25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahlhı Cumhurmr Maıbaacıhk ve Gazeıecılık Turk ^lonım Şjrketı adına "Sadır Nıdı 0 Gene! Ya>ın Mudurü Hftsan Ccmal, MUessesc Müduru Eminr Lşaklıgıl, Yazı ljlen Muduru Ok«y Gontnda. 0 Haber Merkezı Müdurj Yalçio Bayer, Sayfa Duzenı Irönetmenı AJı Acv 0 Temsncıler ANKARA Abmtl Tın, IZM1R HiknM Çetıakıyı. AD«ıNA k Polıtık» C'l«l *-ı*~|rr Isunbui Hatmlen Şmr «•*»«. Ekonomı- Mcnl Ttma Dıs Habcrta Eff» Ida. 1} Sendıka $riıa Kcttad. Klllıor Crt.1 L'm, Efeum G—at Şntel. Yun HaMıltr NtcıM Dotu Spor D.r ;mjıu AMailuAr YMttoa. Pızı Yaz'iar Sctm Çdtaşfcıa. AnVınru Şakfci *Jpty Düıdtme AMaKaa Yftna 0 Koordınjlöf AkBrt KorabM 0 Maiı Ijlcr Eral Ert.t 0 MuhasKe W m fa> # Buic* P uü«™ Sn(i (*•••> l|in||. Q faktam *n> Taru 0 Ek Yjvuılar Haln Akrol 0 Idirc- Hanta Garar # Itfetmf Oa*r Çdik 0 Bıl»-ljtaı> Nd lui 9 Pmood Oktay AfcbaL \*çm Bmr. Haaa CfM. HUuacl Çedak**. OUT AB Skao. AfcaM T«i Azsm MT Yaye*. Cumbunycl Mattaacıhk «e Gazetaabfc T.A.Ş. Tarfc Oca|ı Cad 39/4) Ca|alotlu M1M [a PK 2« louıboL Tti 512 05 05 f» Ml), TMot 222*. Fta- (!) 526 60 '2 • Btmlar AmkMK Zıy» GOkaip Blv Intılap S No 19/4, Td 133 II 41-f THa 42344, fta. |4) 133 05 65 0 b**r. H Zrç. Blv 1)52 S 2/3, Td: 13 12 30. IHa 52359, Fu. (51) 19 53 M : InOM Cad 119 S. No I Kal 1, 14L 19 J7 52 (4 hm|, lUo. 62155. Fu (71) 19 25 7» TüRİZM Boş yataklam arttırma projesi HÜRRİYET UYMAZ Turizm sektöru kan ağlar- ken, Turizm Bakanlığı çoğu Ege ve Akdeniz sahillerinde yer alan kamu arazilerini, ye- ni turizm yatınmlarına açma- yı sürdürüyor. Altıncı 5 Yillık Kalkmma Programı çerçeve- sinde, 1994 yılı sonuna kadar yabancı turist sayısını 7 milyon 400 bine çıkarmayı hedefleyen bakanük, işletme belgeli yatak sayısının ise 350 bine ulaşma- sıtıı amaçhyor. Turizm sektöru çahşanlan, yabancı turist talebinin yeter- siz oluşu nedeniyle, bugun mevcut yatak sayısını bile dol- duramadıklannı, sezon sonu- na doğru birçok turistik tesi- sın kapısına kilit vurma hazır- lığı içerisinde olduğunu söylu- yorlar. Ancak Turizm Bakan- , lığı gazetemize yaptığı açıkla- tnada, yaşanan bu krizin, alı- nan birtakım önlemlerle aşıl- ma noktasına geldiğini belirte- rek, bugunlerde ulke turizmi- nin yenıden hareketleneceğini açıkladı. Turizm Bakanlığı'nın açıkla- masında, 1990 yılı dunya tu- rizm hareketinin 415 milyon kişiyi kapsadığı, Türkıye'nin bundaki payının ise yüzde 1.3 olduğu belirtilerek, ülkenin doğal ve kültürel zenginlikleri dikkate alındığında bunun ye- tersiz olduğu ifade edildi. Bu doğrultuda, Altına 5 Yıllık Kalkınma Planı'nda bir yan- dan işletme belgeli yatak sayı- sı ıle yabancı turist sayısının arttınlması için çalışmalar ya- pıhrken, bir yandan da pian dönemi sonunda net turizm gelirinin 4 milyar 488 milyon dolar olmasının hedeflendiği kaydedildi. Bu program dahilinde, Tu- rizm Bakanhğı'ndan yapılan kamu arazisi tahsis duyurula- rı da birbirini izliyor. Bakan- lığın son yaptığı bir tahsis du- yurusuyla, çoğu Ege ve Akde- niz sahillerinde 58 parsel kamu arazisi turizm yatınmlarına açıldı. TAKVlM: 1 AĞUSTOS tmsak: 4.06 Güneş: 5.52 ögle: 13.15 llondi: 17.10 Akşam: 20.28 Yatsı: 22.05 check-up yapılnıab' İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — TMMOB Gemi Muhendisleri Odası lzmir Şu- besi Sekreteri Gökdeniz Neş- er, "Kaç yatın tasanmında, ia- şaatında miıbendisin emegi, besabı kitabı var" diye sordu ve "kıyılarda mavi intihar yol- culultlan"nın surduğunu, yat fılosunun uluslararası sözleş- melere göre check-up'ımn ya- pılmasının zorunlu olduğunu söyledi. Yat Işletmecileri Der- neği Başkanı Gurkan Erertem de "Ustalann elinden çıkan tekneierde pek plan falan yok. Şimdi vasıflar yonetmeli|i ba- ariamyor. Yatlara ozellikleri- ne göre bir çıpa y« da beş çıpa verilsin istiyoruz" dedi. Gemi Muhendisleri Odası lzmir Şubesi Sekreteri Gökde- niz Neş'er, "Yalta yalnızca ya- tılmadıgını, can taşındığını" vurgulayarak şunlan söyledi: "Bir an once yat filosu bakan- lık denetimine ginneli. Tüm uluslararası sozleşmelere göre bir check-up'tan geçirilmeli." Yat Işletmecileri Derneği Başkanı Gurkan Erertem şu bilgilen verdi: "Bodrum yapısı gulet tekne- ierde pek plan sc<. Lnnusu de- ğildir. Ustalann elinden çıkı- yor. Belli bir tip tutturuyorlar. 22 metre diyoriar, öyle gidiyor. Tabii eksikUkkr oluyor, kabin- ler ufak oluyor. Bunun için bir çalışmamız var. Yatlann vasıf- lan yönetmeligi çıkacak. Bu- nun hazırlığı içindeyiz." ISKİbuyılın 7ayında kestiği28 milyar liralık 'endüstriyel atıksu cezası'nın ancakyansını tahsil edebildi 1200 fabrikava kirlilik cezası_ . •/1986'mn 7. ayından itibaren uygulamaya başlanan 'endüstriyel atık su cezası', arıtma tesisi bulunmayan fabrikalara tahakkuk ettiriliyor. İSKÎ'nin kestiği cezalar 71 milyar liraya yaklaştı, bunun ancak 41.3 milyarını tahsil edebildi. TAYFUN GÖNÜLLÜ tSKl, bu yüın 7 ayında antma tesisi bulunma- yan 1200 fabrikaya kestiği toplam 28 milyar li- ralık cezanın sadece yansını tahsil edebildi. tS- Kl, antma tesisi bulunmayan fabrikalara endüst- riyel atıklan için 'Kirtilik Önlem Payı 1 (KÖP) adı altında ceza tahakkuk ettinyor. Alacaklannı tah- sil edemeyen İSKİ, yatınmlarını bitiremiyor. 1986 yıünın 7. ayından itibaren uygulanmaya başlanan ve antma tesisi bulunmayan fabrika- lara tahakkuk ettirüen 'endüstriyel atık su cezası' 71 milyar liraya yaklaştı. Bu cezanın 41.3 milyar lirasını tahsil eden ISKİ'nin 29.4 milyar lira ala- cağı bulunuyor. Alacaklann faiz tutarlarıyla bir- likte daha da yukseldiği belırtıliyor. Yetkililer, 29.4 milyar liralık alacağın sadece 'endüstriyel atık su cezası' na ait olduğunu ve bu paralann ISKİ'nin ana gırdileri arasında bulunduğunu ıfa- de ediyorlar. tSKİ'nin alacaklannı tahsil edememesinin ar- dında 'taukuki sorunlann', 'itirazlann' ve işlet- melerin "İSKİ uygulamalannı reddetmesinin" yattığı kaydediliyor. Kırliliği önlemek için ISKI ekıplerinin yaptığı çalışmalann bir anlamda boşa gittiğini belirten yetkililer şöyle konuşuyorlar: "Örnegin İSKİ ekipleri, 1991'in yedi ayında 1.200 fabrikaya 28 milyar liralık endüstriyel atık su cezası kesti. Ancak bu paranın sadece 14.6 mil- yan Uhsil edilebildi." ÎSKl'nin, antma tesisi bulunmayan endUstri- yel işletrhelere 'Kirtilik Önlem Payı' (KÖP) adı altında kestiği cezalarda ödeme gecikmesi, ön- celeri 'hukuki kargaşa'dan kaynaklandı. Vergi mahkemeleri ÎSKl'nin aleyhine karar verırken bölge idare mahkemeleri ise lehine karar verdi. Kararlar, Yargıtay ve Danıştay'da incelendi. Bu kez Yargıtay, İSKİ lehine; Danıştay da aleyhine karar verdi. tstanbul 8. Asliye Hukuk Mahke- mesi, fırmaların "Atık su bedellerinin İstanbul- dan alınıp diğer illerden alınmamasının eşitlik il- kesine uymadıfı" gerekçesiyle ISKİ'nin kurulu- şuna ilişkin bazı maddelerin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi de 8 Mayıs 1991'de 8. Asliye Hukuk Mahkemesi nin 'iptal' istemini reddetti. Anayasa Mahkemesi'nin karannda tam olarak belirtilmese de, tSKİ'nin hizmet götiirdüğü yer- lerden Kirlilik önlem Payı alabileceği şekhnde- ki görüş, ödeme probleminin kesin olarak çö- zumlenmesini engelledi. Şu anda İSKİ hizmet gö- tünnediği, fakat sonımiuluk alanı içinde bulu- nan endüstriyel işletmelere ceza kesme işlemini sürdürüyor. İSKİ yetkilileri, fabrikalann antma tesisi kur- malan gerektiğini ve bunun bir yaptınm oldu- ğunu belirtiyorlar ve antma tesisi olan işletme- lerden Kirlilik önlem Payı'nın alınmadığını ifa- de ediyorlar. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Mü- dürlüğu'nün Atık Sulann Kanalizasyon Şebeke- sine Deşarj Yönetmeliği'ne göre endüstriyel atık su ve atık su kaynaklan şöyle tarif ediliyor: "Evsel atık su dışında kalan endüstrilerin, ima- lathanelerin, küçiik ücari isletmelerin ve küçiik sanayi sitelerinin her türlü uretim. işlem ve pro- jesinden kaynaklanan sular. Atık su kaynakla- n: Faaliyet ve üretimleri nedeniyle atık su üre- ten evler, ticari binalar, endüstri kuruluşlan, ta- runsal alanlar, sehir bolgeleri, tamirhaneler, atöl- yeler, hastaneler ve benzeri kunımlan ifade edi- yor." Ingiliz Bettina Selby, dolaştığı yerlerle ilgili kitaplar yazıyor Dünyayı bisiklete sığdıran kadın AHU ANTMEN Dünyayı dolaşmak... "Çok paran olsa ne yapardın?" ya da "En çok ne yapmak isterdin?" gibi sorulara birçok kımsenin yanıtı bu olmuştur. Kuçuk bir arabaya atlayıp yeni yerler gör- mek, başka insanlar tanımak, belki de kendi kendini keş- fetmek... İngiüz yazar Bettina Selby, birçok insanın bu 'ortak hayal'- ini gerçekleştirebilenlerden. Ne- reyi görmek istiyorsa oraya gi- diyor. Şu sıraJar iki buçuk ay- Iık bir gezi için Türkiye'de. Üs- telik bir arabası da yok. Dünya, onun bisiklet tekerleklerinin al- tında.. yor. Bir ara serbest fotoğrafçı- lıkla uğraştıktan sonra 30 yaşm- da yeniden okula dönuyor ve Goldsmith Koleji'nde 'dünya dinleri' okuyor. Beş yıl kadar ögretmerüik yapıyor. Peki bısik- leti ytikleyip ne zaman seyaha- te çıkıyor ilk? Bu, 47 yaşınday- ken oluyor: "Üç çocugum var- dı. Onlan büyuttum. Bana ih- tiyaçları yoktu artık. Bir şeyler yapmam gerekiyordu. Özellik- le de Himalayalan görmek isti- yordum. Ben de oyle yaptıra." Bettina Selby, ilk seyahatinı anlatan ilk kitabının başarısı üzerine ikinci bir seyahate çıkı- yor. Bu kez Kudüs'e. Sonra Af- rika geliyor. Bugun 56 yaşında olan Bettina Selby'ye Afrikalı- Önce Karadeniz, ardından Doğu Anadolu'ya gidecek olan Selby, Türklerin gürültücülüğünden yakınıyor. Geçen gelişinde kaldığı otellerde televizyon sesinden uyuyamadığı için bu kez çadırda kalacak. Bettina Selby, "Ortalıkta garip insanların gezindiği doğru. Onlara rastlamak şanssızlık. Ama ben şanslı bir gezgin sayılırım. Korktuğum zamanlar tabii ki oluyor, ama kitabımı bitirememekten daha çok korkuyorum doğrusu" diyor. Blsikletiyle dolaştığı her yer bir kitap oluyor sonra: 'Frail Dream of TimbuknT, 'Riding the Deseri Trail/By Bicycle to the North of the Nile 1 , 'Riding to JemsaJem', 'Riding the Mo- nntains Down/A Journey By Bicycle to Kathmandu..' Bu ki- taplardan 'Riding to Jerusakm' Türkiye'nin Ege kıyılannı da kapsıyor. Bir seyahat yazan anlayaca- ğınız, Bettina Selby. Ashnda bir yazar olmadan önce yaptığı o kadar çok şey var ki... 15 yaşın- da okulu bırakarak Kraliyet Or- dusu Kadınlar Birliği'ne katılı- lar deli gözüyle bakıyorlar... Araba alabilecek yaşlı ve zen- gin bir kadın (onlara göre bütün Batılılar zengin) neden bisikle- te binsin? Araplar ise "Sen çok guçlüsün, sen bisiklete biniyorsun" diyerek hayranlık- lanm dile getiriyorlar. Hatta bir evlenme teklifi bile almış Selby... Selby'ye, tek başına tedirgin olup olmadığını soruyoruz, Af- rika'nın ıssız çöllerınde, Ugan- da'da silahlı askerler ile burun buruna, Katmandu'ya giderken dağlarda... Olağan koşullarda hiç korkmadığını anlatıyor. Ama "tngiltere'ye bir daha as- la donemeyecegini duşündugu anlar" da ounuyor değil. Ancak Selby'nın insanlara guveni var. "Ortalıkta garip insanlann ge- zindigi dogru. Onlara rastlamak gerçekten şanssızlık. Ama ben de şanslı bir gezgin sayılırım. Korktuğum zamanlar tabii ki oluyor, ama kitabımı bitireme- mekten daha çok korkuyorum dogrusu. Çunkü bir kitap için yola çıkmıs oluyorum zaten." Selby'nin imzası Bettina Selby imzasına seya- hat kitaplannın yanı sıra Inde- pendent ya da Tünes gazetele- rının 'dış politika' sayfalarında da rasllanabiliyor. Buna ashn- da kendisi de şaşıyor: "Çok kö- tu olaylann yaşandığı yerlerde bir gazeteci gibi kısa sureli de- ğil de benim gibi birkaç gun ka- lırsanız o zaman ilgilendiğinizi anlıyor ve size surekü anlatıyor- lar. Size, dünyaya haber gotü- recek bir elçi olarak bakıyorlar. Ve oykulerini anlatmaya başlı- yorlar birer birer..." Ama dun- yanın ne kadar umurumda? "Yaşamı keşfettikçe topluiukla- ra degil. tek tek bireylere inan- maya başladım" diyor Selby... Türkiye'ye âşık Ingıliz yazar, Türkiye'de bir- kaç ay kalacak. Türkiye'ye 'âşık.' Çünkü tarihe âşık. Böy- le söyluyor. Önce Karadeniz'ı, sonra Doğu Anadolu'yu geze- cek. Beş yıl önce geldiğuıde şort giymediğini, ancak Türkiye'de beş yılda çok şeyin değiştiğini gözlemlediğini söyluyor. Yani bu seyahatınde şort giyecek... Bu arada "Türk milletinin gürültücülüğünden" yakınıyor. Geçen gelişinde kaldığı oteller- de televizyon sesinden uyuya- madığını, bu kez çadırda kala- cağını anlatıyor. Son derece he- yecanlı. Guzellikler göreceğin- den emin. İvi volculuklar... Ingiliz yazar Bettina Selby bisikieti ile dünyayı dolaşıyor. (Fotograf: tBRAHİM GÜNEL) Sorgulaması süren Jeffrey Dahmer, her gün birkaç cinayetini daha itiraf ediyor 'liamyaırfın evi kazıldıkça ceset çıkıyorEn az 17 kişiyi öldürüp parçalara ayırmakla suredir çeşitii uyaniara rağmen suçlanan Anjerikalı Jeffrey Dahmer'm 1978'de ^SSSğ^SS^ oturduğu evde de 19 yaşındakı bır gence aıt kamianna yönehk büyük bir kemikler bulundu. suçlama kampanyası başlattı. DAHMER-Kaç cinayet işledi? ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — Milwaukee^ de tek odah apartmamnda kim- seye belli etmeden en az 17 kişi- yi öldürup parçalamakla suçla- nan "yamvam" Jeffrey Dahmer, sorgusunda her geçen gun bir- kaç cinayetini daha itiraf ediyor. Dahmer itiraf ettikçe, polis, Dahmer'in sözünu ettiği yerleri kazıp genç erkekJere ve erkek çocuklara ait kemikler buluyor. Polis, önceki gün Dahmer'in ai- lesinin bir ara yaşadığı Ohio Bath Township'deki evin bahçe- sinde Dahmer'in 1978'de öldur- duğünü itiraf etüği 19 yaşında bir gence ait kemikleri buldu. Dahraer aynca, buyukannesinin evinde y-aşarken 1985 ile 1989 arasında uç kişiyi öldurduğunu itiraf etti. Uç kişiye ait ceset par- çaları evin arka tarafındaki çu- kurda bulundu. Haşlanmış insan etlennin, parçalanmış kemiklerin kimlik tespitleri, kayıp ailelerini her ge- çen gün biraz daha yasa boğar- ken, Dahmer'in on yildan fazla Polise protesto Milwaukee'de siyah ve İspan- yol kökenli toplum liderleri, po- lLsın guvenliği sağlayamaması nedeniyle protesto gösterileri duzenliyorlar. Polisin vurdum- duymazhk ve gozyumma örnek- leri Milwaukee topluluğunu olay aydınlandıkça daha kızgın hale getiriyor. Örneğin Dahmer'in apartmanmda bulunan cesetler- den birinin "Konerak Sinthasompone" adlı 15 yaşın- dakı bir Kampuçyah çocuğa ait olduğu belirlendi. Konerak, 27 mayısta Dahmer'in apartmamn- dan sersemlemiş durumda yaralı biçimde kaçarken görüldü. Yan- daki daireler durumu polise bil- dirdiler. Polis, Konerak'ı sokak- ta sersemlemiş durumda yatar halde buldu. Dahmer'i sorgula- dı. Dahmer, polisi, Konerak'la sevgili olduklanna, aralarında bir tartışma geçtiğine ikna etti. Polis Konerak'ı, Dahmer'in apartmanına geri bırakarak böl- geyi terk etti. Belediye Başkanı John Nor- quist, Dahmer ile ilgili şikâyet- leri ve polisin bu şikâyetlerle il- gili yaptığı işlemleri gozden ge- çirecek bir soruşturma başlattı. önceki gün kızgın Milwaukee topluluğu önünde yaptığı açık- lamada, bu soruşturmanın iki uç günde tamamlanmasını bek- lediğini ifade etti. Polisin vurdumduymazlığının yanı sıra Dahmer olayındaki bir başka ilginç gelişme, Amerikan basımnın ilk günlerdeki yakla- şımıydı. Amerikan basını Dah- mer olayı ortaya çıktığı ilk bir- kaç gün olayı "sıradan bir cina- yet dizisi" gibi yansıttı. Oysa Av- rupa basını olayı birinci sayfa- lardan vererek, Amerika' nın or- tasının "beyaz yamyamlaria do- lu olduğunu" ima etti. Ameri- kan kamuoyu böyle bir göriın- tu doğmuş olmasından son de- rece rahatsız. ÖYS sonuçları açıklanıyor • Egitim Servişi — Üniversite ikinci basamak sınavı sonuçlan bugün açıklamyor. öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanı Dr. Fethi Toker, sınav sonuçlanyla ilgili olarak bugün bir basın toplantısı düzenleyecek. Dr. Fethi Toker yaptığı açıklamada, 16 Haziran 1991 tarihinde yapılan ÖYS sonuçlanna göre adaylann yukseköğretim programlanna yerleştirilme işlemlerinin tamamlanmak uzere olduğunu söyledi. Sınav sonuçlan, yann Gazeteciler Cemiyeti'nin çıkaracağı "Sınav Sonuç Gazetesi"nde yer alacak. Sınav sonuç belgeleri ise 5 ağustostan itibaren adaylara gönderilmeye başlanacak. İlk vıl bo^anmak zor • ANKARA (ANKA) — Yargıtay, bir yılı doldurmamış evlilerin "rızaya dayalı olarak boşanmalanna" mahkemelerce karar verilemeyeceğini bildirdi. Yargıtay, Edirne l'inci ; Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, Naziye • Biçkes ve Seçkin Biçkes'in rızaya dayalı olarak boşanmalanna izin veren karannı, Adalet Bakanlığı'nın yazısı uzerine inceledi. Yargjtay 2'nci Hukuk Dairesi, boşanan tarafların 8 Eylül 1989 tarihinde evlenmiş olmalanna karşın 27 Aralık 1989 tarihinde boşanmak için dava açıklannı dikkate alarak evlilik bir yıl sürmediği için yerel mahkemenin verdiği karan bozdu. Yargıtay, bu durumda mahkemenin evlilik birliğinin temelden sarsılmış olup olmadığının araştırılmasını istedi. Ani Harabeleri • KARS (AA) — Kars'ta bulunan tarihi Ani Harabeleri'nde bu yılki kazı çahşmalarına başlandı. Kazı hakkında bilgi veren Kars Muze Müdurü Ali Ercan, binlerce yıllık tarihi bünyesinde toplayan Ani Harabeleri'ndeki kazı çahşmalannın 15 yıl sureceğini söyledi. Bu yılki çalışmalann Selçuklu Sarayı ve Menu Cehir Camii çevresinde yapılacağını belinen Ercan, "Ani Harabeleri'nde kazı çahşmalannın bir kısmı tamamlandıktan sonra restorasyon çalışmalarına başlayacağız" dedi. Hacettepe Üniversitesi öğretim uyelerinden Prof. Beyhan Karamağarah başkanlığında yürütülen bu yılki kazı çalışmalarına aynı üniversiteden bir öğretim görevlisi ve 9 öğrenci katıhyor. Kongrede 8 eşcinsel • WASHINGTON (AA) — ABD Kongresi uyelerinden sekizinin eşcinsel olduğu yolundaki haberler Washington'u kanştırdı. Eşcinsellerin yayın organı olan bir derginin ortaya attığı bu iddia üzerine, eşcinsel Kongre uyelerinin kimler olduğu buyuk merak konusu haline geldi. Söz konusu dergi, gizli eşcinsel sekiz uyenin adlannı yakında açıklayacağını duyurmuş bulunuyor. Dergi ve Yerel Eşcinseller Derneği, bu uyelerin ortaya çıkmasıyla "gerçeklerin" anlaşılacağını ve eşcinselüğin saklanılacak ya da utanılacak bir şey olmadığını savunuyor. Urla Kaymakamı, lzmir Turizm Müdürü veAlman turistAngelika açıklamayaptılar Bekâret testîni kurtarma toplantısıBekâret kontrolü yapılan Alman turist Angelika, "Türk kanunları ne yazarsa poüsler onu yapmak zorunda. Bu olay beni fazla etkilemedi. Sadece uykusuz kaldık. Rahatsızhk veren şey muayeneye gitmek" dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) — Alman turiste bekâret kontrolü olayının ardından iki polis sürgüne gönderiürken, Ur- la Kaymakamı Ali Cafer Akyüz ile İl Turizm Mudürü Nilgül Gültay, Alman turist Angelika Wittwer ile birlikte bir "kendi- lerini aklama" toplantısı yaptı- lar. Angelika Wittwer şıkâyetçı olmadığını, sadece muayeneye gönderilmekten uzuntü duydu- ğunu soylerken, Urla Kaymaka- mı Ali Cafer Akyuz, Alman tu- ristin ahndığı oteli "Malum, bi- linen bir yer" diye niteledi. Bu- nun uzerine otel sahıbi Cemal Aktaş, "fohnş yapılmadığının doktor raporuyla kanıtlandığı- m" belinerek "Bu koşullarda tu- rizm yapılamaz" dedi ve otelın anahtarını turizm mudurune göndereceğım söyledi. Basın toplantısını "basan" Yeşiller ve çağdaş kadınlar olayı protesto ederek "Rontgenci devlet, suç- lu sensin. Devlet, yatak odam- dan çık!" yazılı pankartlar aç- tılar. Özel idare tarafından işletilen Balçova'daki Termal Otel'e Ur- la Kaymakamı Ali Cafer Akyuz ve İl Turizm Muduru Nilgun Gültay ile birlikte gelen Angeli- ka Wittwer neskafesini içerken "olayı" ve sonrasını şöyle anlat- tı: "Turk kanunlan ne yazarsa polisler onu yapmak zorunda. Kimseye dargınlığım, gucenikli- gim yok. Gelecek yıl iznimizde yine Türkiye'ye geleceğiz. O ge- ce polisler geldi, bizi goturduler. Bu olay beni fazla etkilemedi. Sadece uykusuz kaJdık. Beni ra- hatsız eden şey, sadece muaye- neye gitmek." Angelika Wıttwer "Yetkilile- re*' diye yazdığı mektupta da "Otelde çıkan olaydan dolayı Türkiye'ye karşı olumsuz bir duygusu olmadığını, kimseye kızmadığını, yine Türkiye'ye ge- leceğini, Turk halkımn çok mi- safirperver olduğunu" söyledi ve Turk yetkililere teşekkur etti. Bu mektup da basına dağıtıldı. Urla Kaymakamı Ali Cafer Akyuz, "ashnda nasıl turizmci bir kaymakam olduğunu, cami- nin yanında içki içilmesine büe müsaade ettiğini" anlattı. Ak- yuz, Alman tunstin alınıp götu- rulduğu otelın de "malum yer" olduğunu savunarak şunlan soyledı: "Orası bizce bilinen bir yerdir. Orada fuhuş yapılır. Otel kayıl- lan yok. Hanımefendinin mua- yeneye gonderilmesine ben de liznldüm. Ama orası 1980 önce- si ikinci Soğnkoluk gibi bilinen bir verdi. Tekrar canlandınlmak isteniyor." Akyüz'ün bu sözleri uzerine, basın toplantısının yapıldığı sa- londa bulunan Urla'daki otelin sahibi Cemal Aktaş, oturduğu yerden "Rencide olan turizm sektöriidür" diye bağırmaya başladı. İl Turizm Müdürü Nilgul Gültay da Urla'daki oteün "ma- lum kızlann rahatlıkla müşteri götürebfldigi bir yer" olduğunu söyledi ve Turk turizmiyle ilgili şu ilginç göruşleri dile getirdi: "Türk yasaları çerçevesinde hareket edilmiştir. Alman turiste kendimizi affettirmeye çalışma- mız diye bir durum yoktur. Her ülkenin kendine göre örf ve âdetleri vardır. Turizm yapaca- ğız, tek gelsinler diye bunlara ay- kın davranışlara izin verilmesi hallun tepkisine yol açar." Bu arada, aralarında Yeşiller Partisi üyeleri ve Çağdaş Kadın Derneği uyelerinin bulunduğu bir grup kadın basın toplantısı- mn yapıldığı salona girerek pan- kartlar actılar. Bu pankartlarda "Özel yaşamda devlet terörü, hani demokrasi", "Devlet, yatak odamdan çık", "Rontgenci dev- let, suçlu sensin", "Devlet sana inat bu akşam yaıacağız", "NA- TO kızüğmı bozdu, çekiç güç ar- kandan vurdu. Sen kendi namu- sunu temizle ey devlet" yazılı pankartlar Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Danışmanı Er- can Doğu tarafından alındı. Do- ğu, kadınlara "Burası gösteri ye- ri değil" diye bağırırken, kadın- lar olayı protesto ettiler. Oani Müjde Can Barslan Itotin ÜstOndai CmnilCaJ.n Kamal Kenan Tan Cemal AlpTam*r Derya Sayın Altuğ Yûcei Yann çıkabilir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle