Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8NİSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Çetin'den
eleştiri
• ANKARA (UBA) —
Sosyal Demokrat Halkçı
Parti Genel Sekreteri
Hikmet Çetin,
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın sürekli olarak
kamuoyunu yanılttığını
söyledi. Çetin, "özal'm
sözlerini ciddiye
almıyorum" dedi. Hikmet
Çetin, Cumhurbaşkanı
özal'm sürekli olarak
gündemi değiştirmeye ve
kamuoyunu yanıltmaya
yönelik açıklamalar
yaptığını ve ortaya attığı
konuların hiçbirinin
sonuçlandınlamadığını
söyledi. Özal tarafından
gündeme getirilen biıçok
konunun günlerce
haftalarca bekletilerek
unutturulduğunu öne
sürdü. Hikmet Çetin son
olarak ABD gezisi sırasında
ve gezi sonrasında özal'ın
yapüğı açıklamalann da
gerçeklerle ilgili
olmadığının ortaya çıktığını
belirtti.
SHP 1. parti
• ANKARA (UBA) —
SHP geçen ay özellikle
büyük kentleri kapsayan
"kamuoyu anketlerinin
sonuçlarından dolayı moral
buldu. SHP'nin 18 yaş
gençliğini kapsayan
anketlerde de 1. parti
olması "iktidar adayı"
iddiasını güçlendirdi.
"SHP'den haberler"
bülteninin nisan ayı
sayısında kamuoyu
araştırmalarına yer verildi.
Mart ayı içinde Ankara,
Istanbul ve Izmir'de
gerçekleştirilen anketlerin
SHP'nin 1. parti olduğunu
ortaya koyduğuna dikkat
çekilerek, bu anketlerde
SHP'nin tstanbul'da yüzde
30, Ankara'da yüzde 48.5
tzmir'de ise yüzde 34.4
oranında oy potansiyeline
sahip olduğunun ortaya
konulduğu kaydedildi.
Kadının
statüsü
• ANKARA (AA) —
Anayasa Mahkemesi,
kamuoyunda türban yasası
olarak bilinen "Kadının
Statüsü ve Sorunları Genel
Müdürlüğü" kurulmasıyla
ilgili kanunun, yüksek
öğretim kunımlarında kılık
kıyafet serbestisini ve bu
konuda daha önce verilen
disiplin cezalanrun
kaldınlmasını öpgören
maddelerinin iptali istemini
bugün esas yönünden
görüşmeye başlayacak.
Görüşmeye başkanvekili
Yekta Güngör özden
katümayacak.
Konsolosluk
kıısatma.-ii
• Haber Merkezi —
Irak'ın İstanbul
Başkonsolosluğu önündeki
polis kuşatması sürüyor.
İraklı Kürt ve Türkmenlerin
konsolosluk önündeki
gösterileri sırasında binadan
göstericilere ateş açılmasıyla
başlayan gerginlik nedeniyle
polis binaya yakın cadde ve
sokaklarda kuşkulu
gördükleri kişi ve otoları
arıyor. Irak
Konsolosluğu'ndan cuma
gününden bu yana hiçbir
görevlinin dışanya
çıkmadığı belirlendi. Bu
arada Ankara'daki protesto
gösterisi sırasında
kalabalığa silah doğrulttuğu
için gözaltına alınan elçilik
şoförü, dün serbest
bırakıldı.
Özal,
gidiyor
• AMSTERDAM
(Cumhuriyet) —
' Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, Amsterdam'da
düzenlenen "Global Panel"
adh uluslararası panele
katılmak üzere bugün
Hollanda'ya gidiyor.
Cumhurbaşkanı Özal,
açıhşmı Hollandalı Dışişleri
Bakanı Hans van den
. Broek'in yapacağı ve ABD
eski Dışişleri Bakanı Henry
Kissinger'in başkanlık
edeceği "Yeni Bir Çağın
Eşiğinde, Yeni Küresel
Eğilimler" konulu panelde
yarın bir konuşma yapacak.
. Panele Rusya
Konfederasyonu Başkanı
Boris Yeltsin île Bulgaristan
Başbakanı Jelyu Je[ev de
katılacaklar. Özal yann
akşam Türkiye'ye dönecek.
Genel kurul
TV'de
• ANKARA (AA) —
TBMM Başkanı Kaya
Erdem, genel kurul
çalışmalarının TV'den
sürekli naklen
yayımlanmasının
düşünülduğünü söyledi.
Erdem, bunun
parlamentoda grubu
bulunan siyasi parti
yöneticilerince de olumlu
karşılandığını bildirdi.
Pişkin'den 'suçlama] Konukman'dan 'dava
9
ANAP'ta Sılla' tartışmasıANKARA
(Cumhuriyet
Biirosu) —
"Fino köpek-
leri" tartışması
ANAP Üskü-
dar İlçe Başka-
nı Necdet Tank Pişkin'in, Dev-
let Bakanı Ercüment Konuk-
man'a yönelttiği "yolsuzluk"
suçlamasıyla yeni boyut kazan-
dı. Pişkin, Konukman'ın mal
varlığını açıklamasını istedi. Ko-
nukman ise mal varhğını açık-
lamakta bir sakınca görmediği-
ni ve Pişkin hakkmda dava aça-
cağmı söyledi.
Pişkin, haftalık Nokta Dergi-
si'nin dünkü sayısında Konuk-
man'ın Şüe'nin Kızılca Köyü'nde
90 milyon liraya saün alınan ar-
sa üzerinde bir villa inşaatının
devam etmekte olduğunu, Türk-
iye Emlak Bankası'nın Ataköy-
deki konutlarından 300 milyon
ANAP Üsküdar İlçe Başkanı Necdet Tarık Pişkin, Devlet
Bakanı Ercüment Konukman'ı 'yolsuzluk'la suçladı.
Konukman'ın Şile'de villa yaptırdığını savlayan Pişkin,
'Hoca için 5 milyon liralık bir çeki Güneş Taner*e ben
verdim' dedi. Konukman, mal varhğını açıklayarak Pişkin'i
dava edeceğini söyledi.
liraya bir dairenin alındığını öne
sürerek, "Sayın Ercüment Ko-
nukman için seçim masraflan-
na katkı olarak S milyon lirayı
ben verdim. Hoca o sırada bu
parayı ağlayarak, si2İayarak ve-
remeyeceğini beUrtmişti. Ben bu
duruma çok iizüldiim ve 5 mil-
yon liralık çeki hoca için yazıp
Güneş Taner'e verdim" dedi.
Bakan Konukman, dün dü-
zenlediği basın toplantısmda,
Pişkin'in iddialarını yanıtladı.
Mal varlığını açıklamakta bir
sakınca görmediğini belirten
Konukman, "Bizim milletveki-
li maaşlannın bir ev yaptırma-
ya yeter olduğu kanaati içerisin-
denizdir. Ama bunu ifade eden
arkadaşlanmızı ispata davet et-
me durumu vardır" diye
konuştu.
Üsküdar Selami Ali Mahalle-
si Üzümkızı Sokak'taki evin ai-
lesinden kaldığım kaydeden Ko-
nukman, "Vapılmakta olan bir
inşaat vardır. Onun dışında da
ben iiniversite profesörlüğünden
gelmiş, 25 sene, 30 sene üniver-
âteye hizmet eltim. Ona flaveten
de muayene çalıştırmış yani ge-
liri belirli n»ktaya gelmiş bir
insamm" diyerek şöyle konuştu:
"5 milyon olayı da tamamen
yanlış ve yalandır. Bu 1987 se-
çim arifesinde 8-10 kisilik bir
grup içinde milletvekili adayla-
nnın 5'er milyon katkıda bulu-
narak seçime başlamalan hedef-
lendiği esnada çıkanlan bir de-
dikodudur. Elimde kendi para-
mı ödediğime dair rnakbuzlar
vardır. Eğer iddia karşı taraf be-
nim paramı ödemiş olup da
onun makbuzlannı çıkartabili-
yorsa, iddialannda hakbdır. An-
cak benim elimde partiye 5 mil-
yonu yatırdıgıma dair bir mak-
buz vardır. Onun aksini ispat et-
mek onlara aittir. Zaten mese-
lenin bir de hukuk yönii başla-
mışür."
Konukman, İstanbul tl Kong-
resi Öncesinde Pişkin'in Semra
Özal'ı deşteklediğini ve
"hararetli" bir taraftan olduğu-
nu belirterek, "Sonra ne olduy-
sa oldu, karşı tarafta yer alarak
çirkin, seviyesiz ve de mesnetsiz
birtakım iddialar ortaya atma-
ya başladı. Semra Hanım'ın ya-
nında yer alan milletvekili ve ba-
kanlara basında gördugünuzgi-
bi 'Fino köpekleri', 'Seviyesiz in-
sanlar', 'Tabanlan olmayan ki-
şiler
1
, 'Yağcılar' gibi çirkin laf-
İar etti. Bugünlerde de idari ko-
vuşturma o ilçe hakkında baş-
layacaktır. Bir de bizim bu it-
hamlara karşı şahsi dava açma
hakkım hâlâ mahfuzdur. Bunun
da gereğini zamanı geldiğinde
yapacağız!'
Devlet Bakanı Güneş Taner'den değerlendirmeler:
Enflasyonun artmaması başarı
FARUK BİLDtRİCt
ANKARA — Devlet Bakanı
Güneş Taner, Körfez savaşı dö-
neminde enflasyonun artmama-
sının da başarı olduğunu savu-
narak "1992'de seçime giderken
Türkiye ekonomisi 1991'den da-
ha iyi olacak" dedi. Taner, Tür-
kiye'nin 7 milyar dolarlık savaş
kayıplanrun 2.8 milyar dolarlık
bölümünün petrol boru hattmın
açılmasından sonra savaş tazmi-
natı olarak Irak'tan isteneceği-
ni söyledi.
Güneş Taner, ABD gezisi
sonrasında 1 milyar dolarlık acil
yardımın bu ay içerisinde gele-
ceği yolunda Cumhurbaşkanı
Turgut özal tarafından yapılan
açıklamanın yanlış anlaşıldığını
belirtti. Söz konusu yardımın
ABD'den gelmeyeceğini vurgu-
layan Taner, Körfez savaşı,
ekonomi ve ABD gezisi konu-
sundaki sorularımızı şöyle ya-
nıtladı:
" — Körfez savaşı, Tür-
kiye'nin başta Irak olmak üze-
re bölgedeki birçok ülkeyte eko-
nomik ilişkilerinin bozulması
sonucunu doğurmadı raı?
TANER — Irak, 'Bugün on-
tara, yann bize' tavn içine gir-
mişti. Irak bu tavır içindeyken,
siz kaitap da byndan 30-40 yıl
önce Ismet Paşa'xun uyguladı-
ğı kapalı duvarlar arkasında
kalma politikasım göturemezsi-
niz. Irak, su meselesinden dola-
yı Türkiye ile arasmda problem
çıkarmaya çalışrmş, diğer Arap
ülkelerini de Türkiye'ye karşı
bir araya getirmeye çalışmıştı.
Türkiye de buna karşı, fiili bir
durumda Birleşmiş Milletler ka-
rarlarına süratle uyma cesareti-
ni göstermiştir. Petrol boru hat-
tını kapatarak bir ablukaya se-
bebiyet vermiştir.
— Bu tavır Türkiye'yi riske
sokmadı mı?
TANER — Evet. Ama iki ki-
şinin yaptığı bir olayda tarafsız
kalınabilir. Oysa bu bir dünya
meselesiydi.
— Bu savaşta taraf olmak
Türkiye'ye ne kazandırdı?
Irak'tan tazminat
TANER — Tarafsız kalsay-
dık, bu krizin Türkiye'ye mali-
yeti 7 milyar dolar değil, 17 mil-
yar dolar olurdu. Çünkü bu kez
Batı ile ilişkilerimiz zedelenecek,
kiye'ye tazmin edilmesi mevzu-
bahisti. Bu rakamın 1.4 milyar
doları fiilen Türkiye'ye öden-
miştir. Geriye kalan 2.8 milyar
doların da 1 milyar doları 1991
senesinin nisan ayında, yani bu
ay içerisinde veriliyor. Anlaşma-
lar yapılmıştır. Şu anda Japon-
ya ile ilgili anlaşmanın hesapla-
ra geçmesini sağlamak için Ha-
zine Müsteşan Japonya'dadır
ve alacağımız para 30 yıl vadeli
500 milyon dolardır. 200 milyon
doları Amerikan Kongresi'nden
çıkmıştır. Bu hibedir. 100 mil-
yor. Bu, Türkiye'nin Irak'tan
alacaklanrun verilmesi değildir.
Irak'ın verdiği zararı biz harp
tazminatı olarak isteyeceğiz.
Irak boru hattı açüdığmda, 'Bu
aradaki farkı fatura olarak bi-
ze ödeyin' diyecegiz. O da bize
bunu petrol olarak ödeyecek.
Onu alarak kaybımızı önle-
yecegiz.
Ekonomide başan
— Bu ekonomik tablo seçimi
kaldırabilecek durumda mı? Bu
yardımlann ANAP iktidannın
TANER — Her sey daha iyi olacak.
L)evlet Bakanı Güneş Taner,
Körfez savaşı sırasında
enflasyonun artmamasının
başarı olduğunu söyledi. 1992
yılında seçime giderken
Türkiye ekonomisinin daha
iyi olacağını belirten Taner,
Türkiye'nin 7 milyar dolarlık
savaş kaybımn 2.8 milyar
dolarlık bölümünün Irak'tan
isteneceğini söyledi.
buna bağlı olarak ekonomik
problemler artacaktı. Zaten
Irak, Türkiye'ye ekonomik ola-
rak silah çevirmişti ve bunun
maliyeti de 7 milyar dolardı, bu-
na tarafsız kalmak da mümkün
degildi. Üstelik Türkiye'yi, yük-
lendiği faturanın hiçbiri öden-
meyen ve 57 milyon insanın 50
sene kaldıramayacağı bir yükün
altına koymuş olurduk.
— Peki şimdi bu zarann kar-
şılanması >önündeki sözler ye-
rine getirüiyor mu?
TANER — Bu zararın 4.2
milyar dolarlık bölümünün Tür-
yon dolar Avrupa'daki Paskal-
ya tatili bitiminde Almanya ta-
rafından verilecektir. 100 mü-
yon dolar bu ay içerisinde Ku-
veyt tarafından verüecektir. Bu
para hesaba yatırılmak ttzeredir.
100 milyon dolan, Suudi Ara-
bistan'dan petrokolarak çekece-
ğiz. Üst üste koyduğunuz za-
man 1 milyar dolar yapar.
— 7 milyar dolarlık zarann
geri kalan bölumü nasıl karşı-
lanacak?
TANER — 4.2 milyar dolar-
lık yardım Türkiye'nin kendini
riske etmesinden dolayı verili-
seçime gidebilmesine etkisi ne
olur?
TANER — Bunlann seçimle
direkt bir ilgisi yok. Körfez'in
ekonomiye etkisi 7 milyar dolar
olarak da kalmamıştır. Haliha-
nrda çeşitli dalgalar şeklinde de-
vamı vardır.
Eğer Türk ekonomisi bugün
1977-1978 veya 1980'deki duru-
munda olsaydı, böyle bir baskı-
yı göğüslemesi mümkün değil-
di. Merkez Bankası hiçbir mü-
dahale yapmadan sistemi kendi
kendine bıraktığında, sistemde
etkiler olmuş, sonra sistem ken-
POÖÇîŞî
İşte ^"
Aksigorta
farkı•
100.0 Milyar TL
# Ozkaynak
174.6 Milyar TL
# 1990 Yıh Kârt
491 Milyar TL
Unutmayınız:Baslangıçta herpoliçe birbirine benzer.
'Fark, hasargünü belli olur.
Aksigorta hasar ödeme gücü ile de jarklıdır.
"Malınıza Canınıza Güvence"
*Sigorta sektöründe 1991 yth başında, en büyük ödenmiş sermaye, en büyük ozkaynak
(Teknik İhtiyatlar hariç) ve en büyük kâr rakamlartdır.
di kendine normale dönmeye
başlamıştır. Bu, Türkiye için
büyük bir tecrübedir. Ama be-
raberinde birtakım sıkıntılar da
getirmiştir. Nedir bu sıkıntılar?
Türk Lirası'mn dövize karşı de-
ğer kaybetmesi çok süratli ol-
muştur. Çünkü arz-talep denge-
si değişmiştir. Normalde bir se-
ne içinde beklenen yüzde 40 ci-
varındaki değer kaybımn yüzde
33'e yakm kısmı 2-3 ay içerisin-
de olmuştur. Bu, dolann nor-
mal olarak bu trendde gideceği
anlamına gelmez. Bu trendin
yönü değişecek ve aşağı gide-
cektir.
— Yani ekonomi 1992'de da-
ha iyi mi olacak?
TANER — 1991'i söylüyo-
rum. 1991'de de iy olacak,
1992'de de daha iyi olacak. Bu-
radaki mesele şudur, ekonomi-
deki 7 milyar dolarlık yükün 4.2
milyar dolarlık bölümünü aldık-
tan sonra geri kalanı üzerimize
yıkılan bir yüktür. Irak boru
hattı açıhp bu farkı da alarak
kaybımız geri döndüğünde tabii
ekonomiyi canlandıracak, eko-
nomiyi daha iyiye götürecek,
enflasyonun düşmesine neden
olacak. Yani 1992'de seçime gi-
derken, Türkiye'nin ekonomisi
1991'den çok daha iyi olacak.
Kimsenin bundan kuşkusu
olmasın.
— Enflasyon konusunda ba-
şanlı oldugunnz söylenebilir
mi?
TANER — Bugün ekonomi-
deki ana sıkıntı hâlâ enflasyo-
nun yüzde 50 olmasıdır. Yani
sene başında yüzde 49 küsurla
kapattığımız enflasyonu aşağı
düşürebüecek bir icraatımız ol-
manuş. Evet, çok kötü bir harp
vardı, harpten dolayı enflasyon
belki 20-25 puan daha çıkardı,
çıkarmadık, çıkarmamış olma-
mız bir başandır.
NEVŞEHİR
DYP'li
Akbay
kazandıNEVŞEHİR (Cumhuriyet) —
DYP'li Belediye Başkanı Necdet
Ersan'ın ölumüyle boşalan Nev-
şehir Belediye Başkaııhğı seçimi-
ni DYP adayı Seyit Kemal Ak-
bay kazandı. Yoğun propagan-
da çahşmalannın ardından dün
yapılan seçim sakin geçti. Saat
19.00 sıralarında belli olan gayri
resmi seçim sonuçlarına göre
Akbay en çok oyu alarak yeni
belediye başkanı oldu.
Seyit Mehmet Akbay, 22 bin
447 geçerli oydan 8 bin 64'ünü
aldı.
Resmi olmayan sonuçlara gö-
re, partilerin aldığı oylar şöyle:
Seçmen şayısı: 25.904, kulla-
mlan oy: 22.920, geçerli oy:
22.447, geçersiz: 473, DYP:
8.064, ANAP: 5.865, RP: 5.587,
SHP: 1.497, MÇP: 1.073. DSP:
293, SP: 68.
Davaya sadakat
DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirel seçim sonucunu,
"Nevşehir halkı davasına sada-
kat göstermiştir" diye değerlen-
dirdi. Demirel, Cumhuriyet'e
yaptığı değerlendirmede şöyle
konuştu:
Nevşehir halkı devletin her
türlü imkânımn, devlet baskısı-
nın, devlet nüfuznnun reye çev-
rilmesini reddetti. Nevşehirliler
Türkiye'deki pahalıhktan, yok-
sulluktan ezilmiş diğer insanla-
rın da derdine aşağı yukan ter-
cüman olmuştur. Kalesini koru-
yan Nevşehir halkına minnetta-
nz."
Taraşçı ANAP'ın
Konya'nın Seydişehir ilçesi
Taraşçı kasabası belediye baş-
kanlığı seçimini ANAP'ın ada-
yı Abdurrahman Dağb kazandı.
Dün yapılan oylamalarda Dağ-
lı 744 oy alırken Salih Can
(SHP) 559, Alaattin Balcı
(DSP) 51, Fahri Koçak (RP) 33
ve Mustafa Belci (MÇP) 25 oy
aldılar.
GÜNLERİN KÖPÜĞÜ
AHMETTAN
Ahmet Tan'tn rahatsızlığı nedeniyle bugünkü yaasını ya-
yınlayamıyoruz.
SHP de yenilikçilerin bildirisi
12 Eylül sonrası
rejimtanımlanmalı
lç Politika
Servisi —
SHP'de kong-
re sürecinin
başlaması, par-
ti içindeki
gruplan da ha-
reketlendirdi. Baykalcıların
"platform"unun ardından
"Yenilikçi Sosyaldemokrat"
adıyla çalışmalannı yüniten ve
kongrelerde liste çıkaran grup
da görüş ve hedeflerini anlatan
bir bildiri hanrladı. "Yeni Bir
Türkiye Yaratmanın Yolu ve
SHP" başhkh 12 sayfalık bil-
diri önümüzdeki günlerde bü-
tün örgütlere gönderilecek.
"Yenilikçi Sosyaldemokrat-
lar" bir araya gelişlerini SO-
DEP'ten başlatıyorlar. SO-
DEP'te "Sendikacılar" diye
adlandınlan grup SODEP-HP
birleşmesinden sonra SHP'de
"tlkeli Birtik"' adını kuUanma-
ya başladı. Bir süre sonra "Sol
Kanat" diye adlandınlan grup,
SHP'den 7 milletvekilinin ihra-
a ve bu ihraçlan protesto eden-
lerin istifasının ardından yeni-
den bir değerlendirme yaparak
kendilerine "Yenilikçi
Sosyaldemokrat" demeyi ka-
rarlaştırdı.
SHP'nin geçen yıl yapılan
büyük kurultaymda ayn bir lis-
te çıkarmayan Yenilikçi Sosyal-
demokratlar, Genel.Başkan Er-
dal tnönü'nün listesinde yer
alarak MYK ve PM üyelikleri-
ne seçildiler. Kurultaydan son-
ra kendilerine "Yenileştirici"
adını veren eski Genel Sekreter
Deniz Baykal ve arkadaşlarıy-
la geçen ay genel başkan ve ge-
nel merkeze eleştiriler yönelten
"3. Dünyacdar" karşısında her
ne kadar "genel merkezci" di-
ye anılsalar da örgütteki çahş-
malarını Yenilikçi Sosyalde-
mokratlar olarak sürdürüyor-
lar. Genel Sekreter Yardımc»-
ları Ertugrul Günsy, Mehmet
Moğultay ve Cevdet Selvi, îs-
tanbul İl Başkanı Ercan Kara-
kaş, PM üyeleri Ahmet tsvan
ve Süleyman Çelebi ile Yakup
Kepenek'in önderlik ettiği Ye-
nilikçi Sosyaldemokratlann çe-
şitli illerden gelen temsilcileri
geçen günlerde Ankara'da bir
araya gelerek bir dunım değer-
sında yaşandıgı gibi ulusal ba-
ğımsızlığı zedeleyen geUşmekr,
12 Eylül ANAP rejiminden
kurtulmayı kesin bir zonınlu-
luk durumuna getiriyor.
SHP'nin birincil görevi bu ol-
gudan kaynaklanıyor."
Bildiriyi bugünden başlaya-
rak yayımlıyonız.
SHP, ya 12 Eylül ANAP re-
jiminin oluşturduğu baskıcı ya-
sal çerçeveyi veri alacak, bu
çerçeve içinde uğraş vererek ik-
tidara gelmenin yollanm araya-
cak ya da bu rejimi tümüyle or-
tadan kaldırmanın ve demok-
rasiyi kurumlaştırmamn yön-
temlerini, halkın desteğini sağ-
layarak bulacaktır.
Gerçekte bu sorun yalmz
SHP'nin değil, ülkenin tüm de-
mokrasiden yana güçlerinin,
ezilen, yoksullaşan halk kitle-
lerinin, açıkhktan, doğruluktan
ve erdemden yana olan herke-
sin sorunudur. Bu nedenle de
demokrasi için güçbirliği ve da-
yanışmanın nesnel temelini
oluşturuyor.
SHP, açıkça belirtilmelidir
ki il ve ilçe örgütlerinin özlem-
lerine büyük kurultaylarında
alınan "12 Eylül ANAP rejimi-
ni bir an önce seçimle sona
erdirme" biçimindeki köklü
kararlarına karşın, günümüze
dek rejimi genel olarak veri
alan bir politika izlemiştir. Par-
timizin üst yönetimleri, başta
demokratik anayasa ve seçim
yasası olmak üzere, demokra-
tikleşmeye yönelik önerilerini
kamuoyuna sunmada yeterli
etkinlikte davranmanuşlardır.
Toplumsal muhalefetin, de-
mokrasi için güçbirliği yapma-
sının öncülüğünü yapacak yer-
de, "cephecilik olur" anlayışıy-
la bundan kaçınmışlar; bu se-
çim yasasıyla biz de iktidar olu-
ruz düşüncesine kapdmışlar ve
ekonomik konularda da örgü-
tün yaptığı SHP programım
yetkÛi kurullara bÛe damşma
gereği duymayan "işte
Alternatif" türii girişimlerle,
rejimin özelUklerine uyumlu bir
duruma getirme uğraşına gir-
mişlerdir.
Oysa SHP'nin girdiği ilk ge-
nel seçimde anamuhalefet par-
de 'yenilikçi sosyal demokrasi' adıyla ça-
lışmalannı yürüten ve kongrelerde liste çıkaran grup
'Yeni Bir Türkiye Yaratmanın Yolu ve SHP' başhklı
bildiri hazırladı. 12 sayfalık bildiriönümüzdeki gün-
lerde örgüte gönderilecek.
lendirmesi yaptüar. Bu toplan-
tıda görüşlerini ve hedeflerini
anlatan bildiriler hazırlanması
ve parti tabanına dağıtılması
kararlaştırıldı.
Bildirinin sunuş yazısında
dünyanm değişen koşullan ve
Türkiye'de 12 Eylül sonrası ya-
şananlara kısaca değinilerek
SHP'ye "çok önemli, erdemli
ve tarinsel görevler" düştüğü
vurgulanıyor ve şöyle deniyor:
"Yeni bir kurultaya gider-
ken, SHP'nin sonımlulukları-
na sahip çıkması, etkinligini
artnrması ve iktidara yönelmesi
için neler yapüması gerektiği-
oin tüm boyutlanyla tartısüma-
olsun, SHP'lilerin kaçınümaz,
vazgeçilmez ve yaşamsal göre-
vi özelliği gösteriyor. Kunıltay
sürecini, kuru bir seçim yanşı-
mn ötesinde, partimizin sağhklı
bir atılım yapması gerektiği bi-
çiminde algdayan, Yenilikçi
Sosyaldemokratlar olarak de-
mokrasiye geciş ve cumhuriye-
tin yeniden yapılanması konu-
larındaki görüş ve önerilerimi-
zi sunuyoruz. Bunu sosyalde-
mokratlann birliği, örgütsel ya-
pı ve yerel yönetimler konula-
nndaki açıklamalanmız izkye-
sı, parti içi konumu ne olursa
cektir."
Bildirinin önemli bir kısmı-
m "12 Eylül 80 sonrasında
oluşturulan ve ANAP yönetim-
lerince sürdürülen siyasal reji-
min gercek kimliğini" tanımla-
ma oluşturuyor. Bu kimlik
açıklık kazanmadıkça, yanlış
değerlendirmeler yapılması ve
siyasal tıkanmalarla karşılaşıl-
masınm kaçmılmaz olduğu
vurgulanıyor. 12 Eylül ve özel-
likle ANAP yönetimlerinin
Türkiye'nin ülke dışında de-
mokratik görünmesi için yoğun
çaba harcarken ülke içinde tam
anlamıyla karanlık bir baskı
yöntemi uyguladıkları örnek-
lerle anlatıhyor ve şöyle
deniyor:
"Aradan 10 yıldan fazla bir
süre geçmesine karşın 12 Eylül
rejimi yalıuz ana öğeleriyle var-
hğını sürdürraekle kalmıyor,
giderek kunımlaşıyor, kabcı kı-
lınmak isteniyor. Bu süreç en
kısa zamanda sona erdirilmez-
se açıktır ki toplumun geleceği
hiç de aydınlık değildir. Cum-
huriyetin temel kurumlarmın
aşınması ve yok edilmesi, bun-
lann \trini daha çok geri, bağ-
naz ve ilkel yapıların alması
olasılığı son Körfez savaşı sıra-
tisi olmasını sağlayan ve Mart
1989'yerel seçimlerinde iktidar
yapan, toplumun SHP'nin bu
rejimi sona erdireceği beklen-
tisiydi. Yerel yönetim seçimle-
rinden hemen sonra, esasen iş-
levsiz kılınan TBMM'nin terk
edilmesi ve toplumsal muhale-
fetin yükseltilerek hükümetin
seçime zorlanması gerekirken,
özal'm cumhurbaşkanlığına
aday olmayacağı varsayımın-
dan hareketle bu tarihsel ola-
nak yitirümiş, toplumca o gün-
lerde ve 1990'da gündeme ge-
len "sine-i millet" konusunda,
ikircikli, belirsiz ve sonuçsuz
tanışmalara tanık olunmuş ve
bu dunım kamuoyunda olum-
suz karşılanmıştır. Yine geçen
yılın sonlannda gündeme gelen
DYP ile görüşmeler de bu giri-
şim somut bir demokrasiye ge-
çiş projesiyle tamamlanmadığı
ve daha kapsamlı tutulmadığı
için sonuçsuz kalmıştn-.
Burada bir noktamn altı
önemle çizilmelidir. Ülkemizde
yaşanmakta olan siyasal belir-
sizlik ve tek kişiye bağlı çözüm
arayışlan, yeni dikta ya da dar-
be heveslerini her an gündeme
getirebilir. Dikta özlemlerinin
kırılması ve özellikle yenilerin
ortaya çıkmaması için toplu-
mun tüm demokrat kesimleri
dayanışma ve işbirliği içinde
geleceğin demokratik yapısını
oluşturmak görev ve sorumlu-
luğuyla karşı karşıyadır.
Bu saptama ve olgular bağ-
lamında denilebilir ki SHP'nin
etkinligini arttırmanın ve ikti-
dara gelmesini sağlamamn te-
melinde, rejim konusunda ke-
sin bir hesaplaşma ve somut
demokrasiye geçiş önermeleri
geliştirme yatıyor. SHP rejim
konusunda değerlendirme ek-
sikliklerini hızla gidermek ve
bu baskı, vurgun ve talan reji-
miyle hesaplaşma yöntemleri-
ni, toplumun desteğiyle bul-
mak zonındadır. SHP ve top-
lum için önemli olan, gelecek
genel seçimlerde iktidar parti-
sinin alacağı oyların azalması
değil, seçim sonrasmın gerçek-
ten bir demokrasiye geçişi sağ-
layıp sağlamayacağıdır. öbür
ülkelerin deneyimleri de faşizan
diktatörlüklerden çıkışın sosyal
demokrat partilerin öncülü-
ğunde olabileceğini, ancak bu
yaklaşımla, demokrasinin kah-
cı bir biçimde kunımlaşabilece-
ğini kanıtlamaktadır.
SCRECEK