22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 10 HAZİRAN 1991 Terörle Müeadele Kanıınu ve Vatana İhanet... Terör Kanunu, Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nu (m.43) kaldırmıştır. Anayasanın açık hükmüne karşı Hıyanet-i Vataniye Kanunu kaldınlabilir mi? Böylece bir 'boşluk' ortaya çıkmıştır. Terörle müeadele isteğinin vatan ihaneti kavramı ile ilgisi var mıdır? Prof. Dr. FARUK EREM Terorizmle Müeadele Kanunu, bilimsel açı- dan 'ilginç' bir yasadır. önemli özelliklerin- den biri de, bu yasanın Hıyaneti Vataniye Ka- nunu'nu kaldırmış olmasıdır. Bu husus ses- sizce yapılmış, kamuoyunda ilgi çekmemesi- ne dikkat edilmiştir. Anayasamn 105/3. maddesine göre "Cum- hurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türki- ye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısımn en az üçte birinin teklifı üzerine, uye tam sayısı- mn en az dörtte üçünün vereceği kararla suç- landırılır". Cumhuriyetle yönetilen bütün yabana ana- yasalarda benzer hükümler yer alır. örnek olarak Italyan Anayasası'nı gösterebiliriz. Bu anayasadaki hüküm (m.90) şöyledir: "Cum- burbaşkanı yapügı işlemlerden sorumln değil- tfir. Yalnız vatana ihanetinden (Alto Trad- •ento) ve anayasayı ihlalden sorumludur". Bütün yabancı anayasalar ayıu ya da benzeri hükümler taşırlar. Çünkü anayasayı koru- makla görevli kişinin anayasayı ihlali sorum- luluk dışı kalamazdı. Cumhurbaşkanınm sorumluluğu şöyle özet- lenebilir: Anayasa hukukunda egemen olan kanı şudur: Parlamenter rejimlerde cumhur- başkanının sorumsuzluğu mutlak değildir. Oysa monarşilerde sorumsuzluk mutlaktır. 1876 Osmanlı "Kanun-u Esasi"sinde (m.5) padişahın şahsinın 'mukaddes ve gayri mesul' olduğu açıklanmıştı. Demokrasilerde ise cum- hurbaşkanının sorumsuzluğu 'görevle ilgili suçlar' açısından kabul edilmiştir, görevle il- gili olmayan suçlar (adi suçlar) açısından - bütün vatandaşlar gibi- sorumludur. Bu ko- nu 1924 Anayasası'nda (m.41/2) açıkça be- lirtilmiş, dokunulmazhk hükümlerine (m.17) göre hareket edileceği açıklanmıştı. 1961 ve 1982 anayasalarında da dunım aynıdır (öz- budun E.), Türk Anayasa Hukuku, s. 288, bk. (Aldıkaçtı O.) Anayasa Hukukumuzun Gelişmesi (tstanbul 1970, s. 280). Cumhurbaşkanırun göreviyle ilgili suçlar- dan sorumsuzluğu karşı-imza sistemi içinde izah olunmaktadır. Fakat "parlamenter cum- huriyetlerde genel olarak, cumhurbaşkanımn vatana ihanet teşkil eden suçlanndan dolayı cezai bakımdan sorumlu olacağı ilkesi kabuı edilmiştir". "Bu nedenle cumhurbaşkanımn vatana ihanetle suçlanması durumunda cum- hurbaşkanlığı sıfatuım sona ereceği" ileri sü- rülmektedir. "Cezai sorumlulugun ne gibi hallerde tahakkuk edeceğini anlamak için Hıyanet-i Vataniye Kanunu'na ve Ceza Ka- nunu'na bakmak lazımdır" (Özbudun, s. 289, Arsel t. Türk Anayasa Hukuku'nun Umu- mi Esasları, s: 371). Sonımluluk-suçluluk Bazı anayasalar devlet başkanına sorumlu- luk tarumamışlardır. Örneğin Norveç Anaya- sası'nda (m.5) "Kralın şahsı mukaddestir, takbih edilemez ve suçlanamaz. Sorumluluk, krallık müşavere meclisine aittir" denilmek- tedir. Aym hükum Isveç Anayasası'nda da (m.3) yer almaktadır. Başka bazı anayasalar sorumluluğu kabul etmişler, fakat hangi suçlardan devlet başka- mnın sorumlu olduğunu göstermemişlerdir. örneğin Portekiz (1933) Anayasası'mn 78. maddesi halk tarafından doğrudan seçilen cumhurbaskanının görevinden dolayı ulus önunde sorumlu olduğunu açıklar. Avustur- ya 1929 (1945) Anayasası'nda (m.6) konfede- rasyon başkanınm, federal meclisin müsaadesi olmadan hiçbir takibe maruz kalamayacağı, federal Meclis karan ile suçlanabileceğüıi hük- me bağlamıştır. Nihayet üçüncü gruba giren anayasalar so- rumluluğu ve suçlan açıklamışlardır: Hindis- tan'ın eski anayasasına göre (m.56/b, 61) baş- kan anayasayı ihlal ettiği takdirde düşürüle- bilir; suçlama bir kanunda gösterilen suça da- yanmalıdır. tsrail Anayasası (m.61) "Cum- hurbaşkanı milletvekilleri meclisinin... kendi- sini itham etmesi ve yüksek mahkeme tara- fından hıyanet, rüşvet ya da anayasayı ihlal suçlarından dolayı mahkûm etmesi ile göre- vinden uzaklaştınlır" der. 1949 Federal Al- manya Anayasası'nın 61. maddesine göre cumhurbaşkanı anayasayı ya da federal bir yasayı kasten ihlal ederse ve bu husus federal mahkemece kabul edilirse mahkeme cumhur- başkanlığının duşmesine karar verir. 1948 Çe- koslovak Anayasası (m. 78) "Cumhurbaşka- m yalnız vatan ihanetinden sorumludur" de- mektedir. 1946 Fransız Anayasası'na (m.42) göre "Cumhurbaşkanı ancak vatana ihanet- ten (haute trahison) sorumludur. Bu halde milü meclis tarafından itham edilir ve Yüce Divan'a sevk olunur". Terör Kanunu ise "Hıyanet-i Vataniye Ka- nunu'nu (m.43) kaldırmıştır. Anayasamn açık hükmüne karşı Hıyanet-i Vataniye Kanunu kaldınlabilir mi? Böylece bir 'boşluk' ortaya çıkmıştır. Terörle müeadele isteğinin vatan ihaneti kavramı ile ilgisi var mıdır? "Vatana ihanet" terimi öğretide (doktrin- de) anayasada ve kanunlarımızda kullanıl- makta ise de bu terimin kapsadığı suçlann ne- ler olduğu açıklanmış değildir. Tek kaynak "Adalet Divam"na sevk ka- randır (Resmi Gazete: 13 Temmuz 1960, No: 10550). Bu kararda şöyle denilmektedir: "Anayasa sadece devlet başkanlığının hıya- neti vataniye halinin ne olduğunu belirtme- miştir. Anayasamızda kullanılan hıyanet-i va- taniye tabiri, teknik manada muayyen bir su- çun adını ifade etmeyip, muhtelif kanunları- mızda mevcut birçok suçu ihtiva eden genel bir terimdir. Bu boşluğun bir unutma veya ih- malden ileri geldiğini düşünmek mümkün de- ğildir. Kanun koyucu, cumhurbaşkamnın va- tan hıyaneti halinden ve böylece vatan hıya- neti suçundan sorumlu olduğu esasıru vaze- derken, bu suçu tavsif ve tayin ve bu suça ve- rilecek cezayı tespit etmekten bilerek ve iste- yerek kaçınmıştır". Bu açıklamadan şu sonuç çıkmaktadır: Anayasa sorumlulugun hangi suçları kapsa- dığım açıklamamış, fakat sorumluluğu kural olarak göstermiş, hangi suçun vatana ihanet sayılacagının takdirini uygulayıcıya (yar- gıç'a)" bırakmıştır. Fakat bu sonuç "kanun- suz ceza olmaz" kuralı ile nasıl bağdaşa- caktır? Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nun birinci maddesinde ve zeyl kanunda "...hıyanet-i va- taniye addolunur" ibaresinden maksadın ne olduğu tartışmalıdır. Kanunun tartışılması sı- rasında "bu madde-i kanuniyede hain-i vatan tarif olunmuştur. Halbuki fail değil, fiil tarif olunmak lazımdır" fıkri ortaya atılrmş, fakat tartışma sonunda hüküm olduğu gibi kabul edilmiştir (TBMM 5 İçtima, 3 celse 27 Nisan 336 Tutanak derl. s. 108). 15 Nisan 1339 (1923) tarihli tadil kanunu esasa ilişkin değişiklikler yapmış, bir sonraki kanunla usul hukümleri gösterilmiş, 25 Şubat 1341 tarihli tadil kanunda ise dini cemiyetler etraflıca ele alınmıştır. Krallık, padişahlık! Buna karşın, 8 Kanunusani (ocak) 1339 (1923) tarihli tefsir karanmn karşı oy yazısın- da şöyle denilmektedir: "Cürmün faillerinden bir kısmı hakkında hıyaneti vataniye, diğer bir kısmı hakkında ceraim-i adiye (adi suç) de- mek hususunda hiçbir esas-ı hukukiyeye te- saduf edilmemiştir". Vatana thanet Kanunu'nun boşluğunu 15 sayılı kanun, "TCK'nın 125-133, 146, 149, 150. maddelerinde yazıh suçlar vatana hıya- net suçlandır" demek suretiyle doldurmuştu. Bu kanun kaldınlmış sayılacak mıdır? Cumhurbaşkamnın sorumsuz oldnğu, bü- tün kararlanndan ötiiriı başbakan ve ilgili ba- kanlann sorumlu tutulacağı, cumhurbaşkanı- mn yalnız vatana ihanetten sorumlu tutula- cağı, anayasanın 105. maddesi hukmiıdür. Eğer bu sorumluluk kalkmış olursa Tttrkiye cumhuriyet' olmaktan çıkar, krallık ya da padişahlık dnrumuna gelir. Durum Terör Kanunu açısından ele alına- cak olursa şöyle düşunülebilir: Vatan hıyaneti sayılacak filler Terörle Müeadele Kanunu'nda gösterilmiş olduğu için Hıyaneti Vataniye Ka- nunu kaldırılmıştır. Fakat bu yorum, Terör- le Müeadele Kanunu'nda gösterilen suçlar açı- sından izahsız kalmakta, sorumluluk genişle- mektedir. Hıyanet-i Vataniye Kanunu, Terör- le Müeadele Kanunu ile kaldınldığına göre iki kavram arasında ilgi görulmüş demektir. Böy- lece "ters tepen kanun" anlayışına yer veril- miştir. Teror Kanunu'nun geıekçesinde "2 sayıh Hıyanet-i Vataniye Kanunu"nun kaldınlması gereği özgurlüklerin sağlanması olarak gös- terilmiş ise de anayasal zorunluk savsanmış- tır. Kaldı ki Hıyanet-i Vataniye Kanunu; TBMM'ye karşı suçlar (m.l), vatana hıyanet suçlarınm mutİaka tutuklu olarak yargılana- cağı, davamn azami yirmi günde bitirileceği, mahkeme karanmn kesin olduğu gibi hüküm- ler tasıyordu. Bizce vatana ihanet kanunu kaldırılırken, anayasada gösterilen "vatana ihanet" teri- minden ne anlaşılacağını gösteren hukümleri açıklayan yasa yapılmalıydı. Sadece kanunu kaldırmak yeterli değildir, sakıncalıdır. >TEN EVET/HAYIR OKTtf AKBAL 12Eylül,Serpil Partc^aKarşı... Önce şu parçayı okuyalım: "14 ya da 15 eylüldü. Emir kumanda zincıri içinde görevi- min başında beklıyordum. Telefon çaldı. Fen İşleri'nde çalışan çavuşun sesi tıtrektr. 'Oktay Bey, Serpil Park'a dozer soktular. Ağaçları söküyor- lar. Çiçekler ve çimenleri düzlüyorlar' 'Kim yapıyor? Dundurun, geliyorum!' -% f f ic^r-r.'-) (Arkası 19 Sayfada) İLAN DÖRTYOL ASLtYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 1990/598 Davacı Be-De-Se Nakliyat A.lrfan Solmazer vekili tarafından da- valı Bahri Kurtay aleyhine ikame olan tazminat davasında, davalı- nın belirtilen adıesme, Demirci köyü Kızıltepe adresine tebligat çıkanldığı, tebligatın tebliğ edile:.ıediği, zabııa araşürmasına ragmen davalının bulunamadığından ilanen tebligat yapılmasına karar ve- rilmiş olup davalı Bahri Kurtay'ın duruşma günü olan 10.7.1991 günu saat 09.00'da Dörtyol Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonun- da haar bulunması, dunışmaya gelmediğinde vekil de tayin etmedi- ğinde duruşmanın yokluğunda yapılarak karar venleceği ilanen tebliğ olunur. Basuı: 28201 . tLAN DÖRTYOL ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 1990/595 Davacı Be-De-Se Nakliyat A. lrfan Solmazer vekili tarafından da- valı Mehmet Bayram aleyhine ikâme olan tazminat davasında, da- valı Mehmet Bayram'ın ikametgâh adresi olan Kızıltepe ılçesi Demirciköyü adresine tebligatın çıkanldığı, ancak tebliğ edilemedı- ği, davalının zabıta araştırmasına rağmen adresınin tespit edileme- diğinden, davalıya duruşma gününun ilanen lebhğıne karar verilmekle davalı Mehmet Bayram'ın duruşma günü olan 10.7.1991 günu saat 09.00'da Dörtyol Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunması, bulunmadığında, kendisıni vekille de temsil ettinnedığınde duruşmanın yokluğunda yapüacağı ve karar venleceği ilanen tebliğ olunur. . .. - ^ .«,,„».,., Basur. 28200 OKUKLARA. OKAYGONENSIN Krizin Boyutu N asıl bu noktaya gelindi? Siyasal güç sahiplerinin yürüttükleri sistemli kampanya ûç yıldan bu yana aym şiddetle sürüyor... Ekonomik kriz... Promosyon çaresizliği... TVde bıktıncı kampanyalar... Içerik sorunlan... Kolay ve ucuz gazetecilik hevesleriyle hızlanan yıpranma... Ve sonunda bu nokta... En dip nokta mı, bilemeyiz. Çünkü önümüzde uzun bir bayram tatili daha var, ardından da ülkemize özgü bir "yazın daha da az okuma" eğilimi. Şu anda gelinen noktayı en özet kıyaslama ile anlatabiliriz. Bu yılın ocak ayında gazetelerin günlük toplam satışlan 4 milyon 675 bin. Gerıde bıraktığımız mayıs ayında ise 3 milyon 80 bin. Kaybedilen okuyucu sayısı 1 milyon 600 bin, yani % 35. Bu beş ayda ise gazetelerin TV reklamları için harcadıklan toplam para 40 milyar lira. Gazeteler yalnızca kampanyalannın duyurusu için bu parayı TRT ve Magic Box'a ödediler; ansiklopedıler, kitaplar ve diğer lotaryalar için harcadıklarını hesaplamak güç. Basını tümüyle daha da güç bir dönem bekliyor. Bu karanlık günlerden nasıl geçilecek? Bunu da tahmin etmek güç, ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki bu aşamaya varmış bir krizin ardından Türkıye'de basın yepyeni bir hahtayla ortaya çıkacaktır. * Mayıs 1991'de gazetelerin reklam kampanyaları için TRT ve Magic Box'a ödedikleri ücret 12 milyar liraya ulaştı. (Ocakta 5 milyar, şubatta 6 milyar, martta 9 milyar, nisanda 8 milyar). Bu harcamaların gazetelere göre dökümü şöyle: Hürriyet Sabah Milliyet Bugün Türkiye Meydan Cumhuriyet Yeni Asır Günaydın Zaman Güneş 3.7 3 2.5 820 750 380 330 210 60 45 40 milyar milyar milyar milyon milyon milyon milyon milyon milyon milyon milyon lira lira lira lira lira lira lira lira lira lira lira Bu harcamalara karşın günlük toplam gazete satışı 600 bin adet daha azalarak 3 milyon 80 bine indi. Mayıs 1991'de gazetelerin günlük ortalama net satışlan ve bir önceki aya göre farkları şöyle oldu: +1.121 —89.319 —77707 —17.614 +1.850 —240.982 —16.609 —2112 —5.500 —5320 +2.029 —89.625 —66.141 1500 lirahl< gazeteler Cumhuriyet 101.378 Sabah Hürriyet Milliyet Yeni Asır 773.107 525.293 438.068 49.300 1300 liralık gazeteler Türkiye Günaydın 441.518 98.817 1000 liralık gazeteler Fotospor Zaman Güneş Tercüman 900 liralık Bugün 800 liralık Meydan OUw llfSlfn Tan ^«rtt.v« 98.255 58.500 40.334 35.611 gazete 240.615 gazete 190.090 gume>•*«-... --Ö0D54 Uluslararası bankacılıkta bir "Garanti yatırımı" UNITED GARANTİUnited Garanti Bank International ın' ilk şubesi Amsterdam'da açıldı. Şimdi Hollanda'da mevduattan, ticaretin finansmanına, bankacılığın bütün kalemlerinde AT standartlarında hizmet veren bir Türk bankası var. United Garanti Bank, ülkemiz ve Avrupa arasındaki ticari ilişkilerde yeni, sağlam, Garanti'li bir köprü... Şimdi, uluslararası nitelikte bir Türk bankasının bütün olanaklarıyla, Türkiye birleşen Avrupa'ya çok daha yakın. U N İ T E D • * • ir EUROPE •*• •*• roR +w A BETTER ^ GARANTİ BANK I N T E R N A T İ O N A L N . V . Sıngel 258 Postbus 17650 1001 |N V/STERDAM Tel 020 6233166 Tlx ".2709 UGBI \'L r ax 020 6242^06 •United Garanti Bank International, Garanti Bankası sermayesiyle ve Hollanda mali mevzuatına uygun olarak kurulmuş bağımsız bir bankadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle