22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyer Malbaacılıl ve Gazerecılık Turk Anonjm Şırkctı adına Nıdır Nadı £ Gend Vavın Muduru Hasan Cemal, Muessese Muduru Eminc l»aklıgll. ^azı Ijlerı Muduru Oka> GontHin. 0 Haber Merkezı Muduru Yalfln Bayer. Savla Duzenı Yonnmcnı Ali Var 0 Ttmsttcıler Ahmet Ttn. IZMIR HjkmM Çniltkıy., *DA\A Çrtm K Folmka Cıtal •»!•**. Dis Habcrln Kı,«. Ucı. Ekonora CnfU Tarfcu. [> Smdıka Şatnn kotacı. kultur Cdsl Lfleı. Isfanbul Haberlen Kmal İLB<Kh Egıı m G«ca) Şoytu, Vun Hab«T!en N«c4M Dofu, Spor Danıîmanı \Malkarik V m l B K Dızı Yazılar Kcmu Ç^sfclıt Vasl rp-a şatın Alpa). DuKlıme AbdaAft* Vancı 0 koordınalOr thm«< ItorvİMM 0 Malı Ijln trol trfcıl 0 MiiTasetn: Irinı >Mer 0 Bulçe Planljma Srvfi OıaMtwi*°tt" 0 Reklaır \yşc Tonı« 0 Ek Ya>ınJar Hıln Ak>»l 0 Idarr H w > a Ganf 0 IsJetroc Öa*r Çrfıl 0 Bıjgı lslto> >a« lul 4 ?cTOnf V fcı>ffAÜHJ ı, Baskan NMUTN»4J Okw AkM. Vaipa ••*». H m Cıaal Htknrt ( a k ı n . Oka> GoocMİB. l_|v MIHCII tlfcu Srfç.l U Slran U M r«. Basan « ftjwwı Cumhıın?« Malbaacılık <* GMCMCılık TAŞ. Turkocafc C«d 39/4! CaJaJoJlu 34334 lo PK :«. Istanbol W 512 05 05 (20 ha:| Teln 22246 Fıx (I) !2* 60 72 0 Burolar Ankaf*. Zıva GOkalp Bh Inküap S. No 19 4 Tel 133 II 41-47. Tdoc 42344, Faz. (4) 133 "5 6' 0 llMr H Zıya Biv 1352 S 2'3 fcl 1> 12 30, Teta. İ23» Fn (51ı 19 M «0 ~ ınoım Cad 119 S No I Kat I, Td 19 V 52 (4 baO Tc*ex 621" Fajc Cl) 19 25 78 TAKVİM: 14 NlSAN 1991 Imsak- 4.48 Guneş 6.20 Oğle: 13.09 tkindı: 16.51 Akşam: 19.48 Yatsı: 21.14 Hanae Mori, 1991-92 kışı için hazırladığı koleksiyonunda 'Doğu sosu'ndan y.ararlanıyor Paris'te esen Japon rüzgârıHanae Mori, "Doğulu modacıların en Batıhsıî' 1991-92 kışında tayyörün önemli bir yeri var koleksiyonunda. Vücuda iyice oturan ya da beü kemerlerle sıkılan kısa ya da oldukça uzun ceketler ve kısacık etekler. Şal yakalar, drape yakalar, erkek kumaşları, geometrik dekolteler, kristal fermuarlar. Evet, bunlan sunuyor Hanae Mori yeni - sezonda. ıNECLÂ SEVHUN Hanae Mori, kış modasında kapitoneyi bol bol kullanıyor. Iste şal >akalı, kısa ce- ketli ve mini etekli bir modeli. Ne kadar da çok Japon modacı var Paris'te. İçinde moda kıpırtıları uyanan her Japon soluğu Paris'te, alıyor. İşte Kenzo, işte Hanae Mori, işte Issey Miyake, işte Kansai Yamamato, işte Yohi Yamamato, işte Kimijima, işte Rei Kavakubo ve daha başkaları. Ama içlerinde "Doğulu modacılann en Batıhsı" unvanını kazanan tek modacı: Hanae Mori. Haute Couture'e kabul edilen, Haute Couture yapan da o... En Batılı, tamam. Ama içinde her zaman bir Doğu sosuyla. Bir desen, bir renk, bir yaka... Bu yıl da bir kemerle. 'Obi'lerle sosluyor kış modasını Hanae Mori. Ama kimonoların obilerinden az buçuk farklı bir obi bu. Daha Batılılaşmış, daha çağdaş bir obi. Kısacık etekler, upuzun ceketler, bol bol beyazlar, pembenin çeşitli tonlan, sarılar, sıcacık bejler, griler, siyahlar, kış lacivertleri. Bunlan ışıldatan altın ve gumüş desenler, rengârenk emprime ve tweedler... Kaşmirler, jakarlar, Art Deco havasında geometrik desenler. Kapitone modeller, iki taraflı trapez mantolar... Hanae Mori, 1926'da Japonya'da Tattori'de doğdu. ^^ Edebiyat fakültesinden mezun olduktan sonra tekstilci Ken Mori ile evlendi. Moda dünyası ile ilgisi böylece başladı. Bir okula girdi, moda tahsil etti. 1950'de moda ile ilgili bir stüdyo açtı. Özellikle film kostumleri üzerinde çalışıyordu o zamanlar. Ne çalışma! 700 film ve 300 tiyatro piyesinin kostümierini hazırladı. Yalnızca 6 yılda. Gerçek bir rekor! Sonra yolu Paris'e duştu. Chanele girip bir tayyor satın aldı kendisine. Chanel'le tanışmak hayatının akışını değiştirdi. Artık yalnızca gerçek moda yapacaktı. Amerika'ya gidip bu işin modern tekniğini oğrendi. Sonra Tokyo'da Ginza'da bir hazır giyim butiği açtı. Yıl 1%8'di. Paris'e gelmesi 1977'yi buldu. Lüksun ve Haute Couture'un gobeği olan Avenue Montaigne'ye yerleşti. Bugun Paris'tekı modae\'ini eski bir elçi olan eşi yonetiyor. 1978'de Çin hukumeti ile bir anlaşma yapan Hanae Mori burada yılda 150 bın ipek bluz diktiriyor. Bu bluzları Amerika ve Japonya'da satıyor modacı. 1991-92 kışında tayyorun önemli bir yeri var koleksiyonunda. Vücuda iyice oturan ya da beü kemerlerle sıkılarak belirtilen baskları kısa ya da iyice uzun ceketler ve kısacık etekler. Şal yakalar, drape yakalar, erkek kumaşları, siyah krepten bazıları kısa, bazıları ayak bileklerine dek uzanan furolar, geometrik dekolteler, kristal fermuarlar... Evet, bunlan sunuyor Hanae Mori yeni koleksiyonunda. "Tebessümler diyarı"ndan bır tebessum Paris'te, 91-92 kışında. Öylesine... ŞinasiDikmen, yaşamını Almanya'da yazarak kazanıyor. 6 milyon yabancıya kabare yapıyoruz REFİK DURBAŞ ULM — Kendi de>işiyle "Bii- yük bir ihtimalle 1945-48 arası Samsun'un Ladik kazası Çalur- gümiiş köyünde" doğmuş Şina- si Dikmen. Ilkokulu köyünde bitirdikten sonra Ankara Yeni- şehir Sağlık Koleji'ne girmiş. 1965'te mezun olduktan sonra Hatay'ın Cilvegözü'nde sağlık memurluğu yapmış. 1972 yılın- dan beri de Aİmanya'da. yazmak. Knobi-Bonbon, 29 Mart 1985'te Uk oyununu sunu- yor: Dıkkat Yeni Uyum Sağlarruş. Oyun, Türklerin uyum sorun- lannı ele alıyor. Kendini be|en- miş, Almanlann her dediğini doğnı kabul etmiş. Türk kültü- riiyle pek ilişkisi olmayan, guya Almanya'ya uyum saflamış bir Türkun yolda rastladığı çok kul- türlü bır Turke uyumu oğretme- sini konu ediniyor oyun. Bu 'Biz yabancı kabareyiz. Burada haklarını savunduğumuz insanlar 1 milyon 600 bin Türk değil, İspanyollar, İtalyanlar, Yugoslavlar da var, Faslılar, Cezayirliler de... Hepsi, bütıin yabancılar bizde kendilerini görüyor. Amacımız yabancıların sorunlarım bölüm bölüm değil, bir bütün olarak tencerenin içinde hışımla kaynatıldığını göstermek' diyor Şinasi Dikmen. Dikmen, 1972-79 arası yazıy- la çiziyle hiç uğraşmıyor, hasta- bakıcılık yapıyor. Son üç yıldır ise yaşammı yazarak ve kabare yaparak sağhyor. Dikmen'in yayımlanmış iki mizah kitabı var: Wir vverden das Knoblauchkind schon scha- ukeln (Biz Bu Sarmısak Çocu- ğun Işini Hallederiz) ve Der an- dere Türke (Ötekı Turk). tlk ki- tabı 1983'te çıkmış, ikincisi 1986'da. Şimdi uçuncü kitabının hazırlığında Dikmen. Şinasi Dikmen bir mizah ya- zan olduğu kadar unlü bir ka- bareci. Muhsin Omurca ile Knobi-Bonbon adh kabarede hem birlikte yazıp hem birlikte oynuyorlar. Dikmen'in kabare yapması bir rastlantı sonucu oluyor. As- lında amacı yazar olmak, yani oyunu 6 yıldır 500'den fazla oy- namışlar. Ikinci oyunları "Bonn'da Darbe". Bu oyunda da yabancı- lann seçme-seçilme hakkı ve Yabancılar Yasası'run zorlukla- nnı gösteriyorlar. Bu oyun da 300'den fazla oy- nanıyor ve Alman Dili Kabare Ödülü'nü alıyor. Dikmen'le Muhsin Omurca'- nın üçüncü oyunu Almanya'da duvar yıkıldıktan sonra yaban- cılarla ilgili. Şimdi 4. oyunları- nı hazırlıyorlar. Şinasi Dikmen'e "Sizi klasik Alman kabaresinden ayıran nok- talar ne" diye soruyorum: — Biz Alman kabaresine iki değişiklik getirdik. Birincisi ken- dı doğamızdan gelen değişiklik. Yani Turk oiarak Almanca ka- bare yapıyoruz. İkincisi klasik, geleneksel Alman kabaresinin dışında bir kabare yapıyoruz. Geleneksel Alman kabaresinde oyun bölüm bölümdür. Bir ko- nu işlenir, bir bağlantıyla ikinci konuya geçilir. Yani 90 dakika- lık bir kabarede 10 konu ışlenir. Biz ise 10 konu değil, bir konu işliyonız. — Kendinizi nereye koyu- yorsunuz? — İşin garibi biz artık kendi- mizi Türk kabaresi olarak kabul etmiyoruz. Biz yabancı kabare- yiz. Burada haklarını savundu- ğumuz insanlar 1 milyon 600 bin Türk değil, Ispanyoüar, Ital- yanlar, Yugoslavlar da var. Fas- lılar, Cezayirliler de.. Hepsi, bü- tün yabancılar bizde kendileri- ni görüyor. 6 milyona yaklaşan yabancıların kabaresiyiz. Ama- cımız yabancıların sorunlarım bölüm bölüm değil, bir bütün olarak tencerenin içinde hışım- la kaynatıldığını göstermek. — Hikâyeye dönersek... — Hikâyelerimi Almanca ya- ayorum. Bence yazarlık kutsal bir iş. Hikâyelerimde, Almanya 1 da yaşanmış guncel olaylan hic- ve döküyorum. İki külturü yan yana koyarak, ikisini de küçüm- semeden, ikisi arasındaki çeliş- kileri ortaya koymak istedim ilk iki kitabımda. Şimdi 3. kitabı- mı yazıyorum. Konusu, Urnı kentinde bir semtin zaptı ya da bir gettonun doğuşu. —Kitaplann Türkçeye cev- rümesi... — Türkçeye çevrilırse tadı ka- çacak, bu yüzden yeniden Türk- çe yazmak gerek. O zaman bel- ki aynı tadı, aynı çeşniyi verebi- lir. — Kabare olarak Türkiye ile ilişkileriniz... — Almanya'da 6 yıldır kaba- re yapıyoruz. Ama bu sure için- de Türk gazetelerinde kuçük bir haber bile çıkmadı. Oysa kaba- re yaptığımızı buradaki bütün Turkler biliyor. Hanae Mori'nin 91-92 kışı için hazırladığı bir lakım. Art Deco havasında desenli kaşmirden. Kıbrıs Rum bandıralı petrol tankeri, İtalya'nın Cenova limanı açıklanndaperşembe gününden beri yanıyor.(Fotograf: Reuter) 3 gündüryanan tankerde dün ikinci kezpatlama oldu Akdeniz'de çevre faciasıŞimdiye dek denize 30 bin ton petrol sızdı. Tankerin taşıdığı geri kalan petrolün de denize sızmasından korkuluyor. Sızan petrolün Fransız Rivierası'na yayıldığı bildirildi. Dış Haberler Servisi — Ital- amacıyla denize bariyerler atıl- ya'nın Cenova limanı açıklann- da uç gundür yanmakta olan Kıbns Rum bandıralı petrol tan- kerinde dun meydana gelen şid- deth patlama Akdeniz'i, tarihi- nin en büyuk çevre faciasının eşiğine getirdi. Cyprus Heaven adh tankerdeki şiddetli patla- mayla bırlikte denize 30 bin ton petrol sızdı. Petrolün çevre plaj- lara yayılmasını engellemek dı.Cenova Liman Müdiirlüğü'n- den yapılan açıklamaya göre perşembe gunu bir yakıt pom- paiama işlemi sırasında meyda- na gelen patlamayla birlikte alev alan ve yanmaya başlayan tan- kerde dün sabah saatlerinde ikinci ve daha şiddetli bir pat- lama oldu. Patlamayla birlikte de denize 30 bin ton petrol sız- dı. Yangının çıkmasıyla birlikte kıyıya yakın bir yere çekilen tan- kerdeki ikinci patlamanm nede- ni şimdilik anlaşılamadı. Ancak tankerin taşıdığı geri kalan 110 bin ton petrolün de denize sıza- bileceği ve Akdeniz tarihinin en büyük çevre kirliliği faciasının yaşanabileceğinden korkuluyor. 12 kadar kıyı koruma gemisi, beş ikmal gemisi, sekiz römor- kör ve Italyan Deniz Kuvvetle- ri'ne ait iki gemi tankerdeki yan- gını söndürme çalışmalanna ka- tılıyorlar. Şu ana kadar sızan petrolün Fransız Rivierası'na doğru yayıl- dığı haber veriliyor. Italyan hukumeti, petrol tan- kerinden sızan petrolün yaratuğı çevre felaketiyle mücadele için olağanustu durum ilan etti. ttal- ya Babakanı Giulio Andreotti- nin sözcüsu Pio Mastrobuoni, Italya hukümetinin İkinci Dün- ya Savaşı'ndan sonra ilk kez ola- ğanustü durum ilan ettiğini be- lirtti. Sözcu, "petrol szıntısmın de- vam etmesi durumunda sadece ttalya için değil tiim Akdeniz için büyük tehlike oluşturaca- ğını" soyledı. Sözcıi, tankerden şimdiye kadar büyuk mıktarda petrol sızdığını da kaydetti. Akurgal evlendi • ANKARA (AA) — Arkeoloji biliminin Türkiye'deki en ünlü isimlerinden bin olan Ord.Prof.Dr. Ekrem Akurgal, dün dünyaevine girdi. Birkaç gün önce 81 yaşına basan Akurgal, 1985'ten beri birlikte çahştığı 9 Eylül Üniversitesi Seramik Bölümü öğretim üyelerinden Doç.Dr. Meral Manyas ile yaşamını büieştirdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın'm kıydığı nikâha, Almanya'run Ankara Büyükelçisi Ekkehard Eickhoff, ünlü arkeologlar ve Akurgal'ın yakınlanndan oluşan davetli topluluğu katıldı. Sabah'a yasak • Haber Merkezi — lstanbul 1. Ticaret Mahkemesi, Dinç Bilgin'in sahibi olduğu Sabah Gazetesi'nin "dizgi, basım ve satışının yasaklanması" kararı aldı. Mehmet Ankan'ın, sahip olduğu isim hakkının kullanıldığı iddiası ile açtığı "haksız rekabet" davası sonuca bağlandı. Mahkeme, Ankan'ın sahipliğini yaptığı Sabah Gazetesi'nin yayınına 1983 yılında yasal haklarını saklı tutarak ara verdiğim kaydetti. Kararda, TTK'nın 57. maddesine dayanarak durumun haksız rekabet oluşturduğu ve bu nedenle Dinç Bilgin'in sahipliğini yaptığı Sabah Gazetesi'nin dizgi, basım ve satışının yasaklandığı belirtildi. Sabah Gazetesi, bu karara Yargıtay'da itiraz edebılecek. Briç kralı Goren öldü • LOS ANGELES (AA) — Ünlu briç ustası Charles Goren, kalp krizinden 90 yaşında öldü. Kendi adıyla bir oyun sistemi geliştiren unlü briç ustasının ölüm haberini New York Times gazetesi, Goren'in yeğeni Marvin R. Goren'e dayanarak verdi. Marvin R. Goren, Charles Goren'in Los Angeles'ın 30 km. kuzeybatısında Encino'daki evinde ölduğunü söyledi. "Standart Amerikan" diye bilinen bir puan hesaplama yöntemi de geliştiren Goren, Montreal'deki McGill Üniversitesi'nde öğrenciyken genç bir kadının, briç oynama şekliyle alay etmesi üzerine briçte ustalaşmaya karar vermişti. 1940'ların başından 1960'1ara kadar "bricin kralı" olarak anılan Goren, 1950'de dünya şampiyonu oldu. Bu başanlarından sonra Amerikan Briç Derneği tarafından kendisine resmen "Bay Briç" unvanı verildi. Briç hakkında toplam 40 kadar kitap yazan Goren'in kitaplan Turkçe de dahil olmak üzere 12 dile çevrildi. Köy enstitüleri 51. yaşında • ANKARA (ANKA) — Eğitimciler Derneği (Eğit- Der) köy enstitülerinin 51. kuruluş yıldönümünün bayram tatiline rastlaması nedeniyle bu yılki kutlamalann iki aşamada gerçekleştirileceğini açıkladı. Kutlamalann ilk bölümünde köy enstitülerinin kuruluş gunü olan 17 nisanda Anıtkabir ziyaret edilerek Atatürk ve 2. cumhurbaşkanı Ismet Inönü'nün mezanna çelenk konulacak. Portakal sııvu standardı • ANKARA (ANKA) — Portakal suyu standarda bağlandı. Standarda göre portakal suyu 'doğal' ve 'şeker katkıh' olmak üzere iki tipe aynlacak. Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı'mn Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre bu standart 15 gün sonra üretim ve satış aşamalannda zorunlu olarak uygulanacak. Standart uyannca, portakal suyu için ambalaj olarak sağlığa zararh olmayan, içindeki içeceğin niteliğini bozmayan, içecekten etkilenmeyen ve sızdırmayacak biçimde kapatılabilen kap ve kapaklar kullanılacak. Bu ambalajın üzerinde firmanın adı, dolum tarihi, hazırlandığı başlıca maddelerin ve katkı maddelerinin adı, dolum hacmi ile son kullanma tarihi gıbi bilgilerin bulunması zorunlu olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle