Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÇUMHURtYET/4 HABERLER 11NİSAN1991
'Bodur Başkaır
toplatıldı
• tç Politika Servisi —
Bülent Habora'nın yazdığı
ve Habora Yayınları
arasında çıkan 'Bodur
Başkan'ın Anıları' adb
kitap, Istanbul Cumhuriyet
Savcılığı Basın Bürosu'nun
talebiyle İstanbul 4. Sulh
Ceza Mahkemesi'nce
toplatıldı. Yayınevinden
yapılan açıklamada
toplatma karanyla ilgili
gerekli yasal girişimlerde
bulunulacağı bildirildi.
• tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) — Atatürkçü
Laikler Derneği tarafından
düzenlenen "Laiklik"
panelinde konuşan Prof.
Dr. Uğur Alacakaptan
bugün sokaklarda oruç
tutmayan insanların
öldürüldüğünü, kadınların
başlannı örtmeye
zorlandığmı belirterek,
"Devieti yönetenler buna
imkân verdi, çanak tuttu.
Cumhurbaşkanı basına
yansıyacak şekilde imamlık
yaparak teravi namazı
kıldıramaz.
Cumhurbaşkanı'nın dindar
olmaya hakkı vardır, ama
dindar olduğunu göstermek
için nümayiş yapmaya
hakkı yoktur" dedi.
Gazetemiz yazarlarından
Uğur Mumcu da "Son
zamanlarda Kemalistim
demek suç sayılıyor.
Atatürk'ü bugün eskisinden
daha fazla seviyor ve
sayıyorum" diye konuştu.
Polis örgütü
• ANKARA (AA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
özal, Türk polis
teşkilatının kuruluşunun
146. yıldönümü dolayısıyla
bir mesaj yayımladı.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, Türk polisinin
görevini, her türlii takdirin -
ötesinde bir çabayla ifa
Ğttiğini bildirdi.
1402'liklere
yargı yolu
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu) — TBMM İnsan
Haklarını tnceleme
Komisyonu, (İHİK) SHP'li
öner Miski'nin başvurusu
üzerine, sıkıyönetim
komutanlarının göreve son
verme kararlanna karşı
yargı yolunun açılması
gerektiği konusunda görüş
birliğine vardı ve bu
konuda değişiklik önergesi
hazırlamayı kararlaştırdı.
Komisyonun dünkü
toplantısı, TBMM'de
cezalann tecili tasarısının
görüşülmesi nedeniyle kısa
sürdü ve Miski'nin 1402
sayılı Sıkıyönetim
Yasası'nda yapılmasını
istediği diğer değişiklikler
ile Bursa Cezaevi'ne ilişkin
alt komisyon raporunun
gelecek toplantıda
değerlendirilmesini
kararlaştırdı.
Tokata ceza
• ANKARA (ANKA) —
Ankara Jandarma Ordu
Donatım Ana Tamir
Fabrikası'nda işçi olarak
çalışan Osman Duran'ı
tokatlayan fabrika teknik
müdürü Binbaşı Mürsel
özer, 60 bin lira ağır para
cezasına çarptınldı.
Mahkeme, Ozer'in
sabıkasının bulunmaması
nedeniyle cezayı tecil etti.
Ankara 12'nci Sulh Ceza
Mahkemesi'nde görülen
davada mahkeme, sanık
tarafından "müessir fiil'de
bulunulduğunu, ancak
hakaret ettiğine dair delil
elde edilemediğini belirtti.
TPAO'ya
baskm
• BATMAN (Cumhuriyet)
— Türkiye Petrolleri
Anonim Ortaklığı'nın
(TPAO) Raman petrol
sahasına silahlı baskm
düzenleyen teröristler,
kamuya ait bir aracı
yakarken bir görevliyi de
yaraladılar. Olaydan sonra
SSK hastanesine kaldınlan
Gani Aşsız, SSK Batman
Hastanesi'nde tedavi altına
alınırken makinist Mustafa
Gün ise olaydan 6 saat
sonra bulundu. Batman'a 8
kilometre uzakhkta olan ve
günde 15 bin varil ham
petrol üreten petrol
sahasına ilk kez saldırı
düzenlenmesi üzerine
çevrede yoğun bir
operasyon başlatıldı.
Adalet Komisyonu,tecilden yararlanmak için cezanın beşte biri oranındayatma koşulu getirdi
Teciliıı kapsamı daraltıldığ Adalet Komisyonu terör ve tecil tasarısında
/anayasaya aykırılıklar saptadı ve düzenlemeler yaptı.
^ /Komisyon, bölücülük propagandası için yerilen
^^cezaları arttınrken gazete sahiplerine hapis cezası
•hükmünü metinden çıkardı. Yasa tasarısımn bugün
TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi bekleniyor.
Komisyon tecilin idam cezalarında 10 yıl,
ömürboyu hapiste 8 yıl diğer hükümlerdetoplam
cezanın beşte biri oranında hapis yatanlara
uygulanmasım kararlaştırdı. Komisyon Başkanı
Pehlivanlı 'Anayasa Mahkemesi'nin iptal etmemesi için
elimizden geleni yapıyoruz" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Tur-
gut Ozal'ın, terör ve bölücü ör-
güt suçlarım da içeren cezalann
tecili isteği, Adalet
Komisyonu'ndan gerı döndü.
Adalet Komisyonu, cezalann te-
cilini içeren terörle mücadele ya-
sa tasarısım bazı değişikliklerle
kabul ederken cezalann tecili
yerine, 'şartlı salıverme'yi getir-
di. [Tecil: İnfaz olmadan ceza-
nın tecilini getiriyordu. Şarth sa-
lıverme: Mahkûmun 1/5 ora-
nında cezasını çektikten sonra
iyi hali gözönüne alınarak tah-
liyesini öngörüyor. Yürürlükte-
ki uygulama cezanın yarısından
daha az bir süre infazını öngö-
rüyor.] Tasarı aynen yasalaşır-
sa, bütün idam cezaları ömür-
boyu hapis cezasına dönüştürü-
lecek. Tasarı kapsamına giren
suçlardan idam cezası alanlar 10
yıl, ömürboyu hapis cezası alan-
lar 8 yıl, diğer hürriyeti bağla-
yan cezalara çarptırılanİar, ce-
zanın beşte birini hapis yatma-
ları halinde salıverilecekler.
Şartlı salıvermeden, Türk Ceza
Yasası'nın 146 (son fıkrası ha-
riç), ttfMücülük suçunu içeren
125, ırza geçme suçlarına ilişkin
414, 416/1 ve 418 ile askeri ce-
za yasasındaki vatana ihanet
suçlarından hüküm giyenler ya-
ralanamayacaklar. Şartlı salı-
verme, tasannın TBMM'ye sevk
edildiği 8 Nisan 1991 tarihinden
önceki davalarda uygulanacak.
Komisyonda, eklenen bir mad-
de ile Türk vatandaşlığından eı-
karılanların iki yıl içerisinde
yurda dönrneleri halinde şartlı
salıverme hükümlerinden yarar-
landınlmaları öngörülürken
kayyım kontrolünde olan
DİSK'in yaklaşık 2 trilyon tuta-
rındaki malvarltğının Hazine'ye
devredilmesi de hükme bağlan-
dı.
Adalet Komisyonu, terörle
mücadele yasa tasarısı ile ilgili
çalışmalannı dün tamamladı.
Komisyon Başkanı Alpaslan
PetaUvanlı, metnin ANAP gru-
bunda yeniden görüşüleceğini
belirtirken "Bu tasarı ile
1986'da çıkardığunız infaz ya-
sası degişikliği arasında fark
kalmadı. O zaman istisna ko-
oulmamtştı. Eger grubumuz ik-
aa olursa bu tasandaki istisna-
lan da kaldırabfliriz" dedi. Peh-
livanlı, Anayasa Mahkemesi'-
nin iptal etmeyeceği, 'adaleüi'
bir yasa hazırlamak için ellerin-
den geleni yaptıklannı söyledi.
ANAP Mfclis grubunun terör
ve tecil yasa tasansmın tartışıl-
dığı toplantısı önceki gece yarı-
sına kadar sürdü. Toplantı so-
nunda grup, TBMM Adalet Ko-
misyonu'na şu "tavsiye"lerde
bulunmayı kararlaştırdı:
"1- Bu düzenleme aceieye ge-
tirilmemelidir.
2- Yapılacak düzenleme; adil,
hukuka ve realiteye uygun, ka-
mu vicdanının ve suçun 'ibret-i'
müessire olmak ve caydıncılık
özelliğini incitmeyecek bir nite-
lik taşımalıdır.
3- Tecil işleri alelacele yiiriir-
liiğe konulmamalıdır.
4- Anayasaya aykırı düşecek
bir dunım olmamalıdır.
5- Anayasaya karşı hile-i şer-
riyye nileliği taşımamalıdır.
6- Yasamanın yargıya miida-
halesi niteliği taşımamalıdır.
7- Affın şumulii ve kapsamı,
suçlann ağırlığı ve ceza miiddet-
leri itibanvla gerekli ölçü ve bo-
yutlarda tespit edilmelidir.
8- Fikir suçlarının durumu
çağdaş bir yaklaşımla degerlen-
dirilmeli ve terör suçlannın ce-
zası arttınlmalıdır.
9- Silah, narkotik kaçakçüığı,
hayali ihracal en azından para
cezalan itibanyla af kapsamının
dışında tutulmalıdır.
10- Bu duzenlemenin siyasi
sonuçları iyi etüt ve mütalaa
edilmelidir.
11- Her hal ve şartfa devietin
varlığı ve güvenliği lam bir has-
sasiyetle korunmalıdır.
12- Adalet Komisyonu'na
gönderilecek olan bu tavsiyeler-
den sonra çıkacak olan metin
grupta yeniden tartışılmalıdır."
Gazete sahipleri ve
bölücülük
Pehlivanlı, komisyonun ön-
ceki gece saat 01.00 sıralannda
tamamlanmasından sonra dü-
zenlediği basın toplantısında ta-
sandaki değişiklikleri açıkladı.
Pehlivanlı'nın açıklamasına gö-
re 'Terörle Mücadele Kanunu'
başlığını taşıyan tasannın altına
Çelenk, Kazan ve Özek terör yasa tasansını eleştirdi
Devlet terörü yaratılacakKazan Tasarı tuzaklarla
dolu.
özek Düşünce
özgürlüğünü sağladığı
aldatmaca.
Çelenk Her türlü eleştiri
suç sayılabilecek.
İstanbul Haber Servisi —
TBMM Adalet Komisyonu'nda
ele alınıp bugün Meclis Genel
Kurulu'na sunulması beklenen,
cezalann tecilini de içeren anti-
terör yasa tasarısı, hukukçula-
nn yoğun eleştirilerine hedef ol-
du. İstanbul Barosu Başkanı
Turgut Kazan ve Prof. Dr. Çe-
tin Ozek, dün birlikte yaptıkla-
n açıklamada tasannın yasailaş-
ması durumunda terörün önle-
nemeyeceğini, aksine 'devlet
teröriinün' yaratılacağını ileri
surdtller. Kazan ve Özek, bası-
na,. yargıya ve savunmaya kar-
şı bir 'tertip' olarak nitelendir-
dikleri tasannın yasallaşması
durumunda 'aftan beklenen
toplumsal barışına da
sağlanamayacağım' savundular.
istanbul Adliyesi'nde basın
mensuplanna Turgut Kazan ta-
rafından aktanlan ortak açıkla-
mada, tasarıyla TCK'nın 140,
141, 142 ve 163. maddeleri kal-
dınlırken, düşünce açıklama öz-
gürlüğünün daha kaypak mad-
delerle yeniden sınırlandırıldığı
belirtildi. Tasarıyla, iki kişiden
oluşacak terör örgütlerinin ya-
ratıldığına ve insanların terörist
sayılmasının güvenlik güçlerinin
insafına kaldığına dikkat çeken
Kazan, "Üstelik terörist sayılan
insanlar için, savunma hakkı kı-
sıtlanıyor, yargı güvencesi kal-
dırılıyor. Keyfi tutuklama dev-
ri başlıyor" dedi.
Kazan, tasanda yer alan hü-
kümlerle güvenlik güçlerine di-
ledikleri gibi suç işleme, rahat-
lıkla işkence yapabilme ve ope-
rasyon adı altında dilediği ada-
mı öldürme olanağı verildiğini
de belirterek şöyle konuştu:
"Üstüne basarak tekrarhyo-
nız, getirilen tasarı tuzaklarla
doludur. Atılan adım. demok-
rasimizin üzerine bir kâbus gi-
bi çöküp kalacaktır. Ttrörü ön-
leme bahanesiyle, devlet terörü
yaratılacak ve bu terör öteki te-
röriı kaşıyıp kışkırtacaktır...
Kamuoyunu aldatmak syıp-
tır. Avukatı ve basını terörün
kaynağı göstermek, devlete ya-
kışmaz. Nerede, nasıl bir örnek
yakalamışlar, açıklasınlar. Avu-
katla muvekkil göriişüne gözcii
koyup basın için yepyeni suçlar
yaratmakla terör zaten durmaz.
Olan demokrasimize olur."
Prof. Dr. Çetin Özek de ya-
sa tasarısının hükümlerine iliş-
kin bilgiler verdiği konuşmasın-
da terörü önlemek bahanesiyle
insan haklarının ihlal edilip dev-
let terörü yaratılmasına ve dü-
şünce özgüriüğünün sağlandığı
şeklindeki 'aldatmacaya' karşı
olduğunu belirtti.
Batı ülkelerinde terörü önle-
mek için yasalar çıkartılırken;
"Terörün insan haklanmn te-
mel kuraUannı zedelemeden ön-
lenmesinin temel alındığına dik-
kat çeken Çetin Özek, hazırla-
nan yasa tasarısının ise insan
haklannı yok ederek, terörü ön-
lemeyi amaçladıgını" söyledi.
Demokrasilerde her siyasal su-
çun terör suçu olarak kabul edi-
lemeyeceğini vurgulayan Özek,
"Sadece anayasal düzeni cebren
değiştirmek somut eylemi terör
suçu olarak kabul edilir. Tasa-
nnın 1. maddesinde yer alan te-
rör tanımı ise, kamu düzenini,
genel sağlığı bozmaya, devlet
olorilesini sarsmaya vs. yönelik
eylemler dahi terör olarak nite-
lendirilmiştir. Böylesine geniş
bir tanımla istenilen eylemin te-
rör suçu sayılıp, kişilerin de-
ÖZEK, KAZAN — tstanbul Barosu Başkanı Kazan ile Prof. Çe-
tin Özek birlikte dıızenledikleri basın toplantısında terör yasa ta-
sarısının antidemokratik maddelerine dikkat çektiler.
rnokratik haklanndan yoksun
bırakılması tehlikesini
yaratmaktadır" diye konuştu.
Çetin Özek, TCK'nın 141,
142 ve 163. maddelerinin ise fi-
ilen kaldınlmadığını savunarak,
bu konuda şöyle konuştu:
"141, 142, 163. maddelerin
kaldınlmasıyla, düşünce açıkla-
mak ve düşünce etrafında ör-
gütlenmek hakkının sağlandığı
iddiası aldatmacadır, gerçek dı-
şıdır. Tasannın 7. maddesi iki
kişinin terör suçu sayılan ejjem-
ler konusunda görüş birliğine
varmasını örgüt saymaktadır.
Böylece düşünce birleşmesi, hiç-
bir eylem olmaksızın suç sayıl-
mıştır. Böyle bir örgütün göriiş
açıklaması da, hiçbir eylem ol-
masa da suçtur. Böylece kaldı-
rıldığı ileri sürülen 141, 142,
163. maddeler, değişik biçimde
varlığını surdürmektedir. Hatta
örgüt ve propaganda eylemi, te-
rör suçu sayılan her eylem açı-
sından suç sayıldığı, terör suç-
lan da çok kapsamlı bir biçim-
de düzenlendiği için 141, 142,
163. maddeleri fiilen kaldınlma-
Ü
mıştır, uygulama alanı genişle-
tilmiştir."
Tasanda 1982 Anayasası'nuı
38. maddesine aykın olarak sü-
reli yayın sahibinin hürriyeti
bağlayıcı ceza ile cezalandınl-
masının öngörüldüğünü belirten
Özek, örgüt açıklamalarının,
muhbir adlannın yayımlanma-
ması ve soruşturmanın seyrini
etkileyecek yazı ve haberlerin
yayımianmaması gibi hüküm-
lerle basına da yeni kısıtlamalar
getirildiğini anlattı.
Öte yandan Mülkiyeliler Bir-
liği'nce düzenlenen 'Düşünce
Özgürlüğü' panelinde konuşan
Avukat Halit Çelenk de 141 ve
142. maddelerin kaldırmadığını,
aksine daha da ağırlaştırıldığı-
nı söyledi. Çelenk bu^ konuda
şöyle konuştu:
"Bu maddelerie ilgili olarak
anü-terör yasasında getirilen ye-
ni düzenleme yoruma elverişli,
her yöne çekilebilir bir nitelik-
tedir. Bu düzenlemeye göre,
devlet aleyhine propaganda suç
sayılmaktadır. Böylece uygula-
mada her türlü elestiriyi suç say-
mak mumkün olabilecektir.
Kaldı ki, bilimsel sosyalizm,
Marksizm ve benzeri kavramla-
nn 'zor'u içerdigi yolundaki
varsayımlar da mahkemelerden
değişik kararlann çıkmasına ne-
den olabilecektir. Bu niteliğiyle
maddeler kaldınlmamakta daha
da ağırlaştırılmaktadır. Bu da
demokratikleşme çabalarına
ters düşen bir tutumdur."
maddesinin "Bu kanun kapsa-
mına giren suçlarm hazıriık tah-
kikaojun seyrinin olumsuz yön-
de değişmesine sebep olabilecek
bilgileri açıklayanlar veya ya-
yımlayanlar beş milyon liradan
on milyon liraya kadar ağır pa-
ra cezası ile cezalanduiluiar" bi-
çimindeki dördüncü fıkrası,
"Belirsizlikler içerdigi ve tespi-
tin mümkün ounadıgı" gerekce-
siyle metinden çıkanldı. Aynca
bu örgütlerle ilgili propaganda
suçunun işlenmesi halinde
gazete-dergi sahiplerine bir yü-
dan beş yıla kadar hapis cezası
verilmesi hükmü de kabul edil-
medi. Ancak gazete-dergi gibi
basın kuruluşlannın sonımlu
yazı işleri müdürleri için 6 aydan
iki yıla kadar hapis cezası hük-
mü tasanya konuldu.
Devletin bölünmez bütünlü-
ğüne yönelik propaganda ya-
panlar için öngörülen 1-5 yıl
ağır hapis cezası komisyonda
arttınldı. Değişikjikle, bu yön-
de propaganda yapanlara 3-5
yıl, bu propaganda için örgüt
kuran ve yönetenlere de 5-8 yıl
ağır hapis cezası öngörüldü.
'Suç işlendigine dair kuvvetli
emare bulunan sanığın
tutuklanması' hükmünü içeren
10. madde, anayasanın 19.
maddesindeki ifade ile değişti-
rildi. Böylece suçluluğu hakkın-
da kuvvetli belirti bulunan kişi-
ler, ancak kaçma ya da karutla-
nn yok edûmesini önlemek
amacıyla tutuklanabilecekler.
Güvenlik görevlilerinin işle-
dikleri suçlara DGM'lerce baki-
lacağı yolundaki 16. madde,
anayasanın 143. maddesine ay-
kın olduğu gerekçesiyle tasan-
dan çıkanldı aynca bu görevli-
lerin de tutulabilecekieri avukat
sayısı üç ile sırurlandınldı. Ko-
ruma tedbirleri alınacak kişiler
arasma cezaevleri müdür ve yar-
dımcılan ile özel tip cezaevleri-
nin savcı ve yardımcılarının da
eklenmesi kararlaştırıldı.
Adalet Komisyonu'nun dün-
kü toplantısında, tasannın ceza-
lann teciline ilişkin bölümü gö-
rüşüldü. Komisyonun ANAP'-
lı Uyelerinin 'teciliıı şartta salıve-
rilmeye dönüştuıülmesi' öneri-
si, muhalefet partilerinin temsil-
cileri tarafından da kabul gör-
dü. Bunun üzerine cezalann te-
cil yerine 'şartlı salıverme' ha-
line getirilmesi benimsendi.
Bu arada ANAP'h Komisyon
Başkanvekili Gökban Maraş,
kapatılan sendika, dernek ve
kamu kunıluşlannm kayyım
kontrolüne verilen mallanmn
Hazine'ye devTedilmesini öngö-
ren önerge verdi. Muhalefetin
karşı çıkmasına rağmen önerge
benimsendi.
Pehlivanlı, tasannın bayram-
dan önce yasalaşması halinde
yaklaşık 40 bin hükümlünün
şartlı sahvermeden yararlanabi-
leceğini de bildirdi.
1 9 8 8
KÜRT KATÜAMinHN
SORUMLUSU
ABD VE IRAK YÖNETİMİKuzey Irak'ta Kürtler katlediliyor. Bu soykırımdan Irak yönetimi, ABD ve
ülkemizde "Kürt hamiliğine" soyunanlar sorumludur. Irak yönetiminin Kürtlerin
özgürlük talebini zorbalıkla bastırmasını protesto ediyoruz.
Amerika önce Irak'ta Arap ulusunun bağımsızlık isteğini ezdi. Şimdi de Kürtlerin
ezilmesine yeşil ışık yakıyor. ABD'nin hiçbir ulusun özgürlük davasıyla ilgisi yoktur.
O istiyor ki, Ortadoğu'da halklar inisiyatifi ele almasın.
Amerika'ya bel bağlayarak özgürlük ekte etmeyi düşleyenler, şimdi "ABD bizi
kışkırttı, sonra yalnız bıraktı" diye sızlanıyorlar. AmerikaVı ve büyük devletleri
"harekete geçirmek" için çağrılar, eylemler yapıyorlar. Resmi çevreler ise, zaten
Kürtlerin özgürlük diye bir sorunu olmadığını kanıtlamaya çalışıyor. Hayır, bin kere
hayır! Kuzey Iraktaki kitle hareketi "kışkırtma" değil, özgürlük mücadeleskJir. Bu
halkın da bütün halklar gibi kendi geleceğine hükmetme hakkı vardır. Kürtler
olaylardan ders çıkartarak kendi güçlerine dayanacak ve Türk, Arap, Acem
halklarıyla birleşerek özgürlüğe kavuşacaktır. Ülkemizde Zonguldak-Botan
ekseninde birleşen emekçiler, eşitlik-özgürlük temelinde gönüllü birliğin en güzel
ömeğini vereceklerdir.
Dün zonguldak'lı madenci mücadele verirken "insanlık" Mengen barikatındaydı.
Bugün ise aynı "insanlık" sınırımızdad)f. Unutmayalım, halkların dostkjğu özellikle
kara günlerde kurulur. Inanıyoruz ki, halkımız vannı, yoğunu hatta seialetini bile
sınırdaki kardeşleriyle paylaşmaya hazırdır. Bunun için;
• ŞINIRIMIZ, KUZEY IRAK'LI ŞIGINMACILARA AÇILSIN!
• İKTİDAR, ÛNLARA YARDIM İÇİN GEREKLİ SİVİL TOPLUM
SEFERBERLİĞİ ÖNÜNDE DUVAR OLMAKTAN ÇIKSIN!
SOSYALİST PARTİ
Not: SP örgüileri sınırımıza yığılan insanlar için yardım toplamaktadır. Yurttaşlar yardımlarını
SP binalarına ulaştırabilir.
SP Genel Merkezl: Mithat Paşa Cad. No: 10/8 Sıhhiye/Ankara Tel: 135 27 07
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMETÇETİHKAYA
Tecil Yasası'nda Çifte
Standart
Tecil Yasası'nda uygulanan çifte standart eşitlik ilkesine
uyuyor mu?
Hayali dış satımcılar, kan davasıyla adam öldürenler, dev-
ieti dolandıranlar Tecil Yasası'ndan yaraıianacaklar. Ceza Ya-
sası'nın özellikle 125. ve 146. maddelerinden yargılananlar
'tecil' dışı bırakılacakiar.
Siyasal iktidar her yasada olduğu gibi Tecil Yasası'nda da
hukukun eşitlik ilkesini çiğniyor. Siyasal suçlarda ayrım ya-
parak çifte standart uygulamaya yol açıyor.
Nerede kalıyor eşitlik ilkesi, acıları dindirme sözleri?
Av. Halit Çelenk, "Hakkın, adaletin, vicdanın sesi" der-
ken bir önemli noktanın da altını çiziyor:
— Tasarı böylece siyasal suçlar arasında ayrım yapmak-
ta, sağ ve sol görüşlü kişiler arasında çifte standart uygula-
maktadır. Dev-Yol Davası sanıkları af dışı bırakılırken MHP
ve ülkücü kuruluşlar ve Kahramanmaraş Davası sanıklan af-
tan yararlanmaktadır...
İzmir Barosu Başkanı Av. Sabri Kurt, tasannın maddele-
rini tek tek değerlendirirken sağ terör örgütlerini cezalandı-
ran TCK'nın 313, 314 ve 315. maddelerinin tasan metnine
alınmamış olduğunu vurguluyor. /W. Kurt'un değerlendirme-
sine baktığımızda yasanın eşitlik ilkesi çiğneniyor. Sağ te-
rör örgütlerinin işlediği suçlar 'suç' olarak görülmüyor. İz-
mir Barosu'nun değerlendirmesi şöyle devam ediyor:
• Tasarının 1. maddesinde terörün tanımı her türlü yoru-
ma açık olarak düzenlenmiştir. Şiddet yalnızca eylem ola-
rak ele alınmamış, düşünce platformunda kalsa dahi cebir
ve şiddeti içeren düşünce açıklamalan terör suçu olarak ka-
bul edilmiştir. Her ne kadar tasannın 24/C maddesi ile TCK
141, 142, 163. maddelerinin kaldırıldığı hükme bağlanıyor-
sa da "Devletin siyasi, hukuki, sosyal, laik ve ekonomik dü-
zeni"ne karşı her muhalefet eylemi düşünce ve örgütlenme
düzeyinde kalsa bile bu madde ile terör suçu kapsamına
almmıştır. Maddedeki örgüt tanımında getirilen, birden faz-
la kişinin aynı amaç
etrafında birleşmesi
kıstasıgözönüneaiın- Sıyasal ıktıdar her
dığında TCK'nın 141. ^ . . ^ olduÖU
maddesinin tasarı ile yaSaua UlUUyu
yürürlükte bırakılaca- TeCİI YaSaSl'nda
hukukun eşitlik ilkesini
maddesinde masumi- Çİğnİyor.
rSküSîer
e
get!rilmek
r
- SUÇİarfa y
tedir. örgüte mensup yaparak cifte standart
olmayan faılın hıç
7
^ . • ,
amaçiamadığı haide uygulamaya yol açıyor.
terör suçlusu sayıl-
ması, suçta yasallık ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
• Tasannın üçüncü maddesinde terör suçları başlığı al-
tında TCK'nın bir kısım maddeleri sayılmakta ve bu mad-
delerin terör suçu olduğu öngörülmektedir. Sözü edilen mad-
delerde her suçun ayrı ayrı tanımlan yapılmış olup yaptınm-
ları da belirlenmiştir. Tanımlanan bu suçlara terör suçu adı
altında ayrı bir nitelik verilmesinin doğru olmadığı düşün-
cesindeyiz.
• Tasarının dördüncü maddesinde terör amacı ile işlenen
suçlar başlığı altında TCK'nın bazı maddeleri 2845 sayılı
Devlet Güvenlik Mahkemeteri'nin Kuruluş ve Yargılama Usul-
leri Hakkında Kanun'un 9. maddesinde belirlenen suçlar-
dan 'a' bendi atlanmış, b, c, e bendleri terör amacıyla işlen-
.diği takdirde terör suçu olarak sayılmıştır. Tasarı bu haliyle
yasalaştığında TCK'nın sağ terör örgüt mensuplarının ce-
zalandırılmasında uygulanan 313, 314 ve 315. maddeleri te-
rör suçu sayılmayacak, TCK'nın pek çok maddesinde tanım-
lanan suçların yanı sıra kaçakçılık, silah kaçakçılığı, devle-
te ait telleri çalmak. Telsiz Kanunu'na muhalefet, Toplantı
ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet Toplu İş Söz-
leşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'na muhalefet terör suçu sa-
yılacaktır.
• Tasarının yedinci maddesindeki terör örgütü tanımıyla,
tasarının müteakip maddelerinde kaldırıldığı bildirilen
TCK'nın 141. maddesi cezası da arttırılmak suretiyle yeni-
den yürürlükte bırakılmaktadır. Tasarının 3. ve 4. maddesinde
sayılmayan TCK'nın 313. ve 314. maddeleri bu yasa kapsa-
mı dışında tutularak sağ terör örgütlerinin işlediği suçlar te-
rör suçu olarak adlandırılmamıştır. Maddenin 4. fıkrasında
demekler, vakıflar, sendikalar ve benzer kurumların herhangi
bir konuda yaptıkları açıklamalar veya diğer etkinlikler terör
suçu sayılma tehdidi ile karşı karşıya bırakılmış ve böylelik-
le anılan kuruluşlar ve demokratik kitle örgütlerinin baskı
altında tutulması hedeflenmiştir.
TBMM'DE AF TARTIŞMASI
Af... Demokrasi
nîşanesı
BETUL UNCULAR
ANKARA — Erzincan dep-
remi sırasında felakete uğrayan-
ların kurtanlmalarında büyük
hizmetieri görülen 241 mahkûm
için 19 Nisan 1940 yılında çıka-
rılan bir yasayla kısmi af getiri-
liyordu. Bunların mahkûmiyet
sürelerinin beşte dördü affedi-
liyordu. 26 Aralık 1941 'deki ya-
sayla aynı olayda yararlılık gös-
teren 4 mahkûmun daha cezası
hafifletiliyordu.
2 Ağustos 1944'te 2. Dünya
Savaşı'nda müttefik devletler
yurttaşlarının işledikleri siyasi
ve askeri suçların tüm sonuçla-
nyla birhkte affedilmesine iliş-
kin yasa çıkarılıyordu.
İlk basın affı 14 Haâran 1946
tarihini taşıyordu. Gazete, Ki-
tap veya Matbuat Yasası'na ay-
kın hareket suretiyle 7 Haziran
1946'ya dek işlenmiş olan suç-
lara af getiriliyordu. CHP hü-
kümetince hazırlanan yasa 1946
seçimi öncesine rastlıyordu.
Adalet Bakanı Nedim Ökmen
şöyle diyordu Meclis kürsü-
sünden:
"CHP hükümeti ve Meclis,
seçim arifesinde yazıyla vatan-
daşlara hitap etme mevkiinde
bulunan yurttaşlar arasında
dargınlıgın ve husumetin, hk; ol-
mazsa bir zaman için bertaraf
edilerek hakka, hakikate. hiz-
met yoluna daha sakin bir şekil-
de girmelerini temin arzusunda-
dır."
Afyon Mebusu 1. Hakkı Bal-
tacıoglu'na göre basın birliği
oluşturulduğu takdirde ayıp iş-
leyen, ahlaksızlık, edepsizlik
eden bir kalem sahibi oraya gi-
remeyecekti. Adını asıverecek-
ler, ceza alacaktı...
Demokrat Parti, 14 Mayıs
1950'de seçimleri kazanarak ik-
tidara geliyor, 14 Temmuz
1950'de Genel Af Yasası'nı
Meclis'ten geçiriyordu. Siyasi
suçlar af kapsamı dışında bıra-
kıhyor, 15 Mayıs 1950'ye değin
işlenmiş suçlarla ilgili soruştur-
malar durduruluyordu.
Adnan Menderes hükümeti-
nin af yasası Meclis'te görüşü-
lürken söz alan Ankara millet-
vekili Ömer Bikm, "Suçlular af-
fedilirken mağdurlann düşünül-
mesi gerektiğine" işaret ediyor-
du. Bilen, Büyük demokrasi
zaferinin bir nişanesi, bir sada-
kası olmak üzere kabul edece-
ğiniz af kanunu büyük milleti
öyle bir meserrete gark edecek-
tir ki mağdur olaniarın bile bu
affı hoş karşılayacakları
sanılmaktadır" diye ekliyordu.
Çorum milletvekili Ahmet
Başıbüyük, "Dün memlekette:
hırsız ve mürtekip adamlar par-
makla gösterilirken bugün
memlekette namusln, fedakâr
ve feragatkâr adamlar parmakla
gösleriliyor. Tapu dairelerinin
çoklarına rüşvet tarifeleri
konmuştur" sözleriyle bugün
dahi kapanmayan yaralara par-
mak basıyordu.
Kırşehir milletvekili Osman
Bölükbaşı kürsüye geliyordu:
"Reyler çalındı dedik, şimdi
bu reyleri çabnlar affediliyor,
kız kaçıranlar affedilmiyor. Bir
kızın ırzına tecavüz edeni affet-
mezken milletin ırzı olan reyine
tecavüz eden günahkârlan nasıl
af yoluna gidebiliriz? Dün arka-
daşımızı komunist olarak itham
edip lekelemeye çalışan insan,
bugün o arkadaşunız milletve-
kili olarak buraya gelince, ku-
zu postuna bürünüyor, meliyor.
Bunu mu affedeceğiz?"
Adalet Bakanı Halil Özyö-
rük, 20 bin 142 mahkûmdan ya-
nsının af yasasıyla özgürlüğüne
kavuşacağım açıklıyordu kürsü-
den.
StRECEK