19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8NİSAN1991 . EKONOMİ CUMHURİYET/13 Devtahıl ihracatı • MOSKOVA (AA) — TMO Genel Mudürü Ahmet özgüneş, Türkiye'nin, SSCB'ye buğday, un, arpa ve makarna ihraç etmesine ilişkin olarak dün imzalanan 218 milyon dolarlık anlaşmanın, TUrk ihracat tarihinin en önemli sözleşmelerinden bin olduğunu söyledi. Anlaşma çerçevesinde, TMO, kasım ayı sonuna kadar SSCB'nin Exporthleb şirketine 1 milyon 80 bin ton buğday, 300 bin ton arpa, 352 bin ton buğday unu ve 20 bin ton makarna ihraç edecek. İlk yatımrı ortakhgı • ANKARA (ANKA) — Yatınmcüar için yeni bir yatınm olanağı olarak nitelendirilen Türkiye'nin ilk yatınm ortakhğı şirketi Vakıf Menkul Kıymetler Yatınm Ortakhğı AŞ'ye halka açılma izni verildi. Sennayesi 5 milyar lira olan Vakıf Menkul Kıymetler Yatınm Ortaklığı'nın sennayesinin 4.5 milyar liralık bölumunun her bir hissesi Vakıflar Bankası şubelerinde bin liradan satışa çıkanlacak. Edinilen bilgilere göre ortakhğın portföyunün yüzde 70-80'ini hisse senetleri, yüzde 10-15'ini devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortakhğı senedi, yüzde 5-lffunu özel sektör tahvili, yılzde 5-10'unu da yabancı menkul kıymetlerin oluşturması öngörülüyor. Belediyeye bir tırpandaha • ANKARA (ANKA) — Bayındırlık ve îskân Bakanlığı'nın çeşitli harcamalar için akaryakıt tüketim fonunda biriken belediye gelirlennden yapabileceği kesinti binde 5'ten yüzde 2'ye yükseltildi. Bayındırlık ve Îskân Bakanlığı'nın söz konusu kesinti üst sınırıru yuzde 2'ye çıkaran yönetmelik değişikliği Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre bakanhğın belediye hizmetlerine ait denetim ve eğitim giderleri Ue bu hizmetler için gerekli kırtasiye ve demirbaş alımları akaryakıt tüketim vergisi hasılatından belediyelere aynlan paydan karşılanacak. Impexbank'a devlet de gîrdiHazine Müsteşarhğı, bir aydır patronluk savaşının sürdüğü Impexbank'ın Yönetim Kurulu'na İstanbul Defterdar Yardımcısı Musa Pişkin'i soktu. Bankaya aynca yeni bir genel müdür atandı. Bankalar Kanunu'nun 64. maddesi uyannca hareket eden Hazine, Impexbank'ın içinde bulunduğu mali zaaf nedeniyle bankaya "el attı". Ekonomi Servisi — Impex- bank'ta bir aydır süren patron- luk savaşına Hazine de kanştı. Para dergisinde yer alan bir ha- bere göre Hazine Müsteşarhğı bankanın yönetim kuruluna îs- tanbul Defterdar Yardımcısı Musa Pişkin'i soktu, avukat Sa- dık Okay da bankaya genel mü- dur olarak atandı. Hasan ve Mehmet Reşat Karamehmet kardeşlerle Eliyeşil ailesinin Asl Nadir'den satın aldığı bankada, 28 martta yapılan genel kurul sonucu Mehmet Can Eliyeşil yönetim kurulu başkam olmuş, ardından, banka yönetimindeki çoğunluğu yitiren Karamehmet kardeşler görevlerinden aynl- mışlardı. Para dergisinde yer alan habere göre Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı, Bankalar Kanunu'nun 64. maddesinin 2. fıkrasına dayanarak bankada bir aydır patronluk savaşının yarattığı zaafı gidermek için Impexbank'a "el attı". Bankalar Kanunu'nun 64. maddesine göre denetlemeler sonucunda maü bünyesinin cid- di bir şekilde zayıfladığı belirle- nen bir bankadan, ilgili bakan- lık, sermaye arttınmı, kâr dağı- ülmaması, şube kapatüması, iş- tiraklerin elden çıkartıhnası gi- bi taleplerde bulunabiliyor. Banka yönetim kurulu bakanh- ğın bu taleplerini uygulamazsa aynı maddenin 2. fıkrası işleti- lebiliyor. Buna göre ilgili bakan, söz konusu bankanın yönetim kurulu üyelerinden bir kısmını veya tamamını görevden alarak yeni üye atayabiliyor. Para dergisinin haberine gö- re banka yeminh' murakıplan banka üzerinde yaptıklan de- netlemelerde bankanın mali bünyesinin ciddi bir şekilde za- yıfladığını rapor etmişlerdi. Devlet Bakanlığı da banka yö- netiminden sennayenin arttınl- masını, tahsilinde tehlike görü- len alacaklar için karşıhk ayrıl- masını, personelde tasarrufa gi- dilmesini, mali bünyeyi güçlen- Benzine dolar zammıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Pet- rol ürilnlerine zam yapıldı. "Türk Lirası- nın dolar karşısında değer kaybetmesi" ge- rekçe gösterilen zam ile bezin, süper ben- zin ve likit petrol gazının rafine çıkış fiyatı yuzde 10, gazyağı ve motorinin fiyatı da yüzde 5 oramnda arttırıldı. Istanbul'da su- per benrin 2686, benzin 2402 lira oldu. Bu arada akaryakıt ve tupgaz dağıtım fır- malannm, yeni rafıneri çıkış fiyatlan üze- rinden ürün pompa fiyatlarını il il belirle- yip en geç bu sabaha kadar açıklamaları bekleniyor. Tüpraş Genel Müdürü Mehmet Savran, zammın gerekçesini açıklarken, Körfez sa- vaşıyla birlikte ABD Dolan'ndaki değer ar- tışına dikkat çekerek "Gerek dolann deger kazanması gerekse petrolden alınan fonla- rın artması, ürün fiyatlanndaki deger artı- şını alıp götürmıiştür" dedi. Tüpraş'ın Körfez krizinin başmdan beri izlediği tutarlı politikasıyla petrol fiyatla- nndaki artışlan, rafineri çıkış fiyatlanna ay- nen yansıtmadığını aalatan Mehmet Sav- ran, açıklamasında şunlan kaydetti: ürûnlef S Benzin N Benzin Gazyağı Motonn Kal Yakıtı Fuel-Oil (5) Fuel-Oil (6) Mcara Esfcl 2392 2139 1934 1799 970 893 707 Özel Kal. yakıtı 1130 Yeai 2686 2402 2053 1911 980 894 698 bta Eskl 2449 2184 1951 1815 974 930 761 1155— abul Teai 2689 2401 2046 1904 990 940 761 — İzmir EsU 2418 2158 1927 1788 959 915 746 — Yeni 2658 2375 2024 1879 976 925 748 "Kriz döneminde, yüzde 100*0 aşan fiyat- lara ragmen eski stok maliyetleri dikkate ah- narak Turkiye'deki üriın flyatları aynı oran- da artünlmamıştır. Bu donemde aynca yur- dumuzda hiçbir urünun sıkıntışı yaşanmaz- ken ekim 1990'dan ib'baren petrol üriinle- rinde herhangi bir ardş olmamışür. Kriz ba- şmdan bu yana Tüpraş'ın rafineri çıkış fi- yatları LPG'de yüzde 48.6. benzinlerde ve motorinde yuzde 413, fuel-oil'de yuzde 19.8 olmuştur. Ancak Turkive, petrolunun yuz- de 85'ini dolar odeyerek ithal elmektedir. Diğer bir deyişle dolarla alıp TL Ue satmak- tadır. Topladığı TL'vi dolara çevjrerek pet- rol ithal edebilmektedir. Bu bakımdan TL'nin dolar karsısındaki degeri önem arz etmektedir." ' Öte yandan akaryakıt ürünlerine en son 1 Ekim 1990 tarihinde yüzde 4.2 ile yuzde 15.4 arasında değişen oranlarda zam yapıl- mış, ardmdan 14 Ekim 1990'da süper ben- zin ve benzin fiyatlan yüzde 10, motorin fi- yatı da yüzde 7 oramnda düşürülmüştu. Tüpgaz fiyatlan da en son 18 Şubat 1991 tarihinde yüzde 3-12.5 arasında değişen oranlarda artmıştı. dirici önlemler ahnmasını iste- mişti. Banka yönetim kurulu- nun bu talimat doğrultusunda önlemler alarak Hazine'ye ra- por vermesi de gerekli gö- rülmüştu. Ancak son genel kurulda da bankanın yönetim sorunu tam olarak çözülemediği ve kargaşa- nın sürdüğü görulünce, banka- mn yönetim kuruluna "resmi" bir üye atanması kararlaştınldı. Hazine, yönetime İstanbul Def- terdar Yardımcısı Musa Pişkin'i atadı. Aynca avukat Sadık Okay da lmpexbank'ın yeni ge- nel mudürü oldu. Okay, Tica- ret Mahkemesi'nde yemin ede- rek görevine başladı. Impexbank'ta hisselerini Mustafa Kemal Derinkök'e sat- mak isteyen Eliyeşil ailesiyle, banka yönetimini ellerinde bu- lundurmak isteyen Karamehmet kardeşler arasında çıkan anlaş- mazhk, 28 martta yapılan genel kurulda, bankanın yüzde 4.5 hissesine tedbir konulması nede- niyle, yönetimde çoğunluğun Eliyeşillere devriyle son bulmuş- tu. Bu olaydan sonra Hasan ve Mehmet Reşat Karamehmet bankadaki görevlerinden aynl- mışlardı. Onlarla birhkte ikinci duzeydeki diğer yöneticiler de istifa etmişti. Hazine'nin banka yönetimine fiilen girmesiyle Impexbank'ın kısa ve olaylı tarihinde yeni bir dönem başlamış oldu. Bu ara- da Karamehmet kardeşlerin de bankadaki hisselerini sattığı yo- lunda çıkan bir söylenti de he- nuz kesinlik kazanmadı. Metaş sonunda sermaye artürdı Alacaklı bankalar, sermayesini 450 milyara çıkaran Metaş'a alacaklan oramnda ortak olacak IZMtR (Cnmhuriyet Ege Bürosu)— Finansman darboğazı nedeniyle Nisan 1990'dan bu yana üretim yapamayan Metaş'ta önceki gün yapılan Genel Ku- rul'da sennayenin 75 milyar liradan ta- van 450 milyar liraya çıkartılması karar- laştınldı. Bu arada alacaklı bankaların sermaye arttınmı sırasında alacaklan oramnda Metaş'a ortak olmaları da ka- rara bağlandı. Metaş'ın dün sabah fabrika binasın- da yapılan Genel Kurul'u heyecanh bir bekleyişe başladı. Sermaye arttınmı için gerekli dörtte üçlük çoğunluğun sağla- mp sağlanmaması Metaş yetkililerini hu- zursuz etmişti. Ancak yapılan inceleme- de sermayenin yüzde 76.62'sinin Genel Kurul'da temsil edildiği ortaya çıktı. Ge- nel Kurul'a sunulan çalışma raporunda üretimin neden durduğu uzun uzun an- latılarak "Sennayemizin zamanında ve yeterince artûnlma imkanının buluna- maması sonucu, banka kredileriyle ça- lışma zorunluluğunda kalınması, yıllar- dan beri süregelen yüksek faiz politika- sı, demir çelik fiyatlannın enflasyonla orantılı şekilde artmaması, dolavısıyla satışlardan beklenen kaynağın elde edi- tememesi ve diger olumsuz ekonomik koşullar nedeniyle özkaynak-dışkaynak oranının aleyhte bir seyir takip etmesi, buna ilaveten bankalann kredi limitle- rimizi darallmalan, vadesi gelen kredile- rimizi >enilememeleri. şirketimizi tam bir darboğaza sokmuştu. Sonuçta uretimi durdurmak mecburiyetinde kaldık" denildı. Genel Kurul'da ortaklann sorularmı yanıtlayan Yönetim Kurulu Başkam Ha- luk Özsarahan Metaş'ın zor duruma düşmesinin "yönetimden" değil "tmmtty- le sektörel konjonktürden" olduğunu söyledi. Alacakh bankalann alacaklan oramnda Metaş'a ortak olacaklarını bil- diren özsaruhan "Fabrika zor durum- dayken neden hisselerinizi elden çıkart- tınız" sorusuna da şu karşıhğı verdi: "35 yü önce Metaş 1 milyon lira ser- maye ile kuruldugunda bizim Ege Yatı- nm olarak hisse oranımız yüzde 60'lardaydı. Ancak sayısız kere sermaye arttınmı yapıldı. Bu sermaye artışlanna biz tam olarak kaülamadık. 35 milyara çıkügında yuzde 20'lere düşmüştuk. 75 milyar liraya çıkanldıgında da yüzde 151ere duştük. Yoksa kesinlikle hissele- rimizi el altından satmış degiliz. Şimdi de sermaye arttınlıyor ve bizim hissele- rimiz yüzde 3'e düşecek." "Sornnun çözümünde neden işçiler bep ön plandaydı? Siz neredeydiniz?" yolundaki bir soruya da özsaruhan "Biz bep işçi arkadaşlanınıztn haklannı savu- nageldik. tşçi arkadaşlanmız harekete geçtiginde biz de Ankara'da devlet yet- kilikriyle soruna çözum yohı anyorduk" yanıtmı verdi. Metaş Genel MUdüru Aydın Telseren de fabrikanm akım çalışmalannın sür- düğünü ve 24 nisan gunü ilk haddeha- nenın üretime geçeceğini söyledi. Sennayenin tavanının 450 milyar lira- ya çıkanldığı Genel Kurul'da kararlar oy birliği ile almırken Yönetim Kurulu'na Haluk Özsaruhan, Enis Özsaruhan, Şa- hap Kocatopçu, Tahir Türetken, Göral Okta, Arif Onat, Gürcan Heper seçildi. 240 milyar lira alacağı bulunan banka- lardan 5'i yapılan sermaye arttınmı çer- çevesinde alacaklan oramnda ortak ola- caklar ve Kamu Ortakhğı tdaresi de 100 milyar lira işletme sermayesi sağlayacak. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY Bürokratlar Çıkmazı Sergiliyor ve Uyarıyor En yüksek mevkide bulunanlarla bazı patavracı politikacı- lar ve bunların aletı olan bazı basın mensuplan Türkiye hal- kını fena halde işletmişler şu son bir yılda. Döviz rezervleri- mizin rekor kırdığı, Türkıye'nin son 40 yılın en parlak ekono- mik performansını elde ettiği, yeni bir bolluk döneminın baş- ladığı büyük tantanayla ılan edılırken aslında büyük bir finans- man çıkmazının içine gırıldiğı örtbas edılmiş. Türk ınsanı fe- na halde yanıttılmış. Şimdı bunun şaşkınlığını yaşıyor insan- larımız, "geçen yıl durumumuz madem bu kadar iyi idi, bu yıl ne oldu" sorusunu soruyor. Türk insanının yanıltılmasında başrolü oynayan bazı poli- tikacılar şimdi bütün olumsuzlukları Körfez krizine bağlaya- rak insanlarımızı bir kez daha yanıltmaya çalışırken gerçek durumu ortaya koyan ve çok ciddi önlemler alınması gerek- tiğini vurgulayan, alarm zillerini çalan bürokratlar da var. Mülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi ile İstanbul Mülkiyeli- ler Vakfı tarafından düzenlenen "Merkez Bankası Bilanço- lannın İrdelenmesi" konulu sempozyurn sırasında yapılan ba- zı konuşmalar bu açıdan çok ılgınçtı. Örneğın Merkez Ban- kası Başkan Yardıması Ercan Kumcu, benim tuttuğum not- lara göre şunlan söyledi: "1990 konjonktüründe Hazine'nin finansmanına fazla ka- fa yormadan asli fonksıyonlannı yapabildi Merkez Bankası. Ancak bu, kamu açıklan kapandığı, kamu kesimi borçlanma gereği azaldığı için olmadı. Tersine kamu açığı daha da bü- yüdü, ama Türkiye geçen yıl çok ciddi boyutlarda dışarıdan borçlanma olanağı buidu. Hazine açığı bu sayede problem olmadı ve Merkez Bankası Batılı bir Merkez Bankası gibi ça- lışabildi. Türkiye'nin kısa vadeli dış borcu geçen yıl 3 milyar dolann üzerinde artarak 9 milyar dolara çıktı. Körfez krizi ol- masaydı da Türkiye'nin kredı limitleri dolacaktı, aşın büyû- me hevesi yüzünden bu sorunlar çıkacaktı." Ercan Kumcu, bundan sonra ne olacağı yolundaki bir so- ruyu yanıtlarken de şunları söyledi: "Dengeleri yenıden kurmak için ciddi bir programla kamu finansmanını düzene koymak gerekiyor. Kamu maliyesinde birliği sağlamak, bütçe dışı fonlan disipline almak, KİT'lerin finansman açığını kapatmak, kamu gelırlerinı arttıracak ön- lemleri almak şart. Siyasilerimiz bu sorunlan ciddiye alıp çok ciddi bir kamu finansman programı açıklayabilseler hadise bir anda değişebılır, istikrar ortamı hemen gelebilir. Ancak bu yapılmadığı için öyle noktalara geliyoruz ki bir süre son- ra kamuoyu böyle bir açıklamayı bile yeterli görmeyebilir. Po- litikacılar ekonomiyı yenıden canlandırma kararı alırlarsa ne olur? Bugunkü problemler beşe katlanır." Geçen yıldan beri ıç borçlanmanın sınırları konusunda cid- di uyanlar yapan Hazine Müsteşar Yardımcısı Mahfi Eğilmez de Hazine'nin şu an için daha fazla borçlanabilme olanağı- na kavuşmasının aslında biraz zaman kazanmaktan başka bir anlam taşımayacağını, kamu gelirlerinı arttıracak vergı ön- lemleri alınmadığı surece bunalımın er geç gündeme gele- ceğıni belirttı. Tıpkı Sayın Kumcu gibi Sayın Eğilmez de bu- gün yaşanan finansman çıkmazının Körfez krizine bağlana- mayacağına. hatta kriz nedeniyle sağlanan hibelerin duru- mu bir ölçüde kurtardığına inanıyor. Bu ikı değerii bürokratın ortaya koydukları tablo bizim uzun- ca süreden beri yapmaya çalıştığımız uyarıların pek yersiz olmadığını gösterirken şu noktaların altını bir kez daha çiz- mek gerekiyor: • Türkiye çok cıddı bir finansman darboğazına girmiştir. 1-2 milyar dolann erken gelmesi bu gerçeği değıştiremez. • Çözüm, vergı düzenlemelerini de kapsayan cıddı bir ka- mu finansman programından geçmektedır Bunun ertelen- mesi, sorunu daha da içinden çıkılmaz hale sokacaktır. • Bu durumda politik motiflerle ekonomi canlandırılmaya çalışılırsa hiperenflasyon tehlikesi ve yeni dengesizlikler gündeme gelebilecektir. AIJRKEN DE, KULLANBRKEN DE ÇOK EKONOMİK... Bu Keyfî Yaşamak Çok Kolay.., Renault'dan yaşanacak bir otomobil... Spring... Spring,hayatı yaşanmaya değer kılan tüm mutluluklannızı paylaşacak,dost canlısı bir otomobil... Üstelik Spring,altrken de, kullanırken de çok ekonomik... * %20 KDV ( 5 105 667.- TL.) ve nakliye hariçtır. Spring'in iç mekanı geniş, ferah... Konforu eksiksiz...Güvenliği tam... Dış görünümü estetik...Bu mükemmel özelliklerine karşın, Spring alırken çok ekonomik... Spring'in yakıt tüketimi çok düşük..'. Bakımı kolay ..Gövdesi sağlam, daya- nıklı... Bu özellikleriyle Spring, kullanırken daha da ekonomik... Ve. Spring .Türkiye'nin en güçlü satış sonrası teşkilatmın servis ve yedek parça güvencesine de sahip. Renault yetkili satıcılarına gelin, Spring'i yakından tanıyın... Alırken de, kullanırken de ekonomiyi sürekli yaşayın. RENAULT "Yaşanacak Otomobiller"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle