Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/12 EKONOMİ 10 HAZİRAN 1991
ABDURRAHMAN YILDIRIMBORSANOTLARI
Savaş zenginlerinden'Kongre' zenginlerine
Siyasi ve psikolojik faktörle-
rin etkisi altında İMKB Endek-
si geçen hafta "salıncak" gi-
bi bir gidip bir geldi ve 3600 pu-
ana takılıp kaldı.
Borsanın son haftalarda göz-
lerini çevirdtği ANAP genel
kongresinin yapılacağı haftaya
giriyoruz. Piyasayı gözden ge-
çirmekie fayda var.
Borsada durum ne?
Borsa ANAP'a endekslen-
miş durumda. Ekonominin
makro dengeleri, sektörlerin
durumu, şirketlerin perfor-
manslan, alternatif piyasaların
durumu, "parantn yönünün
tayininde" borsayı gösteriyor.
Ama borsanın kaderini ekono-
mi dışı faktörier beliriiyor. Piya-
sa, iplerini Ankara'ya ve
ANAP'a bağlamış durumda.
ANAP ve hükümetteki değişik-
likleri beklemeye koyulmuş. Bir
bekleyiş ki sormayın. "Anka-
ra"nın ve ANAP'ın sıkıntısı, be-
lirsizliğı aynen borsaya yansı-
yor, piyasa bunun sıkıntısını ya-
şıyor. Borsada işiem gören 120
hissenın en az yarısının fiyatı
bir doiann altına düşmüş. His-
selerin dörtte birınin fiyatı baskı
maliyetini (İMKB'nin yurtdışın-
da bastırdığı hisselerin maliyeti
yaklaşık 1500 TL) zor kurtarır
düzeyde, kimse etrafına bakmı-
yor. Herkes beklemede ve yine
herkes sanki bir politikacı ke-
silmiş, bir zamanlar savaş stra-
tejisti kesilmeleri gibi. 16 hazi-
randa ne olacak? Mesırt Yıl-
maz kazanacak mı? İyi bir hü-
kümet çıkacak mı? Yoksa ay-
nen devam mı edilecek? Baş-
ka bir sürpriz var mı? Bu soru-
lara cevap aranırken endeks
3600 düzeyinde; alıcılar alma-
yan borsa yol ayrımına geldi.
Ya ileri ya geri gidecek. "Dü-
şemeyen borsa yükselir veya
yükselemeyen borsa düşer"
kuralı gündemde. Bir süreden
beri düşüşü zorlayan borsanın
destekle karşılaştığı için yük-
selme eğilimine girmesi daha
kolay görülüyor. Bu olasılığı
güçlendiren bir fakiör de bizim
"gözü kara yatınmcılarııntz."
Tıpkı Körfez savaşı öncesinde
olduğu gibi ANAP kongresi ön-
vizin cazibesine karsılık şimdi
de kısa vadeli faizlerin cazibe-
si var. O koşullarda borsayı dü-
şüren tek faktör "Körtez krizi"
idi. Şimdi de "kongre krizi."
Yaygın görüş, piyasanın kendi-
ni tekrarlayacağı ve kongreye
doğru alımların başlayacağı
şeklinde. Fiyalların olmasa bi-
le işlem hacminin yükseleceği
yönünde. Bir başka ıhtimal ıse
beklentiler ve belirsizlikler
kongre sonrasına kayabilir.
Borsa ANAP'a endekslenmiş durumda. Ekonominin makro dengeleri,
sektörlerin durumu, alternatif piyasaların durumu, şirketlerin
performanslan paranın yönünün tayininde borsayı gösteriyor. Ama
borsanın kaderini ekonomi dışı faktörler belirliyor. Borsada işlem
gören 120 hissenin en az yansının fiyatı bir doiann altına düşmüş,
dörtte birinin fiyatı baskı maliyetini zor kurtarır düzeyde.
ya, satıcılar satmaya çekiniyor-
lar. Ama profesyonellerin port-
föyierinde değişiklikler yapma-
sı ve spekülatif işlemler borsa-
nın günlük işlem hacmini 100
milyarın altına indirmiyor.
Yerii yatınmcılann bu beklen-
tileri yabancılarda daha bir ş'ıd-
detli: "Durun bakalım, sizde
bir hükümet problemi var.
Hele bir çözülsün" diye onlar
da beklemede.
Bir süreden beri yerinde sa-
cesinde de "riski göze
alarak" alıma geçebilirler.
Kongreyi beklemezler. Savaş
öncesinde alanların "savaş
zengini" olmalarından sonra
"kongre zenginleri'nin türe-
mesinin işaretleri var. Körfez
savaşı öncesi piyasa koşulları
ile bugünkü koşullar arasında
büyük benzerlikler bulunuyor.
Öncelikle fiyatlar yine en dü-
şük seviyesinde. İkincisi bütün
koşullar borsanın alternatifsiz-
ligini gösteriyor. O zamanki dö-
"Hükümete kimler gele-
cek?", "Yeni ekonomi politi-
kaları ne olacak?" diye bek-
lerken araya bayram tatili gire-
cek ve böylece haziran sonu-
na gelinecek. Canlanma da
temmuza kalacak. Ama piyasa
kendisini "seçim ne zaman
olacak?" tuzağına düşürmez-
se. Eğer piyasa önünde böyle
bir "seçim" çukuru açarsa
"salıncak hareketinin" bu-
günkü endeksin biraz daha üst
veya alt seviyesinde kendini
tekrarlaması da olası. Ama bu
ihtimal zayıf görünüyor.
Yatırımcı ne yapsın?
Ekonomik ve siyasi faktörler
piyasanın bu yıl içinde bir pat-
lama yapacağı işaretlerini ve-
riyor. Borsanın yükseliş trendi
için ekonomik koşullar etveriş-
li, psikolojik faktörlerle siyasi
faktörlerin olgunlaşması bekle-
niyor. "Borsa zembereğinin"
iyice gerilmesi, saatin dolma-
sı gerekiyor. Böyle bir yükseliş-
te bugünlerde hisse alanlar,
3500 dolaylarında portföy oluş-
turanlar kârlı çıkacaktır. Bugün-
ler satış değil, tam alım zama-
nıdır, bir de portföy değiştir-
mek, daha cazip kâğıtlara yö-
nelmek için birfırsattır. PortfÖy-
deki kâğıt sayısını çoğaltmak
için çok iyi bir olanaktır. Kâğıt-
ların sayısını çoğalttıktan son-
ra geriye "degerinin" artması-
nı beklemek kalmaktadır.
Sonuç
Borsa, patlama yapması için
bütün aşamaları bir bir geçiyor,
yolun sonuna doğru yaklaşıyor.
Kendi yatağını açarak ılerliyor.
Alın, bekleyin ya da değıştırin.
Merak etmeyin: "Akarsu çuku-
runu kendi kazar." "Bekleyen
derviş muradına ermiş."
Türkiye yeniden ILO gündeminde
Uygulamalanyasalar ve ihlal edilen sözleşmeler nedeniyle Türkiye hesap verecek
tş-Sendika Servisi — Uluslararası Ça-
lışma örgütü IJ_O'nun haziran ayı bo-
yunca devam edecek genel kurul çahş-
malaruun Türkiye'yi yakından ilgilendi-
ren uzmanlık komiteleri bugün gündemli
çalışmalannı başlatıyor.
Türkiye, bir kez daha anayasa ve ya-
salanyla siyasal iktidar uygulamalan ne-
deniyle temel sendikal hak ve özgürlük-
leri çiğnediği, imzaladığı ve uymakla yü-
kümlü bulunduğu ILO ilke ve sözleşme-
lerini ihlal ettiği için ILO Genel Kuru-
lu'nda hesap verecek.
Uymakla yükümlü oldukları ILO il-
ke ve sözleşmelerini ihlal eden ülkelerin
durumlarının tartışüdığı, genel kurulun
uzmanlık komitesi Aplikasyon'da
Türkiye'nin tartışüacağı gün henüz be-
lirlenmedi. Komite bugün ve yarınki
oturumlarda genel ihlalleri tartıştıktan
sonra ülkelerin görüşmesine geçecek.
Türkiye, Aplikasyon Komitesi'nde ILO
Anayasası ve genel ilkeleri yanında im-
zalamış olduğu ve hükümlerini ihlal et-
tiği 98 sayılı toplu pazarhk haklu ve 111
sayüı işte aynmcıük konulu sözleşme hü-
kümleri üzerinde görüşülecek.
Genel kurul öncesi ilgili uzmanlık ko-
mitelerine gönderilen raporlann içeriği,
Türk-lş'in sendikal haklan savunma ko-
nusunda üzerine düşen görevden kaçı-
nacağnıı gösteriyor. ILO'da işçi çıkar-
larmı savunmakla görevli taraf olarak
Türk-tş'in yıl boyunca basta Sendika
özgürlükleri Komitesi olmak üzere ilgili
ILO uzmanlıkları komitelerine gönder-
diği raporlar, ilgili sorunlara ilişkın
Türkiye'deki geUşmeleri yansıünıyor. Bu
nedenle kendi sorunlanna yönelik ola-
rak DİSK, kamu çahşanlannın sendika-
laşma haklanna yönelik kuruluş aşama-
sında sorunlarla karşı karşıya kalan ka-
mu sendikalan, 1402'ler sonınu üzeri-
ne de Insan Haklan Derneği 1402'ler
Komisyonu doğrudan çakşma yapıyor.
Türk-lş'in çoğu delege dahi olmayan tu-
ristik nitelikli heyeti ise ILO'ya katılan
ülkeler içinde yine en kalabahk delegas-
yon rekorunu kırıyor. Türk-Iş listesin-
de bir kısmı gitmiş, bir kısmı da gide-
cek başkan, yönetim kurulu üyesi ve uz-
man düzeyinde 29 kişi var.
Yıl içinde Türk-îş'ten giden çok kısır
bilgilere ragmen uluslararası sendikal
kuruluşlar ve ILO uzmanlık komiteleri-
nin titiz çalışmalannın sonucu Türkiye'-
nin durumu bu yıl da çok ciddi görünü-
yor.
Genel kuruldaki tartışmalara baz ola-
cak genel kurul öncesi toplanan ILO uz-
Laspetkim-İş tarafından yapılan araştırma
Ücretleryanlış hesaplandı
Araştırmada yapılan yanlış sonucu işçi çıplak
ücretlerinin yüzde 31 fazla göründüğü belirtiliyor.
İş-Sendika Servisi — Laspetkim-tş
tarafından yapılan bir araştırmada
TİSK ve DPT istatistiklerinde ücret ger-
çegmin nasıl gizlendiği, bilimsel istatis-
tik ve verilerle ortaya kondu. DPT'nin
yılhk programlannda yer alan özel ke-
sım işçi ücrctlerinin yanlış hesaplandı-
ğına ışaret edilerek "Bu yanlış sonucyn-
da işçi Dcretleri çıplak iicrete yüzde 31,
nominal öcrette yüzde 115 daha fazla
görüamektedir" denildi.
TlSK'in her yıl enflasyon oranı üze-
rinde ücret zammı prensibini benimse-
diği ve uyguladığı iddiasının da gerçeği
yansıtmadığuıa işaret edilen araştırma-
da bu konuda şu sonuca vanldı:
"Kendi verfleri Ue 1978-89 arasında iş-
verenlerin işçilere toplam borcu 9.2 tril-
yonu balmuştur. İşçi başına birikmiş
alacak ise 453 müyondur."
1979-89 arasında sendikalı işçilerin
satın alma gücünün artması bir yana,
yüzde 30 oranında reel gelir kaybının
yaşandığı belirtildi. 1989'da ayhk orta-
lama 441.203 Ura olan çıplak ücretin on
yıl önceki satın alma dlizeyini koruya-
bilmesi için 569.666 lira olması gerek-
tiği açıklandı.
TİSK ve DPT istatistiklerinin ücret
gerçeğini nasıl gdzlediğinin aynntıh açık-
lamalanmn yapıldığı araştırmada, üc-
retlerin ne olması gerektiği hesaplama-
sında geçmiş dönemin kayıplannın kar-
şılanması yanında toplumsal gelişme
göstergelerinin de ahnması gerektiğine
işaret edildi. "Ulusal gelir 2.2 trilyon-
dan 170.6 trilyona çıkarken işçi getirinde
oiuşan 92 trilyonluk gerileme çift yön-
lü sömüriinün kesin kanıOdır" denildi.
Raporda 1990 yüında metal, tekstil,
kâğıt işkollannda bağıtlanan ortalama
yüzde 200-250 ücret zamlarma karşılık
1991 mart ayında yayunlanan OECD ra-
porunda 1990 yıh için ücret artış orta-
lamasının yüzde 30—40 düzeyinde ol-
duğu anımsaüldı. SSK verilerine göre de
artışm yüzde 70 görüldüğü vıırgulana-
rak işçi çıkannalannın ücretler üzerin-
deki geriletici baskısı anımsatıldı. Ka-
muoyunun yanılülmaması için sendika-
lara önemli görev düştüğü belirtildi.
SABAH
SABAH YAYINCILIK
ANONİM ŞİRKETİ'nin
10.000.000.000.- TL
VIII. Tertip B. serisi
Birinci yıl % 83 faizli
4 YIL VADELİ
Özel sektör tahvilleri
tkinci, üçtincü ve dördüncü yıllarda beş büyük banka mevduat faizi
ortalamasından %10 daha yüksek faiz oranı.
10 Haziran 1991 tarihinden itibaren 10 gün süreyle aşağıdaki kuru-
luşlar tarafından satışa sunulacaktır.
TÜRK MİTSUİ BANK A.Ş.
Merkez Şubesi: BüyHkdere Cad. 10&A Esentepe/tST.
Tel: 175 29 30 (10 Hat) -174 36 28
lzmir Şnbcsi: Atatürk Cad. No : 40 Bırsen Han. İZMİR
Tel: 193840 - 191846
' MANUFACTURERS
w HANOVER BANKA.Ş.
Mcrkcz Şubesi Abdi tpekci Cad. Polat Palas 80200
Maçka/İST. 131 40 10 (8 hat) -131 22 39
lanir Şnbcsi: Cumhuriyet Bulvan No : 63/3 E;
Sanayi Odası Binası tZMtR 132
sBölgesi
42 -134426
marüık komitesinin raporunda Türkiye'-
deki durum ve gelişmelere ILO uzman-
lannın değerlendirmelerine göre yine çok
ciddi yer verilmiş. Sorunlar sıralanırken
kulianüan ifadeler, Türk hükümetinin
sendikal haklara olumsuz bakışının sap-
tandığını ve yıüardır Türk hükümetin-
ce verilen sözlerin yerine getirilmediği-
ni yansıtıyor.
ILO'nıuı uzmanlar komitesi raporun-
da, bir kez daha toplusözleşme yetkisi-
nin saptanmasınm hükümette olması ile
% 10 ve % 51 barajlannın sendika öz-
gürlüğü ile çelişkisine işaret ediliyor. Da-
ha önce gizliden gizliye, ancak son ay-
larda Türk kamuoyunda açık olarak Vo
10 barajı savunan Türk-lş, bu konuda
ILO ilkeleri ve uluslararası sendikacıhk
hareketi Ue celişkili konumda karşı kar-
şıya kalacak.
Türk-îş'in yine üzerinde hiç durma-
dığı kamu çahşanlannın sendikalaşma
hakkına ILO uzraanhk komitesi rapo-
runda çok geniş yer verilmiş bulunuyor.
Uluslararası sendikal kuruhışlann Türk-
lş yerine bu konuda genel kurul görüş-
melerinde ağırlıklarını koymaları bekle-
niyor.
Bu yıl Türk-lş'e rağmen ILO günde-
mine genel olarak gelmesi beklenen di-
ğer önemli konular arasında ise DtSK'-
in durumu ve 1402'likler var. DİSK özel-
likle anti-terör yasası ile hükümetin,
DİSK'in 141-142'nin kalkmasına rağ-
men tartışmasız acılabilrnesini engelle-
me çalışmalannı ve malvarkğırun gaspe-
dümek istenmesini gündeme getirecek.
12 Eylulden bu yana bu konuda çok du-
yarlı olan uluslararası sendikal kamuo-
yunun bu yılki tartışmalarda özelh'kle
DÎSK konusuna büyük ağırlık vermele-
ri bekleniyor. Türkiye'nin ayrıca hâlâ
1402 uygulamasım ortadan kaldıracak
yasayı çıkannaması nedeniyle zor du-
rumda kalacağı vurgulanıyor.
Sigara pazarı
Marlboro
pazarı
kaptırmıyor
ANKARA (ANKA) — Ya-
bancı sigaralann fiyatlannın
artmasıyla Tekel 2000'in gördü-
ğü büyük ilgi üzerine Marlboro
satışlarının gerilemesine karşın
Marlboro grubu Türkiye'deki
yabancı sigara payım koruyor.
Türkiye ithal sigara pazannın
yüzde 87.4'ünü Marlboro ve
Parliament sigaralannı üreten
Amerikan Philip Morris firma-
sı elinde bulunduruyor.
Yılın ilk dört ayında 2 bin 941
ton Marlboro, 100 ton Marlbo-
ro Lights ve 549 ton Parliament
satıldı. Böylece Philip Morris
fîrmasnıın satışlan toplam 3 bin
590 ton oldu. Bu miktar geçen
yıl gerçekleştirilen 4 bin 318 ton-
Iuk satışın yüzde 16.9 gerisinde
bulunuyor.
Philip Morris Grubu'nun si-
garalann satışında görülen bu
gerilemeye karşın grubun top-
lam ithal sigara pazarında aldı-
ğı pay azalmadı. Bu da bu
sigaraların yanı sıra diğer ithal-
sigaraların satışuun da azalma-
sından kaynaklandı. Türkiye'de
ithal sigaralann toplam satışı da
anılan dönemde yüzde 16.7 ora-
nında azalarak 4 bin 934 tondan
4 bin 110 tona indi.
Bu gelişmeler sonucu geçen
yılın ilk dört ayında toplam it-
hal sigara pazanndan yüzde
87.5 oranında pay alan Philip
Morris Grubu bu yıl aynı dö-
nemde yüzde 87.4 oranında pay
aldı.
Philip Morris'ten sonra ithal
sigara piyasasının ikinci hâkimi
yine ABD'li bir şirket olan J-
Reynold Tobacco oldu. Bu şir-
ket özellikle uzun ve kısa Camel
ve Camel Light sigaraları ile yı-
lın ilk dört ayında piyasanın
yüzde 6.4'ünü kontrol etti.
R E K L A M D U N Y A S I
Bir araya gelemeyen sevinç
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dan X
şirketinin reklam müdürüne Y ajansının
müşteri temsilcisinden A gazetesinin rek-
lam müdürüne kadar birçok kişi Körfez
krizinin reklam dünyasında yarattığı
durgunluğun ocak-şubat-mart aylannda
önemli bir mali bunalıma, bu arada da
nakit sıkıntısuıa yol açmış olduğunu be-
hrtiyorlardı. Şimdilerde ise medya rek-
lamla dolu; çünkü çark işlemeye başladı.
Arz-talep mekanizmasım harekete geçir-
mek için reklam verenler ajanslanna yeni
kampanyalar sipariş ettiler. Ajanslar bu
istekleri yerine getirdi; Medya da sayfa,
ekran ve zamanını bu yeni kampanya-
ların hizmetine sundu. İlk bakışta her
şey eskisi gibi görünse de mekanizma-
da önemli bir eksikh'k var. Nakit para
dönmüyor. Son reklam mecrası olan ga-
zete, ajansa soruyor: "Vallahi reklam-
veren ödemedi ki" yamtını alıyor. TV
ödemeleri peşin olduğu için bu alanda
TRT'nin bir sıkıntısı yokmuş gibi.
Ajanslar arada kalmış durumda. Bu ara-
lar en zoru yazılı basuıda reklam sorum-
lusu olmak gah'ba. Bir de yazıh basında
muhasebe müdürlüğü...
VE KENZO ERKEĞt YARATTI — Moda tasanmcüan isimlerini kozmetik
ürünlerine venneye devsm ediyortar. Paris moda dünyasının ttnlü Japon ismi
Kenzo, erkekler için "Eau de Toilette"e adını verdi. Reklam ajansı Publicis.
Medya'ııui &•• sayvn — Sabah
grubu tarafından yayunlanan "Medya
Market" dergisinin yayunna son venne-
sinden sonra tek reklamcılık dergisi ola-
rak yayın hayatını sürdüren "Medya /
Ayhk Pazarlama lletişimi Dergisi" son
sayısında Kristal Etoıa töreni, GMK ser-
gisi, yeni kampanyalar bölümleri dışın-
da TEB TV reklam kampanyası ile Efes
Pilsen'in "Final Four" Istanbul 92 Bas-
ketbol turnuvasuun düzenlenmesi konu-
lannda aynntıh yazüar var.
Markettag Tiirklye'de Rekbua>
eılar Deraefl — Marketing Türki-
ye dergisinin 3. sayısında "Reklamcılar
Derneği ilkelerini belirledi" başlıkh ha-
berle Attila M. Ogud'un dernek başka-
nı lzmir Tolga'yla yaptığı "Baş Başa"
köşesindeki "Derneğin tüzel kişilik gös-
termesi lazım" başlıkh röportaj dikkat
çekiyor. Dergi aynca reklamcıhk ve pa-
zarlamaalık literatürünün önemli deyim
ve terimlerini ek olarak yayımlamaya de-
vam ediyor.
McCann- Erickson
Prag'da
Dünyanın büyük reklam ajansla-
n arasında yer alan McCann-
Erickson, SSCB, Polonya ve Maca-
ristan'dan sonra Çekoslovakya'da
da bir ofis açtı. Mc Cann-Düssel-
dorfta bulunan Yves Engelbert ta-
rafından yönetilen yeni ofıs, şimdi-
den, Coca-Cola, General Motors,
Gilette gibi müşterilere sahip. Çekos-
lovakya'nın tamnmış reklamalann-
dan Jiri Mikes Prag'dan ve
McCann'in Doğu ve Güneydoğu
Avrupa bölgelerini denetleyen Kon-
rad von Viereck Viyana'dan Engel-
bert yönetimini destekliyor. Bu ara-
da şirketin Türkiye ayağı yeni müş-
teriler aldı. Raksotek ve Maret bun-
dan böyle Pars/McCann-Erickson
ile çalışacak.
T E K N O L O J I V I T R I N I
Akıllı pehcereler
Amerikan Taliq firması, bir düğmeye
basarak buzluya dönüştürülebilen cam-
lar geliştirdi. Varilite Vision Panels adlı
camlar, iki cam tabakasuıın arasına yer-
leştirihniş ince bir polyester zanndan
oluşuyor. Polyester zar, sıvı kristal dam-
lacıklar ile kaplanmış. Panele elektrik
akımı verildiği zaman voltaj sıvı kristal-
lerin bir araya gelmesini sağhyor ve ca-
mı saydam hale getiriyor. Elektrik akı-
mı kesildiği zaman sıvı kristaller birbir-
lerinden aynlarak rasgele dağıhyorlar.
Taliq firması, bir buçuk yıldır bina için-
de kullanmak amaayla bu akılh camlar-
dan üretiyordu. Şimdi pencerelerde de
kullanılmak uzere yalıtılmış camlar ge-
liştirdi. Vision Panel'in metre karesi bi-
na içine yerleştirildiği zaman 800 dola-
ra, dış pencerelere takıldığı zaman 900
dolara mal oluyor. Elbette perdeler çok
daha ucuz. Ancak perdeden daha dina-
mik, daha çabuk kontrol edilebilen bir
şeye gerek duyduğunuz oluyorsa, bu
akıllı camlar bu iş için ideal.
Otomatik odaklama
Amatör fotoğrafçılann en zorlandık-
ları konu, hareket eden bir hedefın fo-
toğrafım bunu odaklamayı sürdürerek
çekmeyi başarmaktır. Japon Minolta fir-
ması, otomatik odak yapan bir zum
merceğiyle bu sorunun üstesinden geldi-
ğine inanıyor.
Mercek, kullanıa vizörden baktığı an-
dan itibaren nesnenin üstüne odaklan-
maya başhyor. Fotoğrafı çekilecei kişi
kameraya doğru ilerlerse, mercek otoma-
tik olarak gerekli ayarlamayı yapıyor ve
bu kişinin tam netlîkte görüntüsünün
ahnmasını sağhyor.
Oto-odaklama, bir kızılötesi ışın du-
yargaa kuUanılarak yapüıyor. Duyargaç
harekete geçtikten sonra kamera ile fo-
toğrafı çekümek istenen kişinin arasm-
daki uzakhğı ölçüyor ve buna göre odak-
lamayı yapıyor.
Minolta'mn bu Riva Zoom 105i adlı
fotoğraf makinesi Ingihz "Amateur
Photography" dergisi tarafından yılın
kompakt fotoğraf makinesi seçildi. Fi-
yatı yaklaşık 1.300.000 TL.
tngiliz Siscoot Autocontrol firması, çokhı ktrıştıncı gerçekleştirdi.
Hızh petrol üretimi
Petrole artan talep, daha etkin ve
daha hızu üretim yöntemlerini sağlayan
yeni tasanmlann geliştirilmesine yol acı-
yor. lngiliz Jiskoot Autocontrol firma-
sı, bu amaçla çoklu bir kanştıncı gerçek-
leştirdi.
Çoklu kanştıncı sistemi, gazolin, mo-
tor yağı, hatta bira gibi kanştırılmış bir
ürün üretmek için bir tek boru hattında
birden fazla elementi kanstırmaktan olu-
şuyor. Bu sistem, aynı zamanda daha az
insan gücü ve tanklarda daha az depo-
lama gerektiriyor.
Örneğin motor yağı üretiminde yedi
kanştıncı kullanüıyor. Bunlardan dördü
temel hammadde için, öteki üçünden ise
eklemeler için yararlanıhyor. Bu yedi ka-
nştıncının yedi ayn kontrol mekanizması
var ve bir de hepsi için ortak bir kontrol
mekanizması bulunuyor. Ayrıca firma,
bu çoklu kanştıncı sistemine ek olarak
bir de dehidratör geliştirmiş. Bu, suyu
eliyor ve ürüne renk vermeyi mümkün
kılıyor. Dehidratör, hammadde karıştı-
nlmadan önce ya da karıştırma tamam-
lanıp motor yağı üretildikten sonra kul-
lanılabihyor.
Avuç içine
sığan radyatör
Bu bir oyun-
cak mı, yoksa
gerçekten bir
radyatör mü?
Rhino, avuç
içine sığan 900
W'hk bir elek-
trikli radyatör.
Boyutları
9,5x15x10 cm.
yalnızca 800 gram ağırlığında. Üre-
tici firma, Rhino'nun bu boyutları-
na karşın 50 m21
lik bir alanı kolay-
lıkla ısıtabildiğini belirtiyor. Sera-
mikten elementler, düşük miktarda
elektrik tüketimi ve güvenlik sağlı-
yor, çünkü sıcaklığı, sürekli olarak
kâğıdın yanma sıcaklığının altında
kalıyor. Fiyatı 445 Fransız frankı.