Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/4 HABERLER 4 NİSAN 1991
Yılmaz'ın
sorusu
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu) — SHP gölge milii
eğitım bakanı ve Ankara
Milletvekili Rıza Yılmaz
tarafından Milli Eğitim
Bakanı Avni Akyol'un
yanıtlaması istemiyle
TBMM'ye verilen yazılı
soru önergesinde,
Hasanoğlan Atatürk
Anadolu Lisesi'ndeki anti
laik uyguiamalar dile
getirildi. Önergede şu
sorulara yer veriJdi:
Hasanoğlan Atatürk
Anadolu Öğretmen
Lisesi'ne kadrolu imam
alındığı ve okul
öğrencilerinin de bu
imamla birlikte teraviye
gdtürüldüğü doğru mudur?
Okulda smıf sınıf
dolaşılarak Kuran kursuna
ögrenci kaydettirildiği ve bu
listelerin okul yönetiminin
tamamen bilgisi dahilinde
olduğu, ayrıca bu
öğrencilere kız mescidinde
Kuran kursu verildiği doğru
mudur? Öğretmenler
lokaJinin ramazan ayı
boyunca kapalı tutulduğu
doğru mudur? Ilçe
yöneticilerinin ve diğer
idarecilerin öğretmen ve
öğrencilere baskı yaparak
oruç tutmayanları tehdit
ettikleri doğru mudur?
Erdem'in
kabulti
• ANKARA (AA) —
TBMM Başkanı Kaya
Erdem, birinci olağan
kongresini yapan Demokrat
Merkez Parti'nin Genel
Başkanı Bedrettin Dalan ve
partinin öteki yöneticlerini
kabul ederek bir süre
görüştü. DMP Genel
Başkanı Dalan, partilerinin
10 ay önce kurulduğunu,
bu süre içinde Türkiye
çapında öngörulen
teşkiiatlanmayı
tamamladıklarını, ilçe, il ve
büyük kongrelerini bitirerek
Türkiye genelinde seçimlere
girme hakkını
kazandıklarını söyledi.
Türkiye'nin çok sıkıntılı bir
dönem yaşadığını anlatan
Dalan, "Milletimizin,
iradesini ortaya koyarak
Türkiye'nin önüne dağ gibi
yığılan sorunları aşacağına
olan inancımızı tekrarlamak
isterim" dedi. TBMM
Başkanı Kaya Erdem de
Meclis ve siyasi partilerin
demokrasinin temel
unsurları olduğunu belirtti.
Mumcu'nun
söyleşisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Gazetemiz
yazarlarından Uğur
Mumcu, Mülkiyeliler
Birliği'nin duzenlediği
söyleşide yaptığı
konuşmada, son
zamanlarda Türkiye'de
"devlet" kavramının çok
kullanıldığını belirterek
"Devlet sanatçılığı diye bir
kavram var. Bir de devlet
gazeteciliği kavramı
çıkmaiıdır. Çunkü boyle bir
gazeteci türii yetişiyor"
dedi. Bazı gazetecileri
"mabeyn kâtibi" olarak
niteleyen Mumcu,
gazetecilerin belli bir aylıkla
çalıştıklarını ve zengin
olamayacaklarını belirterek
"Sizin, benim düş dünyamı
çok aşmış paralarla borsada
oynayan gazeteciler var"
diye konuştu. Bir soru
üzerine savunduğu görüşün
bağımsız sosyalist göruş
olduğunu belirten Mumcu,
bunun "ulusal kurtuluşçu,
Kuvayı Milliyeci, Atatürkçü
göriişle hiçbir çelişkisi
olmadığını" kaydetti.
ANAP Ankara
il başkan adayı
• ANKARA (ANKA) —
ANAP Ankara il kongresi
yaklaşırken adayların sayısı
da ikiye çıktı. Hasan Celal
Güzel'i ekibinden
ayrıldıktan sonra Mesut
Vılmaz ile birfikte hareket
etmeye başlayan Mehmet
Çevik, yeniden il
başkanlığma aday olan
Mahmut Demirel'in
karşısına yeni bir aday
hazırlıyor. Mehmet Çevik,
yaptığı açıklamada, 27
nisanda yapılması
planlanan Ankara il
kongresinde Mehmet
Demirel'in karşısına Agâh
Oktay Güner'i
çıkartacaklarını bildirdi.
Muhalefet, Türkiye'nin Kürtlere insani yardımyapmasını istedi
'Kabahat Ozal ve BusKta'Başbakan Akbulut, kendisinden randevu isteyen
SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin'i kabul etti ve
"Sınırdakilere Türkiye'den herhangi bir fiziki
müdahale olmayacaîc" dedi. Meclis'te konuşan
SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş,
"Kabahat, oradaki insanları önce kışkırtıp sonra
ortada bırakanlardadır" diye konuştu.
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, "ABD'nin,
kışkırtrnalanna uyarak ayaklananlan yazgılanyla
baş başa bıraktığını" söyledi. DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel, Kürt liderlerini çağınp destek
verenlerin "manevi ve ağır sorumluluğu vardır"
dedi. ANAP'lı Eyüp Aşık, ABD ve Batılı ülkelerin Kuzey
Irak'taki katliama seyirci kaldıklannı söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — TBMM'de, Irak sını-
rında, Türkiye'ye girmek için
bekleyen sığınmacılann durumu
tartışıldı. SHP Genel Sekre-
teri Hikmet Çetin'i kabul eden
Başbakan Akbulut, sınırda bek-
leyen Kürtlere Türkiye'nin her-
hangi bir fiziki müdahaJede bu-
lunmayacağını söyledi.
Meclis'te gündem dışı konu-
şan TBMM Insan Hakları Ko-
misyonu Başkanı ANAP'Iı
Eyüp Aşık, ABD ve Batılı ülke-
lerin Kuzey Irak'taki katüama
seyirci kaldıklannı belirterek,
"Petrol kuyulannı kurtarma
uğnına katüama göz vummak-
tadırlar. Bu insanlann önce
kendi vatanlannda yaşama hak-
ları sağlanmalıdır" dedi. ANAP
Mardin Milletvekili Nurettin
Yılmaz, Batı'mn zulme çanak
tuttuğunu öne sürdü ve sınırla-
rın derhal açılması gerektiğini
ifadeetti. Yılmaz, "Savaşa ha-
vır mitingi düzenlevenler, Sad-
dam'ın elini ayağını öpenler, ne-
den bu olaya tepki göstermi-
yorlar" dedi. Bu sözler SHP'li-
lerin yoğun tepkisine yol açtı.
SHP'Iiler, Yıünaz'ı ayakta pro-
testo ederken, kürsüden, "Mas-
kenizi düşüreceğim, sözde sos-
>al demokratlar. Riyakârlık ya-
pıvorsunuz. Sınırdaki köylere
gidin erkekseniz. Haik size ge-
reken dersi verecektir" diye ba-
ğırdı. Yılmaz konuşmasında,
ŞHP'lileri "Kürt düşmaniığı '
ile suçladı ve Özal'a da kin duy-
duklannı ifade etti. Sataşma ge-
rekçesiyle söz isteyen SHP
Gnıpbaşkanvekili Hasan Fehmi
Güneş, ANAP'lıların oylarıyla
konuştu. Tartışmalar arasında
konuşmasına, ANAP'lılara te-
şekkürle başlayan Günes,
"Irak'taki iç düzeni. ABD'de
buluşan iki «Jost niye sağlama-
dılar. Bundan ni>e bizi sorum-
lu tutuyorsunuz. Oradaki insan-
ları önce kışkırtıp, sonra orta-
da bırakanlardadır kabahat.
Arna biz bu insanlara yardım
konusunda yapabileeeğimiz her
şeyi yapmaya hazıru" diye ko-
nuştu.
SHP MYK dun toplanarak,
Türkiye sınınna yığılan yüzbin-
lerin durumunu görüştü ve bir
bildiri yayımladı. Bildiride,
"Ülkemiz ve dün*a açısından
yeni ve daha vahim gelişmeiere
yol açmadan, sınırlarımı/daki
Utica sorununa, insan hakları ve
uluslararası hukuk kurallan
içinde ve derhal çözüm yolun-
da BM'nin gereken ilgiyi göster-
mesini bekliyoruz. Hükümeti-
mJz de bu yoida sorumlu ve tu-
tarlı yaklaşımJaria üzerine düşe-
ni yapmalıdır" deniidi.
SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin dün, Irak sınınndaki ge-
lişmeler konusunda Başbakan'-
dan bilgi almak istedi. Akbuhıt,
Çetin'i saat 19.30'da kabul ede-
rek bir süre görüştü. Ertuğrul
Günay ile Güneş Gürseler'in de
katıldığı gorüşmeden sonra ga-
zetecilere bilgi veren Hikmet
Çetin, Başbakan'ın, sınırda
bekleyen Iraklı Kürtlere, Türk-
iye'den herhangi bir fiziki mü-
dahale yapılmayacağı guvence-
sıni verdiğini soyledi.
SHP, Abdülkadir Ateş'in
başkanlığında bir heyeti Hakkâ-
ri yöresine gönderme kararı al-
dı. Heyet, bugün karayolu ile
Adana'ya oradan bölgeye geçe-
cek.
Demirel
DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirel dün demir-çelik
tesislerinin kuruluş yıldönümu
nedeniyle Karabük'e giderken
Eskipazar ve Safranbolu'da
yurttaşlara seslendi. Demirel,
Körfez sonrası ortaya çıkan du-
rumu değerlendirirken, Kürt li-
derlerini Turkiye'ye çağınp on-
lara destek verenlerin "manevi
ve ağır sorumluluğu" bulundu-
ğunu kaydederek, katliama
Türkiye'nin seyirci kalamayaca-
ğını, kapılann sığınmacılara
açılması gerektiğini söyledi. De-
mirel, "Mesele Türkiye'nin bu
yüku kaldınp kaldırmayacağı
değil. sınınna dayanmış insan-
lann katlianuna seyirci kalıp
kaimayacagıdır. Bu kişiler kim
olursa olsun Türkiye buna seyir-
ci kalamaz. Kaldı ki, bu insan-
lar bizim kardeşimizdir. Bulga-
ristan'dan gelen soydaşlanmız-
la, Irak'tan gelen kardeşlerimiz
arasında hiçbir fark yoktur" di-
ye konuştu.
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit dün kendisini ziyarete ge-
len Irak Büyükelçisi Rafi Dah-
bam Mijwel eJ-Tikriti ile yaptı-
ğı gorüşmeden sonra MYK'yı
topladı. Ecevit, daha sonra bir
açıklama yaparak ABD'nin ay-
larca Irak halkını Saddam Hü-
seyin yonetjmine karşı ayaklan-
maya ve bu yönetimi devirme-
ye kışkırttığını belirterek "ABD
Irak'ta kendi kışkırtmaianna ve
çağnlanna uyarak avaklananla-
rı kendi yazgılanyla baş başa
bırakmıştır" dedi. Iraklı Kürt-
ler için Türkiye'den başka bir
guvence bulunmadığının bir kez
daha ortaya çıktığını kaydeden
Ecevit, Batılı ülkelerin Türkiye
Kürtlerini kışkırtarak Türkiye'-
nin Iraklı Kürtlere yardım eli
uzatmasını güçleştirdiklerini
öne sürdü. Ecevit, "Bu acı ger-
çekler, Türkiye'nin, gerek fcom-
şusu Irak'la gerek genel olarak
Kürtlerle ilgili politikalannı.
ABD'den, Batı'dan, hatta ABD
güdümüne giren BM Güvenlik
Konseyi'nden etkilenmeksizin,
kendi başına belirlemesi gerek-
tiğini göstermektedir" dedi.
TBMM Insan Hakları Ko-
misyonu, Irak Kürtlerinin sığın-
ma sorunu ile ortaya çıkan in-
san hakları ihlallerini görüştü.
İHD Ankara Şube Başkanı
Muzaffer tlhan Erdost da son
gelişmeleri "eski oyunun yeni
baskısı" olarak değerlendirdi ve
şu açıklamayı yaptı:
"Sınırlara yıgılanlar, bir an
olsun bekletilmemelidir. Barı-
nak, jiyecek, sağlık, egilim ge-
reksinimleri, hemen ve yeterli
düzeyde sağlanmaJıdır.
Sıgınmacı (mülteci) statüleri
tanınmaİMhr. Birleşmiş Milletler
düzeyinde, maddi sorunlann
karşılanması zorunludur.
Llke içinde ve ülke dışında
ayni ve nakdi yardım kampan-
yalanna konan engeller kaldırıl-
malıdır.
Kürt sorunu, tüm yönleriyle
ve uluslararası düzevde tartış-
mava açılmalı ve Ankara ev sa-
hipliği yapmalıdır."
SP Genel Başkanı Ferit llse-
ver, sınırların açılması ve Iraklı
Kürtlere insani yardım yapılma-
sı çağrısında bulundu. SHP Si-
irt Milletvekil Kemal Birlik, sı-
nınn açılmasını istedi.
BÜYÜK KAÇIŞ — K.Irak'tan on binlerce Türkmen ve Kürt ölüm korkusuyla kaçıyor. Bir lokma ekmek bulan, sıcak bir tas çorba icebilen, çok şanslı sayıyor kendini.
KuzeyImk'tan gelen Washington Pöstgazetesiyazan Randak
Sınıraeılırsakacı§büvür
Ortadoğu uzmanı John Randal, Kürt ve
Türkmenlerin kaçışını şöyle anlattı: Çok
düzensiz bir kaçış. Kerkük'ten kaçanları
gördüm. Bir ara 45 dakika trafik tıkandı.
Türkiye'ye kaçış, sınırın açılmasına bağlı.
Açılırsa gelecekler. Çünkü ölüm korkusuyla
karşı karşıyalar-
SEMİH İDİZ
ANKARA — Filmleri andı-
ran bir şekilde Kuzey Irak'tan
kaçarak önceki gün Türkiye'ye
sığınan Batılı gazeteciler, 3.5-4
milyon bölge insanının Saddam
Hüseyin korkusuyla Türkiye,
Iran ve Suriye sınırlarına doğ-
ru kaçmakta olduğunu iddia et-
tiler. Kaçanlann arasında Kürt-
lerin yanı sıra Türkmenlerin ve
hatta BAAS Partisi üyelerinin
de bulunduğunu belirten gaze-
teciler Türk sınırında sadece
Türkmenlere giriş izni verildiği-
ni savundular.
Gazeteciler, yollara dökülen
Kürtlerin arasında binlerce dok-
tor, mühendis, avukat ve öğret-
menin de bulunduğunu kayde-
derek "Bunlar Kürtlerin orta sı-
nıfını, yani kaymak tabakasını
olııştunıyor. Türkiye bunları
geri cevirirse çok büyük bir tra-
jedi olacak. Bir toplum ortadan
silinecek" diye konuştular.
Büyük bölümü Suriye üzerin-
den Kuzey Irak'a geçen ve bu
arada gerek Şam'da gerekse
Irak'ta Kürdistan Yurtsever Bir-
liği lideri Celal Talabani, Kür-
distan Demokrat Partisi lideri
Mesut Barzani ve PKK lideri
Abdullah Öcalan ile de görüş-
tüklerini bildiren gazeteciler, şu
görüşlere de yer verdiler:
"AbduHah Öcalan olanlar-
dan son derece memnun, çün-
kü gerek Balı gerekse Türkiye
tarafından terk edilmiş olmak-
tan dolayı büyük hayal kırıklı-
ğı ve kızgınlık içindeler. Anka-
ra'ya gelen Talabani'nin insani
yardım taleplerioin reddedildi-
ğini unutmayacaklar ve bu ne-
denle bundan sonra şiddete yö-
nelecekler. Bu da PKK'nın ek-
megine yağ sürülmesi demek-
tir."
Türkiye'ye sığmdıktan sonra
dün Ankara'ya gelen Batılı ga-
zeteciler, özellikle Türkiye'ye
yönelik eleştirileri nedeniyle
Cumhuriyet'in sorulanm yanıt-
larken isimlerinin açıklanması-
nı istemediler.
Buna karşın Kuzey Irak'a bir
süre önce giren gazetecilerin
'duayeni' konumundaki Was-
hington Post gazetesinin muha-
biri ve deneyimli gazeteci John
Randal bazı sorularımızı yanıt-
lamayı kabul etti.
Ortadoğu uzmanı olan Ran-
dal, Irak'tan kaçanlann en çok
Müsamahalı olmarmz beklenemez'diyen IrukBüyükelçisiEl Tıkritû
Onlara çiçek mi sunalım?ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit'Ie görüşen Irak'-
ın Ankara Büyükelçisi Rafi Da-
han Müevel H-Tikriti, Milli Gü-
venlik Kurulu'nun (MGK) sınır-
da biriken Iraklılarla ilgili ka-
rarlarını Bağdat'a ilettiklerini
söyledi. Bağdat'tan bir iki gün
içinde yanıt beklediklerini ifade
eden El-Tikriti, "Türkiye'ye yö-
nelik provokatif bir tavnmız
olmayacaktır" diye konuştu.
Tikriti, sınırdakiler için, "Düş-
manlanmıza müsamabalı olma-
mız beklenemez. Onlara çiçek
mi sunalım?" dedi.
Gazetecilerin sorulanm yanıt-
layân El-Tikriti Irak'ın sorunla-
nna çözüm bulunabilmesi için
Türkiye ile de ikili ilişkilerin sur-
uuruuncsı gerektiğini vuıguladı.
El-Tikriti'ye yöneltilen sorular
ve yanıtlar şöyle:
—MGK'mn son açıklamasını
nasıl degerlendiriyorsunuz?
EL-TIKRİTİ—Dün gece (ön-
ceki gece) Türk Dışişleri Bakan-
lığı'na davet edildim. MGK'nın
aldığı son karar hakkında bizi
bilgilendirdiler. Bize anlatılan-
ları Bağdat'a ilettik. Bir iki gün
içinde yanıt bekliyoruz. Şunu
söyleyebilirim, Türkiye'ye yöne-
lik provokatif bir davranışımız
olmayacaktır. Sıcak günler geç-
ti. îki ülkenin ortak sınırı var-
dır, sorunu yoktur.
—Sınırda yüzbinlerce mülleci
var. Ortaya çıkan durumu na-
sıl değerlendirivorsunuz?
EL-TfKRİTI—Bu konuda
direkt bir bılgimiz yok. Bildiği-
mız, saldırganların çocuk ve ka-
dınları öne sürdükleri, kalkan
gibi kullandıklan. Onlann arka-
sına saklanıyorlar. Ülkemizde-
ki Kürtlere karşı ayrımcı deği-
liz. Fakat düşmanlanmıza kar-
şı müsamahalı olmamız bekle-
nemez. Ne yapalım, onlara çi-
çek mi sunalım? Kadınlann ır-
zına geçiyorlar, çocukları öldü-
rüyorlar, okulları, hastaneleri
yakıp yıkıyorlar. Milliyetçi
olanlar bunu yapmaz. Biz de
yapılanlara karşı insanlanmızın
güvenliğini sağlamak zorunda-
yız. Güney Irak'ta sorun yok.
Kuzeydeki hareketler de dışarı-
dan tahrik ediliyor, ama bastı-
nlıyor. İç düzen en kısa zaman-
da sağlanacaktır. Ülkemizdeki
Kürtler özgürdürler. Bu küçük
bölgesel harekete de ülkemizin
düzenini korumak için izin ve-
remeyiz.
—Ülkede düzeni sağlamanın
yolu, bu insanlan sınıra sıkıştır-
mak mı?
EL-TİKRİTİ—Bizim böyle
bir amacımız, karanmız yok.
Bu, bizim planladığımız bir ge-
lişme değil. Onlann amaçların-
dan biri, iç kanşıkhk yaratmak.
Yapmaya çalıştıkları budur.
—Bundan sonra ne olacak?
EL-TİKRİTİ—Türk tarafıy-
la işbirliği içinde çözüm bulma-
ya çalışacağız, sınırda birbiri-
mizle temas halindeyiz.
—Sığınanlan geri çagıracak mı-
sınız?
EL-TİKRİTİ—Normal Irak
varandaşı olan herkes evine dö-
nebilir. Dönmeleri için vatanda-
şımız olmaları yeterlidir.
girme şansları neredeyse o sını-
ra yönelmeyi yeğiediklerini, bü-
yük bir kargaşa olduğunu belirt-
ti, "Çok düzensiz bir kaçış.
Daglardan Türkiye'ye geçerken
beraberimizdekilerin çoğu
Türkmendi. Ama Kürtler de
vardı. Bunlann arasında çok sa-
yıda temiz givimli kişi gördük.
Yani fakir kesimden degillerdi"
dedi. Randal sozlerini şoyle sür-
durdü:
"Geçen hafta hemen hemen
her gün yoldavdım. Her yerden,
Kerkük'ten kaçanlan gördüm.
Bir ara 45 dakika süreyle yollar-
da trafîk tıkandı. Karşı tarafa
baküğımda belikopterlerden si-
vil araçlanr. üzerine ateş açıldığı-
nı gördük. Trafik açıldıktan
sonra oradan kaçtık. Bir saat
sonra bizim bulunduğumuz ye-
re saldırmışlar. Yani orada kaJ-
saydık olecektik."
Türkiye'nin karşı karşıya bu-
lunduğu sığınmacı sorununun
boyutlan konusunda da Ran-
dal, "Bu sınırların açılmasına
bağlı. Açılırsa gelecekler. Çün-
kü ölüm korkusuyla karşı karşı-
yalar" görüşüne yer verdi.
Turk yetkililerde Kürtleri ka-
bul etmeme konusunda bir eği-
lim bulunup bulunmadığını bil-
mediğini söyleyen Randal,
Türkmenlerin kaçış nedenleri
konusunda ise şunları söyledi:
"Herkes Kuveyt savaşıyla
Saddam Hüseyin'in sonunun
geldiğine inanarak ortaya çıktı.
Yalnız Kürtler değil. Turkmen-
ler, hatta birçok BAAS Partisi
üyesi de bunlara dahildi. Du-
rura degişince ortada kaldılar.
Bahar geldi di>e sevinirlerken
birdenbire eksi on derecede bul-
dular kendilerini."
Randal, Irak kuvvetlerinin
Kürt isyancılara karşı en çok
tank ve top kullanarak başarıh
olduklarını da sözlerine ekledi.
POLİTİKA GÜNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
THY ve HAVAŞ Grevine
İvedi Çözüm...
Türk Hava Yolları ve HAVAŞ grevinin dördüncü günü bu-
gün.THY'de boşalan seferlerin özel havayolu şirketlerince
doldurulması için yoğun bir çaba harcanıyor. Bir başka de-
yişle grev kırıcılığı yapılıyor.
Acaba THY VB HAVAŞ çalışanları bu greve neden gittiler?
Ayda ellerine milyonlar geçıyordu da bunu az bulup ücret-
lerini 5-10 milyon liraya çıkarmak için mi grevi çözüm yolu
buldular?
THY'de apron, uçak yükleme, kargo, uçak temizlik (02-C
grubu) işçisinin (3-6 yıllık) aylık ücreti brüt 606 bın lira. Bu
sayının 176 bin lirası vergi vs. kesinti toplamı eline geçen
net ücret ise 429 bin lira. HAVAŞ'ta çalışan ve benzeri işleri
yapan bir işçi ise brüt 524 bin, net 342 bin lira ücret alıyor.
Bu sayıya sosyal yardım, yılda 4 ikramiye eklendiğinde, brüt
olarak 1 milyonu biraz aşıyor.
Herkesin ilgilendiği bir başka konu da THY pilotlarının ay-
da ne kadar ücret aldığı...
Hava-İş verilerine göre 14. grupta yer alan bir pilotun ay-
lık grydirilmiş brüt ücreti 5 milyon 116 bin lira. Bu sayrya uçuş
tazminatı girmiyor. Ancak, sosyal yardımlar ve yıida dört ik-
. ramiye, bu 5 milyon liranın içinde Böylece, THY'de en yük-
sek ücret alan kesim, pilotlar oluyor.
Sayılar vererek kafalan karıştırmak islemiyoruz Ancak, bu-
gün THY ve HAVAŞ'ta çalışan işçiler emeklerinin karşılığını
alamıyor. Temizlik işçilerini, memurlan, teknisyenleri, mühen-
disleri, pilotları, hostesleri vb. çok iyi ücret alıyor gibı kamu-
oyuna yansrtmak, bir t^mmmwmtmmm^____^mmım^^mm^mm^
gerçeği gözardı et- AhiAp ikfiHari
mek demektir ANAt" IKTiaan,
sendikal hak ve
g
mek demektir...
ANAP
î özgürlükleri emekçinin
vunucusu gibi goste- elinden alan
ren, normal yolçu ol-
dukları halde VİP'ten
y
asalan henûz
bas bağınyor: ortadan kaldırmadı.
— İlkokul mezunu ConHikalı i<zrile*r 10işçi 1 milyon lira ücret o6/?a/Ka// IŞÇIier, 1*
aiır mı? Eylül 1980 öncesi
Neden almasın? ^,1^^ «/•, « a o e
Eğero işçi, THY ve / " ö a aill maaŞ
Ş' ik ya ikramiye alırlardı. Bu
X 1 sayı bugün dörde indi
karşılığını veriyorsa el- Jf-fy v e HAVAS
b e t a l a c a k . A n ı m s a y a - . . . . » ..:...
caksınız, belediyeler- IŞÇIIenyle ÇOrUŞUyOrUZ.
deki temizlik işçiieri jQmQ g r e v e isteyerek
geçen yıl 1 milyon lı- f . . . . . . . .
ra ücret ai.nca kıya- gıtmedıklennı soyluyor.
met kopmuştu. Kimi "•~~~"~~"^"-^"•"•"•~~"~"
gazetelerin sayfalannı temizlik işçilerinin gecekondularda ya-
şamını yansıtan fotoğraflar süslemişti:
— Çöpçü Ali milyoner oldu...
ANAP iktidan, sendikal hak ve özgürlükleri emekçinin elin-
den alan antidemokratik yasalan henüz ortadan kaldırma-
dı. Sendikalı işçiler, 12 Eylül 1980 öncesi yılda altı maaş ik-
ramiye alırlardı. Bu sayı bugün dörde indi.
THY ve HAVAŞ işeileriyle görüşüyoruz. Tümü greve iste-
yerek gitmediklerini söylüyor Ayda 900 bin lira ücret alan
bir teknisyen şöyle diyor:
— 1980 yılı öneesıne dönelim yeter. Ayda 900 bin lira ma-
aşla nasıl geçineceğiz?
Bir başka THY çalışanı anlatıyor:
— Bizim, THY'de çok yüksek ücret akJığımız sanılıyor. Ben
üniversite mezunuyum ve iki dil biliyorum. Aylığım net 700
bin lira...
THY yönetimi inatçı. Hava-İş Başkanı Atilla Ayçin, böyle-
si bir inatçı ve katı tutum karşısında 10 bin 500 THY ve HA-
VAŞ çalışanını ayakta tutmak için elbet değişik yöntemlere
başvuracak. THY yönetiminin, grev kırıcılığına karşı önlem
alacak.
Şimdi işveren imza toplamaya başladı. THY yönetimi bu
yola başvurarak grev kıracağı yerde, bir anlaşma ortamı sağ-
layabîlir. Ancak, bu yöntemı bir kenara itip çalışanları birbi-
rine düşürüyor işveren.
Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer'in açıklaması ise daha
ilginç:
— Ozel şirketleri devreye soktuk...
İyi de ulusal hava yollarını ve orada çalışan binlerce in-
sani görmemezlikten gelmek ayıp olmuyor mu? Bunun adına
grev kırıcılığı denilmez mi?
İsterseniz oturup uzun uzun bir kez daha düşünün...
BAYRAMPAŞA CEZAEVÎ
1
tutukiu
şişle öldürüldüKalmakta olduğu koğuşta 10 yerinden şişlenerek
öldürülen Kemal Fırat'ın cesedi üzerinde "Polis
ve MİT ajanlannın işbirlikçilerini cezalandırdık.
Dev-Sol" yazılı bir not bulundu.
İstanbul Haber Semsi — Is-
tanbul Bayrampaşa Kapalı Ce-
zaevi'nde yasadışı Devrimci-Sol
örgütü üyesi olduğu savıyla tu-
tuklu bulunan Kemal Fırat (27)
adlı sanık, dün 25 kişilik koğuş-
ta ölü olarak bulundu. Şişle öl-
dürüldüğü anlaşılan Fırat'ın ce-
sedi üzerine bırakılan notta,
"MİT ve siyasi şube ajanı" ol-
duğu gerekçesiyle cezalandınldı-
ğı kaydedildi.
Bayrampaşa Cezaevi Savcısı1
nın verdiği bilgiye göre, dün sa-
at 08.00 sayımından sonra orta-
ya çıkan olayda, yasadışı Dev-
Sol örgütü üyesi olmak ve bazı
eylemlere katılmaktan 18 Ocak
1991 günü istanbul DGM tara-
fından tutuklanan Kemal Fırat,
kalmakta olduğu koğuşta 10 ye-
rinden şişlenerek öldürüldü. Ce-
set, görevlilerce, bir ranzanın al-
tında battaniyeye sanh halde bu-
lundu. Fırat'ın cesedi üzerine bı-
rakılan küçük notta, "Polis ve
MİT ajanlarının işbirlikçilerini
cezalandırdık. cezalandıracağız.
Dev-Sol" yazdığı öğrenildi.
Bayrampaşa Cezaevi yetkilile-
ri, cinayetin 25 kişilik koğuşta
kalan De\-Sol örgütü üyelerin-
ce işlendiğinin sanıldığını, tüm
tutukiu ve hükümlülerin sorgu-
ya almdığını soylediler.
Fırat, Jstanbul Siyasi Şu-
be Müdurluğü ekiplerince Gazi-
antep Cezaevi'ndeki firar olayı-
na ilişkin soruşturma ve operas-
yonlar sırasında 4 Ocak 1991 gü-
nü gözaltına alınmış ve 18 ocak
günü de DGM'de tutuklanmış-
tı. İDGM'deki duruşmalanna
ayakları yaralı olarak getirilen
Fıra', yakalanmadan önce bir
trafik kazası geçirdiğini ve ayak
parmaklannın bu kazada yara-
İandığını açıklamıştı. Duruşma-
lannda, "Dev-Sol örgütü ile hiç-
bir ilişkisi bulunmadığını" belir-
ten Kemal Fırat, polise yakalan-
madan önce "Polis ve MİTIe iş-
birliği yapuğı iddiası>la Dev-Sol
tarafından cezalandınldığı" için
ayaklarındaki yaraların oluştu-
ğu iddiasıru kabul etmemişti.
Değerli insan,
Aile büyüğümüz
Dr. İHSAN ÜNLİJER'i
vefatınm birinci yıldönümünde
özlemle anıyoruz.
HANDAJV-MESUT ÖNEN
AYDA-RAMAZAN LXUHAN