Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ŞUBATJ991 EKONOMİ CUMHURÎYET/13
SERBESTPİTASAJMOAVtZ
ABODottfi
Batı Am*ı M*fcı
SVIÇft
Ntto ı flonn
InglbSMM
Frareafhngı
l O O b t U
r
SAKytf
Avusturya Süir»
Oövo im ($) =
Aİ15
3145
2155
2530
1905
6300
633
287
810
303
3155
2165
2540
1915
6350
640
293
820
307
3039
M v V HW VnP^^V^rlV
Cuo*unyet
fe$at
24 ayar aftn
22 ay* tnieok
900 aya flûmûş
Vakrfbaı* Altnı
Ziraot/Ulını
M.Banksı 1 Ons t
247 000
280000
36.600
32 900
423
202.000
205 000
201000
360 80
Saöş
25)000
290000
36 900
36.300
450
207 000
210 000
206 000
362 30
TL IntHtanta Ort. Faa <%) 84.91
Döviz tevdiat
faizleri arttı
• ANKARA (AA) —
Merkez Bankası nezdinde
yurtdışında yaşayan Türk
vatandaşlannın açtırabildiği
kredi mektuplu döviz
tevdiat hesaplanna ödenen
faiz oranlan yeniden
belirlendi. Merkez
Bankası'nın Resmi
Gazete'de yayımlanan
genelgesine göre Alman
Markı karşılığında açılan
hesaplar için ödenen faiz
oraıu 1 yıl vadelide yüzde
6'dan yüzde 7.5'e, 2 yıl
vadeli olanlarda da yûzde
9*dan yüzde 10*a
yükseltildi. Yülık faiz
oranlan Hollanda Florini
ve FransLz Frangı
karşılığında açılan hesaplar
için 1 yıl vadelide yüzde 6,
2 yıl vadelide yuzde 9,
Isviçre Frangı karşılığı
hesaplarda 1 yıl vadelide
yüzde 4, 2 yıl vadelide
yüzde 6, ABD Doları
karşılığı hesaplarda da 1 yıl
vadelide yüzde 10, iki yıl
vadeli hesaplarda da yüzde
12 olarak belirlendi.
DYBtahvil
faizi arttı
• ANKARA (ANKA) —
Devlet yatırım Bankası'nın
Türkiye Ihracat Kredi
Bankası A.Ş.'ye (Eximbank)
dönüşmeden önce ihraç
ettiği tahvillerin faizi yüzde
30 olarak yeniden
belirlendi. Bakanlar
Kurulu'nun Resmi
Gazete'de yayımlanan
karanna göre 1988 yılından
önce yatınm ve finansman
programlan çerçevesinde
ihraç olunan ve kamu
iktisadi teşebbüsleri ile
diğer gerçtk ve tsjeel
kişilere satılan tahvillerin
faiz oranı yüzde 3O'a
yükseltildi. Bu oran 1 Ocak
1988 ile 31 Aralık 1990
tarihleri arasında geçerli
olacak. TahvilJerin eski ve
yeni faiz oranlan arasındaki
fark Hazine tarafından
karşılanacak.
Gübre
sübvansiyonu
• ANKARA (UBA) —
Başbakan Yıldırım Akbulut,
gübrede uygulanan
sübvansiyonun devam
edeceğini açıkladı. Akbulut,
1990 yılında devlet
tarafından çiftçiye verilen
desteğin 1 trilyon 300
milyar liraya ulaştığını
söyledi. Akbulut, "Bu
destek olmasaydı, çiftçimiz
bugün bir ton di-amonyum
fosfat gübresi için 450 bin
lira, bir ton kompoze gübre
için ise 300 bin lira daha
fazla para ödemek zorunda
kalırdı.
Mevduatın
durııııııı
• ANKARA (AA) —
Körfez krizinin savaşa
dönüştuğü 16 ocak
tarihinin hemen öncesinde
başlayan para çekme
eğilimi, bankalardaki
toplam rnevduatm 4 trilyon
liranın uzerinde azalmasına
yol açtı. Merkez Bankası
verilerine göre 28 arahkta
61 trilyon 395 milyar lira
dUzeyinde bulunan toplam
mevduat, savaşın
başlangıcından iki gün
sonra 56 trilyon 892 milyar
liraya geriledi. Toplam
mevduatta !%• aralık - 18
ocak tarihleri arasındaki 3
haftalık dönemde
kaydedilen azalma 4 trilyon
503 milyar lira oldu. Söz
konusu dönemde, 2 trilyon
281 milyar lira azalan
vadesiz ticari mevduat 18
ocakta 7 trilyon 493 milyar
lira oldu. Bu mevduat türü
28 aralıkta 9 trilyon 774
milyar lira idi. Vadesiz
:asarruf mevduatı ise 28
ırahkta 27 trilyon 195
nîlyar ürayken 18 ocağa
cadarki dönemde kamu
lankaJarının mevduat
lacminde 1 trilyon 680
tıilyar lira, yedi özel
ıevduat bankasının
ıevduat hacminde 2 trilyon
47 milyar lira daralma
aydedildi. Böylece kamu
ankalarının mevduat
acmi 18 ocakta 31 trüyon
)5 milyar lira, yedi özel
mkanın mevduat hacmi
; 24 trilyon 328 milyar
a oldu.
Tıırizmcilere ertelemeTürkiye Kalkmma Bankası Genel Müdürü Ismail Emen,
turizmcilerin bankadan kullandıklan geri ödeme zamanı
gelen kredi ana para ve faiz Ödemelerinin Körfez savaşı
nedeniyle ertelenebileceğini, ancak bunun için bankaya
parasal destek sağlanması gerektiğini söyledi.
ANKARA (AA) — Türkiye Kalkınma
Bankası (TKB) Genel Müdürü tsuail
F ı n , turizmcilerin bankadan kullan-
dıklan geri ödeme zamanı gelen kredi
ana para ve faiz ödemelerinin Körfez sa-
vaşı nedeniyle ertelenebileceğini, ancak
bunun için bankaya parasal destek sağ-
lanması gerektiğini söyledi.
Ankara'da dün düzenlediği basın top-
lantısında konuyla ilgili bilgi veren
Emen, Körfez'de gelişen olaylann birçok
sektör gibi turizmcileri de ciddi olarak
etkilediğini belirterek şöyle konuştu:
"AMk Mz buka otarak Dinry» B«n-
kas'wn portföyine d»hil otmaya çalısı-
yonu. B u a için de Dnays Bukası*
•n bfedigi koş«Ban yerine getinneye pt-
hfiyonu. Bualar «raanda tafesflat rasyo-
m öacmli yer tutuyor. Dünys Bankası
kriterkrine göre bunun en «z yüzde 85
obna» gerekiyor 1990 yık içia. Btrim
1990 yüının ikioci ymnsı için tatturabil-
digimiz rasyo yüzde 32 düzeyiade."
Ertelemeye gidilmesi dummunda
TKB'nin tahsilat rasyosunun Dünya
Bankası standartlannın çok gerisinde
kalacağına değinen Emen, bu nedenle
Körfez krizi ve savaşı dolayısıyla Türki-
ye'ye sağlamlan hibelerden bankaya pay
verilmesini istedi. Sağlanacak kaynakla
hem turizmcilerin borçlarının ertelene-
cegini hem de TKB'nin tahsilat rasyosu-
nun kötülesmeyeceğini kaydeden Emen,
bunun için 200 milyon dolarhk bir kay-
nağın yeterli olacağını ifade etti.
Emen, böylece turizm kredilerinin 3
yüa kadar ertelenebileceğini söyledi.
TKB Genel Müdürü Emen, sevahat
acentelerine de Kaynak Kullanımı Des-
tekleme Fonu'ndan kredi desteği sağlan-
masının gündeme geldiğini belirterek ko-
nuyla ilgili tebliğin hazırlandığını ve önü-
müzdeki günlerde yayırnlanacağını be-
lirtti. Emen'in verdiği bügiye göre 5 yıla
kadar vadeli olacak kredilerde, vadenin
uzamasına göre faiz oranı yülcselecek. 1
yıl vadeli krediye yüzde 20, 2 yıl vadeli-
ye yüzde 25, 3 yıl vadeliye yüzde 30, 4
yıl vadeliye yüzde 35 ve 5 yıl vadeli kre-
diye de yüzde 40 faiz uygulanacak.
TKB Genel Müdürü Emen, bankanın
American Exprcss ortaklığında Lüksem-
burg'da bir yatınm fonu oluştunna ca-
lışmalannı sürdürduğünü, bu fonun
yurtdışında satışa sunulacağını bildirdi.
Yurtdışında Türklerin yoğun olarak ya-
şadığı yerlerde piyasaya sürülecek fon,
tamamıyla tMKB'de işlem gören şirket-
lerin hisse senetlerinden oluşacak. Baş-
langjçta 5 milyon mark tutannda olacak
fonun büyüklüğtt satışlara bağlı olarak
arttınlabilecek.
Cumhuriyet Ege Bürosu'ndan Serdar
Kıak'ın verdiği habere göre TÜRSAB
Başkam Bskattin Yöcel de Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal, Başbakan Yıldınm
Akbulut ve bakanlarla yuz yüze görüş-
tüğünu, sektöre yardım konusuna sıcak
bakıldığını vurgula^rak "Arük ba ba-
kı$Uuı oygulama asaraasına geçflmesüıin
zanuuu gelmistir. Sayıc Çeiebi'ye de, Sa-
yın Taner'e de duşen, sektöre vapılacak
ymrdımın zaman geçirilmeden saglanma-
sıdır" dedi.
öte yandan AnkcU^ Buromuzun ver-
diği habere göre de Devlet Bakanı Işın
Çelebi, turizme destek konusunda görüş-
lerini söyle açıkladı:
"Bu yıl Tnrkiye Kalkımna Bankası^
un (TKB) disanys 800 milyar lira geri
ödeme yapması gereldyor. tcerden de ya-
ni yaümnalafdaa 700 milyar tindık tâb-
süat yapnusı gerekiyor. Efer gtk* Ğış
yardıml«rdao TKB'ye 200 milyoa doter-
hk bir kaynak aktardabiUrse ba yıl va-
desi geien kredi borçlan erteienebüir.
Aksi takdirde mamkiiıı degil. Tekrar şıı-
no söyleyeyim, biz meseleJere sadece tek
sektöf boyurunda değil, genel ekonomi
ve tüm sektörier bazında bakıyoruz."
Tuürizmde kadro yîtirıııe korkusu
Özellikle seyahat
acentelerinde çalışan
yabancı dil bilen
nitelikli elemanlann
kriz dolayısıyla başka
sektörlere
kaymasmdan
korkuluyor. 20 yılda
oluşan birikimin tahrip
olmasının, rakip
ülkeJerle kapatılamaz
bir fark oluşmasına yol
açaçağına işaret
ediliyor.
CEM HAMULOĞLU ~~
Körfez krizi nedeniyle olduk-
ca zorlu bir dönemden gecen tu-
rizm sektörünün, savaşın uza-
ması ve yeterli desteği alamama-
sı durumunda, "kadrolannı" yi-
tirmesinden kaygı duyuluyor.
"Batma" tehlikesiyle yüzyüze
kalan turizmcilerin, "kurtuluşu"
başka sektörlerde bularak, tu-
rizmden "vazgeçme" olasılığı,
sektörün bilgi birikünini tehdit
ediyor.
Turizmin çeşitli kesimlerinde
hizmet veren Net Holding'in
Yönetim Kurulu Başkam Besim
Tibuk, turizm sektörünün,
"niteükli" insanlann calıştığı bir
sektör olduğunu vurgulayarak,
"Kriz sonucu bu doku yıpranır-
sa kötu olur. Çünkü sonra top-
Antalya 'satış' havasında
BÜLENT ECEVİT
ANTALYA — Antalya'daki turizmciler
1991 yılından umutlannı keserek tesislerini sa-
tılığa çıkarmaya başladılar. ÖzellikJe yeni bi-
tirilen ve borçlanm daha ödememiş olan te-
sisler "pazariık" masasına oturuyor. Küçük-
ler ise "uygun" mdsteri bulurlarsa satacakla-
nnı söylüyorlar.
3 yıldır işletilmeden boş duran ve maddi sı-
kıntı yüzünden satışa çıkartılan Side Titreyen
Göl'deki Meridien Otel geçen günlerde Hilton
Otel işletmeciliğine satıldı. Gecen yıl bitirilen
800 yatakü Kiriş VVorld Oteli ise hisselerinden
bazılannı satmaya hazırlanıyor. Otel yetkili-
leri başta Tekfen Holding olmak üzere çeşitli
kesimlerle pazarhklann sürdüğunü belirterek
"Henüz satısın gercekiesnıedigini" söylüyor-
lar. Vakıflar Turizme ait olan Sultan Saray
Oteli ise tüm personel işten çıkanlarak ka-
patüdı.
Sheraton Voyager, Talya, Ofo, Marina, Ra-
mada gibi beş yıldızlı otellerin doluluk oran-
lan yüzde 10'u geçmiyor. Küçük tesisler ise
personel sayısını azaltarak daha az yatak ka-
pasitesiyle hizmet vermeye çalısıyorlar.
Akdeniz Turistik Otelciler ve Işletmeciler
Birliği AKTOB Sözcüsü Turgay Alp, tesisle-
nn henüz "Saûbk" tabelası asmadıklannı, an-
cak alıa bulduklannda, hiçbir tesisin hayır di-
yemeyeceğini söyledi. Alp, "Birçok tesisie ses-
siz sessiz pazarlıklar siırüyor. Mart avtndan
sonra birçok tesis ei degistirmis olacaktır"
dedi.
lamak güç olur" diyor. Yabancı
tur operatörlerinden aldığı izle-
nimlere dayanarak, "Dünyanın
en basanlı seyahat acenteleri
TürkiyVdedir" diyen Tibuk,
Türkiye*ye gelen yabancılann
acentelerle, rehberlerden "çok
memnun" kaldıklannı sözlerine
ekledi.
Savaş nedeniyle turizm sektö-
rünün öteki kesimleri gibi acen-
telerin de oidukça güç günler ge-
çirdiğini hatırlatan Türkiye Se-
yahat Acenteleri Birliği (TÜR-
SAB) Başkam Bahattiu Yücel,
sorunu şöyle ortaya koyuyor:
"Seyahat acenteleri açısından
konu tamamıyla bilgi birikimi-
dir, organizasyon yetenegidir.
Devtedn tanıtun koausuoda çok
ciddi girişjmierinin odnamaâtoa
karşın, Türkiye'ye gelen turist
sayısının artmasında acentelerin
yadsınamaz paylan vardır. As-
lında ben sevahat acentelerinde
çaJışanlann geleceğioden artık
kuşku duymuyorum. Biz oyle iyi
bir kadrolasma yapbk ki; aekto-
riinıüzde çalışan 10 bin kişinin
her biri yabancı dil biüyor, yok-
sek öğrenimli elemanlar onuu
ise yüzde 60'Iarda, bepsi nitelik-
li, diinyayı tanıyor. Ben biçbi-
risinin aç kalacağına inanmıyo-
runı, herkes iş bulur. Ama biz
bu kadrovu yaklaşık 20 yılda
oluştnntuk. Eger bu 20 yıiük bi-
rikimi kriz yüzüodea bir yılda
kaybedersek, rakip ülkeleıie ara-
nn/daki fark o>lesine açılır ki 50
yılda kapatamayız."
Körfez krizi yüzünden borç-
lanm ödemekte zorlanan turizm
işletmelerinin "tasarrur' ön-
lemierinin başmda, elemanlan-
mn sayısım azaltmalan geliyor.
Hızlı bir gelişme gösteren Türk
turizminin en önemli sorunlan-
nın başmda gelen yetişmiş nite-
likli eleman eksikiiği yüzünden
normal şartlarda eleman sıkın-
tısı çeken işletmeleri bu olgu
kaygılandınyor.
Türk turizminin önümüzdeki
5 yılda toplam 72-73 bin kişılik
yeni istihdama gereksinimi bu-
lunuyor. Her yıl mevcut işgücü-
ABD ekonomisindeki karabnlndarKörfez savaşı başlamadan önceetkisini oissettirdi. Bir ay önce büyük bankalardan New England'ın
iflas noktasına gelip devletten yardım istemesi mevduat sahiplcrini telaşa düsörmaştii.
Dıırgunlukta 'CNN faktörü'
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK— ABD'de Kör-
fez savaşının 'durgun' Amerikan
ekonomisini nasıl etkileyeceği
konusunda iki karşıt kutup or-
taya çıktt. Geçen hafta ABD
Merkez Bankası Başkanı Alan
Greenspan, petrol fiyatlanmn ve
tüketici psikolojisinin ekonomi-
yi daha fazla durgunluğa sürük-
leme tehükesi taşıdjğı konusun-
da uyanda bulundu. Green-
span'ın "tedbirli" yaklaşımına
karşı "iyimser" ekonomistler,
savaşın "ekonomiyi fazla
etkiJemeyecegi" şeklindeki gö-
rüşle karşı çıktılar.
Greerupan'ın uyansındaki iki
önemli nokta şöyle:
1) Petrol fiyatları artar, böy-
lece maliyetleri arttınr ve geliri
azaltırsa sabit gelirlerin düşme-
si, aynen vergi arttırımının do-
ğuracağı etkiyi yaratır. Bu du-
rum tüketiciyi tutumlu davran-
maya iteceğinden durgunluğu
arttmcı rol oynar. Greenspan bu
nedenle savaşın uzun sürmesi
halinde toplam talepte düsme
olacağını ve riskin artacağını
söyledi.
2) Tüketicide piyasaya güve-
nin kaybolması da durgunluğu
arttıncı rol oynar. Özellikle Kör-
fez savaşı başladığında, pek çok
ABD yurttaşı, alışveriş etmek
seyahate gitmek gibi planlannı
iptal edip CNN seyretmeyi yeğ-
ledi. özellikle turizm sektörun-
de "CNN faktorü" olarak nite-
lendirilen bu olay tüketici psiko-
lojisine bir örnek oluşturdu.
Greenspan açıklamasında eko-
nominin geçmişe oranla psiko-
lojik değişikliklere daha açık ol-
duğunu vurguladı. Tüketicirûn
psikolojik durumunun eskiye
göre ekonomiyi daha fazla etki-
Jediğine dikkat çekti. Greenspan
tarihsel olarak tüketici psikolo-
jisinin ekonomideki değişikiik-
İer açısından bir sonuç değil bir
neden olduğunu vurguladı. Gre-
enspan'a karşı çıkan "iyimser"
ekonomistler ekonominin savaş-
tan fazla etkilenmeyeceği görü-
şünü savunuyor. İyimser bakış
açısma göre petrol rezervleri pet-
nn Avrupa'daki depolardan ve
stoklardan geldığine dikkat çe-
kiliyor. Bu nedenle savaşa "Es-
kiden ödenmiş hesabı kapanmış
bir savas" gözüyle bakılıyor.
Kuilanılan silah stoklannın bü-
yük bir bölümünün savaş son-
rasında yenilenmeyeceği belir-
tiliyor.
Öte yandan Pentagon'un "ölii
torbasından kuma dayanıklı as-
ker botlanna" dek geniş bir lis-
te ile yoğun bir alış faaliyeti için-
de olduğu biliniyor. lyimser
ekonomistlere göre bu durum
Savaş başladığında pek çok ABD yurttaşı
alışveriş etmek, yolculuğa çıkmak gibi planlannı
iptal ederek CNN seyretmeyi yeğledi. Amerikan
ekonomisinin içinde bulunduğu durgunluğu
daha da arttırıcı bir unsur olan ve etkisini
özellikle turizmde hissettiren bu eğilime "CNN
faktörü" deniliyor. Ancak "iyimserler",
ekonominin bu faktörü kolaylıkla atlatacağım
Ûeri sürüyor.
rol fıyatlarında aşın bir yüksel-
me olmasını engelleyecek nite-
likte. Bu iktisatçılar, ayrıca tü-
keticilerin psikolojik nedenler-
den ötürü başlangıçta harcama-
larını kıstıklannı, bunun fazla
uzun sürmeyeceğini öne sürü-
yorlar.
Ekonomistler arasında ço-
ğunluk Körfez savaşı için "bun-
dan daha uygun bir zaman" ol-
mayacağı görüşünde. Günlük
maliyeti ABD'ye yaklaşık 600
milyon dolara mal olduğu belir-
tilen "Çöl Fırtınası" operasyo-
nunda kuilanılan bütün silahla-
durgun ekonomi açısından
olumJu bir gelişme. Böylece so-
ğuk savaşın sona ermesi ile teh-
likeye giren silah endüstrisinin
yeniden "meşgul" hale gelmesi,
pek çok sektörü canlandırıyor.
Körfez savaşı, Kore ya da Vi-
etnam savaşmdan farkh olarak
durgun bir ekonomide, yani
"anl kapaate^nin ağırlıkta oldu-
ğu bir ortamda gerçekleşiyor. Bu
durumda savaş için yapılacak
uretimin normal tüketimi etki-
lememesi, endüstrideki bu atıl
kapasitenin kullanılacağı vurgu-
ianıyor.
ne toplam 12-13 bin yeni turizm
elemanının katılması anlamına
gelen bu toplanun, mevcut şart-
larda yılda ancak 3 bin 3 bin
500'ü karşılanabiliyor. "Fğitira
de^işmez bir hadisedir. Kısa sü-
reli olumsuzluklan yavgınlaştır-
mamak gerekir" diyen Turizm
Geüştirme ve Eğitim Vakfı (TU-
GEV) Başkanı Özen Dallı şun-
lan söylüyor:
"Aslında günlük olajlar için-
de bu durumu değerlendirınek
fevkalade yanlış sonuçlar veır-
bilir. Ama şu anda gerçekten
çok sıkıntılı bir dunım var. lş-
letmeler eleman çıkanyorlar.
Çünkü son derece agır sabil
masrafları var. Bir otel yüzde
20-50 arasındaki doluluk oran-
lannda başabaş gelebiliyor. Bu-
nun altındaki doluluklarda sa-
bit masrafları diışurmek zorun-
da kalı>or. Bunu .mpmazsa stok
parasından, elemanlanui tutroa-
ya devam edecektir. Zaran gö-
güsleyecektir. "
Yüksek Planlama Kurulu'na
sunulan önerilerin maddeleri
arasında bulunan "SSK primkri
ile muhlasarlann ertelenmesi"
talebi ise bu kaygıdan kaynak-
lanıyor. Ibristik Otel ve lşletme-
ciler Birliği (TUROB) Başkan
Yardımcısı Savaş Gürsel şunlan
söylüyor: "Biz bu ertetemeyi
1991 ydı için istedik. Bize biraz
zaman tanınsın, faizsiz olarak 6
yd ertdensiıı" dedi.
Doların sürekli değer kaybet-
mesinden de şikâyet etmeyen
ekonomistler, düşük dolaria
Amerikan mallarının dış ülke-
lerde daha iyi satılacağını, böy-
lece ihracatm artmasıyla hem
ekonominin canlanacağını, hem
de ticari açıkla mücadele edile-
büeceğini belirtiyorlar.
Ekonomistler savaşlann ge-
nellikle imalat ve hizmet sektö-
rüne talebi arttırdığını, hükü-
metleri, satın alma gücunii bel-
li bir düzeyde tutabilmek için ça-
ba harcamaya yönelttiğini belir-
tiyorlar. Örneğin II. Dünya Sa-
vaşı'nda VVashington "öncelikli
üretim" yapılması için şirketle-
re emir vermiş diğer mallann sa-
tışını karneye bağlamıştı. Bu kı-
sıtlamalar savaş tahvilleri alın-
ması için teşviklerle de destek-
lenmişti.
Vietnam savaşı sırasında ise
Başkan Lyndon Johnson harca-
malann kısıtlanması ya da çalı-
şan 1ann maaşianndan 'savaş
vergisi' kesilmesi gibi kararlar
alamamıştı. Aynca o sıralarda
kimsenin tasarrufa aldınş etme-
diği de gözlenmiş bu da enflas-
yona yol acmıştı. Daha sonraki
Başkan Nixon, seçimlerde bu
nedenle enflasyonu en "acıma-
sız vergi" olarak niteiendirmişti.
Geçmiş savaşlann ülke içinde
hemen etkisini gösterdiğini be-
ürten ekonomistler Körfez sava-
şında böyie "güçlü etkilerin" he-
nüz hissedilmediğine dikkat çe-
kiyoriar. Bu görüşte olanlar
"şimdilik ekonominin savaştan
fazla etkilenmedigini" one suru-
yorlar.
ikramîyelerî
11 nisanda
ANKARA (Cumhuriyet Bti-
rosn) — Bakanlar Kurulu, Gü-
neydoğu Anadolu Bölgesi'nde
geçici süreyle görevlendirilen
sağlık personeline tazminat
ödenmesini, işçi ikramiyelerinin
ilk taksidinin 11 nisanda verii-
Tiesini kararlaştırdı.
Bakanlar Kurulu'nun önceki
gun Başbakan Yıldınm Akbulut
başkanhğında yaptığı toplantı
sırasında Körfez savaşı nedeniy-
le Güneydofu'da geçici süreyle
görevlendirilen sağlık personeli-
ne görev yapüklan sürece tazmi-
nat ödenmesi yönündeki Sağlık
Bakanlığı önerisi benimsendi.
Edinilen bilgiye göre tazminat
miktarı OlağanUstü Hal Bölge-
si'nde çalışan devlet memurlan-
run tazminat tutarlanna eşit
olacak.
Bakanlar Kurulu'na girişte
karşılaşan Devlet Bakanı Işın
Çelebi ile Turizm Bakanı Ilhan
Aküzüm, kredilerin Körfez kri-
zi nedeniyle kesilmesi sonucu
ortaya çıkan sorunJar yüzünden
tartıştılar. Toplantı sırasında da
süren tartışma, toplantmın so-
nuna doğru Devlet Bakam Çe-
lebi'nin bakanlara hitaben, "Biz
Saym Aküzumie bu konuda an-
laştık. Konuyu YPK gündemi-
ne getirecefiz" demesiyle sona
erdi.
EKONOM NOTLARI
OSMAN ULAGAY
Ekonominin Şubat Başı
Görünümü veSonrası
1991 Türktye ekonomisi için nasıl bir yıl olacak?
Dünyada ve Türkiye'de egemen olan belirsizlik ortamında
bu soruya cevap vermek hâlâ çok güç. Ancak yılın ilk ayını
geride bıraktığımız şu günlerde, son beş hafta içinde yaşa-
nan gelişmelere bakarak bazı gozlemler yapmak rnumkün.
• 1991 yılının ilk aymda Türkiye'de Körfez krizinin etkisiy-
le ciddi bir ekonomik durgunjuk havası esmeye başladı, ta-
lepte büyük düşüşler oldu. Üretırnde yavaşlama gündeme
geldi.
• Gene Körfez krizinin etkisiyle tasarruf sahipleri TL. ve
döviz mevduatfarını çekmeye yöneldi. 8u durumda bir pani-
ği ve banka krizinı önlemek amacıyla emisyonda büyük bir
artışa gidildi, bir haftada meydana gelen 6 trilyon liralık artı-
şın yarısı daha sonraki haftalarda geri çekilebildi, ama bir
tortusu kaldı.
• Emisyondaki artışa karşın bankalar mevduat faizlerini art-
tırmaya devam ettiler ve ediyorlar. Para çekme olayının yo-
ğunlaştığı günlerde bazı bankalar kredi kullanımını tamamen
durdururken, birçokları da kredi faizlerini önemli ölçüde art-
tırdı.
• Döviz piyasasında şimdilik kimsenin fazla uzerinde dur-
madığı ilginç gelişmsler oldu. Dolar ve markın yılbaşı fiyat-
larıyla 7 şubat fiyatiannı karşılaştırdığımızda ortaya şöyle bir
tablo çıkıyor
7Hka1 Fark
Dolar/M.Bankası döviz alış
Oolar/Serbest piyasa satış
Mark/M.Bankasi dövtz ahş
Mark/Serbest piyasa satış
2927.13 TL
2930.00 TL.
194753 TL
1950.00 TL.
303252 TL
3155.00 TL.
2078.76 71.
2165D0TL.
% 3.6
% 7.6
% 6 7
% 11.1
Bu tablo, Merkez Bankası kurtanyla serbest piyasa fiyat-
ları arasındaki farkın hızla açıldığını ve dünyada hızla gerile-
yen doların dıştndaki mark gibi, İsviçre Frangı gibi paralar-
da, resmi kur ayarlamalarının bile geçen yılki oranların çok
üzerine çıktığını göstertyor. örneğin marktaki beş haftalık ar-
tışı yıllık orana dönüştürdüğümizde yüzde 80'e yakın bir ra-
kam buluyoruz Merkez Bankası kuru için. Serbest piyasa-
daki aruşları yıllık orana ddnüştürdüğümüzde rakamlar tabii
çok daha büyüyor.
• Ocak ayında gerek toptan eşya fiyatlarında gerekse tü-
ketici fiyatlannda aylık artışlar yüzde 5'e çok yakın gerçek-
leşti. Bu oranlar da yıllık olarak yuzde 80'e yakın bir fiyat ar-
tışı temposuna işaret ediyor.
• KİT zamları birbirini izlemeye başladı ve yapılan zamlar
öngörülen aylık yüzde 3 artış oranının kat kat uzerinde (bazı
örneklerde yüzde 40'a varan oranlar var) gercekleşti. Bu zam-
larınjjek çoğuocak ayının fiyat endekslerine yansımadı.
• Üretimi sınırlayıcı bir etki yapan grevlerin çözümlenme-
ye başiadığı ve yüksek sayriabilecek ücret artışJarı sağlandı-
ğı görüldü.
• Ücretlerdekt gelişmelerin ve piyasadaki durgunluğun da
etkisiyle, firmafarda işçi çıkartma eğilimi arttı ve istert çrkan-
lanlann sayısı artmaya başladı.
• Petrol fiyatlanndaki artış durdu ve muhtemelen rthalatta
artış eğilimi de yavaşladı.
• istanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda ise hızlı bir tır-
manış başladı.
Şimdi yılın ilk ayı sonunda ortaya çıkan bu tabloya baka-
rak yılın bütünü İÇM fikir yürütmek, ocak ayındaki gelişme-
lerin ytlın bütününde tekrarlanacağını varsaymak tabii ki ola-
naksız. Körfez krizinin sıcak savaşa dönüştüğü bir ayı örnek
alarak yılın bütünü için sonuçlara varmak kuşkusuz doğru
olmaz.
Ne var ki ocak ayında ortaya çıkan eğilimler ve yaşanan
gelişmeler de 1991 yılının 1990 yılından farklı bir yıl olabile-
ceğini düşündürüyor. Anımsanacağı gibi 1990 yılında Türki-
ye'de GSMH büyüme hızı yüzde 9un uzerinde yüksek bir
rakama erişirken, enflasyon oranında sınırlı da olsa bir geri-
leme sağlanabilmişti. Ancak bu performans yüksek miktar-
da dış kaynak kullanımı ve dış borçlanma, düşük oranlı kur
artışlan, ucuz ve bol ıthalat, göreceli olarak düşük kredi fa-
izleri, ucuzlayan girdiler sayesinde sınırlı kalan sanayi fiyat-
ları artışı, sınırlı tutulan KİT zamları ve pompalanan iç tale-
be cevap veren bol üretimle sağlanabilmişti. 1939 yılı GSMH
büyüme hızının, Türkiye'nin uzun dönemli ortalamasının çok
altında kalmış olması, örneğin 1989'da tarım kesiminde yûzde
10'luk bir gerilemenin yaşanmış olması da 1990 yılı GSMH
büyüme hızının yüksek olmasına olanak hazıriamıştı.
Bu yılın ocak ayında yaşanan gelişmeler ve beliren eği-
limter birçok bakımdan 1990 performansını tekrarlamanm hiç
de kolay olmadığı izfenimini veriyor Özellikle enflasyon açı-
sından 1991 yılının hiç de iç açıcı görünmediğini belirtmek
gerekiyor.
KlSA KISA
• EMLAK BANKASI,
Kirchman Corporation ile
ortaklaşa Türkiye'de ilk kez
bankacılık otomasyon şirketi
kuruyor.
• ŞİŞECAM'ın II. Grup
Koordinatörlüğü'ne AJev
Yaraman, Teknik Genel
Müdür Yardımcılığı'na Dr.
Tevfik Ateş Kurt, Proje ve
Teknik Hizmetler
Müdürlüğü'ne ise Yıldınm
Teoman atandı.
• BAGFAŞ, Almanya ve
Ispanya'ya 24 milyar 677
milyon liralık gübre ihraç
etti.
• YAPI KREDI, Businnes
Card kullanan şirketlere
ücretsiz yenileme olanağı
sunuyor. Banka, 1991 yılı
içinde en az 30 kez harcama
yapan şirketlerden yılhk kart
yenileme ücreti almıyor.
• ANADOLÜ StGORTA,
bilgisayar ağını genişletiyor.
Şirket, acenteleri de
bilgisayar ağına dahil etmeyi
hedefliyor.
• KANADA HAVA
YOLLARI, eğitim
programları için HP Vectra
PC'Ieri satın aldı.
• APPLE'm net satış geliri,
geçen yılın ilk çeyreğine
oranla yüzde 12 artarak
1.676 milyar lira olarak
gercekleşti.
• TEB'in (Türkiye Ekonomi
Bankası) hazırladığı Iznik
Çinileri adlı belgesel
cumartesi günü TV 1 'de
yayunlandı.
İŞTE; USTA SİGORTACILIK
Biz imfaf Sİ9«rfa acentesiyiz. Uluslararası
Imfaş Sigortacılık geleneğinin temsilcisiyiz.
Mûşterilerimize kişisel
sigortocılık hizmeti veririz.
Onlar için gerekli teminat mikfarını tttizlikle
hesaplar, gereksiz prim ödemelerini önleriz.
Bu yüzden İmfaf Sigorta müşterisine
en ekonomik ve en sağlıklı poliçeyi sunabilen
sigorta şirketidir.
işte Imtaş'ın 72 yıllık fecrübesiyle yarattığı
usta sigortacılık...
Cahıt ÇIRPAR - Hikmet AYKAÇ
ÖNCÜ SİGORTACIÜK
KOLL ŞTİ.
Imtaş Sıgorta Acentesı
IZMİR
Imtaş SigortaİTIIHHDI MlUl TÛIK »NONİM ŞllJfTI
"Bw Gucii Kvflonın"