24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 HAZİRAN 1991 TüRKÎYEABD ÎLlSKl DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U Abramowitz veda etti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Turk-Amerikan ilişkilerinin en zorlu döneminde Türkiye'ye gelen ABD'nin Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz, ilişkilerin Körfez krizinin getirdiği dinamizm sürecine girdiği sırada Ankara'dan ayrılıyor. SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, yeni Dışişleri BakanJığı için adı geçen Safa Giray'ın da kaüldıklan resepsiyonda, Abramowitz, siyaset, iş dünyası, üst düzey bürokratlar ve askerlerden oluşan geniş bir kesime veda etti. Sadece Türkiye'den değil, aynı zamanda ABD Dışişleri BakanhğYndaki görevinden de ayrüacak olan Abramowitz, Amerika'nın önde gelen araştırma, kültür ve eğititn vakıflarından olan "Carnegie Endowment"ın başma geçecek. Walesa'ya Meclisten engel • VARŞOVA (AA) — Polonya Millet Meclisi Diete, Cumhurbaşkanı Lech Walesa'nın seçim yasasında değişiklik yapılması yolundaki isteğini dikkate almadL ve daha önce hazırlanan yasa tasarısını üçte iki çoğunlukla kabul etti. Meclis, dünkü toplantısında, VValesa'nın daha önce yeniden görüşülmek üzere geri gönderdiği yasa tasarısını oyladı ve oylamaya katılan 362 milletvekilnden 263'ü olumlu, 88'i de ret oyu kullandı, Walesa, yasa tasarısında seçmenin listedeki istediği ismi işareüemesi zorunluluğunun kaldınlmasını istiyordu. SSCB'de AIDS'e takip • LONDRA (AA) — SSCB'de AIDS hastalığına yakalanıp da durumunu bildirmeyenleri yasal işleme tabi tutacak yeni bir polis örgütü kurulduğu bildirildi. , Sovyet televizyonundan | konuyla ilgili haberi : nakleden BBC'nin bildirdiğine göre yeni ahlak masasmdan sorumlu müdilr Albay Alexander Çakalin önceki gün yaptığı açıklamada fuhuş ve kumarla savaş için kunılan örgütün AIDS hastalarını da takibe alacağını kaydetti. tngiliz yayın kurumu BBC, Sovyetler Birliği'nin fuhuş, pornografi, ruşvet ve AIDS gjbi bulaşıcı hastalıklan kontrolde görev alacak özel polis kuruluşunun bu alanların uzmanlaşmış kadrolannı yapısında toplayan ülkenin ilk örgütü olduğunu haber verdi. Soydaşların eylemi • SOFYA (AA) — Bulgaristan'da, konut sorunlarına çözüm bulunması amacıyla Sofya'da bir haftadır açlık grevi yapan bir grup Türk azınlık üyesi, ümitlerinin giderek azaldığıru belirterek sorunlarına bir an önce çözüm bulunmaması halinde başka ülkelerden siyasi ve ekonomik iltica hakkı isteyeceklerini belirttiler. Eylemci Türklerin lideri Fevze Kasım, Başbakan Dimitar Popov'un özel kalem mUdürü Ivan Minev'in kendilerine Türk azınlığın konut sorununun bakanlar kurulunda gündeme getirileceğini söylediğini, ancak daha sonra konunun belirsiz bir tarihe ertelendiğini belirtti. Çin'de seller: 50 ölü • PEKİN (AA) — Çin'de son günlerde meydana gelen selierde yaklaşık 50 kişinin öldüğü bildirildi. Çin haber ajansının bildirdiğine göre son 70 yıhn en şiddetli yağışlarının Anhui yöresinde yol açtığı sellere kapılan 50 kadar kişi boğularak ölurken 35 bin ev oturulamaz hale geldi. 1.6 milyon hektar arazi sular altında kaldı. Savaş, yakınlaşma getirdi1990 yıknın ağustos ayında Irak'm Kuveyt'i işgali, Türk- Amerikan ilişkilerinin basamak atlamasını sağladı. Amerikan yönetimi, Türkiye'nin son 40 yıl içinde büyük gelişme gösterdiğini düşünüyor ve ilişkilerin bundan sonraki 40 yüı için yeni formüller üretmeye çalışıyor. UFUKGÜLDEMİR WASHINGTt)N — Soğuk savaşın sona er- mesinden 1990 agustosuna kadar olan süre içinde birkaç kez tehlikeli sulara giren Türk - Amerikan ilişkileri, Irak'ın Kuveyt'i işgali ile adeta basamak atladı. ABD Başkanı George Bosh'un Ankara zi- yareti, işte bu yeni ortamda gerçekleşiyor. Bush yönetiminin ziyaret öncesinde bu yeni döneme bakışı şöyle özetlenebilir: Amerikan yönetimi geniş perspektiften baktığmda, Sovyet tehlikesine karşı geliştiril- miş Tnıman doktrininin de yardımıyla 40 yıl içinde "çok önemli bir getişme göstermis" bir Türkiye göruyor. Bir yetkili, "Türkiye'nin çevresine bakıyonız: Bulgaristan, Gürcistan, İran, Irak, Ennenistan, Suriye, hatta bir ol- çüde SSCB mnhUç bir dunımda. Buna kar- şdık Türkiye gerek ekonomik gerekse de si- yasi bakımdan çok farklı bir yerde. Bu de- mektir ki dostiugumaz meyve veriyor" diyor. Bu yaklasımdan, ABD Başkanı Bush'un, An- kara ziyareti sırasında "Türk Amerikan itti- fakı çalışmışür" temasını vurgulayacağı an- laşılıyor. Ikincisi, dünyada yeni rüzgârlar esiyor: ABD, eski düşmanı SSCB'yi yeni bir dosta dönüştürmenin ince ayanru yapmakta. Bu dönem, uluslararası üişkilerde yeni paramet- reler gerektiriyor. İşte bu yüzden de Bush yö- netimi son kırk yılda "başanyla çalışüğı ka- nıtlanmış olan formüliin" yeni siyasi iklime nasıl temel olabileceğini araştınyor. Yani söz konusu "fonnül" önümüzdeki 40 yıla nasıl uygulanabilir, buna bakılıyor. Görüştüğtimüz üst düzeydeki yetkili, birkaç gün önce OECD'nin ülke istatistiklerine bakmış. "Türkiye ile çevresinde çok büyük bir kaBan- ma farkı var. Eger dogru kararlar aluursa, bn fark önümüzdeki kırk yılda daha da artacak" diyor. 1959'da gerçekleşen Eisenho- wer ziyareti ilişkilerin son kırk yüının tonu- nu nasıl beürlediyse, temmuz ortasında ger- çekleşecek Bush ziyaretinin de önümüzdeki kırk yıhn tonunu belirleyeceği umut edüiyor. Üçüncüsü, Amerikan yönetimi Türkiye'nin bundan kırk yıl öncekinden çok daha fazla seçenekleri olduğunu düşünüyor. Çünkü ar- tık Türkiye'nin, demokrasisi, askeri gücü, bü- yük ekonomisi ve güçlü dostlan sayesinde ve değişen dünya ikliminin yardımıyla kendisi- ne seçenekler yaratma olanağına kavuştuğu kaydediliyor. Üst düzeydeki yetkili, bölgede Türkiye'den başka hiçbir ülkenin bu dört un- surun tümüne birden sahip olmadığını hatır- latıyor. Tüm bu öğelerin, Türkiye'nin "böl- gesel roJü" olan bir ülke olarak sivrilişini ade- ta kaçınılmaz kılacağı düşünülüyor; yaptık- lan değerlendirmeler bu yönde. "Sovyet as- keri tebdidi varken bu rol güçtn ve seçenek- ler kısıtlrydı. Oysa şimdi Türkiye'nin seçenek- leri artü" deniyor. Bu seçenekler neler? örneğin Türkiye ile SSCB'nin, Balkan ülkelerinin artık çok da- ha iyi ilişkiler içinde olmasına yollar açıhyor. Kafkasya ile yepyeni bir ilişki dönemine gi- riliyor. Ancak ortada ilginç bir ikilem var. Se- çenek olarak adı geçen bölgelerdeki tüm ül- keler aynı zamanda bir geçiş dönemi yaşıyor. Bu geçişin bedelsiz olacağı kuşkulu görünü- yor. Washington, "Türkiye'nin seçenekleri arttı" diyor, ama diğer yandan da "Bu yeni seceneklere bakarken yeni sorunlara da ba- kılıyor olacağı'' konusunda uyarmadan ede- miyor. Dolayısıyla yapacağı tercihlerin, ak- tif bir diplomasi dönemine girmiş olan Türki- ye'nin "bUgeügT' hakkmda fıkir vereceği göz önunde bulundunıluyor. Y ı r u : tşMrllgi»İM g e l e c e f l ~ ~ Bnsta ile Rusya Federasyonn Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in yapügı görüşmenin ana konnsunu Gorbaçov oluştnrdn. (Renters) Beyaz Sarayda Gorbi'nin gölgesiDıs Haberier Servisi — Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Beyaz Saray'da ABD Başkanı George Bush tarafmdan 'sıcak' bir biçimde karsüandı. Ancak Beyaz Saray'daki 'Gorbi hayranlığı', Yeltsin'in Bush'la yaptığı görüşmeye de yansıdı. Ajanslann haberlerine göre Bush, Yeltsin'in "Bin yüdır Rusya'da seçimle işbaşına gelmiş ilk yönetici" olduğunu söyledikten sonra "Bir konuda açık konuşmak istiyorum. ABD, Başkan Gorbaçov yönetimi ile en yakın resmi ilişkiyi korumayı sürdürecektir" dedi. Yeltsin'in ise bu sözlere verdiği karşılık şu oldu: "Sovyetler Birliği'ni tek bir kişinin yerinde tutması mümkün değildir. Ancak ben de Sayın Gorbaçov'un yıpratılmasına karşı savasacağun" Bush'un ve Yeltsin'in sözlerinin de yansıttığı kadanyla, SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, hâlâ ABD'de gözde. Nitekim, Washington'da yaptığı temaslar sırasında 'ftltsin'e gösterilen ilginin, Gorbaçov'a gösterilen kadar büyük olmadığı da dikkat çekti. Ancak tüm basın yayın organlanmn üzerinde görüş birliğine vardığı bir konu var. O da Yeltsin'in 1989 yüında ABD'de bıraktığı 'güvenümez' imajmın yavaş yavaş kaybolduğu. Yeltsin, 1989"daki ABD ziyaretinde ictiği 'Jack Daniels' marka Bourbon viskilerle dikkati çekmişti. Rusya Federasyonu Devlet Baskam'mn son ziyaretinde bu imajı silmeye büyük bir gayret sarfettiği göze çarptı. PARTISI 1983 BAYRAMLAŞMA Mübarek Kurban Rayramının ikinci günü 24.6.1991 Pazartesi saat ll.OO'de Genel Başkanınuz Sayin Me&ut YlLMAZ'tn da iştirakleri ile Darti Genel Merkezimizde Bayramlaşma yapılacaktır. Partililerimizin ve Muhterem liaîkımtzın bilgilerine sunulur. AIMAVATAIM PARTİSİ Genel Başkanlığı Genei Merkez (Santral) : 286 50 00 (20 Hat) A VRUPADA BtRLİĞEDOGRU Türkiye 'kapıda' kalıyor SABETAY VAROL BRÜKSEL - Çeşitli güçlüklere ve engellere rağ- men "Avrupa Birliği" yavaş, fakat emin adım- larla ilerliyor. AT dönem başkanlığını sürdüren LUksemburg, bu hafta başından itibaren farkh alanlarda ve birbirlerinden bagımsLZ olarak yü- rütülen çok önemli pazarhklara sahne oldu. Bü- tün bu pazarlıklar sürerken AT ile ilişkilerinde- ki tıkanıkhk yüzünden Turkiye'rlin tam anlamıy- la devre dışı kalması, Brükserdeki Türk diplo- matik misyonlannda büyük rahatsızlık yaraüyor. Ülkeler arasmda uyum sağlanmasımn en zor olduğu sanılan sektörlerde bile taraflann uzun süren ve kıyası- ya kavgalardan sonra uzlaşma- ya vardıkları gözleniyor. "Dişe diş müzakere" ve sonuçta uzlaş- maya varma, A\Tupa'mn vaz- gecilmez diplomasi yöntemi ha- line geliyor. Türkiye'nin de Av- rupa ile olan ilişkilerinde ekono- mi ve siyasetin tüm sektörlerin- de buna benzer pazarlıkları va- kit geçirmeden başlatmasının, kıtanın geleceğinden belli oran- larda söz sahibı olmamız açısın- dan büyük önem taşıdığı kayde- diliyor. Avrupa Birliği, yavaş, ancak emin adımlarla ilerlerken, AT ile ilişkilerdeki tıkanıkhk, Türkiye'nin tamamen devre dışı kalmasma neden oluyor. Bu açıdan, Türkiye-AT Ortaklık Konseyi'nin en kısa zamanda toplanmasının zorunlu hale geldiği vurgulanıyor. Türkiye-AT Ortakhk Konseyi'nin en kısa za- manda toplanmasının artık hayati sayılacak öl- çüde önem kazandığı vurgulamyor. Bilindiği gjbi Mesut Yılmaz'ın Dışişleri Bakanlığı sırasında toplanması gereken Ortakhk Konseyi, Kıbns ko- nusundaki anlaşmazlık yüzünden son dakikada toplanamamıstı. önümüzdeki ekjm ya da kasun aylannda Hollanda'run dönem başkanlığı altın- da Türkiye'nin toplulukla üişkilerini düzenleyen bu kurulun toplanmasının olanaklı olduğu, bu arada belirtüiyor. 12 üyeli AT, kendi içinde hem siyasi hem de ekonomik birliğe ulaşmak için dışişleri ve eko- nomi bakanlan düzeyinde "hükümetlerarası konferans"lanna bu hafta içinde devam etti. Topluluk tarihinde ilk kez bir resmi belgeye "federasyon" sözcüğünün girmesi Ingiltere'de fırtına kopardı. Ancak gelişmelere daha yalandan bakıldığın- da belli düzeye eriştiği farkedilen uzlaşmalarla Londra'nın bile gerek 'parasal birlik' ve ortak merkez bankası, gerekse siyasal birlik konula- nnda 'veto' kullanma niyeti taşımadığı ortaya çıkıyor. Yıl sonunda Hollanda'run Maastricht kentinde yapılacak AT doruğunda hükümetle- rarası konferanslann kesin sonuca ulasması bek- leniyor. Bu konferanslann so- nucuna göre topluluğun kurucu belgesi olan Roma anlaşmasın- da yeni değısiklıklere gidilecek. AT'nin bu yeni oluşumda kendi iç kurumlan arasmda be- ürlenecek yeni dengeler de ben- zer uzlaşmalarla sağlanacak. Bu arada Avrupa Parlamentosu'- nun etkinliğinin Ahnanya'mn isteği doğrultusunda artması, kuvveth" bir olasıhk. Ortak dış politika ve güvenlik politikası- mn saptanmasında dışişleri ba- kanlanndan oluşan konsey ağır- lığım koruyacak. AT/YUNANÎSIAN Bütun bu muzakereler sürerken aynı ülkele- rin içişleri bakanlan ateşli silahlar taşuna ve sa- tısıyla ilgili yönetmelikler arasmda uyum sağla- ma amacıyla toplandı. Sigorta şirketleri konu- sundaki kurallarm 12'ler arasmda uyumlu hale getirilmesi de aynı sıralarda benimsendi. Ancak Avrupa kamuoyunda büyük ilgi uyan- dıran pazarkklardan biri AT ile topluluk dışın- da kalan 7 Avrupa ülkesi arasmda sürdürülen "Avrupa Ekonomik Bölgesi" müzakereleri ol- du. Uyuşmazlık yüzünden göruşmelerin kopma noktasına geldiği bir sırada çarsamba günü sa- baha karşı taraflar prensip anlaşmasına vardı. Atina'dan Ege pürüzü Yunanistan yönetimi, AT içinde kıyı taşımacılığının liberalleştirilmesine yönelik çalışmalara, 'ulusal savunma' faktörünü öne sürerek karşı çıkıyor. SEMİH tDtZ ANKARA — Avrupa Toplu- luğu'na 'ayak uydurmak'ta bü- yük sıkıntılar çeken Yunanis- tan'ın, bu kez kıyı taşımacılığı- nın liberalleştirilmesine yönelik topluluk içindeki hazırlıklara di- rendiği bildiriliyor. Bunu yapar- ken de AT nezdinde Türkiye'yi gündeme getirerek 'ulusal savunma' faktörünü öne surdü- ğü"belirtiliyor. Ankara'daki değerlendirme- ler, AT bandıralı gemilerin Ege'de çalışmaya başlamalan halinde bunun adaların kendi aralanndaki ve adalarla Türki- ye arasındaki taşunacılığı arttı- racağını ortaya çıkarıyor. Bun- dan büyük rahatsızlık duyan Atina'nm adalar arasındaki ta- şımacılığın kendi tekelinde kal- masını istediği kaydediliyoV. Ankara, Atina'nm gündeme ge- tirdiği 'ulusal savunma' faktö- rünü, bu çerçevede bir 'sis perdesi' olarak kullanarak dik- katleri farklı yöne çekmek iste- diğine inamyor. öte yandan Yunan bandıralı gemilere hiçbir kısıtlama uygu- lamayan Türkiye'nin deniz ta- şımacılığında da serbest bir re- jimin benimsenmesinden yana olduğu kaydediliyor. Bu neden- le deniz taşımacılığımn liberal- leştirihnesi konusunda AT bün- ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERStTESİ ENDÜŞTRÎ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜNE ÖN KAYTT VE YETENEK SINAVI tLE ÖĞRENCİ ALINACAKTIR Endüstri Ürünleri Tasanmı Bölümünün amacı endüstriyel yöntem- lerle çok sayıda üretilen nesneleri projelendirebilecek raeslek adam- lannı yetiştinnektir. BolUmümüz mezunlan, tasanm hizmetlerini ser- best bürolar aracüığı ile verebilecegi gibi, özel veya resmi kuruluşla- nn tasanm ofislerinde de çahşabilir. Başvuru Koşullan: 1) TC veya KKTC uyruklu olmak. 2) 1989-1990 veya 1991 ÖSS sınavmdan en az 120.000 veya daha yüksek puan almış olmak. Başvnra Tarihi ve Yeri: Başvurular bizzat ya da posta ile 8-19 Temmuz 1991 tarihleri ara- sında ODTÜ öğrenci lşleri Dairesi Başkanlığı-Ankara adresine yapı- lacaktır. Postadaki gecikmeler ve belirtilen tarih dısında başvuru ka- bul edilmeyecektir. Basvunı için Gcrekli Bdgdcr 1) Bölüm adını içeren basvunı dilekçesi 2) Adayın 1989-1990 veya 1991 yülarmdan birine ait ÖSS Sonuç Bel- gesinin onayh kopyası (aslı gösterilerek ODTÜ öğrenci lşleri Dairesi Başkanlıgı'nda onaylatılabilir) 3) Bir adet fotoğraf (6 ay içinde çekilmiş olraalı) 4) 70.000 TL başvuru ücretinin yatınldıgına dair makbuz. (İş Ban- kası ODTÜ Şubea 339319 no'lu hesaba yatınlacak). Başvunı ücreti iade edilmez. Vetenek Sınar Tarihi ve Uygulaması: Sınav ilk aşaması 23 Temmuz 1991, ikinci aşaması 26-27 Temmuz 1991 tarihlerinde Mimarlık Fakultesi binasında yapılacak olup, so- nuçlar 29 Temmuz 1991 tarihinde açıklanacaktır. Tüm başvuranlar sınavın ilk aşamasına alınacaklardır. İlk asama- da çizim yetenek sınavı, sözel yetenek sınavı, görsel duyarhk sınavı yer alacak, ilk aşamada elde edilecek puan sıralamasına göre 75 kişi ikinci aşamada mulakata gireceklerdir. Tüm elemeler sonucu 30 aday kayda hak kazanacaktır. * Adaylar sınava gelirken yanlarında geçerli kimlik belgesi (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport, vb.) buhındurmak zorundadır. * Adaylann sınav için iki adet yumuşak kurşun kalem, bir silgi ve kalemtıras bulundurması gerekmektedir. Adayın sınav tarihinde ÖYS sonuca herhangi bir programı kazan- mıj olmaa, yetenek sınavına girmesini engeUemez. Aynı biçimde ada- yın yetenek sınavıoa girmiş olması da kazandıgı programa kayıt ol- ma haklunı ortadan kaldırmaz. Not: Eksik belgeli başvurular dikkate alınmayacaktır. ' Basın: 29101 yesınde meydana gelen gehşme- ler, Ankara tarafmdan 'olumhT olarak değerlendiriliyor. Edinilen bilgiye göre AT Ba- kanlar Konseyi'nin 1986 yüında ulaştırmaahk sektöründe kabul ettiği tüzükler, deniz taşımacı- hgının liberalleştirilmesine yö- nelik sürecin başlangıcı olarak sayıhyor. 1992 yıü sonunda ku- rulacak 'iç pazar' ile topluluk içinde ve dışında yaratılacak ye- ni ticaret olanaklannın taşıma- cüık hizmetlerine talebi de art- tırması bekleniyor. Bu nedenle AT üyeleri arasmda deniz taşı- macılığında 'kabotaj sınırla- malarının' kaldınlması günde- me gelmiş bulunuyor. Buna gö- re AT üyesi ülkelerin kendi kı- ydanndaki deniz taşımacüığı iş- letme hakkını ulusal firmalara tammaktan vazgeçerek bu hak- kı diğer AT ülkelerinin gemile- rini de kapsayacak şekilde ge- nişletmeleri isteniyor. AT'nin bu ilkeyi 1993 başmdan itibaren yürürlüğe koymak istediği ifa- de ediliyor. Ancak Yunanistan, kabotajm serbest bırakılıp bırakılmaması- mn AT ülkelerinin 'ulusal yet- kisi' cerçevesinde değerlendiril- mesi gerektiğini savunuyor. Ati- na'mn bu görüşü Avrupa Par- lamentosu Ulaştırma Komitesi Raportörü Yunanlı Sarüs tara- fından AT Konseyi'ne sunulan bir önergeye de yansımış du- nımda. AT Komisyonu'nun ka- botajın serbest bırakılmasma ilişkin önerileriyle ilgili nihai ka- rar ise Yunanistan'ın itirazlan ile bir süre enelenmiş bulunu- yor. Yunanistan, Ege'de deniz se- ferleriyle ilgili imtiyazlanmn 1 Ocak 1992'ye kadar devam et- mesini böylece sağlarken, tngil- tere'nin 1992 yılından itibaren Ege'de serbest deniz seferlerinin yapümasım istediği, İtalya'nın ise kabotajm kaldınlması işlem- lerinin 1993'ten sonra yürürlü- ğe girmesini istediği ifade edili- yor. AT'nin önde gelen ülkeleri- nin baskısına direnmeye devam eden Yunanistan'ın en son ola- rak da AT Daimi Temsilciler Komitesi'nin (COREPER) Brüksel'de 22 Mayıs 1991'de gerçekleştirdiği toplantısında kabotaja ilişkin tutumunu yine- ledığı bildiriliyor. Atina'nm söz konusu toplantıda, bu konuda AT Konseyi'nde alınması bek- lenen kararlarda 'ulusal savun- ma' faktörünün de göz önünde bulundurulmasını talep ettigı bildiriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle