19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/4 HABERLER 4 NİSAN 1991 Yılmaz'ın sorusu • ANKARA (Cumhuriyet Börosu) — SHP gölge milii eğitım bakanı ve Ankara Milletvekili Rıza Yılmaz tarafından Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'un yanıtlaması istemiyle TBMM'ye verilen yazılı soru önergesinde, Hasanoğlan Atatürk Anadolu Lisesi'ndeki anti laik uyguiamalar dile getirildi. Önergede şu sorulara yer veriJdi: Hasanoğlan Atatürk Anadolu Öğretmen Lisesi'ne kadrolu imam alındığı ve okul öğrencilerinin de bu imamla birlikte teraviye gdtürüldüğü doğru mudur? Okulda smıf sınıf dolaşılarak Kuran kursuna ögrenci kaydettirildiği ve bu listelerin okul yönetiminin tamamen bilgisi dahilinde olduğu, ayrıca bu öğrencilere kız mescidinde Kuran kursu verildiği doğru mudur? Öğretmenler lokaJinin ramazan ayı boyunca kapalı tutulduğu doğru mudur? Ilçe yöneticilerinin ve diğer idarecilerin öğretmen ve öğrencilere baskı yaparak oruç tutmayanları tehdit ettikleri doğru mudur? Erdem'in kabulti • ANKARA (AA) — TBMM Başkanı Kaya Erdem, birinci olağan kongresini yapan Demokrat Merkez Parti'nin Genel Başkanı Bedrettin Dalan ve partinin öteki yöneticlerini kabul ederek bir süre görüştü. DMP Genel Başkanı Dalan, partilerinin 10 ay önce kurulduğunu, bu süre içinde Türkiye çapında öngörulen teşkiiatlanmayı tamamladıklarını, ilçe, il ve büyük kongrelerini bitirerek Türkiye genelinde seçimlere girme hakkını kazandıklarını söyledi. Türkiye'nin çok sıkıntılı bir dönem yaşadığını anlatan Dalan, "Milletimizin, iradesini ortaya koyarak Türkiye'nin önüne dağ gibi yığılan sorunları aşacağına olan inancımızı tekrarlamak isterim" dedi. TBMM Başkanı Kaya Erdem de Meclis ve siyasi partilerin demokrasinin temel unsurları olduğunu belirtti. Mumcu'nun söyleşisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Gazetemiz yazarlarından Uğur Mumcu, Mülkiyeliler Birliği'nin duzenlediği söyleşide yaptığı konuşmada, son zamanlarda Türkiye'de "devlet" kavramının çok kullanıldığını belirterek "Devlet sanatçılığı diye bir kavram var. Bir de devlet gazeteciliği kavramı çıkmaiıdır. Çunkü boyle bir gazeteci türii yetişiyor" dedi. Bazı gazetecileri "mabeyn kâtibi" olarak niteleyen Mumcu, gazetecilerin belli bir aylıkla çalıştıklarını ve zengin olamayacaklarını belirterek "Sizin, benim düş dünyamı çok aşmış paralarla borsada oynayan gazeteciler var" diye konuştu. Bir soru üzerine savunduğu görüşün bağımsız sosyalist göruş olduğunu belirten Mumcu, bunun "ulusal kurtuluşçu, Kuvayı Milliyeci, Atatürkçü göriişle hiçbir çelişkisi olmadığını" kaydetti. ANAP Ankara il başkan adayı • ANKARA (ANKA) — ANAP Ankara il kongresi yaklaşırken adayların sayısı da ikiye çıktı. Hasan Celal Güzel'i ekibinden ayrıldıktan sonra Mesut Vılmaz ile birfikte hareket etmeye başlayan Mehmet Çevik, yeniden il başkanlığma aday olan Mahmut Demirel'in karşısına yeni bir aday hazırlıyor. Mehmet Çevik, yaptığı açıklamada, 27 nisanda yapılması planlanan Ankara il kongresinde Mehmet Demirel'in karşısına Agâh Oktay Güner'i çıkartacaklarını bildirdi. Muhalefet, Türkiye'nin Kürtlere insani yardımyapmasını istedi 'Kabahat Ozal ve BusKta'Başbakan Akbulut, kendisinden randevu isteyen SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin'i kabul etti ve "Sınırdakilere Türkiye'den herhangi bir fiziki müdahale olmayacaîc" dedi. Meclis'te konuşan SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş, "Kabahat, oradaki insanları önce kışkırtıp sonra ortada bırakanlardadır" diye konuştu. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, "ABD'nin, kışkırtrnalanna uyarak ayaklananlan yazgılanyla baş başa bıraktığını" söyledi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Kürt liderlerini çağınp destek verenlerin "manevi ve ağır sorumluluğu vardır" dedi. ANAP'lı Eyüp Aşık, ABD ve Batılı ülkelerin Kuzey Irak'taki katliama seyirci kaldıklannı söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — TBMM'de, Irak sını- rında, Türkiye'ye girmek için bekleyen sığınmacılann durumu tartışıldı. SHP Genel Sekre- teri Hikmet Çetin'i kabul eden Başbakan Akbulut, sınırda bek- leyen Kürtlere Türkiye'nin her- hangi bir fiziki müdahaJede bu- lunmayacağını söyledi. Meclis'te gündem dışı konu- şan TBMM Insan Hakları Ko- misyonu Başkanı ANAP'Iı Eyüp Aşık, ABD ve Batılı ülke- lerin Kuzey Irak'taki katüama seyirci kaldıklannı belirterek, "Petrol kuyulannı kurtarma uğnına katüama göz vummak- tadırlar. Bu insanlann önce kendi vatanlannda yaşama hak- ları sağlanmalıdır" dedi. ANAP Mardin Milletvekili Nurettin Yılmaz, Batı'mn zulme çanak tuttuğunu öne sürdü ve sınırla- rın derhal açılması gerektiğini ifadeetti. Yılmaz, "Savaşa ha- vır mitingi düzenlevenler, Sad- dam'ın elini ayağını öpenler, ne- den bu olaya tepki göstermi- yorlar" dedi. Bu sözler SHP'li- lerin yoğun tepkisine yol açtı. SHP'Iiler, Yıünaz'ı ayakta pro- testo ederken, kürsüden, "Mas- kenizi düşüreceğim, sözde sos- >al demokratlar. Riyakârlık ya- pıvorsunuz. Sınırdaki köylere gidin erkekseniz. Haik size ge- reken dersi verecektir" diye ba- ğırdı. Yılmaz konuşmasında, ŞHP'lileri "Kürt düşmaniığı ' ile suçladı ve Özal'a da kin duy- duklannı ifade etti. Sataşma ge- rekçesiyle söz isteyen SHP Gnıpbaşkanvekili Hasan Fehmi Güneş, ANAP'lıların oylarıyla konuştu. Tartışmalar arasında konuşmasına, ANAP'lılara te- şekkürle başlayan Günes, "Irak'taki iç düzeni. ABD'de buluşan iki «Jost niye sağlama- dılar. Bundan ni>e bizi sorum- lu tutuyorsunuz. Oradaki insan- ları önce kışkırtıp, sonra orta- da bırakanlardadır kabahat. Arna biz bu insanlara yardım konusunda yapabileeeğimiz her şeyi yapmaya hazıru" diye ko- nuştu. SHP MYK dun toplanarak, Türkiye sınınna yığılan yüzbin- lerin durumunu görüştü ve bir bildiri yayımladı. Bildiride, "Ülkemiz ve dün*a açısından yeni ve daha vahim gelişmeiere yol açmadan, sınırlarımı/daki Utica sorununa, insan hakları ve uluslararası hukuk kurallan içinde ve derhal çözüm yolun- da BM'nin gereken ilgiyi göster- mesini bekliyoruz. Hükümeti- mJz de bu yoida sorumlu ve tu- tarlı yaklaşımJaria üzerine düşe- ni yapmalıdır" deniidi. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin dün, Irak sınınndaki ge- lişmeler konusunda Başbakan'- dan bilgi almak istedi. Akbuhıt, Çetin'i saat 19.30'da kabul ede- rek bir süre görüştü. Ertuğrul Günay ile Güneş Gürseler'in de katıldığı gorüşmeden sonra ga- zetecilere bilgi veren Hikmet Çetin, Başbakan'ın, sınırda bekleyen Iraklı Kürtlere, Türk- iye'den herhangi bir fiziki mü- dahale yapılmayacağı guvence- sıni verdiğini soyledi. SHP, Abdülkadir Ateş'in başkanlığında bir heyeti Hakkâ- ri yöresine gönderme kararı al- dı. Heyet, bugün karayolu ile Adana'ya oradan bölgeye geçe- cek. Demirel DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel dün demir-çelik tesislerinin kuruluş yıldönümu nedeniyle Karabük'e giderken Eskipazar ve Safranbolu'da yurttaşlara seslendi. Demirel, Körfez sonrası ortaya çıkan du- rumu değerlendirirken, Kürt li- derlerini Turkiye'ye çağınp on- lara destek verenlerin "manevi ve ağır sorumluluğu" bulundu- ğunu kaydederek, katliama Türkiye'nin seyirci kalamayaca- ğını, kapılann sığınmacılara açılması gerektiğini söyledi. De- mirel, "Mesele Türkiye'nin bu yüku kaldınp kaldırmayacağı değil. sınınna dayanmış insan- lann katlianuna seyirci kalıp kaimayacagıdır. Bu kişiler kim olursa olsun Türkiye buna seyir- ci kalamaz. Kaldı ki, bu insan- lar bizim kardeşimizdir. Bulga- ristan'dan gelen soydaşlanmız- la, Irak'tan gelen kardeşlerimiz arasında hiçbir fark yoktur" di- ye konuştu. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit dün kendisini ziyarete ge- len Irak Büyükelçisi Rafi Dah- bam Mijwel eJ-Tikriti ile yaptı- ğı gorüşmeden sonra MYK'yı topladı. Ecevit, daha sonra bir açıklama yaparak ABD'nin ay- larca Irak halkını Saddam Hü- seyin yonetjmine karşı ayaklan- maya ve bu yönetimi devirme- ye kışkırttığını belirterek "ABD Irak'ta kendi kışkırtmaianna ve çağnlanna uyarak avaklananla- rı kendi yazgılanyla baş başa bırakmıştır" dedi. Iraklı Kürt- ler için Türkiye'den başka bir guvence bulunmadığının bir kez daha ortaya çıktığını kaydeden Ecevit, Batılı ülkelerin Türkiye Kürtlerini kışkırtarak Türkiye'- nin Iraklı Kürtlere yardım eli uzatmasını güçleştirdiklerini öne sürdü. Ecevit, "Bu acı ger- çekler, Türkiye'nin, gerek fcom- şusu Irak'la gerek genel olarak Kürtlerle ilgili politikalannı. ABD'den, Batı'dan, hatta ABD güdümüne giren BM Güvenlik Konseyi'nden etkilenmeksizin, kendi başına belirlemesi gerek- tiğini göstermektedir" dedi. TBMM Insan Hakları Ko- misyonu, Irak Kürtlerinin sığın- ma sorunu ile ortaya çıkan in- san hakları ihlallerini görüştü. İHD Ankara Şube Başkanı Muzaffer tlhan Erdost da son gelişmeleri "eski oyunun yeni baskısı" olarak değerlendirdi ve şu açıklamayı yaptı: "Sınırlara yıgılanlar, bir an olsun bekletilmemelidir. Barı- nak, jiyecek, sağlık, egilim ge- reksinimleri, hemen ve yeterli düzeyde sağlanmaJıdır. Sıgınmacı (mülteci) statüleri tanınmaİMhr. Birleşmiş Milletler düzeyinde, maddi sorunlann karşılanması zorunludur. Llke içinde ve ülke dışında ayni ve nakdi yardım kampan- yalanna konan engeller kaldırıl- malıdır. Kürt sorunu, tüm yönleriyle ve uluslararası düzevde tartış- mava açılmalı ve Ankara ev sa- hipliği yapmalıdır." SP Genel Başkanı Ferit llse- ver, sınırların açılması ve Iraklı Kürtlere insani yardım yapılma- sı çağrısında bulundu. SHP Si- irt Milletvekil Kemal Birlik, sı- nınn açılmasını istedi. BÜYÜK KAÇIŞ — K.Irak'tan on binlerce Türkmen ve Kürt ölüm korkusuyla kaçıyor. Bir lokma ekmek bulan, sıcak bir tas çorba icebilen, çok şanslı sayıyor kendini. KuzeyImk'tan gelen Washington Pöstgazetesiyazan Randak Sınıraeılırsakacı§büvür Ortadoğu uzmanı John Randal, Kürt ve Türkmenlerin kaçışını şöyle anlattı: Çok düzensiz bir kaçış. Kerkük'ten kaçanları gördüm. Bir ara 45 dakika trafik tıkandı. Türkiye'ye kaçış, sınırın açılmasına bağlı. Açılırsa gelecekler. Çünkü ölüm korkusuyla karşı karşıyalar- SEMİH İDİZ ANKARA — Filmleri andı- ran bir şekilde Kuzey Irak'tan kaçarak önceki gün Türkiye'ye sığınan Batılı gazeteciler, 3.5-4 milyon bölge insanının Saddam Hüseyin korkusuyla Türkiye, Iran ve Suriye sınırlarına doğ- ru kaçmakta olduğunu iddia et- tiler. Kaçanlann arasında Kürt- lerin yanı sıra Türkmenlerin ve hatta BAAS Partisi üyelerinin de bulunduğunu belirten gaze- teciler Türk sınırında sadece Türkmenlere giriş izni verildiği- ni savundular. Gazeteciler, yollara dökülen Kürtlerin arasında binlerce dok- tor, mühendis, avukat ve öğret- menin de bulunduğunu kayde- derek "Bunlar Kürtlerin orta sı- nıfını, yani kaymak tabakasını olııştunıyor. Türkiye bunları geri cevirirse çok büyük bir tra- jedi olacak. Bir toplum ortadan silinecek" diye konuştular. Büyük bölümü Suriye üzerin- den Kuzey Irak'a geçen ve bu arada gerek Şam'da gerekse Irak'ta Kürdistan Yurtsever Bir- liği lideri Celal Talabani, Kür- distan Demokrat Partisi lideri Mesut Barzani ve PKK lideri Abdullah Öcalan ile de görüş- tüklerini bildiren gazeteciler, şu görüşlere de yer verdiler: "AbduHah Öcalan olanlar- dan son derece memnun, çün- kü gerek Balı gerekse Türkiye tarafından terk edilmiş olmak- tan dolayı büyük hayal kırıklı- ğı ve kızgınlık içindeler. Anka- ra'ya gelen Talabani'nin insani yardım taleplerioin reddedildi- ğini unutmayacaklar ve bu ne- denle bundan sonra şiddete yö- nelecekler. Bu da PKK'nın ek- megine yağ sürülmesi demek- tir." Türkiye'ye sığmdıktan sonra dün Ankara'ya gelen Batılı ga- zeteciler, özellikle Türkiye'ye yönelik eleştirileri nedeniyle Cumhuriyet'in sorulanm yanıt- larken isimlerinin açıklanması- nı istemediler. Buna karşın Kuzey Irak'a bir süre önce giren gazetecilerin 'duayeni' konumundaki Was- hington Post gazetesinin muha- biri ve deneyimli gazeteci John Randal bazı sorularımızı yanıt- lamayı kabul etti. Ortadoğu uzmanı olan Ran- dal, Irak'tan kaçanlann en çok Müsamahalı olmarmz beklenemez'diyen IrukBüyükelçisiEl Tıkritû Onlara çiçek mi sunalım?ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'Ie görüşen Irak'- ın Ankara Büyükelçisi Rafi Da- han Müevel H-Tikriti, Milli Gü- venlik Kurulu'nun (MGK) sınır- da biriken Iraklılarla ilgili ka- rarlarını Bağdat'a ilettiklerini söyledi. Bağdat'tan bir iki gün içinde yanıt beklediklerini ifade eden El-Tikriti, "Türkiye'ye yö- nelik provokatif bir tavnmız olmayacaktır" diye konuştu. Tikriti, sınırdakiler için, "Düş- manlanmıza müsamabalı olma- mız beklenemez. Onlara çiçek mi sunalım?" dedi. Gazetecilerin sorulanm yanıt- layân El-Tikriti Irak'ın sorunla- nna çözüm bulunabilmesi için Türkiye ile de ikili ilişkilerin sur- uuruuncsı gerektiğini vuıguladı. El-Tikriti'ye yöneltilen sorular ve yanıtlar şöyle: —MGK'mn son açıklamasını nasıl degerlendiriyorsunuz? EL-TIKRİTİ—Dün gece (ön- ceki gece) Türk Dışişleri Bakan- lığı'na davet edildim. MGK'nın aldığı son karar hakkında bizi bilgilendirdiler. Bize anlatılan- ları Bağdat'a ilettik. Bir iki gün içinde yanıt bekliyoruz. Şunu söyleyebilirim, Türkiye'ye yöne- lik provokatif bir davranışımız olmayacaktır. Sıcak günler geç- ti. îki ülkenin ortak sınırı var- dır, sorunu yoktur. —Sınırda yüzbinlerce mülleci var. Ortaya çıkan durumu na- sıl değerlendirivorsunuz? EL-TfKRİTI—Bu konuda direkt bir bılgimiz yok. Bildiği- mız, saldırganların çocuk ve ka- dınları öne sürdükleri, kalkan gibi kullandıklan. Onlann arka- sına saklanıyorlar. Ülkemizde- ki Kürtlere karşı ayrımcı deği- liz. Fakat düşmanlanmıza kar- şı müsamahalı olmamız bekle- nemez. Ne yapalım, onlara çi- çek mi sunalım? Kadınlann ır- zına geçiyorlar, çocukları öldü- rüyorlar, okulları, hastaneleri yakıp yıkıyorlar. Milliyetçi olanlar bunu yapmaz. Biz de yapılanlara karşı insanlanmızın güvenliğini sağlamak zorunda- yız. Güney Irak'ta sorun yok. Kuzeydeki hareketler de dışarı- dan tahrik ediliyor, ama bastı- nlıyor. İç düzen en kısa zaman- da sağlanacaktır. Ülkemizdeki Kürtler özgürdürler. Bu küçük bölgesel harekete de ülkemizin düzenini korumak için izin ve- remeyiz. —Ülkede düzeni sağlamanın yolu, bu insanlan sınıra sıkıştır- mak mı? EL-TİKRİTİ—Bizim böyle bir amacımız, karanmız yok. Bu, bizim planladığımız bir ge- lişme değil. Onlann amaçların- dan biri, iç kanşıkhk yaratmak. Yapmaya çalıştıkları budur. —Bundan sonra ne olacak? EL-TİKRİTİ—Türk tarafıy- la işbirliği içinde çözüm bulma- ya çalışacağız, sınırda birbiri- mizle temas halindeyiz. —Sığınanlan geri çagıracak mı- sınız? EL-TİKRİTİ—Normal Irak varandaşı olan herkes evine dö- nebilir. Dönmeleri için vatanda- şımız olmaları yeterlidir. girme şansları neredeyse o sını- ra yönelmeyi yeğiediklerini, bü- yük bir kargaşa olduğunu belirt- ti, "Çok düzensiz bir kaçış. Daglardan Türkiye'ye geçerken beraberimizdekilerin çoğu Türkmendi. Ama Kürtler de vardı. Bunlann arasında çok sa- yıda temiz givimli kişi gördük. Yani fakir kesimden degillerdi" dedi. Randal sozlerini şoyle sür- durdü: "Geçen hafta hemen hemen her gün yoldavdım. Her yerden, Kerkük'ten kaçanlan gördüm. Bir ara 45 dakika süreyle yollar- da trafîk tıkandı. Karşı tarafa baküğımda belikopterlerden si- vil araçlanr. üzerine ateş açıldığı- nı gördük. Trafik açıldıktan sonra oradan kaçtık. Bir saat sonra bizim bulunduğumuz ye- re saldırmışlar. Yani orada kaJ- saydık olecektik." Türkiye'nin karşı karşıya bu- lunduğu sığınmacı sorununun boyutlan konusunda da Ran- dal, "Bu sınırların açılmasına bağlı. Açılırsa gelecekler. Çün- kü ölüm korkusuyla karşı karşı- yalar" görüşüne yer verdi. Turk yetkililerde Kürtleri ka- bul etmeme konusunda bir eği- lim bulunup bulunmadığını bil- mediğini söyleyen Randal, Türkmenlerin kaçış nedenleri konusunda ise şunları söyledi: "Herkes Kuveyt savaşıyla Saddam Hüseyin'in sonunun geldiğine inanarak ortaya çıktı. Yalnız Kürtler değil. Turkmen- ler, hatta birçok BAAS Partisi üyesi de bunlara dahildi. Du- rura degişince ortada kaldılar. Bahar geldi di>e sevinirlerken birdenbire eksi on derecede bul- dular kendilerini." Randal, Irak kuvvetlerinin Kürt isyancılara karşı en çok tank ve top kullanarak başarıh olduklarını da sözlerine ekledi. POLİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA THY ve HAVAŞ Grevine İvedi Çözüm... Türk Hava Yolları ve HAVAŞ grevinin dördüncü günü bu- gün.THY'de boşalan seferlerin özel havayolu şirketlerince doldurulması için yoğun bir çaba harcanıyor. Bir başka de- yişle grev kırıcılığı yapılıyor. Acaba THY VB HAVAŞ çalışanları bu greve neden gittiler? Ayda ellerine milyonlar geçıyordu da bunu az bulup ücret- lerini 5-10 milyon liraya çıkarmak için mi grevi çözüm yolu buldular? THY'de apron, uçak yükleme, kargo, uçak temizlik (02-C grubu) işçisinin (3-6 yıllık) aylık ücreti brüt 606 bın lira. Bu sayının 176 bin lirası vergi vs. kesinti toplamı eline geçen net ücret ise 429 bin lira. HAVAŞ'ta çalışan ve benzeri işleri yapan bir işçi ise brüt 524 bin, net 342 bin lira ücret alıyor. Bu sayıya sosyal yardım, yılda 4 ikramiye eklendiğinde, brüt olarak 1 milyonu biraz aşıyor. Herkesin ilgilendiği bir başka konu da THY pilotlarının ay- da ne kadar ücret aldığı... Hava-İş verilerine göre 14. grupta yer alan bir pilotun ay- lık grydirilmiş brüt ücreti 5 milyon 116 bin lira. Bu sayrya uçuş tazminatı girmiyor. Ancak, sosyal yardımlar ve yıida dört ik- . ramiye, bu 5 milyon liranın içinde Böylece, THY'de en yük- sek ücret alan kesim, pilotlar oluyor. Sayılar vererek kafalan karıştırmak islemiyoruz Ancak, bu- gün THY ve HAVAŞ'ta çalışan işçiler emeklerinin karşılığını alamıyor. Temizlik işçilerini, memurlan, teknisyenleri, mühen- disleri, pilotları, hostesleri vb. çok iyi ücret alıyor gibı kamu- oyuna yansrtmak, bir t^mmmwmtmmm^____^mmım^^mm^mm^ gerçeği gözardı et- AhiAp ikfiHari mek demektir ANAt" IKTiaan, sendikal hak ve g mek demektir... ANAP î özgürlükleri emekçinin vunucusu gibi goste- elinden alan ren, normal yolçu ol- dukları halde VİP'ten y asalan henûz bas bağınyor: ortadan kaldırmadı. — İlkokul mezunu ConHikalı i<zrile*r 10işçi 1 milyon lira ücret o6/?a/Ka// IŞÇIier, 1* aiır mı? Eylül 1980 öncesi Neden almasın? ^,1^^ «/•, « a o e Eğero işçi, THY ve / " ö a aill maaŞ Ş' ik ya ikramiye alırlardı. Bu X 1 sayı bugün dörde indi karşılığını veriyorsa el- Jf-fy v e HAVAS b e t a l a c a k . A n ı m s a y a - . . . . » ..:... caksınız, belediyeler- IŞÇIIenyle ÇOrUŞUyOrUZ. deki temizlik işçiieri jQmQ g r e v e isteyerek geçen yıl 1 milyon lı- f . . . . . . . . ra ücret ai.nca kıya- gıtmedıklennı soyluyor. met kopmuştu. Kimi "•~~~"~~"^"-^"•"•"•~~"~" gazetelerin sayfalannı temizlik işçilerinin gecekondularda ya- şamını yansıtan fotoğraflar süslemişti: — Çöpçü Ali milyoner oldu... ANAP iktidan, sendikal hak ve özgürlükleri emekçinin elin- den alan antidemokratik yasalan henüz ortadan kaldırma- dı. Sendikalı işçiler, 12 Eylül 1980 öncesi yılda altı maaş ik- ramiye alırlardı. Bu sayı bugün dörde indi. THY ve HAVAŞ işeileriyle görüşüyoruz. Tümü greve iste- yerek gitmediklerini söylüyor Ayda 900 bin lira ücret alan bir teknisyen şöyle diyor: — 1980 yılı öneesıne dönelim yeter. Ayda 900 bin lira ma- aşla nasıl geçineceğiz? Bir başka THY çalışanı anlatıyor: — Bizim, THY'de çok yüksek ücret akJığımız sanılıyor. Ben üniversite mezunuyum ve iki dil biliyorum. Aylığım net 700 bin lira... THY yönetimi inatçı. Hava-İş Başkanı Atilla Ayçin, böyle- si bir inatçı ve katı tutum karşısında 10 bin 500 THY ve HA- VAŞ çalışanını ayakta tutmak için elbet değişik yöntemlere başvuracak. THY yönetiminin, grev kırıcılığına karşı önlem alacak. Şimdi işveren imza toplamaya başladı. THY yönetimi bu yola başvurarak grev kıracağı yerde, bir anlaşma ortamı sağ- layabîlir. Ancak, bu yöntemı bir kenara itip çalışanları birbi- rine düşürüyor işveren. Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer'in açıklaması ise daha ilginç: — Ozel şirketleri devreye soktuk... İyi de ulusal hava yollarını ve orada çalışan binlerce in- sani görmemezlikten gelmek ayıp olmuyor mu? Bunun adına grev kırıcılığı denilmez mi? İsterseniz oturup uzun uzun bir kez daha düşünün... BAYRAMPAŞA CEZAEVÎ 1 tutukiu şişle öldürüldüKalmakta olduğu koğuşta 10 yerinden şişlenerek öldürülen Kemal Fırat'ın cesedi üzerinde "Polis ve MİT ajanlannın işbirlikçilerini cezalandırdık. Dev-Sol" yazılı bir not bulundu. İstanbul Haber Semsi — Is- tanbul Bayrampaşa Kapalı Ce- zaevi'nde yasadışı Devrimci-Sol örgütü üyesi olduğu savıyla tu- tuklu bulunan Kemal Fırat (27) adlı sanık, dün 25 kişilik koğuş- ta ölü olarak bulundu. Şişle öl- dürüldüğü anlaşılan Fırat'ın ce- sedi üzerine bırakılan notta, "MİT ve siyasi şube ajanı" ol- duğu gerekçesiyle cezalandınldı- ğı kaydedildi. Bayrampaşa Cezaevi Savcısı1 nın verdiği bilgiye göre, dün sa- at 08.00 sayımından sonra orta- ya çıkan olayda, yasadışı Dev- Sol örgütü üyesi olmak ve bazı eylemlere katılmaktan 18 Ocak 1991 günü istanbul DGM tara- fından tutuklanan Kemal Fırat, kalmakta olduğu koğuşta 10 ye- rinden şişlenerek öldürüldü. Ce- set, görevlilerce, bir ranzanın al- tında battaniyeye sanh halde bu- lundu. Fırat'ın cesedi üzerine bı- rakılan küçük notta, "Polis ve MİT ajanlarının işbirlikçilerini cezalandırdık. cezalandıracağız. Dev-Sol" yazdığı öğrenildi. Bayrampaşa Cezaevi yetkilile- ri, cinayetin 25 kişilik koğuşta kalan De\-Sol örgütü üyelerin- ce işlendiğinin sanıldığını, tüm tutukiu ve hükümlülerin sorgu- ya almdığını soylediler. Fırat, Jstanbul Siyasi Şu- be Müdurluğü ekiplerince Gazi- antep Cezaevi'ndeki firar olayı- na ilişkin soruşturma ve operas- yonlar sırasında 4 Ocak 1991 gü- nü gözaltına alınmış ve 18 ocak günü de DGM'de tutuklanmış- tı. İDGM'deki duruşmalanna ayakları yaralı olarak getirilen Fıra', yakalanmadan önce bir trafik kazası geçirdiğini ve ayak parmaklannın bu kazada yara- İandığını açıklamıştı. Duruşma- lannda, "Dev-Sol örgütü ile hiç- bir ilişkisi bulunmadığını" belir- ten Kemal Fırat, polise yakalan- madan önce "Polis ve MİTIe iş- birliği yapuğı iddiası>la Dev-Sol tarafından cezalandınldığı" için ayaklarındaki yaraların oluştu- ğu iddiasıru kabul etmemişti. Değerli insan, Aile büyüğümüz Dr. İHSAN ÜNLİJER'i vefatınm birinci yıldönümünde özlemle anıyoruz. HANDAJV-MESUT ÖNEN AYDA-RAMAZAN LXUHAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle