14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI 14NİSAN1991 0LAYLAR1N GERCEK(Baştarafı 1. Sayfada) Güneydoğu sınırlanmıza yığı- lan Kürtlere ivediyardım yapıl- ması her şeyin üstunde insarti öncelik laşımakıadır. Üstün ola- naklanyla Amerika'mn kısa sü- rede işin üstesinden gelebilecek gücü vardır; Ankara'nın tutu- munu bu bakımdan değerlen- dirmek gerekiyor. Ancak olayın daha değişik boyutları da bulunmaktadır. ABD ile müttefıklerin Kuzey Irak'taki çahşmalanna karşı Saddatn yönetiminin direniş göstermesi olanağı zayıftır. Eğer böyle bir olguyla karşı karşıya kaltnırsa, Türkiye'deki üsler kul- lanılacak, askerj müdahale ge- rekecektir. Kendi halkına karşı acımasız olabilen Irak ordusu- nun, Amerikan kuvvetleri kar- şısında yetersiz kaldığı bUiniyor. Bununla birlikte Türkiye'nin her gün biraz daha Ortadoğu batağına çekildiği gözleniyor. Bugünden geriye doğru bakı- hnca, ülkemizde Körfez krizine banşçı yoüardan çözüm isteyen- lerin ne kadar haklı oldukları çarpıa biçimde ortaya çtkıyor. Ambargo ve abluka yöntemle- riyle Körfez krizinde sonuç alı- nabilmesi için sabır gösterilme- si en sağlıklı yoldu; savaştan çı- kar ve medet umanlann, Tiirki- ye açısmdan yanlış bir yaklaşı- mı yeğledikleri, boş hayaller kurduklan artık anlaşıldı. Ne var ki iş işten geçmiştır, Ankara olaylann ardından sü- rükleniş içindedir; inisiyatif el- dert kaçmıştır; Türkiye Körfez savaşının yarattığı olumsuz so- nuçların en ağtr bedelini öde- mek zorunda kalmaktadır. • Vaşington'un Körfez savaşın- daki başarısından sonra birbi- riyle çelişkili tutumlara kısa sü- reler içinde girdiği dikkati çeki- yor. Bunun iç ve dış nedenleri bulunmaktadtr. Ancak bugün Kuzey Irak'a insani açıdan ha- va köprüsü kurarken, Amerika'- mn uzun süreli Ortadoğu siya- seti açısmdan uygulamayı han- giyöne kaydıracağını da kestir- mek gûçlür. Hiç kuşkusuz insani yardımın gerçekleştirildiği süreçte, gelece- ğe dönük politikaların zemini- nisaptamak, ulustararası ilişki- lerin acımasız kurallarından bi- risidir. ANAP yönetimi bu konuda ne düşünüyor? Gerçi bundan sonra şu ya da bu biçimde dii- şünmenin de gecikmiş bir çaba olacûğı ortadadır. Körfez sava- şının ertesinde süregelen olayla- nn hızı, Ankara'yı günübirlik dış politikanın zorunluiuğuna bağlamıştır. Genel görünüm, Ortadoğu'da "kraldan çok kralcı" siyasete bağlandığımızı vurguluyor. Evet, Irak Kürtlerine insani yardım her şeyin üstündedir, an- cak dış güçierin etkisi altma gi- ren Ankara'nın, Sayın özal'm yürüttüğü politikayla amacmtn çok ötesindeki noktalara süriik- lendiği açıktır. • • • Incırlık Ussu ne asker yıgmağı (Bajtarafl I. Sayfada) ramın 3. günü Mersin Limanı- na da gıda malzemesi yüklü ola- rak geleceği belirtildi. Iskende- run Limanı'nda boşaltılan gıda malzemelerinin TIR ve askeri araçlarla sınır bölgesindeki sı- ğınmacılara ulaştınlacağı bildi- rildi. Gemilerle sürdürülecek yardım miktannın bir milyon to- na ulaşacağı öğrenildi. ABD'nin, Türkiye sınınnda- ki IraklıJara yardım operasyonu- na katılan Alman hükümeti de önceki akşam Batman Üssü'ne sekiz helikopter gönderdi. Gıda ve diğer yardımlann ulaştınlma- sım sağlayacak helikopterlerin parçaJar halinde askeri kargo uçaklanyla önce Incirlik'e ve da- ha sonra Batman'a gönderilmesi işlemi tamamlandı. Dün akşam saailerinde başlayan helikopter monte işlemierinden sonra böl- ge>'e kadar ulaştırılan yardım malzemesinin sınıra taşınacağı bildirildi. "Müşterek görev kuv- veö yardım sağlama harekâü (joint task force provide com- fort)" adı verilen operasyon ne- deniyle Batman'a gönderilen Amerikan ve Alman askerleri- nin bir böiümıi kentteki otelle- re yerleştirildi. Alman persone- li arasında doktor, hemşıre ve diğer sağlık nersonelinin de bu- IMK ABD ile Türkiye arasında yapı- lan ek protokolün geçerli oldu- gunu belirterek üslerde bulunan uçak tip ve sayısı konusunda yo- rum yapmaktan kaçındılar. Incirük Üssü'nden sabah sa- at 09.00 ve öğleden sonra saat 15.00 olmak üzere iki ayn çıkış yapılıyor. Bugüne kadar yapılan çıkışlarda toplam 346 ton yar- dım malzemesi atıldığı kaydedi- lirken ABD uçaklanmn ABD askerleri için hazırlanan stan- dart hazır yiyecek, İngiliz uçak- lannın çadır, battaniye ve uyku tulumu, Fransız uçaklarının ise şeker, tuz ve un attığı belirtildi. gıdı." Bir ABD askeri heyeti, Şır- nak'ın Uludere ilçesine bağlı Işıkveren köyü yakınlanndaki bölgede incelemelerde bulundu. Amerikan askeri helikopteriyle Işıkveren'e inen Tümgeneral Farmen ve beraberindeki heyet, Irakhlann durumu hakkında bilgi aldılar. Amerikalı Tümge- neral Farmen, "Yörede inceleme yapmaya geldik. Vardımlan ön- ce nereye toplayacagız. Nerele- re atabiliriz. Bunları araştınyoruz" dedi. Farmen, yardım işini kendisinin organi- ze edeceğini söyledi. lunduğu belirtildi. încirlik Üssü'nden geçen pa- zar gününden bu yana Kuzey Irak'taki sığınmacılara atılan yardım miktan ise 346 tonu bul- du. Üsten bugüne kadar yakla- şık 70 çıkıştan 55'inde basarı sağlandı. Diğer cıkışlarda başan sağlanamamasında ise bölgede- ki kötü koşullar en büyük etken oidu. Edinilen bilgiye göre bayra- nun son gününe kadar Încirlik Üssü'ne ABD'nin Avrupa'daki çeşitli üslerinden toplam 8 bin asker nakJediImiş olacak. Bu as- kerler daha sonra ilk olarak Bat- man Üssü'ne kaydınlacak, Ku- zey Irak'ta bir "giivenlik bölgesi" oluşturmak amacıyla görev alacak. Bu arada tncirlik Üssü'nden Batman Üssü'ne çe- şitli yardım malzemeleri de gön- deriliyor. tncirlik Üssü'nde ise halen ABD'nin C-130, Ingilizlerin C-130, Fransızlann C-160 nak- liye uçaklan ile yine ABD'nin A-10, F-15 ve F-16 savaş uçakla- n bulunuyor. Üsteki yetkililer ABD uçaklanmn sayısı konu- sunda bilgi vermezken Fransız- lann 5, ıngilizlerin ise 3 adet nakliye uçağının bulunduğunu belirtiyorlar. Türk askeri yetkilileri, Incir- lik Üssü ve diğer üsler konusun- da, Körfez savaşı çerçevesinde Öte yandan ABD, İngiliz ve SlMgar'dan açiklama Fransız nakliye uçaklanna bü- B tün çıkışlar sırasında A-10, F-15 ABD'nin, Türk hükümetinin ve F-16 uçaklan, olası bir Irak i™i çerçevesinde Türk-Irak sını- müdahalesine karşı eşlik ediyor- nndaki sığınmacılara yapacağı lar. A-10 uçaklarının uçuşlar sı- yardımı, en kısa zamanda baş- rasında yardım atılacak bölgeler latmaya çalıştığı bildirildi. Dışiş- için koordinat saptaması yapa- ler > Bakanlığı Sözcüsü Murat rak bunları nakliye uçaklanna Sungar, konuyla ilgili bir soru- ilettiği bildirildi. yu yanıtlarken, hükümetin salt Edinilen bilgiye göre ABD insani amaçlı yardım programı- uçaklanndan atılan ve ABD as- nı tamamıyle desteklemekte ol- kerleri için hazırlanan standart duğunu söyledi. Sungar, "nihai hazrr yiyecek paketlerinde ise şu çözüm"ün Irak içinde aranma- malzeme bulunuyor: sı gerektiğini de kaydetti. "Dana ya da tavnk eti, kraker, fıstık ezmesi, suyu alınmış mey- ve özii, kabve, süttozu, şeker, toz, sakız, kibrit ve tuvalet kâ- A | m a n DEMİREL GÜNEYDOGlTDA — DY P Genel Başkanı, Diyar- bakır'da Olaganüstü Hal Bölge VaJisi Kozakçıoğlu'nu zi\«ret ede- rek 100 milyonluk çek verdi. Demirel daha sonra Şırnak'ın Ulu- dere bolgesinde bulunan sıgınmacılarla göniştü. (Folograf: AA) Akbıılut: Kürder ovayainecek Bush: Irak'a (Başlara/ı I. Sayfada) ötesinde herhangi bir askeri ha- rekât düşünmediklerini söyledi. Bush şöyle konuştu: "Biz krizin başuıda hedefkri- mizi açıklamıştık. Uiuslararası hokukun sınırian içinde olan bu hedeflere ulaşılnuşür. Kuveyt kurtanldı. Ben şu noktayı çok açık biçimde belirtmiştim: Bu hedeflere ulasınca, birttklerimiz evlerine dönecekti. Şimdi hedef- lere jtlaşdmıştır ve birliklerimiz evlerine dönecekler. Irak halkı, siyasal geleceğini kendisi sapta- malıdır." CheneyMn demeci ABD Savunma Bakanı Dkk Cbeney de önceki gece düzenle- diği basın toplantısında, Irak- tan kaçanlan korumak amacıyla bölgeye savaşçı birlik gönderme- yeceklerini söyledi. Güney Irak- taki isgal bölgesi dışında, Irak'ta hiçbir ABD askerinin bulunma- dığını belirten Cheney, insani yardım amaayla askeri personel gönderip göndermeme konu- sunda henüz karar almadıklan- nı belirtti. Cheney, ABD'nin Irak'taki Lsyancılan önce destek- leyip sonra yalmz bıraktığma ilişkin iddialara karşı Başkan Bush'un tutumunu savunarak şöyle konuştu: "Biitün düoyada, zaman za- man insan haklannı ihlal eden rejimlerin yönetiminde yaşa> < an tüm halklann güvenliğini garan- ti edemeyiz. Bugiinkü konumu- muzda, Irak'ta Saddam'ın yöne- timinde yaşayan halkın güvenli- ğini garanti etmeye de muktedir degUiz." Öte yandan Avrupa Komisyo- nu Başkanı Jacques Delors, dün Kanada Radyosu'na verdiği de- meçte, Kürtlere yardım gönderil- mesine karşı çıkması halinde, Irak'a karşı silah kullanıhnası- nın düşünülebileceğini söyledi. "tşin bu noktaya kadar gide- bileceğini sanmadığını" belirten Delors, Saddam'ın sağduyulu davranmaması halinde, sorunun tekrar BM Güvenlik Konseyi'ne geleceğini ve Konsey'in görüş büdirmesinin gerekeceğini kay- detti. (Baftarafı 1. Sayfada) rak "Oradaki düzeni diinya boz- muştu, o düzeni tekrar diinya sağlayacak" dedi. Iraklı sığınmacüann durumu- nu görmek için önceki gün böl- gede incelemelerde bulunan Başbakan Yıldınm Akbulut, dün Erzunım'a hareket etmeden önce Esenboğa Havalimam'nda AA'nın sorulannı cevaplandırdı. Başbakan'a yöneltilen sorular ve yamtlan şöyle: — Dışişleri Bakanlığı'nın dünkü (önceki gün) açıklaması- na göre ABD bir yardım operas- yonuna girişiyor. Bu nasıl ola- cak? Irakhlann dunımu ne? AKBULUT — Türkiye ola- rak, bunlann en iyi şekilde ba- nndınlması, yemesi, içmesi ve sağhklanyla ilgilenmek duru- mundayız. ABD de aynı anlayış- la hareket etmektedir ve diğer ülkelerin de aynı maksatla yar- dımlannı beklemekteyiz. Bu in- sanların şv anda bulunduklan yerler var. ABD'nin operasyonu, bu yerler elverişliyse aynı yerler- de bunlara kamplar, yerleşim yerleri yapıp onlan daha müsa- it şartlarda banndırmak, yerleş- tirmek amacına matuf. Bazı insanJar -dün (önceki gün) ben Işıkveren'e gittim ve gürdüm- gayri müsait bir alan- da birikmiş bulunmaktadır. O sahada kendilerine yardım yap- mak, yapılan yardımlan ulaştır- mak, hizmet vermek mümkün değil. Bu bakımdan daha müsa- it alanlarda bu insanlann bann- dırılmalan ve yaşamlannı sür- dürmelerine gayret edilmesi la- zım geldiğine inanıyoruz. Bu çerçevede yapılacak hizmetlere ABD de yardımcı olacak, diğer ülkeler de yardımcı olacak. — Irak tarafında da olacak mı bu merkezler? AKBULUT — Gerekirse Irak tarafında da... Veya müştereken bu insanlara yardım edilecek. — Yani Irak tarafında yerle- şim bölgesi kurulabilir mi? AKBULUT — Ben de onu kastediyorum. Irak tarafında da olabilir. Ama bunlar geçici ted- birlerdir. Aslolan bu insanlann tekrar yurtlanna, evlerine bark- lanna dönmeleridir. Yapılacak iş budur. Hepimiz buna gayret et- meliyiz. Bir daha vurgulamak isterim ki müsait olmayan alan- larda bu insanlara arzu ettiğimiz yardım elimizi uzatamayız. Bun- lan müsait zeminlere getirip yer- leştirmemiz lazımdır. Dün gör- düm, Işıkveren'de böyle müsait alan yoktur. Bu insanlara yeti- şemeyiz. Orada 60-70 bin insan var. Onlan daha müsait bir ala- na indireceğiz. — Ovalara mı indiriyoruz? AKBULUT — Evet, onu diyonım. bnf Genel Başkanı Erdal ğılan yüz binlerce sığınmacının durumunu "tam bir insanlık faciası" olarak niteleyerek uius- lararası kumluşlara önemli gö- revler düştüğünü söyledi. lnönü,Türk-Irak sımnnda ön- ceki gün yaptığı incelemeler hakkında gazetecilere bilgi verir- ken şunlan söyledi: "Kuzey Irak'tan can korku- soyla kaçan 1 milyona yakın in- san sınırlanmızda bekleşiyor. Orayı görmeden, yasamadan olaya bir teşhis koymak müm- kün degil. Burada yaşanan, tam bir insanlık faciasıdır ve bir an önce durdurulmalıdır. Oradaki manzarayı ortadan kaldırmak, o insanlan geçici olarak daha aşa- güara, uygun yeriere yerleştir- mek gerek. Hükümet bu konu- da gerekeni en kısa zamanda yapmalıdır." Yardıma tüm dünya ülkeleri- nin katılmasını isteyen Inönü, dün açıklanan ABD "yardım operasyonu" ile ilgili olarak da şunlan söyledi: 'ABD Başkanı'nın dün (önce- ki gün) açıkladığı yardım operasyonu bir an önce gerçek- leşmelidir. Askeri bir hareket is- temiyoruz. Sadece yardım için devreye girmesini istiyornz. Uiuslararası diplomasinin bu olayda büyük bir sınavı var. Çünkü olaylann bu şekilde ge- Uşmelerinde de rolieri var. ABD bunu fark etmiş göriinüyor." ABD'nin yeni ve daha büyük sorunlara yol açmaması gerek- tiğini söyleyen Inönü, "Esas amaç Iraklılan kendi yurtların- da yaşatmak olmalıdır. Bütun bunlar yapılırken bir başka ül- kenin içiskrine kansılmamafa- dır. Irak'ta savas bitmiştir, ama bir hükümet vardır. Bunlar ya- pılırken bu hükümetin nzası alınmalıdır" dedi. Türkiye-Irak sımnnda topla- nan Kürt sığınmacılar sorunu Sosyalist Enternasyonal (SE) gündemine taşımyor. SHP, so- runun haziran ayında tstanbul- da toplanacak SE'de tartışılması için temaslara başladı. SHP'nin, bölgeye bir SE beyeti gönderil- mesini önereceği öğrenildi. Bölgeden arkadaşlarımız Mehmet Aka, Yusuf Toprak ve Ergün Aksoy*un bildirdiğine gö- re DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, dün Uludere'nin Altınyayla kesiminde banndın- lan sıginmacılann durumunu in- celedi. Helikopterle Işıkveren köyündeki jandarma karakolu- na inen Demirel daha sonra özel harekât timine ait bir arazi ara- cıyla yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki Altınyayla kampına çıkanldı. Demirel'in sıgınmacılarla ilgili görüşmelerinde tercümanhği Di- yarbakır Milletvekili Ferit Bora yaptı. DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, incelemelerde bu- lunduktan sonra bir İngiliz ga- zetecimn sorulanm cevaplandır- dı. İngiliz gazetecinin, "Irak'tan kaçanlar çok zor durumda, bunlann büyük kısmı sınırdan içeri alınmıyor. Siz bu konuda hükümeti elestiriyor musunuz" sonısu üzerine Demirel, şöyle konuştu: . "Biz muhalefetteyiz. Türki- ye'de hükümeti her zaman eleş- tiririz. Şu anda 408 bin kişi sı- nırlanmızın içindedir. 300 bin kişi de dışandadır. 700 bin ki- sinin hareketini takip etmek ko- lay degildir. Ama sanıyorum hiçbir hükümet bu şartlarda, bundan ötesini yapamaz." Öte yandan Kuzey Irak'taki sığınmacılar için Almanya top- lam 100 ton yardım malzemesi gönderdi. Alman Hava Kuvvet- leri ile Alman Kızılhaç'ının or- taklasa sağladıkian ilk yardım paketi 6-8 nisan tarihleri arasın- da 6 Transall uçağı ile Diyarba- kır'a ulaştınldı. Bu uçaklar Di- yarbakır'a toplam 60 ton yardım malzemesi getirdi. 10 nisanda ise yine 5 Alman uçağı 40 ton yar- dım malzemesi getirdi. Alman- ya aynca bugünden başlamak üzere bölgeye her gün 10 tor yardım malzemesi daha gönde- recek. Aynca Alman Büyükelçi üği'nin 6 nisan tarihinden bu ya na bölgede görevlendirdiği tem- silci araahğıyla sığınmacılar için toplam 100 ton süt, meyve ve gı- da maddesi satın alarak dağıt- tığı da bildirildi. Büyükelçilik aynca Türk şirketlerine sipariş vererek 65 bin çift ayakkabı, ço- rap, 11 ton battaniye ve 40 bini aşkın çocuk kıyafetinin üretim ve teslimini sağlamak için anlas- ma yaptı. Özel birlik TBMM İnsan Haklan İncele- me Komisyonu Başkanj Eyiip Aşık, bölgede güvenliği sağla- makla görevli askeri güçierin te- röre karşı mücadele eğitiminden geçirildiklerini, Kürt sığınmacı- ların ise daha ıhmlı davrarujla- ra gereksinimleri olduğunu be- lirterek konuyu Genelkurmay Başkanı Org. Giireş'in Eyüp Aşık'ın yaklaşımını olumlu bul- dufu, terörü önlemekle görevlen- dirilen askeri güçierin Kürt kri- zi döneminde terörü önleme gö- revleri ile gereği gibi ügileneme- diklerini belirttiği öğrenildi. Org. Güreş'in Aşık'a Kürt sığın- macıların sorunlan ile ilgilen- mek üzere Elazığ'dan tümen bü- yüklüğünde bir askeri gücün bölgeye intikalinin planlandığı- nı ilettiği öğrenildi. Bunun için de Milli Savunma Bakanlığı'nın tümen büyüklüğündeki birliğin intikaü için 65 miryar odenek ta- lep ettiği bildirildi. Kanada Başbakanı Brian Mullroney de Türkiye suıınnda- ki Kuzey Iraklılara yapılan yar- dımlan ulaştınnak için 4 nakli- ye uçağı ile 60 kişilik bir sağlık ekibinin gönderileceğini bildir- di. Kanada, şimdiye kadar 7.3 milyon Kanada (6.3 milyon ABD) Dolan tutarında da nak- li yardım sözü vermişti. Bu ara- da Güney Kore'nin de Irak'tan göçe zorlananlara 300 bin dolar- yardım yapacağı bildirildi. GOZLEM UGUR MUMCU ABD, Ankara'yı tedirgin ediyor SEMtH tDİZ ANKARA — ABD'nin "36. Enlem" uyansı çerçevesinde Irak'a karşı herhangi bir askeri girişimde bulunması durumun- da bunun büyük olasılıkla Türkiye'deki üslerden gerçek- leştirileceği bildirildi. Hükümete .yakın üst düzeyli bir kaynak, bunun "Irak'ın davranışlanyla Kuzey Iraklıla- ra vapılan yardımlan engelleyi- ci bir tutnm almayacagını gösterdigini" de sözlerine ekledi. Körfez savaşı sırasında Kuzey Irak'a karşı düzenlenen operas- yonlara katilan uçaklann Türki- ye'den kalktığma işaret eden söz konusu kaynak bu konuda şunlan söyledi: "Amerika mohtemel bir as- keri müdahale) e askerlerini sokmak istemiyor. Bu nedenle bir operasyon gerekecekse bu taktik hava taarruzlan halinde olacak. Coğrafyanın bir geregi olarak da bu haliyle Türkiye'- deki üsleri gündeme getiriyor. Ancak Irak davranışlanyla Ku- zey Iraklılar'a >apılan yardım- lan engelleyici bir tutum alma- yacagını gösteriyor. Bu da aske- ri operasyon ihtimalini azaltı- yor." Öte yandan ABD'nin Kuzey Iraklılar için gerçekleştireceği ve 1948'de kurulan "Beıiin hava köprüsü "nden de kapsamlı ol- Inönü, Irak hükümet kuvvetle- duğu bildirilen geniş çaplı yar- rinden kaçarak sınırlarımıza yı- dım operasyonu çahşmalan dün arahksız olarak sürerken, Was- hington'un bu bölgede meyda- na gelen olaylar konusunda son dönemde sergilediği çelişküi tu- tumlar Ankara'daki siyasi çev- relerde rahatsızlık yarattı. Söz konusu çevreler, Was- hington'un, Kuzey Irak'taki ge- lişmeler ve Kürtler konusunda ABD Kongresi'nde yarın başla- yacak olan görüşmelerin hemen öncesinde Ankara'dan izin iste- yerek bu operasyona girişmesi- ni "anlamlı" bulduklarını bil- dirdiler. Amerikan kamuoyunda ar- tan tepkilerin de Başkan Bush'u bu yönde bir karar almaya yö- nelttiğini kaydeden bu çevreler, "Amerika 36. enleme kadar olan bölge içinde Irak helikop- terleri ve uçakianmn uçurulma- ması uyansını niçin birkaç haf- ta önce yapmadı" somsunu yö- neltiyorlar. Kongrede ve dünya kamuo- yunda artan tepkilerin "Ku- veyt'te kazandan siyasi kredinin Kürtler konusunda kaybedilme- si kaygısıyla" ABD yönetiminin derhal harekete geçtiğine işaret ederek şunlan kaydettiler: "ABD Dışişleri Bakanı Ja- mes Baker'ın pazartesi günü Çukurca'yı ziyaret etmesinin ar- dından ABD'nin Ankara Büyii- kelçisi Morton Abramowitz'in tekrar, derhal bölgeye dönme- si, bnnun ardından da Başba- kan Akbulut ile göıüsmesi bir telası yansıtıyordu. Sıgınmacı- larla ilgili dunımun giderek da- ha vahim boyutlara eriştigini gören VVashington, nihayet ha- rekete geçti. Büyükelçi Abra- moHitz, bu çerçevede perşembe günü Dışişleri Bakanlığı'na gi- derek bir nota sundu ve geniş çaplı bir yardım operasyonu için Türkiye'den izin istedi." İlk önce Cumhurbaşkanı Özal tarafından öne sürülen ve İngiliz Başbakanı John Major tarafından desteklenen "güven- lik bölgesi" önerisine "soguk" bakmasına karşın Washington'- un "36. enlem karan" ile fıili- yatta bu fikre yönehnesi de si- yasi çevrelerin dikkatini çeken diğer bir çelişkili tutumu oluşturdu. Bu çelişkiler, verdiği tüm gü- vencelere rağmen ABD'nin, ka- muoyu ve siyasi çevrelerin bas- kılanna boyun eğerek 36. enle- me kadar olan bölgede bir Kürt devletine "yesil ışık" yakılabi- leceği kaygısının artmasına da neden oldu. Amerikan diplomatik kay- naklannın bu fikri şiddetle red- detmelerine karşın, siyasi çevre- ler, "günden güne değişen geliş- meler ve tutumlar ışığında bu olasılığı göz ardı etmeye hazır olmadıklanm" bildirdiler. Öte yandan bu endiseleri pay- Iaşmalarına karşın yetkili çevre- lerin bu asamada daha çok "işin pratik yönü" ile ilgili oldukları gözleniyor. Görüşünü aldıgimız bir yetki- li kaynak, "Tablo ortada. tn- sanlar sel gibi geliyor. Bir şey yapdması gerekiyordu. Bu ne- denle ABD'nin talebine hemen izin verildi" diye konuşarak tikasına devam ettiği" yorumu şunlan söyledi: Ahnanya'da yayımlanan gazete- "Sınırianmızdaki ölü sayısı- lerin ve televizyon, radyo haber- nın her gün arttığı bir ortamın lerinin hemen hepsinde günler- BM'deki siyasi girişimlerden bir dir tekrarlanmakta. Türk ordu- sonuç çıkmasını beklemeye ta- sunun sınırda yardım dağıtımı- hammülü yoktu. Buna rağmen m engellediği, yardım malzeme- Amerika'ya verUen iznin, BM sini kendisi için alıkoyduğu, hat- Güvenlik Konseyi'nin 688 sayı- ta sığınmaalara sattığı çeşiüi ga- lı karannm nihai hedeflerine yö- (Baştarafı I. Sayfada) Arthur James Balfour, 1848-1930 yılları arasında yaşayan bir İngiliz devtet adamıdır. Balfour, dışişleri bakanlığı ve baş- bakanlık da yapmıştır. Balfour adı, bugün Yahudilerce saygıyla anılır. Balfour ile birlikte bütün Yahudiler, Balfour'un yakın dostu bir soydaş- larını da saygıyla anarlar. Bu, İngiliz Yahudisinin adı da Chaim VVeizmann'dır. VVeizmann, 1948 yılında kurulan 'srail'in ilk cumhurbaş- kanıdır. Yahudilerin saygıyla andıkları üçüncü kişi de banker Ba- ron Rotschild'dir. Bu üç kişiye duyulan saygı, Fılistin'de 20. yüzyılın başın- da Yahudilerin Filistin topraklannda yurt edinmeleri düşün- cesinin VVeizmann'ın çabaları ile oluşması; bu düşüncenin Banker Rotschild'in mali kaynakları ile desteklenmesi ve Balfour'un da bu düşünceyi dile getiren ilk adımı İngiltere adına bu bildirge ile atrnasından kaynaklanmıştır. "Balfour bildirgesi" 2 Kasım 1917 tarihinde yayınlamıştı. Bu bildirge bir mektup biçimindeydi. Mektup, Dışişleri Bakanı Balfour tarafından İngiltere Si- yonist Dernekleri Federasyonu Başkanı Rotschild'e yazıl- mıştı. Dışişleri Bakanı Balfour, Rotschild'e "Yahudilere Filistin- de bir ulusalyurt verilmesi" için İngiliz krallığının her türlü desteği sağlayacağını yazıyordu. Bu bildirge şöyleydi: — Majesteleri hükümeti, Filistin'de Y&hudi halkı için bir ulusla yurt kurulmasını olumlu bulmakta ve bu amacın ger- çekleşmesini kolaylaştırmak için en uygun girişimlerde bu- lunmak kararındadır Şu kadar ki Filistin'de şimdiki Vahudi olmayan toplumlann yurttaşlık haklanna ve dinsel haklanna ya da yahudilerin başka herhangi bir ülkede yararlandıkları haklara ve statüye zarar verebilecek hiçbir şey yapılmaya- cağı açıkça anlaşılmaktadır. (Olcay Osman, Sevres Andlaş- masına Doğru, An. SBF Yayınları, no: 455, 1981, s: xx) Bu bildirgeden kısa bir süre sonra 17 Aralık 1917'de İngi- liz Ordusu Küdus'e giriyordu. Bu bildirgeden önce 16 mayıs 1916 tarihinde "SykBS'Picot Anlaşması" imzalanmış, İngiltere ye Fransa arasında im- zalanan bu anlaşma ile Osmanlı İmparatorluğu'nun elın- deki Ortadoğu, İngiltere ve Fransa arasında paylaşılmıştı. Sir Mark Sykes, İngiltere Dışişleri Bakanltğı'na danışman- lık yapan yarış atları sahibi bir İngilizdi. Picot da Fransa1 nın Londra Büyükelçiliği'nde görevli bir diplomattı. Araplar, bu İngiliz yarış atçısı ile Fransız diplomatının ad- lannı hiç unutmazlar. Çünkü bu ingiliz ve Fransızın soyad- ları bugünkü Arap devletlerinin de temelini atan anlaşma- nın da adı olmuştur. Ortadoğu'nun paylaşılması Sykes-Picot Anlaşması ile başladı; 24 Nisan 1920 San Remo Anlaşması ile tamam- landı. Filistin'de Yahudilerin "ulusalyurt' kurma haklan da "Bal- four deklerasyonu" ile dünyaya duyuruldu. Filistin devletinin ilk harcı "Balfour bildirgesi" ile atılmış- tır. İngiltere, bölgede bugün Kuzey Irak'taki Kürtler için dü- şünülen "güvenlik bölgesi"ne benzer bir çözümü Yahudi- ler için savunuyordu... O gün için düşünülen çözüm Filistin'de oluşturulacak bir "tampon bölge'ydU Filistin üzerinde manda yönetimi sahibi İngiltere, bu ta- rihten sonra bölgede Araplar ve Yahudiler tarafından kuru- lacak bir "özerk devlet" için çok çaba harcadı. Ancak başaramadı. Araplar ve Yahudiler bir araya gel- mediler. Gelmedikleri gibi birbirlerine karşı sık sık silahlı ça- tışmalara girdiler. 19301u yılların başında da bölgeye Yahudi göçleri baş- ladı. 1936 yılından sonra silahlı çatışmaiar yoğunlaştı. Bu çatışmalar sürerken Filistin'e Yahudi göçleri de sürdü. 2. Dünya Savası'ndan sonra Yahudi göçlerini önlemek isleyen İngilizlere karşı Yahudi terör örgütleri de saldırılar düzenlediler. Filistin'deki İngiliz askerleri de Yahudilere karşı "Agatha operasyonu"nu düzenlediler. Yahudilec ile Ingiltere'nin arasının açılması ABD'nin dev- reye girmesine yol açtı. Daha sonra, Arap-Yahudi sorunu Birlişmiş Mılletler'e yansıdı. Yahudi-Arap çatışmaları sürer- ken 14 Mayıs 1948 günü "Yahudi Ulusal Konseyı" İsrail Dev- leti'nin kurulduğunu duyurdu. israil Devleti'ni ilk tanıyan ülke de ABD oldu. Kuzey Irak'ta kurulacak bir "güvenlikbölgesT ya da "tam- pon bölge" olası bir Kürt devletinin ilk adımı olacaktır. İngiltere Başbakanı Major, Batı destekli bu olası Kürt dev- letinin de 'İikri miman"dir. Tıpkı Balfour'un Yahudi devleti- nin kurulmasında yıllar önce oynadığı rol gibi. Körfez savaşı, Kürtler için bugün olmasa bile yarın için bir Kürt devleti kurma süreci başlatmıştır. Irak Kürtlerinin göçü bu sürecin yalnızca aşamalarından biridir. Türkiye aleyhinde kampanya DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLtN — Almanya'da rad- yo ve televizyonlardaki haber bültenleri ve gazetelerde iki gün- dür Türkiye aleyhine olağanüs- tü yoğunlukta eleştiri kam- panyası yürütülüyor. Türk as- kerlerinin sınu'i geçen Kürtlere ateş açtığı ve çok sayıda Kürdü öldürdüğü iddia edijiyor. Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'm dışa karşı yumuşama politikası güt- tüğti, sınırda "kanlı Kürt poli- nelik olduğu açıklandı. Operas- yon, BM Güvenlik Konseyi'nin gerekli hazırhklannı lamamla- masına kadar surecektir. Bun- dan da bunun aslında bir ara çözüm olduğu anlamı çıkarıl- ması gerekir.'' Bir diğer yetkili kaynak ise Amerika'mn operasyonu çerçe- vesinde Türk ve Irak tarafların- da kurulacak "geçici yerleşim merkezleri"nin sınırlarının "gevşek anlamda" saptanması- mn önemine işaret ederek şun- ları söyledi: "Bu çerçevede 688 sayılı ka- rara atıfta bulunulmasının öte- sine gidilmesi, jani yeni bir ka- rara gerek duyulması beraberin- zetelerde iddia edildi. Alman birinci kanal televiz- yonu ARD'nin Türkiye'deki muhabiri Friedbelm Brebeck önceki akşamki ana haber bül- teni "Tagesschau" da Başbakan Akbulut'un gezisi hakkında şöy- le dedi: "Başbakan Akbulut, ayakkabılannı bile kirletmeden heükopterine binip gittiği bölge- de Kürt sığmmacılarla aJa> eder- cesine konuştu. Türkiye, Kürt sı- ğınmacılann vatanlanna dön- mesi gerektiğini söyleyerek bu insanlan öliimle başbaşa bırakı- yor. Türkiye, Kürtlere karşı jıl- lanür uyguladıgı kanlı politikayı şimdi uiuslararası ölçege sıçrat- ü." de bazı sakıncalar getiriyor. Ör- 'Slğmniacilara S3ttl' neğin herhangi bir BM belgesin- de geçici yerleşim bolgelerinin Dün Bonn'da yayımlanan koordinatlannın eksiksiz olarak belirtilmesi bu bolgdere belU bir yasal zemin sağlıvor ve kalıcılı- ğı beraberinde getiriyor. Türki- ye ise burada geçiciliği vurgu- luyor. ıN'ihai çözümün bu kişi- lerin evlerine dönmesinden geç- tiğini bildiriyor. " "Generalanzeiger" gazetesinin Uludere muhabiri Peter Fischer ise yazısında Uludere'deki Türk askerierinin "degerli yardım malzeraesini kendisi için alıkoy- duğunu ve sığınmacılara para karşılığı sattığını" iddia etti. Ay- nı iddia "Frankfurter Rundschau" gazetesinin dünkü nüshasında da yer aldı. Gazete- de Diyarbakır'da bulunan bir Alman subayın şu görüşlerine de yer verildi: "Türkler gelen yardım malzemesini nçaklarla sığınmacılann kamplanna taşı- vabilirler, ama yardım etmek için küçük parmaklannı bile kı- mıMatmıyorlar." Iddialardan bi- ri de Türk hükümetinin doktor- lardan ve hastabakacılardan oluşan uiuslararası sağlık ekip- lerini Diyarbakır ve Cizre'de "eli kolu baglı beklettigi ve sagmma- cılann kamplanna gitmelerine izin vemıedigi" yolunda. Türkiye'nin Lrakh Kürt sığın- macıların geri dönmelerini amaçlayan siyasetini ağır dille eleştirip "kanh bir politika" ola- rak niteleyen Alman basını ve te- levizyonundaki haberler, bura-' da yaşayan vatandaşlanmız ara- sında büyük rahatsızlık yaratı- yor. Reuter'in iddiası öte yandan, İngiliz haber ajansı Reuter'in dün geçtiği Ulu- dere kaynaklı haberde bir Türk askerinin paraşütle atılan yar- dım paketini almaya koşan genç bir Kürt mülteciye ateş ederek öldürdüğtl öne sürüldü. Haberi veren Reuter muhabiri, görgü tamklanna dayanarak 21 yaşın- daki Miro Abmet'în çenesinden - vunılduğunu bildirdi. Haberde şu ifadelere yer verildi: Mültecilere göre bölgedeki as- kerler, görünmeyen bir sınır çiz- gisi oluşturdular. Eğer paraşüt- le atılan yardım malzemesi, ken- di taraflanna düşerse, bunları ahp mültecilere satıyorlar. Miro Ahmet de bu gayri ahlaki siste- min kurbanı oldu. Askerler ise sadece havaya ateş ettiklerini soylüyorlar. Ancak mülteciler, Miro Ahmet'in ölümünün istis- na olmadığını, öldürme olayla- rının her gün yaşandığım belir- tivorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle