Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8NİSAN1991 •» *
KENT3AŞAM CUMHURİYET/19
TELEFONLAR
IR MEKTUP
Sanyer-Taksim değişikliği
• Sanyer'den başlayıp Taksim'e kadar olan otobüs
hatlarında yapılan son değişiklik yetkililerin göremediği
sorunlar yaratıyor. Hesap nasıl yapıldı bilmem ama, bu indi
bindilerle işine gıtmek isteyen yolcular zaman kaybederken,
otobüsler de belirlenen parklarda bekliyorlar. Bunun yanı
sıra ara durak yolcuları duşunülmemiş. Bu türlü çözümler
yerine vatandaşın daha kolay ulaşıtn yapması sağlanmalıdır.
ALAADDİN ATAY
KlSA KISA
'Aile Okulu'nu bitiren 24 yetişkin sertifîka aldı
• tstanbul-Bodrum arasında yapılacak Jet Ski Maratonu
dün Ataköy Marina'dan verilen start ile başladı. Cenk
Sezgin ve Arif Yılmaz'ın kullandıkları jetski deniz
raotorlannın 45 saatte Bodrum'a gideceği belirtildi.
• SHP Istanbul tl Kültür ve Eğitim Komisyonu'nca
düzenlenen hanelde, "Kentleşme ve Çevre" ele alındı. Cemal
Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen panelin açış
konuşmasını yapan Komisyon Başkanı Prof. Dr. Tolga
Yarman, amaçlannın kentleşme ve çevre konusundan
sorumlu belediyelere yol göstermek olduğunu belirtti.
• tstanbul'un ilk büyük içme suyu kaynağı Terkos Gölü'ne
su aktaracak Kuzey Istıranca regülatörlerinin yapımına
başlanıyor. Geçen yıl kuruma noktasına gelen Terkos'u
kuraklık durumunda destekleyecek ve yılda 110 milyon
metreküp su sağlayacak regülatörlerin temelini SHP Genel
Başkanı Erdal fnönü atacak. 1992 yılına kadar iki aşamada
gerçekleştirilecek proje toplam 147 milyar liraya mal olacak.
tstanbul Haber Servisi — "Aile
OkulıT'nu başarıyla bitiren 24 yetişkin
öğrenci sertifikalarını aldı.
Mannara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Derneği ve Milli Eğitim Müdürlüğü
işbirliğiyle Fenerbahçe Nurettin Teksan
Ukokulu'nda gerçekleştirilen eğitim
prograrnı çerçevesinde katılımcılara,
değişen toplum koşullarında anne-baba
ve çocuklar olarak farklı kuşaklan
oluşturduklan ve sadece annelik-
babalık duygularının, bilgilenmeye
yeterli olmadığı altı haftakk derslerle
anlatıldı. Aile Okulu
derslerine katılanlar, Marmara
Üniversitesi Rektörü Orhan Oğuz ve
îstanbul Milli Eğitim Müdürü Turgut
Akan'ın katıldığı törenle sertifikalannı
aldılar. Dr. Günseli Malkoç, Dr. Leyla
Bilici, uzman danışman psikolog Nur
Kavuncu, uzman pedagog Ümran
Korkmazlar, psikolog Meliha Çelenk,
psikolog Emre Konuk ve gazetemiz
yazan Dr. Erdal Atabek'ten oluşan
eğitici kadronun Aile Okulu programı,
27 nisan-2 haziran tarihleri arasında,
Göztepe tlhami Ahmed Örnekal
İlkokulu'nda devam edecek.
(Fotograf: Sabahattin Bostancıoğlu)
• Polis Imdat: 055
• tttaiye: 000
• Jandanna: 056
• Zabrta Mûdifttftü: 527 57 00
• Muaridtlar MMifiNi:
172 13 73 -74-75 ve 088
• İSKf anza: 068
• SAİUK:
Nuır »cil: 077
Safiık MMirlâtfi: 511 89 18
Cenahşafa Tıp: 588 48 00
Çaşa T*: 525 92 3C
Uanura Tıp: 340 C1 00
Hayferpafa N H W M : 345 46 B0
V& Ettat: 131 22 09
Taksfe kkyartn: 152 43 00
SSK SaMtyı: 588 44 00
SSK Okaerfanı: 132 30 00
SSK Gfcttft: 358 67 60
• TIUfİK:
Tnflk Sufef Md.: 176 24 14 (Ist).
356 04 85-86 (Kadıköy)
Ulft Tnflk: 377 22 07 (E-5),
356 04 86 (Şehinçı).
314 36 (B.Çekmece)
• TNY:
tçHarttar. 573 13 31,
0 * Hattar. 574 23 00 (25 hat),
SMtnl: 574 73 00.
RtzemsyM: 574 82 00 (45hat)
• DDT:
Shtecl Dvnfm: 527 00 50.
K.Pı» Damtaa: 336 20 63
H.Pa*a Saırtral 348 80 20
HABERLERIN DEVAMI
Kürt sığınmacılara Irak'ta çadırkent(Baftarafı 1. Sayfada)
; Uçaklann bu uçuşu sırasında
Irak sınınnı beş mil kadar geç-
tikleri belirtildi.
Yardım harekâtıyla ilgili bil-
gi veren Incirlik Üssü'nde görev-
li Albay Donald Kirchoffer,
"Irak tarafından göçe zorlanan
çoğunluğu kadın ve çocuklar-
dan oluşan masum insanlara
yardımın sürdürülecegini" be-
lirtti.
Görevlilerden alman bilgiye
OLAYLAREN
ARDENDAKI
GERÇEK(Baştarafı 1. Sayfada)
ın yedi milyar dolarhk borcunu
silen Başkan Bush bize neler de
neler bağışlamazdı!.. Ah, bir sa-
vaş çıkaydu gökteki talih yıldı-
zı bize gülecektU biz cengâver
millettik, banş isteyenler Sad-
damcıydı; aktif politikamız sa-
vasla sonucunu alocak, yüzii-
müz gülecekti.
Ama, ah kör şeytan, ne ol-
duysa oldu, işler tersine döndü.
Ana muhalefeti, hükümeti,
dışişlerini, genelkurmayı, parla-
mentoyu aşan günlük şovlarla
yürütülen kriz politikasıyla bu-
gün vardığımız yerde, alkışlar
birdenbıre kesildi. Futbol ma-
çında, önce takımım alkıslayan,
golü yiyince öfke ve tepki gös-
terilerine başlayan seyircilere mi
dönüşeceğiz?
Peki, öfkemizi nereden ve
kimden çıkaracağız?
Uluslararası ortamda "reel
poütik" dedikleri marifet, gös-
terişsiz ve de acımasızdır.
Bugün neredeyse Körfez sava-
şımn faturası Türkiye'ye çıkarı-
lacak; dün bizi alkışlayan, sırtı-
mızı sıvazlayan, pohpohlayan
Batı, bugün kendi çıkarlarına
göre tavnnı ortaya koymakta bir
an bile duraksamadı.
Bizde ise bir öfke, bir öfke:
Batı dediğimiz zaten tek dişi
kalmış bir canavar' değil miy-
miş? Güneydoğu sınınmıza 1
milyon Kürt yığılmış, başta
Amerika ve de Avrupa kimse,
parmağım kımıldatmıyormuş;
üstetik televizyonlarda ve basın-
da Türkiye eleştiriliyormus. Kah-
pe felek'... Zaten Türk'ün
Türk'ten gayn dostu olur mu!..
Körfez krizinde ambcrgodan
başlayarak üstümüze yüklenen
ağır faturaya, bir de Irak Kürt-
lerinin Türkiye'ye sürülmesiyle
ödenecek bedel mi binecek?
Güneydoğu sınırlarımızda ya-
şanan insanhk dramıyla burku-
lan yürekler, Batı dünyasına
karşı öfkeyle şişiyor.
Baştan sona "Yanüşlıklar Ko-
medyası"nın son perdesi indi
mi?
Dileriz ki bu son perdedir.
Ancak sorumsuzca atılan
adımlar ve hesapsızca söylenen
sözler, ileride Türkiye'nin dış
politikasına ayak bağı olmaya
şimdiden aday görünüyoriar.
•
Yaşanan olay, paha biçilmez
derslerle doludur, inşallah bun-
dan sonrasında akhmızı başımı-
za toparlayabiliriz- Her şeyden
önce şu gerçeği bellemeliyiz' Sa-
vaş, ancak yurt savunmasında
kaçındmaz noktaya geldiği za-
man veğlenecek bir yöntemdir;
bunun dışında, savaş cinayettir.
Cinayet olduğunu Güneydo-
ğu sınınmıza yığılan yaklaşık bir
milyon Irak Kürdü bize anlatı-
yor. Bu cinayetin karşısında çe-
kimser kalan Batı dünyasına öf-
kelenmek yerine, insanlığın te-
mel ilkelerine sahip çıkmaya ça-
lışmalıyız; savastan medet uman
ve '1 koyup 20 kazanmak' üze-
re siyaset mantığı kuran bir ik-
tidara bundan daha iyi bir ders
olamaz-
Ne yazık ki bu dersin bedeli-
ni, yalmz iktidar değil, bütün ul-
ke ödemektedir. Kuzey Irak'ta-
ki Kürtlerin liderlerini gizlice
Türkiye'ye çağırarak yüreklendi-
ren sorumsuzluğun bugünkü
dramda suçu olmadığını kimse
savunamaz,
• * •
göre, Ingiltere ve Fransa'nın ya-
pacağı yardımlar da tncirlik
üzerinden sığmmacılara ulaştı-
rılacak. Bu amaçla dün özel bir
jet uçağıyla Incirlik'e gelen
Fransız heyeti üs yetkilileriyle
göruştü. Yardım amacıyla yoğun
taşımacıhğın yapılacağı Incir-
lik'te görevlendirilmek üzere üs-
teki personele ek olarak iki bin
askerin daha geldiği öğrenildi.
AT Komisyonu da Türkiye sı-
nır bölgesinde bulunan Iraklı
mültecilere yardım için hareke-
te geçti. AT Komisyonu Anka-
ra Temsilciliği'ne Türk-Irak sını-
n yakımnda 15 bin kişin banna-
bileceği bir kamp kurulması için
1.2 milyon dolar sağlamayı ka-
rarlaştırdığı açıklanırken gerekli
tıbbi yardımın da bölgeye ulaş-
.tırılacağı belirtildi. Ankara bü-
romuzun haberine göre 13 bin
kg'lik tıbbi yardımın yanı sıra 40
bin kg ek malzemenin taşınma-
sı amacıyla iki uçuş bugün veya
yarın için planlandı.
Sığınmacılar
toplanıyor
Irak sınır kesiminde bekleyen
200 bini aşkın sığınmacının Çu-
kurca bölgesine aktarım işlemi
sürüyor. Bölgede gelişmeleri iz-
leyen muhabirlerimiz Mehmet
Aka, Yusuf Toprak ve Ergu'n
Aksoy'un haberine göre son 2
gün içinde Üzümlü köyündeki
sığınmacılardan yaklaşık 30 bi-
ni 9. sınır taşının Irak kesimin-
de çadırlann kurulacağı alana
götüriildüler. Üzümlü köyünden
4 saat yürüyerek Kemer dağını
aşan Iraklılar Zap SU>TJ kenan-
na iniyorlar. Sığınmacılann bir
bölümü Asma Sorti köprüsün-
den geçebilmek için uzun kuy-
ruklar oluştururken bir bölümü
de Zap suyunda çamaşırlarını
temizleyip yıkanmayn yeğliyor-
lar. Binlerce sığınmacının pana-
yır görüntüsüne büründürdüğü
Sorti Köprüsü'nün çevresinde il-
ginç görüntüler yaşanıyor. Izdi-
ŞIRNAK-
T Ü R K İ Y E HAKKARI
hamı önlemek için jandarma
timleri havaya sürekli otomatik
silahlarla ateş açıyorlar. 2 daki-
kada bir 50 sığınmacının geçti-
ği köprüde güvenlik güçleri
Irakhlann üstlerini ve eşyaları-
nı didik didik arıyorlar. Sığın-
macılarla, bölgeye gıda malze-
mesi taşıyan yöre halkı ve asker-
ler arasında sık sık tartışma çı-
kıyor. Kavgaya varan bu tartış-
malar yine askerlerin havaya
ateş açmasıyla duruluyor.
Işıkveren sıgmmacı kampında
dün 14.00'teki gıda dağıtımı sı-
rasında Iraklılar arasında panik
çıkması üzerine güvenlik güçle-
ri havaya ateş açtı. Ateş açılma-
sı sırasında Hişyar Hüseyin ad-
lı 5 yaşındaki çocuk elinden ya-
ralandı. Şırnak Devlet Hastane-.
si'ne kaldırılan çocuğun sağlık
durumunun iyi olduğu bil-
dirildi.
Çukurca'ya kamyonlarla taşı-
nan sığınmacılar, Irak toprakla-
rında kurulacak olan çadırken-
te götürüleceklerini anlayınca
tepki gösteriyorlar. Saddam'ın
zulmünden kaçarak Türkiye'ye
sığındıklannı anlatan sığınmacı-
lardan Ismail Salih ve Tahar Ali
şöyle dediler:
"Kesinlikle Irak topraklann-
da kurulacak olan çadırkentte
yaşamayız. Tiirkiye'den ricamız
bizleri kabul etsin. Van'a. Hak-
kâri'ye ve Diyarbakır'a gönder-
sinler. Türk askerleri bizleri, öl-
diirse dahi asla geri dönmeyiz.
Irak'ta huzurumuz can güvenli-
gimiz olsaydı, zaten buralara
kaçmazdık. Irak dışında nereye
olursa gideriz. Kuzey kutbunda
yaşayın dahi deseler. ya$anz."
Bu arada, Şırnak'ın Uludere
ilçesi Işıkveren köyü yakımnda
sınırı geçen Irakhlann sayısı 170
bine ulaştı.
AA muhabirlerinin edindiği
bilgiye göre, Türkiye-Irak sınırı-
na yığılmalar giderek artıyor.
Şimdiye kadar gelen 170 bin do-
layında Kuzey Iraklinın 10-11
nolu sınır tasları arasındaki va-
diye sığmadıkları, çevredeki dağ
ve tepelere yerleşmeye çaüştıkla-
rı bildiriliyor. Türk tarafına ge-
çemeyip Irak kesiminde bekle-
yenlerin sayısı da hızla yük-
seliyor.
Günde 20 ölü
Türk sağhk personeline yar-
dımda bulunan sığınmacı dok-
torlar da beslcHme yetersizlrğin-'
den yakmdılar. Iraklı doktorlar-
dan Nurettin Abdullah ve Ber-
fin Naci, günde yaklaşık 20 ki-
şinin yaşamıru yitirdiğini kaydet-
tiler. Doktorlar, "Yaşamını yiti-
renlerin büyük böliimünii ço-
cuklar oluşturuyor. Enfeksiyo-
nel hastalıklar başgöstermeye
başladı. Aç insanlar vağmur su-
yu ile beslenmeye çalışıyorlar.
Çocukların tiimii ishal. Önlem
alınmazsa salgın hastalıklar baş-
lar ve insanlann büyük bölümü
de telef olur. tlaç yönunden so-
run yok. Beslenme sorununun
bir an önce çözülmesi gerekir"
dediler.
Irak sınır bölgesine dün ilk
kez Kızılay ve öteki kuruluşla-
rın yardım konvoylan ulaştırılır-
ken bölge halkımn kamyonlar-
la gönderdiği gıda malzemesi de
organizasyon bozukluğu nede-
niyle sağlıkb bir şekilde dağıtı-
lamıyor.
Bu arada, sınırın Irak kesi-
minde mayına basan iki sığın-
macının da ayaklarının koptu-
ğu ve Hakkâri Devlet Hastane-
si'ne kaldırılarak tedavi altına
alındıkları öğrenildi.
Öte yandan Türk helikopter-
leri ve uçaklan 253 kilometrelik
Irak sınırı boyunca keşif uçuşu
yapıyorlar.
Çukurca bölgesine devlet yar-
dımı da ulaşmaya başladı. Edi-
nilen bilgiye göre Çukurca böl-
gesine 27'si doktor 125 sağlık
personeli, 30 bin battaniye,
3.500 yatak, 7 bin çadır ulaştı.
Sağlık Bakanı Halil Şıvgın da
dün helikopterle Uludere'nin
Işıkveren kesimine giderek sığın-
macıların sağlık durumu konu-
sunda incelemelerde bulundu.
İran'da 700 bin Kürt
mülteci
Iran'a sığınan Iraklı sığınma-
cılarm sayısının 698 bin 537'ye
ulaştığı açıklandı.
lran televizyonunun haberine
göre, içişleri bakanlığı bir açık-
lama yaparak, mültecilerin yer-
leştirildiği geçici kamplara, lran
Kızılayı tarafından gıda, giye-
cek, ilaç ve çadır sevkine devam
edildiğini belirtti.
içişleri bakanlığı dün sabah
bir açıklama yaparak, lran sını-
rında yüz binlerce Iraklinın da-
ha ülkeye giriş yapmak üzere
beklediklerini ve gıda, ilaç, ça-
dır, giyecek darlığı nedeniyle
Iran'ın daha fazla mülteci kabul
edecek durumda olmadığını bil-
dirmişti.
ABD, sınırda askerî
Özal: Müdahale olmazsa trajedi olur
(Baştarafı 1. Sayfada)
dam Hüseyin'in iktidardan ken-
di halkı tarafından uzaklaştın-
lacağına inandığını, çünkü gü-
neyde Şiiler, kuzeyde Kürtler ve
Türkmenler'in kendisine karşı
olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
kendisine yöneltilen soruları
şöyle yanıtladı:
— Türk hükümeti çok önemli
iki ifade kullandı. Biri soykırun,
digeri de bölge banşının tebdit
altında olması. Bu iki ifade de
BM veya koalisyonun bir çeşit
güç kullanmasını haklı çıkara-
cak şeyler. Siz Saddam Hüse-
yin'e karşı nasıl bir güç kullanıl-
maşından yanasınız?
ÖZAL — BM Güvenlik Kon-
seyi'nin 688 sayıh karan artık
çıictı. Bu, doğrudan müdahale-
yi değil, ancak kaçanlara yar-
dım edilmesini ve aynı zaman-
da Irak yönetimi ile kaçan Irak-
lılar arasında görüşme yolları
bulunmasını öngörüyor. Sınır-
lanmıza kaçanlara baküırsa ina-
nılır gibi değil. Çok yaşlı insan-
lar, yeni doğmuş çocuklar, bin-
lerce insan yolda. Bu büyük bir
trajedi. Yeni bir şey de değil,
son 25 yıldır oluyor. Aym du-
rum İran sınırında da mevcut-
sa, o zaman bu tüm Kuzey Irak
halkının kaçmakta olduğunu
gösteriyor.
'Trajedi devam edecek'
— Saddam Hüseyin'e karşı
güç kullanımından yana mısı-
nız? Güç kullanımı nasıl olma-
h? ABD halkının yüzde 6O'ı
Irak'a karşı ABD uçaklannın
kullanımını istiyor.
ÖZAL — Bu, cevaplanması
çok zor bir soru. Ancak belir-
teyim ki sınırlanmıza kaçan in-
sanlara Saddam Hüseyin'in af
ilan ettiğini ve bu durumda ül-
kelerine dönüp dönmeyecekleri-
ni sorduğumuzda bize çoğun-
lukla verdikleri cevap, 'baddam
iktidarda oldukça asla evimize
dönmeyiz, ABD'ye götürseniz
de gitmeyiz, buraUa kalacağız"
oluyor. Bence bu bir şeyi göste-
riyor. Açıkça sayıları 4 milyon
veya 5 milyon olsun, bu halk ar-
tık ülkenin (Irak'ın) geri kalanı
ile uyuşamaz ve bu çok tehlike-
li bir durum. Bu yüzden Sad-
dam Hüseyin'in kendi halkı ta-
rafından iktidardan uzaklaştın-
lacağına inamyorum. Ancak dış
güçlerin bunu yapmak için mü-
dahale edip etmemeleri gerekti-
ğini bilmiyorum. Bilinen tek şey
biz müdahale etmezsek bu tra-
jedi devam edecektir.
— Saddam'a karşı havadan
askeri girişimi destekliyor mu-
sunuz?
ÖZAL — Tek başına hava-
dan müdahale yeterli değil, çün-
kü bu halk sınınmıza sadece da-
vadan değil, aynı zamanda kar-
şısında korumasız kaldıkları
zırhlı taşıyıcılar ve tanklarla sü-
rüldüler. 3 milyon insanı evle-
rinden kaçırtıp yollara düşüren
işi bir zırhlı tümen yapmıştır.
— O zaman askeri müdahale
olacaksa hava yeterli değil, ka-
radan da müdahale*gerekli di-
yorsunuz?
ÖZAL — Eğer yapılacaksa
iki taraftan da yapılmalıdır. An-
cak bundan kuşkuluyum. Çün-
kü BM karan bu doğrultuda de-
ğil ve bu yönde bir BM karan
çıkarmak da çok zor.
— Eğer bu soykırım ise BM
harekete geçebilir.
ÖZAL — BM'nin bu hakkın-
dan emin değilim. Ancak ilk
olarak BM Genel Sekreteri ve-
ya temsilçisi gelip bu insanlarla
görüşmeli, 688 sayıh karar uya-
rınca.
— Iraklı mültecileri ülkeye
kabul etmeniz durumunda
ABD'nin bu sonınla başa çık-
mak için mali desteği sağlayaca-
gı yönünde W ashington leminat
veriyor, bunu kabul ediyor mu-
sunuz?
ÖZAL — Şunu söyleyeyim,
biz sınırı kapatmadık. Irak ile
Türkiye arasında gerçek anlam-
da sınır yok, sınır açık ve bu in-
sanlar Türkiye'nin içindeler. So-
run bölgenin sarp dağlık olma-
sı ve şu anda iki üç bölgede 200
binden fazla insanla karşı kar-
şıyayız. Hâlâ da geliyorlar. Irak
topraklannda binlerce insan hâ-
lâ yollarda.
— ABD Dışişleri Bakanı Ba-
ker'ın bugünkü (dünkü) göriiş-
melerden ülkesine götürecegi
meşaj ne olacak?
ÖZAL — James Baker yarın
(bugün) sınır bölgesine gidecek,
trajediyi yerinde görecek. Bun-
dan başka kendisine bu insan-
lan, zorluklannı, altı günlük yü-
rüyüşle kaçışlannı görüntüleyen
bir TRT filmi vereceğim. Zan-
nediyorum bu yeterli bir mesaj
olacak.
— Saddam sizce nasıl devri-
lecek?
ÖZAL — Ben buna inandım,
çünkü mantıklı düşünen bir in-
sanım. Eğer bir insan 12 yıldır
iktidarda ise ve bunun 9 yılı sa-
vaşla geçmiş, ülke imha olmuş-
sa ve güneyde Şiiler, kuzeyde
Kürtler, Türkmenler ve halk
aleyhinde ise devrilir.
Diyarbakır
(Baştarafı I. Sayfada)
tarafından arabaya bindirilerek
götürüldü.
Yeni hal mevkiinde 500 kişi-
nin, Şehitlik semtinde de yakla-
şık 2 bin kişinin katılımıyla
Kürtlere uygulanan soykırımı
protesto etmek amacıyla iki ayrı
gösteri daha gerçekleştirildi. Po-
lis her iki gösteriye katılanları
da panzer kullanarak ve hava-
ya ateş açarak dağıttı. Kent
merkezinde izinsiz gerçekleştiri-
len beş ayn gösteriden sonra po-
lisin 200'ün üzerinde kişiyi göz-
altına aldığı bildirilirken olay-
larda 70 kişinin de yaralandığı
belirtildi.
Bu arada Diyarbakır'ın Bis-
mil ilçe merkezinde toplanan
yaklaşık 2 bin kişi Iraklılara sa-
dece kaymakamhğın öncülü-
ğünde yardım toplanmasını pro-
testo etmek amacıyla yürüyüş
düzenledi. Yürüyüşçüler, polis
ve jandarmamn müdahalesine
karşın üç kamyon dolusu gıda
malzemesinin bulunduğu depo-
ları işgal etti.
(Baştarafı 1. Sayfada)
karşılanmaması eğilimini taşı-
yor. Bu yöndeki eğilim, dün ak-
şam Ankara'ya gelen ABD Dı-
şişleri Bakanı James Baker tara-
fından ifade edildi. Baker, Türk-
iye'nin Irak'a askeri müdahale-
de bulunması konusundaki bir
ioruya, "Bu, Türk hükiunetinin
alacağı bir karardır" yanıtını
verdi.
Türkiye-Irak sınınnda biriken
yüzbinlerce Kürt ve Türkmenin
durumunu yerinde incelemek ve
Türk yetkililerle alınabilecek ön-
lemler konusunda görüşmek
üzere Ankara'ya gelen Baker,
Çankaya Köşkü'nde Cumhur-
başkanı Turgut Özal, Başbakan
Yıldınm Akbulut, Dışişleri Ba-
kanı Kurtcebe Alptemoçin, Milli
Savunma Bakanı Mehmet Ya-
zar, İçişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu ve MGK Genel Sekreteri
Nezihi Çakar'ın bulunduğu bir
yemekli toplantıya katıldı. Ba-
ker'la yapılan görüşmede, Tür-
kiye'nin durumdan duyduğu
kaygı ve askeri müdahale olası-
lığı da dahil olmak üzere gün-
deme gelebüecek çeşitli önlem-
ler ele alındı. Baker ise Ameri-
kan yönetiminin ilk aşamada
Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi'nin 688 sayılı karan çer-
çevesinde kuzey ve güney Irak
halkına acil insancıl yardım ya-
pılması yönündeki görüşünü yi-
neledi. Baker, "Bu yardımın
Bağdat yönetimi tarafından en-
gellenmesini kabul etmeyiz. Bu
durumda farklı önlemler de
gündeme gelebilecektir" şeklin-
de özetlenebilecek bir mesaj ver-
di. Özel uçağı ile bu sabah An-
kara'dan Diyarbakır'a giderek
sınırdaki Irakhlann durumunu
yerinde inceleyecek ve daha son-
ra tsrail'e geçecek olan Baker,
dün Ankara Esenboğa Havaala-
nı'nda bir açıklama yaptı.
Körfez krizinin başından bu
yana 5. kez Ankara'yı ziyaret
eden ve ilk olarak yazılı da da-
fcıtılan resmi bir açıklamada bu-
lunan Baker, "Irak'taki vahşete
ve insanlann acı çekmesine ka-
yılsız kalamayız ve kalmadık.
Uluslararası toplulukla birlikte
çalışacak hem kuzey hem de gü-
ney Irak'ta gereksinimi olan her-
kese insancıl >ardun ulaşünlma-
sını sağlayacağız. Bu insancıl
kurtarma çabasına vapılacak
berbangi bir müdahaleyi hoşgö-
rii ile karşılamayaeağız" dedi.
ABD Başkanı George Bush'un
önceki gün yaptığı açıklamayı
da yineleyen Baker, ülkesinin
"İç savaşın kaygan zeminine sü-
riiklenmeye hazır olmadığını,
Irak'ta olup bitenler konusunda
polislik görevi yapılamayacağı-
nı ve Irak'ı kimin yonetecegi ko-
nusunda kendilerinin karar
veremeyecefini" söyledi. Baker,
"Bizim amacımız Kuveyt'i kur-
tarmaktı. Irak'ı yeniden yarat-
maya dek hiçbir zaman uzan-
madı. Biz defalarca bunun sa-
dece Irak halkı tarafından yapı-
labileceğini söyledik" dedi.
Dünyanın bir kez daha "Sad-
dam'ın vahşi ve ahlaksızca kul-
landığı güce karşıhk vermek du-
rumunda kaldığını" da ifade
eden ABD Dışişleri Bakanı,
"Ancak bu kez onun kurbanı
komşu bir ülke değil. Bu kez
Irak güçleri, Irak halkını öldü-
riiyor, tehdit ediyor ve bu halka
karşı suç işliyor" diye konuştu.
Lıneklı generale suıkast
(Baştarafı l. Sayfada)
ralannda biri teğmen üniformalı
üç kişi geldi. Zilin çalınması
üzerine kapıyı, Memduh Ünlü-
türk'ün eşi Neriman Ünlütürk
açtı. "Paşamızla görüşmek
istiyoruz" diyen saldırganların
içeri girmesi üzerine, iftar yeme-
ği yiyen Memduh Ünlütürk de
sofradan kalkarak salonun or-
tasına yöneldi. Bu sırada saldır-
ganlardan teğmen üniformalı
olanımn, emekli tümgenerali
koluna girerek yatak odasına
götürdüğü, diğer ikisinin de Ne-
riman Ünlütürk'ü el, ayak ve ağ-
zını bağlayarak etkisiz hale ge-
tirdikleri kaydedildi. Üniformalı
saldırganın daha sonra tabanca-
sını çekerek emekli tümgeneral
Ünlütürk'ün sol kulağının arka-
sından bir el ateş ettiği belirtil-
di. Ünlütürk olay yerinde yaşa-
mını yitirirken, saldırganlar da-
ireden çıkarak kaçtılar.
Saldırganlann kaçmasından
kısa süre sonra Ünlütürk'ün eşi-
nin bağları çözerek üst kattaki
komşuları emekli subay Hamdi
Erdağ'ın evine çıktığı ve olayı
anlattığı belirtildi.
Suikastı haber alarak olay ye-
rine gelen polis, evde yaptığı in-
celemede 7.65 çapında bir boş
kovan buldu. Silahın ateşlenme-
si sırasında ses duyulmadığı, ta-
bacaya susturucu takılı olabile-
ceği kaydedildi. Suikastın ger-
çekleştiği Aydın Apartmanı, Üs-
küdar Emniyet Amirliği ile ay-
m sokakta ve yaklaşık 100 met-
re mesafede bulunuyor.
Olaydan sonra gazetemizi te-
lefonla arayan biri kişi, suikastı
Dev-Sol Silahlı Devrim Birlikleri
adına üstlendiklerini söyledi.
Aynı kişi, "12 Mart döneminde
Ziverbey Köşkü'nde yapılan iş-
kenceler nedeniyle Ünlütürk'ü
cezalandırdıklarını" söyledi.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
Ünlütürk'ün eşine bir taziyet
mesajı gönderdi. Özal, Ünlü-
türk'e yönelik suikastı "menfur
bir saldın" olarak niteleyerek ai-
lesine başsağlığı diledi.
kimdir?
Memduh Ünlütürk, 1917 yı-
hnda doğdu. 1938'de Harp
Okulu'ndan, eski Cumhurbaş-
kanı Kenan EvTen ile birlikte dö-
nem arkadaşı olarak mezun
olan Ünlütürk, aynı yıl topçu
subayı olarak orduya katıldı.
Şam'da ataşemiliterlik yaptı.
Ünlütürk, 1968 yılında tuğgene-
ralliğe yükseldi. 12 Mart döne-
minde ordu istihbaratını yürüt-
mekle görevli olarak, Ziverbey
Köşkü'nde yapılan sorgulama-
larda bulunduğu belirtilen Ün-
lütürk, 1. Ordu İstihbarat Dai-
re Başkanlığı göre\r
ini sürdürü-
ken 1974 yılında emekli oldu.
Ereğli Demir Çelik (Erdemir)
Yönetim Kurulu'nda bir süre
üye olarak görev alan Ünlü-
türk'ün bir kız çocuğu bulunu-
yor.
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
nini ve genel sağlığı bozmak amacıyla.. girişilecek her türlü
eylem" kapsamına girmeyecek siyasal eylem yoktur.
2. madde de bir başka adaletsizlik kaynağı olacaktır. Bu
adaletsizliği bir somut örnekle anlatmaya çalışalım:
Bir derneğin yöneticilerinin "devlet otoritesini zaafa
uğratmak" kuşkusu ile soruşturulduklarını düşünün. Diye-
lim ki DGM başsavcılarından biri bu sav ile Ceza Yasası:
nın 146. maddesine dayanarak soruşturma açtı. Bu derne-
ğin, bu amaç ve eylemle hiçbir ilgisi olmayan bir üyesi de
"terör suçlusu" sayılarak hemen tutuklanabilecektir.
Tasarı şu hükmü getiriyor:
— ...Amaçlanan suçu işlemese dahi örgütlerin mensubu
sayılan kişi terör suçlusudur.
Buyrun bakalım...
"Ceza sorumluluğunun kişiselliği" diye bir güvence var-
mış; bu güvence anayasal güvenceymiş. Bunlar, geçersiz
sayılıyor.
Tasarı ile savunma hakkı da önemli ölçüde kısıtlanıyor.
Her sanık, ancak üç avukat tutabiliyor. Hazıriık soruşturma-
sını yapan emniyet görevlileri duruşmalarda tanık olarak din-
lenemiyorlar. Yargıçlar, sanıkların 'iyi halleri" nedenıyle ceza
indirimleri de yapamıyorlar. Böylece yargıcın "takdir hakkı"
da kaldırılıyor.
Terör suçları ile ilgili ceza arttırımı için getirilen "cezanın
yukarı sınırı aşılabilir" kuralı da yeni belırsizliklere yol aça-
caktır.
Sorgularda işkence yapılmışsa ve bu ışkence sırasında
sorgulanan sanık da ölmüşse...
Bu durumda, hakkında soruşturma açılan güvenlik gö-
revlileri hakkında duruşma sonuna kadar tutuklama karan
^da verilemiyor. Yargıcın "takdir hakkı" bu konuda da kaldı-
rılıyor.
Terör eylemi sanıklarının avukat sayısı üçle sınırlanırken
sözgelişi işkenceli sorgular nedeniyle haklarında dava açı-
lan polislerin "yeterli saytda avukat" tarafından savunulması
ve avukatlık ücretlerinin de devlet tarafından karşılanması
öngörülüyor.
Tasarının 7. maddesiyle "devletin hukuki, sosyal ekono-
mik düzenini veya cumhuriyetin niteliklerini zor kullanmak su-
retiyle yıkmak ve değiştirmek" amacıyla örgüt kurmak ya
da propaganda yapmak para cezası yaptırımlarına bağ-
lanıyor.
Ceza Yasası'nın yürürlükte bulunan 141 ve 142. madde-
lerinde, "düzeni zoria değiştirmek" koşulu yer almıyor. An-
cak uygulamada "komünizm şiddeti içerir, bu amaca şid-
det yoluyla ulaşıhr" anlayışı egemendir. Bu nedenle, bu ya-
pay suçlara "zorkullanmak" koşulunun eklenmesi suç öğe-
lerinde bir değişikliğe yol açmayacaktır.
Değişiklik, suç öğelerinde değil suçun yaptırımındadır.
Yaptırım, ağır hapis cezası yerine ağır para cezasına dö-
nüştürülüyor.
Para cezaları da basını ekonomik yıkıma sürükleyecek
sakıncaları taşıyor. Hem bu sakıncayı taşıyor hem yeniden
hapis cezası getiriyor!
Nasıl mı? Şöyle:
Bir yayın organı hakkında "komünizm propagandası" ya
da "devletin temellerini din kurallanna göre değiştirme" su-
çu nedeniyle dava açıldı diyelim; bu durumda, yazara, 300
milyondan 500 mılyona kadar ağır para cezası verilebile-
cek; ayrıca gazete ve dergi sahibi "bir ay önceki ortalama
fiili satış miktan" kadar ağır para cezasına çarptırılabilecektir.
Yüz milyarlarca liralık altın ve döviz kaçakçılığı ile ilgili
dosyaları 100 bin liralık cezalarla kapattıranlann liberaliz-
mi, düşünceyi açıklama suçu için mılyarlık cezalar getiriyor.
Peki bu para cezaları ödenemezse?
O zaman buyrun yine cezaevine!
647 sayılı Cezaların infazı Hakkındaki Yasa'nın 5. mad-
desine göre ödenmeyen her 300 lira için bir günlük hapis
cezası öngörülmekiedir 3 yıl ile sınırlanan bu hapis cezası
'tekerrür' halinde 5 yıla kadar uzamaktadır.
Yarın da ceza ertelemesi yasa taslağındaki adaletsizlik-
leri inceleyeceğiz.
lş Sendika Servisi — THY ve
HAVAŞ'ta 10 bin 500 işçinin
katıldığı grev 8. gününe girerken
THY ve Lufthansa ortaklığı
olarak bir yıl önce kurulan "Su-
nexpress"in bugünden itibaren
Antalya-lstanbul arasında tari-
feli seferlere başlayacağı bildi-
rildi. Hava-İş Sendikası tzmir
Şube Başkanı Hasan Coşkun
Adnan Menderes Havaalanı'n-
daki THY standlarının greve
karşın Îstanbul Havayollan'na
kiralandığını belirtereİc "Bu ya-
sa dışıdır" dedi.
Sunexpress Genel Müdürü
Gerhardt Dinter ve Genel Mü-
dür Yardımcısı Levent Birgen,
Antalya'da düzenledikleri basın
toplantısında, tarifeli seferlerin
B737-3O0 tipi yeni uçaklarla,
pazartesi, salı ve çarşamba gün-
leri Antalya'dan Istanbul'a, pa-
zartesi ve salı günleri de İstan-
bul'dan Antalya'ya yapılacağı-
nı bildirdiler.
AA'nın haberine göre Birgen,
bir gazetecinin, "Şirketinizin
hisselerinin yansı THY'nin. İç
hat seferierini başlatmakla THY
grevini kırma> a > önelik bir dav-
ranış içine girmiyor musunuz"
şeklindeki sorusu üzerine,
"THY ve Sunexpress ayn şir-
ketlerdir. Bu nedenle THY gre-
vi hakkında yorum yapmamız
söz konusu olamaz" diye
konuştu.
Sunexpress Genel Müdürü
Yardımcısı Levent Birgen,
THY'den grev öncesi bilet alan-
ların, yer bulunduğu takdirde,
aynı biletle Sunexpress uçakla-
rıyla uçabileceklerini belirtti.
Türkiye,
(Baştarafı I. Sayfada)
rılmadan once AA muhabirine
yaptığı açıklamaya göre Türki-
ye, ABD'den 10 adet Patriot sis-
temi almak istiyor.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal
tarafından da kabul edilen Pe-
terson, Türkiye'nin almayı arzu
ettiğini açıkladığı 10 adet Patriot
sistemi için Körfez ülkelerinden
finansman desteği sağlanabile-
ceğini söyledi.
Projeyle ilgili teknik aynntı-
lan yaklaşık 1 ay önce Ankara
1
ya yaptığı ziyaret sırasında ko-
nuştuklarını ve şimdi de finans-
manıyla ilgili durumu ele aldık-
lannı belirten Thomas Peterson,
projenin toplam maliyetinin
yaklaşık 1 milyar dolar olduğu-
nu belirten Peterson, finansma-
nın nasıl sağlanacağı konusun-
daki soru üzerine, "Size detay
veremem. Genel olarak diğer ül-
kelerden destek saglamaya çalış-
tığımızı söyieyebilirim. Büyük
olasılıkla Körfez bölgesinde bu-
lunan ve Türkiye'nin Körfez kri-
zi sırasındaki tutumunu takdir
eden ulkelerden destek sağlaya-
bileceğimizi zannediyorum. Bu
konuda umutluyum" dedi.