Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8NİSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/3
Insanlar bir lokmayiyecek alabilmek için Habur çayını aşıp Çukurca-Uludereyoluna çıkıyor
Açlık,dağdaıı yola iııcliri\©rKeçilerle erkeklerin indiği dağdan aşağıya geliyor yüzlerce kadın ve çocuk.
Haİktan yardım toplanmış. Günlerdir açlık ve soğukla boğuşanlar durduruyof
kamyonlan. Bir anda çocuklar, kadmlar, erkekler kamyonlara hücum ediyor.
Görüntü dehşet verici. Kamyonlara çıkamayanlar, kasaya tırmananlara ellerindeki
sopalarla vuruyorlar. Sopayı yiyen 'Ah' bile demiyor.
CELAL BAŞLANGIÇ
ULUDERE — Yardım için gelen yastık-
lar üst üste Habur çayuıa diziliyor. Işin ba-
şında korucular var. Onlarca yastıktan bir
köprü oluşuyor çayda. Irakh Kürtler uçu-
rum gibi yamaçtan aşağıya indiriyor bir ke-
çi sürüsıinü. Keçiler suyun içindeki yastık-
lara basa basa İcarşı kıyıya geçip Uludere
-Çukurca yoluna çıkıyor. Sürü koruculara
tesüm. Karşılığında birkaç çuval yiyecek
aüyor Iraklı Kürtler. Sonra geldikleri gibi
Kayabidi'ne tınnanan dlk yamaca vuruyor-
lar sırüannda erzaklanyla.
Işıkveren gibi Kayadibi de ulaşımı güç
yerleşim birimlerinden. Araç yolu yok. Bu
nedenle büyük bölümü Türkiye toprakla-
nnda bekleşenlere kolay ulaşmıyor yardım.
Dağın arkasında soğuğun ve açlığın insan-
lan kırdığını anlatıyor Irak'tan gelenler.
Bir gün sonra patlıyor olay.
Keçilerle erkeklerin indiği dağdan aşağıya
geliyor yüzlerce kadın ve çocuk. Habur ça-
yını aşmak için baldırlanna kadar suya da-
üyorlar. Keçilerin üzerinden gectiği yastık-
lan korucular güneşe sermiş kunıtuyor. tn-
sanlar keçilerden daha güç geçiyorlar suyu.
Çayın üstünde Uludere-Çukurca yolu var.
Haİktan yardım toplanmış. Bunlann dağı-
tımı için doğru dürüst bir düzenleme yok.
Yardımı toplayanlar çıkmışlar yola "nere-
ye versek" diye bakınıyorlar. Günlerdir aç-
hk ve soğukla boğuşanlar durduruyor kam-
yonlan. Bir anda çocuklar, kadınlar, erkek-
ler kamyonlara hücum ediyor.
Görüntü dehşet verici.
Kasalara firhyor yüzlerce insan. Kamyo-
nun üzerindekiler saşkın. Kenara çekiüyor-
lar. öyle görüntüler oluşuyor ki zaman za-
man kamyonlann kasası insandan görün-
mez oluyor. Reçel kavanozlan, bisküvi ku-
tuları, makarna torbalan, süt kutulan ha-
vada uçuşuyor. Yalnız çocuklar değil, bü-
yükler, yaşlılar da bir yandan şekerleri, bis-
küvileri ceplerine doldumrken diğer elfcriy-
le de ağızlanna tıkıştırıyorlar. Süt kolisini
kapan içinden bir kutu çıkartıp içerken di-
ğer kutuyu da çocuğuna koşturuyor. Kam-
yonlara çıkamayanlar, kasaya tırmananlara
ellerindeki sopalarla vuruyorlar zaman za-
man. Sopayı yiyen "Ah" bile demiyor. El-
ler kutulara, torbalara, kolilere uzamyor.
Kamyona urmananlan püskürtmek için
bir kutu yere fırlatılıyor. Bir anlık şaşkın-
lık. Sonra yüzlefce insamn iki katı el uza-
myor kutuya. Büyük bir kapışma başlıyor.
Kutuyu kapan da yorgun, kapamayan da.
Yeniden kâmyonlara tırmanıyorlar.
Insanlarîn bir lokma yiyecek alabilmek
için verdikleri bu savaş, kamyon kasalarm-
da bir tek parça kalmaymcaya dek sürüyor.
Günlerdir yüruyen, dağda aç bekleyenler
bitkin bir halde çöküyorlar yolun kıyısına.
Yanlannda kapabildikleri yiyecek var. Yo-
lun üzerinde kınlrruş reçel kavanozlan, yere
dökülmüş makarnalar, kutulan patlayan
sütler kahyor. Yüzleri biraz gülüyor. Sırt-
larmı toplayabildikleri kolilere, torbalara
dayayıp oturuyorlar. Orta yaşlı bir Kürt,
cebinden bir lolipop çıkartıp jelatinini so-
yuyor. Gözleri ışıl ışıl.
Biraz dinlendikten sonra yeniden geldik-
leri dağın dik yamacına vuruyorlar. Çuval-
lan, kolileri, torbalan hiç de yük değilmiş
gibi bir solukta tırmanıyorlar. Üç asker de
yünlyor peşleri sıra. Onlann da eünde bir
zeytin tenekesi, iki helva kutusu var. Irak'-
tan gelenler kadar yiyecek sıkıntısı çekiyor
askerler bazı yerlerde. Zaman zaman ken-
dilerine gelen yiyecekleri paylaşıyorlar
Kürtlerle.
Kayadibi'ndeki, Işıkveren'deki Kürtlerin
durumu içler acısı. Ulaşun güçlüğü, dağı-
tımda görevlilerin beceriksizliği ve gereken
özeni göstermemeleri, yöre halkmm yardım
çabasını da olumlu bir sonuca ulaştumıyor.
Sıkıntının bir nedenl de bu bölgede bulu-
nanlann, Türkiye topraklanna girmiş ol-
ması. özellikle Işıkveren'deki beş bin kişi-
lik grup, iyice içeri girmiş. Dağda yüz bin
kişiyi aşkın Kürdun durduğu alandan ko-
pup aşağıya koşmuşlar. Asker araya girmiş
de büyük grubun aşağıya inmesini engelle-
miş. Su verilmemesine, yukanya doğru
göndermek için havaya ateş açümasına kar-
şm yerlerinden kıpırdamıyorlar. En büyük
korkulan Saddam. Asker dağlara doğru
göndermeye çahştıkça "Bizi Saddam'a
verecekler" çığhğıyla üzerlerınden uçan
mermilere karşın yerlerinden kıpırdamı-
yorlar.
Bu kaçış başka acıiann da yaşanmasına
yol acmış. Bahar Hacısaid eünde üç Irak
nüfus kâğıdıyla geliyor: "Bunlar çocukla-
nm. Kocamla beraber öçii dc dağın arka-
sında kaldı". Leyla Salih'in eünde on beş
- yirmi günlük bir çocuk var. "Ba ablam
Hayam'ın. Diğer çocuklannı anyordn,
dagdaki gnıpta kaldı" diyor, "Bu süt is-
ter. Benim de verecek süram yok". Gru-
bun yaşhlan, yedi yaşındaki Navşah Aziz
ile dokuz yaşındaki Salih tzzet'i getiriyor.
Ikisinin de tüm ailesi dağdaki gnıpta kal-
mış. Suzan Şemsettin "Dört çocugam da
oreda kaldı. Şimdi kim bakar onlara?" di-
ye yakınıyor. Melik Huseyin, "Benim de
üç çocugum dağda" derken memelerini
gösteriyor: "Hem de biri daha bir ayhk.
Son olarak üç gün önce emzirmiştiın".
Yakınmaları not alırken "parçalanmış
aileleri birtestirmek" için bir görevlinin gel-
diğini sanıyorlar. Asker araya girince aile-
lerinden ayrdanlar, uzun bir kuyruk ohış-
turuyor yakınlannın adlanm yazdırmak
için.
Yaşananlan görünce Körfez krizi çıktı-
ğından bu yana "Sıgınmacı akını bekliyo-
ruz. Her tttrifi önlemi aldık" diye sekiz ay-
dır şişinenlerin, hangi ulkenin yöneticileri
olduğunu merak ediyor insan.
"1988'dekiler gibi sıgınmak istiyoruz" di-
yen bir Irakh Kurde SHP Hakkâri Millet-
vekili Cumhur Keskin'in verdiği yanıt, bu-
günkü açlığı, yoksulluğu, ilgisizliği, düzen-
sizliği daha iyi açıklıyor olmalı:
— Onlara kozn kesmişlerdi, size de ke-
mikleri kaldı herhalde.
Önce zafer vardı
sonra ölüm
VEDAT YENERER
ZAKHO / ŞEYHAN / SERStNG —
"Bagdat'tan ekonomik yardım olarak roket
ve gazdan başka bir şe> gönderilmedi" di-
ye konuşuyor KDP ileri gelenlerinden Zak-
ho ve Duhok sorumlusu Dr. Kemal Kerkü-
ki. Irak ordusunun müttefık kuvvetlere ye-
nik düşmesinin ardından Kuzey Irak'ta baş-
layan Kürt hareketini bastırmak amacıyla
Saddam Hüseyin'in amca oğlu Ali Hasan
Mecit, emrindeki kuvvetlerle Kerkük'ü ge-
ri almaya çalışıyordu. Saddam'ın güçten
düşmesi, Kürtlerin denetimindeki şehir ve
kasabalara her gün bir yenisinin eklenme-
si, savaşçı Peşmergeler arasmda sevinçle
karşılanıyordu. Yakıt ve yiyecek sıkıntısı
unutuluyordu.
Tarih 13 mart
Tarih 13 Mart 1991'i gösterdiği gün kısa
süren sevinç yerini korkuya bıraktı. Sad-
dam'ın amcasırun oğlu iki uçak ve helikop-
terle Kerkük ve çevresine napalm ve fosfor
bombalan yağdırma emri verdi. Kerküklü
bir Türkmen olan Orhan Kenan Yusuf,
Saddam'ın savaş öncesi ve sonrası çok sa-
yıda Türkmen ve Kürdu hapsettiğıni ve Kürt
saldınlanndan sonra binlerce kişinin akıbe-
tinin belli olmadığını öne sürüyor. Kenan
Yusuf, "Saddam tarafından ayaklanacak-
lan ya da insanlan örgütleyecekleri gerek-
çesiyle bffinmeyen bir yere götöıiUealer ara-
sında benim öz ağabeytm ve akrabalanm
var" diye konuşuyor.
Irak askeri teslim oluyor
Basra'daki Şii hareketini bastıran Irak hü-
kümeti, tüm gücüyle Kuzey Irak'taki Kürt
hareketini bastırmaya yönelmişti. Yıllarca
savaşmaktan bitkin düşmüş Irak askeri ise
Peşmergenin ilk kurşunu karşısında teslim
olmayı kurtuluş göruyordu. Dağlık bölge-
de savaşmayı iyi bilen Peşmergeler kısa sü-
rede kargaşa ve Irak askerinin kararsızhğın-
dan da yararlanarak Kuzey Irak'ta büyuk
bir bölgeyi ele geçirdi.
Saddam'ın askeri olacağıma...
Kürtler tarafmdan esir alınan Irakh as-
kerlerden Hasim Ali Habit, Şelediz yakın-
lanndaki bir Peşmerge birliğinde yalnız ba-
şına dolaşıyordu. Haşim, kendisine çok iyi
davranıldığını belirtereM "Bir zarar görme-
^m^^^^^^^^^^^^^^m^- ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^m <Um
< bnradfl savaşın sonuna kadar kalaca-
w fll^^^^^^lPmH^AİI^^HİII^^Iİll^^^^^^^H^BmHIHİHHJHİIH ^
z<
^ddam'ın askeri olmaktansa Peşmer-
GEÇEN HAFTA tMADÎYE— Irak'm knzeyindeki Sersing'den getirilen Iraklı esirler daha geçen hafta çarşamba gunüne kadar &ni
n esiri olmayı tercih ederim" diyor.
sokaklarda halka teşhir ediliyorlardı. Kamjonlarla taşınan esirlerin nereye ve kim tarafından getiriidikleri belli olmasın diye
gözleri baglanıyordıı. Esirlerin akıbeti konosunda bilgi edinilemiyor.(Fotograf: Vedat Yenerer)
maktan başka çaresi kalmamışu. Peşmer-
genin korkulu rüyası "kimya", uçak ya da
helikopterden atılıyordu. Buna göre uçan
her şey her an korkunç kimyayı atabilirdi.
Saddam, uçaklan kaldırmakla savaşı psiko-
lojik olarak kazanmıştı. Artık kacma zama-
nıydı. Yıllarca Kürt halkına zulüm yapan,
Halepçe'de binlerce insanı kimyasal silahla
katleden bir insamn aym şeyleri tekrar yap-
maması için hiçbir sebep yoktu.
Uçaklann üslerinden havalanmasıyla gö-
çün başlanması bir oldu. Saddam, hasta-
nelerden yaralıları çıkartıp hastaneleri ya-
karak, sivillere napalm atıp önüne geleni öl-
dürerek kuzeye doğru geliyordu. Duhok'ta
görevli Dr. Ahmet Muhtar, askerlerin şeh-
geldire sokulduktan sonra roket atışı yapmayı
tercih eden Peşmergeler, Saddam'ın ağır si-
lahlan karşısında yenik duşmeye başladılar.
Siviller onlara göre biraz daha gerçekçi gö-
züküyorlardı. Peşmerge yenik düştuğü za-
man dağlara kaçıp kurtulabilirdi. Zaten
Saddam'la devamlı savaş halindeydiler.
Ama siviller her seferinde zararlı çıkıyor,
ölüyor, işkence göruyor ya da korkusundan
göç ediyordu. Yakıt sıkmtısı, göçu biraz da-
ha zorlaştınyordu.
Yaşasın peşmerge
Kürtlerin sevinci kısa
sürdü. Saddam
Hüseyin'in 'kimya'
atan uçaklan ve
kuzeye doğru
ilerleyen Iraklı
askerler karşısında
yüz binlerce kişi
Türkiye'ye
doğru yöneldi.
Saddam Hüseyin'in Peşmergelerin hızla
ilerlemeleri karşısında uçaklanm kaldır-
ri almasından kısa bir süre önce yaralılann
hastaneden kaçtığmı beürterek şöyle diyor:
Yiyecek yoksa kaybederiz
"Ağır yaralılar da Saddam'ın askerieri ta-
rafından hastane dışına çıkanldılar. Hasta-
ne ateşe verildi. Bunu psikolojik korku ya-
ratmak için yapblar. Yaralılann durumu
hakkında hiçbir bilgimiz yok. Kaçan »vfl-
ler ise panik içindeler."
Birkaç gün öncesine kadar yiyecek sıkın-
üsımn had safhada olduğunu söyleyen Dr.
Kemal Kerküki, "Eğer yiyecek yardımı gel-
mezse bir aya kadar savaşı kaybederiz" de-
mişti. Dedikleri biraz daha erken gerçekleş-
ti. Doğrusu Peşmergelerin kuru ekmek ve
hurmayla tüm kuzeyi ellerine geçirerek bir
süre tutmalan bile başan olarak görülüyor-
du.
Dağdan dağa telsiz yerine bağıran, uzun
namlulu toplan bırakıp düşmana 300 met-
Peşmergelerin çarpışmalar sırasında esir
aldıklan arasında bazı şehirlerin BAAS Par-
tili liderleri, emniyet müdürleri de bulunu-
yor. Bunlar zaman zaman dışarı çıkartüıp
dolaştınhyorlar. Halk büyük bir sevinç için-
de Peşmergeleri alkışhyor. "Yaşasın
Kürdistan" ya da "Yaşasın Peşmerge" slo-
ganları atıyor.
Türkiye yönüne giden yollar boyunca in-
san kalabalığının yanı sıra Irakh askerlerin
bıraknğınızun namlulu io^Iar, "buntara âir,
yüzlerce mermi, tahrip Qlnjü$,tanklar, kam^
yonlar, zirhlı araçlar kaİdmlmayı bekliyör^
Unu olanlar zaman zaman yol kenarların-
da yaktıklan ateşte ekmek yapıyorlar. Ço-
cuklar hiçbir şeyden habersiz yaylaya çık-
tıklanm sanıyor, tahrip olmuş araçlann üze-
rinde oynuyorlar.
Siittozuna hücum
Havalar gittikçe kötüleşiyor, yollar çamur
nedeniyle ağırlaşıyor, yağan yağmur "Sad-
damzedeleri" ıslatıyor, bitkin duşürüyordu.
Kamyonlann altına yatanlar, yorganlannı
çadır haline getirenler olağan görüntüleri
oluştumyordu. Açlık ve soğuk nedeniyle
hastalanmaya başlayan çocuklar katın ya
da eşeği olarılardan izin alınarak. taşımyor.
ölenler ise en kısa sürede toprağa veriliyor-
du.
Akşamüstleri bir yerden getirilen süttoz-
ları çocuklar tarafından yolda satılıyor, an-
cak yabancı dilde yazıh konservelerin ne ol-
duğunu bilen yoktu. Satış henüz yapılama-
mıştı. Gazeteciler ve beraberlerindeki silahlı
birkaç Peşmerge, kutulan fark edince bir
kalabaük toplandı. Elimizde kalan Irak Di-
narlarını sütlere yatırdık. Bol çocuklu aile-
lere, Peşmergelerin tercümesiyle çocuklan-
na içirmeleri için dağıttık.
Göç tüm hızıyla süruyor. Köyünden ay-
nlıp yollara koyulanlara yenileri ekleniyor.
Yüzbinlerle başlayan rakam milyonlara ula-
şıyor. Ramazan, bu Islam Ulkesinde hisse-
dilmiyor. Azrail, Irak topraklannda aç ve
sefîl insanlan kovahyor.
Yapı Kredi
Bireysel Bankacılık
Yapı Kredi Plaza'da.
Yapı Kredi'nin Bireysel Bankacılık faaliyetleri,
Yapı Kredi Plaza'da devam edecek.
Yeni adres, telefon, faks ve teleks numaralarımızı,
öncü hizmetlerimizden yararlanan
milyonlarca Yapı Kredi müşterisinin bilgisine sunuyoruz.
Yapı Kredi Plaza C Blok Büyükdere Caddesi Levent 80620 İstanbul
Santral:(1) 180 42 50 (40 hat)
Telecard Müşteri Hizmetleri: (1) 180 42 90 (10 hat)
Kredi Kartları Müşteri Hizmetleri: (1) 180 46 70 (10 hat)
Kredi Kartları Provizyon: (1) 179 10 65 (5 hat)
Kredi Kartları Üye İşyeri Birimi: (1) 180 20 47 (3 hat)
Faks: 164 33 34-169 05 91
Teleks: 27383 ybır tr
YAPI^KREDi
ÖĞRENCİ SEÇME SEVAVI DÜN YAPILDI. SONUÇLAR MAYISES İLK YARISINDA BELIİ OLACAK
ÖSYS için ilk hedef 105 puan
2.5 saat süren ve 738 bin 95 adayın katıldığı
ÖSS'de sözel ve sayısal 76'şar soru soruldu. O S S ' D E K U S K U L U S O R U L A R
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) — öğrenci Seçme Sınavı
(ÖSS) dün 73 ü merkezi Ue Os-
maniye, lskendemn, Tarsus,
Gebze, Gölcük ve Lefkoşa'da
yapıldı. Sınav sonuçları mayıs
ayının ilk yansında belli olacak
ve adayların adreslerine posta-
lanacak.
öğrenci Seçme Sınavı dün sa-
at 09.30'da başladı ve 2.5 saat
sürdü. Sınavda 738 bin 955 aday
yanştı. Adaylara sayısal ve sözel
testlerde 76'şar soru yöneltildi.
81 bin 785 kişi, sınav yapılan 2
bin 727 bina ve 36 bin 907 sa-
londa görev yaptı. Sınava 92
görme özürlü, 16 işitme özürlü,
84 de diğer özür gruplanndan
olmak üzere 192 özürlü aday
katıldı.
Yurt genelinde ve Lefkoşa'da
olaysız geçtiği bildirilen sınavda
105 puanın üzerinde alan ögren-
ciler ikınci basamak sınavına
girmeye hak kazanacaklar.
ÖSS sonucu, ikinci basamak
sınavına katılabilecek adaylann
seçiminden ayn olarak iki yılhk
meslek yuksekokullan, iki yılhk
teknik ve mesleki eğitim prog-
ramları ile dört yılhk açıköğre-
tim programlanna merkezi yer-
leştirme ve özel yetenek sınavıy-
la öğrenci alan yükseköğretim
programlanna önkayıt için kul-
lamlacak.
öğrenci Seçme ve Yerleştirme
Smavı (ÖSYS) ise 16 haziran pa-
zar günü 47 il merkezi ve Lef-
koşa'da yapılacak. Sınava birinci
basamak sınavını kazananlann
yanı sıra geçen yıllarda birinci
basamağı kazanıp bu yıl sadece
ikinci basamak için başvuran
137 bin 664 aday katılacak.
ÖSYS'de adaylara fen bilimleri,
matematik, Türkçe, sosyal bi-
ümler ve yabancı dil testlerinden
oluşan bir soru kitapçığı verile-
cek. Adaylar bu testlerden ter-
cih ettikleri yükseköğretim
programlanyla ilgüi olanlan ya-
nıtlayacaklar.
ÖSS sonuçlannın önümüzde-
ki ay açıklanması ve adaylara
sonuçlann ay sonuna kadar
gönderilmesi bekleniyor. ÖYS
sonuçları ise ağustos ayının ilk
yansında belli olacak.
Eğitim Servisi — özel Yıldız Dersanesi Koor-
dinatörü Niyazi Şimşek başkanlığındaki uzman
öğretmenlerin yaptığı değerlendirmeye göre bu
yılki öğrenci seçme sınavmda fızik sorulanndan
ikisinde, bilgi eksikliği bulunduğu, birinde, doğru
yanıtın yanlış secenekte belirtildiği, sosyal bilgi-
ler sorulannda birinin müfredatta yer almayan
bir konudan seçildiği, birinin de iki dogru yanı-
ta sahip olduğu belirlendi. Yapılan değerlendir-
me sonucu matematik, biyoloji ve sosyal bilgi-
ler sorulanru önceki yülardaki ÖSS sorulanndan
farklı, daha çok öğrenci yerleştirme sınavına
(ÖYS) yönelik olduğu bildirüdi.
Sınav sorulannın değerlendirmesi şöyle:
Fizik: 1- A kitapçığı 35, B kitapçığı 49. soru-
da çubuk ağırüksız düşünülerek çözülmuştür.
Ancak çubuğun ağırhksız olduğu verilmemiştir.
Ağırbksız olduğunun kesinlikle verilmesi gerekir-
di.
2. A kitapçığı 43, B kitapçığı 39. soruda veri-
len şekilde, sürtünme kuvvetlerini sabit vermiş-
tir. MT eğik düzlemi yatay konuma getirilince
sürtünme kuvveti artacağmdan cisim N-P ara-
sında durabilir. MT düzlemi yatay konuma ge-
h'nce sürtUnmenin değişmediğimn belirtilmesi ge-
rekirdi.
3. A kitapçığında 34. B kitapçığında 48. soru-
da doğru yanıt E olması gerekır.
Sosyal Bilgilen 1. soruların geçmiş yıllara gö-
re daha zor olduğu görülmüştür.
2. Sorulann müfredata uygunluğuna ve konu-
lara dağıhmındaki orana özen gösterilmemiştir.
(örneğin, Osmanlı tarihine hem az yer verilmiş
hem de lise son sınıf öğrencilerinin henüz işleye-
medikleri konulardan soru sorulmuştur.)
3. A kitapçığı 40. sonınun müfredatta yer al-
mayan bir konudan seçildiği, çok aynntıh aka-
demik bilgi isteyen bir soru olduğu görülmüştür.
4. A kitapçığı 46. soruda doğru yanıt A seçe-
neği ohnasına rağmen E seçeneği de yanlış ka-
bul edilmez.
Matematik: Alışılmış ÖSS soru türlerinin dı-
şmda, ÖYS'ye yatkın sorular çoğunluktadu-. Bu
durum, önceki yıllann ÖSS sorulanm ölçü ala-
rak hazırlanan öğrenciler için bir sürpriz olmuş-
tur.
Biyoloji: Sorulann, alışılmış ÖSS tipi yorum
isteyen sorulann dışında ve banlaruun daha çok
bilgiyi gerektiren ÖYS kapsamına girebilecek tür-
den olduğu görülmüştür.
Turkçe: Turkçe soruları, her yılki gibi amaç-
larına uygun, hedefe iyi belirlenmiş, net, hiçbir
kargaşahğa yer vermeyecek kadar açık hazırlan-
mıştır. Ayrıca sorulann konulara göre dağılımı
uygundur.