19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞHABERLER 4 NÎSAN 1991 Papaııdreırmm Türk korkusıı • ATtNA (AA) — Yunanistan'da, ana muhalefetteki PASOK'un lideri Andreas Papandreu, BM Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar'ın Güvenlik Konseyi'ne sunduğu son raporun, Kıbrıs konusunun Atina ve Lefkoşa açısından "tehlikeli" bir yola girdiğinin habercisi olduğunu söyledi. Papandreu, yaptığı açıklamada, "Kıbns konusunda Türk görüşlerine ağırlık verilerek Ankara'ya tüm Kıbns üzerinde veto hakkı tanıyan ve Türk askerlerinin adadaki varhğını yasallaştıran bir çözilme gidiliyor" dedi. Atina Veto'da kararlı • ATİNA (Cumhuriyet) — Avrupa Topluluğu Akdeniz lşleri Komisyonu Başkanı Abel Matutes, Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitçotakis ve Dışişleri Bakanı Andonis Samaras ile görüşerek, Atina'nın AT ile Türkiye arasındaki 4. mali protokolü veto etmekten vazgeçmesini istedi. llk görüşmeyi dûn Atina'da Samaras ile gerçekleştiren Matutes, daha sonra Girit Adası'na geçerek paskalya tatili için burada bulunan Mitçotakis ile bir araya geldi. Mitçotakis-Matutes görüşmesine ilişkin açıklama yapılmadı. Samaras ise görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Türkiye, Kıbns konusunda iyi niyetini göstermedikçe mali protokole ilişkin tutumlannı değiştirmeyeceklerini bildirdi. HavePe Sonning KtiltürÖdülti • KOPENHAG (AA) — Çekoslovakya Devlet Başkanı ve yazar Vaclav Havel'e, Danimarka'nın Kopenhag Üniversitesi'nce "siyasal ve sanatsal uğraşlanm bütünleştirme yeteneğinden dolayı" Sonning Kültür ödülü verildi. Üniversite Rektörü Ove Nathan, dün yaptığı açıklamada, "Havel'in 1989 yılında söz ve eylemleri, Avrupa'da daha insancıl bir dünya kurulması için umut ışığı yaktı" dedi. Sonning Kültür Ödülü, Hollandalı yazar C.J. Sonning tarafından 1950 yılında verilmeye başlanılmıştı. ödül her iki yılda bir Avrupa kültUrüne katkıda bulunan kimselere veriliyor. Havel, 28 mayısta Kopenhag Üniversitesi'nde düzenlenecek törende 78 bin dolar ödül alacak. Demokrat Parti'ye döntiş • PRAG (AA) — Çekoslovakya'da eski Federal Başbakan Yardımcısı Valtr Komarek ve iktidardaki koalisyon ortağı Yurttaşhk Fbrumu'nun sol kanadından beş mületvekilinin Sosyal Demokrat Parti'ye (CSSD) geri döndükleri bildirildi. Çekoslovakya haber ajansı CTK, CSSD Başkanlık Sekreterliği'nin açıklamasına dayanarak verdiği haberde, ekonomist ve eski komünist Komarek'ten sonra, 1968 yılının eski dört reformcusu, komünist yetkilisi ve Obroda Kulübü (Eski Komünistler örgütü) temcilcileri Albert Cerny, Jozef Wagner, lvan Fisera ve Josef Spacek ile Liberal Demokratik Parti kurucularından Pavel Dostal'ın Sosyal Demokrat Parti'ye katıldıklannı belirtti. Newsweek I? ] ergisine göre Körfez savaşından sonra silah satıcıları için 'altın çağ f başladı Akın vaı; silahlara akın...Körfez savaşının ardından ABD, Sovyetler Birliği, Fransa ve Çin silah satışlarını arttırmak için yoğun bir rekabete giriştiler. Satışların büyük bölümü Ortadoğu'ya yapüıyor. Dış Haberler Servisi— Körfez krizi sırasın- da politikacılar sık sık savaş sona erdikten sonra ilk işin, Ortadoğu'ya silah akışını kı- sıtlamak olduğunu soylediler. Ancak Körfez savaşının sona ermesinin ardından silah sa- tışlarının görülmemiş boyutlara erişme eği- limi gösterdiği bildiriliyor. "Newsweek" dergisi silah satışlannı kapak konusu yaptığı son sayısında, ABD'nin Kör- fez savaşındaki zaferinin silah şirketi için "doping" etkisini yarattığını bildiriyor. Dergiye göre savaşın zaferle bitmesinin ar- dından büyük silah şirketlerinin temsilcileri Virginia'da toplandılar. Toplantıdan sonra "Newsweek" muhabirine demeç veren bir temsilci şöyle dedi: "Silah sanayünin bnndan sonraki atılımı Ortadoğu pazarını ele geçir- mek otecak. "Silahlann kontroJu dönemine değil, silah satışlan için yeni firsatlann doğ- duğn bir döneme girdik." Newsweek'e göre uluslararası silahpazarı çok canlı bir döneme giriyor. Yeni sipariş peşindeler Dergiye göre Körfez'de hâlâ savaşın şoku yaşanmasına rağmen hükümetler yeni bir krizde hazırüklı olmak için kollan sıvamış durumdalar. Bu arada ABD, Avrupa ve Sov- yetler'de silah sanayii yeni siparişler peşinde koşuyorlar. Bush yönetimi, nükleer silahla- nn kontrolünü savunuyor. Ancak konvansi- yonel silah satışı konusunda ABD de diğer büyük ülkeler gibi, bir sınırlamaya yanaşmı- yor. Kahire'de bir Batıh diplomat şöyle diyor. "Ortadoğu'da silahlanma yanşı tüm canlılı- |IBI konıyor." Dünyanın en büyük silah satıcısı olan Sov- yetler Birliği'nde yaşanmakta olan ekonomik lcriz, umutlan silah satışlanna çevirdi. Mart ayında Pekin ve Madrid'de düzenlenen silah fuarlannda Sovyetler'in SU-27 ve Mig-29 sa- vaş uçaklan büyük beğeni kazandı. Çin'in bir SU-27 filosu satın alacağı söyleniyor. Suri- ye'nin Suudi Arabistan'dan aldığı 2 milyar dolan Sovyetler'den silah alımına ayırdıgı bil- diriliyor. Fransa Dünyanın en büyük ttçüncü silah satıcısı Fransa da bugünlerde hummalı bir faaliyet içinde. Körfez savaşında Fransız silahları da iyi bir sınav verdi. Milan tanksavar füzeleri, "Mistral" uçaksavar füzeleri ve "CnrtaJe" si- lah sistemlerine büyük talep var. Irak'm ge- çen yıl 2 ağustosta Kuveyt'i işgal etmesinden sonra Fransız silah şirketlerine, Körfez ülke- lerinden yağmur gibi sipariş geldi. Bir Fran- sız yetkilisi şöyle diyor: "Acık konuşakm. Bu böyiik bir iş. Dış sabmlar olmasa Fransız si- lab sanayii ayakta kalamazdı." Çin Çin, ise silahh kuvvetlerini modernleştir- mek için gerekli parayı bulabilmek amacıy- la silah satışlannı arttırmayı tasarhyor. Pe- kin 1980'li yülarda silah satışlanndan 12 mil- yar dolar kazandı. Bu paranın yarıya yakın bölümünü Iran-Irak savaşı sırasında iki ül- keye yaptığı silah satışlanndan sağladı. Çin 1989"da Suudi Arabistan'a 1 milyar dolarlık CSS-2 füzeleri sattı. 3.500 km. menzili olan bu füzeler konvansiyonel ve kimyasal başlık taşıyabiliyorlar. Çin şimdi de 600 km. men- züli yeni M9 ve M l l füzelerini p>azarhyor. Su- riye ile Libya bu füzelerden almak istiyorlar. Yeni müşteri İran Suriye ile Libya'nın yam sıra, tran büyük bir yeni silah alıcısı ile sahnede görünüyor. Batıhlardan henüz silah alamavan İran, göz- lerini Çin'e çevirmiş durumda. îran, Brezil- ya'dan da silah alma girişimi içinde. İki ülke arasmda Brezüya yapımı 'Astros-2' füze ram- palannın satışı konusunda göruşmeler yapı- lıyor. İsrail'in iştahı kabardı Çeşitli Batı ülkeleri ile özellikle ABD'nin Araplara silah satışlanm hızlandırmalan Is- rail'in de iştahını kabartmış dunımda. lsra- üli yetkililer "Eger Araplar sflahlanırsa, ts- rmil de kendi silahh kuvvetlerui nodernize eder" diyorlar. Israilliler ABD'nin özellikle Suudi Arabis- tan'a ultra modern "M-IA2" tanklan satmayı tasarlamasından kaygılanıyorlar. Tel Aviv, yakında milyarlarca dolarhk ye- ni silah siparişlerini ABD'ye sunmaya hazır- lamyor. özetle, dünyadaki silah satıcıları için işler iyi gidiyor. SATICILARIN TATLI KARLARI (1985-1989) 1985-1989 yılları arasmda en çok silah dışsatımı yapan ülketerin listesine bakıldığında, saüş miktarının teknolojik gelişmişlikle doğru orantılı olduğu görûlüyor. On ülkeHk listenin ilk beş sırasını işgal edenler, BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi. SOVYETLER BİRÜĞİ MmMyarfebr Dünyanın en büyük silah satıcısı. Satışlannın en önemli kalemini hâlâ MIG savaş uçaklan oluşturuyor. Ancak Sovyetler Biriiği'nin artık Suriye ve Angola gibi geleneksel mûşterileriyle eskisi kadar çok tıcaret yapamayacağı anlaşılıvor. 53nilyarMar ABD'nin 'yeni dünya düzeni'ne yapacağı askeri katkının en önemli kalemlerini, F15'ler, F16'lar, AH-64 saldırı helikopterleri, M-1 A1 tankı ile uçaksavar füzeleri oluşturuyor. Ssvyet MI6-29 uçajı 6 ALMANYA SailyarMar Silah pazarında pek öne çıkmayan Almanya, diğer NATO ûlkelerine çoğunlukla denizaltılar ve firkateynler satryor. KM A-1 taakı 7ÇEKOSLOVAKYA 3Milyardotar Varşova Paktı'nın çözülmesi ile birlikte Çekoslovakya, T-55 tanklan ve L-39 eğitim uçaklan için önemli bir pazar yitirmiş oldu. 3 FRANSA 1» miiyar doi* Gelişmekte olan ülkelere yaptgı satış oranı giderek düşen Fransa, Mirage F-1 uçaklan, Exocet füzeleri ve helikopterleri için Körfez'de yeni alıcılar arıyor. 8İTALYA 2 ailyar daiar Italya'nın ürettiği saldırı uçaklan, helikopterier ve SAM fûzelerinin satış grafiğinin düşmesi bekleniyor. Hûkûmet, silah satışlannın ulusal düzeyde ele alınması ve silah üreten kuruluşlann sıkı denetim altınrja tutulmasını öngören bir yasa çıkardı. M İ *» 8 İNGİLTERE Tornado saldın jetleri ve Challenger tanklan Körfez savaşında beğeni topladı; ancak çoğu mûşterisinln artık kendi silahlarını ûretmeye başlaması nedeniyle Ingiltere'nin silah dışsatımı dûşüyor. 9İSVEÇ 2 milyar tetar Banşçı Isveç'in, canlı bir silah tıcareti var. Hindistan'a top parçaları, NATO ûlkelerine ise 155 milimetrelik Howitzerter, radar ve elektronik parçalar saüyor. Bir zamanlar geri Sovyet teknolpıisıne bağımlı olan Çin, artık Üçüncü Dünya'ya en çok silah satan ülkelerden biri. En önemli kozu ise Silkworm füzeleri. •|A H0UAN0A Hollanda, deniz komünikâsyon sistemleri ûreticisi olarak biliniyor. Bir Hollanda firması, yasadışı olarak Irak'a 'gece görme sistemleri' sattığı savıyta soruşturmaya uğradı. ALICILAR KUYRUKTA (1985-1989) ÜÇÜDCÜ Dûnya, silah ûreticisi ülkeler için çok iyi bir pazar konumunda. Silah alıcısı ülkeler arasmda tek gelişmiş endüstri ûlkesi Japonya. IRAK^EN YANITI BEKLENİYOR M savaşı resmen bitirdi SUU0İ ARABİSTAN 1HİNDİSTAN 17 Milyar Mar Geçen on yıl içinde Hindistan, ordusunu modemize etmek için büyük miktarda para harcadı. Satın aldığı silahlann bûyük kısmını, Sovyet MIG-27'leri ve MIG-29'lan ile Alman ve Sovyet yapımı denizaltıları oluşturuyor. 2 IRAK 12 ı 1980'li yıllarda çok sayıda MIG-29'lar. Mirage F-1'lerve SU-24'ler satın alarak büyük paralar harcayan Saddam'm, bu ttcaret düzeyini koruyamayacağı anlaşılıyor. Irak şimdi tûm kaynaklannı, ülkenin yenıden inşasına transfer etmek zorunda. JAPONYA 11 Japonya'nın savunma harcamalan, gayri safi milli hasılanın yüzde 1'i ile sınırlı değil artık. Son zamanlarda çok miktarda F-15 uçağı ve Patriot füzesi satın alındı. Körfez savaşından sonra Suudılerın silahlara olan iştahı kabardı, ancak devlet kasasındaki hazıne bûyük ölçüde azaldı. Yine de Suudıler daha fazla savaş uçağı ve tank alma niyetinde. 5 SURİYE 6MHyard«lar Suriye'nin savunma harcamaları 1980'lerdekinden daha farklı bir düzeyde. Sovyetler Bitiiği'nin bir numaralı müşterisi olmaktan çıkan Suriye, son zamanlarda Kuzey Kore'den geliştirilmiş Scud füzeleri satın aldı. Çtayaftsı İpehböceği füzesi tLQBI dergisi, ünlü OrtadoğuuzmanıProf. BernardLewisilegörüştü: Körfez krizi, cfin savaşı değildi ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, ABD tarafından hazırlanan ve iki haftadır üzerinde çalıştığı Irak'la resmi ateşkes koşuUan- nı içeren karan, dün gece niha- yet onayladı. Son derece detayh ve sert olan toplam dokuz say- falık ateşkes karan, Güvenlik Konseyi'nin dunkü oturumun- da 12'ye karşı 1 oyla kabul edil- di. Küba karara "ret" oyu ve- rirken, Yemen ve Ekvator "çe- kimser" kaldı. BM Güvenlik Konseyi'nin, Körfez Savaşı'nda resmi ateşke- sin ilan edilmesi için koyduğu koşullan içeren 687 sayılı kara- nn bazı önemli noktalan şöyle: Sınırian • Irak, 4 Ekim 1%3'te çizi, len Kuveyt sınırını tanıyacak. Bu sınınn dokunulmazlığı, Gü- venlik Konseyi tarafından ga- ranti edilecek ve Konsey bunu sağlamak için "her türlü lcdbiri" alabilecek. BM'nin as- keri gözlemcileri, Kuveyt sını- Yından 5 km, Irak sınınndan da 10 km içeri doğru oluşturula- cak askerden anndınlrinş böl- gede konuşlandınlacak. Bu gözlemcilerin konuşlandmlma- sı, Irak'taki müttefik askeri var- lığına son verecek. SUaUan • Irak'ın bütün kimyasal ve biyolojik silahlan ile 150 km'den fazla menzili olan ba- ustik füzeleri, uluslararası de- netim altmda ve şartsız olarak imha edilecek, etkisiz hale ge- tirilecek ya da bunlara el konu- lacak. • Irak, nükleer silah gelişti- remeyecek ve bunlara sahip ola- mayacak. • Bu karann kabulünü izle- yen 120 gün içinde, Irak nükle- er tesislerinin denetimini öngö- ren plan, Güvenlik Konseyi'ne sunulacak. • BM Genel Sekreteri, kara- rın kabulünden sonraki 30 gün içinde, Irak petrol gelirlerinden yapılacak kesinıı oranını suna- cak. • Güvenlik Konseyi, 60 gün- " de bir Irak'taki insani koşulla- n inceleyecek. • BM Genel Sekreteri, 60 gün sonra Irak'a silah satışıyla ilgili ambargonun devamına ilişkin yönergeyi hazırlayacak. Savaş zararlan: • Irak, Kuveyt'i işgalinden önceki bütün borçlan ile çevre- ye verdiği zarann bedeii de da- hil olmak üzere, bütün savaş tazminatını ödeyecek. • Irak'm petrol ihracatından sağladığı gelirden yapılan doğ- rudan bir kesintiyle ta7minpt fonu oluşturulacak. Bu kesinti oranı, Irak'ın geri ödemesi ge- reken borç tutan ve halkın ih- tiyaçlannın da dahil olduğu bir dizi kritere göre BM tarafından belirlenecek. Ambargo: • Irak'a uygulanan yiyecek ambargosu derhal kaldırüacak ve insani amaçh olan yiyecek dışı ürünlerin gönderilmesi sü- reci hızlandınlacak. • BM'nin gözetiminde Irak'- ın petrol ihracatı üzerindeki ambargo kaldınlacak. Irak'ın tazminat kesintilerini kabul et- mesinden sonraki 90 gün için- de petrol boru hattının açüma- sına izin verilecek. • Irak'a her türlü silah satı- mı ve askeri teknoloji transferi ile askeri personel egiümine uy- gulanan ambargo devam ede- cek. Ateşkes: • Irak ile Kuveyt ve'Küveytt le işbirliği yapan ülkeler arasm- da ateşkes, belirlenen kuralla- ra uygun olarak yurürlüğe ko- nulacak. Di^er noktahur: • Esir ahnan bütün Kuveyt- liler ve yabanalar ûlkelerine gönderilecek. • Irak, terorizmden ve her ne şekil altında olursa olsun tero- rizme destekten vazgeçecek. Irak yönetiminin, BM Gü- venlik Konseyi'nin kesin ateş- kesle ilgüi kararlanna uyrnama- sı halinde, ticari yaptınmlann devam edeceği ve en son çare olarak güce başvurulabileceği bildiriliyor. Irak'a karşı kuvvet kullanıl- masıru öngören BM karannın hâlâ vürürlükte olduğuna dik- kat çeken Batüı diplomatlar, Irak'ın Güvenlik Konseyi kara- rına uymaması durumunda sü- rekli bir ateşkesin saglanama- yacağını, Irak'ın güneyindeki müttefik kuvyetlerin bölgeden çekilmeyeceğini ve ticari yapü- rımların kaldırümayacağını vurguluyorlar. DlŞBASINDAN "Körfez'deki bunalım dış güçlerin de işin içine kanştığı Araplararası bir çatışmadır. Söz konusu olan, Arap dünyası üzerinde hegemonyasını kurmaya çalışan ve doğal olarak direnişle karşüaşan bir Arap liderinin mücadelesidir!' Dış Haberier Servisi— Prof. Bernard Lewis, ABD'de Prince- ton Üniversitesi'nde Ortadoğu Enstitüsü'nün öğretim üyelerin- den. Başlıca yapıtları 'Isiam'ın Geri Döniişü', 'İslam'ın Dili' ve 'tslam Avmpa'yı Nasıl Keşfetli' olan Prof. Bernard Lewis, Fran- sız Globe dergisinin Körfez kri- zine ilişkin sorularını yanıtladı. GLOBE: Size göre Körfez sa- vaşı bir din savaşı mıydı? BERNARD LEWIS— Kesin- likle değildi. Saddam Hüseyin belli bir başan kazanarak kamu- oyunu bu yönde ikna etmeye ça- hşmış olsa bile... Daha çok ör- neğin Sicilya'da ya da başka bir yerde karşımıza çıkacak siyasal bir davranışı temsü ediyor: Siya- sete bir mafya babası gibi yak- laşma... Saddam dindar değil. Siyasi kariyerinin büyük bölü- mü boyunca kendisini bir mo- dernleşme yanlısı, laiklik yanlı- sı olarak sundu Irak yönetimi, birçok noktada şeriattan, öteki bütün Müslüman ülkelerden fazla uzaklaşmış durumdadır. tran savaşı sırasında, Saddam kendisini tran'daki fanatiklere karşı modernleşmenin savunu- cusu gibi görüyordu. islam'ın avukathğını yapmaya çalışması ve cihat çağnlan Körfez krizi sı- rasında ve birden bire oldu. Bu çok yenidir. GLOBE— Ama kitlder bu yolda Saddam'm peşinden git- mediler mi? BERNARD LEWIS— Bun- dan emin değilim. Bu olguları ölçmek çok zordur. Ortadoğu ülkelerinde gösteriler düzenle- mek oldukça kolaydır, özellikle hükümeti elinde tuttuğunu da düşünürsek... Kitleler arasında bazı kesimler onu destekliyor bazılan desteklemiyor... Diğer bir deyişle denizin yükselmesin- den değil, bir dalgadan sözedi- lebilir. GLOBE— Öyleyse bu çatış- ma tslam ile Batı'yı değil, Arap dünyası ile Batı'yı karşı karşıya getiriyor. BERNARD LEWIS— Böyle bile denemez, Arap dünyasınm çok büyük bölümü Batı'nın sa- fında kaldı. Söz konusu olan, Arap dünyası üzerinde hege- monyasını kurmaya çalışan ve doğal olarak direnişle karşüaşan bir Arap liderinin mücadelesi- dir. Bu pekala, dış güçlerin de işin içine kanştığı, Araplar ara- sı bir çatışmadır, Diğer bir de- yişle savaş 16 ocakta değil Sad- dam Hüseyin'in Kuveyt'i işgal ettiği 2 ağustosta başladı. Böy- le yaparken yalnızca BM Anlaş- ması'ru değil, Arap Birliği anlaş- masını da ihlal ediyordu. Ku- veyt'in.denetimini ele geçirmek, ona açıkça Körfez'in denetimi- ni ele geçirme ve Suudi Arabis- tan'a hakim olma noktasına ge- tiriyordu. GLOBE— Bazılan çatısma- nın kökeninin, jüzyüın başında- ki sömürge paylaşımınd» yattı- gına inanıyor, bazılan ise haçlı- lara kadar geriye götürüyorlar. Siz ne divotsunuz? BERNARD LEWIS— Sad- dam'ı Suudî Arabistan ve Mısır ile karşı karşıya getircn bu çatış- manm haçhlarla, tslamiyet ve Hıristiyanlıkla hiçbir ilişkisi yok. Söz konusu olan hegemon- ya için bir mücadeledir. Ortadoğu tarihi haçh seferle- ri ile başlamadı. Haçh seferleri Hıristiyanların cihada tepkisin- den başka bir şey dejüldir. Ön- ce cihat başladı, haçh seferleri birkaç yüzyıl sonra geldi. GLOBE— Komünizmin yıkı- hşından sonra İslam, Arap üçttncii dünyasını birleştiren ye- ni ideoloji olabilir mi? BERNARD LEWIS— tslam yeni bir fıkir değil, çok eski, çok yaygın bir ideoloji. Insanlar mutsuz oldukları ve yönlerini şaşırdıklan zaman köklerine sa- nlırlar. GLOBE- tşlam'ın daha açık, daha hoşgörülü gelenekleri ol- duğunu ve İslam'da İslam fana- tizminden daha farklı şeyler ol- duğunu yazmıştınız. Savaş, öte- ki Islamı suskunluğa itmedi mi? BERNARD LEWIS— Her yerde değil, öteki tslam Mısır- da, Türkiye'de yaşıyor. LE FI6AR0 Saddam, pazarlığa zorlanabilir Bugün Bush, Major ve Mitterrand'ın, Kürtlerin Irak tarafından napalm ve havan topuyla katledilmesine seyirci kahşlan, ahlaki olarak bir 'feragattır'. Siyasal olarak ise suçtan öte dev bir hata. Müttefiklerin 'bir Vietnam sendromo' korkusuyla Bağdat'a kadar girmekten kaçınmalarını anlamak olası. Ortadoğu'nun tüm iç savaşlanna jandarma kesilmek istemiyorlar, hakular. Lübnan'da olduğu gibi bu bölgede her hakemlik etmeye kalkışlarında, işi yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Savaşlan bitirmesini bümek gerek. Ama büyük prensipler söz konusu olduğu zaman bunlan sonuna kadar savunmak da insanlık görevi. Batı, 1956'da SSCB Budapeşte isyanını ezdiği zaman fazla bir şey yapamazdı. 1%8'de 'Prag Bahan'nın canına okunduğu zaman da elinden bir şey gelmedi. Ama bu kez Saddam Hüseyin'i 'kendi Kürtleriyle' pazarhk etmeye zorlayıcı gücû var. Çünkü Kürtler bağımsızlık istemiyorlar. Ülkenin bölünmesi söz konusu değil. Yamız demokrasi ve özerklik peşindeler. (3nisan) Sovyetleriflasın eşîğindeDış Haberier Servisi — Üç aylık Sovyet bütçe açığmın öngörükn yılhk bütce açığını aştığı, Sovyetler Birliği'nin iflasın eşiğine geldiği bildirildi. Grevdeki kömür maden- cileri ile hükümet yetkilileri arasındaki gö- rüşmelerden de bir sonuç ahnamadı. Bağımsız tnterfax Ajansı, Sovyet Mali- ye Bakanı Vladimir Orlov, Merkez Bankası Başkanı Alexander Geraşenko ve Parla- mento Bütçe ve Planlama Komisyonu Baş- kanı Victor Koşerenko tarafından hazırla- nan mektubûn Yükset Sovyet üyelerine ve- rildiğini bildirdi. Mektuba göre Sovyetler'in ilk üç aylık bütçe açığı 50 milyar dolara yaklaştı. Oy- sa bu yıl için bütçe açığmın 43 milyar do- lar dolayında olması öngörülmüştü. Mek- tupta, böyle giderse yılük bütçe açığının 200 milyar dolara ulaşacağı ve bunun Sovyet- ler Birliği'ni felaketin eşiğine getireceği be- lirtildi. Mektupta "gerekli önlemler atanmazsa, yatınmlann, ordunun ve birtakım devlet programlanun finanse edilmesinin imkân- sız hale geleceği" bildirildi. Grevdeki 300.000 kömür madencisinin temsilcileri ile Sovyet Maliye Bakanı Vla- dimir Pavlov arasında Moskova'da yapı- lan görüşmeler sonuçsuz kaldı. Madenci- ler, Pavlov'un, ücretlerin artünlması ve ça- lışma koşullarının geliştirılmesi yolundaki taleplerine olumlu bakmadı&ını soylediler. Bilgisayarınızla oynamaym! Binlerce kullanıcı gibi siz de ETA programlaruu kuUanın, iyi ve güvenli sonucu alın, rahat edin. Program denince, kesinlikle! I: (1) 132 80 13 141 31 23 148 30 13 Mtan: (4) 127 44 07 127 55 74 hnlr (51) 63 16 24
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle