Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 30 MART 1991
Fethiye'deki Günlük
Ormanı
Kendüerini günlük ormanlarının sahibi sayanlardan son dileğimiz: Bu
doğa harikası emanet ne Orman İdaresi'nindir ne Fethiyelinin ne de
piknikçilerindir. Günlük ormaru, doğanın, tüm insanlar adına bize
emanet ettiği bir dilber, bir tarih, bir anıttır. Hepimiz, üstüne
titreyerek bu dünya emanetini korumakla yükümlüyüz.
ALI YILMAZ Bitkibilimci
Birkaç yil önce Ankara-Denizli-Muğla üs-
tünden Fethiye'ye bir yolculuk yaptık. Iç Ana-
dolu'dan, Dinar dolaylanndan başlayarak bit-
kilerin görüntüsü gittikçe değişiyor. Yer yer
kavlamış, soyulmuş çıplak kel tepeler, baa te-
pelerde tek tük ağaçlar görülüyor. Yamaçla-
nn derelerinden yeşil birer yol eteklere sarkı-
yor. Bunlar, çok önceleri buralann orman ol-
duğunu söylüyor. Ama bu yazıda konumuz
onlar değil, günlük ormanı olacak. Doğu am-
beri, günlük, sığla da denen bu ağacın yur-
du, bizim yurdumuzdur.
Denizli-Nazilli-Muğla yolu boyunca kendi-
nizi tümü ile Akdeniz bîtkileri arasmda gö-
rürsünüz. Dere tabanlarında hayıt ve ılgjn ça-
lıları değişik renkli çiçekleriyle sizi selamlar.
Muğla'dan Ula'ya doğru inişe geçip Köy-
ceğiz yoluna doğrulurken kızılçam ormanla-
n ve dolaylanndaki taşhk yamaçlarda maki-
ler sık görülür. Köyceğiz çevresinde ayağınız
ovaya basınca, şimdiye kadar görmediğiniz
bir yeşil sizi selamlar. Bu, tül gibi hafif hafif
kıpırdaşan incecik yapraklardan yansıyan bir
açık yeşildir. Siz, bu nazlı dilberin adını da-
ha önce duymuş, ama kendisini görmemişsi-
nizdir. Bu dilber ile yakından tanışmak için
Fethiye'nin Katrancı koyuna kadar sabrede-
meyeceksiniz, yola yakın bir yerlerde görün-
ce arabanızdan inip onunla tanışacaksınız. 'O
da ne! Şimdiye kadar hiç görmediğim bir
çınar* diyeceksiniz. Haklısınız. Bunun yap-
rakları da çınar yaprağı gibi. Ama onun gibi
tüylü, bozyeşil ve kalın değil; tüysüz, çok na-
rin, ince ve açık yeşildir.
Günlük ağacınm kimliği
Canlılar dünyasmı kolay tanıyabümek için
doğabilimcileri bir dizge (sistem) kurmuşlar.
Bitkileri de böyle bir dizgeye sokmuşlar. Ben-
zer özelliklerine göre sınıflandırmışlar. Bu sı-
nıflandırma içinde günlük ağacı nın kimliği-
ni de şöyle saptamışlar:
Faniilyası hamamildacese. Adı liquidambar
orientalis mill. Türkçesi: Doğu amberi, sığ-
la, günlük'tür. Bu dilberin anayurdu da zey-
tin, incir ve pek çok kültür bitkisi gibi Ana-
dolu'dur. Bizim ülkemizin Fethiye yöresinden
başka bir yerinde, dünyanm da hiçbir yerin-
de günlük ormanının olmadığı, bitkibilimci-
leri tarafmdan belirtilmektedir.
Kıbrıs'ta birkaç ağaçlık küçük bir ailenin
varlığını görmüştüm. ABD'nin Kaliforniya
bölgesinde başka tür küçük bir günlük ailesi
nin yaşamakta olduğu kayıtlarda görülür. Ka-
liforniya yöresine nasü ulaştığına da kısaca
deginelim:
Zamanımızdan 50-60 milyon yıl önce Ku-
zey Amerika karası, Avrupa ve Grönland
adası ile bitişikmiş. Oradan kopmuş, deniz-
de yüze yüze Avrupa karasmdan ve Grön-
land'dan uzaklaşarak haritada şimdi gördü-
ğümüz yere ulaşmış. O dönemlerde günlük
ağacı sadece Anadolu'ya değil tüm Avrupa'-
ya da yerleşmiş. Ne var ki dünyamız üzerin-
deki iklim değişiklikleri, yeni bitki ve canlı
türlerinin türeme ve çoğalmasına neden ol-
muş. Bitkilerin türeme ve çoğalmalan sonu-
cu aralannda meydana gelen yaşam boğuşma-
lan ile çevreye uyum sağlayamamaktan ve son
buzul çağının da etkisiyle birçok bitki ve can-
hlar gibi günlük ormanlarım da yok etmiştir.
Bitkibilimciler (botanikçiler) Çin ve Japon-
ya'da çok az bir alanda yaşamlannı sürdür-
meye çalışan ginko ağacı ile Kaliforniya'da-
ki mamut ve bir tür günlük ağaçlannı, yaşa-
yan ölüler (nesli tükenmiş olduğu için) diye
tanımlamışlardır.
Çınarın uzak bir akrabası olan günlük ağa-
cı, sadece ve sadece Fethiye yöresinde geniş
bir aile toplulugu, yani orman oluştunır. Su-
cul (susever) bitkilere özgü, narin yapılı, açık
yeşil ince yapraklı, 15 metre kadar boylanan,
30 cm. kadar kalınlaşabüen bir ağaçtır. Ana-
dolu'nun ilk sahiplerindendir ve bizim yurt-
taşımızdır. Taban suyu yakın alüvyonlu top-
rakları sever. Yani ayaklan su içindedir. Kök-
leri yüzeysel karakterdedir.
Katrancı Koyu'nda, bu yaşayan ölüme
mahkûm durumdaki dilber yurttaşımıza ko-
nuk olduk. O da ne? Bu ne çirkin, ne tehlike-
li bir görüntü! Katrancı Koyu, piknik yeri ol-
muş. Görüntü karşısında içim sızladı. Gün-
lük koyunda yüzlerce araç, yüzlerce insan
ağaçlann altlarına kadar sokulmuşlar. Ocak-
lar kurulmuş, ateşler yakılmış. Ağaçların dip-
lerine yağlı, deterjanlı, sabunlu sular dökül-
müş. Sağda solda sofra aıtıklan. Pek çok ağa-
cın dallanna insanlar asılrmş, dallar kırılmış.
Gövdelerinde ve toprak üstünde görünen kök-
lerde hunharca yaralamalar. Onca insan ve
araç tarafından alüvyon toprak basıla basıla
sıkıştınlmakta. Tüm ağaçlar neşesini yitirmiş,
küskünleşmiş, durgunlaşmışlar. Konuklarmın
yüzlerine gülemiyorlar. O gün akşama kadar
bu koyu enine boyuna dolaştım. Bazı konak-
çıların ağaç diplerine çok yakın yerlere ocak
yapıp ateş yaktıklannı da gördüm. Öğretmen-
liğim tuttu. Bazılanna bir şeyler anlatmaya ça-
hşüm. Yeni yetişen genç fidan göremedim. Bu
da günlük ormanının ölmekte olduğunun en
çarpıcı kanıtıdır.
Tatil nedeniyle ertesi gün Orman tşletme-
si'nden kimseyi bulamadım. Üzüntülerimi
söyleyemeden buradan ayrılmak zorunda kal-
dım.
Günlük ormanlarım, koylannı piknik yeri
yapanlara sesleniyonım:
Günlük ormanlarını, koylarım yasak böl-
ge ilan edin. Son günlerde moda olan deyim-
le süper konıma bölgesi ilan edin. Günlük or-
manının içine tekerlekli araç, 4 ayaklı yara-
tıklar giremez, iki ayaklılardan sadece kuşlar
girebilir, deyin. Günlük ormanlarının 1000
metre yakımna avcılar; cebinde kibrit, çak-
mak, çakı olanlar yaklaşamaz deyin. Ne olur,
insanlık onurumuz adına, doğanın bize arma-
ğan ettiği bu harika emanete sahip çıkın.
Doğada ekosistem, denge diye bir kuralın
(doğa yasası) olduğunu unutmaym.
Ne yapmalı?
Yetişkin birkaç ağaan arasına, yüzeysel
kökleri bulacak derinlikte dar hendekler aç-
tınn. Bulduğunuz yatay kökleri temiz (dezen-
fekte edilmiş) keskin çakı ya da makasla ke-
sin (budayın). Kök tuvaleti, kök budaması de-
nir bu işleme. Kış yağışları ile yukarıdan ge-
len sel sularını boşa akıtmayın, gunlüklerin
altlarına çevirip gönenleyin, millendirin.
Alüvyon taban toprağı ince yapılıdır, insan-
lar ve araçlar tarafmdan çiğnenince sıkışır, altı
havalanamaz. Bakteri etkinliği durgunlaşır.
Toprak, besleyicilik niteliğini yitirir. Millen-
dirme ve yağış suları ile gönenleme, ölmeye
mahkûm edilen toprağı canlandıracaktır. Kök
budaması yapılan yerlerden gelecek yıl oluşa-
cak sürgünleri 2-3 yaşına kadar çok iyi konı-
yun. Sonra bu fidanlan analanndan ayırarak,
günlük ormanı içinde uygun yerlere dikin.
Çünkü günlük fidanını tohumdan üretmek
(yetiştirmek) daha zordur.
Kendilerini günlük ormanlannın sahibi sa-
yanlardan son dileğimiz:
Bu doğa harikası emanet ne Orman Idare-
si'nindir ne Fethiyelinin ne de piknikçilerin-
dir! Günlük ormanı, doğanın, tüm insanlar
adına bize emanet ettiği bir dilber, bir tarih,
bir anıttır. Hepimiz, üstüne titreyerek bu dün-
ya emanetini korumakla yükümlüyüz.
SHf İSTANBUL İL KÜLTUR VE EĞİTİM KOMİSYONU
KÜLTÜR KURULTAYI • 1991'E DOĞRU
DİL-YAZIN-YAYIN TARTIŞILIYOR
• 30 Mart 1991 Dil-Yazm-Yayın
Açıs 10 30-11 00
Ercan KARAKAŞ
Prof. Dr. Tolga YARMAN
1. OturumH 00-13 00
Konıj Dıl sorunları. çözüm önenlerı
Başkan Sami KARAÖREN :
ŞHP Istanbul II Bşk
Istanbul II Kültür ve
Eğıtım Komısyonu Bşk
Prof. Dr. Tahsin YUCEL
Prof. Dr. Dzcan BAŞKAN
Nadiye SARITOSUN
Osman ŞAHİN
Ara 13 00-13.30
2. Oturum 13 30-15.30
Konu Yazın sorunları, cözum önerileri.
Gazetecı. Yazar,
Elestırmen
Istanbul Universıtesı
Marmara Unıversitesı
İTÜ Turk Dılı Okutmanı
Yazar
Başkan Faik AKÇAY :
Demirtaş CEYHUN
Arastırmacı Eğıtımcı,
TYS Ikıncı Başkanı.
Yazar
Arastırmacı, Yazar
Arastırmacı, Elestırmen,
HuKukçu. Ya2ar
Konur ERTOP
Asım BEZİRCİ
i. Kemal KARADAYI :
Ara 15 30-15 45
3. Oturum 15 45-17 45
Konu Yaym sorunları, cözüm önenlerı
Başkan Aygören DIRIM : Yaymcılar Bırlığı Başkanı
Erdal Öz : Yazar, Yayıncı
Nihal EMEKSİZ : Yayıncı, Sendıkacı
Çetin TÜZÜNER : Dağıtımcı
Fırat DİNÇ : Kitapcıiar Bırlığı Yön.
Kur. üyesı
Yer
The Marmara Oteli Tepe Salonu - Taksim
İLERİCİ - DEMOKRAT
KAMUOYUNA
Güneydoğu'da halka yapılan zulüm ve ülkenin
ınsansızJaştırılmasını protesto ediyor, bu amaçla 7 günlük açlık
grevine gıdıyoruz.
Gaziantep Özel Tip Cezaevi'nden siyasi tutuklular
adına
SABRİ OK
Şık bir restoranda çahşacak elemanlar
aranıyor.
Tel: 168 66 60-61
EVET7HAYIR
OKTAY AKBAL
2020'de Türkiye!
Açık açık söylüyorlar, Türkiye'de demokrasinin amacı İs-
lamcı eylemi iktidara götürmekmiş! Toplumun öz değerleri-
ne dönüş yönünde bir hareket başlamış! Günden güne hız-
lanıyormuş. Türkiye önümüzdeki günlerde 'islami bir
dönüşüm
1
yaşayacakmış!
Bir zamanlar anarşik solcu eylemin öncülüğünde görünen
bir kişi, 'Cumhuriyet'in '2020 Yılında Türkiye' soruşturması-
na verdiği yanıtta bakın neler dıyor:
"Bu akımın adını koyalım: islama yöneliş var. Türkiye'de
demokrasi, kesintilerolmasına rağmen sürekli olarak İslami
bir çerçevenin toplum hayatına daha belirleyici bir damga vur-
mast yönünde gidiyor."
İslamcı kişi çok kesin konuşuyor. 2020 yılını önceden gö-
rüyormuş gibi: "Demokrasi çoğunluk yönetimi ise çoğunluk
Müslümanlardadır. Ben önümüzdeki yıllarda İslami hareke-
tın iktidara geleceğıne inanıyorum" diyor.
'Cumhuriyet
1
, düşünce, görüş özgurlüklerine saygılı bir ya-
yın organıdır. Kurulduğu 1924 yılından bu yana Atatürk ön-
derliğinde gerçekleştirilen Kemalıst devrimleri savunmuşolan
bu gazete şu günlerde '2020' yılındakı Türkiye'nin hangi özü
ve biçimi alacağını belirlemek amacıyla bu soruşturmayı dü-
zenlemiştir. Okurlarımızın içinde, "Atatürk cumhuriyetine düş-
man kişilerin düşüncelerini 'Cumhuriyet'te görmek bizi üzü-
yor. Bu gibi kişilerin kendi organlan var. Onlar kendilerine kar-
şıt olanların o organlarda seslerıni duyurmalarına izin ver-
mezlerken, Cumhuriyet' niye yobaz kafasını temsil edenle-
re sütunlarını açar, resimlerini basar" diye yakınanlar var. Bu
konuda birçok okurdan telefonlar aldım. Kendilerine karşıt
görüşlerı temsil edenlerden çekınmemek gerektiğini, tersi-
ne, onları daha iyi tanımakta yarar olacağmı söyledim. Ülke-
mizin içinde yaşadığı, yasatıldığı gerçekleri bilmek, tanımak,
gereken devrimci savaşımı vermekte bize güç verecektir.
Türkiye 2020 yılında bir İran İslam Cumhuriyeti niteliği mi
kazanacak, yoksa Kemalist devrim ilkelerini çağdaş uygarlı-
ğın koşullarına göre özümleyip, yorumlayıp gerçek anlamda
demokrat bir ülke mi olacak? Üzerinde duruiması gereken
sorun budur.
'Cumhuriyet'in bu soruşturmasında birbirine karşıt, çeliş-
kili görüşlerı okuyacaksınız. Bunlar bize toplumumuzun dü-
şünce karmaşasını bir ayna gibi gösterecek. Kendimizi da-
ha iyi tanımamız için bu çeşit araştırmaların, soruşturmala-
rın gerekliliğine inananlardanım, Falanca kişi öyte söyledi diye
çekinmemeli. O tür görüşler o kişinin kendi özlemidir; kendi
bilgisinin, anlayışımn yansımasıdır. İslami hareket adı veri-
len eylemin nasıl bir karışıklık olduğunu görmemek zordur.
Hangi İslam eylemi? Bakın ülkemizde kaç türlü islamcı ey-
lem var? Nakşiler mi, Nurcular mı, Süleymancılar mı, daha
başka görüş ve tutumda olanlar mı kuracak o hayallerde ya-
ratılan İslamcı Türkiye devletini?
Bu ülkede kaç genel seçım yapıldı. Hepsinde de islamcı-
lığı, dinciliği öne alan radyo-TV, meydan konuşmalarında Türk
halkının islamcı eylemi savunanlara oy vermesi, desteklemesi
gerektiğini söyleyen nice insan çıktı. MSP'ler, Refahlar, Türk
İslam sentezini savunan başka partiler... Aldıkları oy ne ka-
dardır, bilirsiniz. 1987 genel seçimlerinde Refah Partisi yüz-
de onluk barajı bile aşamamıştır. Kamuoyu araştırmalarında
da görüyoruz, büyük partilerin dışında kalanlara ancak yüz-
de 15'lik bir pay düşüyor. Bu yüzde 15'in içinde yalnız Refah
ya da MÇP yok, sosyalist partiler de var. Yani eski solcu, şimdi
İslamcı o kişinin dediği gibi Türkiye, bir gerici eylemin eline
teslim edilmeyecektir. Türk seçmeni din duygusu ile gerçek
demokratik uygulamayı birbirinden ayırmasını bilmiştir, bun-
dan sonra da belli çevrelerin meydan okumalarına karşın yi-
ne de bilecektir.
Hem Türkiye'de Müslümanlar ne zaman hor görüldü, ne
zaman saygısız bir durumla karşılaştı? Atatürk döneminde
de, İnönü döneminde de kutsal duyguları gündelik politika
çıkarlarından üstün tutan insanlar toplumda her zaman say-
gı görmüşlerdir. Hiçbir zaman dinsel inançları ortadan kal-
dırmak isteyen bir yönetim ışbaşma gelmemiştir.
2020 yılına şurda ne kaldı? Otuz yıl sonra Türkiye'nin bir
gerici akımın egemenliğinde bir ülke olacağmı hayal eden-
ler, o günlerde yaşıyorlarsa büyük bir yanılgı ve aldanışa düş-
müş olacaklarını göreceklerdir.
İLAN
NİĞDE
KADASTRO
MAHKEMESİ
1988/4 Es.
Davacılar Osman ve Bekir
Bozdemir tarafından Fatma
Dcmgün, Papi Esen, Hacer
Esen, Mümine Soylu, Naci
Esen, Aziz Esen, Remzi Esen ve
Nesibe Feysin aleyhine açılan
kadastro tespitinin iptali ve tes-
cıli davasımn yapılan yargılama-
sında:
Dahili davalı Nesibe Feysın
1
-
ın adına çıkartılan davetiyenin
tebliğ edilemedıği, adres tahki-
ki için C. Bassavcüığı'na yazılan
müzekkeTe>e verilen cevapta ad-
resinin tespit edilemediği anla-
şıldığından 19.6.1991 günü sa-
at 09.00'da dunışmada bulun-
ması gerektiğinden dava dilek-
çesı \e davetiye yerine kaim ol-
mak üzere ilan olunur. 20.3.991
ERTAN
SARIHAN
Sensiz, çok uzun on dokuz yıl geçti.
On dokuz yüzyıl geçse
duygularımız hep aynı
AİLESİ
- ...Hep de olacak. Çok
özgün bir tarz çünkü.
Beyaz bir gömiek ve
uygun aksesuarla
tamamlanan biazer
şıklığını, başka hiçbir
şeyle yaratamazsınız.
ÇANKIRI ASLİYE
HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
İLAN
1990/456
Davacı Satılmış Altınsoy ve-
kili Av. Mehmet Çivitçioğlu ta-
rafmdan davalılar tzrair Kara-
bekir Cad. No: 34/5'te ikamet
eden Ali Solakoğlu, Ankara Ay-
dınlıke\ler Karaahmet Sok.
10/11 'de ikamet eden Munise
Maden ve Çankın taılıpınar
Mah. No: 17'de ikamet edenler
Nevzat Ertemer, Suat Ertemer,
Rabia Ertemer, Ahmet Saatçi,
Hatice Saatçi \e Adeviye Saat-
çi aleyhine mahkememizde açı-
lan tapu iptali ve tescil davasın-
da:
Adresleri tespit olunamayan
davalılara dava dilekçesi tebliğ
edilemediğinden, davalılar Ali
Solakoğlu, Munise Maden, Nev-
zat Ertemer, Suat Ertemer, Ra-
bia Ertemer, Ahmet Saatçi, Ha-
tice Saatçi ve Adeviye Saatçi'nin
2.4.1991 günündekı duruşmaya
katümalan veya kendisini bir ve-
kille temsil ettirmeleri, aksi hal-
de yoklugunda yargılamaya de-
vam edileeeğı ve hüküm verile-
cegi,
Dava dilekçesi yerine kaım ol-
mak uzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 46351
İLAN
MAZGİRT
1 NO'LU
KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1979/216
Karar No: 1989/111
Parsel No: 84
Mahkememizce verilen
27.6.1989 tarih ve 1979/216 Es.
1989/111 Ka. sayüı hükmü ile
Mazgirt ilçesi Kabun (Köklüce)
köyü hudutları dahilinde kalan
84 No'lu parselin davalılar Ha-
san Duman, Huseyin Duman,
Ali Duman, Emine Duman ad-
larına tapuya tesciline karar ve-
rildiği, davacılardan Tuncer
Çağh mirasçıları Elemşabano,
Necati, Şirin, Aynur, Gülnur,
Hüseyin Onur, Semra, Nilufer,
Berrin, Kemal, Hasan, Emel
Çağh ve Emoş Yıldız'ın adres-
leri meçhul olduğundan ve ken-
dilerine karar tebliğ edilemedi-
ğinden işbu ilanın gazetede ila-
nından 15 gün sonra davacı mi-
rasçılanna karar tebliğyerine ka-
im olmak üzere ilanen tebliğ
olunur.
Basın: 46344
BODRUM YAT LİMANINDA
KİRALIK DÜKKÂNLAR
TEL: 346 92 98 / 346 79 41
Dosya No: 1990''849
İLAN
DÜZCE 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
lamamış yapılan zabıta araştırmasında dahi adresi tespit edilemedi-
ğinden bu kere dava dilekçesinin ve duruşma gununun ilanen tebli-
ğine karar verilmiş olmakla, duruşmanın yapılacağı 29.3.1991 gunu
saat 9'da davalının duruşmada hanr bulunması veya kendısim >a-
sal bir vekille temsil ettirmesi aksi halde yargılamanın vokluğunda
yapılacağı ve karar verileceği ilanen tebliğ olunur.
Davacı Mevlude Keleş vekili A\. N. Sami Miroglu tarafından da-
valı Ali Keleş aleyhine açılmış bulunan boşanma davasının mahke-
memizde >apılan açık duruşması sırasında:
Davalı Ali Keleş'in Hendek Aktufek Köyü adresine tebligat yapı-
Basm: 46269
Diş Protez Uzmanı
DT. TONGUÇ GÖRKER
Ağız Protezleri, Ağız Cerrahisi
2. Levent, Emlak Kredi Bloklan,
A 2 Blok, D:18 tst. Tel: 180 31 48