Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 HAZİRAN 1991 CUMHURÎYET/17
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN
Devtet Meteoroloji İşleri
Genel Mûdüriûğü'nden alı-
nan bilpiye göre; bütûn
bölgelenmiz acık geçecek.
H/*/ASICAKLIGI:Birazda-
ha artacak. RCIZGAR: gü-
ney ve doğu yünterden ha-
ftf ara sıra orta kuvvette
esecek. Denizlerde Rüz-
gâr: Karadeniz, Marmara
ve Ege'de gündoğusu, Ak-
deniz'de kıble ve lodostan
3-5 kuvvetinde, 10-21 de-
nız mılı hızla esecek. Görüş uzaklığı 10 km.
dolayında bulunacak. Van Gölü: Açık geçecek.
Rüzgâr güney ve doğu yönlerden hafif ara sı-
ra orta kuvvette esecek.
Mana
Adapazar
Adıyman
Afyon
* * ı
Ankan
Antakya
Anöiya
Artvm
AyOm
Bdıtosr
BJtoak
Bngfl
Biis
Bokı
Bursa
Çjroktae
Çorunr
DenîzS
A 35°2D°Dty»rt>*]f
A 30° 17° E * w
A 37° 19° Erânıan
A 28°10°Enuun
A 26° 8°Estoş«l«r
A 30° 18° Gaâartap
A 32°21°&re»n
A 32°20°t5ûmûşhaneA
A 26° 15° Hahktn
A 4CP 21° Isparta
A 31° 15° Isönbul
3T°1ff>lnıır
32°17°Kars
29°17°Kastenwnu A
28° 12° Kaysen
3 0 ° W I O r t t « l
30° 17° Korç»
28° 10° fâtahya
36°20°Malaya
35° 20° Mansa
32°ie°KM»raş
30"W°Mmm
26° S°Muflb
30" 15° 1*1»
36°2T>MJd«
23°17°0nlu
Z7°12°Rize
28°ie°Snnun
32°14°SSrt
26°18°Smo()
2<°21°S«as
25° 6°W<infcO
28° 12° Tnban
A37°20°
A 35° 20°
A3B°2S°
A35°17°
A30°16°
30
22»10°
23°17°
23*18°
33»22°
2*" 18°
28°tO°
29" 18°
A
A 31° 15° U ş *
A
A
A
29°14°Y[HQat
33° 18° ZnnguMak
2S
A32°18°
A 32° «•
A 25° 13°
A 29° 13°
A23"17°
> buuttu 'yaOmurlu A-açık B-bulutkı &güneşf K-kartı S-stsk Y-yaJmurtj
DÛNYA'DA BUGÛN
Lnvngnd A 18°
Londra 6 13
Madrid A 24
Mtano A 2S
A 20°
B 18°
Zünh fl 17°
BULMACA
SOLDAN SAGA: 1 2 3 4 5
1/ Mezopotamya'da
birçok devlet kur-
muş olan Sami ırk-
tan bir kavim. 2/
Asya'da bir ülke...
Istatistikte, bir grup
veri içinde en sık gö-
rülen değere verilen
ad. 3/ Paylama...
Yelkenli gemilerde
yanm serenleri cevir-
mek için bunların
ucuna bağlı bulunan
donanım. 4/ Türlü
işlerde kullanılan si-
lindir biçiminde
araç. 5/ 1. Dünya Savaşı'nda Osman-
h ordusunda kullamlmış olan şapka-
ya benzer bir tür başlık. 6/ Tavır,
davranış... Avrupa Topluluğu'nu
simgeleyen harfler... Sümerlerde sağ-
lık tannçası. 7/ Kişisel... Özenli, düz-
gün. 8/ Gemi güvertesinin enine
konmuş kirişlerinden her biri. 9/ Cı-
hz, zayıf... Dogma.
YUKARTOAN AŞAGlYA: 1/ Heki-
min, bugünkü durumdan önceki
olaylar hakkında hastadan ve çevresindekilerden edindiği bil-
giler. 2/ Menteşe... Osmanlılar döneminde Cezayir ve Tünus bey-
lerine verilen ad. 3/ Boksta vurulan bir yumruk çeşidi. 4/ Is-
karta mal... Türk müziğinde "usul" anlamında kullanılan söz-
cük. 5/ Vilayet... Bir tür kalın ve kaba kumaş. 6/ Gövde yapısı.
7/ Üvendirenin ucundaki sivri çivi... Nesne, şey. 8/ Yapmacıklı
davraruş... Toprak, kum ve saman elemeye yarayan iri delikli kal-
bur. 9/ Müzik eşliğinde dans edilebilen eğlence yeri.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Lağvedilen müesseseler
18 HAZtRAN 1931
lstanbul Evkaf idaresi ile
Diyanet işleri müdürlüğünde
ve müftülükte mühim
tasarrufat yapılmış ve bazı
memuriyetler lâğvedilmişti.
Diyanet işlerine merbut olan
lstanbul dinî müesseseler
müdürlüğü de lâğvedilmiş ve
müdür Esat B. açıkta
kalmıştır. Bu daireye merbut
kısunlar da ilga edildiğinden
işleri Evkafa devredilmiştir.
Bundan sonra camilerdeki
hademei hayrat işlerine Evkaf idaresi bakacaktır.
Diyanet işleri levazım müdürii Ferit, muhasibi mes'ul
Ihsan ve veznedar Sait Beyler de açıkta kalmışlardır.
lstanbul müftülüğunde muhasebe teşkilâtı kaldınlmıştır.
Badema dersiam ve ilmiye maaşları Defterdarlıkça
verilecektir.
Müftülüğe merbut olan beş müsevvitlik üçe indirilmiştir.
Diğer müsevvitler tekaüt edilmiştir. Müftülükte bir
müftü, 3 müsevvit ve bir de mümeyyiz kalmıştır.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Orduda değişiklikler
18 HAZtRAN 1961
Deniz Kuvvetleri Kumandanı
Oramiral Zeki özakının Yüksek
Askeri Şûra Üyeliğine tâyin
edildiği, Kara Kuvvetleri
Kumandanı Korgeneral Celâl
Alkoç'un emekliliğini istediği
hakkında çıkan haberler ilgililer
tarafından tekzip edilmemiş, ancak
kararnamelerin henüz Başbakanlığa
Necdet Vnn gelmediği bildirilmiştir.
Bu arada boşalan Deniz Kuvvetleri Kumandanlığına
Harb Filosu Kumandanı Tümamiral Necdet Uran'ın ve
Kara Kuvvetleri Kumandanlığına da Genel Kurmay
Ikinci Başkanı Korgeneral Muhittin Onur'un atandıklan
ve bu yeni tâyinler hakkındaki kararnamelerin
Başbakanlığa bugünlerde sevk edileceği bildirilmektedir.
Diğer taraftan Hava Kuvvetleri Kumandanlığma bağlı
Kurmay Albay Sabri Sönmez, Kurmay Albay Naim
Arda, Kurmay Albay Şinasi Gönen, Binbaşı Necdet
Düvenci, Binbaşı Turgut Yücer emekli olmuşlardır.
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyel
Bükreş karıştı
18 HAZİRAN 1990
Romanya'nın başkenti Bükreş'te, maden işçilerinin
asayişi "sopa ve dayakla" sağlayıp gitmelerinden sonra,
birİcaç yüz gösterici, dün yeniden Üniversite
Meydanı'nda gösteriye başladı.
Yaklaşık 300 gösterici,'meydanda toplandıktan sonra,
Devlet Başkanı Ion Iliescu aleyhinde sloganlar atmaya
başladı. Göstericilerin, "Kahrolsun Iliescu", "Kahrolsun
komünizm", "özgürlük, seni seviyoruz", "Iliescu,
döktüğün kanda boğulacaksın" gibi sloganlar attıklan
büdiriliyor.
AÇ1KLAMA
• Gazetenizin, 11 Haziran 1991 tarihli nüshasında
Tarüşma köşesinde Dr. Opız Tekin imzalı yazıyı tetkik
etmiş bulunmaktayız. S07 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar
Kanunu'nun bazı maddelerini değiştiren 17 Mayıs 1991
tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yurürlüğe giren
3741 sayılı yasanın 125. maddesi gereğince lstanbul
Esnaf ve Sanatkârlar Odalan Biriiği'nin 31 Mayıs 1991
tarih ve 855 sayılı kararları ile onaylanan, yasal dolmuş
ücret tarifesinin uygulanmasından doğan aksaklığı gözler
önûne seren, hakikatleri yansıtan detaylı yazmız için
şahsım ve esnafım adına teşekkürü bir borç bilirim.
Taksim-Teşvikiye dolmuş durağına bizzat giderek, olayı
yerinde incelemiş bulunmaktayım. Esnafımıza gerekli
ikaz ve tenbih yapılmış olup durak levhasındaki 2.000.—
TL yazısı sildirilmiş yerine 1.500.— TL yazdınlmıştır.
Taksi ve dolmuş ücret tarifelerinden dolayı, basın ve
halkımızdan gelecek her türlü şikâyete mümkün olduğu
kadar anında müdahale ederek, vatandaşlanmızın
mağduriyetleri önlenecektir. Tarifelerimizin yanlış
uygulanmaa dolayısı ile duyduğum üzüntüyü en halisane
duygularla, bilgilerinize arz eder, saygılarımı sunarım.
SELAHATTİN ÇOŞKUNIRMAK
lstanbul Otomobilciler Esnaf Deraegi Başkanı
TARTIŞMA
KPDS Tartaşmalanna Yanıt
Merkezimizde İngilizce testinin hazırlanjnasında, birinin
anadili de İngilizce olmak üzere dört îngiliz dili ve edebiyatı
profesörü, bir ölçme ve değerlendirme profesörü, bir ölçme
ve değerlendirme doktoru ve dört ölçme uzmanının
uzmanlıklarmdan yararlanılmaktadır.
Cumhuriyet Gazetesi'nin "Tartışma" sü-
tununda yayunlanan, (a) 24 Mayıs 1991 gü-
nü Z.Hülya Bartu (b) 30 Mayıs 1991 günü
Dilek Tokay (c) 1 Haziran 1991 günü Zey-
nep Alıa tarafından yazılan yazüarda 1991
mayıs dönemi Kamu Personeli Yabancı Dil
Bflglsi Şeviye Tespit Suavı (KPDS) İngiliz-
ce testi ile ilgili olarak özetle şu görüşler ileri
sürülmüştür.
a) Yabancı dil alanında öğrenim görmüş
olanlann bu sınava alınmaları yanlış, ilgi-
lileri "aşagüayıcı" ve "çifte standart" ni-
teliğinde bir uygulamadır.
b) Sınav, yabancı dilde yeterliği ölçme-
rnekte; bekJenenin aksine bir "ahlaki" so-
run olacak derecede anlamsız ve yanıltıcı
bir uygulama yapılmaktadır.
c) Sınavın bu derece niteliksiz olmasının
nedeni, dil ve ölçme değerlendirme konu-
sunda ebliyetsiz kişiler tarafından sadece
zor, çapraşık ve anlamsız sonılar yazılma-
sı; bu sonılardan kapsam, güvenirÛk ve ge-
çerlik gibi hiçbir teknik özellik düşünülme-
den testler yapılması; böylece elde edilen
testlerin hiçbir ön incelemeye tabi tutulma-
dan kişilere uygulanmasıdır.
Yayunlanan yazılarm üçünde de benzer
görüşlerden söz edilmekte; yazılarda bu gö-
rüşler beklenmedik ölçüde incitici, nesnel
veriler ortaya koymaktan çok duygusal suç-
lamalara yer veren bir biçimde ifade edil-
mektedir.
Yirmi yıla yakın bir süredir sağlamakta
olduğu ölçme ve değerlendirme hizmetleriy-
le gerek ülke içinde gerekse Batı Avrupa ul-
kelerinde saygm bir yer kazanmış bulunan-
merkezimizi de hedef alan söz konusu eleş-
tirilerle ilgili bazı gerçekler özetle şöyledir:
a) İlgili mevzuata göre ülkemizde yabana
dil tazminatı almak isteyen kamu persone-
li ile özel hizmet tazminatlarının arttırıla-
rak ödenmesi imkânından yararlanmak is-
teyen teknik personel, Kamu Personeli Ya-
bancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı'na
(KPDS) katümak zorundadır. Böyle bir zo-
runluluğun getirilmesinde merkezimizin bir
rolü bulunmamaktadır. Bununla birlikte
merkezimizin bu konudaki görüşü olumlu-
dur. Merkezimiz, ayrıca halen yürürlükte
olan yabana dilde öğretim yapan üniver-
sitelerimizin mezunları ile yurtdışında öğ-
renim görmüş olanlann " C " düzeyinde ye-
terli sayılmalan şeklindeki ayncalığın da
kaldınlması gerektiği görüşündedir. Yaban-
cı dil alanında öğrenim görmüş olanlara da
sınava girme zorunluluğu getirilmesi, aslın-
da iddia edildiği gibi bir "çifte standart"
uygulandığını değil, aksine "çifte standart"
Hygulamasına gidilmediğini gösterir. Bir
dalda belli bir yeterlik duzeyine erişilmiş ol-
duğunu gösteren bir diploma ve benzerinin
uygar dünyada ömürboyu varhğını sürdu-
ren bir yeterlik ölçüsü olînaktan çıkmış bu-
lunduğu ve tıp doktorları, öğretmenler ve
benzeri personelin ehliyetlerinin bile aralıkh
olarak tekrar tekrar sınandığı dikkate ahn-
dığında böyle bir tespite karşı çıkmak için
makul bir gerekçe bulmak zordur. Aynca
yabana dilde belli bir yeterliğe sahip olan
ve bu durumundan kuşkusu bulunmayan
bir kişinin söz konusu alandaki yeterliğinin
tespiti amacım güden bir ölçmeden kaçın-
ması nasıl izah edilebilir?
b) Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi
Seviye Tespit Sınavı'nda kullanılan tngiliz-
ce testinin bu yabana dildeki yeterliği ölç-
mediği iddiası objektif bir dayanaktan yok-
sundur. Bu iddialar, ancak bir önyargı eseri
olabilir. Merkezimizce hazırlanmakta olan
değişik amaçlı yabancı dilde yeterlik test-
lerinin kapsamları ve psikometrik özellik-
lerine ilişkin ilk bulgular, 9-11 Mayıs 1984
tarihlerinde Bogaziçi Üniversitesi'nde yapı-
lan "Testing English Beyond the High
School" seminerinde tartışılmıştır. (Bakı-
nız: Proceedings of the Seminar, Testing
English Beyond the High School, S:
93-113). Uygulamasına daha sonra başla-
nan Kamu Personeli Yabana Dil Bilgisi Se-
viye Tespit Sınavı'nda yoklanmaya çalışı-
lan dil becerileri ile bunların yoklanmasın-
da kullanılan soru örnekleri, ÖSYM tara-
fından yayunlanan 182 sayfahk bir kitapla
(ÖSYM Yayınlan, Ankara, 1991-1), sade-
ce maüyetini karşılayacak bir fiyatla kamu-
oyuna sunulmuştur. Çeşitli amaçlarla ya-
pılan yabana dilde yeterlik sınavlarında
kullanılan testlerle ilgili test ve madde pu-
anlannın rutin olarak analizleri yapılmak-
ta ve bu analizlerden elde edilen sonuçlar
Merkezimizin Araştırma Kurulu'na başvu-
ran araştırıcüanmızın büimsel amaçlı çalış-
malardaki kullanımlarına hazır bulundurul-
maktadır.
c) Merkezimizde yabana dil smavlannm,
dil ve ölçme değerlendirme alanlarında uz-
man olmayan, ehliyetsiz kişilere hazırlatıl-
dığı, bu hazırlıklarda testte bulunması ge-
reken niteliklerin göz ardı edilerek sadece
zor, çapraşık ve anlamsız sorular hazırlan-
mak suretiyle bunlardan işe yaramaz test-
ler oluşturulduğu, böylece oluşturulan test-
ler üzerinde hiçbir inceleme yapUmadığı vb.
şeklindeki eleştiriler objektif bir temelden
yoksun olduğu gibi insaf ölçüleriyle de bağ-
daşmamaktadır. Bir örnek olmak üzere,
merkezimizde İngilizce testinin hazırlanma-
sında, birinin anadili de İngilizce olmak
üzere dört Îngiliz dili ve edebiyatı profesö-
rü, bir ölçme ve değerlendirme profesörü,
bir ölçme ve değerlendirme doktoru ve dört
ölçme uzmanının uzmanlıklanndan yarar-
lanılmaktadır. Bunlara merkezimizde çah-
şan ve zaman zaman bu gruba yardımcı
olan ikı ölçme ve değerlendirme profesörü
ile bir ölçme ve değerlendirme doçenti da-
hil değildir. Zaman zaman merkezünize ge-
lerek ingilizce soru yazımına katılan üni-,
versite öğretim elemanları da bunların dı-'
şındadır. Bu durum, merkezimizde İngilizce
testi hazıruğmm sanıldığı gibi sorumsuz ve-
ya amatörce bir biçimde değil, profesyonel
bir biçimde ele alındığının başta gelen ka-
mtlarmdan biridir.
Merkezimizde hazırlanan bütün testler ve
bu arada İngilizce testleri için önce bir plan
hazırlanmakta; sonra bu plana uygun so-
ru yazımı yapılmakta; yazılan sorular çok
değişik kişiler tarafından, birbirinden ba-
ğımsız olarak incelenerek grup redaksiyo-
nundan geçirilmektedir. Ülke koşullannda
ön deneme imkânı bulunamadığından, bir
yandan bu ön hazırhklar sırasmda kıh kıık
yararcasma bir titizlik gösterilmekte, diğer
yandan da uygulanan testin sonuçlan, bu
test üzerinde test ve madde analizleri yapıl-
düctan sonra puanlanmakta; böylece bütün
çabalara rağmen gözden kaçmış olabilecek
hatalı bir soru bulunursa bunun puanlama
dışında tutulması imkânı sağlanmaktadır.
Burada sözu edilen ve konu ile ilgilenen bü-
tün uzmanlara ve eleştiricilere açık bulunu-
lan bu süreç de başta sözü edilen iddiala-
nn herhangi bir dayanaktan yoksun oldu-
ğunun başka bir kanıtıdır.
llgideki yazılara konu olan son KPDS'-
nin ingilizce testi ile ilgili bazı sayısal bilgi-
ler şöyledir: Testte 100 soru vardır ve tam
puan 100'dür. Bu testte 81 kişi 100 puan,
120 kişi 99 puan, 147 kişi 98 puan, 165 kişi
97 puan almıştır. 96 ve daha az puan alan-
lar ise puan sırasıyla 205, 190, 184, 213,
223, 231, 265 kişidir. Bu sınava girenlerin
%46.7'si (7954 kişi) 70 ve daha'yukan pu-
an almıştır.
Bu testi alan 17012 kişinin puan ortala-
ması 65.53, standart sapması 19.951, tes-
tin KR-20 güvenirliği 0.96'dır.
llgideki yazılann birinde, dilde yeterliği
ölçmez diye iddia edilen çeviri soruianndan
elde edilen puanlarla diğer sonılardan elde
edilen puanlar arasındaki korelasyonlar
0.60 dolayındadır.
Bu testte kullanılan 100 sorunun güçlük
(p) ve ayui edicilik (r) değerlerinin dağılı-
mı şöyledir:
Aralık p Aralık r
0.90-1.00
0.80-0.89
0.70-0.79
0.60-0.69
0.50-0.59
0.40-0.49
0.30-0.39
0.20-0.29
0.10-0.19
10
15
22
13
20
12
6
1
1
0.80-0.89 ^3 •
0.70-0.79 25
0.60-0.69 27
0.50-0.59 30
0.40-0.49 11
0.30-0.39 2
ölçme ve değerlendirme alanına aşina
herkesin kolayca görebileceği gibi yukan-
da bir kısmı ozetlenen istatistikler söz ko-
nusu İngilizce Testinin ölçme-
değerlendirme açısından iddia edildiği gibi
niteliksiz bir test değil, aksine yüksek nite-
likli bir test olduğunu açık ve kesin bir bi-
çimde ortaya koymaktadır.
Merkezimiz, sorumluluğunu taşımakta
olduğu bütün ölçme ve değerlendirme uy-
gulamalannda, konuyla ilgilenen herkese
her türlü bilgiyi sunma ve iyi niyetli soru-
lan cevapsız bırakmama yolundaki politi-
kasını bundan böyle de sürdürme kararın-
dadır.
Dr. FETHt TOKER
YÖK Öğrenci Secrae ve Yerieştirme
Merkezi Başkanı
Saglıklı Bir Sağhk Hiznıed tçin
Zorunlu Hizmet Yasası hekimleri yalnızlaştırmış,
insansızlaştırmış, hatta çahşma olanaklarım tıkayarak onları
köleleştirmiş bir yasadır.
Dünya Saglık Örgütü, sağlığı bedensel,
ruhsal ve sosyal bir iyilik hali olarak tanım-
lamaktadır. Yani bu üç etmenden birisin-
deki bozukluk sağlığın da bozulması anla-
rruna geür.
Bugün Türkiye'nin en ücra köşelerinde
sağlık hizmeti sunmakta birincil görevi üst-
lenen pratisyen hekimlerin sağhklan genel-
likle hıç gündeme gelmez. Çağm standart-
lannın çok gerisinde sağlık hizmetine sahip
Türk halkına bu hizmeti götürecek olan he-
kimlerin zaman zaman yöre halkından da-
ha sağlıksız koşullarda yaşadığını görmek-
teyiz.
Pratisyen hekimlere tstanbul ve Hatay
Tabip Odalan'nca yapılan anketlerde on-
ların en çok zorluk çektiği sorunlar şu şe-
kilde sıralanmaktadır: Bannma sorunlan,
idari sorunlar, bilgi alacak ya da yardım-
laşacak kişi ya da kunım yokluğu, çevrey-
le uyumsuzluk. En çok yakınılan ise sosyal
yoksunluklardır (Sinema, tiyatro vb yok-
luğu). "Oturup konuşacak, dertleşecek bir
insan bulamıyomm" diyenlerin sayısı hiç
de azımsanmayacak ölçüdedir.
Bugün Türkiye'de öyle yöreler vardır ki
hekimler oralara gitmemek için meslekle-
rinden bile vazgeçebilmektedirler. Bu yö-
relere gideceklere özendirici önlem olarak
tek başına iki-üç kat maaş odense dahi gö-
nullü bulmak çok zordur .-En güzel özen-
dirici önlem aslında hekimlere sağlanacak
güzel bir ortamdır.
Bu sorunlara care olarak bir dönem he-
kimleri köylerde değil de ilçelerde çalıştır-
ma önerisi gündemde idi. Ancak bu çözum
önerisi de Türkiye koşullanna. uymamak-
tadır, çünkü çok yakınında bir sağlık ku-
ruluşu olan yerlerde bile başvurular çok az
olmaktar'r. Bu nedenle hizmeti sunacak
olan ku
1
ıluş, hizmet alan kitleye yakın ol-
mabdır Ancak bugün uygulandığı gibi he-
kimin 'A saat sağlık ocağında kalması bir
zorunluluk olmamalıdu-. Çünkü sağlık oca-
ğmda acil girişimler için yeterli olanak yok-
tur. Yani hayati tehlike oluşturan hastalık-
lar zaten sağlık ocağında tedavi edileme-
mektedir. Hatta acil hastalann ocağa geti-
rilmesi zaman kaybına bile neden olabil-
mektedir. Sonuç olarak hekimin 24 saatini
ocakta geçirmesi sadece onun kendi sağb-
ğım bozmaktadır.
Bugünkü uygulamanın yerine, köylerde-
ki ve bu köylere yakın ilçelerdeki hekimle-
rin, çalıştıklan yerleşim bölgelerine yakın
bölgelerde bir arada barındınlmaları yolu-
na gidilebilir. Yani hekim gündüz köydeki
ya da ilçedeki sağlık kuruluşunda çahşacak,
akşam ise şimdi olduğu gibi dört duvar ara-
sma sıkışıp kalmayacak ve bu oluşturulan
merkeze donecektir. Daha önceleri Çimen-
to ve Şeker Fabrikaları gibi bazı kamu ku-
ruluşlannda benzeri uygulamalar yapılmış-
tır. Bunlar fabrikaların yanına, çalışanla-
rına lojmanlarla beraber sinema salonları
da dahil olmak üzere birçok sosyal tesis
kurmuşlardır.
Bu merkezlerdeki lojmanlarm yakınına
kurulacak sosyal tesisler (bunlar lokal, ufak
bir salona konacak video, bahçeye kurula-
cak basketbol potası ya da futbol kalesi vb
olabilir) çok önemli harcamalar gerektirme-
yen yatırımlardır. Oynanacak masatenisi,
seyredilecek video fılmi ve hepsinden önem-
lisi konuşulacak iki çift lafın ne anlama gel-
diğini bu yoksunluğu çeken hekimler çok
iyi bilirler.
Bu olanaklann yani sıra bir araya gelen
hekimler hem mesleki hem de idari sorun-
Iannda yardımlaşma olanağına kavuşurlar,
bazı eğitim programlannın uygulanması
sağlanabilir. Burada çalışan hekimler hele
bir de gelecekleri konusunda emin iseler,
yani bulunduklan bölgede ne kadar kala-
caklarını biliyor, sonrasında nereye, hangi
koşullar sağlandığında gideceklerinden
emin oluyorlarsa (torpil hariç!) geri kalmış
yörelerdeki hizmet, hekim için bir an önce
kurtulunması gereken bir yük olmaktan çı-
kar. Bu uygulamadan kazançlı çıkan taraf
aslında sağlık hizmetini alanlar olacaktır.
Dr. ALP USUBÜTÜN
Pratisyen hekim / Ankara
OZEL BORA
SÜRÜCÜ KURSU
BAŞARIORANIMIZ: AAerkezi sistemle test % 8 4
Direksiyon sınavında % 9 3
Hafta sonu cumartesi, pozar 29 haziran
Hcrfta için sabah ve akşam 2 tommuzda
DERSANE ÜSKÜOAR KOZYATAĞI TARABYA
3436781 3624733 1620818
3436782 3618163 1620886
TEK YOL EĞİTİM
HUKUKSUZ DEMOKRASİ
HalitÇelenk
3. bası 5.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
ÖdemeU gonderilraez.
ÎNSAN SICAĞI
ErdalAtabek
5. bası 6.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
ÖdemeU gönderUmez.
ANKARA NOTLARI
MUST4FA EKMEKÇİ
Sdn Anmn Ddiğhıc Çomdk...
12 Eyiüi'ün civcivii gûnlerinden birindeydi; Nadir Nadi, Atv
kara'ya gelmişti. Meclis'te basın odasında gazstecilerte söy-
leşiyordu. Nadir Nadi'ye, Çağdaş Gazeteciler Derneği Baş-
kanı Yılmaz Ateş'i tanıştırdım:
— Efendim, Yılmaz Ateş, Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin
genel başkanıdır!
Nadir Nadi, Yılmaz Ateş'in elini sıkarken şöyle dedi:
— Gerçek gazeteciler sizde; ancak neden sesinizi duyu-
ramıyorsunuz?
Yılmaz Ateş ne karşılık vermişti, şimdi anımsayamıyorum.
Kolay değikji, yıllar yılı yerteşip, çöreklenmtş derneklerin ara-
sında, Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin sesini duyurması, yer
tutması. Basın demekleri arasında da lokma aslanın ağzın-
daydı. Yeni bir derneği aralarında yaşatmak istemiyorlardı.
Tırtucu demekler arasında, basına bulaşmış dernekleri sa-
yabilirim. Çoğunun adı hâlâ "Cemiyet"tir. Türkiye'de cemi-
yet sözcüğü mü kalmış? Ama onların adı "cemiyet"tir. De-
ğiştirmeyi düşünmemislerdir bile...
Bayrarnlarda, ramazan bayramıyia, kurban bayramında ga-
zeteler yayımlanmaz. Buna karşılık, basın derneklerinin çı-
karacakları "Bayram" gazeteleri çıkar. Bayramda, gazetele-
rin alacaklan ilanları onlar alır, onlar yazılan yayımlarlar. Mil-
yonlar, demeğin kasasına akar. dernek üyeteri, bundan ya-
rarlanıriar. Çağdaş Gazeteciler Demeği, Ankara'da basın karb
en çok üyeli demek olduğu gerekçesiyle, 1979 yılında yetki-
lilere basvurdu. ÇGD o zaman, daha bir yıllık dernek! ÇGO
gerçek gazetecilik yapmak istedi, Ankara Gazeteciler Cemi-
yeti ile savaşıma girdi. Aman etendim, ne oyunlar döndü an-
latılmaz. Yönetmelik değiştirildi, allem edildi, kallem edikJi;
sonunda ÇGD savaşımı yitirdi. "Bayram" gazetesi çıkarma
hakkını alamadıl O zaman Ecevit başbakan. Ecevit de "ce-
miyef'in üyesil
Arkadan 12 Eylül geldi. Cemryetler, nasıl yağcılığa başla-
dılar? Kenan Bey'in, yönetimin kapısını aşındıranlar, konuk
edip ağırlayanlar, anlatılacak gibi değildi. Bir tek Çağdaş Ga-
zeteciler Derneği, 12 Eyiülcülerin semtine uğramadı, kimse
de Çağdaş Gazeteciler Demeği'ne geiemedil Bu, 12 Eylül
boyunca, "ÇGD"nin onuru oldu.
1965'lerden beri, ben de lstanbul Gazeteciler Cemiyeti:
nin üyesiyim. "istanbul Bayram"da zaman zaman yazılar yaz-
dığım da oldu. Pek çok arkadaşım, orada üyedir. Son
"cemiyet" seçimlerinde, demokratik bir savaşımla, yönetime
giren arkadaşlanmız oldu.
12 Eyiül'den sonra, ÇGD yöneticisi arkadaşlanmız, Ece-
vit'e başvurarak, onu "onur üyesi" yapmak isterier. Ecevit,
"Size zaranm olur!" gerekçesini ileri sürerek üye olmayı red-
deder!
Bu yıl ilginç bir şey oldu; ÇGD'nin Güney Marmara Böl-
gesi'nde, Bursa'da, ÇGD, "Çağdaş Bayram" gazetesini çı-
karma hakkını aldı. Bölge Çalısma Müdürlüğü ile Bursa Va-
liliği, ÇGD Bursa Şubesi'nin başvurusunu yerinde görmüş-
lerdi. "Çağdaş Bayram" tüm Türkiye'de dağıtılacaktı. Bunu
başaran arkadaşımız, ÇGD Bursa Şubesi Başkanı yazar Yıl-
maz Akkılıç'tı.
Daha önce de değinirdim; "bayram" gazetelerinin sade
suya tirit yazılarla çıktığını vurgular, eleştirirdim. Daha önce-
leri, daha da sade suya tirit çıkardı "bayram"lar. Bayram ga-
zeteleri, siyasal partilerden söz edemezler, yazı yazacakla-
ra bu anımsatılırdı bir çeşit. Hiç unutmam. Bedii Faik, şöyle
bir fıkra yazmıştı partilerin adlarını da anarak:
— Bayram gazetesine yazı isteyen arkadaşlar, siyasi par-
tilerden söz etmememizi istiyortar. Sanki ortada siyasi parti
varmış gibi!
"Çağdaş Bayram", önümüzdeki hafta pazartesi günü baş-
layacak üç günlük yayımıyia, an kovanına çomak sokmuş ola-
caktı. An kovanına çomağın sokulmasını sağlayan arkada-
şımız Yılmaz Akkılıç'ı kutlamak istiyordum. Yalnız gazetele-
ri, gazetecileri değil, "Bayram" gazetelerini de düzeltmek,
onu dayoluna koymak zorundaydık. "Çağdaş Bayram", bu-
nu yapabilecek miydi? "Çağdaş Bayram" bu savaşımryla,
öbür illerde çıkan "Bayram"lara uyancılık görevi yapacak, on-
lara da, ilan için çıkan sade suya tirit gazete yerine gerçek-
ten gazete çıkarma zorunluluğunu duyuracaktı. Olmadı!
Miryonlarca basan gazetelerin yerine çıkan "Bayram" ga-
zetelerinin baskısı birkaç yüz bini geçmez. Nedeni, okuna-
cak gibi değildir de ondan. Okur, bayram gazeteierinin yasa
gereği çıktığını, hatta ilan için çıktığını düşünür. Dört gozle,
bayramın bitmesini, eski gazetesine kavuşacağı günün gel-
mesini bekter. Bunu da yıkalım istedik; Cumhuriyet sanki bay-
ram günleri de çıkıyormuş gibi, yazı hazırlıklanna giriştik. ör-
neğin, Şiar Yalçın'ın "Briç", Kahraman Okjaç'ın "Satranc",
Sedat Yasayan'ın "Bulmaca" köşeleri, yazariann yazılan, çi-
zerterin çizgileri, her şey yerli yerinde olacaktı. Olmadı!
Burea'da şimdiye degin, "Bayram" gazetesini çıkaran "Ce-
miyet". idare Mahkemesi'ne basvurdu. İdare Mahkemesi, 1'e
karşı 2 oyla, bayramı ÇGD Şubesi'nin değil, "Cemiyet"in çı-
karmasına karar verdi. An kovanına sokulacak çomak, kim-
leri tedirgin etti?
Burada, "Çağdaş Bayram"a yazı yazma sözü verenlere te-
şekkür etmek istiyorum. Bunlann kimileri şöyle:
Behiç Ak, Oktay Akbal, Dursun Akcam, Özden Alpdağ,
Selçuk Altan, Talip Apaydın, Oğuz Aral, Prof. Sadun Aren,
Mümtaz Arıkan, Melih Aşık, Adnan Binyazar, Akın Birdal, Ha-
san Çelebi, Halit Çelenk, Emin Çölaşan, Hikmet Çetinkaya,
Haluk Gerger, Kemal Gökhan, Ismail Gülgeç, Mehmed Ke-
mal, Şükran Ketenci, Hamdi Konur, Kâmil Masaracı, Hasan
Meün, Uğur Mumcu, Aziz Nesin, Kahraman Olgaç, Tan Oral,
Füsun Özbilgen, Sevgi Özel, Varlık özmenek, Semih Poroy,
Prof. Bahri Savcı, İlhan Selçuk, Ali Sirmen, ilhami Soysal,
Necdet Sen, Prof. Server Tanilli, Şiar Yaiçm, Sedat Yaşayan,
Bekir Yıldız, Ali Yüce.
Anadolu'da halk, "an kovanına çomak sokmak" demezde,
daha çok "Sarı anmn deliğine çomak sokmak" der, öyle söy-
lenir. Çünkü, sarı an bal yapmaz! Deliğine çöp ya da çomak
sokulunca öfkelenir, yapmadığını komaz. Sanıyorum, Çağ-
daş Gazeteciler Derneği, savaşımını sürdürecek, bir gün de
elbet başanya ulaşacak...
Bir an unutmadığunız
Annemiz
ŞAZİYE,
Babamız
M.NURETTÎN SANVER'İ
ölümlerinin yüdönümünde de tüm sevenlerinin rahmet
dilekleriyle anıyor ve avumıyonız.
ULY\-RÜŞTÜ ÖZAL AİLESİ
DOOUM VE TEŞEKKUR
Oğlumuzun doğumunu başarı ile gerçekleştiren, sayın
Jinekolog Opr. Dr.
SELENÖZDEM
ve
Kadıköy Şifa Yurdu Personelinc
Teşekkür ederiz.
ARZU-DERYA GÜLER
DEVRİM ŞEHİDİ ÖĞRETMEN KUBİLAY
Kemal Üstün
4. bası 6.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
ÖdemeU gönderilınez.
GORULMUŞTUR
tlhan Selçuk
6. bası 5.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeti gönderUmez.