24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 HAZİRAN 1991 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURlYET/19 OLAYLARIN ARDINDAKI GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) ver"e çıkması rastlantı mı? Ya- kıştırma mı? Iftira mı? "Ben zenginleri severim" diyen Sayın özal'ın bu sözü söylemesi için bir "mecburiyet" mi vardı? Tümcenin "mefhum-u muhali- fi"nden yapılan çıkarsamayla vanlacak sonuç nedir: "Benfa- kirleri sevmem!.." Şimdi tam "ah sayın Cum- hurbaşkanı, ne isriyorsun fakir fukaradan?" diye soracakken bu kez de özal işadamlarımıza veryansın etmesin mi!.. İş çev- relerinde ekonomik gidişatı eleş- tirenleh Cumhurbaşkanı "ötme- yt meraklı horozlar" diye nite- leyince, herkeste bir merak baş- ladı; çünkü atasözlerimizden çok iinlü biri "her horoz kendi çöplüğünde öter" ise ikincisi de "vakitsiz ölen horozun başmı keserler"dir. Devletin kimi şirketi batırıp kimini "ûbâd"ve "ifıya"eyledi- ği u zamane"de bazı işadamları- mn yüreklerinde bir kaygı baş- lamış olabilir; kimisi '\akitsiz mi öttük " diye ürkecektir; kimi- si "acaba ekonomi bizim çöplü- ğümüz değil mi" diye çevresine bakınacaktır; ama, bir yandan işçiye saçıp savuran Sayın özal1 ın Ote yandan işadamlarına bin- dırmesi, ANAP iktidarına hiç- bır kesimin yaranamadığını da ortaya çıkarmıştır; TZOB'mn "bıçak kemiğe dayandı" diye feryat etmesi de S.O.S. sinyalle- rin'm uyarıcı dışavurumu değil mi? Şairin dediğı gibi "Hüda gös- termesin âsar-ı izmihlâl bir yer- de..." Horozlar hep birden ötme- ye, tavuklar gıdaklamaya, ışa- damlan konuşmaya, işçiler yü- riimeye "yağdanlıklar" su koyu- vermeye başlar; "tarafsız, so- rumsuz, yetkisiz " Cumhurbaş- kanı da sabahlan akşama tele- vizyona çıkarak her kesime laj yetiştirmeye çabalar. Unutmayalım, bir ünlü atasö- zümuz daha var: "Horozun çok olduğu yerde sabah geç olur." Türkiye'de güneş bu yüzden mi geç doğuyor? Bilınemez. Evel, ortalık bunca horoza kar- şın aydınlanamadı; ama, ANAP ıktidannda şimdiden şafak at- mışiır. ^ ^ ^ Türkiye'yi (Baştarafı 1. Sayfada) dolar alınacak. Bu para öncelikli olarak TSK'nın modernizasyonu ve ikinci paket F-16 projesi ile ha- va savunmâsı için Patriot füze alımında kullanılacak. Askeri kaynaklardan edinilen bilgiye göre ABD söz konusu formül için girişimlerini sürdü- rüyor. Bu çerçevede ABD'nin Suudi Arabistan ve Kuveyt'ten katılım için söz aldığı, BAE'nin ise katılım konusunda çekingen davrandığı öğrenildi. Suudi Ara- bistan'ın koşul öne sürmeden ABD'nin önerisini benimsediği, Kuveyt'in ise "nakit para" sıkın- tısı çektiğini ifade ettiği, ancak "Katılınm" şeklinde görüş be- lirttiği de bildirildi. Öte yandan Türkiye'nin hava savunmâsı için gerekli olan 10 adet Patriot füze bataryası alı- mının 1.2 milyar dolar olduğu bildirildi. tkinci 160 uçakhk F-16 paketi için ise Türkiye ile ABD arasında görüşmelerin sürdüğu öğrenildi. Bu görüşmelerde Türkiye ilk projede olduğu gibi finansmanm yüzde 75'inin ABD tarafmdan, yüzde 25'inin ise Türkiye tarafından karşılanma- sını önerdi. ABD ise bu öneriye pek sıcak bakmazken fînans- man oranları konusunda yüzde 60'lık bölümün ABD, yüzde 40'lık bölümün ise Türkiye ta- rafından karşılanmasını istedi. ABD'nin bu oranlann gerçekleş- memesi halinde ikinci paket 160 uçakhk F-16 paketinin 40'ar uçakhk paketler halinde üretim için anlaşma yapılmasında ısrar ettiği de belirtiliyor. VELİEFEINDİ fflPODROMlPNDAN FİKRETDAĞLIOĞLU 1. KOŞU: F. Bahtiyar (5), P. Ümitbey (4), PP. Rakkase (10), S. Hasbahçe (8). 2. KOŞU: F. Osmancık (1), P. Süsluihsan (5), PP. Sam Am- ca (2). 3. KOŞU: F. Namdar (8), P. Kavçinbey (1), PP. Varol tzzet (3), S.Akçay (6). 4. KOŞU: F. Şimşek 88 (6), P. Sefer (4), PP. Bacanak (2), S. York Shire (7). 5. KOŞU: F. Yemeni (4), P. Renan (6), PP. Cadora (9), S. Latifşah (12). 6. KOŞU: F. Pınltı (11), P. Tathkız (16), PP. Erturan (3), S. Cihangir (9), S. Eserbatur (4). 7. KOŞU: F. Patron (5), P. Fi- nal Cut (7), PP. Serdar (9), S. Akın (3). Brandt:Türkiye Ortadoğırda anahtar(Baştarafı 1. Sayfada) Genel Başkanı Erdal Inönü de "Türkiye Avnıpa ile Ortadogu arasında köprii oluşturmakla kalmayıp, dünyanın merkez noktalanndan biri oldu" dedi. Toplantıda oybirliği ile kabul edilen Kürt raporunda, "Kttrt sorununun çöziimü için aynhkçı akımların desteklenmesi ve bu bölgeterde küçük devtetler cluş- masıniD yararlı olmadıgı" kay- dedilerek, "her ülkenin kendi içinde demokrasiyi yaygmlaştır- masuun, sorunun çöziimüne katkı sağlayacagı" vurgulandı. Toplantının dünkü bölümünde Kıbns konusu da tartışıldı. Kürt ve Filistin sorununun ağırlıklı olarak gündeme alındığı konsey toplantısında, geniş kapsamlı bir banş konferansı çağrısında bulunulması benimsendi. Sosyalist Enternasyonal'in açılış oturumunda konuşan Brandt, konuşmasında Sosyalist Enternasyonal toplantısımn son yıllarda Ortadoğu forumuna dönüştüğüne dikkat çekerek "Türkiye, Ortadoğu'da anahtar rol oynayacakür dersem abart- mış olmam" dedi. Brandt, BM'nin de dünyadaki sorunla- ra çözüm bulunması konusun- da önemli rol oynadığını vurgu- layarak BM'nin güçlendirilme- si ve yeniden yapılandırılması gerektiğini savundu. Dünyanın BM'ye ihtiyacı olduğunu belir- ten Sosyalist Enternasyonal Baskanı Brandt, "Global gu- venlik sisteminin BM çerçeve- sinde oluştunılması için çaba harcamalıyız" diye konuştu. Willy Brandt, konsey toplan- tısına Kürt ternsilcilerinin katıl- masının memnuniyet verici ol- duğunu belirterek "Törkiye'nin Kuzey IrakL Kürt sığınmacüa- ra yapügı yardıma teşekkür ede- rim. Aynı zamanda Tiirkiye'de- ki Kürtiere verilen külrürel bak- iardan da memnunum" dedi. SHP Genel Baskanı Erdal tnönü de açış konuşmasında, toplantının Ortadoğu sorunlan- nın çözümünde önem taşıdığuu, Türkiye'nin de Avrupa'yla Or- tadoğu arasında köprü oluştur- makla kalmayıp dünyanın mer- kez noktalanndan birisi olduğu- nu söyledi. Sosyal demokratla- nn dünyanın yeniden yapılan- masında öncü rol üstlenmesi ge- rektiğini belirten tnönü şunlan söyledi: "Sajduyu bize herfaangi bir sınır degişikligini zoriamanın uygnn olmayacağını, daha çok var olan sınırlar içerisinde her •atandaşın demokratik haklan- •ı dikkate aian çözümlere ulaş- maya çalışmak gerektiğini gös- tennektedir. Zorlamalı ve geçi- d çözümlerden görüşmelerle saglanan kahcı çözümlere geçi- şi sağlamak, bugiin BM'nin öniindeki en çetin konudur. Sosyalist Enternasyonal bu ge- çişte öncülük görevini yapabi- lir." Körfez savaşının Kuveyt'i kurtarmakla birlikte bölgede barışı sağlamadığını anlatan Inönü, SHP'nin Türkiye'deki Kürt sorunuyla ilgili raporunu da anımsatarak "Biz hiçbir va- hangi etnik köken-g den olursa olsun hiçbir kültürel ve siyasal baskı hissetmesini is- temiyornz. Terorizm istemiyo- ruz, milli suıırianmızı tartışmak istemiyonız. Hiçbir vatandaşı- mızın da toplumumuzun biitü- nünden kopup yabancüaşması- nı istemiyonız" dedi. Ortadoğu'da başlıca sorun olarak görünen Israil-Filistin anlaşmazlığırun görüşmeler yo- luyla çözüm gerektiren sorunla- ra en canlı örneği oluşturduğu- nu söyleyen lnönü sonunda bu görüşmelerin daimı bir Ortado- ğu güvenlik ve ekonomik işbir- liği konferansı şekline dönüşme- sini beklediklerini belirtti. Kıbns sorununun çözümü için iki bölgeli ve iki toplumlu federal devlet çözümünü dile ge- tiren lnönü, Türkiye ile Yuna- nistan arasmdaki soruna da de- ğinirken ciddi ve verimli temas- lann bir an önce başlamasını is- tedi. lnönü, "Bugün anlaşmaz- uklar ve güvensuiikler yeniden kabararak bu toplantıda Sayın Papandreu'yu agrlama zevkine Bİaşmamızı engelleyecek bir dü- zeye vardı" diye konuştu. Daha sonra toplantının gün- demine geçildi. Bu bölümde söz alan Fransız Sosyalist Partisi 1. Sekreteri Pierre Mauroy, Sosya- list Enternasyonal'in dünyada- ki sosyalistlerin örgütlü tek gü- cü olduğunu belirterek SE'nin örgütünü, yapısuu güçlendirme- si ve her yerde temsil edilmesi- ni savundu. tsrail Başbakanı tzak Şamir'in Ortadoğu'ya yö- nelik tutumunu tehükeli ve en- dişe verici bulduklannı söyledi. Mauroy, sosyalistlerin çevre so- runlan konusundaki hassasiye- tini dile getirerek dünyadaki bü- tün sosyalist belediye başkanla- rının katılacağı ve kentlerinin yaşamım nasıl düzelteceklerini tartışacaklan bir toplantı çağn- sında bulundu. Italyan Sosyalist Partisi lide- ri Bettino Craxi, Ortadoğu'da Filistin Kurtuluş örgütü'nün (FKÖ) önemli bir rol oynadığı- de askerden anndınlmış bir ku- safı burası için ayırabiliriz. Bu topragı kullanmaya açabiliriz. Ama bu kuşak tsrail'e saldında kuUanılmamalıdır" dedi. Bölgede bir banş konferansı toplanması konusuna da degi- nen Peres-, Avrupa ülkelerinin de konferansta taraf olabilecek- lerini vurgulayarak bu konfe- ransta Gazze Şeridi'nde lsrail egemenliği altmda yaşayan Fi- listinlilerin de temsil edilmesi ge- rektiğini söyledi. Filistin heye- tinin de Filistin halkına sorarak Ürdün ile federasyon fikrini destekleyebileceğini dile getiren Peres, bölgenin önemli sorunla- nndan biri olan su sorununa da çözüm üretilmesi gerektiğine dikkat çekti. Lübnanh Dürzi lider VeUd Cumblad çözüm arayışlannda Suriye'nin dışlanmamasını ister- ken Kürdistan Yurtsever Birli- ği (KYB) lideri Celal Talabani Türkiye'de Kürt sorununa kar- şı oluşan duyarlılıktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Irak'- taki Kürt sorununun ise demok- ratik ve çoğulcu bir sistem ile çözülebileceğini söyledi. Konsey toplantısımn, Erdal inönU'nün başkanlık ettiği öğ- leden sonraki oturumunda, sek- retarya tarafından hazırlanan Kürt raporu oybirliğiyle kabul edildi. 6 ana maddeden oluşan raporda, Kürt halkırun içinde bulunduğu durum belirtildi. Aynca, müttefık güçlerin Irak'- taki nakletme, barınma ve ko- nı, Arap-lsrail sorununda taraf ruma operasyonunun, bir ülke- olan ülkelerin doğrudan görüş- nin içişlerine müdahale niteliği BA$KENT AHMETTAN (Baştarafı 1. Sayfada) rak çıkacak aday değil, Özal se- çecek ve delegeler de onay- la>-acak. Özal'ın bir ise "çok önemli" demesi, bu işte kesin karar sa- hibinin kendisi olacağı anlamı- na geliyor. Zaten Özal bu noktayı da bir- kaç gün önce yine aynı meslek- taşımıza açıklamıştı: "Listeler önümüze geldiği za- man kabul etmeyecegimiz, üstü- nü silecegimiz kişiler olabilir. Çünkü dengeii bir MKVK yapü- mazsa genel başkan kim olursa olsun işi zor olur..." Takvimleri ve saatleri ileriye alalım. 15 haziran cumartesi. ANAP bttyük kongresi salonundayız. Kürsude Başbakan Akbulut var. Adaylığını açıkladıktan sonra şu haberi veriyor. "Eğer değerli delegeler tevec- cüh buyurur ve beni seçerlerse, allahın izniyle, genel seçim ya- pacağunızı ilan edecegiz.. Ne za- man? Önümüzdeki vılın yaz so- nunda. Yani 1992 ağustos veya eylülünde..."(Akbulut'un destek- çilerindea Devlet Bakanı Kemal Akkaya'nın bize özel açık- laması.) Akbulut, "müjdeyi", ara se- çim yapmaktan kurtulmak için vermek zorunda olduklannı el- bette söytemeyecek. Ama böylece, Mesut Ytlmaz- ın kozu olan "gerekirse genei se- çim e gidip guçleniriz" mesajını çürütecek. Daha sonra öteki adaylar kür- sıiye gelecekler. Mesut Yılmaz, ANAP ve Türkiye'ye niçin lazım olduğu- nu anlatacak. Hasan Celal Guzel, delegele- rin hür iradelerine seslenerek, icazetli adaylardan oylannı esir- gemelerini isteyecek. Sonra seçimlere geçilecek. Tüzüğe göre, ilk iki turda ge- nel başkan seçilebilmesi için adaylardan birisinin, delege tam sajısının >ansından bir fazla oy alması gerekiyor. Bu, 586 oy de- mek. Üçüncü turda basit çoğunluk yetiyor. Ama böyle seçilen bir genel başkanın birleştirici ola- mayacagını herkes kabul ediyor. Ozal. oylama sırasında başa güreşen iki adaydan birisinin ilk iki turda seçilmesini sağlayacak telkin ve tavsiyelerde bulunacak. Gerekirse, birisinin öteki lehine fedakârlık etmesini , parti bir- liği ve ülke çıkarian adına rica edecek. (Nitekim, liberallerden Cengjz Tuncer, muhafazakâriar- dan da Hfisnü Dogan daha şim- diden adaylıktan feragât etti.) Oylar sayılıp genel başkan se- çildikten sonra sıra, Özal'ın "önemli iş" dediği, MKYK lis- tesinin belirlenmesine gelecek. MKYK seçimi 16 haziran pa- zar günü. Ama listeler bir önceki gece yapüacak "siune-çizme-ekleme- çıkarma" işlemleri ile belir- lenecek. Bu işlemlerde en büyük söz sahibi, tüm partilerde olduğu gi- bi ANAP'ta da, il başkanlan olacak. 94 delegeli tstanbul'un listede en büyük rol ve pay sa- hibi olması kaçınıhnaz. tstanbul İl Başkanı'nın "eş durumu" ba- kımından bu kaçımlmazlık da- ha da katmerlenecek. Sonuçta, Bayan Özal'ın da alacağı 50 kişüik MKYK aday listesi Cumhurbaşkanı'nın önü- ne gidecek. Cumhurbaşkanı ise, müben- dislik bilgisini "tarafsız bir biçimde" uygulayarak, listeye son biçimi verecek. Burada kaybeden lider adayı- nın adamlan ile kazanan lide- rinkiler arasında bir oran göze- tecek. Elbette "aslan payını" kendisine ayıracak... Çankaya'nın 15 ve 16 haziran günleri için yaptığı program bu. Bu programda aksaklık, sark- ma, kayma veya kötü siirprizler her zaman olabilir. Ama taraflann ve Özal'ın "te- vekkül gucü", bu tür kaygılann çok üstünde... meleri gerektiğini belirtti. Cra- xi, tsrail'i de Filistin konusun- daki tutumu nedeniyle eleştirdi. lsrail Işçi Partisi lideri Şimon Peres de konuşmasında ağırlıklı olarak Filistin sorununa yer ver- di. Peres, FKÖ'yle aralarında- ki sorunun, Filistin halkının haklarını savunmalan nedeniy- le değil, yöntemleri nedeniyle kaynaklandığını belirterek "FKÖ terörttnü kabul edeme- yiz. tsraillileri öldürmek onlara bir şey kazandırmaz" dedi. Peres, adım vermeden FKÖ'- nün Filistin halkını temsil edip etmediği konusunda kuşkuları bulunduğunu söyleyerek Filis- tinlilerin silah baskısı olmadan hangi yolu seçeceklerine karar vermesi gerektiğini ve ödünün sadece lsrail'den beklenmeme- sini istedi. Peres, "Ürdün ve Filistin bir federatif devlet olursa Gazze'- taşımadığı bildirildi. Kürt mültecilere, Türk ve lran halklan ve devletlerinin, büyük bir özveriyle yardım et- tikleri belirtilerek, teşekkür edi- len raporda, SHP'nin daha ön- ce hazırlamış olduğu Kürt rapo- runun yapıcı bir rapor olduğu kaydedildi, Kürt kökenli insan- lann yaşadığı öteki ülkelere de, bu tür girişimler tavsiye edildi. Raporda aynca, Kürt sorunu- nun çözümü için aynhkçı akım- lann destekienmesi ve bu bölge- lerde küçük küçük devletlerin oluşmasmın yararlı olmadıgı kaydedilerek, her ülkenin ken- di içinde demokrasiyi yaygınlaş- tırmasının, sorunun çözümüne katkı sağlayacağı görüşü benim- sendi. Toplanüda, "Sosyahst Enter- nasyonal'in, Kürtler'e uluslara- rası toplumun teknik ve mali destek saglaması teklifini destekledigi" ve "Sosyalist En- ternasyonal'in, Irak Kürdistan'- ına bir delegasyon göndererek, bundan sonraki toplantı için bil- gi saglaması" teklifleri de, kon- seyin nihai karannda yer almak üzere oybirliğiyle kabul edildi. Bu arada, görüşmelerde gün- demde bulunmamasına rağmen Afganistan konusuna yer veril- mesi teküfi de oybirliğiyle kabul edildi. Toplantıda konuşan Kıbns Rum Sosyalist Partisi (EDEK) Genel Sekreteri Takis Hacıdi- mitri, Kıbrıs'ın bir bölümünün Türk askerlerinin "işgaU" altm- da olduğunu öne sürerek, Sos- yalist Enternasyonal'in Kıbns sorununu ele almasım istedi. Kıbns'ın silahsızlandınlması ge- rektiğini söyleyen Hacıdimitri, "Bu sorun çözülmeden Türki- ye AT'ye nasıl girebilir" dedi. Bunun üzerine söz alan SHP tstanbul Milletvekili tsmail Cem, adadaki Türklerin yasama hakkı güvenceye ahnmadan hiç- bir sorunun çözülemeyeceğini söyledi. Cem, "Biz, Kıbns so- rununun başka platformlara ta- şınmasını istemiyonız. Mesele, yerinde çözümlenmeU" dedi. Bu arada Sosyalist Enternas- yonal toplantısı sırasında Filis- tin heyetinden, gazetecilere FKÖ lideri Yaser Arafat'ın Türkiye^ yi ziyaretinin gündemde olduğu biçiminde bir bilgi verildi. Veri- len bilgiye göre Filistin heyeti Dışişleri yetkilileriyle Jstanbul'- da Arafat'ın ziyaretinin son ay- nntüannı görüşmüştü. Oysa Ankara'da Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar böyle bir ziyaretten bilgisi olmadığım be- Urtti. Ortadoğu Dairesi yetkili- leri de Arafat'ın ziyaretinin gün- demde olmadığım söylediler. Denktaş geliyor Haber Merkezi — KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş'ın, Sosyalist Enternasyonal Başkanı Willy Brandt ile görüş- mek üzere bugün Türkiye'ye ge- leceği öğrenildi. SHP'nin bizzat Genel Başkan Erdal tnönü nezdinde yürüttü- ğü girişimler sonucu, Denktaş'- ın bugün tstanbul'a gelmesi ve herhangi bir program değişikli- ği olmaması durumunda saat 16.00'da Brandt ile bir görüşme yapması bekleniyor. ısımsıı Teknolojisi mükemmel. Fiyatı harika. Taksitler inandmaz. Üstelik Olivetti! i^Büyük Fırsat" KOMNO. İTİ'ATI PESESAT TAKMT TAKSIT T.\K.SIT TAKSıT TAKSIT TAKSIT TAKSIT T\kSIT TAKSIT PCS820 PCS2820 PCS2840 PCS38100 1.938 2.554 2.834 3.886 484 638 708 972 104 137 152 209 208 274 304 416 104 137 152 209 208 274 304 416 104 137 152 209 208 274 304 416 104 137 152 209 208 274 304 416 206 272 302 414 'Fiyatlar sauş tarihindeki Merkez Bankası ABD dolan döviz saüş kuru üzerinden hesaplanacaktır. "Fiyatlara KDV dahildir. YETKİLİ SATICllA»: « H m S i l l Ş ^Bİl SFJt /^50000 »ESİM IV "111> > 1F\ 16939 19 »INCOMİ69 6Ö '8 >ViDZXr28950 • PKESS5 T /İ95» »-PROBİLJ45 4JJ-» >S\STA132O6 18 >TEK.NOSA\/l9/"66 • \ATV\ HH800 »IISSIJİBILDES W 0 0 3 ' »BİLEN725S5 7/ •CANKOB i r >\SCm 16' 9İ 94 •WfBB\ »GİLTA.S 22 69 60 >TEHNOBİM 12 « » » » l I V I l >-tSFl 18 U 28»liim »EITRNÇ 21 '1 65 22 91 6İ »H1TT11 >TEKKOVI l'!8lt\ »ÖZ-ElPA2i%2» t m m j »GÎ1SGÖ1?/ 76i * IPfHIÜH »TEK.SOMTT1 H 10 10 t Mfl^lti »RİF.M // '/ "'; t\ >-\SDf\l2''M «mHHH»EKOM2< i r «BtlHH>Mimif>Knvı >JAI- »BmD>BFTA;/ ını »I1IİHM > PER5PEKTİM 14^22 t l l H M M >AXADEMİ 60 }8~ «ll:lfl>BIIJ,\> 13 6^" oliifelll GOZLEM UGURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Oylamaya, kongreye, seçime ne gerek var? ANAP'ın Akbulutları gidiyor, yerine İstanbul iş çevreleri- nin desteği ile "mesut vs bahtiyar" bir kadro geliyor. Ne mutlu! Özal'ın Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve gözcüsü Kaya To- peri ile Genel Sekreter Yamak Paşa'dan başka kimseyi inan- dırmayan o "tarafsız kalacağırrf' açıklamasından sonra Ak- bulut'un başına da "yıldınm düşmüş" sayılabilir. Sayın Akbulut, bu açıklamadan sonra herhalde Erzincan bakınna dönmüştür. Kızmaya hakkı var mı? Yok.. Kendisi de ANAP Genel Başkanlığı ve Başbakanlığa "işa- ret yoluyla" gelmedi mi? İşaret ile gelen işaret ile gider! Irak Kürdistanı Yurtseverler Birligi lideri Celal Talabani "PKK'ya karışmayız" demiş. Talabani, bir bakıma haklıdır. PKK ve Kürdistan Yurtseverler Birliği ayrı ayn örgütler- dir. Elbette bu iki örgüt birbirinin işine karışmazlar. Doğru olan da budur. Yanlış olan PKK ile birlikte Türkiye'deki "silahlı mücadeleyi" ve "kitieseldirenişleri" örgütlemek için PKK ile birlikte kararlar almaktır. 1 Mayıs 1988 günü de Talabani ve Öcalan'ın birlikte im- zaladıkları bildiride "Türkiye ve Irak'taki faşist rejimler"den, bu rejimlerin Kürt halkına karşı giriştikleri öne sürülen sal- dırılardan söz edilmişti. Bildiride Talabani ve Öcalan'ın "herparçada devrimcisi- lahlı mücadeleyi geliştirmek, tasfiyed, bölücü eğilim ve akım- lara karşı aktif mücadele etmek" konusunda anlaştıklan da duyuruluyordu. Güneydoğu'daki terör, 1984 yılında başladı, 1988 yılından sonra da şiddetlenerek tırmandı. Bugüne kadar 38 subay, 28 astsubay, 386 er ve erbaş, 43 polis, 99 köy korucusu, 14 muhtar, 23 öğretmen ve halk- tan 881 kişi PKK tarafından öldürüldü. Aynı dönemde 1014 PKK'lı da öldürüldü. Toplam ölü sayısı: 2526'dır. Yalnızca bu yıl 163 PKK'lı öldürüldü, 4 subay, 1 astsu- bay, 34 er ve erbaş, 3 polis ve sivil halklan 20 kişi şehit oldular. Talabani'nin destekledigi ve "devrimci silahlı mücadele" diye selamladığı eylemler işte bunlardır. Celal Talabani, 1 Mayıs 1988 tarihinde bu bildiriyi imza- ladıktan ve Türkiye'ye karşı PKK ile ortak silahlı eylem ka- rarı aldıktan sonra nasıl oluyor da "Türkiye'nin iç işlerine kanşmam" diyebiliyor? 1988 yılında da Türkiye'yi Özal yönetiyordu, bugün del Ne değişti? Hiç.. Celal Talabani, Özal'a teşekkür edecekmiş. Talabani, Abdullah Öcalan ile birlikte yayınladıkları "dev- rimci silahlı mücadele" ve "kitiesel direniş" bildirilerinin unu- tulduğunu sanıyorsa aldanıyor. Cumhurbaşkanı, Talabani'ye bu konuları sorar mı dersi- niz? Ya da Sosyalist Enternasyonal toplantısında bu soru- ları soracak bir SHP'li çıkar mı? Niçin sorsunlar? Sorarlarsa ayıp olur! 'ZLENIMLER IsraiPin iki vüzüÜMİT ASLANB Masanın bir ucunda tsrail temsilcileri, diğer ucunda Mısır ve Tunus... 4 tarafsız ülke tem- silcileri yanlannda tngütere, Fransa, Isveç ve Türkiye... îlk kez bir araya geliyorlar. tstan- bul Hilton Öteli de böyle bir gö- rüşmeye ev sahipliği yapıyor. Ortadoğu'da barış ve güven- likle ilgili bildiriyi kaleme almak üzere bir araya gelen ülkelerin temsilcileri gece saat 01 .OO'i ge- çerken metne ancak son biçimi- ni veriyorlar. Metin, SHP'nin Ortadoğu banş ve güvenliği için verdiği üçlü öneri doğrultusun- da hazırlanıyor. lsrail Çahşanlar Birliği Partisi (MAPAM) daha ılımlı yaklaş- makla birlikte, tşçi Partisi tem- silcisinin sözlerini destekliyor: — Eğer Filistinlilerin self- determination (kendi kaderini belirleme) hakkıru kabul eder- sek bunu kendi secmenimize na- sıl anlatacağız? Sonunda şöyle bir çözüm bu- lunuyor: — tsrail'in bağımsız devlet hakkının tanınması, Filistin hal- kının temel hak ve özgürlükle- rinin sağlanmasında, Ordün ile bir federasyonu kabul etmesi halinde buna destek verilmesi. BM'nin, işgal altındaki toprak- larla ilgili olarak aldığı kararlara uyulması gerektiği metne ek- leniyor. Bu, üstü kapalı olarak Filis- tinlilerin kendi kaderlerine sahip çıkmalannın karşıhklı kabul edilmesi olarak değerlendirili- yor. MAPAM (lsrail Çalısanlar Partisi) ile lsrail tşçi Partisi bu- nu seçmenlerine anlatmak dunı- mundalar. Tıpkı sabah saatle- rinde, Belçikalı delege Anne- Marie Lizin'in tsrail tşçi Parti- si lideri Peres'e seslendiği gibi: — Şimon! Biz sosyalistiz. Bu- nu seçmenine anlatabilirsin. Arafat, Filistin halkın. temsil et- mektedir. Biz kabul etsek de et- mesek de... Biz sosyalistiz; size yardım etmek için buradayız. Şimon Peres'in buna bir ya- nıtı yok. Bir yüzu Sosyalist En- ternasyonal'e dönük, bir yüzü tsrail seçmenine... Filistinliler ise ateş püskürüyorlar Sosyalist Enternasyonal'e, "SHP bizi da- vet etmeseydi gelemiyorduk buraya" diye. Sade bir delege gibi ortalıkta dolaşan ve bu yüzden zaman za- man saf görevlilerce kimlik kontrolünden bile geçirilen Baş- kan Brandt sadece bu sorunla uğraşmıyor. Örneğin tngiliz- ler... Bir gün önce kapalı top- lantıda itiraf ettiler ki: — Ortadoğu'daki banş süre- cinde önemli rol oynuyoruz. Ama şu anda bölgeye en büyük silah ihracını yapan ülke de bi- ziz... diye. Saptamaya göre BM Güvenlik Konseyi 5 üyesi silah ihracatının °7o 86'sım gerçekleş- tiriyorlar. Ortadoğu'da, bu sorunların üstüne önümüzdeki günlerde boyutlanarak eklenmesi bekle- nen bir sorun daha var: Su... Peres'in anlatımıyla "Nüfas artıyor. Suyu ttretmek için im- kân yaratamazsak bn kez su için savaşmaya baslayacağız..." Hazîne'yiter basıyor (Baştarafı 1. Sayfada) meleri toplamının ay sonuna ka- dar 3.4 trilyon lirayı bulacağı hesaplandı. Aynca 17 haziran günü yapı- lacak maaş ödemeleri için de Hazine cuma ve pazartesi gün- leri toplam 2.4 trilyon liralık ödeme yapacak. Bu ay dış borç odemelerinin ise öteki aylara göre daha hafıf olduğu ve 240 milyon dolar ci- vannda kalacağı öğrenildi. Söz- konusu dış borçla birlikte Ha- zine'nin toplam borç ve maaş ödemesi toplamı 6.7 trilyon li- rayı geçiyor. Hazine'nin iç borçlardan bayram öncesi yapacağı 2.9 tril- yon liralık ödemeyi büyük ölçü- de Merkez Bankası'ndan avans çekerek gerçekleştirmeyi planla- dığı belirtiliyor. Bu durumda halen 3 trilyon 555 milyar lira düzeyinde bulunan kısa vadeli avans tutannın bayram öncesin- de 6.5 trilyon liralık limite ula- şabileceği hesaplandı. 17 haziran günü yapüacak 2.4 trilyon Lira tutarındaki maaş ödemeleri içinse Hazine'nin şimdilik Ziraat Bankası nezdin- deki TEK hesabmda 1 trilyon li- ra civannda parası olduğu be- lirtiliyor. Söz konusu hesapta önümüzdeki günlerde de 400-500 milyar liralık bir biri- kim daha oluşabileceği ifade edildi. Ödemelerin kalan bölümü için Hazine'nin Merkez Bankası hesaplanndaki yaklaşık 350 mil- yon dolarhk dövizini bozdurup bozdurmayacağı konusunda ise henüz kesin karar verilmediği, ancak Hazine'nin bu dövizi dış borç taksitleri için tutma eğili- minde olduğu kaydedildi. Önceki gün Bonn'a giden Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Mahfi Eğilmez'in Ahnan hükümetinin vereceği 125 milyon mark tutarındaki bir teknik yardım anlaşmasını im- zalayacağı belirtiliyor. Söz ko- nusu yardım çevre koruma pro- jelerinin finansmannıda kullanı- lacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle