Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 22 HAZİRAN 1991
Portekiz'den
Türklere vize
• ANKARA (AA) —
Portekiz hükümeti, 24
haziran gününden itibaren,
Türk vatandaşlanna ülkeye
girişlerinde vize uygulama
karan aldı. Türkiye, yainız
4 günlük bir ihbar süresi
tanıyarak vize zorunluluğu
getiren bu karan üzüntüyle
karşıladı. Dışişleri
Bakanlığı'ndan konuya
üişkin yapılan açıklamada,
şöyle denildi: "Portekiz
hükümeti, 25 Haziran 1991
günü imzalayacağı
Schengen Antlaşması'nı
gerekçe göstererek Portekiz
ile aramızda mevcut 21
Kasım 1962 tarihli vize
muafîyet anlaşması iie
Avrupa Konseyi iiye
devletler arasında kişilerin
seyahatleriyle ilgili Avrupa
anlaşmasını askıya alarak
Türk vatandaşlanna 24
Haziran 1991 tarihinden
itibaren pasaport türüne
bakılmaksızın Portekiz'e
girişlerinde vize uygulamaya
karar vermiştir. Portekiz
hakümetinin
vatandaşlanmıza yaJnız 4
günlük bir ihbar süresi
tanıyarak vize mecburiyeti
getirmesi üzüntü ile
karşjlanmıştırf'
Medellin'de bir
teslim daha
• MEDELLtN (AA) —
Kolombiya'nın dev kokain
üreticisi ve pazarlayıcısı
Medellin kartelinin patronu
Pablo Escobar'dan sonra
kaçakçibk şirketinin mali
işler sorumlusunun da dun
kendiiiğinden teslim olduğu
bildirildi. Kolombiya
televizyonunda yer alan
haberlere göre yetkililerin
Medellin'in mali işler baş
sorumlusu olduğunu
belintikleri Valentin De
Jesus Taborda önceki gun
teslim olan büyük patron
Escobar'ın ardından
güvenlik guçleriyle temasa
geçerek teslim oldu.
Escobar'la Taborda'nın
Escobar'ın doğum yeri olan
Envigado kasabası
yakınlanndaki "Iüks
cezaevinde" birlikte tutuklu
bulundukları haber verildi.
Irak ordusu
hâlâ güçlü
• MANAMA (AA) —
Amerikan uçak gemisi
Nimitz'in komutanı
Tuğamiral Philip Guast,
Irak'ın askeri açıdan hâlâ
güçlü olduğunu söyledi.
Körfez bölgesinde görev
yapmakta olan geminin
kaptanı, Manama'daki
basın toplantısında
"Müttefiklerin savaş
sırasında onca
bombardımanına karşın
Irak, bugün askeri açıdan
güçlü olmaya devam
ediyor" dedi. Tuğamiral,
"O nedenle Irak'ın kötü
niyetlerini engellemek için
Körfez'de Amerikan
varlığının bir süre daha
bulundurulması gerekli"
diye konuştu.
Jivkov, tanık
sandalyesinde
• SOFYA (AA) — Sağlık
durumu nedeniyle
duruşması sürekli ertelenen
Bulgaristan'ın devrik Devlet
Başkanı Todor Jivkov,
önceki gün sürpriz bir
şekilde Çernobil davasında
tanıklık yaptı. Eski Devlet
Başkanı, Çernobil
faciasından sonra
Sofya'daki Sovyet
Büyukelçisi tarafından
uyanldığı ve politbüro
üyeleri için yurtdışından
radyasyonsuz yiyecek ve
içecek getirildiğine dair
haberlerin tamamen asılsız
olduğunu öne sürdiı.
Sri Lanka'da
patlama
• COLOMBO (AA) — Sri
Lanka'nın başkenti
Kolombo'da, Tamil
gerillalarına karşı
sürdıirülen askeri
operasyonların yönetifdiği
Polis ve Asker Ortak
Komutanlığı Karargâhı'nda
meydana gelen patlamada,
ilk belirlemelere göre 20
kişi öldü. Görgu tanıklan,
ölenlerden en az sekiz
kişinin, binayı korumakla
görevli askerler olduğunu
belirtiyorlar. Patlama
sonucu karargâh binasmda
bûyük maddi zarar
meydana geldiği, çevredeki
ev ve araçların da hasar
gördüğü belirtildi.
ABD, Türkiye'desüıekli bir askerigüç bulundtmıhnasma "çekimser" bakryor
Çevîk KuvvettartışılıyorKuzey Irak'taki Kürtleri korumak amacıyla Türkiye'de
konuşlandınlması düşünülen "Çevik Kuvvet" konusunda ABD ile
Ingiltere ve Fransa arasında görüş aynlıklan bulunuyor. İngiliz
savunma kaynaklanna göre Kürtleri korumak için yürütülen harekâta
da "kerhen" katılan ABD, aynı tutumunu sürdürüyor.
Kuzey Irak'taki müttefik birliklerinin çekilme takvimi konusunda da
ABD, tngiltere ve Fransa'dan farkh düşünüyor. ABD, bölgedeki
birliklerin 4 temmuza kadar çekilmesini isterken, Ingiltere ve Fransa
bunun en az 10 gün ertelenmesini istiyorlar.
10 gün ertelenmesini istedikleri kaydediliyor.
İngiliz savunma kaynaklan, Türkiye'de oluş-
turulacak "Çevik Guç" konusunda anlaşma-
ya vanlamaması durumunda müttefiklerin
İrak'tan çekilmesinin 4 ay kadar ertelenebi-
leceği görüşündeler.
UFUK GÜLDEMtR
EDtP E.ÖYMEN / SEMİH İPİ2
WASHINGTON/LONDRA /ANKARA
— Irak'taki Kürtleri Saddam'a karşı koru-
mak için Türkiye'de oluşturulması duşünü-
len "Çevik Kuvvet" konusunda ABD ile In-
giltere ve Fransa arasında görüş ayrılığı ol-
duğu belirtiliyor.
İngiliz savunma kaynaklan ABD'nin Tür-
kiye'de "Acil Tepki Giicıi" adı altında sü-
rekli bir askeri guç bulundurulmasına daha
"çekimser" baktığını kaydediyorlar.
Bu arada müttefik güçlerin Irak'tan çekil-
me takvimi konusunda da farklı eğilimler
var. ABD'nin 4 temmuz tarihine kadar müt-
tefik birliklerinin Irak'tan çekilmesini iste-
diği, İngiltere ve Fransa*nın ise bunun en az
Yeni hükümet bekleniyor
Ankara'nın ise Türkiye'de konuşlandırıl-
mak istenen "Çevik Güç" konusunda ancak
yeni hükümetin kurulmasından sonra bir ya-
nıt verebileceği belirtiliyor. Bu konuda An-
kara'ya henüz bir yazılı bildirimin yapılma-
dığı, önerilerin "sözlii" niyet beyanlan tar-
zında olduğu da öğrenildi.
Askeri çevreler ise "karann hükiimete aiı
olduğunu" belirterek "Buna rağmen hukü-
metin karar vermesinden önce bu konunur
yakından inceknmesi gerektigini" söylediler
Bir başka askeri kaynak ise Güneydoğu
Anadolu'da konuşlandınlacak çevik gücün
"askeri açıdan caydırmaya" yönelik olduğu-
nu kaydederek "Bu kuvvel Irak'ın bölgede-
ki 12 tümenine karşı bir şey yapamaz, ama
gösteriye yönelik olarak 'Biz buradayız, dik-
katli ol' anlamında bulundunılacakür" di
ye konuştu.
İngiltere ısrarlı
İngiliz savunma çevreleri, müttefik güçle-
rin, Saddam yönetimi ile Kürt liderler ara-
sında özerklik anlaşması imzalanıp yürürlüğe
girmeden, bölgeden çekilmeyeceği görüşun-
deler.
Aynı kaynaklar, ABD'nin Kuzey Irak'ta-
ki Kürtleri korumak için müttefik güçlerin
giriştiği operasyon sırasında da önce çekin-
gen davrandığını, daha sonra "kerben" bu
ise girdiğıni belirterek ABD'nin aynı tutumu-
nu sürdürdüğünü söylüyorlar.
İngiltere Dışişleri Bakanı Douglas Hurd,
Kürtlerin guvenliğinin sadece Türkiye'de ko-
nuşlandınlacak bir "caydırıcı güç" ile sağ-
lanamayacağını da vurguladı. Hurd "Bölge-
de BM'nin variıgını arturmak gerek" diye-
rek guvenli bölgede görevlendirilmeye çalı-
şılan BM muhafızlan sayısımn, öngörülen
500 rakamına ulaşmasını" istedi.
Hurd, Turkiye'nin rolü hakkında da "Bu-
güne kadar olduğu gibi Törkiye yetkilileri ile
yakın temas içindeyiz. Bu temaslar sünnekte-
dir" dedi.
Avmpalılann "çekilme ertesi" güvenlik
düzenlemesinin daha "resmi" bir yapı ka-
zarunasına dönük girişimleri nedeniyle çeki-
lişin yavaş ve kademeli olması düşünülüyor.
Buna göre ani bir çekiliş olmayacak. önce
Kuzey Irak'taki birliklerin şu anda 7182 olan
sayısı düşürülecek, kalanlar yavaş yavaş
Türkiye-Irak sınınna kaydınlacak, ardından
Türkiye'ye kaydınlacak ve oradan da birlik-
lerine dönecek. Bu arada da Silopi'deki acil
müdahale tugayı, eğer taraflar kurulmasını
benimserse, son seklini alacak ve Irak aske-
ri makamları ile teması buradan sürdürecek
bir irtibat bürosu kurulacak. Büroda tuga-
ya asker veren ülkelerin üst rutbeli subayla-
rı görev alacak.
ingiliz basınında, Turkiye'nin de Çevik
Kuvvet fikrine tıpkı Amerikan yönetimi gibi
"krrhen" yaklaşacağı savunuldu. "Guardian"
gazetesinin haberinde, "Cumhurbaşkanı
OzaJ, Körfez savaşında Amerikan siyasetini
destekkdi ve Türkiye'ye şimdi yeniden bir sı-
ğınmacı alunını önlemek istiyor" dendi.
"Times" gazetesi de benzer bir görüş be-
lirterek "Böyle bir kuvvet kurulması Turki-
ye'nin de işine getir, çiinkii sıaınna yeniden
Kürtlerin yığılmasını istemez" diye yazdı.
3 Ekim 1990'da başkent olması öngörülen kente unvanı iade edildi
Berlin mutlu, Boıııı üzgünBerlinliler kararı
coşkuyla karşılarken
Başbakan Kohl,
değişimin bir gecede
olmasının beklenmemesi
gerektiğine dikkat çekti.
Yeni iş olanakları
açılacağını uman Doğu
Almanlar, tırmanışa
geçecek fiyatlara karşı
uyarılıyor.
Dış Haberler Servisi — Berlin duva-
nnın yıkılmaşını 9 Kasım 1989'da, iki Al-
manya'nın birleşmesini 3 Ekim 1990 ta-
rihinde kutlayan Almanlar, bu kez
Bonn'daki parlamentonun önceki gün
aldığı ve Berlin'i tekrar siyasi başkente
donüştüren kararla kendilerini yine coş-
kunun kollarına bıraktılar. Daha önce-
ki kutlamalar kadar canlı gecmese de
Berlin'in önemli caddeleri ulusal bayrak-
Ian ile otomobil turlan atan Almanlar-
la doldu.
îkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kuru-
lan Federal AJmanya'nm başkenti olan
Bonn'da ise sessizlik hâkim. Politika dı-
şında başka bir sermayesi olmayan ve
'başköy' olarak anılan Bonn'un Beledi-
ye Başkan! Hans Daniels kentin gelecek-
te "Önemli oiçüde mali yardıma gerek-
sinimi olacağuu" duyurdu.
Berlin'e 'resmi başkent' unvanuun geri
iade edilişi üzerine yaşanan coşku, ger-
çeğin gözardı edilmesine neden olmadı.
Başbakan Helmut Kohl karann ertesin-
de yaptığı açıklamada, "Bir gecede çö-
zülemejecek kadar büyük ve önemli bir
görev devralmış bulunuyoruz" şeklinde
Konuştu. Kohl, "Degişimio kısa sürede
olacagını sanaalar hayal kınklığına ug-
rayacaktır, ben değişimin en az 10 yü ala-
cağını öngörüyorum" dedi.
'Yapılacak çok iş var'
Berlin Belediye Başkanı Eberhard Di-
epgeo de görüşlerini "Artık yapılacak
çok iş var" şeklinde dile getirdi.
Berlin Belediye Başkanı sonuçlann
belli olmasından sonra AA muhabirine,
"Berlin'de yetıi işyerleri açılacak, Türk
gençleri mesiek öğrensinler. mesleki egi-
time önem versinler" dedi.
Bonn'daki meclis üyelerinin resmi baş-
kentin Berlin olmasım 17 değil 15 oy
farkla oyladıklan belirtildi. Dün yapılan
hükümet açıkiamasında, oylama sonu-
cunun ilk açıklandığı gibi 337 olumlu
oya karşıiık 320 olumsuz oy şeklinde ol-
madığı, yönetimin Beriin'e taşınması le-
hinde oy verenlerin sayısımn 336, Bonn-
da kaJması lehinde oy verenlerin sayısı-
nın da 321 olduğu bildirildi.
Önceki geceki oylama sonucu cum-
hurbaşkardjğı, başbakanlık ve parlamen-
to binalan Berlin'e taşınacak. Taşınma
işlemüıin süresi tam olarak açıklanmaz-
ken, bu işin maliyetinin Almanya'ya 100
milyar marka mal oJabileceği belirtiliyor.
Senato'nun da Bonn'dan Berlin'e ta-
şınıp taşınmayacağı 5 temmuzda belir-
lenecek. Bu tarihte yapılacak oylamamn
sonucuna göre hareket edilecek.
COŞKU ZtNCtRİ — Önce dnvar yıkddı, ardından iki Almanya birleşti ve Berlin'e başkent unvanı iade edildi. (AFP)
Başkentin resmen Berlin'e kaydınlması
Başbakan Helmut Kohl'ün siyasi amaç-
lanyla da bağdaşıyor. Uzmanlann gö-
rüşlerine göre resmi başkenti yeniden
Berlin olan Almanya, eskiden olduğu gi-
bi siyaset sahnesinde önemli rollere so-
yunacak. Bu açıdan, alınan karar Kohl-
ün izleyeceği politika ile uyum içerisin-
de sayılıyor.
Başkentin Bonn olarak kalmasında ıs-
rar edenler, değişimin gereksiz yere ma-
li harcamalara yol acacağını savunurken,
Doğu Almanlar siyasi merkezin Berlin'e
taşınması ile yeni iş olanaklarına kavu-
şacaklannı umuyorlar. Ancak zaten yük-
sek olan fiyatlann Berlin'de iyiden iyiye
tırmanışa gececeğine kesin gözüyle ba-
kılıyor.
DlŞBASIN
Kürdistan Cephesi Avrupa Sözcüsü Hoş-
j'ar Zebari Londra'da yaptığı açıklamada,
"Kürtlerin güvenliğine en ufak bir tehdit. on-
lann yeniden kendilerini güvenlik içinde his-
sedecekkri daglara, Türkiye'ye doğnı kacnu-
lanna yol açacaktır" dedi.
NATO tartışması
İngiliz kaynaklan, eğer Çevik Kuvvet ku-
rulur ve Türkiye'de konuşlandınlırsa, bunun
hukuki temelinin ne olacağı konusunda açık
seçik bir görüş getiremiyorlar. Bir NATO kay-
nağı ise "Böyle bir kuvvetin, NATO fllkele-
rinden oluşsa dahi, NATO ile bele NATO
Alan Dışı Müdahale ile ilgisi yok. Irak'la ça-
üsan müttefik kuvvetlerin bir operasyona-
dor" şeklinde konuştu.
Bir savunma kaynağı ise Çevik Kuvvet'in
"dogal olarak" Güneydoğu Anadolu'da ko-
nuşlandınlacağını, bölgenin böyle bir güce
"ev sahipligi ynpması olasılıgının yıllar ön-
ceden tahmin edildigini" söyledi ve 1988'de
Konvansiyonel Istikrar Göruşmeleri sırasın-
da, Güneydoğu Anadolu'nun geleneksel si-
lah indirimi kapsamı dışında bıraküdığını ha-
tırlatarak "Turkiye'nin Ortadofu'ya acılaıı bu
kapısından, Avrupa ve Bad için istenmeyen
istikrarsızlıkların girme olasılığına karşı bu-
rası asker ve muhimmal ile tahkim edilmeye
uygun yer olarak işaretlenmişti" dedi.
THE GUARDİAN
Özallar ve TürkiyeÇalkalanan, kendini
güvenlik içinde görmeyen,
kültürel bakımdan
karmaşık ancak potansiyel
olarak güçlu bir ulusun
başında olan
Cumhurbaşkanı Özal, bir
hanedan yonettiği ya da
anayasayı çiğnediği
şeklindeki suçlamaları
yalanlamaya çalışıyor. Türk
toplumundaki zıtlaşan
akımlan anlamak için özal
hanedanını anlamak gerek.
Eşi Semra, gayet
muhafazakâr bir toplumda
Batılılaşan kadının simgesi.
Semra aynı zamanda
giderek artan bir siyasal
güç odağı. Geçen mayıs
ayında bir mfiletvekilinin
oğlunun düğününde,
ANAP liderliği için yarışan
adaylar, Semra Özal ile
konuşabilmek için iki saat
beklediler. Kuyruğa
girenlerin arasında
Başbakan AJcbulut da
vardı. Boşuna beklemiş
oldu. Rakibi Mesut
Yılmaz'a yenildi. Yılmaz'ın
zaferini Semra özal, açıkça
ve halk içinde destekledi.
Yetim olarak bilinen
yeğenleri Hüsnü, Semra'mn
İstanbul il başkanlığma
karşı çıktığı için savunma
bakanhğından atıldı. Semra
Özal, çekişmeli ve sert
geçen bir yanşmadan sonra
belki de demek istediğinin
fazlasını söyledi: 'Bu, bir
aile içinde bir yanşmadan
ibaretti ve şimdi sonucu
aldık. Elbette kazanan ve
kaybeden olacaktır, ancak
biz hâlâ bir aileyiz."
Anavatan Partisi de
ekonomi gibi dağınıkhk
içinde. Şimdiye kadar
kamuoyu yoklamalarındaki
en duşük noktasında. Eğer
bekJendiği gibi Mesut
Yılmaz başbakan olursa,
kendinden öncekine
bakışla, Özal'ın daha az
etkisinde kalacaktır. Ancak
cumhurbaşkanı hâlâ
etkindir ve ekonomi
buyümeye devam ediyor. '-'
özal'm muhalifleri, Ozal'ın
ekonomiyi Iiberalleştirmesi
ve yabancı sermayeye
açmasındaki başansını kabul
etmek zorunda.
<2l haziran)
H KA0HMEPINH
Baker'ın Belgrad ziyareti
"...James Baker,
Yugoslavya'yı ABD'nin
krize de facto kanştığı bir
anda ziyaret ediyor. Sırp
liderliği uzun süredir
Washington'u ve ABD'nin
Yugoslavya Büyükelçiliği'ni
Yugoslavya'yı bölmek
istedikleri gerekçesiyle
suçluyor. Demokratik
uygulamalan, şu anda
Atlantik ötesinden yainız
sözlü destek alan federal
hükûmeti zayıflatmayı
amaçladığından söz
ediliyor. Baker, bu
ziyaretinde ulkenin beş
federal cumhuriyetinin
liderleriyle ayn ayn
görüşmek suretiyle,
ABD'nin bu ülkeye yakın
ilgi gösterdiğini
kamtlamaya çalışacak.
Ancak ABD yalruz
Yugoslavya değil, tüm
Balkan ülkelerine yakın ilgi
göstermek istiyor. Aym
AT, Almanya ve Itaiya
gibi... Bu çerçevede
Baker'ın Tiran ziyareti de
hiç tesadüfı olmayacak.
Güncel yaşam sorunlarıyla
karşı karşıya bulunan
Arnavutluİc'u yeniden inşa
etmek fırsatını deneyecek
olan ABD, böylece Balkan
yanmadası için göstermeye
başladığı yakın ilgiyi ilk
kez ağırlığım koyarak
resmileştirme yolunda
yüruyor...
ABD'nin şimdi 'Doğu
Akdeniz, ıran Körfezi'nin
başlangıcıdır' teorisine
'Balkanlar, Doğu
Akdeniz'in başlangıcıdır'
halkasını eklemeye çalıştığı
gözleniyor." (21 haziran)
r Rus halkı beni, Devlet Başkanı
olarak seçti Aynca, Lenıngfad'ın
adını St Petersburg, senin
adını da Dukakis olarak
^değistırdıler.
Newsweek'ten
Yüksek Soyyei, Sovyet Bderinin karşı çüanası üz&ine Başbakan Favlov'a ofağanüstüyetkiler verümesirû reddetti
Gorbilden mulıafazakarlaradarbeBaşkan Mihail Gorbaçov, Yüksek Sovyet'in dünkü oturumunda
yaptığı sert konuşmada, KP ve parlamentodaki muhafazakâr
güçleri ülkede oluşturulan uzlaşma ortamını torpillemeye
çahşmakla suçladı. Gorbaçov, Başbakan Pavlov ile arasında
anlaşmazlık olmamasına karşın, muhafazakârların "yetki"
istemini kendisi aleyhine kampanyaya dönüştürdüklerini belirterek
önerinin reddedilmesini istedi.
MOSKOVA (AA) — SSCB Başkanı Mi-
hail Gorbaçov'un, ulkenin ekonomik reform
yolunda kararlı bir biçimde yüruyeceğini be-
lirtmesi uzenne, SSCB'deki muhafazakâr
çevrelerin isteklerinin sözcüsü durumunda
olan Başbakan Valentin Pavlov'un "geniş
yetki" istemi, Yüksek Sovyet tarafından red-
dedildi.
Başkan Mihail Gorbaçov, parlamentonun
dun sabahki oturumunda yaptığı kısa ancak
sert konuşmada, ülkede oluşturulan ve güç-
leuUınıuıeMiıc ydlışiıgı uzlaşma ortamının
başta KP ile Yüksek Sovyet içindekiler ol-
mak üzere muhafazakâr güçler tarafından
torpillenmesine çalışıldığından yakındı.
Gorbaçov, özellikle muhafazakâr "Birtik"
(Soyuz) adlı parlamenterler grubunun lider-
leri olan Viktor Alksnis ile Yuri Blohin'i
açıkça ad vererek gericilikle suçlarken, bu
çevrelerin, Başbakan Valentin Pavlov'un,
ekonomiyi bunalımdan çıkarmak için istediği
yetkileri, kendisi aleyhinde bir kampanyaya
dönüştürdüklerini bildirdi.
Yaratılan bu görüntüye karşın Başbakan
Pavlov \k arasında hiçbir çatışma olmadığını
ve "olmayacağım umduğunu" bildiren Mi-
hail Gorbaçov. SSCB Yüksek Sovyeti'ne,
"iyi düşunülmeden ortaya atılnış" olduğu-
nu söylediği Pavlov'un yetki isteminin red-
dedilmesi çağnsında buiundu.
Gorbaçov'un konuşmasından sonra Pav-
lov'un yetki istemine ilişkin madde oturum
sırasında yapılan oylamada büyük bir çoğun-
lukla reddedildi.
Gorbaçov, bu oturumdan sonra gazeteci-
lerin sorularını yanıtlarken, Başbakan Pav-
lov'un karşı çıktığı bilinen, ekonomist Gri-
gory Yavlinsky'nin ABD'li ekonomistlerle
birlikte hazırladığı planla Pavlov'un uygu-
lamaya koymak istediği "anti-kriz" progra-
mı arasında "aşılamayacak derecede büyük
farklılıklar" olmadığını bildirdi.
Sovyet lideri, kendisinin bu iki programı
birleştirerek bir "Gorbaçov planı" hazırla-
yacağını ve bu planı gelecek ay Londra'da
yapılacak sanayileşmiş ülkeler doruğunda
Batılı liderlere sunacağını söyledi.
Mihail Gorbaçov, geçen yıl, "500 gün"
plan, adıyla bilinen reform programıyla Baş-
bakan Nikolay Rijkov'un plamm birleştirme-
ye çalışmakla düştüğu hatayı yineleyeceği yo-
lunda yorumlar olduğunun hatırlatılması
üzerine, "Bunlar hiçbir nesnel degeri olma-
yan gazeteci yakjşunnaları" şeklinde konuş-
tu.
Sovyet liderinin "gazeteci yakıştırması '
olarak nitelemesine karşıiık, SSCB'nin Ba-
tı'yla işbirliği planının miman olan Grigory
Yavlinsky de dün düzenlediği basın toplan-
tısında aynı benzetmeyi kullanarak Gorba-
çov'un geçen yıl yaptığı hatadan "ders almış
oldttğunu" umduğunu söyledi.
Yavlinsky, "tki planın sadece ara başlık-
lannı karşılaştınrsanız bağdaşmayacak bir
şey yok" şeklinde konuşurken, kendi planı-
nın Pavlov planında büyuk farklıhklar taşı-
dığını belirtti.
Başbakan Pavlov'un, geçen yıl kendisinin
hazırlamış olduğu plan gibi 500 günlük bir
reform programı çizmeye çahştığmı anlatan
Yavlinsky, kendisinin hazırladığı 6 ila yedi
yıllik planın ise Batı'run SSCB'nin kalkınma-
sındaki, SSCB'nin de Batı'yla ekonomik ola-
rak bütünleşmekteki siyasi çıkarlanna daya-
nan bir çerçeve olduğunu anlattı.