22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 HAZÎRAN 1991 EKONOMÎ CUMHURİYET/13 Tahvil piyasası açıhyor • Ekonomi Servisi— İMKB bünyesinde hisse : senetleri dışında menkul I kıymetlerin işlem göreceği tahvil piyasası bugün açılıyor. Saat 10.00-17.00 arasında işlemlerin gerçekleştirileceği tahvil f piyasasında şimdilik devlet tahvili ve Hazine bonoları işlem göreeek. Özel sektör tahvilleri ve diğer Tnenkul kıymetler ise daha sonraki tarihte işlem göreeek. Sönmez Hava ;\ibllan'na zam • BLRSA (AA) — Sönmez Hava Yollan'nın zamlı yolcu taşıma tarifesi bugünden itibaren uygulanmaya başhyor. Yeni tarifeye göre daha önce 100 bin lira olan Bursa-İstanbul tek yön yolcu taşıma ücreti •-. 150 bin liraya yiikseltildi. ' Şirket Genel Müdür Yardımcısı kaptan pilot Erdoğan Keskin, petrol ürünleri ve diğer girdilerdeki fiyat artışlan karşısında bilet rıyatlannın çok düşük düzeyde kaldığını, bu yüzden zam yapmak zorunda olduklarını bildirdi. fstişare konseyi • tSTANBUL (ANKA) — Türk Sanayicileri ve Işadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek lstişare Konseyi'nin yılhk toplantısı yann Ankara'da yapılacak. TÜSlAD'dan yapılan açıklamaya göre Ankara Hilton Oteli'nde toplanacak olan konsey. çalışmalanna saat 09.00'da başlayacak. Toplantı, Konsey Başkanı Rahmi Koç ile TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bülenı Eczaabaşı'nm ekonomik konulardaki görüşlerini açıklayacakları birer konuşma yapmalarından sonra basına kapalı olarak sürdürülecek. ATden sıgmmacılara • ANKARA (AA) — Avrupa Topluluğu'nun (AT) Türkiye ve İran'daki sığınmacılara yönelik yardıınlarının tutarı yarım milyar doları aştı. AT, topluluk bütçesinden ve .topluluğ* üye 12 ülkenin doğrudan hükümet yardımları çerçevesinde olmak üzere her iki ülkeye mayıs ayı sonu itibartyla toplam 589 milyon dolar yardım yaptı. AT Komisyonu'nun Türkiye temsilcisi Büyükelçi Michael Lake tarafından yapılan ve temsilcilik tarafından yayımlanan "Ec News" adlı bültende yer alan açıklamaya göre bu rakam, sığmmacılar krizi konusunda her iki ülkeye tiim kaynaklardan sağlanan uluslararası yardımın yarısından fazlasını oluşturuyor. Tenneco Inc. Ege'de • ANKARA (AA) — ABD'nin önde gelen firmaları arasında yer alan sanayi devi Tenneco Inc, Izmir Gaziemir'de kurulu Ege Serbest Bölgesi'nde faaliyette bulunacak. Merİcezi Houston'da bulunan ABD'li firmanın yaklaşık bir aylık bir süre içinde gerekli belgeleri tamamlayarak faaliyet ruhsatını aJması bekleniyor. Edinilen bilgiye göre üretim yapma amacıyla bölgeye gelen Tenneco, burada tarım ve inşaat sektörlerine dönük makine ve ekipman üretecek. Doğrudan ihracata yönelik olarak üretim yapacak olan firma, bölgeden Türkiye dışına yılda 6 milyon dolar dolayında ihracat gerçekleştirecek. Şirketlerin borsa tutkusu • tSTANBUL (AA) — Borsanın cazibesi arttıkça şirketlerin borsaya girmeleri de hız kazandı. Yılın ilk 5 ayında 122 şirket daha hisse senedini borsaya kote ettirdi. AA muhabirinin Istanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) kotasyon yetkililerinden edindiği bilgiye göre borsaya hisse senedini, tahvilini, hem hisse senedi hem de tahvilini kote ettiren şirketlerin sayısı 1144'e ulastı. Bu şirketlerin menkul değerlerinin toplam nominal değeri de 22 trilyon 816 milyar 752 milyon liraya yükseldi. 1990 yılı sonunda borsada kote edilen toplam şirket sayısı 1028, bu şirketlerin toplam nominal değerleri ise 16 trilyon 482 milyar lira diizeyinde idi. TUSIADldan orman raporu TÜSlAD raporunda 'Türkiye'de siyasi iktidarlann baskısı altında olan kamu kuruluşları içerisinde ormancılıkla ilgili kuruluşlar en ön sırada yer ahyor" denilerek siyasi baskılar yüzünden inisiyatif kullanamadığı savunuldu. İSTANBIJL (ANKA) — Türk Sana- yicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİ- AD), ormancılık alanında kapalı ekono- mi uygulamalannın bırakılarak orman- lann özelleştirilmesi gerektiğini savundu. Ormancılıkta 1991 yılı fîyatlanyla 5 tril- yon liralık üretim kaybının olduğunu vurgulayan TÜSİAD, orman politikala- rının sağlanması için orman yüksek kon- seyi kurulmasını önerdi. Raporda, or- mancılıkla ilgili kuruluşların siyasi ikti- darın baskısı altında olan kamu kuru- luşları içinde ilk sırada yer aldığı öne sü- rüldü. TÜSİAD'ın Prof. Tuna Ekim ve Doç. Ergün İlter başkanhğında bir çalışma grubuna hazırlatılan "Orman RaponT'nda Türkiye'de bulunan 20.2 milyon hektar ormanın yüzde 44'ünün verimli, yüzde 56'sının az verimli oldu- ğu belirtildi. Yaklaşık 17 bin orman kö- yünde yaşayan 9.5 milyon kişinin eko- nomik ve sosyal gelişmişlik düzeyinin ül- ke ortalamasının oldukça altında oldu- ğu ifade edilen raporda, tarla açmak için ormanın yakılması, kesilmesi gibi neden- lerle her yıl 20 bin hektar ormanın tah- rip edildiği belirtildi. Raporda ormanların AT ülkelerinde- ki durumuyla Türkiye'deki durumu kar- şılaştırıldı. Türkiye'nin 1987 ve 1988 yıl- 1990-2009 Yılları Odun Kbkenli Orman Arz-Talep Tah.nini Dengesi. (Bin m 3 ) Ürinler A. Endüstriyel odun 1. Tomruk 2. Tel direği 3. Maden direği 4. Sanayi odunu 5. Kâğıtlık odun 6. Lif-yonga odunu B. Yakacak odun Toplam 1990 -3.019 -2.439 — — -65 — -515 -7.579 -10.598 1994 -3.530 -2.923 — — — — -607 -5.462 -8.992 1999 -4.269 -3.630 — — — — -639 -2.831 -7.100 Uriinleri 2004 -4.597 -4.451 — — — — -149 -1.928 -6.525 2009 -6.234 -6.234 — — — — — 1.677 -4.557 larında odun üretiminin yüzde 70'in al- tına düştüğü ve açığın ithalatla kapatıl- dıeı, endüstriyel odun uretimi açığının 1995'te 4.2 milyon metrekübe, 2000 yı- lında da 7.5 milyon metrekübe ulaşaca- ğı vurgulandı. Türkiye'deki ormanların hemen hemen tamamının devlet mülki- yetinde olduğu ve orman işletmeleri ara- cılığıyla işletildiği, 1986 yılında yapılan düzenlemeyle orman dışı bazı çalışma- ların özel kuruluşlara yaptırıldığı, ancak bunun yetersiz olduğu ifade edilen rapor- da özelleştirme konusunda şu görüşlere yer verildi: "Türkiye ormancılıgında özelleştirme konusunun mevcut uvgulamalar da göz Ormanlardaki üretim kaybının 1991 yılı fiyatlanyla 5 trilyon liraya ulaştığı savunulan TÜSİAD raporunda, Türkiye ormancılıgında özelleştirüme konusunun kamu yönetimi, üniversiteler, orman çalışanları ve diğer özel ve tüzel kurüluşlarca tartışılması istendi. dikkate alınması halinde meydana gelen üretim kaybının 1991 yılı fiyatlanyla 5 trilyon liraya ulaştığı öne sürüldü. "Türkiye'de siyasi iktidarlann beskı- ları altında olan kamu kuruluşlarının içerisinde ormancılıkla ilgili kuruluşlar en ön sırada yer almaktadır" görüşü sa- vunulan raporda, orman köylülerinîn so- runlarına özellikle seçim zamanlarında kısa vadeli çözümlerle yaklaşıldığı, temel sorunlarına ise hiç değinilmediği vurgu- lanarak sorunlar ve çözüm önerileri şöy- le sıralandı: • Ormancılıkla ilgili kamu kuruluşla- rının üst yönetim kadroları, siyasi bas- kılarla inisiyatif kullanamamakta ve or- manalığı olumsuzluğa götüren kararlar- da dahi uygulamalara göz yummaktadır. • Ormancıhğın amaçları ve bu amaç- lara ulaşmak için politikalar belirlenme- lidir. • Orman köylülerinin kalkındmlma- sı için "bölgesel entegre kırsal kalkınma ve ormancılık pilot projeleri" geliştiril- melidir. • Özel ağaçlandırma alanlarına izin verilmelidir. • Dağınık orman köyleri bir araya ge- tirilmeli ve orman sanayii kurmaları teş- vik edilmelidir. önüne alınarak kamu yönetimi, üniver- siteler, orman çalışanları, meslek örgnt- leri, orınan köylüleri lemsilcileri, özel ve iüzel kunıluşlarca tartışılması ve ülkemiz gerçekleri çerçevesinde sonuçlandınlması gerekmektedir. Türkiye'nin ormanlarla ilgili olarak da toplumsal uzlaşmaya ih- tiyaeı vardır." Odun üretim sürecinde meydana ge- len kayıpların yılda 809 bin metreküp tu- tarının yılda 153 milyar lira olduğu kay- dedilen raporda, uzun dönemde verimli hale getirilecek orman alanlarından sağ- lanabilecek gelirlerin de eklenmesiyle bu rakamın 3.5 trilyon liraya ulaşacağı ifa- de edildi. Raporda koru ormanlarının da Türkiye'de zeytinyağı tüketimi kişi başına 1 kg'nin altına düştü Zeytinyağı tüketmiyoruztZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Zcytinyağında sorun tüketim düşüklüğü. Türkiye'de zeytinyağı tüketiminin kişi ba- şına bir kilonun altına düştüğü bildirildi. Türkiye Zeytinyağı lhracatçıları Birlıği ra- porunda zeytinyağında stok kurumunun oluşturulması önerildi. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yöne- tim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ah- met Çetinbudaklar, Türkiye'de zeytinyağı- nın insan sağlığı ve beslenmedeki yeri ko- nusunda tüketicinin yeterince bilgilendiri- lemediğini belirterek "Zeytinyağı insan sag- lığı acısuıdan oldukça yaraıiı bir yag. Bu ne- denle de dünyada tüketimi giderek artmak- tadır. Türkiye'de ise bu konu yeterince an- latılamadığından kişi başına zeytinyağı tü- ketimi gerilemektedir" dedi. Çetinbudaklar, Türkiye'de kişi başına zeytinyağı tüketimi- nin 1 kilogramın altına düştüğünü açıkla- dı. Yunanistan'da ise tüketimin 20 kilogra- mın üzerinde olduğu vurgulandı. Türkiye Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçılan Birliği raporunda da sektörun geliştirilme- si ve ihracatın arttınlabilmesi için diğer üretici-ihracatçı Ulkelerle rekabet olanağı- nın sağlanması gerektiği belirtildi. Rapor- da, zeytinyağında var ve yok yılları nede- niyle üretimde yaşanan daJgalanmalann as- gariye indirilmesi ve bir denge kurulması açısından bir stok kurumun oluşturulma- sının önemi vurgulandı. Rapora göre dünyada 1989-90 sezonun- da toplam zeytinyağı üretimi 1 milyon 792 bin ton, tüketim 1 milyon 742 bin ton ola- rak gerçekleşti. 1990-91 sezonunda ise üre- timin 1 milyon 794 "uın ton, tüketimin 1 mil- yon 769 bin ton olarak gerçekleşmesi tah- min ediliyor. Raporda, sektörde üretim, sa- nayi, tüketim ve ihracat ile ilgili sorunların bir bütün olarak ele alınması, böylece sek- törün tamamına maksimum faydanın sağ- lanması için AT veya ABD'de uygulanan sis- temlere benzer sistemlerin Türkiye'de oluş- turulması istendi. Bayramda Güney'e mi iniyorsunuz?.. Paranız indi bile! Kuzey'e mi çıkıyorsunuz?. Paranız çıktı bile! YAPI^CKREDi "hizmette sınır yoktur" M T.C. BAKIRKÖY 1. SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No: 1990/67 C.Sav.Es No: 1990/420 Karar No: 1990/1305 KARAR ÖZETİ Hâkim: Sabit Erol - 16601 Kâtip: Hayrullah Kurt Davaa: K.H. Sanık: HALİL BJŞKÎN / Ahmet ve Behiye'den olma, 1954 d.lu. lst. Eminönü Ba- labanağa Mah. H. 889'da nüfusa kayıtlı olup halen La- leli Halıkzadeler Sokak No. 34'te oturur. Kebapçı. Suç: Gıda Maddeleri Tüzü- ğü'ne aykmlık. SuçTarihi: 27.11.1989 Karar Tarihi: 12.10.1990 Balurköy C. BaşsavcılığY- nın iddianamesi ile mahke- memize tevdi olunan davanın yapılan duruşması sonunda: GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ / Sanığın gıda tüzüğüne ay- kın olarak imal ettiği içli köf- tenin kıymasının sağlığa az veya çok zarar verecek dere- cede niteliğini kaybetmiş ol- duğu ve bozulduğu, bu suret- le müsnet suçu işlediği mev- cut delillerle anlaşıldığından TCK'nın 396, 402/1, 647/4. maddeleri uyannca 470.000 lira ağır para cezası 3 ay mes- lekten men, 7 gün işyerinin kapatılmasına ve cezasının teciline karar verilmiştir. 12.10.1990 Basın: 28726 KOSTA Atena Deponte 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbui Ödemeli göndenlmez. T.C BAKIRKÖY 2. SULH CEZA MAHKEMESİ EsasNo Hâkim Kâtip Davaa Sanık Suç 989/43 Karar No : 991/261 ömer Limandal - 17279 Şengül Karakılıç K.H. BEYZO ÇİÇEK / Metnet oğlu, 1955 d.lu. Halen Bakırköy Şirinevler Fetih Cad. Ufuk Sk. No. 12/3'te oturur. Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet SuçTarihi : 19.10.1988 Karar Tarihi: 25.2.1991 GEREG1 DÜŞÜNÜLDÜ / Hükümlünun işyeri olan fınnında sa- tüan ekmeklerin üzerinde etiket olmadığı sabit olduğundan, TCK'nın 398, 647 saydı kanunun 4. maddeleri gereğince 32.000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, TCK'nın 402. maddesi gereğince cür- me vasıta kıldığı meslek ve sanatının 3 ay süre ile tatiline, Kanun yolları açık olmak üzere sanığın yokluğunda karar verildi. 25.2.1991 Basın: 28730 T.C BAKIRKÖY 2. SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No : 989/1157 Karar No : 991/363 Hâkim : ömer Limandal - 17279 Kâtip : Şengül Karakılıç Davacı : K.H. Sanık : ÖZCAN DUMANKAYA / Ali ile Ayşe"den olma, 1952 d.lu. Halen Bakırköy Ataköy 4. Kısım S. 206 Blok D. 38'de mukim. Suç : Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet Suç Tarihi : 20.3.1989 Karar Tarihi: 7.3.1991 GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ / HUkUmlünün işyeri olan atölyede sa- tılan çayların gıda maddeleri tüzüğüne aykırı olduğundan TCK'nın 398, 647 sayılı kanunun 4. maddeleri gereğince 470.000 lira ağır pa- ra cezası ile cezalandınlmasına, TCK'nın 402. maddesi gereğince cür- me vasıta kıldığı meslek ve sanalının 3 ay süre ile tatiline, Kanun yolları açık olmak üzere sanığın yüzünde karar verildi. 7.3.1991 Basın: 28731 T.C BAKIRKÖY 2. SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No : 989/925 Karar No : 991/224 Hâkim : Ömer Limandal - 17279 Kâtip : Şengül Karakılıç Davaa : K.H. Sanık : GENÇAĞA URAN / Yusuf oğlu, 1931 d.iu. Halen Bağcılar Kazım Karabekir Mah. 8. Sk. No. 25'te mukim. Suç : Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet Suç Tarihi : 21.4.1989 Karar Tarihi: 25.2.1991 GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ / Hükümlünün iş- yerinde kacak et sat- tiğı sabit olduğundan, TCK'nın 3%. maddesi ve 647 sayılı kanunun 4. maddesi gereğince 455.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılma- sına, TCK'nın 402. maddesi gereğince cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının 3 ay süre ile tatiline, 7 gün müddetle işyerinin kapatılmasına, kanun yolları açık olmak üztre sanığın yokluğunda karar verildi. 25.2.1991 Basın: 28728 Başansız müteahhitlere Libya'dan tasfîye Libya'da iş yapan Türk müteahhitlik finnalanndan 30 kadannın tasfıyeye uğraması bekleniyor. Kâğıt üzerinde 83 olan Libyalı Türk müteahhitlik firmasımn 53'ü aktif halde bulunuyor. ANKARA (AA) — Libya'- nın, ülkesinde iş yapan yaklaşık 500 yabancı müteahhit firma- sından "başansız" olanlan tas- fiye edeceği öğrenildi. Bu mü- teahhit firmalann Libya'da üst- lendikleri işlerin tutarı 14 milyar dolar (4 milyar dinar) düzeyin- de bulunuyor. Edinilen bilgiye göre bu çer- çevede Libya'da iş yapan yak- laşık 30 Türk firmasının da tas- fiye edilmesi bekleniyor. Libya makamrarı konuyu resmen Tür- kiye'ye bildirdiler. Tasfiye edi- lecek Türk firmalannın Libya'- da aldıkları işlerin tutarı 400-500 milyon dolar düzeyin- de bulunuyor. Tasfiye işleminden sonra Lib- ya'da 15-20 ctvarında Türk fir- masının kalması bekleniyor. Libya'da kalacak firmaiardan 11 tanesi belirlendi. Bu firma- lar arasında ENKA, BTK, ME- SA, MİMTAŞ, STFA da bulu- nuyor. Libya'daki Türk Müteahhit- leri Birliği Başkanı Barias Tur- han, AA muhabirine yaptığı açıklamada "yapılacak tasfiye- nin hakkaniyet çerçevesinde" olması gerektiğini belirterek "Bu işlem aynı zamanda Türk hükumetinin şemsiyesi altında yapılmalı ve hiç kimse indülme- meli" dedi. Turhan, geçmiş yıllarda Lib- ya'nın yerel yönetimlere verdi- ği yetkiler çerçevesinde çok sa- yıda sözleşme yapıldığını anım- satarak ancak bu sözleşmelerin büyük bir bölümünün ya hiç ya da çok az gerçekleştirildiğini söyledi. Turhan, Libya'nın için- de bulunduğu ekonomik durum nedeniyle yatırımlarına çekidü- zen vermek istediğini kaydede- rek tasfiye işlemlerinin de bu yüzden yapıldığını belirtti. Libya'da iş yapan Türk mü- teahhit firma sayısının kâğıt üzerinde 83 olduğunu ifade eden Turhan, bu ülkede iş ya- pan firma sayısının gerçekte 53 olduğunu söyledi. Türk firma- lann Libya'da üstlendikleri iş- lerin tutarı ise 4.5 milyar dolar düzeyinde. Turhan'ın verdiği bilgiye gö- re Libya, ülkesinde iş yapan fir- malar ve yaptıkları işlerle ilgili olarak anvanter hazırhyor. Türk firmalannın tasfiye iş- lemleri ise temmuz ayının ikin- ci haftasında Ankara'da yapıl- ması öngörülen Türkiye-Libya Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) toplantılarında ele alına- cak. Öte yandan Libya'da iş ya- pan Türk müteahhitlerinin yak- laşık 700 milyon dolar tutarın- daki istihkak alacakları geçen yıl eylül ayından beri ödenmi- yor. YARGI ÖNÜNDE SAVUNMA Abdullah Baştürk 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbut Ödemeli göndenlmez. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY Horozlanmanın Gerekli Olduğu Noktalar... ANAP'faki iiginç başkanlık yanşınöan sonra şimdi biraz da- ha ciddi konulara dönebiliriz herhalde. The Economist dergisinin 8 haziran sayısında kapak ko- nusu olarak devlet-sanayi ılışkileri işlenmiş. Oldukça tutarlı bir liberal çizgisi olan The Economist başyazısında, devletin sanayi için en elverişli ortamı nasıl yaratabileceğini tartışır- ken şöyle diyor: "Sanayiye (ve genelde ekonomiye) aslında en fazla yaran dokunan önlemlere çoğu kez 'sanayi politikası' bile denmez. Sanayi için en yararlı politikalar, enflasyonun düşük tutulması, reel faizlerin sanayıyi yaralamayacak düzeyde pozitif olması ve döviz kurunda istikrarın korunmasıdır. Hükümet bu orta- mı sağlayabildiği takdirde insanlar daha fazla tasarruf eder, firmalar ve karar alıcılar doğal olarak daha uzun vadeli dü- şünmeye, kendini yıllarca sonra ödeyecek yatırımlara yönel- meye başlar. Bu ortam yaratılmadan. hiç kimse yıllarını bu konulara vakfetmiş en deneyimli bürokratlar bile hangi uzun vadeli yatırımlann gerekli olduğunu belırleyemez. Sanayiye en fazla yarar sağlayacak diğer önlem ise insan sermayesi- ne yapılan yatırımdır; iyi eğitilmiş, yeni hünerler edinebilen ve degışen taleplere uyum sağlayabilen işgücü, bir ekono- minin sahip olabileceği en önemli varlıktır. Devletin diğer ge- rekli altyapı yatırımlarını yapması da yararlı olur." Liberal The Economist'e göre sanayinin ve ekonominin sağlıklı gelişimi için hükümetlerin yapması gerekenlerin ba- şında enflasyonun düşük tutulması geliyor. Sanayici reei fa- iz ödeyecek, ama bu bir iki puanı geçmeyecek. Döviz kuru istikrarlı olacak. İkinci sırada insan sermayesine yapılan ya- tırım, üçüncü sırada diğer altyapı yatırımları geliyor. Şimdi bakalım Türkiye'ye: Son sekiz on yılın hükümetleri bunlardanhangisini yerine getirmiş. Enflasyon oranını düşük mü tutmuş? Türkiye'de enflasyon sanayileşmiş ülkelerde "tehlike sınırı" sayılan yüzde 5'in on katını aşıyor yıllardan beri. Sanayicinin, kredi kullanan müşterinin bu enflasyonist or- tamda ödediği reel faiz 1-2 puan değil, 15-20 puan değil, ye- rine göre 50-60 puan. Önce aşırı ölçüde değer kaybına uğratılan, sonra aşırı de- ğertenmesine göz yumulan Türk ürası'nda bir istikrardan söz etmek çok zor. İnsan sermayesine yapılan yatırım devede kulak. Bir tek 'diğer altyapı' yatırımlarında bazı kayda değer ge- lişmeler oldu son sekiz on yılda. Son sekiz on yılın hükümetlerine liberal The Economist- in kriteıierine göre not verecek olsak olsa olsa 10 üzerinden 1 ya da 2 verebiliriz. Peki ama Türkiye ekonomisi gelişmedi mi son sekiz on yıt- da? Birçok gelişmeyi gözardı mı edeceğiz? Evet, Türkiye ekonomisi son sekiz on yılda gelişti kuşku- suz, ama pek sağlıklı gelişmedi. Kronikleşen yüksek enflas- yon, orta ve uzun vadeli düşünmeyi yok etti. Üretken yatı- rımları caydırdı, özel sektör beklenen yatırım atılımını gerçek- leştiremedi. imalat sanayiinde yatırım temposundaki yavaş- lama daha da belirgin biçimde görüldü. Buna karşılık imalat sanayiindeki yatırımlarını durduran kamu kesimi, uzun va- deli altyapı yatırımlarına yüklendi ve bu yatınmiarı özel sek- törün kendi yatırmadığı tasarruflarını da kullanarak yaptı. So- nucta enflasyon ı besleyen bir yatırım profili ortaya çıktı, üre- tim ve ihracat atılımını destekleyecek yatınmlar geri kakjı. Ka- mu açığı-borçlanma-enflasyon kısır döngüsüne girildi. İşin kötüsü aynı dönemde hemen bütün sanayileşmiş ül- kelerde ve Asya'nın "yeni sanayileşen" ülkelerinde tam an- lamıyla bir sanayi yatınmı patlaması oldu. 18 mayıs tarihlı The Economist'te yer alan verilere göre OECD ülkeferinde özel yatırımlann reel artışı 1970-83 döneminde yüzde 2.6'dan 1983-90 döneminde yüzde 7'lik bir yıllık ortalamaya eristi. Bu sonucun alınmasında en önemli rolü, OECD ülkelerinin ço- ğunda, özellikle 1980'lerin ikinci yarısında enflasyonun kontroi altına alınması ve ekonomik istikrann sağlanması cynadı. Söz konusu yatırım atılımı dünya ekonomisinde söz sahibi olma- yı amaçlayan ülkelerin üretim kapasitelerini büyük ölçüde ye- nilemelerini ve genişletmelerini sağladı. Teknolojidekı geliş- meler, verimliliği arttırıcı önlemler, daha modern üretim ka- pasitelerine yansıdı, daha verimli ve ucuz üretimi gündeme getirdi, söz konusu ülkelerin uluslararası rekabet gücü arttı. Bu yatırım atılımını gerçekleştirebilen ülkelere bakınız, he- men hepsinde 1980'lerin özellikle ikinci yarısında fiyat ıstik- rarının sağlandığını ve uzun vadeli yatırım için gerekli orta- mın yaratıldığını göreceksiniz. Şimdi bazı sanayileşmiş ül- kelerde enflasyon yeniden yüzde 5-6'lıkvıllık oranlara yük- selecek diye bir telaş var. Uluslararası Ödemeler Bankası : nın (BIS) geçen hafta İsviçre'de yaptığı toplantıda bu kaygı belirtilmiş ve merkez bankaları yöneticilerinden, birinci ön- celiği enflasyonun yakından kontrolüne vermeleri istenmiş. Türkiye on küsur yıkjan beri yüksek enflasyonla yaşama- nın, sanayi yatırımlarını ihmal etmenin faturasını önümüzdeki yıllarda çok daha acı şekilde hissedecek. Türkiye'nin arada bir zorlamalarla yüksek büyüme hızlarına erışmesi, döviz du- rumunun düzelmesi falan bu büyük ihmalin sorumlularım hiç- bir şekilde affettiremez. Bu ciddi sorunu ortaya koyarak "horozlananlar" olursa onlara da kimse bir şey diyemez. DÖVİZ KURLARI ISHadrMiMI Dövizın Oisi 1 ABO Doıan 1 Alrrun Martu 1 Avustralya Dolan 1 Belçika Frangı 1 Franstf Frangı 1 HoAanda Ftoıira 1 Isvec Kronu 1 isvîçre F-angı 100 Ita/yan üretl 1 Japon Yeni 1 Sterlin 1 S Araöıstan Rryafi Dövız 4252 48 2367 95 3212.52 115.00 697 08 2102 64 655 84 276274 317.91 30.23 6947 42 1133.43 0ÖV12 Satıs 4259 00 2372 70 3218.94 115.23 698 48 2106.85 65715 2768.28 318.55 30 29 6961.34 1135.70 Efektif Alış 4246 23 2365 58 3157 90 113.05 696.38 2100 54 649 28 2759 98 312.51 29 93 694047 1105 09 EfeMif Satıs ÇtfMZKM 4271 78 2379 82 3228 61 115 58 700 58 211317 65912 2776 58 31951 30 38 6982 22 113911 $ 1.7950 Ahnan Marta i 6 0975 Ff Frangı $ 2 0215 Hol Ftorini $ 1 5385 İşv Frmgı S 1336.99 Ital. Ureti İ 140.60 Japon Yeni S 3.7501 S Arrt.FSyaiı £ 16345 S T.C BAKIRKÖY 2. SULH CEZA MAHKEMESİ SayıNo : 990/862 es. Karar No : 991/438 Hâkim : ömer Limandal - 17279 Kâtip : Süreyya Işık Davacı : K.H. Sanık : SEDAT EREN / Hüseyin oglu, 1965 dJu. Halen Bakırköy Sakızağacı Mah. M. Ahmet Rasim Sk. No. 48/5'te oturur. Suç : Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet SuçTarihi : 5.9.1988 Karar Tarihi: 13.3.1991 GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ / Hükümlünün işyeri olan lokantada ya- pılan mercimek çorbasında bakteri üremesi tespit edildiginden, TCK'nın 396, 647 sayılı kanunun 4. maddeleri gereğince 32.000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, TCK'nın 402. maddesi gere- ğince cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının 3 ay süre ile tatiline, Kanun yollan açık olmak üzere sanığın gıyabında karar verildi. 13.3.1991 Basın: 28729 T.C BAKIRKÖY 2. SULH CEZA MAHKEMESİ EsasNo : 989/813 Karar No : 991/635 Hâkim : Ömer Limandal - 17279 Kâtip : Şengül Karakılıç Sanık : MEHMET MUSTAFA TURAN / Hamdi oğlu, 1946 d.lu. Halen Güngörenr Fevaçakmak Mah. Aydınlar Sk. No. 1 D.9'da oturur. Suç : Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet SuçTarihi : 9.11.1988 Karar Tarihi: 3.4.1991 GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ / Hükümlünün işyeri olan fınnında sa- tdan ekmeklerin üzerinde etiket olmadığı sabit olduğundan, TCK'nın 398, 647 sayılı kanunun 4. maddeleri gereğince 32.000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, TCK'nın 402. maddesi gereğince cür- me vasıta kıldığı meslek ve sanatının 3 ay süre ile tatiline, Kanun yolları açık olmak üzere sanığın yokluğunda karar verildi. 3 4 1 9 9 1 Basın: 28732
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle