Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30NÎSAN1991 CUMHURÎYET/17
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÛN
Uevtet Meteoraloıi Işien Genei Mü-
dünûgü'nden alınarı Ugiye gûre bü-
tûn Mtoeierimiz parçalı. yer yw çok
buMkı. Marmara, Ege, Akdeniz, iç
Anadolu, Batı Karadenız, Orta Ka-
radenizTn iç kesimlen ıle Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'nun batısı sa-
ğanak ve gok gürüttfflü sağanak ya-
ğışlı geçecek. HA/A ŞICAKLIĞI: Bt-
raz ralacak. RÜZGÂR- Güney ve
batı yönlerden hafıf, ara sıra orta
kuvvetfe esecek Denızlerde. Batı
Karadenız ve Marmara'da yıldız ve
poyraz, Akdenız'de gündoğusu ve
poyraz, Egede kıble ve keştşleme,
Doğu Karadenızde günbaösı ve ke-
şişlemeden 3-5. yer yer 6 kuvvetın-
de, saatte 10-21, yer yer 27 dentz
Y 2S° 17» Dıyafbaiof
Y 24°12°E*m
Y 2e°13°Erancan
Y 20° 10° Efzurum
B 16° 4°Esk4dw
Y 20° T2° Gaaanlep
Y3O»18°aresun
2S°12°Mansa
20° 11" K M n
20°10°M«sn
1S° 3°Mu0la
21°î1°Muş
2o
Nfl
mili hızla esecek Oatga yûksekiiğı 05-1.5 m açıHarda zaman
zaman 2-3mdolayındabulunacak vanGûlünde hava Par-
çalı bulutiu geçecek. Rüzgâr, gûney ve batı yönlerden haffl,
ara sıra orta kuvvette esecek. Görüş uzatdığı 10 km dolayın-
da bulunacak.
BngM
Bitfe
Bokı
Burca
Çanartaıe
Çorum
D«mzf
Y 25° 14° Gümûşlune B 20° 7°Rıa
B 20°12°Samsun
Y 24° 12° Sıirt
Y 20°12°Smco
Y 27°M°Snas
18°
ş
Y 21° 10" HaUdn
B 30° 13» Isparta
Y 25° O° Istanbul
Y 23° W tmıir
B 18» 8°Kare
B 18° PKas&monu
Y 20° 13° Kaysefi
Y 28° 12° Kırfcarei
Y 21° 14° Kon»a
Y 20° 7°Külahya
Y 28° 12° Malatya
20° 9°Van
20° 12° Yoagat
2 2 ° 9 ° Z *
ı JÇ* /g\t A-apk B-bubtlu G-gûne$t lUaiı
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1
2 3 4 5 6 7 8
1/ Bir meclisin bir
gün içindeki toplan-
malan. 2/Tokyo'nun
eski adı... Bir mak-
yaj malzemesi. 3/
Okutman... Bir cet-
vel türü. 4/ Süprün-
tüleri alıp atmakta
kullanılan, küreğe
benzer saplı kap. 5/
Güç, emek, çaba...
Tokat'ın bir ilçesi.
6/Yürürlük.
7/Rütbesiz asker...
Kurçatovyum ele-
mentinin sımgesi...
Bir oyun ya da fılmde dinlenme sü-
resi. 8/Bir düşünce anlatan bir ya da
birkaç tümcelik söz... Notada durak
işareti. 9/tlkel bir silah... Bir Müs-
lümanın inancını koruması koşuluy-
la, zorlayıcı bir neden karşısında di-
nini inkâr eımesini ve gizlemesini
mazur gösteren uygulama.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Kısa yün ceket. 2/Düşünce... Gev-
rek bir elma türü. 3/Bir cins içi küf-
lü peynir. 4/Aynı dinin içinde, tasavvufa dayanan ve kimi ilke-
lerle birbirinden aynlan Tanrı'ya ulaşma yollarından her biri.
5/Pulculukta hatalı basılmış pullar için kullanılan sözcük... Dik
yokuş. 6/Ciltçilikte, kitap yapraklarını duzgün tutmaya yara-
yan ince örülmüş şerit... İlave. 7/lşaret... Eski dilde kış. 8/Gel-
git olayında denizin kabarması... Iran'da tarihi bir kent. 9/ Bir
sınırdan geçebilmek için verilen yazılı izin.
60 YIL ONCE Cumhuriyel
30 NtSAN 1931
Kurban Bayramı nedeniylegazetemiz bugün yayımlanmamıştır.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Anayasanın müzakeresi
30 NİSAN 1961
Temsilciler Meclisinin bu sabah
saat 9.30'da yapılan oturumunda
nisan 1961 cuma günü saat 10'da
maddelerinin müzakeresüıe
başlanan yeni Türkiye Anayasa
Tasansının (Başlangıç) hariç,
birinci müzakeresi tamamlandı.
Tasarının tümü üzerindeki
müzakereye 30 mart günü _, _ ,,«__
başlanmıştı.
l t a n u ı G t m e ş
Saat 10.55'te oturum açıldığı zaman salonda az bir
ekseriyet vardı. Komisyon üyelerinden sadece 7'si,
Bakanlardan da Cihat Baban ile Nâsır Zeytinoğlu
yerlerini almıştı. Yalnız her günkine nispetle zabıt
kâtiplerinin adedinde büytık bir artış göze çarpıyordu.
Bu sırada Baskanlığa birtakım önergeler verildi. Bu
önergelerden biri tlhami Soysal'a aitti. Soysal
önergesinde, devletleştirmenin aleyhinde bulunan Fethi
Çelikbaş, Cahit Zamangil ve Ferit Melen'in
konuşmalardan aldığı ilhamla maddenin tamamen aksine
olarak tâdiüni istiyor ve hiçbir jekilde, devletleştirmeııin
yapümamasını istiyordu. önergenin okunması sırasında
itirazlar, bağırmalar oldu. Fethi Çelikbaş, söz aldı.
Bugüne kadar parlâmentoda böyle bir önergeye
raslanmadığını bildirdi ve Soysal'ı itham etti. Cahit
Zamangil konuşmasında kendisini savundu. D.P.
devrinde çektiği ıstıraplan anlattı. Ferit Melen llhami
Soysal'ı, basuıdan kuvvet almakla itham etti.
T\ıran Güneş, komisyon sözcüsü olarak uzlaştıncı bir
ifade ile hazırlanmakta olan Anayasa Tasansının ifade
ettiği mânayı açık açık anlattı ve: "— Bu Anayasanın
basındaki (sosyal) kelimesinden kollektivist veya bir
totaliter devlet anayasası anlaşılmamalı. Hiç kimse bunu
böyle anlamaya da kendinde kuvvet bulamıyacaktır"
dedi.
, Çelikbaş'ın maddenin çıkarüması hakkındaki önergesi
reddedildikten sonra madde küçük bir tâdille kabul
olundu.Maddenin açık oya konması istenmişti. Her
zaman olduğu gibi, üyelerden büyük bir kısmı maddenin
açık oya konmasma taraftar görünmüyorlardı. Açık oya
konmasını istiyenlerden biri imzasıru geri aldı. Bu suretle
madde iş'ari oyla kabul edildi.
GEÇEN YILBUGUN Cumhuriyet
Gözler Bakanlar
Kurulunda
^ 0 NİSAN 1990
Hükümet, TBKP liderleri Haydar Kutlu ve Nihat
Sargın'ın 20 gün süren Ölüm orucunun ardmdan Ankara
DGM'de yargıç önüne çıkmaları öncesinde TCK'nın 141,
142 ve 163. maddelerinde değişiklik öngören çahşmalara
hız verdi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, bu üç maddede
değişiklik içeren paketi, üzerinde "gizli" damgası
bulunan bir dosya içinde Bakanlar Kurulu üyelerine
iletti. Değişiklik paketinin, Bakanlar Kurulu'nun
çarşamba günü yapılacak toplantısında ele alınması ve
bir sonuca baglanması halinde söz konusu paketin bir
tasarı halinde TBMM'ye sevkedileceği kaydedildi.
Bakanlar Kurulu'nun önceki gün yapılan toplantısında 4
saat süreyle tartışüan ancak bir sonuca bağlanamayan
TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerine ilişkin değişiklik
paketi, yeniden gündeme getirüiyor. Avrupa'dan gelecek
çok sayıda gözlemcinin izleyeceğî Kutlu ve Sargm'ın
cuma günü yapılacak dunışmalan öncesinde, Bakanlar
Kurulu'nun konuya ilişkin bir sonuca varması bekleniyor.
Özay, yargıya başvurdu
Cumhurbaşkam Turgut özal'a hakaret ettiği gerekçesiyle
îçişleri Bakanlığı'nca görevden alınan Çanakkale'nin
SHP'li Belediye Başkam Ismail özay, bu işlemin iptali
istemiyle yargıya başvurdu. Bursa tdare Mahkemesi'ne
yapılan başvuruda, Ozay'ın "bir geceyansı operasyonu"
ile görevinden alınması partizanca ve keyfı bir tutum
olarak nitelendi. Dava dilekçesinde, özay'ın ayağa
kalkmayarak hakaret ettiği öne sürülen Cumhurbaşkam
özal'ın da şortla askeri birlik denetlediği anımsatıldı.
DÜZELTME
• 28 Nisan 1991 günü gazetemizde yayımlanan
"llerlememiz Allah'ın lütfu" başhklı haberde, Sedef
Gemi Endüstrisi A.Ş.'nin Tuzla tersanesini yapan firma
olarak Çakıroğlu tnşaat'ın adı geçmiştir. Doğrusu
Çakırağa MUteahhitlik firması olacaktır. Düzeltiriz.
'Zünh
Cezayır
Tunus
telsınkı (,
}S* Lenmgrad ^
• LMoskova
*"* /
/ana
.* *4 S
rjrad r ^* ^ ^
fjfy ** Tebriz
** V J y-T
ıa » w » \k t t
» ^/•Şam
Kahıre*
DUNYA'DA BUGUN
AmslerOanı Y 13°
Amman A 26°
Ama
BaOdat
Baretlona
Basd
Bdgml
Bom
Bnllsel
Cenane
Csnr
Odık
Ouba
FrvHurt
Sme
Hefcinki
Katııre
« h
Y 20°
A 28°
B 14°
Y 13°
Y 14°
Y 15°
Y 13°
Y 12°
Y 12°
B 20°
A 32°
A 35°
Y 14°
Y 27°
Y W
A 24°
B 10°
Y 14°
Y 28°
Lemngraû
Londra
Madnd
Mılano
Montreal
Uoskoa
Mûnh
Osk>
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Sot»
Şam
Tei Avıv
lünus
Varşora
v^nedı»
Vtyana
WastinQtt
Zûnh
Y 10°
Y 15°
B 18°
B 15°
Y 12°
Y ie»
Y 13»
Y 16°
Y 14°
A 33°
B 18°
Y 17°
A 22°
B 16°
B 16°
Y 10°
Y 13°
ögrencâ ve Siyaset
Öğrencilerin siyasi partilere üye olmalannı engelleyen
hükümlerin bir an önce kaldırılması, öncelikle bu kesimin
kendi sorunlanna sabip çıkıp etkin yurttaş kimliklerini
kazanmaları açısından da zorunludur.
Çok partili siyasi yaşanun başlangıcmdan
1980*11 yıllara kadar, ülkemizin çeşitli alan-
lannda yaşanan hızh değişim ve dönüşüm-
ler, sosyo-ekonomik ve siyasi niteükli sorun-
lan da beraberinde getirmiştir. Söz konu-
su dönemde karşüaşılan sorunlara yönelik
çözûm arayışları, öğrenci kitlelerinin de ge-
niş ölçüde siyasallaşmalanna neden olmuş-
tur. Dönemin sorunlannı bizzat kendi kim-
liklerinde de hisseden bu kitlelerin büyük
çoğunluğu demokratik nitelikli siyasi eylem-
leri tercih ederlerken azınlığı oluşturanlar
ise meşru ve yasal olmayan yöntemlere baş-
vurmuşlardır. Bunun sonucunda da ülke-
mizdeki demokratik rejimin sürekliliğini
tehdit eden çeşitli problemler ortaya çıkmış-
tır. Bu problemleri ortadan kaldınp, de-
mokratik duzeni yeniden kurmak iddiasıy-
la yapılan askeri müdahaleler ise öğrenci
gençliğin âdeta tümünü, ülke istikrannı bo-
zan "potansiyel suçlular" ilan etmişlerdir.
Müdahaleler sonrası yapılan anayasal ve ya-
sal düzenlemelerde öğrencilerin siyasi hak-
lanm kısıtlayan hükümlerin yer alması, mü-
dahale dönemlerinin yetkililerince genel ka-
bul görmüştür. Nitekim 1982 Anayasası'mn
68. maddesinde yer alan "..., öfreııciler ...
siyasi partilere giremezler" hükmü bu ge-
nel kabulün en üst düzeyde hukuk kuralı
haline getirilişinin somut bir örneğidir.
Anayasanın bu hükmü, öğrencilerin ge-
rek ülke sorunlarma, gerekse öğretim ha-
yatı sırasında karşılaştıklan sorunlara iliş-
kin görüşlerini siyasi partiler kanalıyla ka-
muoyuna duyurmalannı ve bu konuda al-
ternatif politikalar üretilmesi sürecine ka-
tılmalanm büyük ölçüde engellemektedir.
Bu nedenle son günlerde 1982 Anayasası'-
mn 68. maddesi dahil, çeşitli maddelerin-
de >apılması düşünülen değişiklikler gerçek-
leştirildiği takdlrde, çağdaş, katılımcı Batı
demokrasileri normlanmn tüm kurum ve
kurallanyla ülkemizde yerleştirilmesi yö-
nünde önemli mesafeler alınacaktır.
Çağdaş demokrasilerin en belirgin özel-
liği gen/1 ve yerel siyasete yurttaş katıhmı-
nın en üst düzeyde açık tutulmasıdır. Bu
açıklık öncelikle siyasi örgütler aracıhğiyla
bireylerin siyasi yaşanun tüm yönler^le ya-
kından ilgilenmelerini gerektirir. Bunu sağ-
layacak temel araç ise siyasi partilerin ve bu
partilere üye olacak fertlerin çeşitliliğidir. Si-
yasi öTgütlenmenin sınırlı düzeyde tutuldu-
ğu, genç, öğrenci ve kadın faktörünun si-
yasi yaşamda etkisiz hale getirilmeleri için
çeşitli önlemlerin alındıgı Ulkeler, bölgele-
rinde banş, istikrar ve refahuı yegâne ömeği
olduklannı (!) iddia etseler de çağdaşhk ve
demokrathk iddialannda asla samimi ola-
mazlar. öğrencilerin siyasi partilere üye ol-
malanru engelleyen hükümlerin bir an ön-
ce kaldınlması, öncelikle bu kesimin kendi
sorunlanna sahip çıkıp etkin yurttaş kim-
liklerini kazanmalan açısmdan da zorun-
ludur. Nitekim, Türkiye gerçeğinde siyase-
tin bazı kesimler için kırk-elli yaşlanndan
sonra "zevkli bir ugraş", beürli çevreler ise
"danyalıklarmı artürdıklan bir nimet" ola-
rak algılandığı göz önünde tutulursa taba-
nı kultürlü, özverili, ortak faydayı toplumun
tüm katmanlanna yaymayı amaçlayan,
genç, idealist kitleleri siyaset dünyasına ka-
zandırmamn ne denli gerekli olduğu anla-
şılır.
Sonuç olarak, öğrenci gençliğin siyasi ha-
yatm vazgeçilmez unsurları içinde siyasi fa-
aliyetlerde bulunmalanna imkân tanınma-
sı, karumca günümüz Türkiye siyasetinde-
ki mevcut kısır çekişmeleri, politikacıların
uzlaşmaz tutumlanru büyük ölçüde önleye-
cek ve toplumumuzda sevgiye, barışa, dü-
rüstlüğe, hoşgörüye dayalı siyaset anlayışı-
nı yaygınlaştuacaktır. Ayrıca siyasi bilinci
de yükselecek olan öğrenci kitlesi, ülke so-
runlanna sahip çıkan, dinamik unsurlar
olarak Türkiye'nin çağdaşlaşmasmda öncül
unsurlar arasında yerlerini alacaklardır.
TANJU TOSUN
Dokuz Eylül Üniversitesi
Amştırma Görevlisi
İLAN
ERGANİ BELEDİYE BAŞKANLlGl'NDAN
1 — Belediyemiz teşkilatında çalıştınlmak üzere münhal bulunan kadrolara 657 sayılı Devlet Me-
murları Kanunu 48'inci maddesi uyarınca aşağıda belirtilen csaslar dahilinde sınavla memur alınacak-
tır.
Sınıfı Kadro Unvanı Derece Adel Tahsil dunımu
G<n. İdari Hiz.
•• " "
" " "
>* n **
n n n
»• » n
tt n *»
n M *»
Tek. Hizmetler
Sağhk Hizmet.
Yardıraa hizmet.
** "
Hesap lşlen Müd.
Tahsıldar
Tahsildaj
Tahakkuk memuru
ltfaiye şoförü
Memur
Trafîk ınemunı
Tahsildar
tnsaat teknikeri
ln$aat teknikeri
Veteriner hekim
Sağhk memuru
Bekçi
Hizmetli
5
8
13
10
13
13
13
19
9
10
7
12
14
14
Mes.Yük.Ok. (Muh. böl.)
Lise mezunu
Lise mezunu
Lise mezunu
Lise Me. Ağır Vas. Ehli.
: Lise mezunu
: Lise mezunu
Lise mezunu
Mes.Yük.Ok. mezunu
Mes.Yük.Ok. mezunu
Vet.Fak.Mez.
Me.Yük.Okul mezunu
Ortaokul mezunu
l Ortaokul mezunu
TOPLAM 16
2 — Aday memurlarda aranacak şartlar:
a) Türk vatandaşı olmak,
b) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu değişik 40'ıncı maddesinde belirtilen yasta bulunmak,
c) Hizalannda belirtilen okulu bitirmek,
d) Kamu haklanndan mahnım bulunmamak,
e) Taksirli suçlar hariç olmak üzere ağır hapis veya altı aydan fazla hapis ile yuz kızarücı bir suç
ile hükümlü bulunmamak,
0 Görevini devamlı yapmasında engel olabilecek vücut veya akıl hastalığı ile özürlü bulunmamak.
g) Hesap işleri müdürü için muhasebe alanmda deneyimli olmak tercih nedenidir.
3 — Adaylardan istenilen belgeler:
a) Müracaat dilekçesi,
b) Diploma aslı veya lasdikli sureti,
c) Askerlikle ilgili ilişkisinin bulunmadığına dair belge,
d) Tasdikli nüfus cüzdan sureti,
e) lyi hal kâgıdı,
4 — Yazılı sınav 04.05.1991 cumartesi günü saat 10,00'da teşekkül edecek komisyon huzurunda uy-
gun görülen yerde yapılacaktır.
5 — Müracaatlar en geç 02.05.1991 perşembe günü mesai bitimine kadardır,
6 — Yazılı sınavı kazananlar arasında sözlü sınav yapılacaktır.
İlan olunur. 12.04.1991
Basın: 24428
SURUCU
KURSU
"Yeni anov sistemıno göre'
Devreler:
HaftaSonu: 27Nissn
Hattaiçi; 29Nisai
KADIKÖY
(Sö^üllOçeşme Camıı yanı)
349 18 24-349 18 25
336 02 06-336 02 79
ELEMAN ARANIYOR
Bakırköy civarında oturan
Tecrûbelt, hızh dakiilo yazabılen
• SEKRETER
ve tecrûbeli
• TIBBİ TAHLİL
LABORANTI
ilgilenonlerin 583 4 4 35
nolu tetetonu aramaları rıca
olunur.
Practice your
English by joining
our Conversation
Group.
Call PhiUip.
152 13 34
İLAN
BODRUM KADASTRO
HÂKİMLtCİNDEN
Esas No: 1977/156
Karar No: 1986/17
Davacı: Onnan tşletme Müdürlüğü
Vekili: Av. Nilgün Pekdemir
Davalılar. Ümmahan Akman, Ahmet özçelik, Osmanr özceük, Ha-
mide Uçak, Hüseyin Özçelik, Mesure Güle, Süleyman Pehüvan, Fat-
ma Pehlivan, Hamide Yılmaz, Ayşe Dalgıç, Hüseyin Pehlivan, Halil
Pehlivan, lbrahim Pehlivan, Candan Pehlivan.
Dava: Kadastro tespitine itiraz.
Davacı idare vekili tarafından Bodrum Saz koyünde bulunan 1344
parsel numaralı laşınmazın teknik bilirkişi krokisinde (A) harfî ile
gösterilen 4400 rrr'lik kısmın tescil dışı bırakılmasına. (B) harfı ile
gösterilen 6800 m
!
'lik kısmın ise 8% pay itibar olunarak
224/896 payımn Hüseyin kızı Ümmahan Akman,
56/896 payının Mustafa oğlu Ahmet özçelik,
42/896 payının Ahmet oğlu Osman özçelik,
42/8% payının Ahmet oğlu Hüseyin özçelik,
112/896 payımn Mustafa kızı Fatma Pehlivan,
48/896 payının Süleyman kızı Hamide Yılmaz,
48/896 payının Süleyman kıza Ayşe Dalgıç,
48/896 payının Süleyman kızı Candan Pehlivan
48/896 payının Süleyman oğlu Halil Pehlivan,
48/896 payımn Süleyman oğlu lbrahim Pehlivan adlanna tapuya
tesciline karar verilmiştir.
Hüküm, davaiılardan Hamide Uçak'a tebliğ edilememiştir.
Yapılan bütün aramalara rağmen davah Hamide Uçak'a mahkeme
karan ve Orman lşletmesi tarafından yapılan temyiz dilekçesi tebliğ
edilemediğinden işbu hukmUn ilanen tebliğine karar verilmiştir. lla-
mn neşir tarihınden itibaren 15 günlük yasal stiresi içersinde temyiz
edilmedgi takdirde kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 19.2.1991
Basın: 24596
1969-1973 14. Dönem Tunceü Milletvekili
HUSEYIN
YENİPINAR'ı
29.4.1991 günü yitirdik.
Cenazesi 1.5.1991 Çarşamba günü, Maltepe
Camii'nde kılınacak öğle namazını
müteakiben Cebeci Asri Mezarhğı'nda
toprağa verüecektir.
Allah rahmet eylesin.
AİLESİ
İLAN
T.C. DOĞUBEYAZIT SULH HUKUK
MAHKEMESİ
Sayı: 1991/3 Es.
Davacı Efendi Barin'in davalılar Doğubeyazıt ilçesi Topçatan kö-
yü cflt: 067/02, sahife 11, kütük 41'de nüfusa kayıtlı Abdulmecit ve
Güzd'den olma 1.1.1939 doğumlu Emine özbey ve 7.3.1958 doğumlu
Hayrottin aleyhlerine açtığı Topçatan köyü 10 nolu parselin iptali ve
tescil davasında dava dilekçesi davalılara tebliğ edilemediğinden da-
valılarm durusma günü olan 10.7.1991 tarihinde mahkememizde haar
bulunmalan aksi takdirde esas hakkmda karar verileceği ilanen teb-
liğ olunur.
Basın: 46783
İLAN
T.C. YOZGAT KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
1991/82
Davacı Hüsnü Kılıç, davah Hüsne Kılıç aleyhine Yozgat Salman
Fakılı köyünde bulunan 44 parselin kendisinin olduğunu iddia ede-
rek dava açmıştır.
Davah hasan kızı Hüsne Küıç'ın açık adresi tespit edilemediğin-
den tebligatın ilanen yapılması gerekmiştir.
Durusmanın 21.5.1991 günü saat 9.00'a talik edildigi, durusmaya
gelmediğiniz takdirde yokluğunuzda karar verileceği hususu ilan ta-
rihinden itibaren 7 gün içinde tebliğ edılmiş sayılacağı 7201 sayıh ya-
sarun 31. maddesi uyarınca ilanen tebliğ olunur. 26.3.1991
Basın: 46772
^ ^ L l
MAYIS'TA HUKUKÇU
^ ^ ARKADAŞLARIMIZ HER TÜRLÜ
AbK HUKUKİ YARDIMA HAZIRDIR.
^»*^***^ Ö
1 0
İSTANBUL ŞUBESİ
^ • P YENİ MEHMET'LER GÜLAY'LAR
•Jj tSTEMtYORUZ.
% ^ ^ İHD İSTANBUL ŞUBESİ
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Tezgâh...
Mehmet dedem anlatmıştı fıkrayi; dedem dediysem, de-
dem değil. annemin dayısı; ama bizler "dede" derdik. Dede
gibi yani. Dört-beş yaşlarında var, yoktum. Dedem aksakallı,
pırıl pırıl yüzlü biri. Köyden bize armağanlar getirır. Bir şey
bulamazsa, bir iki yumurta getirir. Anlatıyor Mehmet dedem
şimdi:
"Karı koca yaylaya gidiyorlarmış. Tepede güneş, sıcaaak.
İkisi genç. Adam bir ara:
— Haydi! demiş, canım çok istiyor...
— Olmaz! demiş kadın, delirdin mi? Bir gören olur!
— Kim görecek? demiş adam. Haydi!
— Delilenme, olmaz! Olmaz dedim mi olmaz!
Bir su başına gelmişler; su teknesinde su pınl pırıl, bir yarv
dan da kurnasından su şarıl şarıl akıyor. Kadın terlemis, kr>
casına!
— Şu çizmelerimi çıkanver! demiş, ayaklanmı yıkayaca-
ğım!
Dedem, alıp açıklamalar yapıyor fıkrasında şimdi, şoyie
diyor:
— O zamanki çizmeler, bir konçla tumana tutturulurmuş.
Adam çizmeye asılınca. kadının tumanı da birlikte geliver-
miş. Adam başlamış şıkır şıkır oynamaya:
— Haydaaa! Senin istediğin de oldu, benim istediğim de!
Fıkrayı benden başka dinleyenler de vardı kuşkusuz, ama
kimlerdi, şimdi belleğimde kalmamış. Dedem herhalde bu
fıkrasını parmak boyunda olan, o zamanki bana anlatmadı
sanıyorum. Dinleyenler güldüler mi, gülmediler mi, onu da
bilmiyorum. Fıkradan pek bir şey anlamamış olmalıyim! Meh-
met dedem, çoktan öldü. Oğullarının soyadları "Yeşil"di;
onunki de Yeşil olmalı...
Hacı Semra'nımın ANAP İstanbul İl Başkanlığı'na soyun-
ması, keyfinden değil, bir zorunluluktan doğmaktadır. ANAP
gitti, gidiyor; kocasının saltanatı da gidiyor; ne yapsın kadın-
cağız, soyunuyor politikaya işte! Gerçekte, bilmem ne vakıf-
ları, Papatyalar filan da bahaneydi; tümü siyasal gücü elle
tutmayı amaçlıyordu. Güneydoğu'ya gidip "Peşmerge"lerle
fotoğraf çektirmek de öyle. Şimdi gidiyorlar mı? Kafalarına
takılanlar, ellerine ayaklanna dolaştı da ondan gitmıyorlar. Git-
menin bir yararı yok da ondan.
Hacı TÖ, işleri ağzına yüzüne bulaştırmış, Hacı SÖ bunla-
rı düzeltmeye çalışıyor sözde. Düzeltemez, bitti bu işler ar-
tık. Hacı TO'nün puanı, ANAP'tan yüksekmiş! Bununla
"naylon" gazetecileri kandınrsınız, bir de kendinizi! Her şey
kullanılıyor, küçük oğlan Efe'nin evlenmesi bile. Daha küçük
olsa sünnetinden mi yararlanırlardı? Adalet Bakanlığı Müş-
teşarı Arif Yüksel'in, ANAP il kongresinde, bu tezgâhta işi
ne? Yargıca baskı yapmak için mi oradaydı? Ayıp, bu açıkça
suçtur... O da mı kullanıldı ne? Yoksa, kendiliğinden mi gitti?
İşler önce Efe'nin düğünüyle başladı. Gazetecilerin büyük
bölümü, otelin çevresine bile yaklaştırılmamış. Cumhuriyet,
Faruk Bildirici için Svvıss Otel'de bir oda kiralamış; olayları
izleyebilsin diye. Hacı TÖ'nün basın danışmanlarından Me-
tin Yalman görevlilere:
— Bu arkadaş gazeteci! demiş. Görevliler Faruk Bildirici
1
yi odasından çıkarmamışlar.
Gece yarısından sonra saat 01.00 miydi neydi? Ankara^
dan İstanbul'u aradım "Ne var ne yok?" diye. Haber yönet-
meni Yalçın Bayer, ağlamaklıydı:
— Düğünden hiçbir haber sızmıyor, ne yapacağımızı sa-
şırdık!
Bayramda, Didim'de "Parlamenterter Sitesi'nde, Hacı T&
ye yakın milletvekilleri, yapılacakları SHP'lilere anlatıyorlardı:
— Seçim eylülde değil, ekimde. (6 ekim pazara geliyorl)
Türk halkı beş yıla alışamadı. Dört yıl doldu mu seçim bekli-
yor. Turgut Bey (Hacı TÖ), ANAP'lıları seçime götürebilme-
nin yolunu buldu. Milletvekili sayısı 600'e çıkıyor.
Milletvekillerinin yüze yakını, partilerce gösterilecek, bunlaf
'Türkiye" milletvekili olacak. Böylece şimdiki milletvekilleri
de yeniden seçilip gelmiş olacaklar. Bir sıkıntı doğmayacak.
İl sayısı 103'e çıkıyor. ilçeler, öyle hemen il yapılmayacak. Ön-
ce sözü verilecek; "Seçim sonucuna göre valiyi gönderiyo-
ruz!" denecek.
Neydi o, Karaman'ın ettiği? İl oldu, sonra da SHP'liyi be-
lediye başkam seçti! öyle, Karaman'ın oyununa bir daha ge-
linmeyecek...
Utanmak gerek, utanmak. Oyun edilir mi hiç! Aaa, ayıp
vallahi ayol!
Aziz Nesin de ne bozguncu. Güya Hacı TÖ. Hacı SÖ'den
bıkmışmış da, onun için ANAP İstanbul İl Başkanlığı'na so-
yunmasını desteklemişmiş!
Bıksalar, el ele tutuşup gezerler mi hiç? Şimdi telefonla tu-
tuşurlarartık. Hep Bush'la konuşulacak değil ya, ne demiş-
ler? Su sesi, para sesi, kadın sesi...
Aziz Nesin'i andım ya bu haftaki "Panorama"da, Aziz Ne-
sin'le bir konuşma var; Aziz Nesin'in çıkarmayı tasariadığı
gazeteden söz ediyor. Selda Saka'nın "Tümüyie sol çizgide
olan bir gazete çıkarma fikri nasıl oluştu" sorusuna şöyle kar-
şılık veriyor Nesin:
— Bir yıldır böyle bir proje vardı, şimdi artık gerçekleşme
aşamasına geldi. Üç-dört ay önce, gazeteyi oluşturmak ama-
cıyla, "Onbinler A.Ş." adında bir şirket kurduk. On on beş
gün önce de çahşmalara başladık.
Gazeteye isteyen herkesin ortak olabilmesi için hisse se-
netleri çıkardık. Tabii senetleri satacak şirketin sermaye art-
tırımı yapabilmesi, bunun için en az bir milyar liralık
sermayeye sahip olması gerekiyor. Bu paranın 250 milyon
lirasını bankaya yatırdığımızda hisse senetlerini isteyenlere
göndermeye başlayabileceğiz. Bir hisse senedi 200 bin lira.
Ama bu parayı da ödeyemeyecekler için yüzer bin liralık ya
da ellişer bin liralık senetler de hazırladık. Şirket sermaye
arttırımı yaptıktan sonra gazete ilanlan da vermeye başlaya-
cağız. Gazete ilanlarında yaptığımız işi anlatacağız, Türkiye
çapında bir kampanya başlatacağız...
Selda Saka, bir soru daha yöneltiyor; "Türkiye'de şu an-
da çoğu aydın kimsenin okuduğu gazete olan Cumhuriyet
1
in okur kitlesini kendinize mi çekeceksiniz" diye soruyor. Aziz
Nesin'in yanıtı şoyie:
— Sanmıyorum. Bizim öyle bir niyetimiz yok. Bugün hol-
ding olmayan tek gazete Cumhuriyet. Yani yalnız gazeteci-
lik yapan. Öbürleri emlakçılık yapıyor, yumurtacılık yapıyor,
otomobilcilik yapıyor, alışveriş yapıyor, akla gelmedik işler ya-
pıyor. Ama Cumhuriyet iyi bir gazete olmakla birlikte bugün
Türk solunu doyuramıyor. Biz bu açığı kapatır mıyız, zaman
gösterecek, ama biz becermeye çalışacağız.
Bu gazete çıktığı zaman, yalnız Türk solunun değil, Türk
aydınının da gereksinimlerine de karşılık verecek. Yalnız solcu
değil, doğru haberci de olacak. Parti kurmaktan çok daha
önemli bir olay bu. (Gazetenin hisselerinden almak Isteyen-
ler: Büklüm Sokak 75/2 Gaziosmanpaşa-Ankara adresini ya
da Ankara'da 127 50 70 nolu telefonu arayabilirler.)
"Onbinler" gazetesinin çıkış hazıriıklannı biliyordum. An-
cak Cumhuriyet'te çalışırken o gazeteye ortak olmanın uy-
gun olmayacağını da düşünüyordum. İlhan Selçuk da ortak
olmuş. Destekleme açısından ben de ortak olacağım. Aziz
Nesin'e bu düşüncemi söylerken şöyle dedim:
— Ben de ortak olacağım. Hem ileride belki gazeteyi eie
geçiririz!
— O zaman seni almayız! dedi Aziz Nesin, çünkü senin
niyetin kötü! (Kahkahalar.)
"Kliyet" Arapça bir sözcük; Türkçesi "kurma", "amaç"
demek. Argoda "tezgâh" anlamına da gelebilir...
T.C. DOĞUBEYAZIT SULH HUKUK
MAHKEMESİ
Sayı: 1990/71 Es.
Doğubeyazıt ilçesi Karaseyh köyü 579 nolu parselin tapu iptali ve
tescil davası sırasında tapu maliki Doğubeyazıt ilçesi Karaşeyh köyü
nüfusuna kayıtlı, Hasan oğlu, 1947 doğumlu Zeki Kaya'mn davaya
dahil edilmesine karar verilmiş olup dahili dava dilekçesi kendisine
tebliğ edilemediğinden ve adresi bilinmediğinden dahili davah Zeki
Kaya'mn duruşma günü olan 10.7.1991 günü durusmaya gelmesi ila-
nen tebliğ olunur.
Basın: 46785