18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
GELİN, SİZ DE KLİMAYI ARCELIK'TEN ALIN! A R Ç E L İ K K L İ M A L A R Ş İ M D İ T A K S İ T L E . • Arçelık Klıma hım Arçelık uninkn gıbı ozen/e urehlmtşhr Ytllarca probtemsız ço iıjır, uzun omurludur • Yuk&ek randtman lıdır Az elektrık harcor • /V1oota/ı ve monta/ parçalan ucrelstzdır • Serml&ır ken ufufmez Ufledığı hovo 13 derecenın alhna duımez • Bır kltmanm kalbi sayılan kompresoru dvnyonın eff ıyı kompresorle rınden bmdır • Ve ArçM'in benzeniz servis önjütü ıle kalitesine sohiplir. ELİIC KLIMA Mooa «K-IMO MBJtM MKaor süranuMA 275OJJTI »7OOÖOTI 4 5 000 TL TAK9T 5UKSI J l A* II AY 11 AY KOVDAm 3300 000 TL 5M0 OOOTL 4980 000 TL Bayilerinde. HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 Ekonomide Pakdemirli dönemi (Başıarafı 1. Sayfada) kında Pakdemirli'nin masasına gelecek. Ancak ekonomiyle ılgili onemli kararların yonunu, erken seçıme gıdılip gıdılmeyeceğinın belirleyeceğı kaydedılivor, Pakdemirli'nin hemen önu- muzdeki gunlerde karar verme- sı gereken konuların başında ise memurlara verilecek ikınci \arı- yıl zammı, bazı tarımsal urun- lerin taban fıyatları, bazı ekono- mik bırimlerın yeniden orgutlen- mesi ve Merkez Bankası'nın uv- gulayacağı para programı geli- yor. Memur maaşlarına 15 tem- muzdan geçerlı olmak üzere ya- pılacak ıkıncı yarıyıl zammı gu- venoylamasından hemen sonra Yılmaz hukumetınin gundemine gelecek olan konuların başında geliyor. Akbulut hükumetinde bır donem Maliye ve Gumruk Bakanlığı da yapan Ekrem Pak- demirli, ANAP Genel Başkan- lığı'na aday adayı olduğu gun- lerde yaptığı "Ekonomimizin sa- >ısal göriınümü" başlıklı bir araştırmasında memur nıaaşla- rının olması gereken duzeyin ol- dukça gerisinde kaldığını belirt- mişti. Pakdemirli bu araştırma- sında gerçek maaşların 1963 vı- lı duzeyinin yüzde 67'si kadar olduğunu ortaya koymuş ve 1990 sonu itibariyle 1 milyon 184 bin 640 lira olan ortalama maaşların olması gerektiği duze- yin ıse en az yuzde 50'lik artışla 1 milyon 764 bin 810 lira oldu- ğunu vurgulamıştı. Maaş zam- mının ortalama yüzde 20 civa- rında tutulması eğilıminde oldu- ğu belirtilen Cumhurbaşkanı Ozal ile Pakdemirli, önurnuzde- ki gunlerde bu konuyu göruşe- rek karara bağlayacaklar. Gtizel, ANAP'tan koptu (Baştarafı 1. Sayfada) haslalıği, kurumların yerine ki- şilerin geçmesidir. Bugun seçi- len yonelim, bu şahsileşme ile >an >ana görülmuştür. Yeni ge- nel başkan bu durumu değişti- remez, çunku kendisi de tama- men tepeden inme. antidemok- ratik ve ailenin veni temsilcisi olarak partinin başına geçmiş- tir." Guzel, siyasi partilerin de- mokrasinın vazgeçilmez unsuru olduğunu kaydettiği mektubun- da şdyle dedi: "Bulün tolaliler rejimlerde seçim vardır, ama (ek şahsa mıi- teveccihtir. Demokrasi ile tiran- lığın farkı, birinde iradenin ser- besl olması, diğerinde olmama- sıdır. Seçilmiş oimak istibdata mani değildir. Seçilmiş mıiste- bitler, demokratik gorıiııtü ge- risinde ujgulamalan vüruturler. Bu çeşit uvgulamalarda si>asi partiler, demokrasinin vazgeçil- mez unsuru olmaktan çıkarlar. Cumhurbaşkanı, kamuoyu onıindeki açık ve yazılı vaadine rağmen tarafsulığın: bozmuş- tur. Kendisi ve ailesi son kong- renin tamamen içinde olmuştur. Cumhurbaşkanı açıkça anaya- sayı ihlal etmiştir. Neticede ANAP Genel Başkanlıgı'na bu sultaya dayanarak antidemok- ratik şekilde Sayın Mesut Yıl- maz tayin edilmiştir. ANAP ar- tık bıitünüyle tek kişinin ve ai- lesinin mıilkii haline gelmiştir. Boyle bir siyasi partide daha fazla kalmak, siyasi ahlak, fa- zilet ve demokrasi anlavışıma sığmaz." Guzel'in istifasından sonra parlamentonun yeni dağılımı şoyle: ANAP: 275, SHP: 82, DYP: 60, HEP: 9, SBP: 4, BAP: 2, Bağımsız: 5, Boş: 11 Z İ R A A T T A M H İ Z M E T B A N K A C I L I Ğ I inıtvn !• Dünya'da bir çok ülkede henüz bulunmayan telefon bankacılığınm Türkiye'de ilk olarak Ziraat tarafından başlatılmasına olanak sağlayan yüksek teknolojiye "41KERE MAŞALLAH"9 Nisan 1991'de, Türk basını ve halkı Ziraat'in öncûlüğünde yepyeni bir teknolojiyle ilk olarak tanıştı. Bu teknoloji, Self Servis Tam Hizmet Bankacıhğı'nın ilk kez Ziraat tarafından Türkiye'yegetirilen "Döviz Bozdurma ve Ekran Dokunmatik Terminalleri" ile başlayan hizmetlerinin bir devamıdır. İşte Türkiye'de yine ilk kez Ziraat'in öncülüğü ile başlayan telefon bankacılığına sizi kolayca ulaştıran numaralar: Ankara: 141 41 41, İstanbul: 188 41 41, İzmir 41 41 41 Eğer Ziraat Bankkart'ınız varsa size en yakın tuşlu telefon- dan yukandaki numaraları arayıp 365 gün 24 saat Ziraat'in telefon bankacılığı hizmetinden yararlanabilirsiniz. Hesap bakiyenizden fonlann durumuna, altın ve döviz fiyatların- dan kredi olanaklanna, bilmek istediklerinizi anında bir telefonla öğrenebilirsiniz. Türk Bankacılığı'nda nice"ilk"leri başlatan ve başlatacak olan Ziraat öncülüğüyle gelen ve şimdi çok ilgi çektiğini, yaygın- laşmaya başladığını memnuniyetle izlediğimiz telefon bankacılığı teknolojisine 41 kere maşallah. •Sizi 4ili telefon numaraianmıza ve TV'de sürdürdüğümüz bilgüeadlrme himetimiıi izlemeye davet ediyonız. *Size en yakın Ziraat Şubeâ de Bankkart'mızı sunmak için hizmetinizdedir. T.C ZIRAAT BANKASI"Hizmetbank' GOZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) rürlükteki kanunlara aykın olmamak kaydıyla yükseköğmnim kurumlannda kıiık ve kıyafetin serbest bırakıldığını ileri sür- .mektedirler. Komisyonumuzca yapılacak incelemeye esas olmak üzere başörtüsüyle öğrenim görmek isteyen öğrencilere ne gibi /ş- lem uyguladığıntzın ve yasal dayanaklanntzın neler olduğu- nun çok ıvedi olarak bildırilmesini 3686 sayılı Insan Hakları- nı inceleme Komisyonu Kanunu'nun 5. maddesi uyannca rica ederim. ANAP'ı biz, nedense hep 'müteahhit haklan' ile ilgilenir sanırdık. Demek bir aşama ılerlemışler. Kendilerini kutlanz! Şu son 'Terör ile Mücadele Yasası' ile kanlı katillere ve bütün sağcı hükümlülere cezaevi kapıları açılırken solcu tu- tuklu ve hükümlülere cezaevi kapılannın neden kitlendiği- ni, bunun insan haklarının neresine sığdınldığını da sormak isteriz. Komisyon Başkanı Eyüp Aşık, 'Nakşibendi tarikatı' üyesi olduğunu içtenlikle açıklayan bir ANAP milletvekilidir. Eyüp Aşık'ı 'ben Nakşlyim' açıklamasındaki ıçtenliği ne- deniyle -gecikmiş de olsak- kutlarız! Nakşi Eyüp Bey, kendince, bir soruşturma açıp laik de- kanlara gözdağı veriyor. Bu konuda bir Anayasa Mahkemesi kararı var mı? Var; hem de iki tane kapı gıbi karar var Bu kararlar herkesi bağlar mı? Bağlar; Nakşı olmayan cumhurbaşkanını da bağlar... Nak- şi Eyüp Aşık'ı da bağlar... İnsan Haklan Komisyonu'nu da bağlar... TBMM'yi de bağlar.. Hükumetı de bağlar, herke- si bağlar. Öyleyse, Eyüp Aşık'ın dekanlara sorduğu soru da kendı- liğinden yanıtlanır Amaç bu değil... Amaç, laik öğretim üyelerine, dekanla- ra ve rektörlere gözdağı vermektir. Bir dönem, rektör ve dekanlar 'Aydınlar Ocağı' üyeleri ara- sından seçildiler. Sonra biraz gevşeme oldu Arada laik de- kan ve rektörter de çıktı. Bazı öğretim üyeleri de '/Ve olu- yor?' diye soru sormaya başladılar. Başörtü bir siyasal kavganın bayrağı oldu. Prof. Muammer Aksoy, Doçent Bahriye Üçok, gazeteci Çetin Emeç ve Turan Dursun, bu arada bilinmeyen kışiler- ce art arda öldürüldüler. Laikliği savunmak neredeyse suç oldu. Atatürkçülük de yürek işi! Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, boy hedefi seçildi. ANAP çoğunluğu, TBMM'den geceyarısı bir yasanın ıçi- ne sıkıştırılmış başörtü maddesini, milletvekili ödenekleri yasası ile sarmalayıp geçiriverdi. Ne demekti, 'yürürlükteki kanunlara aykın olmamak kaydıyla' koşuluna bağlı başörtü serbestliği? ANAP, anayasaya karşı hile yolunu işletmiş, böyle bır ya- sa çıkarmıştı. Anayasa Mahkemesi kararı varken hiçbir anlamı yoktur bu yasanın... Eeeee... ANAP bu. 'Fiili durum' yaratacak... Ankara'da Prof. Nejat Kaymaz'ı, Istanbul'da Prof. Necla Arat'ı, 'Anayasayıtağyir.. tebdil veilga' suçundan DGM'lere verseler, tamam. İçleri rahat edecek... Birkaç tane de dırenen dekan var. Onları da değiştirdiler mı, oh . Aşık'ın çabası bu... Dekanlan bıktıracak, bezdirecek, korkutacak. İyi hoş da milıetvekillerinin göreve başlamadan önce 7a- ik cumhuriyete... Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma' diye ettikleri yemin var. Bu yemin ne oluyor? Bence bu yemını de kaldırmak gerekiyor. Neden, muhterem Eyup Bey kardeşımiz gibi bir Nakşiyı, anayasa, yasa ve devlet zoruyla, 'laik cumhuriyete ve Ata- türk devrimlerine bağlı kalacagım' diye yalan yere yemin et- ttriyoriar? • • "- 'Günatf değil midir? Bu da bır 'insan haklan' sorunudur. Ve tez elden Aşık ko- misyonunda görüşülmelidir. Izmîr 9.5 saatte 8 kez saüandı İZMİR (Cumhurijet Ege Bu- rosu) — Izmir \e çe\resi, once- ki gece yarısı saat OO.33'ten dün sabah saat 9.56'ya kadar yakla- şık 9.5 saatlik sure içinde çeşitlı aralıklarla 8 kez sallandı. Önce- ki gece yarısı art arda meydana gelen ve ikisi 4.2 şıddetindeki 4 deprem, kentte panik yarattı tzmirlilerin bir bolumu geceyı sokakta geçirdi. Dün sabah sa- atlerinde de bin 3.9 şiddetınde olmak uzere bolgede 4 yeni yer sarsıntısı hissedildı. Dokuz Evlul Üni\ersıtesi Je- oloji Muhendisliği Bölum Baş- kanı Prof. Dr. Faruk Çalapku- lu, Ege Bolgesı'ndeki yer sarsın- tılarının 'dıişiik enerji boşalımlan' olduğunu belirterek "Bu bir çeşit sigorta gibidir. Kii- çük kuçiik boşalımlar, daha bü- yük depremleri onluyor. Korku- lacak bir durum yok" dedi. Önceki gun gece yarısından sonra saat OO.33'ten ıtibaren ar- ka arkaya meydana gelen \e merkez ussu Izmir-Manisa hat- tı olarak belirlenen dort sarsın- tı, İzmirlılerin sokağa dökülme- sine yol açtı. İkisinin şıddetı Richter ölçeğine göre 4.2 olarak belirlenen sarsıntılar nedeniyle yurttaşların büyük bölumu so- Balkanlar... (Baştarafı 2. Sayfada) mıştır. 1968"de muzakere edilıp, 1969'da yürürlüğe giren ve "Par- çalanmış Aileleri Birleştirme" amacını guden bır goç anlaşma- sı yapılmıştır. Her düzeyde karşılıkh ziyaret- lerle de pekiştirilen bu ilişkile- ri, Bulgar Komunıst Partisi'nin "Şahin kanadı"nın ısrarı ile Bul- gar hukümetinin Turk azınlığı- na uygulamava karar verdiği, ge- çerli anlaşmalara, insan hakla- rına aykın, yanlış hesaplara da- yanan ve tepkisini ölçemedikle- ri bir "asimılasyon" politikası, ağır surette zedelemişti. Bu çok olumsuz dönemin ge- ride kaldığı ve Bulgarlarla yeni- den ıyi komşuluk ve işbırhği dü- zeyine girildiğınin ızlendiği şu gunlerde, her iki ulkenin çıkar- larına uygun duşen bu yeni du- rumun devarn etmesi ve gelişme- si umut edilir. * • * Vunanistanla: Özellikle, 1974 yılından ben, Yunanistan'da hangi parti va da hangı huku- met iş başına gelırse gelsin, ken- dilerini bir turlu Türkiye ile iyi geçınmek yorungesıne oturtma- yı beceremedıklerı gorüluyor. kaklarda sabahladı. Bazı yurt- taşlar da arabalarıyla Çeşme'ye gitti. Sarsıntılar sırasında her- hangı bır can ve mal kaybı olmadı. Dun sabah erken saatlerde bolgede çok hafif şiddette \eni sarsıntılar hıssedilme\e başlan- dı. Yetkılilerin. 'kavda değer görmedikteri' bu 3 kuçuk dep- remi, kısa bir sure sonra saat 9.56'da yeni bir sarsıntı izledi. Kandilü Rasathanesi yetkilileri, son depremin şıddetinin 3.6 ol- duğunu bildirdiler. Dokuz Eylul Üniversitesi Je- oloji Muhendisliği Bölüm Baş- kanı Prof. Dr. Faruk Çalapku- lu, yurttaşlan, "Bu durumlar- da en (ehlikeli olan depremden çok. paniktir. Sokaklara koş- mak. panik tehlike yaratır. Bal- konda, sokakta olmaktansa, ev daha korunmalıdır'" diye uyar- dı. Prof. Dr. Faruk Çalapk'ulu, "Ege Bölgesi'nde ufak sarsıntı- lann daha biıyuk bir depreme karşı sigorta niteliği de tasıdığım" vurguladı. Bu arada dun yapılan OYS sı- navına İzmır'de giren oğrenci- ler, diğer kentlerdeki öğrencilere gore deza\antajlı olduklarını sovlediler. Bu durumdan, Yunanıstan'a ne gibi yararlar umduklannı ya da bulduklarını herhalde kendileri biliyorlar. Butun uluslararası fo- rumlarda, Turkive karşıtı tu- tumları ve obstrüksıyonları sü- regeliyor. Kıbrıs sorununda hâ- lâ megalo-ıdeacı, hâlâ ENO- SlS'çi ve hâlâ inükamcı psıkoz- ları izleniyor. Arada sırada Ege Denizı'ndeki kara sularını geniş- letme savını ileri suruyorlar. FIR hattını, surekli hırçınlıklar ko- leksiyonunun vitrininde sergili- yorlar. Bu tutumları, Yunanistan'ı Kral Epaminondas'ın gorkemli donemıne geri goturüyorsa diye- cek bir şey yoktur. Ama, guncel politıkalara ozlem ve duygusal- lık karıştırılması, herhalde "akılcı" bir tutum olamaz. Oy- sa barış, dostluk, iyi niyet /e iyi komşuluk her zaman için en kârlı yatırım olagelmiştir. Yunanlı komşularımızın da artık bu gerçeklerin ışığına ka- vuşmalannı dilerken bizim de şimdi yaptığımız gibi sabır, so- ğukkanlıhk ve sağduyuyu sur- dürmemizdeki yarar açıktır. Do- ğaldır ki belirli çizgileri aşma- dıklan surece!..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle