23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 HAZİRAN 1991 EKONOMÎ CUMHURÎYET/13 SERBESTPfYASADA DÖVİZ ABDDoJan MranMarta Isviçre Frangı HoBanda Flonnı İngifiz SterM Fransız Frangı 100 İ.Lıret S.ARiyaS Avus Şîlını Alış 4320 2400 2780 2120 7000 700 320 1130 338 Satış 4330 2410 2790 2130 7100 715 328 1140 345 M.BANKAS PİYASALARI TL Pıyasası Oövtz Aton Piyasası Ort Faz (%) Işi HJC. (lHyar TL) Oolar kapanış (TL) Işl Hac.(Milyon S) Kapamş (ons/$) Işlem Hacm (kg) 70.9 2 959.8 4331 34 55 366.7 253 MJIN6ÜMÜŞ Cumrıunyet Reşat 24 ayar altın 22 ayar hleak 900 ayar gûmûş Alış 338.000 340.000 51,300 45.950 657 Satış 342 000 360 000 51500 50 300 Kredi stokıı 76.1 trilyon • Ekonomi Servisi — Kredi stoku 28 Aralık 1990-31 Mayıs 1991 tarihleri arasındaki beş ayhk dönemde 15 trilyon 291 milyar lira genişleyerek 76 trilyon 105 milyar lira oldu. Dıracatçılara imalat izni • ANKARA (ANKA) — Dıs ticaret sermaye şirketlerinin doğrudan imalat ve imalat dışı faaliyetlere yatjrım yapamayacaklarına ilişkin düzenleme kaldırıldı. Dış ticaret sermaye şirketlerine ilişkin tebliğde değişiklik yapan tebliğ Resmi Gazete'de yayımlandı. Yeni tebliğ uyarınca dış ticaret sermaye şirketleri artık yatırım yapabilecekler. Şekerbank'a kredi • EKonomi Servisi — Şekerbank, Amerikan Expres Bank önderliğindeki bankalar konsorsiyumundan 10 milyon dolarlık döviz kredisi sağladı. Genel mfldür Aydın Ayaydın, "Bu kredi Şekerbank'a ve Türk ekonomisine güvencenin bir göstergesidir. 1 yıl vadeli kredi şeker ihracatının fınansmanında kullanılacak" dedi. ArapTürk bankasımn sermaye payı • ANKARA (ANKA) — Arap-Türk bankasının sermaye yapısında yabana ortakların payı azalırken, biri yerli diğeri yabancı iki kuruluş dafaa bankaya ortak oldular. Daha önce 52 milyar lira düzeyinde bulunan bankanın sermayesi son antınmla birlikte 100 milyar liraya çıkanldı. Önceki sermayede yabana ortaklardan Libya Arab Foreign Bank'm yüzde 47.70, Kuwait Investment Company'nin ise yüzde 12.30 oranında payı bulunuyordu. Son antınmda Libya Arab Foreign Bank'ın iştirak payı 24 milyar 800 milyon liradan 47 milyar 692.8 milyon liraya yükselmesine karşın pay oranı değişmezken Kuwait Investment Company'nin pay oram yüzde 6.4'e geriiedi. Konut için avans • ANKARA (AA) — Toplu Konut İdaresi tarafından, bankalara başvurusu yapılan, bin ve daha fazla konutluk projeler için, inşaat seviyesi subasmanma geldikten sonra talep edilmesi halinde açılan kredinin yüzde 2O"si kadar avans verilebilecek. Toplu Konut İdaresi'nin konuya ilişkin tebliği Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Şahinler Holding • İSTANBUL (AA) — Şahinler Holding Genel Koordinatörü Adnan Pelvanlar, Türk tekstil sektöründeki sorunların olduğundan fazla abartıldığını söyledi. Pelvanlar, düzenlediği basınla sohbet toplantısında, şirketler grubunu basına tanıttı. Pelvanlar, tekstil sektöründe teknolojinin yenilenmesi kaydı ile kalite ve nıoda üretime gidilerek dış pazarlarla rekabet yapılabileceğini ifade etti. SATILIK Halı saha, lokal ve çay bahçesi Tel: 323 11 21 Peugeot, yerli ortağı Çukurova Grubu'na rest çekti Nissan varsa yokum ESİN SUNGUR Türkiye'ye Asil Nadir ve Çukurova Gru- bu ile birlikte otomobil fabrikası kunnak niyetiyle gelen Peugeot'nun, Nadir'in pro- jeden çekilmesinden sonra ortaklığını sür- dürdüğü Çukurova Grubu ile sıkıotısı var. Türkiye'de yatınm yapmaya kararh olan Pe- ugeot, Çukurova Grubu içinde yer alan BMC'nin Nissan'la ortakhk kurmasına iti- raz ediyor. Peugeot'nun, Türk ortağınm ye- ni girişimi konusunda "Nissan varsa biz yokuz" dediği öğrenildi. Türkiye'de 100 bin otomobil kapasiteli bir fabrika kurmak için Asil Nadir ve Çuku- rova Grubu ile birlikte DPT Yabana Ser- maye Baskanlığı'na başvuran Peugeot, Polly Peck'in zor duruma düşmesinden son- ra "gerekirse yüzde 100 yabancı sermayey- le yaünma devam ederim" demişti. Daha sonra Çukurova Grubu ile anlaşan Peuge- ot, ikinci bir Türk ortakla anlaşma kapısı- nı da açık bırakarak DPTye yeni bir proje sundu. Yeni projeye göre yatınmın yüzde 65'ini üstlenen Peugeot, Çukurova Grubu içinde yer alan BMCnin distribütörü oldu- ğu Japon Nissan'la otomobil fabrikası kur- raa girişimleri üzerine sesini yükseltti. Türkiye'deki yeni hükümet oluşurnlanmn sonucu konusunda da tereddütleri olduğu bildirilen Peugeot'nun yerli ortağına, "Iki otomobil fabrikasuu birden idare edemez- stn. Eğer Nissan'la yatınma kararlıysan ben yokum" dediği öğrenildi. Çukurova'nın oto- mobil yatınmı yapacağı ortadığı seçmesıni isteyen Peugeot'nun, Türkiye'ye çok fazla sayıda yeni yatınma gelmesinden de tedir- gin olduğu bildirildi. "Tiirkiye bu kadar çok yatınmı kaldınnaz" diyen Peugeot yetkili- leri, bir yandan yerli ortağınm karar verme- sini beklerken, bir yandan da kurulacak ye- ni hükümetin uygulavacağı poütikalan izliyor. Peugeot'nun "ya ben ya o" tavrını getir- diği Nissan yatınmı ise hâlâ belirsizliğini ko- Peugeot Peugeot, yerli ortağı Çukurova'ya "Iki otomobil fabrikasını birden idare edemezsin" dedi. Çukurova Grubu yetkililerince çelişkili açıklamalar yapılan Nissan yatırımının niteliği belirsiz. Nissaa ruyor. Çukurova Grubu yetkililerince hak- kında çelişkili açıklamalar yapılan Nissan yatınmı, bir varsayıma göre 100 bin kapa- siteli, bir başka varsayıma göre ise 20-30 bin kapasiteli olacak. Çukurova Grubu'nun Adana'daki eski bir traktör fabrikasında devreye gireceği açıklanan Nissan yatınmı konusunda Çukurova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karameh- met, montaja dayalı 20-30 bin adetlik bir üretimden söz ederken, BMC ile Nissan'ın geçen ay yaptığı basın toplantısında 100 bin adet kapasiteli bir fabrikanın kurulacağı açıklanmıştı. Aynı açıklamada yaklaşık 1 trilyon lira değerinde olacak yatınmın 1993 başında devreye gireceği öne sürülmüştü. Nissan yatınmının belirsizliğine ilişkin yapılan yorumlarda, projenin nitelik değiş- tirmesinin Peugeot'nun baskısından kay- naklandığı görüşü yer alırken, kimi çevre- ler de yatınm yapüacağı açıklamasımn it- hal edilen Nissan'lann iç piyasada daha çok alıcı bulmasımn amaçladığuu iddia ediyor- lar. DPT yetkilileri ise, Nissan yatınmı ko- nusunda bugüne kadar kendilerine her han- gi bir projenin gelmediğini belirterek, "Bi- zim için kapasitenin büyüklüğü önemli de- ğil. Eger 100 bin kapasite ile kurulnrsa teş- viklerden vararlanır.' diye konuştular. DPT yetkilileri, yabana sermaye yatınni' cüannın Türkiye açısından önemine de de- ğinerek yatmmlann başlangıçtaki büyükJük ve küçüklüğünden çok, ciddiyetinin anlamlı olduğunu söylediler. "Kimi yatınmlar kfi- çök çapta başlayıp daha sonra hızia gdiş- me gösterir. Bazdannda ise büyök rakam- larla başlanır ama sonuç alınmaz" diyen DPT yetkilileri, bu görüşlerine Türkiye'de geçen yıl üretime geçen Opel yatmmını ör- nek gösterdiler. Yetküilerin konuyla ilgili açıklamalan şöyle: "Opel Türkiye'de ise 10 bin adetlik flre- tim kapasitesiyle basladı. Geiisinin yılı dol- madan kapasitesinin yüzde 50'si için ihra- cat baglantısı yapü. 1992'de dc kapasitcyi 25 bin adete çıkaracak. Bu geiişme seyrin- de eger uygnn piyasa koşoUan bulunursa kapasitenin 100 bine çıkması işten degil." Bu arada DPT Yabana Sermaye Başkan- hğVndan alınan bilgiye g,öre, Türkiye'de 400 milyon dolarlık yatırım yapacak olan Peu- geot, bu yatınmın 150 milyon dolarlık bö- lümünü öz kaynak, 250 milyon dolarlık bo- lümünü ise dış kredi olarak getirecek. 150 milyon dolarlık öz kaynağın yüzde 35'i Çu- kurova Grubu tarafından karşılanırken, ya- bana ortağa kalan yüzde 65'in yüzde 30*luk bölümü Citroen'e ait. önümüzdeki günler- de Çukurova Grubu ile birlikte 3.5 milyar lira sermayeli pilot şirket kuracak olan Pe- ugeot'nun, sermayesi daha sonra 500 mil- yar liraya çıkarıiacak olan şirkete ikinci bir Türk ortak arayışını sürdürdüğü bildirildi. 100 bin adet kapasitesi olacak fabrikada 4200 kisi istihdam edılecek. Turizın sektörüne solukANKARA (Cumhuriyet Bü- rosıı) — Türkiye Kalkınma Ban- kası (TKB), Yüksek Planlama Kurulu (YPK) karanna dayana- rak geri ödeme zamanı gelen tu- rizm kredilerini erteleme işlemi- ni sürdürüyor. Banka bugüne kadar 180 milyar lira civarında borç erteledi. TKB Genel Müdürü İsmail Emen, Yüksek Planlama Kuru- lu'nun turizm sektörünün kredi borçlannın ertelenmesine ilişkin karannı uygulamaya koydukla- nnı açıkladı. Turizm sektörünün 800 mil- yar liralık bir anapara ve faiz ödemesi bulunduğunu kaydeden Emen, kurul karan uyannca tu- rizmcilerin 31 Ağustos 1991 ta- rihine kadar olan borçlannı er- teleyeceklerini, ertelemeyle ilgi- li işlemleri firmaJarla yüzyüze görüşerek uygulamaya koyduk- lannı söyledi. Emen, turizm kredileri erte- lenmesine ilişkin YPK kararın- da bankaya 100 milyon dolarlık bir kaynak sağlanmasının da yer aldığının hatırlatılması üzerine şöyle konuştu: "Bununla ilgili bir kaynak ak- tanmı olmadı. Ancak Hazine ve Dış Ticaret Müstesariığı kendi imkânlan çercevesinde sermaye- mize mahsuben aylık 50 milyar lira dolayında bir ödeme yapı- yaklasık bir 100 milyar liralık daha kaynak sagianır durumda. Bir de dış kredilerden sagladığı- mız fonların bir bölümünü er- teleme için kullanıyoruz." Emen, dış kredilerin erteleme- de kullarulmasırun bankanın kaynak mahyetini arttınp antır- madığı biçimindeki sonıya da şu karşılığı verdi: Türkiye Kalkınma Bankası, YPK karan uyannca turizm sektörünün 180 milyar liralık kredi ana para ve faiz borcunu erteledi. Ertelemeye dış krediler, Merkez Bankası ve Hazine'den finansman sağlandı. yor. Bu ödemeden bugüne ka- dar kasamıza 100 milyar lira gir- di. Aynca erteleme için kullandı- ğımız kaynaklann bir bölümü de Merkez Bankası reeskont kredilerinden oluşuyor. Merkez Bankası da bize bu konuda an- layışlı davranı>or. Onlar da bi- ze erteleme yapıyorlar. Boylece "Kaynak maliyetinde bir ar- tış olabilir. Ama biz sekrönin menfaatini on planda tuluyo- nız. CMaya sektör olarak bakryo- ruz ve içinde bulunduğu prob- lemli durumdan çıkmasına yar- dımcı olmaya çalışıyoruz. Erteleme sırasında, turizm şirketlerinin 31 Aralık 1990'a BROUP OnlyThe Best To Apply For Top Auditing Posts As part of Ciments Français, the world's thırd largest cement prodifcer, we need a hıghly qualified person to work and report to top management at our head office in Istanbul as Internal Audit Director and should have the follovvıng qualıfıcatıons: • internal - external auditing expenence for mınımum 5 years unıversity degree (at tıome or abroad) Excellent Englısh (plus French ıs an asset) corporate sense to follovv through the Group's policy and procedures ability to organize, lead and implement free and vvillıng to travel familiar wıth computer processıng 30-35 years old We also need Experienced Internal Auditors who vvıll be based ın Istanbul and should have the follovvıng qualıfıcations . • internal - external auditing experıence for mınimum 2 years • university degree • good command of English (plus French ıs an asset) • free and vvillıng to travel • familiar vvıth computer processıng • 25-30 years old Please send your detailed C.V. and a recent photograph to SET GROUP HOLDİNG A.Ş. HUMAN RESOURCES DEPARTMENT Büyükdere Cd. 78-80 Akabe Ticaret Merkezi Kat: 6/601 80290 Gayrettepe-İSTANBUL All applıcations vvıll be trealed in strict confidence. kadar lahakkuk etmis borçlan- nı ödemeierini veya takside bag- lamalannı istiyonız. Bu kosul- laria erteleme yapıyonız. Ama- cımu üzüm yemek, bağayı döv- mek degü." YPK karan ne diyor? Turizm sektörünün Körfez krizi ve savası dolayısıyla zor duruma girdiği ve borçlarını ödeyemediği biçimindeki yakın- maiarın ardından Yüksek Plan- lama Kurulu 18 Şubat 1991 ta- rihinde aldığı bir kararla bu borçlann erteienmesini kararlas- tırmıştı. Karara göre ilk odemesi 31 Ağustos 1992'den başlamak üzere t'urizmrilerin borçlan 6'sar aylık taksitlerle tahsil edilmek üzere 2 yıl süreyle ertelenecek. Bu borçlann tahakkuk tarihle- ri itibanyla ABD Doları'na çev- rilmesi ve yatınmcılardan öde- me süresi içinde kaynak maliyeti artı 2 puan banka komisyonu tahsil edilmesi öngörülmüştü. BOYNER Erken seçim gelmeli ANKARA (UBA) — Türkiye Sanayici ve lşadamlan Derneği (TÜSİAD) eski Başkanı Cem Boyner, hükümetteki değışikli- ğin arkasından erken seçim gel- mesini istedi. Cem Boyner ANAP kongre- sinin ardından başbakanın de- ğişmesi ve hükümette yapılacak değişikliklerle ilgili olarak gö- rüşlerini açıklarken siyasette ya- şanan değişikliği olumlu bul- duklanmn belirtti. Boyner, "Si- yasette bir değişiklik oldu. An- cak ekonomide ne olacağını za- man ve Ekrem Pakdemirli Ho- ca gösterecek, bekleyip görece- ğiz, gelişmeleri dikkatle izli- yoruz" dedi. Cem Boyner, "Siyasetteki bu değişiklik yeterli mi" sorusunu ise "Şimdi siyasette küçük bir değişiklik yaşandı. Hükümetteki değişikliğin arkasından erken seçim gelmeli. Ülkede yaşanan belirsizliğin giderilmesi için bir erken seçime ihtiyaç var. Bu is- tikrar sağlayacaktır" diye cevap- landırdı. Şu anda ekonomide önemli bir sıkıntımn yaşandığım, ancak bu sıkmtının uygun politikalar- la atlatılabileceğini kaydeden Cem Boyner, Türkiye"nin gele- ceğine umutlu bakmak gerekti- ğini söyledi. Adana Çimento Ertüzün'den suçduyurusu ANKARA (UBA) — Doğru Yol Partisi Zonguldak Milletve- kili Tevfık Enüzün, özelleştirme kapsamında şubat ayında halka arz edilen Adana Çimento için, devleti 125 milyar lira zarara uğ- rattıklan 'insider trading' yoluy- la bazı kişilerin yüzde 266 do- layında haksız kazanç sağlama- lanna neden olduklan gerekçe- siyle Kamu Ortaklığı İdaresi ve Sermaye Piyasası Kurulu yöne- ticileri hakkında kamu davası açılması istemiyle Ankara Cum- huriyet SavcıIıgYna suç duyunı- sunda bulundu. EKONOMİDE KULJS ME3ULTAMER i vermenin bedelitiminin bu konuyla ilgili sorun- larımıza yanıtı "Cemil Tarhan, bazı yetkili ve sorumlulukla- nnı kötüye kullanarak yap- maması gereken gri alana düşmüştür' yolunda. Zaten bu nedenle canları epey sıkıl- mış görünen Çukurovacıların daha fazla aynntı vermeleri de kuşkusuz beklenemez. Bankacılık kulislerinde anla- tılan ise Cemil Tarhan, Ulus- lararası'nın daha ait düzey- deki birkaç personeliyte bir- Çağdaş yöneticilik- te yetkile- rin dağıtıl- ması esas. Ancak yet- kileri dağı- tan çağdaş yöneticiler bazen zorMelib Aras durumda da kalabilryoriar. Çukurova Grubu'nun sahibi bulunduğu Uluslararası En- düstıi ve Ticaret Bankası'mn Genel Müdürü Melih Araz gi- bi... Citlbank kökenli olan Melih Araz, Uluslararası'na transfer olduktan bir süre sonra Crti- bank'tan tanıdığı Cemil Tar- han'ı Genel Müdür Yardımcı- lığı'na getirmiş ve güvendiğı bir kişi olarak ona önemli yet- ki ve sorumluluklar vermişti. Ama Cemil Tarhan bu haf- ta başında Uluslararası Genel Müdür Yardımcılığı görevin- den bizzat Melih Araz tarafın- dan alındı. Araz için Tarhan'a verdıği yetkinin bedeli ağır ol- muştu. Bankacılık kulislerinde anla- tıldığına göre, Cemil Tarhan, bankanın kaynaklanndan ken- disine kışisel çıkar sağladığı gerekçesiyle Uluslararasj'nda- ki görevinden alınmış. Kimine göre bu 'işin maJİ bilançosu 3-4 milyar lira, kimine göre da- ha mütevazı. 1 milyar lira do- laylarında... Çukurova Grubu üst yöne- îstanburdan Şatalinler geçti • "Çok planlı ekonomi, Insanın doğası- na aykın... Bu tür bir uygulamayla ancak ölüler yani hiçblr şekllde tepki veremeye- cek olanlar yönetilebilir..." • "Aiaeddin'in slhirli lambasındakj cin dı- san çıktL Şlmdl bu cinle ne yapacağımızı bilemiyoruz..." • "Kostüm artık eskimistl. Değiştirmemlz gerekiyordu. Buna karar verdlk. Ama ney- le değistireceğimiz henüz belli degil..." Yukandaki cümleler Sovyet lideri Mlhail Gorbaçov'un ekonomi danışmanlarından Stanislav Şatalln'e ait. Nejat Eczacıbası'nın kurduğu Ekonomik ve Sosyal Etüdler Kon- ferans Heyeti tarafından Türkiye'ye davet edi- len Şatalin, bir dizi toplantıya kâtıtdı. İstanbullu iş çevreleri, gazeteciler ve atedemisyenler Şatalin'i tanıma olanağını buldular. Şatalin'ın kabına sığmaz ve esprili bir kişi- liği var. Tercüman aracılığıyla konuştuğu hal- de söylediği 3 cümleden biri espri yüklü. Özel- likle toplantıların öncesindeki ayaküstü soh- betlerde... Şatalinler ailece ekonomist. Eşi, 2 kızı ve damadı... Bir ailenin 5 bireyinden beşi de eko- nomi yüksek ögrenimi gördüğü halde Şata- lin, "Ekonomist olmak aptalca bir şey" di- yor ve aşağıdaki fıkrayı anlatıyor: "Çesitli insan beyinleri satılryormuş. Hepsinin flyatları farklı, ama birbirine ya- kınmış. örneğln bir matematikçlnin beyni 25 dolarmış. Fizikçininki Istenirse 27 dolar ödemek gerekiyormus. Doktorunki 29 do- lara satılryormuş. Ama ekonomistin beyni- nln fiyatı 500 dolarmış. Bunu fark eden biri satıcıya sormuş, ne- den ekonomistlerin beynl bu kadar pahalı diye... Satıcintn yanıtı: Çünkü bir beyin elde edebilmek için yüzlerce ekonomistin kafa- sını parçalamama gereklyor..." Şatalin kendisini 'iyimser' bir insan olarak görüyor. Sovyetler'de iyimserlikte kötüm- seriik arasındaki farkı da şöyle anlatıyor: Kötümser, "Bugün çok kötü, yarın daha da kötü olacak. öbür gün hepsinden daha kötü olacak" der. Benim gibi iyimserler ise "Bugün o kadar kötü ki yannın daha da kö- tü olması mümkün değil" diye düşündüğü için yarına umutia bakar. likte hisse senedi, döviz alım- satım işlemleri ve yatırım fon- iarıyla bankanın deklare etttği saatlerin dışındaki saatlerde oynayarak maddi çıkar sağla- mış. Örnegin aslında 12.00'de yapılan bir işlem saat 1OO0'da yapılmış gibi gösterilerek ya da döviz alım satımlarında çapraz kurlar açısından avan- tajlı saatte yapılan bir işlem, daha az kârlı bir zamanda ya- pılmış gibi gösterilerek kişisel çıkar sağlanmış. Aksoy davayı kaybetti İktisat Bankası sahibi Erol Aksoy, Va- kıflar Ban- kası Genel Müdürü İs- met Alver ve Aktif Finans Factoring Genel Müdürü Ferruh Tanay aleyhine 1 yıl kadar önce açtığı davayı kay- betti. Erol Aksoy'un eski yö- neticısi Ferruh Tanay ile Is- met Alver aleyhine 'haksız rekabet yaratryortar' suçla- masıyia Şişli 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açtığı dava geçen cuma günü davalı'la- rın beraatiyle sonuçlandı. Vakrflar Bankası Genel Müdürü İsmet Alver ilk ce»- seye gitti, diğerterine katılma- dı. Erol Aksoy hiçbirine gel- medi. Aksoy'un Factoring şir- ketinde genel müdürken Al- ver tarafından transfer edilen ve Aksoy'a rakip şirketin ba- şına getirilen Ferruh Tanay ise tüm celselere katıldı. Da- va 7-8 celsede bitti. Aksoy'un "Eski isindeki bilgi biriminl ve know- how'ını yeni işlne götürme" ve 'bilgi ve teknoloji calma' gibi gerekçelerle açtığı dava- ya, duruşmaları izleyen gaze- teciler bile şaşırdı. Bu dava kazanılacak olsa, bir gazete- den diğerine geçen gazeteci- ler hatta bir ışten diğerine ge- çen profesyoneller için dava edilme yolu açılmış olacaktı. Bayan Şatalin eşini frenliyor Stanislav Şatalin kürsü- de. "500 gün planının mi- marı benim. Ama maale- sef bu plan hakkında ar- tık konuşa- mam, çünkü onu gömdü- ler. ölüler hakkında da konusul- maz..." derken tam karşısında oturan eşi Tatyana Şatalin kaş-göz işaretleriyle "lleri gitme" gibisinden eşini uyanyor. Tatyana Şatalin, Komünist Parti üyesi. Stanislav Şatalin "Ben partiden aynldım. Demokratik Rusya hareketlnin üyesb/im. Ama her aileye bir Komünist Partisi üye- si gerek. Tatyana da o Islevi yerine getlrtyor" diyor. Tatyana Şatalin Moskova Demiryollan Üniversitesi'nde öğretim üyesi "Ne dersi veriyorsunuz" dediğimizde yüzünü buruş- turarak "Halk ekonomisi" diyor. Neden di- ye sorduğumda ise şu yanıtı veriyor: "Sovyetler'de hayat sizin burada oldu- ğu gibi kolay değil. Saatlerce kuynıklar- da beklryorsunuz. Evinizi kendiniz temiz- lemek zorundasınız. Aynca Stanislav'ın sağhğı yerinde değil. Ona daha çok vaMt ayırmak zorundayım..." Tatyana Şatalin biri 32 diğeri 30 yaşlann- daki 2 kızlarıyla damadının da ekonomist ol- duğunu vurguluyor. Ancak Stanislav Şata- lin'le ortak kızlanmn Amerikan ekonomisi okuması ve New York'ta 3 ay eğitim görmüş olmasından çok gururiu olduğu her halinden belli. "O geçerli bir iş yapıyor, onun istlk- bali pariak" diyor. Bay Şatalin'ın ilk eşinden olan 32 yaşındaki kızlanmn ise ekonomi mu- hasebesi gibi istatistiğe dayanan bir branş- tan mezun olduğunu anlatırken yüzünü bu- ruşturuyor. Damatlan ise iş idaresi, pazarfama eko- nomisi türünden bir branşta uzmanlaşmış. Anlaşılan tüm bireyleri ekonomist olan Şa- talin ailesinde ekonominin her telinden ça- lanlar var. Değişen Pakdemirli mi, yoksa... Odalar Birliği Başkanı Ya- lım Erez'e hafta içinde bazı gazeteci arkadaşlarımız sor- muşlar: "İş dünyası olarak Ekrem Pakdemirii'yi bir za- manlar o kadar eleştiriyor- dunuz, şimdi neden tek ses halinde ille de Pakdemirli df- yorsunuz?" Erez, "Değişen biz deği- liz, Pakdemirli... 3-4 yıl ön- cesinin Pakdemirlisiyle bu- günkü farklı" diye yanıt ver- miş. İş dünyasını yıllardan beri yakından izleyen bir gazeteci olarak biz Sayın Erez'le aynı görüşte değiliz... Prof. Pak- demirli aradan geçen yıllarda değişti mi değişmedi mi doğ- rusu bilemiyoruz. Ama hiç de- ğişmemiş olsa da İstanbullu iş çevreleri kendisini baş tacı et- meye hazırlar. Çünkü Müste- şarken eleştirdikleri Pakde- mirli'yi daha sonraki yıllarda mumla arar oldular ve özel sohbetlerde sık sık "ah kes- ke Pakdemirli olsa..." özle- mini dile getirdiler. İş dünya- sının Turgut Özal'ın dışında belki de özlemle andığı tek isim Pakdemirli. "Nobran" da bulsalar, "aksi ve kaba" da deseler, "akıllı" ve "mantıklı" buluyorlar. Pak- demirli'nin kişiliğini devletin ciddiyetıyle bağdaşır görüyor- lar. Gelen gıdeni aratır derler ya... Belki de o yüzden! Prof. Pakdemirli ile Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Sa- raçoğlu anlaşabilirler mi? İşadamlarının çoğu bu so- KîSA ruya da "hayır" demiyor. "İMsi de kişllikli ve akıllı in- sanlar...Türkiye'nin geldiği bu ortamda 2 akıllı insanın birbirlerfni yemek yerine bir- birleriyle anlaşmalan lazım. Onlar da böyle düşünecek- lerdir" havasındaJar... Ekonominin çok başlılıktan kurtulacağı umudu onlan o denli memnun etmiş durumda ki "çocuklar gibi şenler." Aynca kongre öncesinde Mesut Yılmaz mı Yıkhnrn Ak- bulut mu sorusona karşılık kesin bir ayrım yapamayan işadamları, kongre sonrasın- da Mesut Yılmaz'ın kazanma- sından da memnun görûnü- yorlar. Özellikle laiklik açısın- dan Türkiye'nin daha güven- cede olduğu kanısındalar. Yıl- maz'ın kazanması, şu anda iş dünyasında kendilerinin de önceden hesaplayamadıkları bir gönül rahatlığı yaratmış gi- bi... (Saracoğlu yanlıları hariç tabii. Onlar Saracoğlu nede- niyle baştan beri Mesut Yıl- maz'ı destekliyorlardı.) KISA • GENEL MOTORS tarafından Izmir'in Torbalı tesislerinde üretilen yüzde 54'ü yerli katkılı Opel Vectra'jardan 1000 tanesi AT ülkelerine ihraç edildi. • NETAŞ ve Türkiye Bankalar Birliği arasında imzalanan sözleşme ile NETAŞ ortağı Northern Telecom'un DPN-100 teknolojisiyle Türkiye Bankalar Birliği için paket anahtarlamalı veri iletişim ağı kuruluyor. • TÜRKBANK'ın çeşitli kademelerinde çalışan personelin bankacılık bilgileriyle yetiştirilmesi amacıyla düzenlenen eğitim kurslanmn 53!sü sona erdi. • ALARKO'nun ABD'den ithal ettiği reverse osmosis (ters özümleme) teknolojisiyle çalışan Nimbus su üreticileri, musluk suyundan içme suyu elde ediyor. Bu cihaziarla günde 12 litreden 300 litreye kadar su elde ediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle