Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 HAZİRAN 1991 * • * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/19
OLAYLARIN MKYK'dan tasfıye edilen muhafazakârlar, bakanlık verilmezse 'istifa' ederiz diyorlar
ARDINDAKI
GERCEK
(Baştarafı 1. Sayfada)
olarak koltuğa oturan, artcak
nöbetini savan Sayın Akbulut
hakkmda söylenecek söz yok!...
Siyasal tarihte bir başbakantn
kişiliğini bu kadar sildiği göriil-
müş müdür? Bir başka örnek
ammsamıyoruz- Şimdi nöbet sı-
rası Sayın Mesut Yılmaz'a gei-
miştir; ama, Sayın Yılmaz'tnda
"bizzat" bu göreve talip olduğu
bir gerçek...
u
AUe boyu devlet yönetimi"n-
de Akbulut ile Yılmaz'ın duru-
munu farklılaştıran ne var? Ya
da neyok? Hiç kuşkusuz bu kez
ülkeye "Başbakan atanmasın-
da" Cumhurbaşkanı Özal'dan
çok Semra Hanım'ın rolu oldu-
ğunu bütün gazeteler yazdılar.
Peki, bundan sonra ne olacak?
Sayın Yılmaz, hükümet için ça-
lışma arkadaşlannı saptayacak,
kendisine karşı olan kanadın is-
teklerini de göz önüne alarak bir
uzlaşma zemini oluşturmaya ça-
hşacak. Bütun bunlar sıradan
politikanın bilinen kurallarıdır.
Diyelim ki hükümet kuruldu;
ANAP'ta önemli bir çatlama ol-
madı; kabine güvenoyu aldı; ça-
lışrnaya başladı...
Sonra?
Her şeyin usulünce yürüdü-
ğünü varsaydığımızda, yeni hu-
kümete başanlar dileyerek 'ic-
raat"ım sabırla beklemek bir ba-
sın göreneğidir. Ancak, "yığt-
naktaki hatanın sonucu belirle-
diğVne ilişkin askeri kuralı
unutmak da ihtiyatsızlık olmaz
mı?
Sayın Yılmaz'ın başbakanlığa
atanmasıyla birlikte ANAP'ta
"imaj tazetenmesi" seferberliği-
ne iktidar partisini destekleyen
iç ve dış çevreler elbette girişe-
ceklerdir. Bu kısa panlnmn da
ardında yatan gerçek sorunu ör-
tebileceğini sanmıyoruz.
Gerçek sorun nedir?
Sayın Mesut Yılmaz "kanun
devleti^nin gereklerinı yerine ge-
tirip gerçek bir başbakan oiabi-
lecek midır?
Yoksa "kukla başbakan" ol-
maktan kurtulamayacak mıdır?
"Yığınaktaki hata"dan kur-
tulması güç görünse de daha
başlangıçta kesin bir yargıya
varmaktan sakmmak istiyoruz.
Kişiliksiz bir başbakan olmak,
aynı zamada bir politikacının
geleceğini karartacak ağır ve ko-
yu gölge altında kalmasıdır.
Eğer böyle duşünmek mantık-
lıysa, Sayın Mesut Yılmaz'ın il-
ginç bir sınav karşısında bulun-
duğunu söylemek isteriz. Bu yal-
nız "siyasi" değil, "insani" yö-
nü ağır basan bir sorunu kamu-
oyunun gündemine getirmiştir
bulunuyor.
• • •
Özal'dan ilk
(Baştarafı 1. Sayfada)
doğruladı. "Tartoşmışsınız" di-
ye kendisine soru yönelten bir
gazeteciye, Pakdemirli, " O be-
nim agabeyimdir. Aramızda taer
şey olnr" diye konuştu.
Bu arada, Pakdemirli ile soh-
bet eden işadamlan Rahmi Koç
ile Sakıp Sabancı, Cumhurbaş-
kanı'nın ekonominin tek kişinin
sorumluluğuna bırakılmasına,
ekonominin geçmişe kıyasla da-
ha komplike hale gelmiş olma-
sı nedeniyle karşı çıktığını söy-
lediler. Pakdemirli ise birkaç
bakanın ekonomi yönetimini
paylaştığı eski sistemin yanhş ol-
duğunu ve yürumeyeceğini belir-
terek "Ben bunu bugüne kadar
bep eleştirdim" dedi. Pakde-
mirli, yatınmcı bakanlıklar ile
Maliye ve Gümrük BakanlığV-
nın koordinasyonunu da ekono-
mi yönetiminden sonımlu baş-
bakan yardımcısı olarak kendi-
sinin yapacağını söyledi. Pakde-
mirli, uygulamanın, Turgut
özal Başbakan iken Kaya Er-
dem'in Başbakan Yardımcısı
olarak yürüttüğü göreve benze-
yeceğini anlattı. Pakdemirli, ko-
nuyu kendi aralannda görüşüp
tartışmaya devam edeceklerini
de söyledi.
Pakdemirli, işadamlanndan
ve gazetecilerden gelen sorları
cevaplarken; fon sayısımn azal-
tılacağını da bildirdi. 117 olan
fon sayısımn 12'ye indirileceği-
ni, diğerlerinin iptal edileceğini
kaydeden Pakdemirli, kalan
fonlann Hazine içinde oluşturu-
lacak Fon Yönetim Genel Mü-
dürlüğü'ne bağlanacağını söyle-
di.
Pakdemirli, bir soru üzerine
bürokraside geniş çaplı bir tayin
operasyonunun söz konusu ol-
madığını belirterek "Bürokrat-
larla oğraşdmasına karşıyım. in-
sanlar kolay yetişmiyor" dedi.
Pakdemirli, anayasamn ön-
gördüğü prosedür nedeniyle,
Bakanlar Kurulu'nun daha ön-
ce ilan edilmesinin mümkün ol-
madığını ve hükümetin pazarte-
si günü kurulacağını kaydetti.
Pakdemirli, "Bayramın hemen
sonrasında milletvekili arkadaş-
lar Ankara'ya dönemiyor" de-
di. Erken seçimle ilgili bir soru
üzerine de Pakdemirli, "Prog-
ramımız seçimlerin 14 ay sonra
normal zamanında
yapılmasıdır" diye konuştu.
Pakdemirli, işadamlarının
kendilerine 'horoz' dendiğini
hatırlatarak yaptığı esprilere de
"Hayır ben ona katılmıyorum.
Biz, madem konuşan Türkiye'-
den yanayu, berkes düşundüğü-
nü açıkça söylemeli, eleştirme-
li, ama bu eleştiriler yapıcı
olmalıdır" biçiminde konuştu.
Akbulutçular 'koltuk' istiyor
TUNCAY ÖZKAN
ANKARA — ANAP 3. Ola-
ğan Kongresi'ni kaybeden Yddı-
run Akbulut ekibinin çıkışı, par-
ti içinde yeni bir krize neden ol-
du. Akbulut taraftarları,
MKYK listesi oluşturulurken bir
tasfiye hareketi yaşandığını be-
lirtirken Bakanlar Kurulu'nda
da bunun devam etmesi duru-
raunda Akbulut'a istifasını ile-
ten 92 milletvekili ve bakanın
ANAP'tan kopmayı göze aldık-
lan öğrenildi. Akbulut'un ise is-
tifayı diışünen arkadaşlanna da-
ha temkinli davranılması gerek-
tiğini söylediği belirtildi. Akbu-
lutçu milletvekilleri de"Son ge-
lişmeler karşısında Yüdınm Bey
ANAP'ın sigortasıdır. Ne derse
o olacak" dediler. Akbulut eki-
bi, kabinenin dengeli kurulma-
sını, kendilerine de yer verilme-
sini istiyor.
Başbakan Akbulut ve kendi-
sini destekleyenler, önceki gece
Başbakanlık Konutu'nda bir
araya geldiler. Bu görüşme sıra-
sında ilk olarak Mesut Yılmaz'-
ın MKYK listesine aldığı Akbu-
lutçu milletvekillerinin durumu
gözden geçirildi. Bu milletvekil-
leri, bazı eleştirilerin gelmesi
üzerine kendilerinin bu konuda
bir taleplerinin bulunmadığını,
Yılmaz'ın giriştiği tasfiye olayı-
nı gizlemek amacıyla bu yola
başvurduğunu dile getirdiler. Bu
milletvekilleri, gerekirse derhal
istifa edebileceklerini de kaydet-
tiler. Daha sonra milletvekilleri
ve Akbulut'un konuşmaJan üze-
rine bu milletvekillerinin MKYK
listesinden istifa etmelerine ge-
rek olmadığına karar verildi.
Mesut Yılmaz'ın listesine aldığı
"karşrt" isimler şunlar:
"Mebmet Keçeciler, Hüsnü
Dogan, Oltan Sunguriu, Halil
Ozsoy, Cumhur Ersiimer."
Toplantı sırasmda milletvekil-
leri, teşkilatlar uzerinde daha ilk
günden bir baskı oluşturulduğu
ve bazı yerlerde Akbulutçu teş-
kiiatlara, "Sizin işiniz bitti. Kel-
lenizi alacagız. Artık karşımız-
da olamayacaksınız" denildiği-
ni anlattılar. Bunun üzerine söz
alan milletvekilleri, MKYK lis-
tesinde yaşanan tasfiye olayının
aynen Bakanlar Kurulu'na da
yansıtılacağı kanısında oldukla-
nnı aktardılar ve "Bekleyip de
neyi göreceğiz? Beklemeyelim.
Derhal istifa edelim" dediler.
Yıldınm Akbulut, milletvekille-
rinin sakin olması gerektiğini,
ortaya konulacak tepkilerin par-
tiye zarar vermesinden kaçınma-
nın doğru oiacağını ifade etti.
Tasfiye hareketinin varlığını ka-
bul etmek istemediğini, bu yan-
lış uygulamanın hiç kimseye bir
faydasının olmayacağını anlatan
Akbulut, "Kimse bu partinin ta-
banının, seçmeninin gonlünii
verdigi milli\elçilik, muhafaza-
kâriık düşüncelerinden bu par-
ti çatısı altında so>utlanaraaz.
Bunlar bize hayat veren düşün-
celer. Bu düşüncelerin tasfiyesi
o kadar kolay olmaz, göze
alınmaz" diye konuştu. Akbu-
lut, kendisinin hiç kimseyle
kongre için pazarlığının olmadı-
ğını da ifade ederek "Alnım ak"
dedi.
Milletvekillerinin bir kısmı ise
Bakanlar Kurulu'nda da aynı
yönteme başvurulması duru-
munda toplanan istifaların sayı-
sımn daha da artacağından ha-
reketle, "Beklevelim ve yeni ka-
bineji gorelim. Bunlar orada da
tasfiyeye giderse bizim tepkimiz
de yeni gelecek arkadaşlarla bir-
likte toplu olarak istifa etmek
olmalıdır" dediler.
Toplantı sırasında alınan ka-
rarlar da şöyle:
"— Partiyi bölecek her tiirlii
tasfiyeci, aynmcı harekete en
sert tepkiyi vermek gerek.
— Partinin çizgisinin değiş-
mesine göz yumraamalıyız. Bu
konuda denetim bizim elimizde
bir silahtır. Bu konuda çalış-
malıyız.
— Bakanlar Kurulu'nda her-
taangi bir tasfiye hareketine izin
vermemelijiz. Kabinede bizim
arkadaşlanmız da yer almalı.
— Parti içinde böliinmeyi de-
ğil, birleşmeyi savunmalıyız.
Ancak partinin tabanına ve üst-
yapısına yönelik tasfiyeci hare-
ketleri tasvip etmemeliyiz.
— Kamuoyunda yıpranan.
Başbakan Akbulut'un kabine-
sinde de yer alan isimler parti-
de ödiUlendirflmemeli, bunu ön-
lemeliyiz. Aksi halde parti zarar
göriir.
— MKYK, tasfiye hareketinin
ilk örneğidir, bunun devamına
en sert tepki gösterilmelidir.
— Kongrede alınan oy oran-
ları göz önüne alınarak bir
MKYK listesi oluşturulmalıydı.
Bunun yerine bir tasfiye hareketi
geliştirildi. Bundan vazgeçilmeh'
ve Bakanlar Kurulu'nda parti-
nin dengeteri sağlanarak bir
denge kabinesi oluşturulmalıdır.
— İstifa, bir yol kalmadığın-
da uygulayacağunız yöntemdir.
Ancak zamanı geldiğinde bunu
Yılmaz'ın hükümet turu
(Baştarafı 1. Sayfada)
partiyi terk etmez" dedi.
Mesut Yılmaz, dün saat
12.30'da Çankaya Köşkü'ne çı-
karak Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ile görüştü. Yılmaz,
Köşk'e çıkmadan önce Amasya
Milletvekili Adnan Tutkun ve
lstanbul Milletvekili Bülent
Akarcalı ile birlikte bir süre ça-
lıştı. Yaklaşık 2.5 saat süren gö-
rüşmeden sonra basın mensup-
ları, Çankaya Köşkü'ne alındı-
lar. Cumhurbaşkanı özal, Me-
sut Yılmaz'ı, anayasa gereği
makul bir sürede hükümeti kur-
makla görevlendirdiğini belirte-
rek "Hayırü, ugurlu olsun" de-
di ve Mesut Yılmaz'ı iki yana-
ğından öperek gazetecilere poz
verdi.
Göruşme sürerken Cumhur-
başkanhğı Sözcüsü Kaya Tope-
ri, yazıh bir açıklama yaparak
haberi kamuoyuna duyurdu.
Açıklamada, özal'ın hükümet
üyelerinin beUrlenmesini ve ken-
disine iletilmesini istediği be-
lirtildi.
Bu arada Başbakanlık ma-
kam otosu, saat 13.00 sıralann-
da boş olarak Köşk'e girdi. Oto,
15 dakika sonra yine boş olarak
Köşk'ten aynldı ve halen Akbu-
lut'un oturduğu Konut'a geçti.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, saat 15.15'te Çankaya
Köşkü'nden ayrılarak evine gel-
di. Yılmaz, Köşk'ten ayrüırken,
Cumhurbaşkanı'nın hükümeti
kurma görevi verdiğini ve hükü-
meti kurma çalışmalanna he-
men başlayacağını söyledi. Yıl-
maz, Akbulut ile de görüşeceği-
ni kaydetti.
Gazetecilerin sorusu üzerine,
Bakanlar Kurulu'nu "makul bir
sürede" kuracağını ifade eden
Yılmaz, bu sürenin ne olduğu-
na ilişkin bir başka soru üzeri-
ne de "Bayramdan önce de ola-
bilir, bayramda da olabilir" ya-
nıtını verdi. Yılmaz, hükümet
programı ve Bakanlar Kurulu'-
nun aynı anda açıklanacağını
belirterek güvenoylamasının
bayram ertesi yapılacağını
bildirdi.
Mesut Yılmaz, Akbulut yan-
lısı 92 milletvekilinin istifa dilek-
çelerinin hatırlatılması üzerine
de "Haberim yok,
bilmiyorum" diye konuştu.
Cinnah Caddesi'ndeki evine
gelişinde bir gazetecinin, "Baş-
bakanlık makam arabasına ni-
çin binmiyorsunuz?" sorusu
üzerine Yılmaz, "Yeni hükümet
Cumhurbaşkanı tarafından
onaylanıncaya kadar kendi ara-
bamı kullanacağım" dedi. Yıl-
maz, Köşk'e boş giren Başba-
kanlık aracını da kendisinin geri
gönderdiğini söyledi.
Yıknaz, burada gazetecilere,
bir süre sonra Başbakanlık Ko-
nutu'na giderek Akbulut ile gö-
ruşeceğini açıkladı.
Yılmaz, saat 17.00'de evinden
çıktı ve Konut'a geçti. Yeni
ANAP lideri, Akbulut'a, hükü-
mete ilişkin görüşlerini almak
üzere ziyaret ettiğini söylemek-
le yetindi.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, hükümet kurma çalış-
maJanyla ilgili olarak Başbakan
Akbulut ile yaklaşık 1 saat 15
dakika görüştü. Yılmaz, hükü-
metin bayramdan sonra kuruia-
cağını açıklarken Akbulut, Yıl-
maz'a hükümet kurma çalışma-
uygulamaktan kesinlikle kaçın-
mayız."
Akbulutçu ekibin yeni kabi-
neyi etkileme çalışmaları, özel-
likle milfetvekillerinin istifalarını
yazıp Akbulut'a koşulsuz ver-
meleri, Yılmaz ekibi içinde
"blöf" olarak değerlendirildi.
Bu konuda Yılmaz'ın yakın ça-
hşma arkadaşlanndan Rize Mil-
letvekili Şadan Tuzcu şunları
söyledi:
"60 kadar milletvekilinin im-
zaladığını zannediyorum. 90 de-
ğil. Biz emrivakiler karşısında
kimseye pabuç bırakmayız. Me-
sut Bey'in de bırakacagını zan-
larında yardımcı olacaklarını
söyledi.
Yılmaz, Başbakanlık Konu-
tu'ndan ayrılırken şunları
söyledi:
"Bildiginiz gibi hükümetler
arasmda devamlıhk esastır. He-
le halen görevde bulunan bükii-
met de ANAP'ın hıikümeti ol-
duğu için bu devamlıhk daha da
güçlüdür. Bu bakımdan Sayın
Başbakan'la yaptığım gönişme-
de henüz toplu is sözlesmesi ta-
mamlanmamış >aklaşık 500 bin
işçiye bayramdan önce bir avans
ödemesi sağlanması konusunda
ricada bulundum. Kendileri ge-
rekli talimatı verdiler. Zannedi-
yorum, bajTamdan once bu ger-
çekleşecek. Çünkü rauhtemeten,
bayramdan önce hükümetin teş-
kili mumkun olamayacak. Bu-
nun dışında genel konularda
kendisiyle istişarelerde bulun-
duk."
Yılmaz, "Bakanlar konusunu
ele aldınız mı?" sorusunu,
"Hayır, o benim tasarrufum"
yanıtını verdi. Yılmaz, bir baş-
ka soru üzerine de Akbulut'tan
genel olarak tavsiye ve görüşle-
rini aldığını söyledi. Yılmaz,
Akbulut'a herhangi bir teklifi
olmadığını da vurguladı.
Yıldırun Akbulut, daha son-
ra Konut'ta gazetecileri kabul
ederek Yılmaz'a hükümetin ku-
ruluşunda her türlü yardımı
göstereceklerini açıkladı. Akbu-
lut, beraberinde Denizli Millet-
vekili Aycan Çakıroğlu olduğu
halde şu açıklamayı yaptı:
"Genel başkanımız ve hükü-
meti kurraakla görevli Sayın
Mesut Yılmaz ile sohbet ettik.
Yeni kumlacak hükümet hak-
BürokraÜarda 'tırpan
9
tedîı^inligi
(Baştarafı I. Sayfada/ "• - •»
t I
cesinde Akbulut*tan yana tavır
alması ve son MKYK toplantısı
sonrasında kurumdan getirttiği
personele ANAP Genel Merke-
zi'nde Yılmaz'ı yuhalatması gös-
teriliyor. Aynı şekilde Vakıflar
Genel Müduru Şener Macun'un
da gorevden alınacaklar listesi-
ne girebileceği ifade ediliyor.
Yılmazcılar tarafından kong-
re oncesinde ve sonrasında Ak-
bulut'tan yana tavır almakla
suçlanan TRT'de de Devlet Ba-
kanı Kemal Akkaya'nın yeni
kabinede yer almamasıyla bir-
likte "yeniden vapılanmaya " gi-
dilebileceği kaydediliyor. TRT
Genel Mudürü Kerim Aydın Er-
dem'in, Yılmaz'ı destekleyen
Semra Özal tarafından "başın-
dan beri istenmemesi" ve kong-
teden önce Akbulut'a ağırlıklı yer
vermesinin şansını iyice azalttı-
ğı belirtiliyor. Ancak Erdem ya-
sal görev süresi sona ermediği
için gorevden alınamıyor. Buna
karşıhk TRT'den sorumlu yeni
devlet bakanının TRT alt kade-
melerinde rahathkla operasyo-
na giderek Erdem'i "istifa"ya
zorlayabileceği vurgulanıyor'.
En yoğun koltuk kıyımının
İçişleri Bakanlığı'nda yaşanması
bekleniyor. Yeni içişleri Baka-
nı'nın ilk icraatı, halen boş bu-
lunan müsteşarlığa yapacağı
atama olacak. Ardından müste-
şar yardımahğı, daire başkan-
lığı ve genel müdur duzeyinde
"muhafazakâr kanada yakın"
kadrolarda değişime gidilmesi
bekleniyor. Aynı değişikliklerin,
yine muhafazakâr kanadın etki-
siyle oluşturulan Emniyet Genel
Müdürlüğü ust kadrosunda da
yoğun olarak yaşanacağı ifade
ediliyor. Başta Genel Müdür
Necati Bilican olmak uzere ust
yönetimdeki "tslamcı kadrola-
nn" tasfiye edilerek yerlerine
"taşraya sürülen ülkücü görüşe
yakın isimlerin" getirilebileceği
ileri sürülüyor.
Kongre nedeniyle bekletilen
vali ve emniyet mudurleri karar-
nameleri de yeni İçişleri Baka-
nı'nın göreve başlamasıyla bir-
likte yürurluğe girecek. Bu ka-
rarnameler ile başta Ankara, İs-
tanbul, İzmir, Bursa ve Adana
gibi büyuk kentler olmak üzere
çok sayıda ilde vali ve emniyet
müdurlerinin değiştirilebileceği
kaydediliyor. Atamaların
önemli noktalardaki "İslamcı
görüşe yakın yönetkilerin" tas-
fiyesi ya da daha pasif görevle-
re getirilmeleriyle sonuçlanma-
.sı bekleniyor.
Adalet Bakanlığı'nda bekle-
nenin aksine alt kademelerde
çok fazla bir değişiklik olmaya-
cağı ifade ediliyor. Buna gerek-
çe olarak da Cumhurbaşkanı
Turgut Özal ile eşi Semra Özal'a
yakınlığıyla bilinen Müsteşar
Arif Yüksel'in, halen çok önem-
li gorev lerde bulunan kadrosuy-
la birlikte Yılmaz kabinesi do-
neminde de yerini koruyabilece-
ği gösteriliyor. Yeni Adalet Ba-
kanı'nın, Sungurlu'nun ekibi
olarak bilinen Personel Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
kadrolannda değişiklik yapıla-
bileceği kaydediliyor.
Eski MHP'li kadroların hâ-
kim olduğu Kültür Bakanlığı'-
nda da Namık Kemal Zeybek'-
le gelen üst düzey yöneticilerin
buyük bir bölumünün tasfiye
edilebileceği belirtiliyor. Bakan
Zeybek'in geçmişte "dava
arkadaşı" olarak nitelenen
Müsteşar Acar Okan'ın gore-
vinden olacağı ifade ediliyor.
ANAP'ın muhafazakâr kanadı-
na yakınlığıyla tanınan Müste-
şar Yardımcısı Hüseyin Erdem
de "gidiciler" arasında sayılı-
yor. Bakanhkta, ekibiyle gelen
Zeybek'in, yine ekibiyle gidece-
ği gorüşü ağırlık kazanıyor.
netmiyorum. Bn hükümet ken-
dilerinin de hükümeti. Güveno-
yu verirler veya vermezler. Gü-
venoyu verilmezse hükümet dü-
ser, seçime gidilir."
Tüzcu'nun bu sözlerine Ak-
bulutçu milletvekilleri ise şu kar-
şıhğı verdiler:
"Bizim arkadaşlanmız seçim-
den korkmadıklarını ifade etti-
ler. Biz seçimi de göze aldık, ge-
çimi de. Partimizi ve kendimizi
harcatmayız."
Başbakan Akbulut ise toplan-
tılarda arkadaşlanndan, istifa
konusunu en son düşünmeleri-
ni istedi.
kında, merkez karar hakkmda,
bundan böyle yapacağı çalışma-
lar hakkmda gerekli bilgiler ve
düşüncelerimi, bu husustaki gö-
rüşlerimi beyan ettim. Bundan
böyle yapılacak çalışmalarda
kendilerine daima yardımcı ola-
cagımızı, partimizdn güç kaza-
nabilmesi için destek olacagımı-
n ve kendilerine rahat çalışabil-
meleri için her türlü ortamı ha-
zırlay acağımızı belirttim ve ba-
şanlar diledim. Bu arada bay-
ram öncesi işçUerimize verilmesi
gereken avansın verilmesi hazu-
lığı içinde olduğumuzu söyle-
dim. Genel hatlan itibanyla
böyle geçti göriişmemiz."
MKYK toplanüsı bugün
Yeni seçilen MKYK, ilk top-
lantısını bugün yapacak. Genel
Başkan Mesut Yılmaz'ın tüzük
gereği Bakanlar Kurulu'nu be-
lirlemek üzere MKYK'dan yet-
ki istemesi bekleniyor. ANAP
tüzüğünün 103. maddesine gö-
re, bu konudaki yetkiyi MKYK
veriyor. MKYK'da aynca, baş-
kanlık divanı üyeleri için de se-
çim yapılacak. Gizli oy salt ço-
ğunluk esasına göre yapılacak
seçimde, 6 genel başkan yardım-
cısı ve genel sekrejer ile genel
muhasip belirlenecek.
Hükümeti kurmakla görev-
lendirilen ANAP Genel Başka-
nı Mesut Yılmaz, çalışmalarını
gece geç saatlere kadar evinde
sürdürdü.
Bu arada PTT tarafından,
Mesut Yılmaz'ın çahşmalarının
büyük bir bölümünü sürdürdü-
ğü Cinnah Caddesi'ndeki konu-
tuna 20 hatlık bir telefon sant-
ralı kuruldu.
Zeybek'in atamalarını yaptı-
ğı Anıtlar Müzeler Genel Müdü-
rü Akif Işık, Kütüphaneler Ge-
nel Müdürü Izzet Özgüç, Ya-
yımlar Dairesi Başkanı Alaattin
Korkmaz ile Telif Hakları ve Si-
nema Dairesi Başkanı Turgut
Aslan'ın da koltuklannı bıraka-
bilecekleri vurgulanıyor.
Kongrede Akbulut'un yanın-
da yer alan Sanayi ve Ticaret
Bakanı Şükrii Yünir'un kadro-
sunun, ağırlıklı olarak "eski
MHP'lilerden" oluştuğu ve bu
bakanhkta çok büyük kapsam-
lı bir operasyona gidilmeyeceği
beklentisi ağır basıyor. Ancak
yeni bakanla birlikte müsteşar
ve müsteşar yardımcılığı ve ba-
zı genel müdürlükler duzeyinde
değişiklik yapılabileceği de söy-
leniyor.
Akbulut kabinesinin çiçeği
bumunda bakanı Togay Gemal-
maz'ın Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanlığı'nda ise yönetim
değişikliği beklenmiyor. Buna
neden olarak eski Bakan Fah-
rettin Kurt'un Yılmaz'ın yanın-
da yer alması ve Kurt'un bakan-
lıktaki kadrolannın halen gö-
revlerinin başında olması göste-
riliyor.
Pakdemirli'nin ekonomiden
sorumlu başbakan yardımcılığı-
GOZLEM
UGURMUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
— Keçeciler partiyi dinci havaya soktu, liberaller partiyi ele
geçirdiler. Mesut Yılmaz ve Semra Hanım laikteridir, birlikte
partinin yüzûnü değiştirecekler...
Bunlar boş avuntulardır.
Yılmaz ve arkadaşları, bugüne kadar parti ve hükümet
içinde Keçeciler ve takımının hangi dinci adımına engel ol-
dular? Keçeciler, Yılmaz ve arkadaşlarının hangi liberal tu-
tumuna karşı çıktılar?
örneğin Keçeciler "37 Mart mürtedsi" de, İslam banker-
liği yasasına karşı çıkmayan ve türban yasasını destekle-
yen ve eski MHP'lileıie kolkola dolaşan Mesut Yılmaz çok
mu liberal, ilerici ve laiktir?
özal ne emir verirse bu emri yerine getirdiler.
Bu bakımdan Osmanlı Bankası'nın o ünlü rektamı gibi-
dir durumları..
— Yoktur birbirimizden fark/mrz, aslında biz...
Aslında hepsi ANAP'lıdır ve hepsi de özalcidır.
Ne Mesut Yılmaz'ın Kececiler'den bir farkı vardır, ne Ke-
ceciler'in Yılmaz'dan...
CHP ve DP, toplum içinde kökleri bulunan iki büyük par-
tiydi. SHP ve DYP de CHP ve AP'nin mirasçısıdırlar. Bu iki
büyük partinin cumhuriyet öncesi kokenleri, belki de İtti-
hat ve Terakki ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası'na kadar bile da-
yatılabilir.
Peki ANAP nedir?
ANAP, 12 Eyiül askeri rejiminin doğurduğu yapay bir par-
tidir.
Bir "protez partr"dir ANAP...
Olağanüstü koşullar kalktıkça ANAP da eridi gitti.
Toplum, yeniden dogal koşullara dönünce siyasal parti-
ler, eski sosyolojik tabanlarını buluyorlar. Evii evine, koyiü
köyüne dönüyor.
Bu yeni süreçte CHP ve DP kökenlerinden gelen parti-
ler, çağa uymak için ideoiojik kimliklerini yeni baştan göz-
den geçiriyorlar.
SHP, Batılı bir sosyal demokrat parti olmanın yoltannı an-
yor. Anti-emperyalist "Kuvayı Milliye ideohjisinrni çağın öz-
gürlükçü ve çoğulcu sosyal demokrat düşüncesi ile bağ-
daştırmaya çalışıyor.
SHP, bu uyumu sağladığı ölçüde başanlı olacak. Parti bu-
nun sancısını yaşıyor.
DYP, 1980 öncesinin AP'sinden daha değişik görünüm
veriyor. 1980 oncesinde savunduğu yasakiarın bir kısmına
şimdi karşı çıkıyor. Daha liberal ve daha demokrat görünü-
yor.
Sağın sosyolojik ve smıfsal tabanı DYP'ye doğru kayıyor.
DYP ilerledikçe ANAP geriliyor.
Mesut Yılmaz, böyle bir süreçte sorumluluk alıyor. Gö-
rev aldığı süreç, yeni ANAP liderinin işlevini de belirliyor.
Bu işlev, sağın birleşmesidir.
Böyle bir birleşme olursa bu birleşme ANAP'ın değil,
DYP'nin çatısı altında olacaktır. Ya da birleşme olmayacak,
bu "protez parti" DYP ile bir koaltsyon hükümetinde bir araya
gelecektir.
Bu olasılık eskisinden çok daha güçlü olarak gündem-
deki yerini alıyor.
SHP ve DYP, 1992 seçimlerinden sonra işbirliği yapar-
larsaözal'ı Cumhurbaşkanlığrndan indirebilirter. Özal'ın bü-
tün korkusu da bu işbirliğidir.
Yılmaz'lı ANAP, bu işbirliği ve bu birleşmeyi önleyebilir.
Bu oluşumda özal ile çahşmaya hazır dduğunu" ilan ge-
reği duyan DSP Genel Başkanı Ecevit'in de gelişmelerde-
ki olası payını ünutmayın.
Özal, kendi Cumhurbaşkanlığı koltuğunu 1992 tehlike-
sine karşı şimdiden güvenceye alıyor.
Mesut Yılmaz, bu sigorta şirketinin adıdır!
na atanacağının kesinleşmesi,
ekonomi bürokrasisinde operas-
yon beklentilerini yoğunlaştırdı.
DPT ve Hazine müsteşarlık-
lannın parçalanması ve "Dış Ti-
caret ve Uygulama Müsteşarhğı"
adıyla yeni bir müsteşarhk kuru-
lacak olması, söz konusu iki ku-
rumun üst yönetimlerinde deği-
şiklikler yapılmasına kaçınılmaz
kılacak.
DPT'nin teşvik ve yabancı
sermaye birimleri ile Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşarlığf nın dış
ticaret bölumünün birleştirilme-
si ile oluşturulacak yeni müste-
şarlığın başına Namık Kemal
Kılıç'ın getirilebileceği belirtildi.
İbrahim Çakır'ın müsteşar yar-
dımcılığı koltuğunu koruyabile-
ceği, DPT Müsteşar Yardımcı-
sı Turgut TUten ile Yabancı Ser-
maye Başkanı Osman Ünsal'ın
konumlarının "kritik" olduğu
söyleniyor.
Hazine Müsteşarlığı'na, ha-
len müsteşar yardımcılığı göre-
vini sürdüren Mahfi Eğilmez'-
in adı geçiyor. Erken seçim ola-
sıhğının da gundemde olduğu
bu dönemde, yeni hükümetin
bürokraside geniş çaplı bir tayin
operasyonunu bir süre erteleye-
bileceği de belirtilirken fon ida-
Mazda zamanı
1990-1991 yıllarında ıthal otomobıl
pazarında lider bır dünya markası var, Mazda
Şimdi çok uygun ödeme koşullarıyla
36 aya kadar vadeli olarak Emlak Bankası,
Mermerler A.Ş. ve Bayilerin guvencesıyle
sunuluyor size.
Bu kampanya tüm Mazda bayılennde başlatıldı.
Görülmemiş ödeme kolaylıklarını kaçırmayın,
bir Mazda b a y i s i n e g e I i n,
sürprizleri öğrenin. Yurt çapında
105 bayı ve servis ıstasyonu, bol ve ucuz
yedek parça sunan Mazdalardan bırine sahıp olun.
EMLAK BANKASI
"&5it Aracı Kredısı
Bu kampanya 21 Haziran 1991 tarihine kadar sürecektir.
A Y R I N T I L I B İ L G İ M A Z D A B A Y İ L E R İ N D E
Tirtly. SMIM UurlMlUn)
MERMERLER YATIRIM VE PAZARLAMA A.Ş.
Bctara* BuKar No 127 80700 Baş*ta«/1startxjl
T«nni74 55 50(5ha1Hl|^75a4a0(2'«l F» (1(173 35 59
relerinin üst kademeleri ile DPT
ve Hazine'nin üst düzey yöne-
ticilerinden bazılarının görev
alanlarının değişebileceği ifade
ediliyor. Merkez Bankası ve ka-
mu bankalarının yönetimlerin-
de şimdilik bir değişiklik bek-
lenmiyor.
Dışişleri rahat
Dışişleri kadrolannda köklü
değişiklikler beklenmiyor. Za-
ten "tayin" dönemine girmiş
olan Dışişleri Bakanlığı'nda ki-
lit görevlerdeki yetkililer, Cum-
hurbaşkam'nın da onayı ile
atanmış bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Özal'ın giri-
şimi ile Dışişleri Bakanhğı müs-
teşarhğı görevine getirilen
Türkiye'nin AT nezdindeki da-
imi delegesi Büyükelçi Özdem
Sanbenk'in Başbakan Yılmaz
ile uyum içinde çahşacağına ke-
sin gözüyle bakılıyor.
Dışişleri çerçevesinde "yıldı-
zının pariaması" beklenen isim-
ler arasında Mesut Yıhnaz'ın
Dışişleri Bakanhğı döneminde
özel danışmam Mehmet Ali lr-
temçelik yer alıyor. Dışişleri Ba-
kanhğı sırasında Mesut Yıl-
maz'a en yakın Dışişleri yetki-
lisi olarak bilinen trtemçelik,
özellikle Ali Bozer'in Dışişleri
Bakanhğı sırasında "arka
plana" itilmişti. Aynı zamanda
Yılmaz'ın "askerlik arkadaşı"
olan Jrtemçelik'in Alptemoçin
döneminde yeniden etkinliğini
hissettirmeye başladığı gözlen-
mişti. Dışişleri koridorlarmda-
ki söylentiler, Irtemçelik'in Me-
sut Yılmaz'a "özel danışman"
olarak atanabileceği olasıhğını
da içeriyor.
Milli Eğitim'de dunım
Kabinedeki dengeler yüzün-
den daha önce yeterince rahat
hareket ortamı bulamayan Milli
Eğitim Bakanı Avni Akyol'un
bu göreve tekrar gelmesi halin-
de "bakanlık içindeki tslamcı
kadroların pasif görevlere
atanmasında" daha cesur bir
tutum izleyebileceği ifade edili-
yor. "Akyol gidecek" beklenti-
sindeki bazı kadroların da
kongre nedeniyle "rölanti"ye
aldıkları bakanlıkla ilgili çahş-
malara yeniden sanldıklan göz-
leniyor. Bu çalışmalann başın-
da Talim Terbiye Kurulu'nun
"bakan degişebilir" düşüncesiy-
le "sürünceme"ye aldığı, önü-
müzdeki öğretim yıhndan itiba-
ren uygulanması beklenen "ye-
ni ölçme degerlendirme sistemi"
geliyor. Akyol, yeni sistemi 5-7
haziranda açıklayacağını belirt-
mesine karşın Talim Terbiye'-
nin, çalışmaları tamamlamama-
sı üzerine bu sözünü yerine ge-
tirememişti.
Nüfus cuzdanımı ve SSK
kartımı kaybettim
Hükümsüzdür.
MERAL BAĞCI