20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 18 HAZlRAN 1991 'Kraliçe Sisi' toplatıldı • İstanbul Haber Servisi — Yaprak Yayınları'nca yayımlanan Ümit Oğuztan'ın "Kraliçe Sisi" adlı kitabı toplatıldı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alınan toplatma kararında kitabın "müstehcen" olduğu ileri siirüldü. Kararda kitabın sanatsal bir içerik taşımadığı gibi toplumda ahlak dışı sayılan ilişkileri değışık şekilde süsle>r erek "maddi kazanç sağlamak amacıyla kaleme alındığı" belirtildi. Öte yandan Hazıran dergisinin "Devlet Teröru Yasası Sökmeyecek" başlıkh 2. özel sayısı toplatılırken Emeğin Bayrağı gazetesi sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Nazım Taban'ın gözaltma alındığı bildirildi. Konuyla ilgili olarak 13 ayrı dergi adına yapılan ortak açıklamada gözaltı ve baskılar protesto edilirken Nazıra Taban'ın derhal serbest bırakılması istendi. 'SHP isterse htiktimet düger' • ANKARA (UBA) — Halkın Emek Partisi Genel Başkanı Fehmi Işıklar, Sosyal Demokrat Halkçı Parti üe Doğru Yol Partisi'nin istemesi halinde ANAP iktidannın çok kısa bir sürede düşeceğini söyledi. HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, ana muhalefet partisi SHP ile DYP'yi ANAP iktidannı düşürmek için yeterince çaba harcamamakla suçladı. Türkiye'nin her tarafında toplumun bütün kesimlerinin büyük sıkıntı içinde olduğunu kaydeden Işıklar, "SHP ile DYP halka 'Ankara'ya yürüyün' diye bir çağrı yapsa Türkiye'nin her tarafından Ankara'ya yurüyüşe geçiiir ve hükümet düşer" dedi. Halka saldırı suçlaması • ANKARA (UBA) — Sosyalist Parti (SP) tarafından, Şırnak il merkezinde görevli köy korucularınca bölgede bulunan sivil ve korumasız halka çeşitli zamanlarda silahlı saldırılar düzenlendiği bildirildi. Sosyalist Parti'den (SP) yapılan yazılı açıklamaya göre köy korucuları son saldırılannı 15 haziran günü yaptılar. Şırnak Merkez Gazipaşa Mahallesi'nde Ali Acar, M. Emin Acar, Halil Acar ve Tahir Tetik'e ait evler bir saat süreyle köy korucuları tarafından tarandı. Evlerinin camları kırıldı, eşyaları parçalandı ve evde bulunanlar ölümden zor kurtuldu. Saldırıya uğrayan kişilerin, Şırnak Gazipaşa köy korucuları hakkında kamu davası açarak tutuklanmaları ve cezalandırılmalan talebiyle ilgili makama başvurduklan da bildirildi. Tehdit suçıına çift ceza • ANKARA (UBA) — Tehdit, özgürlüğe yönelik suç kabul edildi. Tehdit suçuna getirilen yeni yorum, bu suçu işleyenlerin daha ağır cezaya çarptırılmasını sağlayacak. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun tüm mahkemeleri bağlayıcı nitelikteki kararlannda, başkalarını ölümle tehdit edenlerin yasada öngörülen hapis cezasının yanısıra yüklüce manevi tazminat ödemeye mahkûm edilmeleri görüşü de benimsendi. Buna göre başkalarını hangi gerekçeyle ya da ne yolla olursa olsun ölürnle tehdit edenler, iki yıla kadar hapis cezasının yanı sıra manevi tazminat ödeme zoruhda kalacaklar. Özal-Demirel davası • ANKARA (ANKA) — Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel hakkında "Çankaya gaflet, dalalet ve hryanet içindedir" şeklindeki sözleri nedeniyle açtığı 500 milyon liralık tazminat davasının ikinci duruşması Kurban bayramı sonrasında yapılacak. Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 5 temmuzda yapılacak ikinci duruşmada, taraflar karşılıklı olarak yanıt haklarım kullanacaklar. DYP Genel Başkan Yardımcısı ve Süleyman Demirel'in avukatı Yaşar Topçu, duruşmada Özal'ın avukatı Bilgin Yazıcıoğlu'nun yaptıkları savunmaya 'karşı yanıt' vereceğini soyledi. SHP lideri ATO Başkanı Çavuşoğlu'nun önerisine 'düşünürüz* dedi Seçim koşullu güvenoyuErdal înönü, sabah gazetecilerin sonısunu yanıtlarken yeni hükümete güvenoyu vermeyeceklerini söyledi. öğleden sonra ATO Başkanı Ahmet Çavuşoğlu'nun "hükümet krizi yaşanmaması için seçim karan koşuluyla destek vermelerini" istemesi üzerine "Seçim yapacağız derlerse düşünürüz" dedi. ANKARA (ANKA) — SHP Genel Başkanı Erdal İnönii dün sa- bah Hayvancı- lık Kongresi'nde bir soru üzeri- ne hükümete güvenoyu verme- yeceklerini söylerken, öğleden sonra Ankara Ticaret Odası yö- neticilerini kabulde 'Hükttmel, seçim yapacağını söylerse giive- noyunu düşünüriiz" dedi. SHP genel Başkanı lnönü, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nm düzenlediği 2. Hay- vancılık Kongresi'nde gazeteci- lerin sorularını yanıtladı. lnönü, Akbulutçu milletvekiUerinin hü- kümete güvenoyu vermeyecek- leri yolundaki haberleri değer- lendirirken, "Onlan bilmera. ama biz güvenoyu vermeyece- ğiz. Bizim hareketimiz ve iste- ğimiz gayet açık. Seçim istiyo- roz. Güvenoylaması değil" dedi. înönü, Hasan Celal Güzel'in ANAP'tan istifasını değerlendi- rirken de "Sayın Giizel, bir sü- redir ANAP'tan bağımsız bir tavır izliyordu. Körfez krizi sı- rasında hükümetin yetki istemi- ne muhalefet gibi ret oyu ver- mişti. Yeni siyasi yaşamında ba- şanlar diliyorum" şeklinde ko- nuştu. Bir gazetecinin "Sayın Güzel'in SHP'ye katılabileceği soylentileri var" demesi üzerine de Erdal înönü, "Hasan Celal Gttzel demeçleriyle Türkiyedeki siyasi gelişmeleri balk yararına değertendiren bir kişi. Kendisi- ni takdir ediyonım. Basında başka bir şey söytememin fay- dası yok" diye konuştu. SHP Genel Başkanı înönü, güvenoyu verebileceklerine iliş- kin açıklamasını Ankara Tica- ret Odası yöneticilerini kabulün- de yaptı. Oda Yönetün Kurulu Başkam Ahmet Çavuşoglu lnö- nü'den hükümet krizi yaşanma- ması için seçim karan alması koşuluyla hükümeti destekleme- lerini istedi. înönü, bu istemin 'iyi niyetii' bir yaklaşım olduğu- nu belirterek şunları söyledi: "Halktaki gözlemimiz, seçi- min bir an evvel yapılması yo- lunda. Biz de bunu dile getiri- yor ve yapacak bir yol anyoruz. Bu hükümet kurulurken desin, 'Biz 3 ay sonra seçim yapaca- ğız', kendilerini kutlanz. 'Hadi' deriz, 'Yapmanızı bekliyoruz, destekliyoruz'. Bunu yapacak- sanız, size güvenoyu verir mi- yiz? Tabii onun önemi yok. Ya- ni hükümet eger güvenoyunu sadece bizim oyumuzla alacak- sa ve 'seçim yapacağız' derler- se onu da düşünüruz. Ama öy- le olmuyor o işler. Çoğunlok partisi kendileri olduklan için güvenoyu alıyorlar. Programı- nı hazırlayacak. Orada desin: 'Yakında seçim yapılacak', çok iyi onu destekleriz. Ama ne söy- leyeceğini de bilmiyonız. Daha o safhaya gebniş degiliz. Bugiin- kü hükümet kurulmak için bi- zim yardımımızı istiyor. Böyle bir şey yok henüz. Seçim olma- sı için katkınuz gerekiyorsa ya- panz." Seçim takvimi belirlensin Erdal lnönü, seçim takvimi- nin anayasa gereği de bir an ön- ce belirlenmesi gerektiğini vur- guladı. Hükümetin ara seçim karan almak zonında olduğunu ifade eden Erdal lnönü, "Seçim takvimi beliriememelerinin.tek gerekçesi erken genel seçim ka- ran almalan oiabihr" dedi. lnö- nü, ara ya da genel seçim kara- rı almak için Kasım 1991 'e ka- dar beklenmemesi gerektiğini de kaydetti. POÜTİKA GÜNLÜĞÜ Dosüuk-dayamşma gecesi $ nışma Gecesi" Mavi Mamura Et Lokantau'nda yapüdı. SHP Genel Başkanı Er- dal lnönü. gecede yapüğı konuşmada, SHP'nin iktidar partisi olmaya hazır ol dufanu belirterek, önümözdeki gunkrde SHP'nin eğitim ve ekonomi konusun dald yaklaşımlannı içeren raporiann kamuoyuna sunulacağını söyledi. tstanbul b Başkam Ercan Karakaş da kongrelerden sonra partinin dışa döniik mücadele- sinin daha da gttçlenerek süreceğini ve SHP'nin halkla beraber iktidar olacağım anlattı. Geceye SHP PM üyderi, ilçe başkanlan, ilçe belediye başkanlan, Ana- kent Belediye Başkanı Nurettin Sözen de katildı. (Fotoğraf: Behzat Şahin) Kongreler için, GenelMerkez de YeniSolda "Biz kazandık" diyor SHPde hîç kaybeden yoklç Politika Servisi — SHPde büyük kurultay öncesi il kong- releri hızla tamamlanırken Ge- nel Merkez de, "Yeni Sol" adıyla seçimlere giren Baykalcılar da "Biz öndeyiz" diyorlar. "Yeni Sol"un teorisyenlerinden İsma- il Cem, "Rüzgâr değişimden ya- na esiyor" derken Genel Sekre- ter Yardımcısı Ertuğrul Günay, "Prensip olarak delegeierin o ta- raftan, bu taraftan diye aynuna- sına karşıyım, ama sonuçlara baküdığında Genel Merkez'in çoğunluğu aldığı gorülüyor" yo- rumunu yapıyor. SHP il kongrelerinin geçen hafta sonu 18'i daha yapıldı. Genel Merkezcilere göre cumar- tesi ve pazar günü yapılan il kongrelerinin 14'ünü Genel Merkez, 4'ünü Yeni Sol aldı. Ye- ni Sol'a göre ise Genel Başkan Erdal İnönü'nün de katıldığı Konya il kongresindeki "zafer- 'le birlikte durum 9'a 9 ortada. Kurultay delegelerinin yapısına gelince her iki taraf da kimi yer- lerde tulum çıkardıklanm, kimi yerlerde de listenin karma oldu- ğunu savunuyor. Delegasyonun nasıl oluştuğu- nu genel olarak değerlendirirken ise her iki taraf yine "kendileri- nin önde olduğunu" söylüyor. Örneğin Genel Merkez'e göre hafta sonu yapüanlarla birlikte yaklaşık 350-400 delege belirlen- di ve aradaki fark 150'ye yakın. Yeni Sol'a göre bugüne kadar belirlenen 450"ye yakın delege- de Yeni Sol 100'ü aşan farkla önde. SHP Genel Sekreteri Ertuğ-ııl hakkı vardır. Hatta bu, haktan öte görevleridir. Bugünden on- lann o haneye bu haneve yazıl- malan. benim hem delegeierin özgür iradelerine duyduğum saygı hem de siyaset anlayışıma sığmaz. Dahası delegeleri o ta- raftan, bu taraftan diye şimdi- den bölmek cağdaş, sosyal de- mokrat anlayışa da terstir. Ama şunu da söylemek isterim ki bu- gasyon dengesinin kendileri le- hine bozulduğu kanısında. Yeni Sol'un teorisyenlerinden İstan- bul Milletvekili İsmail Cem, "Kesin bir sey söylemek için he- nüz vakit erken, ama" diyor, "Rüzgânn değişimden yana es- tiği bu hafta sonu biraz daha be- iirginleşti." Her iki taraf şu anda tüm dik- katlerini önümüzdeki günlerde Genel merkezcilere göre, geçen hafta sonu yapılan 18 il kongresinden 14'ünü kendileri kazandı. Baykalcılar ise SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün katıldığı Konya kongresindeki "zafer"le birlikte "durum 9-9 beraber" diyor. Kurultay delegelerinin sayılan konusunda da rakamlar farklı. İki taraf da arada 100-150 fark olduğunu öne sürüyor. "Yeni Sol"un teorisyenlerinden İsmail Cem ise "Rüzgâr değişimden yana esiyor" değerlendirmesini yaptı. Günay, "Hafta sonu yapılan kongreleri nasıl degeriendiriyorsunuz" sorumıı- zu yanıtlarken söze, "Ben pren- sip olarak il kongrelerinin so- nuçlanna bakarak delegeleri o tarafa, bu tarafa yazmayı sevmiyomm" diye başlıyor: "Kurultaya giden süreç bir bütündür ve delegeierin son ana kadar sonuçlan degerlendirme güne kadar yapılan kongrelerin sonuçlan Genei Merkez yanlıla- rının çoğunluğu aldığını göster- mektedir." Günay, delegeierin "kimden yana olduğunu" en iyi kurulta- yın göstereceğini de sözlerine ekliyor. Kongrelere "Yeni Sol" adıyla giren eski Genel Sekreter Deniz Baykal ve arkadaşları ise dele- yapılacak il kongrelerine çevir- miş durumda. Sonuçlan kurul- tayı da önemli ölçüde belirleye- cek îstanbul'un da aralarında bulunduğu il kongrelerinden ta- rihi belirlenenler şunlar: İcel (19 haziran), Nevşehir (20 haziran), Rize (24 haziran), Diyarbakır, Yozgat, Hakkâri, Siirt (29 hazi- ran), İstanbul, Samsun, Kayse- ri (30 haziran) ve Aksaray (1 temmuz). 15-16 haziran tarihlerinde kongresi yapılan iller ve başkan- larının adlan ise şöyle: Kastamonu: Mehmet Yıldı- nm, Konya: Nezir Biiyükcengiz, Mardin: Mahmut Gülcegül, Uşak: Esat Belirci, Giresun: Mustafa Otmanoğlu, Bitlis: Ke- nan Coşar, Izmir: Turan Kara- kaş, Van: Abdurrahman Özbek, Kırşehir: Sabri Yavuz, Denizli: Hasan Gönüllü, Ordu: Rahmi Güner, Sinop: Ali Galip Ergül. Sıvas: Kemal Altun, Zonguldak: Muzaffer Saraç, Gaziantep: Zihni Kutlar, Kars: Muzaffer Seiçuk, Amasya: Mustafa Sayar ve Hatay: Hüseyin Açıkalın. Bu arada önceki hafta sonu yapılan Seyhan ilçe kongresinin iptali "Seyhansız il kongresi" ve . "Adanasız kurultay" gibi for- müllerin üretilmesine yol açtı. Merkez İlçe Seçim Kurulu'nca verilen iptal karanna kongre>'i kazanan aday Fethi Güler tara- fından yapılan itirazın dün Yük- sek Seçim Kurulu'nca reddedil- mesi, Seyhan ilçe kongresinin 28 temmuzda yapılması yolundaki kararı bir kez daha doğrulamış oldu. ANAP kongresini'Aügitti, Vdigeldi' diye değertendirm Demiret DavulYılınazVla tokınak ÇankayadaANKARA (Cumhnriyet Bürosa) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, ANAP'ın yeni genel başkanı Mesut Yü- maz'ın başkanbğmdaki başarı şansını değerlendirirken, "Ali gitti, Veli geidi Ne fark eder? On kişiden dokuzunun 'anam yandım' dediği Türldye'de bu yanguu bu testinin içtndeki su söndürmez. Bir ağız dolnsu su. Yangmın üstüne atarsm biter" diye konuştu. Genel başkan secildikten sonra yaptığı teşekkür konuşmasmda Cumhurbaşkanı Turgut Özal için "doğal liderimiz" diyerek şükranlanm sunan Yılmaz'ın, hükümetin elindeki davulun tokmağını Çankaya'mn eline verdiğini söyleyen Demirel, "Eski hamam eski tas" dedi. Demirel dün Ankara'da bir basın top- lantısı düzenleyerek ANAP Olağan Kongresi'ni ve son gelişmeleri değerlen- dirdi. Demirel şunlan soyledi: Çankaya'mn zevce tarafı "İktidar degişiküği, haüu iktidann ar- kasına koymaz. Halkın feryadını orta- dan kaldırmaz. Taşınması zor olan da- vul hükümetin sutında, taşınması kolay olan tokmak ise Çankaya'mn elinde ol- maya devam edecektir. Milletin, millet- siz idaresi mümkün değildir. Gerçek ça- re millete gitmektir. Ali'yi Veli'yi değil, milleti iktidar yapmaktır. Çıkış, millete gitmektedir. Yüz gün içerisinde birtakım tedbirleri alıp sonbaharda millete gjde- Bm. Bu, iktidar için de müet için de kur- tumştur. Çankaya, parti işine o kadar ka- nşnuştır Id kırkıncüığa düşmüştür. Çan- kaya'mn zevce tarafı bir yerde, zevc ta- rafı başka bir yerde." Yılmaz'ın teşekkür konuşmasmda özal'dan "doğal lider" diye söz edip şük- ranlanm sunmasım da eleştiren Demirel şunları söyledi: "Bizim iddiamız da bu. Partinin lide- rinin Sayın Özal olması. Eger Sayın Yıl- maz, kongre tarafuıdan secildikten sonra Sayın Özal'ın tarafsıziıgını istemek yeri- ne doğal lider olarak görüp onun hima- yesinde iş görecekse o zaman şimdiden tokmağı oraya uzatmıştır. Çankaya, ana- yasada olmayan yetkileri kullanıyor. So- rumİDdnr. Çankaya'nın bu yetidleri kul- lanmasına razı olan hükümet de sorum- ludur. Sayın Yümaz aynca Cumhurbaş- kanı'nın MKYK konusundaki tavsiyele- rini aldığını da söylüyor. Niye başka par- tilerin genel kurnllan Çankaya'nın işi ol- muyor da ANAP'ın genel kurulunun teş- kili Çankaya'mn işi oluyor? Burada, bi- zim yemine ihanet iddiamız gelir orta- ya. Bu iki beyanı, aslında eski hamam eski tasm devam edeceği anlamına geür." Demirel, partisinin güvenoylamasımn yapılacağı TBMM genel kurulu toplan- üsma katılıp katılmayacağı ve güveno- yu verip vermeyeceğinin sorulması üze- rine de "Bir iki gün içindeki gelişmeleri göreüm" demekle yetindi. Demirel Irak'a gıdiyor Demirel dün Irak'ın Ankara Büyükel- çisi D Tikriti'yi kabul ederek bir süre gö- rüştü. Tıkriti'nin bu ziyaret sırasında Irak'tan aldığı daveti bildirdiğini ve ken- disinin de kabul etjtigini söyledi. HİKMET ÇETİNKAYA Bu Ağır Yük Nasıl Taşınır? Televizyon, ikinci tur sonuçlannı verirken görûrrtüyû vide- oya aldım... Mesut Yılmaz, önce yerinden kalktı ve gözlûklerini taktı. Yanında oturan Ekrem Pakdemirli'yi ardmdan da kardeşini öptü. Sonra ceketini istedi, giydi. Hemen aşağıya indi, bir iki kişiyle daha öpüştü. Akbulut'un yanına geldi, elinden tuttu. Dün sabah, o görüntüyü bes-altı kez yeniden izledim vi- deodan. Akbulut'un elini tutup kaldırırken Mesut Yılmaz ol- dukça sıkıntılıydı. Omuzlanna ağır bir yük binmişti. Belki o an şöyle düşünüyordu: — Bu ağır yükü nasıl taşıyacağım? Geride Abdülkadir Aksu ile Mehmet Keçeciler bulunuyor- du. Videoyu döndürdüm, bir kez daha dikkatlice baktım. Aksu ile Keçeciler ellerinden oyuncakları alınmış iki ço- cuk gibiydi. Kolay değil, özellikle Keçeciler, elindeki örgüte karşın Yılmaz'a yenik düşmüştü. Demek ki, Keçeciler ANAP tabanındaki gücünü bugüne dek çizdiği zikzaMardan ötürü yitirmişti. Belki o nedenlepe Yılmaz'ın hazırladığı MKYK lis- tesine girmeyi içine sindîrmişti. ANAP'ın Anadolu'dan gelen delege ağıriığı muhafazakâr- lar ile milliyetçilerden oluşuyordu. Yapılan hesaplar, hangi koşulda olursa olsun Akbulut'un en az 50-60 oyia Mesut Yıl- maz'ı geçeceği ve yeniden genel başkanlığa seçileceği yo- lundaydı. „ . . . . . ANAP'm fiaş adı Kongrenın galıbı Mehmet Keçeciler ar- M6SUt YllmaZ V6 t.k siyaset aian.ndan arkadaşlan cfeö/7, Özal sılmeceğe benzıyor. a/7peıW/r O7P//ar hir Bir başka deyişle, es- alieşlUir. UZaiiaT DIT ki muhafazakârlar taŞİa İKİ KUŞ ., Pt önde değiı, vurmuşlaraır. Once, da kalacak Knarılar ı/fl Alczıı ni A[,/S . . ~î ANAP IÇinÖe anndırıp onlann etkin olmadıklarını seçmen tb ğ gen noktada kalacak. Onların yerlerini yeni makyajla başkaları lar ortaya çıkacak. anlatmışlardır. - Mesut Yılmaz ve arka- daşları değil, özal ailestdir. özallar bir taşla iki kuş vurmuş- lardır. Ûnce, Keçeciler ve Aksu gibi adlan ANAP içinden ann- dırıp onların etkin olmadıklarını seçmen tabanına anlatmış- lardır. Aslında Ekrem Pakdemirti'nin, Namık Kemal Zeybek'le iş- birliği yapıp Akbulut'u destekleyeceği beklenirken, bir gün sonra bundan cayıp Mesut Yılmaz'ın yanında yer alması yu- karıdan alma bir buyrukla gerçekleşmiştir. Eğer Cumhurbaş- kanı Ûzal, Pakdemirli'ye "Mesut Yılmaz'a destek ver" de- meseydi, o, Akbulut'un yanından ayrılmayacaktı. ANAP bundan sonra ne yapar? Fazla yapacağı bir şey yok. SHP lideri İnönü'nün söyle- diği gibi ANAP çöküyor. Mesut Yılmaz'ın genel başkan ve başbakan olması bu çöküntüyü durduramayacak. Kimi ga- zeteler, Mesut Yılmaz'ın başbakan olmasıyla ANAP'a karşı daha yumuşak davranacak, belki de destek verecek. ANAP'ın yeni genel başkanı ve müstakbel başbakan Yıl- maz, çağdaş görüntüsüyle Akbulut'a oranla daha fazla pu- an toplayabilir. ANAP'ın tutucu kadrolarının yüzü maskele- nip, yenileriyle bir süre daha yol alınabilir. Mesut Yılmaz, kongre öncesi sık sık şöyle diyordu milli- yetçi ve muhafazakâr kanadın önde gelenlerine: —Ben liberalim... Ama milliyetçiler ve muhafazakartann desteğine ihtiyacım var seçilmek için... Namık Kemal Zeybek bunu bahane edip açık tavır ko- yuyordu: — Ben milliyetçiyim. Adayım da aynı görüşte olmalıdır... Aslında Zeybek'in hesabı başkaydı. O, Akbulut'a destek verecek, 3-4 ay sonra bir olağanüstû kongrede genel baş- kanlığa adayltğını koyacaktı. Yılmaz'a destek verirse, bir daha onu devirmek oldukça zordu. ANAP'ta yeni bir süreç başlıyor. Bize sorarsanız ANAP- ın son kongresidir bu. İlk seçimde ANAP gidecektir, bakın şuraya yazıyoruz... ANAP'ta Nakşibendiler ve Süleymancılar da ikiye aynldı. Bir bölümü Akbulut'u, öbür bölümü Yılmaz'ı destekledi. Mil- liyetçi ve muhafazakârlar da aynı görüntüyü verdi. Nereden kaynaklandı bu durum? Mehmet Keçeciler'in dediği gibi: — ANAP'ta eksik olan, ideolojidir... Doğru söze ne denir. ANAP'ın siyasal parti olamaması- nın nedeni bu. 12 Eylül koşullarında, beş genaralın izniyle kurulan bir siyasal örgüt, meydanı boş bulup iktidar oldu. Eğer muhalefette olsaydı HP, MDP gibi şimdi tarihin derin- liğinde yatıyordu.... Teztel'in gözaltına protesto yağıyor DGM Başsavcısı Nusret Demiral, bir soruşturmada adı geçtiği için polis gözetiminde Ankara'ya getirilen gazeteci Deniz Teztel'in gözaltmda tutulup tutulmayacağına, bugün yapılacak dosya tetkikinden sonra karar verileceğini söyledi. Haber Merkezi — Ankara'- da, DGM Savcılığı'nın emriy- le Güneş Gazetesi tnsan Hak- lan Servisi Şefı Deniz Teztd ile iki avukatın gözaltına alınma- sına tepkiler sürüyor. Yetküi- lerce, Teztel ve avukatlann gözaltına alınmasıyla ilgili her- hangi bir açıklama yapılmaz- ken olayı protesto için Ankara ve Istanbul'da bir grup avukat tarafından açlık grevi baş- latıldı. "Gazeteci olarak bilgisine başvurulmak iizere" geçen cu- ma günü İstanbul'daki evinden geceyarısı almarak Ankara'ya götürülen gazeteci Deniz Tez- tel'in gözaltına alınması çeşitli basın kuruluşlan temsilcilerin- ce protesto edildi. Türkiye Ga- zetecüer Sendikası Başkam Or- han Erinç, Teztel'in "Ankara DGM Savcılığı'nın basın ele- manlanna uyguladığı özel yön- temlerinden biri ile karşı kar- şıya kaldığım" belirtere.k "Bir gazetecinin böyle bir uygula- mayla bilgisine başvnnılması ülkemizdeki basın özgürlttğü- nttn varsayundan ileri gitmedi- ğinin bir göstergesidir" dedi. Basın Konseyi Genel Sekre- teri Yurdakul Fincancı da An- kara DGM Savcısı Nusret De- miral'uı geceyansı bir gazeteci- yi evinden gözaltına alabildiği- ne dikkat çekerek "Hukuk dii- zeninin hukukçulart da bağla- dığından habersiz bir savcıdan çok şey istiyoruz galiba" diye konuştu. TGS istanbul Şube Başkanı Yavuz Şimşek, Deniz Teztel'- in bir an önce serbest bırakü- masını istedi. Şimşek, Teztel'- in şahsmda basın özgürlüğüne yönelik "çirkin polis saldınsı" karşısında demokratik kuruluş- ları göreve çağırdı. Kamu-Sen, Bel-Sen ve Sağlık-Sen sendikaları kadın komisyonlan da yaptıkları açıklamalarda Teztel'in keyfı olarak gözaltına alınmasını kı- nadılar. öte yandan, yine Ankara'da gerekçesiz olarak gözaltma alı- nan İstanbul Barosu avukatla- rından Bedi YarayKi ve Murat Demir'in serbest bırakılmalan içiri dün Ankara ve İstanbul'- da bir grup avukat tarafından açlık grevi başlatıldı. İstanbul Barosu'ndan yapı- lan açıklamada avukat Yarayı- cı ve Demir'in Avukatlık Yasa- sı ve Adalet Bakanlığı genelge- lerine aykırı olarak gözaltına alındığı belirtildi. Karar bugün Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral, Güneş Gaze- tesi İnsan Hakları Bölümü Şe- fi Deniz Teztel'in, başlatılmış bir soruşturmada adı geçtiği için polislerce abnarak, dün Is- tanbul'dan Ankara'ya getirildi- ğini, gözaltına alınıp alınmaya- cağına yarın yapılacak dosya tetkikinden sonra karar verile- ceğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle