Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Fonlar verikin
• ANKARA (UBA)—
SHP Genel Sekreter
ftrdımcısı Cevdet Selvi, işçi
ûcretlerinden kesilen
fonlann işçilere verilmesini
istedi. SHP'nin
sendikalardan sorumlu
Genel Sekreter Yardımcısı
Cevdet Selvi, hükümetin
uyguladığı yanlış ekonomik
politikalann işçüeri perişan
cttigıni öne sürdü. Selvi,
"Yüksek enflasyon, işçilerin
toplusözleşmelerle aldığı
zamları çok kısa bir sürede
eritmektedir. Işçiler ber
geçen gün daha da
yoksullaşmaktadır.
Hükümet işçilerin yanında
değil işverenin yanında yer
almakta ve âdeta işçilerden
intikam alma duygusuyla
hareket etmektedir" dedi.
SHP olarak TBMM'ye
çalışma hayatıyla ilgili yasa
teklifleri verdiklerini,
tekliflerinin yasallaşması
halinde çalışma hayatında
yaşanan sorunlann önemli
bir bölümünün
çözümlenebileceğini kaydeden
Cevdet Selvi, SHP olarak
işçi haklannın takipçisi
olacaklannı söyledi.
Düşünce
özgürlügü
• KONYA (AA) — Konya
Barosu Başkanı Şaban
Üçlüsoy, 141, 142 ve
163'üncü maddelerin
demokratikleşmeyi, düşünce
özgürlüğünü ve düşünce
etrafında örgütlenmeyi
engellediğini öne sürdü.
Uçlüsoy düzenlediği basın
toplantısında, Türkiye'de
uzun yıllardan beri Türk
Ceza Kanunu'ndaki bu
maddeler açısından
mücadele verildiğini
hatırlatarak "Baro olarak
düşünce özgürlüğünün
yanındayız ve bu
maddelerin hemen
kaldırılmasını istiyoruz"
dedi. 141, 142 ve 163'üncü
maddeleri demokratik
• hukuk devletinin gelişmesi
önünde bir engel olarak
-gOtdfikkrini öne süren
Uçlüsoy, şöyle devam etti:
"Adalet Bakanı'nın bu
maddelerin değiştirilmesi
için bir yıl öncesinden
başlattığı çalışmalan var.
Ama nedense iyUeştinne ve
özgürleştirme açısından
yapılan bu çalışmaiar
somut biçimde
görülemiyor!'
Görevden alma
• tZMİR (ANKA) — SHP
yapılan en küçük bir
şikâyet üzerine belediye
başkanlanmn görevlerinden
alınmasını genellemek için
1580 sayılı belediyeler
yasasında iki değişiklik
önergesi verecek. 1580 sayılı
yasada değişiklik önerisini
hazırlayan SHP Izmir
Milletvekili Ahmet Ersin,
yaptığı açıklamada, ANAP
iktidan döneminde bugüne
kadar 40'ın üzerinde
belediye başkanından
büyük çofunluğunun
"asılsız ve hayali"
suçlamalarla Içişleri
Bakanlıjb. tarafından
görevlerinden alındığını
bildirdi. Ersin bu yetkinin
Içişleri Bakanlığı'ndan
alınıp seçimle gelen
belediye meclislerine
bırakılması yönünde
hazırladığı yasa değişikliği
önerisinin önümüzdeki
günlerde SHP Meclis
grubunda görüşüldükten
sonra TBMM BaşkanlığYna
sunulacağını bildirdi.
Urdüıı heyeti
• ANKARA (AA) —
TBMM Başkanvekili Halim
Aras, Ishak Farhan,
başkanlığındaki Ürdün
parlamento heyetini kabul
ederek bir süre görüştü.
TBMM Başkanvekili Aras,
kabul sırasmda zıyaretten
duyduğu memnuniyeti dile
getirerek Türkiye ve
Urdün'ün iki dost üike
olduklarını belirtti. Ürdün
parlamento heyetinin
başkanı Ishak Farhan ise
Türkiye'yi Islam âleminin
lideri olarak gördüklerini
bildirdi.
Özbolat
soruşturması
• ANKARA (AA) —
DGM Başsavcısı Nusret
Demiral, emekü General
Hulusi Sayın'ın öldürülmesi
olayına kanştığı iddia
edilen Erol Özbolat ile ilgili
soruşturmanın
sûrdürüldüğünü, polis
isterse gözaltı süresini
uzatabileceklerini söyledi.
Inönü; Ttevletdüzminde trujikomikolaylar yaşandığınfsöyledi
'Iktidann son günleri'SHP Parti Meclisi'nde yaptığı konuşmada iç
politikada yaşanan olayların "saçma"
olduğunu ve ancak iktidarların son günlerinde
yaşanabileceğini belirten Erdal İnönü,
vatandaştan gördükleri ilginin seçimlerde
toparlanması için örgütlerin yeni çalışmalarına
ihtiyaç duyduklannı söyledi.
son toplantısında partinin Kör-
fez krizi ile ilgili politikasını be-
nimsediğini, halkın da bu poli-
tikayı desteklediğini vurguladı.
Kara savaşının başlamasından
ve can kaybından büyük üzün-
tü duyduklannı kaydeden tnö-
nü, "savaşın amacının unutul-
maması gerektigini" işaret ede-
rek şöyle konuştu:
"Aslında savaş demek bite is-
temedigim bir konuşma şekli.
Çünkii geleneksel anlamda sa-
vaş olmuyor. Yapılan şey, Irak'ın
yaptıgı uluslararası hukuka ay-
kın eylemi BM'nin düzeltme ha-
rekâtı, amacın ne olduğunu bep
hatıriatmak gerekir. Savaştn ge-
tirdigi düşmanhklar ve heyecan
içinde başka amaçlar peşinde
koşuluyormuş imajını vermek
yankştır."
BM'nin ilk kez bir istila ola-
yına karşı güce başvurduğunu
anımsatan Inönü, savaş sonra-
suıda bölge ülkelerinin kendi iç-
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) —
SHP Genel
Başkanı Erdal
tnönö, Cum-
hurbaşkanı Ttargnt ÖzâTîfî Kör-
fez savaşı ile ilgili demeçlerinin
"gekcek hakkında müpbem, ye-
ni maceratara açık imajlar
verdigini' söyledi. Devlet düze-
ninde "trajedi ile komedi arasın-
da olaylar yaşandıgını" kayde-
den Inönü, "Bunlar iktidann
son günlerini yaşadıgını gösteri-
yor" diye konuştu. SHP lideri,
Türkiye'nin savaş sonrasında
Ortadoğu'da oluşturulacak
"kısmi güvenlik sistemfcri ve as-
keri güce dayalı geçici düzenle-
melerde yer almaması
gerektigini" bildirdi.
SHP Parti Meclisi dün Genel
Başkan Erdal tnönü başkanlı-
ğında toplandı. Inönü, açış ko-
nuşmasında, parti meclisinin
lerinde demokrasiye dayanan bir
diizen kurmalarının ve kalıcı bir
barışı gerçekleştirmelerinin
amaçlanması gerektiğini kaydet-
ti. SHP lideri sözlerine şöyle de-
vam etti.
"Bunu bir tarafa bırakıp, es-
kiden oldugu gibi kısmi güven-
lik sistemlerine gjtmek, askeri
güce dayanan birtakım geçici
diizenkmeler sağlamaya çalış-
mak kalıcı olamaz. Bunlar as-
unda BM'nin giriştiği faarekâtın
amacına da ters düşer. Çiınkii
amaç; bir kısım devletin diğer
devletler üzerinde hâkimiyetini
sagtamak degBdir. Türkiye, böy-
le iosDii güvenlik sistemleri icin-
de yer almaya çalışmamalıdır.
NATO içinde olmamu bizim
başka ülkeler üzerinde askeri
egemenliği saglamak veya aske-
ri güçle başka ülkeleri kontrol
etmek dogriütusunda hareketle-
re katılmamızın sonucunu ver-
memelidir."
tktidann bu konularda ne ya-
pacağının belli olmadığını, bu-
günkü devlet düzeninin açıkhğa
engel oluşturduğunu anlatan
Inönü, ANAP çoğunluğunun,
halk desteği kalmadığmı görerek
sadece Cumhurbaşkanı özal'a
sığındığını söyledi. Inönü, "Bir
kisi kendi tahminlerine göre
dostluklanna göre demecter ve-
riyor ve bu şekilde Türkiye'nin
bngünkü ve gelecekteki politika-
sı algılanmış oluyor. Onun için
Türkiye'nin son dakikada sava-
şa sokulmaması için dikkatimi-
zi sürdürüyoruz" diye konuştu.
Savaş sonrası Türkiye'nin rolü
konusunda parti meclisinin dü-
şünce üretmesini isteyen Inönü
şöyle dedi:
"Cumhurbaşkanı olarak Sa-
yın Özal'ın demeçleri, gelecek
hakkına çok müphem, yeni ma-
ceralara açık imajlar veriyor,
yollar açıyor. Savaş sonrası
Türkiye başka bir gücün aracı
olmamaiıdır. Geleneksel barış-
çı ve işbiriigine davalı politika-
mız dışındaki tuturalar, ne AT-
ye girmemizi saglar ne de dün-
ya ile ilişkilerimizi olumln etki-
ler."
Baykal'a tavır
Parti Meclisi'nin basına ka-
palı olarak süren bölümünde es-
ki Genel Sekreter Deniz Baykal
isim verilmeksizin eleştirildi.
Baykal'a yönelik eleştirileri,
kendisine yakın PM üyelerinden
Enis Tütüncü ve Cumhnr Kes-
kin yanıtlarken, tsmail Cem ra-
hatsızlığı nedeniyle toplantıdan
erken aynldı. Baykal'a yakın
SHP lideri dün PM toplantısından sonra basın toplantısı yaptı. tnönü, "Türkiye başka bir gücün aracı olmamaiıdır" dedi.
DEMÎREL, ÖZAL'INDIŞPOLİTİKASINI ELEŞTÎRDİ
'Savaşın bitmesini istemiyor'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — DYP Genel Baş-
kanı Snleyman Demirel,
ABD'nin "Birlesmiş MiHet-
ler şemsiyesini" kullanarak
Güvenlik Konseyi kararlan-
nın ötesine gitmesini "yan-
bş butduğunu" ifade ederken Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'ı da eleştirerek "Potan-
siyel tehlike uzerinden savaş olmaz. Savaş-
tan sonra büyük devletler, küçük devletle-
re siyaset dikte ettireceklerse, böyle yeni
dünya nizamı da olmaz" dedi. Demirel,
özal'ın Körfez savaşında "taraf oidufunu"
da ifade ederken Cumhurbaşkanı 'nın savaş
istediğini sözlerine ekledi.
DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel,
Körfez'de kara savaşının ikinci gününde
bulunulduğunu belirttikten sonra ABD'de
yapılan bir kamuöyu araştınnasına göre
halkın yüzde 72'sinin Saddam ortadan kal-
kıncaya kadar savaşm sürmesini, yüzde
24'ünün ise Irak'ın Kuveyt'i boşahması ha-
linde savaşın sona ermesini istediğini belir-
terek savaşın istikamet değiştirdiğini söy-
ledi. BM'nin 660 sayılı karan ve 678'e ka-
dar varan tüm kararlarında Irak'ın iç yö-
netiminin nasıl yapılacağı konusunun bu-
lunmadığını belirten Demirel şöyle dedi:
"Yahut da Irak'ı kimin yönetecegi yok,
beyaniar vardır. Beyanlar şn şekfldedir: Her
mfllet kendisi nasıl yönetilecekse kendisi bi-
lir. Savaşın ne kadar uzayacağına gelince,
Özal'ı "savaş bitmesin diye
uğraşmakla" suçlayan
Demirel, "Özal'ın kendi
kehanetlerinin yanhş çıkması
halinde sıkıntıya düşeceğinden
rahatsız olduğunu" öne
sürdü.
Amerikan halkının yüzde 45'i bn savaşm
haftalar sürecegini, yüzde 24'i de aylar sü-
recegini söylıiyor. ama umarım ki ne haf-
talar sürsün ne aylar sürsün, daha kısa sü-
re icinde bu savaş bitsin. Bu savaş sivil hal-
kın kanının dökülmesine, mukaddes yerie-
rin tahribatına neden olmasın".
Körfez'de silahlann, savaş stratejilerinin,
savaş taktiklerinin denendiğini öne süren
Demirel, "Tam bir laboratuvardır. Bir can-
lı harp oyunudur" dedi.
Süleyman Demirel, eğer amaç Kuveyt'-
in boşaltılması ise bunun savaş olmadan ya-
pılabileceğini ifade ederek savaş olmadan,
kan dökülmeden bunun yapılrnamasının
düşündürücü olduğunu söyledi. Demirel
şöyle dedi.
"Nihayet Irak Kuveyt'ten çekilmeyi ka-
bul etmiştir. BM'nin de istedigi oydu. Efen-
dim 2 hafta yerine 3 haftada çekileceksin
veya 3 hafta yerine bir haftada çekilecek-
sin diye tartışması yapüır. Bir şeye bağla-
nırdı. BM bunn yapabilirdi. BM'ye vakit
bırakılmamıştır. Savaş sonrasında itilmiş
bir Sovyetler Birliği ve incinmiş bir BM. O
zaman ne oluyor? ABD tek süper güç ka-
lınca gücünü şemsiye olarak elinde tuttu-
ğu B.M'yi bir kenara iterek kullandı. Savaş
kimsenin yaranna degildir, ama Amerika
bu kadar güç ve kuvvetle gehnişken, arka-
sında Vietnam yarası varken bn gücü ve bu
kuvveti kullanmadan, Irak'ı tahrip etme-
den, çekip gitmek istemedi."
DYP lideri Süleyman Demirel, gazeteci-
lerin sorulannı da şöyle cevaplandırdı:
— Cumhurbaşkanı Özal, kara savaşının
çıkması konnsunda Irak'ı suçladı.
DEMİREL — Ben olayda taraf değilim.
Ben ülkemin menfaatlerinin tarafıyım. Bir
de beynelmilel devletler hukukunun tara-
fıyun. Kendisi taraftır. Bana göre Türkiye'-
nin de taraf olmaması gerekir. Ama Sayın
özal'la Türkiye aynı şey değildir. Kendisi
taraf olabilir, ama Türkiye taraf değildir.
Ama Türkiye taraf yapılmıştır. Biz bu olay-
da taraf değiliz.
— Irak'ın Kuveyt'i terk etmesi ile savaş
biterse Türkiye, Irak yönetimi ile Saddam
ile yaşayabilecek mi?
DEMİREL — Türkiye de bitmesin diye
uğraşıyor. Kuveyt'ten Irak'ın çıkarüması ile
savaş biterse bu kadar laf nereye gidecek.
Sayın Özal onun için savaş taraftarlığı ya-
pıyor. Savaşa taraf olduğundan ziyade ken-
di kehanetlerinin, kendi söylediklerinin
yanhş çıkması halinde sıkıntıya düşeceğin-
den dolayı rahatsızlığa düşmüştür.
olarak bilinen tstemihan Tafaıy'-
ın ise eleştiriltre yanıt vermedi-
ği öğrenildi.
Tunceli Milletvekili Kamer
Geaç, "Türkiye de baskı ve is-
kenceler yaşanırken berkesin bu
konuyn anuttugunu" belirte-
rek, "Mesela tsmail Cem yeni
politfludarla flgüi bir konnsnu-
suun fotokopisini milletvekiUe-
rine göndermiş. Bunlaria nu
ugraşacagız" diye konuştu. Bu
sözleri üzerine, Cnmhur Kes-
kin'in "burada oimayanlar hak-
kında konuşmaym" diye Genç'i
uyardığı öğrenildi. Genç sözle-
rine şöyle devam etti:
"Ben yanhş bir şey yapmıyo-
nun. Aynca bu etestirimi yann-
ki grnp toplantısında da söyle-
yecefim. Bunlar kafa kanştın-
yor. Kendisi PM üyesi degil mi?
Niye çekip gitti?"
İsim vermeden Baykal'ı eleş-
tiren PM üyesi Jak Candan'ın
ise "Parti yönetiminin uygula-
dıgı politikalan " 'eski, kttlis-
tür' olarak nitelendirenler var.
Eski denilen poUtikalar Ata-
türkçü poHtikalanhr. Bizim po-
litikamız savaşa karşıdır ve in-
sana dayanmaktadır. Bo poüti-
kaya eski, kilüstür demek ç a |
dışıdır" diye konuştuğu kayde-
dildi.
Ecevît:
Bîrleşme
sonıımuz
olıır
DSP üderi
Ecevit,
İnönü'nün
çağrısını
değerlendirirken
"Boğulmak üzere
olanların çırpınışı,
batmakta olan bir
geminin imdat işareti"
dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DSP Genel Başkanı
Biilent Ecevit, SHP Lideri Er-
dal Inöna'nün birlik çağrısını
sert biçimde yanıtlayarak
"ANAP ve Özal'dan kurtoia-
bilmek için önce SHP'den k«r-
tahnak gerekir" dedi. İlk genel
seçimlerde DSP'nin birind parti
olacağını, büyük bir olasılıkla
iktidan belirleyeceğini kaydeden
Ecevit, inönü'nün kendilerini
hedef alan sözleri karşısında
TRT'den söz hakkı istedi.
Ecevit, dün verdiği yazılı de-
meçte, İnönü'nün DSP'ye yö-
nelik son çağnsını, "boğulmak
üzere olanların çırpınışı. bat-
makta olan bir geminin imdat
işareti" olarak niteledi.
SHP'nin adaletsiz seçim siste-
miyle ANAP'la işbirliği yapa-
rak demokrasiyi rayından çıkar-
dığını, iktidarı ikinci kez
ANAP'a kaptırdığını ve özal'a
göz göre göre cumhurbaşkan-
lığı yolunu açtığmı savunan
Ecevit, SHP'yi "ANAP'ın suç
ortafı" olmakla suçladı. DSP
lideri demecinde, şu görüşlere
yer verdi:
"Çok çetin engellere karşın,
o arada TRT'den sesini duyura-
mamasına karşın bu duruma
erişebUmiş olan DSP'den ken-
dini SHP'nin gayya kuyusuna
atarak intihar etmesini kimse
bekkyemez. Böyle bir davranış,
SHP ile birtikte DSP'nin de so-
na olur ve sosyal demokrasinin
yolunu yıllarcıı Ukar. Zaten Sa-
yın tnönü son çagnsuu, parti içi
besapbuia ve laf olsun diye yap-
nuşür. Bu çagn İnönü'nün kul-
landığı deyişle, bir 'numara'dan
ibarettir.
Sosyal demokrat seçmenler,
SHP'nin sallanan çürük yapı-
sında degü, DSP'nin sağiam ve
güven verici yapısmda birieşmek
gereginia bilincindedirier."
tLAN
T.C.
BAŞBAKANLIK GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ
BAŞKANLIĞI'NDAN
Şanhurfa Boige Müdurluğu'nde istihdam edilmek üzere mülakatla aşağıda belirtilen unvan-nitelik
ve şartlara haiz sozleşmeli eleman ahnacaktır.
UNVAN ADETNİTELIKLER
l.tnşaat Muhendisi 1 Sulama-drenaj konularında tecrübeh
2.Endustri Muhendisi 1 Prodüktivite, fizibilite, yer seçimi, üretim konularında
tecrübeli
3.Çevre Muhendisi 1 Katı atık, su antroa ve çevre etki deterlendirilmesi
konularında tecrübeli.
4.Ekonomi/İşletme elemanı 1 Genel ekonomi, turizm ekonomisi, planlama, işletme
konularında tecrübeli.
5.Şehir Plancısı 1
6.Muhasebe elemanı 1 Ekonomi bolümu mezunu, satınalma, ambar, ayniyat
konularında tecrübeli
ADAYLARDA ARANILACAK ŞARTLAR
1. Adaylann 4 yıllılc fakülte veya yuksek okul mezunu veya denkliğı YÖK tarafından onaylanmış
yabancı yüksek öğretım kurumlarından mezun olmaları.
2. Ingilizce bilir. 3 yıl deneyimli.
3. Erkek adaylann askerlik hizmetmi yapmış olmaları.
4. Bölge içinde seyahat edebilecek nitelikte olmaları.
DİĞER HUSUSLAR
1. Adaylar fotoğraflı özgeçmişlerini dilekçelerine ekleyecektir.
2. Muracaat 14 Man 1991 tarihi, saat 17.00'ye kadar Köroglu Caddesi Karlı Sokak No: 59
Gaziosmanpaşa-Ankara adresine doğrudan yapılacaktır.
3. Mulakat aynı adreste 15 Man 1991 tarihınde saat 10.00'da yapılacaktır.
4. Adaylar varsa; mteliklerını belirten belgeleri mulakat anında yanlarında bulunduracaktır.
Basm: 20313
TC
IGDIR
1. KADASTRO MAHKEMESİ
İLAN TUTANAĞI
Esas No: 1973/59
Karar No: 1991/1
Davacılar Iğdır ilçesi Hekmehmet Köyü'nden Fatma Ada ve Ali Ada
tarafından davalılar Ziver Ertekin, Nejmettin Gulbahar, Şadiye Er-
tekin ve Esat Ertek aleyhine mahkememizde açılan iş bu davanın ya-
pılan açık yargılamalan sonunda verilen ara karan gereğince:
Davacılardan Fatma Ada yargılama devam ederken ölmüş olduğun-
dan miraşçılanrun davasının 3402 sayılı Kadastro Yasasrnın 28. mad-
desi uyannca açılmamış sayılmasına ve dava konusu taşınmazın da-
valılar adına hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmiş olup,
ölü davacı mirasçılannın adresi tespit edilemediğinden mahkememi-
zin iş bu karan kendilerine ilanen tebliğ olunur. Tebliğ ilan tarihin-
den 7 gün sonra yapılmış sayılır. 31.1.1991
Basın: 19961
T.C.
ESKİŞEHtR
1. SULH HUKUK MAHKEMESÎ
Esas No: 1990/176
Davacı Necmettin Akalın vekili Av. Atilla Tarcan tarafından da-
valı Mehmet Sot aleyhine açdan mülkiyetin tespiti davasmda davalı
Mehmet Sot'un adresi tüm aramalara rağmen bulunamamış olup teb-
ligatm ilanen yapılmasına karar verilerek duruşma 26.2.1991 günü
saat 9.00'a bırakılmıştır.
Mezkûr günde ibraz etmek istediğiniz vesikaların getırilmesi veya
gonderilmesi, duruşrnaya gelmediğiniz yahut kendinizi bir vekille tem-
sil ettirmediğiniz takdirde davanın gıyabınızda görüleceği HUMK'-
nın 509 ve 510. maddeleri gereğince dava dilekçesi yerine kaim olmak
üzere ilanen tebliğ olunur. 20.9.1990 Basın: 45748
CÜNEYTARCAYÜREK
YAZIYOR
Kara Savaşıyla Beraber
Yağdanlıklar Görev Başında...
ANKARA — iş çevrelerinde, basında, bürokrasideki fır-
satçı yağdanlıklar kara savaşı başlar başlamaz önce sözle-
rini dinleyen çevrelerde söylenmeye ve sonra dillerini
uzatabilecekleri her yere söylemeye başladılar
Dediklerine göre yeğeni yetimi bakanlıktan azlettirmeye
varan olaylar, -ne yazık ki- Körfez politikasındaki başarıları
örtmüş. Böylesi talihsiz olaylar yaratmasaymış, halk indin-
de başarıdan başarıya koşan devlet adamı olarak yükselen
grafiği daha da yükselecekmiş!
Bir iki gündür yağdanlıklar böyle davranıyor, böyle konu-
şuyortar. Çankaya'ya yakınlıklarına karşın, kuşkusuz yağdan-
lıklar da yanılıyor.
Günlüğü bir milyon 467 bin liraya gelen görkemli otel da-
irelerinden yansıyanlara bakılırsa; TO, Körfez başarısını ör-
ten olayların içinde değil. SÖ diyor ki "Şayet işin içinde
olsaydı, yorulmazdım. Bir emirle beni il başkanlığına seçti-
rirdi!"
Demek ki TÖ'nün başarı grafiğini alaşağı eden değişik et-
kenler söz konusu. Örneğin başkalarının yanı sıra politika
olanaklarının aile içinde pazaıianması. SÖ'yü il başkanlığın-
da bırakmayacak, çok daha görkemli koltuklara oturtacak
yeni yeni planlar. Çevredeki üç beş ille TÖ'nün eyalete do-
nüştürmeyi tasarladığı istanbul'a sandık yoluyla SÖ'nün vali
seçilmesi gibi...
Geçmişteki pek çok örnekten sonra halkımızın son gün-
lerde ibretle izlediği siyasal numaraların ancak bir bölümü
bunlar.
Derya Sazak, kudret sahibinin eteklerine sarılanlan bir iki
cümlede anlatıyor. SÖ'nün yanından çıkmış, "Koridorda gor-
düğü manzara gerçekten şaşırtıcı. -Hanımefendilerinin
kaldıklan- Topkapı dairesine açılan tüm odalardan birer ba-
kan çıkıyor."
Göbeklerine ve ka-
lın enselerine yaraş-
madığını bildikleri bu
türden çirkin davra-
nışların halka yans<-
masından korktukla-
rından, bakanlarm,
acaba kaçı Sazak'ı
Lale Devri'nden sonra
bugünler tarihe
yağdanlıklar dönemi
diye geçecek.
Yaöoanlık
S £ edebiyatmda,ABD'nin
Yazsa da öğ- başarısını TÖ'ye mal
BcflnH« -rw e t m e
sanatı,
^kfbu msanii^ sanatlann en verimlisi.
ben de kurtuimak Yağını yak't paraysa
eğen beğen, seç
seC /'ı
gelere, örgüt insanla-
nna. Ama
dalkavukluktan, etek
öpenlerden bıkıp usa-
nanlara ufacık bir
koşulu vardı. Kendisini kongrede destekler, seçimi kazan-
masını sağlartarsa "bu insanlan" partkJen dışarıya çıkara-
cakiı. işit de inanmal Hele bir muradına ersin. Oy versinler,
desteklesinler diye bugün yalvar yakar olduklarını koltuğa
oturduğunun ertesi "dışarıya çıkarmak" için her çareye bas-
vuracaktı.
Bugün kimi sıfatlan istemediğini neredeyse ant içerek söy-
leyecek. Şimdiden yazın bir kenara. TÖ ile birlikte uygun or-
tam bulurlarsa genel başkanlığı da başbakanlığı da
kendisineöyle yakıştırır ki... Yağdanlıklann çıkaracakları gü-
rültüden bugün söylediklerini anımsayacak birkaç kişi dışın-
da kimse bulamazsınız.
Lale Devri'nden sonra bugünler tarihe yağdanlıklar döriâ-
mi diye geçecek. Yağdanlık edebiyatmda ABD'nin başarı-
sını TO'ye mal etme sanatı, sanatlann en verimlisi. Yağını
yak; paraysa para, beleş geziyse gezi, haberse haber. Be-
ğen beğen, seç seç al!
Dışişleri Bakanı Alptemoçin, VVashington'da Baker'a sa-
vaştan sonra "verilecek görevleri yapmaya hazır
olduğumuzu" söyledikten sonra sürdürdûgümüz potitikaya
"kişiliksiz bir politika" adı verirsek haksızlık mı yapmış
otacağız?
Daha açıkçası, ABD'nin vereceği görevleri kabule hazır-
lanan politikâlarda "kişilik aranamayacağı" gibi o ülkenin
bağımsız bir ülkeye yaraşır bağımsız politika izlediği söyle-
nebilir mi?
Dışarıda ABD'ye, içeride TÖ ile SÖ'nün geceyarıları ka-
rarlarına bağlı bir siyasal dünya...
İşte içinde bulunduğumuz evrenin özeti...
TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ
SINAVINA KATILMAK İSTEYENLERİN
DtKKATİNE
Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerine, üniversitelerin tıp fakülte-
lerine ve Gülhane Askeri Tıp Fakültesi'ne Tababet Uzmanlık Tüzü-
ğü, Yükseköğretim Kanunu, ilgili yönetmelik ve protokol hükümleri
çerçevesınde tıpta uzmanlık eğitimi görmek üzere alınacak adayla-
nn seçme sınavı, öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından
27-28 Nisan 1991 tarihJerinde Ankara'da yapılacaktır.
1- Sınavm adı 1991 Nisan Dönemi Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş
Sınavı'dır (TUS).
Sınavın birinci basamağını teşkil eden Yabancı Dil Sınavı 27 Ni-
san 1991 Cumartesi günü saat 09.30'da uygulanacaktır. Bu sınavda
başanh olan adaylar Ue 8 Nisan 1989, 16 Eylül 1989, 7 Nisan 1990
veya 15 Eylül 1990 tarihlerinde yapılan yabancı dil sınavlarında ba-
şanlı olup yalnız Sağlık Bakanlığı eğıtım hastanelerinde uzmanlık eği-
timi görmek isteyen adaylar 28 Nisan 1991 Pazar günü saat 13.30'da
yapılacak olan Bilim Sınavına alınacaklardır.
2-1991 TUS Nisan Dönemine basvuru süresi 25 Şubat-15 Mart
1991 tarihleri arasındadır. Sınava başvurmak ve katılmak için smav
tarihine kadar ilgili fakülteden mezun olmak şarttır.
3- Bu sınava başvurma, sınavın uygulanması ve değerlendirilmesi
Ue yerleştirme işlemlerine Uişkin bilgjler "1991 TUS Nisan Dönemi
Kılavuzu"nda (TUS Kılavuzu) yer almıstır. Adaylar, Başvurma Forrn-
lannı ve TUS Kılavuzunu Sağlık Bakanlığı İl Mudürlüklerinden 25
Şubat-12 Man 1991 tarihleri arasında 5.000 TL karşılığında temin
ederek Başvurma Formlannı TUS Kılavuzundaki kurallara göre dol-
duracak ve sınav ücreti olan 70.000 TL'yi bankaya yatırdıklannı gös-
teren banka belgesi ile birlikte 15 Man 1991 tarihine kadar
Merkezimizde olacak şekilde iadeli taahhütlü olarak postalayacak
veya elden teslim edeceklerdir.
4- Tıp fakültesi mezunlan ve sınav tarihine kadar stajyerliğjni tamam-
lamış teğmen, üsteğmen veya yüzbaşı rütbesindeki askeri sağlık per-
sonelinin yanı sıra Sağlık Bakanlığı eğjtim hastanelerinde Tababet
Uzmanlık Tüzüğünun 6. maddesinin B bendinde belirtilen dallarda
uzmanlık eğitimi görmek isteyen veteriner ve eczacıük fakülteleri ile
fen fakültesi ve dengi fakültelerin biyoloji ve kimya bölümü mezun-
lan da 1991 TUS Nisan Dönemine başvurabilirler.
5- Başvurusu geçerli sayılan adaylann Kimlik Kartlan ve Sınava
Giriş Belgeleri 12 Nisan 1991 tarihine kadar adreslerine postalanmış
olacaktır.
6- Postadaki gecikmelerden Merkezimiz sorumlu değildir. Kimlik
Kartlan ve Sınava Giriş Belgeleri 25 Nisan 1991 tarihine kadar elle-
rine geçmeyen adaylar merkezimize başvurarak bu belgelerini yeni-
den çıkartabilirler.
7- 1991 TUS Nisan Dönemi ile ilgili danışma için 287 30 40 / 277
(ÖSYM-Ankara) numaralı telefona başvurabilirler.
ÖSYM BAŞKANLIĞI
Basın: 20248
tLAN KARARI
T.C. ANKARA 10. SULH CEZA
MAHKEMESİ
Sayı: 1990/1101 Es.
3167 sayılı kanuna muhalefet suçundan sanık olup Sıvas Kangal.
Yenice Nüf. Kay. Ali ve Şehriban'dan olma 1946 Doğ. Şahin Öz-
can'ın TCK'nın 119. maddesine göre ilanen davetiye ile tebliğine ka-
rar verilmiş olduğundan, ilan tarihinden itibaren 120.000 lira idari
para cezası ile mahkeme masrafı olan 1200 lirayı en geç 10 gün için-
de yetkili mercilere yatırdığımz takdirde kamu davasının ortadan kal-
kacağı, aksi halde suç sabit olduğu takdirde para cezasımn yarı
oranında arttırılarak hükmedileceği ilan olunur. 13.3.1991
Basın: 20241