22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/ AĞUSTOS 1991 HABERLER CUMHURÎYET/5 Serhat Bııcak gözalünda • fç Politika Servisi — Haftalık Yeni Ülke gazetesinin imtiyaz sahibi Yusuf Serhat Bucak'ın, gözaltına alındığı ve sorgulanmak uzere Diyarbakır'a götürüldüğü bildirildi. Gazete tarafından yapılan yazılı açıklamada, Bucak'ın dün sabah evine gelen 2 sivil polis tarafından alınmak istendiği, ancak Bucak'ın avukatı Ercan Kanar'ı arayarak onunla birlikte Gayrettepe'deki tstanbul Emniyet Mudürlüğü Siyasi Şube Müdürlüğü'ne götüruldüğü bildirildi. Yetkililerin İstanbul DGM'ye gönderecekierini belirtmelerine karşın Bucak'tan haber alınamayınca yapılan araştırmada kendisinin sorgulanmak üzere Diyarbakır'a gönderildiği öğrenildi. Bu arada USA'nın haberine gore Yeni Ülke"ye bugüne kadar 16 ayn soruşturma açıldı. Beşikçi'nin kitabı • ANKARA (Cumburiyet Börosu) — İsmail Beşikci'nin "Ortadoğu'da Devlet Teröru" adlı kitabı dün toplatıldı. Ankara DGM Savcısı Talat Şalk'ın isteği üzerine Birinci Sulh Ceza Mahkemesi'nin / . toplatma kararı verdiği • kitabın yayımını yapan Yurt Yayınevi yetkilileri, dün polislerin gelerek ellerinde kalan bir kitabı toplaulma gerekcesiyle aldıklarını, bue> le kadar yapılan basi. arın tamamının satıldığını ifade ettiler. Kitabın Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi gereği toplatıldığı öğrenildi. Tuna Huş sözcü oldu • ANKARA (AA) — TRT'nin eski haber spikerlerinden Tuna Huş, Turizm Bakanlığı bünyesinde yeni oluşturulan "sözcülük" görevine atandı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre basın danışmanlığı görevinden farklı olarak Dışişleri Bakanlıgı örneğinde olduğu gibi "bakanlık sözculüğü" görevine getirilen Tuna Huş, bakanlığın çalışma aianıyla ilgili konularda ,am yetki ile açıklamalarda aulunabilecek. TRT'de uzun , /ıllar haber spikerliği yapan luna Huş, kurumdan < »ynldıktan sonra reklam '*' iektoründe çalışmalar yaptı. lüna Huş, son olarak rv'de yayımlanan bir /anşma programmı •unmuştu. DYP gençlik dergisi • ANKARA (ANKA) — DYP, Kadın ve Gençlik (şleri Başkanhğı, AP Jöneminde çıkanlan 'Ileri"nin devamı ıiteliğinde, gençliğe yönelik esmi yayın organı .ıkarıyor. DYP Genel Idare Curulu'nun 7 ağustostaki oplantısında alınacak karar jyannca eylül ayından tibaren yayımlanmaya >aşianacak aylık derginin >asyazısını DYP lideri >ıileyman Demirel yazacak. 3emirel'in gençlik eşkilatına yönelik lirektiflerinin yer alacağı lergi, DYP gençliğinin ğitim görevini üstlenecek. )ergi, aynı zamanda DYP ençlik teşkilatınm % oordinasyonunu ve iller 5 rasında iletişimi sağlamayı f maçlıyor. Döngele'de • KAHRAMANMARAŞ 4A) — Kahramanmaraş lerkeze bağJı Döngele eldesinde, 11 ağustos azar giinü belediye aşkanlığı seçimi yapılacak. Haziran 1991 tarihinde ıpılması gereken seçimde uıdık kurulları, can livenlikleri olmadığı îrekçesiyle sandık aşlarını terk etmişlerdi. 11 Justosta 5 sandıkta 563 •çmenin oy kullanacağı •çime katılacak partiler ve İaylan şöyle: Mehmet kbaş (ANAP), Mehmet aş (SHP), Mustafa Uzun 1YP), Mustafa Angiloğlu 'P) ve Ibrahim Yorulmaz iaşbakanlık'ta ttaıııa »ANKARA (ANKA) — ^bakanlık Müsteşar irdımcıiığı'na, Ulaştırma ikanlığı Kara Ulaştırma enel Müdürü Atilla keoğlu atandı. Atilla keoğlu'nun Başbakanlık üsteşar Yardımcıhğrna anmasına ilişkin karar îsmi Gazete'de yımlandı. AnayasaMahkemesişartlı tahliyeye ilişkin gerekçelikararını açıkladı Cezaevlerindentahlîyelerdün başladıANKARA/GAZlANTEP (Cumhuriyet) — Anayasa Mah- kemesi, Terörle Mücadele Yasa- sı'nın iptal ettiği maddelerine ilişkin gerekçeli kararını dun açıkladı. Gerekçeli kararın yü- rürlüğe girmesiyle TCK'nın 146/1-2 ve siyasi amaçla kamu görevlilerine karşı suç işlemek- ten yargılanan ya da hükümlu bulunanların şartlı tahliyesi ça- lısmalarına başlandı. İptal karanndan yararlanan ve Gaziantep Özel Tip Ce- zaevi'nde bulunan 87 hükümlü ük sahverilenler oldular. Çanak- kale Cezaevin'de de saat 22.00'den itibaren tahliyelere başladı. Kalan hükümlülerin dosya incelemeierinin sürdüğü bildirildi. Askeri Yargıtay yetkilileri, dosyası kendilerinde olan tutuk- luların tahliyesinin bugün baş- Iayacağını kaydederek "Çalış- malanmız devam ediyor. Tutuk- lulann tahliye kararlannı yazıp ilgili cumhuriyel savcılıklanna yolluyoruz" dediler. Anayasa Mahkemesi'nin ge- rekçeli karannda, "İnfaz yonün- den eşit ve aynı durumda bulu- nan mahkûmlar arasında şartlı salıverilme bakımından ayn uy- gulama, anayasanın öngorülen eşitlik ilkesine uygun düşmemektedir" denildi. Anayasa Mahkemesi, askeri Ikikez idama tahliye yok ANKARA (Cumburiyet Bu- rosu) — Mısır Buyükelçiliği'ni basan 4 Filistinli hükümlünün de şartlı tahliye olanağından ya- rarlandırılması için Adalet Ba- kanhğYna başvuru yapıldı. 4 Fi- listinli hükumlü, iki kez ıdam cezasına çarpürüdıklan gerekçe- siyle şartlı tahliye edilmemişler- di. Filistinli hükümlüler Mervan Sabancı, Mustafa Beşeyşi, Mu- hammet Dip, ve Hüseyin Abdul- lah hakkındaki dosya şartlı tah- liyeden yararlanmalan için An- kara 1. Ağır Ceza Mahkemesi- ne gönderildi. Ancak mahkeme, Filistinlilerin eyleminin terör su- çundan olduğunu ileri surerek, ikişer kez ıdam cezasına çarptı- nlan hükümlülere her bir öidür- me füli için ayn ayn infazın ya- pılmasına karar verdi. Bunun üzerine 4 Filistinli, şartlı tahli- ye olanağından yoksun kalmış- lardı. Avukat Halit Çelenk, An- kara 1. Ağır Ceza Mahkemesi- nin bu kararına Kınkkale Ağır Ceza Mahkemesi'nde itiraz etti. Ancak bu mahkeme de itirazı reddetti. Bunun üzerine Çelenk, dün Adalet Bakanlıgı'na bir yaa göndererek, 4 Filistinli hüküm- lünün de şartlı tahliye olanağın- dan yararlandınlması gerektiği- ni yineledi. Çelenk, iki idam al- mış hükümlülerin Niğde ve Nev- şehir cezaevlerinden tahliye edil- diklerini anımsatarak, özeıle şu görüşlere yer verdi: "Yetiştirildtğiıniz hukuk fa- kültelerinde birden fazla idam cezasının bu tür içtima ettirile- cegine ilişkin bize bir eğitim ve- rilroedi. Hiçbir kitapta, ceza hu- kuku açıklamalannda iki idam bükmünün ayn ajn agır bapis cezasına döniiştürüleceğine iliş- kin bir düşünceye rastlamak ola- naksızdır. Çünkü bir insan, bir kez asıiabilir! Bir kez astldıktan sonra, indirilip ikinci kez asıla- maz. Bu, idam cezasımn niteli- gİDe aykındır. 42 yıllık meslek yasamımda bovle bir kararla iik kez karşıiastım. Kitaplarda yeri yok. Hukuk mantıgında yeri yok, aküda yeri yok. Bu ceza, dünyanın çagdtşı kabul ettiği bir cezadır." KARAR SONRASI ŞARTLI TAHLÎYEDEN YARARLANACAKLAR Dosyası Mecliste bulunan idam mahkûmlanAnayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasi tahliye edilecek, TBMM'de idam dosyası bulunan hükumluler şunlar: "Veli Biçer, Raşit Tuz, Sezai Sarıtaş, Hayati Özkan, Abdülkadir Konuk, Aslan Şener Yıldırım, Haruo Kartai, Aslan Tayfun Özkök, Ahmet Fazıl, Ercüment Özdemir, Şadettin Güven, Baki Altın, Mahmet Bozbay, Hüseyin Taşkın, Ali Akgün, Mehmet Tekbaş, Cumhur Yavuz, Cumali Ayhan, Mervan Sabancı, Mustafa Beşeyşi, Hüseyin Abduliah, Muhammed Dip, Ahmet Erhan, İbrahim Yalçın Arkan, Mehmet Uçaroğlu, Fevzi Işık, Muhlis Bozkurt, Muzaffer Özturk, Şedat Yılmazsoy, Kenan Doğan, Mustafa Özdemir, Feridun Ihsan Berk, Alaettin Akçay, Ergün Aydas, Mebmet Kaya, Şükru Göktaş, Ahmet Kaya, Ahmet Kınalı, Ugur Sümer, Avni Yılmaz, Osman Zeybek, Süleyman Oktay, Oktay Alat, Mehmet Soyadlar, Orhan Sağcan, Ahmet Acartürk, Mustafa Uysal, Ahmet Çetin, Zafer Karabay, Halil Altun, Remzi Karakas, Muharrem Ender Öndeş, Mustafa Kemal Kaçaroğlu, Mehmet Ör, Aydın Hambayat, Efendi Yıldız, Davut Hamar, Mehmet Can Azbay, AJi Fuat Kaplan, Erdal Ertuğrul, Mehmet Engin Höke, Yusuf Keleş, Hacı Saygdı, Mithat Gönenç, Münir HocaoğJu, Teslim Koç, Zafer Koç, Celalettin Can, Seyitullah Çabuk, Hacı Demirkaya, Nihat Ş«ker, Huseyin Dursun, Hasan Solmaz, Ali Serdar Can, Mustafa Kaya, Ramazan Kılavuz, Mirza Turgut, Edip Nafıle, Ramazan Deniz, Ahmet Cansız, Doğan Kurt, Ülker Bikan, Recep Kar, Serdar Baş, Mustafa Yöriikoglu, Omer Karagöz, Hasan Taluğ, Necdet Sözbir, Hasan Cansız, Hikmet Yılmaz, Dursun Yıldırım, Hasan Kaya, Cemal İşmareı, Ergun Bay, Mustafa Keser, Hüse>in Aktaş, Süleyman Selen, Garbis Altınoğlu, Adil Şahin, İrfan Huyutemiz, Osman Karabulut, Hasret Kuş, Fikret Aşıroglu, Ergun Sen, Ali Cemal Köse, Ali Kırlangıçlı, Halil Güçlü, Mehmet Arvuz, Şükrii Binici, llkay Erhan Çınar, Yasar Yıldız, İhsan Bakış, Baki Ceylan, Haydar Yılmaz, Tahsin Alpşar, Ramazan Ceviz, Remzi Küçükertan, Yaşar Ayaşlı, Mehmet Çakır, Sinan Demir, Emir Ali Dizi, Zekariya Çelik, Hasan Yavuzkara, Erdoğan Tatlav, Ali Alkan, Emrullah Gemçi, Mebmet İşbilen, Bilgihan Gençkardeşler, Halil Yavaş, Mahir Güneş." mahkemelerin Terörle Mücadele Yasası'nın bazı maddelerinin ip- taUne ilişkin incelemesini anaya- sanın "eşitlik", "cumhuriyetin ilkekri" ve "Anayasa Mahkeme- si'nin kararlan" maddeleri açı- sından yaptı. Mahkeme, anaya- sanın eşitlik ilkesi yönünden yaptığı incelemede, Anayasa Mahkemesi'nin yerleşmiş karar- larına gore yasa önünde eşitliğin herkesin, her yonden aynı kural- lara bağlı olacağı anlamına gel- meyecegi görüşüne vardı. Gerek- çeli kararda, şu hükme vanldı: "Anayssanın öngördüğü eşit- lik, mutlak anlamda bir eşitlik olmavıp baklı nedenlerin bulun- ması durumunda, farklı uygula- malara olanak veren bir ilkedir. Ancak aynı durumda olanlar için ayn düzenleme anayasaya aykınlık oluşturur. Konunun eşitlik yöniinden incelenebilmesi için itiraz konusu kurailarla ge- tirilen düzenlemenİD geçici 1. maddeje göre ayn olmasınm haklı bir nedeninin olup olma- dıgının belirlenmesi gerekir." Gerekçeli kararda, suçlunun, topluma uyum zorluklan goste- ren ve uyumsuziuğunu suç işle- mekle açığa vuran kimse oldu- ğu vurgulanarak şu görüşlere yer verildi: "Cezanın caydıncılığı ve suç- lunun toplumla uvum sağlaya- bilmesi, başka bir deyişle toplu- ma yeniden kazandınlabilmesi, <-cza politikasının temel ilkesini ohıştunır. Topiumun suça verdi- ği önem ve suçun agırlıgı, ceza- nın farklılastırılmasına ya da ağıriastınlmasına esas olur. Bu husus devletin cezalandınlma politikasına uygun olarak yasa- koyucunun bu konudaki değer- lendirilmesine ve takdirine göre belirlenir. Ancak cezanın infazj, işlenen suçun tiiriine bağlı olmaksızın, suçlunun topluma uyum sağla- masını ve topluma yeniden ka- zandınlmasını amaçlar. Bu amacın gercekleştirilmesi, suça bağlı kalmadan ayn bir programın uygulanmasını ge- rektirir. Tiım çabalar. suçlunun uyumsuziuguna neden olan psi- kolojik, çevresel, sosyal ve kişi- sel etkenlerin belirli bir infaz programı içinde giderilerek su- ça yeniden yönelmesini önle- mektir. Bu program suça göre değil, suçlunun infaz süresince gösterdiği davranıslanna ve göz- lenen iyi dunımuna göre duzen- lenecektir. Bu da infazın mah- kumlann işledikleri suçlara gö- re bir ayrıma gidilmeden, aynı esaslara ve belirli bir programa göre yapılmasuu ve sonuçlannın gözlenmesini gerektirir. Aynı miklar cezayı alan iki hükiimlii- den birinin sırf sucunun türii ne- H E P Oi n rb ^ IT Ü Başkanı Vedat Ajdm'ın c e n a 2 e s i s ı r a s ı n da çıkan olaylarda 5 kişi ölmüş 200 kişi yaralanmıştı. Evinden polis olduğu ileri siinilen kişilerce altnarak, iş- kenceyle öldüruldüktetı sonra cesedi Elazığ'ın Maden ilfesi yakınlanna bırakı ANAP'IN DtYARBAKIR RÂPORUBAŞBAKAN'DA lan Ayduı'ın cenazesi 10 temmuzda yaklaşık bin araçlık bir konvoyla Diyarbakır'a getirildi. Binlerce kişinin katıldığı cenaze töreni boyunca Diyarbakır ve ilçelerin- de hayat felç oldu. Cenaze korteji Mardinkapı Mezarlığı'na geldiğinde polisle katdımcılar arasında çatışma çıktı ve çok sayıda kişi yaralandı, gözaltına alındı. Gerçeklerleaçıklananlar farldıANKARA (AA) — Diyarbakır HEP tl Başkanı'nın öldürülmesi veardından cenaze töreninde meydana gelen olaylar- la ilgili olarak ANAP'lı dört milletveki- lince haarlanan rapor, Başbakan Mesut Yılmaz'a sunuldu. Rapor ile olaylarda karşıhklı tahrikler bulunduğu, resmi ku- ruluşların açıklamalarından farklı du- rumlar da olduğu belirlendi. Başbakan Mesut Yılmaz'tn ciddi boyutiurdaki me- selelerin üzerine önemle gidilmesi gerek- tiği görüşünde olduğu bildirildi. Alınan bilgiye göre Diyarbakır olay- ları ile ilgili rapor, Başbakan Yılmaz ta- rafından görevlendirilen ANAP'lı mil- letvekilleri Alaattin Fırat (Muş), Nuret- tin Dilek (Diyarbakır), İsmail Dayı (Ba- lıkesir), Kemal Birlik (Siirt) tarafından bölgede yapılan üç günlük çalışma so- nucunda hazırlandı. Rapora, olaylarla ilgili teyp ve video kasetler de eklendi. Bölgedeki çalışmaları sırasında, ola- ya katılmış kişiler, kuruluşlar, dernek- ler, siyasi parti temsilcileri, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, kooperatifler, sanayi ve ticaret odaları, esnaf birhkle- ri, mühendis, mimar odalan, ölenlerin yakınları, olayı gören, duyan kişiler, ga- zeteciler, milletvekilleri ile görüşüldüğü- nü bildiren ANAP Muş Milletvekili Ala- attin Fırat, emniyet ve bölge valiliğinin de bilgisine başvurulduğunu anlattı. Raporun tek nüsha olarak hazırlan- dığını belirten Fırat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, rapor hakkında şu bilgileri verdi: "Objektif tespitlerimizi sunduk. llgi- liler de büyük ölçiide tatmin oldu. Kar- şılıklı birtakım tahrikler var. Sayın Baş- bakan da dahil olmak üzere meselelerin üzerine gidilmesinin gerekli olduğu, cid- di boyutlardaki olaylar için, ciddi ted- birlerin gerekliliği kanaatine vanldı." Yeni göriintüler ANAP Milletvekili Fırat, çalışmaları sırasında, bölgede polisin elindeki gö- rüntüler dışında bazı çekimler bulduk- larını bildirerek "Orada olay açıklığa kavuşuyor. Resmi kunıluşiann açıkla- malarından farklı birtakım durumların da olduğu ortaya çıkıyor" dedi. Fırat, raporun sonuç bölümüyle ilgi- li olarak da şu bilgileri verdi: "Bölgede devlet-vatandaş güvenliği- nin sağlanması gerekmektedir. Halkın pottsine, polisin halkına güvenmesi ge- rekir. Bu ortamın sağlanması lüzumlu- dur. Karşıhklı sevgi esas alınmalıdır. Makam ve mevkii ne olursa olsun insa- nın orijinine bakarak hor gormenin so- nuçları Diyarbakır olaylannda görül- müştür." Alaattin Fırat, rapordan sonra yetki- lilerin açıklamalannın tek yönlü olmak- tan çıktığını, Başbakan Yılmaz'ın konu üzerinde hassasiyetle durduğunu, i>ini- yetle meseleye sahip çıkarak çözülmesi- ne yardımcı olduğunu kaydetti. Sakıncalüar Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı açıklandv ANTALYA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Siyasi suçlarından do- layı hükümlü olduklan için as- kerliklerini, eğitim durumlanna bakılmaksızın er olarak yapmak zorunda kalanlara, TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin kalkmasıyla kanuni hakları ge- ri veriliyor. Türk Ceza Kanunu'nun 141/5-6. maddelerinden cezasını çektikten sonra serbest kalan ve hemen askerlik hizmetine er ola- rak ahnan Mustafa Büyüksöy- lemez'in, hükümlü bulunduğu suçun 3713 sayılı Terörle Müca- dele Kanunu'nun 23/C madde- si ile yürürlükten kaldınldığı için yedek subay hakkının geri verilmesi şeklindeki başvurusu kabul edildi. Askeralma Dairesi Başkan- hğı, Mustafa Büyüksöylemez'- in başvurusunu inceledikten so- ra verdiği kararda şöyle dedi: "Anılan kişinin hükümlü bu- lunduğu suça ilişkin TKC'nın 141/5-6'ncı maddeleri, 3713 Sa- yılı Terörle Mücadele Kanunu'- nun 23/C maddesi ile yürürlük- ten kaldırılarak, fiil suç olmak- tan çıkarılmış ve TKC'nın 2/1. maddesine göre de suç olmak- tan çıkanlan fiiller nedeniyle ev- veice veriimiş olan mahkûmiyet karannın kanuni neticeleri ile birlikte ortadan kalkacağı öngö- riildüğünden, anılan kişi >edek subay aday adaylığı hakkını ye- niden kazanmış bulunmakta- dır." Milli Savunma Bakanlıgı As- keralma Dairesi Başkanhğı ta- rafından Mustafa Büyüksoyle- mez'in askerlik görevini yaptı- ğı 9. Pıyade 1 umen Komuıan- lığı'na gönderilen 12 Temmuz 1991 tarihli 4017-56-91 sayılı emir yazısında Büyuksöylemez'- in terhis edilip askerlik şubesin- ce yedek subay aday adayı ola- rak askerliğine karar ahnacağı belirtildi. Yazıda Büyüksöyle- mez'in test ve sözlü sınav so- nunda yedek subaylığa aynlma- sı halinde, önceki hizmetinin dikkate ahnmayacağj, 8 aylık er statusune aynlması halinde >ap- mış olduğu askerlik hizmetinin sureden indirilerek önceki hiz- meti ıle birlikte toplam 8 ay sonra terhis edileceği bildirildi. T ü r b a n Anayasa Mahkemesi'nin SHP'nin iptal başvurusuna ret kararı yayımlandı. Karara göre, yükseköğretim kurumlarında dini inanç sebebiyle boyun ve saçların örtü veya türbanla kapatılması, anayasanın laiklik ve eşitlik ilkesine aykırı. kapsamında ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Anayasa Mahkemesi 1 nin, turbanı yükseköğretimdeki kılık-kıyafet serbestisi dışında tutan gerekçeli kararı, dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Anayasa Mahkemesi, Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Mü- dürlüğü'nün kuruluş yasasında- ki bazı maddelerle Yüksek Öğ- retim Kanunu'na eklenen ve "Vürürlukieki kanunlara aykı- n olmamak kaydıyla, yükseköğ- retim kururalarında kılık ve kı- >afet serbesttir" hükmünü geti- ren ek 17. maddenin, çağdaş kı- yafet ve görünume ters düşen dinsel nitelikli kılık ve kıyafetin serbest bırakılmasını öngorme- diğine karar verdi. Mahkeme bu kararı, oy çokluğuyla aldı. Ka- rar, üye Haşim Kılıç'ın anayasa- ya aykın bir yön bulunmadığı- na ilişkin değişik gerekçesi ve dört üyenin karşı oyları ile ve- rildi. Mahkeme, yasanın yürur- lüğe girmesinden once yükse- köğretim kurumlarında kılık ve kıyafet ile ilgili olarak verilen her türlü disiplin cezalannın or- tadan kalkması biçimindeki ge- çici maddeyi de anayasaya uy- gun bularak, SHP'nin iptal ıs- teminı reddetti. Anayasa Mahkemesi'nin "yo- rumlu ret" karannda, Anayasa Mahkemesi'nin daha önce, tür- bana serbesti getiren yasaiarla il- gili verdiği iptal kararlanna dik- kat çekilerek şu görüşlere yer verildi: "Bu kararlara göre yükseköğ- retim kunımlarında dini inanç sebebiyle boyun ve saçların ör- tü veya türbanla kapatılması, anayasanın laiklik ve eşitlik il- kesine aykındır. Bu durumda, dava konusu kuralda öngorülen yükseköğretim kurumlarındaki kılık ve kıyafet serbestisi, 'Dini inanç sebebiyle boyun ve saçla- nn örtü ve türbanla kapatılması' ve dinsel nitelikli giysileri kapsamaz. Bu konudaki düzenlemeier, Anayasa Mahkemesi kararları- na aykın olarak gerçekieştirile- meı ve özeilikle 2547 sayılı Yük- seköğretim Yasası'yla bu yasaya dayarularak çıkarılacak düzen- lemelerde, Anayasa Mahkemesi kararına uygunluk gözetileceği gibi, yünirlüğe konulacak yeni kurallar da bu metinlere aykırı olamaz. Çünkü, maddeyle geti- rileo serbesti 'Yurürlükteki ka- nunlara aykırı olmamak' koşu- luna bağlıdır. Dini inanç sebe- biyle boyun ve saçların örtü ve türbanla kapatılmasının, önce- likle anayasaya aykın olduğu, Anayasa Mahkemesi'nin kara- rıyla belirlenmistir. Dolayısıyla, maddedeki 'yurürlükteki ka- nunlara aykırı olmamak' koşıı- lu anayasaya aykırılığı sapıaıı- mış olan 'dini inanç boyun ve saçların örtü ve tür- banla kapatılması' durumunu, kılık-kıyafet serbestisi kapsamı dışında tutmaktadır. Madde, öngördüğü serbesti>i kendi için- de sınırlandırmıştır." Üye Haşim Kılıç, değişik ip- tal gerekçesinde, yasa koyucu- nun anayasal kurallara bağlı olarak bir konu üzerinde düzen- leme yapabildiği gibi, idarenin de duzenlemelerinde bu kural- lara öncelikle uyması gerektiği- ni belirtti. Karşı oylar Anayasa Mahkemesi uyesi Mustafa Şahin tek başına, üye- ler Selçuk Tüzün, Ahmet Sezer ve Güven Dinçer de birlikte ba- şortu serbestisi getiren ek mad- denin iptalini istedikleri iki ayn karşı oy yazısı yazdılar. YÖK Ya- sası'na eklenen "Yurürlükteki kanunlara aykın olmamak kay- dıyla yükseköğretim kurumla- nnda kılık ve kıyafet serbesttir" maddesiyle öğretim üyeleri ve karsı karşrya getiril- deniyle daha uzun süre ceza çek- tikten sonra şartla salıverilmesi, cezaların farkiı çektirilmesi so- nucunu doğurur ve bu, iki mah- kum arasında esitsizliğe neden olur. Şartla sauverilmede çağdaş eğilim, özgürlüğü baglayicı ce- zamn yasaiarla belirlenecek bir ait sınınnın infaz dunımuna ge- çirilmesi koşuluyla, suçlunun ki- şüigindeki genşmekri gözleyerek uygun zamamn beürienmesi yö- nündedir. Bu yöntemle işlenen suçun, şartla salıverilme açısın- dan belirleyici bir niteliği yok- tur." Anayasa Mahkemesi, "cum- huriyetin ükeleri" yönünden yaptığı incelemesinde, suç tü- ründen, suçlunun kişiliğinden ayn, tümüyle uygulama- yararlanma eşitliği kapsamına giren "indirim"de ayrıiık ve ay- rım getirmenin "şartla salıverilme" kavramının niteliği ile çelişeceğini kaydetti. Anaya- sa Mahkemesi, Cumhuriyet'in ilkeleri yönünden yaptığı iptal incelemesinde şu hükme vardı: "Önteğia, yaşanı boyu ağır hapis cezasına mahkûm iki hâ- kumluden biri geçici 1. raadde- ye göre 8 yıl cezaevinde kalmak- la şartlı salıvenneden yarariaoır- ken, suçun işienişinden, hatu mahkûmiyetten daba sonra yü- rürlüge giren bu yasayla işledi- ği suç terör suçu sayıJan ötekl hükümlü, 15 yıl ceza çektikten sonra şartlı salıverilecektir. Baş- ka bir deyişle 7 yü daba fazla ce- zaevinde kalacakür. Bu dunım eşitlik ilkesine açık bir aykınlık oluştunnaktadır. Böylece, sonrald yasanın bir tür geçmişi kapsayan, kimi hü- kümler bakımından çekilecek cezayı fazlalaştınp, ağırlaştıra- rak anayasanın eşitlik ilkesine aykıniıgı daha belirgin olan ku- ralı, bukuk devleti ilkesine dc ters diişer. İtiraz konusu kurallann bı yonden de iptali gerekmektedir. M Anayasa Mahkemesi'nin ka- rarlan yönünden yapıkn incele- mede de, "Anayasa Mahkemesi, anayasaya aykırı bulduğu bir kuralı iptal ederek, anayasaca kendisine verilen anayasaya uy- gunluğu işlevini yerine getirir" görüşleri savunuldu. Kararda, şöyle denildi: "Anayasa Mahkemesi, anaya- saya uygunluk denetimi işlevini yerine getirirken, yasa koyuoı yerine geçerek kural koyamaz ve yeni tür uygulamaya yol açacak nitelikte karar veremez. tptal karannın kaçınümaz ve doğal sonucu olan yeni dunım, yeni görünüm, yurürlükte kalan bö- lüme göre ya da yüriiriükten kalkan kurala göre uygulama gereküliği, yerine getirilmesi zo- runlu bir işiemdir. Afla, şartlı salıverme arasındaki hukuksal çizgiyi belirleme, buna göre ge- reğini karariaştırmak yasa koyu- cunun yerine geçmek degil, ken- di etki ve görevin gereğini yeri- ne getirmektir." Anayasa Mahkemesi, verdiği iptal kararıyla uygulamada bir boşluk doğmayacağını da belir- terek, "Böyle bir düzenleme anayasaya aykın bulununca, bu tür aynma giden yeni bir düzen- leroe olanaksız kalacağmdan sü- re vermek gereksizdir" gorüşü- nü dile getirdi. Çelenk'in yorumu Anayasa Mahkemesi'nin "anayasanın eşitlik ilkesine" go- re karar verdiğini kaydeden Avu- kat Halit Çelenk, bu konuda şunları söyledi: "Askeri mahkemeler, Anaya- sa Mabkemesi'ne yapüklan baş- vurularda TCK'nın 146/1-2 maddelerinin anayasamn eşitlik ilkesine aykın olduğunu ileri sürmüşler ve bu nedenle 3713 sayılı yasanın geçici 4. madde- sinin (a) ve (b) bentlerinin ipta- lini istemişlerdir. Anayasa Mah- kemesi. istemie bağlı olarak sö- zii edilen maddelerin eşitlik il- kesine aykınhğını kabul ederek iptal kararı vermişti. TCK'nın 125. maddesiyle ilgili askeri mahkemelerin bir istemleri bu- iunmadığından Anayasa Mah- kemesi bu maddeyle ilgili bir in- celeme yapmamıştır. Ancak SHP tarafından yapılan başvu- nıda, 3713 sayüı Terörle Müca- dele Yasası'nın geçici dördüncii maddesinin (a) ve (b) bentleri- nin TCK'nın 125. maddesi açı- sından da eşitlik ilkesine aykın olduğu ileri süriilmüştür. Bu başvuru, Anayasa Mahkemesi tarafından henüz inceienmemiş, ancak inceleme sürdünılmekte- dir." Anayasa Mahkemesi'nin ge- rekçeh' karannda Terörle Müca- dele Yasası'nın geçici dördüncü maddesinin TCK'nın 125. mad- desi yönünden sınırlama getir- diğini anımsatan Çelenk, gerek- çeli kararda, SHP'nin başvuru- su görüşülürken bu sınırlama- nın da ortadan kaldırılacağı iz- lenimini edindiğini söyledi. Nazilli ve Aydın cumhuriyet savcılıklarından edinilen bilgiye göre, kararın Resmi Gazete'de yayımlanması üzerine Nazilli 1 den 67, Aydın Cezaevi'nden 45 siyasi hükümlünün dosyaları ağır ceza mahkemelerine gönde- rildi. Mahkemelerin tahliye ka- rarlan cezaevi savcıiıklarına gel- dikçe işlemler sürdürülecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle