22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ŞUBAT 1991 • • • • CUMHURİYET/17 NESLt TÜKENEN KUŞLARIN PEŞtNDE— SMney'deki Avustralya Müzesi'nde çalışan VVal- ter Boles'un işi, nesli tükennıiş veya tükenmekte olan kuşlar hakkında araştınna yapmak. Ge- çen yıl araştırmalan sırasında Avustralya'nın Queensland bölgesinde ölü bir gece papağanı bu- lan Boles, büyıik bir heyecan duyduğunu söyliiyor. 1912 yılından bu yana insanlara yüzünü gös- teren ilk gece papağanı olan papagan, doldurularak, türiinü temsil etmek üzere muzedeki yeri- ni almış. (Fotoğraf: Reuter) Güneş sistemi neyin içinde? CAPE CANEVERAL (UBA) — Gezegenlerin ötesine varan insan yapısı ilk uzay aracı "Pi- oneer 10"un gönderdiği verile- re göre Güneş sistemi bir köpü- ğün içinde bulunuyor. 'Pioneer 10*un, içinde ultravi- yole fotometrenin Güneş ve ge- zegenlerinin Güneş rüzgân de- nilen çalkantılı Güneş gazlann- dan oluşan ve "helisofer" diye adlandırılan bir "köpüğün" içindeki galakside gezindikleri hakkındaki hipotezi destekleyen en güçlü kanıtları sağladığı bil- dirüdi. 'Pioneer lO'un, Mars- ın ötesindeki asteroid kuşağının içinden geçerek kendine verilen görevi çok iyi şekilde yaptığı ve bilinen gezegenlerin yörüngele- rini beş yıl önce geçerek yoluna devam ettiği bildirildi. 'YUGOSLAVYA-MİLLETLER HAPİSHANESİ=- Parçalanmanın eşiğinde olduğu ileri siirü- len Yugoslavya'da, merkezi yönetime karşı tepki, gün geçtikçe bü>u>or. Federasyondan aynlma yönünde güçlü bir eğilimin bulunduğu Hırvatistan Cumhuriyeti'nde önceki gun binlerce kişi sokağa dokülerek yaygın tutuklamaları protesto etti. Virovitica'daki Hırvat Dt'mokrat Birliği yöneticilerinin tuluklanmasını kınayan gösterici Hırvatlar, federasyondan aynlma haklannı kı- sıtlayan merkezi yönetimi eleştiren sloganlar attılar. (Fotoğraf: Reuter) Cinsiyetine kavuştu... İZMİR (Cumhuriyet Ege Bii- rosu)— Doğuştan cinsiyet orga- ru vücudunun içine yapışık olan ve ailesi tarafından yıllarca kız olarak bilinen Nurdane Çelik (16) dün gerçekleştirilen ameli- yatla *erkek' oldu. Ege Üniversitesi Tıp Fakülte- si Plastik ve Rekonstrüktif Cer- rahi Anabilim Dah öğretim üye- si Prof. Dr. Arman Çağdaş, Nurdane Çelik'in 'gizli cinsiyeti' olduğunu belirterek "Nurdane doğduğunda erkeklik organı vü- cudunun içinde yapışıkmış. Ai- lesi de bu zamana kadar kız ola- rak bilmiş. Ancak âdet görtne- mesi, göğüslerinin büyümeme- sinin yanı sıra kıllanmaya baş- laması üzerine bize getirildi. Dün yaptığımız ameliyatla er- keklik organı yapışık olduğu yerden kurtanldı" dedi. HABERLERIN DEVAMI Akbulut, özal'ı eleştirdi GOZLEM ANKARA (Cumburiyet Bü- rosu)'— Türkiye ile Sovyetler Birliği'nin çeşitli cumhuriyetle- ri arasında ikili düzeyde gelişti- rilen ilişkiler çerçevesinde Türki- ye'ye resmi bir ziyarette bulunan Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Başbakanı Ivan Stepanoviç Sılaev resmi temas- larına dün başladı. Sabah Baş- bakan Yıldınm Akbulot ile gö- ruşen ve ardından Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahve- d ile bir araya gelen Sılaev, ak- şam saatlerinde de Cumhurbaş- kanı Özal tarafından kabul edildi. Bu arada Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın 11-16 mart tarih- leri arasında Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov'un resmi konuğu olarak Moskova- yı ziyaret edeceği açıklandı. Yetkili çevrelerden edinilen bilgıye göre konuk Başbakan ile yapılan resmi görüşmelerde eko- nomik ve ticari işbirliği konula- nna ağırbk verildi. Akbulut, ko- nuk Başbakan'a, Türkiye'nin serbest piyasa ekonomisi uygu- lamaları konusundaki deneyim- lerinden, Rusya Federatif Cum- huriyeti'nin yararlandınlmasına hazır olduklannı bildirdi. Gö- rüşmeler sonunda karşılıklı ya- tınmlar, kurumlar arası işbirli- ği, tanm, turizm, sağlık, bilim, kültür ve planlama gibi alanla- rı kapsayan işbirliği anlaşmala- n imzalandı. Türkiye'nin daha önce başta Azerbaycan ve Gürcistan olmak üzere Sovyetler Birliği'nin çeşitli cumhuriyetleriyle ilişkilerini ge- liştirme yönünde attığı adımla- ra Sılaev'in ziyareti ile yeni bir halkanın eklendiği bildirildi. Yetkililer, Rusya Sovyet Fede- ratif Sosyalist Cumhuriyeti'nin Sovyetler Birliği'nin en büyük cumhuriyeti olduğuna işaret ederek söz konusu cumhuriye- tin Türkiye için gerek ticaret, ge- rekse ekonomik işbirliği açısın- dan büyük potansiyel taşıdığını kaydettiler. Başbakan Yıldınm Akbulut, konuk Başbakan onuruna dün verdiği akşam yemeğinde yaptığı konuşmada Türkiye'nin Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cum- huriyeti ile ilişkilerini geliştirme- ye atfettiği öneme değinirken şunları söyledi: "Sovyetler Birligi'nde göztedi- ğimiz açıklık ve yeniden yapılan- ma politikaları uygulamalann- da öncülük yapan cumhuriyeti- nizle, ekonomik, ticari ve kttltü- rel ilişkiler başta olmak üzere ikili ilişkilerimizin her alanda yüksek düzeylere ulaştınlması- nı sağlamak için ortak çaba ve girişimlerde bulunmamız gerek- tigi düşüncesindeyiz." Bu sabah Istanbul'a geçecek olan Sılaev temaslarını burada sürdürecek. Başbakan Akbulut, dün ANAP grup başkanvekilleri ile yaptığı toplantıda özal'ın lstanbul'daki il başkanhğı sorununa doğrudan karıştığını söyledi. Hatay'a 'siyah' yağmur ADA.NA (Cumhuriyet Güaey Üleri Bürosu) — Hatay ve Ada- na'nın Akdeniz kıyısına yakın kesimlerine dün öğle saatlerin- den itibaren "siyata yagmur" yağmaya başladı. Adana Valisi Recep Birsin Özen ile Sağlık Müdürü Dr. Alper Pişkin, özel- likle kırsal kesimlerdeki köyler- den bu konuda şikâyet geldiği- ni belirterek "Numuneieri al- dık. Tahliller henüz sonuçlan- madı" dediler. Önceki günden itibaren ara- lıklarla yağan yağmur dün öğle saatlerinde Hatay, Altmözü, Hassa, Kınkhan ile Adana'nın Karataş, Ceyhan, Yumurtalık ilçelerinin sahile yakın bölgele- rinde "siyah" düşmeye başladı. Bölgedeki özellikle ekili tarlalar- da etkili olan "siyah yağmur" yeşil buğday ekinlerinin siyaha büriinmesine neden oldu. Yumurtalık'a bağlı Demirtaş köyündeki yurttaşlar siyah yağ- murun birikintilere yol açtığını bildirdiler. Demirtaş köyü eski muhtarı Fevzi Şahin. tüm kah- vehanelerde "siyah yagmur"un konuşulduğunu belirterek "Ög- leye dogru yagmunın siyah yag- maya basladığını gördük. Yol- larda oluşan su birikintilerinin hayvanlar tarafından içilmesini önlemek için kendi çapımızda önlem aldık. Ekili tariâlarımız gözle secilecek derecede siyah- laştı. Ne yapacağımızı bilmiyo- nız. Bo konuda ne sağlık mii- dürliiğii ne de valilikten bir uya- n geldi" dediler. Adana Valisi Recep Birsin özen ile Sağlık Müdürü Dr. Alper Pişkin "siyah yagmur"u doğruladılar. Meteoroloji Bölge Müdürlü- ğü yetkilileri, yagmunın per- şembe gününe kadar arahklar- la yağmasmın beklendiğini be- lirttiler. Adana ve Hatay'ın Akdeniz'e yakın kesimlerinde görülen "si- yah yagmur"un büyük olasılık- la Basra Körfezi'nde yakılan ve denize akıtılan petrol platform- larından kaynaklandığı belirtil- di. Çukurova Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Kimya Bolü- mü öğretim üyesi Prof.Dr. Hu- nay Evliya, Adana'da daha ön- ce buna benzer yağmur yağma- dığını bildirerek, "Ankara'da ha- va kirliligi var. Bu nedenle ba- zen gri renkte yağmur görülii- yor. Ancak Adana ve çevresin- de bava kirliligi söz konusu de- ğildir. Bu durum, olayın taraa- men Körfez savaşmdan kaynak- landığını gösteriyor. Ancak yi- ne de kesin sonucu tahlillerden sonra ögrenecegiz"diye konuş tu. Bu arada Şanlıurfa'da da dün öğle saatlerinde "siyah yağmur" görüldü. Şanlıurfa Meteoroloji Müdürü Salih Yarmadeien ko- nuyla ilgili olarak "Kent gene- lindeki su birikintileri siyablaş- ü. Bu durum Suriye ve güney yönünden gelen rüzgârlardan oluşan krom tabakalanndan kaynaklanıyor. Durumu araştı- nyoruz" dedi. Sığınmacı sayısı 2500 ZİYA AKSOY VEDAT YENERER ERGUN AKSOY DtYARBAKIR — Savaş bü- tün şiddetiyle surerken Irak'tan Türkiye'ye sığınanlann sayısı- nın "savaşın şiddetiyle" birlik- te artacağı kaygısı, Güneydo- ğu'da çeşitli yörelerde "toplama kamplan"nı gündeme getirdi. Olasılığın artması durumunda ilk "toplama kampı"nın Hak- kâri'de oluşturulacağı bildirildi. Irak'tan Türkiye'ye sığınan- lann sayısı sınır boyunun deği- şik kesimlerinden dun sığınan- larla birlikte 25OO'e ulaştı. Hak- kâri Valiliği yetkilileri, 51 Irak- lının daha Çukurca sınır kesi- minden girecekleri yönünde ha- ber aldıklarını söylediler. Bu arada önceki gün 24'ü asker 96 Iraklımn Tıirkiye'ye sığındıkları açıklandı. Valilik yetkilileri, "savaşın şiddetine" göre girenlerin sayı- sında artış beklediklerini belir- terek "Sayının arlması duru- munda Hakkâri'de geçici bir kamp zaten kendiliginden olu- şacaktır. Halen, Hakkâri'deki resmi kuruluşlarda barındırılan- ların yanında sayı çok artacak olursa spor salonlan, vatılı okullar ve gerekirse futbol saha- lan "toplama kamplarına" dö- nüştürülecek. Buradan da iç ke- simlerdeki ara ve ana kampla- ra gönderilecekler" dediler. Mardin'in Maadağı yakınla- rında Tannyolu mevkiindeki alanda kurulması kararlaştınlan 100 bin kişiyi barındıracak mül- teci kampının arazisinin şahıs- lara ait olduğu ve sahiplerinin İstanbul'da yaşadıkları öğrenil- di. Konuyla ilgili Mardin Valisi Bolat Bolakoglu, "konunun saptınlacağı" duşüncesiyle ba- sına telefonla bilgi vermekten kacınıyor. Adının açıklanmasını isteme- yen bir üst düzey yetkili de mül- teci kampıyla ilgili aktif bir ca- lışmanın henüz yapılmadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Mazıdağı multeci kampı du- şüncesi Körfez krizinin başla- masından sonra yapılan toplan- tılarda ortaya atılmıştı. Şu an- da kampı inşa etmeye gerek yoktur. Olası buyük bir goç karsısında alınacak önlemkrden birisi de bu kamptır. Eski tec- riıbelerimize dayanarak kampı en az uç ya da dört günde elek- triğiyle suyuyla hizmete hazır hale getirebiliriz." ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Başbakan Yıldınm Ak- bulut, ANAP grup yöneticileri- ne, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dan yakınarak "İşi bu nok- taya Özal getirdi. Ne yapmak is- tediğini anlamıyonım. İstan- bul'daki delege meselesine bu kadar girmesine hiç gerek yok- ru. MüdahaJekriyle benim genel başkanlıgı yüriitmemi zorlaştın- yor" diye konuştu. Hükümet değişıkliğinin gün- demde yer aldığuıı ima eden Ak- bulut, "Hadiselerin akısı artık insanlan o noktaya getirirse. kendiliginden de oluverir. tşin tabiatı oraya götürüyorsa kaçı- nılmaz oldugunda rahatlıkla yapılabilir" dedi. Akbulut, dün ANAP grup başkanvekilleri ve grup yöneti- cileri ile yaptığı toplantıda Hüs- nü Dogan'ın Milli Savunma Ba- kanlığı'ndan azledilmesini de- ğerlendirdi. Akbulut, Dogan'ın azledilmesini anlatırken ANAP Grup Başkanvekili Ülkü Güney, toplantının basına sızdınlma- ması için yemin edilmesini öner- di. Bunun üzerine toplantıva ka- tılanlar, toplantıdaki gelişmele- rin gizli kalması konusunda ye- min ettiler. Bunun üzerine Akbulut, doğ- rudan Cumhurbaşkanı Özal'ı eleştirmeye başladı. Akbulut, özal'ın lstanbul'daki il başkan- hğı sorununa doğrudan girdığini ve olayı müdahaleleriyle senleş- tirdiğini savunarak özetle şunla- rı söyledi: "Bir tasan gündeme geliyor. Medis'i çauştınn, bunu yasalaş- ûnn diyor. Sonra ben grupta ko- nuşurken milletvekillerini karşı- ya çağınp konuşuyor, grup bo- şalıyor. Kanun çıkartamıyoruz. Kongrelere doğrudan müda- bale ediyor. Özellikle İstanbul il kongresine kendisi müdahale ederek sertleştirdi. Basuı toplan- Usı düzenleyerek bir tarafta yer alan bakanlan hedef aldı. Tele- fon açıyor, miletvekillerine, ba- kanlara, 'Sen git, İstanbul'da Semra Hanım için çalış' diyor. Şimdi ben ne yapayırn? Genel başkan olarak beni çok buyük sıkıntüara sokuyor. Ne yapmak istediğini anlamıyonım." Akbulut, Cumhurbaşkanı'nın muhafazakâr bakanlan eleştir- mesınden sonra sorunun daha da büyümemesi için yumuşat- maya çalıştığını ve bu niyetle Hüsnü Doğan'dan Milli Güven- lik Kurulu toplanusına katılma- ması ricasmda bulunduğunu ifade ederek "Ben kendisini Cnmhurbaşkanlığ] makamıyla karşı karşıya getirmek isteme- dim. MKG'ya ısrar etmeseydi mesek bu boyutiara ulaşmazdı" diye konuştu. Akbulut, hiçbir il kongresine müdahale etmediği- ni de ifade ederek "Ben taraflar- dan birine çekil diyemem" de- di. Bu sırada Başbakan Akbu- lut'a "Dört muhafazakâr bakan da aynı şeyi yaptı. Neden sade- ce Hüsnü Doğan azledildi" so- nısu yöneltildi. Akbulut ise bu soruya "Hüsnü Doğan, Cum- hurbaşkanı'na karşı bir hava ya- rattı. Basın toplantısı diizenledi. Cumhurbaşkanı ile çekişme ha- linde olduğu göriintüsü verdi. Herhalde o nedenle azledildi" yanıtını verdi. Daha sonra Rusya Sovyet Fe- deratif Sosyalist Cumhuriyeti Başbakanı Ivan Stepanoviç Sıla- ev onuruna Devlet Konukevi- nde verdiği yemeğe giden Akbu- lut, burada bir süre gazeteciler- le sohbet etti. Bir gazetecinin "Çarşamba giinü Bakanlar Ku- rulu'nu toplayacak mısınız? Bii- tün bakanlar tstanbul'da da" şeklindeki sözlerine "Akbulut ne yapmışlar? Ablukaya mı aJmış- lar? Daha çarşambaya çok var, dur bakalım" karşılığını verdi. Bugün ANAP yöneticileri ile yaptığı toplantının, Milli Savun- ma Bakanı'nın atanmasıyla ilgili olup olmadığı sorusuna "Grup başkanvekillerini onun için ça- ğırmadım. Grup başkanvekille- rine son olayların nasd cereyan ettiğini anlattım. Çünkü bizim resmen açıklamadığımız bazı hususlar var" yanıtını veren Ak- bulut, "Milli Savunma Bakan- lığı'na ne zaman atama yapacaksınız" şeklindeki soruya da "Yakında yapanz" karşılığı- nı verdi. Akbulut bir gazetecinin "atama kongreden önce mi" so- rusu üzerine de şöyle konuştu: "Bilmem, hiç düşünmedim. Her şeyi kongreye bağlamak bil- mek dognı mu? Ben onu hiç dü- şttnmedim. Tahminler yapdıyor, doğmdur, ama benim öyle bir düşüncem yok. Kongre ile bir il- gisinin de olacagını zannetmiyo- rum?" Soru üzerine Milli Savunma Bakanı'nın yakında açıklanaca- ğını söyleyen Akbulut, kabine- de başka bir değişiklik düşünü- DİYARBAKIR 2. İCRA MÜDÜRLÜCÜ'NDEN tLANEN TEBLİGAT Dosya No: 1981/1747 Alacaklı: Halk Bankası Sanayi Şitesi Şubesi D.Bakır Borçlu: Cemil Oztaş Alacaklı bankaya 4.11.1980 tarih \e 25021 noterlıkçe tasDikli kre- diler ikraz sozleşmesıne dayanılarak açılan icra takibi nedeniyle mas- raflan ile birlikte ? 112.955 TL borcuna karşılık borçlunun D.Bakır Merkez Yenişehir Mah. ada 810, parsel 70, sayfa 2O38'de kayıtlı borç- lu hissesi 3/222 miktarına işbu boretan dolayı 30.1.1987 ve7.8.1989 tarihinde vaaz edilmiştir. Konulan hacız, borçlunun gı>abında konulmuş olduğundan İcra Iflas Kanunu'nun 102. maddesıne tevfıkan yapılan hazi sırasında hazır bulunmadığınızdan ışbu ilanın tebliği tarihinden itibaren adı geçen kanunun 103. rnaddesi gereğınce 18 gün icındt haciz tutanağının tet- kiki ve bir diyeceğinız varsa icra dairesine bildirmeniz için başvur- manız tebliğ olunur. 11.6.1990 Basın: 457"M T.C BİGA İZALEYİ ŞUYUU SATIŞ MEMURLUĞU SATIŞ İLANI 1991/2 Satış Biga Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 10.7.1990 Tarih ve 1988/34 Esas, 1990/513 Karar sayılı kararı ile Biga ilçesi Yeniceköyu Tuzlukuyu mev- kisi, 646 Parsel, 636 Kutuk, 3307 m: miktarında tarlanın satışına ka- rar verilmiştir. Mahkemenin 22.6.1990 tarihli bilirkişi raporuna göre taşınmazın satısa esas değerı 13.228.000 TLIsi olarak tespit edilmiş olup birinci satışın 19.3.1991 tarihinde saat 9.30 ile 9.45 arasında, ikinci satışın 29.3.1991 tarihinde saat 9.30 ile 9.45 arasında Biga Adalet Dairesi'n- de açık artırma suretişle satış yapılacağı, adresi meçhul davalılar Hay- riye Çeşmeci ve Zekeriya Kurt'a ga>ri menkul açık arttırma ilamnın tebliğ yerine kain olmak uzere ilanen tebliğ olunur. 7.2.1991 Basın. 45687 İSKİLİP SULH HUKUK MAHKEMESİ İLAN 1991/13 Davacılar İskilip Büyuktaş Mahallesı'nden Yaşar, Ismail, Topkar'm, Melek Sancaklı. Mi Kunduzlu \ekilleri Av. Abdullah Güler'in, da- valı Gulay Kınak aleyhu.e Iskilıp Hacıpiri Mahallesi, 193 ada, 35 parsel sayılı taşınmazin ortaklığının satıs yolu ile giderilmesi davasından do- layı yapılan açık muhakeme';ı arasında verilen celse ara kararı gere- ğınce: Davalı malik Iskilıp Buyukıaş Mahallesi'nden Gülay Kınak'a da- \a dılekv'esı adresı bılinmediğınden tebliğ edılememiş olup davalının duruşmanın bırakıldığı 11.3.1991 gunu saat 10.00'da Iskilıp Sulh Hu- kuk Mahkemesi'nde hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesı ıs. bu ilanın dava dilekçesının tebliğ yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. B a s ı n : 45727 lüp düşünülmediğini soran bir gazeteciye "Hadiselerin akışı ar- tık insanlan o noktaya getirirse kendiliginden de oluverir. Yani zoria bir iş yapmak iyi değil. İşin tabiatı oraya götürüyorsa, kaçı- nümaz oldugunda rahatlıkla yapdabUir" karşılığını verdi. Ak- bulut, "Boş olan koltuklar dol- dunılabilir mi? Örnegin Başba- kan Yarduncılığı" sorusunu da "Yok vazgectik, vazgeçtik. Tabii ki şimdilik" diye yamtladı. SIEMENS Cok Özel Bir Santral Cok Özel Fiyatlarla Siemens SATURN 12-32 Digital Telefon Santralı Sıemens ışyerınızı ve bütçenizı düşunen, ılerı teknolojıyle donanı/nlı. 8 veya 24 hat kapasiteli digital bir santral sunuyor. Programlanabilir hafızasıyla Siemens SATURN 12-32 Digital Telefon Santralı işyerinizın telefon trafiğını tek elden yönetır. İç ve dış çağrı toplama, üçlü konferans, kısa kodla arama, mesaj bırakma, çağrı yönlendirme, rahatsız edilmeme, danışmalı bekletme gibı 30'u aşkın ıletişim hünerı ile SATURN 12-32 işyerinizın can damarıdır. UGURMUMCU SIMKO TİCARET ve SANAYİ A.Ş Siemens AG Türkiye Genel Mümessiü Mecfıst Mebusan Cad- fio 125 FtndıKJi/İstanbuI Tei . {1} 151 09 00 Fax- {1} 152 41 34 (Baftarafı 1. Sayfada) Sovyet Barış Planı, ABD tarafından da benimsenmiş ol- saydı, görüşmeler biraz daha sürer, sonunda, ABD'nın öne süreceği ek koşullarla Irak, Kuveyt'ten çekilebılirdi. En azından böyle bir umut belirmışti. Kara savaşı böyle bir aşamada başladı. Başlayan kara savaşı, önceden kararlaştırıldığı biçimde sürüyor; sürüyor, çünkü ABD, Ortadoğu'ya yeni bir düzen getirecek. Bu yeni düzende, Ortadoğu petrolleri, çağ dışı şeyhlikler ve Amerikan yanlısı hükümetler aracılığı ile iyice ABD denetımine geçecek. Bu yüzden amaç, yalnızca Irak'ı Kuveyt'ten çıkarmak de- ğil, Irak Silahlı Kuvvetleri'ni yok etmektir. Artık çok açık gö- rünüyor; savaş çokuluslu güçlerin Kuveyt'i ele geçirmeleri ile bitmeyecek, savaş, Irak Silahlı Kuvvetleri'nin teslim ol- malarına kadar sürecektir. Ortadoğu'daki "Made in USA" damgalı yeni düzen de bundan sonra yerleştirilecektir. 1980 öncesinde ABD'nin bölgede, İran, Türkiye, İsrail ve Mısır gibi "müttefikleri" bulunmaktaydı. ABD'nin İran kale- si, şahın, bir halk ayaklanması sonucunda yönetimi ele alan Humeyni rejimi nedeniyle çöktü; İran'daki Amerikan üsleri de kapatıldı. ABD, bu tarihten sonra bütün dikkatlerini, Türkiye'ye ve Türkiye'deki üslere çevirdi. Adana'daki NATO Üssü İncirlik başta olmak üzere bütün üsler önem kazandı; Muş ve Bat- man'da yeni üsler yapıldı. ABD, 1979 yılında, Tahran'daki ABD Büyükelçiliği'nde "Devrim Muhafızlarınca" rehin alınan ABD diplomatlarının kurtarılmaları amacıyla düzenlemeyi planladığı operasyon için İncirlik Üssü'nü kullanmak iste- di; Ecevit hükümeti, Amerikalılara bu izni vermedi. 1980 başında Amerika, Savunma İşbirliği Anlaşması im- zalanırken ısrarla Körfez'deki bunalımlı bölgelere müdahale etmek üzere oluşturuıan "Rapid Deployment force-ivedı Ko- nuşlandırma Birliği"ne Türkiye'nin de katılması önerisinde bulundu; Genelkurmay, bu öneriyi benimsemedi. Bu arada, "Çevik Kuvvet" olarak da adlandırılan bu "İve- diKonuşlandırma Birliği"ri\n genel karargâhı, Amerika'daki "MacDill" Hava Üssü'ndekı "Readiness Command"öan alı- nıp, Federal Almanya'nın Heıdelberg kentindeki ABD Av- rupa Komutanlığı'na bağlandı. Bu komutan, aynı zamanda da Avrupa'daki kısa adıyla "SACEUR" olarak bilinen "Supreme Allied Command Europe-Avrapa Müttefik Kuvvetler Başkomutam"d\r. Irak'ın Kuveyt'i işgal ettikten sonra Suudi Arabistan'a gön- derilen 82. Hava İndirme Tümeni, 1980 başında Amerika 1 nın Türkiye'de katmak istedikleri, Körfez'e müdahale için oluşturulan işte bu askeri birliktir. Bu birlik, Körfez'deki petrol bekçiliği için kurulmuştu. "Çe- vik Kuvvet" diye bilinen Amerikan "İvedi Konuşlandırma Birliği" ile NATO Komutanlığı bu nedenle de iç içe geçmiş- tir. NATO'nun sorumluluk alanı dışındaki bölgelere müdahale olanağı öngören Albert VVohlstetter'ın "out of area" teorisi Körfez bunahmında General Norman Schvvarzkopf'un ko- mutasındaki birliklerce uygulanıyor. Türkiye'deki üsler bu amaçla kullanılıyor. Bugün bütün bu olaylan geriye dönüp yeniden değerlen- dirmekte yarar var. 12 Eylül öncesinde Türkiye'nin kanlı bir kargaşa içine itil- mesi rastlantı mıydı? Terör örgütlerinde yakalanan silahla- rın büyük bir kısmının NATÖ ülkelerinde üretilmiş olması rastlantı mıydı? Ermeni terörünün 1974 yılındaki "Kıbns Banş Harekâtı'ndan" sonra başlatılması rastlantı mıydı? 12 Eylül askeri rejımini "ekonomilerin militarizasyonu" modeli getir- mesi rastlantı mıydı? Bu modeli kotaran sivillere eylül ge- nerallerinin destek olmaları rastlantı mıydı? Bunların hiçbiri rastlantı değildı. Önceki gün VVashington'da "Türkiye'nin Amerikalı Dost- iarı Derneği" tarafından "seçkin yurttaş" olarak ödüllendi- rilen Jimmy Carter'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigni- ew Brzezinski'nın ünlü "Veş/7 kuşak teorisi" gereğince si- yasal nıtelikteki islamcı akımların Suudi sermayesi ile des- teklenmesi de rastlantı değildir; Türkiye'de İslam sermaye- sinin kurduğu siyasal ve ticari ortaklıklar da! ABD, 12 Eylül ile birlikte, Türkiye'de etkinliğini arttırdı; as- keri rejimi ve ardından da Özal yönetimini vargücüyle des- tekledi. Siyasal nitelikteki dinsel akımlara Suudi paraları ile yeşil ışık yakıldı. "Ortadoğu'daki yeni düzen" 12 Eylül öncesi ve sonrası ile Türkiye'de başladı; Irak'ın Kuveyt'i işgali ile de ABD'ye böl- geye iyice yerleşme olanağı sağladı. Kara savaşı Kuveyt ve Irak'taki "askeri hedefler" ile sınırlı değildir. Hedef, Ortadoğu'da ABD denetimi ve desteğindeki yeni siyasal ve ekonomik düzenin kurulmasıdır. T.C. ANKARA 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 1990/7892 Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazıü mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci arttırma 11.3.1991 günu saat 10.30-10.45'te Belediye Me- zat Salonu'nda yapılacak ve o gunu kıymetlerinin yuzde 75'ine is- tekli bulunmadığı takdirde 12.3.1991 gunu aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yuzde kırkını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylann paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli uzennden yuzde ... oranında KDV'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dos- yasında görülebileceğ], masrafı verildiği takdirde sartnamenin bir ör- nejinin isteyene gonderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olu- Muhammen Adedi Cinsi (Mahiyeli ve Kıymeti TL onemli nilelikleri) 30.000.000.— 1 07 ES 651 plaka sayıh 1990 model DACIA marka krem rengi ROU- IRI 331110085533 R şası nolu 10200116308 seri nolu ozel oto Basın • 20110
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle