Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 HAZİRAN 1991 CUMHURÎYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
Metooroloji işleri Genel Müdür-
lûğû'nden atnan bıtgiye göre; yur-
dun kuzey tesimleri buluüu Ka-
radenız, Iç Anadolu'nun Kuzeyba-
üsı, ile Doğu Anadolu'nun kuzeyi
saganak ve yer yer gökgürûltûiu
sağanak yağışlı, ötekı yerter açık
geçecek. H/W\SJCAKLIĞI. Değış-
meyecek. RÛZGÂfl: Kuzey ve bat
yönterden orta kuvvette esecek.
Denızlertte, Karadenızde gunba-
ttsı ve karayçl Doğu Ahdencde
gunbaüsı ve bdos, ötekı demzter-
de yıkta ve karayekten 2-4, yer yer
5 kuvvetmde saatte 16-21 deniz
m i
|j h l z I a e s e c e k
^ n G m n ü e h a v a b u
ı u t J u
g ç
R û 2 g â r k u z e y
^ ^ yenierten o r t a
kuvvette esecek. Göl
^ 1 d a
^ a l l 0
|u p g ö r ü ş u 2 a k l l ğ l w
kjiometre dolayında
bulunacak
Adana
Aûapazar
Adıyaman
Afytm
AJn
Ankara
AnOkya
Antalya
Artvm
/*»n
BaMıear
BMC*
Botu
Bursa
Çanattafe
Çonım
Oenıd
A 32°22°Dıyart>al<jı
A 28°2O°Edıme
A 41° 25° Erancan
A 31° 12° Erzurum
Y 30° 11° Eskışetnr
Y 30° 14° SaaantBp
A 29°23°Sresun
A 3O°21°GûmûşiıaneV
Y 28° 18° Hakfcân
A 39°21°bsparo
A 32° W ManDul
A 28°15°tzmir
A 3e°2O°Kare
B Z8°15'
l
KasamoflU
Y 26° 16° Kaysen
A 3t° 17» Ktrktaretı
A 29°20°Konya
Y 30° 12° Küötıya
A 35°Z2°Malaıya
40»20
o
Mantsa
28° 16° K.Maraş
32°1«°Metsın
28°10°MuJla
30°15°Mu$
39°24°Nı*te
26°20
o
0n)u
31° 14" Ifce
30° 17° Samsun
32°15°Sirt
27°20
D
Smop
2S»20°Sıvas
28° 10" Telortaj
28° 13° Trateon
31° 16° Iıncelı
5
30°16°\&n
30° 14° Ytegat
36° 8° Z B
A 37» 23°
A 37° 20°
A 28°2«°
A 34° 21°
A 33° 17°
A 33° 15°
Y 24° 18"
Y 27° 20°
Y 24° 17°
A38°25°
Y 23° W
Y 29° M°
A 26° 19°
Y 26° «°
A 35° « °
A 32° 17°
8 28° 17°
Y 28° 15°
Y 22° 17°
ı Dulullu yaftmurkj A-apık B-buhıBu G-flûneşlı K-ört S-ss* Y-yaCmtırtu
BULMACA
8
SOLDAN SAĞA:
1/ Beyaz ve iri bir
papatya türü. 2/ Ya-
pım... Taviz. 3/Türk
müziğinde bir ma-
kam... "Ben bir —
divaneyim / Aklım
da yâr olmaz bana"
(Yunus Emre). 4/
Yurdumuzun bir
bölgesi... Hazırlanan
çayın renk ve koku
bakımından isteni-
len durumu. 5/ Su...
Eyerin ön ve arka-
sındaki çıkıntılı bö-
lüm... Tavlada bir
sayı. 6/ Baharı, yardımı ve okulu
vardır... Bir yağış türü. 7/ Doğu Ka-
radeniz yöresine özgü bir tekne.. An-
kara'nın bir semti. 8/ Paylama, azar-
lama... Anlam. 9/ Çifte demir atıl-
dığında zincirlerin kanşmasını önle-
mek için kullarulan düzen.
YUKARIDAN AŞAĞIYA; 1/ Ci-
simlerin devinimlerini yörünge, hız
ve ivme gibi konular bakımından in-
celeyen mekanik kolu. 2/ Yunan abe-
cesinde bir harf... Soyundan gelinen kimse. 3/ Saçma sapan söz...
Derinleştirme, derin hale getirme. 4/ Muğla'nın bir ilçesi... Ya-
kanın göğse doğru inen devrik bolümü. 5/ Güneydoğu Anado-
lu'da daha çok kadınlann çeşitli yerlerine yaptırdıklan bir tür
dövme. 6/ Semiz, etli... Arzu. 7/ Kimi hastalıklarda yüzde, el-
lerde ve ayaklarda görülen yangısız şiş... Üstün yetenekli. 8/
Ayıplanacak şey... Fin hamamı. 9/ Evrensel.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Malibuhran
23 HAZİRAN 1931
Dün gece Reisicumhur
Hindenburg, Hovver'e uzun
bir telgraf çekmiştir.
'Montags Post' gazetesine
nazaran Hindenburg bu
telgrafta Alman milletinin
ümitsiz vaziyetini
ehemmiyetle kaydetmiş ve bu
vaziyette Almanya'nın tahmil
olunan tamirat yükünü taşımağa devam etmesini aklın
alarnayacağını söylemiştir. Hindenburg, Almanya'nın
vaziyeti hakkında M.Hoover'in bugün yaptığı iîk
beyanatı telmih ederek iltizam olunan yardımın müessir
olabilmesi için imkân dairesinde süratle yapılması lazım
geldiğini bildirmiştir,
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Propaganda serbestliği
23HAZİRAN 1961
Siyasi partiler bu günden itibaren
propaganda serbestliğine
kavuşmuşlardır. Ancak bu serbesti,
anayasarun halkoyuna sunulması
konusundadır. Milli Birlik
Komitesi'nin dün yaptığı toplantıda
aJdığı propaganda serbestliği
karanmn tatbikatmda, partilerin,
diğer konularda propagandaya
girişmeyeceği ürnit edilmektedir. Ühami Sancar
Bilindiği gibi, anayasa, 9 temmuz pazar günü halkoyuna
sunulacaktır.
Bugünden itibaren başlayan propaganda için, Temsilciler
Meclisi üyeleri, Meclis Başkanhğı tarafından tespit edilen
bir program dahilinde, yurdun muayyen bölgelerine
gideceklerdir.
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Mandela suçladı23 HAZİRAN 1990
Afrika Ulusal Kongresi lideri Nelson Mandela dün
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda ırkçıhk konusunda
herkesi suçlayan bir konuşma yaptı.BM koridorlarında
toplanan kalabalıkların alkışlan arasında genel kurula
gelen Mandela, "Bugün burada hep birlikte, BM
Evrensel Insan Haklan Bildirgesi'nin bilincinde olarak
tiranhğa karşı adaletin kazandığı bir zaferi
kutlayabilseydik, çok daha iyi olurdu. Aynmcılık insanlık
tarihinde her zaman kara bir leke olarak kalacak.
Gelecek kuşaklar, tnsan Haklan Beyannamesi'nin
deklarasyonunu gerçekleştiren bu sistemde hangi yanlışm
bu vüz karası durumu ortaya çıkardığını soracaklar"
şeklinde konuştu.
AÇIKLAMA
• Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nın, Ankara Konser
SSİODU için proje elde etme şekline, meslektaşlanmızın
ve odamızın tepkileri olmuştur. Görüşümüz, böylesine
bir anıtsal yapının, ülkemizin onuruna yaraşır bir
biçimde ve 50 yılı aşkın bir süredir izlenmiş mesleki
kurallara ve bu konuda geçerli hukuk kurallanna uygun
yollardan gerçekleştirilmesidir. Bu doğrultuda
açıklamalanmız olmuştur ve girişimlerimiz sürmektedir.
Ancak, 20 Haziran 1991 günlü gazetenizin 18.
sayfasında AA kaynaklı olarak verilen haber, bu
konudaki gerçekleri yansıtmamaktadır. Odamızın, bu
haberde belirtildîğd şekilde bir açıklaması olmamıştır.
Odamız, Bakanlıkça seçilen projenin "özgiin olmadığı",
"kopya" olduğu doğrultusunda bir göruş belirtmemiştir.
Oda bünyesinde oluşturulan bir komisyon, bu konuda
çeşitli iddiaları incelemektedir ve henüz çalışmasını
tamamlamamıştır.
Bakanlıkça seçilen projenin müellifl üyemiz Umut
laan'ın Onur Kurulu'na verildiği doğru değildir. Oda
Yönetim Kurulu'nun böyle bir kararı yoktur.
Kurallarımıza göre oda adına görüş açıklamaya Genel
Başkan ve Genel Sekreter yetkilidir. Söz konusu habere
kaynakhk edecek şekilde Odamız Genel Başkanı veya
Genel Sekreteri'nin herhangi bir açıklaması olmamıştır.
Aynca, bu konuda açıklama yapmak üzere hiçbir
üyemiz de görevlendirilmemiştir.
Saygılarımızla
ARIF ŞENTEK
Mimarlar Odası Genel Sekreteri
DÜZELTME
• 23.6.1991 (bugünkü) CUMHURİYET DERGl'de
bulmaca sayfasındaki soldan sağa birinci soru fotoğrafta
gördüğünüz ünlü karikatür sanatçımız şeklindedir.
Düzeltiriz.
J
Helsinkı
l.enınarad ^ ,
^ • J
Moskova
•^ÂnkaTa ?C£
Tunus «s» ^ /»Şam
7<"Kahıre«
DUNYA'DA BUGUN
Amstertam
Animan
Anna
Bajıtat
Baıalona
Basei
B«fn
8onn
BrûkSfH
Cennre
Cezayir
CUde
Outa
Fıankturt
Kopantag
KHn
Leftoşa
Y 17°
A 35°
k 2Sf
A 39°
A 28°
Y 21°
A 27°
B M»
Y 20»
Y 17»
A 23°
Y 20°
A 3T=
A 44°
A 46°
Y 21°
A 30°
Y 17°
A 36°
Y 16°
Y 20°
A 33°
g
Londra
Madnd
Mvlm
Montre*
MostaM
Mûnıh
S 14°
Y 16
A 29
A 27
Y 22°
Y 21°
Y te°
Y 20°
B 19°
A 46°
A 26°
A 25°
A 30°
ijnus
A 28°
Y 20°
Oslo
Pans
Prag
îtyad
Roma
Sofya
Şam
V A
Vtnedık
Vıyana
Zûnh Y 21°
TABTISMA
Boşaltma Davalarmda *Gereksinim'
Hukuk Genel Kurulu, 1984 tarihli karan ile "gereksinim"
kavramına açıklık getirmiştir. 1985 ve 1989 tarihli kararlar ise
hem kavram bakımından hem de konut sorununa yaklaşım
açısından, ülke gerçeklerine ve 1984 tarihli karara ters
düşmektedir.
Mal sahibi-kiraa ilişkisi 6570 sayılı ya-
sada düzenlenmiştir. Yasada kiraya veril-
miş bulunan taşınmazın, ancak sınırlı ne-
denlerle boşaltılmasının istenebileceği ön-
görülmüştür (md. 7). Boşaltma (tahliye) ne-
denlerinden birisi ve en önemlisi, konuta
olan "gereksinim" savıdır (md.7/b). Ko-
nut; mesken, ikametgâh kelimelerinin
Tflrkçe karşılığı olarak kullanılmaktadır
(TDK. Türkçe Sözlük). İkametgâh; yerleş-
mek niyetiyle oturulan yerdir. Bir kimse-
nin aynı zamanda birden çok ikametgâhı
olamaz (MK.md.19/1,2). Yargıtay HGK,
23.5.84 tarihli karannda yasada sözü edi-
len gereksinim (ihtiyaç) kelimesinin, "ge-
reklilik, çaresiz kalıp istemek" anlamında
olduğunu vurgulamaktadır. (E.82/6-145,
K.84/581, YKD, 86 Nisan, s. 481) Karara
göre gereksinim savına dayalı davalarda
mal sahibi açısından çaresiz kalarak boşalt-
ma isteğinde ve boşaltma zorunluluğu al-
tında bulunduğunun ya da boşaltılması is-
tenen yerin halen kirası altmda bulunan ye-
re göre daha elverişli olduğunun gerçekleş-
mesi gerekir. (GKK. m.7/d).
YargıUy 6. Hukuk Dairesi'nin 20 Ocak
86 tarihli karannda da 1984 tarihli karara
ve hakkaniyet kavramına uygun olarak an-
cak zorunlu ve sürekli gereksinimin boşalt-
ma nedeni olabileceğini ve tatil düşüncesiyle
de olsa, taşınmaza yılda birkaç ay için du-
yulan gereksinimin zorunlu kabul edileme-
yeceğini belirtmiştir. (E.85/14909,
K.86/323) (YKD. Nisan/86, s. 519).
"...Konut ihtiyacı; sürekulik göstertn bir
ihtiyaç olup mavakkat tatil geçirme, sayfi-
yc, konakfauna ihtiyaçlan gibi geçid ihti-
yaçlan kapsamaz." görüşünü haklı olarak
sürdüren 6. Hukuk Dairesi 8.2.91 tarihli
kararlıyla yine 23.5.84 tarihli HGK. kara-
rına dayanmaktadır. (E.91/1189,
K.91/1626, YKD. Temmuz 91, s. 1011).
HGK. 27.12.85 tarihli karannda Alman-
ya'da işçi olarak çalışan ve henüz kesin dö-
nüş yapmayan kişinin gereksinim nedeni ile
boşaltma davası açmasına olanak tanımak-
tadır. (E.84/6-698, K.85/1187, YKD. 86
Kasım, s. 1603).
Yine Hukuk Genel Kunılu'nun, 31 Ma-
yıs 89 tarihh" karannda ise yıllık tatili ge-
çirmek için Türkiye'ye gelindiğinde kalın-
mak üzere açılan boşaltma davasında, ge-
reksinim savının gerçekleştiğine karar ve-
rilmiştir. (E.89/6-291, K.89/402), (YKD.
Ocak/90, s. 14).
Anılan kararlardan, Yargıtay'ın
"gereksinim" savına ve kavramma ilişfein
kararlan arasında çelişki olduğu görulmek-
tedir. Hukuk Genel Kurulu, 1984 tarihli ka-
ran ile "gereksinim" kavramına açıklık ge-
tirmiştir. 1985 ve 1989 tarihli kararlar ise
hem kavram bakırrundan hem de konut so-
rununa yaklaşım açısından ülke gerçekle-
rine ve 1984 tarihli karara ters düşmekte-
dir. Y.6. HD'nin 8 Şubat 91 tarihli kara-
nnda da belirtildiği gibi "6570 sayılı yasa;
sosyal gereksinimler karşısında çıkanlmış,
sosyal içerikli bir yasadır..."
Ülkemizde kiracılar her bakımdan tedir-
gindir. Konut sonınunun toplumsal boyut-
larda huzursuzluğa neden olduğu bir ger-
çektir. "Gereksinim" kavramının genişle-
tilmesi, yasa koyucunun amacına ve yasa
hükümünün lafzına ve ruhuna aykındır.
Av. HULUSİ METtN
lstanbul
1 urda DönİKİer Gövenli Olmaü
On bir yıl sonra, on üç yıl sonra yurda dönmüş olanların,
hava alanından gözaltına ahnması ve haklarında hapis cezası
varsa gözaltından savcılığa, oradan cezaevine götürülmesi
niye?
Düşünce ile (şiddetin bir biçimi olarak)
terörtl birbirinden ayırmak, geçmişten gü-
nümüze, nice savaşım gerektirdi. "Şiddef'i
önlemek göruntüsü altmda, nice çağdaş dü-
şünce baskılandı; yeni düşünceleri toplum-
sal yaşama geçirmek isteyen nice insan iş-
kenceden cezaevine, infazdan idama bas-
kıyı yaşadı.
Düşünce ve düşünceye yönelik örgütlen-
me ve eylemliliğin, şiddetin "terör" bici-
minden tüzel olarak aynlması, demokratik
bir toplum olabilmenin gereğidir. "Terör-
k Mficadele Yasası" da bu gereksinmeden
doğmuş olmalıydı. Ne var ki Terörle Mü-
cadele Yasası, düşüncenin şiddetten, düşün-
ceye bağh olarak örgutlenmenin ve eylem-
liliğin terörden aynlması amacından farklı
amaçlarla hazrrlandığı için eylemliliği terör
ve örgtltlenmeyi de terör ve örgütlenmeyi
de terör örgütü olarak uygulamaya olanak
verecek bir özle donatıldı.
Bu yasanın demokratik olmayan hukuk-
dışı uzantısıru, yıllardan sonra yurda dönüş
yapan yazar, sanatçı, sendikacı, dernek ya
da parti yöneticüerinin gözaltına alınmalan
sürecinde, dolayh biçimde yaşamaktayız.
Yazar Dursun Akçam, on bir yıl sonra
yurda döndü ve 12 Eylül döneminde veril-
miş tutuklama karan nedeniyle gözaltına
alındı. Aynı davadan dört ayn yerde yaka-
lama emri çıkanldığını, ama tutuklamaya
neden olan davanın zaman aşırrundan düş-
tüğünün sonradan anlaşıldığını aynca be-
lirtelim.
Dursun Akçam havaalamnda gözaltına
alındığı gün, gene yurtdışından dönüşün-
de havaaianından gözaltına alınan sanatçı
Şah Tama serbest bırakıhyordu. Beş gün
gözaltında tutulan Şah Turna da on üç yıl
önceki sanatsal etkinlikleri nedeniyle 142.
maddeden verilmiş bir tutuklama karan do-
layısıyla gözaltına alınmıştı.
YürürlUkten kalkmış yasalar nedeniyle
verilmiş tutuklama kararlan gerekçe gös-
terilerek yurda dönen yazar, sanatçı, sen-
dikacı, parti yöneticisinin birkaç gün de ol-
sa, gözaltında tutulmasını, demokratik hu-
kuk devleti Ukeleriyle bağdaştırma olanağı
yoktur.
Terörle Mücadele Yasası'nın, anayasanın
eşitlik ilkesine aykın maddeler içerdiği, ge-
rek uzmanlar tarafından yazüdı, dile geti-
rildi, gerek Anayasa Mahkemesi'ne yapı-
lan başvunılarda belinildi.
Buna karşın gene de eksik kalan bir nok-
ta var.
Gazeteci-yazar Aydın Engüı, yurda dön-
dükten sonra gözaltına alındı ve 159'uncu
maddeden verilmiş birkaç mahkûmiyetin
beşte birini yatmak üzere cezaevinde kon-
du. Aydın Engin, 141 ve 142'nci maddeler-
den de ceza almışü. 141 ve 142 yürürlük-
ten kalktıgı için bu maddelerden aldığı ce-
zalar düştü. Ama 141 ve 142'nin bir çeşit
"aksesoan" sayılması gereken 159. madde-
den verilmiş cezalann beşte birini yatması
için cezaevine kondu.
Koşullu salıvermenin özünde genel affın
bulunduğunun göz ardı edilmemesi gerekir.
Genel af, ilke olarak, tüm cezalarda, belirli
bir sureyi af kapsamına alır. Bu, bir yıl, on
yıl, yirmi yıl olabilir. Koşullu sahvermede,
genel affm bu temel Ukesi ilkesi gözetilme-
liydi. Bir başka deyişle, tüm cezalann iki
ya da üç yılı, koşul aranmaksızın infaz kap-
samına ahnmalı, cezaları daha fazla olan-
lar, cezalannın kalan kısmının beşte birini
yatmış olmak koşuluyla serbest bırakılma-
lıydı. Bu, özellikle düşünceye yönelik bas-
kıcı uygulamalardan kaynaklanan ve özel-
likle gazete yaa müdürlerinin birkaç kez ce-
za almaktan kendilerini kurtaramadığı 159
gibi maddelerden hüküm giymiş olanların
uğradığı haksızlığı gidermek açısından
önem taşımaktadır. Onun icindir ki siya-
sal iktidar, zaman geçirmeksizin konuya
eğilmeli ve ek bir yasa maddesiyle bu so-
nın çözümlenmelidir.
Sonuç olarak şunlar söylenebilir:
Yurda dönüşler güven içinde olmalı.
Sürpriz gözaltılar ve sürpriz uygulamalar
dönemi sona ermeli. Bu nedenie de hakla-
rında 12 Eylül öncesi ve sonrası sonıştur-
ma açılmış, tutuklama karan verilmiş, hatta
158,159, 311, 312 gibi maddelerden kesin-
leşmiş cezası olsa da yurda dönen kişiler,
serbestçe evlerine gidebilmeli, yargıya ve in-
faza yönelik işlemler daha sonra tamamlan-
malıdır.
On bir yıl sonra, on üç yıl sonra yurda
dönmüş olanların, hava alanından gözal-
tına ahnması ve haklannda hapis cezası var-
sa gözaltından savcıhğa, oradan cezaevine
götürülmesi niye? On yıl öncesinin baskı-
cı, militer koşullannda verihniş tutuklama
kararlannm ve hatta cezalann, geçmişte
kalması ya da bir hoşgörü ortamında ta-
mamlanması için çaba harcamak yerine bu-
nun amansız izleyicileri ohnak niye?
MDZAFFER İLHAN ERDOST
İHD Ankara Şube Başkanı
DUYGU ASENA
Kadının
Adı Yok
MAHKEME KARARI
İLE
BASKI
AFA YAYINCILIK A.Ş.
Babıalı Cad SıhhıyeApt 19 8 Cağaloğlu istanbul
526 39 80
Hepimizin Hocası
Prof. Dr.
Cİ1HT BORÇBAKAN'ın
kaybından büyük üzüntü duymaktayız. Tüm
Türk Hekimlerine başsağüğı dileriz.
ANKARA KULAK BURUN BOGAZ
DERNEĞİ
SATILIK
Halı saha, lokal ve çay bahçesi
Tel: 323 11 21
Bayram günlerinde, bütün Türkiye'nin
gazetesi Gazetecüeı Cemiyeti'nin
yayınladı^ı lstanbul Bayrjun'dıı.
Nerede olursanıı olun, bu güzel tatü
günlflrini gazetenizle renklendirebilinriniz.
BAYRAM'DA
İSTANBUL
A 121111
OKÜNUR! Adm:
Gazetecıler Cemıyetı
Cağaloğlu-İstanbul
Tel: 513 83 00 (3)
Teleks: 23508 yeti tr
Fax: 526 80 46
Te! 117 24 05 - 117 30 87
ÇALIŞANLAREV SORULARI
SORUNLARI
Yılmaz Şipal
8.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-islanbul
Ödemeli gönderilmez.
AJNKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Eşşek Gelmiş,
Eşşek Gideceksun!..
Ali Yüce'nin "Bayramlık" şiiriyle girmek istedim, bu "An-
kara Notları"na, şiir şöyle:
"Unutma tatlı kız / Ben seni bir bayram günü / Yanlışlıkla
öpmüştüm / Memelerin tomurcuktu daha / Saçların akma-
mıştı omzundan / Gelincik tariasında oynarken / Ben seni
yanlışlıkla öpmüştüm / Gebe kalmıştın utangaç bir kelebek-
ten.
Gece bahçelerinde denizin / Kara güller kanlı bayraklar /
Kız ben senin yüzûnden / Eğri bir gemiye binmiştim / Kay-
gan felsefe plajlarında / Üstsüz şiirler altsız romanlar / Bay-
ramınız kutlu olsun / Büyük boy ozanlar yazarlar.
Işığı görünce / Altını ıslatan devier / Çok yıldızlı sömürge
otellerinde / Kanla kafa çeken sultanlar / Kekeme şiirler dil-
siz romanlar / Kız ben seni yanlışlıkla kandırmışım / özgür-
lüğe şu kapıdan girilir / Bu kapıda köpek var / Size balonlu
sakız yok / Orta boy küçük boy ozanlar ozancıklar.
Kapalı şiir kilitlı düğümlü şiir / Ayaksız at balsız an sütsüz
inek / Kara gül kuru gül çürümüş gül / Ben seni yanlışlıkla
koklamışım / Bilmiyordum gebe kaldığını / Büyük boy bir kal-
pazandan / Evrensel bir tarih çıkardım / Kart erkeklere etini
satan / Taze bir dulun günlüğünden.
Barışçı toplar tüfekler bombalar / Sevgi elçisi uçan mer-
miler / Kocasız kadınlar babasız çocuklar / Topal barış sağır
uygarlık hey! / Savaş deyince ağzının suyu akan / Büyük boy
sömürge bekçileri / Kapı kapı dolaşıp aferin toplayanlar / Ya-
lanlan içme suyumuza karışmış / Teneke kuyumculan kar-
ton çiçekler / Bayramınız kuttu olsun / Yabancı banknot çu-
valları."
• • •
Gazeteci Aydın Engin, Almanya'dan gelir gelmez, ayağı-
nın tozuyla girdiği Bayrampaşa Cezaevi'nden, erken çıktı! 103
günlük hapis cezası olduğunu bilen Aydın Engin, 12 Eylül
öncesınde gözaltında tutuklu kaldığı 85 günü unutmuş git-
mişti! Cezaevi yöneticisi:
— Aydın Bey, sizi ayın 15'inde kapı önüne koyacağız! de-
yince Aydın Engin:
— Nasıl olur efendim, ben hesabını yaptım, 10 eylülde çı-
kacağım!
— Ne 10 eylülü? 15 haziranda çıkacaksınız!
Aydın, cezaevi yöneticisinin 15 eylülü düşünerek öyle söy-
lediğini sanıyordu. Savunmanı Atilla Coşkun, Aydın Engin'e
azıcık çıtlatmış:
— Daha erken çıkabilirsin, bunun için çabalıyorum. Ama,
şimdi gününü söylemem. Sürpriz! diyordu. Atilla Coşkun'un
dediği çıktı...
Aydın Engin, Bayrampaşa'da kaldığı kısa süre içinde, ko-
şullu salıvermeden yararlanamayıp, içeride kalan solculann,
sabırla Anayasa Mahkemesi kararını beklediklerini gözledi.
Cezaevlerıne haberler erken geliyordu:
— Raportör raporunu hazırlayıp vermiş, Anayasa Mahke-
mesi kısa süre içinde, raporu görüşecekmiş!
Ahmed Arifin cenaze töreninde, Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı Yetka Güngör Özden'i TV'de izleyen hükümlüler
— Yav, başkan da cenaze törenindel Git otur çalış! diyor-
lardı.
Cezaevlerinde yatanlann ruhsal durumlannı anlamak ge-
rekir. Adalet Bakanlığı yetkililerinin bunu anladıklarını düşün-
mek oldukça güç. Bakanlığın, "açık görüş"e ilişkin son ge-
nelgesi; bayram bayramlıktan çıkarıcı nitelikteydi. "Terörle
Mücadele" yasası uyarınca,' Anarşi ve terör suçlarından hü-
kümlü ya da tutuklu olanlar" Kurban Bayramı'nda açık gö-
rüş yapamayacaklardı. Oisiplin cezası alanlar, kaçan ya da
kaçma girışiminde bulunanlar, cezaevi yönetimıne karşı is-
yan eytemi gerçekleştirenler de açık görüş olanağından ya-
rarianamayacaklardı. Adalet Bakanlığı'nca savcılara yollanan
genelge, iptal istemiyle Danıştay'a gitti. Danıştay da istemi
reddetti.
Bir 'Ankara Notlan"nda, Anayasa Mahkemesi'nin "Terör-
le Mücadele" yasasına ilişkin başvuruları, altı aydan önce
sonuçlandıramayacağını yazmıştım. Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör Ûzden:
— Bu bilgiyi nereden aldığınızı bilmiyorum. Ancak biz, adli
tatil yapmadan çalışacağız. Anayasa Mahkemesi üyeleri izin-
lerini, çalışmaları aksatmayacak biçimde düzenleyecekler de-
di.
Anayasa Mahkemesi raportörü henüz çalışmasını bitirmiş
değildi.
Aydın Ergin'den sonra, Dursun Akçam, geçen birkaç gûn
içinde de Hasan Gürkan, Naci Kutlay sürgünden yurda dön-
müşlerdi. Yurda dönenlerin kiminin evlerinde bayram vardı.
Aydın Engin, o sürgündeyken ölen annesinin gömülüne git-
ti... Gazeteci Deniz Teztel, bayramı emniyette, gözaltında ge-
çirecekti. Bayram, gözaltında, cezaevlerinde geçireceklere,
kutlu olsun!
Salı akşamı Sovyet Elçisi Çernişev'in basına verdiği kok-
teyl Hginçti. Büyükelçi Çernişev, Türk gazetecilere:
— Sizlerle daha sık görüşmek istiyoruz! dedi.
Sovyet Radyo Televizyonu temsilciliğine Anatoli Korrtski
atanmıştı. Daha önceki Sovyet TV temsilcisi İhsan Mustafa-
yev üç hafta önce, Moskova'da kanserden ölmüştü. Musta-
fayev'i de tanırdım. Kokteylde, Hasan Yalçın, Baki Özilhan,
Şefik Kahramankaptan, daha bir grup arkadaş büyükelçiye
sorular soruyorduk:
— Sayın büyükelçi, sosyalizm öldü mü?
— Sosyalizm ölür mü hiç? Dünyada sosyalizm bir ülküdür.
Sovyetler'den önce de dünyada sosyalizm vardı. Sosyalizm,
gelecekte daha da güçlü olarak gelişecektir. Biz, sosyalizmi
kurduktan sonra, otuz yılda her şeyi çözeceğimiz enayiliği-
ne kapıldık.
Büyükelçiye sordum:
— Sosyalist ülkelerde sosyalizmin tökezlemesinde, C\A-
nın rolü az mı çok mu? Ne diyorsunuz?
Büyükelçi, ellerini açtı:
— Çok, çok büyük! dedi. Bunu da ileride, CIA ajanlarının,
başkanlannın anılannda okuyacaktık. (Polonya'daki etkisine
bir 'Ankara Notlarfnda değinmiştim. Dediklerimin tümü çık-
tn)
Kokteylde Rus votkası yoktu; şarap, rakı, viski, cin vardı.
Içkileri içerken "Na zdaroviya" yani "şerefe" dedik. Alman-
lar "prosit" İskandinavlar "scol" diyorlar. Çokluk İskandinav
ülkeierinde, Almanya'nın da kuzey bölgelerinde "prosit" deyip
kadeh kaldınrken, karşınızdakinin gözlerine bakacaksınız. Bir
süre böyle bakılacak! Almanya'da Karadenizli, arkadaşı Te-
mel'e şöyle demiş:
— Prosit deyincas, pööyle gözlerinin içine bakacaksın. Eş-
şek gelmişsin, eşşek gideceksun!
Bu fıkrayı, eski çalışma bakanlarından Karadenizli Ali Rı-
za Uzuner anlattı: Ali Canpolat, Mükrem Erkin, Dursun Atıl-
gan, birlikte birkaç kadeh içerken, iskandinav ülkeierinde, iç-
kinin nasıl içilecegini, emekli elçi Sacit Somel iyi biliyor. Bir
evde konukların sayısı sekizi geçmiyorsa, herkes tek tek ev
sahibinin onuruna içiyor. 15 kişi filansa içilmiyor. O zaman,
ev sahibini sarhoş etmek istedikleri anlamına geliyor!
• • •
Bugün, Köy Enstitüleri'nin kurucusu İsmail Hakkı Tonguç1
un ölümünün yıldönümü, Tonguç, 1960 yılının 23 haziranın-
da ölmüştü. İsmet Paşa, Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Ton-
guç, Köy Enstitüleri'yte birlikte anılıp, yaşatılacaklar. Köy Ens-
titüjeri'ni kapatanlar ise, unutulup gidecekler. Köy Enstitüle-
ri'ni, Türk halkına çok görenlere ne demeli? Ya onun adını
da anmayanlara?
İLAN
GAZtOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK
HAKİMLİĞt'NDEN
Esas No: 1991/231
Edirne ili, Havsa, Osmanlı Köyü Hane: 222 C:6 S:15'de nOfusa ka-
yıtlı Mehmet Ali ile Fatma'dan olma 31.3.1931 dojumlu Remzi Kut-
un Edirne'den Istanbul'a geldiği oradan Israil'e gittiği ve bir daha ken-
disinden haber alınamadığı bildirildiğinden, gaip hakkında maluniut;
olanlann mahkemenuzin 1991/231 esas sayılı dosyasına 3 ay içinde
malumat vermeleri hususu ilan olunur. 19.6.1991.
FLnın- 73ıi7