Katalog

13 AĞUSTOS 1991 EKONOMİ CUMHURÎYET/İl SERKST PİYASADA DON ABODolan MmanMarto Isviçre Frangı Holanda Fionnı Ingifiz Stertinı Fransc Frangı 100 I.Liret S A.RıyaK Avus. ŞHmi Alış 4480 2590 2950 2285 7620 757 343 1160 366 Satjş 4490 2600 2960 2295 7680 767 348 1175 373 M.BANKAS! 12 AfcttTOJ 1M1 Ryasası Mviz Ptyas» Albn OrtF«(%) Işi Hac. (Mılyar TL) Dotar kapanış (TL) Işl Hac (Mıtyoo $) Kapanış (ons/$) tçiem Haemı Ikg) 60 04 4 259 4488 100.5 358.45 1501 ALTM-GÛMÜŞ Cumhuriyet Reşat 24 ayar altın 22 ayar tntezik 900 ayar gümüş Wış 343 000 360 000 51.900 46 300 625 Satış 348.000 375.000 52.060 51 000 652 Çimentoya zam • ANKARA (AA) — Fransız ortaklı Ankara Çimento Fabrikası, ürettiği çimentonun fabrika satış fiyatını bugünden geçerli olmak üzere yeniden belirledi. Daha önce KDV hariç tonu 240 bin liradan satılan dökme çimentonun Fıyaü 20 bin lira artınlarak 260 bin liraya çıkanldı. Bu arada 50 kilogramhk torbalar içinde saülan çimentonun satış fiyatı ise 13 bin 800 liradan 14 bin 560 liraya yükseldi. En büyük 500 firma • Ekonomi Servisi— tstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) her yıl geleneksel olarak hazırladığı "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırması tamamlandı. 1990 yılına ilişkin verilere dayanılarak yapılan ve karnu-özel sektör sanayi kunıluşlannı içeren araşürma sonuçlan, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Memduh Hacıoğlu tarafından 19 Ağustos Pazartesi günü bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanacak. Bankalardaki kamu kâgıdı • ANKARA (ANKA) — Bankalann elindeki tahvil ve bonolar 5-19 temmuz günleri arasındaki on beş günlük dönemde 397 milyar lira azalarak 19 trilyon 574 milyar lira düzeyine indi. Merkez Bankası verilerine göre gerilemenin 380 milyar liralık bölümü bankalann 4indeki Hazine jonosundan 17 milyar liralık bölümü ise devlet lahvilinden kaynaklandı. Ziraat Fınansal • Ekonomi Servisi — Kuruluş çaüşmalan bir süredir yürütülmekte olan Ziraat Finansal Kiralama A.Ş. kuruldu. Merkezi tstanbul'da bulunan şirketin kurucu ortakları arasında T.C. Ziraat Bankası yüzde 50 ve Başak Sigorta A.Ş. yüzde 49 ile en büyük sermaye payına sahip. Şirket tanm, tanma dayalı sanayiler ve öncelikleri beürlenen sektörlerdeki yatınmlan da finanse edecek. Fatih l. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/358-573 sayılı ve 1.7.1991 günlü karanyla Sakine olan ismim - Leyla olarak değiştirilıniştir. İlan olunur. Cem Kozlu: 2 yıl sonrası için hedefımizAvrupa'da 1 numara olmak THY1993 için iddialEko- nomi Servisi — Tiirk Hava Yolları Genel Müdürü Cem Kozlu, Körfez bunalımı ve ardından gelen "5 haftahk grev sonrasında THY olarak "küçülmek" ya da "mücadele- ye devam" şeklinde 2 seçenek- le karşı karşıya kaldıklanru ve üst yönetim olarak kendilerinin oybirüğiyle "mücadele"den ya- • Business Class uygulamasını başlatan THY, kalkıştan 12 dakika önce havaalanına gelen yolcuyu uçağa yetiştiriyor. Telefonla uçuş kartı alınması uygulamasına geçildiğinde bu süre 5 dakikaya inecek. duğunu söyleyen Kozlu, Türki- ye Cumhuriyeti hükümetinin bu iş için 1 milyar doların üzerin- de para harcadığını vurguladık- tan sonra Buçiness Oass'la ilgili olarak şu bilgileri verdi: • Business Class sadece 18-20 koltukla sınırlı kalmayacak, muktedir oldugumuz hizmetin bir vitrini olacakür. • Adı Business Class olmak- la birlikte burada verilen hizme- tin ağırlığı diğer havayollannın First Class'ına yakındır. • Amacımız, Business Class ile THY'yi güçlü ve hizmet ka- litesi açısından tercih edilir bu] na karar alarak 1993 yılı için Avrupa'nın en iyitaavayoluol- mak gibi oldukça iddialı bir he- def koyduklannı açıkladı. THY'nin hafta sonu başlattı- ğı Business Class uygulaması nedeniyle Antalya Sheraton Vo- yager Oteü'nde düzenlenen top- lantıda konuşan Cem Kozlu, Business Class'ta uçacak yolcu- ların uçağın kalkışından 12 da- kika öDce havaalanına gelmele- rinin yeteıü oldugunu vurgula- dı. Kozlu, telefonla uçuş kartı alınması uygulaması başlatıldı- ğında 5 dakika önce havaalanı- na gelmenin bile uçağa yetismek işin yeterli olacağını bildirdi. THY Genel Müdürü Cem Kozlu, Business Class vesilesiyle düzenlediği toplantıda "THY'nin nereden gelip nere- ye gittifi" konusunda ayrıntıU bilgi verdi, Körfez krizinin baş- ladığı 2 Ağustos 1990'dan itiba- ren THY açısından her sonraki günün bir öncekinden kötü ol- duğunu ve "karanlık 277 gün" geçirdikten sonra bu noktaya geldiklerini kaydeden Kozlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Dörtnala gidiyorduk. Hem büyürae hızımızda hem de hiz- met kalitemizde önemli düzel- meler vardı. 1990nın ilk 7 ayın- da iş hacmimiz yüzde 23 arttı. Bu artış hızında türn Avnıpa iil- kelerinin önündeydik. Ama ön- ce Körfez krizi, ardından savaş derken iş hacmimiz yüzde 19 azaldı. Bir de 5 baftahk grev ek- lenince iş bacmimizdeki diışüş yüzde 45' i buldu. Aynı dönem- de bu kadar iş kaybı olan dttn- yada başka hiçbir havayolu yok." Cem Kozlu, grev bittiğinde üst yönetim olarak yaptıkları toplantılarda oybirliğiyle "kü- çülme" yerine "kalite ve hizmeti" artürma, dolayısıyla mucadeleye devam kararı aldık- lannı dile getirdikten sonra söy- le konuştu: "1993'le Avrupa'nın en iyi havayolu olma şeklinde kendi- mize bir hedef koyduk. 1 numa- ra olma yoiundaki çok önemli kilometre taşlanndan biri olan Business Class'ı da bu çerçeve- de başlatıyoruz. Son 3 yıl için- de kalkışlardaki gecikmeleri önemli ölçude azalttık. 22 iiyeli Avrupa Havayollan Birligi'nde 3 yü önce gecikmeler bakımın- dan 16-20'inci sıralarda yer alır- ken, şimdi 5'inciyiz. Zamanın- da kalkıs oranını iç hatlarda yüzde 87'ye, dış hatlarda yüzde 78'e yükselttik." THY'nin son 10 yılda önem- li mesafeler katettiğini, uçak fi- lomuzun ortalama 8.5 yaşın al- tında genç ve güçlü bir filo ol- havayoln haline getirmektir. • Bu paket başanlı olursa THY'ye 60 milyar Ura ek gelir getirecek ve böylece THY kâra geçmiş olacaktır. Cem Kozlu, Business Class uygulamasının, Ahmet Özal- Yavuz Çizmeci ortaklığıyla ku- nılan VIP Air ile rekabet edip edemeyeceği yoiundaki sorumu- zu yanıtlarken VIP Air'in elin- deki sınırlı uçak sayısı ile THY'nin yaygm tarifeli uçusla- nna rakip olamayacağını, ancak VIP Air gibi kuruluşların baa nişlerden yararlanarak o boş- luklan duldurabildiklerini söy- ledi. VIP Air'in kullandığı kira- lık ucaklarm THY'nin uçakla- nndan daha yaşh olabileceğini de ima eden Kozlu, VIP Air'in muşterisine sunduğu faks, tele- fon, içki gibi hizmetlere karşı- lık THY müşterisinin "zaman'- 'a öncelik verdiğini ve havaala- mnda bekleme süresini minimu- ma indirdiklerini ekledi. Bütçe yama tutmuyorYıbn ilk 7 ayında bütçe açığı 8.6 trilyona ulaştı. Açık geçen yıla göre yüzde 60.5 artış gösterdi. Bütçenin gider kalemi 57.9 trilyon liraya, gelir kalemi de 49.3 trilyona yükseldi. ANKARA (ANKA) — Konsotide bütçe açığmdaki büyüme devam ediyor. Bütçe yı- lın ilk 7 ayında 8.6 trilyon lira açık verdi. Açık geçen yüın eş dönemine göre yüzde 60.5 oranında büyüdü. Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın yüın ilk 7 ayına ilişkin bütçe uygulama sonuçlan ve- rilerine göre konsolide bütçe gelirleri geçen yıla göre yüzde 78.7 gibi bir oranda büyii- yerek 49 trilyon 315 milyar liraya cıktı. Ge- çen yıl bütçe gelirleri 27 trilyon 591 milyar lira olarak gerçekleşmişti. Bütçe giderleri ise yüzde 75.8'lik bir artış gösterdi. 7 aylık gelişmelerden sonra temmuz sonu itibanyla konsolide bütçe açığı 8 trilyon 554 milyar lira oldu. Açık 1990 yılının eş döneminde 5 trilyon 331 milyar, 1989 yılında ise 1 tril- yon 438 milyar lira olarak açıklanmıştı. Sözü edilen dönemde, genel bütçe açığı ise 10 trilyon lirayı aştı. Bu dönemde genel bütçe gelirleri 47 trilyon 871 milyar lira, gi- derler ise 57 trilyon 973 milyar lira oldu. Açık ise 10 trilyon 102 milyar liraya yükseldi. Genel bütçede ortaya çıkan bu açık, kat- ma bütçenin 1 trilyon 154 milyar, Hazine gider 57 trilyon 869 milyar lira olarak ger- yardımının da 394 milyar lira fazla verme- çekleşti. Geçen yıl bu rakam 32 trilyon 922 siyle, konsolide bütçe açığı 8 trilyon 554 milyar ltra olmuştu. milyar lira oldu. Konsolide bütçe gelir ve gjderlerindeki bu 49 trilyon 315 milyar lira olarak gerçek- lesen konsolide bütçe gelirlerinin büyük bo- lümunü vergi gelirleri oluşturdu. Geçen yıl 1 trilyon 600 milyar lira olan vergi dışı normal gelirler bu yıl 2 trilyon 367 milyar liraya yükselirken diğer gelirler ve fonlar ise Körfez krizi nedeniyle Türkiye'- ye verilen hibelerin bütçeye gelir yazılması nedeniyle yüzde 171 oranında arttı. Geçen yılın bu döneminde 3 trilyon 223 milyar li- ra olan özel gelirler ve fonlar 8 trilyon 734 milyar liraya çıktı. Yabancı sermaye izinlerinin 1991 yılı içinde en düşük gerçeldeştiği ay ocak oldu. Ocak ayında 73.6 milyon liralık yabancı sermayeye Türkiye'de yatınm izni verilir- ken bu rakama şubatta 106.5 milyon do- lar, martta 107.7 milyon dolar, nisanda 168.2 milyon dolar, mayısta 251.1 milyon dolar ve haziranda 224.3 milyon dolar ola- rak belirlendi. Son 10yıldafiyatı125 kat arttı Elektrîk fena çarptı1 ağustostan itibaren geçerli olan yüzde 12'lik zamla 1980 yılından bu yana elektrik fiyatı yüzde 12 bin 400 oranında arttı. lZMtR (ANKA) — Elektriğe göre Türkiye'de kişi başma 816 kilovatsaat elektrik tüketildiği1 ağustostan geçerli olmak üze- re yapılan yüzde 12'lik zam dik- kate alındığında 1980 yılından bu yana elektrik fıyatının 125 kat arttığı bildirildi. Bu arada Türkiye Elektrik Kurumu'nun (TEK) elektrik şebekesindeki enerji kaybından dolayı yılda uğradığı gelir kaybımn da 2 tril- yon lirayı aştığı hesaplandı. TEK Genel Müdürlüğü'nce yayımlanan geçici verilerden yo- İa çıkarak yapılan hesaplamaya dikkate alındığında bir Türk va- tandaşı, yılda elektrik faturası için ortalama 252 bin lira ödü- yor. Ağustos birim fiyatlan Öl- çü alındığında TEK'in 1990 so- nu verilerine göre net olarak tü- ketime sunduğu 46 milyar 500 milyon kilovatsaat elektrik ener- jisinden yıl sonu itibanyla 14-15 trilyon hasılat bekleniyor. Ağustos ayı ortalama elektrik birim fiyatının 310 lira olduğu, buna göre TEK tarafından üre- tilen enerjinin 7 milyar 95 mil- yon 300 bin kilovatsaatının elek- trik şebekesinde kaybolduğu dikkate alındığında TEK'in sa- tamadığı bu enerjiden doğan za- rarının 2 trilyon 199.5 milyar li- ra olduğu belirlendi. Geçen yıl sonu itibariyle TEK'in enerji ar- zı 53 milyar 590 milyon 300 bin kilovat olarak gerçekleşmiş, kay- bolan enerji dışında net tüketi- len enerji miktan yaklaşık 46 milyar kilovatsaat olmuştu. Türkiye'nin elektrik enerjisi üretimi 1980 yılından 1990 yılı sonuna kadar 23 milyar 275 mil- yon 400 bin kilovatsaatten 57 milyar 543 milyon kilovatsaate yükselirken altyapı yetersizlikle- ri, enerji dağıtım şebekelerinin günümuz koşullanna yanıt vere- memesi gibi nedenlerle kaybo- lan enerji miktarı da eş dönem- de 2 milyar 824.5 milyon kilo- vatsaatten 7 milyar 95 milyon 300 bin kilovatsaate çıktı. 1980'de sanayi ceryanının ki- lovatsaati 2 lira 60 kuruş iken yeni yapılan düzenlemeden son- ra 326-310 liraya yükseldi. Böy- lece elektrik fiyatı 1980'den gü- nümüze kadar 125 kat artarak zam rekoru kn-arken ANAP'm iktidar olduğu 1983'ten bu ya- naki fiyatı da 6'ya katlandı. Ailemizin Değerli Büyüğü Müstesna İnsan MEHMET EMİN AKYOL Kaybetmiş olmanın üzüntüsü içerisindeyiz. Kendisine Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. Dr. Ali İhsan AKTAY ve Eşi AKTAY ve AKÇİÇEK AİLELERİ VEEAT Baromuzun 3010 sicil sayısında kayıtk olan Avukat MELÎHERİNÇ vefat etmiştir. Aziz meslektaşunızın cenazesi salı günü (bugün) Fatih Camii'nde kilınacak öğle namazım raüteakip ebedi istirahatgâhına defnedilecektir. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine ve meslektaslanmıza başsağlığı dileriz. tSTANBUL BAROSU BAŞKANUĞI KEMAIİZMİN DRAMI Vedat Nedim Tör 2. bası 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul ödemeti gönderilmez. CC Doğru Orantılı Faiz TYT Bank'ta Doğru Orantılı Faiz'de mevduatınız arttıkça faiz oranlan da artryof. Gelin TYT BANK'a mevduarınıza en uygun vadeyle en yüksek kazoncı sağlayın 1J TYT BANK Faiz Oranlan Vadesiz 10 loy vadeli %S7veûstü 3qyvQdeli %70veûstû ögyvodeli % 71 ve üstü 1 yıl vadeli %73veüstü 3'M aytık «k getiftoıinir. 6 ay vadeli {2 avOo CMIDBC 63 ve üstü ÎJüLü?*!! %65veüstü(3 csycJo tw toa oOeme»; B A N K TÜRKİYE TURİZM YATUMM ve DIŞ TİCAKT BANKASI A.Ş. TYTI*NKHaıWY«:Cumhunve<Cocl 301 Haıoıve,ISIANBUl TEL 134 51 60(i3f>al) 131 50 27 T»T 1MW NunıOHnanly* Nunjosmonrye Coa 94 Coğoloğtu 1ST*NBW t t 61} 86 44J6 TYT MMK Kapalıça>*t Sandol Bedesten Sk 14 KaoalıctTî. 1S1AMBU1 TEL s"29?1 TYT 1AJ* Artıoro:Onnar. Caa GoretneSk Namıı Bev 1J MetKeo 1,2 KaraklKleıe, ANKARATll 127 2*70-72 TYTİAKKAnlaHo-CumhunyetCoa 70,AANTAlYA TEL 1875 38(4hat) TYt IANK bmlr Cun*Hittyel Bulvan 67 A AlsonctJtHMK TEL 135364 T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER Renklileri beyazlatan deterjan Yurtdışından bize bıkıp usanmadan yazan bir okurumuz var: Nimet Attınkaynak. isveç'te yaşayan okurumuz Nimet Altın- kaynak, oradaki uygulamaları, yenilikleri bı- kıp usanmadan bize iletmeyi âdeta görev bilir. Mektuplarını titizlikle saklıyorum, belki günün birinde tüketici konusunda kapsamlı bir araştırmanm parçasını oluşturabilir. Altınkaynak'tan son aldığımız mektup ise bu türden değil, ama belki de çoğu kadının yakındığı bir soruna parmak basıyor. "Deter- (anlardaki beyazlatıcılar..." Ben kendi he- sabıma evime haftada bir gelen kadına ısraria ve tekrar tekrar, penyeleri deterjanla yıkama- masını rica ederim. O da "olur" der, ama so- nunda yine bizim penyeler deterjanla yıkanır ve 3-5 yıkanışta renkleri eski canhlığını yiti- rir, matlaşır, hatta bir miktar beyazlaşır. Oy- sa onun eline vermediğim ve beyaz sabunla yıkadığım penyeler eski canhlığını korur. Renkleri solmaz. İşte Nimet Altınkay- nak bu konunun altını çiziyor ve İsveç'te ça- maşır makinesinde yı- kandığı halde renkli ça- maşııiarın renklerini sol- durmayan deterjanların bulunduğunu, tatile gel- diğinde çamaşır maki- nesinde yıkanan renkli eşyalarının ise "ani- den" solduğunu vurgu- luyor ve Türkiye'de de içinde beyazlatıcı olma- yan deterjan üretilmesi- ne dönük özlemini dile getiriyor. Dilerseniz Nimet Al- tınkaynak'ın mektubunu hep birlikte izleye- lim: "3 çocuk annesi bir tüketici olarak çocuk- larıma sık sık giyim eşyası almak durumun- dayım. Tabii ki bunlan yıkamadan önce renk, cins ve durumlarına ayrı ayrı bakıyorum. Yı- karken de yıllardan beri İsveç'te satılan "Tvaetta" isimli çamaşır deterjanını kullanı- yorum. "Tvaetta"nın bir yeşil ve limon ko- kulu olanı var, bir de normal parfüm kokulu ve mavi olanı. Karton kutularda satılan bu de- terjanların her ikisinde de kaç derecede kaç kilo çamaşırı ne ötçüde deterjanla yıkayaca- ğım yazılı. İkisini birbirinden ayıran nokta şu: Yeşil olanlar beyaz çamaşırlar için, mavinin üze- rinde ise "beyazlatıctsız, yani kumaşı be- yazlatan klmyasal madde yoktur" ibaresi var. Bu mavi kutuyu renkli çamaşırlar için kul- lanıyorum. Ben eşimden dolayı 7 yıldır siyasal göçmen olarak İsveç'te yaşadıktan sonra ülkeme gel- dim. İsveç'ten getirdığim tüm çamaşırlarımı- zı kızkardeşimin çamaşır makinesinde yıka- dık ve maalesef çoğunun renginin ya attığını ya da solduğunu gördük. Daha önce birçok kez yıkadığım giysiler sanki birdenbire güneş- te günlerce kalmış gibi solmuştu. Televizyonlarda deterjan reklamlarına sık sık rastlıyorum. Deterjanlar beyazları belki gerçekten beyazlatıyor, ama renklileri de "beyaztatması" gerekli mi? Çünkü renkli ça- maşırların renklerinden eser kalmıyor. Yazın renkli çamaşırlar bazen bir kez giyi- liyor ve ter v.s. nedeniyle sudan geçirilmele- ri, yıkanmalan gerekiyor. Tûrkiye İsveç'ten daha güneşli bir ülke... Dolayısıyla bu ülke- de renkli çamaşırlar için ayrı deterjan üreten bir firma yok mu? Şimdiden öğreneyim, çünkü varsa gelecek yıl geldiğimde "beyazlatıcısu " deter- janı kullanacağım, eğer yoksa Türkiye 'ye gelir- ken deterjanımı da bera- berimde getireceğim..." Nimet Altınkaynak'ın değindiği bu konu pek çok okurumuzun da or- tak sorunu olduğu için bu denli geniş yer ver- dik. Kaldı ki bizler de tü- ketici olarak renkli ça- maşırlarımızı "beyazla- madan" çamaşır maki- nesinde yıkayabilmek istiyoruz. Dolayısıyla beyazlatıcı olmayan deterjan istiyoruz. Arkadaşımız Didar Arslan konuyia ilgili ola- rak Alo-Mintax firması Genel Müdürü Nutkl Aksoy'la görüştü. Aksoy Türkiye'de otoma- tik çamaşır makinelerinde kullanılabilecek de- terjanların tümünün "beyazlatıcılı" olduğu- nu belirtti. Beyazlatıcısız detarjanların ikinci sınıf denilen formüllerie hazıriandığını kayde- den Nutki Aksoy, "Bunlar daha ziyade elle yıkamaya dönük formüllerdir. Otomotlk yı- kamaya elverişli değildir" şeklinde konuştu. Konuyla ilgili olarak OMO firmasının da gö- rüşlerine başvuran Didar Arslan, OMO'dan herhangi bir yanıt alamadı. T U K E T I C İ N İ N S E S İ Fotoğraflar net değil... İzmir Karşryaka'da Fotoğraf Stüdyosu 'STÜDYO MEH- MET"ten almış olduğum VI- VITAR marka LF tele modeli flaşlı pocket tipi fotoğraf ma- kinesini aldıktan sonra uzun süre kullanmadık. Aradan bir yıl geç'ıp de fotoğraf makine- sini ilk kullandığımızda hatalı otduğunu fark ettik. Makine, fotoğrafları net olarak çekmi- yor. Fotoğraflar flu. Acabafilm mi hatalı diye düşünerek baş- ka bir film alıp tekrar denedik. Sdhuç aynıydı. Bunun üzeri- ne satın aldığımız firmaya du- rumu bikjirdiğimizde yapilab'h lecek bir şey olmadığı, bu ma- kinelerin ucuz makineler oldu- ğu cevabıyta karşıtaştık. Bu- nun üzerine VIVITAR marka makineleri ithal eden firmanın adresini vermesini istediğim- de de bilgisi olmadığını söyle- di. Çaresiz dükkândan çıktık. Kemal Tuncay - İzmir devletekarşı loplıım f rıt- KK ı ( l.\MK't s lotoğraf makinesindeki sorvn satın alındıktan 7 yıl sonra ortaya çıktığı için, satıcı fjrmayla görüşme gereğini duymadtk. Ancak arkadaşlanmız ithalatçı firmanın adres ve telefonunu buldular. Okurumuza yardımcı olabilir düşüncesiyte VİVİTAR'ın Türkiye temsilcisinin adı, adresi ve telefonunu yayınlıyoruz: Orhan Büke, Beyoğlu, istiklal Caddesi, No: 465, İSTANBUL, Tel.: 144 77 17. ftyıncıdan özür ve çağn Hafta içinde AYRINTI Yayı- nevi'nin sahibi ömer Faruk - tan bir mektup ve bir kitap al- dık. "Devtote Karşı Toplum" adlı kitapla birlikte gelen mek- tupta ömer Faruk şöyle diyor: "llieiktekl kttabı, redaksiyo- nundaki klmi soruntar yü- zünden yayımladıktan he- men sonra pryasadan topla- mıstık. Şimdi kttabı yeniden yayimladık ve okuhanmızı kttabı değistlrmeye çağın- yoruz." Pierre Clastres'in yazdığı "Devlete Karsı Toplum" kitabını daha önce satın alanlara duyurulur. Kita- bı açtığımızda da ilk sayfada "özür" başlığı altında, ben- zeri bir açıklama var. Türkiye'- de pek alışık olmadığımız bir yöntem bu. Yaygınlaşması di- leğiyle diyor ve kitabın ikinci versiyonun girişini aktarırken ellerinde "sorunlu çeviri" bu- lunanlara da düzgün çevirinin piyasaya çıktığını hatırlatıyo- ruz: "Elinizdeki kitabı ilk kez ha- ziran 1990'da yayimladık. He- men arkasından Cumhuriyet Kitap Eki'ne şu ilanı vermek zorunda kaldık: ÖZÜR - Oku- ra iyi bir kitap sunmak için kurduğumuz tüm denetim mekanizmalarına rağmen Pi- erre Clastres'in DEVLETE KARŞI TOPLUM isimli çalış- ması sorunlu bir çeviriyle ya- yımlanmıştır. Tüm AYRINTI okurlarından özür diler, yakın bir gelecekte düzeltilmiş çevi- riyi yayımlayacağımızı duyu- rur, kitapçı ve dağıtımcılann satışı durdurarak söz konusu kitabı yayınevine iade etmele- rini, okurlann satın aldıklan ki- tabı yeni çeviri yayımlandığın- da degiştirebilmeleri için mu- hafaza etmeterini rica ederiz. (...) Şimdi nihayet sözümüzü tutabiliyoruz. Ve yeni çeviriyi kendilerine yollayabilmemiz için okurlann ellerindeki so- runlu çeviriyi AYRINTI'ya ia- de etmelerini bekliyoruz." Ayçekirdeğinde pislik "Ben size bir kuruyemiş ürününün ambalajını yolluyo- rum. Ambalajın üzerinde, ürü- nün el değmeden paketlen- miş olduğu yazıyor. Benim si- ze gönderdiğim ayçekirdeği paketinin içinde ise keçi pis- liği var. El değmeden yolla- nan pakette keçi pisliği çıkı- yorsa el değse ne olacak aca- ba? Bu ürünün yetkilileriyle görüşüp bize bilgi verirseniz sevıniriz. Sezer Türe - Muğla raen üzerindeki "ULVJŞ" ekstra kuruyemiş ifadesinden yola çıkarak İzmir'deki firmanın sahibi Şek/p Sağduyu ile görüştük. Sağduyu "gözden kaçmış olabilir. Böyle bir şey ilk kez başımıza geİ/yor. Uyannız için teşekkür ederiz. Gerekli uyanları yapacağız" dedi. Sağduyu ürünlerinin gerçekten el değmeden hazırlandığını vurguladıktan sonra müşterilerini fabrikayı görmeye davet etti. ÜRETICIYE TEŞEKKÜR BERKAN'a teşekkür Berkan Tuhafiye'den sa- tın akjığım Kom marka ma- yo 3 gün içinde dikişleri sö- külüp deforme oldu. Tatil dönüşü mağazaya gidip durumu anlattım. "Mayo- yu bırakın, fabrikaya gön- dereceğiz. Bir hafta son- ra uğrayın" dediler. Bir hafta sonra gittiğimde ye- ni bir mayo verdiler. Ben- ce haklı olduğuna inanan tüm tüketiciler haklarını so- nuna kadar aramalı. Nu- rettin Karadağ - İstanbul AS ELEKTRİK üzmedi As Elektrik tarafından üretilen bir su ısıtıcısı satın almıştım. Çok kullanışlı ve verimli olan bu çihazın sı- cak su devresi bir süre sonra bozuldu. Cihazı arı- zayı belirten bir mektupla birlikte üretici firmaya gön- derdim. 6 gün sonra ısıtı- cım onarılmış olarak geri geldi. Cihaz İzmir-İstanbul arasında gidip geliyor ve bu arada onarılıyor. Gözle- rime inanamadım. Üstelik herhangi bir ücret de alma- dılar. Güngör Isınak • İzmir YENİ ÇİZGİ sevindirdi Şeker Bayramı'nda Kar- tal YENİ ÇİZGİ mağazasın- dan eşime Yargıcı'nın bir ti- şörtünü almıştım. Fakat ikinci yıkamada lacivert olan yaka ve kollarının ren- gi kırmızıya döndü. Kadı- köy Yargıcı mağazasına gi- derek değiştirilmesi tale- binde bulundum. Kendi malları olmasına rağmen satın aldığım mağazaya gitmemi bildirdiler. Yeni Çizgi'ye gittim ve durumu anlattım. Tereddüt dahi et- meden tişörtü geri aldılar. Bir hafta sonra aynı tişörtü bulamadıklanndan seçim yapabilmem için 4 tane li- şört getirmişler. Sonuçte yeni tişörtü eşime aJdırn. Sevgi Sarıhan - İstanbul