Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 13 HAZİRAN 1991
Prof. Arat
yargılandı
• ANKARA (Cumbnriyet
Biirosu) — Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi
dördüncü smıfta okuyan
dört türbanlı öğrencinin
Prof. Dr. Ali Rıza Arat'a
açtıkları "hakaret"
davasında "yetkisizlik"
karan verildi. Mahkeme,
dava dosyasının üniversite
rektörlüğüne gönderilmesini
kararlaştırdı. Üniversite
rektörlüğünde yapılan
inceleme sonucu Prof. Arat
hakkında dava açılıp
açılmayacağı belirlenecek.
Üniversite öğrencileri, "Ayşe
Nuran Kaya, Fatma Kaya,
Ünziie UlukanJıgil, Hiial
Kılıç Aslan, Prof. Arat'ın
kendilerine, "Dersleri
engelliyorsunuz, öcü
gibisiniz" dediğini ileri
sürerek hakaret davası
açmışlardı.
Terör yasasında
ilk dava
• İZMtR (Cumhuriyet Ege
Biirosu) — Izmir DGM'de
ilk kez Terörle Mücadele
Yasası'na göre açılan bir
davaya başlandı. Devrimci
Gençlik dergisi dağıtırken
yakalanan ve Devrimci
Gençlik Örgütü üyesi
oidukları savıyla yargılanan
iki kişi hakkında Terörle
Mücadele Yasası'nın 1. 2.
ve 7. maddelerine göre 5
yıla kadar hapis ve 100 ile
300 milyon lira arasında
para cezası isteniyor. DGM
Savcısı, HaJil Çağlar,
Akbulut ve Zeynel Kaya
hakkında hazırladığı
iddianamede, sanıklann
Devrimci Gençlik Örgütü
üyesi olduklarını ve örgütün
görüşlerini içeren yayınları
dağıttıklannı öne sürdü.
Sanıklar ise suçlamayı
kabul etmeyerek "Devrimci
Gençlik, örgüt değil, siyasal
bir dergidir" dediler.
İşkence ııasıl
önlenir?
• ANKARA (ANKA) —
ABD'nin Ankara
Büyükelçiliği ve Türk-
Amerikan Derneği'nce
ortaklaşa olarak Abanr'ta
düzenlenen ve gizli tutulan
toplantıda, işkencelerin
•nasıl önleneceği tartışıldı.
ABD Anayasası, konuşma
ve vicdan özgürlüğü, ABD
Anayasası'nm gelişme
trendi, temel ilkeleri,
yargılama sistemi,
tutukıuıuk halinde kişi hak
ve özgürlükleri konularında
bilgi verdiler. TBMM lnsan
Hakları Komisyonu
Başkanı Eyüp Aşık yaptığı
konuşmada, Türkiye'de
insan hakları alanında son
10 yılda ANAP döneminde
önemli gelişmelerin
olduğunu kaydetti.
Toplantıya davet edilen tek
SHP'li milletvekili Fuat
Atalay da konuşmasında
Türkiye'de işkence ve insan
hakları ihlallerinin
sürdüğünü savundu.
HEP savcılıkta
• tSTANBUL (AA) —
İstanbul DGM Başsavcılığı,
Siyasi Partiler Yasası'na
aykın davrandığı
gerekçesiyle Halkın Emek
Partisi (HEP) hakkında
işlem yapılması için
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'na başvurdu.
İDGM Başsavcılığı, HEP'in
nevruz kutlaması
dolayısıyla yaklaşık 3 ay
önce Abdi Ipekçi Spor
Salonu'nda düzenlediği gece
ile bazı ilçe örgutlerinin
toplantılannda yapılan
konuşmalar ve atılan
sloganlarla iigili yürüttüğü
soruşturmada, Siyasi
Partiler Yasası'nın 78, 79,
81 ve 82. maddelerine
aykın davramldığı
kanaatine vardı.
Anayasa
Mahkemesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Anayasa
Mahkemesi
Başkanvekilliği'ne Güven
Dinçer seçildi. Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden, Dinçer'in,
3. tur toplantıda gerekli
çoğunluğu sağlayarak
başkanvekili seçildiğini
açıkladı. Dinçer,
başkanvekili seçilebilmek
için gerekli olan 6 oyu
üçüncü turda aldı. Uye
ihsan Pekel'e 5 oy çıktı.
Anayasa Mahkemesi
Başkanvekilliği, Yekta
Gngör Özden'in başkan
secilmesiyle boşalmıştı.
Anayasa Mahkemesi
Başkanvekilliği'ne seçilen
Güven Dinçer, 1934 yılında
Ankara Haymana'da
doğdu. 1957 yılında Ankara
Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.
1960 yılında Danıştay'a
girdi. 1960-1970 tarihleri
arasında Danıştay Tetkik
Hakimliği, 1970-1979
tarihleri arasında Danıştay
Savcılığı ve 1979-1990
tarihleri arasında da
Danıştay üyeliği yaptı.
Cindoruk tarafından hazırlanan "Çağdaş Türkiye" raporu, devlet düzeniniA'dan Z'ye değiştiriyor
DYPden'yenidenyapılanma' modelîRaporda Dünyadaki siyasal ve
ekonomik gelişmeler paralelinde
yeniden yapılanma istenirken, son
30 yıldaki istikrarsızlıktan asker
kökenli cumhurbaşkanları ve
Turgut Özal sorumlu tutuldu.
Rapordan başlıklar Küçük ve hareketli
ordu. İşkence kesinlikle kaldırılacak. Evrensel
demokrasiye aykın bütün kurum ve
kuruluşlar kaldırılacak. Anayasa, yasalar ve
kurumlar değiştirilecek. İç barış sağlanacak.
İşsizlik önlenecek. Serbest piyasa ekonomisine
devam edilecek.
ANKARA (ANKA) — Ka-
muoyu yoklamalannda sürekli
öne çıkan DYP, dünyadaki eko-
nomik ve siyasi gelişmeler para-
lelinde devlet düzeninin tepeden
tırnağa yapılanmasını hedefli-
yor.
DYP Genel Başkan Yardımcı-
sı Hüsamettin Cindoruk tarafın-
dan hazırlanan "Çagdaş Tür-
kiye" raporunda "Evrensel de-
mokrasiye aykın hiikiim veya
yapı hangi kurumda, kanunda,
uygulamada varsa tamamı ev-
rensel değerler ölçüsünde yeni-
den tesis edilecektir" denildi.
Cindoruk ve yardımcısı İsma-
il Heral tarafından hazırlanan
raporda 1124 ekonomik ve siyasi
konu incelendi ve bunlara karşı
partinin alternatifleri sıralandı.
"Devletin yeniden reorganizas-
yonu başiıklı bölümde, son otuz
yıl içinde yaşanan istikrarsızlğın
temel nedeni cumburbaşkanlığı
olarak gosterildi ve son otuz yıl
içinde görev yapan 'Cemal Gür-
sel, Cevdet Sunay, Fahri Koru-
tprk, Kenan Evren ve Turgut
Özal' da "evrensel demokrasiye
ve kültüre uymayan" cumhur-
başkanları olmakla suçlandı.
Raporun bu bolümünde şöyle
denildi:
"Son otuz senede ülke büytik
siyasi istikrarsızlıga itilmiştir. Bu
istikrarsızlığı tetkik edersek
olayların hep cumhurbaşkanlı-
gı etrafında olduğunu görürüz.
Son otuz senede evrensel de-
mokrasiye ve kültüre uyan tek
cumhurbaşkanı göriilmemekte-
dir. Cumhurbaşkaniıgına ve o
makama ilave yetkiler vererek
ülkeyi yönetme ve ülkeye istika-
met verme iddiasındaki bazı şa-
hıslar bu makama oturmuş. Ba-
zen de oyunlar bozulsun ve ül-
ke onlardan kurtulsun diye bu
makam doldurulmuştur. (...) Bu
durumda maceraperestkrin va-
tan kurlarma sloganından kur-
tulabilmesi için cumhurbaskan-
lıgı, evin bakiki 'büyük babası'
şekline sokulup bütün yetkiler
seçilmiş başbakana aktanlraalı
ve cumhurbaşkanüğı süresi dört
yıla indirilmelidir."
Savunma giiçleri
Raporun savunma güçleri ile
iigili bolümünde de "küçük ve
hareketli ordu" tezi savunularak
TSK'daki açıklık politikasının
memnuniyetle karşilandığı ifade
edildi. Askerlikteki disiplin ya-
pısının yumuşatılması gerektiği
belirtilerek askerlik süresinin de
kısaltılacağı bildirildi.
İç güvenliği sağlayan kuruluş-
larda yapılacak değişiklikler an-
Iatılırken de "Polis teşkilatında
işkence kesin olarak terk edilme-
lidir. Polis sucluyu diğer iilketar-
de kullanılan mbdera yollaria
tespit etmelidir" denildi.
DYP'nin iç banşın güçlenme-
si için önlemler alacağı belirti-
len raporda bu amaçla 27 ma-
yısta ordu dışı bırakılan 7 bin
subay ile 147 profesöre ilişkin
ayırma kararlannın geçersiz sa-
yılacağı ve mirasçılarının akça-
lı haklarının ödeneceği belirtil-
di. 1402 sayıh yasanın kaldırıla-
cağı, tüm dünyada 1 mayıs gü-
nü kutlanan işçi bayramı yerine
24 temmuz ya da 6 mayısın işçi
günü ilan edileceği. Çiftçiler için
de bir hasat bayramı günü be-
lirleneceği kaydedildi. Türk va-
tandaşlığından çıkartılan veya
vatandaşlığını kaybeden yakla-
şık 270 bin kişinin Türkiye aley-
hine yoğun propaganda yaptığı
da ifade edilen raporda, bu ki-
şileri yurda döndürmek için belli
bir süre içinde yeniden başvur-
ma hakkı tanınacağı bildirildi.
Hukuk ve adalet
Hukuk ve adalet sisteminde
yapılacak değişiklikler anlatılır-
ken siyasal partiler ve halkın uz-
laşması sonucu oluşturulacak
yeni anayasada insan haklarının
açıkça ifade edilmesinin zorun-
luluğu vurgulandı. Dernekler
Yasası, cezalann infazı hakkın-
daki yasa, mülkiyet haklanmn
kullanılmasıyla iigili yasalar,
ekonomik ve mesleki alanlarda
kullanılan yasalarda değişiklik
yapmak üzere bir hukuk şûrası
toplanacağı bildirildi.
Kalkınma politikası
DYP'nin kalkınma politikala-
rının anlatıldığı ilk bölümde,
"Ekonomimizin esaa serbest pi-
yasa ekonomisine dayanır" de-
nildi. Enflasyonla mücadele
yöntemlerine de yer verilen ra-
porda, bunun için öncelikle ver-
gi sisteminin temelden iyileştiri-
leceği, bütçe harcamalannın ge-
lire dayatılacağı ve böylece denk
bütçe yapılacağı, bütçe birliği ve
disiplininin kunılacağı belirtildi.
Kalkınmayı sağlayabilmek
için ise enflasyonun durdurul-
masının ardından üretime ve bü-
yümeye geçişin hedeflendiği,
üretim ile birlikte gelir dağüımı-
nın düzeltileceği de kaydedildi.
Dayanışma toplumu
DYP'nin serbest piyasa eko-
nomisi içinde refah toplumunu
amaçladığının da ifade edildigj
raporda, sosyal politikalar da
açıklandı. Refah toplumunun
amaanın dayanışma toplumuna
ulaşmak olduğu vurgulanarak
bu toplüm biçimi şöyle anlatıl-
dı:
"• Herkese insanca yaşama
imkfinlannın yaratıiması, • İş-
sizligin asgariye indirilmesi, Op-
timal istihdama erişilmesi için
imkâniann hızlandınlması, •
Gelir dağılımında adaletsiz uç-
lann törpülenmesi için imkân-
iann hızlandınlması, • Herkean
sosyal güvenceye sahip olması,
• Konut, egitim, sağlık ve ada-
let sorunlannın çözüme bağlan-
ması."
Kazan, Avrupa
Parlamentosu'nda
Basın
ozgürlıığu
boğuluyor
SABETAY VAROL
STRASBOURG — Istanbul
Barosu Başkanı Avukat Turgut
Kazan, Avrupa Parlamentosu'-
nda düzenlediği basın toplantı-
sında Terörle Mücadele Yasası'-
nın Türkiye'nin imzaiadığı Av-
rupa İnsan Hakları Konvansi-
yonu'na aykın olduğunu söyle-
di. Yeşiller grubunun dayetlisi
olarak Strasbourg'a gelen İnsan
Hakları Derneği Başkanı Nev-
zat Helvacı da bir basın toplan-
tısıyla Terörle Mücadele Yasa-
sı'na karşı çıktı.
"Avrupa Birleşik Solu" gru-
bu tarafından Strasbourg'a da-
vet edilen Kazan'ın basın top-
lantısını çok az sayıda basın
mensubu izledi. Helvacı'nın ba-
sın toplantısının da yeterli ilgi
uyandırdığı soyjenemez. Basın
toplantısında Kazan, "Terörle
mücadele yasasımn 140, 141,
142 ve 163. maddeleri kaldırdı-
ğı dogrudur. Ne var ki, 1, 2. ve
7. maddeleriyle çokdaha kay-
pak düşünce suclan yarattıgı-
nı göniyonım. Ayrıca bu yasa-
nın basın özgürluğunü boğup
öldürecegini söylüyorum. Üste-
lik söz konusu yasayla bir dev-
let terörü yaradlacagını
söylüyorum" tarzında konuştu.
Yunanlı Avrupa Parlamento-
su üyesi Mihail Papayanakis,
"Avrupa Birleşik Solu" grubu
adına Turgut Kazan'ı tanıtma
amacına \ önelik kısa bir konuş-
ma yaptı. Papayanakis, Ka-
zan'ı, "Hukuk devleti mücade-
lesinin seçkin şahsiyetlerinden
biri" olarak niteledi.
Daha sonra söz alan İstanbul
Barosu Başkanı Turgut Kazan,
sözlerine "İnsan hakian ibJalleri
deyince önce kendi ülkemden
söz elrnem gerektiğini biliyo-
rum. Ama insan hakları ihlalle-
rine karşı ülkelere, milletlere, et-
nik ve dinsel özelliklere bakarak
farklı değerlendiraıe yapılması-
nı da kabul etmiyorum" şeklin-
de cümlelerle girerek, Yunanlı
parlamenter Papayanakis'in hu-
zurunda Komotini'deki (Gümil-
cine) Sadık Ahmet davasını,
DÎSK ve Barış Derneği davala-
nna benzetti. Kazan, Terörle
Mücadele Yasası'nın terörle hiç-
bir ilgisini olmadığını sözlerine
ekledi ve "Doğrudan doğruya
geliştirmeye çalışüğımız demok-
rasi bedef alınmıştır" dedi.
SHP Seyhan
kongresi
iptal
ADANA (Cumhuriyet Güney
İDeri Biiros») — SHP Seyhan il-
çe kongresi, İlçe Seçim Kurulu
tarafından iptal edildi. "Disip-
lin Kurulu üyesi Teslim Hün-
dül'ün parti tüzüğüne aykın
olarak ilçe yönetiminde yer
aldığı" gerekçesiyle verilen ip-
tal karan Adana il kongresi ön-
cesi tartışmalara yol açtı.
SHP Adana il kongresini bü-
yük ölçüde etkileyecek olan Sey-
han üçe örgıitünün kongresi, se-
çimi kaybeden genel merkezin
adayı Senayi Gedik'in itirazı
üzerine dün iptal edildi.
SHP tl Başkanı Tdmer Ma-
vi, kongre iptal karannı "tüzii-
ğe ve yasalara uygun" olarak
değerlendirirken şunlan söyledi:
"İl disiplin kurulu iiyemiz
Teslim Hündül'ün görevinden
daha önce istifa ettiği söyleni-
yor. Bu, gercek degildir."
Rakibi Senayi Gedik'in 192
oyuna karşın 200 oy alarak, il-
çe başkanhğına seçilen belediye
mecfis üyesi Fethi Güler, iptal
karan için "hazımsızlık" ve
"hizipçilik" dedi. İl Disiplin
Kurulu üyesi Teslim Hündiil ise
üyelikten 6 haziranda istifa et-
tiğini, konunun karar defterin-
de işlendiğıni ancak partiyi ka-
palı bulduğu için il yönetimine
iletemediğini söyledi.
Demirei:"Bursa meydanıyanıyor, ülkeyiyönetenlerin haberi yok mu?
f
Hesapvermekten korkuyorlarDemirel'in "Işte
meydan, meydan
okuyorum, diyorum
ki bu.ülkede el emeği,
ahn teri, göz nurunun
karşılığı ödenmiyor"
sözlerini halk bir
ağızdan "doğru" diye
yanıtladı.
HAKKI ERDEM
KUTLU ESENDEMtR
BURSA — DYP Genel Baş-
kanı Süleyman Demirel, hesap
sorma konusundaki açıklamala-
rının ülkeyi yönetenler için kâ-
bus olduğunu bildirdi. Demirel,
"hesap sorulacagından korktuk-
lan için sandığa gilmiyorlar"
derken, ilk seçimde DYP'nin tek
başına iktidar olacağını
savundu.
Demirel, "milletin sesi" mi-
tinglerini dün Bursa'da sürdür-
dü. DYP Bursa Milletvekili Ca-
vit Çağlar'ın özel uçağı ile dün
Bursa'ya gelen Demirel, havaa-
lanından yine Çağlar'a ait heli-
kopterle stadyuma geçti. Bursa-
da görkemli bir şekilde karşıla
nan Demirel, eşi Nazmive Demi-
rel ile birlikte havaalarundan ko-
nuşma yapacağı Fomara Alanı-
na geçerken, yol boyundaki
apartmanlardan üzerine çok sa-
yıda çiçek ve kırmızı beyaz kâ-
ğjtlardan yapılmış, 1.5 ton kon-
feti atıldı.
DYP'nin "Kırat" otobüsu
üzerinde yanına eşi Nazmiye
Demirel ve DYP Genel Başkan
Yardımcısı Tansu Çiller'i alan
Demirel vatandaşla karşıhklı bi-
çimde geçen konuşmasında,
"Sandık önüniize gelecek. Ço-
ğu gitti azı kaldı. Size bu eziyet-
leri yapanlara sandıkta bir tokat
vuraraksınıy" dedi. Demirel, da-
ha sonra kalabalığa dönerek
"Vuracak mısınız?" diye sordu-
ğunda da alandan, "Vuracağız"
sesi yükseldi.
Konuşmasına, Türkiye"nin
dağlanndan, ovalanndan, mey-
danlarından ses geldiğini ve bu
sesin vatandaşın feryadı olduğu-
nu anlatarak başlayan Demirel,
bir süre önce Bursa'da 10 binler-
ce işçinin "açız" diye bağırdığı-
m anımsattı. Demirel, daha son-
ra Forama Meydanı'nda topla-
nan kalabalıkla karşıhklı konjş-
ma biçiminde geçen konuşma-
sını şöyle sürdurdü:
"Orta stnıf diye bir şey kalma-
mıs. Doğru mu?"
— Doğru
"İşte meydan konuşuyor mey-
dan. Meydan okuyorum bu
meydanda, diyorum ki bu ülke-
de el emeği, alınteri, göznuru-
nun karşılığı ödenmiyor. Doğru
mu?"
Demirel, Altıparmak Caddesinden geçerken konfeti yağmuruna tutuldo.
—Doğru
"Herkes pahahlığın pençesin-
de inim inim inliyor. İşçinin me-
murun aldığı para, aldığı gün bi-
tiyor. İşte meydan, onlara sesle-
niyorum. Gdin bu meydanda
'bunlar doğru degildir' deyin,
Ülkeyi yöneteniere sesleniyo-
rum. Gelin buraya benim söyle-
diklerimin doğru olmadığını
söyleyin. Onlar buraya gelirse.
'bre yalancılar, yalan bu kadar
olur, yalanın kuyruklusu bu'
deyin.
Her meydan Bursa meydanı
gibi yanıyor. Bu ülkeyi yöneten-
lerin bundan haberi yok mu?
Ülkenin, işçisini, memunınu,
çiftçisini, emeklisini, esnafını
yakarak ülkeyi idare edenler
nerede?
Onu da soyleyeyim. 20 ıtıemu-
run bir aylık maaşını toplayın
bunu bir gecede 5 yıldızlı olel-
lerde harcayanlann sizin haliniz-
den ne haberleri olsun. 10 bin
memurun 1 aylık maaşını Çan-
kaya'da tepelerine avize diye
asanlann sizden ne haberleri ol-
sun. Halk cefada Ülkeyi yöne-
tenler sefada.
Bu ülkenin idaresini tesadü-
fen ellerine geçirenler 10 senedir
bu ülkenin insanını inim inim
inletmişlerdir. Halkın feryadını
görmeyenlerin gözü perdeli, ku-
lağı sagır, kalpleri mühürlüdür.
Bunlan çekmeye mecbur musu-
nuz?"
— Hayır.
"İşte ses bu, 'meydanlarda ne
arıyorsun' diyorlarsa, milletin
haksıziığa, pahaJılığa, hırsızltga,
yolsuzluğa karşı sesini anyo-
rum."
— Başbakan Demirel
"Bunlar sizden tokadı, silleyi
yiyecek. Önüniize olsa gelecek
ama, sandığı koltuklannın altı-
na almış kaçıyorlar. Azrailden
kaçar gibi sandıktan kaçanlara
sesleniyorum, bu ülkeyi yönet-
meye bakkınız yok. Var mı?"
— Yok.
"Var mı?"
— Yok.
"Bu milletin bükümeti değil-
siniz diyorum. Doğru mu?"
— Doğru.
Bunlann yolsuzluklannı, pis-
liklerini ancak seçim barajı te-
mizler. Önümüzdeki günlerde
barajı indirmeye kalkarlarsa şaş-
mayın. Ama onlar barajı bire in-
dirse de sıfırlavacaksınız, sıfır-
layacak mısınız?
— Evet... Hükümet istifa.
"Hiç yormayın kendinizi, bir
hükümet yok ki orta yerde yok.
Çünki damarlan kurumustur.
Ülkeyi yönetenlerin yapacağı
şey. Kestirmeden bırakıp git-
mektir.
Sandık önüniize gelecek, ço-
ğu gitti azı kaldı. Size bu eziyet-
leri yapanlara sandıkta bir tokat
vuracaksuuz. Vuracak mısınız?"
— Vuracağız.
Sesiniz daha gür çıksın ki Ye-
ni Zelanda'dan bile duyulsun.
Devleti seyahat kampanyasına
çevirenlere dersini vereceksiniz.
Verecek misiniz?"
— Evet.
Gelin memleketi yolsuzluk-
tan, işsizlikten, pahalıktan kur-
taraiım. Kurtaralun mı?"
— Kurtaralım.
"Kim yapar bunu?"
— Demirel.
"Bunu yapsa yapsa Dogru Yol
yapar. Kim yapannış?"
— Doğru Yol... "Vur vur in-
lesin, Çankaya dinlesin!'
— Bak Aziz kardeşim, Çan-
kaya da Meclis çoğunluğu da se-
nin. Ama bugün hiçbirisi senin
degil. Birisi senin nzan olmadan
oraya çıkıp oturmuş. Öyieyse bi-
ze destek vereceksiniz bunlan
Çankaya'dan indireceğiz. İndire-
lim mi?"
— lndirelim.
"Bu iilkede hırsızlıkian, yol-
suzlukları himaye edenlere ne
yapalım? Hesap soralım. Sora-
lun mı?"
— Soralım.
"İnJesin dinlesin degil, bunu
dinksin işte. Bu besap isi, bugün
ülkeyi yönetenler için bir kâbus
olmuştur. Neden sandığa git- j
mezler? Çünkü besap sorulaca-
gından korkuyorlar. Ama kor-
kunun ecele faydası yoktur.
Sandıktan ne koalisyon çıka-
caktır, ne moalisyon, tek başına
DYP iktidar olacaktır, tek başı-
na DYP."
— Başbakan Demirel...
"Bu ülkede hep beraber iyi
günler için mücadele edelim.
Milletin üzerindeki değirmen ta-
şınj kaldıralım, karanlık devri
kapatalun. Ben meydandan ala-
cağımı aldım. Herkes de aldı.
Bu azminiz, inancınız önünde
Çin Seddi olsa bile aşmanızı
saglayacaktır."
Miting alanına gelişinde,
SHP il büıasında bulunan bir
grup SHP'li tarafından da el sal-
lanarak selamlanan Demirel,
mitingten sonra 30. Uluslarara-
sı Bursa Festivali'nin açılış töre-
nine katıldı. Demirel açılış prog-
ramında yer alan ve İstanbul
devlet opera ve balesi tarafından
seslendirijerı Yunus Emre oro-
toryasını izledi.
IZLEIVIMLER
Bursa'da 'Babalar' Günü
CELAL BAŞLANGIÇ
BURSA — Önümüzdeki pazar "Ba-
balar Günü". Bursa'daki bazı dükJcân-
lar pankart asmış: "Saygıdeğer babala-
rımız, gününüz kutlu olsun."
Bursa'nın sokakları, DYP bayrakla-
rıyla donatılmış. Afişlerde "millettin se-
si Demirel geliyor" "Büyük lider Demi-
rel, hoşgeldiniz" yaayor. Demirel'in
posterleri asılı elektrik direklerinde.
Üzerlerindeki yazılarda iki tema işleni-
yor: "Güçlü lider", "Hesap soracağız".
Balkonlardan, binalann çatılarından
DYP amblemii pullar yağıyor. Fomara
Alanı tıkhm tıklım dolu. Önceki hafta,
Türk-İş miting yaptı aynı alanda. Ger-
çi dün Demirel, o kalabalığı aşamamıstı,
ama alandaki coşku, mitinge katılanla-
nn duyarlılığı, canlılığı altı çizilmeye de-
ğerdi.
Demirel'i getiren Cavit Çağlar'ın
"Nergis" helikopteri, alanın üzerinde
görülünce, insanlar arasında büyük bir
dalgalanma oldu. DYP'nin otobüsü Kı-
rat'ın üzeri o sırada bir gazino sahnesi
gibiydi. Saz heyeti oturmuş çalıyor,
türkücü Burhan Çaçan da söylüyordu.
Helikopter, Uç tur attı alanın üzerinde.
Bir alkış koptu.
FCısa bir süre sonra Demirel, üstü açık
bir Limuzinin üzerinde alana girdi. Or-
talık yıkılıyordu. Demirel'den kısa bir
süre önce Tansu Çiller girmişti alana.
Çiller, üzerinde beyaz tay^örüyle otobü-
sün üzerine çıktığında, alan alİcıştan çın-
lıyordu. DYP gibi tabanı muhafazakâr
bir partide genel başkan yardımcısı ola-
rak çağdaş görünümlü bir kadının böy-
lesine ilgi görmesi de altı çizilecek bir
başka olaydı.
Demirel, pul yağmuru altında, yanın-
da eşi Nazmiye Demirel'le birlikte çıktı
seçim otobüsü Süvari'nin üzerine. Naz-
miye Demirel de kırmızı bir tayyör giy-
mişti. Çiller'le yan yana geldiklerinde,
alanı süsleyen DYP bayrakları gibi ol-
muşlardı; kırmızı-beyaz. Demi'-erin ko-
nuşacağı otobüsün hemen önünde de
kadınlar toplanmıştı. DYP lideri de ya-
nında iki kadınla duruyordu mikrofo-
nun önünde. Demirel'i kendisi gibi
Ispartah olan İbrahim Gürdal sesi kı-
sık kısık takdiın ederken, otobüsün üze-
rindeki bu çağdaş görünümc uygun bir
söylemi kullanıyordu: "Önce insan, ön-
ce ekmek, önce gerçek demokrasi diyen
Süleyman Demirel..."
Demirel, dün kürsude boJ bol hesap
yaptı. Bursa'daki yağmur sıcağına kar-
şın alana toplanan on binlerce kişi de
Demirel'in bu hesaplannı duydukça li-
derini alkışladı, iktidara kızdı. Demirel
1
in ilk hesabı şöyleydi:
— 20 memurun bir aylık maaslannı
toplayın. Bunu bir gecede beş yıldızlı
otellerde sarf eden sizin halinizden ne
anlar.
DYP liderinin ikinci hesabı da
"avize" üzerineydi;
— 10 bin memurun maaşını toplayın.
Beş milyar eder. On bin memurun pa-
rasını tepelerine Çankaya'da avize diye
asanlann sizden ne haberi oisun.
Üçüncü hesabı için, önce bir sapta-
ma yaptı Demirel: „
— Bunlann pisliğini, bunlann yolsuz-
lugunu ancak baraj teraizler.
Alandaküer bu "baraj"dan, önce De-
mirel'in suyu kast ettiğini sandı. Ancak
daha sonra hesap yapa yapa anlattı De-
mirel "baraj"ı:
— Bunlar bu barajı indiririerse şaş-
mayın. Şimdi ynzde 10.9'a indiririerse
siz 8'e indirin. 7'ye indiririerse siz 6'ya
indirin. Barajı l'e indirirlerse siz sıfıra
indirin.
Alan alkıştan yıkılıyordu.
Demirel, dün İcendisini dinleyenlere
her sorduğunun yanıtını çok gür sesle
aldı.
— Bu ülkeyi yönetenlerin gözü kör,
kulağı sağır, kalbi mühiiıiüdür. Bunla-
rı çekmeye mecbur musunuz?
Bir gürültü koptu:
— Hayır...
Demirel bu soruyu üç kez yineledi.
Üçünde de insanlar ses telleri yutıhrca-
sına haykırdı:
— Hayır...
Demirel, Bursa'dan yeni bir hamleyi
daha başlattı. DYP lideri bugün ve ya-
nn Bursa'yı ilçe ilçe, kasaba kasaba ge-
zecek. ANAP kongresi öncesi, güçlü ol-
duğu bir yörede böylesine bir geziye çık-
ması, dikkate değer. Cumartesi günü de
Demirel, İstanbul'da yığınsal olarak ger-
çekleştirilmesi planlanan "DYP'ye
kaulım" törenlerinde bulunacak. Bu tö-
renler de tam ANAP kongresinin yapıl-
dığı günlere rastbyor.
Dün Bursa'da "Baba'nın günü"ydü.
Demirel, önümüzdeki pazar kutlanacak
"Babalar Günü"ne kadar sürecek eta-
bın ilk durağı olan Bursa'da gördüğü il-
giden memnundu. Önümüzdeki pazar
"Babalar Günü'V Bursa'daki bazı dük-
kânlar, pankartlarını asmıştı bile:
"Saygıdeğer babalanmız, gününüz
kutlu olsun".
Çakmur:
Hesabımız
ve alnııııız
açık
İzmir Belediye
Başkanı Yüksel
Çakmur, dün Çınar
Sineması'nda 3 bin
kişiye deterjan
konusundaki rüşvet
suçlamalarını
yanıtladı.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bii-
rosu) — Buyukşehir Belediye
Başkanı Yüksel Çakmur, TAN-
SAŞ'ın deterjan alımlanyla iigili
rüşvet iddialarmı yanıtladı. De-
terjan firmasıyla yapılan satış
anlaşması karşılığında Eşrefpa-
şa Hastanesi'ne 9.7 milyar lira
karşılığında tıp gereçleri yardı-
mı ahndığını acıklayan Çak-
mur, "İzmirliler, EgelUer için,
halkımızın sağlıgı için bu tür
yardımlan alraayı siirdürece-
ğiz" dedi.
Çınar Sineması'nda dün ya-
pılan toplantıya iddiaları orta-
ya atan Sabah ve Yeni Asır Ga-
zetesi yöneticileri katılmadılar."
Yaklaşık 3 bin kişinin izlediği
"açık tartışma toplantısı" için
Çınar Süıeması'mn dışına kapa-
lı devre televizyon kuruldu. Si-
nemaya giremeyenler, tartışma-
yı buradan izlediler. Bu arada
soru sormak isteyen bir deterjan
firmasmın yetkilisine Yüksel
Çakmur, "Rüşvet kanıtmı getir,
ondan sonra konnş" diyerek
söz vermedi.
Toplantıya katılanlar arasın-
da Ege Belediyeler Birliği, Ba-
kırçay Belediyeler Birliği üyesi
belediye başkanlan, siyasi par-
tilerin temsilcileri, il genel mec-
lisi, belediye meclisi üyeleri,
muhtarlar ve gazetecilerin yanı
sıra SHP milletvekili Veli Ak-
soy, İstanbul İl Başkanı Ercan
Karakaş, EBSO Meclis Başka-
nı Şinasi Ertan ile meslek oda-
Iannın temsilcilerinin de bulun-
duğu gözlendi.
"Firmadan tıp
gereçleri alındı"
Çakmur, açıklamalarında
TANSAŞ mağazalarında üriin-
lerinin satışı konusunda anlaş-
ma yapılan Lever firmasından
bazı modern tıp gereçleri alın-
dığını açıkladı. Firmadan üni-
versite hastaneleri dışında hiçbir
sağlık kuruluşunda bulunmayan
bilgisayarlı tomografi aygıtı,
böbrek taşı kırma makinesi, ke-
mik dansitometresi, iki hemodi-
yaliz makinesi, ultrasound aygı-
tı, röntgen aygıtı, ameliyathane
için buharh ve gazlı sterilizatör,
spor yaralanmalan merkezi için
çeşitli malzemeler ve iki ambu-
lans ahndığını kaydeden Çak-
mur, bunlann toplam değeri-
nin, KDV dışında olmak üzere,
9 milyar 710 milyon lira oldu-
ğunu söyledi.
"Alımları kurullar
yapar"
Çakmur, uluslararası kuru-
luşlarla baş etmenin kolay ol-
madığını, deterjan firmasımn
rekabeti ve bunun yarattığı
ucuzluk ortammın sadece hal-
kın yaranna olduğunu belirtti ve
"Deterjan firmaları, TANSAŞ
karşısında çaresiz kalıyorlar"
dedi. Çakmur, "Bu alımlara ka-
rar veren kumlun üyeleri olarak
halka çıkar sağladığımız için şe-
ref duyuyoruz, onur duyuyo-
ruz. Bu alımlardan hiçbir kişi-
sel çıkar sağlanmadı. Her şey
apaçık ortada, hiç kimse haram
yedi diyemez, alnımız açık. Bu
mu rüşvet, bu mu suistimal?"
dedi.
Rüşvet iddialanm öne süren
gazete yöneticilerine de savun-
ma hakkı veren Çakmur, kim-
senin söz almaması üzerine
"Hukuki haklarımı kullanaca-
ğım. Söz konusu gazetelere taz-
minat davası açacağım ve alaca-
ğım para ile belediye hastanesi-
ne veni sağlık araçları
alacaâim" dedi.