Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/4 HABERLER 12 HAZÎRAN 1991
Işkence iddiası
• KOCAELİ (AA)—
lzmit'te bir süre önce
gözaltına alınan 4 kişi, adli
tıp ve hükümet
tabipliğinden aldıklan
raporları göstererek
kendilerine işkence
yapıldığmı iddia ettiler.
Nevruz kutlamalan
sırasında ve sonrasında
Kocaeli Emniyet
Müdürlüğü siyasi şube
ekiplerince gözaltına alınan
Secaattin Şekerci, Murat
tskenderoğlu, Cern Tat ve
Oktay Kahraman adlı
kişiler, SHP il binasında
düzenledikleri basm
toplantısında, poliste fiziki
ve psikolojik işkence
gördüklerini söylediler.
Secaattin Şekerci, Eyüp
Adli Tıp Şube Müdürü'nün
kendisine yapüan işkenceyi
belirleyen 7 günlük raporu,
Oktay Kahraman ise tzmit
Merkez Hükümet
Tabipliği'nin vücudundaki
ezik ve darbe izlerini tespit
edilmesmi içeren raporu
basın mensuplanna
gösterdı.
"NAIÖ
belgeleri"
davası
• ANKARA (AA)— MSb
NATO ve Antlaşöıalar Şube
BaşkanlığYnda uzman
yardımcısı olarak görev
yaptığı sırada, gizli ve
hizmete özel belgeleri
alarak evinde bulundurduğu
gerekçesiyle hakkında dava
açılan îrfan Kaya Ülger'in
yargılanmasına devam
edildi. Savcı, sanığın
TCK'nın 135-2. maddesine
göre 5 seneye kadar ağır
hapis cezasıyla
cezalandırılmasııu istedi.
Ankara Genelkurmay
Askeri Mahkemesi'ndeki
dünkü duruşmaya, sanık
trfan Kaya Ülger ile
avukatlan Şevket Kazan ile
Mehmet Söğük katıldılar.
Mahkeme Başkaru, sanık
avukatlanna ek savunma
için süre verilmesini
kararlaştırarak duruşmayı
başka bir güne bıraktı.
Odabaşı'na
soruştunna
• Istanbul Haber Senisi
— Pen Kulübü üyesi şair
Yılmaz Odabaşı hakkında
"Şeyh Sait Isyanı" adlı
kitabı nedeniyle soruşturma
açıkiı. lstanbul DGM
Savcıhğı'nca, kitapta 3113
sayılı Terörle Mücadele
Yasası'nm 8. maddesi
gereğince açılan
soruşturmada, Odabaşı'nın
yayın yoluyla bölücü
propaganda yaptığı ileri
sürüldü.
Murtaza
Kaya'ya otopsi
• tstanbul Haber Servisi
— Kanarya'da bildiri
dağıtırken polisle girdiği
çatışmada ağır yaralandığı
öne sürülen ve kaldınldığı
hastanede ölen Murtaza
Kaya'nuı cesedi, otopsi
yapılmak uzere Adli Tıp
Kurumu'na gönderildi.
lstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi öğrencisi
Murtaza Kaya'nın cesedini
tstanbul Tıp Fakültesi
Hastanesi Morgu'nda Adli
Tıp Kurumu'na götürmek
üzere, ağabeyleri Dr. Eşref
Kaya Kastamonu'ndan,
Tevfık Kaya da Kars'tan
tstanbul'a geldiler.
Özçeri'nin
veda kokteyli
• ANKARA (AA) —
Dışişleri Bakanlığı
müsteşarı Tugay Özçeri'nin
Türkiytfnin NATO Daimi
Temsilciliğine atanması
dolayısıyla bu akşam bir
kokteyl verildi. Hilton
Oteli'nde verilen kokteyle
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş,
Devlet Bakanı Vehbi
Dinçerler, Dışişleri Bakanı
Ahmet Kurtcebe
Alptemoçin, Milli Savunma
Bakanı Mehmet Yazar, bazı
milletvekilleri, diplomtik
misyon şefleri, üst düzey
bürokratlann da aralarmda
bulunduğu kalabahk bir
davetli topluluğu katıldı.
Ertan Sert
tahliye oldu
• İZMtft (AA) —
Marmaris Hayali Ihracat
davasından sanık Ertan
Sert, kaldığı Uşak
Cezaevi'nden dün tahliye
oldu. Izmir DGM
tarafından 9 yıl 2 ay hapis
cezasına çarptınlan Ertan
Sert'in, bir süre önce
yürürlüğe giren Terörle
Mücadele Yasası'ndan
yararlandıgı bildirildi.
Yargıtay'ın Ertan Sert'in
tahliyesine ilişkin kararı
önce Izmir DGM'ye
telgrafla tebliğ edildi.
Buradan da Uşak
Cezaevi'ne iletilerek Ertan
Sert'in tahliyesi gerçekleşti.
Yüksel Çakmur, TANSAŞ'taki rüşvet' suçlamasına karşı afışlipropagandayapıyor
Halk, rüşveti tarüşacakBaşkan Çakmur, TANSAŞ'ın deterjan
alımlanyla ilgili rüşvet suçlamalannı bugün
Çınar Sineması'nda yanıtlayacak. Halk
önündeki toplantı "açık tartışma" şeklinde
olacak. Çakmur halkm sorulannı tek tek
cevaplandıracak.
HÜSEYtN ERCİYAS
İZMİR — TANSAŞ'ın deter-
jan alımlanyla ilgili rüşvet sav-
lan üzerine 'açık tartışma' dü-
zenleyen Büyükşehir Belediye
Başkanı Yüksel Çakmur, 'afış-
lerle karşı propaganda' yöntemi
uyguluyor.
Siyasal iktidarı 'belediyelere
karşı tutum içinde olmakla' suç-
layan Çakmur, belediyeye yöne-
lik kimi uygulamalar karşısında
afışlerle halka yakınıyor.
Büyükşehir Belediye Başkam
Yüksel Çakmor'un TANSAŞ'-
ın deterjan ahmlanyla ilgili rüş-
vet savlannı yanıtlayacağı 'açık
tartışma' bugün Çınar Sinema-
sı'nda yapılacak. Kent yönetici-
lerinin, belediye başkanlannın,
il genel meclisi, belediye mecli-
si üyelerinin, gazetecilerin,
muhtarlann, yurttaşlann, konu-
ya ilgi duyan herkesin çağrılı ol-
duğu toplantıda Çakmur, Yeni
Asır ve Sabah gazetelerince di-
le getirilen rüşvet savlannı ya-
nıtlayacak.
Bu arada, kent merkezinde
yurttaşlann yoğun olarak bu-
lunduğu hareket noktalan de-
terjan alımlarında rüşvet savla
nna ilişkin afiş ve pankartlarla
donatüdı. Bu pankart ve afişler-
de, "TANSAŞ tüm çirkin oyun-
lan halkımızdan yana bozmaya
devam edecek. Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Yüksel Çakmur,
deterjan gerçeğini Çınar Sine-
ması'nda anlatacak" denildı.
Izmir Büyukşehir Belediyesi'-
nin siyasal iktidann çeşitli uygu-
lamalarına ilişkin "afışli karşı
propagandası' da sürüyor. Be-
lediyenin körüklü otobüslerin
getirilememesi üzerine başlattı-
ğı afışli karşı propaganda yön-
temi giderek yaygınlaşıyor.
Büyükşehir Belediyesi ekiple-
ri de kentin her yanındaki ilan
panolannı yeni hazırlanan afiş-
lerle donatmaya hazırlanıyor.
Bu afişlerden birinde ANAP'm
26 Mart yerel seçimleri öncesin-
de belediyelerin 'eli kolu baglı
adam' durumunda gösterildiği
ve "Eli kolu baglı bir belediye
başkanı ister misiniz" sorusu-
nun yöneltildiği ilanının kupü-
rü yer alıybr. Bu kupürün son-
rasında 'iktidar sözünde dunı-
yor' deniyor.
Belediye gelirlerinin kırpılıp,
kaynaklannın kurutulduğu kay-
dedilen dev afişlerde iki yıl için-
de gerçekleştirilen yatınmlar sı-
ralanıyor ve 'sevgüi İzmirliler'
diye başlayan metin, "Ama bi-
n yıldıramadılar. Hizmet diren-
cimizi kimse kıramayacak" söz-
leriyle son buluyor. 'Enflasyon
ülkeyi kavuruyor' başhğı altın-
da hazırlanan ve kentin çeşitli
kesimlerindeki ilan panolannın
yam sıra tüm otobüslere, bele-
diyeye ait yapılara, duraklara
asılan afişlerde de ulaşım hiz-
metlerine yapılan zamlar savu-
nularak iktidann uygulamaları
eleştiriliyor. Bu afişlerde şöyle
deniyor:
"Bilet ücretlerini 2 Haaran
1990'da yükselttik. O tarihte
mazotun litres 1184 liraydı, bu-
gün 2030 lira oldu. Mazot fiya-
tı yüzde 95 arttı. Biz göreve gd-
diğimizde lastik 230 bin liraydı,
şimdi bir otobüs lastiği 700 bin
liradan satdıyor. Biz bilet fıyat-
lannı yüzde 40 civannda yük-
seltmek zorunda kaldık. Sizle-
re söz veriyoruz, hükümet ma-
zot fiyatlannı indirsin, biz de bi-
let fiyatlannı düşürelim."
SHP il, ilçe, belediye başkan-
lan, SHP'li il genel meclisi üye-
leri ile SHP'li belediye meclis
üyeleri dün bir bildiri yayımla-
yarak detarjan olayı ile ortaya
atılan savlan kınadılar. Açıkla-
mada, konunun dayanaksız,
kasıtlı ve sonımsuz bir iddia ol-
duğu belirtildi.
SHP'NİN HAVUZBASI KOKTEYLİ
Inönü'yle Baykalyan yana gelmedi
CELAL BAŞLANGIÇ
tstanbul
"yaz şaşkınlı-
gV'nı yaşıyor.
Hilton Oteü'-
nin bahçesinde
yeşilin tonları
yarışa girmiş.
Havuzbaşma inen merdiven,
yeşilden bir tünelin içinden ge-
çiyoT sanki. Çiçek kokulannda
yapay parfümlerin izleri var.
Merdivenin başında SHP
Genel Sekreteri Hikmet Çeün,
yardımcüan Ertuğrul Günay \ e
Abdülkadir Ateş konukları
karşıhyor. Dünyanın dört bir
yanından gelen "sosyalistler"
havuzun başına toplanmış
VViDy Brandt, Şimon Perez,
Celal Talabani, karı koca
Cum-blatlar... SHP de tam
kadro havuzun başında nere-
deyse. Erdal tnönü, Deniz Bay-
kal, Yüksel Çengel, Ismail
Cem, Etem Cankurtaran, Mus-
tafa Kul, Tayfur Ün, Kamer
Genç, Eşref Erdem, Mehmet
Kahraman, Onur Kumbaracı-
başı, Fikret Ünlü, Mustafa Sa-
ngul, Cemal Seymen, Nuretün
Sözen, Yüksel Çakmur, Celal
Doğan, Fatma Girik, Ercan
Karakaş...
Hoş bir ortamda politikanın
"ciddiyeti"ne uygun giyinmiş
şık insanlar...
Havuz başına gelen SHP'li-
ler Brandt'a, Perez'e, Talaba-
ni'ye şöyle bir göz atıp gördük-
leri ilk tanıdıklarının yanında
alıyorlar soluğu:
— Seyhan kongresini bizim-
kiler mi kazandı, onlar mı?
Sorduğu kişi de en çok Ko-
caeli kongresini merak ediyor:
— tki yönetim kurulu üyesi
eşit oy almış kongrede. Acaba
kurayı onlar mı kazandı biz mi
kazandık?
tnönü de Baykal da havuzun
başında. Ancak ayn ayn nok-
talarda duruyorlar. Kokteyl
boyunca hiç karşılaşrmyor tnö-
nü'yle Baykal. Bir gazeteci tnö-
nu'ye "Sayın Baykal'ın gelme-
sini nasıl karşüıyorsunuz" di-
ye soruyor. Inönu bu soruyu
nasıl "karşdayacagV'nı bilme-
menin şaşkınlığıyla "Nereler-
de, göremedim ben" diye ba-
kınıyor. Baykal havuzbaşının
bir köşesinde duruyor. Yanma
gelenlerin çoğu, kendisini des-
tekleyenler. Kokteyle "sızmış"
delegeler, arkasında delege des-
teği olan belediye başkanlan
"el üstünde" tutuluyor. San-
gül Şişli delegelerini İnönü'ye
"kaydırmış." Beyoğlu Beledi-
ye Başkanı Hüseyin Aslan'a
"Sen de benim gibi yapacaksın
degil mi" diye soruyor. Aslan'-
ın tebessümü "ortada."
tsmail Cem İstanbul'un ilçe
kongrelerinden neredeyse bir
ay önce tek tek delege hesabı-
m yapmıştı. "Hepsi tuttu" di-
BAYKAL — Kokteylde, milletvekilleriyle söyleşü. (Fotograf: Erdoğan Köseoğlu)
yor Cem, "Bir tek Bakırköy dı-
şmda. " Bakırköy'ün yüze ya-
kın delegesi var. "Siirpriz" bir
sonuçla genel merkez yanlılan
kazandı. tşte Cem hesabmda
Bakırköy'ü tutturamayınca,
Baykal yanlılan Genel Mer-
kez'den yaklaşık yüz fark yi-
yorlar. Genel Merkez desteğiy-
le Bakırköy ilçe Başkanı olan
Seyit Ali Güneş, Baykal'ın ya-
mndan gülerek geliyor:
— Sayın Baykal bana kızdı.
'Partide bir sıçrama, bir ham-
le yapacaktık, önümüzü tıka-
dın' dedi. Ben de 'Hep kendi-
nize çalışacağınıza biraz da
partiye çalışın' karşılığını ver-
dim.
"Sosyal Demokrasi Günde-
mi" adlı kitabı piyasaya yen:
çıkan Asaf Savaş Akat geliyor
bir ara Baykal'ın yanma. Bay-
kal, Akat'ın çanşmasını övü-
yor. Akat "kaülımci demokra-
siyle kalkınma modeli"nden gi-
rip Baykal "a "Güney Kore mo-
deliyle kalkmma"yı dokundu-
ruveriyor.
Genel Merkez yanblan Bay-
kalaları suçluyor:
— Parti iktidara yürüyor.
Şimdi yapılan anketlerde yüz-
de 20'lerde görünse bile secim
atmosferinde, sandık başında
bu oran daha çok yükselir. An-
cak Baykalcıların 'parti içinde
kavga varmış' gibi bir görüntü
yaratmalan, oylarda sıçrama-
yı engelliyor.
Baykalcılann yaklaşımı ise
başka bir boyutta:
— SHP tıkanma noktasın-
dadır. Genel Merkez'in kazan-
dığı yerierde bile kongrelerde
oylar neredeyse başa baş çıkı-
yor. Bu, şu andaki genel baş-
kamn partide ancak yüzde
50'ye yakın destek aldığını gös-
terir. SHP'nin bu tıkanıklıktan
çıkması için görüntüsünü, po-
litikasını, bazı anlayışlannı ve
hatta liderini değiştinnesi gere-
kir.
Bu iki görüş, kendi içlerinde
kümeleşmiş genel merkezciler
ve Baykalcılar arasında yankı-
lanıyor. "Delege hesaplan"-
nın, "N olacak bu SHP'nin
hali"nin dışında üçüncü bir ko-
nu da Baykal'ın yeniden genel
başkanlığa aday olup olmaya-
cağı. Baykal'ın çevresinde ke-
netlenmiş çekirdek kadronun
göruşü "Baykal aday olmalı."
"Delege hesabı tutmaz, Baykal
kaybederse büyük yara almaz
mı" endişesini ise başka bir
formülle çözmeye çalışıyorlar.
"tnönü'yü destekleyenler ara-
sında bile partinin tıkandıgını
kabul edenler var. Degişik itti-
faklarla, delege hesaplan ku-
rultayda neden tersine çevril-
mesin. Örneğin Baykal'ın yanı-
na şu anda yönetimden pek
hoşnut olmayan kişilerle hatta
bir Aydın Güven Gürkan, bir
Ercan Karakaş'la yani degişim-
den yana olanlarla kurulacak
ittifaklar, kurultayda yepyeni
bir tablo çıkartabüir."
SHP'liler kokteylden "par-
ti içi hesaplan"nı yapa yapa
ayrıhyorlar. Gece aynı hesap-
lar otel lobilerinde, restoranlar-
da yapılacak. Akşama doğru
da havuzbaşındaki yeşiller da-
ha bir koyulaşıyor. Havada
"yaz şaşkınlıgı..."
DEMIREL
6
Miüet
iradesiyle
yenileşeceğiz'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DYP Genel Başkanı
Sükyman Demirel, Turkiye'nin
önümüzdeki 10 yıl içinde, özün-
de millet iradesi olan bir yeni-
leşmeyi mutlaka gerçekleştirece-
ğıni bildirdi. Demirel, Cumhur-
başkanı Turgut Özal ile sanayi-
ciler arasındaki 'horoz' tartış-
masına ilişkin sorulan, 'ugi ala-
nımın dışında' yanıtını verdi.
DYP lideri Demirel, dün Da-
nıştay Başkanı Ekrem tspir ile
Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar
Konfederasyonu'nu ziyaret etti.
Demirel, Ispir'i Danıştay Baş-
kanlığı'na seçilmesi nedeniyle
kutladığı ziyarette, 1991 hazira-
runda devletin topyekûn yenileş-
me, islahat ve restor-asyon iste-
diğini bildirerek "Türkiye önü-
müzdeki 10 yıl içinde, özünde
millet iradesi olan bir yenileşme-
yi mutlaka gerçekleştirecekür"
diye konuştu.
Henüz devletin halk tarafm-
dan tümüyle kucaklanır dururn-
da olmadıgını belirten Demirel,
hukukun üstünlüğüne dayalı
devletin, sevgi, adalet, şefkat ve
eşitlik müessesesi olduğunu bil-
dirdi.
Demirel, TESK genel merke-
zini ziyareti sırasında da
TBMM'de bir süre önce kabul
edilen bir yasa üe konfederasyo-
nun odaya dönUşmesini kutladı.
TESK Başkanı Cemal Tercan
da enflasyon, faiz ve kredi uy-
gulamalanndan yakındı ve enf-
lasyonla mücadele için esnafın
desteklenmesi gerektiğini
savundu.
Demirel ise TESK'nin bir ka-
mu kuruluşu olduğunu, bu ne-
denle kendisine devletçe bina
verihnesinin normal olduğunu
anlattı ve "Zaten kimse onu
eleştirmiyor. Eleştirilen öyle
yüksek fıyatla bina kiralanma-
sıdır. Eger kendisine bina lazun-
sa alır. O kadar yüksek fiyata
kiralamanın izahı (evkalade
güçtür" diye konuştu.
Demirel, DİSK'in durumu
anımsatılarak "Devlet bir yan-
dan yasa çıkararak bir işçi ör-
gütünün tüm malına mülküne d
koyuyor, bir yandan esnaflara
bu şekilde destek veriyor. Bu çe-
üşkiyi nasıl yorumluyorsunuz?"
sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"tkisi birbirinden ayn. Dev-
let dunıp dururken işçi kurulu-
şunun malına el koymamış.
AP'nin, CHP'nin de malına el
koydıüar. Daha önce el kon-
muş, şimdi iade etmemiş. thti-
lal tasamıfuna hak vermem
mümkün degil."
Demirel, özal'ın ANAP
kongresi ile ilgili açıklaması ve
iktidarı eleştiren bazı kesimlere
yönelik 'horozlar' sözleri anım-
satılınca ise "ilgi alanım
dışında" dedi.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇEtiNKAYA
KÜRDİSTAN YURTSEVER BİRLİĞİ LİDERİ CELAL TALABANİ:
6
Ozal, Tank Aziz'e kanmasırîCAUTM ATPAv
s ı
tecritten kunulmaya çalışacak. sağlandı mı? ğunu kabul etmiyorlar. Biz Kerkük'ün
ŞAtllN A L f A l — Özal'dan btklediğiniz nedir? TALABANt — Evet, özellikle Irak bir Kürt kenti olduğunu iddia etmiyoruz,
Kürdistan Yurtsever Birliği örgütü li- TALABANt — Şahsen Cumhurbaş- Kürdistanı'nda durumun normalleştiril- Kürtlerle birlikte Türkmenlerin yaşadı-
deri Celal Talabani, Sosyalist Enternas- kanı özal'ın Tank Aziz ve Irak rejimi ta- mesi, Kürdistan'ın özerkliği ve Irak ulu- ğı, ama Kürdistan sınırlan içinde bir kent
yonal konsey toplantısma katılmak üzere rafından aldatılmasma izin vermeyece- sal birliğinin korunması konusunda an- olduğunu söylüyoruz. Önceleri Kerkük
Istanbul'da bulunuyor. Talabani ile Bağ- ğini umuyorum. Cumhurbaşkanı Özal'ın laşmaya vanldı. Fakat Irak hükümetiy- ilinde hiç Arap yoktu. Arap kabileleri
dat'ta yürütülmekte olan özerklik görüş- ABD ile işbirliği yaptığını, en azından le anayasa konusunda anlaşmazlıklan- sonradan buraya yerleştirüdi. Bu Arap-
meleri, Türk hükümetiyle ve SHP ile iliş- Ankara'daki Irakh TürkmenleTİ dinledi- mız var. Irak hükümetinin önerdiği ana- laştınna ve milli baskı politikasından
kiler, PKK hakkındaki görüşleri üzeri- ğini sanıyonım. Türkmen Milliyetçi Par- yasayı kabul edemeyiz. Bu BAAS parti- yalnızca Kürtler değil Türkmenler de za-
ne uzun bir görüşmemiz oldu. Görüşme- tisi'nin genel merkezi şimdi Ankara'da si için bir program olabilir, ama Irak hal- rar görüyor.
mizin uzunca bir özeti şöyle: bulunuyor. kı için bir anayasa olamaz. Irak
Sayın Talabani, Tank Aziz Cumhur- — Kürdistan Demokrat Partisi Başka- hükümetinin tasansı BAAS partisinin , ~ sosyalist tnternasyonal (S»L) top-
başkanı Özal'la görüşmek üzere Anka- tu Mesut Barzani, Bağdat'ta Saddam re- iktidar tekelini ve Saddam Hüseyin kül- lan^ma katıhyorsunuz. SEden ne gıbı
ra'ya geliyor. Özal'dan büyük olasılıkla jimiyle görüşmelerde bulunurken siz türiinü sürdürmeyi amaçlıyor. Biz hükü- T ^ / 7 £ ? î 5 t o r
5 u n n z
1
>
,
üişkflerin nonnalleştirilmesini, belki pet- Economist dergisine elde silah bekledi- metin bir kunıcu meclis için serbest se- lALABANi f ^ ^ dempkratlar-
rolboruhattmmaçılmasınıisteyecek.Bu giııizi söylediniz. Barzani ile aranızda gö- çimler yapmasmı, kurucu meclisin hazır- I L , ^ ^
1
? ^ * ^ ıT «rfı
konuda ne düşünüyorsunuz? riiş aynlığı mı var? layacağı anayasanın halkoyuna sunula- oette kı özel bır dönem. Başkan Wılly
TALABANt — Cumhurbaşkanı TALABANt — Hayır, Mesut Barza- rak onaylanmasını öneriyoruz. Sözde Brandt, Genel bekreter Luıs Ayala Baş-
özal'm BM Güvenlik Konseyi kararla- ni'nin başında olduğu heyet ben dahil "Devrim Komuta Konseyi"nin sözde ^ l i
^ m h
W?* b l z e
ouyük yakmlık
nna uymaya devam edeceğine inanıyo- bütün Kürt liderlerini temsU ediyor. Be- "BAAS Devrimi"nden baştan beri so- f^f™"-
S E
L
d e n mo
J^
v e
^
d e s
"
rum. Tank Aziz belki Türkiye'yi Kürt nim söylediğim, görüşmelerde bulunur- rumlu olduğu, dolayısıyla konseyin ik- «K Deiüiyoruz. »
-
ra
n
?f
>
ispanya, isveç gı-
halkına karşı işbirliği için iknaya çalışa- ken Irak hükümetine teslim olmadığı- tidan ulusal meclise devredene kadar gö- ™ sosyaiıstlenn ıktıdarda olduğu ulke-
cak. Türk yetkililerini, aksi takdirde mız. Kürk sorunu için siyasi ve barışçı revde kalması konusunda direniyorlar. ' ,
a e ı
L
l r a
,. ^ ^ ^ » n a a n yaicmp yı-
Kürtlere özerkük vermekle tehdit edecek. bir çözüme ulaşmak için elimizden ge- tkinci olarak, özerk Kürdistan'uı sınır- «Jf1 K ü r d j s t a n m
^P1
^ mş^1
.l c ı n m
-
Belki de Türkiye"de eski zihniyetin hâlâ leni yapıyoruz, ama Irak Kürt halkına yi- lan konusunda anlaşamıyoruz. Mende- '! aesteK vermeierını; Jrak rejımı uzerın-
geçerli olduğunu sanıyor. Tank Aziz bel- ne savaş açarsa teslim olmayacağız. De- li'nin bir Kürt kenti olmadıgını, Hani- d e 1
>u
.n
,l e n
.n h a W
a n m n
tanınmas! ıçın
ki Türkiye ile ilişkileri düzeltmek için ti- mokratik ve çoğulcu Irak çerçevesinde kin, Sincar giW kentlerin ise sözde ulu- eeremı oaslcıyı surdurmelennı ıstıyoruz.
caret yollannı acmak; sonra da boru hat- Kürt sonınuna kalıcı bir çözüm buluna- sal güvenlik gerekçeleriyle Kürdistan'a -f I»KK
tının açılmasına ikna için çalışacak. cağını umuyonız. Ama kendimizi savun- dahil ohnamasım istiyorlar. Kerkük'ün " ^ ^ * , ,
Türkiye ile ilişki kurarak, Kürtlere karşı mak gerekirse buna hazınz. bir Arap kenti olmadığını kabul ediyor- 1 urltiye Bin yeaı
saldırısından sonra düştüğü uluslarara- — Saddam'la görüşmelerde ilerleme lar. ama Irak Kürdistanı'na dahil oldu- gerçeklerİBİ göraıeli
Dayatmacılık Delege
Anarşisini Doğurur...
ŞHP'de neler olup biliyor şöyle bir dönüp bakalım mı?
ilçe kongrelerinden sonra il kongreleri kıran kırana bir mü-
cadele içinde geçiyor. Parti içi demokrasinin boyutu gide-
rek dayatmacılığa, bir başka deyişle delege anarşisine dö-
nüşüyor. İlçe başkanlan yetkilerini ve sorumluluklarını bir ke-
nara bırakıp il başkan adaylannı belirliyor.
Kongre sonuçlarından sonra delege hesabı yapılıyor. İrtö-
nücüler yani genet merkez yanlılan açıklama yapıyor.
— Şu kadar ilde, şu sayıda delege bizim...
Baykal ve ekibi bu savaşa karşı kazandıkları delege sa-
yısını açıklıyor:
— 50 farkla önde gidiyoruz. Tablo ortada. Edirne'den Er-
zurum'a kadar tulum çıkardığımız illerin sayısı oldukça faz-
la...
Tekirdağ Milletvekili ve PM üyesi Enis Tütûncü, Edirne ve
Tekirdağ'da Baykal ekibinin başarısını şöyle yorumluyor:
— Dünyadaki dengelerin yeniden değiştiği, solun yeni bir
içerik kazandığı Türkiye'de sosyal demokrasi yeniden suyun
öbür tarafından kavrandı, benimsendi...
Bir süre önce Deniz Baykal Trakya'ya gitti, öğrendiğimiz
kadarlyla. bir hayli ilgi gördü. Baykal ve arkadaşlarının Edir-
ne, Tekirdağ ve Kırklareli'de seçim kazanmaları sanıldığı gibi
'yeni ideolojilerin' etkisinden değil. Çünkü Baykal ekibi, Ba-
lıkesir'de de seçim
Bir il başkan adayını
ve yönetim kurulunu
ilçe başkanlan,
delegeler belirliyorsa,
bunun adı parti içi
demokrasi olamaz. Bu
yöntemin adı açık
seçik anlatılmalıdır.
Çünkü dayatmacılık
delege anarşisini
doğurur.
yitirdi. Yani Balıkesir
kalesi düştü. İnonü-
cülerin Edirne ve Te-
kirdağ'da seçim yrtir-
mesinın nedeni ye-
rel yönetimler yü-
zündendir.
SHP'de kurultay
sonuçlarını lstanbul,
Ankara ve İzmir de-
(egeleri belirteyecek.
İlçe kongrelerinden
çıkan sonuçlara gö-
re de üç büyük kent-
te Baykalcılann şan-
sı yok denecek ka-
dar az...
Ama asıl sorun,
İnönücü ve Baykalcı
olmak değil bize göre. Çünkü SHP'de, kimin ne zaman Bay-
kalcı, kimin ne zaman İnönücü olduğu hiç belli değil. Kü-
çük çıkarlar, milletvekilliği hesaplan, belediye başkanlarıy-
la iiişkiler, parti içindeki dengeleri bir anda bozabiliyor.
Bizim anlatmak istediğimız başka şey...
SHP'de bir il başkanı adayı kendı çalışacağı yönetim ku-
rulunu belirleme özgürlüğüne sahip midir? İl başkanı adayı
çalışacağı yönetim kurulunu kendi belirlemezse, seçikjiğinde
nasıl uyum sağlayacaktır?
Bakıyoruz, il başkanı adaylannı ilçe başkanlan, delege-
ler belirliyor. Bu hastalık SHP'ye CHP'den geçmiştir. 1980
yılı öncesinde yaşandı. Ancak bu kez il başkanı adayının ça-
lışacağı yönetim kurulunu da ilçe başkanlan ve delegeler
ön yoklamadan geçiriyor. İnönücü ve Baykalcı ekibinin yan-
daşlarının hesabı SHP'yi büyütüp, iktidara yöneltmekten öte
bir amaç taşıyor...
— Örgütler bizim olsun, kurultayı kazanalım yeter...
Ama o örgütler, delegeler, yarın bir pazarlık sonucu o ka-
nattan diğerine rahatlıkla geçebilir. Özellikle bölgecilik he-
sabı yapanlar, sosyal demokrasi bilincini taşımayan çıkar
gruplan SHP'yi sonu gelmeyen bir maceraya sürükleyebi-
lir...
Şimdi üç büyük kerttte bu pazarlıklar sürüyor...
SHP, il genel meclisi, belediye meclisi üyelikleri seçimin-
den hiç ders almadı mı?
Bu kurullara seçilenlerin çoğunun ilkokul mezunu oldu-
ğu, mazbatalannı alırken hâkimin elini öptükleri unutuldu
mu?
Bir il başkan adayını ve yönetim kurulunu ilçe başkanla-
rı, delegeler belirliyorsa, bunun adı parti içi demokrasi ola-
maz. Bu yöntemin adı açık seçik anlatılmalıdır. Çünkü da-
yatmacılık delege anarşisini doğurur.
Yarın, il başkanlan bu yöntemi benimseyip -çünkü onlar •
ayn yöntemle seçilecekler- kurultayda genel başkan aday-
larıyla pazarlık yaparlar. Parti meclisi üyelerini kendileri be-
lirlemek isterler.
Evet, SHP bu yöntemi bırakmalıdır. Bir il başkanı adayını»
ilçe başkanlan, delegeler önseçimle seçmez, seçim kong- \
rede yapılır. Aday olmak da her partilinin en doğal demok-
ratik hakkıdır. Kimse engel olamaz.
Dayatmacılık SHP'de delege anarşisini doğurur...
DÜRZİ LİDER CUMBLAT
Kazanova değilim
Haber Merkezi — Son dere-
ce zayıf, uzun boylu, kırk yaş-
larında, saçlan dökuk adam
koltuğa yatar gibi oturaıuş. Sır-
tında çok şık gri bir kostüm,
beyaz gömlek, boynunda koyu
kırmızı desenli bir kravat var.
Mavi gözlerinin içi gülüyor ko-
nuşurken. Ona baktığınızda
dağlarda yaşayan bir Dürzi li-
der olduğunu anlamanın ola-
nağı yok.
Sosyalist Entemasyonel Kon-
sey toplantısı için Istanbul'da
bulunan Lübnanh Dürzi lider
Velid CumMat'la Hilton Oteli'-
nin terasında konuşuyoruz. Bi-
raz özel yaşamına müdahaie
oluyor, ama yine de pek çok ki-
şinin merakını uyandıran bir
soru öncelikle şekilleniyor:
"601ı yıllann ortalanndan
beri, yani ilk gençliğinizden bu
yana hep bir playboy olarak ta-
nındınız. Diskoteklerde, çeşitli
kadınlarla gezer, motosikletten
inmez, deri ceket, bluejean'den
başka kılık giymezdiniz, şimdi
dunıldunuz mu?"
Cumblat hafifçe omuz silke-
rek gülüyor:
"Bu berhalde Madam Mora-
via'yla (ünlü İtalyan yazar Al-
berto Moravia'nın dul karısı
Carmen Llera) yasadığım Uişki-
nin yarattığı bir görüntü olsa
gerek."
"Ama Carmen Llera'dan ön-
cesi..." diye üsteliyoruz.
Aldığımız yanıt şöyle:
"Madam Moravia'yla ilişki-
miz o kadar eskidendi ki artık
unuttum bile. Playboyluğuma
gelioce... Rahat yaşamayı seve-
rim. Hâlâ deri ceket, blujean
giyerim. Çeşitli motosikletlerim
de var. Ne var bunda? Ama ba-
sını bilirsiniz. Hep bir şeyler ya-
ratmaya çalışır."
Hayat zor, gibilerinden elini
salhyor. Bunun üzerine yeni bir
soruya geçiyoruz:
"Politika yapmak zor mu?"
Politika her zaman zordur.
"Lübnan'ın geleceği?"
Durum şimdilik fena değil.
Ama çevre faktörleri var. Bütün
istediğimız güneydeki tsrail
kuvvetlerinin bir an önce geri
çekilmesi. Taif Antlaşması'na
göre Suriyeliler 7 ay içinde geri
çekilecek. Yakında Lübnan
Dağlan'nı da boşalüyorlar. Bü-
tün sonınumuz ekonomik. Pa-
raya çok ihtiyacımız var. Savaş
ülkeyi yedi bitirdi. Ülke iflasta.
Kurulması kararlaştmlan Arap
Fonu'ndan da ses yok.
Sosyalist Entemasyonal'in
dünkü açıhş toplantısında İtal-
yan Sosyalist lider Bettino Cra-
xi'nin konuşması hakkında ne
düşünüyordu acaba?
"Çok iyi, orijinal ve icten bir
konuşmaydı. ttalya'nm bize tn-
tumu hep böyle olmuştur za-
ten. ttalya çok önenüi bizim
için. Her zaman yardıma ha-
aar."
Peki ya tsrailli Sosyalist lider
Şimon Perez'in konuşması?
"Perez hep aynı plağı çaiıyor.
Yülardır virgulünu bile degiştir-
medi. Charles Aznavour'un
şarkısı gibi 'Hiç değişmedi!"
ATATÜRKTEN DÜŞÜNCELER
Ya> ına hazırlayan
Enver Ziya Kanü
6. bası 15.000 Ura(KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli göndeıflmez.