Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 HAZÎRAN 1991 HABERLER CUMHURÎYET/5
141 ve 142'ye
beraat
• ANKARA (UBA) —
Yargıtay Ceza Genel
Kurulu, Terörle Mücadele
Yasası'nın mahkemelerde
farlclı uygulamalara neden
olan bir yönüne açıklık
getirdi. Genel Kurul,
yasayla kaldırüan TCK'nm
140, 141, 142 ve 163.
maddelerinden yargılanan
sanıklann tümünün beraat
ettirilmesi gerektiğine karar
verirken bazı mahkemelerin
yaptığı gibi davanın
düşürülmesi, durdurulması
ya da reddi yoluna
gidilmesini yasaya aykın
buldu. Genel Kurul, aynı
kararında Ceza Kanunu'nda
failinin lehine olan
yasalann geçmişe yönelik
olarak uygulanacağına da
bir kez daha atıfta
bulundu.
Karayalçın ve
Girik davası
• ANKARA (UBA) —
Etimesgut'ta yapılan
belediye başkanlığı seçim
kampanyası döneminde 911
sayılj toplantı ve gösteri
yürüyüşleri hakkındaki
yasaya aykın olarak
toplantı düzenJedikleri ve
konvoy oluşturdukları
iddiasıyla haklarında Asliye
Ceza Mahkemesi'nde dava
açılan Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Murat
Karayalçın ile Şişli Belediye
Başkanı Fatma Girik'in
yargılanmalanna yann
devam edilecek. Davanın ilk
duruşmasına katılmayan
Girik ve Karayalçın'ın bu
duruşmaya katılarak
savunmalarını yapmaları
bekleniyor. Savcılık
ifadelerinde izinsiz toplantı
ve gösteri yürüyüşü
düzenlemediklerini savunan
Girik ve Karayalçın'ın iki
yıla kadar hapisle
cezaJandırılmalan isteniyor.
DYP: Seçkin
insan çok az
• ANKARA (UBA) —
Doğru Yol Partisi, yaklaşık
60 milyon nüfusa sahip
Türkiye'nin en az 60 bin
'çok seçkin insan'
çıkartması gerektiğini
bildirdi. DYP'nin siyasi
işlerden sorumlu Genel
Başkan Yardımcısı
Hüsamettin Cindoruk ve
yardımcısı Dr. Ismail Heral
tarafından hazınlanan
"Çağdaş Türkiye Için
Çağdaş İnsan, Çağdaş
Toplum, Çağdaş Devlet"
adlı raporda, Türkiye*deki
aydın sayısı az bulunarak
şöyle denildi: "Bugün halen
dilden düşmeyen ve kendini
tartışmasız kabul ettirmiş
bulunan (müspet yönden)
bakan, müsteşar, genel
müdür, profesör, doktor,
vali, araştırmacı,
milletvekilleri, işçi liderleri,
muhtarlar ve tarımcılann
sayısı yeterli değildir.
Bilinen kısmi sebeplerin
dışında kalan nedenleri de
bulup çıkartmalıyız. Bütün
olayları kurumlaştırmaya ve
o kurumlar içinde
insanlarımızı basamak
basamak yükselterek
yüceltmeliyiz"
\eni zaın
beklentisi
• ANKARA (UBA) —
Sosyaldemokrat Halkçı
Parti TBMM Grup
Başkanvekillerinden Onur
Kurnbaracıbaşı, Anavatan
Partisi'nin kongresinin
battığını, zam sağanağınm
yeniden hızlanacağını öne
sürdü. Kumbaracıbaşı, 1991
yılı enflasyonunun yüzde 70
civarında olacağını söyledi.
Onur Kumbaracıbaşı,
ekonominin durumu ile
ilgili olarak göriişlerini
açıklarken ekonomideki
sıkıntının giderek
büyüdüğünü belirtti.
Güreş'in oğlunu
tehdit edenler
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Doğan
Güreş'in oğlu Serdar
Güreş'i ve arkadaşı Gökhan
Bilen'i Hilton Oteli'nin
diskosunda silahla tehdit
ettikleri gerekçesiyle
haklarında dava açılan
Abduüah Yorulmaz ve
Emir Hattat dün yargıç
önüne çıkarıldılar. Bilen,
Abdullah Yorulmaz'dan,
Emir Hattat'ın aldığı
ruhsatlı silahla, "Biz
ülkücüyüz, herkese
yaptığını bize yapma"
diyerek kendisini ve
arkadaşı Güreş'i tehdit
ettiği gerekçesiyle şikâyetçi
olmuştu. Ankara 2. Asliye
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmada, tanık olarak
dinlenen Gül Mutlu, Hilton
Oteli'nin diskosunda sjlah
;ekme olayını görmedğini
belirtti
Dava, diğer tanıklann
dinlenmesi için ileri bir
larihe ertelendi.
Keçeciler ve Zeybek, kongresonucunu Cumhuriyet'e değerlendirdi:
Kongre, ANAP'ı sıkıııtıya soktu
KEÇECİLER
Kongrede yüzde 49 - yüzde 51'lik hava var. Verilen mesaj
bu. Bu mesaja dikkat ettikleri takdirde partinin tüm
faaliyetlerinde herhangi bir sıkmtı olmaz. Ama dikkat
etmezlerse ciddi sıkıntılar olur. Bizim birkaç
arkadaşınuzın MKYK'da görev alması bu mesajın
yansıdığı anlamına gelmez.
ZEYBEK
Genel başkanlık'- seçimi temayülü yansıtmıyor. Çünkü
çok sevdiğimiz bazı insanlar tarafsız kalacaklarını ilan
etmişken, tarafsız kalmalan gerekirken, maalesef bizi
üzmüşlerdir. Kongre, ANAP'ı sıkıntılı bir noktaya
getirdi. Bu sıkıntının aşılması gerekli. Seçim, sıkıntıyı
çözmez, büyütür.
FARUK BİLÜİRİC İ
ANKARA — Yüdınm Akbu-
lut gnıbunun "ağır topu" Meh-
met Keçeciler, kongredeki oy
oranına göre Bakanlar Kurulu
listesinde yüzde 49 oranında
temsil edümeleri gerektiğini söy-
ledi. Kongrede çıkışlarıyla dik-
kat çeken Namık Kemay Zey-
bek de partinin çizgisini kontrol
için Akbulut'un başkanlığında
bir grup oluşturduklannı açık-
ladı.
Devlet Bakanı Mehmet Keçe-
ciler, Akbulut'a her koşulda
kullanması amacıyla istifa mek-
tubu verilmesi önerisinin kendi-
sinden gelmediğini belirterek,
"Ben milletvekillerinin istifası-
nı talep etmedim. O toplumsal
bir hava" dedi. Keçeciler, Cum-
huriyet'in "Bu havaya siz katı-
lıyor musunuz" sorusunu, "O
konuda fazla açıklama vapmı-
yonım da benim onerim değil
bir kere onu soyleyeyim" diye
yamtladı. Keçeciler'e yönelttiği-
miz sorularla yanıtlan şöyle:
— Sizce Mesut Bey partiyi
nasıl bir çizgiye getinnek isti-
yor?
KEÇECİLER — Kendisi he-
nttz bu göreve yeni başlamıştır.
Bir şey söylemek doğru değildir.
Biz başanlar diieriz. Başanh ol-
masj için dimizden gelen gayreti
gösieririz.
— MKYK'dan istifa etmeyi
diişünüyor musunuz?
KEÇECİLER — Hayır.
MKYK'dan istifa etmem parti-
yi böler. Partinin bölünmesini
istemem, partiye zarar verecek
bir davranış içinde olmam.
— Ama her şeye rağman ge-
lisen hava istediğinizin tersi \ön-
de olursa.
KEÇECİLER — Kongrede
böyle yüzde 49, yüzde 51'lik bir
hav var. Verilen mesaj bu. Bu
mesaja dikkat ettikleri takdirde
partinin tüm faaliyetlerinde her-
hangi bir sıkıntı olmaz. Ama
dikkat etmezlerse ciddi sıkıntı-
lar olur.
— MKYK listesi bu mesajın
alındığı sonucunu veriyor mu?
KEÇECtLER — Hayır. Yan-
sımamış sayılır. Bizim birkaç ar-
kadasımızın MKYK'da görev
alması bu mesajın yansıdığı an-
lamına gelmez.
— O zaman Bakanlar Kunı-
lu listesinin açıklanmasını bek-
Ihorsunuz.
KEÇECtLER — Bakm ben
bir hikâye anlatayım. Ikinci
Dünya Harbi'nde bir adamca-
ğız lokantaya girer, bakar ki
mönüde lavşan eti var. Ismar-
lar, yer bitirir. Parasını öder der
ki: 'Bak parasını ödedim. Ama
merak ediyorum. Bu et kanşık
olmaya kanşık, ama nasıl kan-
şık, miktan ne?'. 'Yan yanya
efendim' der garson. 'Anlama-
dım, nasıl kanşık' deyince, gar-
son 'Yan yanya efendim, bir
tavsana bir al efendim" der.
Böyle bir yarı yanya olmasın
yanı...
— Peki ama bu duşünceleri-
niz olmazsa ne yapacaksınız?
KEÇECtLER — Hiç kimse
tasfiyeci bir zihniyette olmama-
lıdır. Kendilerinin kongre so-
nunda yaptığı konuşmayı bir te-
minat olarak kabul ediyoruz,
ama herhangi bir yanlışlık olur-
sa meşru denetim haklarımız
var, onlan kullanınz.
Parti çizgisine denetim
Kongrede yaptığı çıkışla şim-
şekleri üzerinde toplayan Zey-
bek, bu çıkışının bazı yorumla-
rın tersine "Akbulut'a oy
kazandırdığını" savundu. Zey-
bek, Cumhuriyet muhabirine
"Sinirlendigûn için değil, kong-
re başkanlık divanının tutumu-
nu eleştirmek için konuştum"
dedi. Zeybek, ANAP'taki geliş-
melere ilişkin sorulanmızı şöy-
le yanıtladı:
— Sizce kongre sonuçları ta-
bandaki egilimi yansıtıyor mu?
Yılmaz, genel merkezde partililerin tebrikierini kabul ediyor.
Yılmazcılar GenelMerkezi teslim aldı
\aluıiü 'zafer' kuüamasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
ANAP genel başkanhk yanşım kaybeden
Yüdınm Akbulut'un kongre çaüşmalan sı-
rasında en önemli karargâhı genel merkez-
di. Partinin tüm organlan, Akbulut için ça-
lışnuş, duvarlar onun afişleri, yurt gezile-
rindeki fotoğraflanyla süslenmişti. Kong-
re sonrası zaferi kutlamak için her şey
baardj.
15 haziran akşamı Atatürk Spor Salonu-
ndan gelen haber genel merkezin havasını
değiştirdi. Bazı çalışanlar, parti binasıru terk
etti. Akbulut'un poster ve fotoğraflan in-
dirilmedi, ama yanlanna hemen Yılmaz'ın-
kiler de asıldı. Çahşanlarda bir telaş başla-
dı. Acaba Akbulut'un karargâhı olarak un-
lenen genel merkezin elemanlanna Yılmaz
nasıl bir tavır alacaktı? Bu kaygı halen
sürüyor.
Yılmaz ekibi, genel merkezi gerçek an-
lamda 16 haziran akşamı devraldı. Zemin
kattaki toplantı salonunda bine yakın de-
lege ve partiliye 'zafer' konuşması yapan
Yılmaz, buradan parti katlanna geçti. Ta-
bii beraberinde yüzlerce delegeyle. Bu ara-
da Yılmaz'ın fotoğraflan da duvarlannda-
ki yerini almıştı.
Balgat'taki genel merkeze bütün ışıklan
yakılarak adeta 'döğünevi' görüntüsü veril-
di. Kokteyldeki ikram ise tam bir curcunay-
dı. Partililer, kongre heyecanı ve Yılmaz'ın
peşinde koşturmaktan yemek yemeye fırsat
bulamamış olmalı ki masalardaki yemek-
ler ve tatlılar birkaç dakikada midelere in-
di. Kokteylin %sas yemefi' yahniydi. Ay çö-
reği, muska böreği ve kanepelerin ardından
büyük tencerelerle dağıtılan soğanlı yahni
genel merkezin bütün katiannı ağir bir yağ
kokusuna boğdu.
Kokteylde ikram trafiği o kadar yoğun-
du ki masalardaki yiyecekler dağıtıldıktan
birkaç dakika sonra tatlı servisi yapıldı. Tep-
si tepsi baklava ve kemalpaşa tatlılan, ko-
nuklara çatal yerine avuçla dağıtıldı. Ma-
salarda 'kendin saldır kendin ye' ilkesi
hâkimdi.
Genel merkezde dün de 'temizlik giinü-
ydü. Bir gün önceki kutlamadan arta ka-
lanlar, duvarlardaki Akbulut posterleri bir
güzel temizlendi.
Parti merkezinde çalışanlar, tedirginlik-
lerinin acısını foto muhabirlerinden çıkar-
dılar. Temizlik çalışmalannı görüntülemek
isteyen foto muhabirlerine izin verilmedi.
Parti çalışanlan, bunun için genel başkan
yardımcılannın izni gerektiğini söylüyorlar-
dı, ama ortada değil genel başkan yardım-
cüarı sıradan yöneticiler bile yoktu.
Genel merkez, Ydmaz ekibinin bugünkü
MKYK toplantısına 'hazır' hale getirildi.
ZEYBEK — Hayır. Genel
başkan seçimi temayülü yansıt-
mıyor. Çünkü çok sevdiğimiz
bazı insanlar, tarafsız kalacak-
lannı ilan etmişken, tarafsız kal-
malan gerekirken maalesef bi-
zi üzmüşlerdir.
— Öyleyse Yılmaz'ın partiye
vennek istediği çizgiyi nasıl ta-
nımlıyorsunuz?
ZEYBEK — Ne olduğunu
tam anlayamadığım çizgi. Ben
partinin çizgisini doğru buluyo-
rum. İnsanlar da sadece icraat
değil, bu çizgi dolayısıyla bura-
dalar. Gerçi olamaz, ama par-
tinin çizgisinin tamamen dışın-
da mesela geçmişte Güven Par-
tisi'nde, bir çizgi partiye hâkim
olursa ANAP'ın oyları da geç-
mişte o partinin aldığı oya dü-
şebilir.
— Başbakanlık Konutu'nda
Akbulut'u destekleyen milletve-
killerinin aldıklan kararlara ka-
tılıyor musunuz?
ZEYBEK — Orada alınan
kararlara aynen katılıyorum.
Dilekçe meselesi ayn. Bu top-
lantıda partinin fikir çizgisinin
korunması doğrultusunda par-
tiye yardımcı olmayı, partinin
birlik ve beraberliğinin devamı,
parti çizgisinin devamının de-
netlenmesini sağlamak üzere
Yıldırım Bey'in başkanlığında
bir grup oluşturuldu.
— Kongre, ANAP'ı nasıl bir
noktaya getirdi?
ZEYBEK — Sıkıntılı bir ye-
re getirdi. Bu sıkıntının aşılma-
sı gerekli.
— Sıkıntıyı aşma yoüanndan
biri seçim olabilir mi?
ZEYBEK — Hayır. Seçim sı-
kıntıyı çözmez, büyütür. Oluşan
bu grup, parti yararını birinci
plana alan bir gruptur. Bu gru-
bun denetimi, hükümetin halka
yakın politikalar üretmesi bakı-
mından da yararh olur.
— Olağaniistü kongre için ça-
baaız olur mu?
ZEYBEK — Şu anda öyle bir
çabamız olmaz, ama önümüz-
deki günler ne getirir birlikte gö-
rürüz.
— Partiden kopma olabilir
mi?
ZEYBEK — Niye kopalım
ki, parti bizim partimiz.
— Giineri Civaoglu, yazısın-
da gnıbunuzun tavnnı, 'toplum
iradesine şantaj' olarak değer-
lendiriyor..
ZEYBEK — Bir yazarın par-
timizin saflarına kazandırdığı
için yeni genel başkanımızı kut-
luyorum.
Zeybek dün Yunus Emre'nin
750. doğum yıldönümü nede-
niyle düzenlenen törende Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal ile kar-
şılaştı. Özal'ın Zeybek ile ko-
nuşmak istememesi ve ilgisiz
davranması dikkati çekti. An-
cak Zeybek, Cumhurbaşkanı'-
nın kendisine kongredeki davra-
nışı nedeniyle darılmasının du-
şünülemeyeceğini savundu.
ÖzaFın "tarafsız" olduğunu
ilan ettiğini anımsatan Zeybek,
Devlet Bakanı Mustafa Tasar'-
ın kongredeki davranışı için de
"Herkes kendine yakışanı yapı-
yor" dedi.
Diplomatlar Yılmaz'ı değerlendirdi
E&ılemesinibilen
bir dikbaşlı
Güzel, ANAP'taki son gelişmeleri değerlendirdi:
Başka partînin içişleriııe karuşmamANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — ANAP genel başkan
adaylanndan Hasan Celal Gü-
zel'in partisinden istifasının
yankıları sürüyor. SHP lideri
Erdal tnönii, •Güzel. verdiği
demeclerle siyasi gelişmeleri iyi
değerlendirdiğini gösteriyor"
dedi. DYP Genel Başkanı Sii-
leyman Demirel ise Güzel'in or-
taya attığı iddialann ciddi oldu-
ğunu söyledi.
Güzel, Cumhuriyet muhabi-
rinin muhalefet partilerinin ken-
disine gösterdiği "sıcak yakla-
şım"la ilgili sorulannı yanıtlar-
ken "bu aşamada spekiilasyon-
lara kanşmak istemediğini"
söyledi. Güzel, "Bugüne kadar
söz verdiğim her şeyi vapmış ol-
manın rahatlığı içindeyim. An-
cak geleceğimle ilgili bir ipotek
koyamam. İleride bir partiye gi-
recek olursam, önceden şunu
demişti biçiminde bir yaldaşımı
da kabul edemem" dedi. Güzel,
ANAP'taki son gelişmelere iliş-
kin sorulara da yanıt vennek is-
temediğini belirterek "Başka bir
partinin iç işlerine kanşamam.
ANAP benim için başka bir
partidir artık" diye konuştu.
İnönü, Güzel'in istifasıyla il-
gili olarak şunları söyledi:
"Sayın Güzel bir süredir
ANAP'tan bağımsız bir karar
verme havası gösteriyordu. Par-
lamentoda. Körfez krizinde, hü-
kümetin getirdiği öneriye muha-
lefet gibi, aleyhte oy vermişti.
Ben de kendisini takdir etmiş-
tim. Yeni siyasi döneminde ken-
disine başanlar diliyorum."
İnönü, Güzel'in SHP'ye ka-
tılması için bir öneri götürülüp
götürülmeyeceğine ilişkin soru-
yu da "Sayın Güzel demeçleriy-
le Türkiye'deki siyasi gelişmeyi
iyi değerlendirdiğini gösteriyor.
Başanlar diliyorum. Bunun öte-
sinde bir şey söylememin fayda-
sı yok" diye yanıtladı.
DYP Gene] Başkanı SüJey-
man Demirel, ANAP'tan istifa
eden Güzel'e bir çağrısı olup ol-
mayacağının sorulması üzerine,
Güzel'in, "Bağımsız olarak de-
vam edecegim" dediğini anım-
satmakla yetindi. Demirel, Me-
sut Yılmaz'ın ANAP Genel
MilliEğitim BakanıAkyot
LaikJigî savunmayı sürdtireceğimANKARA (UBA) — Milli Eğitim Bakanı
Avni Akyol, laiklikJe ilgili konularda tama-
men olmasa da yalnız bnakıldığını belirte-
rek "Savunmada yanımda olmadılar. Ye-
ni kabinede yalnız bırakılmayacagımı sanı-
yorum" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, Mart
91'de yapılan uluslararası matematik olim-
piyatlannda Avrupa birincisi olan Robert
Koleji öğrencilerini, dünya liselerarası bas-
ketbol şampiyonasında birincilik kürsüsü-
ne çıkan özel Çavuşoğlu öğretmen ve öğ-
rencileri ile Nis Folklor Festivali'nde birinci
olan Fatoş Abla llkokulu yöneticilerini ka-
bul etti. Akyol, yönetici ve öğrencilere bir
altınla birlikte "Atatürk ve Eğitim" adh ki-
tap hediye etti.
Daha sonra gazetecilerin, "Eski kabine-
de özellikk laildikle ilgili konularda sık sık
yalnız bırakıldınız, Yılmaz kabinesinde
böyle bir durumla karşüaşmanız söz konu-
su mu, yalnız bıraküır mısımz" sorusuna,
Akyol, "Bırakılmayacağımı sanjyoranı.
Öteki, hükümette de tamamen yalnız de-
ğildim. Şüphesiz, savunmada yanımda ol-
madılar. Yani benim bu konuda bir şey
söylemem daha faydasız. Komisyonlarda,
genel kunılda her şey basının öniınde ce-
reyan etti. Daha etkin bir şekilde siyasi so-
rumlulugun gereğini yapmaktan arkadaş-
larunız çekinmeyecektir. Ben hükiimette-
nim, eski hükümettenim, yeni kabinede he-
nüz degilim. Eğer kabineye girersem, laik-
lik konnsonn savunmaya devam edeceğim.
Yeni kabinede yer alacak arkadaslanma da-
ha bilinçli, daha cesur olarak meselekri gö-
riişmelerini öğütlerim ve böyle olmasının
şart olduğuna inanıyorum" diye yanıt
verdi.
Akyol, "Laiklik konusu zaman zaman
istismar oluyordu. Bu hükümette de olacak
mi? Yeni hükumet daha ileri diyebilir
miyiz" şeklindeki bir başka soruyu da şöyle
yanıtladı:
"O zaman esld bökümete geri demiş olu-
rnz. Bunu söylemek de benim hakkım de-
ğil, yönetim anlayısı tarzmda farklıbk var-
dır. Hani ber yiğidin yoğurt yiyişi meselesi
vardır ya, cumhuriyet hükumetierinin tü-
mü Atatürk ilkelerine bağlı, medeniyetçi,
çağdaş, bizi biz yapan degerleri savunmuş-
la. <iır. Ben bazı gruplann haksız suçJama-
lanna maruz kaldım. Ama, bu eleştirilerin
sonradan yapılan açıklamalar ve savunma-
lar karşısjnda azaldığını gördüm. Bütün on-
lara sabırla göğüs gerdim. Kamuoyu anla-
dı, millet anladı, öğretmen, anladı."
Başkanlığı'na antidemokratik
yolla seçildiğini belirten Güzel'-
in istifa gerekçelerini ise şöyle
değerlendirdi:
"Büyük iddialar var. Türki-
ye'yi yönetenlerin, o iddialara
cevap vermesi lazım. 'Bu zaten
muhalifti. Böyle diyecekti' de-
yip çıkmak olmaz. Çünkü o id-
diaları yapan kişi, Başbakanlık
Müsteşarlığı, Milli Eğitim Ba-
kanlığı yapmıştır. Rastgele bir
adam değildir. O iddialann ço-
ğu Türk basınında var zaten. O
iddialar zaten yalnızca Sayın
Hasan Celal Güzel'in iddialan
olarak değil, birçok kimsenin
iddiası olarak var orta yerde.
Tabii parlamentoda hükumet
programı tartışılırken bu olaj-
lar yeniden tartışılacaktır."
Demirel, bir gazetecinin,
"Sayın Güzel ile DYP, 'Sayın
Turgut Özal tarafsız kalmamış-
tır, anayasayı ihlal etmiştir' id-
diasını 'getiriyor. DYP için he-'
sap günü geldiginde, Sayın Gü-
zel'i tanık göstermek gibi bir gi-
rişiminiz olabilir mi?" biçimin-
deki sorusunu da şöyle yanıtla-
dı:
"Hesap bizim için değil, mil-
let için söz konusudur. Bunu
yalnız Hasan Celal Güzei söy-
lemiyor. Doğru bir tanedir.
Doğruyu biz söylüyorsak, baş-
kalan da soylüyorsa, yan yana
gelmiş olmayız. Sadece doğru-
yu söylemiş oluruz. Doğruyu
söyleyenler oluruz."
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)— Mesut Yılmaz'ın
ANAP Genel Başkanlığı'na
seçilmesi, dışişleri kadrolann-,
da olduğu kadar yabancı dip-
lomatik çevrelerde de çeşitli
beklentilere yol açtı. Yılmaz'ı
"Batıya yoneten" bır politika-
cı olarak niteleyen her iki ke-
simin ortak görüşü, "Yeni
dönem" dış politika yöneti-
minde hükumet olgusunun
daha fazla hissedileceği"
yolunda.
"Köşk unsurunun" dış po-
litikadaki "belirieyici" ağırh-
ğını surdureceğinden kuşku
duymayan söz konusu kesim-
ler, buna rağmen Yılmaz'ın
"kuvvetli şahsiyeti" ve "dış
politika deneyimine" işaret
ederek "Akbulut döneminde
bu alanda göriilen boşluğon
giderikceği" görüşünde birle-
şiyorlar. Bunda Yılmaz'ın
"gençliğinin" ve
"dinamizminin" de etkili ola-
cağı vurgulanıyor.
Her iki kesim, Başbakan
olarak Yıhnaz'ı "zorln" dış
politika sorunlarımn bekledi-
ği konusunda da birleşiyorlar.
En geç Kasım 1992'de yapıl-
ması gereken genel seçimler
öncesinde büyük iç sorunla-
rın üstesinden gelmesi bekle-
nen Yılmaz'ın aynı zamanda
Türkiye'nin Batı ile ilişkileri-
ne, Yunanistan ile müzminleş-
miş sorunlara çözüm arayış-
larına ve Kıbns gibi Ankara
1
de olan dışişleri kademeleri,
buna karşın "alternâtif
görüşlerin" bundan böyle
Köşk'e daha rahat bir şekilde
sunulabileceğini tahmin edi-
yorlar.
Dışişleri kademeleri ile dip-
lomatları şu anda meşgul
eden başlıca konuyu ise yeni
dışişleri bakanının kim olaca-
ğı sorusu oluşturuyor.
Bu çerçevedeki bir beklen-
ti, "koltııguna ısınan ve konu-
lara aiışan" Ahmet Kurtcebe
Alptemoçin'in bu görevde ka-
lacağı yolunda.
Mesut Yılmaz'ın ANAP
Genel Başkanlığı'na seçilip
hükumeti kurmakla görevlen-
dirilmesi, ABD ve Atina'da
da yankı buldu. ABD yöne-
timi, Yılmaz'ı 'dinlemesini bi-
len', ancak zaman zaman
ABD'ye 'diklenmiş' birisi
olarak nitelendiriyor.
VVashington'da Mesut Yıl-
maz'ın seçiminin her ne kadar
Türkiye'de siyasi istikrara
katkısı olacağına inamlıyorsa
da Yılmaz'ın Dışişleri Bakan-
lığı döneminde ABD'li mes-
lektaşı James Baker üe yap-
tığı görüşmede 'alttan
almayan' bir tavır sergilemiş
olması da anımsanıyor.
Yunanistan hükünıeti tara-
fından yapılan açıklamada da
Yılmaz'ın ANAP Genel Baş-
kanlığı'na seçilmesinin,
'Türk-Yunan ilişkilerinin ya-
ranna olması' dileğınde bulu-
Diplomatik çevreler, Mesut Yılmaz'ı
'Batı'ya yönelen bir politikacı olarak
nitelediler. Dışişleri çevreleri, seçimlerde
nötr kalan Dışişleri Bakanı Alptemoçin'in
sandalyesini koruyacağı görüşünde.
yı yakından ilgilendiren konu-
lara "harekeüilik" getireceğini
tahmin ediyorlar.
Yılmaz'ın Dışişleri Bakan-
lığı sırasında özellikle Yuna-
nistan ve Kıbns konulannda
sergilediği ve başta Atina'da
olmak üzere bazı dış çevreler-
ce "sert" diye nitelenen tu-
tumlannın ise burada "kesin
kıstas" olmadığını belirtiyor-
lar.
Yılmaz'ın ANAP başkanlı-
ğına seçilmesi ve böylece baş-
bakanlık kademesine gelmesi,
Ankara'daki yabancı diplo-
matlar açısından aslında bü-
yük bir "sürpriz" olmadı.
Kongre sonuçları hakkmda
bu kadar kesin bir tahminde
bulunamayan dışişleri kade-
meleri açısından ise Yılmaz-
ın kazanması genelde
"olumlu" karşüandı. Bunun
temelinde, "Batı'ya
yönelmesinûı" yanı sıra dışiş-
leri bakanlığı sırasında Yıl-
maz'ın bakanlığa "sahip
çıkması" ve "dış politika ko-
nularına hâkimiyeti" de
yatıyor.
Böylece dışişleri çevrelerin-
de, Akbulut döneminde
"kopukhık" gösteren "gele-
neksel dış politika
yönetimine" bir dönüş bek-
İentisinden söz ediliyor.
Dış politikada "nibai
sözün" Cumhurbaşkanı
Özal'da kalacağının bilincin-
nuldu. Atina da Mesut Yıl-
maz'ı, özellikle Türk-Yunan
ilişkileri ve Kıbns konusunda
'oldukça sert bir siyaset
adamı' olarak değerlendi-
riyordu.
Rize Milletvekili Mesut Yıl-
maz'ın ANAP genel başkan-
lığına seçilmesi ve Yıldırım
Akbulut'un başbakanlıktan
istifasına geniş yer veren İn-
giliz gazeteleri, Yılmaz'm par-
ti içinde birliği sağlamak için
çok calışması gerekeceğini
yazdılar.
Financial Times gazetesin-
de yer alan bir haber - yorum-
da, "Yılmaz, hafta sonunda-
ki liderlik zaferinin ardından
parti içindeki ayrüıklan teda-
viye çahşırken Türkiye'nin bir
Siyasi beursizlik dönemine gi-
receği görülüyor" denildi.
Almanya'da koalisyon or-
tağı Hıristiyan Sosyal Birlik
Partisi (CSU) lideri Theo Wa-
igel, ANAP Genel Başkanlı-
ğı'na seçilen ve hükümeti kur-
makla görevdirilen Rize Mil-
letvekili Mesut Yıhnaz'a bir
kutlama mesajı gönderdi.
Mesut Yılmaz'ı şahsı ve par-
tisi adına kutlayan Waigel,
mesajmda şöyle dedi:
"Türkiye'nin Avrupa ve
Ortadoğu ile köprü görevini
görmesi yolundaki özel gay-
retlerinizden ötürü hepimiz,
sizi tamyor ve takdir ediyo-
ruz."
Semra Ozal: MKYK
üyesi olarak kahrun
Cumhurbaşkanı Özal'm eşi ve ANAP îstanbul îl
Başkanı Semra özal, genel başkan yardımcılığı
gibi bir görev istemediğini söyledi.
ANKARA (AA) — Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi
ve ANAP tstanbul İl Başkanı
Semra Özal, bugün toplanacak
MKYK'da, genel başkan yar-
dımcılığı gibi bir görev isteme-
diğini belirterek "Sadece
MKYK üyesi olarak kalınm"
dedi.
Semra Özal, dün saat
18.00'de THY uçağıyla Izmir'e
hareketinden önce bir gazeteci-
nin, "Yann (bugün) toplana-
cak MKYK'da size genel baş-
kan yardımcılığı verilmesi söz
konusu mu?" şeklindeki soru-
suna, "Hayır, hayır. Öyle baş-
kan yardımcılığı falan istemi-
yorum. Sadece Merkez Karar
ve Yönetim Kurulu üyesi ola-
rak kalınm. Çünkü ancak İs-
tanbul'daki işlerimi
tamamlanm" karşılığını verdi.
Semra Özal, "Aileden sorum-
lu devlet bakanlığı veri!i
"se ka-
bul eder misiniz?" sorusu.ıu da
şöyle cevaplandırdı:
"Hayır, aayır. KesinJikle
hiçbir zaman düşünmüyorum,
ne bu devre ne de ileride. İstan-
bul'daki işimi halledip bitire-
yim ondan sonra tamam."
Semra Özal, "ANAP'ta 90
miUetvekilinin istifalarmın Sa-
yın Akbulut'un cebinde oldu-
ğu söyleniyor. Ne dersiniz?"
sorusuna da "Onlan bana sor-
mayın artık" cevabını verdi.
Semra Özal ile birlikte
ANAP Îstanbul Milletvekili
Leyla Yeniay Köseoğlu da Iz-
mir'e gitti. Semra özal'ın bu-
gün Ankara'ya döneceği öğ-
renildi.
ZÎVERBEYKÖŞKÜ
İUıaıı Sdçuk
12. bası S.00O lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
Ödeneii gönderOmez.
BAŞKENT GÜNLERİ
Müşerref Hekimoğlu
7.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Ödemeli göoderilmez.