Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12NİSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Cezaevleri boşaltdıyorANKARA (Cumhuriyet Bii-
ros») — Şartlı salıvermeyi de
içeren Terörle Mücadele Yasası,
TBMM Genel Kurulu'nda dün
gece geç saatlere kadar süren ça-
lışmalar sonunda kabul edildi.
SHP ve DYP'nin de destek ver-
diği yasa ile cezaevlerinin kapı-
lan aralandı. TCK'nın 141, 142
ve 163. maddeleri kaldırılırken
bu konularda eskisinden daha
ağır hükümler taşıyan yeni dti-
zenlemeler yapıkh.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın isteği üzerine son anda
yapılan değişiklikle "şartlı
aüıverUme" kapsamı genişletü-
di. Aralannda TCK'nın 125 ve
146. maddelerinin de bulundu-
ğu suçlardan hüküm giyenler,
cezalannın 3'te l'ini çekmeleri
koşuluyla yasadan yararlandınl-
dı. Kûnçe serbestisi de kabul
edildi.
Meclis'te grubu bulunan parti
temsilcilerinin katıldığı Daruşma
Kurulu'nun önerisi üzerine Te-
rörle Mücadele Yasa Tasansı
TBMM Genel Kurulu'nda önce-
lik ve ivedilikle ele alındı. Genel
kurulda, tasarı üzerindeki gö-
rüşmeler tamamlanıncaya kadar
çalışılması kararlaştınldı. Tutuk-
lu ve hükümlülerin beklentileri
nedeniyle muhalefetin engelle-
mekten kaçındığı yasanın tümü
üzerinde yapılan ilk oylamada
SHP ve DYP milletvekilleri de
olumlu oy kullandı.
Başbakan Yıldınm Akbulut
ve DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirerin de ızlediği, ta-
sannın tütnü üzerindeki görüş-
melerde ilk konuşmayı SHP adı-
na tstanbul Milletvekili Ali Hay-
dar Erdoğan yaptı.
Erdoğan, "12 Eylül darbesin-
den sonra beş generalin antide-
mokratik yasalar çıkarttıklan-
nı" vurgulayarak "Ne yazık ki af
bcklentişi iyi hazırlanmamış bir
tasan ile boşa çıkarıldı. Başba-
kan pot kırmışür. Kolunu, dişi-
ni kırmaktan toplum sorunlan-
nı izleyememektedir" diye ko-
nuştu. Tasandaki terör tanımın-
da belirsizlikkr olduğunu ve ce-
zalann ağır olduğunu kaydeden
Erdoğan, "Tasan, eşitiik ilkesi-
ne aykırıdır. Bazı sanıkhm ko-
rumaktadır. İşkencecüeri yiirek-
lendirmektedir" görüşünü sa-
vundu. Erdoğan, TCK'nın 125
ve 146. maddelerinin de şarth
salıverme kapsamına alınması
gerektiğini belirterek DlSK'in
malvarUğının Hazine'ye devre-
dilmesıni "antidemokraük bir
bükttm" olarak niteledi.
DYP grubu adına konusan
Yaşar Topçu da komisyon ve
Meclis'in "Aldacele getirilen ta-
san ik emrivaki karşısında bıra-
kıldıgını" söyledi. Tasarının te-
rörü önlemek yerine yeni sakın-
calar yaratacağına inandığını
söyleyen Topçu, "Cezaevleri yol-
geçen hanına döndü. Sadece ka-
der mahkâmlan kaldı, devlet te-
rörle mücadele edemiyor, sade-
ce demeç veriyor. Bu tasan 44)
ambar yasası, ilgili ilgisiz her şey
içinde" diye konuştu.
Avukat sayısının üç olarak
belirlenmesinin savunma hakkı-
nın sınırlanması anlamına gele-
ceğini kaydeden Topçu, "Türk
devleti bölıicülüğün, teroriin üs-
fesinden getecegini ispat etraeli-
dir. Ama böyie hukaka aykın,
tartısmalar yaratacak bir tasan
ile degü" dedi. Bu tasannın ya-
salaşması halinde kısa süre son-
ra düzeltmeler içeren yeni tasa-
rılar hazırlanmasının zorunlu
olacağını vurgulayan Topçu,
TCK'nın 141, 142 ve 163. mad-
delerinin kaldınlmasının olum-
lu olduğunu, tasanya olumlu oy
vereceklerini ifade etti.
ANAP Istanbul Milletvekili
BiUent Akarcah da "TBMM'nin
tarihi ve önemli bir gün yaşa-
dıguu" kaydederek, "Muhalefe-
tin bazı maddelere itirazlanna
rağmen olumlu tutum alması,
tasan Üzerinde konsensüs sağ-
landığını gösteriyor. Hukuk
canlı bir olaydır. Uygulamada
çıkacak aksaklıklar da yine bu
Medis'te düzeltilir" diye konuş-
tu.
Tasarıya ilişkin kişisel görüş-
lerini açıklayan SHP Izmir Mil-
letvekili Kemal Anadol,
TCK'nın 125 ve 146. maddeleri-
nin de tasan kapsamına alınma-
sı ve genel af çıkanlmasını iste-
di. 125. ve 146. maddelerin Ba-
kanlar Kurulu'nda tasan kapsa-
mında olduğu, ama Milli Gü-
venlik Kurulu'nda metinden çı-
kanldığı yolundaki haberleri
anımsatan Anadol, "Bu doğnı
ise Meclis'in iradesi üzerinde
ipotek var demektir. TBMM öz-
gürce karar vermelidir" dedi.
Tasarmın Bahçelievler katliamı,
Kahramanmaraş davası, Balgat
katliamı davası sanıklannı ser-
best bıraktığını söyleyen Ana-
dol, "Onlan serbest bırakıyor da
neden 125 ve 146. maddeden
mabkûm olanlan içeride tutu-
yorsunuz? Bu ayıbı nasıl temiz-
leyeceksiniz? Halka bunun be-
sabını nasıl vereceksiniz?" biçi-
minde konuştu. Anadol, tasan-
nın "Devlet terörünü azdıraca-
gı" görüşünü savundu.
Birleşimi yöneten ANAP'lı
Başkanvekili Ydmaz Hocaoglu,
Anadol'un konuşmasından
sonra, "TBMM üzerinde ipotek
olduğn sözlerinizi reddediyo-
nım. TBMM üzerinde ipotek
yoktur ve olamaz da" diye açık-
lama yapma gereği duydu.
Adalet Bakanı Oltan Sungur-
lu, tasannın Milli Güvenlik Ku-
rulu'nun tavsiyesi alınarak ha-
zırlandığını belirterek, yasanın
en önemli yönünün TCK 141,
142 ve 163'Un kaldırılması oldu-
ğunu söyledi. Sungurlu, tasan
ile demokratikleşme yolunda
önemli bir adım auldığını, terör-
le mücadele yolunda da günün
şartlanna uygun düzenlemeler
yapıldığını anlattı.
Sungurlu, SHP'li Beyazıt'ın
bir sorusunu yanıtlarken de, ta-
san ile sadece devletin bölünmez
bütünlüğüne yönelik eylem, ör-
gütlenme ve propagandaya ya-
sak konulduğumı, bunun dışın-
da her türlü propagandanın ser-
best bırakıldığını anlattı. Sun-
gurlu, dine dayalı parti kurma
yasağımn anayasada yer aldığı-
nı da ifade ederek, bu yasağın
sürdürülmesi görüşünde olduk-
lannı kaydetti.
Daha sonra maddelerinin gö-
rüşülmesine geçilen tasanya mil-
letvekillerinin pek ilgi gösterme-
diği dikkat çekti. Milletvekille-
ri görüşmelere katılmak yerine
kulislerde yine tasan üzerinde
söyleşiyi yeğleyince genel kurul
salonunda az sayıda milletveki-
li kaldı. Birleşimi yöneten
ANAP'b Başkanvekili Ydmaz
Hocaoğlu, iftar vaktini de dik-
kate alarak saat 19.00'da görüş-
melere ara verdi.
tftar saatine kadar genel ku-
rulda tasannın terörle mücade-
le konusunu kapsayan ilk 6
maddesi benimsendi. Bu mad-
deler üzerinde muhalefet tara-
fından birçok değişiklik önerge-
si verilmesine karşın bunlar
ANAP'lılann oylanyla reddedil-
di. Muhalefet, "terörün taıumı".
"terör suçunun kapsamı ve "ba-
sına sansür" getiren maddelere
karşı çıktı. Saat 19.00'da görüş-
melere ara verildiğinde ANAP
milletvekilleri çeşitli yerlerde ve-
rilen iftar yemeklerine katıldılar.
özal da Çankaya Köşkü'nde
milletvekillerine yemek verdi.
özal'ın ANAP milletvekille-
rine verdiği üçüncü iftar yeme-
ğine çağnlı olduğu halde katıl-
mayan ANAP Genel Başkan
adaylanndan Hasan Celal Giı-
zel de dün akşam gazetecilere if-
ter yemeği verdi. Güzel, bu ye-
mekte, terörle mücadele tasan-
sı için, "Bu kanun bir lahana
tnrşusudur ve bizim btttün de-
mokratik perhizlerimizi
bozmoştur" değerlendircnesini
yaptı. -
özal'ın Çankaya Köşkü'nde
verdiği iftar yemeğine 90 dola-
yında ANAP milletvekili katıl-
dı. Yemek sonrasında TV haber-
leri izlendi ve Özal yaklaşık ya-
run saat süren konuşmasında
özetle şunlan söyledi:
"Bcnim her zaman ifade etti-
ğim gibi meseleler kavgayla çö-
zülmez. Konuşarak diyalog ile
halletmek lazım. Bu 2932 sayılı
kanun da bugiin uygulanmayan
bir konu, ama her yurtdışı seya-
hatimizde önümiize mesele ola-
rak geliyor. Bu ABD seyahatim-
de de avnı sey oldu. Bunu artık
halledin birlik beraberlik içinde
olur. Sizin de benim de varlığım
buna bağlı. Demokratikleşmeyi
sağlayan parti puan kazamr. De-
mokratikleşme konusunda ya-
birkaç konu daha var.
Onlan da vaparsanız 1992'de de
seçimi kazanırsınız. Bunlar bir
seçim öncesi için faydalı olur.
Bugiin (dün) kanunda degişik-
ŞARTLI SALIVERME KİMLERİ KAPSIYOR?
TURAN YILMAZ
ALİ TEVFİK BERBER
TBMM Adalet Komisyonu'nda tecil-
den şartlı salıvermeye dönüşen yasa ta-
sansı, cezaevlerinde değişik tepkilere ne-
den oldu.
Yasada TCK'nın 146. ve 125. madde-
lerinden yargılananlar için özel hüküm
getirildi. Bu özel hüküm, Dev-Yol ve
Dev-Sol gibi davalarda yargılananlarda
ülkücülerden 5-10 yıl daha fazla cezae-
vinde kalmalan sonucunu doğruyor. Bu
sol görüşlüler ancak fazla cezayı yattık-
tan sonra şartlı tahliyeden yararlanacak-
lar. Öte yandan çeşitli silahU saldın ve öl-
dürme eylemlerini gerçekleştirmekten ce-
zaevlerinde bulunan sağ eylemcilerin hep-
si salıverilecek.
Bu arada TCK'nın yıllardır düşünce
özgürlüğünü engellediği eleştirilerine he-
def olan TCK'nın 140, 141, 142 ve 163.
maddelerinin kaldınlmasıyla bu madde-
lerle ılgili davalann ortadan kaldırılma-
sı', 'davanın düşürülmesi' ve 'beraal ka-
ran verilmesi' olasüıklan üzerinde durul-
duğu öğrenildi.
Yargı organlannca da bu konu üzerin-
de çalışmalar başlatıldı. Askeri Yargıtay'-
da bu maddelerin yürürlükten kaldınl-
masından yararlanacak dava ve sanıkla-
nn saptanmasma çalışılıyor. Askeri Yar-
gıtay yetkilileri, başlatılan çabşma çerçe-
vesinde bu maddelerden halen süren da-
valar için, üç hukuki durumdan biri üze-
rinde karar kılmarak görülen davalara
uygulanacağı ifade edildi. Yetkililer, ke-
sinleşmiş davalar için ise bu kararın da-
vayı gören mahkemelerce verileceğini bil-
dirdiler. Sıkıyönetim mahkemelerinin or-
tadan kalktığı yerlerde ise bu işlemin il-
gili ağır ceza mahkemelerince alınacağı
anımsatıldı.
Adalet Bakanlığı yetkilileri ise bu du-
rumda söz konusu davalann 'bütiin so-
nuçlanyla birlikte' ortadan kalkmış sa-
DreJ AM
yılacaklannı söylediler. Yetkililer, bun-
dan yararlanacaklann adli sicil kayıtla-
rının da silineceğini belirtirlerken şartlı
tahliye konusundaki çahşmalann mahke-
melerce değil bizzat savcıhklarca yapıla-
cagını bildirdiler.
TCK'nın 140, 141, 142 ve 163. mad-
delerinin kaldınlması ve şarth sahveril-
me hükümleri özellikle 1980 sonrasında
çeşitli siyasi suçlar nedeniyle yurtdışına
kaçan yaklaşık 15 bin kişiye tekrar yur-
da dönme fırsatı veriyor. Yıllardır çeşit-
li yabancı ülkelerde yaşamını vatanında
uzak olarak sürdüren, sanatçı Melike De-
mirağ ve besteci Şanar Yurdatapan, Yıl-
maz Guney'in eşi Fatoş Güney, TÖB-
DER Genel Başkanı Gültekin Gazioglu,
şair Nihat Behram ve Hüseyin Erdem ve
ressam tsmail Çoban gibi kamuoyunda
yakından tanınan kişilerin de aralannda
bulunduğu bu insanlar yurda dönebile-
cekler.
Bu arada yüzlerce yıllık hapis cezala-
rıyla çeşitli cezaevlerinde bulunan 20'nin
üzerüıdeki yazı işleri müdürleri de özgür-
lüklerine kavuşacak. Bu kişiler arasında
yazı işleri müdürlerinden Bartın Cezae-
vi'nde bulunan 748 yıl 6 ay hapis ceza-
sıyla Veli Yılmaz, 661 yıl hapis cezasıyla
Osman Taş, Çanakkale Cezaevi'nde ce-
zalannı çekmekte olan İrfan Aşık (111
yıl), Hasan Fikret Ulusoydan (66 yıl) ve
Kâzun Arlı (22.5 yıl) da bulunuyor. Bu
kişilerle ilgili cezanın beşte birini çekme
şartı yüzlerce yıllık hapis cezalan üzerin-
de değil, 36 yıl üzerinden hesaplanacağı
ve yattıkiarı sürenin de bu şartı karşıla-
yacağı belirtiliyor.
Öte yandan banka dolandıncılığından
5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan ve
halen aranan Devlet Bakanı Mustafa Ta-
şar'ın kardeşi Faruk Taşar, Emlak Ban-
kası'nı dolandırmaktan 12.5 yıl ağır ha-
pis cezasına çarptırılan Kemal Horzum
da şartlı salıverilmeden yararlanabilme-
leri son anda ANAP'ın liberal milletve-
killerinin kabul edilen önergesiyle deği-
şikliğe uğradı. Bu suçlar için suç işleyen-
lerin yol açtıklan zararı zaman aşımına
bakılmaksızın ödemeleri koşulu getirildi.
Hayali ihracat yoluyla devletten milyar-
larca lira vergi iadesi alarak dolandır-
maktan haklarında dava açılan ya da ce-
za alanlar için de aynı şeklide yol açtık-
ları zaran ödemeleri koşulu getirildi. Er-
tan Sert, Turan Çevik, Hasbi ve Mehmet
Menteşoğlu ile yeraltı dünyasmın ünlü
isimlerinden Drej Ali (Ali Yasak), tnci
Baba (Mehmet Nabi Inciler) Alaattin Ça-
kıcı, Enis Karaduman, Hasan Heybetli
ve daha birçokları şartlı salıverilmeden
ancak bu koşul ile yararlanacaklar. Ay-
nca Çanakkale Yan Açık Cezaevi'nde ce-
zasını çekmekte olan eski Maliye ve
Gümrük Bakanı Tuncay Mataracı da ser-
best kalacaklar arasında.
MECUS GENEL KURULITNDAN NOTLAR
Affın diyeti TerörYasasıCANAN GEDİK
FARUK BİLDtRİCİ
ANKARA — Sadece Terör-
le Mücadele Yasa Tasansı ol-
saydı, SHP, genel kurulu çalış-
malannı mutlaka engellerdi.
Ama işin içinde cezaevlerinin
bin dereden su getirtircesine bo-
şalulması olmasaydı.
En basit bir yasa maddesini
bile en azından yoklama isteye-
rek engelleme yoluna giden
SHP ve DYP, dün gece geç sa-
aüere kadar süren ve ortalama
50-60 ANAP'hnın hazır buluna-
büdiği, TBMM Genel Kurul ça-
lışmaları süresince bir kez bile
engelleme yoluna gitmedi. Her
tasannın her maddesinde söz
alan SHP'li Kamer Genç bir kez
bile kürsüye çıkmadı.
Tasannın terörle mücadele
bölümünde basına getirilen ağır
cezalara, terör suçu ve suçlusu
tanımına, terörle mücadelede
görev alanlann konınmasına
ilişkin maddelere karşı çıkan tek
muhalif ses SBP tzmir Milletve-
kili Kemal Anadol'du.
Anadol kürsüde sonıyordu:
"Genel saglıga aykın hareket
etmek, terör suçu içerisinde sa-
yıldığına göre, üç kasap bozuk
socnk üretmek için bir araya
gelse terör suçlusu olarak mı
yargüanacak?"
"Bir zamanlar terör örgütii
diye nitelenebilecek Kürt örgüt-
lerinin liderlerinden Talabuni'-
nin Türkiye'de üst düzey görev-
lilerie görüştügünü Cumhurbaş-
kanı açıkladı. Basın bunu yazm-
ca terör suçu mu işlemiş ola-
cak?"
Günlerdir ANAP grubunun
istekleri ile Cumhurbaşkanı
özal'ın istekleri arasında "ma-
kul bir denge" oluşturmak için
cansiperane çaba gösteren Ada-
let Bakanı Oltan Sungurlu susu-
yordu. Terörle mücadeleye iliş-
kin maddeler, Özal'ın cezaevle-
rinin bosaltılması isteğinin diyeti
olarak, milletvekillerince onay-
lanıyordu.
Bakanlar ve ANAP yönetici-
lerinin derdi ise başkaldıran gru-
bu ikna etmekti... özal grupta-
ki sıkıntıyı bildiği için Meclis'e
geldi.
Asıl istediği terörle mücade-
leden çok, başta Kürtçe serbes-
tisinin tasanya monte edilmesi
ve bölücülük dahil devlet aley-
hine işlenen suçlann da şarth sa-
hvermeden yararlandınlmasıy-
dı. Mesat Yılmaz'ın daha grup
toplantısında Doğulu milletve-
killerine destek vermesi ile Kürt-
çe serbestisine karşı ANAP gru-
bundaki direniş kınldı. Buna
karşı çıkan ANAP grup başkan-
vekili Onural Şeref Bozkurt'un
"istifa" tehdidini kimse umur-
samadı bile.
Adalet Komisyonu Başkanı
Alpaslan Pehlivanlı ile Insan
Haklan Komisyonu Başkanı
Eyüp Aşık çok sıkıntıhydılar.
Pehlivanlı da Aşık da bölücülük
ve devlete karşı bazı suçlann
şartlı saüvermeden yararlandı-
nlması yolunda, Cumhurbaşka-
nı'nın açık istegine rağmen ar-
kadaşlarını ikna etraekte zorla-
myorlardı. Pehlivanlı en sonun-
da ANAP'hlann fazla ses çıkar-
mayacağı bir ara formül geliş-
tirdi.
TCK 146 veya 125'ten hüküm
giyenler, idam almışlarsa 20 yıl,
ömür boyu ahnışlarsa 15 yıl, di-
ğer cezalarda ise üçte birisini
yatmışlarsa şjutlı salıvermeden
yararlanabileceklerdi.
Pehlivanh'nın tasanya
ANAP grubuna kabul ettirme-
nin daha pratik yolu ise şöyley-
di:
— Cumhurbaşkanı gece gel-
sin genel kunıla girsin, bir ök-
sürsün, tüm grup el kaldınr.
Bir başka köşede Anayasa
Komisyonu Başkanı Kâmil Tuğ-
rul Coşkunoğlu heykel gibi otu-
ruyordu. Komisyon üyesi Mü-
nir Fuat Yazıcı yüksek sesle ve-
rip veriştiriyordu:
"Mübarek kadir gecesi bizi
günaha sokuyorlar. PKK falan
hepsi çıkacak. Başka değişme-
sini istediğiniz kanun varsa ge-
tirin bu tasanya koyalım. Güm-
rük Yasası degişiküği falan.
Tam çorba oldu bu is."
likler yapmışsımz. Geldiği gibi
çıksaydı iyi olurdu. Cezaevlerin-
dekiler dışardakilerden daha iyi
propaganda yapıyor. Cezaevle-
rindekilerin hepsi çıksa, sfırian-
sa daha iyi olurdu."
Özal, yemek sonrasında mil-
letvekillerini uğurlarken de ts-
tanbul kongresinde Semra
Özal'ın adayhğına karşı çıkan
Baki Albayrak'ı "tslanbul'da
yanlış birşey yapmayın" diyerek
uyardı.
Iftardan sonra saat 21.00'de
yeniden görüşmelere başlandı-
ğında özellikle SHP ve HEP
milletvekilleri terörle mücadele
konusundaki maddelerin metin-
den çıkarılması ve değiştirilme-
si için çok sayıda önerge verdi-
ler. Bu arada SHP'lilerin de des-
teği ile "devlet aleyhine propa-
ganda" başlığını taşıyan madde-
de degişiklik yapıldı ve bölücü-
lük propagandası yapanlara 2-5
yıl arasında ağır hapis ve 50-100
milyon lira arasında para ceza-
sı verilmesi benimsendi. Aynı
maddede yer alan, bölücülük
gerekçesiyle basına verilecek ce-
zalar ise aynen korundu. Bu
maddeye göre basına tırajı ile
orantılı para cezası ile sorumlu
müdürlere alü aydan iki yıla ka-
dar hapis cezası verilecek.
Muhalefetin ve ANAP'hlann
verdiği bir başka önerge ile tu-
tukluluk için "Bu suçlan işledi-
ğine dair hakkında kuvvetli be-
lirti bulunmak" hükmünü içe-
ren madde metinden çıkanldı.
Sanıklann en çok üç avukat ta-
rafından temsil edilmesi ve avu-
katı ile cezaevi görevlilerinin ne-
zaretinde görüşebilmeleri hü-
kümleri aynen benimsenirken,
işkenceci polisleri ilgilendiren
maddede degişiklik yapıldı. Bu-
na göre adam öldürmek ve öl-
dürmeye teşebbüs suçlan dışın-
da kamu görevlileri hakkında
Memurin Muhakemat Kanunu
uygulanacak.
Tasanmn, terör suçlan sanık-
.ları için bir ve üçer kişilik hüc-
reler öngören maddesi görüşü-
lürken de muhalefetin önergeleri
reddedildi. HEP Kars Milletve-
kili Mahmut Ahnak, bu konu-
da görüşlerini açıklarken "Bn
yasaya tabutluk yasası denilme-
liydi. Bu tabutluk yasası Türki-
ye icin kara bir tablodur. Bunun
adı faşizmdir" diye konuştu.
Sabaha karşı saat 03.00 sıra-
larında tasannın şartlı salıver-
meye ilişkin maddesi tartışmasız
kabul edildi. Buna göre cezala-
nnın 5'te l'ini çeken hükümlü-
ler şartlı tahliye edilecekler. Ta-
sannın şarth sahverme kapsamı
dışında bırakılanlan belirle>
r
en
geçici 4. maddesi uzun tartışma
ve görüşmelere neden oldu.
DYP Erzurum Milletvekili Is-
mail Köse, devlete karşı işlenen
suçlardan hüküm giyenlerin ser-
best bırakümamasını isteyerek
"Bunlan serbest bırakırsanız ve-
balini ödeyemezsiniz" dedi.
SBP'li Kemal Anadol ise böyle
bir af yasası çıkartılırken aynm
yapmanın mümkün olamayaca-
ğını dile getirdi.
Bu arada Özal'ın da onayını
alan ANAP'hlann verdiği bir
önergenin kabulü ile TCK'nın
125. ve 146. maddelerinden hü-
küm giyenler de şartlı salıverme
kapsamına alındı. Ancak bun-
lar cezalanmn 3'te birini yattık-
tan sonra şarth tahliye edilebi-
lecekler. Kabul edilen önergey-
le ölüm cezası alanlann cezala-
n 20 yıla, müebbet hapse mah-
kûm olanlann ceza]an da 15 yıla
indirih'yor. Bu durumda olanla-
nn iyi halli olup olmadığına ba-
kdmayacak. Yine'ANAP'lılarca
verilen bir önergeyle Bankalar
Kanunu'na aykın hareket eden-
ler ile usulsüzlük, yolsuzluk ve
hayali ihracat yapanlar da şart-
h salıverme kapsamına alındılar.
Ancak bunlar için yol açtıklan
zaran, zamanasımı koşulu aran-
maksızın ödemeleri hükmü de
benimsendi.
Sabaha karşı 04.00 sıraların-
da Çahşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Imren Aykut'un ANAP
Grubu'nda verdiği önerge doğ-
rultusunda DlSK'in mal varhk-
lanmn İş ve Işçi Bulma Kuru-
mu'na devredilmesi kabul edil-
di.
CUNEYT ARCAYUREK
YAZIYOR
jşlemeyen Rejimde
İşleyen Yaralar...
ANKARA — Geçen yıl hacta beş yüz insanımızı yitirdik.
Tünelde ya boğuiarak ya da ezilerek öldüler.
Yeni hac mevsimi geldi. Geçen yılki facia ile ilgili önerge
Meclis gündeminin 213. sırasında. Tam bir yıldır üzerinde
müzakere açılmasını, içerdiği soruların yanıtlanmasını
bekliyor.
Güneydoğu'da büyük bir dram yaşanıyor. Olayın iki yüzû
bir soruda yatıyor: Bugünleri hazırlayan politik olaylarla dra-
mın boyutları ve alınması gereken önlemler nelerdir?
Yanıtlar, ancak özel bir gündemle toplanacak TBMM'de
alınabilir. Bu konuda önayak olacak siyasal topluluk, kuş-
kuşuz iktidar. ANAP'tan ne ses ne nefes!
Üstelik ANAP'lı Meclis başkan vekilleri partizanlık peşin-
de. Güneydoğu'yu beş dakikalık gündem dışı konuşmayla
Meclis'e getirmek isteyen muhalefet partilerine -örneğin
DYP'ye- tam bir haftadır söz hakkı tanımıyorlar.
Demirel, dün haklı olarak "Türkiye'de rejimin işlediği söy-
lenebilir mi" diye soruyordu. Rejim konusuna başka açıdan
yaklaşalım. Adalet Bakanlığı gibi Askeri Yargıtay da yasa çık-
madan şartlı tahliye üzerinde çalışıyor. Kimi davalar ortadan
kalkacak. Örneğin DİSK, Barış Derneği, TİP, TÖB-DER, MSP,
TSİP, Halkevleri, TKP ve TBKP davaları yararlanacak.
Adalet Bakanlığı yetkilileri Adli Sicil Yasast'nda yapılan de-
ğişiklikle, ortadan kalkacak bu davalann sanıklarına art "adli
sicil kayıtlannın da silineceğini" söylüyoriar. Kuşkusuz bunlar
alkışlanacak gelişmeler, oluşmalar.
Ne var ki adli sicilden kayıtlar silinirken, MİT'teki, emni-
yet ya da emniyet genel müdürtüklerindeki ilgili kişilere ait
dosyalar ortadan kalkacak mı? İnsan hakJarına dayalı rejimde
yaşıyorsak "gizti dosyalann" afla birlikte yok edilmesi ge-
ıSmis!on şarth tah- Bu Meclis'e egemen
liye tasarısını bitiriyor. ÇOğunlUÖUn, t6k
"Yukarıdan bir emir" aCfâm/H DUVrukla
_..„.„.,.„ ,J. yerine getirmekten
maddeye giren suçla- 0âŞK3 derdi, (JÖreVI,
toplanan ANAP gru- , p
bunun; tek buyruğa kuyularının mı yoksa
bağlanmış, istedi mi j n s a n m m l
Önemlİ
SSİ^rnSS olduğunu araşuracak
ma gibi, Köşk'ün son d6Qİl.
buyruklarını "hallet-
menin yollarını" araştıracağı söyleniyordu. İşlediği söylenen
rejim işte buydu!
Rejim, 7-8 yıldır doğal mecrasında asla işlemedi. Bu Mec-
lis, -DYP'nin dünkü bildirisinde de yer aldığı gibi- "petrol ku-
yularının mı yoksa insanın mı önemli olduğunu" saptama-
ya isteksiz. Giderek boyutlanan sorunların Meclis'te görü-
şülmesine dönük girişimler, gelecek hafta nasıl sonuçlana-
cak, göreceğiz.
Her fikre, her görüşe, bu arada herhalde işine gelmeyen
ciddi bilgilere de önem vereceğini söyleyen ANAP iktidan,
Şosyalist Parti'nin sınır gözlemlerine bakalım ne diyecek?
İki önemli irdeleme yapıyor SP: (\y Sınır yörelerinde hazır-
lanan yardımların göc edenlere ulaşması engelleniyor" di-
yor. Bu bilgi örrrağin buradaki BM kaynaklarınca da doğru-
lanıyor. (2) SP bildirisi aynen, "Korucuların yağma ve talanı
had safhadadır. Bir ekmek 10 dinara (yaklaşık 8.000 TL) sa-
tılmakta, Kalaşnikof silah 10-50 bin lira ya da birkaç ekmek
karşılığında korucuların mülkiyetine geçmektedir. Mülteci ka-
dınlar kendilerine bir altın karşılığında su satıldığını
anlatıyorlar" diyor.
Hadi şimdi bunlara yanıt verin. Kızılay yetkilileri 50 bin (ya-
zıyla elli bin) çadıra gereksinildiğini, ancak bugün 2 iia 3 bin
(yazıyla iki ile üç bin) arasında çadır sağlandığmı söylûyor.
Dış yardımlar havadan ekmek, bisküvi, battaniye.
Ispanya, beş yüz bin kişi tepe tepe kullansın diye 150 ça-
dır gönderiyor.
Bu Meclis'e egemen çoğunluğun, tek adamın buyrukla-
rını yerine getirmekten başka derdi, görevi, sorunu yok.
Elbette bu Meclis, petrol kuyularının mı yoksa insanın mı
önemli olduğunu araştıracak değil.
20'LERDEN 90^LARA AF TARTIŞMASI
Eski DP'liler
nasılkurtulur?
Cumhurbaşkanı ANAP grubundaki tarüşmalar üzerine TBMM'ye gelemk görüşmeleryaptı
OzaPdan 6
şarth sahvermeye' yakın takipANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Adalet Komisyonu'ndan dün sabah
ANAP Meclis grubuna getirilen "terör-
le mücadele yasa tasansı" üzerine yo-
ğun görüş aynhklan ortaya çıktı. Kürt-
çenin serbest buakıhnası ve diğer mad-
delerle ilgili tartışmalar üzerine Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal, Meclis'e ge-
lerek Grup Başkanvekili Yasin Boz-
knrt, Adalet Komisyonu Başkanı
Alpaslan Pehlivanlı ve genel başkan
adayı Mesut Yılmaz'ın da aralannda
bulunduğu bir grup milletvekiliyle gö-
rüştü. özal, şarth sabverilmede istisnai
hükümlerin kaldırılmasuıı istedi.
ANAP grubu, dün sabah saatlerin-
de toplanarak Adalet Komisyonu'nda
Önceki gün kabul edilen tasanyı görüş-
meye basladı. Toplantıya 100 kadar
milletvekili katıldı. Başbakan Yıldınm
AkbnİHt, toplantıya gelmedi. Şanlıur-
fa Milletvekili Murat Batur, Akbulut
1
un toplantıya katılmamasını eleştirerek
"Cczaevterinm bayramdan önce boşal-
tılacağını söyleyen Başbakan nerede?
Bir ay önce benim kardeşim vuruldu,
yanındaki ilçe başkanı öldüruldü. Şim-
di bu suçu işleyeni af mı edeceğim? Ne-
ye acele ediyoruz? Başbakan gelsin,
grup karan çıkartsın. Kardeşimin vu-
nılmasına rağmen grup karan çıkarsa
oy verelim" dedi. Batur'un konuşması
Akbulut'a iletildi. Başbakan Yıldınm
Akbulut saat 13.15'te gelerek grup top-
lantısına katıldı.
Siirt Milletvekili Abdülrezzak Cey-
lan'ı tabanca ile vurarak öldürmekten
tutuksuz olarak yargılanan Siirt Millet-
vekili İdris Ankan, uyuşturucu kacak-
çılaruıın da affedilmesini önerdi. An-
kan, "Cezaevlerinde bu suçtan yatan-
lann hepsi piyon. Esas babalan yurt-
dışında yasıyor. Vatanlar gariban takı-
mı" dedi. Istanbul Milletvekili Orhan
Ergnder, hayali ihracatcılann kapsam
dışı bu-akılmasını isteyerek "En azın-
dan devlete verdikleri zarar ölçüsünde
para cezası ödeyerek yasadan yararian-
dınlsınlar" dedi.
ANAP Grup Başkanvekili Onural
Şeref Bozkurt Kürtçe yasağı getiren
2932 sayüı yasanın kaldınlmasına karşı
çıktı. Bozkurt, TCK'nın 141, 142 ve
163. maddelerinin kaldınlmasına da
karşı çıktı. Bunun üzerine söz isteyen
Mardin Milletvekili Vahap Dizdaroğ-
lu söz istedi, ancak Başkanvekili Gü-
ney söz vermedi. Bunun üzerine Muş
Milletvekili Alaattin Fuat söz alarak,
"Başkan iki yüzlü davranıyor. 2932'nin
kaldınlması anayasaya aykın değil" de-
di. Sungurlu bunun üzerine, "Bu yasa
siyasi havayı yumusatma için getirildi.
tstisnalar olmamalı. Gaye siyasi orta-
mı yumuşatmak ise bütün suçlann
kapsama girmesi gerekir" dedi. Sun-
gurlu'nun bu sözleri büyük alkış aldı.
Daha sonra Kürtçe yasağımn kaldı-
nlmasına ilişkin önergeye Mesut Yd-
maz ve arkadaşları da imza verdiler.
Imza sayısmın kısa sürede artması üze-
rine karşı çıkan Onural Şeref Bozkurt,
"ANAP grup başkanveküliğinden istifa
ediyorum" dedi. Ancak Bozkurt daha
sonra istifasından vazgeçirtildi. İçiş-
leri Bakanı Abdülkadü* Aksu da terö-
rü önlemekle görevh' güvenlik kuvvet-
lerinin görevleri ile ilgili davalann da
Memurun Muhakematı Yasası usulle-
rinin uygulanması için önerge verdi. Bu
önerge kabul edildi.
ANAP grubunda tasarıyla ilgili or-
tak bir görüş çıkmaması üzerine Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal, TBMM'ye
geldi. Özal önce HEP Genel Başkanı
Fehmi Işıklar ve Devlet Bakanı Işın Çe-
lebi ile görüştü. Özal, ANAP grubu-
nun dağılmasından sonra Adalet Ko-
misyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanlı,
İnsan Haklan Komisyonu Başkanı
Eyüp Aşık, ANAP Grup Başkanvekili
Yasin Bozkurt ve ANAP genel başkan
adayı Mesut Yılmaz ile eski maliye ba-
kanı Ekrem Pakdemirii'yi çağırarak gö-
rüştü.
Özal'ın şartlı salıverilme dışında tu-
tulan TCK'nın 125 ve 146. maddeleri
başta olmak üzere ırza geçme ve vata-
na ihanet ile ilgili askeri suçlann da ta-
sarı kapsamına ahnmasını istediği öğ-
renildi. Özal, Kürtçe yasağının da kal-
dmlmasının bu tasan ile mümkün ola-
bileceğini söyledi. özal, "Siz yapmaz-
sanız ben Anayasa Mahkemesi'ne gi-
der, bu istisnalan orada kahünnm" de-
di. Yılmaz ve Pehlivanlı, Sungurlu'nun
Bakanlar Kurulu'nda Kürtçeye serbest-
lik getiren 2932 sayıh yasanın kabul
edilmemesi nedeniyle buna karşı çık-
tığmı söylediler. özal bunun üzerine
"Onlaria da konuşunım. Siz de konu-
şun, bunu böylece geçirin" talimatım
verdi. Sungurlu, saat 15.40'ta özal'la
tekrar görüştü. Başbakan Yıldınm Ak-
bulut da 15.30'da makamına çağrıldı.
Sungurlu-Özal görüşmesinde Akbulut
ile Grup Başkanvekili Ülkii Güney de
hazır bulundu. özal daha sonra yanı-
na Akbulut'u alarak Yugoslavya Cum-
hurbaşkanı'nı yolcu etmek üzere hava-
limanına gitti.
BETÜL UNCULAR
ANKARA — 14 Temmuz
1950 tarihli Genel Af Yasası'n-
da, 141,142, zimmet, ihtilas, ir-
tikap, rüşvet, adam öldürme
suçlan af kapsamı dışında bıra-
kılıyordu. Ulaştırma Bakanı
Tevfik îleri, Nâzım Hikmet'in
komünistliğinden şüphe etme-
nin gaflet olacağı düşüncesin-
deydi...
11 Mart 1954'te bazı orman
suçları 6385 sayılı yasayla affe-
diliyordu. 23 Şubat 1958'de çı-
karılan yasada bazı orman suç-
lannın affını kapsıyordu.
28 Haziran 1960'ta DP'ye
muhalefetten mahkûm olanlara
af getirilirken, 10 Eylül 1960'ta
milli korunma suçlan affa uğ-
ruyordu, 26 Ekim 1960'ta çıka-
rılan Genel Af Yasası'yla siyasi
suçlar gene kapsam dışında ka-
lıyordu...
27 Mayıs 1960 ihtilalinden
sonra ilk kez yasanan askeri
ayaklanmalar sonucu hüküm
giyenlerle ilgili olarak TBMM
iki ayrı kısmi af yasası çıkan-
yordu. 22-23 Şubat 1962 ve 21
Mayıs 1963 ayaklanmalarına
katılanlar bu yasalarla affa uğ-
ruyorlardı.
10 Mayıs 1%2'de çıkarılan
yasayla 22-23 şubat olaylanna
karışanlara af getirilirken
TBMM'de şu tartışmalar
oluyordu:
Antalya Milletvekili thsan
Ataöv: Meclisin üzerinde bir
kuvvetin bulunup bulunmadığı-
nı Ismet Paşa, Türk milletine ve
parlamentoya açıkça ifade et-
mek mecburiyetindedir. Ismet
Paşa, TBMM'nin üzerinde bir
kuvvet yoksa niçin istihfamlı
konuştu?
Konya Milletvekili İrfan Ba-
ran: 27 Mayıs ihtilali halktan
doğmuş, bunun için muvaffak
olmuştur. Millet bugün yeni bir
ihtilal istememektedir. 22 şubat
olaylan için hiçbir hakh ve meş-
ru sebep yoktur. Bu aftan bir
fayda doğacak mıdır? San-
mıyorum.
Adalet Bakanı Sabir Kunıtlu-
oğlu: Bu af kanunu, memleke-
te huzur ve sükûn getireceğine
inanılarak getirilmiş bir ka-
nundur.
22 Şubatçılardan sonra af sı-
rası 21 Mayısçılara geliyordu. 26
Arahk 1%7'de çıkanlan 977 sa-
yıh af yasasıyla 21 Mayısçılar
özgürlüklerine kavuşuyorlardı.
AP, CHP, TİP, GP ve MP af
yasasmın lehinde tavu koyuyor-
lardı Meclis'te.
1962 yılı içinde çıkanlan bir
diğer af yasası ile de DP'lilerin
affı öngörülüyordu. Yassıada'-
da oluştunılan Yüksek Adalet
Divanı tarafından mahkûm edi-
len demokrat partililerin affı
TBMM'de tartışmalara yol
açıyordu.
23 Şubat 1963 tarihinde siya-
si suçlan gene kapsam dışında
bırakan bir genel af yasası
TBMM'den geçiyordu. 15 Şu-
bat 1963 tarihine değin işlenen
suçlara verilen cezalann 5 yıllık
kısmı affediliyordu. 125, 141,
142, 163, zimmet, ihtilas, irti-
kap, rüşvet, ırza geçme suçlan
af dışında kalıyordu. Yasayla,
26 Ekim 1960 genel affının ek-
sikliklerinin, aksaklıklarının gi-
derilmesi amaçlamyordu.
3 Ağustos 1966'da çıkarılan
genel af yasası da öncekiler gi-
bi cezalardan 5 yıl indirim ya-
pdmasım öngörüyordu. 21 Ma-
yısçılardan ölüm veya müebbet
hapse mahkûm edilenlerin ceza-
larını 15 yıl ağır hapse dönüştü-
rüyor, diğer cezalardan 8'er yıl
indiriyordu. Yasanm en çok tar-
tışılan maddesi Yüksek Adalet
Divanı'nca mahkûm edilen De-
mokrat Partililere af getiren
madde oluyordu.
Meclis'in hesabına göre 1963
genel affıyla 96 kişi affedilmiş-
ti. 463 Yassıada hükümlüsünün
350'si parlamenterlerden oluşu-
yordu. 1962'de çıkarılan 78 sa-
yıh yasayla 4 yıllıklar affedil-
mişti. Anayasa 97'ye göre Cum-
hurbaşkanı Celal Bayar dahil 41
kişi devlet reisi tarafından affa
uğramıştı, geriye 6 kişi kahyor-
du.
SCltECEK