Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
/ AĞUSTOS 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3
Karabükve Iskenderun'daki 21 bin işçiyürüdü
Çelikçiler uyardıGreve çıkacak olan Et ve Balık Kurumu'nda dün son anda
anlaşma imzalandı. Türk-İş, toplu işçi çıkarmalarına karşı
çıktı. Greve çıkmak üzere işyerine gelen işçiler anlaşma
olunca kurban kesip halay çektiler.
Bugüne dek hiçbir ciddi görüşmenin yapılmadığı çelik
işçileri, hükümeti uyarmak için uyarı yürüyüşü yaptı. İşçiler,
"Sözleşmeler girdi çıkmaza, sitemimiz var Yılmaz'a" sloganı
ile yürüdüler.
tş-Sendika Servisi — 9 ağus-
tosta greve çıkacak Karabuk ve
Iskendenın'da çahsan 21 bin de-
mir çelik işçisi, dün hükumete
uyan yürüyüşü yaptı.
& ve Balık Kurumu'nda dün
greve yikılacakken son dakika
anlaşması oldu. Türk-lş çeşitli
işkollarında işçi çıkarmalarının
giderek arttığını bildirerek hu-
kümeti duyarlı olmaya çağırdı.
Izmir'de ucretlerini alamayan
belediye işçileri gosterı yaptı.
SSK ve Bağ-Kur emeklileri bu-
gün maaş farklanru alacak. An-
cak talimatlardaki aksamalar
nedeni ile ödemelerde kargaşa
bekleniyor.
Malatya GAP Tekstil işvere-
ni işçilerden ikinci yıl ucret zam-
lanndan vazgeçmelerinı istedi,
aksi halde işçi çıkaracağını bil-
dirdi. Ceyhan Garipoğlu iplik
fabrikasının işten çıkarılan 600
işçisi fabrika önündeki açlık
grevi eylemlerini surdürüyorlar.
Et ve Balık Kurumu işyerle-
rinde dun sabah greve çıkılma-
sı beklenirken 6 bin işçi adına
son dakikada imzalanan sozleş-
me, Turk-îş'in yaptığı anlaşma
paralelinde ücret artışları getir-
di. Hak-lş'e bağlı Öz Gıda-Iş
Sendikası ile Kamu Işverenleri
Sendikası TUHİS arasında va-
rılan anlaşmada işveren tarafın
daha önce kaldırmak istediği
sosyal haklann aynen korunma-
sı nedeni ile kamu işçilerinin or-
talamasının ustüne çıktığı bildi-
rıldi. Oz Gıda-Iş'ten yapılan
açıklamada EBK işçisinin Tekel
işçisinden 1 milyon 456 bin ve
Çay-Kur işçisinden 1 milyon 709
bin lıra brut daha fazla ortala-
ma aylık ucret alacağı belirtildi.
Sabah greve çıkmak üzere işyer-
lerine gelen ışçiler anlaşma ha-
beri ile karşılaşınca kurban ke-
sip halay çekerek anlaşmayı
kutladılar.
9 ağustos için grev kararı alı-
nan ve bugune kadar hiçbir cid-
di görüşmenin yapılamadığı çe-
lik işçileri, hükümeti uyarmak
üzere dun gosten yuruyüşu yap-
tı. Vardiya çıkışlarında düzen-
ledikleri toplu yuruyuşlerde
"Sözleşmeler girdi çıkmaza, si-
temiraiz var Yılmaz'a", "Hak-
kınuzı söke söke alacağız" slo-
ganları ile gosteri yapan işçiler
daha sonra sessiz dağıldılar.
Geçen dönem aylar suren di-
reniş ve grevlerin ardından soz-
leşme imzalayabilen çelik işçile-
ri, ucretlerini aşağı çekmek için
kurulan işveren - hükümet ittı-
fakını aşacaklarını soylediler.
Türk-lş Yönetim Kurulu, bü-
tun uvarılara karşın, çeşitli iş-
kollannda işten çıkarmalann gi-
derek arttığını açıkladı.
Turk-lş Yonetım Kurulu'nca
dün yapılan açıklamada, işve-
îşçi aileleri: "Ölmek var dönmek yok" sloganıyla fabrika onundeki eylemlerini sürduruyor. (Fotoğraf: DENİZ TOPALOGLU)
İşten çıkarılanlar ve aüelerinfabrika içinde ve dışındaki direnişleri 8. gününü doldurdu
Cam işçisi
6
kınlmak' isteıtıiyortş-Sendika Servisi — "Beykoz dıre-
nişi"nin 8. gününde, işten çıkarülan 630
kişi ve çalışmayan işçilerin fabrika için-
deki, aileler ve Beykoz halkının dışan-
daki protesto gösterileri devam etti.
Kristal-îş işten çıkartılan cam işçileri-
nin işe geri alınmasını, 4 vardiya siste-
mine geçilerek butün işçilerin özverile-
riyle sorunun çözumlenmesini istedi.
SHP ve DYP'li milletvekili, il ve ilçe or-
gütleri Paşabahçe Cam Fabrikası'nda
direnışlerini surduren işçilere destek zi-
yaretinde bulundular. işveren tarafı ilk
kez ilan yoluyla yaptığı açıklamada çı-
karmaların zorunluluğunu savunarak,
yenı çıkarma olmayacağı gövencesi
verdi.
Paşabahçe Şişe Cam Fabrikası'nda,
işten çıkarmalara karşı işyerini terk et-
meme eylemlerini sürduren 2 bin 700 iş-
çinin dünku ilk konukları, Tekel İçki
Fabrikası ve belediye işçileriydi. Fabri-
ka önündeki geceli gundüzlü bekleme
eylemifıi sürduren aileler ve cam işçile-
ri öğlen tatillerinde destek ziyaretinde
bulunan işçileri "Tekel, cam işçisi el ele",
"Yasasın işçilerin birligi" sloganlarıyla
karşıladılar.
Gün boyu belediye araçlan fabrika-
ya erzak taşıdı. Aileler ve işçilere yıye-
cek dağıtıldı. Motorsikletli gruplar, Bey-
koz'da ellerinde bayraklar, zafer işaret-
leri yaparak destek gösterileri duzen-
ledıler.
Fabrika önünden geçen araçlar kor-
na çalarak zafer işaretleriyle destek gös-
terilerine katıldılar. Fabrika önündeki
aileler, halk ve içerdeki işçiler gün bo-
yunca sloganlannı atarak alkışh protes-
tolarını surdürduler.
Kristal-lş Sendikası Genel Başkanı
lbrahim Eren, Şişe Cam tarafından ilan
yoluyla yapılan açıklamalan yanıtlaya-
rak Körfez krizı ve ekonomik bunalımın
işten çıkarmalara gerekçe olamayacağı-
nı savundu. Şişe Cam'ın 1990 yılınm ilk
altı ayında bir yıllık kâr hedefine ulaş-
tığını belirtti. Eren, işten çıkarmalar ne-
deniyle Şişe-Cam'ın 75 milyar lira öde-
me yapmak zorunda olduğunu açıkla-
yarak "Oysa bu miktarda nakitin eko-
nomik sorunlann çöziimiinde kullanıl-
raası daha akıkıdır" dedı. lbrahim Eren
sorunlann çözümlenmesi için şu öneri-
lerde bulundu: "tş daraltılması, kendi
isteğiyle aynlanlar ve emeklilerle sınır-
lanarak zamana yayılmalı. Çalışma sa-
atleri belli işyerlerinde duşunüerek fazla
istihdam eritilebilir, sadece yasal fazla
mesailerin kaldınlmasıyla yüzde 10 ta-
sarruf sağlanabilir, karşılıklı diyalogla
uretim ve verimlilik arttırılabilir."
Öte yandan dün SHP ve DYP'li mıl-
letveküleri, il ve ilçe örgütleri Paşabahçe
Cam Fabrikası'na destek ziyareti yap-
tılar. SHP Istanbul Milletvekili Cevdet
Selvi, cam işçilerinin demokratik ve ya-
sal yollardan haklannı aradıklarmı be-
lirterek işten atılan işçilerin geri alınma-
sını istedi. Selvi "Aksi halde, işçi kıyı-
raına karşı butün Turkiye'de sesler
>ukseltilecektir" dedi.
SHP heyetinde Cevdet Selvi, SHP Is-
tanbul ÎI Başkanı Karner Gök, SHP Is-
tanbul mılletvekilleri Mustafa Sarıgul,
Ali Haydar Erdoğan, Kenan Sönmez,
Malatya İl Başkanı Mahmut Ali Kaşi-
foğlu, Kağıthane ve Kartal ilçe başkan-
ları yer aldı.
Paşabahçe Cam Fabrikası'na il ve il-
çe yöneticileriyle birlikte destek ziyare-
tinde bulunan DYP Artvin Milletvekili
Nevzat Bıyıklı, Türkıye genelinde işten
çıkarmaların arttığına dikkat çekerek
"hükumet, işveren babalan omuz om-
za vennişler" dedi. Bıyıklı, "Nerede ha-
ni, devlet nerede?" diye sordu.
renlerin, devletın en ust kade-
melerınde sürdurülen ve işçi
duşmanlığına varan beyanlar-
dan cesaret aldığı one surülerek,
yargı karan olmaksızın işten çı-
karmaları onleyecek yasal du-
zenlemenın derhal gerçekleştiril-
mesı istendi. Tekstilde, metal
sanayiinde, madencilikte, basın-
da ve Cam Holding'de olduğu
gibi, ciddi hıçbir gerekçeye da-
yanmadan işçilerin kitleler ha-
İinde işten çıkartıldığı kaydedi-
ldı.
Emekii farkları
SSK emeklı, dul ve yetimleri-
ne ödenecek sosyal yardım zam-
mının 290 bin liradan 390 bin li-
raya yükseltilmesini öngoren
Bakanlar Kurulu karan, Resmi
Gazete'nin dunku sayısında ya-
yımlandı. Söz konusu artış 1
Temmuz 1991'den itibaren ge-
çerli olacak ve emeklilere 45
günlük maaş farkları ödenecek.
Bağ-Kur emeklileri a|ustos
ayına ait normal zamlı ayhkla-
nnı bugün, SSK emeklileri de
normal zamlı aylıklannı 15
ağustos tarihinde alacaklar.
Ancak lstanbul'da yoğun
başvurular karşısında bazı Halk
Bankası şubelerine ayın 15'ine
kadar ödeme yapümayacağı, bir
talimat gelmediği duyurulan
asıldı. Bugun talimatlar gelse bı-
le geçikme nedeni ile ödemeler-
de aksama, kargaşa bekleniyor.
İZSU (Izmir Su Kanal Idare-
si) Müdurlüğü binasının önun-
de toplanan yaklaşık 500 işçi,
alacaklarının hemen ödenmesi-
ni istedi. İşçiler sözleşme fark-
larından kalan 15 yevmiye ve
maaşlarını alamadıklarını,
borçlannı odeyemediklerini be-
lirterek, "Bu, işçiye saygısızlık-
tır, emeğe saygısızlıktır" diye
konuştular. Daha sonra alkışh
protestolara başlayan işçiler,
camdan bakan İZSU yöneticıle-
rıni de yuhaladılar. İşçiler su-
rekli olarak, "Sadaka değil
emeğimizi isteriz" diye slogan
attılar.
tşçiden fedakârlık
Malatya
J
da kurulu GAP
Tekstil Sanayi'nde çalışan 150
işçi, tekstil sektorundeki kriz ne-
deniyle işverenden gelen ilginç
bir teklifle karşılaştı. Fabrika
sahibi Ahmet Çahk'ın, işçilerin
üyesi olduğu Oz Iplik-tş Sendi-
kası Şube Başkanı Murat
Inanç'a "Toplu iş sozleşmesinin
ikinci yıl zammından vazgeçil-
mesi" için işçileri ikna etmesini
istedi. Sendika Şube Başkanı
tnanç, işveren Çalık'ın "İşçiler
ikinci yıl zammından vazgeçip
fedakârlık yapmaziarsa fabrika-
yı çalıştıramam, kapatınm" de-
diğini belirtti.
Yapılan oylamada işçiler işve-
ren önerisini reddettiler. Eski
750 bin liralık ucretle cahşmak-
tansa tazminatlannı alarak işten
atılmayı göze aldıklarını bil-
dirdiler.
Soydaş geçim derdinde, işveren ucuz işçipeşinde
'Biz treni çoktan kaçırmışız'Büyük umutlarla
Türkiye'ye gelen soydaşın,
verilen güzel sözler, bol
vaatlerin ardından hâlâ
yuzde 60'ı işsiz durumda.
Yükseköğrenim görmüş,
mesleki eğitimden geçmiş
soydaşlar, inşaatlarda ve
yük taşımada çalışarak
geçimlerini sağlamaya
çaüşıyor.
ŞÜKRAN KETENCİ
ÇORLU — Soydaşlara yöne-
lik uyura' kurslannda "İs nasıl
aranır" konusu da var.
Konu başlığı dinleyenlerin il-
gisıni çok fazla çekmişe benzi-
yor. Salonda büyuk bir sessizlik
oluyor. Konuşmacı oğretim go-
revlisi, "tş ve İşçi Bulma Kuru-
mu'na diiekçe vennelisiniz. 060
numaralı telefonu da
arayabilirsiniz" der demez bir
gürültu kopuyor. Hep bir ağız-
dan söylenenler pek anlaşılma-
sa da salonun birkaç yerinden
birden biraz alayh, daha çok acı-
lı "Biz treni kaçırmışız" cümle-
si duyuluyor.
Tek tek söz almalar, açıkla-
malar arttıkça, soydaşların bü-
yuk çoğunluğunun yaşları geç-
tiği gerekçesi ile dilekçelerinin
kabul edilmediğini, 30 yaşın
ılzerindekiler için başvuru şan-
sı dahi bulunmadığmı, iş arama-
da gerek resmı gerekse özel ka-
pılarda çok kötü muamele gör-
düklerini öğrenıyoruz. Bu konu-
da öylesine dolular ki soz alan-
ların ardı arkası kesılmediğı gı-
bi birbirinden uzücu ve onur kı-
rıcı hatta urkutucü öykuler
dinliyoruz. Soydaşlar için iş ara-
ma, aynı zamanda horlanma nı-
Basri Işık ziraat muhendisi.
Kendi mesleğini yapamayan bu-
tün soydaşlar gibi duşuk ücret-
li bir işte çalışmaktan vakınıyor.
teliğine donuşmüş. İş arama acı
deneylerle umutsuzluğa donuş-
muş. Vazgeçip gunluk işlerle
harçlık çıkarmaya çalışanlar
onemli bir çoğunluk olmuş.
Kimlerın işsiz olduğu sorul-
duğunda, Çorlu Halkevi'm dol-
duran kalabalığın önemli ço-
ğunluğu el kaldınyor. Kuruma
başvurusu olanlar sorulduğun-
da ise daha az parmak kalkıyor.
Nedeni sorulduğunda kurum
aracılığı ile ış bulabilenlerin yok
denecek kadar az olduğu açık-
lanıyor. Eğitim görmuş, meslek
sahibi ınsanlar ozel sektorde de
iş bulabilmenin tamamen
ORADAYKEN SANATÇIYMIŞ — Soydaşlar. Bulgaristan'da gördukleri eğitim, mesleki bilgı
ve becerilerine uygun iş bulamıyor. Şemsiye oradayken sanatçıymış, ama hiçbir iş bulamadıgı için
şimdilik evde. Eşi Yusuf tnal teknisyen, ama geçici işlerde çalışıyor. Inal çiftinin arzusu sürekli
ve becerilerine uygun bir iş bulabUmek.
"arkası' olmaya bağlı ve sadece
gençler için sozkonusu olduğu-
nu anlatıyorlar.
Yetkılılerden, 16 bin civarın-
da soydaşın yaşadığı Çorlu'da
halen 960'ın uzerinde işsiz bu-
lunduğunu öğreniyoruz. Çalı-
şanlar da çok buyuk çoğunluğu
ile yıllar içinde aldıklan eğitim
ve mesleki becerılerını kullana-
bileceklerı işlerde değiller. Ucuz
ışçı çalıştırma aracı olmuşlar.
Yaşlı kabul edilmeyenler, 30'un
altındakıler, en duşuk ucretler-
le, en ağır işlerde ve sendikal,
sosyal haklardan yararlandınl-
mamak uzere seçiliyorlar.
Çok büyük çoğunluğu en az
lise duzeyinde bir meslek oku-
lundan mezun olmuş ınsanlar,
tek tek konuştuğumuzda, geçı-
cı inşaat ya da taşımacılık gibi
işlerde çaliştıklannı anlatıyorlar.
Biraz daha yaşı ilerlemiş sosyal
mesleklerden gelmiş olanlar, or-
neğin oğretmenlik gibi bizde
karşılığı görülmeyen mesleki
eğitimden geçmiş bulunanlar
daha da bir zor durumda. "Bi-
zi sabah erken saatlerde, beledi-
yenin onunde gundelik iş bek-
lerken gorün" derken kırgınlık-
ları, umutsuzlukları yüzlerine
yansıyor.
Oysa sadece Çorlu değil, soy-
daşların yoğun yerleşmiş olduk-
ları butun yorelerde, Bursa'da,
İstanbul Bayrampaşa, Gazios-
manpaşa'da... konuştuğumuz
diğer insanlar, söz işten açıldı-
ğında soydaşlardan yakınıyor.
Kendileri iş bulamazken soydaş-
ların ayrıcalıklı işe yerleştirildik-
lerını, işsizliğin buyumesinin so-
rumlusu olduklannı, onların yü-
zunden işverenlerin ucuz işçi ça-
lıştırma eğiliminin arttığını öne
suruyorlar.
Konuştuğumuz yöre insanla-
rı özellikle de kendilerine yöne-
lik bu olumsuz yaklaşımlardan
üzüldüklerinı söyluyorlar. Tek
tek işsizler gibi sığınabilecekle-
ri yakınlan, kunılu duzenleri ol-
madığını, ailelerin butun birey-
leri, akrabalar için iş bulma ve
toplu bannma sorunu ile birlik-
te işsizliğin onlar için çok daha
yakıcı olduğunu anlatmaya ça-
balıyorlar. "Biz elimizden çok
daha iyi işler gelirken, en agır iş-
lerde, ueuza çalıştınlmaktan çok
mu memnunuz ki insanlar bize
kızıyor, bizi horiuyor" diyerek
dert yanıyorlar.
Içlerinde iki-üç yıldır sürekli
iş bulamamış olanlar bulundu-
ğu gibi bir de iş bulmuş ancak
çalıştığı dönemin ucretlerini,
sosyal haklannı alamadan işini
kaybetmiş olanlar da çok fazla.
En çok da hak edilmiş ucretle-
rin ödenmeden kendilerini so-
kakta bulmalarına şaşırmışlar.
Hak edilmiş alacak lann öden-
memesine 'Devlet Baba'nın se-
yirci kalmasına akülan ermiyor.
Her birinin iki-üç yıllık dene-
yimleri başlıbaşma, haksızlıkla-
nn, sosyal çarpıklıkların sergi-
lenmesi oluyor.
Nurettin Eren, iflas eden Çor-
lu İplik Fabrikası'nda çalışıyor-
muş. Bütün arkadaşlan gibi
onun da 2.5 milyonun üstunde
bir alacağı işverende kalmış. Ve-
rilen senetler karşılıksız çıkmış.
Bu parayı nasıl alabileceğini,
devletin bu işe kanşıp karışma-
yacağını öğrenmeye çalışıyor.
Tek Metal'de çalıştığını soyleyen
tbrahim Karavelioglu da 68 ar-
kadaşının birden 3-6 mılyonluk
alacaklan işverende kalmış ola-
rak kendilerini sokakta bulduk-
larını anlatıyor. Yasalarda hak-
lannı almaya yonelik bir yol bu-
labilirler mı, diye bir süru soru
sorup yanıtlarını dikkatle dinli-
yorlar...
rru'ö
statü'yü
tarüşıyor
Bodarogln (İTÜ tnşaat FakUltesi Dekanı):
Mütevelli heyeti sistemi sağlıklı uygulanırsa sıkıntı
yaratmaz. Üst yönetim kurulu uyelerinin ve rektörün
seçimi çok önemli.
Atabk (Mimarlık Fakültesi Dekanı): Üst yönetim
kurulu uygulamasından kaygı duyuyorum. Doğru
teşhis konulmazsa hasta ölebilir.
Bekâroglu (Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı):
Tarafsız, önceden şartlanmamış kişiler seçilirse yararh
olur.
FtGEN ATALAY
Ozel statülü
üniversiteler-
den biri olması
duşunulen İTÜ,
'üst yönetim
kunılu" konu-
sunda kuşkulu.
Üniversitenin
dekanları ve , . ,
öğretim uyele- I . l . L .
ri, 4'u doğrudan, 2'si dolaylı
olarak cumhurbaşkanı tarafın-
dan, 2'si Mılli Eğitim Bakanı
tarafından atanan 8 kişi ile ust
yönetim kurulunun belirledıği
4 aday arasında cumhurbaşka-
nınca seçilecek rektörden olu-
şacak 'mütevelli heyeti'nin ba-
şarısının, kişilerin seçımine
bağlı olduğu duşüncesinde.
Unıversite'de bu sisteme tama-
men karşı olanlar bulunduğu
gibi "Özel statü verilmesiyle
sağlanacak olanaklan neden
reddedeüm" diyenler de var.
İTÜ Senatosu, 'ozel statülü
üniversite' kavramını da getı-
ren yeni Yükseköğretim Yasa-
sı'run hazırlanması aşamasında
bu konudaki gönlş ve önerile-
rini Cumhurbaşkaru, Başbakan
ve Milli Eğitim Bakanı'na ilet-
miştı. Yeni yasayla ilgih olarak
İTİİ senatosunun göruşunun
dile getirildiği raporda, "Baş-
ka ülkelerin kendi gelişıne şart-
lan içinde başarıyla yürutül-
mekte olan modelleri ulkemize
aktarma veya uyarlama yakla-
şımları, ülkemiz şartlarına
uyum sorunu açısından tartış-
malı olduğu gibi geçmiş dene-
yim ve birikimlerin değerlendi-
rilmesi amacı ile de çeliştigi"
vurgulanmıştı.
İTÜ Rektör Yardımcısı
Prof. Güngör Evren, universi-
te öğretim uyelerince yasa ön-
cesi duyulan kuşku ve kaygıla-
nn ortadan kalkmadığını söy-
ledi. Yasanın belırsızlikler içer-
diğini, yönetmeliğin kuşkuları
yoğunlaştırdığmı belirten Prof.
Evren, "Buna karşılık, ozel
statülü universitelere, mevcut
liniversitelerden esirgenen ve
onlara veriimesi halinde de çok
yararh olacak mali kolaylık
benzeri olanaklar sağlanmakta-
dır. Tek kalıba sıgmaya zorla-
nan üniversitekr, çeşittendirme
yoluna gidilmekte, bu çeşitlilik
içinde özel statülü universitele-
rin ayncalıklı unitersiteler ol-
duklan mesajı verilmektedir"
dedi.
İTÜ İnşaat Fakültesi Deka-
nı Prof. Dr. Hasan Boduroğ-
lu, mütevelli heyeti sisteminin
sağlıklı uygulanması halinde sı-
kıntı yaratmay acağı goruşun-
de. "Sisteme hemen karşı çık-
mak anlamsız" diyen Prof.
Boduroğlu, "Üst yönetim ku-
rulu uyelerinin ve rektörün se-
çimi çok önemli. İ niversiteyi
içine sindirmiş, öğretim uyeli-
gine soyunmayacak, üniversite-
nin sorunlanm hissedebüen ki-
şiler seçilmeli. Yalnızca isimle-
rin degil, mekanizmamn da sis-
teme adapte olması gerekli.
Mekanizmayı bilmeyen kişile-
rin yaran olmaz. Mütevelli he-
yeti politize olursa ve üniversi-
tenin her şeyine kanşırsa sıkıntı
yaraür" diye konuştu. Türki-
ye'deki universitelerin atılım
yapmalan gerektiğini, bunun
için de belli ulkelerdeki sistem-
leri incelemenin yarar sağlaya-
cağına işaret eden Prof. Bodu-
roğlu, "Üniversiteleri atılıma
sevk edecek her seye evet
diyoram" dedi.
Üniversitenin Mimarlık Fa-
kültesi Dekanı Prof. Dr. Gön-
düz Atalık da ust yönetim ku-
rulu uygulamasından kaygı
duyduğunu söyledi.
Türk üniversitelerinin sıkın-
tıda olduğunu ve hastalığın te-
davisi için doğnı teşhis konul-
ması gerektiğini soyleyen Prof.
Atalık şoyle konuştu:
"Dogru teşhis koymazsanız
hastalık devam eder ve hasta
ölebilir. Kontenjanlar çok faz-
la, parasal sorunlar var. Ancak
organizasyonlar uzerinde kök-
lü degişiklik tesebbüsleri çok
zordur. Böyle bir yasal degişik-
ligin iyilik olabilecegini kaygıy-
la karşılıyorum. Bu şekilde
köklü değişikliklere giderken
çok ihtiyatlı olmak gerekir. Üst
yönetim kuruluna parasal ve
akademik konularda yetkiler
veriliyor. Kisilere bağlı olarak
etkili olacak bir yapıda nasıl
emin olabiliriz? İJniversiteler-
deki sorunlar devrimle değil,
evrimle duzeltilmelidir. Bütün
üniversite öğretim üyeleri ara-
sında referandum yapılması ge-
rekliydi. Böyle köklü bir degi-
şiklik için yeterli zemin yokla-
ması yapılmadı. L'niversiteye
daha fazla butçe olanağı sa|-
lanmasını olumlu karşıhyo-
nım. Bazı fakültderin bazı bö-
lümkrinin tngilizce oğretim
vermesi düşünühiyor. Bunun
da yararlı otocagı duşuncesin-
deyim. Genel olarak, sistenH^
memnuniyetsizlik ve tedirginMk
yaratmasından endişe ediyo-
rum. Bizim fakültemizde genel
bir kaygı var, öğretim uyeleri
ve ogrenciler tedirginlik duyu-
yorlar."
Fen-Edebiyat Fakültesi De-
kanı Prof. Dr. Özer Bekâroğ-
lu, yükseköğretim ile ilgili ya-
sanın sık sık değiştirilmesinin
universiteye yarar vermediğini
belirtti. İTÜ'nun 'özel statülö'
olmasına karar verilmeden ön-
ce görüşlerinin alınması gereği-
ne dikkat çeken Prof. Bekâroğ-
lu, "Tarafsız, universiteye ya-
rarh olabilecek, önceden şart-
lanmamış, bilimsel olarak ken-
di ni ispat etmiş kişiler seçilirse,
yararlı olabilir" dedi.
Kımya-Metalurji Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Enis Kadıog-
lu ise uygulamayı görmeden
göraş bildirmenin doğru olma-
yacağmı söyledi. Fakulte ola-
rak mali kaynak sağladıklannı,
halen DPT ve Savunma Sana-
yıi'ne yaklaşık 3.5 milyar lira-
lık bir proje hazırladıklannı an-
latan Prof. Kadıoğlu, "Şn an-
da biz kaynak yaratıyoruz,
ama üst yönetim kurulu, daha
çok kaynak yaratırsa elbetle iyi
olur" diye konuştu.
Trafikte 4 yıllık bilanço:
27 bin ölü,
327 bin yaralıHaber Merkezi — Trafık ka-
zalannda son 4 yüda 26 bin 994
kişinin olduğu, 327 bin 200 ki-
şinin de yaralandığı bildirildi.
AA'nın Emniyet Genel Mü-
dürlüğü istatistiklerine dayana-
rak verdiği habere göre 1987,
1988, 1989 ve 1990 yıUarında
toplam 436 bin 911 trafîk ka-
zası meydana geldi. Bu kaza-
larda 26 bin 994 kişi yaşamını
yitirirken 327 bin 200 kişi de çe-
şitli şekillerde yaralandı. Kaza-
lann yüzde 70'i şehirlararası
yollarda, yuzde 30'u da şehir
içinde meydana geldi. Yapılan
belirlemelere gore trafık kaza-
lannm maddi bilançosu da 716
milyar liralık hasar.
Trafik uzmanlarına göre
ölumlu trafik kazası riski tem-
muz ve ağustos aylannda artı-
yor. Cumartesi ve pazar gün-
leri de trafik kazalarının yo-
ğunlaştığı gunler. Trafik kaza-
larının yandan çoğu saat
12.00-15.00 arasına rastlıyor.
Trafik kazalan en çok "baş-
ka araca arkadan çarpmak"
şeklinde meydana geliyor. Aşın
hız ve geçiş hakkımn ihlali de
kaza nedenleri arasında ilk sı-
ralarda yer alıyor. ölumlü tra-
fik kazalannda, otomobiller
yüzde 63 ile ilk sırayı alırken
yüzde 8 ile kamyonlar ikinci,
minibusler de 7 ile uçuncü sı-
rada bulunuyor.
Geçen yıl trafik denetimleri
sırasında 2 milyon 228 bin sü-
rücüye ceza puanı verildi. 12
bin 433 surücunun belgesine ise
ceza puanı limitini doldurduğu
için el konuldu.
Bu arada önceki gün başla-
yan Trafik Şûrası çalışmaları-
na dün devam edildi. Burada
konuşan Sağlık Bakanı Yaşar
Eryılmaz Turkiye'de hergün ilk
yardım ve acil yardım gerekti-
ren 25 bin olay yaşandığını bil-
dirdi.
Dün de 4 ölti
Bu arada dun meydana ge-
len trafik kazalannda da 4 kişi
öldu. Niğde-Adana karayolun-
da meydana gelen kazada Nec-
mettin Erdal (32) ile Talat Er-
dal (22), Edirne'de meydana
gelen kazada Abdullah Gönül-
tüş ve Ramiz Sevinç, yaşamını
yıtirdi.