Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 AĞUSTOS 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
Kitap şenliği sürüyor
• Istanbul Haber Servisi — Cumhuriyet Kitap
Kulubu'nun Kadıköy Belediyesi işbirliği ile duzenlediği 2.
Kitap Şenliği'ne dün 'Gerçek Sanat Yayınevi'nden
kitaplan yayımlanan yazarlardan Müştak Erenus, Ömer
Nida, Gungör Gençay, îsmet Kemal Karadayı, Ruşen
Hakkı, Füruzan Toprak ve Bedrettin Aykın katıldı.
Okurları ile söyleşen yazarlar kitaplanm imzaladı. Bugvin
ise Tarık Dursun K., Tevfık Akdağ, Ipek Ongun, öner
Yağcı ve Rıza Zelyut katıhyor.
SİMEMA
Antalya'da 4
8İnema market'
• ANTALYA (AA)— Antalya Altın Portakal Film
Festivali Yurütme Kurulu Başkanvekili Huseyin Sanlı,
Turkiye'de ilk kez "sinema market" olayının Antalya'da
gerçekleştirilebileceğini söyledi. Bu yıl 23-29 eylül
tarihlen arasında yapılacak olan 28. Altın Portakal
Antalya Film Festivali'ne 21 ülkenin katılacağını bildiren
Hüseyin Sanlı, "Festivale bu yıl çok önem veriyoruz.
Dört üniversiteden sinema öğrenimi yapan 40 öğrenci,
Antalya'ya gelecek. Bu yıl sinema senaryosu yarışması da
düzenlenecek. Bu yanşmada, büyük parasal ödüller de
verilecek" dedi.
MÜZİK
Heavy tnetalciye tııtuklanıa
• Kültür Servisi —
Amerikan heavy metal
topluluğu "Gunsn'
Roses"ın şarkıcısı Axl
Rose hakkında
tutuklama kararı
çıkartıldı. Geçen ay St.
Louis kentindeki bir
konserde olaylar çıkmış
ve olaylara 29 yaşındaki
Axl Rose'un da karıştığı
öne surülmüştu. Gerçek
adı William Bailey olan
Axl Rose, konser
salonuna 200 bin
dolarlık hasar vermek ve
saldırganlıkta
bulunmakla suçlanıyor.
17 bin izleyicinin
katıldığı konserde çıkan
taşkınhklar sonucu 25'i polis olmak üzere 65 kişi
yaralanmıştı. "Gunsn' Roses" adh ünlü heavy metal
grubu üyeleri, kendilerini "dünyanın en tehlikeli müzik
topluluğu" olarak tanımlamalanyla da tanınıyorlardı.
TİYATRO
Yeni sezonda Devlet Tıyatroları
• ANKARA (AA) — Devlet Tiyatroları 1991-92 sezonu
programı belli oldu. Perdelerinı ekım ayı içinde
Ankara'da Brecht'in "Galıleo Galilei" adlı eseri ile
açacak olan Devlet Tiyatroları ilk turda 18'ı yeni sahneye
konulacak 47 eser sergileyecek. Devlet Tiyatrolan Genel
Muduru Prof. Bozkurt Kuruç yaptığı açıiclamada, ilk
turda yeni eserlere ağırlık verdıklerini söyledi. Bu yıl DT
tarafından ilk kez sahnelenecek eserlerden Aziz Nesin'in
"Hadi Öldursene Canikom", Sevim Burak'ın "Sahibinin
Sesı", Refık Erduran'ın "Tamirci" adlı oyunlan
Ankara'da; genç yazarlardan Mıkail Burak Uçar'ın
"Umut Cinayeti", Mehmet Baydur'un "Düdüklü'de
Kıymalı Bamya"sı lstanbul'da seyirci karşısına çıkacak.
SATRANÇ ~
Tbrnuvada "akıllı bilgisayarlar'
• Kültür Servisi — Dünya Bilgisayar Oyunları lideri
Uzakdoğu kökenli Saitek fırması tarafından üretilen ve
Türkiye'ye Karimpeks AŞ tarafından ithal edilen
Kasparov satranç bilgisayarlan, Türkiye Gençler Satranç
Şampiyonası'nın başlamasıyla birlikte turnuvaya katılan
oyunculara ve satranç meraklılanna tanmldı. Her yaşta
ve her seviyede kullanım gereksinimlerine karşıhk
verebilecek şekilde çeşitli modelleri olan Kasparov
satranç bilgisayarlan, standart açıhşlan hafızasmda
bulunduruyor, yeni başlayanlara satranç kurallarını
öğretiyor, problem çözüyor, yanlış pozisyonlarda
karşıdaki oyuncuyu uyarıyor ve yapılması gereken en iyi
hamleleri öneriyor. Satranç oyunculan ve hatta satranç
ustalan için guçlü bir rakip olabilen Kasparov satranç
bilgisayarlan 1990 yılııfla Avrupa ve Amerika'da en fazla
satan urünler unvanına sahip. Ote yandan 1975'ten, bu
yana her yıl düzenli olarak yapılan Türkiye Gençler
Satranç Şampiyonası'na bu yıl 21 yaşm altında 39
oyuncu katılıyor.
ADANA ASLİYE ALTINCI HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas No: 1990/668
Davacı Celal Mermertaş vekih Av. Şahin Vural Atal tarafından
davalılar Yuksel Inşaat A.Ş , Mehmet Ali Atıcı ve Şeker Sigorta A.Ş.
aleyhıne açılan tazminat davasının ara kararı gereğince
Davalı Mehmet Alı Atıcı'nın bılınen Denızcıler Cad. No 18 Yuk-
selhan Ulus/Ankara adresıne çıkartılan davetıve teblığ edılememış,
emnıyetçe bıldırılen adrese de tebligat yapılamadığından bu kere da-
va dılekçesinin ılanı tebliğı tensıp kılınmış olduğundan davalı Meh-
met Alı Atıcı'nın duruşmanın bırakıldığı 20 9.1991 gunu saat 9'da
bızzat duruşmada hazır bulunması veya kendısinı bir vekılle temsıl
ettırmesı, bizzat duruşmada hazır bulunmaz veya kendısinı bir ve-
kılle temsil ettirmediğı takdırde >argılamaya yokluğunda devam olu-
nacağı ve karar venleceğı hususu dava düekçesı yenne geçerlı olmak
üzere davalı Mehmet Alı Atıcı adına ılanen teblığ olunur 7 8.1991
Basın- 33200
Rembrandt tablolarını inceleyen kurul ağır eleştiriler aldı
Ressama X ışınlı sorgıılamaAmsterdam'daki
Rembrandt Araştırma
Projesi üyeleri, X
ışınlanyla inceleyerek ünlü
ressamın bazı yapıtlannın
öğrencilerine ait olduğunu
belirledi. Bu işe çok kızan
Nigel Konstam da
"Rembrandt'ı
Uzmanlardan Kurtarma
Derneği" kurdu.
Kültür Servisi — Avrupa'run üç büyük
kentini kapsayacak Rembrandt sergileri
maratonu 12 eylülde Berlin'de başlaya-
cak. Amsterdam'daki Rembrandt Araş-
tırma Projesi'nin (RAP) yülardır sürdür-
düğü çalışmalann ürünleri bu sergiler-
de bütün açıklığıyla ortaya çıkacak. Ama
birçok Rembrandt tablosunun ünlü res-
sama ajt olmadığmı, bunlann Hollandalı
sanatçmın öğrencileri tarafından yapıl-
dığını ortaya atan RAP uyelerinin katı
bilimsel yaklaşımı kımilerince ağu" bir bi-
çimde eleştiriliyor.
Berlin'deki "Altın Tolga" tablosu,
Rembrandt'uı olmadığı ortaya çıkanlan
yapıtlar arasında. New York'taki Frick
koleksiyonu'nda bulunan "Polonyalı
Süvari" gibi başyapıtlar uzerinde de cid-
di kuşku bulutlan dolaşıyor. The Guar-
dian'ın Europe ekmden Madaleine Bun-
ting'in yaptığı araştırmaya bakıhrsa,
Rembrandt hayranlarının öfkesi bir ya-
na, tablolarla ilgili yargılar kimi zaman
milyonlarca dolan havaya savurmasına
karşm tablo değerlendirme hiç de şaşmaz
bir bilim değil. Gerçi sanat tarihçileri bu
gerçeği itiraf etmeye yanaşmıyorlar, ama
bazıları da uzmanların vardığı sonuçla-
ra meydan okumadan edemiyor.
Heykeltıraş Nigel Konstam bu işe o
kadar kızmış ki, RAP'a karşı bir kam-
panya yürütmek amacıyla 'Rembrandt'ı
Uzmanlardan Kurtarma Derneği' kur-
muş. Konstam, dar kafalı sanat tarihçi-
lcrinin, Rembrandt'ın dehasınm olağa-
nüstü, ama değişken niteliğini değerlen-
dirmekten yoksun olduklarını ileri
sürüyor.
Rembrandt ustüne bir yaşamöyküsü
çalışması bulunan yazar Anthony Bai-
ley de aynı kanıda: "Vardıkları bazı so-
nuçlar doğru olabilir" diyor Bailey, "ama
kullandıklan yontemlere katılmıyorum.
Bu tur >ontemler oniarı yanıltabüir. Oy-
sa kendüerinden çok eminler, bazı du-
nımlarda resim ya da desenin Remb-
randt'ın olup olmadığının bilinemeyece-
gini kabul etmiyortar."
RAP'ın 20 yıldır sürdürdüğü çalışma-
lar sonunda, Rembrandt'ın tablolarının
üçte birinin, desenlerinin ise uçte ikisi-
nin gerçekte ünlü ressamın elinden çık-
madığı anlaşıldı. Bu yüzden, 12 eylülde
Berlin'de açılacak sergide 50 tartışmasu
Rembrandt tablosunun yanı sıra, ressa-
mın öğrencilerinin olduğu belirlenen 40
yapıt da sunulacak.
Yapıtlarının kendisine ait olup olma-
dığı tartışılan Rembrant kadar pek az
ressam var. Rembrandt uzmanı Daniel
Daulby, daha 1796'da, böyle bir sorun
olduğunu fark etmiş. Şöyle yazmış:
REMBRANDT TARTIŞMASINA FOTOMONTAJ— Rembrandt Araştırma Projesi'nden Pieter Van Thiel (sagda) ile
lngiliz uzman Peter Schatborn, Rembrandt'lan aynntıh bir biçimde inceleyerek gerçek olup olmadıklarını araştınyor-
lar. Ancak bazı Rembrandt tutkunları, biümin onları kör ettiğini savunuyorlar. Fotoğrafçı Peter Clark, bu tartışmalarla
ilgili olarak ünlü sanatçının oloportresinden yola çıkarak bir fotomontaj hazuiadı.
"Eğer bir tabloda Rembrandt'ın üslu-
bundan herhangi bir iz göriilürse resim
öna yakıştınlıyor. Bundan amaç, ya tab-
lonun değerini >ukseltmek ya da tablo-
nun sahibine yaranmak!"
Sanat tarihçileri ise Rembrandt'ın, üs-
lubunu aynen taklit eden ve aynı model-
leri kullanan çok sayıda öğrencisi oldu-
ğunu belirtiyorlar. Aynca Rembrandt'-
ın, fiyatlannı arttırmak amacıyla zaman
zaman öğrencilerinin yapıtlanna da im-
za atmış olabileceğini söylüyorlar.
Rijksmuseum'un Resim Bölumu Mü-
düru ve RAP üyesi Pieter Van Thiel,
kendisinin sanat tarihçiliğinin doktorlu-
ğa benzediği kanısında. Van Thiel,
Rembrandtlar'ı incelerken, bir sanat tut-
kununun duygusal tepkilerinden uzak
durması, bir doktor gibi soğuk ve nes-
nel davranması gerektiğine inanıyor.
Oerçi, kuşaklardır suregelen hayranlaıı-
na esin lcaynakhğı eden, Rembrandt'ın
psikolojik derinliği ve buyuleyici gucu ol-
muş. Ama Van Thiel, butun bunları bir
kenara itiyor:
Tablolan değerlendirirken, gözlerde-
ki anlatıma değil, daha kuçük a>nntı)a-
ra, sözgelimi goz çukunınun nasıl boyan-
dığına dikkat ediyonız. Ömegin, tırnak-
lan nasıl boyadıgı gibi küçük verilerden
sonuca gidiyonız."
RAP üyelerinin Rembrandt'ların ha-
kikiliğini araştırırken kullandıklan
ödünsüz bilimsel yöntemler eleştinlere
hedef oluyor. Ama RAP'ta 20 yıldır ça-
Uşan Van Thiel, Berlin, Amsterdam ve
Londra'da açılacak Rembrandt sergile-
rinde bu yöntemlerin doğruluğunun bu-
tün açıklığıyla gorüleceği inancında:
"Yeni bilimsel çözümleme avgıtların-
dan çok yarariandık. Rontgen ışınlan ve
kızüötesi ışmlarla çekilen fotoğraflar bo-
yanın altındakini ve fırça darbelerinin ni-
teligini açıga çıkartabiliyor."
Ama Van Thiel, bilimin her şeyi ya-
nıtlayamayacağmı da kabul ediyor.
"Çünkü diyor, "Rembrandt'ın öğrenci-
leri, ustalanyla aynı malzemeyi, aynı tür-
den tuvalleri kullanmış, onun fırça dar-
belerini a>nen taklit etmiş olabilirler."
Bıyografı yazan Bailey ise sanat tari-
hini nesnel bilime dönuştürmenin tehli-
kelerine dikkati çekiyor: "Rembrandt
tablolan izleyiciyk duygusal bir Uişki ku-
rar. Işte, bir resmin Rembrandt'ın olup
olmadığı konusundaki ölçut bu olmalı-
dır."
Bazıları na bakılırsa, Rembrandtlar'ın
hakikiliği ya da sahteliği tartışmalannın
temelinde "deha sorunu" yatıyor. Eski-
den beri Rembrandt'a yakıştırılan bazı
resim ve desenler çok kuşkulu nitelikler
taşıyor. Bir dahinin "kotti günleri" ola-
maz mı? Bailey, RAP'ın "deha"nın özel-
liklerini "tutarlılık" ve "yetkinlik" ola-
rak tanımlandığını, bu yuzden de kötu
resimlere "Rembrandt degil!" dediğini
ileri suruyor.
Nitekim, RAP uyesi Van Thiel de bu-
nu doğruluyor: "Eger bir resim bizi düş-
kınklıgına uğrauyorsa, nitelik ve kişilik-
ten yoksunsa, onun Remürandt oldu-
ğundan kuşkulanmamız için her tiırlü
neden var demektir. Bir buyük ustanın
kötü regim yapması olanaksızdır."
Buna karşıhk Bailey, Rembrandt'ın ça-
lışmalannda çok çeşitli lislup ve fikir de-
nediğini öne sürüyor. Heykeltıraş Kons-
tam da bilime yaslanan uzmanların,
Rembrandt'ı kendi kafalanna göre bi-
çimlendirdiklerini, ustanın, kafalanna
uymayan, ters düşen yanlannı bir kena-
ra attıklannı soylüyor: "Sonuçta, Remb-
randt'ın dehasını kendilerinin çözumle-
yebilecekleri bir şeye indirgiyoriar. Bu da
sanaün yoksıülaştınlmasuıdan başka bir
şey degildir!"
Ender Güzey tstanbul, Ankara ve Izmir'de 'kış sergileri' düzenleyecek
Geçmişine iskele atan sanatçıÇalışmalannı 1970'lerden bu yana
Almanya'da sürdüren Ender Güzey'in
resimlerindeki iskele ve köprüler, insanı
özüne döndüren yollar. Güzey, "Gerçek
mutluluk özümüzde" diyor. Sanatçmın ilk
sergisi 16 aralıkta İstanbul Devlet Güzel
Sanatlar Galerisi'nde.
ASU KAYABAL
1970'li yıllardan beri yaşamı-
ru Munih'te surduren Ender Gü-
zey geçen hafta tstanbul'daydı.
Sanatçı guz döneminde İstan-
bul, Ankara ve İzmir'de açaca-
ğı "Kış Sergileri"nin hazırlıkla-
rıyla uğraşıyor. Güzey'in "Kış
Sergileri"nın ilk durağı istanbul
olacak.
Her üç kentte açılacak sergi-
ler retrospektif nitelikte, sanat-
çmın birkaç yıllık çalışmalannın
ürunü orneklerden oluşacak.
Resimlerinde iskeleler ve "hiç"-
e giden kopruleri çizen Guzey,
"Kış Resimleri" uzerine şunları
söyluyor:
"Bu sergiler kapsamında 20
resim ve 20 obje yer alacak. Re-
simler çoğunlukla tuval uzerine
yağhboya tablolar. Çalışmala-
rımda sıkça >alnızlığı kucakla-
yan köpruler ve iskeleler var. Fi-
gurler ise cinselliği belirsız, &ay-
dam ornekler".
Sanatçmın resimlerinde yer
alan köpru ve iskeleler çeşitli
yerlere açılan yollar. Guzey
"Hersey bir dönüş. Gerçek mut-
luluk özümüzde. Kişinin özüne
dönmesi, geldiği yerlere dönme-
si ile olası. Çizdiğim iskeleler o
yollara bir cağn. Mantığın sınır-
ladığı dünyanın dışına bakmak
için bir çagrı" diyor.
Ender Güzey resim çahşmala-
n yanında performanslar ve ah-
şap nesneler de gerçekleştiriyor.
Sanatçıya göre performanslar,
uçüncü ve dordüncü boyutlar
kazanmak açısından ilginç.
Bunlar herhangi bir objenin çe-
şitli türde malzemeden gelişme-
sini sağlayan performanslar:
Müzik, dans, ateş, kum... Gu-
zey'ın mekân duzenlemesi ile
butunleşen performanslarına
bazen kişiler de katılıyor. Böy-
lece sanatçıya göre izleyici o ob-
jenin içine girebiliyor ve onun-
la butunleşiyor.
Ahşaf objeler... Ender Guzey
özellikle suda kalmış ağacı kul-
lanıyor. Yaşamdaki "dönıiş"
olayı Güzey'in çalışmalarına
doğrudan yansımış. Bir ağaç ke-
sildikten sonra bir başka kultu-
re aktarüıyor. Bu aktarım sure-
cinde sanatçı objeleri kısmen ya-
kıyor. Komurleşen ve toprakla-
şan ahşap yeniden ağaç oluyor
ve dönuş gerçekleşiyor.
tlki 16 aralık günu tstanbul-
da Devlet Guzel Sanatlar Gale-
risi'nde açılacak "Kış Sergileri''
nin hazırlıklarını sürdüren En-
der Guzey bu aralar "Sınır" ko-
nulu bir sanat sempozyumuna
davet edildiğini aktarıyor. Sem-
pozyum Avusturya-Almanya sı-
nınnda, Salsa Nehri yakınındaki
Timoning kentinde gerçekleşe-
cek. Her sanatçı sempozyuma
çevre duzenlemesi ve heykel ko-
nusunda bir proje sunacak. Gü-
zey'in projesinde yine bir kop-
ru var. Köprünün yüksekliği 3-4
metre, uzunluğu 7-8 metre ola-
rak tasarlanmış. Bu, ağaçtan bir
köpru. Kısmen suda devam edi-
yor. Karşı tarafta bir eşi daha
var. En ait basamak su altında.
Burada ışıkla bir bağlantı kur-
muş Güzey. Objenin kendinden
yansıyan ışıkla kurulan bir köp-
ru bu. 20 sanatcının "Sınır" ko-
nulu çe\Te duzenlemeleri kalıcı
olacak ve açıkhava sergisi düze-
ninde izleyiciler tarafından go-
rulebilecek.
1951 doğumlu Güzey, 1975 yı-
hnda Munih Guzel Sanatlar
Akademısi'nın resim, heykel ve
grafik bolumlerini bitirmiş.
1975-78 yıllan arasında aym
akademıde Prof. Mac Zimmer-
nann'ın asistanı olarak çalışmış,
1978'de Sanat Bölumü'ne bolüm
başkanı olmuş, 1982'de akade-
mıdeki gorevinden kendi isteği
ile aynlmış.
ALMANYA'DA BİR ÇALIŞMA— Ender Güzey, resimlerinin ya-
nı sıra birtakun performanslar da gerçekleştiriyor. Güzey'in me-
kân düzenlemesiyle butunleşen çalışmalannda muzik, dans, ateş
\e kum biraraya geliyor.
Seyirci gelmiyor, matineler iptal ediliyor
Sinema dünyasında ekonomik çöküş sürüyor. Nüfusu
milyonu aşan Samsun'da bazı matineler müşterisizlik
nedeniyle iptal ediliyor.
SALİM SÜRMELİ
SAMSUN — Tele\ızyonun yaygınlaş-
masıyla başlayıp video ve TV kanal sa-
yısının çoğalmasıyla sinema dünyasında
başgösteren ekonomik çöküş tüm hızıyla
sürüyor. Ülkedeki sinema seyirci sayısı
sürekli düşüş kaydederken buna paralel
olarak ekonomik çıkmazdan kurtulmak
isteyen sinemalar ya yıkılarak ışhanı ve
pasaja dönüşüyor ya da kendi iç bünye-
sinde kuçülmeye giderek koltuk kapasi-
telerini yarı yarıya azaltıyorlar. Sınema-
larda işsizlik öyle boyutlara varmış ki ba-
zıları dört kişiye film oynatırken kimi de
tek bir biletli seyirci olmayınca matine-
yi "iptal" etmek zorunda kalmış.
1980 yıhndan sonra sinema dünyasın-
da başgösteren devinimsizlik bu sektöre
indirdiği darbe ile yuzlerce kişinin işsiz
kalmasına ve birçok sinemanın kapan-
masına neden olurken piyasayı canlan-
dırmak "umuduyla" ardı ardına soluk-
suz çevrilen yerli "pornografik" filmler-
de belli bir sure sonra içeriksız ve konu-
suz oluşları nedeniyle ilgi odağı olmak-
tan çıkınca koltuklarda başlayan "boşa-
lış" dinmemiş. Bugun adeta kapanma-
ma mücadelesi verip masraf kurtarma
çabası içerisinde olan sinemalar, gırdik-
leri bitkisel hayattan yaşama dönme sa-
vaşımını ithal filmlerle verıyor.
Surekli ödullü filmler o>natmasına
karşm yine de iş yapamamaktan yakınan
sinema ışletmecısi Uğur Cevahır, 800 se-
yirci kapasitelı salonunda 40 kişıve film
oynatmak zorunda kaldığını, masrafla-
rını çıkaramadığını aktarıyor.
Getirdiği kaliteli, odullü filmlere muş-
teri bulmakta zorlanan Uğur Cevahir,
"Samsun'un nüfusu 150 binken gunlük
tnüşteri sayımız beş bindi. Bugun mil-
vonluk olduk, müşteri savısı 150 kişi. Yaş
55, bundan sonra meslek değiştirecek
halimiz yok. lşte direnmeye çalışıyoruz"
diyor.
17 yıl önce sinemaya teşrifatçı olarak
giren, bugün ise gişede çalışan Muam-
mer Yıldınm da geçmişten söz ederek 10
kişi çalışırlarken bugun bir iki kişı ile işi
goturmeye çalıştıklarını, çünku iş yapa-
mayan işveıenin kadrosunu daraltmak
zorunda kaldığını söyledi.
Yeni
başlayanlara...
• Kültür Servisi — Kanım
Yayınlan, psikiyatriden
bilgisayara önde gelen
edebiyatçüardan düşun
adamlanna uzanan 40'ı
aşkın kitapla "Yeni
Başlayanlar tçin" dizisine
başlıyor. Resimli
kitaplardan oluşan dizi, ele
aldığı konulan derinliğine,
ama sılucı olmadan, görsel
bir dîlle işlemeyi amaçhyor.
Bu dizideki "Yeni
Başlayanlar İçin Marx"
kitabıru okuyucular Can
Yücel'in Türkçesiyle daha
önce tanımıştı.
önümüzdeki günlerde yine
Can Yücel'in çevirisiyle
Brecht, Zeynep Tümer ve
Yankı Yazgan'm çevirisiyle
Freud, Tektaş Ağaoğlu
çevirisiyle "Bilgisayar ve
Kapitalizm" okuyucuya
ulaşacak.
TevfîkFikret
anılıyor
• İSTANBUL (TÜHA) —
İstanbul Büyukşehir
Belediyesi'nin Kütuphane ve
Müzeler Müdurluğu'yle
ortaklaşa hazırladığı kultur
etkinlikleri ağustos ayında
da sürüyor. Etkinlikler
kapsamında 19 ağustos
pazartesi gunu "Olumunun
76. yıhnda Tevfık Fikret'i
Anma Toplantısı "Aşiyan
Müzesi'nde izlenebilecek.
Toplantının konuklan
Salim Rıza Kırkpınar,
Şükran Kurdakul, Konur
Ertop, Vecihi Timuroğlu ve
Enver Ercan'dan oluşuyor.
Aynca ay sonuna kadar
Büyukşehir Belediyesi sergi
salonunda Ataturk Kitaplığı
koleksiyonundan "İstanbul
Tramvaylan" fotoğraf
sergisi, Karikatür ve Mizah
Müzesi'nde ise
"Uluslararası Nasrettin
Hoca ödülleri" sergisi
gezilebilecek.
Sting
Italva'da
• Kültiır Servisi — Rock
müzik yıldızı Sting, şu
sıralar Italya'da. Sting'in
Italya turnesinin adı "The
Soul Cages Tourî' öte
yandan 100 kadar
sanatcının katılımı ile 8-14
eylül tarihlerinde ttalya'da
dünya banşınm
korunmasına yönelik bir
festival düzenlenecek.
"Acquafest" adı altında
gerçekleştirilecek festivale,
aralannda Robert De Niro,
Tom Cruise, Ursula
Andress'in de yer alacağı
çok sayıda sanatcımn
gelmesi bekleniyor.
Festivalden elde edilen
gelirin kısa süre önce sel
baskımna uğrayan
Bangladeş'e aktanlacağı
belirtildi.
Fotoğraf
yanşması
• BURSA (AA) — Geçen
şubat ayında ölen ünlü
fotoğraf sanatçısı Sami
Guner'in anısına, Bursa
Büyukşehir Belediyesi'nce
renkli baskı ve saydam
dallarında yarışma
düzenlendi. Yarışma
konusu, "yoğun bir tanh ve
kültür mirasının zaman
içindeki gelişimini tüm
kesintileriyle koruyan ve
son yıllarda sanayileşmenin
çeşitli biçimlerde etkilendiği
doğa, kültür ve insan
kavramlannı, fotoğraf
sanatınm saptama, duyma
ve duyurma olanaklan" ile
"yeni ve çağdaş
duyarlıhklar aramak"
olarak belirlendi.
Yanşmacılann her iki dalda
4'er yapıtla katılabileceği
yanşmaya başvuru suresi 31
aralıkta sona erecek.
Ezo
heykeli
• GAZİANTEP
(Cumhuriyet Güney İlleri
Bürosu) — Çeşitli turküleTe
ve filmlere konu olan Ezo
Gelin'in heykelinın
yapılacağı bildirildi. ll
Kültür Müdurluğü'nun
konuyla ilgili olarak
hazırladığı bir teklifi Kültür
Bakanlığı'na ilettiği ve
olumlu yanıt aldığı
belirtildi. Gaziantep'in
Oğuzeli ilçesıne bağlı Barak
Köyu'nde yıllar önce
yaşayan ve güzelliği dillere
destan olan Ezo Gelin,
âşığı ve ilk kocası Hanifi
Açıkgöz'un yaktığı
turkülerle adını
duyurmuştu.