Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 HAZİRAN 1991 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURlYET/19
OLAYLARIN
ARDINDAKI
GERÇEK
(Baştarafı 1. Sayfada)
ver"e çıkması rastlantı mı? Ya-
kıştırma mı? Iftira mı? "Ben
zenginleri severim" diyen Sayın
özal'ın bu sözü söylemesi için
bir "mecburiyet" mi vardı?
Tümcenin "mefhum-u muhali-
fi"nden yapılan çıkarsamayla
vanlacak sonuç nedir: "Benfa-
kirleri sevmem!.."
Şimdi tam "ah sayın Cum-
hurbaşkanı, ne isriyorsun fakir
fukaradan?" diye soracakken
bu kez de özal işadamlarımıza
veryansın etmesin mi!.. İş çev-
relerinde ekonomik gidişatı eleş-
tirenleh Cumhurbaşkanı "ötme-
yt meraklı horozlar" diye nite-
leyince, herkeste bir merak baş-
ladı; çünkü atasözlerimizden
çok iinlü biri "her horoz kendi
çöplüğünde öter" ise ikincisi de
"vakitsiz ölen horozun başmı
keserler"dir.
Devletin kimi şirketi batırıp
kimini "ûbâd"ve "ifıya"eyledi-
ği u
zamane"de bazı işadamları-
mn yüreklerinde bir kaygı baş-
lamış olabilir; kimisi '\akitsiz
mi öttük " diye ürkecektir; kimi-
si "acaba ekonomi bizim çöplü-
ğümüz değil mi" diye çevresine
bakınacaktır; ama, bir yandan
işçiye saçıp savuran Sayın özal1
ın Ote yandan işadamlarına bin-
dırmesi, ANAP iktidarına hiç-
bır kesimin yaranamadığını da
ortaya çıkarmıştır; TZOB'mn
"bıçak kemiğe dayandı" diye
feryat etmesi de S.O.S. sinyalle-
rin'm uyarıcı dışavurumu değil
mi?
Şairin dediğı gibi "Hüda gös-
termesin âsar-ı izmihlâl bir yer-
de..." Horozlar hep birden ötme-
ye, tavuklar gıdaklamaya, ışa-
damlan konuşmaya, işçiler yü-
riimeye "yağdanlıklar" su koyu-
vermeye başlar; "tarafsız, so-
rumsuz, yetkisiz " Cumhurbaş-
kanı da sabahlan akşama tele-
vizyona çıkarak her kesime laj
yetiştirmeye çabalar.
Unutmayalım, bir ünlü atasö-
zümuz daha var: "Horozun çok
olduğu yerde sabah geç olur."
Türkiye'de güneş bu yüzden
mi geç doğuyor? Bilınemez.
Evel, ortalık bunca horoza kar-
şın aydınlanamadı; ama, ANAP
ıktidannda şimdiden şafak at-
mışiır. ^ ^ ^
Türkiye'yi
(Baştarafı 1. Sayfada)
dolar alınacak.
Bu para öncelikli olarak
TSK'nın modernizasyonu ve
ikinci paket F-16 projesi ile ha-
va savunmâsı için Patriot füze
alımında kullanılacak.
Askeri kaynaklardan edinilen
bilgiye göre ABD söz konusu
formül için girişimlerini sürdü-
rüyor. Bu çerçevede ABD'nin
Suudi Arabistan ve Kuveyt'ten
katılım için söz aldığı, BAE'nin
ise katılım konusunda çekingen
davrandığı öğrenildi. Suudi Ara-
bistan'ın koşul öne sürmeden
ABD'nin önerisini benimsediği,
Kuveyt'in ise "nakit para" sıkın-
tısı çektiğini ifade ettiği, ancak
"Katılınm" şeklinde görüş be-
lirttiği de bildirildi.
Öte yandan Türkiye'nin hava
savunmâsı için gerekli olan 10
adet Patriot füze bataryası alı-
mının 1.2 milyar dolar olduğu
bildirildi. tkinci 160 uçakhk F-16
paketi için ise Türkiye ile ABD
arasında görüşmelerin sürdüğu
öğrenildi. Bu görüşmelerde
Türkiye ilk projede olduğu gibi
finansmanm yüzde 75'inin ABD
tarafmdan, yüzde 25'inin ise
Türkiye tarafından karşılanma-
sını önerdi. ABD ise bu öneriye
pek sıcak bakmazken fînans-
man oranları konusunda yüzde
60'lık bölümün ABD, yüzde
40'lık bölümün ise Türkiye ta-
rafından karşılanmasını istedi.
ABD'nin bu oranlann gerçekleş-
memesi halinde ikinci paket 160
uçakhk F-16 paketinin 40'ar
uçakhk paketler halinde üretim
için anlaşma yapılmasında ısrar
ettiği de belirtiliyor.
VELİEFEINDİ
fflPODROMlPNDAN
FİKRETDAĞLIOĞLU
1. KOŞU: F. Bahtiyar (5), P.
Ümitbey (4), PP. Rakkase (10),
S. Hasbahçe (8).
2. KOŞU: F. Osmancık (1), P.
Süsluihsan (5), PP. Sam Am-
ca (2).
3. KOŞU: F. Namdar (8), P.
Kavçinbey (1), PP. Varol tzzet
(3), S.Akçay (6).
4. KOŞU: F. Şimşek 88 (6), P.
Sefer (4), PP. Bacanak (2), S.
York Shire (7).
5. KOŞU: F. Yemeni (4), P.
Renan (6), PP. Cadora (9), S.
Latifşah (12).
6. KOŞU: F. Pınltı (11), P.
Tathkız (16), PP. Erturan (3),
S. Cihangir (9), S. Eserbatur
(4).
7. KOŞU: F. Patron (5), P. Fi-
nal Cut (7), PP. Serdar (9), S.
Akın (3).
Brandt:Türkiye Ortadoğırda anahtar(Baştarafı 1. Sayfada)
Genel Başkanı Erdal Inönü de
"Türkiye Avnıpa ile Ortadogu
arasında köprii oluşturmakla
kalmayıp, dünyanın merkez
noktalanndan biri oldu" dedi.
Toplantıda oybirliği ile kabul
edilen Kürt raporunda, "Kttrt
sorununun çöziimü için aynhkçı
akımların desteklenmesi ve bu
bölgeterde küçük devtetler cluş-
masıniD yararlı olmadıgı" kay-
dedilerek, "her ülkenin kendi
içinde demokrasiyi yaygmlaştır-
masuun, sorunun çöziimüne
katkı sağlayacagı" vurgulandı.
Toplantının dünkü bölümünde
Kıbns konusu da tartışıldı. Kürt
ve Filistin sorununun ağırlıklı
olarak gündeme alındığı konsey
toplantısında, geniş kapsamlı
bir banş konferansı çağrısında
bulunulması benimsendi.
Sosyalist Enternasyonal'in
açılış oturumunda konuşan
Brandt, konuşmasında Sosyalist
Enternasyonal toplantısımn son
yıllarda Ortadoğu forumuna
dönüştüğüne dikkat çekerek
"Türkiye, Ortadoğu'da anahtar
rol oynayacakür dersem abart-
mış olmam" dedi. Brandt,
BM'nin de dünyadaki sorunla-
ra çözüm bulunması konusun-
da önemli rol oynadığını vurgu-
layarak BM'nin güçlendirilme-
si ve yeniden yapılandırılması
gerektiğini savundu. Dünyanın
BM'ye ihtiyacı olduğunu belir-
ten Sosyalist Enternasyonal
Baskanı Brandt, "Global gu-
venlik sisteminin BM çerçeve-
sinde oluştunılması için çaba
harcamalıyız" diye konuştu.
Willy Brandt, konsey toplan-
tısına Kürt ternsilcilerinin katıl-
masının memnuniyet verici ol-
duğunu belirterek "Törkiye'nin
Kuzey IrakL Kürt sığınmacüa-
ra yapügı yardıma teşekkür ede-
rim. Aynı zamanda Tiirkiye'de-
ki Kürtiere verilen külrürel bak-
iardan da memnunum" dedi.
SHP Genel Baskanı Erdal
tnönü de açış konuşmasında,
toplantının Ortadoğu sorunlan-
nın çözümünde önem taşıdığuu,
Türkiye'nin de Avrupa'yla Or-
tadoğu arasında köprü oluştur-
makla kalmayıp dünyanın mer-
kez noktalanndan birisi olduğu-
nu söyledi. Sosyal demokratla-
nn dünyanın yeniden yapılan-
masında öncü rol üstlenmesi ge-
rektiğini belirten tnönü şunlan
söyledi:
"Sajduyu bize herfaangi bir
sınır degişikligini zoriamanın
uygnn olmayacağını, daha çok
var olan sınırlar içerisinde her
•atandaşın demokratik haklan-
•ı dikkate aian çözümlere ulaş-
maya çalışmak gerektiğini gös-
tennektedir. Zorlamalı ve geçi-
d çözümlerden görüşmelerle
saglanan kahcı çözümlere geçi-
şi sağlamak, bugiin BM'nin
öniindeki en çetin konudur.
Sosyalist Enternasyonal bu ge-
çişte öncülük görevini yapabi-
lir."
Körfez savaşının Kuveyt'i
kurtarmakla birlikte bölgede
barışı sağlamadığını anlatan
Inönü, SHP'nin Türkiye'deki
Kürt sorunuyla ilgili raporunu
da anımsatarak "Biz hiçbir va-
hangi etnik köken-g
den olursa olsun hiçbir kültürel
ve siyasal baskı hissetmesini is-
temiyornz. Terorizm istemiyo-
ruz, milli suıırianmızı tartışmak
istemiyonız. Hiçbir vatandaşı-
mızın da toplumumuzun biitü-
nünden kopup yabancüaşması-
nı istemiyonız" dedi.
Ortadoğu'da başlıca sorun
olarak görünen Israil-Filistin
anlaşmazlığırun görüşmeler yo-
luyla çözüm gerektiren sorunla-
ra en canlı örneği oluşturduğu-
nu söyleyen lnönü sonunda bu
görüşmelerin daimı bir Ortado-
ğu güvenlik ve ekonomik işbir-
liği konferansı şekline dönüşme-
sini beklediklerini belirtti.
Kıbns sorununun çözümü
için iki bölgeli ve iki toplumlu
federal devlet çözümünü dile ge-
tiren lnönü, Türkiye ile Yuna-
nistan arasmdaki soruna da de-
ğinirken ciddi ve verimli temas-
lann bir an önce başlamasını is-
tedi. lnönü, "Bugün anlaşmaz-
uklar ve güvensuiikler yeniden
kabararak bu toplantıda Sayın
Papandreu'yu agrlama zevkine
Bİaşmamızı engelleyecek bir dü-
zeye vardı" diye konuştu.
Daha sonra toplantının gün-
demine geçildi. Bu bölümde söz
alan Fransız Sosyalist Partisi 1.
Sekreteri Pierre Mauroy, Sosya-
list Enternasyonal'in dünyada-
ki sosyalistlerin örgütlü tek gü-
cü olduğunu belirterek SE'nin
örgütünü, yapısuu güçlendirme-
si ve her yerde temsil edilmesi-
ni savundu. tsrail Başbakanı
tzak Şamir'in Ortadoğu'ya yö-
nelik tutumunu tehükeli ve en-
dişe verici bulduklannı söyledi.
Mauroy, sosyalistlerin çevre so-
runlan konusundaki hassasiye-
tini dile getirerek dünyadaki bü-
tün sosyalist belediye başkanla-
rının katılacağı ve kentlerinin
yaşamım nasıl düzelteceklerini
tartışacaklan bir toplantı çağn-
sında bulundu.
Italyan Sosyalist Partisi lide-
ri Bettino Craxi, Ortadoğu'da
Filistin Kurtuluş örgütü'nün
(FKÖ) önemli bir rol oynadığı-
de askerden anndınlmış bir ku-
safı burası için ayırabiliriz. Bu
topragı kullanmaya açabiliriz.
Ama bu kuşak tsrail'e saldında
kuUanılmamalıdır" dedi.
Bölgede bir banş konferansı
toplanması konusuna da degi-
nen Peres-, Avrupa ülkelerinin
de konferansta taraf olabilecek-
lerini vurgulayarak bu konfe-
ransta Gazze Şeridi'nde lsrail
egemenliği altmda yaşayan Fi-
listinlilerin de temsil edilmesi ge-
rektiğini söyledi. Filistin heye-
tinin de Filistin halkına sorarak
Ürdün ile federasyon fikrini
destekleyebileceğini dile getiren
Peres, bölgenin önemli sorunla-
nndan biri olan su sorununa da
çözüm üretilmesi gerektiğine
dikkat çekti.
Lübnanh Dürzi lider VeUd
Cumblad çözüm arayışlannda
Suriye'nin dışlanmamasını ister-
ken Kürdistan Yurtsever Birli-
ği (KYB) lideri Celal Talabani
Türkiye'de Kürt sorununa kar-
şı oluşan duyarlılıktan duyduğu
memnuniyeti dile getirdi. Irak'-
taki Kürt sorununun ise demok-
ratik ve çoğulcu bir sistem ile
çözülebileceğini söyledi.
Konsey toplantısımn, Erdal
inönU'nün başkanlık ettiği öğ-
leden sonraki oturumunda, sek-
retarya tarafından hazırlanan
Kürt raporu oybirliğiyle kabul
edildi. 6 ana maddeden oluşan
raporda, Kürt halkırun içinde
bulunduğu durum belirtildi.
Aynca, müttefık güçlerin Irak'-
taki nakletme, barınma ve ko-
nı, Arap-lsrail sorununda taraf ruma operasyonunun, bir ülke-
olan ülkelerin doğrudan görüş- nin içişlerine müdahale niteliği
BA$KENT AHMETTAN
(Baştarafı 1. Sayfada)
rak çıkacak aday değil, Özal se-
çecek ve delegeler de onay-
la>-acak.
Özal'ın bir ise "çok önemli"
demesi, bu işte kesin karar sa-
hibinin kendisi olacağı anlamı-
na geliyor.
Zaten Özal bu noktayı da bir-
kaç gün önce yine aynı meslek-
taşımıza açıklamıştı:
"Listeler önümüze geldiği za-
man kabul etmeyecegimiz, üstü-
nü silecegimiz kişiler olabilir.
Çünkü dengeii bir MKVK yapü-
mazsa genel başkan kim olursa
olsun işi zor olur..."
Takvimleri ve saatleri ileriye
alalım.
15 haziran cumartesi. ANAP
bttyük kongresi salonundayız.
Kürsude Başbakan Akbulut
var. Adaylığını açıkladıktan
sonra şu haberi veriyor.
"Eğer değerli delegeler tevec-
cüh buyurur ve beni seçerlerse,
allahın izniyle, genel seçim ya-
pacağunızı ilan edecegiz.. Ne za-
man? Önümüzdeki vılın yaz so-
nunda. Yani 1992 ağustos veya
eylülünde..."(Akbulut'un destek-
çilerindea Devlet Bakanı Kemal
Akkaya'nın bize özel açık-
laması.)
Akbulut, "müjdeyi", ara se-
çim yapmaktan kurtulmak için
vermek zorunda olduklannı el-
bette söytemeyecek.
Ama böylece, Mesut Ytlmaz-
ın kozu olan "gerekirse genei se-
çim e gidip guçleniriz" mesajını
çürütecek.
Daha sonra öteki adaylar kür-
sıiye gelecekler.
Mesut Yılmaz, ANAP ve
Türkiye'ye niçin lazım olduğu-
nu anlatacak.
Hasan Celal Guzel, delegele-
rin hür iradelerine seslenerek,
icazetli adaylardan oylannı esir-
gemelerini isteyecek.
Sonra seçimlere geçilecek.
Tüzüğe göre, ilk iki turda ge-
nel başkan seçilebilmesi için
adaylardan birisinin, delege tam
sajısının >ansından bir fazla oy
alması gerekiyor. Bu, 586 oy de-
mek.
Üçüncü turda basit çoğunluk
yetiyor. Ama böyle seçilen bir
genel başkanın birleştirici ola-
mayacagını herkes kabul ediyor.
Ozal. oylama sırasında başa
güreşen iki adaydan birisinin ilk
iki turda seçilmesini sağlayacak
telkin ve tavsiyelerde bulunacak.
Gerekirse, birisinin öteki lehine
fedakârlık etmesini , parti bir-
liği ve ülke çıkarian adına rica
edecek. (Nitekim, liberallerden
Cengjz Tuncer, muhafazakâriar-
dan da Hfisnü Dogan daha şim-
diden adaylıktan feragât etti.)
Oylar sayılıp genel başkan se-
çildikten sonra sıra, Özal'ın
"önemli iş" dediği, MKYK lis-
tesinin belirlenmesine gelecek.
MKYK seçimi 16 haziran pa-
zar günü.
Ama listeler bir önceki gece
yapüacak "siune-çizme-ekleme-
çıkarma" işlemleri ile belir-
lenecek.
Bu işlemlerde en büyük söz
sahibi, tüm partilerde olduğu gi-
bi ANAP'ta da, il başkanlan
olacak. 94 delegeli tstanbul'un
listede en büyük rol ve pay sa-
hibi olması kaçınıhnaz. tstanbul
İl Başkanı'nın "eş durumu" ba-
kımından bu kaçımlmazlık da-
ha da katmerlenecek.
Sonuçta, Bayan Özal'ın da
alacağı 50 kişüik MKYK aday
listesi Cumhurbaşkanı'nın önü-
ne gidecek.
Cumhurbaşkanı ise, müben-
dislik bilgisini "tarafsız bir
biçimde" uygulayarak, listeye
son biçimi verecek.
Burada kaybeden lider adayı-
nın adamlan ile kazanan lide-
rinkiler arasında bir oran göze-
tecek. Elbette "aslan payını"
kendisine ayıracak...
Çankaya'nın 15 ve 16 haziran
günleri için yaptığı program bu.
Bu programda aksaklık, sark-
ma, kayma veya kötü siirprizler
her zaman olabilir.
Ama taraflann ve Özal'ın "te-
vekkül gucü", bu tür kaygılann
çok üstünde...
meleri gerektiğini belirtti. Cra-
xi, tsrail'i de Filistin konusun-
daki tutumu nedeniyle eleştirdi.
lsrail Işçi Partisi lideri Şimon
Peres de konuşmasında ağırlıklı
olarak Filistin sorununa yer ver-
di. Peres, FKÖ'yle aralarında-
ki sorunun, Filistin halkının
haklarını savunmalan nedeniy-
le değil, yöntemleri nedeniyle
kaynaklandığını belirterek
"FKÖ terörttnü kabul edeme-
yiz. tsraillileri öldürmek onlara
bir şey kazandırmaz" dedi.
Peres, adım vermeden FKÖ'-
nün Filistin halkını temsil edip
etmediği konusunda kuşkuları
bulunduğunu söyleyerek Filis-
tinlilerin silah baskısı olmadan
hangi yolu seçeceklerine karar
vermesi gerektiğini ve ödünün
sadece lsrail'den beklenmeme-
sini istedi.
Peres, "Ürdün ve Filistin bir
federatif devlet olursa Gazze'-
taşımadığı bildirildi.
Kürt mültecilere, Türk ve
lran halklan ve devletlerinin,
büyük bir özveriyle yardım et-
tikleri belirtilerek, teşekkür edi-
len raporda, SHP'nin daha ön-
ce hazırlamış olduğu Kürt rapo-
runun yapıcı bir rapor olduğu
kaydedildi, Kürt kökenli insan-
lann yaşadığı öteki ülkelere de,
bu tür girişimler tavsiye edildi.
Raporda aynca, Kürt sorunu-
nun çözümü için aynhkçı akım-
lann destekienmesi ve bu bölge-
lerde küçük küçük devletlerin
oluşmasmın yararlı olmadıgı
kaydedilerek, her ülkenin ken-
di içinde demokrasiyi yaygınlaş-
tırmasının, sorunun çözümüne
katkı sağlayacağı görüşü benim-
sendi.
Toplanüda, "Sosyahst Enter-
nasyonal'in, Kürtler'e uluslara-
rası toplumun teknik ve mali
destek saglaması teklifini
destekledigi" ve "Sosyalist En-
ternasyonal'in, Irak Kürdistan'-
ına bir delegasyon göndererek,
bundan sonraki toplantı için bil-
gi saglaması" teklifleri de, kon-
seyin nihai karannda yer almak
üzere oybirliğiyle kabul edildi.
Bu arada, görüşmelerde gün-
demde bulunmamasına rağmen
Afganistan konusuna yer veril-
mesi teküfi de oybirliğiyle kabul
edildi.
Toplantıda konuşan Kıbns
Rum Sosyalist Partisi (EDEK)
Genel Sekreteri Takis Hacıdi-
mitri, Kıbrıs'ın bir bölümünün
Türk askerlerinin "işgaU" altm-
da olduğunu öne sürerek, Sos-
yalist Enternasyonal'in Kıbns
sorununu ele almasım istedi.
Kıbns'ın silahsızlandınlması ge-
rektiğini söyleyen Hacıdimitri,
"Bu sorun çözülmeden Türki-
ye AT'ye nasıl girebilir" dedi.
Bunun üzerine söz alan SHP
tstanbul Milletvekili tsmail
Cem, adadaki Türklerin yasama
hakkı güvenceye ahnmadan hiç-
bir sorunun çözülemeyeceğini
söyledi. Cem, "Biz, Kıbns so-
rununun başka platformlara ta-
şınmasını istemiyonız. Mesele,
yerinde çözümlenmeU" dedi.
Bu arada Sosyalist Enternas-
yonal toplantısı sırasında Filis-
tin heyetinden, gazetecilere FKÖ
lideri Yaser Arafat'ın Türkiye^
yi ziyaretinin gündemde olduğu
biçiminde bir bilgi verildi. Veri-
len bilgiye göre Filistin heyeti
Dışişleri yetkilileriyle Jstanbul'-
da Arafat'ın ziyaretinin son ay-
nntüannı görüşmüştü. Oysa
Ankara'da Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Murat Sungar böyle bir
ziyaretten bilgisi olmadığım be-
Urtti. Ortadoğu Dairesi yetkili-
leri de Arafat'ın ziyaretinin gün-
demde olmadığım söylediler.
Denktaş
geliyor
Haber Merkezi — KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş'ın, Sosyalist Enternasyonal
Başkanı Willy Brandt ile görüş-
mek üzere bugün Türkiye'ye ge-
leceği öğrenildi.
SHP'nin bizzat Genel Başkan
Erdal tnönü nezdinde yürüttü-
ğü girişimler sonucu, Denktaş'-
ın bugün tstanbul'a gelmesi ve
herhangi bir program değişikli-
ği olmaması durumunda saat
16.00'da Brandt ile bir görüşme
yapması bekleniyor.
ısımsıı
Teknolojisi mükemmel. Fiyatı harika.
Taksitler inandmaz. Üstelik Olivetti!
i^Büyük Fırsat"
KOMNO. İTİ'ATI PESESAT TAKMT TAKSIT T.\K.SIT TAKSıT TAKSIT TAKSIT TAKSIT T\kSIT TAKSIT
PCS820
PCS2820
PCS2840
PCS38100
1.938
2.554
2.834
3.886
484
638
708
972
104
137
152
209
208
274
304
416
104
137
152
209
208
274
304
416
104
137
152
209
208
274
304
416
104
137
152
209
208
274
304
416
206
272
302
414
'Fiyatlar sauş tarihindeki Merkez Bankası ABD dolan döviz saüş kuru üzerinden hesaplanacaktır. "Fiyatlara KDV dahildir.
YETKİLİ SATICllA»: « H m S i l l Ş ^Bİl SFJt /^50000 »ESİM IV "111> > 1F\ 16939 19 »INCOMİ69 6Ö '8 >ViDZXr28950
• PKESS5
T
/İ95» »-PROBİLJ45 4JJ-» >S\STA132O6 18 >TEK.NOSA\/l9/"66 • \ATV\ HH800 »IISSIJİBILDES W 0 0 3 ' »BİLEN725S5 7/
•CANKOB i r >\SCm 16' 9İ 94 •WfBB\ »GİLTA.S 22 69 60 >TEHNOBİM 12 « » » » l I V I l
>-tSFl 18 U 28»liim »EITRNÇ 21 '1 65 22 91 6İ »H1TT11 >TEKKOVI l'!8lt\
»ÖZ-ElPA2i%2» t m m j »GÎ1SGÖ1?/ 76i * IPfHIÜH »TEK.SOMTT1 H 10 10 t Mfl^lti »RİF.M // '/ "'; t\
>-\SDf\l2''M «mHHH»EKOM2< i r «BtlHH>Mimif>Knvı >JAI- »BmD>BFTA;/ ını
»I1IİHM > PER5PEKTİM 14^22 t l l H M M >AXADEMİ 60 }8~ «ll:lfl>BIIJ,\> 13 6^"
oliifelll
GOZLEM
UGURMUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
Oylamaya, kongreye, seçime ne gerek var?
ANAP'ın Akbulutları gidiyor, yerine İstanbul iş çevreleri-
nin desteği ile "mesut vs bahtiyar" bir kadro geliyor.
Ne mutlu!
Özal'ın Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve gözcüsü Kaya To-
peri ile Genel Sekreter Yamak Paşa'dan başka kimseyi inan-
dırmayan o "tarafsız kalacağırrf' açıklamasından sonra Ak-
bulut'un başına da "yıldınm düşmüş" sayılabilir.
Sayın Akbulut, bu açıklamadan sonra herhalde Erzincan
bakınna dönmüştür.
Kızmaya hakkı var mı?
Yok..
Kendisi de ANAP Genel Başkanlığı ve Başbakanlığa "işa-
ret yoluyla" gelmedi mi?
İşaret ile gelen işaret ile gider!
Irak Kürdistanı Yurtseverler Birligi lideri Celal Talabani
"PKK'ya karışmayız" demiş.
Talabani, bir bakıma haklıdır.
PKK ve Kürdistan Yurtseverler Birliği ayrı ayn örgütler-
dir. Elbette bu iki örgüt birbirinin işine karışmazlar.
Doğru olan da budur.
Yanlış olan PKK ile birlikte Türkiye'deki "silahlı
mücadeleyi" ve "kitieseldirenişleri" örgütlemek için PKK ile
birlikte kararlar almaktır.
1 Mayıs 1988 günü de Talabani ve Öcalan'ın birlikte im-
zaladıkları bildiride "Türkiye ve Irak'taki faşist rejimler"den,
bu rejimlerin Kürt halkına karşı giriştikleri öne sürülen sal-
dırılardan söz edilmişti.
Bildiride Talabani ve Öcalan'ın "herparçada devrimcisi-
lahlı mücadeleyi geliştirmek, tasfiyed, bölücü eğilim ve akım-
lara karşı aktif mücadele etmek" konusunda anlaştıklan da
duyuruluyordu.
Güneydoğu'daki terör, 1984 yılında başladı, 1988 yılından
sonra da şiddetlenerek tırmandı.
Bugüne kadar 38 subay, 28 astsubay, 386 er ve erbaş,
43 polis, 99 köy korucusu, 14 muhtar, 23 öğretmen ve halk-
tan 881 kişi PKK tarafından öldürüldü.
Aynı dönemde 1014 PKK'lı da öldürüldü.
Toplam ölü sayısı: 2526'dır.
Yalnızca bu yıl 163 PKK'lı öldürüldü, 4 subay, 1 astsu-
bay, 34 er ve erbaş, 3 polis ve sivil halklan 20 kişi şehit
oldular.
Talabani'nin destekledigi ve "devrimci silahlı mücadele"
diye selamladığı eylemler işte bunlardır.
Celal Talabani, 1 Mayıs 1988 tarihinde bu bildiriyi imza-
ladıktan ve Türkiye'ye karşı PKK ile ortak silahlı eylem ka-
rarı aldıktan sonra nasıl oluyor da "Türkiye'nin iç işlerine
kanşmam" diyebiliyor?
1988 yılında da Türkiye'yi Özal yönetiyordu, bugün del
Ne değişti?
Hiç..
Celal Talabani, Özal'a teşekkür edecekmiş.
Talabani, Abdullah Öcalan ile birlikte yayınladıkları "dev-
rimci silahlı mücadele" ve "kitiesel direniş" bildirilerinin unu-
tulduğunu sanıyorsa aldanıyor.
Cumhurbaşkanı, Talabani'ye bu konuları sorar mı dersi-
niz? Ya da Sosyalist Enternasyonal toplantısında bu soru-
ları soracak bir SHP'li çıkar mı?
Niçin sorsunlar?
Sorarlarsa ayıp olur!
'ZLENIMLER
IsraiPin
iki vüzüÜMİT ASLANB
Masanın bir ucunda tsrail
temsilcileri, diğer ucunda Mısır
ve Tunus... 4 tarafsız ülke tem-
silcileri yanlannda tngütere,
Fransa, Isveç ve Türkiye... îlk
kez bir araya geliyorlar. tstan-
bul Hilton Öteli de böyle bir gö-
rüşmeye ev sahipliği yapıyor.
Ortadoğu'da barış ve güven-
likle ilgili bildiriyi kaleme almak
üzere bir araya gelen ülkelerin
temsilcileri gece saat 01 .OO'i ge-
çerken metne ancak son biçimi-
ni veriyorlar. Metin, SHP'nin
Ortadoğu banş ve güvenliği için
verdiği üçlü öneri doğrultusun-
da hazırlanıyor.
lsrail Çahşanlar Birliği Partisi
(MAPAM) daha ılımlı yaklaş-
makla birlikte, tşçi Partisi tem-
silcisinin sözlerini destekliyor:
— Eğer Filistinlilerin self-
determination (kendi kaderini
belirleme) hakkıru kabul eder-
sek bunu kendi secmenimize na-
sıl anlatacağız?
Sonunda şöyle bir çözüm bu-
lunuyor:
— tsrail'in bağımsız devlet
hakkının tanınması, Filistin hal-
kının temel hak ve özgürlükle-
rinin sağlanmasında, Ordün ile
bir federasyonu kabul etmesi
halinde buna destek verilmesi.
BM'nin, işgal altındaki toprak-
larla ilgili olarak aldığı kararlara
uyulması gerektiği metne ek-
leniyor.
Bu, üstü kapalı olarak Filis-
tinlilerin kendi kaderlerine sahip
çıkmalannın karşıhklı kabul
edilmesi olarak değerlendirili-
yor. MAPAM (lsrail Çalısanlar
Partisi) ile lsrail tşçi Partisi bu-
nu seçmenlerine anlatmak dunı-
mundalar. Tıpkı sabah saatle-
rinde, Belçikalı delege Anne-
Marie Lizin'in tsrail tşçi Parti-
si lideri Peres'e seslendiği gibi:
— Şimon! Biz sosyalistiz. Bu-
nu seçmenine anlatabilirsin.
Arafat, Filistin halkın. temsil et-
mektedir. Biz kabul etsek de et-
mesek de... Biz sosyalistiz; size
yardım etmek için buradayız.
Şimon Peres'in buna bir ya-
nıtı yok. Bir yüzu Sosyalist En-
ternasyonal'e dönük, bir yüzü
tsrail seçmenine... Filistinliler
ise ateş püskürüyorlar Sosyalist
Enternasyonal'e, "SHP bizi da-
vet etmeseydi gelemiyorduk
buraya" diye.
Sade bir delege gibi ortalıkta
dolaşan ve bu yüzden zaman za-
man saf görevlilerce kimlik
kontrolünden bile geçirilen Baş-
kan Brandt sadece bu sorunla
uğraşmıyor. Örneğin tngiliz-
ler... Bir gün önce kapalı top-
lantıda itiraf ettiler ki:
— Ortadoğu'daki banş süre-
cinde önemli rol oynuyoruz.
Ama şu anda bölgeye en büyük
silah ihracını yapan ülke de bi-
ziz... diye. Saptamaya göre BM
Güvenlik Konseyi 5 üyesi silah
ihracatının °7o 86'sım gerçekleş-
tiriyorlar.
Ortadoğu'da, bu sorunların
üstüne önümüzdeki günlerde
boyutlanarak eklenmesi bekle-
nen bir sorun daha var: Su...
Peres'in anlatımıyla "Nüfas
artıyor. Suyu ttretmek için im-
kân yaratamazsak bn kez su için
savaşmaya baslayacağız..."
Hazîne'yiter basıyor
(Baştarafı 1. Sayfada)
meleri toplamının ay sonuna ka-
dar 3.4 trilyon lirayı bulacağı
hesaplandı.
Aynca 17 haziran günü yapı-
lacak maaş ödemeleri için de
Hazine cuma ve pazartesi gün-
leri toplam 2.4 trilyon liralık
ödeme yapacak.
Bu ay dış borç odemelerinin
ise öteki aylara göre daha hafıf
olduğu ve 240 milyon dolar ci-
vannda kalacağı öğrenildi. Söz-
konusu dış borçla birlikte Ha-
zine'nin toplam borç ve maaş
ödemesi toplamı 6.7 trilyon li-
rayı geçiyor.
Hazine'nin iç borçlardan
bayram öncesi yapacağı 2.9 tril-
yon liralık ödemeyi büyük ölçü-
de Merkez Bankası'ndan avans
çekerek gerçekleştirmeyi planla-
dığı belirtiliyor. Bu durumda
halen 3 trilyon 555 milyar lira
düzeyinde bulunan kısa vadeli
avans tutannın bayram öncesin-
de 6.5 trilyon liralık limite ula-
şabileceği hesaplandı.
17 haziran günü yapüacak 2.4
trilyon Lira tutarındaki maaş
ödemeleri içinse Hazine'nin
şimdilik Ziraat Bankası nezdin-
deki TEK hesabmda 1 trilyon li-
ra civannda parası olduğu be-
lirtiliyor. Söz konusu hesapta
önümüzdeki günlerde de
400-500 milyar liralık bir biri-
kim daha oluşabileceği ifade
edildi.
Ödemelerin kalan bölümü
için Hazine'nin Merkez Bankası
hesaplanndaki yaklaşık 350 mil-
yon dolarhk dövizini bozdurup
bozdurmayacağı konusunda ise
henüz kesin karar verilmediği,
ancak Hazine'nin bu dövizi dış
borç taksitleri için tutma eğili-
minde olduğu kaydedildi.
Önceki gün Bonn'a giden
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar
Yardımcısı Mahfi Eğilmez'in
Ahnan hükümetinin vereceği
125 milyon mark tutarındaki bir
teknik yardım anlaşmasını im-
zalayacağı belirtiliyor. Söz ko-
nusu yardım çevre koruma pro-
jelerinin finansmannıda kullanı-
lacak.