Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 MART 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
GenelMaden-Iş Sendikası, Sanyer'de kooperatif için 146 milyar liraya arsa aldı
Sarıyer'e madeııci eviTartışma yarattı Genel Maden-Iş
Sendikası'nm îstanbul Sarıyer'de 2 bin
kişilik bir arsa alması ve 400 milyon
liralık ödemenin, grev sırasmda
toplanan yardım parasından ödenmesi,
sendikanın içinde ve dışında çeşitli
tartışmalar yarattı.
Denizer savundu Genel Maden-İş
Başkanı Şemsi Denizer, Sarıyer'deki
kooperatif girişimini savunurken
şunları söyledi: "Bu işten rahatsızlık
duyanlar; işçinin cebinden parayı
kendisine aktarmayı düşünenler, esnaf
kesimi, Tara burada kalsın, dışarıya
çıkmasın' düşüncesinde olanlar,
çıkarcılar, başka bir şey değil."
ALt DOĞAN
ZONGULDAK — Genel
Maden-İş Sendikası'nın İstan-
bul Sanyer'de maden işçilerine
yapı kooperatifî kurmak ama-
cıyla 146 milyar lira değerinde
arsa satın alması, bazı sendika
yöneticileri ve işçiler arasında
tartışmalara yol açtı. Koopera-
tif arsası olarak Zonguldak ye-
rine Istanbul'un seçilmesi,
Zonguldak grevi sırasmda yar-
dım amacıyla toplanan paradan
400 milyon liralık bölümün ar-
sanın ilk ödemesinde kullanıl-
ması tepkilere neden oldu.
Geçen pazar yapılan 2. Olağa-
nüstü Genel Kurul'da Genel
Başkan Şemsi Denizer'in kabul
edilmesini istemesine karşın,
sendika aidatınm yuzde 1.5'dan
yüzde 2'ye yükseltilmesine iliş-
kin tüzük değişikliğinin redde-
dilmesi, işçilerin sendika
yönetimine kooperatif konu-
sunda bir uyarısı olarak değer-
lendirildi.
İnşaatına bu yaz başlanması
planlanan Sanyer'deki 2 bin ko-
nutlu Zonguldak Maden Yapı
Kooperatifi'ne üye olabilmek
için işçilerin 31 Mart tarihine
kadar 1 milyon lira, toplusözleş-
me farklarının almmasmdan
sonra da 2 milyon lira yatırma-
ları isteniyor. Üye aidatınm ay-
lık 600 bin lira olarak
belirlendiği kooperatife yapılan
başvuru sayısı ise 600'ün altın-
da kaldı. Bazı yönetim kurulu
üyeleri ve işçilerce geçen pazar
günü gerçekleştirilen kurul top-
lantısında da dile getirilen koo-
peratife yönelik eleştiriler şu
noktalarda toplanıyor:
"— Eğer sornn isçiyi konut
sahibi yapmak ise Istanbul'un
Sanyer gibi lüks bir semti değil,
Zonguldak ya da civan secil-
meliydi.
— Direniş sırasmda yardım
olarak toplanan para greve ka-
tılan işçilerin tümiıne aittir. Bu
paranın 2 bin üyeli bir koope-
ratif için kullanılması yanlıştır.
— işçilerin ekonomik giicü
böyle bir semtte inşa edilecek
konutlar için aidat ödemeye yet-
meyecek, daba başlangıçta iiye-
lik haklannı devretmek zonında
kalacaklardır. Bu durumda sen-
dikanın harcadığı paradan işçi-
ler degil, parasal gücii olan
diger kesimler vararlanacaktır.
— Kooperatif üyeiiğinin yüz-
de 20'sinin işçilerden başka ki-
şilere aynlması karan yanlıştır.
Uenel kurulda, sendika aidat
kesintisinin yüzde 2'ye yüksel-
tilmesine ilişkin tuzük değişik-
liği önerisi çoğunluk kararı ile
Yarın yapılacak müzayedede 260 eser satışa sunulacak
80 milyon liralık zemzemlikKitap tutkunlan için
Antoine Ignace
Melling imzalı gravür
albümü 70 milyon
liralık açılış fîyatıyla
yer alıyor müzayedede.
Müzayede yarın The .
Marmara Oteli'nin
balo salonunda saat
13.30'da başlayacak.
ASLI KAYABAL
Maçka Mezat Antikacılık
AŞ'nin düzenlediği ve yaklaşık
260 parça eserin satışa sunula-
cağı müzayede yann The Mar-
mara Oteli'nin balo salonunda
saat I3.3O'da başlayacak. Müza-
yedede, Birkökler Vakfı'nın 50
kadar eseri satışa sunulurken di-
ğer parçalan, iki ailenin kolek-
siyonundan çıkma eşyalar oluş-
turuyor.
Maçka Mezat yetküilerinden
Bingiil Tezer'in aktardığına gö-
re şubat ayında düzenlenmesi
tasarlanan ancak Körfez krizi
nedeniyle mart ayına ertelenen
bu Riuzayedeyi 'Sakallı Ahmet'
adıyla tanınan Ahmet Utkn yö-
netecek.
Eski eser merakhlarmı bir
araya getirecek müzayedenin en
pahaireseri 18. yüzyıldan kal-
ma, gövdesi kakma tekniği ile
stilize çiçek desenli bir 'Tombak
Zemzemlik'. Eserin açılış fiyatı
80 milyon lira.
Kitap tutkunlan için, Antoi-
ne Ignace Melling imzalı "Voya-
ge Pittoresque de Consiantinop-
le et des Rives du Bosphore" ad-
lı gravür albümü, 70 milyon li-
ralık açılış fiyatı ile yer ahyor
müzayedede. Sultan DU. SeHm'in
mimarı Melling, lstanbul'a
1795'te gelmiş. Sanatçı Paris'e
döndükten sonra Îstanbul be-
timlemelerini bu albümde top-
lamış. Kitabın hazırlık ve basım
çahşmaları 14 yıl sürmüş. Bin-
gül Tezer, "48 gravür içeren bu
albüm 15 kilo ağırlığında. Ki-
tap, gravür altyazılan yazılma-
mış özel nushaİardan biri. Kita-
bın girişinde III. Selim'in altın
yaldızlı bir tuğrası ve gravür tek-
niği ile basılmış bir resmi var.
Girişteki mühür, albümün Fürs-
tenberg Prensi'nin kütüphane-
sinden çıktığmı gösteriyor" di-
yor. Tezer'in aktardığına göre bu
albümün bir benzeri Sothebys'in
kasım 1989"da düzenlediği mü-
zayedede 17 bin sterline (yakla-
şık 110 milyon) satılmış.
Bu müzayede de Istanbul'la
ilgili 'belge' niteüğinde resim ça-
hşmaları ve bu kentte aynı dö-
nemde bulunmuş VVarnia Zar-
zecki, Giovanni Brindesi, C
Goebel. Lili D'Orfani ve Philipp
Bello gibi oryantalist ressamla-
rın tstanbul'u farkh açılardan
yakalayan resimleri ağırhklı ola-
rak yer alıyor.
TOMBAK ZEMZEMLİK - Müzayedenin en pahah eseri, 18. yüzyıldan kalma
bir 'Tombak Zemzemlik'. Açılış fiyatı 80 milyon lira.
EROTtK REStMLER — Les Dames Galentes'
adlı erotik resimlerie bezeli kitabın açılış fiyatı
600 bin lira.
ttalyan ressam Leonardo de
Mango'nun üç yılhk bir çahşma-
sının Urünü 'Ziyaret' isimli pey-
zaj çalışmasının açılış fiyatı 60
milyon lira. Demango'nun, Se-
limiye'den İstanbul'u betimledi-
ği bu tâblo tuval üzerine yağlı-
boya bir çalışma.
Osman Hamdi Bey'in
20.7 x 31.6 boyutlarmdaki 'Eyüp
Sultan Mezarlığı' adlı tablosu-
nun açılış fiyatı da 60 milyon li-
ra. Bir diğer Osman Hamdi im-
zalı tablo 50 milyon liralık açı-
lış fiyatı ile yer ahyor müzayede
de. 21.5x27 cm boyutlarmdaki
•Rahle Önünde Kadın' adlı tab-
lo, tuval üzerine yağlıboya ola-
rak yapılmış.
Halil Paşa'nın 1901 tarihli,
24x35 cm boyutlanndaki "Bey-
lerbeyi Sırtlanndan Mesire" tab-
losunun açılış fiyatı 50 milyon
lira.
Müzayedede 18. yüzyıl hattat-
lanndan tbrahim AftTe ait ke-
tebeli ve tarihli, özgün cildi için-
deki Kuran-ı Kerim'in açılış fi-
yatı 45 milyon lira olarak belir-
lenmiş. Cetvel ve tezpihlerde 24
ayar altın kullanılmış.
Müzayedede Edip Hakkı'nın
Bayramlaşma' adlı tablosu 40
milyon lira, Nazmi Ziya'nın mu-
kavva üzerine yağlıboya peyzaj
çahşması 22 milyon lira, tbra-
him Çalh'nın kontraplak üzeri-
ne yağlıboya 'Emirgân Çınaral-
ü'sı ve Hoca Ali Rıza'nın 'Çu-
buklu Sırtlanndan Boğaz' pey-
zajı 20 milyon liralık açılış fiya-
tı ile yer alıyor. 'Les Dames
Galentes' adlı erotik resimlerle
bezeli kitabın açılış fiyatı ise 600
bin lira. 1948 Paris bâskılı kitap
P. Becat imzalı. Resimler ise elle
boyanmış. Kitap toplam üç adet
basılmış.
Müzayede kapsamında aynca
Sami Yetik. Hayri Çizel, Rahi
Aril, Naci Kalmukoglu, tzzet
Ziya, İbrahim Safi, Cemal Tol-
lu, Kadri Eşref Üren, Vecihi Be-
reketoglu, Edip Hakkı Köseog-
lu imzalı Türk ressamlann çalış-
malanna, çeşitli hat ömekleri-
ne, 19. yüzyıl sonu Iran halılan
ile Birkökler Vakfı'nın tuğrah
gümüş, mücevher, altın saatler,
gümüş kemer, bardak ve çerçe-
ve ile kilaphk ve elbise dolabı gi-
bi çeşitli eşyalardan oluşan eser-
leri de yer alacak.
Bu müzayedede yaklaşık 50
parça eserinin satışa sunulaca-
gı Birkökler Vakfı 1971'den ölen
Samim Birkök'ün vasiyetiyle ge-
çen yıl kurulmuştu. Ünye kökenli
olan Birkökler, tersane işletme-
ciliği ile ün yapmış bir aile.
1930'lu yıllarda Şişli Karakolu-
nun yanında yer alan ve 'San
Kösk' adıyla bilinen köşke yer-
leşen Birkök ailesi kısa zaman-
da burayı küçük bir müzeye çe-
virmiş. Ailenin son üyesi Saim
Birkök, manevi oğlunu öldür-
dükten ve bir süre Bakırkoy Ruh
ve Sinir Hastahkları
Hastanesi'nde gözetim altında
tutulduktan sonra 197L.yıhnda
ölmüş. Birinci dereceden yakını
olmayan Saim Birkök, ailesinin,
tüm menkul ve gayri menkulle-
rini, ölümünden sonra kurula-
cak sağlık ve eğitim amaçlı bir
vakfa devretmiş. Birkökler Vak-
fı'nın San Köşk'te korunan an-
tika niteliğindeki eşyalannm bü-
yük bir bölümü daha önce Maç-
ka Mezat'ın düzenlediği müza-
yedelerde satışa sunuldu.
27 aydan berisüren Marmaris hayali ihracat davası karara bağlandı
Hayali ihracatçı 22 saııığa hapisİZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) — DGM'de yaklaşık 27
aydır süren 13'ü tutuklu 34 sa-
nıklı 55 milyon dolarlık "Mar-
maris Hayali thracat Davası"
karara bağlandı. Sanıklardan
22'si 18 yıl 4 ay ile 4 yıl 7'şer ay
ağır hapis cezasına çarptınldı.
Bu davada yargılanan ve ara-
larında Berber Yaşar lakaph,
Yaşar Aktürk'le birlikte 12 sa-
nık ise kanıt yetersizliğinden ak-
landı. Mahkeme heyeti olayda
yalancı tanıklık yaptıklan savıy-
la iki kişi hakkında suç duyuru-
sunda bulundu.
Mahkeme Başkanı Metfaı Ço-
ban'ın açıkladığı kararda olaya
karıştıkları belirtilen gümrük
memurları Ruhi Akalın ve Yıl-
duım Güney 18'er yû 4'er ay ha-
pis cezasına çarptırıldılar.
Kararda, kuruluş oluşturarak
gümrük kaçakçılığı suçu işledik-
leri gerekçesiyle 1981 sayılı ya-
sanm 45. maddesinin 27/1 ben-
di gereğince diğer sanıklar, Ah-
met Haşlaman, Ertan Sert, Ah-
met Fatin Aşkın, Hilmi Eryel-
kovan, Mitat Çeteğin, Ozkul
Arkadaş, M. Muttalip Öker,
Bedri Deniz Çiçek, Hüseyin
Akın Yılmaz, Kemal Avni Sü-
rel, Sabri Karaoğlu, Ersan
Onar, Mehmet Ali Bingöl, Sü-
kı Coşkun, Oya Demir, Mahir
Yıldırım, Mustafa trsoy, Mus-
tafa Necati Ercan, Necmettin
Faruk Süer de 4'er yıl 2'şer ay
ağır hapis cezasına çarptırıldı-
lar. Mahkeme heyeti, duruşma-
larda yalancı tanıklık yaptıkla-
rı gerekçesiyle Ali Kaçar ile Er-
Haydar Onay, H. Necmettin
Yazıcı ve tutuklu Mustafa Ka-
racalh'nın, mahkûmiyetlerine
yeterli kanıt olmadığı gerekçe-
siyle beraat etmelerine karar
verildi.
Kararlann açıklanmasından
sonra bazı sanıklar salon dışma
Sanıklardan 22'si 18 yıl 4 ay ile 4 yıl 7'şer ay ağır hapis cezasına
çarptırıldılar. Aralarında "Berber Yaşar" lakaph Yaşar Aktürk'ün
de bulunduğu 12 sanık ise kanıt yetersizliğinden beraat ettiler.
Kararlann açıklanmasından sonra bazı sanıklar salon dışına
çıkarken "Bizler içeride, asıl hayali ihracat yapanlar ise dışarıda
ellerini kollarını sallayarak geziyorlar.Bu mu adalet?"diyebağırdılar.
leyman Sezai Yazır'ın 9'ar yıl
2'şer ay ağır hapis cezasına
çarptırıldıkları kaydedildi.
Hayali ihracat olayında sa-
nıklara yardımcı oldukları, an-
cak duruşmalarda olayın aydın-
lanmasında önemli açıklamalar-
da bulundukları belirtilen Hak-
cument Kavaklı hakkında DGM
Savcılığı'na suç duyurusunda
bulundu. Bu davada yargılanan
sanıklardan Necdet L'lucan, Ya-
şar Aktürk, Mehmet Öner. T.
Özer Erim, Yakup Bayrakçı,
Osman Hckimoğlu. Saltuk Ta-
tu, Remzi Polat, Bedrettin Düz,
çıkarken "Bizler içeride, asıl ha-
yali ihracat yapanlar ise dışarı-
da ellerini kollarını sallayarak
geziyorlar. Bu mu adalet?" di-
ye bağırdılar.
Dava nasıl başladı?
• Gümrük müfettişlerinin bir
ihbar üzerine yaptığı denetimler
sırasmda Marmaris Limanı'n-
dan 18-19 Nisan 1986 tarihinde
"Nazar R" adlı gemiyle yapılan
55 milyon dolarhk ihracatm ger-
çek olmadığı belirlenmişti.
• Olayla ilgili Izmir DGM
Savahğı tarafından açılan dava-
nın iddianamesinde, sanıklann
düzenledikleri gümrük çıkış be-
yannameleriyle mobilya, maki-
ne aksamı ve yedek parçalan ih-
raç etmiş gibi işlem yaptıklan,
gerçekte ise malların büyük bir
bölümünün gemiye yüklenme-
diği öne sürülmüştü.
• Sanıklann bu yolla vergi ia-
desi, KDV iadesi ve ihracatı des-
tekleme primi alarak devleti do-
landırma ve haksız kazanç sağ-
lama yoluna gittiklerı öne sürü-
len iddianamede, "teşekkül
oluşturarak gümrük kaçakçılığı
suçu" işledikleri öne sürülmüş-
tü. Olayla ilgili davaya 16 Ocak
1989'dan beri İzmir DGM'de
devam edilmekteydi.
reddedilince Genel Maden-İş
Yönetim Kurulu ek bütçe öne-
risini de geri çekti. Maden Ya-
pı Kooperatifi'nin Sanyer
Dereköy'de arsa satın almasına
ve grevde toplanan yardım pa-
rasının bir bölümünün ilk tak-
sitte kullanılmasına muhalefet
eden Genel Teşkilatlanma Sek-
reteri Ali Akgün, Cumhuriyet
muhabirinin sorulanm yanıtlar-
ken yardım parasının 1 milyar
850 milyon lira dolayında oldu-
ğunu, "Bu para üzerinde greve
katılan tüm işçilerin hakkı
bulundugunu" söyledi. Arsanın
Malatyaspor Futbol Kulübü es-
ki Başkanı Metin Çağlayan'dan
aündığını kaydeden Akgün, ilk
ödemenin grev yardım parasın-
dan yapıldığını "sonradan" öğ-
rendiğini söyledi. Akgün,
"Sizce Sanyer'de konut yapıl-
ması maden isçisinin yaranna
degil mi" sorusuna, "Benim
TTK'da çalışan iki oglum var,
ikisi de kooperatife üye
olmuyor" yanıtını verdi.
Genel Maden-tş Genel Baş-
kanı Şemsi Denizer, Cumhuri-
yet muhabirinin konuyla ilgili
sorulanm şöyle yanıtladı:
"— Kooperatife kaç isçi üye-
lik için başvuruda bulundu?
DENtZER — Konuyu ilk ge-
tirdiğimizde 8 bin dolayında
müracaat vardı. Tabii biz para
talebinde bulunduk. Henüz
farklarını alamadılar. Şu anda
500-600 dolayında müracaat
var.
— Arazinin toplam malryeti
ne kadar?
DENİZER — 146 milyar li-
ra. Bunlan niye yazıyorsunuz
siz? Anlamadım ben bu işi...
— Ne açıdan anlamadınız?
DENtZER — Maliyeti kaç
para? 6 ay vadeli, onları da
yazın.
— Başkan, tabii ki onlan da
soracağım...
DENİZER — Sipirlenmem
şu yönden, sanki kontrol eder
gibi yani. Ben bunlan zaten her
yerde söylüyorum. 720 bin met-
rekare arazi 146 milyar liraya al-
tı yıl vadeli olarak alındı.
— Genel kurulda sendika ai-
datı kesintisinin yüzde 1.5'dan
yüzde 2'ye çıkardmasına itiraz
edeuler...
DENtZER — Ederler.
— Evet ama, itiraz edenler
kooperatif konusnnu gündeme
getirdiler. Aslında aidatın arttı-
nlması ile kooperatif konusu
arasında ilişki olmaması
gerekir.
DENtZER — Hiç alâkası
yok.
— Evet. Ama ba konu öne-
rinin reddediliş nedeni olarak
gündeme geldi. Belli bir rahat-
sızlık mı var?
DENİZER — Hiçbir rahat-
sızlık yok. Rahatsızlık duyanlar
belli.
Çıkarcılar .
— Kimler rahatsızlık
dnyuyor?
DENİZER — işçinin cebin-
deki parayı kendisine aktarma-
yı düşünenler, esnaf kesimi, 'Pa-
ra burada kalsın, dışarıya
çıkmasın' düşüncesinde olanlar,
çıkarcılar, başka bir şey değil.
— Bir eleştiri de işçilerin ai-
dat] an ödeyemeyecekieri ve üve-
lik haklannı isçi olmayanlara
de\retmek zonında kalacaklan
biçiminde.
DENtZER — Ödeyemezse
bırakır, çıkar gider. ödeyen ka-
lır. Sonra neden devretmesin ki?
Oradaki yerin değeri metrekare-
si 1 milyon lira. Yansım satsan
yansına inşaatı yaparsın. Bun-
lar üretilen politikalar.
— Bir başka eleştiri konusu
da grev süresince toplanan yar-
dımlardan 400 milyon liranın
arsaya yatırılması...
DENtZER — O da sendika-
ya gelmiş para, sendikanın ka-
sasındaki para. Kredi verilmiş-
tir ya da kaparo olarak yatınl-
mıştır. Sokakta bir sürü dediko-
du var tabii, ben onlara mııha-
tap değilim.
— Ben sendikanın içinde, yö-
netim kurulundaki bazı eleştiri-
leri kastetmiştim.
DENtZER — Onlar benim
kamuoyuna açıklanmasını iste-
mediğim şeyler. Gider kim ne
söylerse söyler. Benim hiç öyle
bir şeyim yok. Yoksa bilmem ne
varmış gibi bir pozisyon yarat-
manın anlamı yok.
— Bir de inşaatın ihalesi ko-
nusu var...
DENtZER — Daha tapula-
ma işiemi yapılmamış. Kapora
vermişsin, anlaşmışsın adamla,
önce tapu işlemini yapacaksın,
ondan sonra da imarına baka-
caksın. Ona göre ihaleye vere-
ceksin. Ben yapacağım, var mı?
Mehmet Ali Yılmaz (Trabzon-
spor Kulübü Başkanı) yapacak.
Mafya babası. Mehmet Ali Yıl-
maz'a keşke verebilsem, onu da
soyleyeyim, keşke alsa da ver-
sem. Türkiye'de en çok nakti
olan müteahhit!'
Genel Maden-İş Başkanı De-
nizer, genel kurulda yaptığı ko-
nuşmada da kooperatifi savu-
nurken, Sanyer'de konut yapıl-
masına itiraz edenleri, "düzenin
adamı" olmakla suçladı. Deni-
zer, Ankara'da bin konutluk,
Bodrum'da da 350 konutluk ko-
operatif kurulması için arsa sağ-
lamaya çahştıklannı söyledi.
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Haklı Bir Öneri
Yankesicilerin pek bilinen, ama çoğu zaman avanaklann
yine de yuttukları bir yöntemi vardır. Halkın kalabalıkça ol-
duğu yerlerde, bunların yardakçıları ortaya atılırlar veya bir-
birteriyte yalancıktan kavgaya tutuşurlar ya da bir başkası-
nın yaptığı garıp harekete bağıra çağıra bakmaya ve herke-
si de baktırmaya başlarlar.
Amaç, dikkatteri başka noktaya çekmek sonra da, cüzdan-
ları çarpmaktır.
Bugün aynı yöntem politika sahnesinde uygulanıyor. Si-
vil darbecilerin, yağdanlık denen yardakçıları ortaya fırlayıp
dikkatleri Ordu'nun üzerinde yoğunlaştırarak elverişlı orta-
mı hazırlamaya çalışıyorlar. Amaç sivil darbeyi gözden ka-
çırmak, rahatça pekiştirilmesini sağlamaktır.
Onlara kanan avanaklar da, geçmişteki acı oiayların da
etkisiyle, kendilerine övgüler düzüyorlar.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin halka açılma ve saydamiaşma
girişiminde bu oyunu boşa çıkarma ereğinin de bulundugu-
nu sanınm.
Özellikle, 12 Eylül dönemini izleyen yıllarda, böyle birgi-
rişime gerek vardı.
Bu yüzden, orduyu saydamlaştmp halka açma girişimini
başlatanları kutlamak gerekir.
Yeni adımın aynı zamanda silahlı kuvvetlerin demokrasi
içindeki yerini oluşturmaya da yönelik olduğu söylenebilir.
Yönelişin başarısının, girişimin içtenliğine olduğu kadar,
sivillerin sivil çözüm üretmekiekı becerilerine de bağlı oldu-
ğunu unutmamak gerek.
Burada her yenilik hareketinde olduğu gibi, açılmanın yeni
istemleri gündeme getirmesi de kaçınılmazdır. Bu tür istek-
lerte karşılaşıldığında, şasırmamak, onları iyi değerlendirmek
gerekir.
Nitekim Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Baş-
kanı Bahartin Yücel önceki gün "Orduya ait dinlenme tesis-
lerinin halka açılmasını" istemiştir. TÜRSAB Başkanı'nın is-
temi, haklı ekonomik nedenlere dayanmakta ve yalnızca Si-
lahlı Kuvvetler'e ait tesisleri değil, tüm kamu kuruluşlannın
benzer nitelikteki yerlerini de içermektedir.
Gerçekten de, 200 bin yatak kapasitesinin yarı yarıya kul-
lanımı, ekonomik açıdan büyük yük oluşturmaktadır. Bura-
daki ucuz hizmetin ise yurttaşm cebinden çıktığı da ayrı bir
gerçektir.
Bahattin Yücel, dünyanın başka ülkelerinde örneği görül-
meyen bu uygulamaya bir son verilmesini, bu atılımda da
Ordu'nun öncülük etmesini istiyor.
Bu arada, kamu kuruluşları ve silahlı kuvvetlerde çalışan-
lara ucuz tatil yaptırrnanın yaranndan, zaten düşük olan üc-
retlerin getirdıği yoksunluğun, bu yolla giderilmekte otduğun-
dan söz edilebılir.
Gerekçe, Türkiye'nin koşulları da, göz önünde bulundu-
rulduğunda hiç de yabana atılacak nitelikte değil. Ancak, bu
işletmelerden elde edilecek gelirle, söz konusu kışilere tatil
olanakian sağlanabilecegi gibi, yine aynı tesisierde, kurum-
ların üyelerine indırim de yapılabilir. Kısacası, düşük gelirli
devlet göreviilerine tatil olanağı sağlayacak başka çözüm-
ler bulunabilir.
Öneri yalnız ekonomik açıdan değil, psikolojik olarak da
yarar saglayacaktır.
Kabul etmek gerekir ki, en güzel kıyılardaki "eğitim
tesisleri" halk ile ordu arasında bir psikolojik aynlık yarat-
maktadır.
Sivillerin de, askerler ile birlikte bu tesislerden yararlana-
bilmeleri aynlık gayrıhk duygusunu glderecektir.
Hemen beJirtmeliyim ki, burada kişisel bir ıstek söz konu-
*su değil. Bendeniz 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde bu te-
sisierde değilse bile, başka yerlerde, değişik koşullarda da
olsa, sivil olmayanlara iç içe yaşamak olanağını buldum.
Yalnızca kendi deneyimime dayanarak, özellikle 12 Mart
döneminde, karavanaların fena olmadığını, servisin de ya-
bana atılmayacak bir kaliteyi tutturduğunu söyleyebilirim.
Sivil savaş ve onu izleyen Franco döneminde İspanya'da
halk ile ordu arasında beliren kopukluğun, demokrasiye dö-
nüşte giderilmesinde askerlerin siviller ile iç içe yaşatılma-
lan karan büyük yarariar sağlamıştır.
Gerçekten şu anda İspanya'da subayların ne ayrı lojman-
ları ne ayrı lokalleri ne de ayrı dinlenme yerleri vardır. Bura-
ların kapatılmasının subayların bütçesıne getireceğı yükü,
devlet maaşları arttırarak, tazminat ödeyerek karşılamakta-
dtr.
Aynı uygulamanın Türkiye'de de yürürlüğe konması, hal-
ka açılma eylemini tamarrdayıcı bir öğe olarak yarar sagla-
yacaktır.
Unutmayalım ki, cumhuriyetin temelinde harcı bulunan
Kurtuluş Savaşı subaylarının da böyle tesisleri yoktu. Onlar
bizlerie bir arada yaşarlardı.
•
ktanbul\la
3 patlama
tsunbul Haber Servlsl —
Son haftalard^ hemen her ak-
şam "terör eylemleri"ne sahne
olan Istanbul'da dün gece de
bombalar patladı. Gümüşsu-
yu'ndaki iki holding binası ile
Ümraniye'deki bir banka şube-
sine atılan bombalar maddi ha-
sara yol açtı.
Patlamalardan ilki dün gece
saat 21.10 sıraJannda Gümüş-
suyu'nda meydana geldi. Şahin
Holding şirketler grubunun bu-
lunduğu Tümşah Han'ın giri-
şine yerleştirilen ses bombası-
nın patlaması sonucu, binanın
camlan kırıldı ve maddi hasar
meydana geldi.
Çevreden de duyulan ve pa-
niğe yol açan patlamadan yak-
laşık 15 dakika sonra ikinci
patlama oldu. 21.25 sıralann-
da bu kez yine Gümüşsuyu'nda
bulunan Batı Sigorta A.Ş. bi-
nasmm zemin katındaki Rabak
Elektrolitik Bakır ve Mamülleri
A.Ş.'nin girişine yerleştirilen
bomba patladı. Patlama sonu-
cu binanın camlan kırıldı.
Patlamalardan sonra olay
yerine gelen güvenlik güçleri in-
celeme yaparak bomba parça-
larını topladılar. Patlamaların _
sonımluluğunu üstlenen olma-
du
Ümraniye'de patlama
Saat 22.50 sıralannda da
Ümraniye'deki Yapı Kredi
Bankası Şubesi'ne molotoi
kokteyli atıldı. Banka şubesin-
de maddi hasar meydana gel-
ii.
Eminönü'nde deri mağazasına baskın
Emekli polisi
öldtirdülertstanbul Haber Servisi — Îs-
tanbul Eminönü'nde deri ma-
ğazasını basan silahlı dört ki-
şi, emekli bir polisi öldürdü.
Saldırının alacak - verecek yü-
zünden kaynaklandığı, siyasi
yönünün bulunmadığı öne sü-
rüldü.
Görgü tanıkları ve polis yet-
küilerinden edinilen bilgiye gö-
re, Eminönü Anadolu Han'da-
ki Salva Taragona'ya ait Best
Deri'ye gelen silahlı dort kişi,
içerde bulunan Tarogana, işye-
ri koruma gorevlisi emekli baş-
komiser Fikret Mercimek ve
Eminönü Emniyet Amirliği )n-
faz Bölümü'nde görevli polis
memuru t»ule>man luğcu ile
bir süre tartıştılar.
4 kişinin silahlannı çekip'
rçerdekileri etkisiz hale getir-
mek istemeleri üzerine boğuş-
ma başladı. Sanıklar, emekli
polis Fikret Mercimek'i silahla
yaralarken, Süleyman Tuğcu-
nun da kafasına tabanca kab-
zasıyla vurdular.
Kimliği henüz belirsiz 4 sal-
dırgan, hızla Best Deri mağaza-
sından dısanya çıkarak kaçtılar.
Ağır yaralanan Fikret Merci-
mek ise Îstanbul Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kal-
dırılırken yolda yaşamını yitir-
di. Tuğcu ise ayakta tedavi edil-
dikten sonra taburcu edildi.