22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 AĞUSTOS 1991 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 OLAYLARIN ÂRDINDAKI IstanbuPda terör GERCEK (Baştarafı 1. Sayfada) rtek süper güç kimliğiyle yalnız- tfığını belirtenler az değiL Baş- tn Bush'un ortaya attığı 'Yeni Dünya Diizeni' kavramı bu açı- fian süreklı biçimde irdeleniyor; Birleşmiş Milletler Örgütıi'nun 'rolü tartışılıyor. Kuzey yarımküresinde Doğu- Batı çelişkisimn, yerini bütün- -leşmeye bırakması, Kuzey - Gu- ney çelişkisinin ağır basacağına 'bir gösterge sayılıyor. Busonın Türkiye'yi yakından 'ilgilendirmektedir. ' Çünkii nükleer savaş tehlike- •sinden uzaklaşan dünyamızda bölgesel çatışmalann sertleşmesi 'olasıdır. Yoksulların yarımküre- sinde en sıcak bolgelerden bıri- 'si de Ortadoğu'dur. Yeraltı zen- -ginliklerine karşın yerüstünde 'yaşayan halkları yoksullaşan bu •bölgede Türkiye'nin üstlenmesi gereken rollerin niteliği konu- ^sunda kuşkular gün geçtikçe 'artmaktadır. • Nükleer silahlann indirimin- de aniaşan süperler, toptan sa- - vaş korkusunu tasfiye etmek yo- lunda mutluluk verici yeni bir -adım atmışlardır; ama Ortado- •fu'da kalıcı bir barışın sağlan- ••ması için gerekli koşullarda ay- nı yaklaşımı gösterebilecek mi- dirler? Yoksa, ikincil süper güç, bu alanda birincil süper güce teslim olmuş durumda mıdır? Bölgemizi -sonuçta bizi- en çok iigilendiren sorulardan birisi rif budur. Banşa dönük bir dunyada sa- jşı bölgeselkşürmek eğilimi ne ölçüde denetlenebilecektir? Zen- ginler Kulübü'nün Sovyetler'i de kapsayan barış süreci, Ortado- ğu 'ya hakça yaklaşan bir anla- yış içinde görünmüyor. Bu ba- kımdan Washington-Moskova yakınlaşmasınm Ortadoğu Ba- rıs Konferansı'na ne biçimde yanstyacağını dikkatle izlemekte yarar var. 7 Tarihte çoğu zaman görüldu- ğu gıbi küçük ülketerin yazgıla- 'n, kmdilerinin dışında saptana- caksa, Orladoğu'da sürekli bir barıp daha uzun bir zaman var demektir. *** (Baştarafı 1. Sayfada) lendiği bildirildi. Ekip otosuna saldırı Üsküdar'da dün saat 12.00 sı- ralarında dolandırıcılık masası'nda görcvli polis memur- lannın ölümüne yol açan silah- lı saldırı, görgu tanıklarının ifa- delerine göre şöyle gelişti: Asayiş şubesinin yankesicilik ve dolandıncılık suçlarına ba- kan 3. kısımda görevli polisler Soner Yılmaz (30) ve Muhsin Aslan (37), 34 F 2837 plakalı si- vil Renault marka görev otola- rıyla Zeynep Kamil Kartalbaba caddesinde park ettikleri yerden hareket etmeye başladıklan sıra- da kimlikleri henüz belirleneme- yen silahlı iki kişinin yaylım ate- şine tutuldular. Polis memurla- nnı çapraz ateşe tutan saldırgan- lar, kendilerini bekleyen 34 THT 07 plakalı taksiyle hızla olay ye- rinden uzaklaştılar. Polislerin yaralanmasıyla sürücüsüz kalan ekip otosu geriye doğnı kayarak yaklaşık 50 metre aşağıdaki du- vara çarpıp durdu. Saldırganlann ateşiyle ağır yaralanan 4 yıllık polis raemu- ru Soner Yılmaz ve 10 yıllık me- mur Muhsin Arslan, Haydarpa- şa Numune Hastanesi'ne kaldı- rıldılar. Özellikle baş ve vücut- larının çeşitli yerlerinden yara- lanan memurîar, tedavi altına ahndıkları reanimasyon servi- sinde tum çabalara karşın kur- tarılamadı. Olayda kullanılan taksi, daha sonra sürücüsü bayıltılmış hal- de Çinili Payanda sokak üzerin- de terk edilmiş olarak bulundu. Aynca olay yerinde de 9 mili- metre çapında boş kovanlar ele geçirüdi. Polis yetkilileri, saldır- ganlann olayda otomatik silah ve tabanca kullandıklannın be- lirlendiğini söylediler. Saldırgan- lann bir süredir ekip otosunu iz- ledikleri sanılıyor. Güvenlik güçleri, saldın son- rası bölgede geniş çaplı arama ve kontroller yaptı. Boğaz köpru- leri girişlerinde ve vapur iskele- lerinde kimlik kontrolü yapan polis, henüz bir sonuç alamadı. Bu arada yapılan aramalar sıra- sında eşkale uygun kuşkulu ki- TAHMİNLER 1. KOŞU: F. (3), Paper Moon, P. (ı) GaUken, S. (2) Matador. 2. IOŞU: F. (2) Dilay, P. (3) -Beyjğlu, P. (8) Keskin, S. (7) •Giibahar (3). 3. K)ŞU: F. (9) Ünlübey, P. j(l)5esibe, P. (4) Koçum, S. (7) lay 3, S. (6) Balkız 2. 7. KOŞU: F. (5) Nurbey, P. (15) Aysel, P. (7), Tankut, S. (10) Nurseren. 't'lÖŞÛ: F. (16) Seher 23, P. '(l)Degerli, P. (15) Nuray 24, S. t4) Nergis. 5. K>ŞU: F. (4) Nasrullah, P. (î)Vlenekşe 18, P. (1) Şahci- baı, S. (5) Akkor. t » Ş U : F. (3) Perçem, P. (14) Niian, P. (7) Selin, S. (2) Gü- şiler gözaltına alındı. Görgü tanıkları, saldırganlar- dan birinin 25 yaşlannda, siyah pantolonlu, sanşın, yuvarlak yüzlii; ötekinin ise 17 yaşlann- da ince yapılı, zayıf, siyah kısa kol gömleİcli olduğunu söyledi- ler. Istanbul Emniyet Müdüru Mehmel Ağar, saldırının ardın- dan Üsküdar Çinili Polis Kara- kolu'na gelerek çalışmaları yö- netti ve göreviilerden bilgi aldı. Ağar, iki polis memurunun Anadolu Yakası'ndaki günlük dolandıncılık ve yankesicilik olaylanna baktıklannı belirterek "Tetkiklerimiz süriiyor, saldır- ganlann yakalanmasına çalışı- yoruz" dedi. Öldurülen kişinin polis memuru Vehbi Erdoğan olduğu dorulandı. Yenibosna'da saldırı Yenibosna Fevzi Çakmak ma- hallesi Aslı sokakta sabah saaı 08.00 sıralannda kimlikleri he- nüz belirlenemeyen silahh iki ki- şi, bir genci ensesinden taban- cayla vurarak öldürdüler. Olay- da yaşamını yitiren gencin üze- rinden kimlik cıkmadı. Ancak çevre sakinleri, gencin mahalle- deki bir demircinin yanında ca- lıştığını ve adının Sadık Stikan olduğunu belirttiler. Eşinden boşanan gencin ailesinin Sıvas- ta bulunduğu, kendisinin demir- cide yatıp kalktığını belirten çev- re sakinleri, bir sene kadar ön- ce işten ayrılan gencin, Güngö- ren'de bir trikotaj atölyesinde çalıştığını öğrendiklerini söyle- diler. Gazetemizi telefonla ara- yan bir kişi saldınyı Devrimci- Sol Silahh Devrimci Birlikler adına üstlendiklerini belirterek ölen kişinin Gayrettepe Güven- lik Şubesi'nde görevli Vehbi Er- doğan olduğunu öne sürdü. Ay- nı kişi, "Polis memurian 12 ve 14 temmuz günü katledilen yol- daşlarımızın anısına cezalandırılmıştır" dedi. Şişli'de soygun Şişli Hilmibey sokak 3 numa- rada faaliyet gösteren Eytur Tu- rizm fırmasının mutemedi Ersin ŞaJkın, Operatör Raif Be> so- kakta kimlikleri belirienemeyen silahlı 3 kişinin saldınsına ugra- dı. Silahlı soyguncular, içinde 135 milyon lira bulunan çanta- yı alarak kendilerini bekleyen 34 VF 032 plakalı öze! otomobilie olay yerinden kaçtüar. Otomo- bili daha sonra Tiirk Kalp Vak- fı'nın arkasındaki pazar girişin- de bırakan soyguncular vaya olarak uzaklaştılar. Olayın gör- gü tanıgı ve turizm firmasının bulunduğu işhanımn zemin ka- tındaki Kardeşler Gıda Pazarı- nın sahibi Kadir Sezgin, 3 ya da 4 kişi olan soygunculann çanta- ya aldıktan sonra sakin bir bi- çimde otomobile bindiklerini söyledi. Sezgin, mutemet Ersin Şalkın'ın soygunculann arkasın- dan koştuğunu, ancak bir sonuç alamadığını söyledi. Rıılısatsız 3 bin tüpgaz bayii (Baştarafı 1. Sayfada) kendılerıne bin başvuru yapıldı- ğını belirten Aziz Kurt, bu baş- vurulardan 20 tanesine ruhsat verildiğini bildirdi. Kurt, diğer başvurularla ilgili incelemelerin sürdüğünü kaydederek çok sa- yıda tüpgaz satıcısmın "korsan olarak faaliyet gosterdiğine" dikkat çekti. Kurt, "Biz tüpgaz bayilerine yönelik kontrolleri- mizi düzenli olarak sürdürüyo- ruz. Ancak, bayilerin durumu yönetmelik gereklerine uyma- maktadır. Bu durumda çok sa- yıda tüpgaz bayii, faaliyetlerini korsan olarak sürdnrmektedir- ler. Bu tür bayilerin ruhsat al- madan yalnızca başvuruyla fa- aliyet göstermesi kesinlikle mUmkün degildir" diye konuş- tu. Adının açıklanmasını iste- meyen bir tüpgaz bayii satış mü- dürü özellikle mahalle aralann- da her geçen gün artan tüpgaz bayii yerinin kontrollerden uzak olduklannı beUrterek tüpgaz de- poları için belediyelerin kendi- lerine yer göstermesini istedi. Satış müdüru, ruhsatsız bayi ve satıcılar konusunda da şunları söyledi: "Bundan birkaç yü önce ruhsatlar valiliklerce ve kayma- kamlıklarca veriliyordu. Daha sonra bu, Anakent Belediyesi'- ne devredildi. Anakent beledi- yesi de tüm eski nıhsatlan ge- çersiz saydı. Yeniden yapılan başvunılar ise ruhsat prosedü- rü gereği uzadı. Aslında beledi- yeler de ruhsat başvunısu yap- tıktan sonra faaliyete geçen ba- yileri sıkıştırmadı. Burada yapü- ması gereken, belediyelerin de- po olabilecek yerlerde bize ara- zi göstermesidir. O zaman sag- lıklı ve gıivenli depolar oluştu- rulabilir." tstanbul Itfaiye Müdüru Ab- durrahman Kılıç da lstanbul Anakent Belediyesi'nin 1991 yüı içinde sadece 273 tüpgaz bayii- nin incelenmesini istediğini be- lirtti. Bunlardan 93 tanesi için itfaiyenin "uygundur" şeklinde görüş bildirdiğini anlaian Kılıç, 180 bayi hakkında da olumsuz rapor verildiğini söyledi. tzmir^Büromuzun haberine göre metropol alanda 100 dola- yında ana tüp gaz deposu bulu- nuyor. Tali tüp gaz depo ve sa- tış yerlerinin sayısı ise 400'ü bu- luyor. Kent merkezindeki LPG satış ve depolama yerlerinin kent dı- şına çıkardması planlanıyor. It- faiye Müdürlüğü'nün 1990 yı- lında bu konuda yaptığı bir ça- lışmada, LPG tüpü depolama ve satış yerlerinin kent merke- zinde bulunması, kent içindeki- lerin belirli açık alanlar üzerin- de yapıhnası önerüdi. Konu, ge- reği yapılmak üzere Çevre Sağ- lığı Müdürlüğü'ne iletildi. Çevre Sağlığı Müdürlüğü ekipleri, yıhn ilk altı aylık dö- neminde LPG tüpü satan ve de- polayan işyerlerinde denetimler- de bulundu. Bu denetimler sıra- sında 6 LPG tüpü satış yeri ka- patıldı, kurallara uygun satış ve depolama yapmadıklan belirle- nen 24 işyeri de uyanldı ve ceza uygulandı. Anakent Belediyesi ttfaiye Müdürlüğü'nden edinilen bilgi- ye göre yılın ilk altı aylık döne- minde metropol alanda LPG tüplerinin parlama ve patlama- sından 90 yangın olayı meyda- na geldi. Bu yangınlarda 5 mil- yar 4% milyon %5 bin lira maddi zarar oluştu. Adana büromuzun haberine göre bir milyon kişinin yasadı- ğı kentte tüp satışı yapan dük- kânlann büyük çoğunîuğu ade- ta "depo" gibi çalışıyor ve ön- Köprü çilesi başlıyor (Baştarafı I. Sayfada) ko katkıiı boya ile kaplanacak ve tecrit maddesi uygulanacak. Asfaltın sökümü ise Türkiye^ de ilk kez uygulanacak bir yön- temle yapılacak. Seyir halinde olan araçlara ve çevreye zarar vermemek için tngiltere'den ge- tirtilen makineler asfaltı su ve kum kanştınhnış basınçh hava ile sökecek. Karayollan yetkiüleri, Ingilte- re"den yola çıkan kimyasal mad- denin Türkiye'ye ulaşmasıyla birlikte köprünün çift şeridinin bu pazar saat 01.00'den itibaren trafiğe kapatılacağını söylediler. Köprüdeki çeliklerin temizlen- mesinde kullanılan kimyasal maddenin Yugoslavya'daki olay- lar nedeniyle gecikmesi duru- munda çaüşma larihlennın tek- rar gözden geçirüeceği beürtildi. Köprünün onanmı sırasmda trafiğin sıkışmaması için alınan bütün önlemlere karşın vatan- daşlann yine de onanm süresin- ce oldukça sıkıntı çekecekleri beürtiliyor. Karayollan yetkilile- ri, "Köprünün onarımını şimdi yapmazsak ileride daha büyük sorunlar yaratabilir. Onun için tstanbullulardan özür dihyoruz. Bu sıkıntıya katlanacaklar. Bi- zi m de gözümüze uyku girmiyor" dediler. Karayollan yetküileri, gazetemizin daha ön- ceki sayılannda da belirttiğimiz gibi sürücülerin geliş ve gidişler- de ikinci köprüyü kullanmala- nnın her yönden avantajlı oldu- ğunu tekrarladılar. Boğaziçi Köprüsü'nün kule, askı halatı gibi ana taşıyıcı ele- manlannda endişe verici bir şe- yin olmadığıru belirten yetkiüler, tali taşıyıcı elemanlarında çat- laklann olduğunu belirttiler. Buna karşın çalışmalar sırasm- da "bilinmeyen catlaklann da olabilecegine" dikkat çekildi. Araçlann geçtiği platformun (tabîiye), içinde bulunan ve her 62.5 santimetredeki kirişlerin gi- rişlerinde catlaklann olduğunu söyleyen yetküiler, "Şimdiye ka- dar bu catlaklar kaynak yapıla- rak onanldı, ama artık çok da- ha kalıcı onanmın zamanı gel- di. Çünkü artık ikinci köprü görülen sınınn çok üzerinde tü- pü bir arada bulunduruyor. Seyhan Belediyesi Zabıta Mü- dürlüğü'nden alınan bilgilere göre Adana'nın merkez ilçeleri Seyhan ve Yüreğir'de tüp satışı yapan 100'e yakın tüp bayii bu- lunuyor. Tüp bayilerinin tama- mına yakını, zabıta yönetmeli- ğinin öngordüğü koşulların bu- yük bölumune uymuyor. Bu konuda en belirgin rahatsızlık, tüp satışı (likit petrol gazı) ya- pan dükkânların öngörülenden çok fazla sayıdaki tüpü "depo niyetine" dükkânda bulundur- ması. Bu konudaki uyanlara "haUederiz" şeklindeki yanıt- lardan sonra bile uyan tüp ba- yiine pek rastlanmıyor. Bir başka yasal sakınca ise depoların yeri konusunda. Za- bıta yönetmeliğine göre 3 tona kadar likit gazı bulunduracak deponun, en yakın yerleşim bi- rimine 3 kilometre uzakhkta ol- ması gerekiyor. Eğer bulundu- rulacak likit gazı miktarı 5 ton ise yerleşim yerine uzakhk 5 ki- lometre, 5 tondan fazla ise de- ponun yerleşim yerine en az 8 kilometre uzakhkta olması ge- rekiyor. Tüp satışı yapan esna- fın, getirip-götünne masrafları yüzünden "göstennelik depo- lar" yaptığı, kent merkezinde- ki tup satış yerlerinin ise "de- po" haline getirildiği gözleni- yor. Adana Seyhan Belediyesi Za- bıta Yönetmeliği'nin 95. mad- desine göre likit petrol gazj pe- rakende satışı yapacak yerlerın, işhanı, otel, eğlence yeri, pan- siyon, kahvehane, gibi yerlerin altında ya da bitişiğinde olma- ması gerekiyor. Zabıta yetkili- leri, bu konunun da en fazla çiğnenen yasaklar arasında ol- duğunu belirtiyorlar. tam kapasite ile devrede" dedi- ler. Hizmete açıldığı 29 Ekim 1973 yılından bu yana yaklaşık 800 milyon aracın geçtiği köp- rünün çevre yollan ile birlikte onanm ve bakımıru 50 milyar li- raya üstlenen Bayındır lnşaat yetkilileri, İngiliz uzmanlar ve Karayollan 17. Bölge Müdürlü- ğu sürekli toplantı halindeler. Köprünün kapatılacak şeritle- rinin 1.5 metre yüksekliğinde bariyerlerle diğer şeritlerden ay- rılacağını belirten yetküiler, "Köprümüz sektör sektördür. 60 tane sektörii bulunan köprude kaynak yerieri vardır. Sürücüler bunu araçlannın nplamasından fark edebilirler. Buralara çinko katkıiı sıcak boya kullanılacak. Bu da oldukça zor bir iştem. Bu- nun makinekri de ttalya'dan ge- miye kondu. Her an gelmek üze- re. Diger beton köprülerin de as- falt söküm işlemleri yapılacak. Burada kullanılacak tecrit mad- deleri de İtalya'dan gelmiş durumda" dediler. GOZLEM UGUR MUMCU ARTIK IÇERIDE GUZEL HAVA... D I Ş A R I D A A R Ç E L I K VAR! (Baştarafı 1. Sayfada) 1980 öncesinin CHP'sindeki "Baykalcılık" ve "Topuzculuk" ne anlama geliyordu? Ve ne anlama gelir bugün Gürkancılık? Baykai'ı Gürkan'dan; Gürkan'ı da İnönü'den ayıran dü- şünceler nelerdir? Parti içi kanatlar arasında somut düşüncelere dayalı öne- riler tartışılmadığı için "Baykalcılık", "İnönûcülük" ve "Gürkancılık" kişisel ve duygusal nedenlere dayanıyor. Bunun içindir ki Baykal'ın genel sekreter seçildiği hazi- ran 1988 kurultayında Inönü'nün listesinde yer alanların bir kısmı son kurultayda Baykalcı oluyorlarl Örneğin Ali Topuz, 1988 kurultayında Baykal'ın listesin- de yer almıştı; son kurultayda Ali Topuz'u "İnönü militanı" olarak gördük. Son kurultaydaki Baykalcılardan İstemihan Talay da 1988 kurultayında İnönü listesindeydi. 1990 kurul- tayında inönü listesinde yer alan Erdal Kalkan da son ku- rultayda Baykal listesindedir. 1988 kurultayında Baykal'ın listesinden seçilen Fikret Ünlü, 1991 kurultayında Inönü- cüdür. Baykal, 1988 kurultayından sonra Parti Meclisi'nde 39 oy- la genel sekreter seçilecek kadar güç kazanmıştı. Bugün Parti Meclisi'ne on beş yandaşını sokabildi. Bunları da "net Baykalcı" ve "brüt Baykalcı" olarak ikiye ayırabiliriz... j Baykakîıfiffli Parti Meclisi'ndeki sayıları önümüzdeki gün- lerde yapılacak oylamalarda ilk aşamada, hemen on dör- de düşecektir. Dün "İnönûcülük" ne anlama geliyordu? Bugün "Baykalcılık" ne anlama geliyor? Ne anlama geliyor ki Bay- kalcılıktan İnönücülüğe; Inönücülükten Baykalcılığa "yatây geçişler" oluyor? Durum partinin kurucu Genel Başkanı Aydın Güven Gür- kan için de farklı degildir. Gürkan, Halkçı Parti-SODEP bjrieşmesinde gerçekten ta- rihsel önemde bir rol oynadı. Gürkan, bu işlevi ve özverisi ile parti tabanında haklı bir saygınlık kazandı. Sonra ne oldu? Gürkan, SHP'nin ilk genel sekreteri olabilirdi. Ancak Gür- kan bu öneriyi kabul etmedi. Etseydi, Baykal haziran 1988 kurultayında 44 kişilik Parti Meclisi'ne 27 arkadaşı ile girip 39 oyla da genel sekreter seçilemezdi. Baykal'ın genel sekreterliğinde parti içi muhalefetin ba- şını Gürkan çekmeye başladı. Gürkan ve Baykal arasında kıran kırana bir savaş başladı. Bu savaş sonunda Gürkan, Genel Başkan İnönü'yü de suçlayarak parti yönetiminden ayrıldı. Gürkan'ı daha sonra SHP'den ayrılan Abdullah Bastürk ve arkadaşları ile yeni parti kurma çalışmalarında gördük. Gürkan, dün partiden neden ayrılmıştı? Bugün neden geri döndü? Hadi geri döndü diyelim, düne kadar en ağır yer- gilerte suçladığı Baykal'ın listesinde "bir omzum genel baş- kana, öbür omzum Baykal'a" gerekçesi ile neden yer aldı? Bu "omuz teorisi" kimi inandırdı? 1991 kurultayı, SHP için bir dönüm noktası olmalıdır. Bun- dan sonra parti içi kanallan, düşünce aynmlarına göre olus- malı ve bu kişisel ve duygusal siyaset artık geçmişe terk edilmelidir. SHP'de yurt ve dünya sorunlarını kavrayan, olayları izle- yip yorumlayan bir aydın zenginliği ve derinliği de var. Öyleyse bırakalım bu "siyasal tarikatçılığı" da düşünce- ler ve ilkeler çerçevesinde somut öneriler üretelim... İşte Anadolu aydınları ve halk böyle çözümler bekliyor... Irak kimyasal silah lanılabilecek göz yaşartıcı gaz- la doldurulmuş olduğunu söyle- yen Ekeus, sinir gazı doldurul- muş savaş başlıkları taşıyan fü- zeler de bulduklannı belirtti, an- cak bunlann sayısına ilişkin bö* gi vermedi. Denetlemelerin sü- receğini sözlerine ekleyen özel komisyon başkanı, "Büyük so- runlarla karsı karşıyayız, taran- ması gereken birçok bölge var, ama ne yazık ki Irak yönetimi- nin yelerince işbiriiği yapügı söylenemez" diye konuştu. 3 nisan tarihli BM Güvenlik Konseyi kararı gereğince Irak, eUnde tuttuğu tüm kimyasal, bi- yolojik, balistik ve nükleer silah- ları ve bunlann geliştirilmesine yönelik programlan açıklamak ve yok edilmelerine yardım et- mekle yükümlü. BM, Irak'tan elindeki her türlü silahlanma programına ilişkin gizli belgelcri en geç 25 temmuza dek açıkla- masını istemişti. Ancak ABD, Irak'ın yine de tüm bilgileri ver- mediğini öne sürüyor. Üç hafta önce Irak'ın elinde zenginleşti- rilmış uranyum bulunduğu or- taya çıkmıştı. Irak yönetimi söz konusu programın barışçıl amaçlı araştırmalara yönelik ol- duğunu öne sürmüş, ABD ise Saddam Hüseyin'in nükleer si- lah programının ortaya çıkma- ması için gerçeği sakladığını bil- dirmişti. Ardından da ABD, ln- giltere ve Fransa, Irak'a ikinci bir saldın tehdidinde bulunmuş- tu. fı 1. Sayfada) açıklamış olduğundan 4 misli daha fazla kimyasal silah ve 5 misli daha fazla kimyasal mad- de bulunuyor. Ekeus, ulkede bu- güne dek 46 bin kimyasal silah ve 3 bin ton kimyasal madde saptadıklannı belirtti. Irak, elin- de 11-12 bin kimyasal silah ve 650 ton kimyasal madde bulun- duğunu açıklamıştı. Kimyasal silahlann büyük ço- ğunluğunun askeri amaçlı kul- A R C E L İ K S P L İ T K L İ M A • Arçelik Split Klima çok sessı'z- dir; kompresörü serinletilen mekâ- nın dıştna monte edilir • Iç ünite arzu edilen yere monte edilebilir, yer kaplamaz • Uzaktan kuman- dalıdır • Otomatik zaman ve ısı ayarlayıcılıdır. 24 saat süresince programlanabilir • Serinletme fonksiyonu devrede değilken de ortam nemini alabilir • Serinletir- ken üşutmez, sağlıklıdır • Yüksek randımanlıdır, az elektrik harcar • Uzun ömürlüdür • Ve diğer Arçelik ürünleri gibi bütün Türkiye'ye yayılmıs 387 Arçelik Yetkili Servisi'nin servis ve yedek parça garantisi alhndadır. Artık Arçelik Split Klima ile evinizde, işyerinizde bunaltıcı yaz sıcağınm yerine serin ve nemi alınmış havanın konforunu yaşayabi- leceksiniz. Üstelik Arçelik'in servis ve yedek A R C E L İ t C parça garantisinin verdiği huzurla... HBHHH Yıllardır bizlere rahatlıkları getiren Arçelik'ten. Imam(Baştarafı 1. Sayfada) boş kovan bulunurken evli ve 2 ;ocuk babası olan imam Yusuf Enallı'yı vuran kişilerin yaka- lanması için soruşturmaya baş- landığı öğrenildi. AA'nm haberine göre lçel'in Tarsus ilçesi halinde de rastge- le ateş açan 5 kişi panik yarat- tı. Olayda bir kişi yaralandı. 33 NL 118 plakalı otomobüde bu- lunan 5 kişi, dün sabah saat 07.00 sulannda Tarsus Toptancı Sebze ve Meyve Hali'nde rastge- le ateş açarak kaçtı. Yetkililer, kurşunlama olayı- nın Ali Kulp, Sabahattin Toz- demir, Zülfü Karakurt, Meh- met Yumak ve Mustafa Çakır adlı kişilerce gerçekleştirildiğini bildirerek bu kişilerin hal esna- fından daha önceden "baraç" istediklerinin belirlendiğini söy- lediler. Şcyhe saldırı Mardin'de ise arazi anlaş- mazlığı yüzünden iki kişi oto- matik süahlarla taranarak öldü- rüldu. Mardin Emniyet Müdürlü- ğü'nden AA'ya yapılan açıkla- maya göre Kızıltepe ilçesinin Ayrancı köyünde oturan ve yö- rede "şeyh" olarak tanınan Da- vut Üşenmez yönetimindeki 34 DFR 68 plakalı otomobile, kent çıkışında, 34 ADD 22 plakalı otomobilden ateş açıldı. Araç sürucüsu Davuş Üşenmez ile oğ- l'j Şeyhmuz Üşenmez (17) olay verinde öldüler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle