22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBATJ991 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 SERBESTPİTASAJMOAVtZ ABODottfi Batı Am*ı M*fcı SVIÇft Ntto ı flonn InglbSMM Frareafhngı l O O b t U r SAKytf Avusturya Süir» Oövo im ($) = Aİ15 3145 2155 2530 1905 6300 633 287 810 303 3155 2165 2540 1915 6350 640 293 820 307 3039 M v V HW VnP^^V^rlV Cuo*unyet fe$at 24 ayar aftn 22 ay* tnieok 900 aya flûmûş Vakrfbaı* Altnı Ziraot/Ulını M.Banksı 1 Ons t 247 000 280000 36.600 32 900 423 202.000 205 000 201000 360 80 Saöş 25)000 290000 36 900 36.300 450 207 000 210 000 206 000 362 30 TL IntHtanta Ort. Faa <%) 84.91 Döviz tevdiat faizleri arttı • ANKARA (AA) — Merkez Bankası nezdinde yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlannın açtırabildiği kredi mektuplu döviz tevdiat hesaplanna ödenen faiz oranlan yeniden belirlendi. Merkez Bankası'nın Resmi Gazete'de yayımlanan genelgesine göre Alman Markı karşılığında açılan hesaplar için ödenen faiz oraıu 1 yıl vadelide yüzde 6'dan yüzde 7.5'e, 2 yıl vadeli olanlarda da yûzde 9*dan yüzde 10*a yükseltildi. Yülık faiz oranlan Hollanda Florini ve FransLz Frangı karşılığında açılan hesaplar için 1 yıl vadelide yüzde 6, 2 yıl vadelide yuzde 9, Isviçre Frangı karşılığı hesaplarda 1 yıl vadelide yüzde 4, 2 yıl vadelide yüzde 6, ABD Doları karşılığı hesaplarda da 1 yıl vadelide yüzde 10, iki yıl vadeli hesaplarda da yüzde 12 olarak belirlendi. DYBtahvil faizi arttı • ANKARA (ANKA) — Devlet yatırım Bankası'nın Türkiye Ihracat Kredi Bankası A.Ş.'ye (Eximbank) dönüşmeden önce ihraç ettiği tahvillerin faizi yüzde 30 olarak yeniden belirlendi. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan karanna göre 1988 yılından önce yatınm ve finansman programlan çerçevesinde ihraç olunan ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile diğer gerçtk ve tsjeel kişilere satılan tahvillerin faiz oranı yüzde 3O'a yükseltildi. Bu oran 1 Ocak 1988 ile 31 Aralık 1990 tarihleri arasında geçerli olacak. TahvilJerin eski ve yeni faiz oranlan arasındaki fark Hazine tarafından karşılanacak. Gübre sübvansiyonu • ANKARA (UBA) — Başbakan Yıldırım Akbulut, gübrede uygulanan sübvansiyonun devam edeceğini açıkladı. Akbulut, 1990 yılında devlet tarafından çiftçiye verilen desteğin 1 trilyon 300 milyar liraya ulaştığını söyledi. Akbulut, "Bu destek olmasaydı, çiftçimiz bugün bir ton di-amonyum fosfat gübresi için 450 bin lira, bir ton kompoze gübre için ise 300 bin lira daha fazla para ödemek zorunda kalırdı. Mevduatın durııııııı • ANKARA (AA) — Körfez krizinin savaşa dönüştuğü 16 ocak tarihinin hemen öncesinde başlayan para çekme eğilimi, bankalardaki toplam rnevduatm 4 trilyon liranın uzerinde azalmasına yol açtı. Merkez Bankası verilerine göre 28 arahkta 61 trilyon 395 milyar lira dUzeyinde bulunan toplam mevduat, savaşın başlangıcından iki gün sonra 56 trilyon 892 milyar liraya geriledi. Toplam mevduatta !%• aralık - 18 ocak tarihleri arasındaki 3 haftalık dönemde kaydedilen azalma 4 trilyon 503 milyar lira oldu. Söz konusu dönemde, 2 trilyon 281 milyar lira azalan vadesiz ticari mevduat 18 ocakta 7 trilyon 493 milyar lira oldu. Bu mevduat türü 28 aralıkta 9 trilyon 774 milyar lira idi. Vadesiz :asarruf mevduatı ise 28 ırahkta 27 trilyon 195 nîlyar ürayken 18 ocağa cadarki dönemde kamu lankaJarının mevduat lacminde 1 trilyon 680 tıilyar lira, yedi özel ıevduat bankasının ıevduat hacminde 2 trilyon 47 milyar lira daralma aydedildi. Böylece kamu ankalarının mevduat acmi 18 ocakta 31 trüyon )5 milyar lira, yedi özel mkanın mevduat hacmi ; 24 trilyon 328 milyar a oldu. Tıırizmcilere ertelemeTürkiye Kalkmma Bankası Genel Müdürü Ismail Emen, turizmcilerin bankadan kullandıklan geri ödeme zamanı gelen kredi ana para ve faiz Ödemelerinin Körfez savaşı nedeniyle ertelenebileceğini, ancak bunun için bankaya parasal destek sağlanması gerektiğini söyledi. ANKARA (AA) — Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) Genel Müdürü tsuail F ı n , turizmcilerin bankadan kullan- dıklan geri ödeme zamanı gelen kredi ana para ve faiz ödemelerinin Körfez sa- vaşı nedeniyle ertelenebileceğini, ancak bunun için bankaya parasal destek sağ- lanması gerektiğini söyledi. Ankara'da dün düzenlediği basın top- lantısında konuyla ilgili bilgi veren Emen, Körfez'de gelişen olaylann birçok sektör gibi turizmcileri de ciddi olarak etkilediğini belirterek şöyle konuştu: "AMk Mz buka otarak Dinry» B«n- kas'wn portföyine d»hil otmaya çalısı- yonu. B u a için de Dnays Bukası* •n bfedigi koş«Ban yerine getinneye pt- hfiyonu. Bualar «raanda tafesflat rasyo- m öacmli yer tutuyor. Dünys Bankası kriterkrine göre bunun en «z yüzde 85 obna» gerekiyor 1990 yık içia. Btrim 1990 yüının ikioci ymnsı için tatturabil- digimiz rasyo yüzde 32 düzeyiade." Ertelemeye gidilmesi dummunda TKB'nin tahsilat rasyosunun Dünya Bankası standartlannın çok gerisinde kalacağına değinen Emen, bu nedenle Körfez krizi ve savaşı dolayısıyla Türki- ye'ye sağlamlan hibelerden bankaya pay verilmesini istedi. Sağlanacak kaynakla hem turizmcilerin borçlarının ertelene- cegini hem de TKB'nin tahsilat rasyosu- nun kötülesmeyeceğini kaydeden Emen, bunun için 200 milyon dolarhk bir kay- nağın yeterli olacağını ifade etti. Emen, böylece turizm kredilerinin 3 yüa kadar ertelenebileceğini söyledi. TKB Genel Müdürü Emen, sevahat acentelerine de Kaynak Kullanımı Des- tekleme Fonu'ndan kredi desteği sağlan- masının gündeme geldiğini belirterek ko- nuyla ilgili tebliğin hazırlandığını ve önü- müzdeki günlerde yayırnlanacağını be- lirtti. Emen'in verdiği bügiye göre 5 yıla kadar vadeli olacak kredilerde, vadenin uzamasına göre faiz oranı yülcselecek. 1 yıl vadeli krediye yüzde 20, 2 yıl vadeli- ye yüzde 25, 3 yıl vadeliye yüzde 30, 4 yıl vadeliye yüzde 35 ve 5 yıl vadeli kre- diye de yüzde 40 faiz uygulanacak. TKB Genel Müdürü Emen, bankanın American Exprcss ortaklığında Lüksem- burg'da bir yatınm fonu oluştunna ca- lışmalannı sürdürduğünü, bu fonun yurtdışında satışa sunulacağını bildirdi. Yurtdışında Türklerin yoğun olarak ya- şadığı yerlerde piyasaya sürülecek fon, tamamıyla tMKB'de işlem gören şirket- lerin hisse senetlerinden oluşacak. Baş- langjçta 5 milyon mark tutannda olacak fonun büyüklüğtt satışlara bağlı olarak arttınlabilecek. Cumhuriyet Ege Bürosu'ndan Serdar Kıak'ın verdiği habere göre TÜRSAB Başkam Bskattin Yöcel de Cumhurbaş- kanı Turgut Özal, Başbakan Yıldınm Akbulut ve bakanlarla yuz yüze görüş- tüğünu, sektöre yardım konusuna sıcak bakıldığını vurgula^rak "Arük ba ba- kı$Uuı oygulama asaraasına geçflmesüıin zanuuu gelmistir. Sayıc Çeiebi'ye de, Sa- yın Taner'e de duşen, sektöre vapılacak ymrdımın zaman geçirilmeden saglanma- sıdır" dedi. öte yandan AnkcU^ Buromuzun ver- diği habere göre de Devlet Bakanı Işın Çelebi, turizme destek konusunda görüş- lerini söyle açıkladı: "Bu yıl Tnrkiye Kalkımna Bankası^ un (TKB) disanys 800 milyar lira geri ödeme yapması gereldyor. tcerden de ya- ni yaümnalafdaa 700 milyar tindık tâb- süat yapnusı gerekiyor. Efer gtk* Ğış yardıml«rdao TKB'ye 200 milyoa doter- hk bir kaynak aktardabiUrse ba yıl va- desi geien kredi borçlan erteienebüir. Aksi takdirde mamkiiıı degil. Tekrar şıı- no söyleyeyim, biz meseleJere sadece tek sektöf boyurunda değil, genel ekonomi ve tüm sektörier bazında bakıyoruz." Tuürizmde kadro yîtirıııe korkusu Özellikle seyahat acentelerinde çalışan yabancı dil bilen nitelikli elemanlann kriz dolayısıyla başka sektörlere kaymasmdan korkuluyor. 20 yılda oluşan birikimin tahrip olmasının, rakip ülkeJerle kapatılamaz bir fark oluşmasına yol açaçağına işaret ediliyor. CEM HAMULOĞLU ~~ Körfez krizi nedeniyle olduk- ca zorlu bir dönemden gecen tu- rizm sektörünün, savaşın uza- ması ve yeterli desteği alamama- sı durumunda, "kadrolannı" yi- tirmesinden kaygı duyuluyor. "Batma" tehlikesiyle yüzyüze kalan turizmcilerin, "kurtuluşu" başka sektörlerde bularak, tu- rizmden "vazgeçme" olasılığı, sektörün bilgi birikünini tehdit ediyor. Turizmin çeşitli kesimlerinde hizmet veren Net Holding'in Yönetim Kurulu Başkam Besim Tibuk, turizm sektörünün, "niteükli" insanlann calıştığı bir sektör olduğunu vurgulayarak, "Kriz sonucu bu doku yıpranır- sa kötu olur. Çünkü sonra top- Antalya 'satış' havasında BÜLENT ECEVİT ANTALYA — Antalya'daki turizmciler 1991 yılından umutlannı keserek tesislerini sa- tılığa çıkarmaya başladılar. ÖzellikJe yeni bi- tirilen ve borçlanm daha ödememiş olan te- sisler "pazariık" masasına oturuyor. Küçük- ler ise "uygun" mdsteri bulurlarsa satacakla- nnı söylüyorlar. 3 yıldır işletilmeden boş duran ve maddi sı- kıntı yüzünden satışa çıkartılan Side Titreyen Göl'deki Meridien Otel geçen günlerde Hilton Otel işletmeciliğine satıldı. Gecen yıl bitirilen 800 yatakü Kiriş VVorld Oteli ise hisselerinden bazılannı satmaya hazırlanıyor. Otel yetkili- leri başta Tekfen Holding olmak üzere çeşitli kesimlerle pazarhklann sürdüğunü belirterek "Henüz satısın gercekiesnıedigini" söylüyor- lar. Vakıflar Turizme ait olan Sultan Saray Oteli ise tüm personel işten çıkanlarak ka- patüdı. Sheraton Voyager, Talya, Ofo, Marina, Ra- mada gibi beş yıldızlı otellerin doluluk oran- lan yüzde 10'u geçmiyor. Küçük tesisler ise personel sayısını azaltarak daha az yatak ka- pasitesiyle hizmet vermeye çalısıyorlar. Akdeniz Turistik Otelciler ve Işletmeciler Birliği AKTOB Sözcüsü Turgay Alp, tesisle- nn henüz "Saûbk" tabelası asmadıklannı, an- cak alıa bulduklannda, hiçbir tesisin hayır di- yemeyeceğini söyledi. Alp, "Birçok tesisie ses- siz sessiz pazarlıklar siırüyor. Mart avtndan sonra birçok tesis ei degistirmis olacaktır" dedi. lamak güç olur" diyor. Yabancı tur operatörlerinden aldığı izle- nimlere dayanarak, "Dünyanın en basanlı seyahat acenteleri TürkiyVdedir" diyen Tibuk, Türkiye*ye gelen yabancılann acentelerle, rehberlerden "çok memnun" kaldıklannı sözlerine ekledi. Savaş nedeniyle turizm sektö- rünün öteki kesimleri gibi acen- telerin de oidukça güç günler ge- çirdiğini hatırlatan Türkiye Se- yahat Acenteleri Birliği (TÜR- SAB) Başkam Bahattiu Yücel, sorunu şöyle ortaya koyuyor: "Seyahat acenteleri açısından konu tamamıyla bilgi birikimi- dir, organizasyon yetenegidir. Devtedn tanıtun koausuoda çok ciddi girişjmierinin odnamaâtoa karşın, Türkiye'ye gelen turist sayısının artmasında acentelerin yadsınamaz paylan vardır. As- lında ben sevahat acentelerinde çaJışanlann geleceğioden artık kuşku duymuyorum. Biz oyle iyi bir kadrolasma yapbk ki; aekto- riinıüzde çalışan 10 bin kişinin her biri yabancı dil biüyor, yok- sek öğrenimli elemanlar onuu ise yüzde 60'Iarda, bepsi nitelik- li, diinyayı tanıyor. Ben biçbi- risinin aç kalacağına inanmıyo- runı, herkes iş bulur. Ama biz bu kadrovu yaklaşık 20 yılda oluştnntuk. Eger bu 20 yıiük bi- rikimi kriz yüzüodea bir yılda kaybedersek, rakip ülkeleıie ara- nn/daki fark o>lesine açılır ki 50 yılda kapatamayız." Körfez krizi yüzünden borç- lanm ödemekte zorlanan turizm işletmelerinin "tasarrur' ön- lemierinin başmda, elemanlan- mn sayısım azaltmalan geliyor. Hızlı bir gelişme gösteren Türk turizminin en önemli sorunlan- nın başmda gelen yetişmiş nite- likli eleman eksikiiği yüzünden normal şartlarda eleman sıkın- tısı çeken işletmeleri bu olgu kaygılandınyor. Türk turizminin önümüzdeki 5 yılda toplam 72-73 bin kişılik yeni istihdama gereksinimi bu- lunuyor. Her yıl mevcut işgücü- ABD ekonomisindeki karabnlndarKörfez savaşı başlamadan önceetkisini oissettirdi. Bir ay önce büyük bankalardan New England'ın iflas noktasına gelip devletten yardım istemesi mevduat sahiplcrini telaşa düsörmaştii. Dıırgunlukta 'CNN faktörü' ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK— ABD'de Kör- fez savaşının 'durgun' Amerikan ekonomisini nasıl etkileyeceği konusunda iki karşıt kutup or- taya çıktt. Geçen hafta ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan, petrol fiyatlanmn ve tüketici psikolojisinin ekonomi- yi daha fazla durgunluğa sürük- leme tehükesi taşıdjğı konusun- da uyanda bulundu. Green- span'ın "tedbirli" yaklaşımına karşı "iyimser" ekonomistler, savaşın "ekonomiyi fazla etkiJemeyecegi" şeklindeki gö- rüşle karşı çıktılar. Greerupan'ın uyansındaki iki önemli nokta şöyle: 1) Petrol fiyatları artar, böy- lece maliyetleri arttınr ve geliri azaltırsa sabit gelirlerin düşme- si, aynen vergi arttırımının do- ğuracağı etkiyi yaratır. Bu du- rum tüketiciyi tutumlu davran- maya iteceğinden durgunluğu arttmcı rol oynar. Greenspan bu nedenle savaşın uzun sürmesi halinde toplam talepte düsme olacağını ve riskin artacağını söyledi. 2) Tüketicide piyasaya güve- nin kaybolması da durgunluğu arttıncı rol oynar. Özellikle Kör- fez savaşı başladığında, pek çok ABD yurttaşı, alışveriş etmek seyahate gitmek gibi planlannı iptal edip CNN seyretmeyi yeğ- ledi. özellikle turizm sektörun- de "CNN faktorü" olarak nite- lendirilen bu olay tüketici psiko- lojisine bir örnek oluşturdu. Greenspan açıklamasında eko- nominin geçmişe oranla psiko- lojik değişikliklere daha açık ol- duğunu vurguladı. Tüketicirûn psikolojik durumunun eskiye göre ekonomiyi daha fazla etki- Jediğine dikkat çekti. Greenspan tarihsel olarak tüketici psikolo- jisinin ekonomideki değişikiik- İer açısından bir sonuç değil bir neden olduğunu vurguladı. Gre- enspan'a karşı çıkan "iyimser" ekonomistler ekonominin savaş- tan fazla etkilenmeyeceği görü- şünü savunuyor. İyimser bakış açısma göre petrol rezervleri pet- nn Avrupa'daki depolardan ve stoklardan geldığine dikkat çe- kiliyor. Bu nedenle savaşa "Es- kiden ödenmiş hesabı kapanmış bir savas" gözüyle bakılıyor. Kuilanılan silah stoklannın bü- yük bir bölümünün savaş son- rasında yenilenmeyeceği belir- tiliyor. Öte yandan Pentagon'un "ölii torbasından kuma dayanıklı as- ker botlanna" dek geniş bir lis- te ile yoğun bir alış faaliyeti için- de olduğu biliniyor. lyimser ekonomistlere göre bu durum Savaş başladığında pek çok ABD yurttaşı alışveriş etmek, yolculuğa çıkmak gibi planlannı iptal ederek CNN seyretmeyi yeğledi. Amerikan ekonomisinin içinde bulunduğu durgunluğu daha da arttırıcı bir unsur olan ve etkisini özellikle turizmde hissettiren bu eğilime "CNN faktörü" deniliyor. Ancak "iyimserler", ekonominin bu faktörü kolaylıkla atlatacağım Ûeri sürüyor. rol fıyatlarında aşın bir yüksel- me olmasını engelleyecek nite- likte. Bu iktisatçılar, ayrıca tü- keticilerin psikolojik nedenler- den ötürü başlangıçta harcama- larını kıstıklannı, bunun fazla uzun sürmeyeceğini öne sürü- yorlar. Ekonomistler arasında ço- ğunluk Körfez savaşı için "bun- dan daha uygun bir zaman" ol- mayacağı görüşünde. Günlük maliyeti ABD'ye yaklaşık 600 milyon dolara mal olduğu belir- tilen "Çöl Fırtınası" operasyo- nunda kuilanılan bütün silahla- durgun ekonomi açısından olumJu bir gelişme. Böylece so- ğuk savaşın sona ermesi ile teh- likeye giren silah endüstrisinin yeniden "meşgul" hale gelmesi, pek çok sektörü canlandırıyor. Körfez savaşı, Kore ya da Vi- etnam savaşmdan farkh olarak durgun bir ekonomide, yani "anl kapaate^nin ağırlıkta oldu- ğu bir ortamda gerçekleşiyor. Bu durumda savaş için yapılacak uretimin normal tüketimi etki- lememesi, endüstrideki bu atıl kapasitenin kullanılacağı vurgu- ianıyor. ne toplam 12-13 bin yeni turizm elemanının katılması anlamına gelen bu toplanun, mevcut şart- larda yılda ancak 3 bin 3 bin 500'ü karşılanabiliyor. "Fğitira de^işmez bir hadisedir. Kısa sü- reli olumsuzluklan yavgınlaştır- mamak gerekir" diyen Turizm Geüştirme ve Eğitim Vakfı (TU- GEV) Başkanı Özen Dallı şun- lan söylüyor: "Aslında günlük olajlar için- de bu durumu değerlendirınek fevkalade yanlış sonuçlar veır- bilir. Ama şu anda gerçekten çok sıkıntılı bir dunım var. lş- letmeler eleman çıkanyorlar. Çünkü son derece agır sabil masrafları var. Bir otel yüzde 20-50 arasındaki doluluk oran- lannda başabaş gelebiliyor. Bu- nun altındaki doluluklarda sa- bit masrafları diışurmek zorun- da kalı>or. Bunu .mpmazsa stok parasından, elemanlanui tutroa- ya devam edecektir. Zaran gö- güsleyecektir. " Yüksek Planlama Kurulu'na sunulan önerilerin maddeleri arasında bulunan "SSK primkri ile muhlasarlann ertelenmesi" talebi ise bu kaygıdan kaynak- lanıyor. Ibristik Otel ve lşletme- ciler Birliği (TUROB) Başkan Yardımcısı Savaş Gürsel şunlan söylüyor: "Biz bu ertetemeyi 1991 ydı için istedik. Bize biraz zaman tanınsın, faizsiz olarak 6 yd ertdensiıı" dedi. Doların sürekli değer kaybet- mesinden de şikâyet etmeyen ekonomistler, düşük dolaria Amerikan mallarının dış ülke- lerde daha iyi satılacağını, böy- lece ihracatm artmasıyla hem ekonominin canlanacağını, hem de ticari açıkla mücadele edile- büeceğini belirtiyorlar. Ekonomistler savaşlann ge- nellikle imalat ve hizmet sektö- rüne talebi arttırdığını, hükü- metleri, satın alma gücunii bel- li bir düzeyde tutabilmek için ça- ba harcamaya yönelttiğini belir- tiyorlar. Örneğin II. Dünya Sa- vaşı'nda VVashington "öncelikli üretim" yapılması için şirketle- re emir vermiş diğer mallann sa- tışını karneye bağlamıştı. Bu kı- sıtlamalar savaş tahvilleri alın- ması için teşviklerle de destek- lenmişti. Vietnam savaşı sırasında ise Başkan Lyndon Johnson harca- malann kısıtlanması ya da çalı- şan 1ann maaşianndan 'savaş vergisi' kesilmesi gibi kararlar alamamıştı. Aynca o sıralarda kimsenin tasarrufa aldınş etme- diği de gözlenmiş bu da enflas- yona yol acmıştı. Daha sonraki Başkan Nixon, seçimlerde bu nedenle enflasyonu en "acıma- sız vergi" olarak niteiendirmişti. Geçmiş savaşlann ülke içinde hemen etkisini gösterdiğini be- ürten ekonomistler Körfez sava- şında böyie "güçlü etkilerin" he- nüz hissedilmediğine dikkat çe- kiyoriar. Bu görüşte olanlar "şimdilik ekonominin savaştan fazla etkilenmedigini" one suru- yorlar. ikramîyelerî 11 nisanda ANKARA (Cumhuriyet Bti- rosn) — Bakanlar Kurulu, Gü- neydoğu Anadolu Bölgesi'nde geçici süreyle görevlendirilen sağlık personeline tazminat ödenmesini, işçi ikramiyelerinin ilk taksidinin 11 nisanda verii- Tiesini kararlaştırdı. Bakanlar Kurulu'nun önceki gun Başbakan Yıldınm Akbulut başkanhğında yaptığı toplantı sırasında Körfez savaşı nedeniy- le Güneydofu'da geçici süreyle görevlendirilen sağlık personeli- ne görev yapüklan sürece tazmi- nat ödenmesi yönündeki Sağlık Bakanlığı önerisi benimsendi. Edinilen bilgiye göre tazminat miktarı OlağanUstü Hal Bölge- si'nde çalışan devlet memurlan- run tazminat tutarlanna eşit olacak. Bakanlar Kurulu'na girişte karşılaşan Devlet Bakanı Işın Çelebi ile Turizm Bakanı Ilhan Aküzüm, kredilerin Körfez kri- zi nedeniyle kesilmesi sonucu ortaya çıkan sorunJar yüzünden tartıştılar. Toplantı sırasında da süren tartışma, toplantmın so- nuna doğru Devlet Bakam Çe- lebi'nin bakanlara hitaben, "Biz Saym Aküzumie bu konuda an- laştık. Konuyu YPK gündemi- ne getirecefiz" demesiyle sona erdi. EKONOM NOTLARI OSMAN ULAGAY Ekonominin Şubat Başı Görünümü veSonrası 1991 Türktye ekonomisi için nasıl bir yıl olacak? Dünyada ve Türkiye'de egemen olan belirsizlik ortamında bu soruya cevap vermek hâlâ çok güç. Ancak yılın ilk ayını geride bıraktığımız şu günlerde, son beş hafta içinde yaşa- nan gelişmelere bakarak bazı gozlemler yapmak rnumkün. • 1991 yılının ilk aymda Türkiye'de Körfez krizinin etkisiy- le ciddi bir ekonomik durgunjuk havası esmeye başladı, ta- lepte büyük düşüşler oldu. Üretırnde yavaşlama gündeme geldi. • Gene Körfez krizinin etkisiyle tasarruf sahipleri TL. ve döviz mevduatfarını çekmeye yöneldi. 8u durumda bir pani- ği ve banka krizinı önlemek amacıyla emisyonda büyük bir artışa gidildi, bir haftada meydana gelen 6 trilyon liralık artı- şın yarısı daha sonraki haftalarda geri çekilebildi, ama bir tortusu kaldı. • Emisyondaki artışa karşın bankalar mevduat faizlerini art- tırmaya devam ettiler ve ediyorlar. Para çekme olayının yo- ğunlaştığı günlerde bazı bankalar kredi kullanımını tamamen durdururken, birçokları da kredi faizlerini önemli ölçüde art- tırdı. • Döviz piyasasında şimdilik kimsenin fazla uzerinde dur- madığı ilginç gelişmsler oldu. Dolar ve markın yılbaşı fiyat- larıyla 7 şubat fiyatiannı karşılaştırdığımızda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor 7Hka1 Fark Dolar/M.Bankası döviz alış Oolar/Serbest piyasa satış Mark/M.Bankasi dövtz ahş Mark/Serbest piyasa satış 2927.13 TL 2930.00 TL. 194753 TL 1950.00 TL. 303252 TL 3155.00 TL. 2078.76 71. 2165D0TL. % 3.6 % 7.6 % 6 7 % 11.1 Bu tablo, Merkez Bankası kurtanyla serbest piyasa fiyat- ları arasındaki farkın hızla açıldığını ve dünyada hızla gerile- yen doların dıştndaki mark gibi, İsviçre Frangı gibi paralar- da, resmi kur ayarlamalarının bile geçen yılki oranların çok üzerine çıktığını göstertyor. örneğin marktaki beş haftalık ar- tışı yıllık orana dönüştürdüğümizde yüzde 80'e yakın bir ra- kam buluyoruz Merkez Bankası kuru için. Serbest piyasa- daki aruşları yıllık orana ddnüştürdüğümüzde rakamlar tabii çok daha büyüyor. • Ocak ayında gerek toptan eşya fiyatlarında gerekse tü- ketici fiyatlannda aylık artışlar yüzde 5'e çok yakın gerçek- leşti. Bu oranlar da yıllık olarak yuzde 80'e yakın bir fiyat ar- tışı temposuna işaret ediyor. • KİT zamları birbirini izlemeye başladı ve yapılan zamlar öngörülen aylık yüzde 3 artış oranının kat kat uzerinde (bazı örneklerde yüzde 40'a varan oranlar var) gercekleşti. Bu zam- larınjjek çoğuocak ayının fiyat endekslerine yansımadı. • Üretimi sınırlayıcı bir etki yapan grevlerin çözümlenme- ye başiadığı ve yüksek sayriabilecek ücret artışJarı sağlandı- ğı görüldü. • Ücretlerdekt gelişmelerin ve piyasadaki durgunluğun da etkisiyle, firmafarda işçi çıkartma eğilimi arttı ve istert çrkan- lanlann sayısı artmaya başladı. • Petrol fiyatlanndaki artış durdu ve muhtemelen rthalatta artış eğilimi de yavaşladı. • istanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda ise hızlı bir tır- manış başladı. Şimdi yılın ilk ayı sonunda ortaya çıkan bu tabloya baka- rak yılın bütünü İÇM fikir yürütmek, ocak ayındaki gelişme- lerin ytlın bütününde tekrarlanacağını varsaymak tabii ki ola- naksız. Körfez krizinin sıcak savaşa dönüştüğü bir ayı örnek alarak yılın bütünü için sonuçlara varmak kuşkusuz doğru olmaz. Ne var ki ocak ayında ortaya çıkan eğilimler ve yaşanan gelişmeler de 1991 yılının 1990 yılından farklı bir yıl olabile- ceğini düşündürüyor. Anımsanacağı gibi 1990 yılında Türki- ye'de GSMH büyüme hızı yüzde 9un uzerinde yüksek bir rakama erişirken, enflasyon oranında sınırlı da olsa bir geri- leme sağlanabilmişti. Ancak bu performans yüksek miktar- da dış kaynak kullanımı ve dış borçlanma, düşük oranlı kur artışlan, ucuz ve bol ıthalat, göreceli olarak düşük kredi fa- izleri, ucuzlayan girdiler sayesinde sınırlı kalan sanayi fiyat- ları artışı, sınırlı tutulan KİT zamları ve pompalanan iç tale- be cevap veren bol üretimle sağlanabilmişti. 1939 yılı GSMH büyüme hızının, Türkiye'nin uzun dönemli ortalamasının çok altında kalmış olması, örneğin 1989'da tarım kesiminde yûzde 10'luk bir gerilemenin yaşanmış olması da 1990 yılı GSMH büyüme hızının yüksek olmasına olanak hazıriamıştı. Bu yılın ocak ayında yaşanan gelişmeler ve beliren eği- limter birçok bakımdan 1990 performansını tekrarlamanm hiç de kolay olmadığı izfenimini veriyor Özellikle enflasyon açı- sından 1991 yılının hiç de iç açıcı görünmediğini belirtmek gerekiyor. KlSA KISA • EMLAK BANKASI, Kirchman Corporation ile ortaklaşa Türkiye'de ilk kez bankacılık otomasyon şirketi kuruyor. • ŞİŞECAM'ın II. Grup Koordinatörlüğü'ne AJev Yaraman, Teknik Genel Müdür Yardımcılığı'na Dr. Tevfik Ateş Kurt, Proje ve Teknik Hizmetler Müdürlüğü'ne ise Yıldınm Teoman atandı. • BAGFAŞ, Almanya ve Ispanya'ya 24 milyar 677 milyon liralık gübre ihraç etti. • YAPI KREDI, Businnes Card kullanan şirketlere ücretsiz yenileme olanağı sunuyor. Banka, 1991 yılı içinde en az 30 kez harcama yapan şirketlerden yılhk kart yenileme ücreti almıyor. • ANADOLÜ StGORTA, bilgisayar ağını genişletiyor. Şirket, acenteleri de bilgisayar ağına dahil etmeyi hedefliyor. • KANADA HAVA YOLLARI, eğitim programları için HP Vectra PC'Ieri satın aldı. • APPLE'm net satış geliri, geçen yılın ilk çeyreğine oranla yüzde 12 artarak 1.676 milyar lira olarak gercekleşti. • TEB'in (Türkiye Ekonomi Bankası) hazırladığı Iznik Çinileri adlı belgesel cumartesi günü TV 1 'de yayunlandı. İŞTE; USTA SİGORTACILIK Biz imfaf Sİ9«rfa acentesiyiz. Uluslararası Imfaş Sigortacılık geleneğinin temsilcisiyiz. Mûşterilerimize kişisel sigortocılık hizmeti veririz. Onlar için gerekli teminat mikfarını tttizlikle hesaplar, gereksiz prim ödemelerini önleriz. Bu yüzden İmfaf Sigorta müşterisine en ekonomik ve en sağlıklı poliçeyi sunabilen sigorta şirketidir. işte Imtaş'ın 72 yıllık fecrübesiyle yarattığı usta sigortacılık... Cahıt ÇIRPAR - Hikmet AYKAÇ ÖNCÜ SİGORTACIÜK KOLL ŞTİ. Imtaş Sıgorta Acentesı IZMİR Imtaş SigortaİTIIHHDI MlUl TÛIK »NONİM ŞllJfTI "Bw Gucii Kvflonın"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle