Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
$NÎSAN1991 • • • • KEYKAŞAM CUMHURİYET/17
Hayvan
koruma çiftligi
k tSTANBUL (AA) —
Bakırköy Belediye Başkanı
Yıldınm Aktuna, Hayvan
Koruma Çiftliği'ni hizmete
açtı. Aktuna Atışalanı
Kemer Mahallesi'ndeki
çiftliğin hizmete açılışı
dolayısıyla düzenlenen
£örendeki konuşmasmda
yeryüzünde insanlar kadar
diğer canlılann da yaşama
hakkı bulunduğunu
belirterek onların bu
hakkını yok etmeye
kimsenin hakkı olmadığmı
söyledi. Törene katılan
sanatçılar Ajda Pekkan,
Leman Sam ve Safıye Ayla
da dünyanın yalnız
insanlara değil, doğaya ve
diğer canlı türlerine de ait
olduğunu, bu yuzden
doğayı ve canhlan severek
korurnak gerektigini
belirttiler. Sanatçılar, bu
konuda herkesin çaba
harcamasını istediler.
Mayvan Koruma Çiftliği,
daha önce hayvan aşılama,
koruma ve tedavi
merkezine ek olarak açıldı.
Milyarlık amı Kadir
ve eşı
Rezzan Has, Milli Eğitim Bakanlığı'na 100 mil-
yar lira degerindeki hisse senetlerini bagışladı-
lar. Konuyla Ugili protokol diin hayırsever işa-
damının Kiiçükyalı'daki Rezzan Has Ortaoku-
lu'nda yaptırdıgı ek derslik binasının hizmete
açılışı dolayısıyla düzenlenen törende Milli Eği-
tim Bakanı Avni Akvol tarafından imzalandı.
Törendeki konuşmasmda Kadir Has'a milli egi-
time yapügı katkılardan dolayı hükümet ve ba-
kanlıgı adına teşekkür eden Akyol, 1982 yılın-
da başlatılan "kendi okulunu kendin yap" ka-
mpanyası çerçevesinde bugüne kadar railli egi-
time yapılan katkının 2 trilyon liraya ulaştığını
söyledi. tşadamı Kadir Has da Türkiye'de ken-
disinden çok daha zengin kişiler bulunduğunu
belirterek "Hiç eseri olmayanlara sesieniyorum.
Öteki dünyaya giderken yanlannda bir şey gö-
türemeyecekler. Ceplerindeki paradan birpar-
ça da milli egitime versinler de hakiki zengin-
likleri ortaya çıksın. Ben bugün mutlu insanım,
onlan da mutlu insan olmaya davet ediyorum"
diye konuştu. (Fotograf: AA)
Kuzey Istnmca regülatörlerinin temeli atüdı
Belediyeden su atağı
tstanbul Haber Servisi — İs-
tanbul'a yılda 110 milyon met-
reküp su sağlayacak Kuzey Ist-
ranca regülatörleri inşaatının te-
meli dunJSHP Genel Başkanı
Erdai fnönü'nün de katıJdığı bir
törenle atıldı. Istanbul'un geçen
yıl büyük bir su sıkıntısı yaşa-
dığını ammsattığı konuşmasın-
da, siyasi iktidarın sosyal de-
mokrat belediyelerinin hizmet-
lerini engellediğini vurgulayan
lnönü, buna örnek olarak Ist-
ranca dereleri projesini göster-
di. Istranca derelerinden Terkos
Baraj Gölü'ne su getirme pro-
jesinin hükümetin engellemele-
ri sonucu bir yıl gecikmeli uy-
gulamaya konulduğunu belirten
lnönü, "Istanbul'un su sorunu-
nun tamamen çöziilmesini isti-
yoruz. Çağdaş kentlerde muslu-
ğu her açtığınızda su akar.
Türkiye'de ancak tüm kentle-
rinde her musluk açıldığında su
akarsa başka ülkelere de su
verebüir" dedi.
Anakent Belediye Başkanı
Nurettin Sözen ise konuşmasın-
da su sıkıntısının Istanbul'da
tekrar yaşanmayacağını savun-
du. Siyasi ıktidann tüm engel-
lemelerine karşın hizmetlerini ve
SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü temel atma
töreninde yaptığı
konuşmada, Istranca
derelerinden Terkos
Gölü'ne su getirme
projesinin, hükümetin
engellemesi sonucu bir yıl
gecikmeli uygulamaya
konulabildiğini söyledi.
yatırımlarını sürdürdüklerini
anlatan Sözen, Istranca derele-
ri regülatörleri inşaatım da ken-
di olanaklanyla tamamlayacak-
lannı açıkladı. Süren yatınmlar
içinde sadece Sazhdere Barajı'-
na Kamu Ortaklığı Fonu'ndan
pay aynldığını anımsatan Sö-
zen, yıl sonuna kadar 650 oto-
büs alımını da gercekleştirecek-
lerini söyledi. Sözen, "Ben de
bize engellemeler çıkartan bu
hükümetin üyelerini bu kürsü-
den hayıria yad ediyorum" di-
ye konuştu.
Terkos Gölü'nü desteklemek
amacıyla geliştirilen projeler
arasında yer alan Kuzey Istran-
ca dereleri regülatörlerinin 1992
yıh sonuna kadar aşamalı ola-
rak işletmeye açüması planlanı-
yor. Toplam 7 regülatörün yer
aldığı projenin ilk aşamasında
Terkos Gölü'ne en yakın Düz-
dere, Kıalı ve Çilingöz dereleri
regülatörleri tamamlanacak. 12
ayda bitirileceği açıklanan üç re-
gülatör inşaatının 64 milyar li-
raya mal olması bekleniyor.
Elmalı, Erikli, Sultanbahçe,
Kazan ve Papuç dereleri üzerin-
deki dört regülatörün yer aldı-
ğı projenin ikinci aşamasında
ise yılda 80 milyon metreküp su
elde edilmesi amaçlanıyor.
EREKLİ
TELEFONLAR
• Prthtaiat 055 ~"~"
ı:000
056
• ZaMa M M M i p : 527 57 00
• Mtartfctar MMtrtl|i:
172 13 73 -74-75 ve 088
• ladanza:068
• UfelK:
HmrAdfc 077
511 89 18
588 48 00
Ç«a f*: 525 92 30
Manura T»: 340 01 00
M ı y i ü i m * W N W : 345 46 80
9 * ttbt. 131 22 09
Tatataı lftyar*a: 152 43 OC
tSK SaMtya: 588 44 00
S » OkMiteH: 132 30 00
SSK Mzta**: 358 67 60
Tnflk * * • IM.: 176 24 14(lst).
356 04 85-86 (Kadıtty)
•«•• Traflfc 377 22 07 (E-5),
356 04 86 (Şehınçı).
314 36 (B Çekmece)
• m:
k fattar 573 13 31,
bş Natttr 574 23 00 (25 hat),
SmtatL 574 73 00,
Wmtwr—• 574 82 00 (45hat)
• DDT:
SttKİ 0 M * M : 527 00 50,
LPvaDMfaa: 336 20 63
ItPlfl S w M 348 80 20
• VlflM:
ŞtHr Itattan: 526 40 20.
144 42 33,
HABERLERİN DEVAMI
OLAYLARIN
ARDENDAKI
GERCEK
Maştarafı 1. Sayfada)
nı sallaya sallaya çıkıp gittiler.
Terör artık ülkenin doğusunda
ve batısında doğal sayılıyor;
devletin üst birimlerinde görev
yapmış bir generaiin öldüriilme-
si "vukuat-ı adiye" gibi karşıla-
nıyor. Çünkü bütün ülke baştan
sona hop oturup hop kalkmak-
tadır; enflasyonun yüzde 60'ın
ûstünde seyretmesi, Hava Yolla-
n grevi, benzine yüzde 10'luk
zam, tek sütunluk haberlerdir.
Sorumlu Akbulut hükümeti
olaylara seyircidir. Purlamento
uzun süreden beri ANAP Mec-
lis gnıbu marifetiyle etkisizleş-
tirildi Ortada görünen yalnız
sorumsuz cumhurbaşkamdır;
Sayın Ozai da Irak'a askeri mü-
dahale istiyor.
Dünkü bilanço kısaca bu...
Anayasaya göre Türkiye
cumhurbaşkanı, laik, tarafsız ve
sorumsuzdur. Sayın özal, bu
anayasa üzerine ant içmişken
Amerika dönüşünde Çankaya-
da ANAP milletvekillerine 'İf-
tar briflngi" verir ve gazeteler-
dje yayımlamp şimdiye kadarya-
Itnlanmamış bir habere göre;
^Amerika 'dan döndüğümde
bakttm ki Başbakan ile Genel-
kurmay Başkanı şaşırmış du-
nunda. Hemen MîlU Güvenlik
Kurulu'nu topladım" der.
[ Sayın özal haklıdır; iktidann
sorumlusu olan ve Büyük Mil-
let Meclisi'ne hesap vermek du-
rumunda bulunan Başbakan'm
şaşkınlığı sürmektedir; yoksa
Sayın Akbulut yetkilerini kulla-
mr, ülkenin bugünkü ağır duru-
munda en azından muhalefetle
teması öngörür, ulusal bir poli-
tika üretmeye çalışır; parlamen-
to devreye girer, bunahmdan
hangi yöntem ve siyasetlerle çı-
kılacağı tartışıhr.
Ancak Sayın özal'm komşu-
muz Irak'a askeri müdahale is-
tediği bir ortamda Sayın Akbu-
lut "faşkındır". Bunu biz söyle-
miyoruz, Sayın Cumhurbaşka-
nı dile getirmiştir. Başbakan'm
üstündeki şaşkınlığı bir an ön-
ce atmasında ve anayasaya gö-
re yetkilerini kullanmasını öğre-
nerek sorumsuz cumhurbaşka-
nının vesayetinden kurtulmasın-
da, ülke adına söylemekle bit-
meyecek kadar yarar vardır.
Uyarımızın bir sonuç verme-
yeceğini bilmekle birlikte, bası-
run görevini ve işleviniyerine ge-
tirmek bakımından bir dahayi-
neliyoruz. • • •
İzmir'de
çatışma
' İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) — Karşıyaka Girne'de bu-
gün sabaha karşı bir grupla po-
lfs arasında çıkan çatışmada bir
kişinin öldüğü, bir kişinin de ya-
ralı olarak yakalandığı öğrenil-
di.
Girne Bulvan 143. numarada-
ki Selçuk apartmanının zemin
k;atında meydana gelen olay sa-
aj 02.30 sıralarında başladı. Em-
niyet müdürlüğü yetkililerinden
odinilen bilgiye göre bu binanın
zemin katındaki 4numaralı da-
icede meydana gelen patlama-
dan sonra güvenlik guçleri olay
yerine giderek evı ablukaya al-
dılar.
Evde bulunduğu bildirilen
4ı kişi ile polis arasında silahlı
çatışma çıktı. 02.30'da başlayan
çatışma 03.45'e kadar sürdü. Bu
arada vatışmanın oiduğu evde
yangın çıktı. Itfaiye ekipleri dı-
şarıdan yangına müdahale eder-
ken evde bulunanlardan bir ki-
şinin ölu oiduğu bildirildi. Saat
03.45'te eve giren özel tim, iki ki-
şiyi dışarı çıkardı. Dışarı çıkan-
lardan her ikisinin de yaralı oi-
duğu belirtilirken birinin ustü-
nun çarşafla örtülduğü göruldu.
; Olayın geçtiği yerde bulunan
yurttaşların bildirdiğine gore
Selçuk apartmanı daire 4'te bu-
lunanlar bir hafta once daireye
yerleştiler.
Ankaradan Baü'ya sert çıkış
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) — Yüzbinlerce Kuzey
Iraklı Türkiye sınınna yığılma-
ya devam ederken Türkiye, Ba-
tılı ülkeler nezdinde diplomatik
girişimde bulunarak Iraklı sığın-
macıların bu ülkelere kabulünü
istedi. Ekonomik Işbirliği ve
Kalkınma örgütü (OECD) uye-
si ülkelerin hükümetlerine ileti-
len mesajlarda (aide momei-
res), "Bize Iraklılar için ayıra-
bileceğiniz göçmen kotalannı
derhaJ bildirin" denildi.
Dışişleri Bakanlığı yetkilile-
rinden edindiğimiz bilgiye göre
sınırdaki Iraklılar için "geçici
bannak" oluşturma çabasım
sürdüren Türkiye, bütün Batı
Avrupa ülkeleriyle ABD, Kana-
da, Japonya, Avustralya ve Ye-
ni Zelanda başkentierinde dün
üst düzeyli bir diplomatik giri-
şimde bulundu. Bu başkentler-
deki Türk büyükelçilerinin dışiş-
leri bakanlıkları yetkililerine
ilettikleri muhtırada Türkiye sı-
mnndaki durumun "vahameti"
ve alınan önlemler anlatıldı.
Türkiye'nin sınırdaki insanların
acısını dindirme yönünde yar-
dun operasyonu başlattığına ve
Irakhlann geçici sığınmasım
sağlamak için önlemler ahndığı-
na da değinilen muhtırada,
Irakhlann sürekli olarak Türki-
ye'ye yerleşmesinin olanaksızlı-
ğına dikkat çekildi. Mesajında
Iraklı sığınmacılann Batı ülke-
lerine kabulünün "insani bir
görev" olduğunu vurgulayan
Ankara, "Bunu sağlamak uze-
re Batı ülkelerinin ayırabileceği
göçmen kotalanmn derhal bildi-
rilmesini" istedi.
Türkiye'nin olanaklan
Mesajda ayrıca Batılı ülke-
lerin bu kotalar çerçevesinde
"ne kadar zamanda" göçmen
kabulüne başlayabileceklerinin
duyurulması isteği de yer aldı.
Dışişleri kaynakları, Batı ül-
kelerinin Iraklılan kabul etme-
leri durumunda bunun "kalıcı
mültecilik" statüsü çerçevesin-
de gerçekleşeceğini belirtiyorlar.
Yetkililer, Türkiye'nin bu gi-
rişiminin Batı'da "gereken
ügiyi" görmemesi halinde sınır-
daki yüzbinlerce insanın yaşa-
mının tehdit altında kalacağını
ve bunun sorumluluğunun tüm
dünyaya ait olacağını vurgulu-
yorlar. 1988 ağustosunda Ha-
Iepçe'deki kimyasal saldırıdan
kaçarak Türkiye'ye sığınan 48
bin Kürtten büyük bölümünün
halen Türkiye'deki kamplarda
yaşadığım ve Batı ülkelerinin
1988'den bugüne kadar sadece
448 sığınmacıyı aldığını anımsa-
tan bir yetkili, "Aynı tutumu bu
kez de sürdüriirlerse tam bir in-
sanlık faciası yaşanır. Türkiye'-
nin olanaklan, bannma, beslen-
me, saglık ve güvenlik açısından
bu insanlara yeierii ortamı sağ-
layamaz. Yardım da gereksini-
mi tam olarak karşılamayacak-
tır. Batı, Avrupa'daki bazı ül-
kelerin toplam nüfusuna yakın
sayıda sığınmacıyı Türkiye'nin
kabul etmesini isteyip kendisi
sadece ilaç ve gıda yardımı yap-
makla yetinemez" dedi.
OECD ÜLKELERİ: Batı Al-
manya, Belçika, Lüksemburg,
Danimarka, Fransa, Hollanda,
fngiltere, Irlanda, fspanya, Ital-
ya, Portekiz, Yunanistan, Avust-
ralya, Avusturya, ABD, Finlan-
diya, Isveç, Isviçre, tzlanda, Ja-
ponya, Kanada, Ncrveç, Yeni
Zelanda, Türkiye.
Baker dtinyayı yardıma çağırdı
SEMİH tDİZ
IŞIK KANSU
ERGUN AKSOY
ANKARA/ DİYARBAKIR/
HAKKÂRİ — Önceki akşam
Türkiye'ye gelen ABD Dışişleri
Bakanı James Baker, dün, Irak
ordu birliklerinirT baskısından
kaçarak Türkiye sınınna gelen
Iraklı Kürtlerin toplandıklan sı-
mr boylanndaki kamplara gide-
rek incelemelerde bulundu. Ba-
ker, sığınmacıların ileri gelenle-
riyle de bir görüşme yaptı. Türk
hükümetinin sığmmacılar konu-
sunda elinden geleni yaptığını
belirten Baker, Iraklı Kürtler
için uluslararası cabanın arttınl-
masını istedi. Temaslar sonun-
da Baker ve Alptemoçin tarafın-
dan yapılan ortak açıklamada,
''Bir iç savaşta askeri müdaha-
leyi düşünmüyoruz. Ama insa-
ni çabalanmıza yapüacak mü-
dahaleleri de kabui etmeye-
ceğiz" dendi. Baker temslarını
tamamladıktan sonra İsrail'e
gitti.
Bu arada, Irak, ABD ve In-
giltere'nin Türkiye sınınna ge-
len Kuzey Iraklılara yönelik yar-
dun operasyonunu protesto et-
ti.
ABD Dışişleri Bakanı Baker
dün saat 10.00'da Dışişleri Ba-
kanı Ahmet Kurtçebe Alptemo-
çin ile birlikte Diyarbakır'a ha-
reket etti. Baker, hareketinden
önce gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlarken Türk yetkililerle yap-
tığı görüşmeleri çok olumlu ola-
rak niteledi ve geniş bir ulusla-
rarası yardımın en hızlı şekilde
sağlanabilmesinin önemi üzerin-
de durulduğunu söyledi. Kuzey
Irak'tan kaçanlarla ilgili olarak
çok taraflı ve ikili önlemlerin
almmaya başlandığını kaydeden
Baker, "Tahminim, asıl gerek-
li olan çok geniş uluslararası
çabalardır" dedi.
Baker, daha sonra beraberin-
de Dışişleri Bakanı Ahmet Kurt-
çebe Alptemoçin olmak üzere,
özel uçağı ile 11 .OO'de Diyarba-
kır Askeri Havaalanı'na indi.
Burada Sağlık Bakanı Halü Şıv-
gın ve OlağanUstü Hal Bölge
Valisi Hayri Kozakçıoğlu tara-
fından karşılanan Alptemoçin
ve Baker önce, yeni yüklenen ve
Irak topraklarında bulunan ku-
zey Iraklı sığınmacılara havadan
5 ton yardım atacak olan C-130
tipi nakliye uçağına giderek uça-
ğın pilotu ve mürettebatından
yardım malzemesi konusunda
bilgi aldılar.
Vaii Kozakçıoğlu daha sonra
Alptemoçin ve Baker'a Kuzey
Iraklı sığınmacılara ilişkin son
gelişmeleri içeren bir brifing ver-
di. Yarım saat kadar süren bri-
finge, Ankara'dan özel uçakla
Diyarbakır'a gelen Dışişleri Ba-
kanlığı Müsteşar Yardıması Bü-
yükelçi Hüseyin Çelen, Türki-
ye'nin Bağdat Büyükelçisi Ne-
cati Utkan, Dışişleri Bakanhğı
Sözcüsü Murat Sungar, Bakan
özel Danışmanı Mehmet Ali İr-
temçelik ile diğer yetkililer de
katıldı. Brifıngde ayrıca, Anka-
ra'dan Baker'ın uçağı ile gelen
ABD'nin Ankara Büyükelçisi
Morton Abramowitz de hazır
bulundu.
Brifingden sonra Dışişleri Ba-
kanı Alptemoçin ve Baker ABD
Deniz Kuvetleri'ne ait bir heli-
kopter ile Hakkâri'nin Çukurca
ilçesine hareket ettiler. Basın
mensuplan da diğer helikopter-
lerle izlediler. Alptemoçin ve Ba-
ker'ı taşıyan helikopterin, Irak-
lı sığınmacılann dağlann arasın-
da yerleştikleri yerleri havadan
görebilme amacıyla Şemdinli
yakınlannda Irak hava sahasına
girdiği görüldü.
Alptemoçin ve Baker Çukur-
ca'da bulunan 3-118'inci Jandar-
ma Sınır Taburu'nda Jandarma
Tuğgeneral Kamil Başar tarafın-
dan karşılandı. Çukurca yakın-
lanndaki sırtlarda yerleşik sığm-
macıların yanına hareket etme-
\ardun geliyor, kargaşa sürüyor
HAKKÂRt/ULUDERE
(Cumhuriyet)— Türk-Irak sını-
rındaki yüz binlerce sığınmacı-
ya gıda, çadır ve battaniye yar-
dımı artarak sürüyor. Ankara
ve Diyarbakır'a, Batılı ülkeler-
den gelen gıda ve bannma yar-
dımı 6 uçağı buldu. Ancak sı-
ğınmacılara yapılan dağıtım sı-
rasında belirli bir düzen olma-
ması, tam bir kargaşa yaratıyor.
Sığınmacılara ABD'nin baş-
lattığı uçakla yardıma dün
Fransa ve Ingiltere de katıldı.
İncirlik'ten kalkan ABD, Ingi-
liz ve Fransız kargo uçakları gı-
da, battaniye ve çadırdan olu-
şan 37 ton yardımı paraşütlerle
Iraklı sığınmacılara attılar. Bel-
çika hükümetinin de 10 milyon
frank yardımda bulunacağı be-
lirtildi.
Devlet Bakanı Cemal Çiçek,
sığınmacılara Sosyal Yardımlaş-
ma ve Dayanışma Fonu'ndan
19 milyar 350 milyon lira tuta*
nnda yardım yapıldığmı, dün de
1 milyar 900 milyon lira tutarın-
da yardım gönderildiğini bildir-
di.
Van'da siyasi partiler ve der-
neklerin temsilcilerinden oluşan
yardım komitesi Hakkâri'nin
Şemdinli ve Çukurca ilcelerinde
bulunan sığınmacılara son 4 gün
içinde 15 kamyon yardım mal-
zemesi gönderdi. tstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi de Iraklılar
için yardım kampanyası
başlattı.
Belediye Başkanı Nurettin
Sözen belediye olarak eşya, gı-
da ve para yardırnı kampanya-
sı açıldığını belinti. Kampanya-
ya katılmak isteyenlerin büyük-
şehir belediyesinin -açtıracağı
banka hesap numaralarına ve
makbuz karşılığı belediyeye pa-
ra yatırabilecekleri belirtildi.
Bu arada Istanbul Üniversitt-
si Haberler Ajansı'na bir demeç
veren Birleşmiş Milletler Daimi
Koordinatörü Edward Kaen,
"Türkiye sınınnda bulunan
Iraklılara kısa sürede yardım
ulaşmaması halinde salgın has-
tahklar başlayabilir. Bu neden-
le uluslararası ülkeler ve kunı-
Uışlar Türkiye'ye bir an önce
yardım yapmalıdırlar" dedi.
Iranlı yetkililer pazar akşamı
yaptıkları açıklamada, 700 bini
aşkın IrakL Kürt'ün ülkeye sı-
ğındığını, "kaynaklannın sınıriı
OIUŞD" nedeniyle daha fazla ki-
şiyi kabul edemeyeceklerini bil-
direrek, Iran-Irak sımrının ka-
patıldığını açıkladılar. tranlı
yetkililer, sınırda bekleyen in-
sanların kilometrelerce uzunluk-
ta kuyruklar oluşturduğunu da
eklediler.
Iranlı yetkililer uluslararası
yardım da talep ettiler. Iran dün
yaptığı açıklamada ise sınınnı
yeniden açtığını bildirdi. öte
yandan İran Haber Ajansı'nın
Iran'a sığınan Kürtlere dayana-
rak verdiği habere göre Irak hü-
kümeti son gün içinde Necef
kentinde 4 bin muhalifi idam et-
tirdi.
Kamplar birleştirildi
Işıkveren kesimindeki Soku-
na tepesinde tutulan sığmmacı-
lar Aitınyayla kesimindeki sığın-
macılarla birleştirildiler. Bir sü-
re önce Işıkveren'in dağlık ke-
siminden düzlüğe indirilen 40
bin sığınmacı Altınyayla'ya
gönderilmek istenmelerine kar-
şı çıkınca güvenlik güçleri hava-
ya ateş açtı. Sığınmacılann gü-
venlik güçlerinin zorlamasıyla
Irak sınınna 300 metre mesafe-
deki Altınyayla'ya çıktıkları
gözlendi.
Sağlık Bakanhğı'nca sığınma-
cılann sağlık sorunlarının çö-
zümlenebilmesi amaayla bölge-
ye gönderilen seyyar hastane
dün de hizmete giremedi. Sey-
yar hastane olarak düzenlenen
TIR, Işıkveren yolunun bozuk
olması nedeniyle bölgeye ulaşa-
mıyor. Bu arada çeşitli kentler-
den seyyar hastaneye hizmet
vermek üzere gönderilen 130
sağlık personeli de Cizre'de
bekliyor.
Kızılay'ın sığınmacılara gön-
derdiği çadır ve diğer malzeme-
leri taşıyan TIR da yolun uygun
olmaması nedeniyle Işıkveren
yol ayrımmda bekletiliyor. Ça-
dır ve diğer malzemenin traktör-
lerle bölgeye gönderilmesi ko-
nusunda çalışma başlatıldığı öğ-
renildi.
Atınyayla kesiminde bannan
sığınmacılann sağlık sorunu gi-
derek büyüyor. Kampta dün
aralannda bebeklerin de bulun-
duğu çok sayıda kişinin öldüğü
saptandı. Bu arada dağlık kesi-
minde kısıtlı olanaklarla hizmet
veren doktorlar önünde binler-
ce kişinin sıraya girdiği gözleni-
yor.
Aşırı izdihamın önlenmesi
amacıyla görev yapan güvenlik
güçlerinin muayene olmak iste-
yen hastalan havaya ateş acarak
durdurduğu gözleniyor.
Irak'taki ayaklanma sırasın-
da Kerkük'te bulunan ve daha
sonra kendisinden haber alına-
mayan Fransız GAMMA Ajan-
sı'ndan gazeteci Alain Buu Ciz-
re'de bir otelin duvarlarına ası-
lan ilanlarla aramyor. llanlarda
Buu'nun akıbeti konusunda bil-
gisi olanlar veya görenlerin An-
kara'daki Fransız Büyükelçili-
ği'ne haber vermeleri isteniyor.
lerinde önce Tuğgeneral Başar,
Alptemoçin ve Baker'a yörenin
durumu hakkında bir brifing
verdi.
Çukurca'nın güneyinde sığın-
macılar için bir kamp yerinin
oluşturulduğunu bildiren Tuğ-
general Başer bu kampın bir bö-
lümünün Irak toprakJarında di-
ğer bölümünün ise Türk toprak-
larında bulunduğunu söyledi.
Yol ve su bulunmasının, ayrıca
kolayca elektrik getirilmesinin
bu mevkünin tercih edilmesin-
de etken olduğunu anlatan Tuğ-
general Başer, Çukurca çevre-
sindeki sığınmacı sayısının 165
bine ulaştığını bildirdi. Bir haf-
ta içinde bu rakamın 200 bini
bulacağını, kısa sürede ise 400
bine kadar çıkmasınm beklendi-
ğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı, Jan-
darma Sınır Taburu'na getiri-
len, aralannda iki profesör ile
Irak Parlamentosu'nun eski
üyelerinden bir kişinin de bu-
lunduğu Kuzey Irakhlann ileri
gelenleri ile görüştü.
Alptemoçin ve Baker daha
sonra askeri araçlarla sayıları
30-40 bin kadar oiduğu bildiri-
len sığınmacılann bulunduğu
bölgeye gittiler. Çok sıkı güven-
lik tedbirlerinin ahndığı bu böl-
gede yüzlerce sığınmacı iki dışiş-
leri bakanımn çevresini sardı.
Bunlann bir kısmının, dışişleri
bakanlanyla görüşmelerine izin
verildi.
Süryani olduğunu söyleyen
Kerküklü genç bir kişi Baker'a
birçok kişinin başka ülkelere
gitmek istediğini belirtti. "Han
gi ülke olursa olsun, hangi ül-
kenin kasabası köyü olursa ol-
sun fark etmez. Yeter ki yerle-
şebileceğimiz bir yer olsun" de-
di.
ABD Dışişleri Bakanı, buna
yanıt olarak "çok kısa zaman-
da yardım edeceklerini" bildir-
di. Uluslararası düzeyde bir yar-
dım kampanyasının başlatıldığı-
nı kaydeden Baker, "merak et-
meyin dünyanın ilgisi burada
odaklaşmış bulunuyor" dedi.
Sığınmacılann alİuşları altın-
da buradan aynlan Alptemoçin
ve Baker daha sonra helikopter-
le Diyarbakır Askeri Havaala-
nı'na döndüler. Baker, Israil'e
gitmek üzere Türkiye'den ayrıl-
madan önce Dışişleri Bakanı
Alptemoçin ile bir ortak açıkla-
ma yaptı. Dışişleri Bakanı Alp-
temoçin tarafından okunan
açıklamada, Türkiye ile ABD'-
nin BM Güvenlik Konseyi'nin
688 sayılı karanmn uygulanması
için yakın bir işbirliği içinde bu-
lunacaklan beürtildi. Açıklama-
da daha sonra, "Bir iç savaşa
askeri müdahaleyi düşünmüyo-
ruz, ama insani çabalanmıza
yapılacak müdahaleleri de ka-
bul etmeyeceğiz" dendi.
Türkiye'nin büyük özveriyle
yaptığı yardıma da dikkat çeki-
len açıklamada, buna rağmen
Türkiye ve ABD'nin tek başla-
nna bu sorunla başa çıkabüecek
durumda olmadıkları kaydedil-
di. Bu nedenle uluslararası dü-
zeyde yapılacak yardımları öne-
mi vurgulandı.
Daha sonra gazetecilerin so-
rulannı yanıtlayan Baker,
"Dttnya ülkelerinin Iraklı sığın-
macılara acele yardım yapmala-
nnın önemi" üzerinde durdu.
En önemli şeyin, Kuzey Iraklı-
lara evlerine dönebileceklerine
ilişkin umut verilmesinin oldu-
ğunu kaydeden Baker, bunun
Irak rejiminin tehditlerinin
kalkmasından gectiğini söyledi.
"Sığınmacılann Türkiye'ye
sokulmadan dağ basında tutul-
malannın acımasız bir politika
olup olmadığına" ilişkin bir so-
ruyu yanıtlayan Baker, Türki-
ye'nin bugüne kadar yaptığı
yardımların takdirle karşılan-
ması gerektigini belirtti. Birçok
bölge köyünden getirilen tıbbi
yardımın tükendiğini anlatan
Baker, Türk hükümetinin sığın-
macıların güvenliğini sağlamak
üzere tedbirler aldığını söyledi.
Baker,bir soruya şu yanıtı verdi:
"Bana göre Kürtlerin hakla-
n vardır. Ama bu bagımsız Kür-
distan ile aynı anlamda alınma-
malı. Ancak Kürtlerin yaşama-
yı seçtikleri ülkelerde banş için-
de yaşama haklan, hükümeüer-
de temsil edilme haklan ve di-
ger haklan da olmalıdır."
Baker'ın Türkiye'den aynl-
masından sonra gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan Alptemo-
çin ise şunları söyledi:
"Öyle zannediyorumki BMGU-
venlik Konseyi, böyle devam
ederse gerekeni yapacak ve Sad-
dam Hüseyin'e gerekli girişim-
leri yapması için çagnda bulu-
nacâktır."
Irak'ın protestosu
Irak, ABD ve İngiltere'nin
Turkiye sınınna gelen Kuzey
Iraklılara yardım operasyonla-
rını protesto etti, bunun,
"Irak'ın egemenliginin ihlali an-
lamına geldiğini" bildirdi. AA'-
nın haberine göre, Irak Dışişle-
ri Bakanı Ahmet Hüseyin, BM
Genel Sekreteri Perez de Cuel-
lar'a gönderdiği mektupta,
"Körfez bunalımımn başında
Irak'a karşı uygulanmaya baş-
lanan ambargonun kaldınlma-
sı, Kürtlere yardım yapılmasın-
dan daha yarariı olacaktır"
dedi.
Hüseyin, yardım operasyon-
larının, "ABD ve İngiltere'nin,
Irak'a karşı besledikleri kötü
emelleri gösterdiğini" öne
sürdü.
GÖZLEM UĞUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
Bunlar dışındaki bütün suç sanıkları ile hükümlüleri, bu
erteleme yasasından yararlanacaklar.
Ceza Yasası'nın 125. maddesi PKK'lı teröristlere uygu-
lanan maddedir. PKK'lılar, bu yasadan yararlanamayacak-
lar.
PKK ile savaşın sürdüğü günlerde af niteliğinde yasa çı-
karılmasının binbir türlü sorun yaratacağını düşünen hükü-
met, bu yüzden 125. maddeyi kapsam dışı tuttu.
Peki 146. maddenin 1 ve 2. fıkralarının kapsam dışı tu-
tulmasındaki amaç neydi? 146. madde kapsam dışı tutul-
du da 149. madde niçin erteleme kapsamı içine alındı?
Bu sorulara, bu maddelerden yargılananlann kimler ol-
duklarına ve bu davalarda uygulama maddelerine bakıla-
rak yanıt verilebilir.
Örneğin sol eylemlere ve örgütlere Ceza Yasası'nın 146.
maddesi, sağ eylemlere ve örgütlere de 149 ve 313. mad-
deler uygulanmıştır.
Bu durumda, Ankara Sıkıyönetim Komutanlı^ı Sıkıyöne-
tim Askeri Mahkemesi'nce Ceza Yasası'nın 146-1 madde-
sinden çeşitli cezalara çarptırılan Dev-Yol davası sanıkları-
na da bu yasa uygulanmayacak, ancak aynı Sıkıyönetim
Komutanlığı'na bağlı bir başka mahkemede Ceza Yasası:
nın 313. maddesi ve 450. maddeleri gereğince suç örgütü
oluşturmak ve adam öldürme eylemlerinden dolayı ceza-
landırılan MHP ve ülkücü kuruluşlar davası sanıkları salı-
verileceklerdir.
Kahramanmaraş'ta yüzü aşkın Alevi yurttaşımızı öldür-
mekten Ceza Yasası'nın 149. maddesi uyarınca ağır hapis
cezalarına çarptırılanlar da bu yasadan yararlanacaklardır.
Uyuşturucu madde kaçakçılan, silah kaçakçıları, hayali
-ihracatçılar... Bunlann hepsi, evet hepsı bu erteleme yasa-
sından yararlanıp çıkacaklar.
Altın ve döviz kaçakçıları mı? Onlar, çoktan aftedildiler...
Bu koşullarda ve aşamada Ceza Yasası'nın 146. madde-
sinin erteleme yasası kapsamı dışı tutulmasıjjfş^fîaşıns,
bir adaletsizliktir!
Kaldı ki 146. madde olağanıistü dönemde olağanüstü ko-
şullarda uygulanmıştır. Olağanüstü dönemde yapılan yar-
gılamaların doğurduğu adaletsizliklerin olağan dönemde af
yoluyla giderilmesi gerekirken bu adaletsizlik bugün de sür-
dürülüyor.
—Sağcı eylemci sen geç, sana af var; solcu eylemci sen
dur, sana af yok...
Bu, kaba bir haksızlık ve yürek tırmalayıcı bir adaletsiz-
liktir.
Devam ediyoruz...
"Askeri suçlar" da kapsam dışı tutulmuştur.
"Askeri suç" çeşitJi eylemleri kapsayan geniş bir kavram-
dır.
Askeri suç, genellikle "asker kişilerce işlenen suç" demek-
tir. Bu suçlar ile ilgili maddeler, hem Askeri Ceza Yasası'n-
da hem de Ceza Yasası 'nda yer alır.
Ancak asker olmayan kişilerin de işleyecekleri askeri ni-
telikte suçlar vardır Askeri nitelikte bir görevin yerine geti-
rilmemesi askeri suçtur. Bir başka askeri suç türü de sa-
vaş halindeki bir devletin ordusunda görev almaktır. Aske-
ri depoları, tesisleri, araçları "tahrip etmek" ve Seferberlik
ve Savaş Hali Yasası 'na göre alınan karar ve önlemlere uy-
mamak da "askerisuç'tur. "Firarsuçu" öa bilinen basit as-
keri bir suçtur.
Askeri ceza yasasının 55,56,57, 58 ve 59. maddeleri kap-
sam dışı tutulmuştur. 149. madde neden kapsam içindedir
de bu askeri suçlar kapsam dışındadır.
Mantık şudur:
—Adam öldürdün sen geç, çık cksarı s&bestsin, askeri suç
işledin çıkamazsın, sen kal...
Yapılacak iş neydi biliyor musunuz?
Kapsamlı bir af yasası çıkartarak başta siyasal nitelikli
suçlar olmak üzere suçlan bütün hukuksal sonuçlarıyla bir-
likte bağışlamaktı. Bunun için anayasa mı değişecek? Mu-
halefet ile anlaşıp bu anayasa değişikliğı yapılırdı. Af Yasa-
sı, hangi suçlan mı kapsayacak? Bu da muhalefet partileri
ile birlikte saptanırdı.
Bu yasa ile sorun çözülmüyor, tersine, sorun üstüne so-
run yaratılıyor.
• • •
Emekli tümgeneral Memduh Ünlütürk 12 Mart dönemin-
de İstanbul'da Ziverbey sorgularını yönetmişti. Ünlütürk,
aradan 20 yıl geçtikten sonra "Dev-Sol" örgütünce evi ba-
sılarak öldürüldü.
Olağanüstü dönemlerde bu gibi görevlerde bulunan ge-
neraller böyle mi korunmalıdır?
İşkenceli sorguların da bu tür cinayetlerin de toplumda
kin tohumları ektiği ve "siyasal kan dava/ar/"doğurduğunu
bilmem ne zaman anlayacağız?
Bu olay terörün daha da tırmanacağını gösteriyor.
Bir karanlığa doğru sürükleniyoruz.
8 yılda 300 bin mülteci
Haber Merkezi — Türkiye'-
ye 1982 yılından bu yana Afga-
nistan, Bulgaristan ve Irak'tan
yaklaşık 300 bin mülteci ve sı-
ğınmacı geldi. Sığınmacılara ya-
pılan karşılıksız yardımların tu-
tarı da 333 milyar 119 milyon li-
rayı buldu.
Devlet Bakanı Ercüment Ko-
nukman'ın verdiği bilgiye göre
sığınmacı olayıyla ilk kez 1982
yılında Afganlılarla tanışan
Türkiye, bundan sonraki yıllar-
da da sık sık göç olaylanyla kar-
şılaştı. 8 yıl önce Afganistan'-
dan gelen Kazak, Özbek ve
Turkmenlerin sayısı 3 bin 683'te
kaldı.
Saddam yonetiminin baskısı
sonucu 1988 yılında Irak sınırın-
dan Türkiye'ye giren peşmerge-
lerin sayısı 60 bin iken bir süre
sonra geri dönenler ve bazı Ba-
tılı ülkelere gidenlerle bu sayı 27
bin 370'e duştü. Peşmergelere
1990 yılı sonu itibarıyla 60 mil-
yar lira yardım yapüdığı belir-
tildi.
Bulgaristan'da da Jivkov yö-
netiminin Türk azınlığa yaptığı
baskılar sonucu 1989 yılında
Türkiye'ye yoğun bir göç oldu.
Bu dönemde Türkiye'ye gelen
yaklaşık 300 bin göçmenden ka-
lan 248 bini 51 ile yerleştirildi.
Göçmenlere yapılan yardımla-
rın miktarı ise 264 milyar 944
milyon lirayı aştı.
Türkiye'de bulunan mülteci
ve sığınmacılann geldiği ülkeler,
sayıları ve yapılan yardım mik-
tarları şöyle:
Göçmenler Sayı Yapılan vardım
Afganistan/Gaziantep
Afganistan/Kayseri
Afganistan/Tokat
Afganistan/Van
Afganistan/Şanlıurfa
Afganistan/Hatay
Bulgaristan/51 ilde toplam
Irak/Muş
Irak/Mardin
Irak/Diyarbakır
319
295
353
1130
870
716
248.717
4724
11.679
10.967
427.496.225
1.038.485.374
1.118.665.032
1.194.915.792
1.705.709.500
2.690.073.000
264.944.407.128
(3 il toplamı)
60.000.000.000