Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 DİZİ-RÖPORIAJ 10 HAZÎRAN 1991
Piran'da patlak veren ayaklanma giderek yayılır; Lice, Kürt-Nakşi birliklerin eline geçer
Şeyh Sait'in atlıları dörtnala
Oncesi ve sonrasıyla
ŞEYH SAÎT
AYAKLANMASI
UGUR MUMCU
'eyh Sait, beyaz atının üzerinde,
ında taraftarlan olduğu halde
Lice'ye girer. Alay, ilçe sokaklannda
ilerlerken salavat çekılir, insanlar, Şeyh
Sait'in atının yelesini öperler. Piran'ın
geri alınması üzerine bır ara teslim
olmaya karar veren Şeyh Sait,
etrafındakiler tarafmdan karanndan
vazgeçirtilir. Şeyh, "Artık bu işi
durdurmak elimde değildir" dedi.
tice'den sonra hedef Diyarbakır'dır.
Şeyh Sait yolda hükümet kuvvetleriyle
çatışır. Toplarla birlikte çamura
saplanan askerler çekilmek zorunda
kalırlar. Daha sonraki bir çatışma da
ayaklanmacılann lehine sonuçlanır. Şeyh
Sait kuvvetlerinin cesaretleri artmıştır.
Sevinçten çığhk çığhğa şöyle bağırırlar:
'Sallallahü Aleyhüm. Ya Allah, teslim,
teslim' (Selametiniz,Allah'a teslim olmak.)
Anlıkara hükümeti 25 Şubat 1925
tarihinde Doğu illerinde sıkıyönetim
ilan eder. Ankara'ya göre
ayaklanmacılann amacı, 'din silahını
kullanarak Kürt devleti kurmaktır! Aynı
gün Hıyanet-i Vataniye Yasası'nda bir
değîşiklik yapılır, dince kutsal
kavramlan kuUanmak için örgüt kurma
suçu, 'Vatan ihaneti' olarak tanımlanır.
Suçun cezası idamdır.
50 I0C
Jandarma Teğmenleri Mustafa ve Hüsnü Bey-
ler, Şeyh Abdurrahim'ın bu saldınsı karşısında eş-
raftan Zülkuf Cafer Ağa'nın evine sığınmışlardı.
Abdurrahım, jandarmalarla Bucak Muduru Ismaıl
Bey'ı tutsak alıp Gurnos Koyu'ne göturmuşlerdı.
(146)
Jandarmalarla Şeyh Abdurrahim ve arkadaşla-
nnın çatışmaları surerken Şeyh Sait, "Bu iş bir-
kac ay sonra başlayacaktı" demıştı, "Ne yapalun
ki kader böyleymiş." (147)
Şeyh Sait, kardeşı Şeyh Abdurrahim jandarma-
lan tutsak aldıktan sonra olacaklan düşıinmüş ve
karannı vermişti.
Genç merkezi Darahıni'ye gidecekti.
Ve ayaklanma orada başlayacaktı.
Şeyh Sait, yanında uç yüz atlıyla Pırandan Da-
rahmi'ye gıderken yolda kendisıne katılan aşıret-
ler oluyordu. Butyanlı, Mıstanlı, Tavaslı, Sılvanlı
aşıretlen ayaklanmaya hemen kaulmışlardı. (148)
Şeyh Sait, ayaklarmanın bu kadar çabuk baş-
layacaguıı bekkmıyordu. Ancak ok yaydan çıkmış-
ü.
Ikı gün önce de kardeşlerı Şeyh Mehdı ve Şeyh
Tahır, Serdi Köyu'nden geçmışler ve Genç'e gele-
rek postaneyı basmış, kasada ne buldularsa, buıv
lan alıp göturmuşler ve telgraf hatlannı da kesmış-
lerdı. (149)
Ayaklanma başlanuştı.
Genç ıli merkezi Darahını Şeyh Sait kuvvetleri-
nin elıne geçmış, Şeyh Sait, Zıraat Bankası ve Mal
Sandığı'na gırmiş ve kasalardakı paralan Yusuf
Ağa'nın evıne taşıtmıştı.
Darahını Kurdıstan'm geçıcı başkenti olacaktı.
Ayaklanma lıderı Şeyh Sait, 14 Şubat 1925 gü-
nu ılk yazıb emırlennı "Emirelınucahidin Muham-
met Said Nakşibendi" ımzasıyla yayımlamış; Mo-
dan aşireti Reısı Fakı Hasan'ı da kaymakamlığa
atamıştı. (1S0)
Darahını'den sonra sıra Hani'ye gelmiş; Hanı de
kısa sürede ele geçirılmişti (151)
Şeyh Sait, Hani bucağındaki Serdı Köyü'ne gi-
derek burada Lice uzerine yurüme nlanı yaptı.
(152)
Lice'de Şeyh Sait'ı bir sürpriz bekliyordu:
Lice'nın Hazan bucağmda Şeyh Selim, Hezan,
Halhla, Kantınal, Zengı, Nenyas, Kerves köylüle-
riyle Şeyh Saıt'e karşı dırenme kararı almıştı.
Şeyh Sait, Şeyh Selım'ı kazanmak ıçın Lice'de
kendısıyle beş saat süren bır göruşme yapmıştı. Ha-
yır, Selim, ayaklanmaya katılmıyordu.
Şeyh Sait ve kurmaylan savaş planını yapmış-
lardı Bu plan gereğınce cepheler ve bu cephelerin
komutanlan da belırlenmıştı.
Çapakcur Cephesı, Şeyh Şenf komutasında Can
şeyhlerinden Ibrahim ve Hasan tarafmdan yöne-
tılecek, Çapakcur ele geçtıkten sonra Göykün ağa-
lannın da desteğı ıle Elazığ'a doğru yürunecektı.
Gezik ve Kığı Boğazları tutulacak, askerlerın bu
yönden gelmelen engellenecektı.
Melakanlı Şeyh Abdullah'a Muş Cephesi Komu-
tanlığı venlmıştı.
Diyarbakır KomutanüğVnı Şeyh Sait kendısı üze-
nne almıştı. (153) Kardeşi Şeyh Abdurrahmı de
Maden'deki kuvvetlere komuta edıyordu. Abdur-
rahim, Maden ılcesınden sonra Sıverek'e doğru yol
alacak, Siverek de Şeyh Sait'e bağlı Şeyh Eyyüp
tarafmdan ele geçınlecektı. (154)
Şeyh Sait ıçın Hedef Lıce'ydı.
Şeyh Sait, Lice yakınlannda Tılek Mehmet Şe-
rif Hoca tarafindan karşüanmıştı. Şenf Hoca, Şeyh
Sait'ten Lice'ye gece gırmemesmi istemıştı, gece
köyde konaklayan Şeyh Sait, bir ara Lice'ye gir-
mekten vazgeçmiştı, tam bu sırada aldığı bir ha-
ber karannı değıştırmeye yetmıştı
Kardeşı Şeyh Mehtı, bu- pıyade alayını Kış Ova-
sı'nda genletmıştı. 21 şubat gunu Lıce'nin Hezan
Köyti'ne ulaşılmıştı. (155)
21 şubat gunü Lice, ayaklanmacılann eline geç-
ti.
Kürt-Nakşı atlıları Lice'yi de almışlardı.
önde beyaz bir at üzerinde Şeyh Sait yurüyor,
atm başun yaya olarak Lice Muftusu Abdulhamit'-
in oğlu Sait Hoca cekıyordu. Şeyh Sait'in sağında
Lice Müftüsü Abdülhamıt, solunda sekreten Li-
celi Fehmı, arkalannda da Licelı Molla Mustafa,
Botyanh Ömeri Farro, Lice beylerinden Hakkı ve
Hüseyin at üzerinde Lice'ye giriyorlardı.
Tutsak aldıklan Binbaşı Cemil Bey de arkala-
nnda at ustundeydı.
Alay ilçe sokaklannda ilerlerken "selavat" çe-
kiliyor; Şeyh Sait'in adı haykınlıyor; atının yelesi
öpülüyordu Şeyh Sait, bu karşılama töreninden
sonra Kasım Bey'ın evine konuk olmuştu. (156)
Bu arada hukumet kuvvetlerı Pıran'ı gen almış-
lar, çıkan çatışmada Şeyh Sait'in vakın adamlann-
dan öğretmen Fehmı oldurulmuştu. Piran'dan
Şeyh Sait'e "teslim ol" çağrıları da gelmişti.
Şeyh Sait, bır an duraksıyor ve tutsak olarak Li-
ce'ye getırdığı Bmbaşı Cemil Beyle de konuşuyor-
du.
Evet, teslim olacaktı. Bmbaşı Cemil Bey de gu-
vence venyordu. Elınden geleni yapacaktı, Şeyh,
bağışlanacaktı!
Şeyh Sait, 7. Kolordu Komutam'na teslim ola-
cağmı bildiren bu- mektup yazdı. Ömeri Farro ve
Licelı Molla Mustafa'nın kardeşı Abdüssamet bu
mektubu yırttılar.
Duraksanma anı atlatılmıştı.
ömeri Farro ve Abdüssamet bağınyorlardı:
— Kemal Paşa'yı siz affetseniz, biz affetmeyiz.
Şeyh Sait, yanındakılere şöyle seslenmıştı:
— Artık bu işi durdurmak elimde değildir. Ne
netice verirse versin harekâta devam edecegiz.
Kprtlerin bulunduklan yerleri Turkierin eUnden
TMatatia
\T—"BtrOulfe
UN KURDISTANSOULEVRMENT DANS
TJn soulevement. qui a pris des proportions assez
sçrieuses, s'est produit â la fin du mois de fevrier an
Kurdistan, dans la region de Guendie, de Bolo et d^El
Aziz. II a pour instigateur le cheikh Sail. Ses motifs
sont divers :• le mecontentement produit par la poli-
tique antireligieuse d'Angora et*le desir de voir reta-
blir le califat ; rinstallation d'anciens combattants
turcs dans des proprietes appartenant autrefois a des
Armeniens ; la resistance a la centralisation a outrance
des Kemalistes. Le gouvernement turc a replique en
proclamant l'etat de siege dans une douzaine de vilayets
et en envayant des troupes. Afin d'eViter la longueur j
du trajet par mer, par Trebizonde et Erzeroüm, il a
demand6 au gouvernement français et obtenu Pautori-
sation d'utiliser la voie ferree de Konia-Adana, k tra-
vers la Syrie. Les insurges kurdes ont d'abord obtenu
quelques avantages, mais ils ont ensuite et6 chasses de
Kharpout, oü ils avaient p6n£tr6, et d'El Aziz, N£an-
moins, dans ce pays montagneux et en cette saison, la
'Kürdistan'da
ayaklanma'
Haftalık Fransız dergısı
"L'ILLUSTRATION'un 7 MART
1925 tanhh sayısında, Şeyh Sait
ayaklanmasıyla ılgılı üsttekı hanta
ve yandakı haber >er alıyor Hanta
ayaklanma bölgesını göstenrken
haber şu şekilde:
Kürdistan'da Elazığ, Gönç ve Bolo
bölgelerınde şubat sonunda
başla>an ayaklanma oldukça cıddı
boyutlar kazandı Ayaklanmanın
elehaşısı Sait adında bır şeyh
Ayaklanmacılar Ankara'nın dın
karşıtı polıtıkaandan rahatsızlar ve
halıfelığın yenıden tesıs edılmesını
ıstıyorlar Ayrıca bır zamanlar
Ermenılere aıt olan mülklere eskı
Türk askerlenmn yerleştınlmesıne
ve Kemalıstlerın aşırı
merkezıyetçılığıne karşı çıkıyorlar
Turk hukumetı, bölgedekı 12 ılde
sıkıyönetim ılan edıp buralara
bırlıklennı >ollayarak dururna
mudahale ettı. Ankara ayaklanma
alanını deruzden, Erzurum'dan ve
Trabzon'dan kontrol altına almak
amacıyla da Fransız hükumetınden
Konya-Adana demıryolunu Sunye'ye
kadar kuilanma ızm ıstedı ve bu
ıznı aldı. Başlangıçta bazı başarılar
elde eden ayakJanmacılar, daha
sonra denetımlennde bulunan
Harput ve Elazığ'da yenılgıye
ugradılar Bununla birlikte dağlık
bır vapıya sahıp bolgede ve bu
mevsımde ayaklanmanın bastırılması
oldukça zor gözukuyor
alacağız. Topraklanmız verimlidir. Madenlerimiz
çoktnr, banlardan yararlanacajız. Bugunku Turk
hukumeti tslamiyerten aynlıyor. tstanbul'da Be-
yogln'nda bazı Islam kızlan şapka ile geziyorlar.
Abdallah Cevdet, tçtihad Dergisi'nde yazdıfı bir
yazıda kosağın dnzelmesi için Macaristan'dan da-
mızük getirilmesini istiyor. (157)
Lıce'den sonra hedef Diyarbakır'dı.
Lice'den aynlan Şeyh Sait kuvvetleri, Diyarba-
kır yakınlanndaki "AUbardak Köyu'ne" kadar so-
kuhnuşlardır. Yolda, Demırh Köyu'nden tzoüi aşi-
ret Reisı Bedırağaoğullan da ayaklanmacılara ka-
tılmıştır.
7. Kolordu Komutanı Mursel Paşa komutasın-
daki askerı bırlıkler de ayaklanmacılarla çatışma-
ya tutuşmuştur. (158)
Kaymakam Keramettin komutasındakı askerler
Yabacı Köyu'nde yağmur altmda beraberındekı
toplarla bataklığa saplanmışlardı. Bu olay Şeyh Sa-
it kuvvetlerimn cesaretını arttırmıştır Yabaa Kö-
yü'nde de bu- çatışma ounuş; bu çatışma sonunda
hükümet kuvvetlen geri çekılmışlerdı.
Şeyh Sait'in adamlan sevinçten çığlık çığlığa ba-
ğınyorlardı:
"SaHallatad aleyhum. Ya Allah, Teslim, teslim"
(159)
Genç ve Çapakçur'dan sonra Şeyh Sait Elazığ
üzerine yurumuştur.
Bu arada Mursel Paşa boş durmuyor, Dıyarba-
kırh Şeyh Ahmet ve Şeyh ömer'i Şeyh Sait ile gö-
ruşmeye gönderiyordu. Paşa, Sadı Köylu Aziz'ı de
gızhce Şeyh Sait'ın yanma sokmuştu. (160)
Tilalo Köyü'ndeki görüşmeler de sonuç verme-
mışti.
Diyarbakır Valisı Ahmet Mithat Bey de Diyar-
bakır'ı Pırinççızadelerin çevresmden Derikü Haa
Necım, Nakıpzade Bekır, Derıklı llyas, Bahçerh
Hacı Hamıd Bey'ı Diyarbakır savunması için gö-
revlendirmışti.
Diyarbakır ve çevresinde bu olaylar yaşamrken
Cumhurbaşkam Gazi Mustafa Kemal, 21 Şubat
1925 cumartesi gunü Ankara Gan'nda Istanbul'-
dan bır önemli yolcusunu beklemekteydi.
Gazı Paşa'mn karşüadığı bu önemlı yoloı eski
Başbakan tsmet Paşa'ydı Karşılayıcılar arasmda
Başbakan Fethi Bey (Okyar) yoktu. (161)
M. Kemal ve İsmet Paşa beraberce Çankaya'ya
çıktılar
Gazi Paşa tedu-gındi. İsmet Paşa'ya "Ayaklan-
ma senin uzaktan izlediğin gibi onemli ve geniş bo-
yutta gorunuyor" dıyordu.
M. Kemal ve İsmet Paşa, olayı birlikte değer-
lendirip alınacak önlemlen tartıştılar.
Dört gun sonra da Fethı Bey hükümeti, Doğu
illerinde sıkıyönetim ilan ediyordu.
Fethı Bey, sıkıyönetim gerekçesım 25 Şubat 1925
günlu oturumda şöyle açıklıyordu:
"—..Geçen yaz ortalannda Nasturi barekâtı ya-
pılmış, bu harekât sırasında bazı subaylar yaban-
cılann \alanlanna kapüarak sınırın guneyine geç-
misierdir. V atan hainliğıne işaret eden bu eylem-
lerin içeride bulunan bazı kışkırtıcıları hakkında
elde erögimiz kanıtlar uzerine bazı kişiler Bitlis Di-
vanı Harbi'nde yargılanmak uzere tutaklanmışlar-
dır. Tutiıklanan bu kişilerle uzaktan ve yakından
ilişkili olan ve divaru barp tarafindan talimatla ifa-
desinin alınmasına gerek gordlen Nakşibendi şeyh-
lerinden Şeyh Sait adında bir kişi vardır. Şeyb Sa-
it, bir snre önce muritteri ve yakınlannı yanına ala-
rak Genc iönde dobşmış ve nğradı^ her yerde 01A-
Kkle hokıunete karşı olanlarU gizii goruşmeler yap-
nuştı. (...) Yalnız ayaklanma başlamadan once biri
Halep'te biri lsUnbul'da bulunan iki oğlunu Hı-
nıs'a cagırarak onlarla goruşmuş ve Hatep ile İs-
tanbol'dan goruşmesi otası bulunan IdşOerden bek-
lediği kaberleri alınca ayaklanma başlamışür."
Fethı Bey, daha sonra olayı şöyle yonımlamıştı:
"—..Elde edilen belgeye ve oldarnlen ayaklan-
macılann uzerlerinden çıkan bir mekruba göre so-
zumona, Turkije Cumhuriveti hnkfimeti, o vöre-
de 800 kişinin oldonılmesine emir vermiş, oldunı-
lecekler arasında Şeyh Sait de varmış. Bu bilgiyi
para karşılığrada elde etmiş ve bundan knrtulmak
için zaten gjzi olan, duzenlenen ayaklanmayı şimdi
yapmaya mecbunım. Bu ayaklanmanın amacı da
şcriab sağlamaktır, diyonnuş.
Alınan raporlann birinde deniyor ki:
— Olay, padişahiık, hilafet, şeriat, Abdulha-
mid'in oğtıllanndan birinin saltanatını sağlamak
gibi gerici propagandası altında Kurtçuluktur.
(••)
Soylenen şeyler şunlardır:
1300 yddan bu yana olgunlasan tslam dini mah-
volmuştur ya da mahvohnaktadır. tslama yeniden
donme görevi de Şeyh Sait'e verilmiştir. Kendisi-
ne bir Mehdi susu verdiği de diğer belgelerden an-
laşılıyor. Bu yolla Şeyh Sait, zavallı halkı en can
alıcı noktasından yakalanuş ve böylece memleke-
tin başına bir sornn çıkamuştır.
Efendüer! Oteden beri zavallı Turk miDetinin ba-
şına gelmiş birçok felaket, bep aynı silahı, aynı
araçtan kuUanmak uzere ortaya çıknuşür. Bu olay-
lan belirtmeye ne benim bellegim ne sizin zamanı-
nız elverir. Ancak en yakın ve dikkat çekici olan
olaydan, ornegin Balkan Savaşı'ndan once Arna-
vatlak ayaklaHmasından ondan onceki 31 Mart
ayaklanınasından soz edecegim. Bu olaylarda knl-
lanılan aynı din «Jtahtnm bugan de kullanıldıgını
beUrlemeUyiz.
Efendüer! O zaman da şeriat mahrobnnştar, din
mahvolmuştur, şu kişi ya da bu kişi dini yıkmak
ozeredir. Ey ahaU, ne duruyorsunuz? Kalkınız.. di-
yerek zavallı ahaüyi kandıranlar, vatan aleyhine
hareket etürmişJer ve hatta din aleyhine hareket et-
tinnislerdir.
Fethı Bey'den sonra kursüye gelen Terakkıper-
ver Hürrıyet Partısi Uderı Kâam Karabekır Paşa
da hukumetı destekleyen şu konuşmayı yapmıstı:
"Hakometin beyanına gore bazı Dogu iHerimiz-
de sıkıyonetimi gerektiren olaylar ortaya çıknuş-
br. Bu, bir avuç zorbanın dış luşkırtma Ue bazı
amaçlara ulaşmak uzere halkı dini dnygBİan ile
kandırdıkbui anlaşümıştır. Dini kuUanarak ulusal
biıiifimizi tehlikeye koyanlar her turiu lanete la-
yıktır. Htkıunetin alacağı butun yasal onlemlere
biz de yardımcıyu. tç ve dış herhangi bir tehlike
karşısında butun dunya bilmetidir ki bu vatanın bn-
tun evlatlan her turiu ozveriyi gosterecekierdir."
(162)
Aynı gün Hıyanet-ı Vataniye Yasası'nda bir de-
ğişiklik yapıüyor ve dınce kutsal kavramlan kul-
lanmak için örgüt kurma suçu "vatan ihaneti" ola-
rak tammlanıyordu.
Yasaya göre bu suçun cezası ıdamdı.
Yasayı Adalet Bakanı Mahmut Esat (Bozkurt)
TBMM'ye hazu-lamıştı. Yasa tasansını TBMM'ye
sunan milletvekıllen arasmda bulunan Karesı Mil-
letveküi Ahmet Sureyya, 7 Mart 1925 günu
TBMM'ce Şark tstiklal Mahkemesi Savahğı'na se-
çılecektı.
Karşı çıkan aşiretler
Aynı günlerde Şeyh Sait ayaklanmasına karşı çı-
kan aşretlerden de hukumetı destekleyen telgraf-
lar gelmeye başlamıştı.
TBMM'ye ılk telgraf Nusaybın'den Heverkı aşi-
retı reısı Haco'dan, Mardm milletvekıllen Yakup
Kadrı, Dervış, Abdurrezak ve Abdülgam beylere
gelmişti.
Telgraf şöyleydı:
" — Nusaybin CHP Başkanı Hacıaiibeyzade
Kaddur Bey'in gösterdiği elkinlikler ile maddİJ*
maoevi yardımlar sonucu olarak ngmuslarını çıkar-
lan uğnına satan asilerin bastınlması için hareket
eden fedakâr asker kardeşlerime katdmak uzere
aşiretimle beraber bugun Diyarbakır kolordu em-
rine bareket ettim. Cumhuriyet hukumetinin ezki
kuvvetine dayanarak hainlerie son nefese kadar sa-
vaşacagımuı bildiririz"
TBMM'ye 10 ımzalı bu- başka telgraf da Mid-
yat'tan gelmişti.
Cenbint aşıretı reisi Hüseyin... Hasankeyf aşi-
reti reisi Şeyh Ahmet.. Keşun aşiret reısı Gercüşlü
Bedrettın, Mıdyat beledıye reısı Reşit.. Huvergjn
aşiret reisi Çelebı.. Resan aşiret reısı Cemh.. Ma-
halmi aşiret reısı Halü, Hisar aşn-et reisı tsmail, lr-
nas aşiret reisı Salih ve tsmail ımzalı telgraf
şöyleydi:
" Qiıı ve vatan ıtnymanianmiTin kanduth^ı bu
fesatçuann miOetimiz aleyhine yaptıklan bu ugur-
soz harekfiü butun ilçe halkı adına suçlar ve mil-
letimLde Cumhuriyet hukumetinin sevgili yurdu-
muzun dnşmanlanna karşı yapılacak ber turiu bas-
bnna harekfiüna bir butun otarak mal ve rammıria
kaülmaya hazır okluğumuzu bildiririz."
Cızre'den gelen telgraf da şöyleydi:
"Şeyh Sait adındaki hainin yardakçüan ile Pa-
lu ve çevresinde hukumete karşı ayaklandığını ha-
ber aldık, Cumbunyet hukumetimizin ber tnrio
adaletü yonetimine karşı yapılan bu saldınyı nef-
retle kınıyonız. Ve bunlann kısa surede bastınlıp
püskurtuleceklerine kuvvetle guveniyoruz. Bu ne-
denle her turiu lekeden annmış olarak Cumhuri-
yet hukumetinin emirierine baglı ve vatan hizmeti
yapmaya hazır olduğumuzu arzederiz".
Taban kabılesı reısı Reşıt, Varazısı kabilesı reı-
sı Reşıt, Mıran aşıretı reısı Naıf, Devrıye kabilesi
reisi Suleyman, Pışrı kabılesı reısı tbrahım, Alev-
kan kabilesi reisi lbrahım, Mehmet, Musa Resan
kabilesi reısı lbrahım Haso, Serbitan kabilesi reisi
Mehmet.
TBMM'ye bir başka telgraf da Cizre Belediye
Başkanı Abdulselam'dan gelmişti.
Telgrafta Cizre halkının hükümeti destekJediği
bıldınlıyordu:
" — Ayaklanmanın bastırılması için memleke-
timiz adma Allaha dua ediyoruz. Bu tutumumuz
ilçe halkınca sevinçle karşılanmıştır. Cumhuriyet
askeri ve hak tarafmdan telin olunan gaddariann
yok edilmelerini bekliyonız." (163)
27 Şubat !925 gunu de Şeyh Sait kuvvetlerine
karşı savaşan Hormek aşiretine Ankara'dan bir
telgraf gelıyordu Telgrafm altındakı ımza "Turid-
ye Cumhurbaşkam Gazi Mustafa KemaT'di.
Telgraf şöyleydi:
" — Şeriat perdesi altında Cumhuriyet ve birli-
gimize karşı duzenlenen suikast girişimi karşısın-
da ynrtsever ve özverili duygulannıza teşekkür ede-
rim. Yuksek savaşımzı da aynı daygn ve imanla
surdureceginize de eminim. Gerid örgut ve gjrişim-
lere karşı halkımınn her taraftan gösterdigi lanet
ve nefret duygulan karşısında hainlerin en kısa za-
manda tamamen uygun cezalara çarpnnlacaklarına
inancım tamdır. Hepinize seiam ve saygılar" (164)
Yana: Palala Kör Sadi
p Gençoğlu'nun 1 Genel MOfettış A\nı Doğan'a gönder-
digı 24 Şubat 1945 gün ve 445 sayılı yazı ekındckı rapor s 10, Toker Metın,
Şeyh Saıt ve Isyanı, Akıs Yay 1968 Ank s 38
(147) — Dersımı s
-
155, Hasretyan s 11
(148) — Şeyh Sait'e yoida şu aşiretler ve reıslerı katılmıjlardı:
Paro oğlu ömer komutasında Butyanlı, Fahıh Hasan oğlu Abdulhamıd
komutasında Mıstanlı, Ömer oğlu Haydar komutasında Tavaslı, Tavberlı
Molla Ahmet komutasında Sılvanlı aşıretlen (Behçet Cemal s 25, Türkıye
Cumhurıyetmde Ayaklanmalar s. 89)
(149) — Cemal s. 26, Fırat s 132,
(150) - Dersimı s 155, Fırat s 133, Hasretyan s 11 Avnı Doğan'm arşı-
vtndekı Mustafa Kızılkaplan ımzalı 21 sayfalık raporda, Şeyh Sait'e Dara-
hını'de jandarma Teğmenı Mehmet Mıhn, Hacı Mustafa Aga'nın oğulları-
nın yardım ettıklen, Şeyh Sait'in Piran'dan çıktıktan sonra Hesanalı Halıt,
Ha>u«.auL AAıi, Hızanlı Selahattın, Muşlu Kasım ve Rıza ıle de haberleş-
tığı kaydedılıyor
(151) — Ayaklanmayı bastıran bırlıklerde görev alan Mustafa Kızılkap-
lan'm raporuna göre Hanı'den Mustafa Bey ve oğlu Mahmut, Salıh Bey,
Hamdı Bey, Şeyh Cafer, Şeyh AbduliaA, Şükrü ve oğlu Refo, Kasap Alı,
Molla Zulfü, Hanı'nın Şaklat köyünden Şahın Bey ve Sadık, Hanı'nın ele
geçırılmesınde Şeyh Saıt ıle ışbırlığı yapmışlardır
(152) — Şeyh Saıt ıle yapılan bu toplantıya katılanlar
Lice'nın üen gelenlennden Hakkj Bey, lbrahım Bey ve oğullan, Licelı Selim
ve Fehmı, Molla oğullan Galıp ve Tahır (Avnı Doğan Arşıvı, Kızılkaplan
raporu s 3)
(153) — Emekli Kurmay Albay Resat Hallı tarafindan hazırlanan ve Ge-
nelkurmay Harp Tarıhı Başkanlığı yayunlan arasmda 1972 yılında basılan
"Tarldye Cunıhunyetındt Ayaklanmalar" kıtabın bu bölümd Behçet Ce-
mal
1
ın 1955 yılında basılan "Şcyfa Saıt Ayakluunmsı" adlı kıtabı ıle kelıme
kelıme aynıdır (Türkıye Cumhunyetmde s 95-96, Cemal 29-30)
(154) — Dersmı s 155
(155) — Cemal s. 30-31
(156) — Olayın tanıklanndan Tahsın Cabıt Çubukçu'nun Avnı Doğan'a
verdığı rapor s: 11,
(157) — Çubukçu'nun anlatımlan, rapor s 12 ömeri Ferro, Darahını'de
çatısmalarda öldürüldü Abdüssamet, Şark Istıklal Mahkemesi karan ıle ıdam
edıldı, Abdussamat hakkında Çubukçu tanıklık yaptı
(158) — Tümgeneral Mursel Baku, 1881 yılında Erzurum'da doğdu 1904
yılında Harpokulu'nu bıtırdı Balkan, Bınncı Dünya va tstiklal savaslarına
kalıldı Ayaklanma sırasında 7. Kolordu Komutan Vekılığı yaptı 1938'de
Asken Yargıtay üyesıyken emeklıye aynldı 1943-1945 yıllan arasmda Ko-
calı mılletvekıllığı yaptı, 2 Şubat 1945 tanhınde öldu, (Türk tstıklal Harbı-
ne Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdekı Komutanların Bıyografılen,
Genelkurmay Yay 1989 Ank s 146
(159) — Cemal s 32
(160) — Mustafa Kızılkaplan'ın Avnı Doğan'a verdıgı rapor s 7
(161) — lnönü İsmet, Hatıralar, Bılgı Yay 1987 Ank s 198, Toker s: 12.
(162) — Bugünkü Turkçe üe yayımladığımız bu konusmalar için bkz.
(TBMM Tutanaklar, 1 64, 25 2.1925 C. 2 s. 306-309)
(163) — Ayın Tarihı, 1341 sayı 14. Ank Goloğlu Mahmut, Devrimler ve
Tepküen (1924-1930) Goloğlu Yay 1972 Ank s: 107. (telgraflan bugünkü
Türkçeye çevirerek yayımhyoruz)
(164) — Fmıt s: 137 (Metın bugünkü Türkçeye çevrılmıştır)
Hormek asıretının Şeyh Saıt ayaklanmasında hükumetten yana tavır al-
ması konusunda Dersımı'mn yorumu şoyledır
"..Bu arada Bitlis aavabsındekı bir kısun Kart asirvtlen ve Varto mıaa-
kasuıdaki Hormek \e Loian aşıretlen reislen, Tarkienn igfalatın* kapıU-
rak Kurdfatan macahıtlennı arkadaa vurmak saretiyle gen çeldlmeye mec-
bnr bmknuşlardı. Oteden beri armlannda hnsamet iaztaam cdea Turk i{-
falab yuznndea Honaek ve Lobn asiretleri reijleri ba nubjurebekrdc Ceb-
ran ve Hesanaa asirttlertee vardaklan darbe aedniyk Knrtlok tarihiadc
lanetle yidcdilecekttr.