Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
ÖTjaVın "Metropol-tstanbur modeline muhalefet partileri ve belediyelerden sert tepki
Istanbııl eyalet olmaz'Ercan Karakas (SHP tl Başkanı) Özal'ın anayasal Yücel Gürsel (Mimarlar Odası) Özal'ın İstanbul
yetkilerini aşarakTürkiye'nin çeşıtli sorunlanna ilişkin modeli, altyapı çözümünde iflas etmiş New York örneğinin
gelişigüzel proje üretmesi genellikle gündemi saptırmaya kopyasıdır. Bu modelle kentin ihtiyaçlarının mafyalaşması
yönelıktir. Onun için bu modele kuşkuyla yaklaşmakgerekir. süreciuluslararasıboyuttatamamlanmakisteniyor.
Orhan Keçeli (DYP tl Baskanı) Amaçları belediyeleri
SHP'den kurtarmak. İstanbul'aa partilerinin gücü zayıfladı.
l b dğil İ b l ' hi k
SHPden kurtarmak. İstanbulaa pat g y
Çare arıyorlar, ama bu çare değil. İstanbul'a hizmet etmek
istiyorlarsa, otobüs alımını engellemesinler.
Cengiz ©zvalçın (Kadıköy Belediye Başkanı) Kenti
bölmekle sorunların çözülemeyeceğine, tersine daha
karmaşık bir hale geleceğine inanıyorum. Belediyeler yetki
olarak daha da güçlendirilmeli, özgür ve yetkin kılınmalı.
ÖZALTN İSTANBUL
MODELİ NEDİR?
Süper vali
Cumhurbaşkanı Özal'ın
İstanbul için öngördüğü ve
MGK'nın incelemesine
sunduğu "metropol-eyalet
İstanbul" modeli şu
unsurları içeriyor: İstanbul
Anakent Belediyesi
lağvedilecek. Kent iki ayn
ile bölünecek. Avrupa
yakası ve Kadıköy'de yeni
belediyeler kurulacak, ilçe
belediyeleri bunlarm
şubeleri olacak.
tstanbul'daki ilçe
teşkilatlan da kaldınlacak.
Tekirdağ, Edirne, Kırklareli,
Sakarya ve Kocaeli 'büyük
il' durumuna getirilecek
İstanbul'a bağlanacak.
Tümünün başına bir 'süper
vali' getirilecek.
tstanbul Haber Servisi — Si-
yasi partilerin İstanbul il baş-
kanlan, ilçe belediye başkanla-
n, kitle örgütlerinin yöneticile-
ri, Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın, tstanbul için öngördü-
ğü "metropoJ-eyalet" modeline
karşı çıktılar.
Tekirdağ, Edirne, Kırklareli,
Kocaeli ve Sakarya'nın İstan-
bul'a bağlanmasını ve kentin iki
ya da üce bölünerek yönetilme-
sini içeren modele ilişkin DYP
tl Başkanı Orhan Keçeli,
"Anaçları, belediyeleri
SHP'den knrtarmak. lsUabol'-
da partilerinin gücii zayıfladı,
çare arıyorlar, ama bn çare
deffl" değerlendirmesini yapar-
ken SHP tl Başkanı Ercan Ka-
rakaş, görüşlerini "Özal'ın ana-
yasal yetkilerini aşarmk, Tdrki-
ye'nin çeşitli soranlanna ilişkin
gelişigüzel proje üretmesi genel-
likle gündemi sapürmaya yöne-
lik olmaktadır. Ba oedenle her
önerisiDe oMuğn gibi ba öneri-
ye de ksşkayla yaklaşmak ge-
rekir" sözleriyle acıkladı.
Siyasi partilerin ve kitle ör-
gütlerinin il yönetim kurullan,
konuyu kendi bünyelerinde tar-
ttşmaya ve kamuoyunun günde-
mine getinneye hazırlanıyorlar.
SHP'nin yanı sıra konuyu
yönetim kurulu gündemine alan
Mimarlar Odası İstanbul Şube
Başkanı Yiicd Gürsel de mode-
li sert bir dille eleştirdi. Gürsel,
modelle, "kentin temel gerek-
sinmeterinin mafyalaşbnlması
rarecinin yerel ve nluslararası
boyutta tamamlanacagffii" vur-
guladı. İTÜ Mimarhk Fakülte-
si öğretim üyelerinden Prof. Dr.
Mete Tapan ıse modeli "bflim
dışı" olarak değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı özal'ın yeni
tstanbul modeline ilişkin görüş-
lerini il yönetim kurulunun de-
ğerlendirmesinden sonra aynn-
tılı açıklayacaklannı belirten
SHP İstanbul İl Başkanı Ercan
Karakaş, kısa açıklamasında,
modele kuşkuyla baktıklarını
vurguladı.
Modelin amacını "tstanbvl'a
SHP'li belediyelerden kurtar-
mak" olarak değerlendiren
DYP İstanbul İl Başkanı Orhan
Keçeli, ANAP'ın tstanbul'da
zayıfladığını, aranan çareler
arasında bu modelin gösterildi-
ğini anlattı.
İstanbul'un iki ayn idare ola-
rak yönetilmesine "olabflir" di-
yen ancak yerel yönetimlerin
kaldmlmasına karşı çıkan Keçe-
li, "Eger İstanbul'a hizmet et-
mek istiyorlarsa bin otobüs alı-
mını engellemesinler. Su için ha-
nrlanan projeleri bir an önce
nygnlasınlar" dedi.
Cumhurbaşkanı özal'ın mo-
deline SHP'li ilçe belediye baş-
kanları da karşı çıkarken ken-
tin üçe bölünmesi halinde ayn
birer yönetime dönüştürülmele-
ri planlanan Beyoğlu ve Kadı-
köy belediye başkanlan görtiş-
lerini şöyle bildirdiler:
Cengiz Özyalçın • Kadıköy
Belediye Başkanı: Kenti böl-
mekle sorunlann çözülemeyece-
ğine tersine daha karmaşık hale
geleceğine inanıyorum. Beledi-
yeler yetki olarak bugünkünden
daha da güçlendirilmeli, daha
özgür ve yetkin kılınmalı.
Hüseyin Arsian - Beyogln Be-
lediye Başkanı: Demokratik bir
seçimle işbaşma gelmiş anakent
belediyesinin ve ilçe belediyele-
rin görüşleri alınmaksızın hazır-
lanrruş bir model, proje kabul
edilir değil. Devlet ve hüküme-
tin lstanbul'la ilgili üzerine dü-
şenleri yerine getirmesi, sorunun
çözümüne yeterlidir.
Cumhurbakanı özal'ın tstan-
bul üzerinde bir helikopter ge-
zisinde "Bu kent 20 milyon nii-
fusu banndınr" dediğini anımsa-
tan Mimarlar Odası tstanbul
Şubesi Başkanı Yücel Gürsel,
böyle kentlenn "tüketim ihti-
yaçlannın karşıianması" zorun-
luluğuyla yerel ve uluslararası
tekellerin "istahını kabarttığı-
nı" vurguladı.
özal'ın Dalan'ı "kıskandığı-
nı" belirten Gürsel şöyle ko-
nuştu:
"Astanda bu model, altyapı
sorunlannın çözümünde iflas
etmiş New York örneğinin bir
kopyasıdır. Modelle kentin ih-
tiyaçtanıuıı mafyalaşmaa sured
uİHSlararası boyatta »«m««ıl«n-
mış, süper vaM eliyle de yerel bir
statü kazandınlmıştır".
İTÜ Mimarhk Fakültesi öğ-
retim üyelerinden Prof. Mete
Tapan, böyle bir modelin önce-
likle Türk demokrasisi için bir
kayıp olduğunu ve yerel yöne-
timlere darbe indirdiğini savu-
nurken "bilim dışı" değerlen-
dirmesini de yaptı. Aynı üniver-
sitenin Şehir ve Bölge Planlama
Bölümü öğretim uyesi Prof. Dr.
Yicel Ünal ise sistemin litera-
türde yerinin bulunmadığım,
parçalanmanın hizmetlerin bir
bütün olarak verilememesi so-
nucunu doğuracagını söyledi.
Sümerbank'ın İstanbul Anakent Beledi-
J y^j ^ . ^ a n j ç i n haariadığı giysiler, dün
düzenlenen defileyle belediye başkanı Nurettin Sözen'e Unılıldı. istanbul Ana-
kent Belediyesi binasında yapılan defilede, yaklaşık 120 iş giysisi, Başak Gürsoy
mankenlik ajansına baglı mankenler Yusuf Azuz, Engin Koc, Serdar Önal, Be-
güm Özbek, Tülav Güvenç ve Öykü Osma tarafından sergilendi. "Temizlik işçi-
leri giysâeri, işçi sağlıgı ve iş güvenliği için koruyucn nitelikte giysiler" ve "me-
murlar için hazırlanan givsiler" olmak üzere iiç ayn grupta tanıtılan giysile-
rin içinde en çok dikkati "tercihli otobüs yollan giysisi" çekti. Bayan zabıtalar
için hazırlanan yazlık ve kışlık modeller de bu kesimde çalışanlann beğenisini
kazandı. Belediye kıyafet iicreti olarak Sümerbank'a toplam 2 milvar 819 mil-
yon lira ödeme yaptı. (Fotoğraflar: Suat Kozluklu)
MAGIC BOX
ttnam-hatipte kısıııtı telaşı
Milli Eğitim Bakanlığı 8 yıllık zorunlu eğitim
ve meslek lisesi mezunlarının kendi
alanlarında yükseköğrenim yapmasını öngören
bir tasarı hazırladı. Yatılı bölge okullarının da
yaygınlaşması öngörüJüyor.
HAKAN AYGÜN
ANKARA — Milli Eğitim
Bakanhğı'nm 8 yılhk zorunlu
eğitim ve meslek lisesi mezunla-
nnın kendi alanlarında yüksek
öğretim görmesine ilişkin çalış-
maların yol açtığı "imam hatip
tartışması" sürüyor.
Bakanlığm, 222 sayılı llköğ-
retim Yasası ile 1739 sayılı Te-
mel Eğitim Yasası'nda yer alan,
"Ükögretim, 6-14 yaşlarmdaki
çocnklann eğitim ve öğretimini
kapsar" hükmü doğrultusunda
ilköğretimin 8 yıl zorunlu hale
getirilmesine ilişkin çahşmalann
aldığı son şekil şöyle:
• Sekiz yılhk mecburi ögretim
1994 sonuna kadar yaygınlaştı-
niacak.
• llkokul diplomasımn kaldı-
nlarak merkezi yerlerden başla-
narak diplomalann 8 yıl sonun-
da verilmesine başlanacak.
• Ök ve ortaokullann eğitim
programlan biriikte ele alına-
cak, aradaki kopuklnklar gide-
rilecek.
• Mevcut ortaokullar ilköğre-
timle bütünleştirilecek.
• Yatılı Uköğretim bölge
okuDan yaygmlaştınlacak 50 bi-
ne yakın köye, 5 bine yakın böl-
ge okulu açılacak.
Araştırma Planlama Koordi-
nasyon Kurulu Başkanlığı
(APK) tarafından yürütülen ça-
lışmaların, taslak haline getiri-
lerek önümüzdeki günlerde Ba-
kan Avni Akyol'a sunulacağı
kaydedildi. tslamcı kesim ise
"tmam hatiplerin orta kısmını
ortadan kaldıracagı" temel ge-
rekçesiyle çalışrnalara karşı çık-
tı. Yasa değişikliğine yöneltilen
eleştiriler şöyle:
• YıUık temel egitün, dini egi-
time darbe vunnaya yönelıktir.
• 6-14 yaş arası eğitim zorun-
lu olursa, kimse çocuğunu Ku-
ran kursuna göndermez. Kuran
kursları yönetmeliğinde de 14
yaşından büytıklerin bu kurslar-
da banndınlmayacağı belirtilir.
• Zorunlu egitimi tamamla-
dıktan sonra da kimse Kuran
kursuna gitmek istemez.
• Ergenlik çağından sonra
imam hatiplere ve Kuran kurs-
larına gidemeyecek kız ve erkek-
lerin tslami giysilerden yoksun
olarak biriikte okumaları sakın-
calıdır.
• Bölge okullannın yaygınlas-
ünlması hangi kaynakia yapüa-
caktir? Bölge yabh okullan Köy
Enstitülerine dönüşecekür. Milli
Egitim'e bütçede savunmadan
fazla pay aynlması da manevi
degerlerin yok edilmesine yöne-
likür.
• Hangi eğitim kadrosuyla 8
yılhk eğitim verilecektir.
• Ülkemiz tanm iilkesidir. tl-
kokulu bitiren ailesine yardım-
cı olmaktadır. 8 yılhk zorunlu
eğitim ülke koşullanna uygun
degüdir.
Akyol ise imam hatiplerin or-
ta kısımlarının kapatılmasının
düşünülmediğini, beş yılhk öğ-
retimini tamamlayan herkesin
istediği ortaokula giderek, 8 yıl-
hk zorunlu eğitimini tamamla-
yabileceğini söyledi.
Insan
hakları
Kırmızı
Koltııka
oturamadı
TV Servisi— Magic Box'ta
pazar akşam yayunlanması ge-
reken "Kırmızı Koltnk" hiçbir
gerekçe gösterilmeden yayından
kaldırıldı. Magic Box "aktüel
bir konu degikli" yorumunu ya-
parken program yapımcıları
"Biz anlaşma gerefi programı-
mızı yaptık ve yetkflUere verdik.
Yayımlayıp yayımlamamalan
onlan ilgilendirir" dediler.
Magic Box'ta her pazar gflnü
yayına giren ve değişik konular
ve konuklann ekrana geldiği
"Kımızı Koltnk", pazar akşamı
"bilintneyen bir nedenle" prog-
ramdan kaldınldı.
Çekimleri hafta içinde yapı-
lan ve basına yayımlanacağı du-
yurulan tnsan Hakları Derneği
Başkanı Nevzat HdvacTnın ko-
nuk olduğu "Kırmızı Koltuk"
bu hafta ilgi ile bekleniyordu. Iş-
kence konusu ilk defa TV'de yer
alacak ve bu konuda ilginç açık-
lamalar yapılacaktı.
Kesinleştirmek için son gün
(yani cumartesi günü) Magic
Box tekrar aranarak herhangi
bir program değişikliği olup ol-
madığı soruldu. Gelen cevap
"Kırmızı Koltuk" programının
normal bir sekilde yayımlanaca-
ğı yolundaydı. Fakat pazar ak-
şamı ekran başına geçenler bek-
lemedikleri bir sürpriz ile karşı-
laştılar.
Programm yayından kaldırı-
lışının nedeni konusunda görüş-
lerine başvurduğumuz Magk
Box yetkilileri "net bir cevap"
veremediler. Körfez'de kara sa-
vaşının başlaması ile durumun
gergin olduğunu ve öncelik ka-
zandığını öne surdüler.
Bunun bir neden olamayaca-
ğı, .önemli bir haber geldiğinde
program arasına girilebileceği,
nitekim bunun daha önceleri de
yapıldığını söylediğimizde gelen
cevap "Bu program şu anda ak-
tüel degil" şeklinde oldu.
Öte yandan programın
yapımcılanndan gazeteci Neşe
Düzel ise programm yayımlanıp
yayımlanmamasının kendileri-
nin dışında olduğunu belirtirken
"Biz Magic Box ile yaptığıntız
anlaşma geregi programımızı
vapanz. O programı yayımlayıp
yayımlamamak Magk Box yö-
netiminin takdirine kalmıştır.
Bu program için de dunım ay-
nıdır. Aslmda çok güzel ve ses
getirecek bir söyleşi olrauştu"
yorumunu yaptı.
İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR
BELEDİYE BAŞKANLIGI'NDAN
1- Beykoz Toygartepe mevkıı 12 hektarlık mezarlık alanı kısmı
parselasyonu ile çevre duvarı ve bekçı bina inşaatı 2 450 000 000 -
TL + KDV muhammen bedeile ıhale olacaktır.
Geçici Teminatı: 73.500.000- TL.
Şartnamesi: 280.000.- TL. bedelle Yatırım Planlama Md.ğün-
den satın alınabilir.
Yukarıda yazılı ış 14 Mart 1991 günü saat 11 00"de İstanbul Bü-
yük Şehır Belediye Encümeni'nde 2886/36'ncı maddesine göre
kapah zarf eksıltmesi usulü ile şartnamesi vechile ihale olacaktır.
Ihaleye katılmak ısteyentenn ihale tarihinden 5 (Beş) işgünü önce
beledıyeye müracaat etmeler, gerekmekte olup, şartnamesinde
yazılı dığer betgelerle biriikte teklıflennı içeren kapalı zarflarını saat
10.00'a kadar yukarıda belırtılen ıhale gün ve saatinde İstanbul
Büyük Şehır Belediye Encumenı'ne teslim etmelen gerekmekte-
dır.
ilan otunur.
Orijinal Perkins jeneratör
32 KWA 110 saat çalışmış
çok temiz
SATILIKTIR.
26.000.000 TL.
YAŞAM HASTANESİ
Müracaat: İdare Müdürlüğü
555 36 02-03-04 / 584 51 53
T.C
Esas No
Karar No
Hâkim
Kâtip
Davacı
Sanık
Suç
Suç tarıhi
ORDU-ULUBEY SULH CEZA
MAHKEMESİ
1989/119
1990/216
Taner Ulutürk 30204
Nihat özen
K.H.
Niyazi Yalçm - Ramazan ile Şerirten olma,
19.4.1942 dogumlu, Çankırı ili, Ona ilçesi
Kayılar köyunden ve mukim. Evli, 8 çocuklu,
okuryazar, TC, tslaro.
Gıda Maddelen Tüzuğü'ne muhalefet.
1.5.1989
"1
Karar tarihi: 21.11.1989
HÜKÜM: Sanıgın e>lemine uyan TCK'nun 398, 402, 647 S.K. 4,
TCK 72. maddelerinde anlatımını bulan sanığın tabii olmayan mal-
lan tabii imiş gibi satroak suçunu işlediği sabit gönildüğünden so-
nuç olarak 470.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın
cürtne vasıta kıldığı meslek ve sanatı ile ticaretinin üç ay süre ile tati-
line, sanığaait işyeri olmadığmdan işyerinin kapatılması hususunda
hukum kurulmasına yer olmadığma karar verilmiştir.
Karar süresi içensinde temyiz edilmediginden 13.Z1991 tarihinde
kesinleşmişür. 14.2.1991 Basın: 19964
DtJNYADA BUGUN
AIİSİRMEN
Bu Şehri İstanbul ki...
Hâlâ yaşıyorsan, soluk alıyorsan, görüyorsan, işitiyorsan,
kokluyorsan hiç tasalanma dostum, bahar bırdenbıre geli-
verecektir ve sen her dokunduğunda, her kokladığında, her
tattığında, her gördüğünde, her işittiğinde onu duyacaksın.
Belki de adanın çamları arasından birileri sana "hişt... hişt..."
diye bağıracaktır ya da okyanusun kıyısında bir rüzgâr yü-
zünü yaiayacaktır ve sen anlayacaksın baharın gekjiğini, "Ya-
şasın ağaçlar, kuşlar, denizler, kediler, köpekler, insanlar!"
diye haykıracaksın. Duyumsadığın bahar seni eski baharla-
ra, eski baharlar, yaşam sevincine ve yaşamanın damağın-
da kalan tadına götürecektir.
O gün de öyle olmuştu. Daha sokağa çıkar çıkmaz kokla-
dım baharı. Havada garip bir koku, yalnız çiçeklerin diyeme-
yeceğim, yaşanmış günlerin ya da yaşanacak olanların
garip kokusu vardı. Yalnız kuşlardan, böceklerden gelmeyen
tanımlanması güç, tanıması kolay bir bahar şenliğinin ezgi-
leri her yanımı kaplıyordu. Güneşin parıltısı değil, havanın
o uykuluymuş izlenimi veren buğusu anlatıyordu baharın gel-
diğini. Çamlarda rüzgânn uğurtusunu duyuyordum. "Ağzımı
açıp derin derin nefes alsam, doğanın tadı yapışacak
damağıma" diye düşünüyordum. Ve bahar eski baharları,
mayıs eski mayısları çağrıştırdı. istanbul'da, Göztepe'de bir
evdeydim. Öğleden sonra çıkan poyraz, denizin lacivertini
koyulaştırıyor, rüzgâr çam dallarında ömürboyu unutmaya-
cağım ezgiler oluşturuyordu.
Geçmiş yitip gitmiş baharları, kentimin o güzel baharlan-
nı, yaza doğru uzayıp giden çıldırtıcı günlerini bunca yıldan
sonra bir daha hiç duyamayacağım sanırken yakalamıştım
bir mayıs sabahında.
Madrid'in kenar mahallelerinden birinde bulmuştum yitir-
diğim baharı yıllar sonra.
Doğaldı, çocukluğumun, ilk gençliğimin İstanbulu'nun ba-
harlarını aynı yerde bulmak olanaksızdı. Ne o eski tatlar kal-
mıştı ne o eski renkler ne de kokular.
Öysa bir başka kentte, yine hızla büyüyen bir başka kent-
te, istanbul'un Göztepesi'ni de biraz anımsatan modern bir
kentte yaşayabiliyorlardı insanlar kokusuyla, dokusuyta, ren-
giyle baharı.
Madrid bir kent, bir metropol başkentti. Ama istanbul gibi
bir "ur kent" değildi. Madrid'e insanlar akıyordu köylerden
kırlardan, ama hâlâ kent kuralları geçerli oluyordu, köy ku-
ralları degil.
Geçen yıl bir mayıs ayında bahar coşkusu bütün benliği-
mi sarana dek, belki de üzülmemek için isteyerek unutmuş-
tum eski İstanbul baharlarını. Zaten anımsamak, üzülmek-
ten başka neye yarardı ki?
İstanbul, hani Nedim'in bir taşına bütün Acem mülkünü
feda etmeye hazır olduğu İstanbul'u, çarpık irileşmemize,
sapkın ve üretim tabanına dayanmayan sozde kentleşmemize
feda etmiştik bile çoktandır.
Ürettiğınden çok üreyen bir toplumun sorunlarını çözeme-
yen bir düzen, tıpkı dışkısını arıtamayıp Marmara'nın sula-
nyla gizlemeye çalışanlar gibi sorunları erteliyor, erteleme-
nin yol açtığı yoksulluk, yoksunluk, işsizlik insanlan akın akın
eski Dersaadet'in yollanna düşürüyordu.
önce bahçeler gitti; kesilen erik, kiraz, incir ağaçlarının
yerine "talanpalaslar" dikildi. Sonra dere yatakları, tepeler
çarpık düzenin kendine özgü yöntemleriyle parsellendi.
Düzen "bi müslü baha" kenti, bir "ur-kent"e dönüştürür-
ken yine kendine özgü bir talan sosyal adaleti bulmuştu. Bo-
ğaz'ın sırtlan, görmemiş türedilerin "uysa da koydum uymasa
da" kooperatiflerinın kondurduğu betonlarta "ihkakı hak" yo-
luyla köşe dönmeyi öğrenmiş yoksulların açıkgözlülüğü ta-
rafından dolduruldu.
İstanbul çeyrek yüzyılda lumpenleşmenin başkenti haline
geldi.
Kenti arayanlar, orada burada kalmış birkaç yapı, üç-beş
bahçe, birkaç tutam ağaç, hasılsa talan dışı kalmış birkaç gö-
rüntünün, bir parça doğanm varlığıyla yetinmek zorunda kal-
dılar.
Bu arada açıkgözlülükle umarsızlık, köşe dönücülükle çık-
maza saplanma arasında kolan vuranların kenti, gelecekte
ölümcül olabilecek tehlikelerin sınyallerını vermeye başlamış-
tı.
Ne var ki artik ülkenin birebir yansıması ve daha küçük
ökpekte bir haritası haline gelmiş olan kentin sorunlannı kendi
içinde çözmek olanaksızlaşmıştı.
İşte tam bu sırada, Güneydogu'da ış bulamadığı yurttaşı-
na, "Burada iş yoksa Batı'ya göçün, orada var" diye akıl sa-
tan, "Bu otoyolları insanlar buraya rahatça göçsün diye
yaptık" diyerek nutuk atan, köşe donmeciliği çağ atlamak
olarak sunmaya çalışan biri, İstanbul'un sorununa umar ola-
rak onu eyalet yaparak ikiye bölmek, her iki bölüme de yeni
küçük sorunlar eklemek gibi bir çözümle ortaya çıktı.
Türkiye'nin en kalabalık ili, eyalet olarak kurtulacaktı.
Dünkü Cumhuriyet'in üçüncü sayfasını okurken gülmek mi,
ağlamak mı gerektiğini düşündüm.
Göçü çözmeden, belediyeler üstündeki baskıyı kaldırma-
dan hiçbir sorunun çözülmeyeceğini söyleyen Belediye Baş-
kanı'nın sözlerindekı gerçek öylesine açık ve çarpıcıydı ki.
Gerçek böylesıne ortadayken istanbul ilini eyalet yapmak aca-
ba neye yarayacaktı?
Hanımefendi'ye dar gelen il başkanhğını, eyalet başkanlı-
ğına dönüştürmeye mi?
İSTANBUL
DEVLET
TİYATROSU
10 Mart'tan baflayarak her PAZAR Saat 11.00de
T A K S İ M SAHNESİ'nde
Ali Taygun
MASAL BAHÇESI
(Çocuk Oyunu) •
Yönoten: Esen özman
Dekor: Ethem özbora
Kostüm: Mihriban Oran
Işıkj Serhat Akın
Yönetmen Yrd.: Oktay Korunan
Oynayanlar GOIeo Çerıreli Aigöı. Kaan Okon Bayülgen,
Ayse Günsircjy, Oktay Korunan. Gökalp Kulan, Isl Tay)cx,
Ayhan Oemttas, Burak Karaman. Murcrf San. Ogun Şimsek
Tel: 149 69 44
TC
SANDIKLI SULH CEZA MAHKEMESİ
Esas: 989/503
Karar: 990/282
30.10.1989 suç tarihinde etiketsiz sabun satmak suçundan sanık Çine
ilçesi ömerler Köyü nüfusuna kayıth ve aynı yerde oturur - Ali ve
Fatma oğlu 1929 doğumlu Muharrem Yüdız'ın Sandıkb Sulh Ceza
Mahkemesi'nde yapılan açık yargılaması sonunda:
Sanık Muharrem Yıldız'ın etiketsiz sabun satmak suçundan eyle-
minin uyduğu -tuzüğun 645. maddesi yoluyla TCY. 398. maddesi ge-
regınce takdiren 3 ay hapis ve 20.000 lira ağır para cezası ile cezalan-
dırılmasına, TCK'nun 402. maddesi gereğince 3 ay süre ile cürme va-
sıta kıldığı meslek ve sanatının tatiline,
Sanığın suçu işlerken herhangi bir işyerinin bulunmadığı anlasıl-
dığından, iş yeri kapatılmasına karar verilmesine yer olmadıgına;
647 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince hürriyeti bağlayıcı cezanın
para cezasma çevrilerek sanığın 450.000 lira ağır para cezası ile ceza-
landırılmasına,
Sanığa verilen aynı türden para cezasının toplanarak sonuç olarak
sanığın 470.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına;
Yargılama gıdennın sanıktan tahsiline, hüküm özetinin Ankara, İs-
tanbul ve Izmir illerinde yayunlanan trajı yiiz binin üzerindeki bir ga-
zetede ve suç yerinde yayımlanan yerel gazetelerden birinde yayım-
lanması 10.7.1990 gün ve 1989/503 esas, 1990/282 karar sayılı ilam-
da hüküm altına alınmış olup iş bu karar TCY'nın 402. maddesi uya-
nnca ilan olunur.