22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 HAZİRAN 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Özal-Demirel düellosu • ANKARA (ANKA) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, DYP Genel Başkam Süleyman Demirel hakkında "Çankaya gaflet, dalalet ve hıyanet içindedir" şeklindeki sözleri nedeniyle açtığj 500 milyon ' liralık tazminat davasına 5 temmuz salı günü devam edilecek. Ankara 23'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 5 temtnuzda yapılacak ikinci duruşmada, taraflar • karşılıkh olarak yanıt haklarını kullanacaklar. DYP Genel Başkan Yardımcısı ve Süleyman Demirel'in avukatı Yaşar Topçu, duruşmada Özal'ın avukatı Bilgin Yazıcıoğlu'nun, "karşı yanıt" vereceğini söyledi. Kendilerinin de yanıt hakkını kullanacaklannı ifade eden Topçu, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Körfez krizi dolayısıyla basında yayımlanmış tüm açıklamalarını mahkemeye delil olarak sunacaklarını da bildirdi. 68'liler örgüdeniyor • ANKARA (UBA) — Örgütlenme çalışmaları zincirine 1968'liler de katıldı. "1968'liler Birliği Komitesi" adına yapılan çağrıda, 68'lilerin birliğinin oluşturulması için yapılan çalışmaların devam ettiği belirtilerek, kendini "68 Kuşağı'ndan" sayanların bir araya gelmelerinin büyük onem taşıdığı kaydedildi. Çağrıda şöyle denildi. "Sosyal, kültürel, ekonomik dayanışmayı sağlamak, kuşağın karakteristik özelliğine sadık kalarak ve günümüze uyarlayarak demokratik bir yapı oluşturmak için çaiışmalar yürütülmektedir. Yapılan 68'liler toplanrısında seçilen komite oybirliğiyle, "Hiçbir siyasi önyargı taşımadan ve önyargıya kapılmadan, 68 kuşağından olan herkese ve her şeye ulaşabilmek ve 68'lilerin birliğini en iyi şekilde sağlayabilmek için konuyu tartışmaya açmak ve diyalog kurmak karan almıştır." Türkiye'de işkence • ANKARA (ANKA) — Uluslararası Af Örgütü, Türkiye'de işkence yaptıkları iddia edilen güvenlik görevlileri, hakkındaki soruşturma ve davalar konusundaki yeni yasal düzenlemelerin yetersiz kaldığı gerekçesiyle değiştirilmesini istedi. Merkezi Londra'da bulunan Af örgütü, haziran ayında yayınladığı bültende, geçen nisan ayında TBMM tarafından onaylanan "Antiterör Yasası"nın hem olumlu hem olumsuz unsurları içerdiğini savundu. Özal'a sade karşılama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Başbakan Mesut Yılmaz'ın karşılama törenlerini sınırlandıran genelgesinden sonra kapsam dışı olmasına rağmen Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a da Marmaris dönüşünde sade bir karşılama töreni yapıldı. Cumhurbaşkanı ve eşi Kurban Bayramı'nı geçirdikleri Marmaris'ten dün uçakla Ankara'ya döndüler. Etimesgut Askeri Havaalam'na gelen Özal'ı, Başbakan Mesut Yılmaz, Içişleri Bakanı Mustafa Kalemli ve Adalet Bakanı Şakir Şeker, Ankara Valisi Saffet Arıkan Bedük karşıladılar. Özal ve Yılmaz, bakanlarla birlikte 20 dakika kadar sohbet ettiler. Lojman cinayeti • ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) — SHP İzmir Milletvekili Erol Güngör'ün oğlu Mustafa Güngör'ün öldürülmesiyl. 'gili polis soruşturmasında olayı aydınlatacak bir bulguya rastlanmadı. Emniyet yetkililerinin olayla ilgili olarak milletvekilleri vlojmanları çe\Tesindeki !"gençlik çeteleri" üzerinde •durdukları belirtildi. Emniyet Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye göre Mustafa Gungör'ün kız arkadaşı Çiğdem Taşkıran'ın sorgulaması sürdürüldü. Kardeşi Hiiseyin Taşkıran ile birlikte Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'nde gözaltında tuttlan Çiğdem Taşkıran'ın gözetim süresi de dün doldu. Adalet Bakanı Şakir Şeker'in Cumhuriyet'e demect işkence var, önleyeceğîzTURAN YILMAZ ANKARA — Adalet Bakanı Şakir Şeker, gündemdeki en önemli konunun anayasa deği- şfkliği olduğunu söyledi. Ana- yasa değisikliğinin kapsamı üze- rinde muhalefet ile bir uzlaşma zemini arayacaklanm kaydeden Şeker, anayasanın genel ilkele- rini ortaya koyup, tefernıatırun yasalarla düzenlenmesi gerekti- ğini vurguladı. Anayasa Mahke- mesi'nin iptal karan vermesi ha- linde Terörle Mücadele Yasası'- nın iptal gerekçeleri doğrultu- sunda değiştirileceğini belirten Şeker, insan hakları konusun- daki düzenlemeleri demokratik ülkelerle paralel hale getirmeyi düşündüklerini açıkladı. Şeker, DGM Savcısı Nusret DemiraT- ın gözaltındaki avukatlar ve ga- zeteci Deniz Teztel'le göriişme- ye izin vermemesi konusunda da, "Bence verüebilirdi. Verme- mişse, bizim yapacağımız bir şey yok" dedi. Adalet Bakanı Şakir Şeker, Cumhuriyet'e verdiği demeçte anayasa konusunda şu değerlen- dirmeyi yaptı: "Anayasalar uzun metinler degildir, bizim anayasamız, çok tefemıatlıdır. Yasanın düzenle- mesi gereken konular da düzen- lenmiştir." Önümüzdeki yasama dönemi içinde en önemli konunun ana- yasa değişikliği olduğunu kay- deden Şeker şunlan söyledi. "Anayasa değisikliğinin kap- samı konusuda muhalefet ile uz- laşma zemini arayacağız. Ana- yasalar tüm (oplumu ilgilendi- rir, iizerinde çok geniş bir uzlaş- ma gerektirir. Her kesimin gö- riişlerini alarak, ortak noktala- n bulup, büyük ölçüde herkesi rehatlatacak, tatmin edecek bir metin üzerinde anlaşmak la- zım.' Adalet Bakanı, öncelikle işkence konusuna egildi. lir" diye konuştu. ANAP'ın daha önce hazırla- dığı anayasa değişikliği taslağı- nın geliştirilebileceğini de kay- deden Şeker, 141, 142 ve 163. maddelerin kalktığını, yerine Terörle Mücadele Yasası'nın geldiğini anımsatarak öncelikle anayasada buna uygun düzen- lemelerin yapılması gerektiğini söyledi. Şeker, Terörle Mücade- le Yasası'nın iptali istemiyle rekir. Anayasa Mahkemesi baş- vnruyu reddederse, o zaman ya- saya göre düzenlemeyi >apmak hemen mümkun. Eğer iptal ka- ran verilirse, iptal gerekçelerine bakmak lazım." Şeker, yasalarda insan hakla- rıyla ilgili başka düzenlemeler yapılabileceğini, bunu yaparken ilgili kesimlerin görüşlerini ala- rak, asgari müşterekte bir zemin oluşturacaklannı ifade etti. Işbüiiğinde taraflann koşul Anayasa Mahkemesi'ne götü- t s k e n c e Önlenecek öne sürmemeleri gerektiğini rüldüğünü de anımsatarak, şöy- - * — " . — — _ .. _ . kaydeden Şeker, "Aksi takdir- .. k o n U S t u . Adalet Bakanı Şakir Şeker, de anlaşma zemini olmaz. De- ' ' Türkiye'de bugün ıçın en çok gişiklikler, ortaya konulan şart- "Bu düzenlemeyi sağlıklı tartışılan konulardan birini iş- lar nedeniyle bazı gnıplara ya- yapmak için Anayasa Mahke- kence savları olduğunu söyledi. rar sağlayacak hale dönüşebi- mesi'nin kararını beklemek ge- Işkencenin polisteki hazırlık İşkence kanunlanmızda suç olmasına karşın, kendilerine yetki verilen bazı kişiler tarafından yapıhyor. Bunları ferdi olay olarak görmek lazım. Gözaltında işkence iddialarının önüne geçilmesinin tek yolu sorguda avukat bulundurmaktır. Bu konu gündemdedir. Başsaveı Demiral, bence gözaltındaki gazeteci ve avukatlara görüşme izni verebilirdi. Gözaltındaki görüş genelgesine işlerlik kazandıracağız. Anayasa değişikliği için her kesimden görüşler alarak ortak noktalar bulup herkesi rahatlatacak bir metin üzerinde anlaşmak lazım. tahkikatıyla ilgili olarak günde- me geldiğini de kaydeden Şeker, şu görüşlere yer verdi: "Hukuk ve devlet sistemimiz bakımın- dan işkence yoktur. Ama tatbi- kat yönünden bu sözü aynı şe- kilde söyleyemiyorum. Kendile- rine yetki verilen bazı kişiler za- man zaman yasal sınuiannı aşa- rak tatbikat yapabiliyorlar. Ama bnnu genele teşmil etme- mek lazım, bunu ferdi olay ola- rak görmeliyiz. Bu sının aşanın üzerine gidilmeli, hakkında ya- sal işlem yapılmalıdır, ama onun mensup olduğu kurum yıpratılmamalıdır.'' Şeker, "Bizde biitiin sıkıntı hazırhk tahkikatında çıkar. Onu atladınız mı mesele k»lm»7. Ha- zırlık tahkikatında avukat bu- lunması bizim gündemimizde- dir. O olursa, büyük ölçüde me- sele rahatlar. Bu dunımda iş- kence iddiasında bulunma im- kânı da ortadan kalkar" dedi. Adalet Bakanı suç ve suçlular- la mücadelede adli polis teşki- Iatı kurulması ve gerekli araç- gereç ile donatılması gerektiği- ni söyledi. 141 ve 142'yi Türkiye için ke- sinlikle bir tehlike olarak gör- rnediğini de kaydeden Şeker şöyle konuştu: "Bazı konularda, insan hak- lan yönünden Batı'dan çok da- ba ilerideyiz, inanç yönünden. tnanmaktan kasümız, dini yön- den degil, inmnlan sevmek, yar- dımlaşmak konusunda. Hüma- nist doktrinin onlarda 50-60 yıl- lık geçmişi var, bizde asıriıktır. Bize insan haklan dersi veren- ler, kendi menfaatleri gerektir- diğinde, kesinlikle insan bakla- nnı tanınuyorlar." Durgun ANAP'ı 1983'ten sonraki kimliğine kavuşturma- lan gerektiğine değinen Şeker, kendilerinin başarılı olmaya "mahkûm" olduklanm söyledi. Şeker, bir başka soru üzerine de "Yetkilerini kullanan Cum- hurbaşkanı'nı nereye kadar ten- kit edebilirsiniz? Devletin bu en yüce makatnını yetkisiz kabul edemezsiniz. Yetkileri olacaktır. Meclisin seçmesi yetmiyorsa, miüet seçsin. O zaman kimsenin sesi de çıkmaz" diye konuştu. Şeker, "Avukatlar ve gazeteci Teztel ile görüşe izin verilemez miydi?" sorusu üzerine ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Adalet Bakanı bile olsanız bu konuda bir tazyikte buluna- raazsınız. O zaman başka sıkın- tılar doğar. Bu kamu görevlisi- nin takdiridir. İsterse görüş iz- ni verebilirdi. Verse -mi iyi olur- du, vermese mi? Bu o kamu gö- revlisinin takdiridir. Biz bu ko- nuya kanşmayız. Ama bence verebilirdi. Bir sakınca yoktu. Vermemişse söylenecek bir şey yok." Yasachşı bir örgüte üye ohnakla suçlandı Savcı, TezteFiıı tutuklanmasını istedi DGM savcısı dün sorgulannı yaptığı Teztel ile birlikte Selen cinayetiyle ilişkUi olduklan savıyla gözaltında tutulan 8 kişinin de tutuklanmasını talep etti. 8 kişi bugün DGM sorgu hâkimliğine çıkanlacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Emekli Korgeneral tsmail Selen suikas- tiyle ilgili operasyonda gözaltma ahnan gazeteci Deniz Teztel ile 2 avukat, 2'si astsubay 9 kişinin tutuklanması istendi. DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, dünkü sorgu sonrasında yaptığı açıklamada, "Teztel ve ild avukat için yasa dışı ör- güt üyesi olmak sucundan tutuklama is- teminde bulundum" dedi. Gözaltında- kiler bugün DGM sorgu hâkimliğinde ifade verdikten sonra tutuklama istemi karara bağlanacak. Korgeneral tsmail Selen suikastı zan- Lsı olarak 10 haziranda başlatılan seri operasyonlarda gözaltma alınan sanık- lar dün saat 10.00'da DGM'ye çıkanl- dı. Yasa dışı örgüt üyesi olmak, örgüte silah temin etmek, örgüt üyeleri arasın- da kuryelik yapmak ve örgütsel eylem hanruğı içinde bulunmakla suçlanan sa- mklann ifadesi savcı Nuh Mete Yüksel tarafından ahndı. Sorgulamayı saat 17.00'de tamamlayan sava Yüksel UBA'run sorulanm yamtladı: — Sorgulanna başvurulan sanıklar neyle suçlanıyoriar? Haklannda tutuk- lama isteminiz ya da kovuşturmaya yer olmadığı karannız oluştu mu? YÜKSEL — Bugün ifadelerine baş- vurduğumuz sanıklardan 9'u hakkında da tutuklama karan verilmesini istedik. Biz işimizi tamamladık. Sanıklar yann yedek hâkimliğe sevk edilecekler. SHP İSTANBUL İL KONGRESİ — Hangi suçlamayla tutuklama tale- binde bulundunuz? Terörle Mücadele Yasası'mn hangi hükümlerinin uygulan- masını istediniz? YÜKSEL — Terörle Mücadele Yasası kapsamında sayılan TCK'nın 168. mad- desi uyannca tutuklama talebinde bu- lunduk. Yani yasa dışı sol örgüt üyesi olduklan gerekçesiyle tutuklama talebin- de bulunduk. — Gazeteci Teztel ile avukatlar Mu- rat Demir ve Bedii Arayıa için de aynı suçlamalar soz konusu mu? Emniyet açıklamasmda yalnızca kuryelikle suç- lanmışlardı. Sizin suçlamalanmz ne yönde? YÜKSEL — Onlar için de yasa dışı sol örgüt Uyesi olmak sucundan tutuk- lama talep ettik. Yani sorgulanan 9 sa- nık hakkındaki isnadımız aym. örgüt üyesi ve cinayet. — Sanıklar arasında Korgeneral Se- len soikastine bizzat kanşügı tespit edi- lenler var mı? YÜKSEL — Bu konuda yonım yap- mıyorum. Sava Nuh Mete Yüksel'in 9 kişiyle il- gili tutuklama istemine gerekce yaptığı TCK'nın 168. maddesi yasa dışı silahlı cemiyet kurma ve bu cemiyete üye ol- ma suçunu cezalandınyor. Orgütün ku- rucu ve yöneticileri için 15 yıldan az ol- mamak üzere ağır hapis cezası, üyeleri- ne de 10 yıldan 15 yıla kadar hapis ce- zası verilmesi öngörülüyor. Bu arada Istanbul Barosu avukatla- rnıdan Fikret Ükiz'in gazeteci Teztel'le görüşme istemi, Nuh Mete Yüksel tara- fından dün geri çevrildi. Savcı Yüksel, buna gerekçe olarak soruşturmanın gizli örgüt sonıştunnası olmasmı ve Terörle Mücadele ve Ceza Muhakemeleri Yasa- sı 'nda gözetim aJtında bulunan sanığın .veküi ile görüştürülmesine ilişkin hüküm bulunmamasım gösterdi. H başkaıdığı için pazarlıkYALÇIN ÇAKIR SHP îstanbul il kongresine bir gün kala yenilikçi solun aday sayısım 2'ye düşürme çabalan dün de sonuç vermedi. İl Baş- kanı Ercan Karakaş'ın adayhğj- nı açıklamasından sonra dün Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Beyzade Özkahraman ve Kartal eski ll- çe Başkam Kamer Gök kongre- ye ayn ayn listelerle girecekle- rini bildirdiler. Yeni so- lun kunnaylan ise ayn bir aday çıkartmak için yeterü delege ço- ğunluğuna sahip olmadıklarını beürterek Gök'ü destekleyecek- lerini bildirdiler. Mart ayında başlayan kongre yarışında ma- halle delege seçimleri ve ilçe kongrelerinde "genel merkezciler" adıyla ortak hare- ket eden birliktelik il kongresi öncesi aynştı. Bu birliktelikte yeni sola karşı tavır alan ancak genel merkez uygulamalan ve Istanbul il yönetimiyle ilgili gö- rüş ayrılıklannı sık sık dile ge- tiren sol kanat partililer Kartal eski ilçe başkanı Kamer Gök'e destek verdiler. Gök, Taksim Dilson Oteli'nde karargâh kur- du. Otelin 3.katındaki 2 odayı kapatarak adaylık çalışmalannı surdüren Gök'le görüşmeye git- tiğimiz de diğer aday Beyzade ÖzkahramanMa da karşılaştık. özkahraman'ın kendisine "ne- zaket ziyareti"nd€ bulunduğu- nu belirten Gök, adaylığıyla il- gili şunlan söyledi: "Örgiitümüz Sayın Ercan Karakaş tarafından demoralize edildi. Yabancüaşma başladı. Bütün partililer bu yabancılaş- mayı aşmak için çaba içindeler. Istanbul il başkanlığı için Ercan Karakaş, Beyzade Özkahraman ve Kamer Gök arasudâ süren uzlaşma diyaloglanndan sonuç alı- Biz kendisiyle yaptığunız görüş- melerde adayhğının örgütü ya- ran olmadığmı anlattık. Sayın Karaş'la sosyal demokrasinin evrensel degerleri konusunda bir aynhğımız yok." Istanbul'da görüştüğü her partilinin bir bekleyiş içinde ol- duğunu belirten Gök, bu neden- le il başkanlığı için Kartal'dan "uzun bir yürüyüş"e çıktığını söyledi. Zaman içinde örgütten gelen büyük destek sonucu adaylıkta kesin karar kıldığını da sözlerine ekleyen Gök, "Sa- yın Karakaş teorik bilgisini pra- tige aktaramadı. Önümüzdeki dönem seçime gebedir. Bu örgüt yapısıyla görevi omuzlamak mümkün degildir. Partimiz ve Türkiye bu tarihsel uzlaşmayı gerçekleştirmelidir" dedi Pani genel başkanlığı konusundaki tartışmaları yanlış ve yıpratıcı bulduğunu kaydeden Gök, Ge- namadı. Baykal yanlılan Gök'ü destekleyeceklerini acıklarlar- ken, taraflann karargftUannda delege pazarlıklan yaşandı. nel Başkan Erdai Inönü'yü tar- tışma konusu ya da seçim ser- mayesi haline getirmenin hem makamına hem sahsına saygı- sızlık olacafcnı belirtti. Dilson Oteli'nde Fatih ilçe Başkanı tsmet Taka, Kiraz Bi- çici. Fermani Altun, Beyoğlu Belediye Başkanı Hüseyin Aslan ve çok sayıda partiliyle gönişür- ken konuştuğumuz Gök'ü ziya- rete geldiğini belirten diğer aday Beyzade Özkahraman, bu gö- rüşmenin yalnızca bir nazaket ziyareti olduğunu söyledi. Öz- kahraman adaylığıyla ilgili ola- rak da "Adayım ve adaylığım sürüyor. Sonuçta kongreden partimiz ve halkımız yararına sağlıklı karar çıkacagını umuyorum" dedi. Özkahra- man, Büyükşehir Belediye Baş- kanı Nurettin Sözen'in kendi- sinden desteğini çektiği yolun- daki haberlerle ilgili olarak da "Sayın Sözen benim başkanım- dır. Destek verirse onur duya- nm. Sözen'in adayı olmadıgımı daha önce de söylemiştim şim- di de söylüyonım" diye konuş- tu. İl Başkam Ercan Karakaş dun gününün büyük kısmını il merkezinde geçirdi. Istanbul Milletvekili Mehmet Moğoltay, PM üyeleri Ayşe Temuçin, Ay- la Akbal ve Süleyman Çelebi'- de il merkezine gelerek Kara- kaş'ı desteklediklerini açıkladı- lar. Karakaş, kongreyle ilgili yaptığı açıklamada parti örgüt yapısmın yenilenmesi ve parti içi demokrasinin uygulanması için mücadele verdiğini belirterek "Parti içinde bu olumlu geliş- melerden memnun olan büyük çoğunluk yamnda yıllardır sür- dürdükleri egemenliklerinin teh- likeye düştüğünü gören bazı çevreler rahatsız oldular. Dü- şünceler ve iikeler doğmltusun- da degil; Lsimler etrafında ve ar- kadaş gnıplan halinde politika yapmayı iş edinen bu çevreler yeniden il başkam seçilmemi en- gellemek için cephe oluşturdular" dedi. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'ı destekleyen partililer, delege sayılarırun 250 olduğunu belirterek aday çıkarma konu- sunda henüz karar vermedikle- rini bildiriyorlar. tstanbul Mil- letvekili tsmail Cem, bu konu- da "Sayın Kamer Gök'ün aday- lığım arkadaşlanmız iyi niyetle degeıiendiriyoriar. Bizim yakla- şıımnuz önümüzdeki gunlerde netlik kazanacaktır" dedi. Ye- ni Sol'un kunnaylan ise Sözen ve Topuz'un Gök'ün yanmda yer aldıklarını öne süriiyorlar. Bu arada Karakaş ve Gök bu- gün ayn ayn basın toplantısı ve kokteyl duzenleyecekler. CONEYTARCAYÜREK YUTfDR Toparlanacak mı? Daha Kanşık, Daha Bölünmüş, Daha Ibtarsız... ANKARA — Taze Başbakanımız resmen açıkladı: "Seçim tarihini muhalefetin tayin etmesine izin vBrmeyeceöini" söyledi. Taze Başbakanımız öncelikle yanıhyor. Seçim tarihini mu- halefetten çok, yaşam koşullarından bunalan bireyler isti- yor, toplum istiyor, demokratik düzen istiyor. Taze Başbakanımız "izin vermeyeceğini" soylerken neyi anlatmaya çalışıyor acaba? Ömeğin şu ya da bu konuda bir öneride bulunmak için muhalefet taze Başbakanımızdan izin mi isteyecek, lafı nereye getirmeye çalışryor? Latife bir yana, taze Başbakanımız ağır aksak konuşarak ağır başlı bir devlet adamına yaraşır üslupla muhalefete sa- taşan demeçler verdiği sıralarda ANAP'ta etkisi, tepkJsi, bas- kısı geçerli olan odak noktalanndan aynı konuda başka ses- ler yükseliyor. Odak noktalarının kimileri taze Başbakanımız- dan izin almadan seçim tarihi de saptıyor, seçim tarihini açıklıyor. Akbulut'un "Otur oturduğun yerde" diye soz ettiği Çan- kayalı Bay TÛ'nün "tahminim" dediği tarihe göre seçim 1992'de. "Herhalde 1992 kasımından önce", belki mayısta, haziranda ya da ekimde. Normal zamanı kasımdan önceye alınarak erken seçim gerçekleşecek! Hükümetin iki numarası, ekonominin patronu Pakdemirli ise "Şu anda programımızda erken seçim yok" diyor. "Se- çimler gelecek yıl yapılacak". Başbakan yardımcısı da TO gibi konuşuyor, "hazırlık ve calışmalann 1992'yegöre" ayar- landığını söylüyor. Söylediğinden şaş- _ , , .. maz başbakanlardan uana Dugunden olduğunu daha ilk uİLJSİararSSI $$Z£5$Z Konferanslarda -ömeğin nımız ise daha önce KlbriS gibl UİUSal bir duyurduğumuz gibi - sorunda- düzenlenecek ^.etCn'edîS ******* ™ W *frnftl ğini söylüyor. o ii se- temsıl edeceğı tartışılıyor. nin, bu ii benim, dur- Zirvenin tarihi henüz 6e/// *£S£5?"2£ *#"• Belki ağust0 T- tır erken seçim ya da Bizım anayasaya göre kaism gelecek yıiın Başbakan'ın toplantıya dSîeîrü!?1 "1 *1 "*" tetılması gerekiyor. İyi, Tö'nün devlet yo- ama BM Genel Sekreteri netimine armağam, De Cuellar, anayasayı diyor. Mesut Yılmaz, mektubunu Turk hukumetı bugünden başiayarak yerine Çankaya'ya bukargaşayıçözmeye çalışsa dört yıfda he- defe zor vanr. Daha bugünden uluslararası konferanslarda -örneğin Kıbrıs gibi ulusal bir sorunda- düzenlenecek toplantıda Türkiye'yi ki- min temsil edeceği tartışılıyor. Zirvenin tarihi henüz belli değil. Belki ağustosta. Bizim anayasaya göre Başbakan'ın toplantıya katılması gerekiyor. iyi, ama BM Genel Sekreteri De Cuellar, anayasayı bilmez- likten geliyor, ünlü mektubunu Türk hükümeti yerine Çan- kaya'ya postalıyor. Akbulut'un açıklamaları ANAP kulisinden çok, genelde siyasal kulisi etkiliyor. Eski Başbakan gibi düşünenlerin var- lığından söz ediliyor. Ancak kongre sonuçlanyia hükümet kuruluşundan rahatsızlık duyanlann, -91'terin tamamının- Ak- bulut kadar sert davranış sergileyeceklerine fazla olasılık ta- nınmıyor. Kabinesindeki sekiz bakanın yeni kabinede yer almasın- dan sonra eski Başbakan'dan güvenoyuna katılarak siyasal ihanete prim vermesi herhalde beklenemezdi. TÖ'ye veryansın etmesine gelince; gidiş o gidiş ki Akbu- lut'tan TÖ'nün müdahaleleriyle devlet carkının nasıl berbat edijdiğini gösteren nice örnekler dinleyeceğiz. Üç kez kavga etmiş TÛ'yfe, istifanın eşiğine gelmiş. Clçün- den birine Akbulut'un, Maden-İş Sendikası Başkanı'yla Bo- lu'da buluşması neden oluyor. Sendikayla Başbakan anlaş- maya varacağı sırada TÖ telefon ediyor, "işçinin ayağına git- ttğinden Başbakan'a bindiriyor ve sendikanın istetderine uya- cak uztaşmalara karşı çıkıyor." Dotaylı yoldan bu bikjiler açık- lanmıştı. ANAP, topartanma sürecine giriyor derken bir ay önceye oranla bugün daha fazla kanşık, daha bölünmüş, daha tu- tarsız ve fazla umut aşılamıyor. SHP GENEL SEKRETERİ ÇETİN: AkJDiüufun sözleri bizi haklı çıkardı Çetin Dün düzenlediği basın toplantısında Akbulut'un sözlerinin yargı yolunu açıp açmayacağı sorusuna, "Anayasamızda böyle bir yol yok. Bu, Cumhurbaşkanı'nın anayasa dışına çıkan tutumunun açık kanıtıdır" cevabını verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, eski başbakan Yıldırım Akbulut'un Cumhur- başkanı Turgut Özal'ı eleştiren sözleri için "Curahurbaşkanı hakkında söyledikleri, bizim cumhurbaşkanı seçiminden bu- giine kadar ne kadar haklı ol- duğumuzu ortaya kovmuştur" dedi. Çetin, dün düzenlediği basın toplantısında, Akbulut'un söz- lerinin yargı yolunu açıp açma- yacağı biçimindeki bir soruya, "Bizim anayasa sistemimizde böyle bir açık yol yok, ama bu, Cumhurbaşkanı'nın anayasa dışına çıkan tutumunun açık kanıtıdır, ne şekilde gündeme getirilecegi ayn konu" diye ya- nıt verdi. Çetin, yeni kurulan ANAP hükümetinin arkasında halkın desteğinin olmadığını ileri sü- rerek, maske değiştirmekle ANAP'ın halka reva gördüğü gerçekler değişmez" dedi. Hal- km, ANAP'm sözlerini gerçek- leştinneyen bir parti olduğunun farkında olduğuna dikkat çe- ken Çetin, "Hükümet, Çanka- ya'nın anayasa dışına çıkan ve kanıtlanan tutumuna karşı ko- yabilecek midir" diye sordu. Çetin, halkın hükümetten pa- hahlığa son verip vermeyeceği- ni, yüzbinlerce işsizin sorunla- rına çözüm bulunup buluna- mayacağını, peşin ödeme yapı- hp yapılmayacağını ögrenmek istediğini ifade etti, "Bütün bu sorunlar ANAP damgalıdır" diyen Çetin, tek çıkar yolun er- ken seçim ve yeni iktidar oldu- ğunu ifade etti. SAKARYA İŞ MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1990/426 Davaa: Fatma Ayyıldızlı, Davahlar: 1- S.S. Kurumu Genel Müdürlüğü, 2- Irfan Müradif, (adresi meçhul) 3- Mukadder Say, (adresi meçhul) Dava: Hizmet tesbiti, Davacı Fatma Ayyıldızh'nın eşi müteveffa Ahmet Ayvüdızlı'nın da- valılar Irfan Müradif ve Mukadder Say'a ait D.S.l. taşkın ve rüsup kontrol emanet insaatı işyerinde 13.5.1966 ila 1.3.1968 tarihleri ara- sında sürekli ve asgari ücretle çahşüğının tesbiti davasında adresi meç- hul Irfan Müradif ve Mukadder Say'a FTT ile davetiye teblig edile- mediginden bu davanın duruşma günü olan Z7.1991 günü saat 09.00'da kendilerinin hazır bulunması veya bir vekil ile temsil ettirilmesi, aksi takdirde yargılamanın adresi meçhul davalüar lrfan Müradif ve Mu- kadder Say'ın yokluklannda devam ve nıhayete ereceğinin davetiye yerine kaim olmak Uzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 4T794
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle