Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28NÎSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Akbulut
Izmir'de
• tZMİR (AA) —
Başbakan Yıldmm Akbulut,
özel uçak "Ana" ile
Ankara'dan Izmir'e geldi.
Başbakan Akbulut'u,
Adnan Menderes
Havaaalnı'nda, Devlet
Bakanı Işırı Çelebi ve rzmir
Valisi Kutlu Aktaş
karşıladılar. Karşılaşmada,
îzmir Büyükşehir Belediye
Başkan V'ekili Hasan
Özdemir ile bazı
rnilletvekilleri, öteki
yetkililer ve partililer
bulundu.
Köşk'e 5
milyarlık avize
• ANKARA (UBA) —
Çankaya Köşkii yeni hizmet
binasına ünlü Avusturyalı
fırma Bakolowitz
tarafından toplam değeri 5
ile 6.5 milyar arasında
değişen kristal avizeler
takılacak. Tempo
Dergisi'nin son sayısında
yer alan haberde, avizelerin
önümüzdeki ağustos ayı
içinde takılacağı belirtildi.
Yapımma Kenan Evren
zamanında başlanan ancak
müteahhidin işi yantn
bırakmasından sonra Turgut
özal döneminde yeniden
ihaleye çıkartılan
Cumhurbaşkanlığı Köşkü
yeni hizmet binası yapımını
üstlenen ANAP Ankara
Milletvekili Rıfat Dikmen'in
Ltd şirketi, binanın
açılışının 30 Ağustos'a
yetiştirileceğini açıkladı.
Güzel'den
dügüne tepki
• ANKARA (ANKA) —
ANAP genel başkan
adaylanndan Hasan Celal
Güzel, Cumhurbaşkaru
Turgut özal'ın oğlu Efe
ÖzâFın düpnünde
milyarlarca lira
harcanmasma tepki
göstererek, "Efe Özal'ın
düğünü Türk halkına
hakarettir" dedi.
İşkence iddiası
• lstanbul Haber Servisi
— Uluslararası Af
Örgütü'nün 'Nevvsletter'
adlı haber bülteninin son
sayısında Türkiye'deki
işkence sonucu ölüm
olaylarına birinci sayfadan
yer verildi. Örgütün büttin
dünyadaki üyelerine
postayla gönderdiği
bültendeki haberde
Türkiye'de 25 Kasım
1990'dan bu yana, 9 ayn
işkencede ölüm olayının
kendilerine iletildiği
belirtildi.
SHP GenelBaşkanı ErdalInönü'den belediyeler ve örgüte uyarv
Uyıım içinde çabşınANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) —
SHP Genel
Başkanı Erdal
tnönü, Cum-
hurbaşkanı
Özal'ın anayasada yapılmasını
önerdiği değişikliklerle "iilkede
tek adam yönetimini pekiştirme-
yi aroaçladığım" öne sürerek
"Anayasa değişikligi konusunda
daha öne oynadıkları oyunlan
anutmadık, bu nedenle yeni bir
oyuna gelmeyecegiz" dedi. İnö-
nü, SHP'li belediyelerle örgütün
uyum içinde olması gerektiğini
söyledi.
SHP Genel Merkezi tarafm-
dan düzenlenen iki gün sürecek
olan yerel yonetim kurultayı dün
Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu-
nda çalışmalanna başladı. Yerel
yönetimlerde yeni yapılar geliş-
tirmek ve yerel yönetimlerin so-
runlannı tartışmak amacıyla dü-
zenlenen kurultaya partili bele-
diye başkanlaıı, belediye meclis
üyeleri, il genel meclisi üyeleri ile
il ve ilçe başkanları katıldılar.
Kurultayın yapıldığı salona ge-
lişinde salonda bulunanlar tara-
fından ayakta ve alkışlarla kar-
şılanan Genel Başkan Erdal
İnönü yaptığı açış konuşmasın-
da, çeşitli ülke sorunları, anaya-
sa değişikliği tartışmaları, lrak-
lı sığınmacılardan kaynaklanan
sıkıntılar, ANAP iktidarının
SHP'li yerel yönetimlere karşı
takındığı olumsuz tavır ve par-
tili belediyelerle örgüt ilişkileri
konuları üzerinde durdu.
ANAP iktidanriın iki yıl önce
yapılan 26 Mart seçimlerinden
büyük bir yenilgiyle çıktığmı,
üçüncü parti durumuna düştü-
ğünü, daha sonra muhalefet
partilerlnden gelen erken seçim
çağnlarından kaçtığını belirte-
rek konuşmasını şöyle sürdürdu:
"ANAP Mecliste çoğunlukta
olduğu için erken seçim kararı
çıkramıyomz. Çıkmıyor da ne
olu>or? tktidar halkın istek ve
sıkıntılarına cevap veremiyor.
Birtakım kandırmacalar ve dev-
let olanaklanyla halkın gözünii
boyamaya calışıyor. Demokrasi-
nin bütün kusurları devam edi-
yor. Meclisi devre dışı bırakma-
ya ve SHP'li belediyelerle halkı
karşı karşıya getirmeye çalışıyor-
lar. TRT tek yanlı ve iktidar pro-
pagandası yapan yayınlanna de-
vam ediyor. Körfez krizinden de
bu yönde nasd yararlanmaya ça-
lıştıklarını ibretle seyrettik.
Ankara'da başlayan yerel yönetim kurultayının açış konuşmasını yapan
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, anayasa değişikliğiyle Curnhurbaşkanı
Turgut Özal'ın 'tek adam yönetimini pekiştirmeyi amaçladığını' söyledi.
Partili yerel ve örgüt yöneticilerinin katıldığı kurultayda İnönü, 'parti-yerel
yönetim' ilişkilerine ağırlık verdiği konuşmasmda 'uyum' istedi.
Türkiye'yi bu savaşın içine sok-
mak istediler. Ama sorun nere-
ye geldi? Bugün yiiz binlerce sı-
ğınmacı sınırlanmıza dayanmış
bekliyor. Eğer ANAP tktidan
Körfez krizinden kendisine pay
çıkarma sevdasına düşmeseydi
ve bizün önerdigimiz bağımsız
ve bansçı çözüm yollannı be-
nimseseydi, bütün bunlar başı-
mıza gelmeyecekti. Halka da-
yanmayan ANAP iktidannın
başımıza getirdiği bunlardır. Bu
sığınmacılar yurttlanna nasıl ve
ne zaman dönecekler, Irakia
barışçı bir ortama nasd ve ne za-
man gireceğiz? Bütün bunlar
belli olmayan bir an önce böl-
gede dunımu normale döndere-
cek ve bölgede barışı sağlayacak
anlaşmaların yapılarak sığınma-
cıların yurtlanna dönmeleritıin
sağlanmasını istiyoruz. Bunlara
bugün yardım için gelen yaban-
cı ülkelerin de aynı telkinlerde
bulunmalarını bekliyonız."
Körfez krizinin sona ermesiy-
le ANAP iktidannın artık hal-
kı oyaJayacak bir şey bulamadı-
ğını, bu nedenle de bu defa
Cumhurbaşkanı Özal'ın bir
anayasa değişikliğini gündeme
getirdiğini de vurgulayan İnönü,
"A.NAP'ın ve Özal'ın anayasa
değişiklik önerilerini ciddiye ala-
bilmek için daha önce aynı ko-
nuda yaptıkları oyunlan unut-
muş olmak gerek" dedi.
İnönü konuşmasına şöyle de-
vam etti:
"Şu günlerde dile getirilen bir
istek daha var. Yerel seçimler,
genel seçimlerle beraber yapıl-
malıymış. Bu öneriler de göste-
riyor ki ne zaman demokrasi
için yeni bir atüım yapılması ge-
rekse sanki muhalefetten bir
ödün koparmak şartmış gibi
bunları gündeme getiriyorlar.
Bu davramş saçma ve halkımı-
za saygısızlıkUr. Halkımızın ya-
rarına olmayan bir anayasa de-
ğişikliğini bizden nasıl isteyebi-
liyorlar? Erken seçim yapılacak
diye yerel yönetim seçimlerinin
de yapılmasını kabul edemeyiz.
Anayasada yapılmak istenen de-
ğişiklik, kişisel yönetimi pekiş-
tirerek değişiküklerdir. Cumhur-
başkanı seçimini TBMM'den al-
ma teklifini kabul edemeyiz.
Halkıımz bunu kabul etmez.
Başkanlık veya yarı başkanlık
sisteminin halkımızın yararına
olacağına inanmıyoruz. Halkın
beklediği demokratik gelişme,
TBMM'de alınacak kararfarla
olur. Cumhurbaşkanı Özal,
Cumhurbaşkanı'nın tarafsu de-
ğil, taraflı olmasını istiyor. Ana-
yasa değişikliği öaererek buna
yasal kılıf anyor."
SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü daha sonra anayasa gere-
ği yapılması gereken genel se-
çimlerin yaklaştığmı, yine ana-
yasa gereği bir ara seçimin de
gündemde oıduğunu, bu neden-
le SHP'nin kendisini seçim or-
tamına girmiş gibi gördüğünü,
tüm hazırlık ve çalışmalarını bu-
na göre yaptığmı belirterek önü-
müzdeki parti kongrelerinde
partililere ve vatandaşlara bun-
lann anlatılmasını istedi. İktida-
rın çıkardığı bütün engellere
karşın SHP'li belediyelerin ba-
şanlı çahşmalar yaptıklarını,
sosyal demokrat programlarını
uyguladıklarını söyledi. Halen
TBMM gündeminde bulunan
belediye ve imar yasası değişik-
liklerinin belediyelerin pek çok
işlevini ellerinde almayı amaçla-
dığını da vurgulayan İnönü, bu-
nu engellemek için sonuna ka-
dar mücadele vereceklerini söy-
iedi. İnönü konuşmasmda, ikti-
darın çıkardığı tüm engellere
karşın SHP'li belediyelerin ba-
şarüı olmalan gereküğini de be-
lirterek parti örgütünün bütün
kademeleriyle bu yönde yardım-
cı olmalannı ve iç çekişmelerden
kaçınmalarını istedi.
Kurultayın öğleden sonraki
oturumunda söz alan partili il
genel meclisi ve belediye mecli-
si üyeleri, yerel yönetimlerle
parti yönetiminin başında bulu-
nan bazı kişiler arasındaki çekiş-
meler yüzünden ortak çahşma-
lar yapılamadığını, bunun da
partiye büyük zarar verdiğini
söylediler. Bunlardan Elazığ İl
Genel Meclisi üyesi Mustafa
Sertaş, SHP'li yerel yönetimle-
rin vatandaşlara vermiş olduk-
lan sözleri yerine getirmenin ka-
çınılmaz olduğunu, bu yapıl-
mazsa yalancı duruma düşecek-
lerini söyledi. Nevşehir İl Genel
Meclisi üyesi İsmet Giiven de,
eski Genel Sekreter Deniz Bay-
kal ve arkadaşlannı kurultayda
göremediklerini, bundan üzün-
tü duyduklannı belirtti. Parti
içindeki çekişmelerin basın ve
kamuoyu önünde değil partinin
yetkili organlarında yapılması
gerektiğini vurgulayan Güven,
"Bu idare bu millete layık de-
ğildir. Bu millet bu yükii daha
fazla taşımak istemiyor. Ama
biz de aramızda bunların gidi-
şini geciktirecek davranıslardan
kaçınalım" dedi.
Genel Sekreter Yardımcısı Yi-
ğit Gülöksüz'ün yapılan öneri-
leri değerlendiren bir konuşma-
sından sonra toplantıya bugün
devam edilmek üzere ara
verildi.İNÖNÜ — "tktîdar halkın gözünü boyamaya calışıyor."
ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI DOĞAN TAŞDELEN, YEREL YÖNETİCİUĞİ ANLATT1:
Olaııaksızlıklarakarşın hizmetAnkara'nın, cumhur&aşkanına da ev sahipliği yapan
ilçesi Çankaya'da yerel yönetim, parasızlığa karşın
hizmet vermeye çalışıyor. Çankaya Belediye
Başkanı Doğan Taşdelen, ihaleler yerine kendi
elemanlarıyla işleri yaptıklarını belirtirken kendisini
başbakan, bağh müdürlükleri de bakanlıklar
olarak gördüğünü söylüyor.
ŞÜKRAN KETENCİ
Yerel yönetimlerin büyük ço-
ğunlukla muhalefetin eline geç-
mesi ile birlikte yoğun tartışma
açıldı. İktidar belediyelerine yö-
nelik yolsuzluk suçlamalarının
ortaya çıkanlmasından başlayan
muhalefete yakın çevrelerin iş-
sizlik sorununun çozümüne
uzanan. yığılmış yerel hizmet so-
runlarının mucizevi çözüm bek-
lentüeri bir yanda. Yığılmış
borçlar, iktidarın kısıtladığı ge-
lirler, işçi ve sendikalann artan
istemi ile yeni toplusözleşmele-
rin ardından katlanan işçilik gi-
derleri diğer yanda. Kıskaç için-
de kalan muhalefetin elindeki
yerel yönetimler başarısızhkla
suçlanıyor.
26 Mart yerel yönetim deği-
şimlerinin ikinci yıl hesaplaşma-
sı tartışmalarının ardından,
cumhurbaşkanının da yaşadığı
en gözler önündeki ilçe beledi-
yesi, aynı zamanda yerel yöne-
tim anlayışını en çok renklendi-
ren örneklerden biri olan ve ka-
muoyu anketlerinde de en başa-
rıh ilçe belediyelerinden biri ko-
numunda çıkan Çankaya Bele-
diye Başkanı Doğan Tasdelen ile
görüşüyoruz.
Görüşmeye bir sürü dosya ile
EVIMIZDEKİ CANAVARLAR
Koynumuzda
beslediğimiz canavarlar
R BOCEKLERINedeni biynmeyen kasuitı ve alerplerin suçlusu bulundu
ı onda biri kadar olan Akar boceUeri evtermia fstila etti
böcekleriDtkkat dikkat, yepyeni bir düşmanla karşı karşıyayız!
Evlerimizi, yataklarımızı ve hatta vücutlanmtzı istila ettiler.
Boyları milimetrenin onda biri kadar. Bir tane saç kepeği
ile yüzbinlercesi beslenebilen akar böcekleri, alerji ve
kaşıntılara neden oluyor. Eşkali ve tüm ozellikleri, doktor
ve hasta görüşleriyle birlikte bu hafta Tempo'da.
YAĞMALANAN ANADOLU DOSYASI
Yiyin Efendiler Yiyin-3
Köşeyi dönenlerin illere göre dağılımını vermeye devam
ediyoruz. Kars'tan başlayarak 10 ilimizde gene batık
şirketler, gene kapalı fabrikalar ve gene yağma pazarındaki
ANAP'lılar ve işbirlikçileri.
Köşk'e milyarlık avize
Evren döneminde başlatılan Özal'ların devam ettirdikleri ve
ihalesi sonunda bir ANAP'lıyı "mesut" eden Köşk hizmet
binasının öyküsü. Semra Hanım'ın istediği yeni avizelerin bedeli
5 milyar.
Gulag'dan utanç fotoğraflan
Stalin döneminde binlerce insanın kapatıldığı ve öldürüldüğü
kamplardan bir tanesi Gulag. SSCB tarihinin bir utanç abidesi.
Yapılan kazılarda bulunan kurşunlarla delinmiş kafataslarının ve
kampın fotoğraflarla öyküsü.
Rallici işadamlan
İşadamları ya da iş dünyasının veliahtları amansız yarışlarını
rallilerde de sürdürüyor. Arabalarını, sükselerini ve derecelerini
belgeleyen fotoğraflarla İzmir rallisi.
Ordu nasıl modemleşiyor?
Sayıca daha az ve daha vurucu bir Türk ordusu için neler^
yapılıyor.neler planlanıyor.hangi silahlar satın alınıyori.
geliyor. Yolsuzluk iddiaları üze-
rinde muhalefet belediyelerinin
eski iktidar belediye yönetimle-
rine hesap soramamalannın tek
sorumlusunun iktidar olduğunu
öne sürüyor. İçişleri Bakanlığı'-
nın hasıraltı ettiğini söylediği
yolsuzluk iddialan ile dolu dos-
yaların birer fotokopisini bize
teslim ettikten sonra, yolsuzluk-
lan ortaya çıkarmada tek yetki-
li ve sorumlu İçişleri Bakanhğı
1
nın kendilerine her konuda son
sürat soruşturma açarken geç-
mişin hesaplarına nasıl sünger
çektiğinden örnekler sıralıyor.
Birkaç sayfada böylesine id-
dialı bir konuda asla işin içinden
çıkamayacağımıza karar vererek
belediyelerin çalışmalan üzerin-
de durmayı yeğliyoruz. Türkiye
1
nin nüfusunun % 70'inin kent-
lerde yaşamasına karşın yerel
yönetimlere bütçeden ayrılan
payın Vo 8.25'i geçmediğini vur-
gulayarak söze giriyor. Çanka-
ya Belediyesi'nin gelirlerinin sa-
dece cari harcamalara yettiğini,
bir Aüah'ın kulunun çıkıp da
para verdiğini söyleyemeyeceği-
ni, ANAP döneminde alınıp ke-
silen payları anlatıyor. 'Yeni ku-
nılduğu için borçsuz olan ikti-
darın belediye yönetimi, bizi 103
milyarlık bir borçla karşı karşı-
ya bıraktr diyor. Yine de yakın-
maya hakları olmadığını, başa-
rıh olmak zorunda olduklarmı,
bu yaklaşımla eski yönetimden
kalantarı da dahil işçinin bütün
borçlarını ödediklerini belirti-
yor. Az gelirle daha çok iş ya"-
pabilmek için de üialelerle çalış-
ma yerine kendi işçileri ile üret-
me yolunu seçtiklerini vurgulu-
yor.
Doğan Taşdelen ile daha çok
yerel yönetim ve klasik belediye-
cilik anlayışı üzerinde tartışmak
istiyoruz. Belediyelerin sadece
temizlik, yol ve asfalt yapmak
görevler iolmadığını, asıl belde
halkının kültür ve sanat etkin-
likleri dahil bireysel gelişmeleri-
ne katkı sağlamakla sorumlu ol-
duklarını söylüyor. Barış ve de-
mokrasi düşüncesinin y'aygınlaş-
tınlması, kente sahip çıkma an-
layışının gelişmesini sağlama gö-
revleri olduğunu belirtiyor. Bun-
ları sağlamak üzere yaptıklan
çalışmalardan örnekler veriyor:
'Çağdaş Çankay adergisini çıka-
rıyoruz. Okuma-yazma kursla-
nraız, ana-baba okullanmız. or-
ta-lise öğrencileri için biitiinle-
me kurslarımız var. 7-14 yaş
gruplarına hitap eden çocuk ga-
zetesi çıkarıyoruz. Spor-satranç
tumuvalan düzenliyonız. Çeşitli
kültür yarışmalarımu, tiyatro,
metin, karikatür gibi yarışmalar
birbirini izliyor.
Çankaya sınırları içindeki
emekli büyükelçiler, esnaf grup-
ları, demokratik kitle örgütleri,
nniversiteler ile ayn ayn ortak
projeler geliştiriyonız. Örneğin
iiniversiteler ile ortak proje için-
de saglık dispanserinden, okul
öncesi eğitim ve cinsel egitime,
temizliğe kadar uzanan bir dizi
çaiışma var. 36 sendika 14 mes-
lek örgötüne yaptığımız çağn ile
önümüzdeki günlerde bir araya
gelerek işçi-belediye-meslek ör-
gütleri işbirliğini, birlikte hare-
ket etmeyi sağlayacağız.
Demokratik yerel yönetim an-
layışına en iyi gelişürUmiş bir ör-
nek ekmekten lokanta yemekle-
rine kadar Hyatlann belediye ta-
rafından belirlenmesinden vaz-
geçip seçimle yönetime gelmiş
esnaf kunıluşu sorumlularının
yetki ve sorumluluğuna devre-
dilmesi. Böylece saydam beledi-
yecilik ve katılımcılık sağlanıyor.
İnsan Hakları Evrensel Bildi-
risi panosu, işçi heykeli, çocuk
kitaplan, film şenliği, kadınlar
giinii, gençlik tiyatrosu çalışma-
larunız, gelişen belediyecilik an-
lay ışının yeni ürünleri. Belediye-
lerin insanın doğumundan ölü-
miine kadar y«şam alanına gi-
ren her konudan sorumlu ol-
duklannı düşünuyorum. Kendi
sonımluluk alanım içinde ken-
dimi tipik bir başbakan olarak
görüyorum, müdürlüklerimi de
bakan. İktidarın yerine getirme-
digi hizmellerin açığını halk biz-
den bekliyor. Saglık evleri, mes-
lek edindirme kurslan iktidann
açıklannı kapatmaya yönelik ça-
lışnıalar."
Doğan Taşdelen çağdaş bir
kent yaratmanın çağdaş beledi-
yecilik ve yerel demokrasiden
geçtiğine işaret ediyor. Ne kadar
eleştirilir, başansız gösterilmeye
çalışılırsa çalışılsın muhalefet
belediye yönetimlerinin bu yol-
da dönüşü olmayan önemli
adımlar attıklarını savunuyor.
Bundan sonraki gelişmenin Batı
modellerinde olduğu gibi gerçek
yerel demokrasiyi getirecek ya-
sal yapılanma olacağına inanı-
yor. Demokrasilerde yerel yöne-
timlerin vesayet altında değil,
yerel yönetimde tam yetkili ve
sorumlu olduklarını anımsatı-
yor. Katılımcı gerçek demokra-
sinin çağdaş kenti yaratabilecek
yetki ve gelirle donatılmış yerel
yönetimlerden doğacağına par-
mak basıyor. Halkta geldiği ye-
rin değil, yaşadığı yerin bilinci,
sorumluluğu geliştikçe, kentli-
katılımcı kavramları özdeşieştik-
çe Türkiye'de demokrasi bilinci-
nin yerleşeceğini söylüyor.
CÜNEYT ARCAYÜREK
YAZIYOR
Amerika'da Pişen, Bizede
Düşen Siyasal Planlar...
ANKARA — İran'dan Rafsancani ile Irak'tan Tarık Aziz'in
önümüzdeki hafta yapacaklan ziyaretlerin "dinamik" dış po-
litikamıza canlılık getireceği söyleniyor.
İç politikamız yeni devinimlere gereksinmiyor. Öylesine ha-
reketli ki maşallahı var. Her gün yeni bir sorun çıkıyor. Soy-
lentilere göre, kiütlenmiş sorunlar bugünden başlayarak üç
beş gün içinde çözüme kavuşacakmış.
Bugünkü kongrede SÖ seçilmezse, TÖ'den hodriler par-
ti içine. Seçilirse, seçimle karışık anayasa değişikliği için
Çankayalı partiyi "ikna"ya girişecek. İşine gelen yeni yeni
hodrileri muhalefete yöneltecek. İçeriği mi? Çankayalı ile ka-
rısından başka kim bilebilir?
Düğün ve ANAP dedikodularının dışında bir ikigazete baş-
ka konulara da yer ayırıyor. örneğin, kimileri "Özal'ın Kürt
planlan"ndan söz açıyor. Rafsancani ileTank Aziz'in resmi
ziyaretlerinden önce Çankayalı'dan Kürt planlan duyurma-
nın özel bir amacı var mı yok mu, elbet bilinmiyor.
Bildiğimiz gerçek şu: Körfez savaşıyla beraber Kürt soru-
nu uluslararası forumlarda birden yükselirken Türk siyaseti
belirsiz, plansız, geleceği irdeleyen senaryolardan ve öngö-
rüşler üretmekten uzak, hatta yoksun.
Türkiye, krizle birlikte geleneksel Ortadoğu politikalannı
değiştirirken biryandan da 60-70 yıldır uyguladığı Kürt-Türk
ayrımını reddeden baskıcı politikayı da bırakıyor İnsancıl yak-
laşımlar sergjlemeye başlıyor. Ama terk ettiği politikanın ye-
rine koyacağı, içerde ve dışarda özenle izleyeceği uzun va-
deye yaygın "yeni içerikte bir Kürt politikası" koyamadı, ko-
yamıyor.
İzlenmesi gereken yeni politikalar bir yana, Ankara'nın yıl-
larca önce ABD'nin saptadığı politikalan son aytarda aynen
benimseyerek ulusal bir politikaymış gibi kullandığı belge
niteliğinde yayınlarla ortaya çıkıyor.
Ronald Reagan ve Bush yönetimiyle Kongre üzerinde
önemli etkiye sahip olduğu bilinen Helsinki VVatch Group1
un, 24 Aralık 1987'de gazetelerde yayımlanan raporunda
Kürtlerin durumu ayrıntılarıyla inceleniyor. Rapor, Türk hû-
kümetine şu "tavsiye- . . . . .._.... '
ler"de bulunuyor: Turkiye, knzle bllilkte
"(1)- Kürtlerin variı- geleneksel Ortadoğu
ğmın tanmması ve politikalannı değiştirirken bir
kendilerine Türklerin yandan da 60-70 Vlldir
sahip oidukiarı siyasal uyguladığı Kürt-Turk ayrımını
ve sivii hakiarm verii- reddeden baskıcı politikayı
JT^SiiSîrKifn dabırakıyor. insancıl
yoteun"îSSVmZ y^laş,mlar sergHemeye
malarasonverilmesi, başliyor. Ama terk ettlğl
Kürtçenin kuiianıima- politikanın yerine koyacağı,
sma izin veriimesi, içerde ve dışarda özenle
Kürtçe isimiere konan izleyeceği uzun vadeye
yasağm kaikması, yaygın "yeni içerikte bir Kürt
Kürt bayramlarının politikası" koyamadı,
kutlanması, Kürt dan- koyamivor
sı ve müziğinin icra — ^ — i — — — • — — — « —
edilebilmesi, (3)- Kürtçe yayınlara izin verilmesi, (4)- Kürt
azınlığın sorunlannı incelemek üzere bir parlamento komis-
yonu kurulması."
Raporun tarihine yeniden göz atalım; Aralık 1987! Bu yı-
lın başlarında TÛ, Helsinki VVatch Group'un raporundaki -
örneğin 4. maddedeki istek dışında- ana öğeleri siyasal tar-
tışmaya açıyor. kendi grubundaki direnmeleri kırıyor. ANAP
grubunun karşı çıkamayacağını bildiği anti terör yasasına
Kürtçeyi ve rapordaki istekteri sıkıştırarak Meclis'ten geçiri-
yor. ABD'de 1987'de benimsenen planı; TÖ, 1991'de hemen
hemen aynı içerikle uygulamaya sokuyor.
Kürt sorununda liberalleşmenin kaynağı böylece ortafâ
çıkıyor. Çankayalının kafasından çıkmadığı ve hükümetinin
marifeti olmadığı kanıtlanıyor.
Pek çok çevrenin yadsıdığı Bağdat'taki oluşmalar da dün-
den bugüne benzeri bir gelişim gösteriyor. Talabani ile Sad-
dam'ın Kuzey Irak Kürtlerine 1970 anlaşmasına koşut siya-
sal ve toplumsal olanakiarda anlaştıklarını ilan etmelerinin
de bir "geçmişi" var. Öyie ki geçmişin içerdiği öğeler bu-
gün aynen geçerti.
ABD'ye giden Talabani, Haziran 1988'de gazetelerde ya-
yımlanan demecinde, "VVashington'a gelmeden önce Ame-
rika'nın Kürtlere ilişkin tutumu hakkında yanıldığım, Ameri-
kalıların tutumlarını açıklığa kavuşturduklarını" söylüyor.
Açıklığa kavuşan Amerikan görüşü neymiş, anlatıyor:
"ABD, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması koşuluyla
Kuzey Irak'taki Kürtlerin kendi kaderlerini tayin hakkını kul-
lanmalarına ve bu çerçevede özerk bir statü kazanmalan-
na karşı değil. Ancak Kürtlerin bağımsız bir devlet kurma-
lanna karşı çıkıyor" diyor.
Bağdat'ın Kürtlerle vardığı anlaşmayla 1988'de Talabani
1
nin açıkladığı ABD planı arasında önemli ne fark var?
Bu koşullarda Türkiye'nin Ortadoğu ve Kürt sorunuyla il-
gili kendisine özgü planlarından, siyasetinden söz edilebi-
lir mi?
Amerika'yla ilişki kurmadan yön alamayan tek-adamlı dış
politika, olsa olsa şöyle olur: Amerika'da pişer, bize de düşerl
TBMM ARAŞTIRMA KOMİSYONU ~
Erken yerel
seçimuyarısı
İstanbul Haber Servisi —
Yaklaşık 10 aydan bu yana îs-
tanbul'da büyükşehir ve ilçe be-
lediyeleri hakkındaki yolsuzluk
savlarını araştıran TBMM Be-
lediyeler ve Belediye Meclisleri
Araştırma Komisyonu, ANAP
Mersin Milletvekili Rüştii Ka-
zım Yücelen başkanlığında bir
basın toplantısı düzenleyerek,
belediyelere "erken yerel seçim"
uyarısında bulundu. SHP'nin
Ankara'da düzenlediği "Yerel
Yönetimler Kurultayı" ile aynı
tarihte gerçekleşmesi
"tesadüfe" bağlanan toplantı-
da büyükşehir ve ilçe belediye-
leri, aralarındaki "sürtüşme"-
nin giderilmesi konusunda da
uyanldı. Komisyon Başkanı
Yücelen, büyükşehir belediye-
si hakkındaki yolsuzluk savla-
rının büyük sayıda olduğunu
açıklarken, şikâyetsiz tek bele-
diyenin de Kadıköy Belediyesi
olduğunu açıkladı.
TBMM bünyesinde belediye-
ler ve belediye meclisleri hak-
kındaki yolsuzluk savlannı
araştırmak amacıyla 1984 yılın-
da kurulan komisyon, dün Baş-
kan ANAP Mersin Milletveki-
li Rüştü Kazım Yücelen ile üye-
ler DYP Afyon Milletvekili Âb-
dullah Ulutürk ve ANAP Gire-
sun Milletvekili Mehmet Ali
Karadeniz'in katılımıyla bir ba-
sın toplantısı düzenledi. Top-
lantıda komisyonun SHP'li
üyeleri Ankara'da yapılan "Ye-
rel Yönetimler KurultayVna
katıldıklan için yer almadıkla-
n oğrenildi. Toplantıda Başkan
Yücelen, komisyonun 10 aylık
bir çalışmadan sonra İstanbul
Büyükşehir Belediyesi ile ilçe
belediyeleri hakkındaki suçla-
malara dayanak tespit ettikleri
sorunları şöyle sıraladı:
"Büyükşehir Belediyesi ile il-
çe belediyelerinin arasının açık
otması, bu belediyeler arasında-
ki sürtüşmelerin had saflaya
ulaşması, inşaatlarda imar du-
rumlanna ve projelere uygun
olmayan kaçak kata göz yum-
ma gibi uygulamalar, imara ay-
kırı yapılara ait tutulan zabıt-
ların herhangi bir işlem yapıl-
madan evrak üzerinde düzeltil-
mesi ve inşaatlann engellenme-
mesi, Hazine'ye ait taşınmaz
mallar ile devletin tasarrufu al-
tındaki yerlerin de değişik de-
denlerle ve çeşitli biçimlerde iş-
gal ve tecavüze uğraması. gece-
kondu projeleri, imar planında
yapılan değişikliklerde ilgili ba-
kanlığın ya da kuruluşlann gö-
riişünUn alınmaması, bu ne-
denle yatırımların aksaması,
kunıluşlar arası iletişimin kop-
ması, yeşil alanların ihdası, be-
lediyelere torpil, kayırma ve
partizanca bir tutumla eleman
alınması, işe göre adam değil
adama göre iş düşüncesiyle
davranılması, ihale yolsuzluk-
lan ve otoparklann isgaline göz
yumulması."
Yolsuzluk ihbarlan hakkında
somut bilgiler vermekten kacı-
nan Yücelen, otopark işgalle-
riyle ilgili tek örnek olarak
Eminönü Belediyesi'ni göster-
di.