19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 9NÎSAN1991 DPT \asası • ANKARA (ANKA) — SHP Izmir Mületvekili Ahmet Ersin, Cumhurbaşkanı Tlırgut özal'ın DPT Yasası'nı engellemesinin anayasaya aykın olduğunu söyledi. Ersin, Başbakan Yddırım Akbulut'a, "Sayın özal'ın anayasa dışı davranış ve eylemlerine daha ne kadar boyun eğeceksiniz" diye sordu. SHP'li Ersin, Başbakan Yıldınm Akbulut tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, anayasanın yasama görevinin TBMM'ye ait olduğunu açık bir dille belirttiğine dikkat çekerek özal'ın yürürlükteki bir yasayı durdurma yetkisinin olup olmadığına açıklık getirilmesini istedi. Ersin, bir yasanın yürürlükten kaldırılmasının ancak bir başka yasa ile mümkün olabileceğini de kaydederek "Bunu hukuk faküitesi l'inci smıf öğrencileri bile bilir. Sayın özal'ın hukuk danışmanlarının öğrenim durumları nedir" diye sordu. 7avukat yargılandı • ANKARA (UBA) — Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) yöneticileri Haydar Kutlu ve Nihat Sargın'ın yargılandıkları davada avukatlık yapan ve mahkemeye verdikleri dilekçedc DGM savcılan Nusret Demiral ile Ulkü Coşkun'a hakaret ettikleri öne sürülen 7 avukatın yargılanmalanna Ankara 7. Agır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. SBP il örgütü • tstanbul Haber Senisi — Sosyalist Birlik Partisi (SBP) lstanbul İl örgütü dün lstanbul Valiliği'ne yapılan başvuruyla resmen kuruldu. SBP tstanbul II Başkanı Atüla Coşkun, ile YK üyeleri Ayşe Çamalan, Ali Fuat Vardal, Emin Turan, Selçuk Çalhan, H.Basri Babalı, Semra Ulusoy, H.Hüseyin Çebi ve Efsun A.Işıktaş ile il sekretir Saygı Yağmurdereli ve Sayman Şener Macit dün Vali Cahit Bayar'ı ziyaret ederek başvuru dilekçelerini verdiler. İl Başkanı Atilla Coşkun, "Giderek öz niteliğini yitiren lstanbul'un yeniden tarihsel ve kültürel kimliğine kavuşturulmasmda Istanbulhılarla beraber göreve talibiz" dedi. Ttirban yasası • ANKARA (AA) — Anayasa Mahkemesi, kamuoyunda Türban Yasası olarak adlandınlan, "Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü" kurulmasıyla ilgili kanunun iptali istenen maddelerini esas yönünden incelemeye başladı. Mahkeme, incelemesine bugün devam edecek. Yetkililerden alınan bilgiye göre, Anayasa Mahkemesi kurulu, bugün sabah ve öğleden sonra yaptığı iki oturumda incelemesini tamamlayamadı. Yetkililer, görüşmeye yann devam edileceğini bildirdiler. Anayasa Mahkemesi Baskanvekili Yekta Güngör özden'in ginnediği oturumlara, Özden'in yerine kıdemli yedek üye Yılmaz Aliefendioğlu katıhyor. Anayasa Sempozyumu • İSTANBUL (AA) — Basm Konseyi ile Türk Parlamenterler Birliği'nce duzenlenen Anayasa Sempozyumu 11 nisan perşembe günü yapılacak. Sempozyumda Basm Konseyi ile Adalet Bakanlığı'nın ayrı ayn hazırladıklan anayasa değişiklik önerileri tartışılacak. Basm Konseyi Başkanı Oktay Ekşi ile Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Hasan Korkmazcan'ın açış konuşmalanndan sonra TBMM Başkanı Kaya Erdem, onur konuğu olarak söz alacak. Başbakan Akbulut veBakan Çelebi, Özal'ın 'Yasayı uygulamayın'talimatı karşısında sessiz kaldılar Akbulut topu DFFye a t t l BİLAL ÇETİN ANKARA — Cumhurbaşka- nı Turgnt özal'ın 3701 sayılı ya- sanın uygulanmaması yönünde- ki talimatı Devlet Planlama Teş- kilatı (DPT) yönetimini güç du- nımda bu-aktı. DPT yönetimi "yasayı uyguiamazsak biz so- rumlu duruma diişeriz, suç işle- miş oluruz" gorüşünü taşıyor. Cumhurbaşkanlığmdan gelen talimatla ilgili işlem yapma ya da görüş bildirmesi gereken ma- kamın başbakanhk olması ge- rektiği ifade edildi. Ancak baş- bakanlığın gelen yazıyı devlet bakanlarma, maliye ve gümrük Cumhurbaşkanlığı'ndan gelen talimatla ilgili işlem yapan ya da görüş bildiren makam Başbakanhk olduğu halde Akbulut, Özal'dan gelen yazıyı maliye ve devlet bakanlarına havale etti. Devlet Bakanı Çelebi de "talimatı" "bilgi edinilmesi ve gereğinin yapılması" notu ile DPT'ye gönderdi. bakanhğına havale ettiği, DPT'nin bağlı olduğu Devlet Bakanı Işııı Çelebi'nin de "bil- gi edinilmesi ve gereğinin yapıl- ması" notu ile DPT'ye gönder- diği görüldü. DPT yöneticileri "yasanın uygulanmaması gibi bir durum söz konusu olamaz" dediler. özellikle personeün özlük hak- larıyla ilgili hükümlerin uygu- lanması konusunda gerekli ha- zırlıklara başlandığını belirten yetkiüler, gecikmesinde sakmca olmayan "araştırma enstitusü" kunılması gibi bazı hükümlerin ise bir süre geciktirilebileceğini söylediler. Yasada öngörülen genel ida- re hizmetleri sınıfındaki bazı personelin de kadro karşıhğı sözleşmeli statüye geçirileceği kaydedildi. Memur statüsünde olup da yasa ile sözleşmeli sta- tüye geçmeye hak kazanan yak- laşık 200 personel olduğu ve bunlarla ilgili kadro cetvelleri- nin vize için devlet personel baş- •kanlığı ve Sayıştay'a önümüzde- ki günlerde gönderileceği belir- tildi. Vizelerin tamamlanmasm- dan sonra söz konusu personel sözleşmeli statüye geçecek. Cumhurbaşkanı özal'm uy- gulanmamasını istediği DPT personeline program hazırhklan sırasında her yıl üç ay süre ile sözleşme ücretlerinin yüzde 50'si oranında ek tazminat ödenmesine ilişkin hükmün de kesinlikle uygulanacağı bildiril- di. Söz konusu ödemeler ağus- tos, eylül ve ekim aylannda ve- rilecek. özlük haklan ve tazmi- natlarla ilgili hükümlerin kanun hükçıünde kararnamelerle de- ğiştirilmesi halinde bile "kaza- nılıruş hak" olarak kalacağı ifa- de edildi. 7 * 1 •fpı* l f $174111 H l l f Nevşehir'de yapılan seçimlerle belediye baş- / J r t l C 1 Ü O I - a i l U I I l kanlıgına seçilen DYP adavı Seyyi» Mehmet Ak- bay, seçijnsonuçlannı partisi için "büyük zafer" olarak nitelendirdi. Seyyit Meh- mel Akbay, seçim sonuçlanyla ilgili sorulan yanıtlarken partisinin 26 Mart yerel seçimlefine göre oy kaybma ugraraadığını söyledi. Akbay, şö>le konuştu: "Nev- şehir'de yıizde 6-10 arasında kararsız oy vardır. Nereye gideceği belli değildir. Bu secimde gidecekleri yeri şaşırdılar. Bu seçiradeki oy dağılımı, partilerin Nevşehir'- deki oy potansiyelini açıkça gösterdi." ANAP ve RP'nin 26 Mart seçimlerine gö- re oylarını artürdıklan gönişttne de katılmadığını ifade eden DYP'li Başkan Ak- bay, şöyle devam etti: "ANAP ve RP'nin oylanmn arttığma inanmryorum. ANAP'ın iktidar olma avantajına, RP'nin parasına rağmen zaferi biz kazandık. RP, diger illerden zengin kişileri getirerek fitre, zekât, ayakkabı ve pantolon da- ğıttı. ANAP da iktidar olmasının avanlajını kullanarak birçok vaatte bulundu. ANAP'ın vaatlerinin takipçisi olacağım. Bakalım vaatleri gerçekleştirebilecekler mi?' Demirel, devletin yeniden yapılanmasını istedi 4 Devlet adaletçi olmalı'Nevşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini de değerlendiren DYP lideri, ANAP'ın seçim öncesi tencere dağıttığını vurgulayarak "Nevşehir halkı o tencereleri başınıza geçirdi" dedi. Demirel, sınırda yaşanan olaylara dünya kamuoyunun sessiz kalamayacağını da söyledi. ANKARA müdahaleden söz etmesi konu- (Cumhuriyet Bürosu) — DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, dün parti genel merkezinde İl Genel Meclisi Üyeleri Derneği yöneticileriyle görüşürken "Devletin halka ine- bilmesi ve merkeziyetçilikten kurtulması için yeniden yapüan- maya ihtiyacı vardır. Çagın dev- sunda da "Bu mümkün değil. Kendisi psikolojik savunma içinde" yorumunu yaptı. DYP adayının kazandığı Nev- şehir Belediye Başkanlığı seçim- lerini değerlendiren Demirel, "Seçimlerden önce ANAP bu- rada seçmenleri kandırmak içir tencere dagıtmışü. Tencere da- gıttılar, ama kapağım verraedi- ler. Nevşehir halkı da şimdi o leti; adaletli, eşitlikçi ve şefkat- tencereleri başınıza geçirdi" de- li devlettir" dedi. Nevşehir se- di. îktidar partisi ANAP'ın ve çimlerini değerlendirirken 'Ten- hükümetin bu seçimler sırasın- cere başjanna geçti" diyen De- da tüm devlet olanaklan ile dev- mirel, özal'ın Körfez'e askeri let memurlanm kullandığını id- dia eden Demirel, seçim sonuç- lannı yeteri kadar duyurmayan TRT için de "Dut yemiş bülbül gibi sustu" dedi. Demirel, emekli Tümgeneral Memdnh Ünl&turk'ün önceki gün İstanbul'da teröristlerce öl- dürülmesiyle ilgili olarak da rŞimdi Çankaya ve İçişleri Ba- kanlığı açıklama yapıyor, 'Akı- tılacak kanlar yerde kalmaya- cak, failler bulunacak' diyorlar. Halbuki dökülen kanlar yerde kalmakta, cinayeüer, soygunlar, üstiine bir şal örtülerek kapabl- maktadır. Türkiye'yi yönetenler acizdir. Çöp kaldıracak halleri kalmamıştır. Devlet terörle he- saplaşamamaktadır. Böyle dev- let olmaz" dedi. Askeri mtidahale olmaz DYP lideri Demirel, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye göçün de- vam ettiği sürece askeri bir mü- dahale yapılamayacağınj söyle- di. Bölgede halen silahlı bir ça- tışma alanı bulunmadığını, gö- çün bütün hızıyla devam ettiği- ni vurgulayan Demirel, "Bn du- nımda karadan veya havadan yapılacak askeri bir mndahale olayı ortadan kaldınnaz. Özal psikolojik bir savunma içindedir" dedi. Demirel, gazetecilerin sorula- rını yanıtlarken, yol ve hava şartlanmn elvermesi halinde kendisinin de Güneydoğu Böl- gesi'ne giderek olayı yerinde' in- celemek istediğini, ancak olayı her halükârda hafta içinde TBMM'ye getireceklerini söyle- di. Kuzey Irak'ta ve Türkiye- Irak sınır bolgesinde yaşanan olayları bir "insaniık dramı" olarak niteleyen DYP Genel Başkanı, "Sınırlannızı kapalı tutamazsmız. lltica hakkı denen bir insaniık hakkı vardır. Bu İ920'LERDEN 1990'LARA AF TARTIŞMASI oiay Kuveyt olayuıdan daha va- him bir olaydır. Dünya kamuo- yu bu olay karşısında sessiz ve hareketsiz kalamaz" şekiinde konuştu. Camp David'de yapılan Bush- Özal görüşmesinde Kuzey Irak- ta olabilecek olaylann da görü- şülmesi gerektiğini vurgulayan Demirel, "Eger goruşmediyseniz ve bn bölgede olabilecek olay- lan besap edemediyseniz, nere- de kaldı sizin devlet adamlı- ğınız" diye sordu. Türkiye'yi bu noktaya yöneti- cilerin başından beri uyguladık- lan yanlı^ Körfez politikasının getirdiğini de öne süren DYP Genel Başkanı Demirel, "Bu olayın sonımluları Özal ve Bush'tur. Talabani'ye kim cesa- ret verdi? Evet, Türkiye büyük devlettir, ama bunlar Türkiye^ nin büyüklüfünü zedelemişlerdir" dedi. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ Dk 6 af arazi işgalcilerine çıkmıştı 5 Aralık 1921'de çıkarılan yasa ile Fransızlar tarafından tahliye edilen arazileri işgal edenler için 'af ilan ediliyordu. Yasa, Büyük Millet Meclisi'nde görüşülürken Tunalı Hilmi Bey (Bolu),tasarıya'ret'diyenleri vatana ihanetle suçluyordu. BETÜL UNCULAR ANKARA — Cumhuriyet'ten günü- müze siyasi gündemin ön sıralannı 'af konusunun aldığı ülkemizde, TBMM çı- kardığı çok sayıdaki af yasasıyla onbin- lerce mahkûmu özgürlüğüne kavuştur- du. 1920'lerden 199O'lı yıllara taşman 'af' tartışması bugün de gündemde bu- lunuyor. Bu günlerde TBMM'de görü- şülmesi beklenen yeni af yasasıyla çok sayıda insan umutİa gözlerini TBMM'ye çevirmiş durumda... 23 Nisan 1920'de kurulan Büyük Mil- let Meclisi'nin ilk icraatları arasmda, 5 Aralık 1921'de çıkarılan 168 sayılı yasa da bulunuyordu. İlk af yasası olarak isimlendirilen bu yasayla, "Fransızlar tarafından işgal ediiip 20 teşrini evvel 1337-1921 taribli itilafnamenin 5. mad- de mucibince tahliye edilen arazide ika ediuniş olan bilcümle ceraim mürtekip- leri hakkında affı umumi ilan ediyor"- du. Fransızların işgali altındaki toprak- larda işlenen suçlar, bu yasayla affedi- Iiyordu. Yasa, TBMM'de görüşülürken öner- gesine ret denilmesine çok öfkelenen Tu- nalı Hilmi Bey (Bolu) 'Ret diyen arka- daşlan hiyaneti vataniye cürmüyle ithai ediyorum' sözleriyle tepki çekiyordu, ge- nel kuruldaki işlem de (gülüşmeler) tu- tanaklara geçiyordu. TBMM reisi, Tu- nalı Hilmi Bey'e sözünü geri aldırma ko- nusunda ısrarlı davranınca, Tunalı Hil- mi Bey, "Meclis'e karşı değil, geri alı- yonım, fakat arkadaşlanmm da vicda- nını dinlemek istiyorum" sözleriyle tar- tışmayı tatlıya bağlıyordu... Büyük Mület Meclisi'nin gündemine af, ilk kez 9 Mayıs 1920'de giriyordu. Amasya, Kayseri ve Afyon Cezaevleri'n- deki hükümlüler, birer telgrafla BMM Adliye Encümeni'ne (Adalet Komisyo- nu) başvurarak ya af ya da cezalarmın tecil edilmesini istiyorlardı. Ancak BMM, bu öneriyi benimsemiyordu. tlk aftan 12 gün sonra "Hiyaneti va- taniye mücriminden bir kısnunın aflan- na dair yasa" çıkarılıyordu BMM'den. "tstiklal Mahkemeleri mahakimi niza- miye ve divanı harbler tarafından hiya- neti vataniye cünnünden dolayı mah- kûm ve maznun bulunan bilcümle mü- teşebbis, fer'an zimethal olanlar tahri- kat ve teşvikatı fiilen fesada iktiran et- meyen muharrik ve müsevviler hukuku şabsiye baki kalmak üzere - affediliyorlardı. Ancak, ecaziyi vatan- dan bir kısmının tefik veya ecnebi bir devlete iltihakma sây edenlerle halen me- maliki ecnebiye veya biladı meşgulede bulunan eşhas bu aftan müstesna" tu- tuluyorlardı. Yusuf Ziya Bey, 'günah işleyenleri af- fetmenin şanı merhamet ve insaniyet olduğuna' işaret ediyor, "Bazan muzır olur, fakat ekseri zaman müsmir ve müfidolmuştur" diyordu. Yasayla, vatana ihanet suçuyla istik- lal mahkemeleriyle, divanı harbler tara- fından idama mahkûm edilenlerin ceza- lan müebbet küreğe, müebbet kürek ce- zaları 15 yıl geçici küreğe dönüştürü- lüyordu. BMM ilk genel af yasasını 7 Ocak 1922'de kabul ediyordu. Yasa, "Sülü- sanı müddeti cezaiyelerini ikmal eden mahkûminin aflanna ve işgal olunan mahaller ahalisinden maznun ve mütte- kim olan cünha ve cinayet erbabı hak- lanndaki hukuku umumiye davasuun te- cilini öngöriiyordu." Yüz kızartıcı ağır cezalık suçlann dışında cezalarmın üç- te birini tamamlayan hükumlülerin ge- ri kalan cezaları yasayla affediliyordu. 31 Mart 1923'te çıkarılan 318 sayılı yasa ile "Türkiye hükiimeti elinde bu- lunup iade edilecek olan askeri ve sivil üseradan (esirier) hukuki umumiyeye ait ceraimden dolayı mahkûm veya takibata maruz bulnnanlar" affediliyorlardı. Cumhuriyet'in ilanından sonra ikin- ci genel af 26 Aralık 1923'te BMM ta- rafından kabul edihyordu, "29 Ekim 1923'e kadar ika edilmiş bulunan bili- mum ceraim failleri hakkında hükmo- lunmuş veya olunacak cezalann nısfı af ve tenzil" olunuyordu. "Idam cezalan 15 yıl küreğe, müebbet kürek cezalan 10 yıl küreğe, müebbet kalebentlik cezala- rı 10 yıl kalebentliğe, müebbet nefi ce- zalan 3 yü nefiye" donüştürüluyordu. Ragıb Bey, bu aftan memlekete fela- ket geleceği düşüncesindeydi. "Böyle la- alettayin hapishanelerin kapısım açıver- mek memleket için felaketti." Hasan Fehmi Efendi, "Hapishaneler- de mevkuf ve mahkûm bulunanlann adedinin 24 bin 654 olduğunn" açıklı- yordu. "Biz meşnıtiyet'te, meşrutiyet için af yaptık, bu affı büyük bir inktfapta çok mu göriiyoruz?" diye soruyordu Mec- lis'te. Şükrü Bey'e göre de bu af sonuncu ol- raalıydı. — StHECEK HIKMETÇETİNKAYA Sorumlu Izliyor, Bizimki Gözlüyor... İncirlik Üssü'nden kalkan ABD kargo uçakları, sınır bo- yunda bekleyen Kuzey Iraklı Kürtlere havadan gıda mad- deşi atıyor... Önceki gece TV'den bu görüntüleri izlerken insan ister istemez soruyor: —Acaba ABD, Türk yetkililere inanmıyor da mı havadan yardım yağdırıyor? Naylon çadırlar, yorgun yüzler, yaşanan dramın ötesin- de oyun kuran çocuklar var. Umutsuzluğun çizgisinde sanki umut arıyortar. Körfez savaşında olduğu gibi bu kez bizim sınınmızda ya- şanan insaniık dışı olayı odamızda renkli camdan izliyoruz. Bir an, bir başka kanalda Devlet Bakanı Kâmran İnan gö- rülüyor: —Biz elimizden geleni yapıyoruz. İnsan haklannı savu- nanlar gelip yaşanan dramı gözleriyle görsünler... ABD, Kuzey Irak'ta yaşanan insaniık dışı uygulamalarda artık izleyici. Açık açık konuşuyor ABD yetkilileri: —Biz Irak'ın iç işlerine karışmayız. , ABD, Kuzey Irak'ta olup bitenlerden hiç sorumluluk al- mıyor. Daha düne dek Saddam'ın iktidardan düşmesi için Iraklı isyancılara destek veren ABD, bugün olup bitenlere gözünü kapıyor. Ya düşler evreninde dolaşan Cumhurbaşkanı Özal/ıasıl bakıyor olaylara? Yabancı televizyonlara çıkıyor, Irak'a müdahale yapılmaz- sa sonun trajedi olacağım duyuruyor. Salt havadan değil, karadan da Irak'a müdahale etmek gerektiğini vurguluyor. ABD Dışişleri Bakanı James Baker, dün sınır bolgesinde yaşananları gözleriyle gördükten sonra herhalde Özal'ın go- rüşüne katılıp 'Irak'a havadan ve karadan müdahale gerekir' demeyecektir. Körfez krizi ve sonrasında çok yakın arkadaşı Bush'u ikide bir telefonla arayıp bilgi alışverişinde bulunan Özal, şimdi oldukça sıkışmış du- rumda. 1 milyon Kuzey , , . . , . . . Iraklı Kürt, Türkiye'ye Korfez KHZI VB girmek için sınırı zorlu- ÇOk yaklP Ş yor. Türkıye'nindostlan Bush'u İkİde bir telefonla da/Bu insanları kabul a r a y , p bi,gi al,şverjşjnde t v ^ E S . bulunan Ozal, şimd ran İnan da James Ba- Oldukça SlklŞmiŞ ker'ın Türkiye'ye gelişi- durumda. 1 milyon Kuzey ni övgüyie karşıiıyor. /^/f// Kürt, Türkiye'ye Bunun ekonomık yar- o/,,*,^ ;c ;n s ı m r , zorluvor dımdan daha değerli 9.'^, . ,'• . f " 7 ' " z o " " / ° ' - olduğunu vurguluyor. TurKıye nin dostları da Bakınnediyorİnan: "Bu İPSanlan kabul edin" —Sayın Baker'ın ge- caÖriSini yaDIVOr. lişi manevı bir destek- ' tir... Görülen o ki siyasal iktidar, hiçbir olaydan kendisine ders çıkarmıyor. Bugüne dek yaptığı hesaplar hep yanlış sonuçlar veriyor. Bir koyup üç, on, yirmi almak düşleri boşuna çıkı- yor. Hani Demirel 1 in çok önceden söylediği bir saptama var- dı, anımsatalım şimdi. Tam zamanıdır: —Terazinin bir kefesine kan, öbür kefesine kâr koyan- lar, bir gün yanıiacaklardır... Hesaplar tutmadı, ABD kışkırttığı Kuzey Iraklı Kürtlerden desteğini çekti. Böyiece Kuzey Irak'ta federe ya da konfe- « dere devlet kurma düşleri son buldu. ABD, izleyici konumunda şimdi. El Sabah ailesi için dün- yayı ayağa kaldıran ABD, Kuzey Irak'ta Saddam'a karşı ayaklanan isyancı Kürtler için gözlerini kapıyor. Türkiye'ye sığınan Iraklı iki hukuk profesörü ise söyledi- yor: —ABD, muhalif gruplara manevi destek verdi. Hatta bu grupları bombalamaya kalkan iki Irak uçağını da düşürdü. Ancak ayaklanmanın ciddi olduğunu görünce bu desteği çekti ve helikopterlerin bölgeyi kadın, çocuk demeden bom- baiamasına seyirci kaldı... İki profesör bunları anlatıp ekliyor: —Saddam'ın ıktidarda kalması ABD'nin işine yarıyor... Evet, hesaplar tutmadı. Tek adamın düşleri bir anda yı- kıldı. Tek adamın can dostu, Camp David'de birlikte oldu- ğu arkadaşı Bush, Ben bu işte yokum' diyor artık. Bir ko- yup üç, on, yirmi almak düşleriyle yanıp tutuşan Özal, ba- kalım şimdi ne yapacak? Bir milyon Kuzey Iraklı Türkiye sınırına dayanıyor. Batı üt- keleri ise bastırıyor: —Sınırları aç ve bu insaniık dramına son ver... Kimi zaman yanlış hesap Bağdat'tan bile geri dönmüyor... Sorumlu izliyor, bizimki ise gözlüyor... İnsan haktarı, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren duyarlı kamuoyuna, Irak'ta başlatılan soykırımına karşı tepkilerimizi dile getirip masum Kürt halkına sahip çıkalım. SHP ANKARA İL KADIN KOMİSYONU Emel Sungur, Lale Başan. Hatice Sönmez, Ümran Göçen. Alten Paker, Cahide Çolpan, Leyia Kaderoğlu, Nermin Mungan. Nevruz Karser, Nurten Özkan, Oya Oran, Perihan Altıok, Sabiha Çelebi, Sabiha Eriş, Sevim Karslıoğlu, Selma Gökçay, Şahlnder Sayın, Şükran Eken, Türkan Tuncer, Yüksel Genç. Ankara İl Başkanlığı binasında giyecek ve tıbbi yardım kampanyası başlamıştır. İzmir Caddesi No: 33/18 Tel: 118 33 35 - 117 69 88 MÜLHAK BAKİZADE MEHMET HÜSNÜ BEY VAKFI MÜTEVELLİĞİ'NDEN İskendarun ilçesı, Savaş Matıallesi, Şehitpamir Caddesi 1. mıntıka- da bulunan ve mûlkiyetı vakfımıza ait 483 no.lu taşınmazın üzerine kat karşıhğı bina inşaatı yaptırılacaktır. İhale 25.4.1991 Perşembe günü sa- at 15.00'te iskenderun Ziya Gökalp Caddesi 30/2 adresındeki vakıf mû- teyellığınde yapılacaktır ihale şartnamesı. proje ve ekleri 9.4.1991 tarihinden ıtibaren vakıf mü- tevellılığınde görülebılır. Iştirakçilenn tekliflerını 25.4 1991 Perşembe günü saat 14.00'e kadar makbuz mukabılinde mütevelliğımize vermesı gerekmektedir. Postada vaki gecıkmeter ile telgrafla yapdan mûracaatfar dikkate a)ın- mayacaktır. Vakfırtiız 2886 sayılı kanuna tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta veya işi dilediğine vermekte serbesttir. MUTEVELLİ A.HÜSNÜ VAKİ DİYARBAKIR 2. AŞLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1990/152 Davacı Etem Ülen tarafından davalUar Cemil Atılgan ve arkadaş- lan aleyhine mahkeraemize açılan araç mülkiyetinin tespiti davası- nın yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı uyannca: Siirt ili Cengiz Topel Caddesi Çabuk Apartmanı No: 2'de ikâmet eden Cemil Atılgan adına duruşma gününü bildirir uyarılı davetiye çıkarılmış davalının gösterilen adresini terk ettiğinden bahisle tebli- gat bila tebliğ mahkememize iade edildiği, adj geçen davalının açık adresinin araştırılması için yazılan müzekkereye verilen cevapta adı geçenin adresinin bilinmediği bildirildiğinden adı geçen davalıya ila- nen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla. Karar gereği yukanda adj yazılı bulunan davalıya duruşma günü olan 16.5.1991 günü saat 9.00'da duruşmada bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, durusmaya gelmediği tak- dirde, bu dava ile ilgili tüm belgelerini duruşma gunünden önce mah- kememize göndermesi, gelmediği takdirde ve kendisini bir vekille de temsil ettirmediğı takdirde yargılamaya yokluğunda devam edilece- ği ve karar verileceği keyfıyeti davetiye yerine kaim olmak üzere ila- nen tebliğ olunur. 7.1.1991 Basın: 46458
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle