22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
\6 MAYIS 1991 SERBESTPİYASADADÖVİZ Alış ABD Doları Alman Markı isvıçre Frangı Hollanda Florını Ingılız Sterlını Fransız Frangı 100 I Lıretı S.A Rıyalı Avus. Şilını 4040 2390 2805 2095 7030 700 318 1090 337 Satış 4045 2395 2815 2105 7100 705 322 1100 342 Çelebi acildış kredi anyor Demir Leydi Bile Gitti... gUKRAN KETENCt Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan Devlet Bakanı Işın Çelebi, bir yandan ikili ticari ilişkileri geliştirmeye çalışırken bir yandan da uzun vadeli, düşük faizli kredi bulmaya çalışıyor. Çelebi Abu Dabi Fonu' ndan doğalgaz dağıtım \ projeleri için 200 milyon dolarlık kredi istedi. Çelebi'nin gezisine katılan işadamları onun kadar iyimser değiller. özellikle Birleşik Arap Emirlikleri ile ekonomik ilişkilerde Türkiye açısından olanakların çok fazla olduğu belirtiliyor. Ancak bu pazarda iş görebilmek göründüğü kadar kolay değil. mamışlar. Başta ttalyan Coutinho Caro olmak üzere bunlar, burada üst düzey bazıflişkuerinikullaııdılar. Bizi tehdtt ettiler. Evlerimize telefon edildi. Sonra da alıcı firma, bize gelip şartlan degiştinnemizi istedi. Olay 84'ten 88'e kadar sürdü ve sonocta biz kaybettik." Resmi olarak Güney Afrika Cumhuriyeti ile ticaretin yasak olmasına karşın BAE'deki firmalar dolayh yollardan bu ülkeyle iş yapmaya can atıyor. Abu Dabi'deki Aseemas General Directing'in satış müdürü, Fenerbahçeli eski basketbolcu Murat Şen, işadamlanyla Çelebi'nin yaptıgı toplantıda söz alarak bu konuya açıkhk getirdi. Şen'in belirttiğine göre çoğunu Hintli profesyonellerin yönettiği Abu Dabi firmaları, Türk şirketleri Uzerinden Güney Afrika Cumhuriyeti ile ticaret yapmak istiyor. Bu işbirliği gerçekleşirse, Türkiye'den yaptıklan ithalatı da önemli ölçüdc arttıracaklar. BAE Büyükelçimiz Uğur Tan AJuncı da ihracatçılara bir uyarıda bulunarak "Buradaki ithalat şirketleri malı görüp begenmeden almıyor. Katalogla mal satamazsınız" dedi. Akıncı, Dubai'de devamlı Türk ihraç ürünlerini sergileme çalışmalarının sürdüğünü belirterek mal ömeklerinin bu merkeze gönderilerek BİLAL ÇETtN ABU DABİ Devlet Bakanı Işın Çelebi, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) bir yandan iki Ulke arasmdaki ticari ilişkileri geliştirmeye çalışırken, diğer yandan Türk ekonomisinin "acil ihtiyacı" olan dış kaynağı sağlamaya gayret ediyor. Çelebi, Abu Dabi Fonu'ndan doğalgaz dağmm projeleri için 200 milyon dolar tutarında uzun vadeli ve düşük faizli kredi istedi. Türkiye, bu fondan önceki yıllarda da petrol ve bazı altyapı projeleri için yaklaşık 600 milyon dolarUk fınansman sağlamıştı. Devlet Bakanı Işın Çelebi, bugün de BAE Devlet Başkanı Şteyh Zayed'e Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın mektubunu sunacak. Çelebi, yedi gün sürecek olan Körfez turunun sonuçlanndan oldukça umutlu gözüküyor. Türkiye'nin Körfez krizi sırasında izlediği tutumun da olumlu etkisiyle, bölge ülkeleriyle olan ekonomik ve ticari ilişkilerde büyük sıçrama bekliyor. Geziye katılan işadamları, Çelebi kadar iyimser değiller. özellikle BAE ile ekonomik ilişkilerde, Türkiye açısından olanakların çok geniş olduğu dile getiriliyor. Şeyh Zayed'in Türkiye'ye özel bir ilgi ve yakınhğı bulunuyor. Ancak bu pazarda iş yapabilmenin göründüğü kadar kolay olmadığı ifade ediliyor. Ust düzey görüşmeler, verilen sözler kapıları aralıyor. Sonrası, şirketlerin, çoğu tngiliz kültürüyle yetişmiş Hintli ve Pakistanlı orta ve üst düzey yöneticileriyle kurulacak profesyonel ilişkilere bağlı. Bölgeyi iyi tanıyan Türk işadamları, BAE'ye 1990 yıbnda 70 milyon dolar olan ihracatın arttırılabileceğini, ancak olağanüstü bir patlama beklenmemesi gerektiğini belirtiyorlar. lşadamlannın başlıca kaygısını, petrol zengini emirliklerdeki ticari rekabetin alışılmışın dışında yürümesi oluşturuyor. Bakan Çelebi, resmi görüşmeler öncesinde özel sektör temsilcileriyle yaptığı ön toplantıda, "Geçmişte buraya Sümerbank, Mannesman fırnusı 30 milyon dolarlık boru ihracat bağlanüsı yapmış, fakat taahhüdünü yerine getirememiş, bu olumsuz bir durum" deyince Mannesman'ın o dönemdeki ihracat müdürü, şimdi Borusan Pazarlama Müdürü Fehim Caculi olaya açıklık getirdi. Caculi'nin anlattıkları özetle şöyle: "Mannesman, 30 milyon dolarlık itaaleyi kazannuş. Ama işi kaybeden Italvan ve fransız firmalar, olayın peşini bırâkbağlantı yapılabileceğini kaydetti. Fhracatçıların en çok yakındıklan ve Çelebi'den yardım istedikleri sorun, Denizcilik Bankası Deniz Nakliyat AŞ'nin tutumu oldu. Deniz Nakliyat'ıaçok fahiş navlun ücretleri aldığı ve ülkeye yönelik ihracatın artmasını engellediği öne sürüldü. örneğin Karaçi Limam'na 4045 dolara yaptığı taşımayı, daha kısa mesafe olmasma karşm Dubai için 7580 dolara gerçekleştirdiği dile getirildi. Ayrıca taşımalarda dört beş aylık gecikmeler olduğu vurgulandı. Bir işadamı, "Devlete bu kuruluş yüzünden blzim şirket 500 bin dolar tazminat ödedi. Suudi Arabistan'da kara listeye alındık. Çünkü, Deniz NakUyat'a haziranda yükledigimiz mal, kasun ayında yerine vardı. Halbuki, bir ayda teslim edilebttirdi" diye yakındı. Işm Çelebi, Ankara'ya döndüğünde, bu sorunu halletmeye çahşacagını ifade etti. 1.7 milyon nüfuslu BAE'de sokakta Araptan çok Hintli, Pakistanlı, Mısırlı, Fash ve Filipinli var. özel sektörde orta ve üst yöneticilerinin çoğunun Hintli ve Pakistanlı olduğu belirtilirken servis sektöründe, otel ve lokantalarda çahşanlan n da çoğunlukla Filipinli, Mısırlı ve Hintli oldukları göze çarpıyor. EKONOMİ CUMHURİYET/13 1ŞÇUNIN EVRENtNDEN ALTIN GÜMÜŞ Cumhunyet Reşat 24 ayar altın 22 ayar bılezık 900 ayar gumüş Vakıfbank Altını Zıraat Altını Halkaltın Alış 309 000 330 000 47 000 42 000 585 241000 240 000 241000 Satış 313 000 345 000 47100 46 200 612 246 000 245 000 246 000 M.BANKASI PİYASALABI TL Pıyasası Dövız Pıyasası Altın Pıyasası Ort Faz (%) işlHac (Mılyar TL) Oolat kapamş (TL) işl Hac (Mılyon $) Kapamş (ons/$) işlem Hacmı (kg) 29998 79 95 99 58 4065 3601 194 Vehbi Koç'a doktora • ANKARA (Çumhuriyet Bürosu) ODTÜ, işadamı Vehbi Koç'a "Onursal felsefe doktorası" verılmesini kararlaştırdı. Koç'a doktor unvanı ODTÜ'nun 35. kuruluş yıldönümü nedeniyle 27 mayısta üniversite kampusunda düzenlenecek törenle verilecek. Faiz artışı stirüyor • Ekonomi Servisi Yapı ve Kredı Bankası 1 ay vadeli mevduata uygulanan faiz oranını yılzde 50'den yüzde 55'e, 3 ay vadelide yuzde 61'den yüzde 65'e, 6 ay vadelide yüzde 64'ter» yüzde 67'ye, 1 yıl vadeli mevduata uygulanan faiz oranını da yüzde 65'ten yüzde 69'a yükseltti. Sümerbank da 1 aylık mevduata yüzde 57, üç aylığa yüzde 69, 6 aylığa yüzde 72, 1 yıllığa da yüzde 75 faiz vermeye başladı. Atatürk Barajı gecîkîyor GAP'ın can damarı sayılan Atatürk Barajı ve Urfa ttinellerinin devreye girmesinin hedeflenen süreden yaklaşık bir yıl sonra gerçekleşebileceği ortaya çıktı. MEHMET YAPICI ŞANLIURFA Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) "can damarı" sayılan Atatürk Barajı ve Urfa tünellennin devreye girmelerinin, hedeflenen süreden yaklaşık bir yıl sonra gerçkeleşebileceği ortaya çıktı. DSİ Genel Müdürlüğü yetkilileri, hedefin gerisinde kalmış olmarun salt inşaatın gecikmiş olmasından çok, barajda istenilen su seviyesine ulaşılamamış olmasından kaynaklandığını savundular. önümüzdeki yılın ortalannda Harran'ın kavrulmuş ürün vermeyen toprakları, hasret olduğu suya kayuşurken ilk türbin de elektrik enerjisi üretimine başhyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda tüm unsurlanyla devreye sokulması hedeflenen Atatürk Barajı'nda ancak öntimüzdeki yılın ikinci yansında "sona" ulaşılabilecek. Gerisinde, Şanlıurfa, Harran, Ceylanpınar ve Mardin ovalannda (Yukarı Mezopotamya) 4 milyon 763 bin dekar toprağm sulanması ve yılda 8 milyar 900 milyon kilovatsaat elektrik enerjisi üretimı için 48 milyar 700 milyon metreküp su toplanacak baraj ana gövde inşaatı geçen günlerde tamamlanırken dolusavak kapaklarırun takım işlemi sürüyor. Program uyannca bu ay içerisinde deneme üretimine hazır hale getirilmesi gereken hidroelektrik santralının 8 türbininden biri, henüz montaj aşamasında. Bu türbinin, eylül ya da ekim ayında deneme üretimine başlayabilecek bir duruma getirileceği belirtiliyor. Diğer türbinler, 4'er aylık aralarla montajı yapı IMF'den iç borç uyarısı • ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Baskentteki temaslannın ilk bölümünü dün gece tamamlayan IMF heyeti yetkilileri, Türkıye'de kamu fınansman açıklarının tehlikeli boyutlara ula$t;ğına işarct cdcrek iç borçlanmanın belli bir noktada dondurulması ve süreç içinde azaltılması gerektiğini belirttiler. Türkiye'ye hafta başında gelen IMF Avrupa bölümü Direktör Yardımcısı Van Houten başkanlığındaki 3 kişilik heyetin Hazine, DPT ve Merkez Bankası bürokratlarıyla 2 gün süren görüşmelerinde 1990 ve 1991 yıllarına ilişkin ekonomik veriler değerlendirildi. Heyete 1990 yıh sonuçlan ile 1991 yıh program hedefleri ve beklenen sapmalar hakkmda bilgi verildi. 1992'NtN SONUNDA BİTECEK Atatürk Barajı ancak önümüzdeki yılın ikinci yansında sona ulaşılacak. larak Uretime hazır hale getirilecekler. gerekiyor. Ancak 13 Ocak 1990' dan bu edebiliriz. Tiinel inşaatlannda her an jeTürbinlere su verecek cebri borularm yana gölde gelinen seviye 94 metre, göl olojik problemlerle, teknik problemlerle karşüaşmak mümkün olabilmektedir. son bağlantıları yapılıyor. Atatürk Ba hacmi ise 12 milyar metreküp. rajı'nda toplanan suyu, Yukan MezoAtatürk Barajı yapımını yürüten DSİ BütÜn hedefimiz, ilk türblni bu ay içinpotamya topraklarma akıtacak olan her 16. Bölge Müdür Yardımcısı Raif Özen de deneme üretimine hazır hale getirbiri 26 bin 400 metre uzunluğunda ve d , defişik ülkelerdcn gelen yabancı uz mektL Baraj gövdeaiiçuı verilen tertb üç 7.62 metre capındaki tünellerin 51 bin manlara verdiği brifingde, Fırat Nehri' aşağı beş yukan yakalandı ve gövde in218 metrelik bölümü delindi. Bin 582 nden Atatürk Barajı'na saniyede 1200 şaatı tamamlanmış oldu, Türbin monmetrelik bölümündeki delme işlemi de litre dolayında su gelimi olduğunu, bu tajı sürüyor, ancak türbini çalıştıracak vam eden tünellerin betonlanmalarında nun 500 litresinin yapılan anlaşmalar su yok barajda. Güney komşulannuza da 32 bin 500 metreye ulaşüdı. çerçevesinde Suriye ve Irak'a akıtıldığı sanayide 500 metreküp verme mecburiyeti Planlanan hedefin yaklaşık bir yıllık nı bildirdi. Raif Ozenci, 48 milyar 700 var. Az da gelse bunu vereceğiz. Bu bagerisinde olduğu belirtilen ancak yetki metreküp su olabüecek baraj gölünün lumdan su seviyesi oldukça az. Eger, su lilerin ne zaman bitebileceği konusunda günde 2 ile 5 santim ytikselebildiğini, bu seviyesl Istendigi ölçüde olsaydı tüm hebir tarih vermekten kaçmdıklan Atatürk seyir ile hidroelektrik santralinde üreti defimiz, Atttürk Barajı'nı elektrigiyle ve Barajı'ndaki gecikmede çeşitli faktörle min önümüzdeki yılın ikinci yansında tanm alanlanna su alutma gibi fonkslbaşlayabileceğini de vurgularken Urfa yonlanyla 29 Ekim Cumhuriyet Bayrarin rol oynadığı vurgulanıyor. DSİ Genel Müdürlüğü'nde bir yetki tünellerinde de bu iarihte su akıtılaca mı'nda devreye sokmaktı. Şimdi tümü de bitmiş olsa dahi Atatürk Barajı, dolli, gecikmeye yol açan en büyük faktö ğını söyledi. rün, su olduğunu savundu. Yetkililerin DSİ Genel Müdürlüğü'nde bir yetki mayı bekleyecek. O zaman döviz ödeverdiği bilgiye göre türbinin çalışıp elek li, Atatürk Barajı'ndaki gecikmeyle il yerek erkenden bitirmenin anlamı yok. trik enerjisi üretebilmesi için göldeki su gili olarak Cumhuriyet'e şunları söyle Eger önümüzdeki kış havzaya iyi kar yagar ve göl dolarsa Atatürk Barajı, yaseviyesinin 133 metre derinliğe ve mik di: zın çauşacaktır." tarının da 23 milyar metreküpe ulaşması "Birtakım işlerin geciktiginden söz İktidar ve gücün simgesi 'Demir Leydi' olarak tanınan Margaret Thatcher, ilgisızlikten, vefasızlıktan yakınmaya başlamış. İngiltere'deki son sürpriz yerel seçim sonuçlan, partisinin ve büyük başarı olarak sunulan ekonomik modelinin de çöktüğünü, tarihe karışacağını gösteriyor. Büyük maden grevinin kırılmasının ardından, Güney Afrika'ya ambargo kararına uymamasına ilişkin eleştirilere parlamentoda verdiği yanıt konuşmasını anımsıyorum. Işçi Partisi ve kendısıni eleştiren sendikalarla nasıl da alay ediyor, pervasızca ambargo kararlarına uymayacaklarını, madenleri kapatıp, ucuza komür ithal edeceklerini anlatıyordu. Ne Demir Leydi ne de acı reçeteli modelinin sarsılacağı düşünülebiliyordu. Aradan sadece 45 yıl geçti. Kaçınılmaz olarak sunulan model moda olmaktan çıktı. Demir Leydi tarih oldu. Partisinin, modeldeki büyük çaplı yumuşatmalara rağmen iktidarda kalabilme şansının kalmadığt söyleniyor. Ingiltere'de, yeniden ekonominin insan için olduğu, sosyal devlet anlayışını öne çıkaran arayışlar güç kazanıyor. Aslında Demir Leydi'nin sosyal devlet anlayışında sapma• lar yapan acı reçetesinde uygulananlar, yaşananlar, Türkiye'de yaşananlarla kıyaslandığında çok lüks sosyal sorunlar olarak kalabilir. Örneğin madenlerde grevin kırılması ile birlikte, bir kısım maden işçisinin işini kaybetmesine yol açan ocak kapatmalarında, isteyen işçiye başka madenlerde çalışma olanağı tanjndı. Diğerleri için yeni bir iş sahibi olmayt sağlamak üzere, eğitim ve maddi destek devletten geldi. Kaldı ki orada ışsizlik sigortası da vardı. En acımasız uygulamalarda bıle İngiltere'deki bir işçinin işini kaybetmesi, Türkiye1 deki gibi her şeyinı kaybetme anlamına gelmiyor. Bir de modelin çok çarpık, çok kötü kopyasının denendiği ülkemizde çağrışımı yaptıran güncel gelışmelere şöyle bir göz atalım. uzel sektör yıllardır tşçiye de sendikasına da kabul ettirdiği uygulamasında, yenı patlamalara aday aşınlığa gidiyor. Özel sektörde toplusözleşme masasmda işçi ve hele de sendikacı için kurtarıcı gelen yüksek oranlı ücret artışı görünümünde rakamlar verilir, sonra da işçi çıkanlarak sözleşme masasmda verilenler geri alınırdı. Türkİş Başkanı Şevket Yılmaz yıllardır özel sektörün sözleşme masalarında kamu sektörü, hükümetten daha cömert olduğunu söylüyor. Kendisini imza attığı sözleşmeler de dahil, nedense ücret ortalamaları özel sektörde bir türlü kamunun üstüne çıkamıyor. Ne oluyor verilen yüksek zamlar? Ortalama bir yılda yüz işçiden otuzunun iş kaybettiği bir düzende, çoğunlukla aynı işçiler asgari ücretle yeniden işe başlayarak ortalamayı aşağı çekiyorlar. Yine de uygulamanın kamu işyerlerine yansıtılmasına cesaret edilememişti. Özal'ın denetımindeki toplusözleşme düzeni içinde, işçi çıkarılmamasına rağmen kamuda ücretlerin yükselmesi engelleniyordu nasılsa. Biri işçi atarak, diğeri zam oranını düşük tutarak, iki sektörde de 10 yılın uygulamasında, ücret iyileşmesine izin verilmemişti. İşçi, 12 Eylül düzenini son iki yılda zorlamayı öğrenince, reçete daha acı oldu. Özel sektörde son metal, tekstil grup sözleşmeierinin ardından özellikle yaşanan büyük işçi çıkarmaları, yaygın işçi çıkarma ölçülerini de çok aşmış bulunuyor. Genel ücretleri düşürme amacının ilerisine işçide yılgınlık yaratma hedefi de eklendi. 'Sözleşme aşırı yük getirdi, işletme kaldırmıyor' slcganı ile yapılan toplu işçi çıkarmaları ile ışçilerdeki hak isteme eğiliminin törpülenmesi hedeflenıyor. Işçının 'ücret artışından vazgeçtım, ışımı korumak istiyorum' noktasına getirilmesı, ne yazık l.i zorlanmaktan hoştanmayan sendikal lider kadrolardan da gizli destek görüyor. Kamuda ise uzun ytllar grev yasakları, grev ertelemeleri ye çok zorlu uzun greylerle denge korunmuştu. Ancak çelikte, kâğıtta, madende işçinin giderek tırmanan dayanma gücü, iktidarın kırma gücünü de sarsmaya başladı. İktidara rağmen bahar eylemleri, ardından imzalanan kamu sözleşmeleri, belediye sözleşmeleri ve madenin sürükleyiciliğinde 1990'ın sözleşmeleri, gerıye gıdışı durdurdu. İşçinin bilinçlenmesi, kıpırdanması 12 Eylül düzenini sarsmaya başladığı içindir ki yeni acı reçeteler sıraya girdi. Geçen hafta Erdemır'de yaşanan işçi çıkarması, Özal'ın THY grevindekı çıkışı, yeniden madenlerın kapatılmasını gündeme getirmesi, denizyollarında temmuz zamlarından önce işçilerin toplu emekliye sevk edilmeleri... Yeni acı reçete denemelerinden bazı güncel örnekler. Kamuda da kitlesel işçi çıkarılabıleceği tehdidi ile sözleşmeleri uyuşmazlıktakı 500 bin üzerindeki kamu işçisinin, pasif direnişleri, ücret artış istemlerınin kırılması programlanıyor. Türkİş, hâlâ son genel kurulundan bu yana dozu giderek artan teslimiyetçilik içinde, sessiz, seyirci rollerde. Ne dersiniz, bu acı reçeteler işçi sınıfına hep böyle verilebilecek mi? Demir Leydi'nin tarih olabildiği bir dünyada, onunkiyle kıyaslanmayacak acılıktaki reçeteler, Türkiye'de bile sürekli uygulanamayacaktır. 25 yıllık gazetecilik gözlemimizde kimler. geldi, kimler geçti.. tütünbank ASIL OLAN GELECEGIN1Z ARANACAK GÜVENDİR TÜTÜNBANK'TAN YILLIK MEVDUATINIZA ŞİMDİ 1 3 6 A Y A Y A Y V A D E L V A D E L V A D E L • • • 65 hangi koşullarda? TORBALI ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya no: 1990/481 Davacı İbrahim Duraner Vekili Av. Seyfettin özenç tarafından davalılar Mustafa Aslan, Abdurrahman, Süleyman, Hüseyin, M. Ali Şengül aleyhlerine açılan mudahalenin men'i ve ecrimisil davasmın yapılmakta olan açık muhakemesinde: Davalılar Süleyman Şengül, Hüseyin Şengül, Abdurrahman Şengül, M. Ali Şengül adlarına Torbab ilçesi Ortaköy mahallesi adresleBasm: rine çıkarılan tebligatlarm bila ikmal iade edildiği, yapılan zabıta araştırmasından davalıların adresleri bulunamadığından ilanen tebligat yapılmasına karar verildiğinden, duruşmarun yapılacağı 11.6.1991 günü saat 9'da yapılacak olan duruşmaya kendilerinin gelmeleri veya bir vekille temsil ettirmelen aksi takdtirde yargılamaya yokluklarında devam edilip huküm venleceği teblıgat yerine kaım olmak üzere ilan olunur. Tütünbank, hem gelecek, hem güvendir. İG E L E C E G O V E rJ | >
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle