Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÎSAN 1991 • • • • KEYHAŞAM CUMHURÎYET/17
TELEFONLAR
STANBUL'DA BUGUN
• The Mannara Oteli'nde saat 10.30'da Eğitimde
Arayışlar konulu sempozyum başlayacak.
KlSA KISA
• Cihangir Defterdar Yokuşu 49/4'te üç yaşındaki
çocuğuyla oturan Sert Yapı AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanı
Yüksel Sert'in eşi Nevin Sert'in, geceyansı eve gelen 3 kişi
tarafından kaçırıldığı belirtildi. Nevin Sert'in eşinin iş
gezısinde bulunduğu bildirildi.
• Liluslararası Tıp'91 Fuan Sağlık Bakanı Halil Şıvguı
tarafından açıldı.
• B.Ü. Kandilli Rasatbanesi Deprem Araştırma Enstitüsü
Deprem Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mustafa
Erdik, önümuzdeki 50 yıl içinde Istanbul'da Richter ölçeğine
göre 7.5 şiddetinde bir deprem olabileceğini belirterek
"deprem master plaru"run hazırlanıp uygulamaya konulması
gerektiğini söyledi.
• tstanbul'da 308 bin kişinin İSKl'nin "bedava su"
programından yararlandıgı bildirildi.
• Ayazpaşa Çevre Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği
yöneticileri SHP il merkezini ziyaret ederek, eski Park Oteli
yerine otel ve iş merkezi olarak yaptınlan gökdelenin
deprem kuşağında yer aldığını, bunun da tehlikeli olduğunu
açıkladılar.
• Karadeniz'deki yunus neslinin, özellikle son aylardaki
yanlış avlanma ytizünden hızla yok olduğu belirtiliyor.
Sıraselviler'deki "Yeşil Bizans" adh lokalde düzenlenen
toplantıda konuşan ressam Bedri Baykam, denizin en
sempatik, en sevimli canlısı yunusun hedef seçilmesinin çok
yanlış olduğunu belirtti. Ressam Mehmet Güleryüz de
Karadeniz'in büyük bir kirlilikle karşı
karşıya bulunduğunu, bundan denizde yaşayan tüm
canlılann etkilendiğini belirtti. Güleryüz, yunusların
avlanması ve öldürülmesinin yasak oîduğıinu hatırlatarak
yetkililerin bu konuda acil önlem almalannı istedi.
Belediyede
kadro revizyonu
Yağmurbombası'nadevamfslanbul Haber Servisi — Yaklaşık 7 aydır
sürdürülen "yağmur bombası" uygulaması,
yararlı olduğu gerekçesiyle 1 ay daha
uzatıldı. Türkiye'de ilk kez uygulanan ve ilk
başlarda tartışmalara neden olan sistemin
"başarılı" olduğunu belirleyen İSKİ,
uygulamanın 1 ay uzatılması ve gelecek yıl
da sürdürülmesi kararı aldı. ABD'li VVeather
Modification Incorporated adh şirket
uzmanlarıyla uygularnanjn 1 ay daha
uzatılmasına ilişkin anlaşmaya vardıklarını
belirten İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel
(ortada), bilimsel verilere göre uygulama
sonucu yüzde 20'lik bir artış sağlandığını
belirterek "Uygulamanın başında iddia
edildiği gibi istanbul'u sel basmadı. Çok
başanlı olan yapay yağışı, gelecek yıl da
kullanmayı diişiiniiyoraz" dedi. Göknel ve
ABD'li uzmanlar, anlaşmayı Bizim Tepe
Tesisleri'nde düzenledikleri yemekli
toplantıyla kutladılar.
(Fotoğraf: Remzi Gökdağ)
REMZİ GÖKDAĞ
İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi Genel Sekreter Yardımcısı
Hasan Mani'nin istifasından
sonra Belediye Sarayı'nda kad-
ro revizyonu başlatıldı. Üçüncü
hizmet yılında daha çalışkan bir
belediye teşkilatı kurmayı hedef-
le>r
en Nurettin Sözen, kritik
noktalarda bulunan ve uyum
sağlayamayan üst düzey yöneti-
cileri görevden almaya devam
edeceğini belirtti.
Sözen'in başlattığı yenileme
operasyonunda Park ve Bahçe-
ler Müdürü Tank Konal ve Flor-
ya Turistik Tesisler Müdürü Be-
sim Cebecioğlu'nun da görevden
alınacağı öğrenildi.
Belediyedeki değişikliğin parti
genel merkezi ile ilgisi olmadı-
ğını belirten Sözen, "Bu, İstan-
bul Büyükşehir Belediyesi'ni il-
gilendiren bir konu. Genel mer-
kezin etkisi yok. Görevden al-
malar tamamen benim deneti-
mimde yapılıyor. Görevden aldı-
ğımız kişilerie şahsi bir sorunu-
muz yok. Bu bir revizyondur ve
bayrama kadar sürecek. Görevi-
ni değiştireceğim arkadaşlanm
arasında üst düzey yöneticiler de
olabilir" dedi.
Belediyeden görüştüğümüz
üst düzey bir yetkili de revizyo-
nun devam edeceğini, görevden
alınacak kişiler arasında mali iş-
lerden sorumlu Genel Sekreter
Yardımcısı Uğur Bostancı'nın da
bulunduğunu söyledi. Aynı yet-
kili, "Görevden aiınmalara ge-
nel merkez büyük ölçüde kanş-
mıyor. Ancak bazı kişilerin ge-
nel merkez tarafından belediye-
den ihraç edilmesi isteniyor. Gö-
revden almalann amacı beledi-
yeyi daha çok çalışan bir kurum
haline getirmek" dedi.
Bu arada görevden alınacağı
henüz kendisine resmi yazı ile
bildirilmeyen Besim Cebecioğlu,
Nurettin Sözen ile aralarında
herhangi bir anlaşmazhk bulun-
madığını, ancak böyle bir du-
rumda görevi bırakmaktan baş-
ka bir çare olmadığını belirtti.
m PoNs imdat: 055
• htaiya: 000
• Jandama: 056
• ZaMa Midirtûftû: 527 57 00
• Mezartıfclar Müdirtttf:
172 13 73 -74-75 ve 088
• İSKİ anza: 068
• SAĞLIK:
Hızır Acil: 077
Sailık MMûttit: 511 89 18
Ccrnkpa^ Tış: 588 48 00
C*u Tıp: 525 92 30
Mannara Tıp: 340 01 00
Haydarpa$a NIMNM: 345 46 80
ŞtşH EHM: 131 22 09
Taksta ikyartıaı: 152 43 00
SSK Sanntya: 588 44 00
SSK OtaMydan: 132 30 00
SSK Giztape: 358 67 60
• TRAFİK:
Tnflk $abe kM.: 176 24 14 (ist).
356 04 85-86 (Kadıköy)
BHşe Tıaflk: 377 22 07 (E-5),
356 04 86 (Şehınçi),
314 36 (B Çekmece)
• THY:
İç Hattar: 573 13 31.
Dtş Hattar 574 23 00 (25 hat).
Saırtral: 574 73 00,
Rczenafyfn: 574 82 00 (45hat)
• DDY:
Siıtecl 0MI*IM: 527 00 50
H.Pa*a Dmqm: 336 20 63
H.Pa» Saırtral 348 80 20
• VAPUR:
$eNr Hatlan: 526 40 20.
144 42 33,
DMb Yrilan (Ac«rtı): 145 53 66
144 25 02, 149 18 96
HABERLERİN DEVAMI
Türkiye, BM'nİn Alptemoçin: G. Doğu tehdit altında
karannı bekliyor
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Türkiye,
Irak'tan kaçarak sınıra yığılan
Kurt ve Türkmenlere insani yar-
dım ve sınır güvenliği konuları-
nı içeren bir karar tasarısı hazır-
layarak dün Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi'ne sundu.
"Bölgenin güvenliğinin tehdit
altında olduğu" gerekçesiyle ön-
ceki gün Güvenlik Konseyi'ni
acilen toplantıya çağıran Türki-
ye'nin sunduğu karar tasarısı, sı-
nıra yığılan Iraklı sivillere insa-
ni yardım sağlanmasını, sınır
güvenliğinin garanti altına alın-
masını istiyor ve Irak yönetimi-
ni, vatandaşlannı göçe zorlayan
eylemlerini hemen durdurmaya
çağırıyor. Güvenlik Konseyi'nin
beş daimi üyesi ABD, Ingiltere,
Fransa, SSCB ve Çin temsilcile-
ri, Türkiye'nin önerisi üzerine
danışmalarda bulunuyorlar.
Güvenlik Konseyi'nin günde-
minde Türkiye'nin Önerisinin
yanı sıra Fransa'nın Irak'ta
Kürtlerin ve Şiilerin durumuna
ilişk4it,ojacık,yaptj£ı öperi_b,u-
lunuyor. Fransa, önceki gün
Türkiye'nin Güvenlik Konseyi'-
ni toplantıya çağırmasından ön-
ce, Irak hükümetini baskı altın-
daki gruplarla diyalog kurmaya
çağıran ve BM Genel Sekreteri-
ni durumu gözlemlemek üzere
"insani rnisyon" ile görevlendi-
ren bir öneri sundu.
Güvenlik Konseyi'nin daimi
üyeleri Ingiltere, Çin ve Sovyet-
ler Birliği ile Ekvator, Zaire ve
Hindistan, bu öneriyi Irak'ın
içişlerine karışmak olarak nite-
lendirip karşı çıktılar. Daha son-
ra Türkiye "bölgenin güvenlik
ve istikrannın tehlike altında
olduğunu" bildirerek Güvenlik
Konseyi'ni toplantıya çağırdı.
Başiangıçta Fransa'nın girişimi-
ni güçlendiren bu çağrı, daha
sonra alternatif durumuna gel-
di. Fransa'nın önerisine Irak'ın
içişlerine karışmak gerekçesiyle
karşı çıkan üyeler, "Sadece in-
sani yardım konusunu işleyecek
ve Irak'ın içişlerine karışmaya-
cak bir kararı" görüşebilecekle-
rini belirttiler.
İngiltere, böyle bir karann in-
sani yardım yanının ağırlıklı ol-
masını tercih ettiğini ifade etti.
ABD'nin BM daimi delegesi
OLAYLARIN
ARDENDAKI
GERÇEK
(Baştarafi 1. Sayfada)
tadoğu'da oynanan çok aktörlu
tragedyamn kanlı bir bölümün-
den başka bir şey değildir. "Kim
suçlu, kim güçlü?" sorusu da ar-
ıık anlamsızlaşmıştır. Çoluk ço-
cuk, kadın erkek insan yığınla-
rının hayat memat sorunu giin-
demdedir. En katı yürekli kişi-
nin bile vicdamm sızlatacak bir
görüntü karşısındayız. Güney-
doğu sınırımıza yığılan yüz bin-
lerin sınırın beri tarafmdaki
yurttaşlarımızla yakınhkları,
olaya daha dramatik bir boyut
katmaktadır.
Biz bu yazımızda; Türkiye'nin
olanaklarından, sorunun akçe-
li boyutundan, güvenlik çekin-
celerinden, olayın ileride yarata-
cağı sonuçlardan, Birleşmiş Mil-
letler'in ve Batı'nm tutumundan
söz açmayacağız, Bilindiği gibi
böyle olaylarda hukuk, asker-
lik, güvenlik bakımından çeşit-
li düşünceler öne sürülebilir;
maddi açılardan olanaklar tar-
tışılabilir.
Ancak ortada bir insanlık
dramı vardır ve ne yapılması ge-
rekiyorsa o yapılmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti'ne ve
Türk ulusuna düşen görev bu-
dur. Uygar dünyaya, tarihimize,
geleceğimize, insanlığımıza ya-
kışır bir karara varamazsak,
kendi kendimizi bağışlayamaya-
cak bir duruma düşebiliriz.
• • •
Thomas Pickering \Vashington1
un henüz kesin bir karar verme-
digini belirterek sorunun son de-
rece karmasık bir sorun olduğu-
na ve Güvenlik Konseyi'nin bir
süre daha bu konuda çahşması
gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye ne bekliyor?
Ankara büromuzun haberine
göre Türkiye, BM Güvenlik
Konseyi'nin Kuzey Irakhlann ül-
kelerini terk etmelerine gerek bı-
rakmayacak yönde bir karar al-
masını istiyor. Edinilen bilgiye
göre bu karann iki temel unsu-
ru içermesi gerektiği savunulu-
yor. Türkiye'nin BM nezdinde-
ki daimi temsilcisi Büyükelçi
Akşin'in Güvenlik Konseyi top-
lantısında yapacağı bilgilendirici
konuşmasında da vurgulaması
beklenen bu unsurlar şöyle:
1) Güvenlik Konseyi kararı,
Irak yönetiminin kuzeydeki
halk üzerinde baskıya son ver-
mesi yönünde güçlü bir çağrı
içermelidir. "Derhal baskıya
son verin" çağrısı, yaptınm un-
surlarıyla da desıeklenmelidir.
Bu karann bir "ültimatom" ni-
teliğinde olup olmayacağı, "son
tarih" içerip içermeyeceği Gü-
venlik Konseyi'nin takdirine ka-
lacaktır.
2) Kuzey Irak'ta halen zor
durumdaki nüfusa "acil
yardırn" yapılması doğrultu-
sunda bir eğilim vurgulanmalı-
dır. Amaç, bu insanlara gerekli
her türlü yardım malzemesinin
halen bulundukları yerlerde ile-
tilmesini sağlamak olmalıdır.
Tepki ve yardım
Saddam Hüseyin'e bağlı bir-
hklerin Kuzey Irak'ta giriştiğı ve
yüzbinlerce Irakünın ülkeden
kaçmasına yol açan sindirme
harekâtı, dünyanın tepkisini çe-
kiyor. Fransa Cumhurbaskanı
François Mitterrand, BM Gü-
venlik Konseyi'nin "Irak'Uki
zulmü Ifinamaanı" istedi. Irak'a
karşı uygulanan ambargonun
sürmesini isteyen Mitterrand,
Bağdat yönetiminin Kürtlere uy-
guladığı baskı politikasına tep-
ki gösterümemesi durumunda,
BM'nin siyasal ve ahlaki otori-
tesinin sarsjlacağınj savundu.
F. Almanya hükümeti de
Irak'ı uyararak, Kürt azınlığa
karşı giriştiği harekâtı kınadı.
Dışişleri Bakanı Hans Dietrich
Genscber, Güvenlik Konseyi üye
ülkelerinin dışişleri bakanlanna
mektup göndererek, Kuzey
Irak'taki olayları ve mülteciler
konusunu görüşmek üzere top-
ianmaJarmı önerdi.
AT de bir bildiri yayımlayarak
Irak'ın "binlerce kişinin komşu
ülkelere kaçmasına neden olan
baskı politikalanna vakit geçir-
meden son vennesini" istedi.
Bu arada, AT ve Norveç,
Irak'tan kaçan Kürtlere yardım
yapacağnıı açıkladı. AT Komis-
yonu 5 milyon ECU (yaklaşık 21
milyar lira) yardım karan alır-
ken, Norveç, Iraklı mültecilere
1.5 milyon dolarhk insani yar-
dım yapacağını açıkladı. Ingil-
tere Başbakanı John Major da
Kürtlere yardım için gerekli yer-
lere talimat verdiğini söyledi.
öte yandan, BM Mülteciler
Yüksek Komiseri, Cumhurbas-
kanı Özal'a mcsaj göndererek
Türkiye sınırlannın Irak'tan ka-
çan Kürtlere açılmasını istedi.
ABD temasta
Bu arada ABD Dışişleri Ba-
kanlığı Sözcüsü Margaret T\ıt-
willer, ABD'nin Ankara
Büyükelçisi Morton Abramo-
witz'in Kuzey Irak'taki gelişme-
ler ve bunun Türk sınırı
üzerinde doğurduğu baskı hak-
kında Ankara'da temaslar yap-
tığını açıkladı. Tutvviller,
"Türkiye'nin sının açtnasını mı
istiyorsunuz?" sorusuna, "Ay-
nntılara giremem. Türkiye'nin
karşılaştığı yardım ihtivacının
farkındayız. fnsani yardım için
uluslararası örgütlerle temasta-
yız" karşılığıru verdi.
ANKARA (Cumburiyet Bü-
rosu) —Irak'uı kuzeyinde yaşa-
yan Türk ve Türkmenlerden
yaklaşık 250 bin kişi Türkiye'-
ye geçmek için sımrda beklerken
Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtce-
be Alptemoçin "Irak hüküme-
tinin top ve bavan a(eşinin sür-
düğünü ve bu bombalamalar sı-
rasında 10'u aşkın havan mer-
misinin de Türkiye'ye düştıi-
ğünü" açıkladı. Milli Savunma
Bakanı Mehmet Yazar da 15-20
civannda havan topunun Türki-
ye sınınndan içeri düştüğünü,
ancak önemli bir hasar yarat-
madığını söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Kurt-
cebe Alptemoçin TBMM Genel
Kurulu'nda yaptığı konuşmada
Irak hükümetinin 1988'de oldu-
ğu gibi Iraklıları Türkiye sınırı-
nata ittiğini ve 1988'deki "oldu
bitti"yi tekrarlamak istediğini
anlatarak Batılı ülkelerin Tür-
kiye'ye gelen sığınmacılarla ilgili
çok az yardım yaptığını sjğınma
isteklerini de kabul etmediğini
dile getirdi. Altpetomçin sözle-
rini şoyle sürdürdü:
"Irak hükümetinin top ve ha-
van ateşi sürmektedir. Güney-
doğu sınınmız bu nedenle bü-
yük tehdit altındadır. Bu bom-
balamalar sırasında 10'u aşkın
havan mermisi de topraklanmı-
za düşmüştür. Türkiye Irak'ın
Kuveyt işgalinin sona erdirilme-
si için üzerine düşeni yapmıştır.
Irak'a ilaç ve yiyecek yardımı
için de bazırlıklara başlamıştır.
İlk yardım elini uzatan ülke yi-
ne Türkiye olacaktır. Girişimle-
rimizin uluslararası platformlar-
da gerekli tepkileri bulacağını
samyonız. Irak'ın bu facia ve kat-
liama son vermesini diliyoruz."
Milli Savunma Bakanı Meh-
met Yazar da bakanlığın ilaç
fabrikasmdaki incelemelerinden
sonra gazetecilerin sorularını
yamtlarken Saddam yönetimi-
nin saldırısından kaçarak Türk
sınırında bekleyen sivil halka
bölgedeki birliklerin ve valilik-
lerin olanakları ölçüsünde gıda,
ilaç ve sağlık hizmeti yardımı ya-
pıldığını açıkladı. Türkiye'nin
bütün insancıl >-aklaşımına karşı
dünyanın seyirci kalamayacağı-
nı belirten Yazar, Batılılan da
yardıma çağırarak, "Jnsanlık
edebiyatı payanlar görev başına"
dedi.
AA'nın haberine göre Cum-
hurbaskanı Turgut Özal, ABD
çapında yayın yapan "Ulusal
Radyo"da salı gunü yayımla-
nan demecinde, Türkiye'nin sı-
nıra ulaşan Kürtlere yardım ede-
bileceğini belirierek "İnsancıl
yardım verilmeli. Silah ya da
cephane değil. Irak'ın o işleri-
ne karışmayacağız. tnsancıl ne-
denlerle ilaç ve yiyecek
Irak sınırı cehennem
(Baştarafi I. Sayfada)
kentlerde Saddam'a bağlı güç-
lerin denetimi sağladığını bildir-
di. Irak'a girmelerine izin veri-
len ve Erbil kentini gezen Batılı
gazeteciler, caddelerin cesetler-
le dolu olduğunu kaydettiler.
Kürt muhalefet liderleri çatış-
malann devam ettiğini savundu-
lar. Ikinci bir Halepçe katliamı-
nı yaşama korkusuyla Türkiye
sımrına yığılan 200 bini aşkın
Iraklı, sınırın sıfır noktasında
Türkiye'ye sığınmayı bekliyor-
lar. Çukurca'nın Üzümlü sınır
bölgesindeki tampon bölgede
yaklaşık 60 bin sıgınmacı, sağa-
nak yağmur nedeniyle zor ko-
şullarda yaşam savaşı veriyor-
lar. Çoğunluğunu çocuk, kadın
ve yaşhların oiuşturduğu kitle
arasında yüzlerce yaralı bulun-
duğu öğrenildi. Uzümlü sınır
kesimindeki jandarma karako-
lu yaralılar için zorunlu olarak
hastaneye dönüştünilürken Peş-
mergeler arasında bulunan 4
doktor yarakları kısıtlı olanak-
larla tedavi etmeye çalışıyor.
Durumu ağır olan Peşmergeler,
ambulanslarla Hakkâri Devlet
Hastanesi'ne kaldınldı. Bir yet-
kili, yaralanmaların bir bölü-
münün kimyasal silahlardan
kaynaklandığını söyledi. Yara-
lılara kan sağlamak için ilde kan
bağışı alındığı ve hastane önün-
de kuyruk oluştuğu belirtildi.
Geçişler sırasında tampon
bölgedeki bir bölüm mayınlı
araziye giren sıgınmacı lardan
bazılarının yaşamını yitirdiği
öğrenildi. Ölen sığınmacıların
yakınlan iarafından aynı yerde
gömüldükleri bildirildi. Açlık ve
hastalıkla karşı karşıya bulunan
Kurtler, Araplar ve Süryaniler
Duhok'a hava saldınsı başlama-
sıyla birlikte kentin tamamının
boşaldığını, yüzbinlerce insanın
Türkiye, tran ve Suriye sınınna
tarihin en büyük göçünü başlat-
tıklarını belirttiler. Üzümlü böl-
gesinden beş silahlı korumasıy-
la birlikte Türkiye'ye sığınan
Süryani Demokrat Hareketi ust
düzey liderlerinden Yakup Yu-
suf (40) Saddam'ın Türk duş-
manı olduğunu, bu nedenle kas-
ten halkı Türkiye sınınna goçe
zorlayarak bu ülkeyi zor duru-
ma sokmak istediğini savlaya-
rak şunları anlattı:
"Saddam Peşmergelcrle sa-
vaşmıyordu. Sadece savunmasız
halka saldınyordu. Kürt, Sürya-
ni ve Arap halkı hiçbir dönem
Irak'ta böyle bir katliam yaşa-
madı. ABD çok büyük hata
\aptı. Saddam'ı yaralı bıraktı.
İyileşmesine de yardım etti. Kat-
liam ve zulum yaplı. Tüm dün-
ya da bunu koltuklarında otu-
rarak seyretti. Türkiye sınırın-
da bulunan yüzbinlerce insanın
durumu içler acısı. Birleşmiş
Milletler bu insanlann ölmesini
mi bekliyor, karar çıkarmak
için? Saddam'ın katliamına göz
yuman politikacılar ve dünya
halkları, hiç olmazsa bu zavailı
insanlara yardım etsinler, yar-
dım çagrısında bulunsunlar,
kampanvalar başlatsınlar."
Uludere
Uludere'nin iki ayn noktasın-
da bekletilen 110 bine yakın
Kürt ve Türkmen arasında bu-
lunan 0-5 yaşları arasındaki
yaklaşık 30 çocuğun önceki ge-
ce donarak öldüğü bildirildi.
Turk askerlerinin sıfır noktasın-
da bekleyenlere "Türkiye sını-
rını geçerseniz ateş ederiz" di-
ye bildiri dağıttığı, alınan haber-
ler arasında. Türkiye sınınna
gelirken 500 kadar yaralının
yolda öldüğünü anlatan Peş-
mergelerin bir kısmının, silahla-
rını bıraktığı da öne sürüldü. 11
nolu sınır taşından Peşmergele-
re gönderilen görevlilerin, 20
katırla Işıkeveren Karakolu'na
400 dolayında silah getirdiği, sı-
nırda bekleyen Kürtlerin "Si-
lahlanmızı da (eslim ediyoruz.
bizi artık içeri alın" yolunda
mesaj verdiği bildirildi.
verilebilir" dedi.
Türkiye'ye gelmek isteyenle-
re ilişkin soru üzerine Cumhur-
baskanı Özal şunlan söyledi:
"Eger Irak ordusunca öldü-
rülmemek için kaçıp geliyorlar-
sa içeri kabul edilmeliler.
1988de de yaklaşık 60 bin kişi
aynı şartlarla geldiğinde Türki-
ye'ye kabul edildi. Körfez buna-
lımı sırasında yaklaşık 5 bin ki-
şi geldi ve hâlâ Türkiye'de bu-
lunuyorlar."
Irak'a malzeme yollanması
konusunda güçlük olduğunu
anımsatan Cumhurbaşkanı,
Habur Köprüsü'nün yıkılması
nedeniyle smırlı miktarda yardı-
mın yollanabileceğini kaydetti.
Kürtlerin, Irak hükümeti ye-
rine yardımın doğrudan kendi-
lerine verilmesini istediklerini
bildirmeleri üzerine Cumhur-
başkanı Özal, Türkiye'nin yal-
nızca Kürtlere değil, bütün Irak-
lılara yardım etmeyi arzuladığı-
nı \urguladı.
"Başkan Bush'tan, Irak'taki
ayaklanmaya destek vermeme-
sini istediği" yolundaki iddialaı
üzerine görüşleri sorulan Cum-
hurbaşkanı, bunun doğru olma-
dığını. Türkiye'nin bu konuda
tarafsız olduğunu *.ayledi vt
"Başkan Bush ile bu konuyu
görüşmedik. Genel olarak ko-
nuştuk. ABD'ye ne yapacağını
Yardımlar
Sınırda açlık ve hastalıkla
mücadele eden yüzbinlerce kişi-
ye yardım edilmesi amaeıyla çe-
şitli düzenlemeler de yapıldı.
Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Kozakçıoğlu, sınır bölgesinde
seyyar fırınlar kurulduğunu,
Toprak MahsuIIeri Ofisi'nce un
sevkıyatına başlandığını belirt-
ti. Kozakçıoğlu, çocuklar için
de süttozu ve mama gönderildi-
ğini söyledi. Türkiye'nin kabul
etmesi halinde, Irak ordusun-
dan kaçanların barındırılmala-
n için Çukurca'da 25 bin kişi-
lik kamp yerine çadırların ku-
rulmasına başlandığı, Kızılay'-
da ilk etapta istenen 2 seyyar
mutfak ve 5 bin kişiye yetecek
kadar çadır ve battaniyenin An-
kara'dan yola çıktığı bildirildi.
Hakkâri Valiliği de 30-40 bin ki-
şiye yetecek kadar çadır ve bat-
taniyeye ihtiyaç olduğunu An-
kara'ya iletti. Sığmanların sağ-
lık sorununu çözmek için ilk
etapta Şemdinli'ye 3, Çukurca'-
ya da 5 sağlık çadırı sevk edil-
di.
Çukurca, Uludere ve Şemdin-
li ilçelerinin sınırında bekleyen
Irakhlara, her gün gıda yardımı
yapılması kararlaştırıhrken ilk
aşamada Üzümlü köyü yakınla-
rında bekleyen Irakhlara 16 bin
ekmek, 2 ton peynir ve 2 ton
söylemek benim işim değil.
ABD kendi kararını kendisi
vermeli" dedi.
Başbakan Yıldırım Akbulul
da Kuveyt'e hareketinden önce
Esenboğa Havaalanı'nda gaze-
tecilerin sorulannı yamtlarken
Irakhlara insani açıdan yardım-
cı olunabileceğini söyledi. Ak-
bulut, "sınırların açılıp
açılmayacağı" sorusuna şu ya-
nıtı verdi:
"Irak'ın, vatandaşlarını zor
dunımda, belki ölümle karşı
karşıya bırakarak onları Türki-
ye'ye doğru yöneltmiş olmasını
protesto ettik. Tabii.bu, doğru
bir hareket değil. İnsani yönü de
olmayan bir hareket. Kadın,
çoluk-çocuk yüzbinlerce kişiyi
ölümle karşı karşıya bırakıp zor
dunımda Türkiye'ye geçmeleri-
ni veyahut sığınmalarını sağla-
ma cabaiannı protesto ettik. fs-
teriz ki çoluk çocuğa dokunul-
masın. l ygulamalar bu yönde
yapılsın."
Sözcü Sungar, Türkiye'ye ge-
çiş yapan iraklılar için acil gıda
ve ilaç yardımı sağlanması yö-
nünde girişimler yapıldığını be-
lirtti. Sungar, "Eğer kitlesel ge-
çiş kaçınılmaz olursa Türkiye ne
yafMcak" şeklindekibk soruya
ise "Yapamayacaklar. Gerekli
önlemler alındı. Giriş mümkün
olmayacak" yanıtmı verdi.
helva yardımı yapılacak. Bu
arada SHP Hakkâri il örgütü
tarafından sınırda bekleyenler
için gıda ve giyecek yardımı
kampanyası başlatıldı.
Şırnak Devlet Hastanesı'nden
bölgeye 7 dokıor ve 5 hemşire
ile 10 koli ilaç, Lludure'den de
3 doktor gönderildi. Şırnak Va-
liliği dün fırınlardan satın alınan
5 bin dolayında ekmeği de sınır-
dakilere gönderdi. Bunun yanı
sıra Uludere ilçesinde yurttaşlar,
evlerindeki fırın ve ocaklarda,
sığınmacılar için ekmek yapımı-
nı sürdürüyorlar.
13 gazeteci geldi
Bu arada, ulkedeki çatışma-
ları izlemek üzere Irak'a giden
gazetecilerden 13'ü daha Tür-
kiye'ye sığındı. Hakkâri'nin
Şemdinli ilçesine bağlı Umurlu
köyü Derecik mezrası yakınla-
rından sınırı geçen gazeteciler,
buradan Van'a gönderildiler.
Bu arada Irak'taki çatışmalar
sırasında yaşamını yitirdiği be-
lirtilen gazetecinin Kapa Ajans
muhabiri Pascal Manukyan ola-
bileceği de ifade edildi.
Sınırdaki gelişmeleri izlemek
amaeıyla Uludere ve Silopi ilçe-
lerine gitmek isieyen gazeteciler
Şırnak'ta durdurularak sınıra
geçmelerine izin verilmedi. 30
kadar gazeteci bunun üzerine
Cizre'ye dönmek zorunda kaldı.
GOZLEM
UĞURMUMCU
(Baştarafi 1. Sayfada)
fından, kadın, çoluk çocuk, genç ve yaşlı acımasızca öldü-
rülüyorlar.
Talabani ve Barzani'nin Saddam karşısındaki başarısız-
lıkları, ister istemez PKK'yı güçlendiriyor.
Sınırda bir dramatik çatışma haberi de alınıyor.
Hakkâri sınırındaki çatışmada yetmişe yakın PKK'lının öl-
dürüldüğü, çatışmadan dönen birliklere kurulan pusu so-
nucunda da dokuz askenmizin şehit oldukları bildiriliyor.
ABD'nin 'Kürtlere yeşil tşık siyaseti" bir insanlık dramına
da yol açıyor.
Kürt, Türkmen, Süryani ve Araplar Saddam'ın ölüm ku-
san silahlarından sınırlarımıza doğru kaçıyorlar.
Türkiye, bu insanlara elden gelen her türlü yardımı yap-
malıdır. Bu, hem insanlık hem uygarlık görevidir. Böyle bir
görevden kaçılmaz.
Ancak Türkiye'nin elindeki olanaklar, sınırianmıza doğ-
ru kaçan 200-250 bin kişiyi banndırmaya yeterli midir?
Yetkililer, 'hayır
1
diyorlar:
— Bu aşamada bu kadar insani barındıracak olanağımız
yok.
Birleşmiş Milletler, olası bir göçe karşı Türkiye'ye 20 bin
kişinin sığınacağını varsayıp yardımı bu 20 bin kişiyi ölçü
alarak sağlıyor. 4 milyon dolarhk mal ve para yardımı, bat-
taniye, yatak yorgan, çocuk giysisi bu 20 bin kişi hesap edi-
lerek saptanıyor.
20 binden fazla sıgınmacı, Birleşmiş Milletler öngörüle-
«rini de aşıyor.
1988 yılında 'Halepçe katliamı' sonunda toplu kıyımdan
kaçan yaklaşık 60 bin 'Kürde Türkiye kucak açmış, bunlar-
dan yalnızca dört bini Türkiye'de kalmak istemiş, hiçbir Batı
ülkesi, Avrupa ya da Amerika'ya gitmek isteyen bu yersiz
yurtşijz..?ayallı Iraklı Kürtlere 'ge//rj' dememiştir.
Bu Kürtlerin ancak 350'si Fransa tarafından kabul edil-'
miş, 2000'e yakını da Amerika'ya göç etmeyi beklerken Kör-
fez savaşı patlak vermiştir.
Batı teievizyonlarında 'Kürdistan' haritaları üzerinde ko-
nuşmalar yapmak kolay; bu yersiz yurtsuz insanlara kucak
açmak güçtür.
Bugün sınırlarımıza dayanan insan sayısı 200-250 bin-
dir, bu sayı her saat artmaktadır
Birleşmiş Milletler'in bu insanlık dramına bir çözüm yolu
bulması gerekiyor.
Hem de bugün...
Bu insanlık dramının hiç akla gelmeyen bir de hukuksal
boyutu var. Bu hukuksal boyut, Türkiye'ye sığmanların
'mülteci' sayılıp sayılmayacaklarıdır.
1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi, 'mülteci'yi şöyle ta-
nımlıyor:
— 1 Ocak 1951'den evvel cereyan eden hadiseler netice-
sinde ve ırkı, dini, tabiyeti, muayyen bir içtimaı gruba men-
subiyeti veya siyasi kanaatleri yüzünden takibata uğrayaca-
ğından haklı olarak korktuğu için vatandaşı olduğu memle-
ket dışında bulunan ve işbu memleketin himayesinden isti-
fade edemeyen veya mezkûr korkuya binaen istifade etmek
istemeyen, yahut tabiyeti yoksa ve bahis konusu hadiseler
neticesinde evve/ce mutaden ikâmet ettiği memleket dışın-
da bulunuyorsa, oraya dönemeyen veya mezkûr korkuya bi-
naen dönemeyen sahıs...
28 Temmuz 1951 tarihli 'Mûltecilerin Hukuki Durumuna
Dair Sözleşme' yalnızca Avrupa'dan Türkiye'ye sığınanları
kapsıyor!
Türkiye, bu açıdan sözleşmeye 'çekince' koymuş.
Bu sözleşme, Türkiye tarafından 29 Ağustos 1961 tari-
hinde onaylanmış ve Avrupa dışındaki bölgeler -örneğin
Ortadoğu- bu sözleşmenin dışında tutulmuştur.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun bu sözteşmede 'me-
kânvezaman değişiklikleri' öngören 2198 (XXI.) kararından
sonra 1 Temmuz 1968 tarihinde de "sözleşmenin sadece
fit/rupa'da cereyan eden hadiseler neticesinde vaki sığınma-
lara uygulanacağı" kabul edilmiştir.
Bu nedenle Türkiye'ye sığınan Iraklıların 'mülteci' sayıl-
maları ve bu sözleşmenin sağladığı güvencelerden yarar-
lanmalan da olanaksızdır!
Dünya, Kuzey Irak'tan kaçanların insanlık dramına seyirci
kalamaz.. Ve kalmamalıdır.
7 er şehit, 9 yaralı
(Baştarafi 1. Sayfada)
27-30 mart tarihleri arasında
Irak sınınnın Uludere kesimin-
den yapılan harekâtta da 70
PKK'lının oldürüldüğü öğrenil-
di. Daha önce yalanlanmasına
karşın çeşitli kaynaklarca doğ-
rulanan habere göre bu operas-
yonda 9 Türk askeri de öldurül-
dü.
Türkiye'nin, Irak sınınndan
içeri girerek PKK'ya yönelik
operasyonlar yaptığı yolundaki
iddialar yoğunlaşıyor. Son ola-
rak önceki gun ve dün Hakkâ-
ri'nin Şemdinli ilçesi Oraklı sı-
nır kesimindeki Derecik köyün-
den sınırı geçen güvenlik güçle-
rinin PKK militanları ile çatış-
tığı yolunda haberler verildi.
Olayla ilgili olarak bölgedeki
kaynaklar çatışmalarda 30 Türk
askeri ile 20 korucunun öldürül-
düğünü iddia ettiler. Ancak bu
haberler Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nce doğrulanmadı.
Hakkâri Valisi Şahabettin
Harputlu da "Bize bir şey inti-
kal etmedi. Haberimiz yok" de-
di. Bu arada Hakkâri Devlet
Hastanesi'nde bu çatışmada ya-
ralanan 9 kişinin yattığı belirlen-
di. Olayla ilgili olarak Haıckâri
Devlet Hastanesi'nde tedavi edi-
len güvenlik görev lilerinden edi-
nilen bilgiye göre yapılan sınır
ötesi operasyon sırasında Türk
askerleri PKK militanları ile ça-
tışırken Iraklı askerler tarafın-
dan da ateş açıldı. Irak'taki
PKK kamplarına ağır silahlar-
la baskın düzenleyen Türk as-
kerlerine açılan ateş sırasında 7
er şehit oldu, 5 Türk askeri de
yaralandı. Bu arada Türk asker-
lerine iraklılar tarafından da
ateş açıldı. İki ateş arasında ka-
lan askerlerden 4'ü de iraklılar
tarafından yaralandı. Yaralı as-
keJer tedavi için Hakkâri Dev-
let Hastanesi'nde özel olarak
hazırlanan bir odaya alındılar.
Şemdinli'den yapılan sınır
ötesi operasyonda, 30'u asker,
50 kişinin ya da 7 askerin şehit
edildiği yolundaki bu haberler,
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nce doğruîanmazken,
bölgedeki bir askeri yetkilinin
"30 sehidimiz var" dediği öğre-
nildi. Bu arada Hakkâri'de 30
tabutun hazırlandıSı bildirildi.
Ankara Büromuzun edindiği
bilgiye gore Körfez savaşı çerçe-
vesinde bölgeye sevk edilen Eğir-
dir Komando, Kayseri Hava In-
dirme birlikleri ile jandarma
asayiş birlikleri komutanlığının
jandarma komando birliği 27
mart gecesi kuzey Irak'ta Dahuk
ve Zaho bölgesindeki PKK
kamplarını basmak üzere hare-
kete geçti. Birlikler 4 gün süren
operasyondan sonra geri döner-
ken sınıra yakın bölgede PKK
tarafından pusuya düşürüldüler.
Burada çıkan çatışmada toplam
9 asker şehit oldu. Şehit olan as-
kerlerin ailelerine ise önceki ak-
şam geceyarısından sonra haber
verildi.
Öte yandan gerek askeri yet-
kililer gerekse Dışişleri Bakan-
lığı, sınır ötesi operasyon yapıl-
dığı yolundaki haberleri yalan-
ladılar. Dışişleri Sözcüsü Murat
Sungar, sınır ötesi operasyona
ve sıcak takibe olanak tanıyan
anlaşmanın süresinin 1988 yılın-
da dolduğunu belirterek "Sınır
ötesi operasyon da yoktur, sıcak
takip de yoktur" dedi.
Bu arada Olağanüstü Hal
Bölge Valiliği'nden üst düzey bir
yetkili ise "Sınır ötesinde değil,
ancak sınır üstünde çatışma ol-
du. Bana gelen bilgiye göre 7 as-
ker şehit, ancak bu sayı 9 da
olabilir" şeklinde konustu.
Öte yandan Olağanüstü Hal
Bölge Valiliği'nce dün yapılan
yazılı açıklamada, 6 teröristin si-
lahları ile birlikte ölü olarak ele
geçirildiği duyuruldu. Açıkla-
mada, Şırnak ile Güçlükonak
ilçesi Damlabaşı köyü bölgesin-
de güvenlik kuvvetlerince önceki
gün başlatılan planlı operasyon
sırasında 4'ü erkek, 2'si kadın
toplam 6 kişi ölü olarak yaka-
landı.
Genelkurmay Başkanlığı Ba-
sın ve Halkla İlişkiler Şube-
si'nden dün akşam yapılan açık-
lamada, Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'nin sınır ötesi herhangi bir ha-
rekât yapmadığı bildirildi. Ge-
nelkurmay'ın açıklaması şöyle:
"Türk Silahlı Kuvvetleri, sınır
ötesi bir harekât yapmamıştır ve
bu söz konusu değildir. Bölge-
de sürdürülen asayiş ile ilgili fa-
aliyetler hakkında zaman za-
man Olağanüstü Hal Bölge Va-
liliği gerekli açıklamalan yap-
maktadır. Bu konuda da her-
hangi bir açıklama bu makam
tarafından yapılacaktır."
ŞİREVYERDEN
TAHMIIVLEJt
1. KOŞU: F: Fehmiço (4), P:
Daisy's Boy (3), S: Amber (6).
2. KOŞU: F: Heybetli (7), P:
Boğaziçi (6), PP: Kerim (3), S:
Şanlı (4).
3. KOŞU: F: Tanyıldızı (3), P
Yeniçeri (4), PP: Cariye (5), S:
Gemlikgüzeli (1).
4. KOŞU: F: Jocker Dancer (1),
P: God You (3), PP: Burling-
ton (2), S: Latifşah (4).
5. KOŞU: F: Kalamış (3), P:
Kerem 3 (4), S: Yurdabak (7).
6. KOŞU: F: Akçakız (12), P:
Hasandede (1), PP: Turanbey
(10), PP: Buse (15), S: Gülay 3
(2).
7. KOŞU: F: Irres Miss (1), P:
Golden Nugget (2), PP: R
Hurricane (8), S: Elifim (6).
G.1 G
1
2
t4
•
7
B
9
K>
11
12
8oJ7|
81
g\
w
16İ
7 f
61
9
10
11
12İ
O5
1
2
3
A
S
e
7
a
,9
10
11
J