Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 HAZİRAN 1991
TüRKÎYEABD ÎLlSKl
DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U
Abramowitz
veda etti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Turk-Amerikan
ilişkilerinin en zorlu
döneminde Türkiye'ye gelen
ABD'nin Ankara
Büyükelçisi Morton
Abramowitz, ilişkilerin
Körfez krizinin getirdiği
dinamizm sürecine girdiği
sırada Ankara'dan ayrılıyor.
SHP Genel Başkanı Erdal
Inönü, DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel, yeni
Dışişleri BakanJığı için adı
geçen Safa Giray'ın da
kaüldıklan resepsiyonda,
Abramowitz, siyaset, iş
dünyası, üst düzey
bürokratlar ve askerlerden
oluşan geniş bir kesime
veda etti. Sadece
Türkiye'den değil, aynı
zamanda ABD Dışişleri
BakanhğYndaki görevinden
de ayrüacak olan
Abramowitz, Amerika'nın
önde gelen araştırma,
kültür ve eğititn
vakıflarından olan
"Carnegie Endowment"ın
başma geçecek.
Walesa'ya
Meclisten
engel
• VARŞOVA (AA) —
Polonya Millet Meclisi
Diete, Cumhurbaşkanı Lech
Walesa'nın seçim yasasında
değişiklik yapılması
yolundaki isteğini dikkate
almadL ve daha önce
hazırlanan yasa tasarısını
üçte iki çoğunlukla kabul
etti. Meclis, dünkü
toplantısında, VValesa'nın
daha önce yeniden
görüşülmek üzere geri
gönderdiği yasa tasarısını
oyladı ve oylamaya katılan
362 milletvekilnden 263'ü
olumlu, 88'i de ret oyu
kullandı, Walesa, yasa
tasarısında seçmenin
listedeki istediği ismi
işareüemesi zorunluluğunun
kaldınlmasını istiyordu.
SSCB'de
AIDS'e takip
• LONDRA (AA) —
SSCB'de AIDS hastalığına
yakalanıp da durumunu
bildirmeyenleri yasal işleme
tabi tutacak yeni bir polis
örgütü kurulduğu bildirildi.
, Sovyet televizyonundan
| konuyla ilgili haberi
:
nakleden BBC'nin
bildirdiğine göre yeni ahlak
masasmdan sorumlu müdilr
Albay Alexander Çakalin
önceki gün yaptığı
açıklamada fuhuş ve
kumarla savaş için kunılan
örgütün AIDS hastalarını
da takibe alacağını
kaydetti. tngiliz yayın
kurumu BBC, Sovyetler
Birliği'nin fuhuş,
pornografi, ruşvet ve AIDS
gjbi bulaşıcı hastalıklan
kontrolde görev alacak özel
polis kuruluşunun bu
alanların uzmanlaşmış
kadrolannı yapısında
toplayan ülkenin ilk örgütü
olduğunu haber verdi.
Soydaşların
eylemi
• SOFYA (AA) —
Bulgaristan'da, konut
sorunlarına çözüm
bulunması amacıyla
Sofya'da bir haftadır açlık
grevi yapan bir grup Türk
azınlık üyesi, ümitlerinin
giderek azaldığıru belirterek
sorunlarına bir an önce
çözüm bulunmaması
halinde başka ülkelerden
siyasi ve ekonomik iltica
hakkı isteyeceklerini
belirttiler. Eylemci
Türklerin lideri Fevze
Kasım, Başbakan Dimitar
Popov'un özel kalem
mUdürü Ivan Minev'in
kendilerine Türk azınlığın
konut sorununun bakanlar
kurulunda gündeme
getirileceğini söylediğini,
ancak daha sonra konunun
belirsiz bir tarihe
ertelendiğini belirtti.
Çin'de seller:
50 ölü
• PEKİN (AA) — Çin'de
son günlerde meydana gelen
selierde yaklaşık 50 kişinin
öldüğü bildirildi. Çin haber
ajansının bildirdiğine göre
son 70 yıhn en şiddetli
yağışlarının Anhui
yöresinde yol açtığı sellere
kapılan 50 kadar kişi
boğularak ölurken 35 bin
ev oturulamaz hale geldi.
1.6 milyon hektar arazi
sular altında kaldı.
Savaş, yakınlaşma getirdi1990 yıknın ağustos ayında Irak'm Kuveyt'i işgali, Türk-
Amerikan ilişkilerinin basamak atlamasını sağladı. Amerikan
yönetimi, Türkiye'nin son 40 yıl içinde büyük gelişme
gösterdiğini düşünüyor ve ilişkilerin bundan sonraki 40 yüı için
yeni formüller üretmeye çalışıyor.
UFUKGÜLDEMİR
WASHINGTt)N — Soğuk savaşın sona er-
mesinden 1990 agustosuna kadar olan süre
içinde birkaç kez tehlikeli sulara giren Türk
- Amerikan ilişkileri, Irak'ın Kuveyt'i işgali
ile adeta basamak atladı.
ABD Başkanı George Bosh'un Ankara zi-
yareti, işte bu yeni ortamda gerçekleşiyor.
Bush yönetiminin ziyaret öncesinde bu yeni
döneme bakışı şöyle özetlenebilir:
Amerikan yönetimi geniş perspektiften
baktığmda, Sovyet tehlikesine karşı geliştiril-
miş Tnıman doktrininin de yardımıyla 40 yıl
içinde "çok önemli bir getişme göstermis" bir
Türkiye göruyor. Bir yetkili, "Türkiye'nin
çevresine bakıyonız: Bulgaristan, Gürcistan,
İran, Irak, Ennenistan, Suriye, hatta bir ol-
çüde SSCB mnhUç bir dunımda. Buna kar-
şdık Türkiye gerek ekonomik gerekse de si-
yasi bakımdan çok farklı bir yerde. Bu de-
mektir ki dostiugumaz meyve veriyor" diyor.
Bu yaklasımdan, ABD Başkanı Bush'un, An-
kara ziyareti sırasında "Türk Amerikan itti-
fakı çalışmışür" temasını vurgulayacağı an-
laşılıyor.
Ikincisi, dünyada yeni rüzgârlar esiyor:
ABD, eski düşmanı SSCB'yi yeni bir dosta
dönüştürmenin ince ayanru yapmakta. Bu
dönem, uluslararası üişkilerde yeni paramet-
reler gerektiriyor. İşte bu yüzden de Bush yö-
netimi son kırk yılda "başanyla çalışüğı ka-
nıtlanmış olan formüliin" yeni siyasi iklime
nasıl temel olabileceğini araştınyor. Yani söz
konusu "fonnül" önümüzdeki 40 yıla nasıl
uygulanabilir, buna bakılıyor. Görüştüğtimüz
üst düzeydeki yetkili, birkaç gün önce
OECD'nin ülke istatistiklerine bakmış.
"Türkiye ile çevresinde çok büyük bir kaBan-
ma farkı var. Eger dogru kararlar aluursa,
bn fark önümüzdeki kırk yılda daha da
artacak" diyor. 1959'da gerçekleşen Eisenho-
wer ziyareti ilişkilerin son kırk yüının tonu-
nu nasıl beürlediyse, temmuz ortasında ger-
çekleşecek Bush ziyaretinin de önümüzdeki
kırk yıhn tonunu belirleyeceği umut edüiyor.
Üçüncüsü, Amerikan yönetimi Türkiye'nin
bundan kırk yıl öncekinden çok daha fazla
seçenekleri olduğunu düşünüyor. Çünkü ar-
tık Türkiye'nin, demokrasisi, askeri gücü, bü-
yük ekonomisi ve güçlü dostlan sayesinde ve
değişen dünya ikliminin yardımıyla kendisi-
ne seçenekler yaratma olanağına kavuştuğu
kaydediliyor. Üst düzeydeki yetkili, bölgede
Türkiye'den başka hiçbir ülkenin bu dört un-
surun tümüne birden sahip olmadığını hatır-
latıyor. Tüm bu öğelerin, Türkiye'nin "böl-
gesel roJü" olan bir ülke olarak sivrilişini ade-
ta kaçınılmaz kılacağı düşünülüyor; yaptık-
lan değerlendirmeler bu yönde. "Sovyet as-
keri tebdidi varken bu rol güçtn ve seçenek-
ler kısıtlrydı. Oysa şimdi Türkiye'nin seçenek-
leri artü" deniyor.
Bu seçenekler neler? örneğin Türkiye ile
SSCB'nin, Balkan ülkelerinin artık çok da-
ha iyi ilişkiler içinde olmasına yollar açıhyor.
Kafkasya ile yepyeni bir ilişki dönemine gi-
riliyor. Ancak ortada ilginç bir ikilem var. Se-
çenek olarak adı geçen bölgelerdeki tüm ül-
keler aynı zamanda bir geçiş dönemi yaşıyor.
Bu geçişin bedelsiz olacağı kuşkulu görünü-
yor. Washington, "Türkiye'nin seçenekleri
arttı" diyor, ama diğer yandan da "Bu yeni
seceneklere bakarken yeni sorunlara da ba-
kılıyor olacağı'' konusunda uyarmadan ede-
miyor. Dolayısıyla yapacağı tercihlerin, ak-
tif bir diplomasi dönemine girmiş olan Türki-
ye'nin "bUgeügT' hakkmda fıkir vereceği göz
önunde bulundunıluyor.
Y ı r u : tşMrllgi»İM g e l e c e f l ~ ~
Bnsta ile Rusya Federasyonn Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in yapügı görüşmenin ana konnsunu Gorbaçov oluştnrdn. (Renters)
Beyaz Sarayda Gorbi'nin gölgesiDıs Haberier Servisi — Rusya Federasyonu Devlet Başkanı
Boris Yeltsin, Beyaz Saray'da ABD Başkanı George Bush
tarafmdan 'sıcak' bir biçimde karsüandı. Ancak Beyaz
Saray'daki 'Gorbi hayranlığı', Yeltsin'in Bush'la yaptığı
görüşmeye de yansıdı. Ajanslann haberlerine göre Bush,
Yeltsin'in "Bin yüdır Rusya'da seçimle işbaşına gelmiş ilk
yönetici" olduğunu söyledikten sonra "Bir konuda açık
konuşmak istiyorum. ABD, Başkan Gorbaçov yönetimi ile
en yakın resmi ilişkiyi korumayı sürdürecektir" dedi.
Yeltsin'in ise bu sözlere verdiği karşılık şu oldu: "Sovyetler
Birliği'ni tek bir kişinin yerinde tutması mümkün değildir.
Ancak ben de Sayın Gorbaçov'un yıpratılmasına karşı
savasacağun" Bush'un ve Yeltsin'in sözlerinin de yansıttığı
kadanyla, SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, hâlâ
ABD'de gözde. Nitekim, Washington'da yaptığı temaslar
sırasında 'ftltsin'e gösterilen ilginin, Gorbaçov'a gösterilen
kadar büyük olmadığı da dikkat çekti. Ancak tüm basın
yayın organlanmn üzerinde görüş birliğine vardığı bir konu
var. O da Yeltsin'in 1989 yüında ABD'de bıraktığı
'güvenümez' imajmın yavaş yavaş kaybolduğu. Yeltsin,
1989"daki ABD ziyaretinde ictiği 'Jack Daniels' marka
Bourbon viskilerle dikkati çekmişti. Rusya Federasyonu
Devlet Baskam'mn son ziyaretinde bu imajı silmeye büyük
bir gayret sarfettiği göze çarptı.
PARTISI
1983
BAYRAMLAŞMA
Mübarek Kurban Rayramının ikinci günü
24.6.1991 Pazartesi saat ll.OO'de
Genel Başkanınuz Sayin Me&ut YlLMAZ'tn da iştirakleri ile
Darti Genel Merkezimizde Bayramlaşma yapılacaktır.
Partililerimizin ve Muhterem liaîkımtzın
bilgilerine sunulur.
AIMAVATAIM PARTİSİ
Genel Başkanlığı
Genei Merkez (Santral) : 286 50 00 (20 Hat)
A VRUPADA BtRLİĞEDOGRU
Türkiye 'kapıda' kalıyor
SABETAY VAROL
BRÜKSEL - Çeşitli güçlüklere ve engellere rağ-
men "Avrupa Birliği" yavaş, fakat emin adım-
larla ilerliyor. AT dönem başkanlığını sürdüren
LUksemburg, bu hafta başından itibaren farkh
alanlarda ve birbirlerinden bagımsLZ olarak yü-
rütülen çok önemli pazarhklara sahne oldu. Bü-
tün bu pazarlıklar sürerken AT ile ilişkilerinde-
ki tıkanıkhk yüzünden Turkiye'rlin tam anlamıy-
la devre dışı kalması, Brükserdeki Türk diplo-
matik misyonlannda büyük rahatsızlık yaraüyor.
Ülkeler arasmda uyum sağlanmasımn en zor
olduğu sanılan sektörlerde bile
taraflann uzun süren ve kıyası-
ya kavgalardan sonra uzlaşma-
ya vardıkları gözleniyor. "Dişe
diş müzakere" ve sonuçta uzlaş-
maya varma, A\Tupa'mn vaz-
gecilmez diplomasi yöntemi ha-
line geliyor. Türkiye'nin de Av-
rupa ile olan ilişkilerinde ekono-
mi ve siyasetin tüm sektörlerin-
de buna benzer pazarlıkları va-
kit geçirmeden başlatmasının,
kıtanın geleceğinden belli oran-
larda söz sahibı olmamız açısın-
dan büyük önem taşıdığı kayde-
diliyor.
Avrupa Birliği, yavaş,
ancak emin adımlarla
ilerlerken, AT ile
ilişkilerdeki tıkanıkhk,
Türkiye'nin tamamen
devre dışı kalmasma
neden oluyor. Bu
açıdan, Türkiye-AT
Ortaklık Konseyi'nin en
kısa zamanda
toplanmasının zorunlu
hale geldiği
vurgulanıyor.
Türkiye-AT Ortakhk Konseyi'nin en kısa za-
manda toplanmasının artık hayati sayılacak öl-
çüde önem kazandığı vurgulamyor. Bilindiği gjbi
Mesut Yılmaz'ın Dışişleri Bakanlığı sırasında
toplanması gereken Ortakhk Konseyi, Kıbns ko-
nusundaki anlaşmazlık yüzünden son dakikada
toplanamamıstı. önümüzdeki ekjm ya da kasun
aylannda Hollanda'run dönem başkanlığı altın-
da Türkiye'nin toplulukla üişkilerini düzenleyen
bu kurulun toplanmasının olanaklı olduğu, bu
arada belirtüiyor.
12 üyeli AT, kendi içinde hem siyasi hem de
ekonomik birliğe ulaşmak için dışişleri ve eko-
nomi bakanlan düzeyinde "hükümetlerarası
konferans"lanna bu hafta içinde devam etti.
Topluluk tarihinde ilk kez bir resmi belgeye
"federasyon" sözcüğünün girmesi Ingiltere'de
fırtına kopardı.
Ancak gelişmelere daha yalandan bakıldığın-
da belli düzeye eriştiği farkedilen uzlaşmalarla
Londra'nın bile gerek 'parasal birlik' ve ortak
merkez bankası, gerekse siyasal birlik konula-
nnda 'veto' kullanma niyeti taşımadığı ortaya
çıkıyor. Yıl sonunda Hollanda'run Maastricht
kentinde yapılacak AT doruğunda hükümetle-
rarası konferanslann kesin sonuca ulasması bek-
leniyor. Bu konferanslann so-
nucuna göre topluluğun kurucu
belgesi olan Roma anlaşmasın-
da yeni değısiklıklere gidilecek.
AT'nin bu yeni oluşumda
kendi iç kurumlan arasmda be-
ürlenecek yeni dengeler de ben-
zer uzlaşmalarla sağlanacak. Bu
arada Avrupa Parlamentosu'-
nun etkinliğinin Ahnanya'mn
isteği doğrultusunda artması,
kuvveth" bir olasıhk. Ortak dış
politika ve güvenlik politikası-
mn saptanmasında dışişleri ba-
kanlanndan oluşan konsey ağır-
lığım koruyacak.
AT/YUNANÎSIAN
Bütun bu muzakereler sürerken aynı ülkele-
rin içişleri bakanlan ateşli silahlar taşuna ve sa-
tısıyla ilgili yönetmelikler arasmda uyum sağla-
ma amacıyla toplandı. Sigorta şirketleri konu-
sundaki kurallarm 12'ler arasmda uyumlu hale
getirilmesi de aynı sıralarda benimsendi.
Ancak Avrupa kamuoyunda büyük ilgi uyan-
dıran pazarkklardan biri AT ile topluluk dışın-
da kalan 7 Avrupa ülkesi arasmda sürdürülen
"Avrupa Ekonomik Bölgesi" müzakereleri ol-
du. Uyuşmazlık yüzünden göruşmelerin kopma
noktasına geldiği bir sırada çarsamba günü sa-
baha karşı taraflar prensip anlaşmasına vardı.
Atina'dan Ege pürüzü
Yunanistan yönetimi, AT içinde kıyı
taşımacılığının liberalleştirilmesine yönelik
çalışmalara, 'ulusal savunma' faktörünü öne
sürerek karşı çıkıyor.
SEMİH tDtZ
ANKARA — Avrupa Toplu-
luğu'na 'ayak uydurmak'ta bü-
yük sıkıntılar çeken Yunanis-
tan'ın, bu kez kıyı taşımacılığı-
nın liberalleştirilmesine yönelik
topluluk içindeki hazırlıklara di-
rendiği bildiriliyor. Bunu yapar-
ken de AT nezdinde Türkiye'yi
gündeme getirerek 'ulusal
savunma' faktörünü öne surdü-
ğü"belirtiliyor.
Ankara'daki değerlendirme-
ler, AT bandıralı gemilerin
Ege'de çalışmaya başlamalan
halinde bunun adaların kendi
aralanndaki ve adalarla Türki-
ye arasındaki taşunacılığı arttı-
racağını ortaya çıkarıyor. Bun-
dan büyük rahatsızlık duyan
Atina'nm adalar arasındaki ta-
şımacılığın kendi tekelinde kal-
masını istediği kaydediliyoV.
Ankara, Atina'nm gündeme ge-
tirdiği 'ulusal savunma' faktö-
rünü, bu çerçevede bir 'sis
perdesi' olarak kullanarak dik-
katleri farklı yöne çekmek iste-
diğine inamyor.
öte yandan Yunan bandıralı
gemilere hiçbir kısıtlama uygu-
lamayan Türkiye'nin deniz ta-
şımacılığında da serbest bir re-
jimin benimsenmesinden yana
olduğu kaydediliyor. Bu neden-
le deniz taşımacılığımn liberal-
leştirihnesi konusunda AT bün-
ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERStTESİ
ENDÜŞTRÎ ÜRÜNLERİ TASARIMI
BÖLÜMÜNE ÖN KAYTT VE YETENEK
SINAVI tLE ÖĞRENCİ ALINACAKTIR
Endüstri Ürünleri Tasanmı Bölümünün amacı endüstriyel yöntem-
lerle çok sayıda üretilen nesneleri projelendirebilecek raeslek adam-
lannı yetiştinnektir. BolUmümüz mezunlan, tasanm hizmetlerini ser-
best bürolar aracüığı ile verebilecegi gibi, özel veya resmi kuruluşla-
nn tasanm ofislerinde de çahşabilir.
Başvuru Koşullan:
1) TC veya KKTC uyruklu olmak.
2) 1989-1990 veya 1991 ÖSS sınavmdan en az 120.000 veya daha
yüksek puan almış olmak.
Başvnra Tarihi ve Yeri:
Başvurular bizzat ya da posta ile 8-19 Temmuz 1991 tarihleri ara-
sında ODTÜ öğrenci lşleri Dairesi Başkanlığı-Ankara adresine yapı-
lacaktır. Postadaki gecikmeler ve belirtilen tarih dısında başvuru ka-
bul edilmeyecektir.
Basvunı için Gcrekli Bdgdcr
1) Bölüm adını içeren basvunı dilekçesi
2) Adayın 1989-1990 veya 1991 yülarmdan birine ait ÖSS Sonuç Bel-
gesinin onayh kopyası (aslı gösterilerek ODTÜ öğrenci lşleri Dairesi
Başkanlıgı'nda onaylatılabilir)
3) Bir adet fotoğraf (6 ay içinde çekilmiş olraalı)
4) 70.000 TL başvuru ücretinin yatınldıgına dair makbuz. (İş Ban-
kası ODTÜ Şubea 339319 no'lu hesaba yatınlacak).
Başvunı ücreti iade edilmez.
Vetenek Sınar Tarihi ve Uygulaması:
Sınav ilk aşaması 23 Temmuz 1991, ikinci aşaması 26-27 Temmuz
1991 tarihlerinde Mimarlık Fakultesi binasında yapılacak olup, so-
nuçlar 29 Temmuz 1991 tarihinde açıklanacaktır.
Tüm başvuranlar sınavın ilk aşamasına alınacaklardır. İlk asama-
da çizim yetenek sınavı, sözel yetenek sınavı, görsel duyarhk sınavı
yer alacak, ilk aşamada elde edilecek puan sıralamasına göre 75 kişi
ikinci aşamada mulakata gireceklerdir. Tüm elemeler sonucu 30 aday
kayda hak kazanacaktır.
* Adaylar sınava gelirken yanlarında geçerli kimlik belgesi (nüfus
cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport, vb.) buhındurmak zorundadır.
* Adaylann sınav için iki adet yumuşak kurşun kalem, bir silgi ve
kalemtıras bulundurması gerekmektedir.
Adayın sınav tarihinde ÖYS sonuca herhangi bir programı kazan-
mıj olmaa, yetenek sınavına girmesini engeUemez. Aynı biçimde ada-
yın yetenek sınavıoa girmiş olması da kazandıgı programa kayıt ol-
ma haklunı ortadan kaldırmaz.
Not: Eksik belgeli başvurular dikkate alınmayacaktır. '
Basın: 29101
yesınde meydana gelen gehşme-
ler, Ankara tarafmdan 'olumhT
olarak değerlendiriliyor.
Edinilen bilgiye göre AT Ba-
kanlar Konseyi'nin 1986 yüında
ulaştırmaahk sektöründe kabul
ettiği tüzükler, deniz taşımacı-
hgının liberalleştirilmesine yö-
nelik sürecin başlangıcı olarak
sayıhyor. 1992 yıü sonunda ku-
rulacak 'iç pazar' ile topluluk
içinde ve dışında yaratılacak ye-
ni ticaret olanaklannın taşıma-
cüık hizmetlerine talebi de art-
tırması bekleniyor. Bu nedenle
AT üyeleri arasmda deniz taşı-
macılığında 'kabotaj sınırla-
malarının' kaldınlması günde-
me gelmiş bulunuyor. Buna gö-
re AT üyesi ülkelerin kendi kı-
ydanndaki deniz taşımacüığı iş-
letme hakkını ulusal firmalara
tammaktan vazgeçerek bu hak-
kı diğer AT ülkelerinin gemile-
rini de kapsayacak şekilde ge-
nişletmeleri isteniyor. AT'nin
bu ilkeyi 1993 başmdan itibaren
yürürlüğe koymak istediği ifa-
de ediliyor.
Ancak Yunanistan, kabotajm
serbest bırakılıp bırakılmaması-
mn AT ülkelerinin 'ulusal yet-
kisi' cerçevesinde değerlendiril-
mesi gerektiğini savunuyor. Ati-
na'mn bu görüşü Avrupa Par-
lamentosu Ulaştırma Komitesi
Raportörü Yunanlı Sarüs tara-
fından AT Konseyi'ne sunulan
bir önergeye de yansımış du-
nımda. AT Komisyonu'nun ka-
botajın serbest bırakılmasma
ilişkin önerileriyle ilgili nihai ka-
rar ise Yunanistan'ın itirazlan
ile bir süre enelenmiş bulunu-
yor.
Yunanistan, Ege'de deniz se-
ferleriyle ilgili imtiyazlanmn 1
Ocak 1992'ye kadar devam et-
mesini böylece sağlarken, tngil-
tere'nin 1992 yılından itibaren
Ege'de serbest deniz seferlerinin
yapümasım istediği, İtalya'nın
ise kabotajm kaldınlması işlem-
lerinin 1993'ten sonra yürürlü-
ğe girmesini istediği ifade edili-
yor.
AT'nin önde gelen ülkeleri-
nin baskısına direnmeye devam
eden Yunanistan'ın en son ola-
rak da AT Daimi Temsilciler
Komitesi'nin (COREPER)
Brüksel'de 22 Mayıs 1991'de
gerçekleştirdiği toplantısında
kabotaja ilişkin tutumunu yine-
ledığı bildiriliyor. Atina'nm söz
konusu toplantıda, bu konuda
AT Konseyi'nde alınması bek-
lenen kararlarda 'ulusal savun-
ma' faktörünün de göz önünde
bulundurulmasını talep ettigı
bildiriliyor.