Prof. Mac Zimmer- nann'ın asistanı olarak çalışmış, 1978'de Sanat Bölumü'ne bolüm başkanı olmuş, 1982'de akade- mıdeki gorevinden kendi isteği ile aynlmış. ALMANYA'DA BİR ÇALIŞMA— Ender Güzey, resimlerinin ya- nı sıra birtakun performanslar da gerçekleştiriyor. Güzey'in me- kân düzenlemesiyle butunleşen çalışmalannda muzik, dans, ateş \e kum biraraya geliyor. Seyirci gelmiyor, matineler iptal ediliyor Sinema dünyasında ekonomik çöküş sürüyor. Nüfusu milyonu aşan Samsun'da bazı matineler müşterisizlik nedeniyle iptal ediliyor. SALİM SÜRMELİ SAMSUN — Tele\ızyonun yaygınlaş- masıyla başlayıp video ve TV kanal sa- yısının çoğalmasıyla sinema dünyasında başgösteren ekonomik çöküş tüm hızıyla sürüyor. Ülkedeki sinema seyirci sayısı sürekli düşüş kaydederken buna paralel olarak ekonomik çıkmazdan kurtulmak isteyen sinemalar ya yıkılarak ışhanı ve pasaja dönüşüyor ya da kendi iç bünye- sinde kuçülmeye giderek koltuk kapasi- telerini yarı yarıya azaltıyorlar. Sınema- larda işsizlik öyle boyutlara varmış ki ba- zıları dört kişiye film oynatırken kimi de tek bir biletli seyirci olmayınca matine- yi "iptal" etmek zorunda kalmış. 1980 yıhndan sonra sinema dünyasın- da başgösteren devinimsizlik bu sektöre indirdiği darbe ile yuzlerce kişinin işsiz kalmasına ve birçok sinemanın kapan- masına neden olurken piyasayı canlan- dırmak "umuduyla" ardı ardına soluk- suz çevrilen yerli "pornografik" filmler- de belli bir sure sonra içeriksız ve konu- suz oluşları nedeniyle ilgi odağı olmak- tan çıkınca koltuklarda başlayan "boşa- lış" dinmemiş. Bugun adeta kapanma- ma mücadelesi verip masraf kurtarma çabası içerisinde olan sinemalar, gırdik- leri bitkisel hayattan yaşama dönme sa- vaşımını ithal filmlerle verıyor. Surekli ödullü filmler o>natmasına karşm yine de iş yapamamaktan yakınan sinema ışletmecısi Uğur Cevahır, 800 se- yirci kapasitelı salonunda 40 kişıve film oynatmak zorunda kaldığını, masrafla- rını çıkaramadığını aktarıyor. Getirdiği kaliteli, odullü filmlere muş- teri bulmakta zorlanan Uğur Cevahir, "Samsun'un nüfusu 150 binken gunlük tnüşteri sayımız beş bindi. Bugun mil- vonluk olduk, müşteri savısı 150 kişi. Yaş 55, bundan sonra meslek değiştirecek halimiz yok. lşte direnmeye çalışıyoruz" diyor. 17 yıl önce sinemaya teşrifatçı olarak giren, bugün ise gişede çalışan Muam- mer Yıldınm da geçmişten söz ederek 10 kişi çalışırlarken bugun bir iki kişı ile işi goturmeye çalıştıklarını, çünku iş yapa- mayan işveıenin kadrosunu daraltmak zorunda kaldığını söyledi. Yeni başlayanlara... • Kültür Servisi — Kanım Yayınlan, psikiyatriden bilgisayara önde gelen edebiyatçüardan düşun adamlanna uzanan 40'ı aşkın kitapla "Yeni Başlayanlar tçin" dizisine başlıyor. Resimli kitaplardan oluşan dizi, ele aldığı konulan derinliğine, ama sılucı olmadan, görsel bir dîlle işlemeyi amaçhyor. Bu dizideki "Yeni Başlayanlar İçin Marx" kitabıru okuyucular Can Yücel'in Türkçesiyle daha önce tanımıştı. önümüzdeki günlerde yine Can Yücel'in çevirisiyle Brecht, Zeynep Tümer ve Yankı Yazgan'm çevirisiyle Freud, Tektaş Ağaoğlu çevirisiyle "Bilgisayar ve Kapitalizm" okuyucuya ulaşacak. TevfîkFikret anılıyor • İSTANBUL (TÜHA) — İstanbul Büyukşehir Belediyesi'nin Kütuphane ve Müzeler Müdurluğu'yle ortaklaşa hazırladığı kultur etkinlikleri ağustos ayında da sürüyor. Etkinlikler kapsamında 19 ağustos pazartesi gunu "Olumunun 76. yıhnda Tevfık Fikret'i Anma Toplantısı "Aşiyan Müzesi'nde izlenebilecek. Toplantının konuklan Salim Rıza Kırkpınar, Şükran Kurdakul, Konur Ertop, Vecihi Timuroğlu ve Enver Ercan'dan oluşuyor. Aynca ay sonuna kadar Büyukşehir Belediyesi sergi salonunda Ataturk Kitaplığı koleksiyonundan "İstanbul Tramvaylan" fotoğraf sergisi, Karikatür ve Mizah Müzesi'nde ise "Uluslararası Nasrettin Hoca ödülleri" sergisi gezilebilecek. Sting Italva'da • Kültiır Servisi — Rock müzik yıldızı Sting, şu sıralar Italya'da. Sting'in Italya turnesinin adı "The Soul Cages Tourî' öte yandan 100 kadar sanatcının katılımı ile 8-14 eylül tarihlerinde ttalya'da dünya banşınm korunmasına yönelik bir festival düzenlenecek. "Acquafest" adı altında gerçekleştirilecek festivale, aralannda Robert De Niro, Tom Cruise, Ursula Andress'in de yer alacağı çok sayıda sanatcımn gelmesi bekleniyor. Festivalden elde edilen gelirin kısa süre önce sel baskımna uğrayan Bangladeş'e aktanlacağı belirtildi. Fotoğraf yanşması • BURSA (AA) — Geçen şubat ayında ölen ünlü fotoğraf sanatçısı Sami Guner'in anısına, Bursa Büyukşehir Belediyesi'nce renkli baskı ve saydam dallarında yarışma düzenlendi. Yarışma konusu, "yoğun bir tanh ve kültür mirasının zaman içindeki gelişimini tüm kesintileriyle koruyan ve son yıllarda sanayileşmenin çeşitli biçimlerde etkilendiği doğa, kültür ve insan kavramlannı, fotoğraf sanatınm saptama, duyma ve duyurma olanaklan" ile "yeni ve çağdaş duyarlıhklar aramak" olarak belirlendi. Yanşmacılann her iki dalda 4'er yapıtla katılabileceği yanşmaya başvuru suresi 31 aralıkta sona erecek. Ezo heykeli • GAZİANTEP (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) — Çeşitli turküleTe ve filmlere konu olan Ezo Gelin'in heykelinın yapılacağı bildirildi. ll Kültür Müdurluğü'nun konuyla ilgili olarak hazırladığı bir teklifi Kültür Bakanlığı'na ilettiği ve olumlu yanıt aldığı belirtildi. Gaziantep'in Oğuzeli ilçesıne bağlı Barak Köyu'nde yıllar önce yaşayan ve güzelliği dillere destan olan Ezo Gelin, âşığı ve ilk kocası Hanifi Açıkgöz'un yaktığı turkülerle adını duyurmuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle