Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhurıyel Malbaacılık *e Gazcleahk Turk Anonım Şırkelı adına
Nadır N»dl 0 Ccncl Ya>ın Muduru Hltln Ctmai, Muesstse Muduru
EmıiH Ifiklıgıl, >azı Işlcrı Mudûru Ok«> Gooensııı. 0 Haber Mcrktrzı
Muduru talçın Ba>«r Sa>fa Duzem Yönctmenı All \ar 0 Temsılaler
\\K\R\ Ahmtc Tıo. IZMIR Hıknel Çttınkay*. AOANA ÇMM 1 tfttnoftlu
k Poiı ı.j. CHal l«Ia|>t. Dıs
Haberier Eon Ma. Ekonomj C f u Tırtu. Is SeiKİıka Şakru b u a . Kulıur Cıtal lırn.
Is-anbul Haberlo Koaıl IUK«k. E(n<m Cam Şayl». Yurt Habetlerı >«c4W Oofu. Spor Damiroam AMaliudır Yacdaaa.
L>z, lızılar ferna ÇM|*U. Arasnnruı Jatın Alfn. DultltnK AMıiUi luKi # koordınator U M Korahaıı 0 M»!ı
lilcr LnX Ertul 0 Muhıubc •airal Vatr 0 Buı.t PlmluiM S»fi ChaıııİKteotki 0 Rıklaır V<5* Tom 0 Ek Yaı nl»-
H>ly« Akyol 0 Idarc H«*>« G*nr 0 l»ta]ne Oafer ÇcVk £ Bılgı Ijlem Nrt luj 0 Percone Scvgi Boflucıotl*
Yayır Aunjlu Ba>kan
Cuul Hıkarı Ç«nk«a, OUy
Goanda. L|.r Mnca. llkaa
Sctçik Ui SOTBCB Afen* TM
&I&U7 v* Yayan. Cumhunvrl Mıtbaacüık ** Guetecılık T-A Ş. Turkocafı C*d 39 41
34334 İSI PK 246 İHanbul Td 512 05 05 (20 haı), Teta 22246 Ft» (I) 5 » 60 72 %
Burvtar Aakan. Zı>a Göfcalp Blv Inküap S. No 19/4 1e! 133 11 41-47 Tdex 42344, Fu. (4) 133
05 65 % Infc- H Zıya Blv 1352 S. 2/3 Td 13 12 30. Tdo '2359. Fu. 151) 19 53 60
0 Adua IIMM Cad 119 S No I Kıt 1 Td 19 37 52 (4 hal) Tefcx 62155 Fax (71] 19 25 S
TAKVİM: 24 MART 1991 Imsak: 4 29 Güneş- 5.54 Ögle: 12.15 Ikindi: 15.42 Akşam: 18.26 Yatsı: 19 47
Savaş, modanın havasını bozdu
PIERRE BALMAIVin Çin stili kırmızı ipek kreplen bir gece elbisesi.
NECLÂ SEYHUN _ _ _
PARİS — Görunuşte her şey eskisı gıbi, her şey aynı. Louvre'un
kare avlusuna varmak için ya metrodan çıkınca sağa donuyorsunuz
ya Seine nehrı boyunca taksı ile gelıp, sola. A\lunun karşısındaki
küçük parkın yeşil çimleri ustunde guvercinler dem çekerek
dolaşıyorlar gene. Tahta kanepelerde tek tük oturanlar var.
Uyuklayan bır ihtıyar, ellerindeki paketlen bırakıp birkaç dakika
soluklanan ıkı dost, kıtabının içine dalıp gıtmiş bır genç kız...
Giriş kapısının onunde gene bekleşenler. gene barikatlar, gene
gorevliler. Daveti>enizle beraber kimlık kartınızı da gosterdıkten
sonra biraz ılerıde bir çanta kontrolu daha .. Her şe> tamam!..
iVma tamam olmayan bir şeyler var bu yıl. "Açık seçik" goruluyor
bu. Bir şeyler var, daha doğrusu bır şeyler yok!.. O mahşerı
kalabalık, o curcuna, o şenlik yok! Adım başında o on tane Japon
gazetecisı, fotoğrafçısı, ahcısı yok. Amerikahlar da yok bu yıl.
Hemen hemen yok. Korfez defîleleri vurmuş!..
Gene var bekleşenler. Ama o avlunun eski halını bılenler ıçin lafı
mı olur?. Nerede o iğne atılsa yere duşmez kalabalık?.. Savaş
ruzgârları, ne kadar uzak da olsa, modayı sarsıyor.
O>sa çeşitli yenilikler var. Amerikalı kalabalığı yok ama bir
Amerikalı modacı var avluda bu mevsım. Yeni dunyanın unlu adı:
Oscar de la Renta. Ilk kez sergılıyor modasını Parıs'te. Bakalım
Paris'te ne yapacak bu Amerikalı
9
.. Kolay mı olacak ışı, zor mu?..
Modacılar "kelleyi koltuğa alıp gelen" biz yureklı (!) konuklar için
çeşitli programlar, çeşıtlı surprızler hazırlamışlar.
Jin Abe, kocaman çadır salonlarda yapılan defilesinde, piknik
yemeğı sunuyor gelenlere... Pikniklı defiie... Uzakdoğu'nun
buluşları ikramlarla sunuluyor.
Uzakdoğulular defilelerde yoklarsa da havalan var. Modacılar,
Çın'den esinlenmışler bu kış. Tabiı bazıları Orneğın Pierre
Balmain kısacık Çın elbıselerı yapmış ıpekten. Kıpkırmızı, sapsarı
portakal turuncusu, mavi, yeşıl. Dupeduz, kısacık, hıçbir şeysiz,
oylesine... Çın yakasından omuza doğru uç ırı taşlı duğme, o
kadar.
Çın'e davet yalnızca Balmain'den gelmiyor. Scherrer de
kimono yakalı siyah klasik tayyorlerini Çin mandarinlen ıle
süslüyordu. Tayyöre onde ya da arkada aplike edilen bu
Çın motiflennın son derece canh renklerı, tavyörun sadelığı
ve ciddiyeti ile tam bir çelişki halınde.
Scherrer kadınlan yalnızca Doğu'ya çağırmıyor. Onları muzik
dunyasınm geçmiş yıllarına goturuyor 91-92 kış modelleri
ıle Zengin rengârenk brokarlardan yaptığı
tay'yorlerle Mozart yılının havasını yansıtıyor.
Altınh dantel manşetler, dantel jabo ve
fiyonklar, tokalı eskı zaman saray pabuçları,
insana nasıl da gunumuz dunyasını
unutturuyor. Mozart muziğinin eşlığinde,
podyumlarda bir saray havası esiyor. Ne
savaş kalıyor ınsanın aklında, ne de vaşanan
gun...
Courreges gene uzayımsı modellerle geçmışe
dalan konukları, geleceğe surukluyor Gene
eski Courreges'i getinyor gundeme. Ferre'nın
derdı başka... O Dior'da ne geçmışe
goturmek ıstiyor konukları ne de geleceğe...
Doğaya, ormanlara, dağlara Tırollere
goturmek ıstiyor. Bir çam yeşılı tepeden
tırnağa sanyor modellerini. Şapkasından
botuna, ipeğınden derisine dek...
Ama ne yazık kı salonlarda o eskı şevk yok. En unlu
modacılarda bile, son dakıkaya kadar, hem de en onlerde,
en onemlı kışılere ayrılmış koltuklar boş. Savaş, modayı
yenmiş gorunuyor. Son dakikada, tam da defıle başlayınca,
ayaktakiler, numaralı yerleri olmayanlar, kapışıyorlar
koltukları, istila ediyorlar ama .
Ah Saddam!..
tşte Mozart yılı
serefine Scherrer'den
bir yeşil brokar tayyör.
Yakasını ve manşetlerini
altın >aJdızlı
danteller susluyor.
Çocuklar,
'îstedikleri
dünya'yı
anlatacak
5-12 nisanda
düzenlenecek 1. Ulusal
Çocuk Kurultayı'na
bütün illerden ikişer
delegekatılacak.
tstanbol Haber Servisi — Do-
ğan Kardeş Dergısi tarafmdan
5-12 nisan tanhlerinde "1. lHu-
sal Çocuk Kurultayı" düzenle-
necek. Butun illerden ikişer de-
legenin katılacağı kurultayda ço-
cuklar, "yaşamak istedikleri
dünya"yı anlatacaklar.
"Çocuklan yannlanndaki so-
nımluluklan konusunda duyarlı
kılmak" amacıyla duzenlenen
kurultayda, her ılden katılacak
iki delegeden bin ilkokul çağın-
daki çocuklan, diğerı ortaokul
öğrencilerinı temsil edecek. De-
legeler, Yapı ve Kredi Bankası-
nın Bayramoğlu dinlenme tesis-
lerinde, çevre, banş, eğitim, ai-
ie, oyun, spor, sağlık, çalışan ço-
cuk, özurlu çocuk konulannda
çalışmalarda bulunacaklar. 6
komisyon halinde çalışacak de-
legeler sonuçta, "Yaşamak iste-
digimiz dünya" projesini ortaya
çıkartacaklar.
Doğan Kardeş Genel Müdü-
rtt Turhan Flgaz, Birleşmiş Mil-
letler Çocuklara Yardım Fonu-
nun (UNICEF) "Dünya Çocuk-
lannın Durumu 1991" raporun-
da yer alan istatistiklenn, çocuk-
lann hâlâ vahim bir biçimde en
çok ihmal edilen "insan grubu"-
nu oluşturmaya devam ettiğinı
ortaya koyduğunu soyledi. Ilgaz,
"UNICEF raporianna yansıyan
olumsuzluklann belli olçulerde
bizim çocuklanmızı da etkiledi-
ği bir gerçektir. Doğan Kardeş,
bu noktadan yola çıkarak, ulke-
mizin daba guzel yannlan için
çocuklarımızın soyleyecek şeyle-
ri olduğuna inandığı için ve
onların soyleyeceklerine kulak
vermek amacıyla 1. Ulusal Ço-
cuk Kurultayı'nı gerçekleştir-
mekledir" dedi.
1. Ulusal Çocuk Kurultayı'nın
resmi kapanışı 11 nisan gunü Ya-
pı Kredi Plaza binasında yapı-
lacak. Kapanış törenine, "kurul-
taydan çıkacak mesajın biiyük
önem taşıdığı inancı>la, delege-
leri mesajlannın muhatabı kişi-
lerle biraraya gedrmek" amacıy-
la başta TBMM Başkanı olmak
üzere yasama, yurütme ve yargı
planında, devlet yönetiminde
sorumlu kişilerin çağrılacağı bil-
dirildi.
Şeker hastası
çocuk, bol
protein almalı
Prof. Nazif Bağrıaçık, fazla yemek yiyen, su
içen, sık idrara çıkan ve geceleri yatağını
ıslatan çocuklann, ebeveynleri tarafından
vakit geçirmeden doktora götürülmeleri
gerektiğini hatırlattı.
BUBKA BUNU HEP YAPIYOR — Bubka, bu kez de 6.11'i aşü. Böylece son 6 yü içinde 14. salon dünya rekorunu kırdı.
Bubka, gökyüzüne uzanıyor
MURAT YIĞCI
Sınkla atlama salon dunya rekoru bır kez
daha kınldı. Sovyet atlet Sergei Bubka, bu
kez de 6.11'ı atlayarak kendini geçme gele-
neğini surdurdu. Aslında Bubka bunu hep
yapıyor. Surekh yukselıyor yukarıya, daha
yukarıya çıkıyor. Son 6 yılda bu 14. salon
dünya rekoru Sovyet atletın.
O kendıne ozgu bır dunya yaratmış. "2-3
yıl önce 6.10 ya da 6.15'i geçmeyi duşunu-
yordum. 6.15'i halen istiyorum" şeklınde
konuşuyor ve eklıyor: "Ama bunu yapar-
ken adunlanmı ufak ufak atmak istiyorum.
Rekor kırdığımda beni sevredenlerin sevi-
niyor olmalan hoşuma gidi>or."
1963 yılında Sovyetler Birlığı'nm Ukray-
na eyaletinde doğan Sergei Bubka ılk bu-
yuk başansını 20 yaşındayken kazandı. O
yıl dünya şampıyonu olan atlet, daha son-
ra 1984 yılında dunya rekorları serısıne baş-
ladı. 1970-83 yılları arasında sadece 13 cm
geliştırılen dunya sınkla atlama rekoru,
Bubka'nın kralhğmı ılan etmesinden sonra
surekh olarak yukseldı. 1984'te 5.85'le yo-
la çıkan Bubka (bu Sovyet atletın ılk dun-
ya rekoru), 1988 vılında 6.06'ya ulaşmayı
başardı Bu surede tam 9 kez dunya rekoru
kırdı ve surekli olarak kendini geçti.
Salonda da boş durmadı tabiı kı. 1984 yı-
lı, salon rekorlan için de başlangıç teşkil
ediyor. 5.81'le başlayan rekorlar serisi,
1990'ın sonunda 6.05, 1991'in mart ayında
ıse 6.11'e kadar uzandı. 1984'ten beri kırdı-
ğı 9'u açık havada, toplam 23 dünya reko-
ru evli ve 2 çocuk babası Sovyet atlete ye-
terli gelmıyor. O, kendı deyimiyle 'sadece
kazanmak için yanşan bir atlet.' Kendinden
çok emın, sırıkîa atlamanın en buyuk atle-
tı olduğunu bilıyor ve verdıği demeçlerde
"6.20 atlayan olursa, 6J0 atlayabilirim" di-
yebihyor rahathkla
Bubka'nın sınkla atlama dalında bu denlı
başarılı olmasının bazı nedenlerı var. Bir ke-
re Bubka, diğer sınkla atlamacılara göre
çok daha hızlı. Ikmcisi çok guçlu bır kol
yapısına sahip, bu ozelliğiyle de daha uzun
sırık kullanırken zorlanmıyor (sınkla atla-
mada atletler 5.10 ıle 5.15 m arasında değı-
şen uzunlukta sırıklar kullanabıliyorlar).
Uçuncusu Bubka, şampiyon olmasına kar-
şın yarışma stresını çok az hıssedıyor Rekor
denemesı yapmadan 1 saat once hayranla-
nna ımza dağıtabiliyor ya da tribunlere gu-
lumseyebıliyor.
Bubka'nın en buyuk dezavantajı şu sıra-
lar rakıpsız ohnası. Kendi 6 metrenin uze-
rine çıkarken rakipleri 5.90'larda dolaşıyor,
bu da sınkla yuksek atlama açık hava ve
salon dunya rekortmeninin kendini zorla-
madan yarışmasına neden olabiliyor.
REKORLAR
1986
1986
1986
1986
1986
1986
1986
1986
1987
1987
1989
1989
1990
1990
1991
1991
1991
Bubka (SSCB)
Olson (ABD)
Olson (ABD)
Dıal (ABD)
Bubka (SSCB)
Olson (ABD)
Bubka (SSCB)
Bubka (SSCB)
Bubka (SSCB)
Bubka (SSCB) ,
Gatauline (SSCB)
Gatauline (SSCB)
Bubka (SSCB)
Bubka (SSCB)
Bubka (SSCB)
Bubka (SSCB)
Bubka (SSCB)
5.87
5.88
5.89
5.91
5.92
5.93
5.94
5.95
5.96
5.97
6.00
6.02
6.03
6.05
6.08
6.10
6.11
SABAHATTtN
BOSTANCIOĞLU
Turkıye'de yaklaşık 700 bin
seker hastası var. Çocuklarda şe-
kerli hasta oraru, yetişkınlere gö-
re oldukça duşuk. Turk Diyabet
Cemıyetı Başkanı Prof. Nazif
Bağrıaçık, diyabet hastalığı ola-
rak da bılınen şeker hastalığının
tedausınde en onemiı tedavı
şeklinin "dijet" uygulaması ol-
duğunu bıldırdı. Prof. Bağrıa-
çık, "Diyabet hastalığının teda-
visinde di>et u>gulamasının ya-
nı sıra antidiyabetik ilaçlar, vü-
cudun hareketlilik kazanması
için yapılan fiziksel eg/ersizler
ve eğitim de onemlidir" dedi.
Dıvetın halk arasında korku-
lan bir tedavı şekli olduğunu
anımsatan Prof. Bağrıaçık, "In-
sanlar di>et u>gulamasını hiçbir
şey yememek \e içmemek olarak
algılamakta ve bundan kaçın-
maktadırlar. Diyet u>gulamak
aç kalmak degildir. Biz hekim-
ler, diyet uygulaması gereken
hastalara diyet uygulaması ver-
diğimizde, her lürlu yivecek ve
içecek veriyoruz, ancak bunla-
nn belirtilen olçulerde alınması
gerektiğini vurguluvoruz" dedi.
Çocuk ve genç yaştakı şeker-
lı hastaların tedavisi ve neler
yapması gerektiği konusunda gö-
ruşlerıne başvurduğumuz Prof.
Nazif Bağrıaçık, çocuk dıyabet-
lılerde, çocuğun fiziksel ve du-
şunsel gelışıminin soz konusu
olduğunu ve bu yuzden de yıye-
ceklerde çok fazla kısıtlamaya
gıtmeden sadece kalorı oranla-
rının belirlendiğıni anlattı.
Genç yaştakı şeker hastaları-
nın, yetişkınlere gore daha yo-
ğun hastalık >aşadığını belırten
Prof Bağrıaçık'm bu konudakı
açıklaması şoyle-
"Şeker hastalığı, 40-50 y^şın-
daki hastalara gore, genç hasta-
larda daha ağır geçer. Pankre-
asları ensulin salgılamadığı için,
hastalığın derecesi >e seyri daha
uzun surede ve yoğun geçer.
Kandaki şeker oranı yuksektir.
Idrarından daha tazla şeker çı-
kar. Dolayısıyla idrara gitme \e
su kaybı çoktur. Bu hastalarda
cilt yapısı bozulur. Saç zayıflar.
Dişlerde gorulen sorunlar var-
dır. Yaşıtlanna gore daha zayıf
bir bunyeye sahip oluriar. Örne-
ğin boylan daha kısadır ve geç
uzarlar. Ergenlik çağı geç yaşa-
nır."
Prof. Bağnaçık, çocuk şekerlı
hastalarda uygulanacak diyet
konusunda besınlerde yapı taşı
görev inı yapan "proteinlerin" iyı
ayarlanması gerektiğini soyledi.
Çocuk hastalarda, protein ice-
ren, et, sut, yumurta gıbı yiye-
ceklerın gelişımın sağlanması
için bol miktarda verilmesi ge-
rektiğini belirtti. Ancak erişkin
şeker hastalarında gerekli vita-
minleri ıçeren ve emilımı sağla-
yacak olan yağların kısıtlanma-
ması gerekiyor.
Prof. Nazif Bağrıaçık, ailede,
çocuğun fazla yemek yediği, su
içtiğı ve idrara çıktığı göruldu-
ğü zaman vakit geçirmeden bir
hekime başvurulması gerektiğini
soyledi. Eğer kalıtım söz konu-
su değılse diğer yan etkenlerin
hekim tarafından araştırılması
gerekıyor.
Bunlann arasında en onemli
unsur da çocuğun geceleri yata-
ğını ıslatması... Bu durum şeker
hastalığı olan çocuklarda ilk be-
lirtı olarak ortaya çıkıyor. Bir di-
ğer belirti ise çocuğun kilo kay-
bederek zayıflamaya başlaması.
Şeker hastalığının tanısı da doğ-
rudan doğruya kandaki şekerin
tahlıller yoluyla behrlenmesi
şeklınde oluyor.
Ulkemızde diyabetolog sayı-
sının oldukça az olduğuna dik-
kat çeken Prof. Nazif Bağnaçık,
28 iıp fakultesmde 12 kadar unı-
versite hastanesınde diyabet ser-
vısı olduğunu one surdu. Prof.
Bağrıaçık, Turk Dıvabet Cemı-
yetı olarak ulke çapında diyabet
taraması yaptıklarını, 30 yıllık
bır tarama çalışması sırasında
yaklaşık 700 bin kadar hasta sa-
> ısı saptadıklarını bıldirdi.
Ramsar
sözleşmesi
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Burosu) — Sulak alanların
korunması konusundaki tek
uluslararası anlaşma olan
Ramsar'ın Turkiye
tarafından imzalanması için
girişimler yoğunlaştı. Çeşitli
çevreci örgutlere ve
hukümet yetkililerıne,
Turkıye'dekı sulak alanlar
ve bu alanlann korunması
için Ramsar sözleşmesinin
taşıdığı önem konusunda
mektup gönderen Doğal
Hayatı Koruma Derneği,
'destek' istiyor. Turkiye'nin,
sahip olduğu uluslararası
onemdeki sulak alanlarıyla
Akdeniz ve Ortadoğu'nun
en önemli ülkelerinden biri
olduğunu belirten Doğal
Hayatı Koruma Derneği
Başkanı Nergiz Yazgan,
"Turkiye'deki sulak
alanlarda göç sırasında,
ureme mevsiminde ve kışın
onemli sayıda kuş
barınmaktadır. Bu alanlar
neslı dunya çapında tehlike
altında olan kuşlar için de
buyuk onem taşımaktadır."
dedi.
Kadınlar
silahlanıyor
• ANKARA (ANKA) —
Son zamanlarda kadınlara
yönelik saldınlann
artmasının, silah taşıyan
Ikadm sayısında da artışa
(neden olduğu bildirildi.
Şimdiye kadar, saldırgan
uzerinde geçici sağırhk,
körluk ya da şoka uğratıcı
etkiler yapan cop, şok
sireni ve sprey gibi 'yalancı'
silahlarla kendini koruyan
kadın artık sahici silah
taşıyor. Makine Kimya
Endustrisi Kurumu, talep
üzerine 'harumlara dzgu'
silah uretiyor. Tempo
dergisinde yer alan bır
haberde, MKE'nin, üretımin
yanmda Amerika Birleşik
Devletleri'nden de kadınlara
uygun kuçuk kalibreli
tabanca ithal ettiği de
bildirildi.
Mamııre
korunacak
• ANAMUR (AA) —
lçel'in Anamur ılçesınde
Romalılar tarafından MS 3.
yuzyılda yaptınlan Mamütt
Kalesi'nın Anamur
Beledıyesi tarafından
korumaya alınacağı
bildirildi. 1957 yılında bir
bölümü restore edilen
Mamure Kalesi'nin 39
kulesinden 2'sinin yıkılması
ve 4'unun de yıkılmaya yuz
tutması uzerıne, kalenin
daha fazla tahrip olmasını
önlemek amacıyla Anamur
Beledıyesi tarafından
korunacağı açıklandı.
Datça'ya
havaalanı
• MUĞLA (Cumhuriyet)
— Datça'ya uluslararası bir
havaalanı yapılacak.
Ulaştırma Bakanı Cengiz
Tuncer amacın öncelikle
yöreyi turistik açıdan cazip
duruma getirmek olduğunu
vurgulayarak, "Ancak
gerektiğınde asken
amaçlarla da
kullanılabilecek" dedi.
Uzun süredir Bodrum'a mı
yoksa Datça'ya mı
havaalanı yapılacağı
tartışmalan suruyordu.
Bakan Cengiz Tuncer,
havaalanıyla ilgili olarak şu
bilgilerı verdi: "Biz Rodos'a
karşılık olarak Datça'ya
havaalanı yapmıyoruz.
Amaç, turizmi daha cazıp
hale getirmek. Ancak, yeni
alınan karar doğrultusunda
bugune kadar yapıhıuş ve
bundan sonra yapılacak
olan butün sivil
havaalanlarının gerektiğinde
askeri amaçlarla
kullanılmasını sağladık"
Tıırizmde dağ
tartışması
• ANTALYA — 'Dağ
Turizmi Yönetmelıği-'nı
hazırlayan tunzmcilere dağ
sporculanndan tepki geldi.
Dağlann turizme açılması
için Dağcılık Federasyonu,
il temsilcilikleri,
universitelenn dağcılık
kolları veya kuruluşlan ile
kulüplere danışılmadığı ve
hazırlanan yönetmeliğin,
dağlann kirlenmesini
önleyici nitelikte olmadıgı
belirtildi. Turkiye Seyahat
Acentelen Birliği
(TÜRSAB) ve Akdeniz
Seyahat Acenteleri Derneği
(AKSAD) tarafından
hazırlanan henuz
kesinleşmeyen 'Dağ Tiırizmi
Yönetmeliği'nin
olumsuzluklarla dolu
olduğunu anlatan Dağcıbk
Federasyonu Antalya II
Temsilcisi Kemal Güneş,
" Dağ sporu yapan
kişilere danışılmasında
yarar bulunmaktadır" dedi.