22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8NİSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Çetin'den eleştiri • ANKARA (UBA) — Sosyal Demokrat Halkçı Parti Genel Sekreteri Hikmet Çetin, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın sürekli olarak kamuoyunu yanılttığını söyledi. Çetin, "özal'm sözlerini ciddiye almıyorum" dedi. Hikmet Çetin, Cumhurbaşkanı özal'm sürekli olarak gündemi değiştirmeye ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik açıklamalar yaptığını ve ortaya attığı konuların hiçbirinin sonuçlandınlamadığını söyledi. Özal tarafından gündeme getirilen biıçok konunun günlerce haftalarca bekletilerek unutturulduğunu öne sürdü. Hikmet Çetin son olarak ABD gezisi sırasında ve gezi sonrasında özal'ın yapüğı açıklamalann da gerçeklerle ilgili olmadığının ortaya çıktığını belirtti. SHP 1. parti • ANKARA (UBA) — SHP geçen ay özellikle büyük kentleri kapsayan "kamuoyu anketlerinin sonuçlarından dolayı moral buldu. SHP'nin 18 yaş gençliğini kapsayan anketlerde de 1. parti olması "iktidar adayı" iddiasını güçlendirdi. "SHP'den haberler" bülteninin nisan ayı sayısında kamuoyu araştırmalarına yer verildi. Mart ayı içinde Ankara, Istanbul ve Izmir'de gerçekleştirilen anketlerin SHP'nin 1. parti olduğunu ortaya koyduğuna dikkat çekilerek, bu anketlerde SHP'nin tstanbul'da yüzde 30, Ankara'da yüzde 48.5 tzmir'de ise yüzde 34.4 oranında oy potansiyeline sahip olduğunun ortaya konulduğu kaydedildi. Kadının statüsü • ANKARA (AA) — Anayasa Mahkemesi, kamuoyunda türban yasası olarak bilinen "Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü" kurulmasıyla ilgili kanunun, yüksek öğretim kunımlarında kılık kıyafet serbestisini ve bu konuda daha önce verilen disiplin cezalanrun kaldınlmasını öpgören maddelerinin iptali istemini bugün esas yönünden görüşmeye başlayacak. Görüşmeye başkanvekili Yekta Güngör özden katümayacak. Konsolosluk kıısatma.-ii • Haber Merkezi — Irak'ın İstanbul Başkonsolosluğu önündeki polis kuşatması sürüyor. İraklı Kürt ve Türkmenlerin konsolosluk önündeki gösterileri sırasında binadan göstericilere ateş açılmasıyla başlayan gerginlik nedeniyle polis binaya yakın cadde ve sokaklarda kuşkulu gördükleri kişi ve otoları arıyor. Irak Konsolosluğu'ndan cuma gününden bu yana hiçbir görevlinin dışanya çıkmadığı belirlendi. Bu arada Ankara'daki protesto gösterisi sırasında kalabalığa silah doğrulttuğu için gözaltına alınan elçilik şoförü, dün serbest bırakıldı. Özal, gidiyor • AMSTERDAM (Cumhuriyet) — ' Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Amsterdam'da düzenlenen "Global Panel" adh uluslararası panele katılmak üzere bugün Hollanda'ya gidiyor. Cumhurbaşkanı Özal, açıhşmı Hollandalı Dışişleri Bakanı Hans van den . Broek'in yapacağı ve ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'in başkanlık edeceği "Yeni Bir Çağın Eşiğinde, Yeni Küresel Eğilimler" konulu panelde yarın bir konuşma yapacak. . Panele Rusya Konfederasyonu Başkanı Boris Yeltsin île Bulgaristan Başbakanı Jelyu Je[ev de katılacaklar. Özal yann akşam Türkiye'ye dönecek. Genel kurul TV'de • ANKARA (AA) — TBMM Başkanı Kaya Erdem, genel kurul çalışmalarının TV'den sürekli naklen yayımlanmasının düşünülduğünü söyledi. Erdem, bunun parlamentoda grubu bulunan siyasi parti yöneticilerince de olumlu karşılandığını bildirdi. Pişkin'den 'suçlama] Konukman'dan 'dava 9 ANAP'ta Sılla' tartışmasıANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — "Fino köpek- leri" tartışması ANAP Üskü- dar İlçe Başka- nı Necdet Tank Pişkin'in, Dev- let Bakanı Ercüment Konuk- man'a yönelttiği "yolsuzluk" suçlamasıyla yeni boyut kazan- dı. Pişkin, Konukman'ın mal varlığını açıklamasını istedi. Ko- nukman ise mal varhğını açık- lamakta bir sakınca görmediği- ni ve Pişkin hakkmda dava aça- cağmı söyledi. Pişkin, haftalık Nokta Dergi- si'nin dünkü sayısında Konuk- man'ın Şüe'nin Kızılca Köyü'nde 90 milyon liraya saün alınan ar- sa üzerinde bir villa inşaatının devam etmekte olduğunu, Türk- iye Emlak Bankası'nın Ataköy- deki konutlarından 300 milyon ANAP Üsküdar İlçe Başkanı Necdet Tarık Pişkin, Devlet Bakanı Ercüment Konukman'ı 'yolsuzluk'la suçladı. Konukman'ın Şile'de villa yaptırdığını savlayan Pişkin, 'Hoca için 5 milyon liralık bir çeki Güneş Taner*e ben verdim' dedi. Konukman, mal varhğını açıklayarak Pişkin'i dava edeceğini söyledi. liraya bir dairenin alındığını öne sürerek, "Sayın Ercüment Ko- nukman için seçim masraflan- na katkı olarak S milyon lirayı ben verdim. Hoca o sırada bu parayı ağlayarak, si2İayarak ve- remeyeceğini beUrtmişti. Ben bu duruma çok iizüldiim ve 5 mil- yon liralık çeki hoca için yazıp Güneş Taner'e verdim" dedi. Bakan Konukman, dün dü- zenlediği basın toplantısmda, Pişkin'in iddialarını yanıtladı. Mal varlığını açıklamakta bir sakınca görmediğini belirten Konukman, "Bizim milletveki- li maaşlannın bir ev yaptırma- ya yeter olduğu kanaati içerisin- denizdir. Ama bunu ifade eden arkadaşlanmızı ispata davet et- me durumu vardır" diye konuştu. Üsküdar Selami Ali Mahalle- si Üzümkızı Sokak'taki evin ai- lesinden kaldığım kaydeden Ko- nukman, "Vapılmakta olan bir inşaat vardır. Onun dışında da ben iiniversite profesörlüğünden gelmiş, 25 sene, 30 sene üniver- âteye hizmet eltim. Ona flaveten de muayene çalıştırmış yani ge- liri belirli n»ktaya gelmiş bir insamm" diyerek şöyle konuştu: "5 milyon olayı da tamamen yanlış ve yalandır. Bu 1987 se- çim arifesinde 8-10 kisilik bir grup içinde milletvekili adayla- nnın 5'er milyon katkıda bulu- narak seçime başlamalan hedef- lendiği esnada çıkanlan bir de- dikodudur. Elimde kendi para- mı ödediğime dair rnakbuzlar vardır. Eğer iddia karşı taraf be- nim paramı ödemiş olup da onun makbuzlannı çıkartabili- yorsa, iddialannda hakbdır. An- cak benim elimde partiye 5 mil- yonu yatırdıgıma dair bir mak- buz vardır. Onun aksini ispat et- mek onlara aittir. Zaten mese- lenin bir de hukuk yönii başla- mışür." Konukman, İstanbul tl Kong- resi Öncesinde Pişkin'in Semra Özal'ı deşteklediğini ve "hararetli" bir taraftan olduğu- nu belirterek, "Sonra ne olduy- sa oldu, karşı tarafta yer alarak çirkin, seviyesiz ve de mesnetsiz birtakım iddialar ortaya atma- ya başladı. Semra Hanım'ın ya- nında yer alan milletvekili ve ba- kanlara basında gördugünuzgi- bi 'Fino köpekleri', 'Seviyesiz in- sanlar', 'Tabanlan olmayan ki- şiler 1 , 'Yağcılar' gibi çirkin laf- İar etti. Bugünlerde de idari ko- vuşturma o ilçe hakkında baş- layacaktır. Bir de bizim bu it- hamlara karşı şahsi dava açma hakkım hâlâ mahfuzdur. Bunun da gereğini zamanı geldiğinde yapacağız!' Devlet Bakanı Güneş Taner'den değerlendirmeler: Enflasyonun artmaması başarı FARUK BİLDtRİCt ANKARA — Devlet Bakanı Güneş Taner, Körfez savaşı dö- neminde enflasyonun artmama- sının da başarı olduğunu savu- narak "1992'de seçime giderken Türkiye ekonomisi 1991'den da- ha iyi olacak" dedi. Taner, Tür- kiye'nin 7 milyar dolarlık savaş kayıplanrun 2.8 milyar dolarlık bölümünün petrol boru hattmın açılmasından sonra savaş tazmi- natı olarak Irak'tan isteneceği- ni söyledi. Güneş Taner, ABD gezisi sonrasında 1 milyar dolarlık acil yardımın bu ay içerisinde gele- ceği yolunda Cumhurbaşkanı Turgut özal tarafından yapılan açıklamanın yanlış anlaşıldığını belirtti. Söz konusu yardımın ABD'den gelmeyeceğini vurgu- layan Taner, Körfez savaşı, ekonomi ve ABD gezisi konu- sundaki sorularımızı şöyle ya- nıtladı: " — Körfez savaşı, Tür- kiye'nin başta Irak olmak üze- re bölgedeki birçok ülkeyte eko- nomik ilişkilerinin bozulması sonucunu doğurmadı raı? TANER — Irak, 'Bugün on- tara, yann bize' tavn içine gir- mişti. Irak bu tavır içindeyken, siz kaitap da byndan 30-40 yıl önce Ismet Paşa'xun uyguladı- ğı kapalı duvarlar arkasında kalma politikasım göturemezsi- niz. Irak, su meselesinden dola- yı Türkiye ile arasmda problem çıkarmaya çalışrmş, diğer Arap ülkelerini de Türkiye'ye karşı bir araya getirmeye çalışmıştı. Türkiye de buna karşı, fiili bir durumda Birleşmiş Milletler ka- rarlarına süratle uyma cesareti- ni göstermiştir. Petrol boru hat- tını kapatarak bir ablukaya se- bebiyet vermiştir. — Bu tavır Türkiye'yi riske sokmadı mı? TANER — Evet. Ama iki ki- şinin yaptığı bir olayda tarafsız kalınabilir. Oysa bu bir dünya meselesiydi. — Bu savaşta taraf olmak Türkiye'ye ne kazandırdı? Irak'tan tazminat TANER — Tarafsız kalsay- dık, bu krizin Türkiye'ye mali- yeti 7 milyar dolar değil, 17 mil- yar dolar olurdu. Çünkü bu kez Batı ile ilişkilerimiz zedelenecek, kiye'ye tazmin edilmesi mevzu- bahisti. Bu rakamın 1.4 milyar doları fiilen Türkiye'ye öden- miştir. Geriye kalan 2.8 milyar doların da 1 milyar doları 1991 senesinin nisan ayında, yani bu ay içerisinde veriliyor. Anlaşma- lar yapılmıştır. Şu anda Japon- ya ile ilgili anlaşmanın hesapla- ra geçmesini sağlamak için Ha- zine Müsteşan Japonya'dadır ve alacağımız para 30 yıl vadeli 500 milyon dolardır. 200 milyon doları Amerikan Kongresi'nden çıkmıştır. Bu hibedir. 100 mil- yor. Bu, Türkiye'nin Irak'tan alacaklanrun verilmesi değildir. Irak'ın verdiği zararı biz harp tazminatı olarak isteyeceğiz. Irak boru hattı açüdığmda, 'Bu aradaki farkı fatura olarak bi- ze ödeyin' diyecegiz. O da bize bunu petrol olarak ödeyecek. Onu alarak kaybımızı önle- yecegiz. Ekonomide başan — Bu ekonomik tablo seçimi kaldırabilecek durumda mı? Bu yardımlann ANAP iktidannın TANER — Her sey daha iyi olacak. L)evlet Bakanı Güneş Taner, Körfez savaşı sırasında enflasyonun artmamasının başarı olduğunu söyledi. 1992 yılında seçime giderken Türkiye ekonomisinin daha iyi olacağını belirten Taner, Türkiye'nin 7 milyar dolarlık savaş kaybımn 2.8 milyar dolarlık bölümünün Irak'tan isteneceğini söyledi. buna bağlı olarak ekonomik problemler artacaktı. Zaten Irak, Türkiye'ye ekonomik ola- rak silah çevirmişti ve bunun maliyeti de 7 milyar dolardı, bu- na tarafsız kalmak da mümkün degildi. Üstelik Türkiye'yi, yük- lendiği faturanın hiçbiri öden- meyen ve 57 milyon insanın 50 sene kaldıramayacağı bir yükün altına koymuş olurduk. — Peki şimdi bu zarann kar- şılanması >önündeki sözler ye- rine getirüiyor mu? TANER — Bu zararın 4.2 milyar dolarlık bölümünün Tür- yon dolar Avrupa'daki Paskal- ya tatili bitiminde Almanya ta- rafından verilecektir. 100 mü- yon dolar bu ay içerisinde Ku- veyt tarafından verüecektir. Bu para hesaba yatırılmak ttzeredir. 100 milyon dolan, Suudi Ara- bistan'dan petrokolarak çekece- ğiz. Üst üste koyduğunuz za- man 1 milyar dolar yapar. — 7 milyar dolarlık zarann geri kalan bölumü nasıl karşı- lanacak? TANER — 4.2 milyar dolar- lık yardım Türkiye'nin kendini riske etmesinden dolayı verili- seçime gidebilmesine etkisi ne olur? TANER — Bunlann seçimle direkt bir ilgisi yok. Körfez'in ekonomiye etkisi 7 milyar dolar olarak da kalmamıştır. Haliha- nrda çeşitli dalgalar şeklinde de- vamı vardır. Eğer Türk ekonomisi bugün 1977-1978 veya 1980'deki duru- munda olsaydı, böyle bir baskı- yı göğüslemesi mümkün değil- di. Merkez Bankası hiçbir mü- dahale yapmadan sistemi kendi kendine bıraktığında, sistemde etkiler olmuş, sonra sistem ken- POÖÇîŞî İşte ^" Aksigorta farkı• 100.0 Milyar TL # Ozkaynak 174.6 Milyar TL # 1990 Yıh Kârt 491 Milyar TL Unutmayınız:Baslangıçta herpoliçe birbirine benzer. 'Fark, hasargünü belli olur. Aksigorta hasar ödeme gücü ile de jarklıdır. "Malınıza Canınıza Güvence" *Sigorta sektöründe 1991 yth başında, en büyük ödenmiş sermaye, en büyük ozkaynak (Teknik İhtiyatlar hariç) ve en büyük kâr rakamlartdır. di kendine normale dönmeye başlamıştır. Bu, Türkiye için büyük bir tecrübedir. Ama be- raberinde birtakım sıkıntılar da getirmiştir. Nedir bu sıkıntılar? Türk Lirası'mn dövize karşı de- ğer kaybetmesi çok süratli ol- muştur. Çünkü arz-talep denge- si değişmiştir. Normalde bir se- ne içinde beklenen yüzde 40 ci- varındaki değer kaybımn yüzde 33'e yakm kısmı 2-3 ay içerisin- de olmuştur. Bu, dolann nor- mal olarak bu trendde gideceği anlamına gelmez. Bu trendin yönü değişecek ve aşağı gide- cektir. — Yani ekonomi 1992'de da- ha iyi mi olacak? TANER — 1991'i söylüyo- rum. 1991'de de iy olacak, 1992'de de daha iyi olacak. Bu- radaki mesele şudur, ekonomi- deki 7 milyar dolarlık yükün 4.2 milyar dolarlık bölümünü aldık- tan sonra geri kalanı üzerimize yıkılan bir yüktür. Irak boru hattı açıhp bu farkı da alarak kaybımız geri döndüğünde tabii ekonomiyi canlandıracak, eko- nomiyi daha iyiye götürecek, enflasyonun düşmesine neden olacak. Yani 1992'de seçime gi- derken, Türkiye'nin ekonomisi 1991'den çok daha iyi olacak. Kimsenin bundan kuşkusu olmasın. — Enflasyon konusunda ba- şanlı oldugunnz söylenebilir mi? TANER — Bugün ekonomi- deki ana sıkıntı hâlâ enflasyo- nun yüzde 50 olmasıdır. Yani sene başında yüzde 49 küsurla kapattığımız enflasyonu aşağı düşürebüecek bir icraatımız ol- manuş. Evet, çok kötü bir harp vardı, harpten dolayı enflasyon belki 20-25 puan daha çıkardı, çıkarmadık, çıkarmamış olma- mız bir başandır. NEVŞEHİR DYP'li Akbay kazandıNEVŞEHİR (Cumhuriyet) — DYP'li Belediye Başkanı Necdet Ersan'ın ölumüyle boşalan Nev- şehir Belediye Başkaııhğı seçimi- ni DYP adayı Seyit Kemal Ak- bay kazandı. Yoğun propagan- da çahşmalannın ardından dün yapılan seçim sakin geçti. Saat 19.00 sıralarında belli olan gayri resmi seçim sonuçlarına göre Akbay en çok oyu alarak yeni belediye başkanı oldu. Seyit Mehmet Akbay, 22 bin 447 geçerli oydan 8 bin 64'ünü aldı. Resmi olmayan sonuçlara gö- re, partilerin aldığı oylar şöyle: Seçmen şayısı: 25.904, kulla- mlan oy: 22.920, geçerli oy: 22.447, geçersiz: 473, DYP: 8.064, ANAP: 5.865, RP: 5.587, SHP: 1.497, MÇP: 1.073. DSP: 293, SP: 68. Davaya sadakat DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel seçim sonucunu, "Nevşehir halkı davasına sada- kat göstermiştir" diye değerlen- dirdi. Demirel, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede şöyle konuştu: Nevşehir halkı devletin her türlü imkânımn, devlet baskısı- nın, devlet nüfuznnun reye çev- rilmesini reddetti. Nevşehirliler Türkiye'deki pahalıhktan, yok- sulluktan ezilmiş diğer insanla- rın da derdine aşağı yukan ter- cüman olmuştur. Kalesini koru- yan Nevşehir halkına minnetta- nz." Taraşçı ANAP'ın Konya'nın Seydişehir ilçesi Taraşçı kasabası belediye baş- kanlığı seçimini ANAP'ın ada- yı Abdurrahman Dağb kazandı. Dün yapılan oylamalarda Dağ- lı 744 oy alırken Salih Can (SHP) 559, Alaattin Balcı (DSP) 51, Fahri Koçak (RP) 33 ve Mustafa Belci (MÇP) 25 oy aldılar. GÜNLERİN KÖPÜĞÜ AHMETTAN Ahmet Tan'tn rahatsızlığı nedeniyle bugünkü yaasını ya- yınlayamıyoruz. SHP de yenilikçilerin bildirisi 12 Eylül sonrası rejimtanımlanmalı lç Politika Servisi — SHP'de kong- re sürecinin başlaması, par- ti içindeki gruplan da ha- reketlendirdi. Baykalcıların "platform"unun ardından "Yenilikçi Sosyaldemokrat" adıyla çalışmalannı yüniten ve kongrelerde liste çıkaran grup da görüş ve hedeflerini anlatan bir bildiri hanrladı. "Yeni Bir Türkiye Yaratmanın Yolu ve SHP" başhkh 12 sayfalık bil- diri önümüzdeki günlerde bü- tün örgütlere gönderilecek. "Yenilikçi Sosyaldemokrat- lar" bir araya gelişlerini SO- DEP'ten başlatıyorlar. SO- DEP'te "Sendikacılar" diye adlandınlan grup SODEP-HP birleşmesinden sonra SHP'de "tlkeli Birtik"' adını kuUanma- ya başladı. Bir süre sonra "Sol Kanat" diye adlandınlan grup, SHP'den 7 milletvekilinin ihra- a ve bu ihraçlan protesto eden- lerin istifasının ardından yeni- den bir değerlendirme yaparak kendilerine "Yenilikçi Sosyaldemokrat" demeyi ka- rarlaştırdı. SHP'nin geçen yıl yapılan büyük kurultaymda ayn bir lis- te çıkarmayan Yenilikçi Sosyal- demokratlar, Genel.Başkan Er- dal tnönü'nün listesinde yer alarak MYK ve PM üyelikleri- ne seçildiler. Kurultaydan son- ra kendilerine "Yenileştirici" adını veren eski Genel Sekreter Deniz Baykal ve arkadaşlarıy- la geçen ay genel başkan ve ge- nel merkeze eleştiriler yönelten "3. Dünyacdar" karşısında her ne kadar "genel merkezci" di- ye anılsalar da örgütteki çahş- malarını Yenilikçi Sosyalde- mokratlar olarak sürdürüyor- lar. Genel Sekreter Yardımc»- ları Ertugrul Günsy, Mehmet Moğultay ve Cevdet Selvi, îs- tanbul İl Başkanı Ercan Kara- kaş, PM üyeleri Ahmet tsvan ve Süleyman Çelebi ile Yakup Kepenek'in önderlik ettiği Ye- nilikçi Sosyaldemokratlann çe- şitli illerden gelen temsilcileri geçen günlerde Ankara'da bir araya gelerek bir dunım değer- sında yaşandıgı gibi ulusal ba- ğımsızlığı zedeleyen geUşmekr, 12 Eylül ANAP rejiminden kurtulmayı kesin bir zonınlu- luk durumuna getiriyor. SHP'nin birincil görevi bu ol- gudan kaynaklanıyor." Bildiriyi bugünden başlaya- rak yayımlıyonız. SHP, ya 12 Eylül ANAP re- jiminin oluşturduğu baskıcı ya- sal çerçeveyi veri alacak, bu çerçeve içinde uğraş vererek ik- tidara gelmenin yollanm araya- cak ya da bu rejimi tümüyle or- tadan kaldırmanın ve demok- rasiyi kurumlaştırmamn yön- temlerini, halkın desteğini sağ- layarak bulacaktır. Gerçekte bu sorun yalmz SHP'nin değil, ülkenin tüm de- mokrasiden yana güçlerinin, ezilen, yoksullaşan halk kitle- lerinin, açıkhktan, doğruluktan ve erdemden yana olan herke- sin sorunudur. Bu nedenle de demokrasi için güçbirliği ve da- yanışmanın nesnel temelini oluşturuyor. SHP, açıkça belirtilmelidir ki il ve ilçe örgütlerinin özlem- lerine büyük kurultaylarında alınan "12 Eylül ANAP rejimi- ni bir an önce seçimle sona erdirme" biçimindeki köklü kararlarına karşın, günümüze dek rejimi genel olarak veri alan bir politika izlemiştir. Par- timizin üst yönetimleri, başta demokratik anayasa ve seçim yasası olmak üzere, demokra- tikleşmeye yönelik önerilerini kamuoyuna sunmada yeterli etkinlikte davranmanuşlardır. Toplumsal muhalefetin, de- mokrasi için güçbirliği yapma- sının öncülüğünü yapacak yer- de, "cephecilik olur" anlayışıy- la bundan kaçınmışlar; bu se- çim yasasıyla biz de iktidar olu- ruz düşüncesine kapdmışlar ve ekonomik konularda da örgü- tün yaptığı SHP programım yetkÛi kurullara bÛe damşma gereği duymayan "işte Alternatif" türii girişimlerle, rejimin özelUklerine uyumlu bir duruma getirme uğraşına gir- mişlerdir. Oysa SHP'nin girdiği ilk ge- nel seçimde anamuhalefet par- de 'yenilikçi sosyal demokrasi' adıyla ça- lışmalannı yürüten ve kongrelerde liste çıkaran grup 'Yeni Bir Türkiye Yaratmanın Yolu ve SHP' başhklı bildiri hazırladı. 12 sayfalık bildiriönümüzdeki gün- lerde örgüte gönderilecek. lendirmesi yaptüar. Bu toplan- tıda görüşlerini ve hedeflerini anlatan bildiriler hazırlanması ve parti tabanına dağıtılması kararlaştırıldı. Bildirinin sunuş yazısında dünyanm değişen koşullan ve Türkiye'de 12 Eylül sonrası ya- şananlara kısaca değinilerek SHP'ye "çok önemli, erdemli ve tarinsel görevler" düştüğü vurgulanıyor ve şöyle deniyor: "Yeni bir kurultaya gider- ken, SHP'nin sonımlulukları- na sahip çıkması, etkinligini artnrması ve iktidara yönelmesi için neler yapüması gerektiği- oin tüm boyutlanyla tartısüma- olsun, SHP'lilerin kaçınümaz, vazgeçilmez ve yaşamsal göre- vi özelliği gösteriyor. Kunıltay sürecini, kuru bir seçim yanşı- mn ötesinde, partimizin sağhklı bir atılım yapması gerektiği bi- çiminde algdayan, Yenilikçi Sosyaldemokratlar olarak de- mokrasiye geciş ve cumhuriye- tin yeniden yapılanması konu- larındaki görüş ve önerilerimi- zi sunuyoruz. Bunu sosyalde- mokratlann birliği, örgütsel ya- pı ve yerel yönetimler konula- nndaki açıklamalanmız izkye- sı, parti içi konumu ne olursa cektir." Bildirinin önemli bir kısmı- m "12 Eylül 80 sonrasında oluşturulan ve ANAP yönetim- lerince sürdürülen siyasal reji- min gercek kimliğini" tanımla- ma oluşturuyor. Bu kimlik açıklık kazanmadıkça, yanlış değerlendirmeler yapılması ve siyasal tıkanmalarla karşılaşıl- masınm kaçmılmaz olduğu vurgulanıyor. 12 Eylül ve özel- likle ANAP yönetimlerinin Türkiye'nin ülke dışında de- mokratik görünmesi için yoğun çaba harcarken ülke içinde tam anlamıyla karanlık bir baskı yöntemi uyguladıkları örnek- lerle anlatıhyor ve şöyle deniyor: "Aradan 10 yıldan fazla bir süre geçmesine karşın 12 Eylül rejimi yalıuz ana öğeleriyle var- hğını sürdürraekle kalmıyor, giderek kunımlaşıyor, kabcı kı- lınmak isteniyor. Bu süreç en kısa zamanda sona erdirilmez- se açıktır ki toplumun geleceği hiç de aydınlık değildir. Cum- huriyetin temel kurumlarmın aşınması ve yok edilmesi, bun- lann \trini daha çok geri, bağ- naz ve ilkel yapıların alması olasılığı son Körfez savaşı sıra- tisi olmasını sağlayan ve Mart 1989'yerel seçimlerinde iktidar yapan, toplumun SHP'nin bu rejimi sona erdireceği beklen- tisiydi. Yerel yönetim seçimle- rinden hemen sonra, esasen iş- levsiz kılınan TBMM'nin terk edilmesi ve toplumsal muhale- fetin yükseltilerek hükümetin seçime zorlanması gerekirken, özal'm cumhurbaşkanlığına aday olmayacağı varsayımın- dan hareketle bu tarihsel ola- nak yitirümiş, toplumca o gün- lerde ve 1990'da gündeme ge- len "sine-i millet" konusunda, ikircikli, belirsiz ve sonuçsuz tanışmalara tanık olunmuş ve bu dunım kamuoyunda olum- suz karşılanmıştır. Yine geçen yılın sonlannda gündeme gelen DYP ile görüşmeler de bu giri- şim somut bir demokrasiye ge- çiş projesiyle tamamlanmadığı ve daha kapsamlı tutulmadığı için sonuçsuz kalmıştn-. Burada bir noktamn altı önemle çizilmelidir. Ülkemizde yaşanmakta olan siyasal belir- sizlik ve tek kişiye bağlı çözüm arayışlan, yeni dikta ya da dar- be heveslerini her an gündeme getirebilir. Dikta özlemlerinin kırılması ve özellikle yenilerin ortaya çıkmaması için toplu- mun tüm demokrat kesimleri dayanışma ve işbirliği içinde geleceğin demokratik yapısını oluşturmak görev ve sorumlu- luğuyla karşı karşıyadır. Bu saptama ve olgular bağ- lamında denilebilir ki SHP'nin etkinligini arttırmanın ve ikti- dara gelmesini sağlamamn te- melinde, rejim konusunda ke- sin bir hesaplaşma ve somut demokrasiye geçiş önermeleri geliştirme yatıyor. SHP rejim konusunda değerlendirme ek- sikliklerini hızla gidermek ve bu baskı, vurgun ve talan reji- miyle hesaplaşma yöntemleri- ni, toplumun desteğiyle bul- mak zonındadır. SHP ve top- lum için önemli olan, gelecek genel seçimlerde iktidar parti- sinin alacağı oyların azalması değil, seçim sonrasmın gerçek- ten bir demokrasiye geçişi sağ- layıp sağlamayacağıdır. öbür ülkelerin deneyimleri de faşizan diktatörlüklerden çıkışın sosyal demokrat partilerin öncülü- ğunde olabileceğini, ancak bu yaklaşımla, demokrasinin kah- cı bir biçimde kunımlaşabilece- ğini kanıtlamaktadır. SCRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle