Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 18 HAZlRAN 1991
'Kraliçe Sisi'
toplatıldı
• İstanbul Haber Servisi
— Yaprak Yayınları'nca
yayımlanan Ümit
Oğuztan'ın "Kraliçe Sisi"
adlı kitabı toplatıldı.
İstanbul 2. Asliye Ceza
Mahkemesi tarafından
alınan toplatma kararında
kitabın "müstehcen"
olduğu ileri siirüldü.
Kararda kitabın sanatsal bir
içerik taşımadığı gibi
toplumda ahlak dışı sayılan
ilişkileri değışık şekilde
süsle>r
erek "maddi kazanç
sağlamak amacıyla kaleme
alındığı" belirtildi. Öte
yandan Hazıran dergisinin
"Devlet Teröru Yasası
Sökmeyecek" başlıkh 2.
özel sayısı toplatılırken
Emeğin Bayrağı gazetesi
sahibi ve Yazı İşleri
Müdürü Nazım Taban'ın
gözaltma alındığı bildirildi.
Konuyla ilgili olarak 13 ayrı
dergi adına yapılan ortak
açıklamada gözaltı ve
baskılar protesto edilirken
Nazıra Taban'ın derhal
serbest bırakılması istendi.
'SHP isterse
htiktimet düger'
• ANKARA (UBA) —
Halkın Emek Partisi Genel
Başkanı Fehmi Işıklar,
Sosyal Demokrat Halkçı
Parti üe Doğru Yol
Partisi'nin istemesi halinde
ANAP iktidannın çok kısa
bir sürede düşeceğini
söyledi. HEP Genel
Başkanı Fehmi Işıklar, ana
muhalefet partisi SHP ile
DYP'yi ANAP iktidannı
düşürmek için yeterince
çaba harcamamakla
suçladı. Türkiye'nin her
tarafında toplumun bütün
kesimlerinin büyük sıkıntı
içinde olduğunu kaydeden
Işıklar, "SHP ile DYP
halka 'Ankara'ya yürüyün'
diye bir çağrı yapsa
Türkiye'nin her tarafından
Ankara'ya yurüyüşe geçiiir
ve hükümet düşer" dedi.
Halka saldırı
suçlaması
• ANKARA (UBA) —
Sosyalist Parti (SP)
tarafından, Şırnak il
merkezinde görevli köy
korucularınca bölgede
bulunan sivil ve korumasız
halka çeşitli zamanlarda
silahlı saldırılar
düzenlendiği bildirildi.
Sosyalist Parti'den (SP)
yapılan yazılı açıklamaya
göre köy korucuları son
saldırılannı 15 haziran
günü yaptılar. Şırnak
Merkez Gazipaşa
Mahallesi'nde Ali Acar, M.
Emin Acar, Halil Acar ve
Tahir Tetik'e ait evler bir
saat süreyle köy korucuları
tarafından tarandı.
Evlerinin camları kırıldı,
eşyaları parçalandı ve evde
bulunanlar ölümden zor
kurtuldu. Saldırıya uğrayan
kişilerin, Şırnak Gazipaşa
köy korucuları hakkında
kamu davası açarak
tutuklanmaları ve
cezalandırılmalan talebiyle
ilgili makama başvurduklan
da bildirildi.
Tehdit suçıına
çift ceza
• ANKARA (UBA) —
Tehdit, özgürlüğe yönelik
suç kabul edildi. Tehdit
suçuna getirilen yeni
yorum, bu suçu işleyenlerin
daha ağır cezaya
çarptırılmasını sağlayacak.
Yargıtay Hukuk Genel
Kurulu'nun tüm
mahkemeleri bağlayıcı
nitelikteki kararlannda,
başkalarını ölümle tehdit
edenlerin yasada öngörülen
hapis cezasının yanısıra
yüklüce manevi tazminat
ödemeye mahkûm
edilmeleri görüşü de
benimsendi. Buna göre
başkalarını hangi gerekçeyle
ya da ne yolla olursa olsun
ölürnle tehdit edenler, iki
yıla kadar hapis cezasının
yanı sıra manevi tazminat
ödeme zoruhda kalacaklar.
Özal-Demirel
davası
• ANKARA (ANKA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın, DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel
hakkında "Çankaya gaflet,
dalalet ve hryanet
içindedir" şeklindeki sözleri
nedeniyle açtığı 500 milyon
liralık tazminat davasının
ikinci duruşması Kurban
bayramı sonrasında
yapılacak. Ankara 23.
Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde 5
temmuzda yapılacak ikinci
duruşmada, taraflar
karşılıklı olarak yanıt
haklarım kullanacaklar.
DYP Genel Başkan
Yardımcısı ve Süleyman
Demirel'in avukatı Yaşar
Topçu, duruşmada Özal'ın
avukatı Bilgin
Yazıcıoğlu'nun yaptıkları
savunmaya 'karşı yanıt'
vereceğini soyledi.
SHP lideri ATO Başkanı Çavuşoğlu'nun önerisine 'düşünürüz* dedi
Seçim koşullu güvenoyuErdal înönü, sabah gazetecilerin sonısunu
yanıtlarken yeni hükümete güvenoyu
vermeyeceklerini söyledi. öğleden sonra ATO
Başkanı Ahmet Çavuşoğlu'nun "hükümet
krizi yaşanmaması için seçim karan koşuluyla
destek vermelerini" istemesi üzerine "Seçim
yapacağız derlerse düşünürüz" dedi.
ANKARA
(ANKA) —
SHP Genel
Başkanı Erdal
İnönii dün sa-
bah Hayvancı-
lık Kongresi'nde bir soru üzeri-
ne hükümete güvenoyu verme-
yeceklerini söylerken, öğleden
sonra Ankara Ticaret Odası yö-
neticilerini kabulde 'Hükttmel,
seçim yapacağını söylerse giive-
noyunu düşünüriiz" dedi.
SHP genel Başkanı lnönü,
TMMOB Ziraat Mühendisleri
Odası'nm düzenlediği 2. Hay-
vancılık Kongresi'nde gazeteci-
lerin sorularını yanıtladı. lnönü,
Akbulutçu milletvekiUerinin hü-
kümete güvenoyu vermeyecek-
leri yolundaki haberleri değer-
lendirirken, "Onlan bilmera.
ama biz güvenoyu vermeyece-
ğiz. Bizim hareketimiz ve iste-
ğimiz gayet açık. Seçim istiyo-
roz. Güvenoylaması değil"
dedi.
înönü, Hasan Celal Güzel'in
ANAP'tan istifasını değerlendi-
rirken de "Sayın Giizel, bir sü-
redir ANAP'tan bağımsız bir
tavır izliyordu. Körfez krizi sı-
rasında hükümetin yetki istemi-
ne muhalefet gibi ret oyu ver-
mişti. Yeni siyasi yaşamında ba-
şanlar diliyorum" şeklinde ko-
nuştu. Bir gazetecinin "Sayın
Güzel'in SHP'ye katılabileceği
soylentileri var" demesi üzerine
de Erdal înönü, "Hasan Celal
Gttzel demeçleriyle Türkiyedeki
siyasi gelişmeleri balk yararına
değertendiren bir kişi. Kendisi-
ni takdir ediyonım. Basında
başka bir şey söytememin fay-
dası yok" diye konuştu.
SHP Genel Başkanı înönü,
güvenoyu verebileceklerine iliş-
kin açıklamasını Ankara Tica-
ret Odası yöneticilerini kabulün-
de yaptı. Oda Yönetün Kurulu
Başkam Ahmet Çavuşoglu lnö-
nü'den hükümet krizi yaşanma-
ması için seçim karan alması
koşuluyla hükümeti destekleme-
lerini istedi. înönü, bu istemin
'iyi niyetii' bir yaklaşım olduğu-
nu belirterek şunları söyledi:
"Halktaki gözlemimiz, seçi-
min bir an evvel yapılması yo-
lunda. Biz de bunu dile getiri-
yor ve yapacak bir yol anyoruz.
Bu hükümet kurulurken desin,
'Biz 3 ay sonra seçim yapaca-
ğız', kendilerini kutlanz. 'Hadi'
deriz, 'Yapmanızı bekliyoruz,
destekliyoruz'. Bunu yapacak-
sanız, size güvenoyu verir mi-
yiz? Tabii onun önemi yok. Ya-
ni hükümet eger güvenoyunu
sadece bizim oyumuzla alacak-
sa ve 'seçim yapacağız' derler-
se onu da düşünüruz. Ama öy-
le olmuyor o işler. Çoğunlok
partisi kendileri olduklan için
güvenoyu alıyorlar. Programı-
nı hazırlayacak. Orada desin:
'Yakında seçim yapılacak', çok
iyi onu destekleriz. Ama ne söy-
leyeceğini de bilmiyonız. Daha
o safhaya gebniş degiliz. Bugiin-
kü hükümet kurulmak için bi-
zim yardımımızı istiyor. Böyle
bir şey yok henüz. Seçim olma-
sı için katkınuz gerekiyorsa ya-
panz."
Seçim takvimi
belirlensin
Erdal lnönü, seçim takvimi-
nin anayasa gereği de bir an ön-
ce belirlenmesi gerektiğini vur-
guladı. Hükümetin ara seçim
karan almak zonında olduğunu
ifade eden Erdal lnönü, "Seçim
takvimi beliriememelerinin.tek
gerekçesi erken genel seçim ka-
ran almalan oiabihr" dedi. lnö-
nü, ara ya da genel seçim kara-
rı almak için Kasım 1991 'e ka-
dar beklenmemesi gerektiğini de
kaydetti.
POÜTİKA GÜNLÜĞÜ
Dosüuk-dayamşma gecesi $
nışma Gecesi" Mavi Mamura Et Lokantau'nda yapüdı. SHP Genel Başkanı Er-
dal lnönü. gecede yapüğı konuşmada, SHP'nin iktidar partisi olmaya hazır ol
dufanu belirterek, önümözdeki gunkrde SHP'nin eğitim ve ekonomi konusun
dald yaklaşımlannı içeren raporiann kamuoyuna sunulacağını söyledi. tstanbul
b Başkam Ercan Karakaş da kongrelerden sonra partinin dışa döniik mücadele-
sinin daha da gttçlenerek süreceğini ve SHP'nin halkla beraber iktidar olacağım
anlattı. Geceye SHP PM üyderi, ilçe başkanlan, ilçe belediye başkanlan, Ana-
kent Belediye Başkanı Nurettin Sözen de katildı. (Fotoğraf: Behzat Şahin)
Kongreler için, GenelMerkez de YeniSolda "Biz kazandık" diyor
SHPde hîç kaybeden yoklç Politika Servisi — SHPde
büyük kurultay öncesi il kong-
releri hızla tamamlanırken Ge-
nel Merkez de, "Yeni Sol" adıyla
seçimlere giren Baykalcılar da
"Biz öndeyiz" diyorlar. "Yeni
Sol"un teorisyenlerinden İsma-
il Cem, "Rüzgâr değişimden ya-
na esiyor" derken Genel Sekre-
ter Yardımcısı Ertuğrul Günay,
"Prensip olarak delegeierin o ta-
raftan, bu taraftan diye aynuna-
sına karşıyım, ama sonuçlara
baküdığında Genel Merkez'in
çoğunluğu aldığı gorülüyor" yo-
rumunu yapıyor.
SHP il kongrelerinin geçen
hafta sonu 18'i daha yapıldı.
Genel Merkezcilere göre cumar-
tesi ve pazar günü yapılan il
kongrelerinin 14'ünü Genel
Merkez, 4'ünü Yeni Sol aldı. Ye-
ni Sol'a göre ise Genel Başkan
Erdal İnönü'nün de katıldığı
Konya il kongresindeki "zafer-
'le birlikte durum 9'a 9 ortada.
Kurultay delegelerinin yapısına
gelince her iki taraf da kimi yer-
lerde tulum çıkardıklanm, kimi
yerlerde de listenin karma oldu-
ğunu savunuyor.
Delegasyonun nasıl oluştuğu-
nu genel olarak değerlendirirken
ise her iki taraf yine "kendileri-
nin önde olduğunu" söylüyor.
Örneğin Genel Merkez'e göre
hafta sonu yapüanlarla birlikte
yaklaşık 350-400 delege belirlen-
di ve aradaki fark 150'ye yakın.
Yeni Sol'a göre bugüne kadar
belirlenen 450"ye yakın delege-
de Yeni Sol 100'ü aşan farkla
önde.
SHP Genel Sekreteri Ertuğ-ııl
hakkı vardır. Hatta bu, haktan
öte görevleridir. Bugünden on-
lann o haneye bu haneve yazıl-
malan. benim hem delegeierin
özgür iradelerine duyduğum
saygı hem de siyaset anlayışıma
sığmaz. Dahası delegeleri o ta-
raftan, bu taraftan diye şimdi-
den bölmek cağdaş, sosyal de-
mokrat anlayışa da terstir. Ama
şunu da söylemek isterim ki bu-
gasyon dengesinin kendileri le-
hine bozulduğu kanısında. Yeni
Sol'un teorisyenlerinden İstan-
bul Milletvekili İsmail Cem,
"Kesin bir sey söylemek için he-
nüz vakit erken, ama" diyor,
"Rüzgânn değişimden yana es-
tiği bu hafta sonu biraz daha be-
iirginleşti."
Her iki taraf şu anda tüm dik-
katlerini önümüzdeki günlerde
Genel merkezcilere göre, geçen hafta sonu yapılan 18 il kongresinden
14'ünü kendileri kazandı. Baykalcılar ise SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü'nün katıldığı Konya kongresindeki "zafer"le birlikte "durum 9-9
beraber" diyor. Kurultay delegelerinin sayılan konusunda da rakamlar
farklı. İki taraf da arada 100-150 fark olduğunu öne sürüyor. "Yeni
Sol"un teorisyenlerinden İsmail Cem ise "Rüzgâr değişimden yana
esiyor" değerlendirmesini yaptı.
Günay, "Hafta sonu yapılan
kongreleri nasıl
degeriendiriyorsunuz" sorumıı-
zu yanıtlarken söze, "Ben pren-
sip olarak il kongrelerinin so-
nuçlanna bakarak delegeleri o
tarafa, bu tarafa yazmayı
sevmiyomm" diye başlıyor:
"Kurultaya giden süreç bir
bütündür ve delegeierin son ana
kadar sonuçlan degerlendirme
güne kadar yapılan kongrelerin
sonuçlan Genei Merkez yanlıla-
rının çoğunluğu aldığını göster-
mektedir."
Günay, delegeierin "kimden
yana olduğunu" en iyi kurulta-
yın göstereceğini de sözlerine
ekliyor.
Kongrelere "Yeni Sol" adıyla
giren eski Genel Sekreter Deniz
Baykal ve arkadaşları ise dele-
yapılacak il kongrelerine çevir-
miş durumda. Sonuçlan kurul-
tayı da önemli ölçüde belirleye-
cek îstanbul'un da aralarında
bulunduğu il kongrelerinden ta-
rihi belirlenenler şunlar: İcel (19
haziran), Nevşehir (20 haziran),
Rize (24 haziran), Diyarbakır,
Yozgat, Hakkâri, Siirt (29 hazi-
ran), İstanbul, Samsun, Kayse-
ri (30 haziran) ve Aksaray (1
temmuz).
15-16 haziran tarihlerinde
kongresi yapılan iller ve başkan-
larının adlan ise şöyle:
Kastamonu: Mehmet Yıldı-
nm, Konya: Nezir Biiyükcengiz,
Mardin: Mahmut Gülcegül,
Uşak: Esat Belirci, Giresun:
Mustafa Otmanoğlu, Bitlis: Ke-
nan Coşar, Izmir: Turan Kara-
kaş, Van: Abdurrahman Özbek,
Kırşehir: Sabri Yavuz, Denizli:
Hasan Gönüllü, Ordu: Rahmi
Güner, Sinop: Ali Galip Ergül.
Sıvas: Kemal Altun, Zonguldak:
Muzaffer Saraç, Gaziantep:
Zihni Kutlar, Kars: Muzaffer
Seiçuk, Amasya: Mustafa Sayar
ve Hatay: Hüseyin Açıkalın.
Bu arada önceki hafta sonu
yapılan Seyhan ilçe kongresinin
iptali "Seyhansız il kongresi" ve
. "Adanasız kurultay" gibi for-
müllerin üretilmesine yol açtı.
Merkez İlçe Seçim Kurulu'nca
verilen iptal karanna kongre>'i
kazanan aday Fethi Güler tara-
fından yapılan itirazın dün Yük-
sek Seçim Kurulu'nca reddedil-
mesi, Seyhan ilçe kongresinin 28
temmuzda yapılması yolundaki
kararı bir kez daha doğrulamış
oldu.
ANAP kongresini'Aügitti, Vdigeldi' diye değertendirm Demiret
DavulYılınazVla tokınak ÇankayadaANKARA (Cumhnriyet Bürosa) —
DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel,
ANAP'ın yeni genel başkanı Mesut Yü-
maz'ın başkanbğmdaki başarı şansını
değerlendirirken, "Ali gitti, Veli geidi Ne
fark eder? On kişiden dokuzunun 'anam
yandım' dediği Türldye'de bu yanguu bu
testinin içtndeki su söndürmez. Bir ağız
dolnsu su. Yangmın üstüne atarsm biter"
diye konuştu. Genel başkan secildikten
sonra yaptığı teşekkür konuşmasmda
Cumhurbaşkanı Turgut Özal için "doğal
liderimiz" diyerek şükranlanm sunan
Yılmaz'ın, hükümetin elindeki davulun
tokmağını Çankaya'mn eline verdiğini
söyleyen Demirel, "Eski hamam eski
tas" dedi.
Demirel dün Ankara'da bir basın top-
lantısı düzenleyerek ANAP Olağan
Kongresi'ni ve son gelişmeleri değerlen-
dirdi. Demirel şunlan soyledi:
Çankaya'mn zevce
tarafı
"İktidar degişiküği, haüu iktidann ar-
kasına koymaz. Halkın feryadını orta-
dan kaldırmaz. Taşınması zor olan da-
vul hükümetin sutında, taşınması kolay
olan tokmak ise Çankaya'mn elinde ol-
maya devam edecektir. Milletin, millet-
siz idaresi mümkün değildir. Gerçek ça-
re millete gitmektir. Ali'yi Veli'yi değil,
milleti iktidar yapmaktır. Çıkış, millete
gitmektedir. Yüz gün içerisinde birtakım
tedbirleri alıp sonbaharda millete gjde-
Bm. Bu, iktidar için de müet için de kur-
tumştur. Çankaya, parti işine o kadar ka-
nşnuştır Id kırkıncüığa düşmüştür. Çan-
kaya'mn zevce tarafı bir yerde, zevc ta-
rafı başka bir yerde."
Yılmaz'ın teşekkür konuşmasmda
özal'dan "doğal lider" diye söz edip şük-
ranlanm sunmasım da eleştiren Demirel
şunları söyledi:
"Bizim iddiamız da bu. Partinin lide-
rinin Sayın Özal olması. Eger Sayın Yıl-
maz, kongre tarafuıdan secildikten sonra
Sayın Özal'ın tarafsıziıgını istemek yeri-
ne doğal lider olarak görüp onun hima-
yesinde iş görecekse o zaman şimdiden
tokmağı oraya uzatmıştır. Çankaya, ana-
yasada olmayan yetkileri kullanıyor. So-
rumİDdnr. Çankaya'nın bu yetidleri kul-
lanmasına razı olan hükümet de sorum-
ludur. Sayın Yümaz aynca Cumhurbaş-
kanı'nın MKYK konusundaki tavsiyele-
rini aldığını da söylüyor. Niye başka par-
tilerin genel kurnllan Çankaya'nın işi ol-
muyor da ANAP'ın genel kurulunun teş-
kili Çankaya'mn işi oluyor? Burada, bi-
zim yemine ihanet iddiamız gelir orta-
ya. Bu iki beyanı, aslında eski hamam
eski tasm devam edeceği anlamına geür."
Demirel, partisinin güvenoylamasımn
yapılacağı TBMM genel kurulu toplan-
üsma katılıp katılmayacağı ve güveno-
yu verip vermeyeceğinin sorulması üze-
rine de "Bir iki gün içindeki gelişmeleri
göreüm" demekle yetindi.
Demirel Irak'a gıdiyor
Demirel dün Irak'ın Ankara Büyükel-
çisi D Tikriti'yi kabul ederek bir süre gö-
rüştü. Tıkriti'nin bu ziyaret sırasında
Irak'tan aldığı daveti bildirdiğini ve ken-
disinin de kabul etjtigini söyledi.
HİKMET ÇETİNKAYA
Bu Ağır Yük
Nasıl Taşınır?
Televizyon, ikinci tur sonuçlannı verirken görûrrtüyû vide-
oya aldım...
Mesut Yılmaz, önce yerinden kalktı ve gözlûklerini taktı.
Yanında oturan Ekrem Pakdemirli'yi ardmdan da kardeşini
öptü. Sonra ceketini istedi, giydi. Hemen aşağıya indi, bir
iki kişiyle daha öpüştü. Akbulut'un yanına geldi, elinden
tuttu.
Dün sabah, o görüntüyü bes-altı kez yeniden izledim vi-
deodan. Akbulut'un elini tutup kaldırırken Mesut Yılmaz ol-
dukça sıkıntılıydı. Omuzlanna ağır bir yük binmişti. Belki o
an şöyle düşünüyordu:
— Bu ağır yükü nasıl taşıyacağım?
Geride Abdülkadir Aksu ile Mehmet Keçeciler bulunuyor-
du. Videoyu döndürdüm, bir kez daha dikkatlice baktım.
Aksu ile Keçeciler ellerinden oyuncakları alınmış iki ço-
cuk gibiydi. Kolay değil, özellikle Keçeciler, elindeki örgüte
karşın Yılmaz'a yenik düşmüştü. Demek ki, Keçeciler ANAP
tabanındaki gücünü bugüne dek çizdiği zikzaMardan ötürü
yitirmişti. Belki o nedenlepe Yılmaz'ın hazırladığı MKYK lis-
tesine girmeyi içine sindîrmişti.
ANAP'ın Anadolu'dan gelen delege ağıriığı muhafazakâr-
lar ile milliyetçilerden oluşuyordu. Yapılan hesaplar, hangi
koşulda olursa olsun Akbulut'un en az 50-60 oyia Mesut Yıl-
maz'ı geçeceği ve yeniden genel başkanlığa seçileceği yo-
lundaydı. „ . . . . .
ANAP'm fiaş adı Kongrenın galıbı
Mehmet Keçeciler ar- M6SUt YllmaZ V6
t.k siyaset aian.ndan arkadaşlan cfeö/7, Özal
sılmeceğe benzıyor. a/7peıW/r O7P//ar hir
Bir başka deyişle, es- alieşlUir. UZaiiaT DIT
ki muhafazakârlar taŞİa İKİ KUŞ .,
Pt önde değiı, vurmuşlaraır. Once,
da kalacak Knarılar ı/fl Alczıı ni
A[,/S . . ~î
ANAP IÇinÖe
anndırıp onlann etkin
olmadıklarını seçmen
tb
ğ
gen noktada kalacak.
Onların yerlerini yeni
makyajla başkaları
lar ortaya çıkacak.
anlatmışlardır.
-
Mesut Yılmaz ve arka-
daşları değil, özal ailestdir. özallar bir taşla iki kuş vurmuş-
lardır. Ûnce, Keçeciler ve Aksu gibi adlan ANAP içinden ann-
dırıp onların etkin olmadıklarını seçmen tabanına anlatmış-
lardır.
Aslında Ekrem Pakdemirti'nin, Namık Kemal Zeybek'le iş-
birliği yapıp Akbulut'u destekleyeceği beklenirken, bir gün
sonra bundan cayıp Mesut Yılmaz'ın yanında yer alması yu-
karıdan alma bir buyrukla gerçekleşmiştir. Eğer Cumhurbaş-
kanı Ûzal, Pakdemirli'ye "Mesut Yılmaz'a destek ver" de-
meseydi, o, Akbulut'un yanından ayrılmayacaktı.
ANAP bundan sonra ne yapar?
Fazla yapacağı bir şey yok. SHP lideri İnönü'nün söyle-
diği gibi ANAP çöküyor. Mesut Yılmaz'ın genel başkan ve
başbakan olması bu çöküntüyü durduramayacak. Kimi ga-
zeteler, Mesut Yılmaz'ın başbakan olmasıyla ANAP'a karşı
daha yumuşak davranacak, belki de destek verecek.
ANAP'ın yeni genel başkanı ve müstakbel başbakan Yıl-
maz, çağdaş görüntüsüyle Akbulut'a oranla daha fazla pu-
an toplayabilir. ANAP'ın tutucu kadrolarının yüzü maskele-
nip, yenileriyle bir süre daha yol alınabilir.
Mesut Yılmaz, kongre öncesi sık sık şöyle diyordu milli-
yetçi ve muhafazakâr kanadın önde gelenlerine:
—Ben liberalim... Ama milliyetçiler ve muhafazakartann
desteğine ihtiyacım var seçilmek için...
Namık Kemal Zeybek bunu bahane edip açık tavır ko-
yuyordu:
— Ben milliyetçiyim. Adayım da aynı görüşte olmalıdır...
Aslında Zeybek'in hesabı başkaydı. O, Akbulut'a destek
verecek, 3-4 ay sonra bir olağanüstû kongrede genel baş-
kanlığa adayltğını koyacaktı. Yılmaz'a destek verirse, bir daha
onu devirmek oldukça zordu.
ANAP'ta yeni bir süreç başlıyor. Bize sorarsanız ANAP-
ın son kongresidir bu. İlk seçimde ANAP gidecektir, bakın
şuraya yazıyoruz...
ANAP'ta Nakşibendiler ve Süleymancılar da ikiye aynldı.
Bir bölümü Akbulut'u, öbür bölümü Yılmaz'ı destekledi. Mil-
liyetçi ve muhafazakârlar da aynı görüntüyü verdi.
Nereden kaynaklandı bu durum?
Mehmet Keçeciler'in dediği gibi:
— ANAP'ta eksik olan, ideolojidir...
Doğru söze ne denir. ANAP'ın siyasal parti olamaması-
nın nedeni bu. 12 Eylül koşullarında, beş genaralın izniyle
kurulan bir siyasal örgüt, meydanı boş bulup iktidar oldu.
Eğer muhalefette olsaydı HP, MDP gibi şimdi tarihin derin-
liğinde yatıyordu....
Teztel'in gözaltına
protesto yağıyor
DGM Başsavcısı Nusret Demiral, bir
soruşturmada adı geçtiği için polis gözetiminde
Ankara'ya getirilen gazeteci Deniz Teztel'in
gözaltmda tutulup tutulmayacağına, bugün
yapılacak dosya tetkikinden sonra karar
verileceğini söyledi.
Haber Merkezi — Ankara'-
da, DGM Savcılığı'nın emriy-
le Güneş Gazetesi tnsan Hak-
lan Servisi Şefı Deniz Teztd ile
iki avukatın gözaltına alınma-
sına tepkiler sürüyor. Yetküi-
lerce, Teztel ve avukatlann
gözaltına alınmasıyla ilgili her-
hangi bir açıklama yapılmaz-
ken olayı protesto için Ankara
ve Istanbul'da bir grup avukat
tarafından açlık grevi baş-
latıldı.
"Gazeteci olarak bilgisine
başvurulmak iizere" geçen cu-
ma günü İstanbul'daki evinden
geceyarısı almarak Ankara'ya
götürülen gazeteci Deniz Tez-
tel'in gözaltına alınması çeşitli
basın kuruluşlan temsilcilerin-
ce protesto edildi. Türkiye Ga-
zetecüer Sendikası Başkam Or-
han Erinç, Teztel'in "Ankara
DGM Savcılığı'nın basın ele-
manlanna uyguladığı özel yön-
temlerinden biri ile karşı kar-
şıya kaldığım" belirtere.k "Bir
gazetecinin böyle bir uygula-
mayla bilgisine başvnnılması
ülkemizdeki basın özgürlttğü-
nttn varsayundan ileri gitmedi-
ğinin bir göstergesidir" dedi.
Basın Konseyi Genel Sekre-
teri Yurdakul Fincancı da An-
kara DGM Savcısı Nusret De-
miral'uı geceyansı bir gazeteci-
yi evinden gözaltına alabildiği-
ne dikkat çekerek "Hukuk dii-
zeninin hukukçulart da bağla-
dığından habersiz bir savcıdan
çok şey istiyoruz galiba" diye
konuştu.
TGS istanbul Şube Başkanı
Yavuz Şimşek, Deniz Teztel'-
in bir an önce serbest bırakü-
masını istedi. Şimşek, Teztel'-
in şahsmda basın özgürlüğüne
yönelik "çirkin polis saldınsı"
karşısında demokratik kuruluş-
ları göreve çağırdı.
Kamu-Sen, Bel-Sen ve
Sağlık-Sen sendikaları kadın
komisyonlan da yaptıkları
açıklamalarda Teztel'in keyfı
olarak gözaltına alınmasını kı-
nadılar.
öte yandan, yine Ankara'da
gerekçesiz olarak gözaltma alı-
nan İstanbul Barosu avukatla-
rından Bedi YarayKi ve Murat
Demir'in serbest bırakılmalan
içiri dün Ankara ve İstanbul'-
da bir grup avukat tarafından
açlık grevi başlatıldı.
İstanbul Barosu'ndan yapı-
lan açıklamada avukat Yarayı-
cı ve Demir'in Avukatlık Yasa-
sı ve Adalet Bakanlığı genelge-
lerine aykırı olarak gözaltına
alındığı belirtildi.
Karar bugün
Ankara DGM Başsavcısı
Nusret Demiral, Güneş Gaze-
tesi İnsan Hakları Bölümü Şe-
fi Deniz Teztel'in, başlatılmış
bir soruşturmada adı geçtiği
için polislerce abnarak, dün Is-
tanbul'dan Ankara'ya getirildi-
ğini, gözaltına alınıp alınmaya-
cağına yarın yapılacak dosya
tetkikinden sonra karar verile-
ceğini söyledi.