13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Fonlar verikin • ANKARA (UBA)— SHP Genel Sekreter ftrdımcısı Cevdet Selvi, işçi ûcretlerinden kesilen fonlann işçilere verilmesini istedi. SHP'nin sendikalardan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Cevdet Selvi, hükümetin uyguladığı yanlış ekonomik politikalann işçüeri perişan cttigıni öne sürdü. Selvi, "Yüksek enflasyon, işçilerin toplusözleşmelerle aldığı zamları çok kısa bir sürede eritmektedir. Işçiler ber geçen gün daha da yoksullaşmaktadır. Hükümet işçilerin yanında değil işverenin yanında yer almakta ve âdeta işçilerden intikam alma duygusuyla hareket etmektedir" dedi. SHP olarak TBMM'ye çalışma hayatıyla ilgili yasa teklifleri verdiklerini, tekliflerinin yasallaşması halinde çalışma hayatında yaşanan sorunlann önemli bir bölümünün çözümlenebileceğini kaydeden Cevdet Selvi, SHP olarak işçi haklannın takipçisi olacaklannı söyledi. Düşünce özgürlügü • KONYA (AA) — Konya Barosu Başkanı Şaban Üçlüsoy, 141, 142 ve 163'üncü maddelerin demokratikleşmeyi, düşünce özgürlüğünü ve düşünce etrafında örgütlenmeyi engellediğini öne sürdü. Uçlüsoy düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de uzun yıllardan beri Türk Ceza Kanunu'ndaki bu maddeler açısından mücadele verildiğini hatırlatarak "Baro olarak düşünce özgürlüğünün yanındayız ve bu maddelerin hemen kaldırılmasını istiyoruz" dedi. 141, 142 ve 163'üncü maddeleri demokratik • hukuk devletinin gelişmesi önünde bir engel olarak -gOtdfikkrini öne süren Uçlüsoy, şöyle devam etti: "Adalet Bakanı'nın bu maddelerin değiştirilmesi için bir yıl öncesinden başlattığı çalışmalan var. Ama nedense iyUeştinne ve özgürleştirme açısından yapılan bu çalışmaiar somut biçimde görülemiyor!' Görevden alma • tZMİR (ANKA) — SHP yapılan en küçük bir şikâyet üzerine belediye başkanlanmn görevlerinden alınmasını genellemek için 1580 sayılı belediyeler yasasında iki değişiklik önergesi verecek. 1580 sayılı yasada değişiklik önerisini hazırlayan SHP Izmir Milletvekili Ahmet Ersin, yaptığı açıklamada, ANAP iktidan döneminde bugüne kadar 40'ın üzerinde belediye başkanından büyük çofunluğunun "asılsız ve hayali" suçlamalarla Içişleri Bakanlıjb. tarafından görevlerinden alındığını bildirdi. Ersin bu yetkinin Içişleri Bakanlığı'ndan alınıp seçimle gelen belediye meclislerine bırakılması yönünde hazırladığı yasa değişikliği önerisinin önümüzdeki günlerde SHP Meclis grubunda görüşüldükten sonra TBMM BaşkanlığYna sunulacağını bildirdi. Urdüıı heyeti • ANKARA (AA) — TBMM Başkanvekili Halim Aras, Ishak Farhan, başkanlığındaki Ürdün parlamento heyetini kabul ederek bir süre görüştü. TBMM Başkanvekili Aras, kabul sırasmda zıyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Türkiye ve Urdün'ün iki dost üike olduklarını belirtti. Ürdün parlamento heyetinin başkanı Ishak Farhan ise Türkiye'yi Islam âleminin lideri olarak gördüklerini bildirdi. Özbolat soruşturması • ANKARA (AA) — DGM Başsavcısı Nusret Demiral, emekü General Hulusi Sayın'ın öldürülmesi olayına kanştığı iddia edilen Erol Özbolat ile ilgili soruşturmanın sûrdürüldüğünü, polis isterse gözaltı süresini uzatabileceklerini söyledi. Inönü; Ttevletdüzminde trujikomikolaylar yaşandığınfsöyledi 'Iktidann son günleri'SHP Parti Meclisi'nde yaptığı konuşmada iç politikada yaşanan olayların "saçma" olduğunu ve ancak iktidarların son günlerinde yaşanabileceğini belirten Erdal İnönü, vatandaştan gördükleri ilginin seçimlerde toparlanması için örgütlerin yeni çalışmalarına ihtiyaç duyduklannı söyledi. son toplantısında partinin Kör- fez krizi ile ilgili politikasını be- nimsediğini, halkın da bu poli- tikayı desteklediğini vurguladı. Kara savaşının başlamasından ve can kaybından büyük üzün- tü duyduklannı kaydeden tnö- nü, "savaşın amacının unutul- maması gerektigini" işaret ede- rek şöyle konuştu: "Aslında savaş demek bite is- temedigim bir konuşma şekli. Çünkii geleneksel anlamda sa- vaş olmuyor. Yapılan şey, Irak'ın yaptıgı uluslararası hukuka ay- kın eylemi BM'nin düzeltme ha- rekâtı, amacın ne olduğunu bep hatıriatmak gerekir. Savaştn ge- tirdigi düşmanhklar ve heyecan içinde başka amaçlar peşinde koşuluyormuş imajını vermek yankştır." BM'nin ilk kez bir istila ola- yına karşı güce başvurduğunu anımsatan Inönü, savaş sonra- suıda bölge ülkelerinin kendi iç- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Genel Başkanı Erdal tnönö, Cum- hurbaşkanı Ttargnt ÖzâTîfî Kör- fez savaşı ile ilgili demeçlerinin "gekcek hakkında müpbem, ye- ni maceratara açık imajlar verdigini' söyledi. Devlet düze- ninde "trajedi ile komedi arasın- da olaylar yaşandıgını" kayde- den Inönü, "Bunlar iktidann son günlerini yaşadıgını gösteri- yor" diye konuştu. SHP lideri, Türkiye'nin savaş sonrasında Ortadoğu'da oluşturulacak "kısmi güvenlik sistemfcri ve as- keri güce dayalı geçici düzenle- melerde yer almaması gerektigini" bildirdi. SHP Parti Meclisi dün Genel Başkan Erdal tnönü başkanlı- ğında toplandı. Inönü, açış ko- nuşmasında, parti meclisinin lerinde demokrasiye dayanan bir diizen kurmalarının ve kalıcı bir barışı gerçekleştirmelerinin amaçlanması gerektiğini kaydet- ti. SHP lideri sözlerine şöyle de- vam etti. "Bunu bir tarafa bırakıp, es- kiden oldugu gibi kısmi güven- lik sistemlerine gjtmek, askeri güce dayanan birtakım geçici diizenkmeler sağlamaya çalış- mak kalıcı olamaz. Bunlar as- unda BM'nin giriştiği faarekâtın amacına da ters düşer. Çiınkii amaç; bir kısım devletin diğer devletler üzerinde hâkimiyetini sagtamak degBdir. Türkiye, böy- le iosDii güvenlik sistemleri icin- de yer almaya çalışmamalıdır. NATO içinde olmamu bizim başka ülkeler üzerinde askeri egemenliği saglamak veya aske- ri güçle başka ülkeleri kontrol etmek dogriütusunda hareketle- re katılmamızın sonucunu ver- memelidir." tktidann bu konularda ne ya- pacağının belli olmadığını, bu- günkü devlet düzeninin açıkhğa engel oluşturduğunu anlatan Inönü, ANAP çoğunluğunun, halk desteği kalmadığmı görerek sadece Cumhurbaşkanı özal'a sığındığını söyledi. Inönü, "Bir kisi kendi tahminlerine göre dostluklanna göre demecter ve- riyor ve bu şekilde Türkiye'nin bngünkü ve gelecekteki politika- sı algılanmış oluyor. Onun için Türkiye'nin son dakikada sava- şa sokulmaması için dikkatimi- zi sürdürüyoruz" diye konuştu. Savaş sonrası Türkiye'nin rolü konusunda parti meclisinin dü- şünce üretmesini isteyen Inönü şöyle dedi: "Cumhurbaşkanı olarak Sa- yın Özal'ın demeçleri, gelecek hakkına çok müphem, yeni ma- ceralara açık imajlar veriyor, yollar açıyor. Savaş sonrası Türkiye başka bir gücün aracı olmamaiıdır. Geleneksel barış- çı ve işbiriigine davalı politika- mız dışındaki tuturalar, ne AT- ye girmemizi saglar ne de dün- ya ile ilişkilerimizi olumln etki- ler." Baykal'a tavır Parti Meclisi'nin basına ka- palı olarak süren bölümünde es- ki Genel Sekreter Deniz Baykal isim verilmeksizin eleştirildi. Baykal'a yönelik eleştirileri, kendisine yakın PM üyelerinden Enis Tütüncü ve Cumhnr Kes- kin yanıtlarken, tsmail Cem ra- hatsızlığı nedeniyle toplantıdan erken aynldı. Baykal'a yakın SHP lideri dün PM toplantısından sonra basın toplantısı yaptı. tnönü, "Türkiye başka bir gücün aracı olmamaiıdır" dedi. DEMÎREL, ÖZAL'INDIŞPOLİTİKASINI ELEŞTÎRDİ 'Savaşın bitmesini istemiyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — DYP Genel Baş- kanı Snleyman Demirel, ABD'nin "Birlesmiş MiHet- ler şemsiyesini" kullanarak Güvenlik Konseyi kararlan- nın ötesine gitmesini "yan- bş butduğunu" ifade ederken Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ı da eleştirerek "Potan- siyel tehlike uzerinden savaş olmaz. Savaş- tan sonra büyük devletler, küçük devletle- re siyaset dikte ettireceklerse, böyle yeni dünya nizamı da olmaz" dedi. Demirel, özal'ın Körfez savaşında "taraf oidufunu" da ifade ederken Cumhurbaşkanı 'nın savaş istediğini sözlerine ekledi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Körfez'de kara savaşının ikinci gününde bulunulduğunu belirttikten sonra ABD'de yapılan bir kamuöyu araştınnasına göre halkın yüzde 72'sinin Saddam ortadan kal- kıncaya kadar savaşm sürmesini, yüzde 24'ünün ise Irak'ın Kuveyt'i boşahması ha- linde savaşın sona ermesini istediğini belir- terek savaşın istikamet değiştirdiğini söy- ledi. BM'nin 660 sayılı karan ve 678'e ka- dar varan tüm kararlarında Irak'ın iç yö- netiminin nasıl yapılacağı konusunun bu- lunmadığını belirten Demirel şöyle dedi: "Yahut da Irak'ı kimin yönetecegi yok, beyaniar vardır. Beyanlar şn şekfldedir: Her mfllet kendisi nasıl yönetilecekse kendisi bi- lir. Savaşın ne kadar uzayacağına gelince, Özal'ı "savaş bitmesin diye uğraşmakla" suçlayan Demirel, "Özal'ın kendi kehanetlerinin yanhş çıkması halinde sıkıntıya düşeceğinden rahatsız olduğunu" öne sürdü. Amerikan halkının yüzde 45'i bn savaşm haftalar sürecegini, yüzde 24'i de aylar sü- recegini söylıiyor. ama umarım ki ne haf- talar sürsün ne aylar sürsün, daha kısa sü- re icinde bu savaş bitsin. Bu savaş sivil hal- kın kanının dökülmesine, mukaddes yerie- rin tahribatına neden olmasın". Körfez'de silahlann, savaş stratejilerinin, savaş taktiklerinin denendiğini öne süren Demirel, "Tam bir laboratuvardır. Bir can- lı harp oyunudur" dedi. Süleyman Demirel, eğer amaç Kuveyt'- in boşaltılması ise bunun savaş olmadan ya- pılabileceğini ifade ederek savaş olmadan, kan dökülmeden bunun yapılrnamasının düşündürücü olduğunu söyledi. Demirel şöyle dedi. "Nihayet Irak Kuveyt'ten çekilmeyi ka- bul etmiştir. BM'nin de istedigi oydu. Efen- dim 2 hafta yerine 3 haftada çekileceksin veya 3 hafta yerine bir haftada çekilecek- sin diye tartışması yapüır. Bir şeye bağla- nırdı. BM bunn yapabilirdi. BM'ye vakit bırakılmamıştır. Savaş sonrasında itilmiş bir Sovyetler Birliği ve incinmiş bir BM. O zaman ne oluyor? ABD tek süper güç ka- lınca gücünü şemsiye olarak elinde tuttu- ğu B.M'yi bir kenara iterek kullandı. Savaş kimsenin yaranna degildir, ama Amerika bu kadar güç ve kuvvetle gehnişken, arka- sında Vietnam yarası varken bn gücü ve bu kuvveti kullanmadan, Irak'ı tahrip etme- den, çekip gitmek istemedi." DYP lideri Süleyman Demirel, gazeteci- lerin sorulannı da şöyle cevaplandırdı: — Cumhurbaşkanı Özal, kara savaşının çıkması konnsunda Irak'ı suçladı. DEMİREL — Ben olayda taraf değilim. Ben ülkemin menfaatlerinin tarafıyım. Bir de beynelmilel devletler hukukunun tara- fıyun. Kendisi taraftır. Bana göre Türkiye'- nin de taraf olmaması gerekir. Ama Sayın özal'la Türkiye aynı şey değildir. Kendisi taraf olabilir, ama Türkiye taraf değildir. Ama Türkiye taraf yapılmıştır. Biz bu olay- da taraf değiliz. — Irak'ın Kuveyt'i terk etmesi ile savaş biterse Türkiye, Irak yönetimi ile Saddam ile yaşayabilecek mi? DEMİREL — Türkiye de bitmesin diye uğraşıyor. Kuveyt'ten Irak'ın çıkarüması ile savaş biterse bu kadar laf nereye gidecek. Sayın Özal onun için savaş taraftarlığı ya- pıyor. Savaşa taraf olduğundan ziyade ken- di kehanetlerinin, kendi söylediklerinin yanhş çıkması halinde sıkıntıya düşeceğin- den dolayı rahatsızlığa düşmüştür. olarak bilinen tstemihan Tafaıy'- ın ise eleştiriltre yanıt vermedi- ği öğrenildi. Tunceli Milletvekili Kamer Geaç, "Türkiye de baskı ve is- kenceler yaşanırken berkesin bu konuyn anuttugunu" belirte- rek, "Mesela tsmail Cem yeni politfludarla flgüi bir konnsnu- suun fotokopisini milletvekiUe- rine göndermiş. Bunlaria nu ugraşacagız" diye konuştu. Bu sözleri üzerine, Cnmhur Kes- kin'in "burada oimayanlar hak- kında konuşmaym" diye Genç'i uyardığı öğrenildi. Genç sözle- rine şöyle devam etti: "Ben yanhş bir şey yapmıyo- nun. Aynca bu etestirimi yann- ki grnp toplantısında da söyle- yecefim. Bunlar kafa kanştın- yor. Kendisi PM üyesi degil mi? Niye çekip gitti?" İsim vermeden Baykal'ı eleş- tiren PM üyesi Jak Candan'ın ise "Parti yönetiminin uygula- dıgı politikalan " 'eski, kttlis- tür' olarak nitelendirenler var. Eski denilen poUtikalar Ata- türkçü poHtikalanhr. Bizim po- litikamız savaşa karşıdır ve in- sana dayanmaktadır. Bo poüti- kaya eski, kilüstür demek ç a | dışıdır" diye konuştuğu kayde- dildi. Ecevît: Bîrleşme sonıımuz olıır DSP üderi Ecevit, İnönü'nün çağrısını değerlendirirken "Boğulmak üzere olanların çırpınışı, batmakta olan bir geminin imdat işareti" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — DSP Genel Başkanı Biilent Ecevit, SHP Lideri Er- dal Inöna'nün birlik çağrısını sert biçimde yanıtlayarak "ANAP ve Özal'dan kurtoia- bilmek için önce SHP'den k«r- tahnak gerekir" dedi. İlk genel seçimlerde DSP'nin birind parti olacağını, büyük bir olasılıkla iktidan belirleyeceğini kaydeden Ecevit, inönü'nün kendilerini hedef alan sözleri karşısında TRT'den söz hakkı istedi. Ecevit, dün verdiği yazılı de- meçte, İnönü'nün DSP'ye yö- nelik son çağnsını, "boğulmak üzere olanların çırpınışı. bat- makta olan bir geminin imdat işareti" olarak niteledi. SHP'nin adaletsiz seçim siste- miyle ANAP'la işbirliği yapa- rak demokrasiyi rayından çıkar- dığını, iktidarı ikinci kez ANAP'a kaptırdığını ve özal'a göz göre göre cumhurbaşkan- lığı yolunu açtığmı savunan Ecevit, SHP'yi "ANAP'ın suç ortafı" olmakla suçladı. DSP lideri demecinde, şu görüşlere yer verdi: "Çok çetin engellere karşın, o arada TRT'den sesini duyura- mamasına karşın bu duruma erişebUmiş olan DSP'den ken- dini SHP'nin gayya kuyusuna atarak intihar etmesini kimse bekkyemez. Böyle bir davranış, SHP ile birtikte DSP'nin de so- na olur ve sosyal demokrasinin yolunu yıllarcıı Ukar. Zaten Sa- yın tnönü son çagnsuu, parti içi besapbuia ve laf olsun diye yap- nuşür. Bu çagn İnönü'nün kul- landığı deyişle, bir 'numara'dan ibarettir. Sosyal demokrat seçmenler, SHP'nin sallanan çürük yapı- sında degü, DSP'nin sağiam ve güven verici yapısmda birieşmek gereginia bilincindedirier." tLAN T.C. BAŞBAKANLIK GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI'NDAN Şanhurfa Boige Müdurluğu'nde istihdam edilmek üzere mülakatla aşağıda belirtilen unvan-nitelik ve şartlara haiz sozleşmeli eleman ahnacaktır. UNVAN ADETNİTELIKLER l.tnşaat Muhendisi 1 Sulama-drenaj konularında tecrübeh 2.Endustri Muhendisi 1 Prodüktivite, fizibilite, yer seçimi, üretim konularında tecrübeli 3.Çevre Muhendisi 1 Katı atık, su antroa ve çevre etki deterlendirilmesi konularında tecrübeli. 4.Ekonomi/İşletme elemanı 1 Genel ekonomi, turizm ekonomisi, planlama, işletme konularında tecrübeli. 5.Şehir Plancısı 1 6.Muhasebe elemanı 1 Ekonomi bolümu mezunu, satınalma, ambar, ayniyat konularında tecrübeli ADAYLARDA ARANILACAK ŞARTLAR 1. Adaylann 4 yıllılc fakülte veya yuksek okul mezunu veya denkliğı YÖK tarafından onaylanmış yabancı yüksek öğretım kurumlarından mezun olmaları. 2. Ingilizce bilir. 3 yıl deneyimli. 3. Erkek adaylann askerlik hizmetmi yapmış olmaları. 4. Bölge içinde seyahat edebilecek nitelikte olmaları. DİĞER HUSUSLAR 1. Adaylar fotoğraflı özgeçmişlerini dilekçelerine ekleyecektir. 2. Muracaat 14 Man 1991 tarihi, saat 17.00'ye kadar Köroglu Caddesi Karlı Sokak No: 59 Gaziosmanpaşa-Ankara adresine doğrudan yapılacaktır. 3. Mulakat aynı adreste 15 Man 1991 tarihınde saat 10.00'da yapılacaktır. 4. Adaylar varsa; mteliklerını belirten belgeleri mulakat anında yanlarında bulunduracaktır. Basm: 20313 TC IGDIR 1. KADASTRO MAHKEMESİ İLAN TUTANAĞI Esas No: 1973/59 Karar No: 1991/1 Davacılar Iğdır ilçesi Hekmehmet Köyü'nden Fatma Ada ve Ali Ada tarafından davalılar Ziver Ertekin, Nejmettin Gulbahar, Şadiye Er- tekin ve Esat Ertek aleyhine mahkememizde açılan iş bu davanın ya- pılan açık yargılamalan sonunda verilen ara karan gereğince: Davacılardan Fatma Ada yargılama devam ederken ölmüş olduğun- dan miraşçılanrun davasının 3402 sayılı Kadastro Yasasrnın 28. mad- desi uyannca açılmamış sayılmasına ve dava konusu taşınmazın da- valılar adına hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmiş olup, ölü davacı mirasçılannın adresi tespit edilemediğinden mahkememi- zin iş bu karan kendilerine ilanen tebliğ olunur. Tebliğ ilan tarihin- den 7 gün sonra yapılmış sayılır. 31.1.1991 Basın: 19961 T.C. ESKİŞEHtR 1. SULH HUKUK MAHKEMESÎ Esas No: 1990/176 Davacı Necmettin Akalın vekili Av. Atilla Tarcan tarafından da- valı Mehmet Sot aleyhine açdan mülkiyetin tespiti davasmda davalı Mehmet Sot'un adresi tüm aramalara rağmen bulunamamış olup teb- ligatm ilanen yapılmasına karar verilerek duruşma 26.2.1991 günü saat 9.00'a bırakılmıştır. Mezkûr günde ibraz etmek istediğiniz vesikaların getırilmesi veya gonderilmesi, duruşrnaya gelmediğiniz yahut kendinizi bir vekille tem- sil ettirmediğiniz takdirde davanın gıyabınızda görüleceği HUMK'- nın 509 ve 510. maddeleri gereğince dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 20.9.1990 Basın: 45748 CÜNEYTARCAYÜREK YAZIYOR Kara Savaşıyla Beraber Yağdanlıklar Görev Başında... ANKARA — iş çevrelerinde, basında, bürokrasideki fır- satçı yağdanlıklar kara savaşı başlar başlamaz önce sözle- rini dinleyen çevrelerde söylenmeye ve sonra dillerini uzatabilecekleri her yere söylemeye başladılar Dediklerine göre yeğeni yetimi bakanlıktan azlettirmeye varan olaylar, -ne yazık ki- Körfez politikasındaki başarıları örtmüş. Böylesi talihsiz olaylar yaratmasaymış, halk indin- de başarıdan başarıya koşan devlet adamı olarak yükselen grafiği daha da yükselecekmiş! Bir iki gündür yağdanlıklar böyle davranıyor, böyle konu- şuyortar. Çankaya'ya yakınlıklarına karşın, kuşkusuz yağdan- lıklar da yanılıyor. Günlüğü bir milyon 467 bin liraya gelen görkemli otel da- irelerinden yansıyanlara bakılırsa; TO, Körfez başarısını ör- ten olayların içinde değil. SÖ diyor ki "Şayet işin içinde olsaydı, yorulmazdım. Bir emirle beni il başkanlığına seçti- rirdi!" Demek ki TÖ'nün başarı grafiğini alaşağı eden değişik et- kenler söz konusu. Örneğin başkalarının yanı sıra politika olanaklarının aile içinde pazaıianması. SÖ'yü il başkanlığın- da bırakmayacak, çok daha görkemli koltuklara oturtacak yeni yeni planlar. Çevredeki üç beş ille TÖ'nün eyalete do- nüştürmeyi tasarladığı istanbul'a sandık yoluyla SÖ'nün vali seçilmesi gibi... Geçmişteki pek çok örnekten sonra halkımızın son gün- lerde ibretle izlediği siyasal numaraların ancak bir bölümü bunlar. Derya Sazak, kudret sahibinin eteklerine sarılanlan bir iki cümlede anlatıyor. SÖ'nün yanından çıkmış, "Koridorda gor- düğü manzara gerçekten şaşırtıcı. -Hanımefendilerinin kaldıklan- Topkapı dairesine açılan tüm odalardan birer ba- kan çıkıyor." Göbeklerine ve ka- lın enselerine yaraş- madığını bildikleri bu türden çirkin davra- nışların halka yans<- masından korktukla- rından, bakanlarm, acaba kaçı Sazak'ı Lale Devri'nden sonra bugünler tarihe yağdanlıklar dönemi diye geçecek. Yaöoanlık S £ edebiyatmda,ABD'nin Yazsa da öğ- başarısını TÖ'ye mal BcflnH« -rw e t m e sanatı, ^kfbu msanii^ sanatlann en verimlisi. ben de kurtuimak Yağını yak't paraysa eğen beğen, seç seC /'ı gelere, örgüt insanla- nna. Ama dalkavukluktan, etek öpenlerden bıkıp usa- nanlara ufacık bir koşulu vardı. Kendisini kongrede destekler, seçimi kazan- masını sağlartarsa "bu insanlan" partkJen dışarıya çıkara- cakiı. işit de inanmal Hele bir muradına ersin. Oy versinler, desteklesinler diye bugün yalvar yakar olduklarını koltuğa oturduğunun ertesi "dışarıya çıkarmak" için her çareye bas- vuracaktı. Bugün kimi sıfatlan istemediğini neredeyse ant içerek söy- leyecek. Şimdiden yazın bir kenara. TÖ ile birlikte uygun or- tam bulurlarsa genel başkanlığı da başbakanlığı da kendisineöyle yakıştırır ki... Yağdanlıklann çıkaracakları gü- rültüden bugün söylediklerini anımsayacak birkaç kişi dışın- da kimse bulamazsınız. Lale Devri'nden sonra bugünler tarihe yağdanlıklar döriâ- mi diye geçecek. Yağdanlık edebiyatmda ABD'nin başarı- sını TO'ye mal etme sanatı, sanatlann en verimlisi. Yağını yak; paraysa para, beleş geziyse gezi, haberse haber. Be- ğen beğen, seç seç al! Dışişleri Bakanı Alptemoçin, VVashington'da Baker'a sa- vaştan sonra "verilecek görevleri yapmaya hazır olduğumuzu" söyledikten sonra sürdürdûgümüz potitikaya "kişiliksiz bir politika" adı verirsek haksızlık mı yapmış otacağız? Daha açıkçası, ABD'nin vereceği görevleri kabule hazır- lanan politikâlarda "kişilik aranamayacağı" gibi o ülkenin bağımsız bir ülkeye yaraşır bağımsız politika izlediği söyle- nebilir mi? Dışarıda ABD'ye, içeride TÖ ile SÖ'nün geceyarıları ka- rarlarına bağlı bir siyasal dünya... İşte içinde bulunduğumuz evrenin özeti... TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVINA KATILMAK İSTEYENLERİN DtKKATİNE Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerine, üniversitelerin tıp fakülte- lerine ve Gülhane Askeri Tıp Fakültesi'ne Tababet Uzmanlık Tüzü- ğü, Yükseköğretim Kanunu, ilgili yönetmelik ve protokol hükümleri çerçevesınde tıpta uzmanlık eğitimi görmek üzere alınacak adayla- nn seçme sınavı, öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından 27-28 Nisan 1991 tarihJerinde Ankara'da yapılacaktır. 1- Sınavm adı 1991 Nisan Dönemi Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı'dır (TUS). Sınavın birinci basamağını teşkil eden Yabancı Dil Sınavı 27 Ni- san 1991 Cumartesi günü saat 09.30'da uygulanacaktır. Bu sınavda başanh olan adaylar Ue 8 Nisan 1989, 16 Eylül 1989, 7 Nisan 1990 veya 15 Eylül 1990 tarihlerinde yapılan yabancı dil sınavlarında ba- şanlı olup yalnız Sağlık Bakanlığı eğıtım hastanelerinde uzmanlık eği- timi görmek isteyen adaylar 28 Nisan 1991 Pazar günü saat 13.30'da yapılacak olan Bilim Sınavına alınacaklardır. 2-1991 TUS Nisan Dönemine basvuru süresi 25 Şubat-15 Mart 1991 tarihleri arasındadır. Sınava başvurmak ve katılmak için smav tarihine kadar ilgili fakülteden mezun olmak şarttır. 3- Bu sınava başvurma, sınavın uygulanması ve değerlendirilmesi Ue yerleştirme işlemlerine Uişkin bilgjler "1991 TUS Nisan Dönemi Kılavuzu"nda (TUS Kılavuzu) yer almıstır. Adaylar, Başvurma Forrn- lannı ve TUS Kılavuzunu Sağlık Bakanlığı İl Mudürlüklerinden 25 Şubat-12 Man 1991 tarihleri arasında 5.000 TL karşılığında temin ederek Başvurma Formlannı TUS Kılavuzundaki kurallara göre dol- duracak ve sınav ücreti olan 70.000 TL'yi bankaya yatırdıklannı gös- teren banka belgesi ile birlikte 15 Man 1991 tarihine kadar Merkezimizde olacak şekilde iadeli taahhütlü olarak postalayacak veya elden teslim edeceklerdir. 4- Tıp fakültesi mezunlan ve sınav tarihine kadar stajyerliğjni tamam- lamış teğmen, üsteğmen veya yüzbaşı rütbesindeki askeri sağlık per- sonelinin yanı sıra Sağlık Bakanlığı eğjtim hastanelerinde Tababet Uzmanlık Tüzüğünun 6. maddesinin B bendinde belirtilen dallarda uzmanlık eğitimi görmek isteyen veteriner ve eczacıük fakülteleri ile fen fakültesi ve dengi fakültelerin biyoloji ve kimya bölümü mezun- lan da 1991 TUS Nisan Dönemine başvurabilirler. 5- Başvurusu geçerli sayılan adaylann Kimlik Kartlan ve Sınava Giriş Belgeleri 12 Nisan 1991 tarihine kadar adreslerine postalanmış olacaktır. 6- Postadaki gecikmelerden Merkezimiz sorumlu değildir. Kimlik Kartlan ve Sınava Giriş Belgeleri 25 Nisan 1991 tarihine kadar elle- rine geçmeyen adaylar merkezimize başvurarak bu belgelerini yeni- den çıkartabilirler. 7- 1991 TUS Nisan Dönemi ile ilgili danışma için 287 30 40 / 277 (ÖSYM-Ankara) numaralı telefona başvurabilirler. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basın: 20248 tLAN KARARI T.C. ANKARA 10. SULH CEZA MAHKEMESİ Sayı: 1990/1101 Es. 3167 sayılı kanuna muhalefet suçundan sanık olup Sıvas Kangal. Yenice Nüf. Kay. Ali ve Şehriban'dan olma 1946 Doğ. Şahin Öz- can'ın TCK'nın 119. maddesine göre ilanen davetiye ile tebliğine ka- rar verilmiş olduğundan, ilan tarihinden itibaren 120.000 lira idari para cezası ile mahkeme masrafı olan 1200 lirayı en geç 10 gün için- de yetkili mercilere yatırdığımz takdirde kamu davasının ortadan kal- kacağı, aksi halde suç sabit olduğu takdirde para cezasımn yarı oranında arttırılarak hükmedileceği ilan olunur. 13.3.1991 Basın: 20241
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle