22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 HAZİRAN 1991 HABERLER Ortadoğu sorununun Filistin üzerinde düğümlendiğinisöyleyen Şimon Peres: Bölgede su kavgası çıkacak CUMHURİYET/3 DLOVVADA BUGUN AIİStRMEN Ortadoğu'yla ilgili tüm ülkelerin bu sorunu çözemezlerse gelecekte en büyük sıkıntının su yüzünden yaşanacağını söyleyen İsrail İşçi Partisi lideri Şimon Peres, "Eğer Ürdün ile Filistinliler arasında konfederatif bir devlet kurulursa Ortadoğu sorunu çözülür" dedi. FATİH M. YILMAZ İsrail Işçı Partisi lideri Şimon Peres.Ortadoğu sorununun Fi- listin konusu üzerinde duğurn- lendiğini belmerek "Eğer Ür- dün ile Filistinliler arasında konfederatif bir devlet kurulur- sa sorun çozulur" dedi. Sosyalist Enternasyonal Kon- sey toplantısma katılmak uzere tstanbul'da bulunan Peres, Hil- ton Oteli'nde sorulanmızı yanıt- ladı. Sorulanmızı son derece na- zik bir bıçimde ve kelimeleri se- çe seçe yanıtlayan Peres, özel- likle Turkiye ile İsrail arasındaki ilişkilere buyuk önem verdiğini vurguladı. Peres'e sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle: —Saytn Şamir, toplanacak bir Ortadoğu konferansında, FKÖ'nün temsil edilmesine kar- şı çıkıyor ve aynı zamanda da konferansın sembolik-bir önemi olmasını istiyor. Sizin bu konu- daki düşfinceleriniz nedir? PERES—Bana göre, Ortado- ğu'da toplanacak bir banş kon- feransının sembolik bir öneme sahip olmasına gerek yok. Ben, konferansın suresinin değil, bu- rada ne konuşulacağırun önemli olduğunu düşünüyorum. Yalnız hraıl'den taviz istenecekse her zaman karşı çıkanm. Yalnız Is- rail'den taviz beklemek gelinen şu aşamada yanlış sonuçlar do- ğurur. Arap ülkelerinin de bu konuda bazı tavizler vermelen gerekiyor. Ben, Birleşmiş Milletler'in konferansta yer alması fikrini destekliyorum. Aynca Avnıpa'- nın da böyle bir konferansta yer almak istemesini olumlu bulu- yorum. —Savın Peres, sizin bu konuda- ki düşiinceniz nedir? Özel ola- rak neyi oneri> orsunuz? PERES—Ben bu konuda da- ha iyimserim ve özel olarak şu- nu oneriyorum: Ortadoğu soru- nunun temelinde yatan Filistin konusu çözulmelidir. Bunu şu yolla çözmeyı oneriyorum: Batı Şeria ve Gazze'nin Ür- dün'le birleştirilerek konfedera- tif bir devlet kurulmasım istiyo- rum. Ürdunluler ile Filistinliler arasındaki yakınlık, aynı ülke- de yaşayan ikı Hıristiyan toplu- luktan daha fazla. Bu nedenle, ben bu göruşun hem ABD hem SSCB ve hem de Avrupa tara- fından olumlu bulunacağına inanıyorum. Böylece, Filistinliler hem bir devlete sahip olacaklar hem de kendi kaderlerini kendileri tayin Dürzi lider Cumblat'ın eşine büyük ilgi var Nora, bir sanat tutkunu LEYLA TAVŞANOĞLU Güzeller guzeli bir kadın. Sa- n saçları lule lüle omuzlanna döküJmuş. önden yırtmaçb ke- tenden gece mavisi giysisi çok sade. Beyaz papuç ve beyaz çantası var aksesuar olarak. Pek az mücevher takıyor. Bo- yu upuzun. Yuzu ise tek keli- meyle çok guzel. Bu, Lübnanlı Dürzi lıder Ve- lid CumMat'ın görenlen kendi- ne hayran bırakan, merak uyandıran karısı Nora Cumb- lat. Gayet sakin bir kadın. Su- riye asıllı. Eski bir bakanın, kı- zı. Merak edıp önce yaşını sor- duğumda şöyle bir bakıp "Ka- dınlann yaşı sorulmaz, ama" dedi, sonra giılerek ekledi: "Otnz yedi yaşındayım." Gerçekten de hiç göstermi- yor. Velid Cumblat'la nasıl tanış- tığını soruyoruz, anlatıyor: "1980 yılında Guney Fransa- da tanıştık. Akrabalar aracılı- gıyla. Tanıştınldıktan sonra bir daha goruşmedik. Daha sonra 1985'te Lubnan'da karşılaştık. Işte o zaman evlenmeye karar verdik. Aynı yıl dini nikâh kı>- dırdık. İki yû önce de medeni nikâh yaptırdık." Bu Nora Hanım'ın ikinci, Velid Cumblat'ın üçüncu evli- likleri. Önceki evliliklerinden ikısinın beş çocuğu var, ama or- 'taft çocukları olmamış. • - * "Bir mestefiniz var mı" diye somyonlm. "Fransa'da Beaux Arts'da mimari ve sanat tarihi bolüm- lerini bitirdim. Ama calışmıyo- rum. Be> nıt'ta bu yıl bir galeri kurdum. Suriye. Irak, Lubnan- dan sanatçüanımz var." "Korfez savaşı Lubnan'da sa- nat sektorunu etkiledi mi" so- rusunu "Savaşın sanat sektönı- nü etkilediği kesin. Bunu sanat- çılann yapıtlannda hemen fark edebiKrsiniz, ama bunun olum- lu ya da olnmsuz olduğunu za- man gosterecek" dıye yanıtla- dı. Nora Cumblat Türkiye'nin Ortadoğu'da kadın haklarının en fazla korunduğu ülke oldu- ğuna inanmış. Bu konuda di- yor ki: "Ülkenizde nüfusun yüzde 90'dan fazlası Möslnman ol- masına karşın kadın haklann- tstanbul'da Sosyalist Enternasyonal'e katılan Lübnanlı lider Velid Cumblat'ın eşi Nora, Fransa'da Beaux Arts'ta Mimari ve Sanat Tarihi bölümlerini bitirdi. Beyrut'ta bir galerisi var. Diyor ki: Takıp takıştırmaya merakım yoktur. Her zaman iyi bir tabloyu değerli bir muce\here tercih ^derim." da epeyce yol almışsınız. Me- deni kanunda haklar eşit. Umarım günıin birinde bizde de öyle olur. Üstelik Türkiye kadına seçme veseçilme hakkı veren dunjanın sayıiı ilk iilke- lerinden biri." Nora Cumblat günltık yaşa- mını nasıl geçınyor pekıyı? "Lubnan'da Şuf Dağlan'nda bir evimiz var. Orada oturuyo- nız. Çok ender olarak Beyrut'a iniyonız. Oysa Şuf Dağlan'n- dan başkente inmek sadece bir saat süruyor. Sosyal yaşamım pek yoktur. Ailemle olmayı yeğlerim. Evimiz Muhtara'da berkese açıktır. Öğle ve akşam >emeklerine gelen gidenin had- di hesabı yoktur. Bazı akşam- lar arkadaşlarla >emeğe gideriz, bazı akşamlar da ko>luler bizi yemege çagınr. En çok zama- nımı alan dağlardaki koylulerin gıindelik yaşamlarıjla ilgilen- mektir. Bundan arta kalan za- manda çocuklarla ilgileniyo- nım, tenis oynuyonım." Nora Cumblat, son dereo. şık bir kadın. Kuşkusuz giysi- lerini Muhtara'da bir terziye diktirmiyor. "Gerçekten de Lubnan'da alışveriş yapmam olanaksız. Ancak seyahate gittiğimiz za- man ustume başıma bir şeyler alabiliyorum. O da kaşla göz arasında. Çunku kocam aiışve- rişten çok sıkılır." Pekiyi, örneğin Fransa'da alışveriş ettiği belli bir yer var mı? "Pek yoktur. Begendigbn ber şeji, her yerden alabilirim." Ya mücevher? Ellerini kollannı göstenyor. Gerçekten pek bir şey tAma- mış. "Takıp takıştırmaya mera- kım yoktur. Her zaman iyi bir tabloyu değerli bir mucevhere yeğlerim." Sonra hemen aklına geliyor ve ekliyor: "Şuf Dağlan'nda Beyt tdin (Din Evi) adlı unlü bir şato var- dır. Kocam şatoyu restore etlir- di. Şimdi bnrasım Bizans çini- leri ve Finike çömleklerinin ser- gilendiği bir miize haline getir- dik." Yine konumuz alışverişe dö- nılyor. tstanbul'da alışveriş edip etmediğmi soruyorum. "Burada çok güzel şeyler var. Sabah Vakko'yla Beymen'e git- tim. Hoş şeyler bulup aldım" diyor, ama aynntı vermiyor. ESKİ BtR BAKANIN KIZ1— 37 yaşındaki Nora, Soriye asıllı ve eski bir bakanın kızı. (Erdoğan Köseoğlu) edecekler. Bu konunun ulusla- rarası platformda tartışılmasını istiyorum. Ortadoğu için artık toprağın pek önemı kalmamış- tır. Büyuk İsrail, toprak buytık- lüğü ile değil, düşuncesi, bilimi ile oluşur. Bu nedenle Ürdün- Filistın konfederatif devletinm sorunun ana çözümu olduğunu duşunuyorum. —FKÖ konusunda neler dfişü- niiyorsunuz? PERES—FKÖ, bugüne ka- dar israil halkına karşı kanlı sal- dınlarda bulunmuştur. Kadınla- n, çocukları öldürdüler. Artık bu yolla bir yere vanlamayaca- ğını anlamalan gerekiyor. FKÖ terörünu bir İsrailli nasıl kabul edebUir? Ben nasıl kabul edebi- lirim? Bunu kesinlikle kınıyo- rum. FKÖ'nun, Ortadoğu'da düzenlenecek bir banş konfe- ransına, Sayın Şamir'in aksine, katılmasım istiyorum. Filistin delegasyonunun secimi, kendi- lerinin sorunudur. Filistinliler, kendilerine yakın Arap ttlkele- rine danışarak bu heyeti oluştu- rabiürler. Benim FKÖ'yeyakla- şımım, demokratık bir düzeyde sorunların görüşüleceği bir kon- feransa katılıp katümamalan değil, uyguladıkları teröru eleş- tirmemdir. —Sizce Ortadoğu'da gelecekte en büyük sorun ne olacak? PERES—Kesinhkle su ola- cak. Eğer Ortadoğu'yla ilgili tüm ülkeler bu sorunu çözemez- lerse ilerde asü kavga su yüzün- den olacaktır. Hemen hemen herkesin önündeki en büyük so- run budur. Ben suyun uretilmesini talep ediyorum. Bu, boru hattı döşe- nerek Türkiye'deki sulann Or- tadoğu'ya dagıtılması biçimin- de olabilir. Suyun azalması ile nüfusun artışı gelmektedir. Bu kadar insanın susuz bir bölge- de daha ne kadar sessiz kalabi- leceği hesaplanıyor. Bana göre, bu sorun bir an önce çozume kavuşturulmaüdır. Diğer bir konu da, Ortadoğu ul- kelerindeki servetin adaletli da- ğıtımının sağlanmasıdır —Korfez krizinden hareketle Türkiye ile İsrail arasındaki iliş- Idleri nasıl değerlendiriy orsunuz ve içte büyük eleştiri alan Cıun- hurbaşkanı Özal'ın Korfez po- litikasına nasıl bakıy orsunuz? PERES—Ben, Türkiye'nin Korfez krizi sırasında uyguladı- ğı politikaya olumlu yaklaşıyo- rum. Ancak politik olarak Sos- yalist Enternasyonal'in bir üyesi olarak SHP'ye daha yakınım. Ancak Sayın özal'ın Korfez po- litikasının Irak'ın saldırganlığı- run yenilmesinde katkısı oldu- ğunu düşünüyorum. Turkiye ile tsrail arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinden ve daha iyiye götürulmesinden ya- nayım ve bu konuda ısrarlıvım. SHP ve Sosyalist Enternasyonal Altan Öymen doştumun benzetmesi son derece yerin- dedir. Gerçekten "İstanbul'un en büyük ve kıdemli oteli 'Birleşmiş Milletler' binası havası içinde"ydi iki gün süreyle. Sosyalist Enternasyonal'in bu kez İstanbul'da toplan- ması, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini de gösteriyor. Bir zamanlar CHP'nin üyeliğine karşı çıkanlar, Sosyalist Enternasyonal'in ardında umacı arayanlar, artık bu tavır- larını bırakmışlardır. Turgut Bey bile olayın önemini kavramış, hatta proto- kolü çığnemek pahasına da olsa, lıderieri kendisi de ağır- lamak istemiştir. Bu davranışıyla Turgut Bey, çok rahat- sızlık duyduğu "tanınmama" durumunu giderecek bir pro- paganda malzemesi aramış olabilir. Ama amacı ne olur- sa olsun, olaya karşı çıkacağı yerde yararını ve önemini kavramış olması övülecek bir davranıştır. Kuşkusuz toplantının en büyük başarısı, dünyanın önemli politikacı ve IVderlerini İstanbul'da toplayan, onlaria günümüzün uluslararası sorunlarını tartışmak, kendileri- ne Türkiye'yi daha yakından daha iyi tanımak olanağını sağlayan SHP'nındir. SHP, Sosyalist Enternasyonal toplantısını iyi düzenle- miş ve belli ki kendi kadrolannı da iyi hazırlamış. Böyle- likle yepyeni bir dönemin açılmakta olduğu bir sırada, ül- kemizin bir kuruluşu, dünyanın önemli ülkelerinin önde gelen siyasi kadrolarıyla eşit eşıte görüşüp tartışma ve Türkiye'nin sorunlarını, kaynaşmadan öbür ülkelerin de sağlayabileceklerı yararlan anlatmak olanağını bulmuştur. Kürt sorunu komısyonlarda gündeme geldığınde SHP, hem Irak'ın toprak bütünlüğünü hem de o ülke sınırları içindeki Kürtlerin can güvenliklerini, temel hak ve özgür- lüklerini koruyan bir tasarıyı hazırlamayı başarmıştır. Bu arada SHP'nin Türkiye'deki Kürt sorunu ile ilgili olarak so- mut program hazırlayan tek kuruluş olduğunu da anım- samakta yarar var. SHP'nin raporunu yeterli bulmayabilır, hatta beğenme- yebilirsiniz. Ama hıç kimse bu raporun tartışmalarda ze- min oluşturabilecek somut bir belge niteliğını yadsıyamaz. Erdal İnönü'nün, VVilly Brandt'ın onur başkanı olduğu Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı'na aday ol- ması ise küçüksenmeyecek bir başarıdır ve ileride Tûrki- ye'ye yarar sağlayacaktır. Bu arada acaba DSP'nin tabanı, kendilerini böyle bir örgütün dışında bırakan lıderieri için ne düşünüyoriar dersiniz? Sosyal demokrat kanadın bir partisi dışa açtlımını ta- mamlar, uluslararası platformlarda tartışmasız başanlar elde ederken.öteki parti ise içine gittikçe daha fazla ka- panıyor. Ne gariptir ki iç politikada durum tersine gelişmekte- dir. Sosyalist Enternasyonal'deki başarısıyla devlet yönet- meye hazır olduğunu da kanıtlamış bulunan SHP bir tür- lü seçmen tabanını geliştirip büyüyemezken ıçıne kapa- nan, ömrünü tamamlamış ıktıdar dışında herkesle diya- loğu inatla reddeden, muhalefete muhalefeti marifet sa- yan DSP ise tabanını genişletmeyi başarmaktadır. Kimse kendini aldatıp durumu salt Bülent Bey'in "bö- lücülüğü"ne bağlamasın. Bülent Bey'i güçlendiren yal- nızca karizması değil, ama aynı zamanda SHP'nin birtür- lü uyumlu bir görünüme kavuşamamış olmasıdır. Bu uyumsuzluk görüntüsü, SHP'nin birbiri ardına ya- yımladığı ciddi çalışma ürünü raporları bile biraz da ba- sının ve THTnin katktsıyla halkın gözünden kaçtrmaktadu; SHP bu eksiğını gideremediği sürece dışa açtlımını ne denli tamamlarsa tamamlasın, uluslararası platformlarda ne deniı başarılı olursa olsun, lideri ne denli önemli gö- revlere gelirse gelsin, amacına ulaşamayacak, iktidar veya önemli ağırlıklı bir iktidar ortağı olarak Türkiye'nin sorun- larını ele alma ve "makus talihinı yenme" olanağına ka- vuşamayacaktır. SHP her şeyden önce kendi uyumsuz görüntüsüne son vermeli, aynı zamanda yapısal bozukluklannı da gider- melidir. Bu ilanı son satırına kadar okumadan T E L E V İ Z Y O N A L M A Y I N !Çünkü Meta Schaub-Lorenz, televizyon tcknolojisinin ulaştığı en ileri noktayı, size çok özel ödeme koşullarıyla sunuyorî 15 Temmuz'a kadar. CNVDEN SÜPER CMAfNNEL'A, R.AIDEN MAGICBOX'ADAhA BİRÇOK KA^ALI PIRIL PIRILJZLEMEOIANAĞI. f İLM, MLZİK, SPOR, HABER.EĞLENCE... Çünkü Meta Schaub-Lorenz, televizyon tcknolojisinin ulaştığı en ileri noktayı, size çok özel ödeme koşullanyla sunuyor! 15 Temmuz'a kadar. Meta tcknolojisinin üstün nitelikli televizyonldnna şimdi kolayca sahip olabilirsiniz. Dahası var. lydu Sisteminiz de Meta'dan... 15 Temmuz'a kadar televizyon alın, Uydu Sistemi Çekilişi'ne katılın, kazanın. Uydu Sistemi'nin nakliyesi ve montajı da Meta'dan... En yakın Meta Yetkili Satıcısf na uğrayın. Meta Schaub-Lorenz televizyonlardan dilediğinizi seçin, kolayca alın. Sadece elektronikte uzmanlaşmanın büyük birikiminden siz de yararlanın. TOEvızvoNCisrnirt KIASIKSERI 37EKinSchauWorenzUK 42 EK META SchauHjorenz UK OSD 51EKinSchaub-LoremUK 51 EK META Schaub4x«m UK USO 55 EKITT Schaub-Lorenz UKFSQ ALPHA SERISI 37 EK META Schaub-loreru UK OSD 51 EK META SchauMurere UK OSD 55 EK META Schaub-Lorero UK OSD FSQ PEŞINATve TAKSÎT 333.000, 373.000, 424.000, 424.000, 494.000, 353.000, 444.000, 533.000, TAKSIT SAYISI 7 7 7 7 7 7 7 7 TOPLAM rTYAT 2.664.000, 2.984.000- 3.392 000, 3.392 000- 3.952.000, 2.824 000, 3.552.000, 4-264.000, ON SCRffN DISPIAY / TÜRKÇE TELfTEKST / SLEEP TIMER / 37,40,51 VE 55 EKRAN / MULTİSİSTEM / KABLOLU YAYIN / 99 KANAL / ELEKTRONİK UZAKTAN KUMANDA / OTOMATİK KANALARAMA Mf M ETÂELEKTRONİK SADECE ELEKTRONİK "Garantı b€İges»nın Meta'va ıletılmesı gereken bölümüyle, yetkili satıcımn kaşesı «e ımzas) bulunan faturanın fotokoprsıoı, "Alpha" nımtızuyla en geç 26 Temmuz 1991 tanhırHJe aşağıdakı adrese gönderın, çekılışe katılın. Kazanan talıhlılerın Irstesı 4 Agustos 1991'de gazetelefde yaymianacakdr. aEKTFOMETA A Ş. Meşrutı\«t Caddesı 184, Eısoy Han Şışhanc 80050 Istanbul TeM51 50 34(8 hat)-152 30 38-152 3246-15241 27-152 4173 • 152 37 53-1524319-1524329 faks:1512510 Mıllı ı'nm BODB-1P91«23 5306 savilı \m ile düzentenmıştjr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle